29.7.08

ERGENEKON İDDİANAMESİ 851 - 900 SAYFALAR,

Demirkent, siyasi güç odaklarının destek olduğu büyük sermaye grupları karşısında tek başına gazete çıkartmakta ve her geçen gün güçlenerek büyümeyi de başarabilmektedir. Bunun nedeni gerçek bir gazeteci oluşudur.
Nezih Demirkent, ulusal yayın yapmakla birlikte, geniş halk kitlelerini kucaklamaya yönelik, yani kamuoyu oluşturmaya yönelik bir yayın politikası uygulamamaktadır. Gazetecilik prensipleri açısından doğru olan bir yayın yöntemi uygulamaktadır.
Ancak Türkiye'nin bugün içine sürüklendiği koşullarda ulusal çıkarlarının gereği olarak, kamuoyunu bilinçlendirecek ve ulusal çıkarlara aykırı her konuda Cumhuriyet Türkiye'sinin yönlendirerek, Türkiye'nin güçlü sesi olabilecek bir gazeteye ihtiyaç olduğu çok açıktır.
Türkiye'yi içerde Kemalizm şemsiyesi altında birleştirecek, dışarıya da bu kenetlenmeyi tek ses olarak duyurabilecek bir gazete ile televizyon, dünya kamuoyu ve dış güç odaklarına yönelik en etkin caydırıcı güç faktörünü oluşturacaktır.
Cumhuriyet gazetesi, oluşturulması zorunlu "Ulusal Medya"nm yazılı yayın kanadını oluşturmaya uygun bir isimdir. Görsel yayın kanadını ise; Perinçek grubunun henüz emekleme dönemindeki "Ulusal Tv" oluşturabilir. Ancak bu televizyonun bünyesinde de ameliyat zorunluluğu vardır. Eğer gerekli ameliyat yapılmaz ise; ne Cumhuriyet ve ne de Ulusal Tv, Türk halkının Kemalist ideoloji çerçevesinde birleştirilmesini gerçekleştiremez. Çünkü, halkın gözünde her iki yayın grubu da "objektif ve "bağımsız" yayın organı olarak değerlendirilmemektedir.
Ayrıca bilinen bir gerçektir ki; Perinçek grubu tarafından kurulan Ulusal TV'nin gerçekte gizli tutulan kuruluş amacı, PKK'nın yayın organı Medya TV (MEDTV)'ye alternatif bir televizyon yayıncılığının Avrupa, Ortadoğu ve Avrasya coğrafyasına hakim olabilmesidir. Bu yöntemle Türkiye'deki Kürt kökenliler İşçi Partisi ekseninde toplanacak, Kuzey Irak ve Kafkas bölgelerinde dağınık halde bulunan Kürt kökenliler ise; Batı karşıtı terör grupları olarak Kuzey Irak topraklarında (Türkiye'ye sınır bölgelerde) konuçlandınlacaktır. Böylece Asya'ya açılan kapı eşiğinde ABD'nin önünde Ortadoğu eksenli bir terör seti oluşturulacaktır. Arzulanan hedefe varılabilmesi için ise; en güçlü ve yasal propaganda silahı olan televizyon yayıncılığıdır.
Cumhuriyet gazetesinin Kemalist çizgide yayma yönelmesi ve bu yayın politikasına halkın güveninin sağlanması güç değildir. Ancak, Perinçek grubu tarafından kurulan ve henüz emekleme döneminde olan Ulusal Tv'nin burada ifade edilen amaca uygun ve çizgide yayma geçmesi halinde halkın güvenini kazanabilmesi olası değildir. Cumhuriyet gazetesi ile elde edilecek başarıya gölge düşürecek ve operasyonu da riske atarak fiyasko ile sonuçlanmasına neden olacaktır. Bu nedenle önerilmesi akılcı değildir.
Cumhuriyet gazetesi ile bir başka televizyon kanalının Örneğin: Kanal-6 gibi.. Cumhuriyet gazetesi ile yayıncılık evliliği yapmasının sağlanması çok daha akılcıdır. Ancak. Böyle bir oluşumun sağlanması ve süratle pratik yaşamda uygulamaya geçilebilmesi ise; beraberinde finansal sorunları da getirecektir.
...Hedeflenen amaca ulaşılabilmesi için, kurulacak hiçbir yayın organının resmi (devlet kuruluşu) olmamasına da ayrıca büyük bir özen gösterilmesi gereği vardır.
Bağımsız Ulusal medya kuruluşlarının yaratılabilmesi için;
Yurtta ve yurtdışında faaliyet gösteren Türk işadamları arasından seçilecek kişilerden "Medya-Finans Konseyi" oluşturulmalıdır.
Medya-Finans Konseyi'nde yer alacak işadamları devlet kurumlarınca ticari faaliyetlerinde desteklenmelidir.
Ulusal medya organlarında Medya-Finans Konseyi'nde yer alan işadamlarının ticari girişimlerinin ve ticari şirketlerinin ilân ve reklâmları ügçgtsiz olarak yayınlanmalıdır. Ulusal medya organları tarafından desteklenecek olan Med^Einşı%jiqnseyi üyeleri, rekabet içinde oldukları çevreler karşısında güç kazanmış olacaklardır." ŞeMirjih^bareler bulunan doküman
S5Î "
6-21.Yüzyılda Casusluk İletişim Ve Bilgi Çağında Global istihbarat İstasyonları Ve Değişin Casusluk Mesleği Action+Oblogation=Integration Araştırma-Gözlem-Analiz Raporu İstanbul/Aralık 2000
İçeriğinde "Milli İstihbarat Örgütü (MİT)'in tarihsel süreç içinde misyonu ve işlevini tümüyle yitirdiği gerçeği artık görülmelidir....Türkiye'nin İstihbarat faaliyetlerinde sağlıklı ve başarılı çalışmalara ihtiyaç vardır. Bunun gerçekleşebilmesi için de yeni bir istihbarat mekanizması oluşturulmalıdır..İstihbarat merkezleri geçmişte nasıl çalışıyordu?, kanlı oyun: casusluk, rus casusların gafları, dokuz istihbarat ajansı, intihar yeminleri, istihbarat merkezleri günümüzde nasıl çalışıyor, sosyoloji casusları, davranışçılık, siyaset bilimi ve devlet disiplini, siyasal sosyolojinin türkiye'deki temelleri, siyasal bilgiler fakültesi, kamu yönetimi, anglo/amerikan siyaset bilimi, siyasal iletişim, halkoyu araştırma grubu (sihag), siyasal sosyoloji, anglo/amerikancı mülkiye kadroları cumhuriyetin günahkarları, nüfus casusluğu sleeper&köstebek, etnik grupların örgütlenmesi, cumhuruyet türkiye'sinde mülkiyeli ile mühendis çekişmeleri, şeffat istihbarat(!), açık kaynaklar, emniyet ve iç istihbarat, istihbarat özgür ortamda verimlidir, realist istihbarat ve bağımsız kaynaklar, bağımsız istihbarat kaynaklan,insan kaynakları merkezleri, bilgi bankaları oluşturulması çağdaş zorunluluktur, siyasilerin TSK'ne sızma girişimi, HEDEF ULUSAL KEMALİS ORDU, iç istihbarat araştırma şirketleri ile desteklenmeli," şeklinde ibareler bulunan TSK'ne karşı düzenlenen komplolar, ırk ve milliyetçilik uygulamaları, masonik örgütlenmeler ve gizli hıristiyanlık planı ara başlıklı konular hakkında çeşitli bilgilendirici ve eleştirel bilgilerin bulunduğu 24 sayfalık örgütsel içerikli belge .
7-Octopus (State Organized Crime) Mafıa (La Costa Nostra) İstanbul/Eylül
2000
"Ömrünün 15 yılını MAFİA gerçeğini araştırmaya ve Türkiye'nin Kriminoloji arşivini hazırlamaya adamış ayna" tarafından ve NARKO/EKONOMİK/POLİTİK prensiplere sırtını yaslamış kamu oyunda M AFİ tanımlaması ile anılan state-organized-crime (Devletçe örgütlenmiş) güç odaklarının reorganizasyonu için hazırlandığı belirtilen OCTOBUS (STATE ORGANİZED CRİME) MAFİA (La Cosa Nostra) İstanbul/Eylül 2000 isimli dokümanda;
"...Bugün bunun çözüm yollan aranıyor ise; realite için aranması zorunluluğuvardır. Realitede acımasız ezici ve yalın gerçekler kabul edilerek belirebilir. TürkiyeCumhuriyeti Devleti tüm kurum ve kuruluşlarının reorganizasyondan geçirmekzorundadır....Şu halde Türk MAFİA'nm çökertilmesi yok edilmesi yerine MAFİA'nmreorganize edilmesinin getireceği yararlar küçümsenebilecek veya vazgeçilebilecek ölçektedeğildir....Şu halde önce yapılması gereken bir zamanlar Petagon'un yaptığı gibi Türk GenelKurmayının denetiminde yepyeni bir MAFİA örgütlenmesinin
gerçekleştirilmesidir....Türkiye'de MAFİA'nm yeniden yapılandınlabilmesi mutlaka Askeri bir gelişim olarak ele alınmalıdır....Türkiye'de İstihbarat birimlerince kurulan tüm örgütler başarısız kalmıştır. ...Türkiye'de yapılması gerekli ve zorunlu olan doğrudan Genel Kurmay'a bağlı sivil bir kurul tarafından oluşturulacak MAFİA yapılandmlmasıdır. Neden sivil kurul sorusunun yanıtı şudur. Sivil kurul gizli bir operasyonun süzgeci örtüsü olmakla kalmayıp insiyatif kullanımı ve yaratıcı özgür düşünce teorileri üretimi ile bunların yaşama geçirilmesinde daha çok uygun bir yapı ortaya koyar... İnsanlık tarihindeki tüm gelişmeler sivil beyinleri üretimi olmuştur....Burada en önemli problem bu sivil kurulun kimlerden oluşacağı ve kaç kişiden ibaret olması gerektiğidir... Aklı başında hiçbir sivil Genel Kurmay'a bağlı son derece gizli ve illegal bir yapılanmanın sorumlusu olmak istemez. Çünkü daha sonra başına neler geleceğini garantisi belgesi^slaffisy^cağını bilir. Şu halde bu sivil kurul üyelerine yasalar önünde kaldırılması olanak^ bir dokâj&lmazlık zırhı verilmeli ancak bu zırhın çerçevesi net olarak belirlenmelidir.OMştbralaj^k.sıv^^ürulun üye sayısı 3 kişiden
oluşturulmalıdır. Bu üyelerden 1. kurye 2. teorisyen, 3. ise Amerikan kriminoloji tarihinde önemli bir yeri olan Luciano örneğinde olduğu gibi Ulusal MAFİA liderliği rolünü üslenecek kişi olmalıdır. Bu kişi kısa zamanda yer alabilmelidir..." şeklinde ibareler geçtiği görülmüştür.
8-Mit&Medya Ve Ajan Gazeteciler İstanbul/Aralık 2000
Sunuş kısmında "kontr/terör daire eski başkanı Mehmet Eymür'ün Türkiye'yi terk ederek ABD'de internette kiraladığı atin kodlu sitede yer verdiği bilgilere göre mit'in en önemli haber ve bilgi kaynağı Türk medyası idi.Mehmet Eymür'ün öne sürdüğü açıklamalara göre mit, gazeteciler olmasa üstlendiği çok önemli ulusal istihbarat görev sorumluluk ve yükümlülüğünü yerine getiremiyecekti. bir başka ifadeyle de türk gazeteciler mit ajanı türk medya kuruluşlanda mit'in örtülü birer bilgi toplama merkezleriydi . gelişmelerin doğal ve kaçınılmaz sonucu olarak kamuoyunda gazetecilere mit personeli gözüyle bakılmakta ve tüm gazeteciler güvenilmez kişiler ve ajan olarak değerlendirilmektedir.26 kasım 2000/pazar akşam saatlerinde ankara mit karargahına davet edilen 4 gazeteci şu isimlerden oluşuyordu sabah gazetesi Ankara temsilcisi Murat Yetkin, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sedat Ergin, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bile ve Star Gazetesi Esen Ünür. ulusal yayın yapan onca medya kuruluşu ve onca gazete arasında özenle seçilerek açıklama yapılmış olmasada dikkat çeken önemli bir noktadır. Türkiye Sabahattin Ali'nin günahsız ve suçsuz yere öldürülmüş olmasına hiç bir zaman unutmamıştır, bu cinayetin mit'e ait olduğu ise tüm dünya tarafından bilinmektedir. Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu gibi isimlerin faili meçhul cinayetleri üzerinde de mit'in gölgesi olduğu, medya organları ustalıkla habercilikten kopartılarak kitlesel terapiye koşullandırılarak toplumdan gerçeklerin gizlinebilmesi amaçlanmış böylelikle ulusal basm-yaym organları bir anlamda kitlesel imha silahı haline gertirilerek toplum çökertilmiştir. Saygılarımızla." İbareleri geçen
Sonuç kısmında "hazırlanan bu çalışma Türk medyasının bu gününü gözler önüne sermeyi amaçladığı gibi ulusal çıkarların korunması için gerekli önlemlerin ivedilikle alınmasının ne denli gerekli bir zorunluluk olduğunuda işaret etmektedir, gazetecilik mesleğini meslek ilkeleri ve onuruna yakışır hale getirmek öncelikle gazetecilerin görevi olmalıdır, ancak ulusal güvenlik sorunu haline gelen medya yapılanması ve gazeteciler hakkında gerekli işlemlerin yapılması kemalist cumhuriyet devrimlerinin korunabilmesi türkiye cumhuriyeti ulusal güvenliğinin sağlanabilmesi ve toplumsal huzurun korunabilmesi açısından müdahalayi zorunlu ve kaçınılmaz kılmaktadır.türkiyenin 21. yüzyıl dünyasında şu an sahip olduğu ulusal medya kuruluşları içinde yer alan ajan gazeteci prototipleri ile dış dünyada sorunlarının üstesinde gelebilmesi olanamsız olduğu gibi kendi içinde de ekonomik sosyal kültürel ve toplumsal istikran koruyabilmesi gerçekçilikle bağdaşmayacak bir beklentidir" ibaresi ile biten doküman.
9-Ermeni-Kürt İlişkileri Tarihçesi Ve Türkiye'yekarşı Stratejiler Bibliyografik İstihbarat Denemesi Hazırlayan Emrullah Tekin Öğ:Bnb.
10- Panzehir Etnik/Bölücü Opersayonlar Tasfiyesi Kürt Hareketi Ve Türk-Kürt Kardeşliği İstanbul 27 Mart 2000 isimli
Türk-Kürt kardeşliğinin sağlam ve realist temeller üzerinde yeniden kurulabilmesi ile etnik/bölücü uluslararası operasyon programlarının tümünün tasfiyesine "olanak" sağlayıcı bir "Panzehir" teorisinin üretimi amacı ile hazırlandığı belirtilen dokümanda:
'Öcalan'm EMEKLİ OLMADIĞI HENÜZ EMEKLİ OLMAYI DÜŞÜNMEDİĞİ zamansız yakalanmasının sorun oluşturmayacağı, bundjjrjt=seaır,a medya aracılığı ile mesaj iletmesine imkân verilmesi yerine, bu anlamdaki çaMîhalar4#©6aJan'ın yazılı mesajlarının güvenilir kuryeler aracılığı ile iletilmesinin sa^ahması^^ölCldaJıa akılcı bir yöntem
olacaktır...Abdullah Öcalan'm tutukluluk sürecinden yararlanılması ve PKK Başkanlık Konseyi kadrolan süratle tasfiye edilerek yerleri elde edilmelidir. Bunun gerçekleştirilme olanağı vardır. Ve bunu Abdullah Öcalan gerçekleştirebilir... Abdullah Öcalan, beyanlarında HADEP'in çalışmalarını yeterli bulmadığını ifade etmiştir. Buradan yola çıkarak, PKK Başkanlık Konseyi'ni tasfiye ederek yerlerine önereceği yeni isimlerin görev almasını sağlayabilir. Bu HADEP kadrolan için de geçerlidir... Abdullah Öcalan'm yargı süreci içinde gerçekleşebilecek olan bu operasyonun temel hareket noktası: PKK yönetim kadrolarının başarısızlık nedeniyle tasfiye edilerek, yerlerine Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarından seçilecek olan genç, donanımlı ve uygun subayların atanmasından ibarettir. Böylece Pentagon merkezli AB destekli PKK Terör Örgütü tümüyle dış güç odaklarının kontrol ve yönetiminden arındırılmış olacaktır. Kontrol altına alınmış PKK terör örgütünün yanı sıra aynı uygulama HADEP kadrolan için de gerçekleştirilmelidir... Operasyon sonucu yayın organlannın denetim ve kontrolü de ele geçirilmiş olacağından etnik aynlıkçı Kürt hareketi, dünya kamuoyunda sesini duyurmaya çalışırken Pentagon talimatlanna uygun yayın politikası yürütemeyecektir.' Şeklinde ibareler geçtiği görülmüştür.
11-Rav Sebatay Zwi Sebataycılık Ve Türkiye Sebatayiarı (Dönmelik) Reosta "Operasyon Projesi" İstanbul/Mayıs 2000
Açık/gizli kaynaklar ile birlikte Sabetay cemaatinin üyeleri ile de temasa geçilerek Sabetaycılık adıyla anılan gizli/etnik/dini/ideolojik cemaat iskeletinin röntgeni gözler önüne serilmesi -Reosta Operasyonu- olarak tarif edilen dokümanda: Sabetaycılık, Cemaat üyeleri, tarihi, Türkiye'de ki durumu hakkında bilgiler verilmiş ve kurulacak olan bir sivil toplum kuruluşu vasıtası ile Türkiye"de bulunan Sabetaylarm kontrol altına alınmasının gerekliliği anlatılarak Ulusal Sabetaycılık Derneği adlı bir derneğin kurulması gerekliliği anlatılmıştır.
12-Sovyet Arşivinde Ermeni Sorunu Doğu Perinçek
13-Reaksiyon Türkiye Cumhuriyeti'ni Kuran Türk Halkına Türk Milleti Denir M.K.Atatürk Etnik/Fundamentalist/Bölücü/Yıkıcı/ Unsurlar Analiz Ve Tasfiye Projesi İstanbul/Kasım 1999
"Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren "Ergenekon"un Milli Mücadele girişimlerinden günümüze Türkiye Cumhuriyeti"nin varlığını tehdit etmekte olan etnik, fundamentalist, bölücü ve yıkıcı unsurlann, kaynak ve hedeflerini belirlemesi ile tasfiye edebilmesine katkıda bulunabilmek" amacı ile hazırlandığı dokümanda;
Türkiye"nin mevcut İstihbarat, Anarşi-Terör, Sivil Toplum Örgütleri, Ekonomi, Siyasi Partiler ve Eğitim alanında görülen sorunlann mevcut siyasal otorite ile üstesinden gelebilme gücüne sahip olmadığı ve "Toplum yapısına uygun olamayan devlet yaşamaz. Fakat toplum, her zaman kendi yapısına uygun bir devlet kurabilir." mantığı ile "Profesyonelleştirilmiş Türk Silahlı Kuvvetler gücü, Kemalist doğrultuda askeri bir müdahale gerçekleştirebilir mi?...Bir başka söylemle: Kemalist askeri müdahale, Türkiye bağımsızlığını tümden yitirdikten sonra, gerçekleştirilebilir mi ?" sorulanna çözüm aranarak "1924 anayasası yeniden yürürlüğe konmadıkça, Türkiye içinde bulunduğu ekonomik/siyasal/toplumsal/kültürel sorunlardan kurtulamaz" sonucuna ulaşılmıştır.
14-Örtülü Faaliyetler Bir İstanbul/önisan 2000
"ABD, girişimlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri karşısında başansızlık oranı artışıgözlemleyince, Türkiye'de "sivil hareket" başlatmış ve Türkiye'de sürdürdüğü PsikolojikSavaşta TSK karşısında yer alan bir "SİVİL CUNTA" oluşturmuştur.Bu sivil cuntahareketinin merkezi Atatürkçü Düşünce Derneği ya da Çevik Bir'in düşlerinde yer alan vekamuoyuna açıklanan "Strateji Vakfı" adlı kuruluş olması plânlanmıştır." Değerlendirmesi ileson bulan dokümanın içeriğinde; • ,
Çevik BİR isimli şahısın hayatı, askeri dönemi ve sivil dönemi ile alakalı yazılar içerdiği anlaşılmıştır.
15-Oluşum Aralık/1999
Öngörü, Alaaddin Çakıcı Faktörü, Hukuk faktörü, Siyasi kadrolar, MHP Faktörü, Yakın çevre ve kadro ilişkileri, iş çevreleri, sonuç ve öneriler başlıkları altında yazılan dokümanda:
Korkmaz Yiğit ve çevresi hakkında bilgi verilerek ve belirtilen sorunlar ile ilgili "Hukuk argümanları yeniden gözden geçirilmeli, etkin güçlü ve güvenilir bir hukukçu kadrosu hukuk platformuna hazır hale getirilmelidir. Her türden kontra kanıt oluşturulabilmesinde istihbarat çalışmalarına yönel inmeli ve organizasyonu sağlanmalıdır" sonucuna ulaşılmıştır.
16-Fabrikatör Gözlem Ve Analiz İstanbul/Şubat 2000
"Fabrikatör" tanımlaması ile Doğu Perinçek ve Aydınlık Grubu tanımlaması yapılan ve "analiz" çalışması olarak belirtilen okumanda;
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında eleştiri ve değerlendirme nitelikli bilgiler olduğu anlaşılmıştır.
17-Genel Değerlendirme Ve Öneriler
18-Turgut Özal Premier Ministre De Turquie Ma Turquıe En Europe Preface De Francis Lamand Plon Başlıklı 136 Sayfa Fransızca Doküman
18-Biyografı 18 Ocak 2000
Bir dönem Türkiye"nin en zengin 100 ailesi listelerinde de yer alan Kemal GÜLMAN, ailesi ve şirketlerine ait istihbarat nitelikli yazı olduğu görülmüştür.
19-Genel Yapı
Atatürkçü Düşünce Derneğinin 10-11 Haziran 2000 tarihinde yapılacağı belirtilen genel kurul ile alakalı yapılması gerekenler ve ADD"nin mevcut yönetimini eleştirir bilgiler içerdiği görülmüş ve Eski USİAD Başkanı Merhum Kemal ÖZDEN tarafından verildiği belirtilen ADD ile ilgili durum özeti adı altında yazıya cevabi nitelikli yazı içerdiği görülmüştür.
20-Sanat-Sanatçı-Entelektüel Ve İletişim Dünyasında İstihbarat Faaliyetleri Arenadaki Sanat Gladıo Sanatçılar Türk Toplum Yapısında Değişim İstanbul/10 Nisan 2000
Sanat-Sanatçılar-istihbarat değerlendirilmesi yapılarak, "Türkiye Cumhuriyeti topraklan, halkı ve rejiminin korunması ve kollanması görevi Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olduğu gibi; Kültür, Sanat ve Bilim'in korunup kollanması görevini de Türk Silahlı Kuvvetleri üstlenmeli ve bu amaçla alman kararlar ile uygulanışını denetim altına almalıdır" sonucuna ulaşılmıştır.
21.Yüzyılda Kemalist Hareket isimli doküman içeriğinde
-Yakın tarihin en radikal sol örgütleri Kemalist olmuştur.
-Türk/Kürt kardeşliği sloganı ile PKK'nın Kemalizme kaydırılmaya çalışıldığı,
-MAFİA grupları tepeden tırnağa Kemalist kesilmiştir.
-Atatürkçü Düşünce Derneğinin kurulmuştur. Bu dernek çatısı altında bir arayagelen portreler dikkat çekici olduğu gibi örtülü olarak destek oldukları portreler ve veyöneldikleri girişimlerde dikkat çekicidir. ..^'

-İvedilikle harekete geçilmesi Ulusal çapta Kemalist Hareket Cephesi oluşturulması ve sağlıklı bir yapılanma ile Zaralı unsurlara karşı önlemler alınması kaçınılmaz bir zorunluluğa dönüşmüştür ibareli,
22- 3 Sayfalık "Secunty A.Ş.- Uluslar arası Güvenlik Şirketi Projesi" başlıklı bilgisayar çıktısı 26 Haziran 2000 tarihli dokümanda, özel güvenlik şirketinin kurulmasının amaçlandığı,
23- 3 sayfalık "Protokol A.Ş.- Uluslar arası Halkla İlişkiler Şirketi Projesi" başlıklı bilgisayar çıktısı 26 Haziran 2000 tarihli dokümanda, Uluslararası şirketlerin ticari faaliyetlerinde protokol hizmetleri sunulmasının amaçlandığı.
24- Yurt dışı yapılanması için çalışma proje belgesi,
Sayfalık "Stratejik Araştırmalar Merkezi Kuruluşu Proje Çalışması" başlıklı bilgisayar çıktısı dokümanda; kuruluşun amacı, çalışma tarzının anlatıldığı doküman.
16 Sayfalık "Türk Dünyası ve Türkiye'nin İlgi Alanı Dahilindeki Ülke ve Toplumlara Yönelik Stratejik Etüd ve Araştırmalar Yapacak Örnek Bir Organizasyon Modeli" başlıklı bilgisayar çıktısı doküman ve 15. Sayfasında sonuç kısmının altında Yüksel ÖZGÜR isminin bulunduğu ve ekinde de Model Organizasyon adı altında hazırlanmış şema.
8 sayfalık "Fonksiyonel Akademik Platform Projesi Projenin Üstleneceği Başlıca Faaliyetler" başlıklı bilgisayar çıktısı dokümanda Özellikle Avrasya tabir edilen coğrafi alan dahilinde yer alan ülkelerle Türkiye arasında mevcut ve muhtemel problemlerin etüd edilerek taraflarca kabul edilebilir hale getirilmesi amaçlandığı.
AZERİCE VE İNGİLİZCE YAZILARLA YAZILMIŞ İNGİLİZCE
OLANLARIN İLAÇ KONULU OLDUKLARI AZERİCE OLANLARI OKUNAMAYAN TOPLAM 26 SAYFA E-MAİLLER
İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI DOĞU PERİNÇEK MGK, TAYYİP ERDOĞAN'IN TARİHİ SUÇUNA ORTAK OLUYOR BAŞLIKLI 7 NİSAN 2004 TARİHLİ 0 212 293 48 07 NUMARALI FAKSTAN GÖNDERİLDİĞİ ANLAŞILAN 8 SAYFALIK DOKÜMAN
İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI 11HAZİRAN 2003 TARİHLİ 0 212 293 48 07 NUMARALI FAKSTAN GÖNDERİLDİĞİ ANLAŞILAN SAYIN E. TUĞ.G.VELİ KÜÇÜK'E HİTABEN YAZILMIŞ 3 SAYFALIK DOKÜMAN,
İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI 13 TEMMUZ 2003 TARİHLİ 0 212 293 48 07 NUMARALI FAKSTAN GÖNDERİLDİĞİ ANLAŞILAN AKPHÜKÜMETİ İLE ABD ARASINDAKİ GİZLİ MUTABAKATI AÇIKLIYORUZ BAŞLIKLI 5 SAYFALIK DOKÜMAN,
MİLLİ PLANDA GENÇ VE GENÇLİĞİMİZ BAŞLIKLI TÜRKİYE KOMÜNİZMLE MÜCADELE DERNEĞİ ESKİ GENEL BAŞKANI ORHAN KİVERLİOĞLU İSİMLİ VE İMZALI 26 SAYFA DOKÜMAN,
d)-Telefon görüşmeleri;
MAFYA İLE OLAN GÖRÜŞMELERİ
Tape:1083 29.02.2004 tarihinde Volkan...? / Sedat PEKER ile görüşmesinde özetle; Volkan'm "Paşam sesimi duyabiliyor musunuz?" "Reisimiz görüşecekti efendim."
dediği ve telefon Sedat PEKER'e verdiği, Veli'inin "Sedat'ım merhaba" dedikten sonra hal hatır sordukları, daha sonra Veli'nin "Bugün bitirdik kongreyi istediğimiz gibi oldu gelince görüşürüz. Ben anlatırım. Her şey isted^miz*g1M!^itti. Çok iyi oldu." dediği, Sedat'ın "Ben o arkadaşı da ayarladım abi^Bir guz«lkŞ^deşimiz vardı. Onu da
I•*w İn-
ayarladım abi zaten. Askerde paşa korumasıymış, üniversite terk çok onurlu, nitelikli, terbiyeli, ahlaklı. Onu özellikle çok inceledim abi." dediği, Veli'nin "Bekar mı?" diye
sorduğu, Sedat'ın "Bekar abi" dediği,
Tape:1094 05.03.2004 tarihinde Volkan...? / Sedat PEKER ile görüşmesinde özetle; Volkan'm Veli KÜÇÜK'ü telefonla aradığı ve daha sonra Sedat PEKER'e verdiği, Sedat'ın "Çocuk hemen hazır. Siz nasıl emir buyurursanız öyle. Sizin numaranızı ben kardeşimize versem. Size saygılarını sunsa pazartesi günü ona talimat verseniz olur mu?" dediği, Veli'nin "Tamam beni arasın." Dedikten sonra "...gelince çok güzel bir kongre geçirdik. Rusya'da istediğimiz adamı Güney Azerbaycan'da istediğimiz adamı hepsini getirdik. Şeye bakan geldi. Azerbaycan'dan Nazım geldi. Tabi ağırlığımı koydum orda. Ağırlığımı koyunca fazla kalmadı. Orda pazartesi günü paşam siz buradasınız benim başka işlerim var dedi gitti o. Ben dedim götürücem dedim kongreyi çok güzel oldu." "Ta Yakutistan'dan bile gelen vardı. Yakutistan'ın temsilcisi geldi." "Çok güzel bir ziyaret oldu yani. Ben şey yapacanı kongreyle ilgili." dediği,
Tape:1203 03.08.2004 tarihinde Sedat PEKER ile görüşmesinde özetle; Veli'nin saat 20.30'da Güler...?'in yanma geleceğinden bahsettikten sonra "Yedide beni aradılar. Gene yedide şey gelecek. Bir yemek, dışarı söyledim. Oraya gelecek şey, Ümit ÖZDAĞ." "Telefon etti. İllede buluşalım falan diye. Ümit'le görüşecez. Ümit'le oturacaz, Güler'de gelecek. Sekiz buçukta. Güler'le oturup konuşacaz bazı şeyleri şimdi." dediği, Sedat'ın "O beyefendilerden çok umutluyum. Ağabey kendisini gıyabında tanıyorum ama beyefendiden çok umutluyum." dediği, Veli'nin "Şimdi biz bir çalışmanın içine girdik. Ümit'len devamlı görüşüyoruz. Ben işte bak açık söyliyeyim gönlümden geçen neydi biliyor musun? Gönlümden geçen Muhsin'di. Benim bir dakika dayı eski dostum fakat Muhsin'in partisi şuanda bu işi götürecek yani. Muhsin demiyorum. Muhsin'in kedisi için demiyorum. Partisi için götürecek şeyde değil, durumda değil." "Onun için biz şimdi seni, onun için seni ısrarla arıyorum. Biz şimdi bir oluşum yaptık. Bu uğurda şeyde ben Yılmaz DURAK varya Yılma'yı tanırsın." "Yılma DURAK'ı çağırdım. Erzurum'dan Yılma DURAK geldi. 4-5 kere buraya aldım. Burada görüştük. Şimdi tekrar buraya gelecek geçen gün Güven, tanır mısın Güven ağabeyi Güven SAZAK'ı" dediği ve Güven SAZAK ve Yılma DURAK ile birlikte yemek yediklerinden bahsettiği, daha sonra "Bağlarbaşmdaki yere epece bir yere bir hale getirdik. 350 metrekare bir yer Yılma'yı gönderdim. Yılma orada kaldı. Ben sana onun için bana e iki tane beş tane adam getirdi. Yılma benim 3-5 kişim var güvendiğim sağlam okuyan yazar okuyanlar bu işi götürebilecek adamlar." "Yeniçağ gazetesinden arkadaşlar ile görüştüm. Onlar hepsi tanıdıklarım dostlarım. Hele Hayri geldi şimdi Trabzon'dan" "Yayın kurulunun başına Hayri KÖKLÜ çok sevdiğim bir çocuk." "E Yeniçağa, şey Ortadoğu gazetesinde Zeki var SARAÇOĞLU" "Çok sevdiğimiz birisi o da. Bir şey yapacak. Biz şimdi bir oluşum sen az önce söylediğin bir şey varya Milli yol meselesinden bu o şekilde değil o şekilde olması senin aynen katılıyorum sanki memlekete ihtilal olmuşta Türkiye parçalanmışta, dağa çıkacakmış gibi bir hava." "Öyle bir şey. Amacımız o değil. Bizim amacımız o değil ya. Türkiye nereye gidiyor. Türk Milliyetçiliği ne oluyor. Niye bu meseleler oluyor falan... beni şimdi Amerika'ya tekrar çağırdılar. Gidecem Amerika'ya tekrar konferanslar vericem. Birkaç yerde bu konular ile ilgili." dediği, Sedat'ın "Muhsin ağabey gerekirse ileriki zamanlarda ağabey Muhsin ağabeyi de bu yapının içersine dahi etme." "Yani Muhsin ağabey öyle liderlik hırsı olan bir insan değil. Ülkeye faydası olan her şeye dahil olur Muhsin ağabey." dediği, Veli'nin "Muhsin'de şey de Ramiz'de Ramizlende konuştum ben." dediği, bir süre Veli'nin ev satın alamamasından dolayı kiraya geçeceğinden bahsettikleri, bu esnada Veli'nin "Bendir*' yerJpükiuın. Bir yer kiraladım şeyine... Yakın öyle istiyordum onu da kiraladın! İşte ontinjjfoîjtratını yapıcam. Şimdi
İt * /^5r\ *">+ \
/ ) X^ 857 f\ •■'• , \..'.Sv. a>? <-JL r \
bir de camlar birde şeyde yol hizasında yani. Birinci kat yola yol hizasında orası. Biraz tehlike arz ediyor ama bir yerlen görüştüm. Camlarını kurşun geçirmez yapıyorlarmış. Film çekiyorlarmış. Onları da getirip işte kurşun geçirmez çektiricem. Bir apartmanın birinci katında giriş katında." "Bu sıkıntımı bir atlatayım bir yerleşeyim. Eşyayı şey yapayım, oturayım yani eve. Ondan sonra bu işleri de ben devam ediyorum. Yılma'yı da çağırdım. Güven'len de konuştuk. Güven ağabey ile konuştuktan sonra ben Meral'i aradım. Meral ille bir görüşelim dedi. Meral AKŞENER." "Meral da aynı şey söyledi. Tamamen yanındayız. Beraber olucaz dedi. Sen telefon olmaz. Sen geldiğinde oturucaz. Her şey dört dörtlük çok güzel bir planlama yaptık. Konuşacaz ben şunu söyliyim. Ben hiçbir partiye üye değilim. Hiçbir partide kaydım yok. Ben Türk milliyetçisiyim. Türk milletine hizmet edicem. Bunun içinde ille bir partide bir sembol olmak veya bir pay edinmek gerekmez. Ben o açıdan çalışıyorum. O açıdan..." dediği, Sedat'ın "Veli ağabey bir şey söyleyim. Eğer yanlış anlamazsanız. Bu kurmuş olduğunuz oluşumu direk ben MHP'ye karşı veya MHP'ye alternatif bir oluşum gibi kurarsanız. Bence kamuoyunda yanlış anlaşılabilir." dediği,
Tape:1042 16.11.2007 tarihinde Sami HOŞTAN ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Valla özledim bende. Köye gidiyorum yoldayım şuanda. İzmit'teyim." dediği, Sami'nin "Köye gidiyosun ne zaman... pazar salı Çarşamba." "Çarşamba günü, benim bi arkadaşım var. Onunla beraber seni ziyarete gelecem. Bu Azerbeycan'da bize bişeyler ... senden fikir alalım da ondan sonra." dediği, Veli'nin ise "Ya ben Kazakistan'daydım yeni geldim." "He Kazakistan'dan bir sürü bana teklifler yaptılar." "Bir sürü projeler verdiler. Ordaki tanıdığım ,şeyler devletin yetkilileri var orda." dediği, Sami'nin "Tanıyorsun ya... Sapancalı Adnan diye bir arkadaşım var. Onun ... yurtdışında da işleri var tekstil işleri var." dediği, Veli'nin "Tamam. Ben ne gerekirse yardımcı olurum." dediği,
Tape:1465 22.11.2007 tarihinde Sami HOŞTAN ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "Çarşamba günü şey yapacaktık ta yoktum orda bir sürü sıkıntılarımız oldu...onunla uğraşıyordum" dediği,
Sami HOŞTAN'm "Valla paşam hep oluyo ne nedir bu sıkıntı" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Ne olacak bilmiyorum ya" dediği,
Sami HOŞTAN'm "Fakat paşam biz .... ne iş yaptıysak kaybettik" dediği,
Veli KÜÇÜK'ün "...para kazananlar kim biliyor musun devletten çalanlar çırpanlar teşvik alanlar" dediği,
Sami HOŞTAN'm "bi işlere girdim Bir buçuk milyon dolar gitti bide 600 bin dolar da borçlandım paşam" "... o .. sattım bi iş hanım vardı ya benim Güneşlide oda gitti yani bi bi tersliktir gidiyor paşam" dediği,
Veli KÜÇÜK'ün "Bi oturalım bi konuşalım ne yapacaz ne edecez ya bi bakalım hele" "... kafanı bozma dur bakayım" "Ben hurdayım bi görüşelim bi oturalım bi konuşalım..." dediği,
Tape:1068 23.11.2007 tarihinde Tayfun ILICA ile görüşmesinde özetle; Tayfun'un "Veli Amcacım senden bir bilgi almak istiyorum ya." "Bu Yaşar ÖZ'ü hiç tanır mısın?" dediği, Veli'nin "Yamuk bir adam ya" dediği, Tayfun'un "Yani o işte avukatlığını falan vermek istiyor da. Hiç tanımadığım bir adam benim." Dediği,
Veli KÜÇÜKün "Biliyorsun onu bir sürü mafyacılık işleri falan var." "Bi yanlış birşey yapamaz. Benim haberim olsun, şey yapamaz. O yanlış yapamaz yani." Dediği,
Tape:1069 24.11,2007 tarihinde Sema ARABACIOĞLU ile görüşmesinde özetle; Sema'nm "Mahkeme çok güzeldi baba. Ben de gittim birlikteydik zaten Deniz ablayla. Mahkeme sonrasında sıkıntılı bir süreç oldu. Bir tarafa ayırdılar mahkemeye gelen ziyaretçileri. Kimlik kontrolü üst arama yaptılar. ... Mahkemeye gelen ziyaretçilere GBT araması felan yapıyoruz dediler. Sonrasmda^b^rf avukatı aradım onlardan bir tanesi, Mahmut felan tekrar kelepçelendi. Götürüldü^eBbestlceiıf^^u.oldu dedim, Ahmet abi
götürüldü? Sema Organizedeyim ben dedi. Ben de tam olarak bilmiyorum bekliyorum dedi. ... Bu işte Mahmutlarm grubu. Tanımadığım bir sürü kişi daha enteresan bir mahkemeydi yani. Mahkeme sonrasında sanki böyle herşey mahkeme sonrasında herşey hızla gelişti." ... Ziya için sıkıntılı hiçbir şey yok." "Yani bu başka birşeye bağlamaya çalışıyorlar. Bilmiyorum bi Hacısüleymanoğlulanyla alakalı bir şeye mi bağlamaya çalışıyorlar acaba? ... Ziyadan yüzde yüz eminim. Çünkü benim telefonlarımı kullanıyor ve şeyim yani bak numaraların herşeyi bana detayı gelir. Ziya takibimde olduğu için sıkıntılı birşeyi yok..." "Onlar organizeynıiş hala" "Sabah sordum. İfadeleri felan almıyormuş. Ekrem'i aramışlar. Ekrem aradı beni. Dedi aradılar anne, beni de çağırdılar Organizeye dedi. İfade vermemi istiyorlar dedi." dediği,
Veli'nin "Hiçbir şey yokken de almazlar. Vardır başka bir şeyleri onların ya." dediği,
Tape:llll 12.12.2007 tarihinde Hakkı KURTULUŞ ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Ben on ikiye doğru şeyde olacam Bağlarbaşında" "Müsait olur musun?" dediği, HAKKI'nın "Olurum komutanım zaten adliyeye geçecem birazdan Üsküdar
adliyesine" dediği, (2004 yılında, Sedat PEKER ve örgütüne yönelik yapılan operasyonda, Avukat Hakkı KURTULUŞ un örgüt üyesi olmaktan tutuklandığı ve mahkumiyet kararı aldığı ve dosyanın yargıtayda olduğu ve kesinleştiği.)
Tape:1156 04.01.2008 tarihinde Eşref HATİPOĞLU ile görüşmesinde özetle;
Bir süre sağlık sorunlanyla ilgili konuştukları, Eşref HATIPOGLU'nun "Peki birisini soracam sana ... TEKİN BAYKAL çerkez İzmir'de" "..BİR ADAM ÜLKÜCÜ ..YANİ
ETRAFI OLAN BİR KİŞİ.. ŞEYİN DENGE UNSURLARINDAN BİRİSİ Tanıyor musun o seni tanıyormuş galiba" dediği, Veli KÜÇÜK'ün de şahsı tanıyamadığım söylediği, Eşref HATİPOĞLU nun ".. nasıl diyeyim sana EĞLENCE DÜNYASI BUNA HÜRMET EDİYOR, VEYAHUT İŞTE BU BENİM ADAMIMDIR BUNA AMAN YAKLAŞMAYIN DEDİĞİ ZAMAN KİMSE DOKUNMUYOR ÖYLE BİR ADAM" "bizim bacanağın oğlu var Deniz, Alsancakta bu şey var eski Rıhtım restaorant .. .çalıştırıyor programlı olarak o adamla dedi eğer biz kontak kurup iyi geçinirsek kimse bize dokunmaz burda dedi çünkü BİRAZ ÇEKİNİYOR ÇOCUK ETRAFTAN çünkü şuanda İzmirde bir numara olmuş üç senedir bu işi yapıyor" diyerek bu konuda yardım istediği, Veli KÜÇÜK'ün de şahsı araştırıp bilgi vereceğini söyleyerek bu konuda bir görüşme yapalım dediği tespit edilmiştir.
Tape:1157 04.01.2008 tarihinde Hasan BAĞSIZ ile görüşmesinde özetle;HASAN'm "Benim güzel komutanım senden bir istirhamım var" "Beni ancak senkurtarabilirsin" "Öz yiğenim halamın torunu" "...meşhur Osman DEMİRCİ diye birçocuk" "Abdullah ÇATLI'nm falan yakın adamıymış gözü kimseyi görmeyen biradammış" "Osman DEMİRCİ diye Karslı 1957 doğumlu bir adam" "Bu çocuk 6 seneevvel hanımını boşamış bizim yeğeninde şeydeyken bilgisayarda bunlan tanışıyo bir ikisefer buluşuyorlar ondan sonra zaten iki ay oldu ayrılmışlar SEN BU ADAMATLIYOR GELİYOR YEĞENİMİN YAZIHANESİNE " "İŞTE BELİNDE TABANCAKAVGA EDİYORLAR ORDA KAPIŞIYORLAR FALAN" "Biraz hırpalıyorlarbizimkiler herhalde falan ama çok tehlikeli bir adammış işte istiyorsa yani özürdiletelim bilmem ne yapalım bunu bi hallet benim güzel komutanım ya" dediği,VELİ'nin "Ben şimdi sana birşey diyemem bir bakalım ben TANIDIĞIM BİRİSİ MİRİCA ETSEM NE DERECE NEDİR KİMDİR BİLMİYORUM BEN ŞİMDİ" dediği,HASAN'm "Komutanım bak telefonlarını falan da vereyim sana bi dedilerki bunuhalletse halletse bi tek Veli KÜÇÜK paşam halledebilir..," .dediği, VELİ'nin 'Bakmadanetmeden şey yapmadan öyle lap diye ben tanıdığım biriiftidir >ahut birisinden tanıyormuyum bilmiyorum" dediği, s
^T^-S^v^rr-
i"1 ' ^
Tape:1017 11.01.2008 tarihinde Hakkı KURTULUŞ ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Bu Sefaköy de inşaat demiri memiri falan satan böyle bir adam varmış Osman DEMİRCİ eski bizim ülkücülerden falan diyorlar" dediği, HAKKI'nın "Herhalde aynı mesele olsa gerek bizim bu Fikret Albay falan söylemişti..." "....ailevi biraz sıkıntıları var aralarında yani çok ta konuşulacak bir mesele değil komutanım" dediği,
Tape:3239 06.12.2007 tarihinde Muzaffer YILDIZ ile görüşmesinde özetle; VELİ KÜÇÜK'ün "Bİ TOPLANALIM Bİ ŞEY YAPTA Bİ ORGANİZE YAPTA Bİ TOPLANALIM", "BEN Bİ UĞRAYACAĞIM DA SANA BU ÖZEL Bİ GÖRÜŞELİM
BAZI ŞEYLER KONUŞMAMIZ LAZIM ARTIK YANİ " şeklinde yapılan görüşmede içeriği belli olmayan bir toplantı yapacakları anlaşılmakta
Tape:1133 13.12.2007 tarihinde Efendi KARA ile görüşmesinde özetle; EFENDİ'nin "Valla şimdi bu Genpa'da bizim Nihat BİBER var" "Onunla sohbet ediyoruz" "Onunla eski günleri açtık görüşüyor musun dedi bende dedim şeyi var nasıl görüşmem dedim arıyoruz telefonumuz var dedim birkaç defa aradım ulaşamadım size" dediği, VELİ'nin "Yav ben şimdi tesadüfen açtım ben tanımadığım numarayı açmıyorum biliyorsun basın masın durmadan arıyor beni hergün" dediği, EFENDİ'nin "SEN GÖREVİNİ YAPTIN HERKES SENİN GİBİ GÖREV YAPSA ben seni çok seviyorum" dediği, EFENDİ'nin "Sağolun bir emrin isteğin var mı gözüm?" dediği, VELİ'nin "Abi sağol emrin olursa ben bekliyorum sağol abi" dediği, EFENDİ'nin "Size basanlar diliyorum" "Ülke ülke işgal altında ülke felaketin eşiğinde Allah bizlere yardım etsin diyorum ne deyim bilmiyorum" dediği, VELİ'nin "Valla ülke işgal edildi şu anda bitti o" dediği, EFENDİ'nin "Peki Veli nasıl kurtulacak bu telefonla da konuşulmaz ki ne yapacaz ya" dediği,
VELİ'nin "Bu Zora gelince bu memleket bu Türk milleti çok şeyler yaptı hiç merak etmeyin" dediği,
EFENDİ'nin "YAPARIZ DİYOSUN" "VALLA Bİ ŞEYİN VARSA EMRİNİZDEYİM" dediği, VELİ'nin "Bugün Yeniçağ Gazetesinde benim bir beyanatım çıktı bi oku bak" dediği,
Tape:3250 27.12.2007 tarihinde Kerim KANAT ile görüşmesinde özetle; VELİ KÜÇÜK'ÜN "BEN GELMEDEN HABER VERECEĞİMDE Bİ OTURUP ÖZEL Bİ GÖRÜŞME YAPALIM NE OLACAK BU İŞ DİYE" KERİM KANATIN "TAMAM PAŞAM'DA GENÇLERİ DE ORGANİZE EDEYİM Mİ YOKSA BÖYLE" VELİ KÜÇÜK'ÜN «YOK YOK ARKADAŞLARA ŞEY YAPMAYIN BİZ KENDİ ARAMIZDA" KERİM KANAT'İN, "TÜRKİYE GENELİNDE Mİ BİLECİK'TE Mİ DEDİ NASIL YAPTIĞINIZI BEN ANLAYAMADIM DEDİ" VELİ KÜÇÜK'ÜN "YOK BEN ŞİMDİLİK BİLECİK DAHA SONRA BAŞKA YERLERDE BEN YAPIYORUM ZATEN" şeklinde geçen görüşmenin gizemli konulan içerdiği, bir organizasyondan bahsedildiği, ancak detaylara inilmeden üstü kapalı olarak görüşüldüğü anlaşılmaktadır.
ÖRGÜT ÜYELERİ ve YÖNETİCİLERİ
Tape:1071 24.11.2007 tarihinde Sevgi...? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Patrikhaneyi aradım Ragıp çıktı. Gelmediler dedi. Bir uğrayayım diyordum bi göreyim diyordum." Dediği, Sevgi'nin "... çok yazık çünkü hep istiyorsunuz uğramak. Ne tesadüf ben de o gün olmuyorum." Dediği,
Veli'nin "Yarın ben öğleden sonra müsait olursam ben bir ararım ben sizi." Dediği, Sevgi'nin "Tamam, tamam bekliyorum." dediği, » "s-.""*•*.
Tape:1063 30.11.2007 tarihinde Sevgi...? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Sevgi hanım merhaba Veli Paşa." "Patrikhanede misin?" diye sorduğu, Sevgi'nin onaylaması üzerine Veli'nin "...Vakıftayım Türk Dünyasında. ...Yanma bi 5 dakka uğrayacam. Ordan da müsait olursan ararım seni, bi çayını içmeye gelecem." dediği, Sevgi'nin "Tamam tamam." dediği,
Tape:1064 30.11.2007 tarihinde S.Şener ALBAYRAK ile görüşmesinde özetle; Şener'in "Sen ne yapıyorsun paşam?" diye sorduğu, Veli'nin "Ben şeydeyim, Paşa beyin yanındayım, patrikhanedeyim. Patrik Türk Ortodoks Patrikhanesi." "PATRİK BEYİN YANINA GELDİM. Bİ GÖREYİM DEDİM." dediği,
Tape:1030 03.12.2007 tarihinde Caner YİĞİT ile görüşmesinde özetle; Caner YİĞİT'in " komutanım Salih Albayla görüştünüz mü" dediği, Veli KÜÇÜK'ün Balmumcuda olmadığını söyleyerek 0 212 276 93 24 numaralı telefonu verdiği, Caner YİĞİT'in de arattıracağını söylediği,
Tape:1031 05.12.2007 tarihinde Y.ÖĞÜTOĞULLARI ile görüşmesinde özetle;
Veli KÜÇÜK'ün "Yasemin hanım" dediği, Yasemin ÖĞÜTOĞLULLARI nın da merhaba komutanım diyerek Göztepe de olduğunu söylediği, Veli KÜÇÜK'ün de Caner YİĞİT'i kastederek şoförümü göndereyim seni alsm dediği, Yasemin'in yanında bulunan şahsın da Caner YİĞİT 'e yolu tarif ettiği,
Tape:1032 11.12.2007 tarihinde Caner YİĞİT/Mehmet., ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün karşı telefonda bulunan Caner YİĞİT ten Mehmet isimli şahsı istediği, Veli KÜÇÜK'ün "Bu bizim şeyde Balmumcuda barbarosta yerimiz var ya bi tane" ".... çimento Onun yan tarafındaki apartmanda bir yer boşalmış" "Kiralıkmış şey koymuşlar Turyaptan kiralık falan diye" "Bodrum iki üç yüz diyor dedim ki iki üç yüz çok pahalı" diyerek oraya bakmasını istediği, Mehmet'in de "Anladım paşam yarın gider oraya bakarız paşam" dediği,
Tape:3332 19.12.2007 tarihinde Fuat TURGUT ile görüşmesinde özetle; "RTE/Ahdullah G. ve şürekası eliyle parçalanma sürecine itilen T.C.'ni KORUMAK için; milliyetçi/devrimci ihtilal KAÇINILMAZDIR! Bayramnz/2008'nz kutlu... Av.FuatT.",
Tape:3211 21.12.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle; Sevgi ERENEROL'un Veli KÜÇÜK' e hitaben "....MERSİ TEBRİK EDİYORUM 25 İNDE DE BİZİM NOEL BAYRAMIMIZ..." Veli KÜÇÜK' ün de "....HA 25 İNDE
NOELİNİZ TAMAM YA ORDA OLACAĞIZ İNŞALLAH...." Diyerek, görüşme ve buluşmalar yaptıkları,
Tape:1001 21.12.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle; SEVGİ'nin "Veli paşa iyi bayramlar dilerim" "25'inde de bizim Noel bayramımız İstanbul'da" dediği, VELİ'nin "Ay'ın 25'inde Noeliniz tamam orda olacaz inşallah" dediği, SEVGİ'nin "Bekliyoruz 11'inden itibaren bekliyoruz sağoîun" dediği,
Tape:3197 24.11.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle; VELİ KÜÇÜK'ün "...SEVGİ HANIM MERHABA VELİ PAŞA....PATRİKHANEYİ ARADIM YAKUP ÇIKTI GELMEDİLER DEDİ Bİ UĞRARAYIM DEDİM Bİ GÖREYİM DİYODUM..." dediği, Sevgi ERENEROL' un ise " TAMAM,
BEKLİYORUM, BEKLİYORUM" diyerek, Veli KÜÇÜK ile buluştuklan, bahse konu şahsm telefon görüşmelerini çok sınırlı tutması nedeni ile görüşmenin içeriğinin anlaşılamadığı fakat sevgi ERENEROL isimli şahsın çalışan ve emekli askeri personel çok yakından ilgilendiği,
^^
861 , « r—-p
Tape:3236 30.11.2007 tarihinde SEVGİ ERENEROL ile görüşmesinde özetle; VELİ KÜÇÜK'ün "PATRİKHANEYİARADIM YAKUP ÇIKTI GELMEDİLER DEDİBİ UĞRAYAYIM DEDİM Bİ GÖREYİM DİYODUM" Sevgi ERENEROL ile görüşmeye çalıştığı anlaşılmakta,
Tape:3243 21.12.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle; Sevgi ERENEROL'UN "...MERSİ TEBRİK EDİYORUM 25 İNDE DE BİZİM NOEL BAYRAMIMIZ..." VELİ KÜÇÜK'ün de "....HA 25 İNDE NOELİNİZ TAMAM YA
ORDA OLACAĞIZ İNŞALLAH..." şeklinde yapılan görüşmeden Veli KÜÇÜK ile Sevgi ERENEROL'un zaman zaman telefon ve bazen de yüzyüze görüştükleri anlaşılmaktadır.
Tape:1141 25.12.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "... ne zaman gelelim ne zaman programınız" dediği, Sevgi ERENEROL'un "Saat 11 den itibaren" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "iyi biz 11 den sonra geliriz öyleyse Necla hanımla" dediği,
Tape:1033 31.12.2007 tarihinde Caner YİĞİT ile görüşmesinde özetle; Caner YİĞİT'in "Komutanım şey aradı Nedim başçavuş aradı bölge komutanlığından" "Osman paşa Osman Tuğgeneral Tuğgeneral Osman Tekel sizinle görüşmek istiyormuş numaranızı verdim 533'lü numaranızı verdim sizi ararlar herhalde"dediği, Veli KÜÇÜK'ün "tamam arasınlar" "tamam ben ararım" dediği,
Tape:1003 09.01.2008 tarihinde Kemal KERİNÇSİZ ile görüşmesinde özetle; KEMAL'in "...Şişliden yine bir grup Adana dan şikayet etmişler bu sefer bu PKK lılar DTP liler ayrı bir hazırlık numarası almış Beşiktaş Ağır ceza mahkemesinden de dosya yi Şişli Cumhuriyet başsavcılığına göndermişler ikimiz hakkında yapılan şikayet Savcı Naci Kanık'ta ben şimdi az önce ifade verdim sizi de rica ettiler gelsin bir ifade bir ifade versin de dosya yi kapatalım diye bu Hrant Dink'le alakalı yine" dediği, VELİ'nin "Hrant Dink mi gene" dediği,
Tape:1004 10.01.2008 tarihinde Kemal KERİNÇSİZ ile görüşmesinde özetle; VELİ' nin "Görüştüm ... Mecit Ceylan var savcı o gördü beni" dediği, KEMAL'in "Kovuşturma ya yer olmadığını ... kararı verdiniz" dediği, VELİ'nin "Onu da verdim onu da ifadeye eklediler koydular" dediği, KEMAL'in "Tamam zaten verecekleri yine bunlar da takipsizlik kararı verecek" dediği,
Tape:3108 15.01.2008 tarihinde, Kemal KERİNÇSİZ ile görüşmesinde özetle; Hrant DİNK cinayeti ile alakalı yapmış oldukları görüşmede, Veli KÜÇÜK'ün Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben "BEN GİTTİN O ŞİŞLİ SAVCISINA HIH HIH YA ORDAKİ O ÇOCUKLAR SAVCILAR TANIDIKLARIMMIŞ BENİM HEPSİ GELDİLER, MELDİLER ŞEY YAPTILAR GEREKLİ İFADEYİ VERDİK Bİ NETİCE ÇIKTIMI BIKTIK ŞU HIRAND DİNK DENEN HERİFTEN YA HU" söylüyor, Kemal KERİNÇSİZ' de "İYİDE PAŞAM ALLAHTAN BUNLAR BİR TEZGAH KURMADILAR BU YAKALANAN ÇOCUKLARA İKİ KELİME KONUŞTURSALARDI TAMAMDIK YANİ AMAN, AMAN YANİ HER ŞEYİ YAPABİLİR BUNLAR YAPAMAYACAĞI HİÇ BİR ŞEY YOK NAMUSSUZLARIN HER TÜRLÜ OYUN TEZGAHI KURAR BUNLAR BU DA BİR TEZGAH İŞTE Bİ TEZGAH DEYİL Mİ ÜÇ YERDEN AYNI DİLEKÇELER E DİLEKÇELERİN MAHİYETİ BİLE AYNI SATIRI SATIRINA BİR BİRLERİNE GEÇMİŞLER FAKSLARI DÜŞÜNE BİLİYOR MUSUN YANİ BİR YERDEN YAZILMIŞ HER TARAFA AYNI DİLEKÇELER GİTMİŞ ." diyerek, kendileri hakkında, Hrant DİNK cinayeti ile alakalı olarak açılan soruşturmalarla ilgili olarak görüşme yaptıkları,
GAZETECİ VE MEDYA SEKTÖRÜYLE İRTİBATLARI
Tape:1073 26.11.2007 tarihinde Vedat YENERER ile görüşmesinde özetle;
Görüşmeden Vedat YENERER'in yazar olduğu, görüşmede ise hükümetin politikasından ve muhalefetin buna ses çıkarmamasından, MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ'nin Koray AYDIN'm soruşturmalannm temizlenmesi için Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP'ye destek verdiğinden bahsedildiği,
Tape:1391 26.11.2007 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde özetle;
Güler'in "Neden beni hiç arayıp sormuyorsun?" diye sorduğu, Veli'nin "Ya öbür telefondayım. Ben seni arıyorum az sonra." dediği,
Tape:1393 26.11.2007 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde özetle; Güler'in "İyi canım Ankara İstanbul gidiyorum geliyorum. SÖZLERİNİ TUTUYORUM MERAK ETME. DEDİĞİN BANA TEMBİH ETTİĞİN KİŞİLERLE GÖRÜŞMÜYORUM, DEDİKLERİNİ YAPIYORUM." dediği, Veli'nin "Yanlış şeyler döner yani. Sen kendini kabul ettirmiş bir yazarsın." dediği, Güler'in "Senin söylediklerin hayır ben o zaman da izah etmiştim sana. O bambaşka bir nedendi. Tamam ben orda bişey öğrenemeyeceğimi anladım sen napıyorsun?" dediği, Veli'nin "İyiyim valla boğuşup duruyoruz. Kazakistan'daydım bende." dediği ve Kazakistan'da iş almaya çalıştığından ve oradaki devlet görevlileri ile görüştüğünden bahsettikten sonra "Engin Akçakoca var ya. Eski BDDK başkanı." "He Engin benim sevdiğim bi arkadaşımız. Engin'de ilginçtir Kazakistan dünya bankası adma Kazakistan merkez bankasının denetçisi." "Bi oturup yemek yiyecez. Konuşeaz bi Şey yapalım bakalım yani kritik bir ortam." "Azerbaycan'a gidecektim gitmedim. O şeye de kongreye." dediği, Güler'in Barzaniden bahsederek, şahsın ortadan kaybolmasıyla ilgili sorular sorduğu, Veli KÜÇÜK'ün de, Barzaninin miadını doldurduğunu anlattığı ve "Sen bu işi yazıyorsun, devamlı biliyorsun. Geçen ki yazında çok güzeldi. Büyük orta doğu projesi konusunda onları teslim etmek zorundalar." Dediği, Barzaninin yerine başka bir şahsın çıkmasından bahsederek Neçirvan dan bahsettikleri, Güler KÖMÜRCÜ'nün ""Bu hafta beni yemeğe götür." "Necla ablam olsunda. Onun dışında çok aile muhabbeti yapma. Ya biraz beni birileriyle tanıştır." "Öyle birileriyle değil. Türkiye'yi kurtarıcak yani sohbet etcek ne bileyim yani." dediği, Veli'nin "Sorma bu sabah bana bişey geldi." "Şimdi bizim bu istihbaratçılığın kötü bir tarafı Güler biz hep şeytanı teferruatlı ararız." dediği ve görüşmenin ilerleyen bölümlerinde MHP ve AKP arasındaki seçimlerden ve Koray AYDIN'm yolsuzluk suçlamasıyla hakkında açılan davalar hakkında görüştükleri, Görüşmenin son bölümünde Veli KÜÇÜK'ün (muhtemelen telefonda) başka bir şahsa adres tarifi verdikten sonra görüşme yaptığı şahsı Gül er'e "Şey bizim Eski GİMA'nm Genel Müdürü." Diye tanıttıktan sonra görüşmeye devam ettikleri,
Tape:1394 27.11.2007 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde özetle; Güler'in "Ev konusu, baktıracaktın ya eve." "Ama bu çok acil. fevkalade bi gelişme var çünkü." "Yani bu yüzde yüz öyle de. Ben dün aldım haberini. Ayrıca ekstra bir tertip yapmaya hazırlanıyorlar. Yani içeriyi temizlemeleri lazım." Dediği, Veli'nin "Tamam ben bi baktırayım şimdi." Dediği, Güler'in "Ne olur ama baktırmadan daha fazla yani ne gerekiyorsa yapalım ya. Lütfen ya senden hiç birşey istemedim biliyorsun, bu çok benim için hassas." "YA DÜN GELİP, BİZZAT SÖYLEDİ BİZZAT BİRİSİ SÖYLEDİ. SALON TAMAMEN DOLU KAYDE ALIYORLAR. AYRICA BUGÜNLERDE BİR TERTİBE HAZIRLANIYORLAR. EVE EKSTRA GİRMEYE YANİ..." dediği, Veli'nin arka planda (Günaydın Melih, ben gelcem. Biraz işlerim var dışarıda. Şey dicem şimdi çok acele hemen bugün bu evde dinleme yapılıyor. Bi tanıdığımızın birisinin evinde dinleme var. Bişey yerleştirmişler o çip dediğimiz şeyler var ya. Onların dinleme tespitlerini acele yaptırmamız lazım. Bugün hemen bi eleman bulun hemen. Bulun ben gelcem oraya tamam mı?) dedikten sonra Guler'e ''Tamam canım ben şey yapacam."
dediği,
y^' 863
Tape:1379 27.11.2007 tarihinde Güler KOMURCU ile görüşmesinde özetle;
Veli KÜÇÜK'ün "Güler. Müsait misin?" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Efendim canım." Şeklinde cevap verdikten sonra Güler KÖMÜRCÜ'nün evinde olduğunu düşündüğü dinle cihazları ile ilgili olarak "Şimdi söyle eve mi geçeyim hemen." dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Yok ben şey yapıcam birini getiricem ... buiuşturcam. Bir saat sonra bana gelecekler."
Dediği ve görüşmenin Veli KÜÇÜK isimli şahsın ayarlayacağı kişiyle ilgili randevulaştıkları ve görüşmenin bu şekilde bittiği,
Tape:1114 23.12.2007 tarihinde Vedat..? (YENERER) ile görüşmesinde özetle;VELİ'nin "Bu sabah bende seni arayım diyordum be, yazını okudum internette" "Güzelçok güzel olmuştu" dediği, VEDAT'm "Ya paşam yazıyoruz da hiç bişey şey yok ki suylayazıyoruz" dediği, VELİ'nin "Yo yo hayır bi şey yok değil oluyo, gayet güzel oluyo"dediği, VEDAT'm "Bi yararı oluyosa iyi paşam" dediği, VELİ'nin "Oluyo oluyo,
oluyo ben bakıyorum, yani yavaş yavaş millet artık uyanmaya başladı ya..." dediği,
Tape:1022 04.01.2008 tarihinde Vedat YENERER ile görüşmesinde özetle; VEDAT'm "Ya şeyi soracaktım ben Paşam ben bulamadığım için bu Şencan BAYRAMOGLU var" "Şehit aileleri İstanbul il başkanı derneği İstanbul il başkam Sevil ana var Sevil OSKAY var" dediği, VELİ'nin "Yok tanımıyorum ya" " dediği, VEDAT'm "Bu bomba bu bomba patladı dün Mehmet Ali Biran yayında diyor ki bu bomba çocuklara mı atıldı askerlere mi atıldı çocuklara atıldıysa durum vahim filan yani askere atılabilir" dediği, VELİ'nin "Ali Kemal ben ama bir sözüm var Ali Kemallerde vardı ama Ankara ya gitmeye kalktı İzmit ten öteye geçemedi linç edildi" "Bu olaylar da olacak yani böyle" "Er geç olacak ya bunun başka önüne geçilmez yani yani bu tarih tekerrür ise bu tekerrür edecek" dediği,
Tape:1530 08.01.2008 tarihinde Vedat YENERER ile görüşmesinde özetle; Bir süre siyasi gündemle ilgili konuştuktan sonra, Veli KÜÇÜK'ün "Az önce şey geldi, o da ağlayıp duruyor Yi. geldi Yi.. Durak geldi o Ankara'dan İstanbul'a gelmiş bir oturduk konuştuk falan ağlıyordu ne olacak bu hal diyor ne olacak dedim sen başında ki adamına söyle dedim devlete söyle dedim bu işi" dediği, Vedat YENERER'in "Kuyudan çıkarttı kuyudun çıkarttı Abdullah Gül attı ipi adamı kuyudan çıkarttı" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Ama niye bak şimdi çok ilginçtir şimdi Abdullah Gül'e herkes bir şeyler söylüyor niye Cumhurbaşkanlığı yaptı diye anlaşmaları var şimdi Devlet Bahçeliden sonra DEVLET BAHÇELİNİN istemediği sevmediği ortağı olmadığı beraber hırsızlık yapmadığı bir adam gelirse basının başına ki bu gidecek belli artık zor durumda kalacak ne dedi gel dedi kardeşim, Tayyib'e ben kimi gösterirsen göster ben Meclise gireceğim dedi ama sana ... bir şartım var dedi kimi göstersen ben Cumhurbaşkanı seçecem sizin dedi ee peki o şartın ne dedi ha ben beraber hırsızlık yaptığım Koray Aydm'ı sen berat ettireceksin dedi o sağlandı iki ay sonra" "Yeniçağı gazetesinde maalesef internet sitesine gir her sabah efsane bakan diye resmi var" "..Devlet Bahçeliden sonra onu getirecekler" dediği, Vedat YENERER'in "Mümkün değil ya kapasite yok" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "... köpek" "...Devlet Bahçelinin var mı kapasitesi geldi de" "Suçsuz olsun namussuz olsun" "Amerikaya boyun eğişin tamam işte kapasite odur" dediği,
Tape:3234 26.11.2007 tarihinde Vedat..? ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "bitti bu iş bitti ya, nereye gidiyoruz ya vedat, ne olacak siz bu işin içersindesiniz, takip ediyorsunuz ne olacak bu ya, adamlar her şeye meydan okuyarak gidiyorlar, ya eee kim ne diyecek bunlara" aynca "yav neyse bak ben sana anlatırım şimdi benim değerlendirmem başka şekilde ııı Koray Aydın 300 şene ile yargılanıyor 40 dosya var hepside subuta ermiş dosyalar buraya kadar gelmisjfahi ömğ^eften püften değil ha şimdi (anlaşılmıyor) geçenlerde ne oldu abdullah şeyfdedi ki MEJİBET BAHÇELİ siz kimi
864 ifl 4 A y^ *f^
koyarsanız koyun aday benim meclise geleceğim sizin istediğiniz adayı cumhurbaşkanı yapacağım dedi mi " "niye ha DEVLET BAHÇELİ gene ipler elinde olsun yarın sisteme bak sen bu sistem değil mi yani ben sizin istediğinizi cumhurbaşkanı yapacağım ama siz benim veliahtımı affettirin " "sen şey 300 sene ile yargılanan adam hepsinden beraat ediyor ya 40 dosyanın hepsinden beraat edilir mi manyakmıyız biz ben 40 sene mi verdim zabıtaya manyak mıyız biz ya" şeklinde Koray AYDIN'm davalardan beraat etmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığa kimi korlarsa parti olarak destek verecekleri anlatılmaktadır.
Tape:1131 12.12.2007 tarihinde Selda ÖZTÜRKTAY ile görüşmesinde özetle; SELDA'nm "Saygılar efendim Yeniçağ Gazetesinden Selda ÖZTÜRKTAY nasılsınız?" dediği, VELİ'nin "Sağolun çok teşekkür ederim sağol siz nasılsınız? Yazılarınızı okuyoruz" "Zaten başka gazete okumuyoruz bi onu okuyoruz okunacak gazete de kalmadı ya" dediği, SELDA'nm "Başbakanın söylediği biz dağdan analarının babalarının kucağına getireceğiz teröristleri dedi" dediği, VELİ'nin "Efendim ben ona karşı değilim" "Bakın kesinlikle ama af değil gelir silahıyla teslim olur" "Türk adaleti gerekli yargıyı gerekli cezayı ha hiçbir şey yoksa yargı ona karar verir" dediği
SİYASİ PARTİLERİ YÖNLENDİRME AMAÇLI GÖRÜŞMELER
Tape:1043 16.11.2007 tarihinde Yusuf...? ile görüşmesinde özetle; Yusufun
Veli'nin nasıl olduğunu sorması üzerinde Veli'nin "...Görüyorsun Türkiye'nin halini, nasıl iyi olalım yav." dediği, Yusufun "Vallahi dediğiniz doğruda paşam ama bugünkü sürece gelinmesinde yani herkesin hatası var paşam." dediği, VEli'nin "Herkesin hatası var. Başta Devlet BAHÇELİ olmak üzere." dediği, Yusufun "Yani Devlet BAHÇELİ zaten Milliyetçi Hareket Partisini sıfırladı. Yani bitirme görevini tamamlıyor." "Evet şimdi ben, geçen bir iki genel başkan yardımcısına görüşmeye gidecektim başkanım." "Hani böyle önceden tanıdığımız, bu Türkü öncelerden böyle. 90'lardan falan tanıdığımız. ŞİMDİ ONLAR DA BİZE BİRAZ MESAFELİ DURUYORLAR DA BU KİTAP OLAYLARINDAN DOLAYI." dediği, Veli'nin "Allah'ım yarabbi ya. Atatürk'ün söylediklerini kitaba koymuşuz. Onu, geçen gün birisi bana ne diyor biliyor musun?" "...O önsöz senin yazdığın önsöz diyor kitaptaki. Eee ne oldu dedim önsöze. Dedim Atatürk'ün ağzından yazıldı o dedim ya." dediği, Yusufun "Yani MHP satışını yaptı yani. Artık bundan sonrada Milliyetçi Hareket Partisi bu Bahçeli gitmeden hiçbir şekilde düzene girmez Paşam." dediği, Veli'nin "MÜMKÜN DEĞİL AMA ONU DA GÖTÜRMENİZ MÜMKÜN DEĞİL. Çünkü padişah oldu." "Padişah oldu. DUR SEN HELE BİR ÇALIŞMAMIZ VAR. BEN SENİ ÇAĞIRACAM İSTANBUL'A TAMAM MI?" dediği, Yusufun "Biz şimdi bu Bozkurtlarm ölümü var. SİZ BİLİYORSUNUZ GÖRMÜŞTÜNÜZ." "Biz şimdi onun ... o finansmanda bi 10-15 MİLYAR GİBİ AÇIĞIMIZ VAR DA." dediği, Veli'nin "Bi süre şöyle bi 15-20 gün bekleyin." "Bir yerden ben bi haber bekliyorum, inşallah olur. Ben sana haber verecem. Başka bi konu var." dediği, Yusufun "Bu Bozkurtlarm ölümünü hani bu çizgi roman yada." "Evet bunu bi çizgi filme çevirirsek. Yani en azından şimdikileri geçelim de YENİ NESİL DAHA DUYGULU YETİŞİR." dediği, Veli'nin "Bi 15 gün daha bekleyin hele, 10-15 gün." "Tamam mı? Ben bi İngiliz firmasının danışmanlığını yapıyorum." "Burda bazı yatırımlar falan yapacaz yapılıyor da yaptıkta. Bi kısmını bizim köye de ben işte köye gidiyorum şimdi, çimento fabrikası kuruyoruz büyük bir fabrika." dediği,
Tape:3248 26.12.2007 tarihinde Servet SOMUNCUOĞLU ile görüşmesinde
özetle; Servet SOMUNCUOĞLU'nun "PAŞAM Bİ GÖRÜŞMEMİZ GEREKİYOR
ACİLEN BİR GÖRÜŞMEMİZ GEREKİYOR III SİZE^VERMEM GEREKEN BAZI
/îr i ' • -«
BİLGİLER VAR" yapılan görüşmeden önemli ve telefonda söylenmesinin sakıncalı olduğu bir konunun olduğu anlaşılmaktadır.
Tape:1096 27.12.2007 tarihinde X Bayan/Hüseyin ARSLAN ile görüşmesinde özetle; X bayan'm "... Aslan aliminyum Hüseyin Aslan bey görüşecek sizinle" diyerek telefonu Hüseyin ARSLAN'a verdiği, bir süre sohbet ettikten sonra Veli KÜÇÜK'ün "Ben de köydeydim Bilecikteydim" "Bu MHP'nin durumunu ne edecez bunu nereye gidecez" dediği, Hüseyin ARSLAN'm " Vallahi paşam burda biliyorsunuz enaz yani siz de dahil ben de çok müzdaribim burda.... sizin gibi ben de ... genel merkeze çok kızıyorum ondan sonra vallahi bilmiyorum siz ne derseniz ben sizin yanınızdayım bu hususta" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "... ben şimdi söyle düşünüyorum arkadaşlar arıyor ediyorlar falan bu Devlet Bahçelinin bu işten ayrılması lazım" "... bu kaldığı sürece MHP yani bitirecek bunu parti bitecek yani" dediği, Hüseyin ARSLAN'm "...kuruyltayda biliyorsunuz Ümit beyi ihraç ettirdi şeyden partiden .... Genel başkanlığına adaylığını koydu Ümit Özdağ" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Canım Ümit'in o şeyden bu adaylığını falan koymadan önce beni aradı gel dedim İstanbula geldi evde bizim evde toplandık" "Ben bu köşe yazarlarını falan da çağırdım..." diyerek bu konuda yaptığı çalışmayı anlattığı, devamında Veli KÜÇÜK'ün ".. ben Evet dedim mi Ümit hayır demez yani gönderdik tamam dedi gitti Devlet Bahçeli kabul etmedi bunu görüşmedi" "Aradan 3-5 gün geçti duymuş bizim evde bi toplantı olduğunu İstanbul'da" "Cumhuriyet gazetesi röportajında şaibeli kişilerle
toplantılar yapıyor evlerde dedi bu şerefziz herif "........................ bu adamı pencereden aşağı
atmadan bu parti kurtulamayacak bundan" "Yani bi çalışma yapmaya başladım ben açık açık" "Anladın yani bunu Devlet bahçeli gitsin kim gelirse gelsin ya ben Yunanistandan Pasoktan bir adam getirip bu MHP'nin başına koysaydım bu kadar tahribat yapmazdı vicdanı el vermezdi adamın ya" dediği, Hüseyin ARSLAN'm da "Valla Bileciğe geldiğinizde isterseniz bizim eski arkadaşlarla falan burda bizim kerim başkanla kerim reis falan orda gerekirse benim fabrikada oturalım bi toplanalım enine boyuna ondan sonra ama sadece Bilecik için geçerli değil" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Ben Türkiye genelinde çalışmaya başladım" dediği,
Tape:1016 09.01.2008 tarihinde Hüseyin ARSLAN ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Ya bi bir şey söylicem benim dün şey geldi Yılmaz geldi yanıma geldi Yılmaz DURAK Ankara dan" "Şimdi oda şey yapıyor ama bazı şeyler MHP DYP CHP karışacak gibi geliyor ben den bazı konularda destek istediler bazı şeyler yaptılar" "...ben dedim ki Devlet BAHÇELİ nin dedim bundan bilgisi ..." "...önce engelleyecek olan Devlet BAHÇELİ" "...anladığım kadarıyla beni Devlet BAHÇELİ ile görüştürmek istiyorlar bende pek kabul eder gibi görünmedim ben dedim arkadaşlarla bir görüşecem dedim bizim o konuda beraber olduğumuz arkadaşlar var dedim söylemedim isimleri" "...Ahmet şimdi şeye Devlet BAHÇELİ bu Koray AYDIN ı yerine getirmek istiyor" dediği,
YURT DIŞI FAALİYETLERİ İLE İLGİLİ TAPELER
Tape:3125 04.09.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle; Sevgi ERENEROL'un Veli KÜÇÜK isimli şahıs ile yaptığı görüşmede;
"^
"TENZİLE'LERE DE SEVGİLER SAYGILAR" diyerek, Veli KÜÇÜK isimli şahsınAzerbaycana yapacağı ziyaret ile alakalı olarak Sevgi ERENEROL' a bilgi verdiği, TenzileRUSTEMHANLI isimli bayanın Azerbaycan da bakan yardımcılığı yaptı, Ülkemizezaman, zaman geldiğinde Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ ve Veli KÜÇÜK isimlişahıslarla buluştuğu, Kemal KERİNÇSİZ' in organize e#4ğL-,hasın açıklamalarına ve anmagünlerine katıldığı, /*" * ?H
t
.« *Y(P^\
Tape:1052 19.11.2007 tarihinde Erol MÜTERCİMLER ile görüşmesinde özetle; Erol'un "Paşam bu vakfın adı neydi?" diye sorduğu, Veli'nin "TESAV Vakfı Türk Devletleri ve Toplulukları Kardeşlik ve Dayanışma Vakfı." "He ben aradım. Bakü'de yarın döneceklermiş." "Yanlız cebi kapalı, cebine ulaşamazsın. Burdan şey yap." dediği, Erol'un "He tamam şimdi benim kızdan ben bi haber göndereyim tamam." "Paşam çok teşekkür ediyorum. Esat Aslan Albayın selamı var size." dediği,
Tape:1053 19.11.2007 tarihinde Rasih Engin AKÇAKOCA ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Ben hafta sonuna doğru, önümüzdeki hafta İstanbul... bi arayacam da beraber bi konuyu görüşelim. Bi yemek yiyelim beraber müsait olur..." dediği, Rasih'in "Tamam olur." dediği,
Tape:1065 30.11.2007 tarihinde Gültekin...? ile görüşmesinde özetle; Gültekin'in "Niye gemlisiniz? Azerbaycan'a dönmüysünüz?" "Turan YAZGAN geldi. sora o Abdullah Hali... geldi." "Bu Aralıkta, aralık 9'i, 9'i birgün orda tedbir olacağiz. Hemen geleceğim oraya." "Sizi görecem." dediği, Veli'nin "BEN AZ ÖNCE ŞEYİN YANINDAYDIM. SEVGİ HANIMIN YANINDAYDIM. TENZİLE HANIMLAN GELECEĞİNİZİ SÖYLEDİ O." dediği, Gültekin'in "Siz bize destek olmalısınız. SİZ BİZE KONGREDE DESTEK EDİN OLAR. Men size gelirde anladacağım hepsini. Tamam canim." dediği,
Tape:1116 01.12.2007 tarihinde İslam....? ile görüşmesinde özetle; İslam'ın "... ismim İslam, Bakü'den geldim, babam Rıza TEBRİZİ, rica etti size telefon ediniz" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Baban Rıza Muallim nerde" diye sorduğu, İslam'ın "o şuan da Bakü'de" "onun bi zorlukları var sizden yardım bekliyo" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Tamam ben., şimdi arıyorum" dediği,
Tape:1105 05.12.2007 tarihinde Kadir..? ile görüşmesinde özetle; KADİR'in "Komutanım Abuzer BAYUROV Moskovadan" "...şu anda istanbuldaymış" dediği, VELİ'nin "Hiç şey yapmayın anladım o ..." dediği, KADİR'in "Telefon numarası bıraktı" dediği, VELİ'nin "TAMAM KALSIN SENDE YARIN ALIRIM BEN O KARIŞTIRMAYA GELDİ BURAYI TÜRKİYE'Yİ" dediği, KADİR'in "Komutanım bi de" "Tamam Turgay TÜFEKÇİOĞLU aradı" "Prof.Dr. Orhan TÜRKDOĞAN" "Hayri BAŞBUĞ ile görüşmesi gerekiyormuş ancak sizin ulaşabileceğinizi söyledi bana ve bir telefon numarası bıraktı Orhan beyin" dediği, VELİ'nin "Hayri BAŞBUĞ ben tanımıyorum kim Hayri BAŞBUĞ?" dediği, KADİR'in "Onu bilemiyorum komutanım Turgay TÜFEKÇİOĞLU bana söyledi bu notu bildirdi" "Tamam komutanım birde Avşar yayıncılık İskenderun" "Kargo ile bir zarf gelmiş şu an Ayhan beyde" dediği, VELİ'nin "Öyle mi ha o önemliydi ya" "Onu ben alırım gelirim kalsın sizde" "Muhafaza edin onu iyi tamam" dediği,
Tape:1125 06.12.2007 tarihinde Cevat..? ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Ne yaptınız iyimisiniz?" dediği, CEVAT'm "İyiyim sağolun heçbişey yapmamışız paşam burda demeyolar ..." "Yirmibir Azer Harekatının yıldönümüdür 60. yıldönümü" " Pişavere Harekatının onu Stocholm'da çetireceğiz" dediği, VELİ'nin "Peki Baku de ne yaptınız Baku deki toplantıda" dediği, CEVAT'm "Evet onu biz aldık onu artık avrupadakilar bize DAK'ın o aktivleri yani bütün Amerika Avrupadaçıları almışız bunun içinki biliyorsunuz paşam DAK artık dağılma arafesindedir haberiniz var bunlardan" dediği, VELİ'nin "Şimdi beni ben şey aradı Abuzer aradı Moskovadan" "Türkiye'deymiş" "Yarın benlen görüşmek istedi olur dedim ben" "Nedir bunun derdi nedir?" dediği, CEVAT'm "Paşam zaten onun derdi p^âien İteri, geri konuşuyor dün geldi bugün DAK'ın yönetimine girdi şimdi de dağıtniSya çalışıyjf y&ni.. .burda çok böyük paralarda şey oluyor oynuyor ortada hörmetj paşan^S^tfl^hın bunlardan haberi
olmalıdır Müştak beyinde haberi var siz onlarlada bir konuşsanız iyi olur" "Ha birde bizim Muhtar Muhtar vardı Muhtar Hollanda da" "... ayında yani şubatta ve sanıyorumki sizde bize destek verecaksiniz inşallah" "...oyunlar gidiyor yani bizde kendimiz şaşırdık kaldık yani demek DAK bu kadar önemli bir teşkilatımış ki buna el koymak istiyorlar ancak biz buna müsaade edebilmeyiz ... paşam biliyorsunuz" dediği,
Tape:1126 06.12.2007 tarihinde Abuzer..? ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "He ben bir saat sonra Türk Dünyasında olurum o söylediğim yerde" dediği, ABUZER'in "Ben de geîerem ora" dediği,
Tape:1127 07.12.2007 tarihinde Mehmet CEYLAN ile görüşmesinde özetle; MEHMET'in "Ne yaptm Kazakistanda?" dediği, VELİ'nin "Yav Kazakistanda şeynen Ademle görüşemedim bende" "Orda yatırım için şey yaptılar ama ben Kazakistandan biraz çekindim yav" dediği, MEHMET'in "Hayır kesinlikle ben sana en ufak bir sıkıntı olsa ADEM AYIN 12'SİNDE CUMHURBAŞKANIYLA KAZAKİSTANA GİDİYOR" dediği, VELİ'nin "...bizim Engin AKÇAKOCA varya o Engin" "Kazakistanda Merkez Bankasının denetçisi" dediği,
Tape:1128 07.12.2007 tarihinde Cavid VELİYEV ile görüşmesinde özetle; DAK (Dünya Azerbaycanlılar Kurultayı) toplantısıyla ilgili konuştukları, Cavid VELİYEV'in DAK içindeki sorunlardan bahsederek, taşların yerine oturması için birilerinin başa gelmesi gerektiğinden bahsettiği, Veli KÜÇÜK'ün de kim yapabilir bunu dediği, Cavid VELİYEV'in "İşte ben bakıyorumda göremiyorum kimseyi açıkçası yani SİZ KABUL ETMİYOSUNUZ DİYOSUNUZ BEN YAPAMAM" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "... GENE BANA TEKLİF EDİYOLAR, İLLA SEN TEKRAR GEL BAŞA, AMA ŞİMDİ BU TÜRKİYEDEN ZOR OLUR" diyerek bu işin Avrupadan veya Azerbaycandan idare edilmesi gerektiği, oradan birilerinin bulunması gerektiğinin anlatıldığı tespit edilmiştir.
Tape:1089 13.12.2007 tarihinde Engin AKÇAKOCA ile görüşmesinde özetle;
Veli KÜÇÜK'ün "Engin bey" dediği, Engin AKÇAKOCA'nm "...Paşam ... ben Almanya dayım şu an da" dediği ve Türkiye ye geleceğini söylediği, buluşmak için anlaştıkları,
Tape:1093 14.12.2007 tarihinde Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün Türkiye ye dönüp dönmediğini sorduğu, Engin AKÇAKOCA'nm da döndüğünü ve toplantılarının olduğunu söylediği, Veli KÜÇÜK'ün de Bağlarbaşmdaki şirkete çağırdığını, Engin AKÇAKOCA nm da geleceğini söylediği,
Tape:1145 27.12.2007 tarihinde Cavid VELİYEV ile görüşmesinde özetle; CAVİD'in "Kurultay kararları ile ilgili olarak beni de aradılar da gelin katılın bu kurultayı yapalım SİZİN DÜŞÜNCENİZİ ÖĞRENMEK İSTEMİŞTİM" dediği, VELİ'nin "Valla ben şimdi Cevat beye söyledim şimdi bunları da konuştum da şimdi diyorlar ki Februlda yani şubat aymda şubatın 28'inde 29'unda kurultay yapalım iyide bu kurultayı yapalımda kurultayı niye erken yapıyoruz diyorlarki eski kurultay geçersiz diyorlar yani o şeydeki Köln'deki yapılan kurultay geçerli değil diyorlar" "...E tamam mayıs aymda genel kurultaya gideriz ama bu genel kurultaya da gitsek DAK şimdi büyük bir yara aldı bu" "...Köln'deki toplantıda yapılan oylamada ben SADR seçildim ben birinci en büyük oy ben aldım" dediği,
Tape:1147 28.12.2007 tarihinde Sabir MUALLİM ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Bak ne diyeceğim bu DAK'ın işi iyice karıştı gene bana mailler gelmişler Palpakta danışam diyorlar ben kabul etmedim" "Abuzerle de tanıştım ha geldi beni Türkiyede burda istanbulda gördü ona da söyledim biz bunu may ayında alalını genel kurula gidelim yani ben Köln'deki toplantıda ^Sâe vaı$jş"%Almanyadaki" "Seçim yapıldı beni Sadr seçtiler başkan beni seçtiler ana>" "Ya büıp Ğulam Rıza Tebriziye
I ^^ *.. '■" İr Jy
ben yapamam götüremem diye verdik doğruyu ben yaptığıma inanıyorum ama" "Bunu şimdi DAK'ı bölmenin parçalamanın da bir manası yok yani" "Şimdi bölünmeye gidiliyor Sabir MUALLİM yani ben bunu bölmek istemem...şeynen görüşecem bakanla nazırla Nazım İBRAHİMOVla görüşeyim" "...Azerbaycan devletinin biz resmi görüşünün dışında çıkmayız çıkmak istemeyiz Türkiye Cumhuriyetinin devletin görüşünün dışına çıkamayız çıkmayız dedim" dediği, SABİR'in ".. .gideciyik İsveç Vergi Dairesi bundan hesabat istiyor doğru değil DAK'm hesabı orda tertemizdi hiçbir şey yoktu" dediği, VELİ'nin "Ben tekrar Sabir MUALLİM ben gene kendisine bir danışam" "Abuzerde söyledi tamam tamam oldu benim tutumum bu yani ben DAK'm sadrıysam başkanıysam benim tutumum bu" "Yani açık açık danıştım" "Yalçın METİN bi not al hele Yalçın METİN" "He bu Türkiye'den gelmiş Bakü'de ihaleler alıyom diye Bakü'de yol inşaat ihaleleri alıyorum alt yapı köprü möprü alt yapı ihaleleri alıyorum diye burda bazı adamlardan epeyce bi para mara birşeyler toplamış kimdir bu orda ne yapıyormuş Baküde bi inceleyin yav Yalçın METİN" dediği,
Tape:1151 31.12.2007 tarihinde Namık MURADOV ile görüşmesinde özetle; NAMIK'ın "Ben Namık MURAT Kölnde sizle görüştük DAK kongresinde bir hoca var idi hatırlıyorsunuzsa" "Evet Hocam ben geldim İstanbul'a yerleştim artık ev aldım buradan" "Evet sizinle bir müsait bir zamanda görüşmeyi isterdim" dediği,
Tape:1013 02.01.2008 tarihinde Hayrünnisa..? ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Ben de şeydeydim Kazakistan daydım" "...şimdi de Moskova ya çağırıyorlar da gidemicem herhalde ben başıma bir iş açtım da" "...ben köken biz Azeriyiz biz" "Nahçivan kökenliyim ben Dünya Azerbaycanlılar Kongresi var DAK diye bir teşkilatlanmamız var o teşkilatın başına seçtiler Almanya da beni" "Ama ben bunu götürmem mümkün değil bu Türkiye den gitmesi mümkün değil Amerika dan Yakutistan a kadar bütün dünya üzerindeki güney Azerbaycan özellikle İran Azerbaycan 30 milyon azeri yaşıyor onlar dahil nerdeyse 50 milyon yani benim bu işi götürmem mümkün değil" "...devredecem bu işi başıma büyük bir iş açtım" "...nereye gidersen DAK başkanı diye devlet şey karşılıyorlar" "Hanım da şey değil aslen Azeri değil o Selanik göçmeni" "...Makedonya ya orda çok geniş bir çevrem var benim eş dost bakanlardan milletvekilleri falan" dediği,
Tape:1155 02.01.2008 tarihinde Namık MURADOV ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Benim Muhtar vardı muhtar Hollandada tanırsın muhtarı" "O şeyde mesajda rusyada gelen mesajda şey muhtarın istanbula geleceğini söylemiş yazmışlar ama muhtarın telefonu yok bulamadım ben Muhtarın sizde var mı acaba onunla bi görüşmem lazım Türkiye'ye gelecekmiş Hollandadan mesaj da geldi Rusyadan gelen bi mesajda vardı" dediği, NAMIK'm "Ben muhtar hollandadan ben onu bi araştırayım isterseniz" dediği, VELİ'nin "He oldu bi bakın eğer buralardaysa ben bi görüşecektim onunla tamam" dediği,
İHALE TAKİBİ VE TİCARİ İLİŞKİLER İLE İLGİLİ TAPELER
Tape:1035 12.11.2007 tarihinde Zahor...? ile görüşmesinde özetle; Zahor'un "...Paşam o Zincirlikuyu'daki yeri biz bi araştırabilir miyiz?" diye sorduğu, Veli'nin "Ben incelerim onu şimdi." dediği, Zahor'un "Bir de onun fotokopisini bir de Salih Bey'e verseniz o araştırsın. Çünkü o bu şeyleri iyi biliyor, bu emsalleri tapu işlerini." dediği, Veli'nin "Ben yarın ben yarın getiririm olmazsa, nerdesiniz siz?" "...Ben yarm gelecem, Türk Dünyasma gidecem." dediği ve buluşmak için sözleştikleri,
Tape:1036 12.11.2007 tarihinde İsak BAM^ile^j*üşmesinde özetle; İshak'ın "Sayın Paşam çarşamba günü eğer müsaitseniz J5u' Bir arsaf/ı^ih konuşmuştuk ya. 171
869

dönümlük bir avukat hanımla, bi oturuma katıldınız." "Şimdi çarşamba günü bizde bir
takım detaylara girmek istiyor. Çarşamba günü İstanbul'da mısınız? Müsait olur musunuz?" diye sorduğu, Veli'nin "Oldu çarşamba 3-4 olur." dediği, İshak'm "Şimdi ama burdan ben bu anda randevuyu veriyorum avukata. Çarşamba günü teşrif edebilirsiniz?" dediği, Veli'nin "Tamam, oldu peki Çarşamba. Yarın ben gelecem, yarın öğleden sonra orda olucam. Zahor'la da konuştuk zaten." dediği,
Tape No :1037'de kayıtlı, 13.11.2007 günü saat : 14.32'de Veli KÜÇÜK ile Melih...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Melih'in "Rahatsız ettim. Bu Bilal Albay arayıp duruyor komutanım." dediği, Veli'nin "Ne için o şey için mi?" dediği, Melih'in "Herhalde" dediği, Veli'nin "Yok şey daha görüşüyorum ben. Ararsa görüşüyormuş de, araştırıyormuş de sen ya." dediği,
Tape:1039 15.11.2007 tarihinde Kadir...? ile görüşmesinde özetle; Kadir'in "...Toplantı bi yerdeymiş yani. Bu konunun başındaki adamla ilgili şimdi telefon geldi. İstediğiniz dakika satışı yapıyoruz diyor. Emir geldi abi." dediği Veli'nin ".. .Kadir Bey bi dakika, ben sözümdeyim. Eğer yani bize tapu önüme koyarsanız." "30 milyon doları ben ödeyecem." dediği, Kadir'in "Zaten 30 bitti." "...ötesi de abimin taktirine kalmıştır. Hiç beni ilgilendirmez." "Sen ne dersen, emir demiri keser." "Hayır başlıyacaz. Sen emir verdiğin anda başlıyacaz." "Sen paşam, yarın nerdesin?" "...Ökeyi aldım, işi de bitirdim. Senin nerde olduğun, NERESİYSE HERKES SENİN AYAĞINA GELECEK." dediği ve arsa bedeli olan 30 Milyon doların ödenme şekliyle ilgili görüştükleri,
Tape:104Ö 16.11.2007 tarihinde Ravi...? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Bu şeyi işlemi hangi şirket üzerine yapacaz." "O bi.. alacaz ya araziyi." dediği, Ravi'nin
"Zincirlikuyu mu?" diye sorduğu, Veli'nin "Hı" diyerek onayladığı ve "Kayzın üzerine mi yapacaz?" diye sorduğu, Ravi'nin "Tabi" dediği, Veli'nin "Tamam o vakit ben Kayzm üzerinden işlem yaptırıyorum." dediği,
Tape:1041 16.11.2007 tarihinde Mehmet...? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Bu şey işlemi, Kadir sabahleyin sordu bana." "Ben sana haber veririm dedim, sen devrede ol dedim." "Bu işlemleri Kayzın Devolapment üzerinden yapacaz." "Şey İngiliz şirketi." dediği, Mehmet'in "Tamam. Yani Kayzın girecek, ihaleyi alacak burayı." dediği,
Tape:1044 16.11.2007 tarihinde Sadettin...? ile görüşmesinde özetle; Sadettin'in "Şimdi Ömer abime bişey danışmışsın. Antalya'da biyerle ilgili." "Bunlar Sungate Portrael Oteli satın almışlar." "Ruslar Miraks diye bir şirket, fakat şimdi hesap kitaplara girdiği zaman da almaktan bi kaparo vermişler. Anlaşmışlar Kazım CENGİZ'le, Mehmet Cengiz babası inşaat Ankara'da şey bi İnşaat şirketleri var." "Devlet ihale şirketi bunlarla anlaşmışlar. İşte tabi bu şaibe 340 milyona anlaşmışlar, ama gerçek olan bu yine bi dedikodu lafı daha düşük fiyata almışlar ama fiyatı yüksek tutmuşlar..." "İşte teslim almışlar. Hesap kitapları da görünce de kaparo vermişler. Tam ödeme yapmamışlar Oteli'de." "Satmaktan satm almaktan vazgeçiyoz gibi bi laf çıkmış. Bu vaziyette Antalya'daki konu bu." dediği, Veli'nin "Sen Sadettincim, onu sen bi takip et bakalım. Otel 140 milyon dolar mı?" "Yapmaz işte ama kendileri fiyatı yüksek tutmuşlar. Artık ne düşünüyorsalar, ortaklarına karşı mı, kendilerine karşı mı? Rus ordan para düzeltme açısından mı ? Ama esas satış fiyatı 160-170 civarındaymış gibi söylediler." dediği,
Tape:1045 16.11.2007 tarihinde Mehmet...? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Şimdi sen Kadiri bulun Abdulkadir'i" "Bu hangi firma falan diye şey yapmıştı." "Kayzmlan şey yapacaz." "Bana fiyat miyat dedi. BgoJ^atı daha önce konuştum." "10 milyon dolar civarında 7-8 milyon dolar civarınd$f?eşmsöjpecenı." "Onun öbür tarafını 20 kalacak. 20 milyon dolar civarında bi par^ kalacak." *^Şen, o para işine girmede.
870f:^Yf^\ **J-
A ^ , & £ (i v T
Doğrudan doğruya Kayzın firması üzerine diye şey yap tamam." "ihaleye ben gırecem ben girecem." dediği, Mehmet'in "Kayzm ihaleye girer, bu işlemleri bitirir." dediği,
Tape:1066 16.11.2007 tarihinde İshak BARUH ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "...şey dieem, o Antalya'daki otel konusu geldi Rusların aldığı otel konusu bilgi geldi." "170 milyon dolarlık oteli 350 milyon dolara anlaşmışlar." "Kaporoyu vermişler. Karapara aklamaya kalkmışlar." dediği, İshak'm "Bizim pisliklerle işimiz yok bizim. Biz şeffafız biz zaten o işi sildik efendim." dediği,
Tape:1067 16.11.2007 tarihinde Şener ALBAYRAK ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Haber geldi... işi oluyo. Mustafa'nın işi oluyor." Dediği, Şener'in "Mustafa'nın işi mi?" diye sorduğu, Veli'nin "He oluyor, öyle haber geldi bana bu sabah." Dediği, Şener'in "Sağol teşekkür ederim." dediği,
Tape:1046 16.11.2007 tarihinde Sadettin...? ile görüşmesinde özetle; Sadettin'in
"Şimdi bunun devir işlemleri kesin bitmiş. Bu Aralığın 20'sinde oteli kesin devrediyolarmış... Şeye ... Mitaks mı Mıraks Grubuna devir işlemleri bitmiş. Burda resmi satış 145 göstermiş." "Ama bunun gerçek satışı 350'nin üstünde şey yapılmış. Ama onlara maliyeti 450 civarını bulmuş." "Ve para da şeyde 145'ten sonra kısımda İsviçre'de teslim edilmiş. Banka hesaplarına yatmış." dediği, Veli'nin "E bu karapara aklamış bunlar." dediği, Sadettin'in "Ya bilemiyorum artık nasıl yaptılar Veli abi. Ama 145 kısmını o tarafa ve parayı da ...şeye Seydişehir Alüminyum Tesislerine harcamışlar." "...Aralığın 20'sinde Rus Grubu tamamen teslim alıyormuş." dediği,
Tape:1047 16.11.2007 tarihinde Mehmet GÖLKANAT ile görüşmesinde özetle; Mehmet'in "He biz akşam bi toplantımızı yaptık. Onlarlan konuştuk." "Kadirler falan geldi." "Dedim ki ya kardeşim burda sen 250 bin dolar para istiyosun. Neye istinaden istiyosun sen bunu. Bunu bi kaldır buradan." "Onlar karşılığında 250 bin dolar para filan bunları kaldırdık paşam." dediği, Veli'nin "Tek kuruş vermem ben onlara." "Benim önüme getirirler koyarlar. Tapu bi tarafa parayı verecem. 10 milyon dolar hemen verecem." dediği, Mehmet'in "Ankara'daki adamla da görüştüler ihaleye çıkaracaklar. İhaleye siz gireceksiniz veya sizin tayin ettiğiniz kişi girecek orda ... Yedi buçuk teminat mektubu var. Geçici teminat mektubu veriyorsunuz ihaleye." dediği, Veli'nin "Anladım anladım." dediği, Mehmet'in "21 milyon mu 22 milyon takribi değer biçtiler YTL olarak. Onun 7.5 milyonu geçici teminat mektubu ihaleye girmek için." "... paşam 30 milyon demişse 30 milyondur. Kardeşim bu 30 milyondan siz bu masrafları bazı masrafları bize geri ödeyeceksiniz. Kadir beylerin komisyonlanm ödeyeceksiniz. Kadir beye ek bi komisyon ödemesi söz konusu değildir." "Dedim paşamın parasıyla siz bu işi yapıyosunuz. Bide yahu 100 bin dolar kazanmak, 100 bin dolar 500 bin dolar kazanmak. 500 bin dolar ya siz neyin hesabını yapıyosun dedik anlaştık paşam. Yani 500 bin dolar masraf ödeyecekler. 30 milyonun içinden iade edecekler bize. 500 bin dolar masraf, bide Kadir beyin bütün komisyonlarını onlar üstlenecekler. Anlaştık haberiniz olsun." dediği, Veli'nin "Hayır komisyona benimde komisyonum var, bizimde şeyimiz var." "Ben ordan 8 milyon dolardan en azından 4 milyon dolarını biz alacaz. Ben onu peşin söyleyim yani." dediği, Mehmet'in "Onu zaten o şekilde söyledik yani. Burda kalanı neyse dedik yarısını paşam alacak bunun. 1 milyon kalıyosa 500 bin dolar alacak, 2 milyon kalıyosa 1 milyon dolarını alacak diye söyledim paşam." dediği,
Tape:1051 18.11.2007 tarihinde Ali...? ile görüşmesinde özetle; Ali'nin "Bu çimento fabrikasının kuruluşuyla ilgili olarak şey tamamlandı. Anladığım kadarıyla da İl Genel Meclisine de gelmesi gerekiyordu. İl Genel Meclisi bu olaya olur vermesi lazım ya." "Geldi geldi. Ancak şöyle şimdilik yani öngörüş^ff^Herl^^abi olumlu görüş bildirdik yani, bilginiz olsun." "Olumlu zaten, ona ha^iir diyeclk? 2ÜJ;kolay kolay çıkmaz Veli
Paşam. Genelde de, hani ama yinede tabi ki karar karardır yani. Biliyorsunuz yani terslik çıkar..." "...Herhalde bunu fabrikanın yetkilileri istedi. Öngörüş olarak olumlu cevap verdik. Yani bilginiz olsun." dediği,
Tape:1054 20.11.2007 tarihinde Mehmet...? ile görüşmesinde özetle;
Mehmet'in "Bu Zincirlikuyu'daki yeri ben hepsini incelettim paşam." "Bu 4 bin 900 metrekare yer vardı ya Zincirlikuyu'da." "30 milyon dolarla alacaklardı." dediği, Veli'nin "Evet 30 milyon dolara alacaktık hu." dediği, Mehmet'in "...Paşam yani burası yatırım için bu 30 milyon çok fazla dediler, sizinkiler." dediği, Veli'nin "O bölgede metrekaresi şuanda 7 bin dolara geliyo bize oranın metresi." "Onu da 11 bin dolara metrekaresi alan oldu. Yani biz o ben 30 milyon dolara razıyım." "Evet şimdi biz orayı bi sorun çıkmazsa, tapuyu önümüze koyma durumları doğarsa, ben 30 milyon dolara alacaz biz orayı. 30 milyonu gözden çıkardı şirket." "... bilgi verin. Sen bilgilerini şey yaparsan, el yazısında da olur. Köyde faksı biliyosun benim köydeki faksı." dediği ve (414 74 52) faks numarasını verdiği,
Tape:1056 20.11.2007 tarihinde Mehmet...? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Mehmet şimdi beni şey aradı, Kadir aradı." "Bu Zincirlikuyu'da yukarda Levent'in orda biyer bulmuş 14 dönüm diyor." "İşte ucuza kapatırız diyor falan falan." "Ben anlamadım 3 bin, 2 bin dolar, 3 bin dolar metresine verecez diyor." "Nere neresidir bu?" dediği, Mehmet'in "Yani ne durumu nedir, şu nedir? Sadece bilgi mahiyetinde verdiler o kadar. Kadir bey biraz abartıyor yani. Milletin söylediği herşeye inanıyor Kadir bey. Biz belgeden incelemeden, Milli Emlak'tan incelemeden bu konulara girmeyiz paşam." dediği,
Tape:1058 22.11.2007 tarihinde Cengiz AKBULUT ile görüşmesinde özetle; Cengiz'in "Sizin Bürodan bürodan Halit var." "HALİFE 3 TANE TELEFON YAZDIRDIM 3 TANE İSİM VERDİRDİM." "Bunlarla ilgilenmesini söyledim. Veli Beye de anlatırsınız dedim ben. Bir tanesi şey bi saniye abi, bir tanesinde 500 bin ton mazot var. Yurtdışı Türkiye'ye mal girmeyecek yurtdışından yurtdışına. Diğeri Yaşar'ın Kuzey Irak olayı. Yaşar var ya bizim Türkmen Cephesinden." "Kuzey Irak, birtanesi başka bir arkadaş. Perpada dış ticarette 500 bin ton. Her ay 30 bin ton 30 bin ton mazot istiyo, şey FUELOİL istiyo. Öbür arkadaşta İhlas Holdingde Yalçın SALDUZ. 3 tane telefon verdim. 3 kişi verdim, bunlarla randevulaşm dedim. Bunlarda iş çıkacak dedim ben. Birisi acil dedim 500 bin ton FUELOİL, diğeri Irak Irak'ta her türlü olaya girerim dedi. Şey bizim Yaşar; tanımadığım bilmediğim insan yok Cengiz, biliyorsun dedi. Öbürsü de İhlas Holdingde kordinatör bi arkadaş var, Yalçın. Oda Azeri Türklerinden benim arkadaşım." dediği, Veli'nin "Ne zaman verdin telefonları?" diye sorduğu, Cengiz'in "2 saat önce verdim." "Abi rakamlar iyi rakamlar." dediği, Veli'nin ise "Oldu inşallah hayırlısı..." dediği,
Tape:1061 29.11.2007 tarihinde Melih...? ile görüşmesinde özetle; Melihin "Bu öteki tarafta ben sizi aradım da. Bunlar yalvarıyorlar, ne istersen dedim bakın; bizim Burda, BÜTÜN DEVLETTEN GELEN HERKES, bizim şirkette çalışanlar. Biz dedim devletten para alıyoruz. ... Zaten siz bu ihaleyi alacaksınız dedim. Teklifimizi verdik. Benim üzerimde siyah vardı götürdüm onu teslim ettim. O arada vakit kazandım. İhale salonuna çıktık. Getirdi adamlar şimdi en düşük fiyatı verdiler. Büyük bir ihtimalle onlara elenme şeyi fazla, komutan yani. Bu işin bize de kalma ihtimali var." "Bize maliyet olarak kar bırakacağı elbiseleri falan çıktıktan sonra, 10-11 milyar lira kar bırakıyo. Ya onlardan da kar edilir zaten elbiselerle." "Onlar hayır onlar sadece maliyetini şeyi verdi. Telsizleri bunlara fatura isteyecekler şimdi. Onlar v^j£m.gvecekler veremeyeceği içinde zaten büyük bi ihtimalle döner şey yapa..." dediğjfVeli'rMgile, "Hayırlısı olsun ya. Yani söyleseydin biz yamuk yumuk iş yapmayız, gayıavasal işimfzjrok bizim." dediği,
i! « K I i M lir ——-——___
'^ğ?0^^^
% 'Â
8721 * * Vi"V &
Tape:1062 29.11.2007 tarihinde Melih...? ile görüşmesinde özetle; Melih'in "Komutanım bu Mehmet EYMÜR'ün yanma gitti Mehmet Sertaç" dediği, Veli'nin "He gitti mi?" diye sorduğu, Melih'in "Evet, 2-3 güne kadar ben dönecem sana demiş." "Ben şimdi Sapanca'ya Erikli'ye de uğradım. Vinsa'ya da uğradık. Orda zaten yetkililerle görüştük. Şimdi ben burda onlara yetişemedim, Erikliden Sapanca'ya. Bugün izmit'te kalacam yann sabahleyin... Bıraktım çıkıyoruz altıbuçukta dediler. Yann sabahleyin imzaladığım şeyi bırakıp bide o ordaki satmalmadaki adamlarla görüşecem. Geri dönecem komutanım." dediği,
Tape:1079 04.12.2007 tarihinde Zahor.... ile görüşmesinde özetle; Telefona çıkan bayanın "Vatan madencilik" dediği, daha sonra telefonu Zahor... isimli şahsın aldığı, Veli KÜÇÜK'ün "Akşam herhalde bir toplantın varmış" dediği, Zahor'un "Evet bizim mimarla toplantımız var akşam ben bilmiyordum ki" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "iyi oldu hadi hayırlısı" "..beni arayan oldu... Mecidiyeköy de Pirelli nin bir şeyi var plaza" "Vatan gazetesinin yanında" "10 katlı bir plaza" dediği ve bu plazanm 17 milyon EURO ya satıldığını, ucuz olduğunu söyleyerek imar konusunu araştırayım mı diye sorduğu, Zahor un da araştır dediği,
Tape:1106 10.12.2007 tarihinde Mehmet GÜLKANAT ile görüşmesinde özetle; MEHMET'in ".. .Harun bey geldi" "O Ankara'dan geldi buraya şeyde bu Prelli işinde ne oldu diye soracaktım kadınla konuşayım diye soracaktım onu öğleden sonra" dediği, VELİ'nin "... onu öğleden sonra bi şey yaparım ben oldu mu?" dediği,
Tape:1107 10.12.2007 tarihinde İsak BARUH ile görüşmesinde özetle; İSAK'm "Geçen gün geçen hafta görüşecektik siz benden bir şey istediniz" dediği, VELİ'nin "Şu anda şeye geldim maslağa geldim maslaktayım Zahor beyin yanındayım" dediği,
Tape:1084 11.12.2007 tarihinde X Bayan/İsak............... ile görüşmesinde özetle; X
bayan'm "Vatan madencilik" dediği, telefonu İshak... isimli şahsa verdiği, Veli KÜÇÜK'ün " İshak bey merhaba" dediği, İshak'm "Merhaba emredin Paşam" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Ben Zahor beye bir CD verdim" "Seyrettin mi" dediği, İshak'm da seyredemediğini söylediği, Veli KÜÇÜK'ün önemli benim için diyerek Gebze de bin dönümlük, Denizli köyünde gölün bitişiğinde bir araziden bahsettiği, Veli KÜÇÜK'ün "Oranm Belediye Başkanıyla falan da ben tanınm" "Gerekirse görüşücem edecem" "Orası çok önemli bir yer ve ucuza da alıcaz gibi" diyerek arsayla ilgili CD yi izlemesini söylediği, konuşmanın devamında bir başka konudan bahsederek, "Bir de Zahor bey dün bu şeyin ceylanların şeyleri için söyledi" "Onu birileri devreye girmiş herhalde" "Almak istemişler yok efendim orda bir kabadayılar çıkmış" "Kimse giremez edemez bilmem ne falan" "Ben de ortak olurum şirkete ben alırım sıkarsa gelsin kimse alsın benim elimden" dediği, tekrar Gebzede bulunan arsayla ilgili CD den bahsettiği ve "Gebze olursa Gebze benim bölgem" "Bizim çocuklar orada Belediye Başkanı İbrahim Gebze nin" dediği,
Tape:1094 14.12.2007 tarihinde X Bayan/İ.Baruh/Zahor... ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "İsak bey ... şey diyecem bu şimdi şey geldi ben şimdi tekrar inceledim şimdi bu zincirlikuyudaki" "Şimdi burayı Milli savunma bakanlığı" "Tahsisli ya" "Burayı satışını yapıyor nasıl? niye yapıyor" "Milli Emlak kanalıyla yaptıracak bunu bu hadımköyde bir tesisler kuruluyor" "Komando bölük taburlan" "Burda diyor ben burayı kullanamam yerim de burası dar benim işime yaramaz burayı satıp bu parayla olduğu gibi" dediği, İsak'm "Süper bizim için daha iyi sayın paşam" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "yani parayı trink verince bu iş olacak gibi" "Şimdi ben salı günü Ankara'ya gönderiyorum" "Ankaradan ilgililerle görüştürecem " "Ona göre bi girişim yapacak bana haber verecek" dediği, daha sonra telefonu Zahor'un aldığı ve koööyu öngKda anlattığı, Zincirlikuyudaki arsayı Milli Savunma Bakanlığının sattığını, mdımköyâV,araziler alındığını, Komando
^-\_ s~\ 87f;NYr ıY% r——
taburları kurulacağını söyleyerek "...buraanm satışından elde edilecek olduğu gibi oraya devredilecek" "Anlatabildim mi öyle talimat vermişler şimdi Ankarayla görüşüldü tekrar ben salı günü benim burdaki adamı Ankaraya gönderiyorum" dediği,
Tape:1135 18.12.2007 tarihinde Mehmet GÜLKANAT ile görüşmesinde özetle; Mehmet'in "Akşam görüşcez zaten akşam yemeğinde görüşeceğiz" dediği, Veli'nin "İyi tamam bi görüşünde bana şey yaparsın ben ararım seni olmaz mı?" dediği, Mehmet'in "Ben orda sözleşmeyi imzalayım değil mi paşam?" dediği, Veli'nin "4200 metrekare şartlar nasıl olacak sözleşme ona göre imzalamamız lazım" dediği, Mehmet'in "Evet yani bunlar çıkarırsa biz bunu alacaz şeklinde bir sözleşme imzalayacağız taahhütte bulunacağız yani onların haklarını vermek üzere" dediği, Veli'nin "Ben ona göre sözleşme yapalım yapmayalım ayrıca söylerim ben sana" dediği,
Tape:1113 18.12.2007 tarihinde X Bayan/Zahor ile görüşmesinde özetle; X BAYAN'ın "Vatan Madencilik" dediği, VELİ'nin "Merhaba kızım Zahor bey orda" dediği ve x bayanın telefonu ZAHOR'a verdiği, VELİ'nin ZAHOR'a hitaben "Merhaba şeyden sonra sizle görüştükten sonra beni aradılar İstanbul'dan, bu Ankara'ynan görüşün demiştim, görüşmüşler ilgili yerlerle" "Onlar bi gelin görüşelim demişler bugün göndercem akşam yemeğe oturalım demişler akşam yemekte beraber olacaklar benim adamımnan" "Benim burdaki müdür, İstanbuldaki müdür öbür destekleyen, bana dediki bi anlaşalım bu konuda bi sözleşme yapalım ben dedimki sözleşme yapmayın" "Önce biz bi bilelim, ne istiyolar nasıl olacak biz bi garanti isteyelim" "...şimdi burayı bi işte 30 milyon dolar civarmda falan gibi bi rakam söylüyorlardı, ben rakamı uygun bulmadım," "...yani 27 milyon dolar 28 milyon doları geçmesin istedim" "Uygun olur bence o 27-28 milyon dolara bağlarsak uygun olur" dediği,
Tape:1015 08.01.2008 tarihinde Gürbüz..? ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Gürbüz cüm merhaba" "Bu bizim şey kayzer firmasının yetkilileri bunlar bu ingiliz firması burda benim ben de orda işte danışmanlık falan yaptım arkadaşlarım o gelen Zahor aslen Azerbaycan kökenli de Türkiye de yaşıyor bu şirketin başında" "Öbürü İshak ı getirecem İshak BARUH o şey bizim İstanbul lu Yahudilerden" "Bizim şirketin ortaklarından" "Bunlar bir Zahor şey Van da Erciş te bir maden ocağı açmış şimdi şey Zahor Zahor ABDULLAYEV cam ama cam değil cam gibi bir mermer çıkıyor cam" dediği, GÜRBÜZ'ün "Paşam bir de Erciş bize aittir" "Bütün orası benim amca çocuklarına aittir Erciş in..." dediği,
Tape:1074 30.11.2007 tarihinde Haydar...?/Caner...? ile görüşmesinde özetle;
Veli'nin Caner'e hitaben "Ne yaptılar, çözüyorlar mı olayı?" diye sorduğu, Caner'in "Geliyorlar komutanım. Bugün bekliyoruz şu anda onları." Dediği, Veli'nin "Çözecekler yani." "Ne yaparlarsa yapsınlar kendi aralarında" "Yani değilse söyle savcılığa müracaat edecem. Savcıya şikayet edicem hepsini. Benim adımı kullandılar çünkü." Dediği,
Tape:1076 01.12.2007 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "Albayım ne yaptınız" diye sorduğu, X Şahsın "Şimdi Yddıray Mehmet le görüşecek yalnız önce Fikret i bulucam" "Fikret i bulucaz onunla bir görüşecek bu 120 nin çünkü Mehmet bey onun 5 yıllık alındığını bilmiyor olayı onunla konuşacak ondan sonra dönüp geleceğiz size" dediği, Veli KÜÇÜK'ün ne kadar süreceğini sorduğu, X Şahsın ".. Fikret i nerde bulucaz çıkıcaz burdan arabayla arıcaz adamı" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Yıldıray nerde şimdi" dediği, X Şahsın "Benim yanımda burda" "İşte beraber çıkıcaz şimdi" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Köymen in yanma mı çıkıyorsunuz siz beraber" dediği, X Şahsın "Önce şeyi bulucaz Fikret i bulucaz ondan sonra çıkıcaz ondan da dinlicez çünkü onun ifadesiyle burada konuşulanlar tutmuyor birbirini yarj^fFUffiyajt-a bir tane iş 120 milyara çıkmış" "Yani 88 milyar fazla istiyorlar onu ha^d©ceklef^îz3Jyor onu hallederiz diyor
ondan sonra şey Mehmet beyle gider şey yaparız diyorlar konuşuruz" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Bakın toplantıya gidecekler Mehmet beyler karşıda önemli bu iş için burda Paşa öbür yandan bastırıyor ne yaptınız diye bu akşam benim cemiyetim var" "Albayım o kadar uzatmaya gerek yok o zaman çıkın yukarıya" "Köymen'in yanma çıkın" dediği,
X Şahsın "Tamam adamı alayım ki çıkayım adamı almadan ben tek başıma" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Onu bulur komutanım" "Onu o bulur bende oraya geleyim olmazsa" dediği, X Şahsın "Tamam biz toplanalım sana alo deyim ben veyahut da bu Fikret i bulduğum anda diyeyim ki bulduk gel diyeyim" dediği,
Tape:1120 04.12.2007 tarihinde Levon AKÇA ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Öyle mi istanbul'da arkadaşlarla biz yemeğe oturdukta Levon buralardaysa gel diyecektim ya" dediği, Levon'un "İstanbula gelirsem mutlaka ararım Veli ağabeycim"
dediği,
Tape:1142 25.12.2007 tarihinde Levon AKÇA ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Levoncuğum noelini kutluyorum canım" "İstanbula geldik de şimdi Sevgiyi aradım oraya gideceğiz Patrikaneye gideceğiz" dediği,
Tape:1075 27.11.2007 tarihinde Haydar...?/Yunus...? ile görüşmesinde özetle;
Veli'nin Haydar'a hitaben "Mehmet bey orda mıydı?" diye sorduğu, Haydar'm "Mehmet bey dışarıda" dediği, Veli'nin "Caneri bi telefona çağır oraya çağır" dediği, Veli'nin telefonu Yunus'a hitaben "Hani ne oldu geldi mi?" diye sorduğu, Yunus'un "He odada konuşuyoruz komutanım şimdi" dediği, Veli'nin "Kim var yanında başka?" diye sorduğu, Yunus'un "Bi Halit Abi var şimdi Ersanlar geldi" dediği, Veli'nin "Ne diyor ne diyor peki?" diye sorduğu, Yunus'un "Halil Alsay kendi arasında lakap takmış hesapta Ümit Albaya Paşa diyormuş ona hep" demesi üzerine Veli'nin "Yalan söylüyor" dediği, Yunus'un "Doğrusu öyle komutanım, ben de dedim ki bu olaydaki mağduriyet kesinlikle giderilecek ben bu akşam Mehmet beyin yanına çıkıyorum olayın paranın biz de olmadığını bu olayların çözüldüğünü bu paraların ödendiğini söylüyorsunuz. Dekontları veriyorum. Mağdur olan insanların mağduriyetinin giderilmesini istediğimizi söylüyorum. Bizle hiçbir işi yok bu olaym diyorum" dediği, Veli'nin "Parayı aldığını kabul etmiyor mu?" dediği, Yunus'un "Etmiyo, ben de Ersan'ı çağırdım şimdi Ersan'm yazıhanesinde kabul ediyo ama diğer yerde kabul etmiyo burda buraya gelince Halit abiyle bizi başbaşa görünce kabul etmiyo şimdi Ersan geldi" dediği, Veli'nin "Nerdeymiş para?" diye sorduğu, Yunus'un "Parayı almışlar geri ödediklerini söylüyorlar bu teminat verdikleri yere teminat verilen yer de diyor ki bize para falan gelmedi" dediği, Veli'nin "Bak Yunus sen kendisine söyle, bu şeyden de Fahri'den de para almış" "Bunların hepsini çözmezse savcılığa başvuruyorum" "BENİM ADIMI KARIŞTIRDI TUTUKLATACAM." "VE ELİNDE NE VARSA ALDIRACAM." "Sen konuştuktan sonra Ersan'ı çağır da ben evdeyim benimle görüştür" "Öyle ortalardan kaybolmakla olmaz şeylerine de el koyarım" "Eczanelerine de el koyarım" dediği,
Tape:1099 28.12.2007 tarihinde X Bayan/Kamil.... ile görüşmesinde özetle; X
Bayanın Vatan Madencilik diye tanıttığı, daha sonra telefonu Kamil... isimli şahsın aldığı,Veli KÜÇÜK'ün "...bizim köydeki o fabrikanın özel idareye şeyi yapıldı bi 21 milyar paraçıkması lazım dün ben orda arkadaşlara da söyledim Zahor'a falan da haberi var onu bigörüşün bi planlama yapın" ".. GÖLPAZARI BİLECİK.. TÜRKMEN BİLECİKÇİMENTO İÇİN" "Oraya makinalan çıkarmıştık ben bir köydeydim sondajlar bitti imarplanını hazırlıyorlar o imar planından sonra da tekrar MALİYE'YE Bİ 21 VERECEZ AMAO ŞİMDİLİK DURSUN YALNIZ BU BİRİNCİ PARTİYİ Bİ HAZIRLIK YAPINOLDU" dediği, ^^
^-> / *W.
^z^^^ /^ 875 » "•^Vf^f ^\7^
Tape:1018 14.01.2008 tarihinde Emin Caner YİĞİT ile Erdal SEÇKİN görüşmesinde özetle; ERDAL'm "Sevk edilmiş adli makamlara bundan sonra top diyor adliye de" "...Caner bunlar tutmuşlar tutanakları yollamışlar" dediği, E.CANER'in "Yav şimdi Erdal bir şey söyleyim sana eğer yapılan operasyonda 5000 litre mi yazıldı hepsi mi yazıldı anladın mı buna göre hareket etmemiz lazım anladın" "...şu adliyenin sonucunu öğren bana da ona göre arayayım orayı" "...kamyona yol verirse dedik kamyona yol vermedi ki o" dediği, ERDAL'm "O saate kadar kamyon yoktu ama işin içinde" dediği, E.CANER'in "O rakam olmasın yine de söyle vereyim" dediği, ERDAL'm "Neyse canım sen ayarlamayı yap ayarlamayı" "...ağanın eli tutulmaz ağabeycim" dediği,
Tape:1019 14.01.2008 tarihinde Emin Caner YİĞİT ile Erdal SEÇKİN görüşmesinde özetle; CANER'İN "Süha ya ne vericez söyle bana" dediği, ERDAL'IN "Abi sen ayarla ne olur" dediği, CANER'İN "Ya ben ona göre 12.000 dolar alamayız oradan mal gitti çünkü" dediği, Erdal'ın "gitmez dedi çünkü sebebini söyledi biliyor musun" "bu konularda dedi geri veriyor çünkü faturalı beyan" dediği, caner'in "fatura yok ki oğlum orda vermedi ki faturayı" dediği, ERDAL'IN "Geçmiş olsun dedim Nadir e" "...adama aynen şunu söyledi orada bir başçavuş vardı ben dedi ki sana bir şey soruyorum dedi şoför ne durum da komutanım bıraktık dedi tamam mı yani adam bunu benim yanımda yaptı" dediği, CANER'İN "yav şoför gitti de mal gitti mi gitmedi mi" "bekliyoruz ya gitmezse 12.000 alacaz başka bir şey yok" dediği,
Tape:1020 14.01.2008 tarihinde Emin Caner YİĞİT ile Erdal SEÇKİN görüşmesinde özetle; ERDAL'IN "...Şöyle bir şey söyledi oğlum dedi mal orada kalsa bile dedi bir müddet sonra biz onu alırız oradan.." "Oğlum dedi bu adamlar böyleyse dedi iş yapmayın söyle dedi arkadaşınıza yapmasın dedi" dediği, CANER'İN "...bugün adliyeye sevk olmadı mı" "kamyonu bıraktılar mı bırakmadılar mı bunu öğrenmek istiyoruz" dediği, ERDAL'IN "abi aramadı orayı aramıyor anladın mı diyor ki oğlum diyor ismimiz bu kadar zikir olmasın oralarda diyor" "bir de kalktı ne dedi orada bana biliyor musun" "emaneti getirdin mi dedi vallah ya ben bunları anlamıyorum bunlarla iş yapmayalım caner ya" dediği, CANER'İN "yollarız onu bugün konuşuruz" dediği,
ASKERİ ŞAHISLARLA İRTİBATI İLE İLGİLİ TAPELER
Tape:1476 04.12.2007 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün İl Jandarma Komutanlığını aradığı, çıkan şahsa, "Ben istanbul'dan arıyorum emekli general Veli KÜÇÜK" "Alay komutanınızla görüşebilir miyim yavrum" dediği, X şahsında Alay Komutanı İ. Albay'm yerinde olmadığını, onun yerine Y. U. Albay'm vekil olarak baktığını söylediği, Veli KÜÇÜK'ün de telefon numarası vererek aramasını istediği,
Tape:1091 13.12.2007 tarihinde X Şahıs/Hüîya/Hacı AY ile görüşmesinde
özetle; arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
X Şahsın "İstanbul Jandarma" diye tanıttığı, Veli KÜÇÜK'ün kendisini tanıttıktan sonra "Bölge komutanı orda mı Osman Paşa acaba" diye sorduğu, X şahsın da telefonu Hülya... isimli sekretere bağladığı, Hülya'nm O. Paşa nm olmadığını, denetlemede olduğunu söyleyerek H. A. Albayı telefona bağladığı, Veli KÜÇÜK'ün "Bir saat sonra bir saate kadar bir şeye revire bir uğrıcam gelsem bir şey görüşecektim seninle" dediği, Hacı AY'm da "Komutanım buyurun" diyerek davet ettiği,
Tape:1097 27.12.2007 tarihinde Metin ALIŞ ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "Metin hocam" dediği, Metin ALIŞ'm "Komutanım bir sıkıntıyla İstanbul'dan Ankara'ya tayinimiz çıktı ben de Anıttepe'de dispa^sSre*jaMİtona Dispansere Ankarada

.«J**-1
başladım" dediği, Veli KUÇUK'ün "iyi Ankara'ya gelince ben seni bi görürüm uğrarım" dediği,
Tape:1098 27.12.2007 tarihinde X Bayan/Uysal... ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "U. Binbaşının evi mi" dediği, X Bayan'ın da telefonu Uysal.... isimli şahsa verdiği, Veli KÜÇÜK'ün "bu şeyi aradım... Ümit paşa da şeydeynıiş izindeymiş herhalde" dediği, Veli KÜÇÜK'ün ".. .kim yapıyor sizin taburun yemeği... bizim arkadaşlar geldiler bu işin şeyleri bu ihalelere giriyorlarmış gireceklermiş bu askeriye yemeği böyle ihaleye veriliyormuş ya yeni mi oldu bu" diye sorduğu, U. Binbaşının da, ihale olmadığı, yemeği Taburda kendilerinin yaptığını, askerlerin yaptığını, ancak Tugay da böyle bir çalışma olabileceğini söylediği,
Tape:1011 02.01.2008 tarihinde X Şahıs/Eyüp MENAY ile görüşmesinde
özetle; X ŞAHIS'm "Kurmay Jandarma ..................... " diyerek telefonu açtığı, V.KÜÇÜK'ün
"...ben emekli general Veli KÜÇÜK" "Alay komutanınızla görüşecektim" "Ama kimdi alay komutanı" dediği, X ŞAHSIN "Kurmay albay E. M., dedikten sonra telefonu E.M'a bağladığı, EYUP'ün VELİ'ye hitaben "Komutanım saygılar sunuyorum" dediği, VELİ'nin "Valla ya çok yoğunum ben ya emekli olduk ama yeniden artık orduya alırlarsa" "Yüzbaşılıktan devam ederim yani.... çok yoğunum ya bir sürü işe bulaştık Eyüp senden bir şey soracam ya" "Bizim İsmail in İsmail BOYNER in oğlu ordaymış Oğuz Ahmet BOYNER" "Orda kısa dönem eğitim görüyor dedi" "Anladım şimdi peki bunları nasıl dağıtım yapıyorsunuz" "Bu çocuğu nereye verirsin peki" dediği, EYUP'ün "Komutanım nereyi emredersiniz" dediği, VELİ'nin "Estağfirullah merkezde tutarsan olur ya Oğuz Ahmet BOYNER" "Bu bizim Cem in de amcasının oğlu" "Cem BOYNER in" "Sen telefonumu vereyim bak buralar da bir sıkıntın olursa İstanbul da" "Şeyi vereyim ben şirketi vereyim 0 212 452 66 88" "O benim güvenlik şirketi ordakiler zaten hepsi subay astsubay jandarma" dediği,
Tape:1006 11.01.2008 tarihinde Ahmet Melih İŞCAN ile görüşmesinde özetle; AHMET'in "...bir Hakim Albay var di avukat şuanda da İlyas diye aynı zamanda Kocaeli milletvekili adayı idi" "İlyas Aktaran diye komutanım bizim devreden o sizle bir konu görüşmek istiyordu..." dediği,
Tape:1021 15.01.2008 tarihinde H. A. ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "...Abdullah ŞAHİN diye bir çocuk geldi Çanakkale den asker" "Benim dayımın torunu bu" "Yani akrabam bunu şoför moför yapıyorlarmış bu şoförlük falan yapamaz ya şeydeynıiş Maslak taymış il jandarma da" "Sen bir devreye girde onu Kartal a falan versinler ya dağıtım etsinler" dediği, HACI'mn "Komutanım tamam ben bakayım durumuna" "Emredersiniz emredersiniz komutanım tamam komutanım" dediği,
Tape: 1026/1027 22.01.2008 tarihinde O...? ile görüşmesinde özetle; Beşiktaş ta bulunan Jandarma Komutanlığında O ....? isimli şahısla görüşme yaptığı, Veli KÜÇÜK'ün O.... diye hitap ettiği şahsa "Şimdi ... sizin bilginiz olsun merkez komutanlığının da, genel komutanlığının da bilgisi olsun, evime geldiler sabah 6'ya doğru polisler, mahkeme kararı var arama yaptılar, BİZİM DOSYALAR, Özel Klasörler, Şüpheli Gördükleri Şeyleri Aldılar, şimdi emniyete gidiyorum" dediği, O'ın da Personel Başkanını arayarak bilgi vereceğini söylediği, Veli KÜÇÜK'ün de "Ankara'yı bi ara" dediği,
ADLİ VE İDARİ GÖREVLİLERLE İRTİBATI(İLE İLGİLİ TAPELER)
Tape:1118 04.12.2007 tarihinde D. G. Uj^^ftşnıesinde özetle; Dündar'ın "Paşam merhaba D. G" dediği, Veli'nin " merhabjSftr sajtıfljîwa4im, merhabalar" "Alo

(^i>&
s^' 877 : «YİT Yh-T »r
^ V *\ »v %/
ı.*V
D... bey ses çok kesik geliyo arabadayım da" "Şöyle bi yarım saat sonra daha şey olur arabada şey yapıyor çok şey yapıyor, Oldu mu" dediği,
Tape:1119 00.00.2007 tarihinde D. G... ile görüşmesinde özetle; Önceki konuşmalarda, Dündar GÜLTEKİN'in vali (emekli) olduğu anlaşılmaktadır. D.G. iş için sahibi Urfalı olan Bengi Grup isimli şirkete başvurduğunu, bu şirketin bölge müdürünün emekli bir subay olduğunu, referans için Veli KÜÇÜK'ün ismini verdiğim söyleyerek Veli KÜÇÜK ten yardım istediği anlaşılmaktadır.
Tape:1475 10.12.2007 tarihinde Z. Ç. ile görüşmesinde özetle; Z.Ç.'m kendisini Denizli Cumhuriyet Savcısı olarak tanıttığı, kayın biraderi Tolga ERDOĞMUŞ'un
Astsubay İstihkam Üstçavuşu olduğunu, subaylık sınavlarına girdiğini, tekrar mülakata alınacağım anlatarak "Sayın paşam sizden istirhamımız bu sınavda mülakatta tabiki tanıdık olanları bildik olanları etkin olanları sizin gibi şey yapıyorlar onların sözü geçiyor efendim" diyerek yardım istediği, Veli KÜÇÜK'ün de yardımcı olacağını söylediği tespit edilmiştir.
Tape:1108 10.12.2007 tarihinde Z. Ç. ile görüşmesinde özetle; ZEKERİYA'nm "Alo iyi günler Veli paşam yine sizi mi aradım kusura bakmayın" dediği, VELİ'nin "Hayır bu numara benim numaram" "Bu numarayı siz şeyinize kardeşinize verin" "Beni bu numaradan arasın ben ondan bilgiler alayım" dediği,
Tape:1109 10.12.2007 tarihinde Tolga ERDOĞMUŞ ile görüşmesinde özetle; TOLGA'nın "Ben Z. Ç.'m kayınbiraderiyim Tolga, Tolga ERDOĞMUŞ Komutanım" dediği, VELİ'nin "Şimdi enişten anlattı da, savcı bey anlattı da, bana bi daha izah et, nereye gidiyorsun, ne yapıyorsun sen şimdi?" dediği, TOLGA'nın "Sayın komutanım şimdi Perşembe günü 6 aralık itibari ile bu astsubaylıktan subaylığa geçiş sınavı vardı komutanım" "Evet komutanım, sınava girdik komutanım, şimdi bu puanlama, çok da burda çalışma imkanımız olmadı, Kandıra duymuşsunuzdur belki, Kandırada görev yapıyorum ben" dediği, VELİ'nin "Tamam ben yardımcı olurum canım, Tolga sen şimdi ne zaman mülakata giriyorsun?" "Ha o sınavın başardı olman da şeye bağlı, yani yazılı sınava girdin demi" "Yazılı sınava pek bi şey yapabileceğimi, ben şimdi açık konuşan bi insanım Tolga, yazılı smava artık girmişsin, imtihan bitmiş, bu şeyler okunmuş falansa pek bişey yapamayız gibi geliyor bana" dediği, TOLGA'nın "Sayın komutanım daha okunmamıştır, çünkü daha perşembe girdik" dediği, VELİ'nin "Peki neresi bakıyor bu yazılı sınava, kim ilgileniyo" dediği, TOLGA'nın "Personel Başkanlığı bakıyo sayın komutanım" dediği, VELİ'nin "Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı" dediği, TOLGA'nın "Evet komutanım, son hakkımdı saym komutanım bu sınav" dediği, VELİ'nin "Sen şey yapma ben bi bunu bi ordaki ama bunu herkese şey yapma çünkü oğlum bu yazılı puanı yükselteyim falan diye, ben araya birilerini koyum, bi görüşeyim ben, tamam mı Tolga" dediği, TOLGA'nın "Saym komutanım faydanız olursa ömür boyu vefa" dediği,
Tape:1083 11.12.2007 tarihinde A. Ç. ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün
"Sayın Valim saygılar Veli Paşa" diyerek nerede olduğunu sorduğu, A.Ç.'in de otelde olduğunu söylediği, Veli KÜÇÜK'ün ".. Hakkı duruşmaya gitti" "Şeyde nerde Bayram
şey ne o şey var ya ya yeni bir adliye ta orda" "Yenibosna nın orda bir şey var" "Oraya gitmiş ben aradım öğleden sonra yetişmeye çalışacak olmazsa ben yarın mutlaka görüşecem çağıracam yani" dediği, A.Ç.'in de "Komutanım çok makbule geçecek" dediği,
TapedllO 11.12.2007 tarihinde A. Ç. ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Saym Valim nerdesiniz?" "...oteldeyseniz bi uğrayım diye^e^m^şdediği, AYHAN'm "Yok Küçükçekmece'deydim, görüşme yaptık mı?" dedjf% VEfcİfrfon^Yok, yok yarın şey
yapacaz uğramadı, gelemedi o, tamam" dediği, AYHAN'in "Ben sizden haber bekliyorum yarın" dediği,
Tape:1112 12.12.2007 tarihinde A. Ç.ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Ha Sayın Valim merhaba..." dediği, A.'m "...hareket ediyorum şimdi ben Beşiktaş'tan" "Ankara'ya dönüyorum" dediği, VELİ'nin "Tamam Ankara'ya, ben görüştüm, çağırdım cuma günü gidecekler görüşecekler" dediği, A.'m "Ben cuma sonuçtan haberdar olur muyuz" dediği,
Tape:1477 21.12.2007 tarihinde H. Ü. K. ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Savcı bey" dediği, HAMDİ'nin "...Yalova'dayım" dediği, VELİ'nin "...köydeyiz Bilecikteyiz Gölpazarı'ndayız" "...gelecem çok özel gelecem sana" dediği, HAMDİ'nin "Bekliyorum mutlaka bekliyorum" dediği,
Tape:1883 26.12.2007 tarihinde Hakkı KURTULUŞ ile görüşmesinde özetle; V.KUÇUK'ün "Hakkıcığım merhaba" "Ne yaptın görüşebildin mi" dediği, H.KURTULUŞ'un "Görüştüm ilettim ben sizin şeyinizi" dediği, V.KUÇUK'ün "Ne dedi bir şey söyledi mi" dediği, H.KURTULUŞ'un "Yok bir şey söylemedi selamları var sadece size bir şey demedi" dediği, V.KUÇUK'ün "Bu benim işim değil benlen alakası yok" "Sen öyle bir iki hafta geçtikten sonra ben değil de Vali soruyor de ne yapacaz de" "Tamam mı" dediği, H.KURTULUŞ'un "Tamam komutanım" dediği, V.KUÇUK'ün "Tamam oldu sıkboğaz etmeyin çocuğu orda zaten sıkıntılı" dediği, H.KURTULUŞ'un "He he tabi sıkıntılı" dediği,
Tape:1884 26.12.2007 tarihinde A.Ç. ile görüşmesinde özetle; V.KUÇUK'ün "Sayın Valim" dediği, A.Ç.'in "Komutanım dinliyorum" dediği, V.KUÇUK'ün "Söylemiş görüşmüş dedim tamam demiş bir bakayım ben demiş herhalde bişeyler inceleyecekler bi hafta sonu tekrar görüşün bana haber verin dedi önümüzdeki görüşmede bana tekrar haber verecekler diyor bi önümüzdeki görüşmede tekrar görüşecekler" dediği, A.Ç.'in "Tamam komutanım ben şeyi söyledim size çok makbule geçecek inşallah" dediği, V.KUÇUK'ün "Tamam demiş bi bi bakayım hele falan demiş yani durumu nedir o kendi inceleyecek herhalde" dediği,
Tape:3251 31.12.2007 tarihinde Osman Metin ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle; Osman Metin ÖZTÜRK W, "KOMUTANIM BURASI SİZİN EMRİNİZDE VE HİZMETİNİZ DE ONU ÖZELLİKLE ARZ EDEYİM", "BENDEN NE EMREDERSENİZ", "HER ZAMAN EMRİNİZDE HİZMETİNİZDEYİM" DEDİĞİ
Tape:1152 31.12.2007 tarihinde Osman Metin ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün Giresunda görevli olduğu dönemde, Osman Metin ÖZTÜRK'ün Kırıkkale Üniversitesinden Doçent olarak geldiğini anlattığı ve kendisini tanıttığı, o dönemle ilgili "SİZİN GÜZEL BİR JESTİNİZLE ORDA KALDIM İKİ GÜN EFENDİM, ŞİMDİDE ALLAH BİZE NASİP ETTİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİNİN REKTÖRÜ OLDUM EFENDİM" "...kendimi unutturmayayım efendim size tekmil vereyim" dediği, Veli KÜÇÜK'ünde Karadenize geleceğini sösylediği, Osman Metin ÖZTÜRK'ün üniversite bünyesinde bir Osman Ağa sempozyumu hazırlayacaklarını söyleyerek davet ettiği ve "Ben o konuda sizin izniniz olmadan bir adım atmayayım dedim" "Her zaman emrinizde hizmetinizdeyim" dediği, Veli KÜÇÜK'ün de ziyaretine geleceğini söylediği,
Tape:1014 03.01.2008 tarihinde A.Ç. ile pö*üfntes4nde özetle; VELİ'nin "Sayın valim saygılar" "Sayın valim buyrun o öbüı^kohu içft^lnı^ "Onu bugün veyahutta
/
yarın bana haber gelicek görüşmeye gidecekler tekrar dile getirecekler" "Oldu mu ben takip edecem onu" dediği,
Tape:1473 04.01.2008 tarihinde Orhan ....? ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "Orhancım bu şey N. H. emekli olmamış ..Bakırköy adliyesinde görevliymiş" ".. Bilecikten sordum Adliyeden adalet şeyden sordum savcılıktan sordum" dediği, Orhan'ın "He savcılıktan sordun onun karısı şeyde Bakırköy adliyesinde o da oraya mı gelmiş" "BİZİM ŞEYİMİZ Mİ BU BİZİM ARKADAŞLARIMIZDAN MIYMIŞ" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "BİZİM ARKADAŞLARIMIZDAN ALDIĞIMIZ BİLGİ ÖYLE"dediği,
Tape:1472 04.01.2008 tarihinde Metin ............. ? ile görüşmesinde özetle; Bir süre
selamlaşıp sohbet ettikten sonra, Veli KÜÇÜK'ün "... Metincim N. H. var burda Hakim" "Ağır Ceza Reisiydi tayini çıkmış" "Nasıl birisiydi o bizim görüşümüzde olan birisi miydi" dediği, Metin'in "... hemen araştırabilirim hiçbir samimiyetim olmadı hakimlerle falan çok fazla şey yapmadım bu arada" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Anladım oldu sen bi haberin olsun da bi şey aklında olsun" dediği,
Tape:1470 07.01.2008 tarihinde Semih YAVUZ ile görüşmesinde özetle; Semih YAVUZ'un kendisini avukat olarak tanıttığı ve Gölpazarlı Sibel GENÇ isimli bayan arkadaşının Hakimlik sınavlarını kazandığını, kazananlardan bir kısmının alınacağını bir kısmının eleneceğini söyleyerek "250 kişi elenecek o da şimdi korkuyor tabi bu işlerde parti işleri falanda devreye giriyor da yani belki dedik sizin o F. K. falan varya bir faydası olurmu diye düşündük paşam" dediği ve bu konuda yardım istediği, Veli KÜÇÜK'ünde Sibel GENÇ ile görüşeceğini söylediği tespit edilmiştir.
Tape:1005 10.01.2008 tarihinde Mete..? ile görüşmesinde özetle; METE'nin "Şimdi Ayhan Çevik aradı beni" "Vali Bey İstanbuPdaymış" "...illa yarın görüşmek istiyorum sizinle dedi dedim valla sayın valim böyle aklınıza estiği zaman geliyorsunuz Gel diyorsunuz İstanbul burası dedim ya bir işimiz var biri dağı da biri bayırda yarın çok doluyum ben hafta sonu dedim filan" "Ya dedi beni dedi atlatıyorsunuz gibi geliyor falan Ya ne münasebet sayın valim dedim ya iş hayatına sizin hürmetiniz vardır" dediği, VELİ 'nin "Mete sen şey yapma ben onu teskin ederim..." dediği, METE'nin "Gereken her şeyi yaptım geçen sefer de arkadaşı ile geldi iki gün o otelde ağırladım her şeylerini yaptım yani" dediği, VELİ'nin "Ya onun başka sıkıntısı var siz bilmiyorsunuz..." dediği,
Tape: 1023 11.01.2008 tarihinde A.Ç. ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Sayın valim günaydın" dediği, A.Ç.'m "Günaydın ben sizi bekliyorum alıcak mısınız nasıl yapalım" dediği, VELİ'nin "Ben gelicem oraya geleyim çocuklar gelmedi benim korumalar sizi gelip alacam..." dediği, A.Ç.'m "...dokuzda gelsek sizinle beraber olsak yarım saat bir saat yeter..." dediği,
Tape:1024 12.01.2008 tarihinde Ayhan ÇEVİK ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Sayın valim ne yaptınız" "Ben vakıftayım yemeğe gel yukarı gel sayın valim" dediği, Aın "Komutanım oraya çıkmayalım biz ama bir görüşelim" dediği, VELİ'nin "Tamam geldiğinde içeri ben haberim olsun..." dediği, A'm "...o bizim milletvekilimiz de gelsin size bir allahısmarladık diyecek tamam" dediği,
Tape:1025 14.01.2008 tarihinde A.Ç.ile görüşmesinde özetle; Ayhan ÇEVİK'in "Komutanım Allaha şükürler olsun iyiyim şimdi o gördüğünüz Ertan vardı ya. Ertan eeee bana bir şeyden bahsetti ben onun numarasını size versem de yani sizin onu bu tespit etmeniz lazım İsviçreyle ilgili bir şeyler söyledi. Ertajj. ALTUNKAYA. Bir finans kaynağı varmış. Ee işte şimdi ben telefonda çok de^fvernîâ^istemiyorum da." dediği, Veli KÜÇÜK'ün "E siz verin numarasını ben ardayım." Befği\ye "0533 417 69 47"
" * S t»
880 (ffjrflf
numaralı telefonu aldığı, A.Ç.'in "Ben kendisine de haber edeyim siz onu bir ararsanız bi davet edin bi sözlü bilgi alın." dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Sayın valim öbür konuyla ilgili biz bir çalışma yaptık. Yalnız eee adamlar yani buu bizim söylediğimiz gibi o rakam böyle bir şey yok diyorlar böyle bir teklif te yok böyle bir bilgi de almmadı diyorlar ve ciddiye de almamışlar açık söyleyeyim. Ben işte bu gün öğleden sonra tekrar görüşecek Ayca hanımla da görüşülecek. Şeylen de Ömer beyin kızıymış Ömer beyle de görüşecekler ama böyle almışlar. Sonra o rakam çok abartılı ben size söyledim yani mümkün değil. Ben takip ediyorum o konuyu." dediği, A.Ç. "O benim benim şeyle ilgili konu. İnşallah hayırlı haberler bekliyoruz komutanım" dediği ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,
Tape:1009 16.01.2008 tarihinde Ayhan ÇEVİK ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "...sayın valim saygılar sunuyorum nasılsınız" dediği, AYHAN'm "İstanbul'a gelmeme gerek var mı" dediği, VELİ'nin "Yok şuanda yok bir şey yapıyorlar haber verecekler" dediği,
İŞ TAKİBİNE İLİŞKİN GÖRÜŞMELER
Tape:1038 14.11.2007 tarihinde Mehmet EYMÜR ile görüşmesinde özetle;
Veli'nin "Mehmetçim merhaba. Vakıftayım ya Türk Dünyasındayım, sen ne...?" dediği, Mehmet'in "İş ihtiyacı olan kimse var mı?" "Ya bizim Sönmez beyin bi işi var da. Sönmez KÖKSAL'ın. Onda çalışacak birini şey ediyoruz ..." "...Erkek de yani birazcık bu şey banka alacaklarıylan ilgili çalışacak." "Muhasebe filan değil. Daha çok istihbarata yönelik." dediği, Veli'nin "Tamam, anladım ben. O vakit bizim emeklilerden birini bulmam lazım sana." dediği, Mehmet'in "Ya biraz da genç olursa daha iyi olur." dediği, Veli'nin "Genç işte emekli derken, Binbaşılıktan falan ayrılmış bu işi girebilecek." dediği, Mehmet'in "SENİN ESKİ KONUNA GİRDİĞİ İÇİN, onun için aklıma geldin." dediği,
Tape:1129 08.12.2007 tarihinde Mehmet EYMÜR ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Hayri BAŞBUĞ tanıyosun?" "Şu zazalarla ilgili bi kitap falanda yazmıştı" "Hatırladın mı?" dediği, MEHMET'in "Hayal meyal" dediği, VELİ'nin "Onu bi şey yapsan hele" dediği, MEHMET'in "Bir öğrenmeye çalışalım kim" dediği,
Tape:1048 17.11.2007 tarihinde Erdal...? ile görüşmesinde özetle; Erdal'ın "Paşam Bursa'dan Metin Bey geldi." dediği, Veli'nin "He ben Yenipazar'dayım gelecem. Yarım saat sonra çıkıyorum." dediği,
Tape:1049 17.11.2007 tarihinde Osman...? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "...Sizin orda Yalçınlar Tekstil diye bi yer varmış." "Orda Organize Sanayi Bölgesinde." "Kestel'de, kimdir bunlar?" dediği, Osman'ın "Yalçınlar Tekstil, neyine bakalım onun?" diye sorudğu, Veli'nin "Bide Cisi Cisiy." dediği, Osman'ın "He Çisiy Tekstil. Tamam biliyorum o şeyli Hakkâri Yüksekovalı o." dediği, Veli'nin "Ben sana birisini gönderiyorum." "Metin ŞENGÜLER diye bi çocuk gönderiyorum." "ONLARLAN GÖRÜŞTÜRÜN. Bİ TERSLİK Bİ YANLIŞ BİŞEY YAPMASIN." dediği, Osman'ın "Çisiy Tekstille bide Yalçınlar Tekstil değil mi?" diye sorduğu, Veli'nin ise "HE HE, İKİSİ DE AYNI ŞAHISLARIN ZATEN." dediği,
Tape:1050 18.11.2007 tarihinde Sedef...? ile görüşmesinde özetle; Sedefin "...Filizde kalıyorum bende, boşandık Volkan'la." dediği, Veli'nin "Volkan söyledi de. Bende merak ettim, nedir ne oldu gene?" "Geldi bana geldi." "Onunla Bilal Albay, Kemal Albay falan geldiler." "Ne iş yapar o Kemal Albay?Jj;5d«diğiv Sedef in "Ne yaptığı belli değil. Mafyalara falan karıştı bi ara, bişeyler yaptjt/^'Parât-jpiracı bi adam yani." "Yani bana çok şey gelmiyor. Görüştüğü adamlar pek tekirfadamlar değifyârii." dediği,
f^I^-======^-~ y^~" 881 '' ' ' '' "-;
Tape:1057 21.11.2007 tarihinde Necati...? ile görüşmesinde özetle; Necati'nin "Efendim sizin talimatınızı bekliyoruz biz." dediği, Veli'nin "Yarın orda toplantılarım var. Bilahare görüşürüz. Oraya İstanbul'a döndükten sonra tamam." dediği,
Tape:1060 29.11.2007 tarihinde Alpaslan...? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Ya duydum da, şey, ben farkında değildim ya." "Kafanı takma hiç yav. Biliyorsun benlen nasıl uğraşıyorlar. Benlen nasıl şey yapıyorlar basın..." "Her zaman her zaman yanındayız." Dediği, Alpaslan'ın "Sağol amca sağol, teşekkür ederim." dediği, Veli'nin "Kafanı takma, her şeyden önce. Sakın ha, tamam mı? Alpaslan biz biliyoruz." "Zamana bırak işi." dediği,
Tape:1102 03.12.2007 tarihinde Fahrettin ÖZTOPRAK ile görüşmesinde özetle; FAHRETTİN'in "Nasılsınız paşam?" dediği, VELİ'nin "Yav şeyden Şarkışlayla görüştüm Ordaki Jandarmaya şey yaptım" "Tamer Üsteğmene baktı gitti" "Şubeyle inceledi bakaya kalmış" "Yav geç gönderecek değil yakalama emri çıkar şimdi bunun geçi var mı" dediği, FAHRETTİN'in "Hemen gidip teslim olsun mu?" "Yani siz halledebilir misiniz?" dediği, VELİ'nin "Gidip teslim olacak hemen sevk edecekler ben kendisiyle bi konuşayım Atillayı sen bu akşam sen bana gönder eve gönder bizim" dediği, FAHRETTİN'in "Dersinki şimdi benim lafımı dinlemiyor o hocam bana dedi dersin Turan hoca bana dedi kontrol et dedi bende kontrol ettim de" "Turan hoca Atila'nm askerlik durumunu bi kontrol et dedi dedi dersiniz" dediği,
Tape:1103 03.12.2007 tarihinde Atilla Turan ÖZTOPRAK ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Sen bizim eve bi gel şu şeye bi bak bakalım bilgisayara" dediği, ATİLLA'nın "Tamam geleyim hemen" dediği,
Tape:1104 03.12.2007 tarihinde Turan..? ile görüşmesinde özetle; TURAN'in "Bu Atilla'yı ne yapacaz" dediği, VELİ'nin "Atilla ben ona evde eve çağırdım" "Bilgisayara bak falan diye bu bakaya kalmış Şarkışlaylan konuştum kendi biliyo belki de Şarkışlaylan görüştüm Sivastan" dediği, TURAN'm "Şimdi gönderirsek normal olur mu cezasız falan" dediği, VELİ'nin "Ben yarın tekrar görüşecem Sivaslan Askerlik Dairesiylen" "Ben Turan hoca hoca bana şey yaptı ben onun üzerine araştırdım diyecem haberin ola" dediği,
Tape:1077 04.12.2007 tarihinde Emel MÜFTÜOĞLU ile görüşmesinde özetle;
Veli KÜÇÜK'ün "Emelcim merhaba Veli paşa" "Sen hiç o kadar şey yapmana gerek yok çocuğun ismini ver bana ne istiyor ben bir telefonla telefonu ver ben bir arayayım"
dediği, Emel MÜFTÜOGLU'nun "Ben ne istiyor biliyor musunuz paşam buralara bir yere aldırabilir miyiz Mersin nüfuslu" "Kısa devre mi olacak diye bir sınava girdi" "İmtihana girdi pazartesi günü sonucu belli olacak ve dağıtılacaklar" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Onu bana daha önce bir şey yapsalardı ya neyse kısa devre olur inşallah Emel cim e sonra sınıfı belli olacak şeyi belli olacak" dediği, Emel MÜFTÜOGLU'nun "evet Serdar TAÇ adı" dediği,
Tape:1117 04.12.2007 tarihinde Emel MÜFTÜOĞLU ile görüşmesinde özetle;
Veli KÜÇÜK'ün Türk Dünyasında olduğunu, nezaman müsait olacağını sorduğu, Emel MÜFTÜOGLU'nun da "...paşam, kızımın sözlüsü Mersinli, çocuk askerliğe müracat etti, şimdi sınava girdi" diyerek damadının askerliğiyle ilgili yardım istediği, Veli KÜÇÜK'ünde bu konuyu yarın görüşürüz dediği tespit edilmiştir.
Tape:1081 04.12.2007 tarihinde Müfit .... ile görüşmesinde özetle; Müfıt'in "Şu an da şeydeyim Kalp Vakfındayım" dediği, Veli KÜÇÜK'ün de Bağlarbaşmda olduğunu ve atölyeye uğrayacağını söylediği, Müfıt'in "... uğra j^fş^örda" dediği, Veli KÜÇÜK'ün
Müfit'in "Ya bir iş bulalım ona ya o çocuğa" dediği, Veli KUÇUK'ün "Mehmet SEYİTALİOĞLU" dediği, Müfit'in "Mehmet SEYDİALİOĞLU ŞEYDİ ALİOĞLU" "İki yıllık ee kamu" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Ben şimdi alay komutanını aradım o dışandaymış" "Diyarbakır İl Jandarma Komutanı onunla görüşecem ona söylicem bir göndericem oraya bir baksm bulursa o bulacak alay komutanı bulabilir" dediği,
Tape:1121 04.12.2007 tarihinde Emel MÜFTÜOĞLU ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Ben görüştüm telefon ettim" "Konuştum kendisiyle pazartesi günü tekrar beni arayacak veyahutta ben ararım duruma göre bakacam oldu mu canım" dediği, Emel'in "Tamam paşam sağolun" "Nerdesiniz?" dediği, Veli'nin "EMİNÖNÜNDE HAMDİDEYİZ" dediği,
Tape:1122 05.12.2007 tarihinde Turgay..? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "...beni şeyden aramışın ama bana tam anlatamadı şey" "Benim ordaki şey çocuk" dediği, Turgay'm "Efendim Orhan TÜRDOĞAN" "Bu zaza Türkleri konusunda bir iki yayını çıkan soyadı BOZKURT olan bir vatandaş var" "He şimdi bu bizim Turhan hocanın ordada çıkmış bunun kitabı" dediği, Veli'nin "Bu kimin bu şey ya Orhan hocanın görüşmek istediği şahsın mı?" "Güvenç olmaz kim BOZKURT acaba ismini ben sen tanıyorsan ben bulurum ama" dediği, Turgay'm "He ben şimdi 15 dakka sonra arayım" dediği,
Tape:1123 05.12.2007 tarihinde Can..? ile görüşmesinde özetle; Çan'ın "Hayri BAŞBUĞ paşam" dediği, Veli'nin "Hayri BAŞBUĞ kim bu?" dediği, CAN'm "İşte bu Turhan hocada bunun Yezidi Türkler diye bir kitabı çıkmış bi de Zaza Türkler diye de var etrafta internette falan dolaşan" "Yani bu arkadaş söylenen o ki MİT'te görevliymiş o bölgedenmiş işte buna bu kitapları yazmış" dediği, Veli'nin "Ben arkadaşlara sorarım MİT'tekiler de bilir ... sorarım bakalım" dediği,
Tap:1124 05.12.2007 tarihinde Kerim KANAT ile görüşmesinde özetle; Kerim'in "Bizim yeğen sınava girdide paşam demiştik ya Balıkesir'de" "Girdi aday numarası varmış onu verdiler bana" dediği, Veli'nin "Sen beni bi arar mısın dışarıdayım ben de not alacak durumda değilim" dediği,
Tape:1082 11.12.2007 tarihinde Tülay/Saadet... ile görüşmesinde özetle; Tülay
isimli bayanın Türk Dünyası diye tanıttığı, Veli KÜÇÜK'ün ".. Atilla ve Fahrettin" isimli şahıslan sorduğu, Tülay'm da Atillanm olmadığını, Fahrettinin olduğunu söylediği, Veli KÜÇÜK'ün de Saadet isimli bayanı istediği, Veli KÜÇÜK'ün "Bugün şeye gidecekti o gitti mi ya kaçıyor bu seferde bu yav" dediği, Saadet'in "... kışlaya faks çekildi dedi faksın sonucunu bugün verecek" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Tamam faks çekildi biz şeye Amasya ya planladık onu" dediği,
Tape:1085 12.12.2007 tarihinde Serdar TAÇ ile görüşmesinde özetle; Serdar TAÇ'm ".. Burdur a çıktım Paşa oraya gidiyorum bugün teslim olucam" "..kısa dönem" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Sen Burdur a gittiğinde taburunu bölüğünü bir de komutanların isimlerini falan bana mutlaka bir bildir yada" "Emel şeye bildir de Emel o bana bildirir"
dediği,
Tape:1143 25.12.2007 tarihinde Turgay TÜFEKÇİOĞLU ile görüşmesinde özetle; TURGAY'm "Paşam cumartesi günü Turhan hocamın oraya geleceksin inşallah" "Şey var Faruk Arif BUNAK" "Şimdi bu Hayri BAŞBUĞ hani ulaşmak için o gün aramıştınız" "Yalnız bunun iki Türk boyu Zaza ve Kurmançlar diye fevkalade bir kitabı geçti elime eski baskı hatta orda bu arkadaş diyor ki Zaza tarihini de hazırlıyorum diyor" "İki tane takdim edeyim size" "Bide bu kitabın idM"t™T5zelikle demiş ki bu kitap hazırlamakta olduğum Zaza tarihine bir ön çalışıradır" cft^ğbVELİ'nin "Geldiğinde bi
olmazsa ben bir arkadaşı da bu işe görevlendirdim o takip ediyordu" "MİT' ten onla bi şey yapalım" dediği,
Tape: 1002 25.12.2007 tarihinde Sebahattin KAYA ile görüşmesinde özetle; SEBAHATTİN'in "...Muzaffer Yüzbaşı mı ne yapacak attık içeri komutanım" "Muzaffer Tekin vardı ya komutanım" dediği, VELİ'nin "Bir şey olmaz bir şey olmaz merak etme" dediği, SEBAHATTİN'in "...Hacı Albayı mı da gönderdik şeye Elazığı da"
dediği,
Tape:1101 28.12.2007 tarihinde Tevfik.... ile görüşmesinde özetle; Veli
KÜÇÜK'ün "Senin bu eskilerden kalan sağlık bakanlığında adamların vardır" "... GÜMRÜKÇÜOĞLU VARMIŞ MÜSTEŞAR TANIR MISIN" dediği, Tevfık'in de "Tanımam" "Bunlar hep yeni Gümrükçüoğlu kimin adamıdır sana söyleyiyim mi CENGİZ CEL... adamıdır Müsteşar oldu o şimdi" "O Cihangirin abisi var ya Cengiz kardeşi Cengiz" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Bu Zonguldakta bi hastane Baştabibi arkadaş var bana arkadaşlar geldiler burdan da" ".. işte ordan alma malma bilmem ne falan şey yapıyorlarmış da devreye birilerini sokmamız lazım diye düşündüm sen aklıma geldin" dediği, Tevfık'in "Ama o Müsteşar pek birşey yapar mı bilmiyorum bakanın şeyinde onlar" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "Ben sana bi şey isim verecem ben sana bi şey yapalım bi onu bi inceleyim oldu" dediği,
Tape: 1148/1149/1150 30.12.2007 tarihinde Lütfü TÜRKKAN ile görüşmesinde özetle; LÜTFÜ'nün "KOMÜNİSTLER MOSKOVA'YA DİYE BAĞIRDIK TÜM
ZAMANLARDA. BAKTIK Kİ YEŞİL KOMÜNİSTLER İŞBAŞINDA, BİZ DE BURAYA GELDİK. İYİ SENELER DİLİYORUM. MOSKOVA'DAN SELAMLAR.
LÜTFÜ TÜRKKAN" şeklinde mesaj gönderdiği,
Tape :1154 31.12.2007 tarihinde Mustafa ....? ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "Bugün beni şey aradı ordan, Rektör ..o yeni gelen çocuk aradı" dediği,
Mustafa'nın "... Osman Metin ÖZTÜRK mü?" diye sorduğu, Veli KÜÇÜK'ün de doğrulayarak kendisini iyi tanıdığını söylediği ve üniversitede yapılacak sempozyumdan bahsettiği, Mustafa'nın da "Ne kadar güzel olur paşam ya, sen bi gel de şu belediye seçimi de konuşuruz, işi yaparız, alalım şunlardan belediyeyi" dediği,
Tape: 1012 02.01.2008 tarihinde Muzaffer..? ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Muzaffer hocam" "Şimdi bu Oğuz un şeyini görüştüm..." "O alay komutanıymış tanıdığım bir çocuk" "...söyledim ne yapayım nereye vereyim dedi bende sizden İsmail le konuşmadığımız için merkezde tut dedim" "Tamam merkez de tutacak" dediği,

Tape: 1007 14.01.2008 tarihinde Erem..? ile görüşmesinde özetle; EREM'in "CNR dan ayrıldım evdeyim şimdi CNR dan ayrıldım yani" dediği, VELİ'nin "Bu Özbek Dilaver diye birisi var" "Ceyda hanımın yanma gelip gidiyormuş oralarda şey yapıyormuş kim bu adam ya" "...benim adımı da kullanmış bir iki yerde de" dediği, EREM'in "Ya bu çocuk yani bir şeyi yok bir özelliği yok belki bir yani bir ara bu Afganistan tarafında filan galiba bir kullanmışlar veyahut da bir şey olmuş yani yani o dönemlerde onun haricinde burda fazla bir şey yok yani öyle bir" "...Zeytinburnu tarafında oturuyor" "Özbekistan'a falan da gidip geliyor bir ara bir televizyon melevizyon kurucam diyor oralarda radyo kuracağım diyordu öyle anlatıyordu" "Ceyda hanımın yanında işte geldi oraya oturdu bir oda vermişler ona biz geldiğimizde orda bulduk orda oturuyordu..." "Yok değil yok ayrıldı" dediği, VELİ'nin "Şimdi bizim arkadaşa gelmiş bizim şirket de beraber olduğumuz arkadaş var elektronik işi yapıyor" "Ona gelmiş Azerbaycan da demiş ben BakününJ##enHf.xyalisi ile görüştüm bilmem
nesinin emniyet müdürünü tanırım görüştüm ettim orada demiş şehrin demiş ...nıobil kamera sitemi ...olur sana yaptırırım maptırırım falan diye" dediği,
Tape: 1008 15.01.2008 tarihinde Habip..? ile görüşmesinde özetle; HABİP'nf'Bu sizin orda memleket de Gölpazarı'nda tanıdık var mı paşam" "Benim teyzemin oğlu orda da şimdi" "Şuan orda dağıtımı var 15 gün oldu dağıtımı" dediği, VELİ'nin "Onu sen gitmeden bana haber verseydin ya ben Uysal'a oranın tabur komutanı Uysal Yarbaya söylerdim ya" "...o gittiği yerde ben yardım edeceğim en azından time sokmazdık" "Bilgisayara yüklendi gitti Ankara'ya gitti Asava gitti genel komutanlığın bilgisayarlarına girdi dağıtım bile yapmıştır yeri bile bellidir onların" "Dağıtımdan sonra şey yapalım oldu mu Habip" dediği,
Tape: 1028 22.01.2008 tarihinde Nevzat............ ? ile görüşmesinde özetle; Bir süre
jandarmaların evin çevresinde olduğunu ve arama yaptıklarından bahsederek, Veli KÜÇÜK'ün "Önemli değil oğlum yatarım ben gider yatarım bu vatan için herşeyi yapıcam siz merak" "üzülmeyin ben herşeyi göze aldım zaten, bunu şimdiye kadar konuşmadım hep vatanım milletim konuşmadım bundan sonra bağırıcam arasınlar" dediği,
*&*!
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
(zafer kod) Muzaffer TEKİN ile irtibatları; dosyada mevcut deliler ve inceleme tutanaklarına göre
Şüpheliler Muzaffer TEKİN ve Veli KÜÇÜK'ün basın açıklamalarında birlikte olduğu
1-09.03.2006 Tarihinde Hukukçular Birliği ve çeşitli dernekler adına Kemal kerinçsiz'in Van Cumhuriyet Başsavcılığı ili ilgili yaptığı basın açıklamasında Muzaffer TEKİN ve Veli KÜÇÜK'ün bulunduğu,
2-Basmdan elde edilen görüntülerde bir basın açıklaması sırasında (zafer kod) Muzaffer TEKİN 'in şüpheli Veli KÜÇÜK ün elini öperken görüldüğü,
3- Milli güç Platformu ve Hukukçular Birliği'nin Patrikhanenin Yunanistan' a gönderilmesi konulu basın açıklamasında şüpheliler (zafer kod) Muzaffer TEKİN,Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz, Zeki Yurdakul Çağman, Oktay YILDIRIM Muammer KARABULUT un birlikte oldukları tutanaklardan tespit edilmiştir.
Veli küçük isimli şahsın bilecikteki ikamatinde yapılan aramada elde edilen CHROM-GRAPH yazısı ile başlayan kareli okul defterinin "1. Sayfasmda-em.yzb muzaffer tekin şeklinde kayıt bulunduğu,
Dosyada mevcut telefon görüşmesinde birşahsm Veli KÜÇÜKe Muzaffer TEKİN yüz başım ne olacak halen çıkmadı demesi üzerine şüphelinin de düzelir şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
TELEFON İDTİBATLARI (aynı numarayla görüşmeler diğer sim karta aittir) -Sedat Peker' in kullandığı 0535 7615190 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -Sedat Peker' in kullandığı 0535 8771551 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Sami Hoştan' m kullandığı 0532 6376537 nolu GSM hattı ile 33 kez görüştüğü, -Sami Hoştan' in kullandığı 0532 6376537 nolu GSM hattı ile 9 kez görüştüğü, -Sami Hoştan' m kullandığı 0532 6682176 nolu GSM hattı ile 12 kez görüştüğü, -Boğaç Kaan Murathan' m kullandığı 0537 4090697 nolu GSM hattı ile 6 kez görüştüğü, -Boğaç Kaan Murathan' m kullandığı 0535 5056666 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Mete Can Kurt' un kullandığı 0533 5193535 nolu GSM hattı ile 12 kez görüştüğü, -Fuat Turgut' un kullandığı 0542 2037816 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -Fuat Turgut' un kullandığı 0506 5059163 nolu GSMJjattı4k 2 kez görüştüğü, -Cemal Yiğit' in kullandığı 0216 3599226 nolu Safoif hattı flejl'kez görüştüğü,
"'5\x¥%
i
-Muzaffer Tekin' in kullandığı 0532 2919293 nolu GSM hattı ile 5 kez görüştüğü, -Ertuğrul Çakır' in kullandığı 0532 3482757 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Muammer Karabulut' un kullandığı 0542 8221246 nolu GSM hattı ile 7 kez görüştüğü, -Emin Şirin' in kullandığı 0532 2626884 nolu GSM hattı ile 107 kez görüştüğü, -Emin Şirin' in kullandığı 0532 2626884 nolu GSM hattı ile 11 kez görüştüğü, -Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0532 2143354 nolu GSM hattı ile 65 kez görüştüğü, -Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0532 2143354 nolu GSM hattı ile 10 kez görüştüğü, -Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0533 2949190 nolu GSM hattı ile 41 kez görüştüğü -Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0533 2949190 nolu GSM hattı ile 54 kez görüştüğü, -Mecnun Odyakmaz' m kullandığı 0533 2711435 nolu GSM hattı ile 33 kez görüştüğü-Mecnun Odyakmaz' m kullandığı 0533 2711435 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -Emin Gürses' in kullandığı 0532 2066768 nolu GSM hattı ile 11 kez görüştüğü, -Sevgi Erenerol' un kullandığı, 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 69 kez görüştüğü, -Sevgi Erenerol' un kullandığı, 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -M. Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0532 3412902 nolu GSM hattı ile 39 kez görüştüğü, -Vedat Yenerer' in kullandığı 0532 2457989 nolu GSM hattı ile 122 kez görüştüğü, -Vedat Yenerer' in kullandığı 0532 2457989 nolu GSM hattı ile 71 kez görüştüğü, -Güler Kömürcü' nün kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 414 kez görüştüğü, -Güler Kömürcü' nün kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 24 kez görüştüğü
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ÜN katılmış olduğu örgütsel içerikli eylemler;
1-28.10.2005 günü saat 11.00 sıralarında Fener Rum patrikhanesi önünde Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği, Milliyetçi İşadamları Derneği, Türk Ortodoks Kilisesi, Noel Baba Vakfı tarafından "Patrikhane Yunanistan'a" konulu protesto eylemi yapıldığı, Fener Rum patrikhanesi önündeki topluluğa önce Kemal KERİNÇSİZ tarafından kısa bir konuşma yaptıktan sonra, Noel Baba Vakfı Başkanı Muammer KARABULUT'UN basın açıklamasını okuduğu, Patrikhane kapısına "Patrikhane Yunanistan'a, Hukukçular Birliği ve Milli Güç Platformu" yazılı siyah çelenk bırakıldığı, Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Se vgi ERENEROL, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN isimli şahısların katıldığı,
2-10.11.2005 saat 08.30 da Fener Rum Patrikhanesi önünde Hukukçular Birliği, Milli Güç Platformu, MHP İstanbul İl Başkanlığı, İşçi Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Noel Baba Vakfı, Bağımsız Türk Ortodoks Vakfı, Muharip Gaziler Derneği, Yeniden Kuvay-i Milliye Derneği ve Şehit Aileleri Derneği tarafından "Fener Rum Patrikhanesinin Lozan'a ve Atatürk'e,Türk milletine meydan okuduğu ve Rum metropolitanlarının Ekûmenik iddiası ile Balat'taki patrikhanede toplanmasının 10 Kasım Atatürk'ün ölüm yıl dönümüne rastlanmış olmasını protesto etmek" basın açıklamasını Kemal KERİNÇSİZ okuduğu,Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Muammer KARABULUT isimli şahısların katıldığı,
3-09.03.2006 saat 12.00 sıralarında Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde Hukukçular Birliği, Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği tarafmdan "Org. Yaşar BÜYÜKANIT ve diğer komutanlar hakkında Van C. Savcısı Ferhat SARIKAYA'nm hazırladığı iddianameyi" protesto etmek için basın açıklaması düzenlendiği, Kemal KERİNÇSİZ tarafından basın açıklamasının okunduğu, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM'm katıldığı,
4-2007/1536 nolu soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan Veli KÜÇÜK isimli şahsın bilgisayarından elde edilen "2006 YILI KUVVACISI" Ödül Törenine ait olduğu tespit edilen fotoğraflardan törene Veli KÜÇÜK, Kemal KERİNÇSİZ, Vedat YENERER, Emin GÜRSES isimli şahısların katjMğîlîa'tespit edilmiştir.

i:»(f%
j/^7 886
5-25.02.2007 günü Taksim Gezi Parkında Azerbaycan Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen ve dernek başkanı Timur SELÇUK'un katıldığı basın açıklamasına; Veli KÜÇÜK, Av. Kemal KERİNÇSİZ, Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Semih Tufan GULALTAY ile Rafet ARSLAN, Emre GULALTAY isimli şahıslann katıldığı mevcut incelem tutanaklanndan anlaşılmıştır.
Firari şüpheliTuncay GÜNEYin şüpheli Veli KÜÇÜK ile alakalı video kaydındaki anlatımlarına bakıldığında;
Veli KÜÇÜK'ün ERGENEKON ve LOBİ adı verilen örgütsel yapılanması, bu faaliyetleriyle ilgili bağlantılı olan şahıslar ve olaylar hakkında bilgiler verdiği.
Tuncay GÜNEY'in anlatımlanndan 1992 yılından beri Veli KÜÇÜK'ün yanında bulunduğu, Veli KÜÇÜK adına bir çok görüşmeye katılarak bilgi ve belgeleri Veli KÜÇÜK'e ilettiğini anlattığı.
Tuncay GÜNEY kendisini Veli KÜÇÜK'ün "MUTEMEDİ", Veli KÜÇÜK'ü ise, ERGENEKON bünyesindeki "HÜKÜMET SÖZCÜSÜ" olarak tanımlamaktadır.
1976-77 yılında Mukavmiye Teşkilatı olarak, "Ordu" içinde ERGENEKON adıyla bir "cunta" kurulduğunu, bu örgüt içinde askeri ve sivil üyelerinin olduğunu, Amerika'nın örgütleyip NATO'nun komünizmle mücadele zamanında kurmuş olduğu bu örgütün, Kıbrıs harekatından sonra bölündüğünü, Veli KÜÇÜK'ün de içinde bulunduğu ERGENEKON'un ayrı bir gurup olarak devam ettiğini, (12) kişilik bir yönetici üyeden oluştuğunu, Veli KÜÇÜK'ün bu gurubun "HÜKÜMET SÖZCÜSÜ" olduğunu,
Evinde yapılan aramada LOBİ ve ERGENEKON isimli belgelerin çıktığını, bu belgelerin ERGENEKON örgütünün yeniden yapılanmasının bir tasanmı olduğunu, Doğu PERİNÇEK in "Yeniden Yapılanma" diye bir teorisinin olduğunu, Veli KÜÇÜK' nın onu genişleterek tasan haline getirdiğini,
LOBİ çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini,
ERGENEKON'un yeniden yapılanmasıyla ilgili tezi, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, Doğu PERİNÇEK, Hasan YALÇIN, Deniz BİLGE, Emekli Albay Suphi KARAMAN ile birlikte Bilecik'te hazırladıklarını,
Lobi faaliyetleri çerçevesinde; MAFIA, MEDYA, IŞ-TICARET, BANKA,
SANAT gibi kollarda faaliyet gösterilmesi, örgüte gelir temin etmek için bunlardan yararlanılması çalışmaları yapıldığını,
Veli KÜÇÜK'nm "Mustafa Kemal bu ülkeyi Çeteler le kurdu" diyerek örgütlenmesini savunduğunu, anlattığına göre; Mustafa Kemalin kurduğu örgütlerden birisinin adının karakol cemiyeti olduğu, aynca Müdafa-i Hukuk, Kuvvayı Milliye gibi başka başka örgütlerin olduğunu, bütün bu örgütlerin halen devlet içinde devam ettiğini söyleyerek "çeteler le başardı bir araya gelişi" dediğini, Veli KÜÇÜK'ün de halen bahsedilen yöntemle hareket ettiğini, Sedat PEKER gibi guruplan kontrolü altında tuttuğunu, aynca iş adamlannı örgütlediğini ve soldaki örgütleri kontrol altına almaya çalıştığını, yine birbiriyle zıt gibi görünen guruplarla ilişki içinde olduğujtuf---^.
,/% W
Veli KÜÇÜKün en önemli özelliklerinden birinin, kendisine çalışan elemanlarını kontrol etmek amacıyla, özellikle gurup içinden bir şahsı kendisine bağlayarak diğerleri baklanda istihbarat aldığını,
Örgütün devamlılığının sağlanabilmesi için, uyuşturucu-silah gibi herşeyin mubah görüldüğünü, bunu Veli KÜÇÜK'le birlikte olduğu dönemde fark ettiğini,
Veli KÜÇÜK'ün hücre yapılanmasını çok iyi bildiğini ve çok temkinli olduğunu, başkaları ile paylaştıklarını kendisi ile, kendisi ile paylaştıklarını başkaları ile paylaşmadığını, Korkmaz YİĞİT gibi birinden birşey almayı düşündüğünde, mafia olarak SEDAT PEKER'i, gazeteci olarak ta kendisini şahsın üzerine saldırtarak, para koparacağı şahsı sıkıştırıp istediğini aldığını,
Veli KÜÇÜK'ün tayinle bir yere gideceği zaman kendi ekibini kaydırdığını, fakat bu olayı çok dikkatli yaptığını, bu nedenle hiç kimsenin fark etmediğini, mesela İzmit Alay dan Giresun'a giderken İzmit Alaydaki adamlarını değil de Kars'ta ki yada Ankara' da ki adamlarını kaydırdığını,
Ergenekon yapılanması içersinde Veli KÜÇÜK'ün yanında, Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY, Levent....? (Ülkü ocaklarında), Turan YAZGAN, Necdet SEVİNÇ (Kurultayın genel yaym yönetmeni), Zekai ÖKTE (Türk Tarih Dergisi), Timur KILIÇ, Atilla TUNÇ isimli şahısların olduğunu,
Bunların yanı sıra ERGENEKON yapılanmasının; MAFİA, MEDYA, İŞ ve TİCARET camiası, Sanat ve Şarkıcı camiası, TERÖR ÖRGÜTLERİ, UYUŞTURUCU KAÇAKÇILARI ve değişik Dernek kuruluşları ile bağlantılarının olduğu,
MAFİA grupları içersinden, Sedat PEKER, Ali YASAK (Drej Ali), Sami HOŞTAN ve Mahmut YILDIRIM (YEŞİL) ile irtibatlı olduğu,
MEDYA kuruluşları içersinden, Aydınlık Dergisi, Akşam Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi ve Ulusal TV ile irtibatlı olduğu,
İŞ ve TİCARET camiasından, Kemal ÖZDEN'in başkanlığını yaptığı Ulusal Saniyiciler İş Adamları Derneği (USİAD), Ali Avni BALKANER, Korkmaz YİĞİT, Adnan POLAT ile irtibatlı olduğu,
SANAT ve ŞARKICI camiasından, Seda SAYAN (Drej Aliyle tanışık), Ajda PEKKAN, İbrahim TATLISES (Veli paşayla samimidir) irtibatlı olduğu,
TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN, BİZBULLAH, DHKP-C (Bedri YAĞAN gurubu) ile irtibatlı olduğu,
UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI olaylarında; JİTEM, Mesut BARZANİ, Amerikan CAT şirketi bağlantısı olduğu,
DERNEKLER içersinden; Kemalist hareket, Ulusal Gençlik Birliği, Atatürkçü Düşünce Derneği ile irtibatlı olduğunu beyan ettiği.
MEDYANIN ELEGEÇİRİLMESİ VE KONTROLÜ
Samanyolu Televizyonundan ayrıldıktan bir süre sonra, Veli KÜÇÜK'ün kendisine, HBB Televizyonunda Bülent ÖZTÜRKMEN ve Behiç KILIÇ ile görüşme yapmasını, Behiç KILIÇ in oradan ayrılarak Akşam Gazetesine geçeceğini, oraya Selahattin SADIKOGLU nu getireceklerini söyleyerek HBB TV ye gönderdiğini, orada Behiç KILIÇ ve Selahattin SADIKOGLU ile tanıştığını, Behiç KILIÇ'm "Velrabi bahsetmiştir, Akşam Gazetesine
böyle bir operasyonumuz var, orda güzel bir gazete yapacağımız inancındayız" dediğini, şahısla konuşmasından sonra, Akşam gazetesinde işe başladığını,
Akşam gazetesi sahibi Mehmet Ali ILICAK'ın Veli KÜÇÜK'ün kontrolünde olduğunu, gazeteye geçtikten sonra Veli KÜÇÜKyla oturup, gazeteden kimlerin tasfiye edileceğini konuştuklarını ve bazı kişileri tasfiye ederek gazetenin kontrolünü ellerine aldıklarını, Aslan BULUT, Alev ÇUKURKAVAKLI gibi bazı gazetecilerden ekip kurduklarını, gazetede çıkacak bir çok haberde Veli KÜÇÜK'ün onayının alındığını,
Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerde haberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklarını, Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK le ilişki kuralım Adnan AKFIRAT - Ferid İLSEVER le falan bu arkadaşlara kaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirirsek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine Doğu PERİNÇEK'le irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü, Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıkları tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli KÜÇÜK'e gönderip onaylattığını,
Yine Adnan AKFIRAT'm kendilerine yazılar hazırladığını ve bazı belgelerle birlikte verdiğini, CİA nm güneydoğuda faaliyetleriyle ilgili bazı bilgileri bu şahıstan aldığını, Veli KÜÇÜK'nm bu şekilde basında örgütlendiğini,
Doğu PERİNÇEK ile Veli KÜÇÜK'ün görüşmediklerini, ancak Adnan
AKFIRAT Ferid İLSEVER Ankara da Hasan YALÇIN Paris te Özcan .......................... isimli
şahısların, Akşam gazetesinin mutemet elemanları gibi olduğunu, bu şahısların Doğu PERİNÇEK le birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVEN'in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT m partinin... disiplin kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERINÇEK'in, Gülay GÖKTÜRK, Nuri ÇOLAKOGLU, Faik BULUT, Cengiz ÇANDAR gibi şahısları gazetecilikte yetiştirdiğini, Tuncay ÖZKAN'm Doğu PERİNÇEK in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİNÇEK'in yönlendirdiğini,
Veli KÜÇÜK ve ekibinin Doğu PERİNÇEK'i rahatlıkla kullandığım, Doğu PERİNÇEK'in Hukuk profesörü olduğunu ve ailesinde siyasetçi, askerlerin bulunduğunu, babası Sadık PERİNÇEK'in Adalet Partisi kurucularından olduğunu, görünenin aksine Doğu PERİNÇEK'in Türkiye nin içindeki Nato örgütünde askerlerin bir numaralı adamı olduğunu, Türkiye deki askerlerin içindeki Amerikancı kesimle beraber hareket ettiğine inandığını, bir dönem Doğu PERİNÇEK'in İsraille anlaştığı şeklinde haberlerin çıktığını, Doğu PERİNÇEK'in Amerikan düşmanı olmadığını, İsraile bölgesel hizmet ettiğine inandığını,
Kendisinin Doğu PERİNÇEK ile halen birlikte olduğunu, ancak hücre yapılanması olduğu için haber kaynaklarını bilemediğini, bu konuda tek yetkilinin Adnan AKFIRAT -Ferid İLSEVER olduğunu,
Bir dönem Aydınlık Dergisinin İngiltere muhabiri, Hasan YALÇIN'm danışmanı ve tercümanı Doğan DUYAR ile K.Irak'a gittiklerini, ancak Habur gümrükteki polis kontrolünde pasaportunda sorun çıktığını, bunun üzerine Silopi Tugay komutanı Tuğgeneral Nejat MÜLDÜR ün bu konuyla bilfiil ilgilenerek yanma bir yüzbaşı verdiğini, daha sonra K.Irakta Komünist Parti başkanı ile görüştüklerini,
Susurluk olayından sonra, Radikal Gazetesinin, Veli KÜÇÜK hakkında "Nerede Faili Meçhul Orda Veli KÜÇÜK" diye manşet attığını, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK gitsin Aydın DOĞAN ile görüşsün" dediğini, Doğu PERİNÇEK'in Aydın DOĞAN ile bu konuda görüştüğünü, Aydm DOĞAN'm bundan sonra Milliyet Gazetesinde falan haber yapmamaya gayrete edeceğini, Radikali de damadıyla görüşüp etkileyeceğini" anlatarak "Veli KÜÇÜK'ya söyleyin Hürriyet Gazetesi her ne kadar bende görünse de Hürriyet Gazetesi benim değil KOÇ' UN^a^îgrrîk
Bu gelişmeler üzerine Veli KÜÇÜK'ün, Marmara Denizinde bulunan KOÇ'UN adasını taciz etmeye başladığını, adanın fotoğraflarının çekildiğini, bunu Behiç KILIÇ'm organize ettiğini, bu gelişmeler üzerine Rahmi KOÇ'un, Mesut YILMAZ'in danışmanı vasıtasıyla Veli KÜÇÜKyla yemek yiyelim diye haber gönderdiğini,
Veli KÜÇÜK'ün Number One TV ve radyosu sahipleri Ömer KARACAN'a destek verdiğini ve bir gazete çıkarma teorilerinin olduğunu, Ali KARACAN'm bir gazette kurması konusu gündeme geldiği, ancak Veli KÜÇÜK'ün daha sonra bu şahsa desteği kestiğini,
CUMHURİYET GAZETESİNİN ALINMAYA ÇALIŞILMASI;
Basında kuvvetli bir şekilde yer alabilmek için Cumhuriyet gazetesinin alınmasını düşündüklerini, Özdemir SABANCI suikasti sonrasında Veli KÜÇÜK'ün Şevket SABANCI'ya olaylar hakkında bilgi vermesi nedeniyle bir güven oluştuğunu, bu nedenle Cumhuriyet Gazetesininin Gürbüz ÇAPAN'ın elinden alınması için, Şevket SABANCFnm Mete AKYOL aracılığı ile Veli KÜÇÜK'e teklif yaptığını, Sabancıların bu iş için 5 milyon dollar vereceklerini söylediklerini,
Veli KÜÇÜKnm Cumhuriyeti almak için Gürbüt ÇAPAN la görüşmesi talimatı verdiğini ve "yukarının emri var dersiniz" dediğini, bunun üzerine Doğu PERINÇEK'e giderek "Hüseyin KIVRIKOGLU nun emri olduğunu, Veli KÜÇÜKnm böyle söylediğini" anlatarak Gürbüz ÇAPANLA bu konuyu görüşmesini söylediğini, ilerleyen günlerde İlhan SELÇUK'un da "ekarte edilmesi"nin konuşulduğunu, gazetenin alınması için Ulusal Sanayiciler İş Adamları Derneği başkanı Kemal ÖZDEN isimli şahıstan 3 Milyon Dollar para alınmasını görüştüklerini, konulann Gürbüz ÇAPAN ve Kemal ÖZDEN ile görüşüldüğünü,
Başkanlığını Kemal ÖZDEN'in yaptığı Ulusal Saniyiciler İş Adamları Derneğinin çırağan sarayında, kapalı kapılar ardında bir toplantı yaptığını, bu toplantıya 10 kişilik elit iş adamının katıldığını, toplantıda Veli KÜÇÜK'ün "arkadaşlar grup örgütlenmesine gitmeliyiz, yani iş adamları örgütlenmesine gitmeliyiz" diyerek LOBİ'nm özetini anlattığını, bu lobi içinde "bir gazete bir tanede televizyon lazım" dediğini, televizyonu organize edebileceklerini, çünkü Doğu PERİNÇEK'in elindeki televizyonu alacaklarını ve normal televizyon hattına çevireceklerini, ancak bir gazeteye de ihtiyaç olduğunu anlattığını, bunun üzerine Kemal ÖZDEN "Cumhuriyet'i düşünüyoruz" dediğini, öbür iş adamlarının da bunu desteklediğini, Veli KÜÇÜKnm "mutlaka basın olmalı basma girmeliyiz güçlenmek için basın olmalı en büyük eksiklik şimdi basın" dediğini,
Bu gurup için Cumhuriyet Gazetesinin alınmasının çok önemli olduğunu, çünkü Cumhuriyet Gazetesinin kaynaklan ve ilişkileri bakımından çok iyi olduğunu, bu ilişkinin "Cumhuriyet demek derin devlet demek, İttihat Terakki çiler demek, Alman devletinden para almak demek" şeklinde özetlenebileceğini,
Konuyla ilgili ENKA tesislerinde general Veli KÜÇÜK, Gürbüz ÇAPAN, Ferid İLSEVER, Kemal ÖZDEN ve Gürbüz ÇAPAN'ın Esenyurtta bloklarını yapan Müteahhit Ümit ÜLGEN in birlikte yemek yediklerini ve hisseler konusunda görüşüldüğünü, görüşmeler sonunda Cumhuriyet gazetesinin başına Mete AKYOL, gelirler giderler müdürlüğüne Ümit ÜLGEN ve Kemal ÖZDEN'in getirileceği, içerdeki kadrolaşmayı da Doğu PERİNÇEK ile Mete AKYOL'un yapacağının kararlaştınldığı,
Bu dönem içersinde Doğu PERİNÇEK'in Ulusal TV için Avprupadan 500 Milyar para getirdiğini, bu paranın bulunabilmesi için Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Haluk ŞAHİN (ARENA programından) gibi şahıslann, Almanya -Fransa gibi ülkelere iki kere tur yaptığını, Avrupada PKK ve İslami kesimig^para toplayabileceğini ancak Doğu PERİNÇEK'in toplayamayacağmı, bu parayı naptf^toplajklarını bilmediğini, bu şekilde
TİCARİ FAALİYETLER
Veli KÜÇUK'ün lobi faaliyetleri çerçevesinde, Kemal ÖZDEN, Ali BALKANER, Korkmaz YİĞİT, Adnan POLAT gibi işadamları ve yöneticilerden
yararlandığını, Ulusal İş Adamları Derneği (USİAD)'ı, TÜSİAD gibi yapmak için çalıştığını, bu nedenle USİAD la periyodik olarak sık sık toplantılar yaptıklarım,
USİAD içersinde Kemal ÖZDEN, Ümit ÜLGEN, Musa TANRIKULU, Adnan POLAT , amcaoğlu Zeki POLAT gibi şahısların olduğunu, ancak Doğu PERİNÇEK ve Veli KÜÇUK'ün sitem etmeleri sonrasında, Başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olan Zeki POLAT'm USİAD dan atıldığını, Veli KÜÇUK'ün Zeki POLAT hakkında MİT ten olduğunu söylediğini,
MAFİA BAĞLANTILARI
SEDAT PEKER;
Sedat PEKER'in 23 yaşında, Ali İhsan USKOL vasıtasıyla Veli KÜÇÜK ile tanıştığını, Sedat PEKER'in ilk dönemler sokak kabadayısı olduğunu, Veli KÜÇÜK ile tanışmasından sonra, örgütlenmeye başladığını, Sedat PEKER in örgütlenmesinin öbür mafya gruplarına benzemediğini, her kurumda ve farklı konumlarda adamlarının olduğunu ve çevreye yüklü miktarlarda para dağıttığını,
Veli KÜÇUK'ün "mafia" yapılanması olarak ilk sıraya Sedat PEKER'i koyduğunu, çünkü Sedat PEKER'in laftan çıkmayıp söz dinleyen, Veli KÜÇÜKnm bir dediğini iki yapmayan, oğlu gibi sevdiği bir kişi olduğunu,
Sedat PEKER'in adamı olan Mecnun ODYAKMAZ'm örgütü elinde tuttuğunu, Veli KÜÇÜK ile Balmumcu Merkez Komutanlığmdaki evinde çalışma odasında otururlarken, SİMTEL (SİMENS de olabilir)'i Sedat PEKER'e aldıklarını, orada iyi bir organizasyon gerçekleştireceklerini anlattığını,
Sedat PEKER'in "deprem zedelere yardım etmesi gibi" halka bazı yardımlarda bulunmasının, Veli KÜÇUK'ün teorisi olduğunu, Sedat PEKER'in de bu teori üzerinden hareket ettiğini,
Veli KÜÇUK'ün Sedat PEKER gibi bir çocuğu yirmi üç yaşından beri yürüttüğünü, kendisinin Veli KÜÇÜK'le birlikte olduğu dönemde Ergenekon - Lobi yi çözdüğünü, ancak mafyada ki insanları yönetirken nasıl kendini kamufüle edebildiğini çözemediğini,
SAMİ HOŞTAN;_
Veli KÜÇÜK ve JİTEM'in yaptığı uyuşturucu trafiğinde yer aldığını,
ALİ YASAK (DREJ ALİ);
Ali YASAK susurluk kazasında, Veli KÜÇÜK tarafından kullanıldığını, Susurluk kazası sonrası olay yerine ilk giden kişilerden olduğunu ve kaza yapan araçtaki çantayı drej Ali'nin aldığını, ayrıca cenazeleri de Drej Ali'nin aldığım,
MAHMUT YILDIRIM (YEŞİL);
1993 yılında Silopi Haç Konaklama tesislerine yakın Botaş'da bulunduğu bir sırada, Ali YILDIZ ve Yüzbaşı Sebahattin....? (Zahoda Kızılay Hilal Akmerde Tim görevlisi) isimli şahıslarla sohbet ettiğini, YEŞİL den bahsedildiğini, bu şahsın itirafçı olduğu, JİTEM'in içinde görevli olduğu, memur statüsünde olmadığı, YEŞIL'in Veli KÜÇUK'ün adamı olduğunun anlatıldığını,
Sebahattin Yüzbaşının İzmit'te Veli KÜÇUK'ün yanma gelip gittiğini, yine İzmit Jandarma Alay Komutanlığında ve Giresun'da Veli KÜÇÜK le beraber olan Yüzbaşı
Mustafa......... ? nm kendisine anlattığına göre; 1998 yılında Veli KÜÇUK'ün Giresun'da
Tugay Komutanı olduğu dönemde, YEŞİL'in gelip gittiğini anlattığını, kendisinin bu konuyu Veli KÜÇÜK'e sorduğunda, "YEŞİL'in kendi elemanı olduğunu, örgüte kendisinin aldığını, bir dönem birlikte çalıştıklarını, Mehmet EYMÜR'ü^öiTEİİ»:,ile çalıştığını, ancak YEŞİL ile çalışmak için kendisine yetki verildiğini" söyledfğihî, ' •^,""3^
Veli KUÇUK'ün, YEŞIL'in karıştığı olaylarla ilgili MIT-Mehmet EYMUR'ü suçladığını, MİT'in YEŞİL'i yanlış kullandığını anlattığım,
SEMİH TUFAN GÜLALTAY;
PKK'nın K.Irakta Celal TALABANİ ile uyuşturucu işi yaptığım, PKK nın yanında yer alan Akın BİRDAL'm vurulması emrini (YEŞİL) Mahmut YILDIMM'in verdiğim, Yeşil'in Veli KÜÇÜK'ün adamı olduğunu, Yeşilin adamının da Cengiz Astsubay olduğunu, Semih Tufan GÜLALTAY'm Akın BİRAL'ı vurmaktan yakalanıp ceza evine konulduğunu,
Bir dönem Semih Tufan'm kardeşi Emre GÜLALTAY'm Korkmaz YİĞİT'i sıkıştırdığını, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ün Emre yi yanma çağırdığını, Emre GÜLALTAY'm Veli KÜÇÜK'ün karşısında "iki büklüm oturarak" bir emri olup olmadığım sorduğunu,
Bunların haricinde, Veli KÜÇÜK ile ilişkili mafia gurupları olarak; altıncı filodaki Havacı OĞUZ'un olduğunu, ayrıca Şenol ACAR'm olduğunu, Şenol ACAR'm Sedat PEKER'e düşmanmış gibi bir hava vermesine rağmen böyle olmadığını, yine Veli KÜÇÜK'ün Ali İhsan USKOL'un oğlu, Levent USKOL aracılığı ile Kürşat YILMAZ'la görüştüğünü,
UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI VE BAĞLANTILARI;
Veli KÜÇÜK'ün İranla arasının çok iyi olduğunu, İran da MOD isminde bir örgüt olduğunu, bu örgütün İran'ın Gladyosu olduğunu, MİT yada Polis'in uyuşturucu işi yapamayacağını ancak JİTEM'in çok rahatlıkla uyuşturucu işi yaptığım,
CAK (CAT) isminde bir Amerikan Şirketinin bulunduğunu, bu şirketle ilgili geniş bir araştırma yapıldığını, Doğu PERİNÇEK'in şirketle ilgili bilgileri Veli KÜÇÜK'e verdiğini, CAK şirketinin uyuşturucu işi yaptığım,
Mesut BARZANİ'nin de uyuşturucu işi yaptığını, ancak BARZANİ'nin aldığı uyuşturucuyu İsrail-Türkiye paralelinde CAK firmasına verdiğini,
Celal TALABANİ'nin de o bölgede uyuşturucu ticareti yaptığını, TALABANİ'nin uyuşturucuyu Afaganistan'dan alarak Fransa-Almanya-Hollanda üçgenine verdiğini, bu ticareti Kürt iş adamları vasıtası ile yaptığım, PKK terör örgütünün de TALABANİ'ye uyuşturucu verdiğini, Celal TALABANİ'nin ayrı örgütlerle uyuşturucu işi yapmasından dolayı sevilmediğini,
İlerleyen dönem içersinde CAK firması, uyuşturucu kaçakçılığı konusunda Türkiye'yi yani askerleri ekarte ederek uyuşturucuyu kaynağından almaya başladığını, Afganistan'dan ek olarak uyuşturucu alınması, Burhanettin RABBANİ ile anlaşılması için, İran'ın onayının gerektiği, İran olmadan bu çalışmanın yapılamayacağını, bu yüzden CAK firmasının bu şekilde anlaşma yaparak Türkiye'de ki uyuşturucu bağlantısını aradan çıkardığını, bu yüzden Askerlerin CAK firmasıyla uyuşturucu konusunda sürtüştüğü (anlaşamadıkları), Veli KÜÇÜK'ün CAK firmasıyla ilgili ayrıntıya girmeden haber yapılmasını söylediğini, kendisinin de Akşam gazetesinde "kısır" ayrıntıya girmeden bir haber yaptığını,
Ayrıca Çekiç Güç subaylarının Adana'dan yönlendirilmesiyle ilgilifotoğrafların kendilerine geldiğini, bu fotoğraflarda, Amerikan askerlerinin, KJrak tasözde Peşmergeler için ev-kamp yaptığı, ancak bu kampları PKK terör örgütününkullandığının yer aldığı, bu haberi Akşam Gazetesinde yayınladığını, Veli KÜÇÜK'ünbu haberleri yayınlatmasının sebebinin ise, Amerikan CAK firmasıyla ilgili Uyuşturucudan kaynaklanan sorunlar olduğunu, ana meselenin bu olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün buşekilde basın yoluyla Amerikalılara saldırarak uyuşturucudan gelen gelirin tamamınıkaybetmemeye çalıştığını, bu olay sonrasında Amerjtefttâî^/g^^n'dan İran'dan malaldıkları için, Türkiye ile de iyi geçinmek zoranda^ldıklaA^ uyuşturucudan gelen gelirin,eskisi kadar olmasa da devam ettiğini, #&■ ..<=-,.

1 ■«■■ i .u. ^ 1
^*^~~> 80? W »> "* ■
jS^ t ■* *
Hüsamettin TÜRKMEN'in Kerküklü olduğunu ve Veli KÜÇÜK ile beraber çalıştığını, Kuzey Irak da yaşadığını, geçmişte İstihbaratlada çalıştığını, bunların içinde Amerikaya yerleşen Aziz.... isimli bir şahsında bulunduğunu, Veli KÜÇÜKnm bunları kullandığını,
Hüseyin TÜRKMEN ile yaptığı sohbetlerde, K.Iraktan toplanan uyuşturucuyu İskenderunda serbest bölge limamma götürdükleri sırada Polis tarafından durdurulduğu, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ü aradığı, onunda Diyarbakırdan Eşref HATİBOĞLU olabilir, bazı subayları göndererek "malı" aldırıp İskenderun'a götürdüğünü, uyuşturucunun miktarını bilmediğini ancak uyuşturucunun Sami HOŞTAN'a ait olduğunu,
Doğu PERİNÇEK'den Sami HOŞTAN'm HAP işi yaptığını öğrendiğini, Doğu PERİNÇEK'in isteği üzerine bu konuyu Veli KÜÇÜK'e anlattığını, onunda "ben herzaman bunun dosyasını temizleyemem, Sami'yi Ömer Lütfü TOPAL' m yerine koyarak biz hata yaptık' dediğini,
Veli KÜÇÜK'ün bilgisi dahilinde, Sami HOŞTANLA ilgili olarak, Fransız İstihbaratı (OJD) Türkiye sorumlusu ile görüştüğünü, görüşme talebinin OJD den geldiğini, Doğu PERİNÇEK, Doğan DUYAR (Hasan YALÇIN'm yardımcısı ve Paris muhabiri) vasıtası ile Palas Otelinde bir görüşme yaptıklarını, Fransız İstihbarat sorumlusunun, "Sami HOŞTAN'm uyuşturucu işi yaptığı, Veli KÜÇÜK'ün de uzun zamandır buna sahip çıktığı, askerlerin uyuşturucu işine yıllardır yol verdiği, JİTEM'in uyuşturucu trafiğinde yer aldığını' anlatarak Sami HOŞTAN ile görüşmek istediğini, kendisinin de Sami HOŞTAN'm telefonundan aradığını, fakat Sami HOŞTAN'm kendisine kızarak "Veli abiye sor eğer bir şey varsa Veli abi açıklasın' dediğini, bu görüşmeden sonra şahısların yanından ayrılarak Drej Ali'nin Bakırköydeki bürosunda Sami HOŞTAN ile buluştuklarını ve konuyu anlattığını, bu arada Veli KÜÇÜK'e bilgi verdiğini, Veli KÜÇÜK'ün de "Sami HOŞTAN'a görüşme yapmamasını' söylediğini, kendisine de "Doğuya söyle fransız istihbaratından gelenleri yönlendirsin(oyalasm), askerlik yapmıyor desin' dediğini,
Güneydoğudayken, Veli KÜÇÜK'den sonraki yetkili kişinin, Diyarbakır'da alay komutanı Eşref HATİPOĞLU, Tunceli bölgesinde Halil İbrahim AKAR olduğunu, uyuşturucu temasında işlenen bütün yolların Eşref HATİPOĞLU na yansıdığını, hatta Diyarbakır da bazı ihalelere Drej Alinin girmesi için, Eşref HATİPOĞLU tarafından ihaleye fesat karıştırıldığını, HATİPOĞLU'nun bir kaç defa ihaleleri iptal ettiğini,
Veli KÜÇÜK'ün Karadeniz Bölge Komutanı olmasından sonra, bütün uluslar arası uyuşturucu merkezleri- istihbaratları, trafiğin Karadeniz'e geçtiğini, buradaki işaretin Veli KÜÇÜK olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün dört-beş tane dil bildiğini, Fransız istihbaratı OJD'nin bir çok defa Jitem uyuşturucu yapıyor diye belgeler (rapor) yayınladığını,
Yine Nejat TAŞ ve JİTEM'in ortak olduğu uyuşturucunun Kısmetim-1 isimli
gemide olduğu, Askerlerden de yüzbaşı Mustafa................ nın Nejat TAŞ'm yanında olduğu,
ancak polisin bu gemiye operasyon yaptığını, bunun üzerine Nejat TAŞ'm Vali Hayri KOZAKÇIOĞLU ve Emniyet Müdürü Necdet MENZİR ile anlaşarak bu mala ortak olduklarını, Kısmetim-1 de bulunan uyuşturucunun yerine ulaştırıldığını, fakat geminin batırılmış gibi yapıldığını, oysa batan geminin içinde uyuşturucu olmadığını, o süreçte Nejat TAŞ, vali Hayri KOZAKÇIOĞLU, Necdet MENZİR ve yüzbaşının oturup anlaştıklarını, bu yüzden Hayri KOZAKÇIOĞLU, Necdet MENZİR'in JİTEM ile aralarının bozulduğunu,
Veli KÜÇÜK'ün anlatımlarından, Necdet MENZİR ile aralarının açık olduğunu
anladığını, Veli KÜÇÜK'ün bu konulardan bahsederken yanında yüzbaşı Mustafa.................. nında
olduğunu, Nejat TAŞ ile yüzbaşı Mustafa çok sık görüştüğünü, bankaları kumarhaneleri olanSedat ÇOLAK'm da Nejat TAŞ la arasının iyi olduğunu, _____ ^
//

^%3/^f^^
f ti \)
SİLAH KAÇAKÇILIĞI VE BAĞLANTII^Ö^?5^
Veli KÜÇÜK'ün komutan ELÇİBEY'e çok önem verdiği, ELÇİBEY in kendisinin akrabası olduğunu söyleyerek ölmeden öncede Bilecik te onun adına yemek verdiği, GATA da tedavi ettirdiği, ELÇİBEY'e silah gönderdiğini,
Yine bir dönem K.Irak'a gitmek üzere Ayşe ÖNAL, Bengüç...?, Doğan DUYAN (Aydinlik Dergisi Paris muhabiri) isimli şahıslarla Habura gittiklerini, altlannda Beş yirmi (5.20) İ BMV koyu yeşil cırtlak bir araba olduğunu, haburda Gümrük Baş Muhafızı
Müdürü Cemal.......... ? in adamlarının kendilerini karşıladığını, daha öne gümrükte Veli
KÜÇÜK'ün adamı ve Jitemde çalışan Ali Balkan METE olduğunu, aynca Veli KÜÇÜKnm
Cemal ...... ?'i de tanıdığını, arkadalarında konteynırlı iki arabanın daha olduğunu,
bunlarm içinde silah olduğunu Habur Hac konaklama tesislerinde Yaşar....? isimli şahıstan öğrendiğini, JİTEM den gelen elemanlarında yanlarında olduğunu, araçlara arap plakası takıldığını, Gümrük Müdürü Cemal'in pasaport işlemlerini hallettiğini,
K.Irak'a geçtikten sonra Zahoya, daha sonro Dohok'a gittiklerini, bir hafta kadar kaldıklannı ve Erbile geçtiklerini, orada altlannda bulunan BMW'nin alındığını, başka bir araç verildiğini, Kürdistan Başkanı Kosret RESUL ile görüştüklerini, orda kaldığı dönemlerde, Jitem subaylarıyla silahlardan onikibin (12000) adetini Barzaniye, (12000) adetinin Talabaniye verildiğini, ancak Kosret RESUL'un kendilerine altı bin (6.000) adet silah verildiğini söyleyerek "Tamer hep bize böyle şeyler yapıyor" dediğini, geriye kalan altı bin (6.000) silahın ise Talabaninin adamları ve Binbaşı Tamer ve diğer subayların, Kale Dizar denilen Komisin Parti binasında PKK'lı Cemil BAYIK'a teslim ettiklerini, Cemil BAYIK'm bu silahların, Doğu PERİNÇEK in organizesinde, yani üst kadro içindeki "cunta" hareketinden geldiğini bildiğini,
K.Irakta muhatap olduğu şahısların kendisini "Doğu PERİNÇEK'in referansıyla Aydınlık Dergisinden geliyor" şeklinde tanıdıklarını, Binbaşı Tamer....? in soy ismini bilmediğini ancak uzun boylu sanşm bir şahıs olduğunu,
Doğu PERİNÇEK'in bir dönem PKK ile ittifakı bozduğunu söylediğini, ancak bu ittifakın devam ettiğini, Türk gladyosunun içinde Doğu PERİNÇEK Ömer SÜRÇİ gibi, Irak Küdistan Kominist partisi ve PKK gibi örgütlerin ilişkilerinin devam ettiğini,
Daha sonraki dönemlerde, Kırıkkale Silah Fabrikasında büyük bir patlama olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün bu patlamayla ilgili kendisine haber yapmasını söylediğini, Veli KÜÇÜK'ün, Çevik BİR paşayı CIA nın adamı olarak gördüğünü, bu yüzden talimattan ile bu patlama olayını Çevik BİR gurubunun üzerine yıktıklannı, bu yönde haber yaptıklannı, haberlerin kendi istekleri doğrultusunda Aydınlık ve Hürriyet gazetesinde çıktığını, neden bu şekilde haber yapıldığını bilmediğini ancak Veli KÜÇÜK'ün Karadeniz'den Elçibey'e giden silahların ortaya çıkmasmdan korktuğunu, Kuzey Irak'a giden silahlardan korkmadığını, çünkü orasının çok kanşık olduğunu, fabrikaya yapılan sabotajı kimin yaptırdığını bilmediğini,
TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BAĞLANTILAR
HIZBULLAH;
Veli KÜÇÜK le olan birlikteliği sırasında, şahsı anlamaya çalıştığını, Veli KÜÇÜKnm çok geniş kapsamlı ve profesyonel çalıştığını, Veli KÜÇÜK'ün anlaşılabilmesi için, Veli KÜÇÜK tarafından kendisine verilen ALAMUT KALESİ ve DAĞLARIN ŞEYHİ HASAN SABBAH isimli kitaplann okunması gerektiğini, şahısla birlikte olduğu dönem içersinde edindiği tecrübe ve bahsi geçen kitapları okumasından sonra Hizbullah'ın da Teoman KOMAN paşayla Veli KÜÇÜK tarafından kurduğunu anladığını, örgütlenmenin Teoman KOMAN paşa tarafından yapıldığını,
% $/ ^tL^Kstv
Bir dönem Doğu PERİNÇEK'in adamı olan ve Güneydoğu-Diyarbakır muhabiri Halit GÜNGEN'in, Jandarma Genel Komutanlığında Hizbullahçı İlimcilerle Menzilcilerin eğitilmesini fotoğrafladığını, Hizbulk@ffffayF*©üaya çıkardığını, fotoğraflan Doğu PERİNÇEK'e gönderdiğini, ancak JİryManr»feâ\ Halit GÜNGÖR'ün
öldürüldüğünü, o dönemde Adnan AKFIRAT'm da Halit GÜNGÖR'Ü Türk Gladyosunun
öldürdüğünü söylediğini, daha sonraki dönemde "Kemalist-Sosyalist" ismi ile bir ittifak yapıldığını,
PKK-KONGRA/GEL;
Veli KÜÇÜK'ün basında örgütlenmek için, bir çok kişiyle irtibata geçtiğini, Ferid İLSEVER ile görüşmesinde Veli Albayı anlattığını, Ferid İLSEVER'inde Veli KÜÇÜK'ü "Yüzbaşı MİT subayı" diye ilk keşfeden kişi olduğunu söylediğini, Doğu PERİNÇEK in yasaklı olduğu dönemde Sosyalist Parti nin Güneydoğu' da propaganda yaptığını, Ferid İLSEVER Sosyalist Parti başkanıyken Abdullah ÖCALAN ve Doğu PERİNÇEK'in ittifak yaptıklarını öğrendiğini,
Veli KÜÇÜK'ün Karadeniz'de, Giresun'da görev yaptığı donem içersinde, DEHAP'ın Dursun KARATAŞ'la arasının iyi olduğunu, Abdullah ÖCALAN' la da arasının iyi olduğunu, bunun başında da Meral KIR' isimli bir bayanın olduğunu ve ceza evinde yattığını, bu bayanın kitaplarının da bulunduğunu, Veli KÜÇÜK'ün bu bayana haber göndererek "Meral, Dursun'a söyle, benim bölgemde PKK ile yapmış olduğu ittifakı bozsunlar" dediğini,
Daha sonradan Veli KÜÇÜK'ün kendisine; Meral KIR'in Dursun KARATAŞ'a mektup göndererek, "Dursun, Veli KÜÇÜK'ün olduğu bölgede ben eylem yapmam. Siz bu hatayı Bedri YAĞAN ile beraber yapmıştınız, ben örgütümün helak olmasını istemiyorum" dediğini anlattığım, Veli KÜÇÜK ile Meral KIR'm sık sık görüştüğünü,
Kendisinin bir dönem Suriye'ye gittiğini, Kilis Öncüpmar kapısından girerken polislerin kendisine ait çantayı aradıklarını ve Doğu PERİNÇEK ile Abdullah ÖCALAN' in birlikte çekilmiş fotoğraflarını bularak aldıklarını, bunları Hanefi AVCI'mn gazetelere verdiğini, Veli KÜÇÜK'ün, Hanefi AVCI'yı hiçbir zaman sevmediğini,
Doğu PERİNÇEK ile PKK terror örgütünün ittifakının halen devam ettiğini, Abdullah OCALAN'ın Suriyeden çıkması sonrasında, onun avukatı olan Doğan ERBAŞ'm Doğu PERİNÇEK'e gelerek Türk Askerleriyle işbirliği yapmak istediğini ve Apo'nun teslim olacağını söylediği, Doğu PERİNÇEK'in de bunu kendisine anlattığını, kendisinin bu konuyu Veli KÜÇÜK'e ilettiğini, Veli KÜÇÜKnm talimatı ile İşçi Partisi lideri Doğu PERİNÇEK'in odasında Doğan ERBAŞ la görüşme yaptıklarını, bu görüşmede Adnan AKFIRAT'mda bulunduğunu, Doğu PERİNÇEK'in kısa bir sure kaldığını, bu görüşmede Abdullah OCALAN'ın hangi şartlarda teslim olacağının konuşulduğu, Avukatla üç kez görüşme yaptıklarını, hatta teslim olduktan sonra Abdullah OCALAN'ın sorgusuna kimin gireceği, sorguda Doğu PERİNÇEK ve diğer birçok ilişki konusunda temkinli davranılması konularının konuşulduğu, Abdullah OCALAN'ın General Veli KÜÇÜK'e iletilmek üzere "bir muhatap arıyorum" isimli kitabının verildiğini, kitabın en arkasına basılmış vaziyette Veli KÜÇÜK'e bir mektup olduğunu söylediklerini,
Abdullah ÖCALAN'm şartları arasında;
-Avrupa dan barış heyetleri gelecek, bunların kabul edilmesi,
-Kuzey Irak tan bir kısım gerillanın bir kısmı itirafçı olarak gelecek, bunlara göz yumularak köylerine dönücekler,
-Murat KARAYILAN, Cemil BAYIK gibi üst düzey yöneticiler, yurt dışına gidecekler,
-Yurt dışında teröre silahlı propagandaya karışmamış öbür eğitim gönüllüleri Türkiye ye barış gönüllüleri adı altında teslim olacaklar,
-Kampların kısaltılacağı, İran da bir kampın kalacağı, Suriye deki kampı, FKÖ ye Filistin Kurtuluş Örgütü ne verileceği,
-PKK nm Kuzey Irak ta kalması, bu üyelerin, Tıtrkiyenin üçüncü kol gücü olarakfaaliyetine devam etmesi, ^" ^ -^V
-Talabani ve Barzani ye kurulan seyyar kafakollara, sfİa^^erillann yerleşmesi,
-Silahlı gerilla sayısını üç bin (3000) e düşürülmesinin teklif edildiğini, bu görüşmeleri Veli KÜÇÜK'e ilettiğini, onunda yukarıyla bu konuyu görüşeceğini söylediğini, ilerleyen dönemde Veli KÜÇÜKnm, bu işi Doğu PERİNÇEK'in takip etmesini, Doğan ERBAŞ'm MİT ve Özel Kuvvetler tarafından takip edildiğini anlattığım, kendilerinin geri çekildiğini belirtmiştir.
DEVSOL - DHKP-C;
Dev-Sol'da Yağan grubu ve Dursun KARATAŞ gibi iki ayrı gurubun bulunduğunu, askerlerin Bedri YAĞAN grubunu desteklediğini, çünkü YAĞAN gurubunu daha düzgün gördüklerini, Dursun KARATAŞ'ı ise, o dönem alevi Emniyet Müdürü olan Hüseyin KOCADAĞ'm desteklediğini, Bedri YAĞAN ile Dursun KARATAŞ kapıştıklarında, askerler Bedri YAĞAN'I, polisler ise Dursun KARATAŞ'ı desteklediğini, askerlere göre Dev-Sol'dan DHKP-C'ye geçiş döneminde DHKP-C'nin bütün MKYK kadrolarında polisin olduğunu düşündüklerini,
Bir dönem DHKP-C'lilerin Harbiye Orduevi'ne roket attığını, daha sonra aynı roket'in Terörle Mücadelede Reşat ALTAY'a atıldığını, Reşat ALTAY'a atılan roketi askerlerin misilleme olarak attırdığını duyduğunu,
Aynı dönemde kendisinin Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK ile oturup konuşurken, sohbetleri esnasında DHKP-C nin MKYK üyelerinin polislerden oluştuğunu duyduğunu,
SUSURLUK KAZASI VE ORTAYA ÇIKAN BAĞLANTILAR
Askerler ve Polis arasında, Dev-Sol terrör örgütündeki ilişkilerinden kaynaklanan bir sorun olduğunu, Dev-Sol'da Yağan grubu ve Dursun KARATAŞ gurubunun bulunduğunu, askerlerin Bedri YAĞAN grubunu, o dönem alevi Emniyet Müdürü olan Hüseyin KOCADAĞ'm ise Dursun KARATAŞ'ı desteklediğini,
Susurluk kazası olmadan önce, Askeri gruplar arasındaki konuşulanlardan, Genelkurmay'm bunlara (Hüseyin KOCADAĞ) karşı bir operasyon yapacağını duyduğunu,
Kaza öncesinde Mehmet AĞAR'ın ayrı, Veli KÜÇÜK'ün ayrı bir grubu olduğunu, bütün gruplann Veli KÜÇÜK le arasının açık olduğunu, Mehmet EYMÜR ile Veli KÜÇÜK'ün arasının iyi olduğunu, guruplar içersinde en güçlüsünün Veli KÜÇÜK olduğunu,
Veli KÜÇÜK'le bağlantılı olan Drej Ali'nin kendisine, Abdullah ÇATLI'yı getirdiği ve bu şahsa Mehmet ÖZBAY kimliğinin verildiğini, Mehmet AĞAR'ın bunu bildiğini anlattığını, Veli KÜÇÜK'ün İzmit'te alay komutam olduğu dönemde, Abdullah ÇATLI'nm gelip gittiğini,
Abdullah ÇATLI'nm Veli KÜÇÜKLE ilişkisi olmasına rağmen, susurluk öncesi Mehmet AĞAR'ın yanma gittiğini ve işbirliği yaptığını, bu konuyu Doğu PERİNÇEK'in aydınlık gazetesinin "TİP lilerin katili Türkiyede" diye yazdığını, Veli KÜÇÜK'ün bu konuyu Doğu PERİNÇEK le konuşacağını söylediğini ve Abdullah ÇATLI'dan bahsederken "ben buna yıllardır sahip çıktım, bırakıp gitti" diye konuştuğunu,
Kaza öncesinde Veli KÜÇÜK'ün Teoman KOMAN paşa ile birlikte olduğu, Mehmet AĞAR ile kapıştıklarını, 28 Şubat sürecine kadar askerlerin metropollerde bulunmadığını, ancak 28 Şubat süreci sonrasında şehirlere geldiklerini, Veli KÜÇÜK'mn Sedat BUCAK'la arasının iyi olduğunu, ancak Mehmet AĞAR'ı Sedat BUCAK aracılığı ile kontrol edemediği için rahatsız olduğunu, Veli KÜÇÜK konuşmalarında, Abdullah ÇATLI'nın Mehmet AĞAR ile birlikte hareket ederek yanlış ata oynadığını, Tansu ÇİLLER'in de yanlış ata oynadığını anlattığını,
Bu dönem içersinde, ele geçirdikleri Akşam gazetesinde işlerin çok iyi olduğunu, fakat 3 Kasım 1996 da Susurluk olayı meydana geldiğini, Susurluk dan sonra Veli KÜÇÜK'ün sineye çekildiğini, olayla ilgili adı çıktığı için sıkıntıya düştüğünü,
Veli KÜÇÜK'mn Giresun'da olduğu dönö^e^îtt&Ete oturup sohbet ettiklerini, yanlarında oranın Kurmay Başkanı, bir de Albayın bt^^Öğunu, televizyonda Veli
h :f(r^\ •* ı^ ^—t—
KÜÇÜKLE ilgili bir haber dinlediklerini, daha sonra Veli KÜÇÜK'ün "Mehmet AGAR'da ölecekti biliyorsun, o gün onlar oteldeydiler, bunlar aslında hep beraber gitmeleri, o kazada olmaları gerekiyordu, bizimkiler öbür arkadaki arabadaydılar, Allah' tan o çantayı Drej Ali aldı, bunu ben kendi başıma mı yapmışım, bu kadar işi Veli KUÇUK olarak tek basma mı yapmışım, yani eğer beni gönderirlerse, ben de konuşacağımı konuşurum" dediğini,
Veli KÜÇÜK'ün bu olayda "Genel Komutan" ile yetkili olduğunu, Rasim BETÜL yada Teoman KOMAN paşayı taktığına pek inanmadığını, o dönemde Veli KÜÇÜK'ün Hüseyin KIVRIKOĞLU, İsmail Hakkı KARADA Yi ile arasının çok iyi olduğunu,
Susurlukta meydana gelen kaza sonrasında, Veli KÜÇÜK ve yanmdakilerle yaptıklan görüşmelerde, Mehmet AĞAR'ın da bu kazada gidiyor olması gerektiği, ancak Mehmet AĞAR'ı Sami HOŞTAN in uyandırmış olabileceğini anlattıklarını, Mehmet AĞAR'ın olmayışından dolayı rahatsızlık duyulduğunu, olayda Mercedesle çarpışan kamyonun sürücüsü Deniz GOKÇE'nin de kurulduğunun (kaza için özellikle ayarlandığının) ima edildiğini,
Kaza yerine ilk giden şahsın Drej Ali olduğunu, Veli KÜÇÜK'nın orada bulunan görevlileri arayarak, cenazenin Drej'e teslim edilmesini söylediğini,
Veli KÜÇÜK'ün olay sonrasında "Allahtan biz o çantayı şey yaptık, eğer çanta başkalarının eline geçseydi mahvolurduk, bizi bertaraf ederlerdi" dediğini,
Drej Ali ile bu konuda sohbet ettiğini, Drej Ali'nin "Abdullah ÇATLI yemek yediğimiz faturalardan harcadığımız fişlere kadar notlarını tutardı" diyerek bütün belgelerinin çanta içersinde olduğunu, çantayı "yukarıya abiye gönderdim" diyerek Veli KÜÇÜK'e gönderdiğini ima ettiğini,
Yine aynı şekilde bu olayla ilgili Doğu PERİNÇEK ile de sohbet ettiğini, Doğu PERİNÇEK'in "Müttefik Kuvvetler, yani Genelkurmay'm içinde kendisi ile birlikte hareket eden grubun, Mehmet AĞAR ve Abdullah ÇATLI'yı tasfiye operasyonu" olduğunu anlattığım, konuşmalardan susurluk kazasında oto içersinde bulunan şahıslar ölmezse, onlara sıkacak elemanların olduğunu, bu elemanların kaza yapan otoyu arkadan takip ettiklerini "Veli paşaların, TSK'nın" takip ettiğini, şahıslara suikast yapılacağını anladığını,
Kaza sonrasında, değişik basm kuruluşlarını, kendi doğrultularında yönlendirdiklerini, Veli KÜÇÜK' ün, bu olayın askerlerin üzerinden çıkartılıp, Emniyet'in üzerine yüklenmesini istediğini,
Doğu PERİNÇEK'in, Türk Silahlı Kuvvetlerine, Müttefik Kuvvetler dediğini, çünkü ona göre Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içinde bir Amerikan Grubunun bulunduğunu, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Özel Harp Dairesini sevmediğini,
Veli KÜÇÜK ile yaptığı sohbetlerde, Veli KÜÇÜK'ün "ben iki kere darbe yedim üçüncüsünü kaldıramayız arkadaşlar, birincisi bu Özal Kürdü bir gecede teşkilatımı (JİTEM) örgütümü fes etti beni de sürdüler, ikincisi Susurluk" dediğini,
O dönemden sonra Mehmet Ali ILICAK'm televizyon kampanyasını başaramadığını, ancak çok büyük bir para kaldırdığını, Mehmet Ali ILICAK'm bu parayı tek başına yediğine inanmadığını, Susurluk olayından sonra, dengesiz bir havanın estiğini ve Akşam gazetesindeki işlerinin bozulduğunu, bunun üzerine gazeteden ayrıldıklarını,
Gazeteden ayrılmadan önce, Akşam Gazetesinde çalışan Haluk .... isminde bir fotoğrafçının Abdullah ÇATLI, İbrahim ŞAHİN gibi bazı şahısların birlikte çektirmiş olduğu fotoğrafların dialarmı getirdiğini, Veli KÜÇÜK'e telefon açarak konuyu söylediğini, onunda hemen fotoğrafları getirmesini istediğini, ancak Haluk'un yüklü miktarda para istemesinden sonra, fotoğrafları almaktan vazgeçtiklerinL_^^tejrafların Tuncay ÖZKAN'a satıldığını, resimlerin satılmasıyla kendisinin bir ikjfsinin obpMEjm, hatta MİT'in de bu
-/#%

■■t 's> 3
konuda kendisinden bilgi aldığını, MİT le ilişkisinin Mehmet EYMUR döneminde olduğunu, daha sonra olmadığını,
Selahattin ÖZKAN ile birlikte Levent'e giderek, bir şahıstan Susurlukla ilgili Ahmet BAHADIRLI, Cavit KAVAK, Mesut YILMAZ, Adbullah ÇATLI mn birlikte çekilmiş resimlerin dialannı aldığını, Adnan AKFIRAT, Nuri ÇOLAKOĞLU nun NTV den bir kadına bu resimleri kendisi vasıtası ile gösterdiğini, ancak parada anlaşamadıklannı, bu şekilde değişik yerlere gösterdiklerini, resimleri Doğruyol Partisinin milletvekilli Nevzat AKKUŞ'a 5 milyar TL ye sattıklarım, ancak daha sonra bu filmlerin fotomontaj olduğunu öğrendiklerini,
Ayrıca Mehmet Ali BİRAND'm Susurlukla ilgili haber yapması üzerine, Veli KÜÇÜK'ün haber göndererek, kendileri ve Mehmet EYMÜR le ilgili haberleri kesmesini istediğini, bunun içinde Ümit OĞUZTAN dan aldıkları, Ömer KARACAN'ın travestilerle çekilmiş fotoğraflarını kullandıklarını, Mehmet Ali BİRAND'm Ömer'in babasıyla çekilmiş fotoğraflarının olduğunu,
Veli KÜÇÜK'ün susurluk komisyonuna da ifade vermediğini, komisyon başkanı Elkatmış'm çağırma talebine karşı, komisyonun çağırmadığını, Veli KÜÇÜK'ün gizli diplomasilerinin bulunduğunu, bir keresinde "beni çağıramazlar, Elkatmış oradan konuşsun dursun, ben komisyona gitmem" dediğini,
Evinden ELDE EDİLEN DELİLERE GÖRE
Aramalarda ele geçirilen Toplantı: İSTANBUL-17 Ağustos 2002, Toplantıya Katılanlar, Askeri Personel olduğu söylenen Çevik BİR kontrolünde Kazım ANAT, İsrailli General Gabriel LİBRAİDER, (MOSSAD), Ali ERTEN, Batmanlı Ömer, Murat URSAVAŞ,
Aşağıda isimleri belirtilen kişilere çeşitli yöntemlerle SUİKAST/EYLEM düzenleneceği. Planın CİA-MOSSAT Türk işbirlikçileri ile müştereken yapılacağı: Ahmet CİNALİ (Şahin Bey), Emekli General Veli KÜÇÜK, Sedat PEKER, Kemal ŞAHİN (HOCA), Tacikistan Genel Kurmay Başkanı, Ticaret Bakanı Mehmet EMİNOF, (dokümanın alt kısmına farklı el yazısı ile düşülen notta: "Ahmet CİNALİ getirdi. (Giresundan) Bu bilgileri veren Murat URSAVAŞ'm arkadaşı imiş, benimle görüştürecekler, Ahmet CİNALİ'ye telefon edeceğim" yazıyor.
Bahse konu doküman soruşturma kapsamında gözaltına alman şüpheli KEMAL ŞAHİNin ikametinde yapılan aramada ve Ahmet CİNALİ isimli şahsa yönelik olarak Ankara Emniyet müdürlüğü'nce yaplan operasyonda şahıstan elde edilmiştir. Bu durum şüpheliler arasındaki ilişki ve irtibatı ortaya koymaktadır. Aynı belgenin hem Veli KÜÇÜK'ün ikametinden, hem kemal Şahin in ikametinden, hem de Ahmet CİNALİ den çıkması ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN farklı alanlarda farklı kişiler olarak görüküp aynı amaca hizmet için hücre yapılanmasına gittiklerini de göstermektedir.
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün ten elde edilen 28.02.2003 tarihinde 0-212-5800869 nolu telefondan fakslanan "ÇÖZÜM: YENİDEN KUVAYI MİLLİYE" başlıklı yazı.
Yazı içeriği incelendiğinde Türkiye'nin şuan içinde bulunduğu durum "boğaziçinin hasta adamına" benzetilerek bu görüntüsünden kurtulabilmesi ve iktisadi-siyasi konularda köklü çözümün Yeniden Kuvayı Milliye hareketi olacağı belirtilmiştir.bu belgenin de ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN genel söylemlerini yansıtmaktadır.
Evinden Elde Edilen 2 sayfalık "Büyük Türk Milletinin şerefli paşası ve milletimizin namus müdafi cephesinin büyük komutanı, gurur duyduğumuz insan Veli paşa" ibaresiyle başlayan ve Amerika'da Güney Azerbeycan'm tanınması amacıyla Amerikan Stratejik Araştırmalar Merkezi Kafkas Projesi Sorumlusu Zeynep BARAN ve Ceyhan bey MOLLAZEDE, Azerbaycan Dostluk Derneği Başkanı mütercimliğinde yaptıkları çalışmaların anlatıldığı, Beyaz Saray'da Bush'un İra^^^^^aKafkas Bölge sorumluları, Pentegan, FBI ve diğer yetkiler ile görüştüğünü bertiğine daîrrM»r olduğu değerlendirilen
bilgisayar çıktısı dokümanın son paragrafında Turan YAZGAN isimli bir şahsa selam söylediği.
f)-Diğer şüpheli beyanları;
l.Sami HOŞTAN'm İstanbul Emniyet Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinde;
Enver YAYLACI ile Hollanda da tekstil işi yaptığını, 1986 yılında Enver ile birlikte Edirne'ye gittiklerini, orada Enver'in arkadaşı Mustafa BİLGİN ile tanıştığını, bir ortamda Veli KÜÇÜK ile de tanıştıklarını, o dömem Veli KÜÇÜK Edirne'de Alay Komutanı olduğunu, daha sonra Hollanda'ya gittiğini,Uzun yıllar Veli KÜÇÜK ile hiçbir görüşme yapmadığını, Seneler sonra İstanbul'a geldiğinde arkadaşı Enver YAYLACI'nm Çiftkurtlar oto galerisine gittiğinde tesadüfen Veli KÜÇÜK ile karşılaştığını, mesafeli bir konuşmalarının olduğunu, sadece bayramlarda ve özel günlerde tebrikleşme amacıyla telefon ile görüştüklerini, Veli KÜÇÜK'ün açmış olduğu güvenlik şirketinin açılışına gittiğini,
2- Ümit OĞUZTAN'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinde;
Tuncay GÜNEY isimli şahsı 1998-1999 yıllarında Strateji dergisini yayınladığı sırada tanıdığını, Tuncay GÜNEY' in görevi gereği siyasi ve aktüel haberler yaptığını hatta bir muhabire göre iyi haberler getirdiğini, o dönemde Tuncay GÜNEY' de tüm kamu oyu tarafından bilmen ve sıkça admdan bahsedilen VELİ KÜÇÜK ile çok rahat iletişim kurabilmesinin dikkatini çektiğini, istediği zaman kolaylıkla Veli KÜÇÜK' ü arayıp sohbet edebildiğini, soru sorabildiğim, Veli KÜÇÜK dışında herhangi bir resmi şahısla sohbetini veya ilişkisini görmediğini,
Tuncay' m o dönem getirdiği haberlerin herkesin elde edemeyeceği, önemli ve haber değeri olan bilgiler olduğunu, kendisine bu bilgilerin kaynağını sorduğunda çoğunlukla Veli KÜÇÜK' ü haber kaynağı olarak gösterdiğini,
O dönem Veli KÜÇÜK popüler bir isim olduğu için ve Tuncay' la sık sık görüştüğü için birçok gazeteci gibi kendisinin de Veli KÜÇÜK ile tanışmak istediğini ve tanıştırması için Tuncay' a iki kez ricada bulunduğunu, fakat olumlu bir dönüş olmayınca Veli KÜÇÜK' ün tanışmak istemediğini düşündüğünü ve bir daha teklif de etmediğini ve Veli KÜÇÜK le tamşamadığım,
Ancak Tuncay' m bazı gazetecileri Veli KÜÇÜK ile tanıştırdığını bildiğini, hatta o dönem gazetecilerin Veli KÜÇÜK' e ulaşmak için Tuncay GÜNEY' i aracı yapmaya çalıştıklarını, bildiği kadarıyla Nokta Dergisinin Genel yayın yönetmeni olan Ayşe ÖNAL' m Tuncay aracılığı ile Veli KÜÇÜK ile tanıştığını, Veli KÜÇÜK' ü tanıyan tüm gazetecilerin Tuncay vesilesi ile tanıştığını düşündüğünü,
2001 yılında alman ifadesinde "Tuncay GÜNEY'in iş adamları ile kuzey Irak'a giderek Barzani ve Talabani ile görüşmeler yapacağını, kendisinde iş adamları ile birlikte Kuzey Irak'a gideceğini söylediğini, 15 gün sonra şahsın geri geldiğinde kendisine Veli KÜÇÜK isimli şahsın görüşmelerde bazı yardımları olduğunu söylediğini" belirttiği konu ile ilgili olarak;
O tarihte vermiş olduğu ifadesinin Tuncay' m kendisine aktardığı şeyler olduğunu, Tuncay' m Akşam gazetesinde çalıştığı dönemde görev gereği Kuzey Irak'a gidip geldiğini anlattığını, sohbetlerinden birinde böyle bir konuya değis^ğk^^ ancak Veli KÜÇÜK' ün Kuzey Irak'daki bağlantıları hakkında kendisinin hiç^f^bilgft^rja.dığını, ancak Tuncay'ın kendisine anlattığı bu konu yani kuzey Irak ta bazı gjöriişmete^ap%s1i için Veli KÜÇÜK ten

Hiç yorum yok: