29.7.08

ERGENEKON İDDİANAMESİ 1001 - 1050 SAYFALAR,

İstanbul Milletvekili Emmin ŞİRİN'in TMSF ile alakalı Bakan Abdullatif ŞENER'e ve Danıştay 2. dairesine yazmış olduğu dilekçeleri
15 Nisan 2006 tarihli Muammer KARABULT Noel Baba Barış Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı imzalı, Hüsnüyadis Kin Kapısında Hortladı (VII) başlıklı Finans Bank'm Yunanistan'a satışı ile ilgili yazı,
17. Nisan 2006 tarihli Muammer KARABULUT Noel Baba Banş Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı imzalı, Türkiye'nin Yunanlı Finans Piyadeleri Tarafından İşgal Edildiğini Anlayanlara... Hüsnüyadis Hortladı Son (VIII) (!) başlıklı basın açıklamasında Finans Bank'm Yunanistan'a satılması konusunun işlendiği yazı,
22. Mayıs 2006 Muammer KARABULUT Noel Baba Banş Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı imzalı, Yüzbaşı Muzaffer TEKİN başlıklı basın açıklamasında;
Atatürkçü Yüzbaşı Muzaffer TEKİN;
"...Muzaffer TEKİN Yüzbaşı rütbesi ile ordudan atıldıktan sonra sivil yaşamında çok sevildiğinden dolayı Albaylığa hatta paşalığa kadar yükseldi, Milli Güç Platformunun İstanbul'da gerçekleştirdiği hemen hemen tüm eylemlere katıldı.
Siz boşuna ATATÜRKÇÜ yüzbaşı Tekin ile uğraşmayın gidin F.Gülen'i kullanan güçler ile uğraşın göreceksiniz kimlerin kanını içtiğini öğrendiğinizde sıra size de gelecek sonra Yüzbaşı TEKİNLERİN yanma geleceksiniz ve sığınacaksınız o ana da çok yaklaştık. Yerli işbirlikçi kafalar Danıştay hadisesi üzerinize gelince hedef şaşırtmak için Türkiye'deki Milli, Ulusalcı, Vatansever veya Yurdunu seven insanların üzerine bu şekilde gelmeyin bunu akıllıca bir oyun olarak görmeyin görüldüğü gibi yine sizi kandırdılar" şeklinde basın açıklaması olan yazı,
22. Ocak 2008 Muammer KARABULUT Noel Baba Banş Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı imzalı, Üyelerimizin Tutuklanması başlıklı basın açıklamasında; Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZ'in gözaltma alınmasını ve tutuklanmalarını protesto eden basın açıklaması olan yazı,
Kemal KERİNÇSİZ e ait ifade 11.03.2007 tarihli tutanağı, d)-Telefon görüşmeleri;
Tape :3471 28.08.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle;
Yazılan bir yazı - haberle ilgili eksiklikleri konuştuklan, Sevgi ERENEROL'un "Okudumyazıyı yalnız sana iki şey soracağım. Soruşturmasın da anlaşılan birincisi demişsin tamam birsoru sormuşsun ikincisi başka sorum yok dedi. Üçüncüsü bu soruya ivedi olarak yanıtverecek ne demek o yani ikincisi başka sorum yok" "İkincisi başka sorum yok diye bitmiş.Nokta konmuş sonra üçüncüsü diye geçmiş" dediği, Muammer KARABULUT'un "AyrıcaGenel Kurmay Başkanlığı konuyu değerlendirerek kendisine bağlı kuruluşların Çeteolmadığını da açıklamalıdır" dediği, Sevgi ERENEROL'un "Açıklamalıdır tamam şimdiburda ne demek istiyorsun ayrıca Ergün'ün tutuklanması ile diğer bir kaygısı dayazıldığı kitaplar olduğunu söylemesidir" "Ayrıca Ergün'ün tutuklanmasında kaygısıyazdığı kitaplardır. Belki öyle yapmalıydın cümleyi" dediği, Muammer KARABULUT'un"Tamam öyle yapayım cümleyi o zaman yazdığı kitaplardır. Yazdığı kitaplardır. AyrıcaGenel Kurmay Başkanlığı kendisine bağlı kuruluşların çete olmadığını açıklayacaktırdiyorum. Ayrıca tutuklamasını" dediği, devamında bahsi geçen yazıyla ilgili konuşmayadevam ettikleri, , ~ ** „
■fM

Tape :3472 03.09.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle; Ergun POYRAZ'm ceza evinde olması ve yazdığı kitapla ilgili konuştukları, Sevgi ERENEROL'un ".... sana çok çok selam gönderdi" "iyi bol bol kitap okuyorum diyor" "Yazmaya da başlamış zaten ama tabi elle" "Leptop olayını halledebilirse Hüseyin bey"
dediği, Muammer KARABULUT'un "Peki edebilecek miymiş" diye sorduğu, Sevgi ERENEROL'un "He onu edebileceğim diyor o şey yapıyor zaten haftada iki kere galibe ona yazmasına müsaade ediyorlarmıymış öyle bir şey dedi" dediği, Muammer KARABULUT'un "Peki şey konuştunuz mu o Protestan kur-an olayını" dediği, Sevgi ERENEROL'un "Konuştum o dedi ki bana gelmesi lazımdı Hüseyin beye değil şimdi Hüseyin bey lede görüştüm dedi bende ben daha okuyamadım cumaya kadar okuyayım şey yaparım dedi muammere gönderirim dedi yok dedi muammere göndermeyeceksin aslında onu Ergün e götürmeniz lazım dedi" dediği,
Tape :3127 06.09.2007 Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında karşılıklı hal hatır sorduktan sonra M.KARABULUT'un "Anladım, nasıl" dediği, S.ERENEROL'un "İyi iyi çok şükür zayıflamış iyicene ee şey bizde diyoruz ki sakın ha kilo alma çok yakışıklı oldun böyle heh heh" "İyi keyfi yerinde kitap okuyor bol bol ee bü sürü telgıraf mektup filan geliyor onlara Cevap veriyor" dediği, M.KARABULUT'un "Kitabı götürdünüz mü benim" dediği, S.ERENEROL'un "E şey Muzaffer beye götürdük ya kitabı" "Tabi Ergün e götürmedik Ergün e de büyük ihtimalle Hüseyin bey kitap götürecek çünkü onun istediği bir sürü kitap var çoğunu da Gürkan bulamadı dedim bulduklarını hiç olmasa götür şey ver" dedikten sonra "He yarın akşam Yeniçağ televizyonunu izle unutma" "Eee Kemal başlıyor programa Erol Bilbilik le açılış yapıyorlar" "Tavsiye ederim özellikle izle" "Eeee bilmiyorum artık o konular ne olacak ama sen bir izle enteresan şeyler anlatacak çünkü Erol bey" dediği,
Tape :3474 14.11.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle; Siteye konulmak üzere kendilerine gelen bir yazıdan bahsettikleri, Muammer KARABULUT'un "Yazı*çok güzel ve güncel bir yazı yani bizim sitemizde böyle güncelliğini koruyan ee yazıların mutlaka olması gerekiyor sürekli olması gerekiyor yani ben nereye kadar yetişiyorum işte görüyorsun" "Açıkça Ergün içeriye girdikten sonra hepsi korktu yazı yazmaya" dediği, Sevgi ERENEROL'un "Olmaz çoluk çocukla bu işler yürümez zaten sorumluluk sahibi insanlara ihtiyacımız var" dediği, Muammer KARABULUT'un "Onların sitede öyle bir sorumluğu yok" "Yani bütün sorumluluk ee bütün sorumluluk bizde" "Yani yazıları biz koyuyoruz...." "Siteye tabi onlar Hakan ....yazı bile yazmıyor yani çocuk" "Bir tek onlara Milli Gücü bıraktık biliyorsun" "Dokunmuyoruz bile bazen bizden yazı koyuyorlar şeye" "Milli Güce o kadar" "Hatta Ergün içeriye girdiğinde eğer bunu kapatalım mı dediler" "Adından dolayı" "Ben dedim saçmalamayın ha (gülüyor) öyle bir şey olabilir mi" dediği, Sevgi ERENEROL'un "... davayı atçılarda şey reddedildi dava neyi kapatılacakmış nesi varmış kapanması için" dediği,
Tape : 3475 12.12.2007 tarihinde Kemal KERİNÇSİZ ile görüşmesinde özetle; K.KERİNÇSİZ'in "Abi gönderiyorum" dediği, M.KARABULUT'un "Tamam bir şey söyleyeceğim bunu yalnız bana yoîluyorsun de mi sen" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Tabi şimdi bide Yeniçağ'a kısmet olursa bizim Yeniçağ televizyonu Yeniçağ gazetesine"
dediği, M.KARABULUT'un "Anladım istersen Yeniçağ televizyonu ve gazetesi de buradan alsın istersen çünkü ona ben bir şeyler daha ekleyeceğim" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Ama onlar bizim şeyimiz be" dediği, M.KARABULUT'un "Kapris yaparlar şimdi" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Yani onların farklı anlayışları vardır" dediği,
1 "» "♦ w¥^A
■s»,,.»,,,

Tape :3476 12.12.2007 tarihinde Kemal KERINÇSIZ ile görüşmesinde özetle; Kemal KERİNÇSİZ'in "Abi geldimi eline" dediği, Muammer KARABULUT'un "Geldi yolladım bile biraz sonra da bizim sitede sana şöyle söyleyeyim Türkiye'de ki hem yabancı yayın organlarına basın organlarına hem bütün haber ajanslarına Türkiye'de ki bütün ilçede ki gazetelere gitti" "Erdoğan kelle dedi üç yeni kuruş ceza aldı" dediği ve Başbakan Tayip ERDOĞAN'a açılan dava ile çıkan karar konusunda görüştükleri, bu kararın basın yayın kuruluşlarına gönderilmesi ve kararın muhalefet tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini anlattıkları, Muammer KARABULUT'un bu kararın nasıl çıktığını sorduğu, Kemal KERİNÇSİZ'in "O abi onu telefonla söylemeyeyim abi (Gülerek)" ".... işte bunu .. muhaliflerin iyi kullanması lazım ama nerde o muhalif ayrı bir mesele" dediği, Bir süre Coca cola ile ilgili bir davadan bahsettikleri, Kemal KERİNÇSİZ'in "... geçen gün Bakü'de şey karşılaştık SAYIN davasmı açan Sincan ağır ceza mahkemesinin başkanıyla" "beni hatırlıyabildin mi? Kemal dedi. Valla hatırlayamadım dedim efendim. Ben dedi senin yaptığın itiraza kararı veren reisim dedi. "Sincan ağır ceza" yapmayın ağabi dedim. Bende sizi ziyaret edecektim Ankara'ya geldiğimde bi gözünüzden öpüyüm dedim. Sarıldım öptüm adamı" "... Dedim Türkiye'de böyle hakimler kaldı mı? Acaba dedim. ... neyse oturduk sohbet ettik Allah razı olsun böyle aslan gibi bir çocuk şimdi sana 45-47 yaşlarında benim yaşlarda bir şey" dediği, Muammer KARABULUT'un "ana bir şey söyleyim mi? Bu kararı bütün milletvekillerine yollayacağım" dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in "hangini şeyi mi? Üç kuruşu mu?" dediği, Muammer KARABULUT'un "tabii. Bütün milletvekillerinin şeyleri var bende mailleri var" dediği,
Tape : 3477 16.12.2007 tarihinde Kemal KERİNÇSİZ ile görüşmesinde özetle; Kemal KERİNÇSİZ'in "..abi hani o oparasyonlar hiç bitmiyor ya işte Şemdinli dedik enson bu Ümraniye dedik şimdi yeni bir oparasyona geçti bunlar bu namussuzlar bu dava dolayısıyla" dediği, Muammer KARABULUT'un "Şimdi bende diyorum ki o konuyla ilgili çok temkinli düzgün bir açıklama yapmamız gerekiyor tamam mı" dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in "Sen yaz abi bana bi gönder ben bi bakayım huhuki bir sakıncasının olup olmadığına bi bakayım" dediği, "Yani şimdi Egun'la HABLEMİTOĞLU'nun ilişkisini bilmiyor mu ondan sonra o öldürülen Deniz Subayı var bitane Petrolle ilgilenen biliyorsun biliyorsun değimli onu" "Orda hedef HABLEMİTOĞLU'n dan sonda Ergun biliyorsun" ".... Ergun üç Dakka geç çıkmasa o evde onla birlikte o da öldürülecekti" dediği, ilerleyen konuşmada Cola'yi uluslar arası alanda boykota aldıklarından bahsettikleri, Kemal KERİNÇSİZ'in "Tabi şuanda örgütlü mücadele yapılamıyor mümkün değil sağlanamıyor ilerde sağlanacak o ayrı daha da sıkışacağız daha çok problem doğacak Türkiye 0 noktasına gelecek dibe vuracağız ondan sonra örgütlenmelerle ayağa kalkacağız şimdi bireysel mücadele hayırlısı Allahtan" dediği,
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
1- Şüpheli Sevgi ERENEROL"un Beşiktaş İlçesi Arnavutköy Mahallesi Adalı Sokak No:5 sayılı ikametinde yapılan aramada;
Beş Sayfalık "Uluslar arası Noel Baba Banş Konseyi" başlıklı bilgisayar çıktısı dokümanda Konseyin Amaçlan, Organlar, Genel Kurulu, Yürütme Kurulu gibi genel başlıklar altında yazı,
Dokuz Sayfalık "Uluslar arası Noel Baba Banş Konseyi Derneği Tüzüğü" başlıklı bilgisayar çıktısı dokümanda Derneğin kuruluşu Amaçlan^gsgarılar, Genel Kurulu, Yürütme Kurulu gibi genel başlıklar altında derneğin tüzüğü, ''"- n, C"
İki Sayfalık "Noel Baba Vakfı" "Patrik Kudüs'te Çarpıldı. Tarihteki Kudüs-MYRA (DEMRE) İnanç Köprüsü Başka Bir Bahara Kaldı" 11 Mayıs 2005 tarihli Noel Baba Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Muammer KARABULUT imzalı Ekümenlik ile alakalı basın açıklaması,
Cumhurbaşkanlığı Yüksek Makamına başlıklı En derin saygılarımızla! Milli Güçler Platformu adına Temsil heyeti Başkanı Noel Baba Vakfı Muammer Karabulut ibareleri ile biten Fener Rum Patrikhanesinin Dışarıya çıkarılması için verilen dilekçe metni,
scf@stcpc.org (Santa Claus Foundation-Noel Baba Vakfı) e-mail adresinden Noel Baba Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Muammer KARABULUT tarafından Patrikhanenin Türkiye'ye verdiği zararlar konusunda Sevgi ERENEROL"a gönderilmiş çok sayıda e-mail,
Noel Baba Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Muammer KARABULUT'un 01 Ekim 2006 tarihli ve "Fener Rum Kilisesinin İrticai Ayin Faaliyetleri" konulu bilgisayar çıktısı doküman,
scf@stcpc.org. Ve Noel Baba Barış Konseyi Kuruldu İbareli 1 sayfalık yazı elde edilmiştir.
91 nolu doküman içeriğinde "Türkiye"nin Papa daveti, Las Vegas"nın büyüsüne kapılarak kumar oynamak ile eş değerdir...Ortodoks kiliseleri üzerinde ekümenikliğin ne anlama geleceğini ve böylesi bir sürecin Türkiye Cumhuriyeti topraklarında başlaması ile neler yaşayacağımızın Ankara hesabını yapmamıştır!!! Yaptığı tanıtım ve benzeri hesap, ancak çocuk zekâsının kabulleneceği basitliktedir. Bizler bu hesabı yaptık, bu oyunda Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletini kaybedeceğiz. Konuya tarihten edindiğimiz tecrübeler ile yaklaşmayan, sürekli kumarbaz edası ile Las Vegas da oyun oynayarak Türkiye"yi zarara uğratan Ankara"yı bir kez daha uyarıyoruz ve bu oyuna devam ettirdiği için kınıyoruz!!!... Saygılarımla Muammer KARABULUT Milli Güç Birliği Sözcüsü" ibareleri bulunan 18 Kasım 2006 tarihli "Türkiye Kumar Oynuyor" konulu doküman,
Ayasofya Derneği'nin 2007 yılı içersinde yapılan genel kurulu sonucu bildiriminde "Sevgi ERENEROL Başkan, Burak GÜNEŞ, Ergün POYRAZ Cancan ERENEROL, Recep AKKUŞ, Gökhan AYGÜN, Ramazan SELÇUK, Sabri AVCI, Hacı Eyüp GÜLTEK, Necip YENİŞAN, Mehmet DEMİRLEK, Turgay TÜFEKÇİOĞLU, Hüseyin Mümtaz BEYAZITOĞLU, Muammer KARABULUT, Erkan AKBULUT ve Erol ŞAHİNGİL'in isimlerinin yazılı olduğu,
Adı geçen şahıslardan, Recep AKKUŞ, Erkan AKBULUT isimli şahısların derneğe müracaat formlarında aynı zamanda Büyük Hukukçular Birliği üyesi oldukları ve derneğe ait tüzüğünde yer aldığı,
2) Şüpheli VELİ KÜÇÜK"ün Gayrettepe Mahallesi Gönenoğlu Sokak Fidan A Blok No: 14/9 BEŞİKTAŞ sayılı ikametinde;
2005 yılma ait üzerinde Erenköy Ülkü Ocakları ibaresi yazılı bulunan ajandanın 16 Ağustos tarihli sayfasında www.tepkimiz.net (Muammer Karabulut) şeklinde el yazması yazı,
Fener Rum Kilisesinin 8 Mayıs 2006 günü Bergama'da gerçekleştirdiği dini törenle ilgili Bergama Cumhuriyet Savcılığına hitaben yazılmış 11.05.2006 tarihli ve Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü imzalı suç duyurusu dilekçesi,
08 Haziran 2006 tarihli T.C. Cumhurbaşkanı Kim Olacak konulu "CumhuriyetYumurta Olup Kapıya Dayanmadıkça" başlıklı Muammer KARABULUT Milli GüçPlatformu Sözcüsü imzalı basın açıklaması, .v/fC a^Z%%.
l.^/C^'Ç*
-/^PWkW^r'^)
L^ ~'H.:S^y
SCPC (SantraLaus Peace Council) başlıklı 22 Mayıs 2006 tarihli, "Atatürkçü Yüzbaşı Muzaffer TEKİN" başlıklı Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü imzalı yazıda, Muzaffer TEKİN'i övücü mahiyette yazılar olduğu ve Milli Güç Platformunun İstanbul'da düzenlemiş olduğu hemen, hemen tüm eylemlere katıldığı,
21 Mayıs 2006 tarihli "Niye Kızıyorsunuz" konulu "Yurdumuzu ve Türkiye Cumhuriyeti'ni Savunmak Suç Mu?) başlıklı (2) sayfasında "Saygılarımla Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü" imzalı yazıda bazı gazetelerin Danıştay olayı ile ilgili olarak hedef gösterildiklerine dair basın açıklaması olduğu değerlendirilen yazı,
11 Mayıs 2006 tarihli, "Fransa"nm Türk Diline Kazandırdığı Soykırımı sözcüğü için18 Mayıs 2006 günü İstanbul'da Fransız Başkonsolosu ziyaret edilecek" konulu "SoykırımŞöleni" başlıklı ve "Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü" imzalı basınnotu,
13 Mayıs 2006 tarihli "Yeni Dünya Saçmalığı" konulu, "Yeni Dünya Saçmalığı, Türkler Ses Çıkartmayacak..." başlıklı ve "Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü" imzalı basın notu,
09 Mayıs 2006 tarihli, "Bergama Metropolit Yunan Vatandaşı" konulu ve "Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü" imzalı 8 Mayıs 2006 tarihinde Fener Rum Kilisesinin Bergama' da yapmış olduğu ayin ile ilgili basın notu
5 Mayıs 2006 tarihinde "Çevirin Ruhban Okulu Yanmasın" başlıklı ve "Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü" imzalı basın notu
9 Mayıs 2006 tarihli Fener Rum Kilisesi ve Türk Basını Konulu ve "MuammerKARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü" imzalı basın notu
12 Mayıs 2006 tarihli, "Başpapaz Cenevre' de yine yasadışı toplantı yapacak"konulu ve "Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü" imzalı basın notu
10 Nisan 2006 tarihli "BU EYÜP CAN SAĞLIK, O EYÜP CAN...." başlıklı ve"Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü" imzalı basın notu
SCPC (SantraLaus Peace Council) başlıklı "Sayın Başkan" şeklinde başlayarak "Muammer KARABULUT Milli Güç Platformu Sözcüsü" imzası ile sona eren Cumhurbaşkanlığı Başbakanlık siyasi partilere dağıtımlı olarak yazılmış Finansbank'm satışı ile alakalı yazı elde edilmiştir.
3) Şüpheli MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK"ün Codegen marka bilgisayarında bulunan Asam Ermeni Araştırmalan Enstitüsü başlıklı belgenin üçüncü sayfasında içeriğinde Noel Baba Vakfı Başkam Şüpheli Muammer KARABULUT"un Aziz Nikolaus heykelinin kaldırılmasına vermiş olduğu tepkiden bahsedilen doküman elde edilmiştir.
4) Ankara Kuvvai Milliye Derneğinde yapılan aramada elde edilen Del Marka Laptop bilgisayar içerisinde;
Ayasofya Derneği Tüzüğü Başlıklı Belge elde edilmiştir.
5) Şüpheli ASIM DEMİR"den elde edilen SEAGETE MARKA BİLGİSAYARiçerisinde,
Dernek Kuruluş Bildirimi Büyük Güç Birliği Derneği belgesi elde edilmiştir.
Şüpheli Muammer KARABULUT"un Başkanlığını Yaptığı Uluslar Arası Noel Baba Barış Konseyi
/""? 99
d
16.06.2005 tarihli Antalya İl Dernekler Müdürlüp imzalı-mühürlü Uluslar Arası Noel Baba Barış Konseyi Derneği Tüzüğünde;
Derneğin adı ve Merkezi
Madde 1- Derneğin adı "Noel Baba Barış Konseyi Derneği" dir. Derneğin Merkezi Antalya"dır. Şube açılmayacaktır.
Derneğin Amacı ve Bu amacı Gerçekleştirmek için Dernekçe Sürdürülecek Çalışma Konulan ve Biçimleri ile Faaliyet Alanı;
Madde 2- Dernek, ulusal ve uluslar arası alanda kurulu bulunan ve sonradan kurulacak olan Noel Baba ile ilgili konular üzerinde çalışma yapan sivil toplum örgütleri arasında gerekli birlik ve beraberliği sağlayarak çalışma konularının aynı amaç doğrultusunda olması nedeni ile ülkemizin turizm ve kültürel alanda çıkarları gözetilerek, bu sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını bu yöne kanalize edip bir konsey çatısı altında toplamayı amaçlar, şeklinde belirtilmiştir.
Muammer KARABULUT ' un katıldığı örgütsel içerikli eylemler;
28.10.2005 günü saat 11.00 sıralarında Fener Rum patrikhanesi önünde Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği, Milliyetçi İşadamları Derneği, Türk Ortodoks Kilisesi, Noel Baba Vakfı tarafından "Patrikhane Yunanistan'a" konulu protesto eylemi yapıldığı, Fener Rum patrikhanesi önündeki topluluğa önce Kemal KERİNÇSİZ tarafından kısa bir konuşma yaptıktan sonra, Noel Baba Vakfı Başkanı Muammer KARABULUT'UN basın açıklamasını okuduğu, Patrikhane kapısına "Patrikhane Yunanistan'a, Hukukçular Birliği ve Milli Güç Platformu" yazılı siyah çelenk bırakıldığı, Kemal KERİNÇSİZ, Hayrettin ERTEKİN, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN isimli şahısların katıldığı,
10.11.2005 saat 08.30 da Fener Rum Patrikhanesi önünde Hukukçular Birliği, Milli Güç Platformu, MHP İstanbul İl Başkanlığı, İşçi Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Noel Baba Vakfı, Bağımsız Türk Ortodoks Vakfı, Muharip Gaziler Derneği, Yeniden Kuvay-i Milliye Derneği ve Şehit Aileleri Derneği tarafından "Fener Rum Patrikhanesinin Lozan'a ve Atatürk'e,Türk milletine meydan okuduğu ve Rum metropolitanlannın Ekümenik iddiası ile Balat'taki patrikhanede toplanmasının 10 Kasım Atatürk'ün ölüm yıl dönümüne rastlanmış olmasını protesto etmek" basın açıklamasını Kemal KERİNÇSİZ okuduğu,Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Muammer KARABULUT isimli şahısların katıldığı,
24.07.2005 günü saat 10.45 sıralarında Milli Güç Platformu tarafından "Lozan barış antlaşmasının 83. Yıl dönümü nedeniyle" Beyoğlu İlçesi Kemeraltı caddesi Sevgi İş Hanında bulunan Türk Dünyası İnsan Haklan Derneği toplantı salonunda panel düzenlendiği, Türk Ortodoks Patrikhanesi basın sözcüsü Sevgi ERENEROL, Milli Güç Birliği adına "Laik Türkiye Cumhuriyetini Patrikhaneye mi yıktıracaklar" isimli kitabın yazan Muammer KARABULUT ve Büyük Hukukçular Birliği genel başkan yardımcısı Hanefi ATINÇ'm sözlü konuşma yaptığı, 83.Yıl dönümünde Lozan Banş antlaşmasının önemi ve anlamı ve Lozan antlaşmalan ve AB Dayatmalan başlıklı iki (2) adet basın bülteninin basma dağıtıldığı
11.03.2007 günü saat 12.00.Sıralannda ilimiz Beyoğlu ilçesi GalatasarayMeydanında Büyük Hukukçular Birliği, Gönül Birliği Platformu, Ulusal Jeofizik KurumuDerneği, Atatürk Düşünce Derneği Kadıköy Şubesi, Harp Malulleri Derneği, Bakıröy STKtarafından basın açıklaması düzenlendiği, Kemal KERİNÇSİZ tarafından basın açıklamasıyapıldıktan sonra Taksim anıtına çelenk koymak içi^izlnsiz "yürüyüş yapılması üzerine Polis
tarafından yürüyüşün engellendiği, "Tayip El-ka«ft kol koll^Tulfckiye gidiyor Karanlığa"
// "' .J.-»^ *#*!.!*
wr:-i^
y^"1 999İ
şeklinde taşman pankartla ilgili Nöbetçi C.Savcısımn talimatıyla yasal işlem yapıldığı, eyleme Kemal KERİNÇSİZ, Muammer KARABULUT, Muzaffer TEKİN ve Sevgi ERENEROL'un katıldığı, dosyada mevcut tutanaklardan anlaşıldığı.
Telefon analiz tutanaklarında
-H.Behiç GÜRCİHAN'm kullandığı 05325959046 nolu GSM hattı ile 2 kez
görüştüğü,
-Kemal KERİNÇSİZ'm 05332949190 nolu GSM hattı ile 128 kez görüştüğü, -Kemal KERİNÇSİZ'm 05322143354 nolu GSM hattı ile 331 kez görüştüğü, -Sevgi ERENEROL'un kullandığı 05323678060 nolu GSM hattı ile 632 kez
görüştüp,
-Bekir ÖZTÜRK'ün kullandığı 05054513129 nolu GSM hattı ile 14 kez görüştüp, -Veli KÜÇÜK'ün kullandığı 05336439665 nolu GSM hattı ile 7 kez görüştüp, -Emin ŞİRİN'm kullandığı 05322626884 nolu GSM hattı ile 128 kez görüştüp, Belirtilmiştir.
f) Diğer Şüpheli ifadelerinde;
Şüpheli Sevgi ERENEROL"un Emniyette Alınan İfadesinde;
Muammer KARABULUT'un üyesi oldup Noel Baba Konseyinin başkam oldupnu ve Kendisini uzun süredir tanıdığını,
Şüpheli Veli KÜÇÜK"ün Emniyette Alınan İfadesinde;
Muammer KARABULUT'un arkadaşı oldupnu ve Antalya'da ikamet ettiğini, Noel baba vakfı başkanı oldupnu, Herhangi bir siyasi görüş ve partiye kaydı oldupnu bilmediğini, Antalya'da Jandarma kampında bulundup sırada kendisine birkaç kez gelip görüştüklerini, Bir seneden beri telefonla dahi görüşmediklerini, yazdığı bazı yazılan kendisine fikir almak için gönderdiğini, beyanında ettiği.
g)-Hukııki Durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Muammer KARABULUT,
(Sözde) "Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon" ERGENEKON terör örgütünün reorganizasyonun anlatıldığı ERGENEKON dokümanında;
Ergenekon içinde yer alan değerli TSK mensupları ile Kemalizm'e ve ülkesine bağlı, insanlık onurunu ve kimliğini yitirmemiş, her meslekten sivillerin organizasyonu ile ortaya çıkacak olan yeni yapılanmanın, gerçekte geç kalınmış bir girişim olarak görülmesi gerektiği ve her meslekten seçkinlerin yer alacağı sivil personel kadrosu ile Ergenekon"un, iç ve dış faaliyetlerinde çok daha etkin bir pce erişerek her alanda hareketlilik, duyarlılık ve yaptırım pcü yüksek olanaklar kazanmış olacağı belirtilmiştir. Ergenekon içinde yer alması uygun görülecek sivil personelin seçiminde ise olabildiğince dikkat, titizlik ve özen gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Sivil toplum örptleri aracılığı ile kamuoyunun etki altına alınarak yönlendirilebilmesi amacı ile Ergenekon'un kendi kuracağı sivil toplum örptlerine ihtiyacı oldup ve Ergenekon"un, Türkiye' de faaliyet gösteren tüm sivil toplum örptlerini kontrol altına almasının bir zorunluluk oldup belirtilmiştir.
Ayrıca;
Ergenekon bünyesinde istihbarat faaliyetjjrfîgden 4>srçrnlu İstihbarat Dairesi (sözde)Komutanlığı adı altında bir yapılanma oluştur/ıdup görülfcüjlür.
1000
43 X)
"Ergenekon"un kontrolünde, sivil unsur olarak çalışması plânlanan Kemalist/sivil "Lobi" olarak tarif edilen LOBİ yapılanmasının anlatıldığı LOBİ isimli dokümanda ise;
Lobi yapılanmasının ve tüm faaliyetlerinin mevcut hukuk plâtformu ile çerçevelendiği ve örgütlenme, yapılanma ve faaliyetlerinde legal sınırlar içinde kalacağı belirtilerek, Lobi"nin göstereceği faaliyetler ile çok daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplayabileceği ve değerlendirme ile analizini gerçekleştirebileceği vurgusu yapılmıştır.
Aynca: Lobi"nin prensip olarak; Hiçbir girişim ve eylemin içinde yer almaması, tümüyle yasal düzenleme içinde hareket etmesi, toplumsal prensiplere saygılı olması, örnek bir sivil toplum kuruluşu olarak, siyasetten tümüyle uzak bir yapı olarak faaliyet göstermesi, Merkez üyeleri dışındaki kadrolann, ilişkide bulunacağı kişiler, kurum ve kuruluşlann, Lobinin bağlı olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmaması, tüm çalışma ve faaliyetler de gizlilik prensiplerine sadık kalınması istenmiştir.
Lobi'nin amaçlan doğrultusunda istihbarat verileri toplamak, arşivlemek ve merkeze sunmaktan sorumlu Araştırma ve Bilgi Toplama Departmanı ile elde edilen istihbarat verilerinin analiz raporlannm hazırlanması çalışmalannı yürütmekle sorumlu Analiz ve Değerlendirme Departmanının kurulduğu görülmüştür.
ERGENEKON dokümanında geçen "Dünyada var olabilmiş tüm sistemler, ülke çıkarlan ve mevcut rejim ilkelerine aykm ideolojilere sahip siyasileri engellemiştir. Bunun ise iki yolu vardır: 1-Suikast 2-Dez-enformasyondur." prensibi doğrultusunda, birbirleri ile irtibatlı olduklan anlaşılan şüpheliler Sevgi ERENEROL ve Muammer KARABULUT'un örgütün amaçlan doğrultusunda dezenformasyon faaliyetleri içerisinde bulunduklan, bu faaliyetlerinde Türkiye"ye resmi ziyaret ile gelen Papa'nm ziyaretini bile "Türkiye Cumhuriyetinin Kaybedilmesi" noktasında görerek kaos ortamı oluşturup Papa"ya karşı düzenlenebilecek her türlü eylemi planlayıp yapılabilecek bir eylemde doğacak ortamdan yine örgütün amaçlan doğrultusunda faydalanarak devleti ele geçirme sürecinde kamu düzenini bozmak suretiyle örgüt amaçlan doğrultusunda aşama kaydetmeyi hedefledikleri, şüpheli Muammer KARABULUT'un bu amaç doğrultusunda dosyada mevcut yazılan yazdığı, bazı yazılarını şüpheli Veli KÜÇÜK'e faksladığı ve görüşünü aldığı, telefon görüşmelerinde örgütsel konum olarak, üstü konumundaki şüpheliler Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZ'in talimatlanna göre hareket ettiği, tutuklu bulunan şüpheli Ergün POYRAZ'm alakalı olarak, yazılacak yazılan Sevgi ERENEROL denetiminden sonra yayınladığı, yazılann içeriği hakkında Sevgi ERENEROL'dan talimatlar aldığı mevcut telefon görüşmelerinden anlaşıldığı,
Şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN ve Doğu PERİNÇEK'ten ele
geçirilen,
"KEMALİST MODEL ULUSAL GENÇLİK HAREKETİ DİNAMİK, ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ & KUVAYI MİLLİYE CEPHESİ ARAŞTIRMA/GÖZLEM/ANALİZ/TEORİ İSTANBUL/29 EKİM2000" tarihli, Ulusal Güç Birliği ibareleri ile başlayan ve gençliğin analiz edildiği çalışma, olduğu belirtilen belgede Türk gençliğinin şimdiki durumunun 1919'dan önceki durumundan daha kötü olduğu, Dinamik adı verilen bu çalışmada Türkiye Ulusal Güç Birliği Gençlik; Dinamik unsur olarak değerlendirildiği,
-Aynı düşüncelerden yola çıkılarak "Kuvayı Milliye Cephesi" adıyla çeşitli sağ fraksiyonların etkisinde olan gençliğin Kemalist İdeolojiye kazandınlmasmm hedeflendiği.
-Aynca Ulusal Güç Birliğine bağlı olarak faaliyet gösterecek nlan yerel ve bölgesel Kemalist direniş örgütlerinden başka Milli Mücadele \ ularında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesinin uygun görüldüğü.
-Türk Gençlik Hareketlerinin yeniden yapılandırılarak merkezi bir yapı tarafından toplanması ve denetlenmesi için Ulusal Güç Birliği adı verilen Milli Gençlik Platformu olarak tasarlandığı.
-Ulusal Güç Birliğinin liderliğini Kemalist ideolojiye gönül vermiş ve liderlik yeteneklerine sahip bi Türk kızının üstlenmesinin uygun görüldüğü.
-Ulusal Güç Birliğinin üyelerinin ise yerel ve bölgesel direniş örgütlerinin kendi içlerinde seçtikleri temsilcilerinden oluşacağının belirtildiği ve bu amaçla da belirtilen derneklerin kurulduğu, şüpheli Muammer KARABULUT'un yerel ve bölgesel direniş örgütleri içinde yer alan dernekleri kurup bunların yöneticiliği ve üyeliklerini yaptığı.
Şüpheli Muammer KARABULUT'un yazdığı yazıların diğer şüpheliler Sevgi ERENEROL, Veli KÜÇÜK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Ankara Kuvva-i Milliye Derneği başkanı olan şüpheli Bekir ÖZTÜRK ve Asim DEMİR'den de çıkması, Uluslararsı Noel Baba Barış Konseyi Derneğinin (Noel Baba Vakfı) başkanlığını yapan şüphelinin, kurmuş olduğu derneğin amaçlan olarak "ülkemizin turizm ve kültürel alanda çıkarları gözetilerek, bu sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını bu yöne kanalize edip bir konsey çatısı altında toplamak...." Olarak belirtmesine rağmen, yapmış olduğu basın açıklamaları, katılmış olduğu toplumsal eylemler de derneğin amaçlan ile ilgisi olmayan konularda faaliyet yürütmesi,
Yine bu dernekle alakası olmayan Milli Güç Birliği Platformunun sözcülüğünü yapması, ayrıca Ayasofya Derneği ile Milli Güç Birliği Derneği adı altında kurulan ve daha sonra Büyük Güç Birliği derneği olan dernekle irtibattan, şüphelilerin tutuklanmalanndan sonra tutuklanmalanna ilişkin internet sitesinde yazdıklan yazılar, şüpheli Sevgi ERENEROL ile Milli Güç Birliği Platformunun internet sitesiyle alakalı olarak yaptığı görüşmeler, şüpheli Kemal KERINÇSIZ'le yaptığı Kemal KERİNÇSİZ'in "Tabi şuanda örgütlü mücadele yapılamıyor mümkün değil sağlanamıyor ilerde sağlanacak o ayrı daha da sıkışacağız daha çok problem doğacak Türkiye 0 noktasına gelecek dibe vuracağız ondan sonra örgütlenmelerle ayağa kalkacağız şimdi bireysel mücadele..." şeklinde ki görüşme de göz önüne alındığında şüphelinin eylem ve faaliyetlerinin Anayasal haklann kullanılması doğrultusunda dernek kurma ve üye olma hakkının kullanılmasından öte, şüphelinin ERGENEKON terör örgütünün amaçlan doğrultusunda kurulup yine örgütün amaçlanna hizmet eden ERGENEKON terör örgütünün talimatlanyla hareket edip toplumsal protesto, miting ve çeşitli gösteri eylemlerine, Antalya'da oturmasına rağmen örgütün İstanbul ve diğer illerde düzenlediği tüm eylemlere bu amaçla katılması hususları da göz önüne alındığında,
Şüpheli Muammer KARABULUT' un ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu ve ERGENEKON terör örgütünün yöneticileri olan Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZin talimatlarıyla değişik yazılar yazarak örgütün basın yoluyla amaçlarının propagandasını yapmaya yönelik yazılar yazdığı ve talimatlarıyla toplumsal eylemlere katılıp halkı hükümete karşı isyana tahrik suçlarına iştirak ettiği anlaşıldığından;
Şüpheli Muammer KARABULUT'un üzerine atılı eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
31-ŞÜPHELİ VEDAT YENERER a)Emniyet ifadesinde;
1965 yılında İstanbul'da doğduğu Üniverşjj^'-'rrrezunu olup Gazeteci - Yazar olduğunu, ilkokulu Hırkai Şerif ilkokulunda, Orta^v?e lise^cgkimini Fenerbahçe lisesinde
1002 fU *({( i, ^ ^\\
\?3
yaptığını. Lise'den Anadolu üniversitesi iletişim fakültesine başladığını. 1989 yılında bu fakülteden mezun olduğunu, çeşitli gazete ve televizyonlarda çalıştığını, savaş muhabirliği de yaptığını, 2003 yılında evlendiğini, Pasaportunun olduğunu ve muhabir olarak birçok ülkeye gittiğini, sarı basın kartı sahibi olduğunu, şuan Yeniçağ Gazetesinde köşe yazarlığı yaptığını, 5 yıldır da internetajans.com, medya haberi verilen medyarazi.com internet adreslerinin sahibi olduğunu, hakkında daha önce herhangi bir adli işlem yapılmadığını, 0532 245 79 89 numaralı telefon
Veli KÜÇÜK le 2003 yılında tanıştığını, kendisinin o dönemde Habertürk'te günlük Savaş durum ve doğrudan doğruya isimli haber programlarını yaptığını, 2004 yılı içerisinde Veli KÜÇÜK'ün daveti üzerine Gima'mn Ümraniye de bulunan genel merkezine gittiğini, Veli KÜÇÜK'ün o dönemde Gima'mn yönetim kurulu üyesi olduğunu, kendisini programına davet ettiğini.
Veli KÜÇÜK ile ilerleyen dönem içerisinde; kendisini 2004 yılı içerisinde kurmuş olduğu ve Şirin Evlerde faaliyet gösteren Profesyonel Güvenlik isimli iş yerine davet ettiğini. Kendisinin de Veli KÜÇÜK ile buluşmak için yanma gittiğini, gündemdeki konular hakkında konuştuklarını Veli KÜÇÜK' ün kendisine özel güvenlik alanında Çinlilerle bir anlaşma yaptığını söylediğini. Bunun üzerine bu konu üzerine fotoğraflar alarak Yeniçağ gazetesinde haber yaptığını.
İlerleyen dönem içerisinde Türk Dünyası Vakfının yapmış olduğu bir toplantıda karşılaştıklarını,
2004-2005 ve 2006 yıllarında sahibi olduğum internetajans.com olarak Türkiyenin Ulusal Bütünlüğü, bayrak sevgisi gibi konularda medyada yer almış isimlere yılm kuvvacısı adı altında bir heykeltraşa hazırlattığını ve ödülleri dağıttığını, 2006 sonuna kadar toplam 75 kişiye ödül verdiğini, Bunların içinde Veli KÜÇÜK, Avukat Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL, gibi isimlerin bulunduğunu, bu anlattıklarının dışında, zaman zaman, iki ayda bir, Yeniçağ Gazetesinde çıkan köşe yazısı ile ilgili olarak kendisini telefonla arayarak yazısı ile ilgili olarak tebriklerde bulunduğunu,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRKün 2005 yılında önce Vatan Gazetesinde köşe yazılan yazdığı dönemde kendisini aradığını, emekli asker olduğunu, Doğu ve Güneydoğuda aktif olarak terör üzerine çalıştığını anlattığını, Önce Vatan Gazetesinde yazdığı köşe yazılarını, bana ait internet sitesinde yayınlayabileceğimi söyledi. Kendisinin de M.Zekeriya ÖZTÜRK'ün köşe yazılarını, gazeteden alarak ve alıntı göstererek normal haber şeklinde yayınladığını, Danıştay saldırısı sonrasında, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü televizyonda gördüğünü, Danıştay saldırısı sonrası yakalanıp serbest kaldıktan sonra telefonla kendisini aradığını ve olayda ismi çıkan tanımadığı Muzaffer TEKİN'le birlikte ilişkilerini duyduğunu söyleyerek konuyu sorduğunu, O'nun da Muzaffer TEKİN'le kendisini ilişkilendirdiklerini anlattığını, yaptıkları telefon görüşmelerinde gazeteci Güler KÖMÜRCÜ'yü tanıdığını anlattığını, Sevgi ERENEROL dan bahsettiğini ve Ortodoks kilisesinde bazı toplantılar yaptıklarım söyleyerek kendisini oraya davet ettiğini ancak gitmediğini.
Sevgi ERENEROLu 2006 yılında Medyadan tanıdığını, Türkiye'nin ulusal bütünlüğüyle ilgili konuşmaları olduğunu, Türkiye'de misyonerlerin faaliyetleriyle ilgili belge ve bilgileri olduğunu, Ortodoks olması ve gayrimüslim olarak bu kadar açıklıkla konuşmasından dolayı dikkatini çektiğini,
Bunun üzerine Sevgi ERENEROL hakkında araştırma yaptığını 2006 yılı Aralık ayında, sahibi olduğu internetajans.com adına yılın kp^acıst adlı bir plaket verdiklerini, bunun haricinde Sevgi ERENEROL ile samimiyeti olrfdtğını,
Güler KOMURCUnün Akşam Gazetesi köşe yazarlarından olduğunu,
Kemal KERİNÇSİZi Orhan PAMUK ve 301 'le ilgili yargılama sürecinde medyadan tanıdığını, zaten bir gazeteci olarak Orhan PAMUK'un görüşlerine karşı olduğunu, Kemal KERİNÇSİZ'in de medyada Ulusal konularda ön plana çıktığı için ödül vermeyi düşündüklerini ve 2006 yılında vermiş oldukları ödül törenine çağırdıklarını, ödül verdikleri 25 kişiden birisinin de Kemal KERİNÇSİZ olduğunu,
Emin GÜRSES'i tanımadığını, Sakarya Üniversitesinde öğretim görevlisi olduğunu bildiğini, 2003 yılında Karadeniz TV ve Habertürk Televizyonunda yaptığı Doğrudan Doğruya programına katıldığını, Birlikte program yaptıklarım, gözaltına alınmadan iki gün gönce kendisinin aradığını ve SKY Türk Televizyonunda katıldığı programla ilgili konuştuklannı, 2004 yılında Emin GURSES'e yılın kuvvacısı ödülünü verdiklerini, diğer şahıslan tanımadığını,
Oktay yıldıranı internette yazmış olduğu yazılardan tanıdığını
Ergenekon lobi ve diğer dokümanlardan bilgisi olmadığını,
26.11.2007 günü saat;12.29 sıralarında Veli KÜÇÜK ile yaptığı telefongörüşmesinde; MHP ile ilgili konuşmalar yaptığınız, bir süre konuştuktan sonra VeliKÜÇÜK'ün "şimdi benim değerlendirmem başka şekilde, Koray AYDIN 300 seneyleyargılanıyor, 40 dosya var hepsi de subuta ermiş dosyalar, buraya kadar gelmiş, yaniöyle eften püften değil ha, şimdi geçenlerde ne oldu, şey dedi ki Devlet BAHÇELİ, sizkimi aday koyarsanız koyun, ben meclise gelecek sizin istediğiniz adamıCumhurbaşkanı yapacam dedimi", "eğer deseydi ki ben bir adayı göreyim ondan sonrakarar veririm deseydi" dediği, sizin de " Abdullah GÜL Cumhurbaşkanlığı adayıolmazdı" dediğiniz, Veli KÜÇÜK'ün "olmazdı, ama ne dedi, ben dedi kim olursa olsunMeclise girecem dedi, yani ben Meclise gelecem Abdullah GÜL'ü Cumhurbaşkanıyapacam, ama siz de Koray AYDIN'ı temizleyin dedi", "ama niye şimdi yarın taban çoküzerine gidiyor mecbur olacak genel başkanlıktan düşecek", "düştüğü anda kendi birortağını orada olması lazım"
Görüşmede iddia edilen konularla ilgili, sizin veya Veli KÜÇÜK'ün elinde herhangi bir bilgi, belge ya da delil var mı? Var ise bunlan herhangi bir resmi makama bildirdiniz mi? Açıklayınız. Şeklindeki soruya
Veli KÜÇÜK MHP'nin içinde bulunduğu durumla ilgili kendisine serzenişte bulunduğunu Kendisinin Devlet BAHÇELİ den hoşlanmadığını ve Ümit ÖZDAG'm onun yerine gelmesini istediğini. Bu yönde kendisiyle birkaç kez görüşmelerinin olduğunu ve kendisine düşündüklerini anlattığını,
08.01.2008 günü saat:18.03 de VeU KÜÇÜK ile yaptığı görüşme için,
Ben MHP yönetimine muhalif olan bir gazeteci olduğunu Konuşmanın içeriğinde geçen Yı.Durak ta MHP içersinde bulunan Yılma DURAK olduğunu Veli KÜÇÜK'ün Devlet BAHÇELİ den hoşlanmadığını, Bu nedenle Ümit ÖZDAĞ'ı başa getirmeye çalışmış olabileceğini,
22.01.2008 günü saat:14.07 de, Özcan PEHLİVANOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesiyle alakalı,
Özcan PEHLİVANOĞLU'nun kendisinin sahibi olduğu internetajans.com da köşe yazan olduğunu, Özcan PEHLİVANOĞLU'nun MHB'mn 2. bölgeden milletvekili adayı olduğunu ancak kazanamadığını, ERGENKON opçrâsyonu îlş 'ilgili düşüncelerini kendisine
söylediğini bu operasyonla ilgili medyada somut olmayan birçok haber yayınlandığını, kendisinin de bu operasyonun AKP'nin meclis dışındaki muhalefeti susturmak için yaptığı siyasi amaçlı bir operasyon olduğunu düşündüğü için bu konuşmaları yaptığını, unların ipliğini pazara çıkartıyor derken AKP'nin medyada yer alan yolsuzluk iddiaları ile ilgili bunların alındığını söylediğini, Burada Kemal KERİNÇSİZ'i kastettiğini, Kemal KERİNÇSİZ'in başbakana şehit aileleri adına " üç kuruşluk" bir tazminat davası açtığını ve bu davayı kazandığım, Bunu bildiği için ve diğer gazetelerde çıkan tuhaf haberleri de değerlendirerek operasyonun gündem değiştirmek için yapıldığını anlattığını,
Bahsi geçen operasyon içeriği hakkında herhangi bir bilgimsinin olmadığını,
22.01.2008 günü saat:21.34 de Nejat........... isimli şahısla yaptığı telefon
görüşmesiyle alakalı,
Konuştuğu kişinin emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN paşa olduğunu, amacının Sadece emekli askerlerin bu olaylarla zan altında kalmasından dolayı tepki gösterilmesini istemek olduğunu, Yargı'nm tepki göstermesi derken de bir kurul oluşturulması ve yayın yasağının denetlenmesini kastettiğini, medyada yanlış bir sürü haber çıktığını kendisinin de yargıda bunun bir zaaf olduğunu düşünerek serzenişte bulunduğunu,
24 Ocak 2008 tarihli "Roma'yı da bunlar yaktı, Kennedy'i de bunlar öldürdü!" başlıklı yazıda, "ERGENEKON operasyonu ile ilgili tutuklamalar neden Hrant Dink'in anma töreni ile aynı tarihe denk getirilmiştir? Verilmek istenen mesaj veya sağlanmak istenilen faydalar nedir? Tarihi çakışmada hizmet edilen efendilerin isteğimi yoksa yaranma isteğimi rol oynamıştır." Şeklinde cümleler kullandığı,
ERGENEKON operasyonunu dış güçlerin yaptırdığını mı söylemektesiniz? Bu konuda elinizde bilgi, belge bulunmakta mıdır? Açıklayınız. Şeklindeki soruya
Ergenekon operasyonu ile ilgili kafamda bazı şüpheler olduğunu bu operasyonu dış güçlerin mi yaptırdığını sorduğunu, medya da okuduğum haberler ve değerlendirmeler ile ilgili bu yazıyı yazdığını,
Yılın kuvvecısı ödüllerini Ergenekon operasyonundan yaklaşık bir yıl önce verdiğini, soruşturmada ismi geçen Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Emin GÜRSES gibi şahıslara ödül verdiklerini, ödül vermede genel kriter olarak ulusal bütünlüğü sağlamak için mücadele eden şahıslan seçtiklerini,
Nejat olarak ismi geçen emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN'dir. Gazetede "Açması Türk Medyası" başlıklı yazımı okuduktan sonra beni aramış ve bahsi geçen konuşmayı yaptığını, bahse konu kaseti kendisine Erdoğan YÜRÜTEN isimli şahsın getirdiğini, Nejat'ın kaseti kendisinden istediğini ancak kendisinin göndermediğini.
31 Ocak 2008 tarihli "Türkoğlu Türk Eftim..." başlıklı; "Ergenekon adlı pek çok yönüyle karanlık bir operasyonda" diyerek Türk Ortodoks Klişesinin Basın Sözcüsü Sevgi ERENEROL'un yakalandığını, operasyonun Yunanistan Başbakanı Karamanlis'in Türkiyeyi ziyareti sırasında yapıldığını ve "...Zamanlamadan anlaşıldığı üzere işbirliği had safhada. Bana göre bu olay cumhuriyet tarihinin en büyük rezaletlerinden biridir. AKP hükümeti, ABD ve AB'den 'Aferin' alma umuduyla Türk kilisesi yerine, yasaları ve anlaşmaları tanımamakta ısrar eden Rum kilisesini desteklemektedir" şeklindeki yazıyla alakalı,
Bu operasyona karanlık demesinin sebebinin pedyada^ birçok değişik haberlerin çıkması ve birçok konunun karanlıkta kalması nedeniJîŞ.Jcafasındâkî'.düşünceleri bir gazeteci
olarak yorumlaması olduğunu, Ergenekon örgütünü veya bir başka terör örgütünü desteklemediğini,
20.02.2008 günü saat: 13.32 de Gülgün FEYMAN ile yaptığınız görüşmede; Habertürk'te yürütülen "Mehmetçiğe yardım kampanyası" dan bahsettiğiniz, sizinde "ben onun bütün pisliklerini biliyorum ama Turgay CİNER izin vermedi" dediğiniz, bu konunun Turgayla alakası olmadığını konuştuğunuz, Gülgün'ün "Melih MERİÇ'in rezidans aradığını" anlattığı, sizin de "bu satıştan cebine para girdi" dediğiniz, Gülgün'ün de "Murat ONGUN'un aldığı arabadan bahsettiği" tespit edilmiştir.
Habertürk te yapılan "Mehmetçiğe yardım kampanyası" ve sonuçları hakkında ne biliyorsunuz?
Konuşmanızda, Habartürk te bulunan şahısların, bu kampanyadan çıkar sağladığınımı ima etmektesizin? Böyle bir konu var ise kimler ne şekilde çıkar sağlamıştır? Şeklindeki soruya,
Habertürk televizyonunda Mehmetçik vakfı adına yardım kampanyasında toplam 85 Trilyon civarında bir para toplandığını bu paranın Mehmetçik vakfına devrinin 2 ay gibi bir sürede gerçekleştiğini,. Medyada bu parayla ilgili neden dağıtılmadığının sorgulandığı, haberlerde usulsüz toplandığı bu nedenle dağıtılmasında sıkıntı yaşandığının yazıldığı, Melih MERİÇ'in avukat olmasına rağmen izin almadan bu kampanyayı başlattığı, Melih MERİÇ'in avukatı Hande ÖZIŞIK ve yine Habertürkte çalışan iki kişinin daha üzerine bankaya yatırıldığı, Hande OZIŞIK'ın banka hesabında 40 Trilyona yakın para toplandığı diğer miktannda diğer çalışanların üzerine yatırıldığı şeklinde duyumlar çıktığı, daha sonraki dönemde Mehmetçik vakfına bu paranın yatmldığım duydum, ancak paranın faizi konusunda ve nasıl transfer edildiği konusunda bilgisinin olmadığını,
Melih MERİÇ'in Haber Türk'e geldiğinde gazete de yatıp kalktığını söylediği ancak daha sonrada Q7 marka piyasa değeri 110.000 Euro gibi bir arabaya bindiğini Rezidans aradığını Gülgün FEYMAN'm söylediğini,
İngiliz tüfeği olduğunu tahmin ettiği tüfeği, 2000 yılında Kuzey Irak'a bir haber yapmak üzere gittiği Erbil'de bulunan bir antika dükkânın dan 75 dolar ödeyerek satın aldığını
34 VF 1985 plakalı renault marka 2005 model kül gri renkli VY Prodüksiyon San ve Tic.Ltd.Şti. adına kayıtlı otoda yapılan aramada;
Fastening Product Group yazılı koli içerisinde;
(30) adet CD,- (11) adet PKK örgüt mensuplarının bulunduğu resimler,- (5) adet "Atilla Doğan Firmasına Yunanistan'da Sabotaj" başlığı ile başlayan, iş makinelerinin resimleri olan bilgisayar çıktısı doküman,(4) adet "19 Nisan 2004 pazartesi Sayın Basın mensuplarına" başlıklı üç şahsa ait fotoğrafın bulunduğu sayfa ile biten doküman,- (14) sayfa el yazması doküman,- (5) sayfa "2006-2007 Seçim arifesinde Türkiye" başlıklı, "lO.Yıl marşı finale bölüm olarak konulabilir" ibaresi ile biten bilgisayar çıktısı doküman,- (3) sayfa "Doğrudan doğruya" başlıklı bilgisayar çıktısı doküman,- (1) adet harita resmi,- (1) adet Kürdistan haritası resmi,- (1) adet Sandisk marka 256 MB Compact flash hafıza kartı hakkında ifadenizi veriniz. Şeklindeki soruya
Bu malzemelerin kendisine ait olduğunu bütün bu kaset, Cd ve diğer dokümanlar tamamen haber amaçlı malzemeler olduğunu, Kuzp^'lfS'l^dip haber yaptığını, Pkk
kamplarında Cemil BAYIK, Osman ÖCALAN başta olmak üzere birçok yönetici kadro üyesi insanla röportaj yaptığını,
Şahsa ait Hasan Halife Mahallesi Fevzipaşa Caddesi No:49 fatih adresinde yapılan aramada elde edilen
(2) adet fünye grubu olmayan taarruz tipi içi boşaltılmış el bombası,- (2) adet içi boş havan mermisi,- (9) adet değişik tip ve boyutlarda içi boş uçaksavar ve top mermisi hakkında ifadenizi veriniz. Şeklindeki soruya,
Malzemelerin kendisine ait olduğunu 1991 yılında körfez savaşında gittiği Çeçenistan, Bosna ve Kosova'dan hatıra amaçlı getirdiğini, beyan etmiştir.
b)Şüpheli savcılık ifadesinde;
Kollukta ifade verdiğini bu ifadeyi kabul ettiğini ve kendisine ait olduğunu, Yeniçağ gazetesinde köşe yazarlığı yaptığını internet haber sitelerinden internetajans.com ve medyarazi.com adlı internet sitelerinin de sahibi olduğunu,
0532 245 79 89 numaralı telefon hattı benim kullandığını, yapmış olduğu telefon görüşmelerine ilişkin iletişim tespit tutanakları tarafına okunduğunu ve cevapladığını
Soruşturma kapsamındaki kişilerden Veli KÜÇÜK'ü tanıdığını ve ilişkisini anlattığını, internetajans sitesinin her sene verdiği yılın kuvvacısı ödüllerinden birisini de Veli KÜÇÜK'e verdiğini,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü tanıdığını emekli binbaşı olduğunu, Önce Vatan isimli gazetede yazı yazdığını, yazılarının sahibi olan internet sitesinde de yayınlanabileceğini söylediğini, yine zaman zaman Sevgi ERENEROL'un sözcülüğünü yaptığı Türk Ortodoks Patrikhanesinde de toplantılar olduğunu buraya da katılmasını istediğini, Danıştay saldırısından sonra gözaltına alındığını bildiğini bu konu ile alakalı olarak kendisi ile görüştüğünü,
Sevgi ERENEROL'u basından tanıdığını Kendisine yılın kuvvacısı ödülünü verdiğini,. Güler KÖMÜRCÜ'yü gazeteci olduğunu bilmenin dışında tammadığını,Kemal KERİNÇSİZ ile ilgili emniyet ifadesini tekrar ettiği, Emin GURSES'i Sakarya Üniversitesinde Uluslararası ilişkiler ve terör konulannda dersler veren öğretim üyesi olarak tanıdığını yılın kuvvacısı ödüllerinden birisini de kendisine verdiğini, Oktay yıldmmı internette yazmış olduğu yazılardan tanıdığını,
26.11.2007 günlü Veli KÜÇÜK ile yaptığı telefon görüşmesi ile ilgili olarak MHP' nin yapısı, genel başkanlık yarışması konusunun görüşüldüğünü kendisinin Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ' m genel başkan olmasını istediğini Veli KÜÇÜK' ün de kendisi düşündüğünü ancak yazmış olduğu yazıyı kendi iradesi ile yazdığım
23.12.2007 günlü Veli KÜÇÜK' le yapmış olduğu görüşmeye ilişkin iletişim tespit tutanağı ile ilgili olarak; Veli KÜÇÜK zaman zaman yazmış olduğum yazılardan dolayı görüştüklerini,
08.01.2007 günü Veli KÜÇÜK ile yaptığı görüşmeye ilişkin iletişim tespit tutanağı ile ilgili olarak; görüşme konusunda yine benim ve Veli KÜÇÜK' ün MHP yönetimine ilişkin eleştirileri olduğunu,
22.01.2008 günlü Özcan PEHLİVANOĞLU' yla yjpJığı, telefon görüşmesine ilişkin iletişim tespit tutanağı sorulduğunda; görüşmeyi ke^dışinin#y^p%ğını, görüştüğü kişinin Rumeli Balkan Türkleri Konfederasyonu Başkanı v#sahibi d3uğff*î%ternet sitesinde köşe
İl ■* , X<5\\ '"»*• V-.
yazan olduğunu, görüşmede kendisine ERGENEKON soruşturma kapsamında gözaltına alman kişileri düzgün, vatansever kişiler olarak tanıdığını, bu kişilerin siyasi iktidarın bir takım kirli işlerini ve bağlantıların ortaya çıkardıklarından dolayı Meclis dışı bir muhalefet yürüttüklerinden dolayı gözaltına alındığını soruşturmanın siyasi iktidarın yönlendirmesiyle yapıldığını söylediğini, bunların kendi düşünceleri olduğunu, görüşmede buna yargı ve Meclis tarafından tepki gösterilmesini belirttiğini, siyasi iktidarın yönlendirmesiyle yapıldığını düşündüğü için iktidar değişikliği halinde soruşturmayı yürüten savcılarında kaçacaklarını söylediğini, bu sözünün savcıların iddialarından vazgeçeceklerinden şekilde anlaşılması gerektiğini,
22.01.2008 günlü NEJAT isimli kişiyle yaptığı telefon görüşmesine ait iletişim tespit tutanağı ile ilgili olarak; Görüşmenin emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN ile yapıldığını görüşmede yine soruşturmayla ilgili endişelerini dile getirdiğini ve emekli askerlerin tepki göstermelerini istediğini,
22.01.2008 günlü Nejat isimli kişiyle yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; görüştü kişinin Emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN olduğunu, görüşmede bahsedilen seks kasetinin yaklaşık bir buçuk - iki ay önce Haber TÜRK eski müessese müdürü olan Erdoğan YÜRÜTEN tarafından bir dönem bu televizyonda çalıştığından orada kalan eşyaları ile birlikte kendisine gönderildiğini, bu kasetin gönderilen kasetler içerisinden çıktığını, çekim tarihi olarak üzerinde 2001 yılı yazdığını, kasette bu kanalda çalışan iki kişi arasındaki görüntülerin olduğunu, birinin yönetici diğerinin tecrübesiz bir muhabir olmasından dolayı bu ilişkiyi yadırgadığını, "Açması Türk Medyası" başlıklı bir yazı yazdığını, yazıda isim belirtmediğini, yazıdan sonra Nejat ESLEN merakından dolayı arayarak bana konuyu sorduğunu, kendisinin de anlattığını ancak istemesine rağmen kaseti vermediğini,
08.02.2008 görüştüğü kişinin bahsettiği 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsünün ve Vakfının Başkanı Ümit ÖZDAĞ olduğunu, kendisinin bu enstitüye rapor hazırlayıp sunduğunu, Basında, Danıştay saldırısından önce Veli KÜÇÜK' ün de aralarında olduğu bir grubun İstanbul ili Ataşehir' de bir toplantı yaptıklarının yer aldığını, hatta cinayet kararının burada alındığından bahsedildiğini, sözünü ettiği enstitüsünün bir şubesin de Ataşehir' de olduğu için bu konuda bir komploya bulaştırılmak istenilip istenmediğini sorduğunu, Ümit ÖZDAĞ'm o konunun eski olduğunu, sadece semtin benzediğini, öyle bir şeyin söz konusu olamayacağını söylediğini, Enstitüde bir kısım toplantılar yapıldığını, bunlarında kamuya açık toplantılar olduğunu, 2 sefer katıldığını ve katıldığı toplantılarda Veli KÜÇÜK'ün olmadığını, ismi geçen diğer şüphelileri de görmediğini,
31.01.2008 tarihli "Türkoğlu Türk Eftim" başlıklı yazı ile ilgili olarak; Yunanistan Başbakanın Türkiye ziyareti ile Sevgi ERENELOL' un yakalanmasının manidar bulduğu için bu yazıyı yazdığını,
20.02.2008 günlü Gülgün FEYMAN ile yapmış olduğum telefon görüşmesi sorulduğunda, görüşmede HABERTÜRK' ün yapmış olduğu "MEHMETÇİK' e YARDIM" kampanyasmdaki şaibelerin konuşulduğu, Melih MERİÇ' in Haber Türk televizyona geldiği zaman maddi durumunun iyi olmadığını kendi ağzından duyduğunu, daha sonra ise Gülgün FEYMAN'm telefonla kendisine Melih MERİÇ' in rezidans aradığını söyleyince kendisinin 110 bin dolarlık arabaya bindiğini duyduğunu toplanan yardım paralarının komisyon alabileceğine dair şüphesini söylediğini, ancak daha sonra bu işin aslının olmadığını öğrendiğini,
20.02.2008 günlü Emin GÜRSES' le yapmış olduğum telefon görüşmesi ile ilgili olarak; görüşmeyi Emin GÜRSES' le yaptığını, daha öa^lsahp^^ğu Internet sitesi olarak ödül verdikleri 3 kişinin soruşturma kapsamında oldujfu için bu şikjldj^bir konuşma yaptığını,
y^ 1008 j- *sk. ^4. r
Bu ödülleri verdikleri kişilerin soruşturmaya dahil olacağı ve olayın sulandmlacağı konusunda yapmış oldukları bir ironi olduğunu, bahsettiği maddi yetersizliğin ise konuşmayı kısa kesmek için yaptığı bir ekleme olduğunu yoksa ödül törenin ve verilen ödülün büyük bir maliyetinin olmadığını, görüşmede askerin soruşturmaya tepki göstermemesi ve buna tepki olarak bir Generalin istifa etmesi sözlerinin ise kendisi ile görüşen kişi tarafından söylendiğini,
Evinde yapılan aramada çıkan Emin GÜRSES ve Nejati ÖZGEN ile yaptığı bir programa dahil CD' deki görüntülerde bulunan tüfeği 1999 veya 2000 yıllarında savaş muhabiri olarak Kuzey ırak' m Erbil kentinde bir antikacı dükkanından satın aldığını Türkiye' ye dönüşte yanımda getirdim, gümrük beyan etmediğini, soranda olmadığını, bu silahı birkaç sefer savaş fotoğraflan sergisinde dekor olarak da kullandığım, Sonrada annesinin evine bıraktığını, silahın burada bulunduğunu, ilk aldığm tarihten itibaren silahın mermisinin bulunmadığını, balistik inceleme de bunun belli olduğunu, Silahın 135 yıllık antika bir silah olduğunu ve bu kapsamda değerlendirilmesini istediğini,
Aracında yapılan aramada ele geçen PKK örgütü üyesi ve liderleri olan kişiler ile ilgili fotoğraflan gazetecilik görevinden dolayı haber amaçlı olarak çektiğini, Yine aramalarda çıkan boş havan, uçak savar ve top kovanlan savaş muhabirleri yaptığı dönemde aldığı hatıra amaçlı eşyalar olduğunu ve zaten kullamlmayacağmı,boş olduklannı, kendisine yüklenen suçlamalan kabul etmediğini beyan etmiştir.
c)Aramalarda elde edilen deliller;
Şüphelinin ikametinde yapılan aramada Taki DOĞAN isimli şahsın bir Gülin YILDIRIM KAYA isimli bayan ile müstehcen görüntülerinin yer aldığı video kaseti elde edilmiştir.
25.02.2008 günü şahsın beyanlan doğrultusunda ilimiz Kadıköy ilçesi Göztepe Ömer Paşa caddesi güven sokak NO: 10 sayılı ikamette yapılan aramada 1 adet "8742E" ibareli mavzer tabir edilen tüfek ele geçirilmiştir.
Şüphelinin 34 VF 1985 Plakalı Otosunda yapılan aramada elde edilen (11) adet fotoğrafın,
Bir (1) nolu resimde; Vedat YENERER ve PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü liderlerinden Osman Öcalan isimli şahıs ile birlikte kırsal alanda birlikte çekilmiş görüntüsünün olduğu,
İki (2) nolu resimde; PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü mensubu olduğu değerlendirilen çok sayıda kişinin ellerinde otomatik silahlarla kırsal alanda çekilmiş görüntüsünün olduğu,
Dört (4) nolu resimde; Vedat YENERER ve PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü liderlerinden Osman Öcalan ve yanlannda başka bir silahlı şahıs ile birlikte kırsal alanda birlikte çekilmiş görüntüsünün olduğu,
Yedi (7) nolu resimde; Vedat YENERER ve Celal Talabani isimli şahsın birlikte çekilmiş görüntüsünün olduğu,
Dokuz (9) nolu resimde; Vedat YENERER ve PKK/KONGRA-GEL TerörÖrgütü liderlerinden Cemil Bayık ve yanlannda çok sayıda silahlı şahıs ile birlikte kırsalalanda birlikte çekilmiş görüntüsünün olduğu, _v_
Bahse kon u tüfek ile ilgili olarak İsta-öfml krMrJlîa^Polis Laboratuvan'nm 25.02.2008 tarihli raporlannda bahse konu silalfia " jraelçai^t^^isteminde yer alan
parçalarının çalışır durumda olduğu ve 6136 sayılı yasanın 12/4 maddesinde belirtilen vahim silahlardan olduğunun ekspertiz raporunda belirtildiği.
DİJİTAL İNCELEME RAPORUNDA
Vedat YENERER isimli şahsa ait, FUJITSU marka, seri numarası NT61T6C2H9M6 olan Dizüstü bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede
1. "14 ŞUBAT 2008.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "14 ŞUBAT 2008.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde, "Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği"nde konuşmacı olarak davet edilen Vedat YENERER'in konuşma sonrasında 'Bahattin Salihi' isimli şahısla arasında geçen ve Talabani'nin okul yıllarında Atatürk'e hakaret ettiğinde yediği dayağın konu edildiği sohbeti kaleme aldığı, bu sohbetten yola çıkarak herkesin ne olacağını gençliğinde ortaya koyduğu vurgulanarak hükümetin eleştirildiği bir metin olduğu anlaşılmıştır.
2. "24 ocak 2008.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "24 ocak 2008.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Hrant Dink'in öldürülmesi neticesinde düzenlenen törenler ve diğer faaliyetlerin vatan evlatlarına gösterilmediğin vurgulandığı, "Ergenekon" operasyonunun ABD Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'un başbakanı program dışı olarak ziyaret etmesi ve 40 dakika görüşmesinin ertesinde "vatansever ve sadece AKP yönetimini işbirlikçi olarak niteledikleri için hayali cinayet senaryoları" üretilerek başlatıldığının konu edildiği anlaşılmıştır.
3. "MEHMETÇİK TV.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "MEHMETÇİK TV.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Cumhuriyet düşmanlarının istihbarat uzantılı yabancı kanalların ya da büyük medya tekellerinin kontrolündeki etkin Türk medyasının gerçek görevinden uzaklaştığı belirtilerek kurulacak bu yeni kanalın özellikle her derecedeki öğrenciye en doğru ve ciddi bir kaynak belirtildikten sonra askeri konulardaki tanıtım, magazin, söyleşi ve operasylan kapsayan program içeriği planlandığı anlaşılmıştır."
4. "20 ocak 2008.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "20 ocak 2008.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde bir TV kanalının Ankara'da yaşayan ve kokteylden kokteyle dolaşan orta yaşın üzerindeki "akil" ve " babacan" olması gereken yöneticisi ile mesleğe yeni başlayan genç bir kadının ağır porno görüntülerinin eline geçtiğini belirten Vedat YENERER'in Türk Medyasında bunun yaygınlaşmış olmasından duyduğu endişeleri kaleme aldığı anlaşılmaktadır
5. "necati paşa kitap.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir, "necati paşa kitap.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Vedat YENERER'in Orgeneral Necati ÖZGEN'in çıkan yeni kitabının tanıtımı ile ilgili olduğu anlaşılmıştır.
6. "21 şubat 2008.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "21 şubat 2008.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde yabancılara satılan kurum ve kuruluşların listesi ve hangi ülkelere satıldığı, bazı işbirlikçiler ile bu vatanı parçalamaya soysuz dedeleri gibi and içmiş olanlar bu iddialara paranoya deselerde Türkiye'nin tam bir sömürge haline getirildiği belirtilerek, çözüm olarak "aydmlann önderliğinde halk ayaklanması" sunulduğu anlaşılmıştır."
7. "13 OCAK 2008.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "13 OCAK 2008.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Mehmet METİNER, Şerafettin ELÇİ gibi bazı medya mensuplarının Diyarbakır'da patlayan bombadan sonra Barzani ve Talabani'yi öve öve bitiremedikleri, ancak Prof. Dr. Ümit Özd^fif^öîöaçın maskelerini indirdiği konularının yer aldığı anlaşılmıştır. Ayrıca metinde B^rcani'nirf^âçaf çılık yaptığı konusunda bilgiler verilmiştir. ff ^ ■-, ". s '1''
1010 1
% -
8. "27 eylül 2007.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "27 eylül 2007.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde 783 Türk'ün 15 yıldır Ermenistan'da esir olduğu ancak bu konuda Aliyev diktatoryasımn 1992'den beri yaptığı hiçbir görüşmede gündeme getirilmediği, bunun da Ermenilere hizmet eden bir zihniyetten beklenecek bir davranış olduğu belirtilmiştir.Aynı konuda Türkiye'nin sessizliğinin nedeni de "Türk milletini yönetenler Türk mü" diye sorarak kendi kendine cevaplamıştır.Yazının sonunda ise 2007 yılı içerisinde Azerbaycan'a gerçekleşen "Kürt Göçü" ele alınmış ve bu Kürtlerin aslında Ermeni dönmeleri oldukları ve ileride pek çok soruna neden olacakları belirtilmiştir
9. "31 ocak 2008.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "31 ocak 2008.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Ergenekon soruşturması kapsamında Sevgi ERENEROL ile Erkut ERSOY'un tutuklanması eleştirilmiş, Sevgi Erenerol'un dedesi Eftim Erenerol'un milli mücadeledeki katkısı övülmüş ve Rum Patrikhanesi'ne karşı hükümetin sessiz kalışı ele alınmıştır.
10. "17 şubat 2008.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "17 şubat 2008.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Emniyet'in ele geçirdiği patlayıcı ve mühimmatın tamamını tutanaklara geçirmeyip, bir kısmının gizlice depolandığı yolunda fısıltılar duyduğu, bunu teşkilata kangren gibi yayılmış cemaatin işi olduğu yönünde iddiaların olduğu, bu silahların cinayetlerde ya da vatan haini bölücü ve dincilerle mücadele içinde olanların evinden çıkmış gibi kullanılacağı yönünde ciddi endişelerinin olduğunu belirten bir yazı olduğu anlaşılmıştır.

11. "16 EYÜL YAZISI.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "16 EYÜL YAZISI.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Türkiye'nin en büyük sorunun Türk olmadığı halde, Türk adı, soyadı taşıyan hain ve işbirlikçiler olduğu, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nun binlerce ismi ve etik kimlilerin yer aldığı bir listeyi ortaya çıkartmasından sonra bu kimliklerin bazılarını deşifre eden ve yazan Ergun Poyraz'm apar topar hapse atılmasını da içeren, genelde Anayasa çalışmalarının değerlendirildiği bir yazı olduğu anlaşılmıştır.
12. çok sayıda resim dosyaları tespit edilmiştir. Bahsi geçen resim dosyaları incelendiğinde operasyon kapsamında göaltma alman bazı şahıslarla ilgili muhtemelen internetten alınmış fotoğraflar olduğu görülmüştür. Şeklinde olduğu,
d)Telefon görüşmeleri;
28.08.2007 tarihinde Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle; hal
hatır sormadan sonra M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :E okudun mu gazeteleri haberleriinterneti falan dediği, Vedat YENERER'İN :Ne oldu yeni bir şey mi var? Diye sorduğu,M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :Ege Ordu Komutanı 101 pare top atışı ile kutluyor kardeşimdediği, Vedat YENERER'İN:Yani nasıl oluyor bu 101 pare böyle bir gelenek mi var nedirben anlamadığım askerler dediği devammda,M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :Bak şimdiVedat'cığım sen ee bu Anadolu İnsanı Halkını çok seversin öyle bir noktaya getirirsin kişimdi Anadolu'da bir deyiş vardır. Sahibinden önce ağıra girmezler devamla ...:Ha bu şunugösteriyor geldiğimiz nokta şunu gösteriyor bir Laikçiler var bir Kemalciler var dediği VedatYENERER'İN:Ordunun içinde dimi? Diye sorduğu, M.ZEKERİYA ÖZTÜRK' ÜN :Evetİkinciler var İkinci Cumhuriyetçiler bir Gülenciler var dediği, Vedat YENERER'İN
:Kesin Gülenciler var bu da Gülenin işidir dediği M.ZEKERİYA ÖZTÜRK' ÜN :Ya tabi ki yani canım bu da ee şeyi İkinci Ordu Komutanı pardon Ege Ordu Komutanı dediği, Vedat YENERER'İN :Ege Ordu Komutanı öylgpe-iafası gider yani alırlar görevden dediği, M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :Nereye gidjyor Allah/aş/kma ya (sinirleniyor) şura Vedat yapma takip ediyorsun şuradan sonra ne#açıklandı,,2ül-3,t§, Genelkurmay Başkanı
Ih */'(?'*->■ "'■ <. _____
olarak açıklandı adam dediği, görüşmenin devamında ege ordu komutanlığında yapılan karşılamayı eleştirel mahiyette görüşmeler yapıldığı,Vedat YENERER'İN: Dediğin gibi neyi ben bilmediğin gibi ben bir şey yapamıyorum derin bir analizde yapamıyorum talimat gereğimi ne gereği belki Ankara'dan verdiler belki Cumhurbaşkanlığı için 101 taneyi attılar dediği, görüşmenin devamında Vedat YENERER'İN::Ege Ordu Komutanı zaten diyorsun potansiyel bir adamdı diyorsun normaldir dediği, M.ZEKERIYA ÖZTÜRK'ÜN:Bana öyle gözüküyor evet dediği, Vedat YENERER'İN :Kimdir bu adam? Diye sorduğu M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :Vallahi hiçbir özelliği vasfı başarısı olmayan bir tane adam dediği Vedat YENERER'İN:Hı (tamam anlamında) peki yarın öbür gün Cumhurbaşkanı dediği,
M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :2013'te Genelkurmay Başkanı dediği Vedat YENERER'İN :BÜYÜKANIT'ı görevden alırsa da hiç şaşırma dediği, M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :Kimi? Diye sorduğu dediği
Vedat YENERER'İN: Ben BÜYÜKANIT'm istifa etmesini bekliyorum M.ZEKERİYA ÖZTÜRK' ÜN : O bunak istifa etmez algılamaz bile yani dediği Vedat YENERER'İN :Ben e mevcut diye yazdım bu ihtimal dahilinde görüyorum diye dediği devamında Vedat YENERER'İN Genel Kurmay Başkanı'nı Abdullah GÜL görevden alırsa hiç birşey olmaz dediği görüşmenin devamında M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün:Şimdi söyle şu andan sonra hemen 2013'te Genelkurmay Başkanı Ege Ordu Komutanı Necdet ÖZER dediler dediği, görüşmenin devamında Vedat YENERER'İN:Ne oldu bu Emin ŞİRİN'i bile gözaltına aldılar bu nasıl iş Ümraniye sayesinde herkesi gözaltına alıyorlar ya dediği,
M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :ya Muzaffer çok alçak bir adam çok şerefsizmişMuzaffer çok aşağılık dediği Oktay YILDIRIM için ise gazi olduğunu söyleyerek bir şeyleryapmaya çalıştığı aslında gazi olmadığını, devamında M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :SenKemal'le görüşüyor musun? Diye sorduğu Vedat YENERER'İN :Telefonla
konuşuyoruz bazen dediği, M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün:Yok Kemalle bir sorunum yok Muzaffer yönelince ben uzaklaştım dediği, görüşmenin devamında M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :Piyadeydi ben komandoydum ya dağlarda dolaştım Vedat ya hangi köpeğin emri ile gittiğimi merak ediyorum şimdi daha hangi soysunuzun emri ile gittiğimi merak sorguluyorum daha anlatabildim mi dediği, devamında M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :Ha ordunun bir kişi değil tümü şey ben Ordunun büyük kısmını temsil ediyorum ya duygularımız bizim böyle biz Kurmay filan değiliz biz rugan ayakkabı giymedik terledik bitlendik yamalı elbiselerle dolaştık yırtık elbiselerle dolaştık Vedat yani ben yukarıdaki parlak cilası olanlardın bahsetmiyorum karar vericiler beni bu hale getiriyorsa sorguluyorum şimdi doksanı sorguluyorum doksan üçü sorguluyorum doksan beşi sorguluyorum dediği devamında M.ZEKERİYA ÖZTÜRK'ün :Doksan dokuzu sorguluyorum şimdi o zaman doksan beşten bu zamana kadar başlayan süreç 2005 yılında bir Şemdinli skandalıyla bir başka bir yere geldi bu günkü tablo ortada neyi neyi soruyum Vedat Allah aşkına başka ya ne bu ya kim bu soysuzlar ya ben o kadar ödlek bunak bir adam değilim ki sorgulayım ha Devleti hali sağol gönderdin Devlet baba sağol diyecek durumda değilim şuan Vedat değilim yani bireysel anlamda söylemiyorum kitlenin bu gün gelmiş olduğu noktayı söylüyorum ya bu kavgayı çıkartmasın GÜL'ün türbanıydı adetteydi diye konuşmasın tamam mı? Ya da arkasından durursun şeklinde görüşmeler geçtiği anlaşılmıştır.
Tape:1073 26.11.2007 tarihinde Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; MHP ile ilgili konuşmalar yaptığı, bir süre konuştuktan sonra Veli KUÇUK'ün "şimdi benim değerlendirmem başka şekilde, Koray AYDIN 30i) seneyle yargılanıyor, 40 dosya var hepsi

de subuta ermiş dosyalar, buraya kadar gelmiş, yani öyle eften püften değil ha, şimdi geçenlerde ne oldu, şey dedi ki Devlet BAHÇELİ, siz kimi aday koyarsanız koyun, ben meclise gelecek sizin istediğiniz adamı Cumhurbaşkanı yapacam dedimi", "eğer deseydi ki ben bir adayı göreyim ondan sonra karar veririm deseydi" dediği, kendisinin de " Abdullah GÜL Cumhurbaşkanlığı adayı olmazdı" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "olmazdı, ama ne dedi, ben dedi kim olursa olsun Meclise girecem dedi, yani ben Meclise gelecem Abdullah GÜL'ü Cumhurbaşkanı yapacam, ama siz de Koray AYDIN'ı temizleyin dedi", "ama niye şimdi yann taban çok üzerine gidiyor mecbur olacak genel başkanlıktan düşecek", "düştüğü anda kendi bir ortağını orada olması lazım" dediği ve aynı siyasi içerikli konularla ilgili konuşmalar yaptığı,
Tape:1114 23.12.2007 tarihinde Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; Veli
KÜÇÜK'ün "bu sabah bende seni arayım diyordum, yazını okudum internetten" "güzel çok güzel olmuştu" dediği, kendisinin de "ya paşam yazıyoruz da hiç bişey yok ki suyla yazıyoruz" "bir yayan oluyosa iyi paşam" dediği, Veli KÜÇÜK'ün de olduğunu ve milletin uyandığını söylediği,
Tape:1530 08.01.2008 tarihinde Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; Hal
hatır sormadan sonra VEDAT'IN dün Sebahattin ÖNKİBAR'ı okudunuz mu diye sorduğu VELİ'NİN okuduğunu beyan ettiği, VEDAT'IN Taha Akyol'ım amcasını gördünüz dimi kim olduğunu diye sorduğu veli'nin Okuduğunu söyleyerek doğru ya Taha Akyolun amcası Boğazlryan kaymakamı ...dediği VEDAT'm Vatan haini dediği,Veli'nin Ha aynısı yani dediği VEDAT'IN Yani resmen taşlar yerine oturuyor biliyor musunuz paşam dediği,VELİ'NİN ... o Hulisinin evet dediği, konuşmanın devamında VEDAT'IN: Yani bizim söylediklerimizin hepsi çıkıyor paşam yani birileri alıyor bunları buralara getiriyor bu bilerek yapılan bir şey VELİ'NİN Tabi tabi tesadüf değil dediği, devamında VEDAT'IN ve AYDIN DOĞAN bunlara hizmet ediyor olamaz bu kadar yani bu kadar olamaz yani Aydın Doğan Kukla gibi ya kukla bütün gazeteleri ve televizyonlan ... vaziyet de dediği,VELİ'NİN Hayır hayır kukla hayır kukla değil o da görevini yapıyor dediği, VEDAT'İN Yani hayır hiç bir gücü filan yok onun yani o kadar güçsüz ki onlann karşısında onu anlıyoruz yani dediği,VELİ'NİN O da görevini yap görevini yapıyor Onun görevi de öyle bir şey ya maalesef dediği VEDAT'IN Çok ilginç ya ve bunu hiç kimse yazamıyor paşam ne internet de yazıyorlar ne bir şey hiç kimse dediği devamında Boğazlayan Kaymakamı'nm idamı konusunda görüştükleri, ilerleyen bölümlerde veli'nin Az önce şey geldi o da ağlayıp duruyor Yi. geldi Yi.. Durak geldi o Ankara'dan İstanbul'a gelmiş bir oturduk konuştuk falan ağlıyordu ne olacak bu hal diyor ne olacak dedim sen başında ki adamına söyle dedim devlete söyle dedim bu işi dediği, VEDAT'IN Kuyudan çıkarttı kuyudun çıkarttı Abdullah Gül attı ipi adamı kuyudan çıkarttı dediği, VELİ'NİN Ama niye bak şimdi çok ilginçtir şimdi Abdullah Gül'e herkes bir şeyler söylüyor niye Cumhurbaşkanlığı yaptı diye anlaşmalan var şimdi Devlet Bahçeliden sonra DEVLET BAHÇELİNİN istemediği sevmediği ortağı olmadığı beraber hırsızlık yapmadığı bir adam gelirse basının başına ki bu gidecek belli artık zor durumda kalacak ne dedi gel dedi kardeşim, Tayyib'e ben kimi gösterirsen göster ben Meclise gireceğim dedi ama sana ... bir şartım var dedi kimi göstersen ben Cumhurbaşkanı seçecem sizin dedi ee peki o şartın ne dedi ha ben beraber hırsızlık yaptığım Koray Aydın'ı sen berat ettireceksin dedi o sağlandı iki ay sonra dediği, evammda, İnemez inemez yok yok öyle bir şey yok yani öyle bir kapasitesi yok onun dediği, VELİ'NİN Hayır hayır Devlet Bahçeliden sonra onu getirecekler dediği, VEDAT'IN mümkün değil ya kapasite yok dediği, VELİ'nin, ... köpek dediği, devamında, VELİ'NİN Devlet Bahçejiaffi"^^mı kapasitesi geldi de, Amerikaya boyun eğişin tamam işte kapasite odur .dediği,
J^£ı, ^V^nh;^
1013
Tape:1531 22.01.2008 tarihinde Özean PEHLİVANOĞLU ile görüşmesinde özetle; VEDAT'IN Valla bende bilmiyorum anlamış değilim Sevgi Erenerol'u serbest bırakmışlar dediği, Özcan PEHLİVANOĞLU'nun Hı psikolojik bir operasyon herhalde ya dediği, VEDAT'İN Ya ne iş bence hiç bir şey çıkmayacak bu işten bu sadece şimdi Dinci Fettullahcı başı bunu günlerce malzeme yapacak iyicene bunları hani isimleri halkın önüne koyuyorlar ki yarın öbürgün bunlar bir şey söylediği zaman bir önemi kalmasın güvenilirlikleri kalmasın anladın mı dediği,devammda VEDAT'IN Çünkü bunların pisliklerine baksana gözaltına alınanların hepsi Akıllı herifler hepsi ciddi bilgi belgelere ulaşan insanlar bunları her gün bunların iplerini pazara çıkartıyor bundan rahatsızlık duyuyorlar dediği, VEDAT'IN Bunların bu isimler diyorum her gün bilgi belge ulaşan insanlar Yani Güler Kömürcüsü Kemal Kerinçsizi susu busu dediği, Özcan PEHLİVANOĞLU'nun: Güler Kömürcü ne maksatla şey yapıyorlar ki dediği, VEDAT'İN: Kim bilir yani diyecekler ki Çete diyecekler bilmem ne diyecekler yarın seni de alırlar beni de alırlar bunların keyfine göre Fetullahçılar almış başını gidiyor .. ülkeyi DTP liler PKK lılarla iç el ele vermişler kimse hiç bir savcı hareket etmiyor dediği,devammda VEDAT'IN Ha bu böyle mi gidecek yo bunlar hani bir amaca mı ulaşacaklar yani bir zafer mi elde edecek hiç bir şey olmayacaklar 5 sene sonra bu adamların bu savcıların hiç biri ortada kalmayacak bu AKP İkdidarı gittiği gün korkunç şeyler olacak yani bunlarm hiç biri çalışamıycak hepsi çoğu mesleği bırakıp ayrılmak zorunda kalacak korkularından ayrılacaklar çünkü verdikleri zararı biliyorlar kaçacaklar gözlerini yummuşlar vatana millete zarar dediği,devammda, içimiz dışımız Hrant Dink oldu ya , YA BU ŞEREFSİZ ÖLDÜRÜLDÜ bu kadar olay oldu her gün vatan evladı şehit oluyor hangisi için hangisi için bir gün bir kişi ... töreni düzenledi ya yani bu anlamadım ki üstelik bu Hrant Dink vatan için öldürüldü ölmedi hayatını vatan için vermedi bu millet için gidip bu millet adına dağlarda can verenleri bu millet bir gün bir gün bile anmadı bir tanesini 30 bin tane şey var cenaze var dediği, devamında, VEDAT'IN Şimdi böyle bir dönem yaşıyor Türkiye ama bunun sonu aydınlıktır ben hiç bunların Türkiye yi karartacak güce sahip olduklarına inanmıyorum yani Veli Küçük var şu var bu var şuanda göz altına almanlar ee aldı bu kadar mı 70 milyon da vatan evladı Babayiğit zannediyorlar binlercesi çıkacak şimdi onları nasıl bulacaklar dediği devamında MHP'nm tutum ve davranışlarından duydukları rahatsızlıktır üzerine konuştukları konuşmanm devamında, VEDAT'IN : Yırtındık anlattık bunlar iş birlikçi dedik bunlar AKP ye muhalefet yapaz dedik ha işte çıktı bizim dediklerimiz her şeye evet diyor adam ya her şeye aldı ip attı şeyi kurtardı ya Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı yaptılar bu ülkeye bak her şeyi onaylıyor her yasayı onaylıyor öyle zarar veriyorlar ki 20 yıl boyunca Türkiye bu gün rejim değişse 20 yıl boyunca bu pisliği temizleyemezler dediği, devamında, VEDAT'IN, Ve felaket bir şey ya bakalım ne olacak yani yarın öbürgün beni de alabilirler seni de alabilirler herkesi göz altına da alabilirler yani Ha hatta diyebilir yani sen bide çok ilginç Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir suçlama başladı devlet sırlarına ulaşmak suç lan gazetecisin sen gazeteciye bile ulaşıyorsa artık bu devlet sırrı değildir ki dediği devamında Ergenekon operasyonu ile ilgili konular görüştükleri VEDAT'IN Ne oluyor kardeşim diye en az 10 milletvekili bunların hepsi şerefsiz bunlarm hepsi basiretsiz orospu çocuğu çok afedersin o kadar ağrıma gidiyor ki o kadar ağrıma gidiyor ki bu kadar bu kadar mı kişiliksiz olur ya ya bu zamanda bile bu kadar mı kişiliksiz insanlar gider Milletvekili olur ya bunları kim seçiyor ya lan 70 tane Milletvekilinden üç tanesi bağımsız mış İstanbullu ne oluyor kardeşim diye bir Emniyet müdürüne telefon dahi açmıyor ya buna CHP liler de dahil ya ya olacak şey değil ya ya bir şeyi kafayı kuma gömerek zanediyorlar ki bizim haberimi/ yok \eya ne anlama geleceğini düşünüyorlar ben bilmiyorum ya bu kadar serefsızit olmaz ya Gelsin kardeşim 10 Milletvekili gerekirse 70 Milletvekilini İstanbul Emniyet müdürlüğüne yıkarım ben,
1014 - >p^J^^nF^
Ama deki ne oluyor kardeşim de ne oluyor de aç Emniyet müdüründen bilgi al basın toplantısı düzenle Emniyet müdürü ile görüştüm konu açıklanacak yani filan gibi bir şey de o da yok hiç bir şey yok çok ilginç yani çok ilginç ben Emniyetteki şimdi bir sürü vatansever milliyetçi polisin ne kadar daraldığını gözümün önüne getirebiidim yani emir kulu ne yapacak şeklinde görüştükleri anlaşılmıştır.
Tape:1532 22.01.2008 tarihinde Nejat ESLEN ile görüşmesinde özetle; NEJAT'IN, İyi çok şükür ne o toparladılar milleti ya nedir bu, devamında PKK lılar mecliste dolaşıyor vatan severleri topluyorlar dediği, VEDAT'IN Ve göz altına alınanlar için de aralarında trafik cezası bile yememiş insanlar var ve terör örgütünün adını da Ergenekon olarak koymuşlar yazışmalarda da Ergenekon terör örgütü diye söz ediyorlarmış dediği, devamında NEJAT'IN Evet Vedat GÜLER KÖMÜRCÜ de onların içlerinde dediği devamında Vedat'ın Ya çok özel dosyalar bilgiler devamlı yayınlıyor nerden geliyor bilmiyorum ama dediği devamında VEDAT'IN Yani orta da aynı Ergün Poyraz'a yapılan oyun var efendim devletin gizli sırrına ulaşmak dediği devamında NEJAT'IN Bundan bir şey çıkmaz ama bi onların burnunu sürterler yani o olur dediği, görüşmenin devamında TAKİ DOĞAN isimli şahsın Gülin YILDIRIMKAYA isimli kişi ile çekilmiş seks içerikli bir kasetini olduğu konusunun görüşüldüğü, devamında Ergenekon operasyonu hakkında eleştiri yaptıklan, VEDAT'IN Daha bir vahim ben ama yani Türk silahlı kuvvetlerine şey olmaya başladım gıcık kapmaya başladım dediği NEJAT'IN Eee gözdağı veriyorlar şimdi netice de bir emekli general'i içeri aldılar dediği, VEDAT'IN Susarsan sıra sana gelir mantığı var yani artık bana göre Türk silahlı kuvvetleri kendisini tabi savunacak sivil de bulamıycak bu kafayla giderse devamında NEJAT'IN Yalnız Fox Tv çok iyi yaymlar yapıyor ha Yani şeyi askerlerin propagandasını yapıyor haberler dediği, VEDAT'IN Korkuyorlar da ondan dediği, devamında VEDAT'IN Mahkeme kararını redetti şey Hrant Dink diyorum Orhan Pamuk tekrar yargılanacak dediği, NEJAT'IN Ya yargılansın Eşeoğlu eşek ya dediği VEDAT'IN Şerefsiz şerefzis bu Orhan pamuğun davasına gidecek adam kalmaz bunların hepsini içeriye aldılar dediği devamında, Yani demokratik hakkını kullanmak bile bu ülkede şey suç ve bu Hrant Dink bakın yok birinci anma yılı bilmem ne Hrant Dink kimdir bu vatan için mi öldü hayır peki bu vatan için binlerce şehit verdik dediği, görüşmenin devamında NEJAT'IN Ya bilmiyorum bende merak ediyorum dün gece Güler Kömürcü beni aradı ,Dedi ki Paşam dedi sizin yazınızı ben yazı yaptım yarm yayınlayacağım dedi devamında, NEJAT'IN Onu söyledi ondan sonra da bak Akşama gir bu gün Güler Kömürcü yü oku benden bahsediyor ondan sonra da sabah baktım toparlananlann içersinde dediği, VEDAT'IN ROSS WİLSIN dün gece gece saat dokuzda on da başbakanlık konutuna gitti ya program di... 40 Dakika görüşme yaptılar sabah erken saatinde de bunları topladılar dediği, NEJAT'IN Ya Ross Wilsm elinden gelse bizi de aldırır içeri ha dediği, devamında NEJAT'IN Cami duvarına işemeye başladılar Vedat dediği VEDAT'IN Çok fena ama yani Türk silahlı kuvvetleri hala tavır koyamıyor hiç bir şey yok yargı taydan tavır yok cumhuriyet ya şuanda adam ne diyor siz kim oluyorsunuz diyor Yargıtay'a Cumhuriyet başsavcılığına devamında Kapatma nedeni ya bu kapatma nedeni dediği, devamında VEDAT'IN Peki yani Cumhuriyet savcıları kimden korkuyorlar paşam dediği NEJAT'IN Onların içinde de Fettullahçılar var dediği, VEDAT'IN Tamam da anayasa şey Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı da mı Fetullahçı dediği nejat'm Valla bilmiyorum dediği, VEDAT'IN Kapatmak için ne bekliyor bunu kapatsa Türkiye de kaos yani olay olur dediği NEJAT'IN: Vedat CNN TÜRK de internet siteleri ile ilgili şey var bir program var bu Ahmet Hakan nasıl bir adam ya dediği, VEDAT'IN : Şerefsizin en önde gideni dediği, devamında. NEJAT'IN Fatih Altaylı da öyle şeklinde görüşmelirde bulunduklan anlaşılmıştır. *r " , -, „
4 •'
Tape:1534 08.02.2008 tarihinde Ümit ÖZDAG ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında Ümit ÖZDAĞ Vedat YENERER 'İN Yılmaz ERDOĞAN hakkında bir yazısını okuduğunu bundan dolayı hukuki bir proplem olup olmayacağını sorduğu, VEDAT'IN Yılmaz ERDOĞAN, Mustafa ERDOĞAN diye yazın googlda özgür gündemin Ankara temsilcisi diye çıkar dediği, devamında vedat'm Bide şöyle birşey var hocam o haberde bu adam Mustafa ERDOĞAN Ankara temsilcisiyken kamplara gittiği gazeteci arkadaşımı söylemedim bizim Hürriyetin Diyarbakır temsilcisi Faruk BALIKÇIN lan beraber gidip gelirlerdi şimdi Gümrükten birşey istese bütün girişleri çıkışları gümrükten gözükür Haburdan , Yani kaç tane gazeteci şahit beraber Zanıp kampmda,Zamp kampında yatıp kalkıyordu bu yerel kıyafetlerle hocam bu o zaman ünlü falan değildi, Ve bugün şimdi girerseniz o zaman Özgür gündemin sahibi yaşar kayanm bile googlede yazısını görürsünüz onla ilgili dediği, Ümit ÖZDAĞ'IN Biliyorum Ankara büro şefiyken Ankara bürosu bombalanmıştı hatırlıyorum dediği konuşmanın devamında ; Türk Time de çıkan ERGENEKONUN sırlan çözülüyor başlıklı haberle ilgili konuştukları Vedat'ın Birde şeyi Talat ATİLLA Yi okudunuz mu bugün hocam Türk Time, Talat ATİLLA galiba, şey yazmış Talat ATİLLA mı Şamil TAYYAR mı tam emin değilim işte Ergenekonun bağlantıları çözülüyor dün toplantıda bide başka bir yerde toplantı vardı,HAPLEMİTOĞLU bilmem ne bütün cinayetleri işte Ataşehirde ki toplantıda kim verdi emri filan diye böyle acayip saçma sapan birşey bu nedir yani... neyi kasdediyor yani, Yani hayır döndürüp dolaştırıp şimdide bizim Enstitüye çıkartmasınlar dediği Ümit ÖZDAĞ'IN Tamam da o zaman Enstitü yoktu ki dünyada Devamında VEDAT'IN: Sadece HAPLEMİTOĞLU değil işte bir sürü bişe var orda diyor ki şey 2006 da diyo, Ataşehirde Mayıs 2006 da bilmem kaç yıl işte toplantıda ne konuşuldu bilmem ne filan ne yani Ataşehirde ne var ki ben düşündüm düşündüm bişey bulamadım bi tek bizim Enstitü vardı o geldi aklıma dediği Ümit'in Bizimki Ataşehirde mi dediği VEDAT'IN Bizimki Ataşehirde evet hocam dediği, devamında Vedat'ın Dedim ki yav bunlar bunlar böyle hayali seneryolarlan nerelere varacaklar yav ÜMİT'İN : Şey birkaç gün önce de Muzaffer TEKİN Cumhurbaşkanı ondan sonra Parmaksız şey dediği,Vedat'ın : Evet aradım işte böyle bir rezalet yok yav dediği, ÜMİT'İN: Sayın Genelkurmay başkanı dediği, VEDAT'IN : Darbe yapacaklarmış Ümit'in: Valla rahmetli babamın darbe yapması ihtimali Muzaffer TEKİN den daha güçlü ha şeklinde görüşme yaptıkları anlaşılmıştır.
Tape:1588 20.02.2008 tarihinde Emin GÜRSES ile görüşmesinde özetle; Emin
GÜRSES in "bu sene ödül veriyor musun hocam" dediği, kendisinin de "Maddi yetersizliklerden dolayı, terör listesine girerler başlarına sıkıntı gelir diye de o konuda da biraz rahatsız oldum vermedim" dediği, daha sonra Celalettin CERRAH'a soruşturma açıldığı ve Hırant Dink cinayetinden bahsettiği, konuşmanın devamında, Veli Paşa'nm tutuklanmasıyla ilgili askerin sessiz kaldığı, buna tepki olarak ta "Tuğgenaral" in ayrıldığını konuştuğu,
20.02.2008 günü saat:13.32 de Gülgün FEYMAN ile yaptığı görüşmede; Habertürk te yürütülen "Mehmetçiğe yardım kampanyası" dan bahsettiği, kendisinin de "ben onun bütün pisliklerini biliyorum ama Turgay CİNER izin vermedi" dediği, bu konunun Turgayla alakası olmadığını konuştuğu, Gülgün'ün "Melih MERİÇ'in rezidans aradığını" anlattığı, kendisinin de "bu satıştan cebine para girdi" dediği, Gülgün'ün de "Murat ONGUN'un aldığı arabadan bahsettiği"
tamam şeklinde
saat 2'de dediği, Vedat'm: görüşmelerinin olduğu,
Tamam tamam
21.02.2008 (14:40) günü VEDAT YENERER ile YUSUF ATEŞ arasında yapılan görüşmede özetle Yusuf un: Abi cumartesi günü Ümit bey İstanbul'da olacak
e)Diğer Şüpheliler ile irtibatı;
Doğu PERİNÇEK: Vedat YENERER'i basın içerisinden gazeteci olarak bildiğini ifade etmiştir.
Emin GÜRSES:Vedat YENERER'i medyadan tanıdığını, bir defa da TV programına katıldığını, bu programdan sonra tanıştığını, birbirlerini telefonla arayıp görüştüklerini.
İbrahim BENLİ:Vedat YENERER' i gazeteci kimliği ile tanıdığını, köşe yazılarını okuduğunu, tanışıklığı olmadığını,
Mehmet Adnan AKFIRAT: Vedat YENENER'i gazeteci olarak bildiğini ve Ulusal Kanal'da programa katılmak amacıyla geldiğinde görüştüğünü ifade etmiştir.
Veli KÜÇÜK: Vedat isimli şahsın Yeniçağ Tv'de yazan Vedat Yenerer olduğunu, kendisini tanıdığını ve arkadaşı olduğunu,
Hayrettin ERTEKİN :VEDAT YENERER'i televizyoncu olması nedeniyle CAN ATAKLI'nın yerine televizyona almasının söz konusu olduğunu ve isminin geçtiğini, ancak yönetim kuruluna ismi sunulduğunda biografisini gördükten sonra ekonomi kanalı oldukları için Vedat YENERER'i kabul etmediğini,
Soruşturma kapsamında gözaltına alman şüphelilerin rehber bilgileri dökümü alınmış ve alman rehber dökümleri diğer şüphelilerin rehber dökümleri ile karşılaştmldığmda şüpheli Vedat YENERER'in telefon numarasının şüphelilerden; Ahmet CEYHAN, Emin ŞİRİN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Oktay YILDIRIM, Ümit OĞUZTAN,Veli KÜÇÜK 'da kayıtlı olduğu,
Tape : ... 22.02.2008 tarihinde Ferid İLSE VER ve Serhan BOLLUK iie görüşmesinde özetle; Ferid İLSEVER'in "Abi ben Doktor Kemal İÇMEN aradı" "Ben hastanedeyim SSK hastanesinde fakat şöyle bir az önce İstanbul Emniyet 7-8 kişiyi gözaltma aldı dedi ee Emin GÜRSES Alo" dediği, Serhan BOLLUK'un "Emin GÜRSES'i mi ?" dediği, Ferid İLSEVER'in "... gözaltına almış internetten takip ettim gördüm dedi Vedat YENERER 7-8 kişiyi gözaltma almışlar" "...bana öyle söyledi şimdi telefonla aradılar beni bunlar bunlar gözaltına alınmış dedi senden ricam aklıma geldi şimdi Vedat YENERER'i haber yapıyoruz adını geçireceğiz vs. falan filan geçirmeyelim şimdi onu söylemek için aradım seni" dediği, bu görüşme ile ilgili olarak şüpheli Serhan BOLLUK savcılık ifadesinde; Ferid İLSEVER derginin yayınlanacak olan sayısında Vedat YENERER hakkında bir haber çıkacağını bildiğini, Şuanda bunun neyle ilgili olduğunu hatırlamadığmı,bu esnada Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltma alınınca haberin çıkmasının uygun olmayacağını değerlendirerek kendisini bu konuda aradığını,Bu konuda konuştuklarmı,soruşturmanın siyasi yönlendirmeyle yürütüldüğü konusunda neredeyse kesin bir kanaate sahip olduğu için soruşturmayı başından itibaren yürüten Savcı Zekeriya ÖZ hakkında siyasi eğilimleri, ne yapıp yapmadığı konusunda bir araştırma yapma konusunda konuşmaları olduğunu, ancak bunu dergi kapağı yapmaya karar vermediğini beyan etmiştir.
Telefon analiz raporuna balcılığında,
-Kemal KERİNÇSİZ' in kullandığı 0 533 294 91 90 nolu GSM hattı ile 50 kez görüştüğü, -M. Zekeriya ÖZTÜRK' in kullandığı 0 542 354 65 79 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Kemal KERİNÇSİZ' in kullandığı 0 532 214 33 54 nolu GSM hattı ile 10 kez görüştüğü, -Ferid İLSEVER' in kullandığı 0 533 277 15 64 nolu G^M*MtMe 1 kez görüştüğü, -Mecnun OD YAKMAZ' in kullandığı 0 533 542 92 jj/faolu G^f]$ı ile 1 kez görüştüğü,
-Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU' mm 0 532 357 07 81 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü,
-Halil Behiç GÜRCİHAN' in 0 532 595 90 46 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Veli KÜÇÜK' in kullandığı 0 533 643 96 65 nolu GSM hattı ile 121 kez görüştüğü, -Veli KÜÇÜK' in kullandığı 0 506 240 06 06 nolu GSM hattı ile 71 kez görüştüğü, -Ümit OĞUZTAN' in kullandığı 0 533 271 72 96 nolu GSM hattı ile 6 kez görüştüğü, -Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' in 0 532 341 29 02 nolu GSM hattı ile 69 kez görüştüğü, -Ümit OĞUZTAN' in kullandığı 0 533 272 72 96 nolu GSM hattı ile 4 kez görüştüğü, -Oktay YILDIRIM' in kullandığı 0 505 810 87 91 nolu GSM hattı ile 13 kez görüştüğü, -Emin ŞİRİN' in kullandığı 0 532 262 68 84 nolu GSM hattı ile 191 kez görüştüğü, -Emin GÜRSES' in 0 532 206 67 68 nolu GSM hattı ile 34 kez görüştüğü, tespit edilmiştir.
f)Hukuki değerlendirme;
Şüpheli Vedat YENERER'in Örgüt mensuplarından Veli KÜÇÜK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Emin GÜRSES, Oktay YILDIRIM, Ümit OĞUZTAN, Kemal KERİNÇSİZ ve FERİT İLSEVER ile ilişki ve örgütsel irtibat içerisinde olduğu, irtibatlarının gazetecinde alakalı olağan irtibatlardan bulunmadığı, ERGENEKON terör örgütünün yapılanması içinde iletişim ve propaganda biriminde görevli olduğu, şüphelilerden Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL ve Emin GÜRSES'e internet ajans.com adına yılın kuvvacısı ödülünü verdiği,
Şüpheli Veli KÜÇÜK ifadesinde; gazeteci bir arkadaşı olarak beyan etmiş olmasına rağmen adı geçen şüpheli ile dosyada mevcut 26.11.2007 tarihli iletişim tespit tutanağında şüphelinin Veli KÜÇÜK ile kendi görüşleri doğrultusunda ileriki zamanda kullanmayı planladıkları MHP'nin genel Başkanlığına Ümit ÖZDAĞ'm getirilmesini planladıkları,
Şüpheli Vedat YENERER'in Ö. P. ile yaptığı 22.01.2008 tarihli telefon görüşmesinin bir bölümünde; "5 sene sonra bu adamların bu savcıların hiç biri ortada kalmayacak, bu AKP İkdidarı gittiği gün korkunç şeyler olacak yani bunların hiç biri çalışamıycak hepsi çoğu mesleği bırakıp ayrılmak zorunda kalacak korkularından ayrılacaklar çünkü verdikleri zararı biliyorlar kaçacaklar gözlerini yummuşlar" dediği,
22.01.2008 günü saat:21.34 de paşam diye hitap ettiği N. E. isimli şahıs ile yapmış olduğu telefon görüşmesinin bir bölümünde Vedat YENERER'in: Daha bir vahim ben ama yani Türk Silahlı Kuvvetlerine şey olmaya başladım gıcık kapmaya başladım dediği, N. E.'in: Eee gözdağı veriyorlar şimdi netice de bir emekli general'i içeri aldılar dediği, Vedat YENERER'in "Susarsan sıra sana gelir mantığı var yani artık bana göre Türk Silahlı Kuvvetleri kendisini tabi savunacak sivil de bulamayacak bu kafayla giderse" şeklindeki görüşmeleri ile emekli askeri şahıslar üzerinden Şüphelinin Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı askeri şahıslan isyana tahrik ettiği,
Şüphelinin ikametinde yapılan aramada elde edilen T. D.isimli şahsın G. Y. isimli bayan ile müstehcen görüntülerinin yer aldığı videokaseti ile ilgili olarak T. D. her ne kadar kendisine bu kasetten dolayı şantaj yapılmadığını beyan etmişse de, şüphelinin Yeniçağ gazetesinde 20.01.2008 günü yazmış olduğu "Açması Türk Medyası..." başlıklı köşe yazısının, " Gün geçmiyor ki bir gazetecinin ya da televizyon yıldızının kaseti piyasaya çıkmasın... Ankara'da yaşayan ve kokteylden kokteyle dolaşan orta yaşın üzerindeki "akil" ve "babacan" olması gereken yöneticisi ile mesleğe yeni başlayan genç bir kadının en hafif tabirle uygunsuz görüntülerini görünce yıldırım çarpmışa döndife/r^l^eklinde olduğu yazının üstü kapalı bir tehdit niteliğinde olduğu anlaşılmakladır. ,/'.-, *^p "H
İl ' İ( ""? V
Ayrıca şüphelinin dosyada mevcut 22.01.2008 tarihli iletişim tespit tutanağında emekli Tuğgeneral N. E. isimli şahsa elinde T. D.'ait kasetin olduğunu söylediği,
Şüphelinin köşe yazısından ve iletişim tespit tutanağından anlaşılacağı üzere bahse konu kaseti örgütün amaçlan doğrultusunda şantaj amaçlı kullanmayı planladığı anlaşılmaktadır.
Şüpheli Vedat YENERER'in telefon numarasının, diğer şüphelilerden Ahmet CEYHAN, Emin ŞİRİN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Oktay YILDIRIM, Ümit OĞUZTAN ve Veli KÜÇÜK'ün telefonlannda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Aynca şüphelinin yazacağı haberleri yazmadan önce örgütün üst düzey yöneticisi konumunda olan şüpheli Veli KÜÇÜK'ü arayarak onun talimatlanna göre haber yaptığı, yapılan operasyonlara kızıp anormal tepki verdiği, hatta kendisinin de alınabileceğini telefonda söylemesinden de aralanndaki örgütsel ilişki sebebiyle böyle bir endişe taşıdığı Veli KÜÇÜK'le yaptığı görüşme içeriklerinde örgütün yapısına uygun liderlerin siyasi partilerin başına geçirilmesi için faaliyetlerde bulunduklan buradan da şüphelinin ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu,
Şüphelinin evinde ruhsatsız uzun namlulu vahim nitelikte tüfek bulundurduğu, bu tüfeği Türkiye'ye Kaçak olarak Kuzey Iraktan getirdiği ve gümrükte beyan etmediği bu sebeple Türkiye'ye Silah İthali suçunu da işlediği,
Şüphelinin 34 VF 1985 Plakalı Otosunda yapılan aramada elde edilen (11) adet fotoğrafın şüpheliye ait PKK terör örgütün kamplannda çekilmiş fotoğrafın bulunduğu bu şüphelinin PKK kamplanna gitmesinin bir tesadüf olmadığı, aynı örgüt adına faaliyetlerde bulunan diğer şüpheliler Doğu PERİNÇEK, Hayati ÖZCAN ve Ferid İLSEVER'in de PKK kamplannda ve Terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN'la çekilmiş çeşitli resimlerinin bulunduğu, örgüt kamplanna her gazetecinin gidemeyeceği göz önüne alındığında şüphelilerin PANZEHİR isimli örgütsel içerikli dokümanda da belirtildiği gibi PKK terör örgütü ile yakın irtibatlarını ortaya koymaktadır.
Bu nedenle, şüpheli Vedat YENERER'in üzerine atılı ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak, Türkiye'ye kaçak silah ithal etmek ve vahim nitelikli ruhsatsız tüfek bulundurmak eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 6136 Sayılı Kanununl2/1 13/2 (Yargıtay kararlarına göre kişisel ihtiyaç için yurtdışından yasal olmayan yollardan getirilen bir adet silahın 6136 sayılı Yasanın 12/1 maddesi kapsamına girmediği belirtildiğinden sevk maddesi bu şekilde gösterilmiştir), TCK'nun 54/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
32-ŞÜPHELİ GÜLER KÖMÜRCÜ a)-Emniyet ifadesinde özetle;
Kendisinin 17 yıldır basın yayın dünyasında olduğunu, 1997 yılından itibaren Akşam gazetesinde görev yaptığını, 2001-2005 yıllannda akşam gazetesinin Amerika Birleşik Devleti Washington temsilciliği yaptığını,
Ergenekon terör örgütü kapsamında kendisi ile birlikte gözaltına alman Veli KÜÇÜK ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile şahsen tanıdığını, Kemal KERİNÇSİZ'i gazeteci olması sebebiyle telefon görüşmelerinden tanıdığını, tam olarak hatırlamadığını, Sevgi ERENEROL'u yaptığı haberle ilgili görüştüğünden dolayı tanıdığım, Sami HOŞTAN ve Ali YASAK' ı Susurluk sebebiyle çıkan haberlerden dolay^isimlerini duyduğunu, Hüseyin GÖRÜM' ü televizyonlardan ve internetteki haberden dojayı, bildiğini, Mehmet Fikri KARADAĞ'I da hakkında çıkan medya haberlerinden, bildiğinC dığcrsşahısları tanımadığını,
Akşam gazetesinde 1997 yılında Milliyet haber ajansı meydan gazetesinden transfer olarak başladığını, kendisinin akşam gazetesinde işe başladıktan sonra yazar kadrosunda bir değişiklik olup olmadığını hatırlamadığını,
Sedat PEKER' i tanıdığını, 1999 yılında akşam gazetesindeki köşesinde Sedat PEKER ile ilgili yazı yazdığını, yazının içeriğinden Sedat PEKER ve benzerleri için mali suçlarla araştırma kurulunu da göreve davet ettiğini, bu yazıdan sonra Sedat PEKER ile görüştüğünü, kendisinin yazmış olduğu yazı ile ilgili yazı gönderdiğini, kendisinin de tekzip yayınlamamak için görüşme yaptığını, hiçbir ilişkisinin olmadığını, gazeteci okur ilişkisinin olduğunu,
Veli KÜÇÜK'ü hatırladığı kadarı ile 2000 yılında düzenlenen bir panelde tanıdığını, kendisinin haber kaynağı olduğunu, ailesi ile de tanıştığım, özel günlerde ve yılbaşlannda telefon ile görüştüğünü, Veli KÜÇÜK ile Sedat PEKER' in tanıştıklarını medyadan okuduğunu, ikisini bir arada görmediğini,
Muzaffer TEKİN' i tanımadığını, ancak gazeteci olduğu için çeşitli toplantılara katıldığını, bu toplantılara herkesin geldiğini, bu şekilde aynı ortamı paylaşmış olabileceğini, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü bir buçuk yıldır tanıdığını, erkek arkadaşı olduğunu, aynı evi paylaşmadıklarını, ortak birlikteliklerinin olmadığını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile Muzaffer TEKİN arasında ilişki olup olmadığını tanıştıktan sonra Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' e sorduğunu, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' ün görüşmediklerini söylediğini, bütün arkadaşlıklarının bittiğini, sebebinin ise çeşitli anlaşmazlıklar olduğunu söylediğini, ancak sebebini sormaya gerek duymadığını,
Veli KÜÇÜK, Fikri KARADAĞ, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile kendisinin ilişkileri sorulduğunda, "Sorduğunuz soru ile ilgili fikrim ve bilgim yoktur" şeklinde cevap verdiği,
Ergenekon ve lobi kelimelerinin kendisine ne hatırlattığı sorulduğunda ise, bu
kavramları ve ilgili haberleri ilk defa Saygı ÖZTÜRK' ün imzası ile yayınlanan tempo dergisinde okuduğunu, haberin tarihinin ise 4 ay kadar önce olduğunu, Ergenekon ile ilgili 4-5 aydır medyada çıkan haberlerden öğrendiğini, bunun dışında herhangi bir bilgisinin ve duyumunun olmadığını, bunun haricinde özel bir bilgisinin olmadığını, Milli Yol diye bir yapılanmayı da duymadığını, Türk Ortodoks Patrikhanesinde tanıdığının olmadığını, ancak Sevgi ERENEROL ile bir haber hakkında görüştüğünü, Veli KÜÇÜK' ün de Türk Ortodoks Patrikhanesinde tanıdığının olup olmadığını bilmediğini, Korkut EKEN' i medyadaki haberler vasıtası ile tanıdığını, başka bir ilişkisinin olmadığını, yani şahsen tanıdığını, Ümit ÖZDAĞ' ı şahsen tanıdığını, kamuoyunda akademisyen olarak bildiğini, zaman zaman siyasi konuların değerlendirilmesinde görüşlerine başvurduğunu,
Korkut EKEN, Veli KÜÇÜK, Ümit ÖZDAĞ ve Sedat PEKER ile ne gibi bir ilişkisinin olduğu veya bu şahısların aralarında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda ise, "bilmiyorum, hiçbir bilgim de yoktur" şeklinde cevap verdiği,
15.07.2004 günü saat: 14.10 sıralarında Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK'ün yaptıkları telefon görüşmesi ile ilgili Ümit ÖZDAĞ'ın kim olduğu, ne gibi bir ilişkisinin olduğu sorulduğunda;
Ümit ÖZDAĞ' in kim olduğu hakkındaki görüşlerini ifadenin başında söylediğini,
Veli KÜÇÜK ile Ümit ÖZDAĞ arasında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda;
bu kişilerin kamuoyunda tanınmış kişiler olduğunu, buJanaşMığm detayını ve kapsamınıbilmediğini, /f, -, * !?>%.
X"^ jf 1020
Veli KÜÇÜK liderliğindeki yapılanma içersinde şuandaki BBP lideri Muhsin YAZICIOĞLU'nu da katmak istedikleri, ancak Sedat PEKER Muhsin YAZICIOĞLU'nun ülkeye faydası olan her şeye dahil olur deyip bu yapının içersinde dahil etme dediği ile ilgili ise; bu yoruma katılmadığını, okunan telefon kaydında ERGENEKON gibi bir gizli bir yapıdan bahsedilmediği, anladığı kadarı ile siyasi yada sivil legal oluşum olduğu, dolayısı ile ben vurgulanan ERGENEKON hakkında o ana ve şu ana kadar bir bilgiye sahip değilim dediğini,
Veli KÜÇÜK ile bir araya geldiler ise bu toplantıda kimlerin ne amaçla bulundukları sorulduğunda; görüşmenin yapıldığı tarihte Amerika da bulunduğunu(ancak POLNET sistemindeki yolcu kayıtları incelendiğinde şüpheli Güler KÖMÜRCÜ' nün 05.07.2004 tarihinde ülkeye GİRİŞ yaptığı, 29.09.2004 tarihinde ülkeden ÇIKIŞ yaptığı tespit edilmiştir), bu şekilde bir toplantıya kesinlikle katılmadığım, davet de almadığını, hiçbir bilgim yoktur şeklinde beyanda bulunduğu,
12.03.2004 günü saat:00.52 sıralarında Sedat PEKER ile yaptıkları telefon görüşmesinde, Sedat PEKER'i özellikle arayıp gazete de çıkacak yazısını okumasını istemesinin sebebi sorulduğunda, kendisinin yalnız Sedat PEKER değil, kamuoyundaki değişik kesimlerdeki çeşitli isimlere yazılarını gönderip eleştiri ve yorumlarını istediğini, bundaki amacmında geniş kitleler adına kamuoyu nabzını ve reflekslerini öğrenmek olduğunu, bu arada Sedat PEKER'in bahsedilen tarihte aranan suçlu bir şahıs olmadığını, dolayısıyla hakkında iddialar bulunan her şahsı suçlu olarak kabul edilmesi durumunda, toplumun bir bölümü ile şu anda kesinlikle konuşulmaması gerektiğini, örnek olarak adi bir suç işleyen hırsızlık iddiaları bulunan birisinden tutunda kamu bankalarını dolandıran iddia edilen siyasi kimlikleri ile çeşitli iddialar bulunan ve benzeri hakkında bulunan kişilerin hepsinin izole mi edilmesi gerektiğini beyan etmesi üzerine avukat Dilek DOĞU, müvekkilinin gazeteci olduğu için aksine hakkında bu tür iddialar olan kişi kurum ve kuruluşlarla ilgili araştırma yapmak ve yazı yazmakla meşgul olduğunu beyan ettiği,
21.07.2004 günü saat:17.56 sıralarında Sedat PEKER ile yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;
SEDAT'm "...Bu Korkut abiler filan varya." "Bu Korkut filan bu Milli Yol diye bişey diyodun ya sen. Bahsediyodun ya hani. Benim haberim yok diyodun ..herşeyden." "...Sen demiştin ya biraz karışıklıklar isteyelim. Ben sana o gün orda masal anlatmadım. Çok eskiden ben böyle pas geçmiştim. Dedim abi şuan ülke sıkı durumda yani. Ülkenin Polisi görevini yapıyo. Adliyesi yapıyo. Askeri yapıyo. Şuan bu ülkede kaosa ihtiyaç yok." "Ben zaten böyle bi tip bişeylerin içersinde zaten bulunmam. Oda yapalım derken böyle yuvarlak ortada bırakmıştı hani. Şöyle yapmak böyle yapmak lazım filan diye." dediği bir süre K.EKEN'in kardeşi ile arasını açmaya çalıştığından bahsettikten sonra "... meğerse bu kendini bi parti gibi görüyolarmış." dediği, G.KÖMÜRCÜ'in "Korkut EKEN ve etrafı, tabi tabi." dediği ve bir süre sohbet ettikten sonra, Sedat'ın "Eskidendi ya. Pavyonlarda kadınlarla yatardı. Güler bigün biz İbrahim ŞAHİN bana dediki. İşte sen dedi. Bu olaylar dedi, konuşuluyo filan piyasada ilk böyle karşılaşıyoz aramızda bi sorunlar var, geçmiş. Dedim ki ne konuşuluyo kardeşim ben yaşadığımız bişeyi konuşmam. İçinde olduğum hiç bişeyi de konuşmam ki kaldıki bunların içinde de diğilim ben dedim. Bu pavyonda karılar, manitaları var bunların. Onun manitası diyoki işte falanca kez kaçırıldı. Öldürüldü diyo ya. Uyuşturucu kaçakçılığı işte. Benimki sıktı, senin ki sıktı yapıyorlar. Birbirlerine hani şimdi Ayhan ÇARKIN." "Ya bide Politik lider diğil Güler. Ayhan ÇARKIN'ı cezaevine ben yolladım Cezaevine gittik işte Sen gerçekten çok özelsin. Abdullah ÇATLI'yı bi tanımıştım, sevmiştim "Bı de hayatta değer verecek seni gördüm. Bizim kimse elimizden tutmadı, cezaevinde Bak bizle ilgilendin. Bütün Polislerle
sen ilgilendin. Söyle oldu, böyle oldu." "... Torba torba para getirip bırakıyom. Mahkumlara dağıtın... Savcıyı da en son adamı da yaktılar. Adama havuz yaptırmışlar. Kendileri cezaevine adamı yaktılar. Adam birinci sınıf savcıya ayrılamıyo artık. Ceza aldı. Çok değerli Türkçü bi adamdı." "... Rahmetli Çatlı'yi bunlar Kokain'e alıştırıp, öldürdüler çocuğu yani. Korkut abi zaten alkolik." dediği, bir süre şahısların oluşturacağı Türkçülük hareketinin içersinde yer almak istemediğinden, Güler'e de çevresindeki herkese kendisinin bu konunun içinde olmadığını söylemesini istedikten sonra, SEDAT'm "Veli abi beni on sene evvel uyarmıştı biliyor musun? Bide kibar kibar uyarmıştı. Yani direkmen söyliyemiyodu bende bunları barıştırmak için napıyodum biliyon mu Güler" "Bi Korkut abinin yanma giderdim. Abi Veli abi seni ne kadar seviyo, söyle seviyo, böyle seviyo, sonra Veli ağabeynin yanma giderdim. Abi seni böyle seviyo, şöyle seviyo, sonra tuttu dediki tam ben bunları yan yana getirdim. Başladı Veli abinin arkasından konuşmaya, niye dedim. Yavuz ATAŞ bişeyler söyledi dedi. Yavuz ATAŞ'ı aradım. Abi sen böyle bişey söyledin mi dedim. Sonra dedim ki yüzleşelim bak ben 22 yaşında çocuğum. Onlar yetmiş yaşında adam. Herkes yan yana gelip yüzleşsin dedim. Bu ne demek dedim ya benim adımı siz, ben siz birbirinize yakın olun diye şey yapıyorum dedim. Tutuyosunuz dedim, beni de işin içine çekiyosunuz dedim. Siz napıyosunuz dedim. Yüzlesin abi kim yalan söylüyorsa çıksın. Sonra Veli Paşa'ylan, Korkut Abiylen, Yavuz ATAŞ'ı görüştürdüm." "İşte yüzleşmediler. Üçü yan yana yüzleşmediler. Birbirleriyle konuştular ama üçü yan yana gelmediler." "Ya ben bu tip Hareketin içersinde dedim olmaz zaten ya." "Yani ne maddi ne manevi desteklemem dedim. Kardeşim bi sene önce söyledim." "Şimdi napıcaz yani. Onu soruyorum. BİDE BUNLAR CAHİL. BİDE TUTAR Bİ KAHVE MAHVE TARATTIRIRLAR. Bİ İKİ GENÇ ÇOCUĞUN ELİNE VERİP." dediği, Güler'in "Yok canım yapmazlar öyle şeyler. BUNLAR 40 KİŞİLER AMAN YANİ HİÇ ZANNETMİYORUM. Böyle yollara sapacaklarını umut etmiyorum. O tür illegal şeylere sapmazlar." dediği, SEDAT'm "...On sene evvelinde olan olayların içinde Güler aklı başında insanlar vardı. Devlet kararı, Hükümet kararı vardı." dediği, G.KÖMÜRCÜ'in "...Bizim ülkemizde son derece güçlü bi İstihbarat, son derece gerekli makamlar var. Onlarda bunun haberini alırlar tahmin ediyorum. Bunlar bu türlü bir gayri resmi yapılanmaya girerse." dediği, SEDAT'm "...Yok zannetmiyorum orda bi iki kişi de bulabilirler. Kendilerini ayarlayabilirler zaten Güler hep söyliyen benim yani. Şu ülkenin istikrara ihtiyacı var. Eskisi gibi diğiî. Polis işini yapamıyordu. Adliyeler yapamıyordu. Mecburen eskinden bişeyler oluyodu. Artık eskisi gibi diğil ülke... oturuyo zemin güçleniyo Devlet güçleniyo, Polis güçleniyo, yani böyle bişey yok diyodum. Yav anlamadım Güler yani napıcaklar." dediği, bir süre Sedat'ın bu oluşum içinde olmak istemediğinden bahsettiği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde SEDAT'm "O senin arkadaşında onlarla birleşcekmiş biliyomusun?" "Hani senle görüşmeye gelmiş ya bir beyfendinin oğluydu, ölmüş. Ben çok iyi şeyler söylemiştim masada, hatırlıyor musun?" dediği, G.KÖMÜRCÜ'in "Ümit BOZDAĞ, Korkut EKEN'le birleşcek." "Yok canı Ümit'in adını kullanıyorlardır. Zannetmiyorum öyle bişey..." dediği, Sedat'ın "...Turan YAZGAN Hoca" "İşte Mehmet AĞAR filan bunlar birleşceklermiş" dediği görüşme ile ilgili,
Sedat PEKER'e milli yol'dan ne şekilde bahsettiği sorulduğunda; bahsedilen görüşmenin 4 yıl önceki bir röportajı olduğunu, dolayısı ile 4 yıl önceki bir röportajının an ve an içinde geçen bütün kelimelerle hatırlamasının mümkün olmadığını, ancak uzun uzun bu telefonla yapılan röportajdan bahsedince karşılıklı öğrenildiği gibi Sedat PEKER'in milli yol diye bahsettiği bir sivil oluşum bir siyasi demokratik yapı olduğunu, PEKER bu konuşmada kendince belirlediği sağın alternatif lider adaylarını ve önde gelen isimlerini milli yol adını vereceğini siyasi parti çatısı altında yada demokratik bir jpakûlvuşum içinde değerlendirmek istediğini söylediğini, kendisinin de bu röportajda bir^prüş btfİfireîk değil dinleyen ve soru
/^^k-^^y
i J' •.
soran konumda olduğunu, bahsedilen konuşmada milli yol illegal bir yapılanma anlamında kullanıldığını,
Ülke de ne gibi bir kaos çıkartmak istedikleri sorulduğunda, yukarıda soruya cevap verdiğini, ülkede kaos çıkartmak isteyen olmadığını, bu röportajın cevap kısımlarının muhatabı Sedat PEKER'in olduğu, yani Sedat PEKER' in cevaplarının kendisini ilgilendirmediği, Sedat PEKER ile bu görüşmeden önce bu konu ile ilgili röportaj veya bir sohbetinin olmadığını,
Korkut EKEN'in Mehmet AĞAR'a 2 milyon dolar verilmesi konusundan bilgisinin olup olmadığı veya böyle bir para verilip verilmediği sorulduğunda, bu bilgileri Sedat PEKER ile yaptığı telefon röportajından öğrendiğini,
Sedat PEKER'in kimlere ne amaçla para verdiği sorulduğunda, Sedat PEKER' in ne amaçla para verdiğini bilmediğini,
Veli KÜÇÜK ile Korkut EKEN'in aralarının neden açıldığı, Sedat PEKER'in Veli KÜÇÜK ve Korkut EKEN'in arasını yapmak için bu kadar çaba sarf etmesinin sebebi sorulduğunda, bu konudan hiçbir bilgisinin olmadığım, bahsetme sebebinin röportaj olduğunu,
Sedat PEKER, Korkut EKEN ve askerlerin ne gibi bir ilişkisi olduğu sorulduğunda, burada bahsedilen belirli bir grubun asker olmadığını, kastettiği detayını yine kendisine değil, sorunun muhatabı olan Sedat PEKER' e sorulması gerektiğini, kendisinin bilgisinin sadece röportajdaki cevapla sınırlı olduğunu,
SEDAT PEKER BUNLAR BİR KAHVE MAHVE TARATTIRIRLAR dedikten sonra kendisinin "yok canım bunlar kırk kişiler zannetmiyorum" dediği ile ilgili kırk kişi diye kimleri kast ettiği, neden bu şahısların kahve taratacağı sorulduğunda, bahsedilen 40 kişi genel bir tanımlama olduğunu, Korkut EKEN, Ayhan ÇARKIN ve diğerlerini kastettiğini Sedat PEKER' in cevabından anlaşıldığını,
On sene evvel derken 12 eylül'ü kastedip etmedikleri sorulduğunda, bu
röportajın 2004 yılında yapıldığına göre, on sene evvelde kastmın 1994(1995 yılıda Gazi olaylarının olduğu dönemdir) yılındaki siyasi sürecini kastedildiğini, yani 12 eylül sürecini kastedilmediğini,
Bir süre seyredeceğiz demesindeki kasıt sorulduğunda, buradaki bahsettiği bir sivil siyasi bir oluşum demokratik bir platformda herhangi bir yapı için sürecinin izlenmesi gerektiğini kastettiği,
Ümit ÖZDAĞ, Korkut EKEN ve Mehmet AĞAR'ın hangi konuda birleşeceği sorulduğunda, bunlar sağ cephede siyasi bir parti yani sağda yeni bir oluşum, sağ cephenin birleşmesi için bir araya getirmek istediğini söylemekte olduğunu,
Bu kişilerin birleşmesini neden korkunç olarak değerlendirdiği sorulduğunda,
o tarihte kastetmek istediğinin, bir birinden alakasız insanların bir siyasi parti kurmaya kalkarlarsa bu siyasi partinin gelişme büyüme şansı olamayacağını, bununda umut adına korkunç demek istemiş olabileceğini,
Tape :1341 24.10.2007 tarihinde Ökkeş ŞENDİLLER ile görüşmesinde özetle;
Güler KÖMÜRCÜ'nün "EFENDİM EMREDİNİZ" dediği, X Şahsın "Ne yapıyon Reisim" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "...sevdiğim bir şey söyle bundan sonra ben Leyla Halitim" dediği, X Şahsın "Sana bir iki belge buldum da" "Om^^rfffla^elden teslim etmem lazım" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Ne belgesi Mersmle/4güi nfljîöffâ, X Şahsın "Yok yok
~!"'5T«e«$0f'
1023 fl "* f sl A l
yok Hükümetle ilgili" "Manşet olacak bir şeyler ya" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Tamam geleyim Cuma günü geleyim sabah döneyim o zaman akşam döneyim" "Sen maşallah bunu böyle söylersen uçakta bile sorun çıkar biraz sonra memur bey gelir neymiş o belge görelim diye" dediği, X Şahsın "Tamam yani öyle o belgeyi alabilecek babayit memur varsa bizi dinleyen onlara her an ulaştırabilirim" dediği ile ilgili,
Görüşmeyi yaptığı şahsın kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda, Görüşmeyi yaptığı kişinin BBP eski genel başkan yardımcısı Ökkeş ŞENDİLLER olduğunu, okur siyasi gazeteci kimliğinde görüşmüşlüğü olduğunu, Başka bir ilişkisinin olmadığını,
Bu şahısla görüşmesine efendim emredin diye başlama sebebi sorulduğunda, Espri mahiyetinde söylediğini, Şahsın bahsettiği belgenin ne olduğu, bu belgeleri neden elden vermek istediği sorulduğunda, son TRT genel müdürü atanması sırasında yapıldığı iddia edilen usulsüzlüklerle ilgili belge ve bilgiler verdiğini, onun ile ilgili görüştüğünü,
Tape;:1343 24.10.2007 tarihinde ÜMİT ÖZDAĞ ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "Bu sen misin ya vav seninle gurur duyuyorum seninle gurur duyuyorum" "Tabi sonuna kadar seyrettim senin hatırına seyrediyorum ha inanılmaz başardısm ve yemin ederim ki ta artık şey ne istersen okey" dediği, Ü.ÖZDAĞ'm "Şimdi Barzani Talabani meselsi" "Onlardan bahset tamam mı canım" dediği görüşme ile ilgili,
Ümit ÖZDAG'm Talabani ve Barzaniden bahsetmesini istemesinin sebebi sorulduğunda, Avrasya TV de Nuriye ATABEY' in hazırlayıp sunduğu canlı yayın programının konuğunun ümit ÖZDAG olduğu, verilen reklâm arasında kendisinin Ümit OZDAG' ı telefonla bulup ikinci bölümde görüş ve tavsiyelerini dile getirdiğini,
Tape:1347 25.10.2007 tarihinde Saniye... ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "Bu gün metal bir ÇAKMAK gördün mü evde" dediği, SANİYE'nin "Yok nasıl bir ÇAKMAK" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Tamam canım yok tamam peki teşekkür ederim sağol" dediği görüşme ile ilgili, Saniye'nin kim olduğu, ne gibi ilişkilerinin olduğu sorulduğunda, Saniye'nin evinde çalışan yardımcı bayan olduğunu, Saniye'ye sorduğu çakmak konusunun ne olduğu soruldu, çakmak diye bahsettiği konunun, eve gelen bir misafirinin evde unuttuğu zippo marka bir çakmak konusu olduğunu, yardımcısını aramasının sebebi evde kaybolan zippo marka çakmak ile ilgili olduğunu,
Tape:1348 25.10.2007 tarihinde Z.ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle;
G.KÖMÜRCÜ' nün "Buldum" dediği, Z.ÖZTÜRK' ün "Nerdeymiş" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Yatağın altında ..." dediği, Z.ÖZTÜRK' ün "Alayım hemen" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Gel o zaman hemen" dediği görüşme ile ilgili,
Biraz önceki görüşmede Saniye'ye sorduğu çakmak'm Zekeriya ÖZTÜRK'e ait olduğu anlaşıldığı, Zekeriya ÖZTÜRK'ün bu çakmak'ı hemen almak istemesinin sebebi sorulduğunda; bir önceki görüşmede Saniye hanım ile görüştüğü kayıp zippo çakmak ile ilgili olduğunu, çakmağın sahibi misafiri olarak söylediği Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK
olduğunu,
Suç örgütleri kendi aralarında yaptıkları telefon görüşmelerinde tabancayerine çakmak kelimesini kullandıkları, kendilerinin de bu manada kullanıpkullanmadıkları sorulduğunda; suç örgütlerinin tabanca yerine çakmak kelimesinikullandıklarını ilk defa ifade sırasında öğrendiğini, çakmağın ne olduğunu bir öncekigörüşmede açıkladığını, „.,«,.._
Tape :1524 26.10.2007 tarihinde ZekerijCOZTÜjp^^. görüşmesinde özetle;
G.KÖMÜRCÜ'nün "Çok başardı çok beğendim'#Kurtiaft^â%SiB" "Yani ... yani işte
İt .» "* / /V"^ \ fes
y^) 1024 İ ^ * t A xbundan sonrasını uzatmaya gerek yok o Zafer yada Muzaffer karakterini derhal vatan haini çetecisi bunun söyleyip hepse göndermek lazım önümüzdeki ... bu ... sızdırılan bölümde aynı şekilde enselenip aynı hapse atılması lazım ki içerde bir birlerinin hesaplarını görsünler" "İşte orda söylüyor zaten bi Hüseyin diye bir karakter var Hüseyin denilen karakter kuvvetle muhtemel Mit'in içerisindeki bir grubun sızdırdığı karakter" diyerek diziden bahsettiği, Zekeriya ÖZTÜRK'ün de, Hüseyin ismiyle kendisine mesaj atmasının bu yüzden mi olduğunu sorduğu görüşme ile ilgili,
Zekeriya ÖZTÜRK'ün Zafer karakterinin para peşinde olduğunu vurguluyorlar mı diye sormasının sebebi sorulduğunda; kendisinin Kurtlar Vadisi ile ilgili heyecanla izlediğini, heyecanla yorum yaptığını, bunun hiçbir özel dizi dışında hiçbir gerçek kişiyi kastetmediğini, söz konusu sadece dizi film eleştirisi olduğunu,
Tape :1352 26.10.2007 Murat.... ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "ha bu amerikan büyük elçiliğinde şeyle buluşacağız janet ray" dediği, MURAT'in "tammıyom ki" dedikten sonra G.KÖMÜRCÜ' nün "sen zaten hiç kimseyi tammıyon ama orası için çalışıyon bu da ayrı bir mevzu" dediği görüşme ile ilgili;
Murat'ın kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda;
Görüşmeyi yaptığı kişi Demokrat partinin vitrinde olan bir siyasi aynı zamanda iş adamı olan Murat KOÇAK olduğunu, kendisinin Ankara'ya Büyükelçi siyasi ateşe ile görüşmeye gideceğini, Ankara da yaşadığı için onunla görüşme talep ettiğini,
Tape :1523 26.10.2007 tarihinde Zekeriya ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle; Z.ÖZTÜRK'ün "....Kurtlar Vadisini Muzaffer yok Hüseyin bana niye öyle iyinıisin Hüseyin diye çekiyorsun benim Hüseyin'le ne ilgim var" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Ya açık konuşmak gerekirse Hüseyin tiplemesini sana benzetmeye çalışıyorlar" dediği, Z.ÖZTÜRK'ün "Hüseyin in orda ki Hüseyin in orda ki rolü ne" diye sorduğu, G.KÖMÜRCÜ'nün "Söylüyorum ya teşkilatın içerisine bir grubun sızdırması" "Zaferin yardımcısı" "Sonra diyorlar ki bak bunu sızdıranlar hakim olamazsak öldürür müsünüz öldürürüz deniyor" dediği, Z. ÖZTÜRK'ün "Ha anladım o yüzden de kalkıp telefonda da diyorsun ki hepinizin içeriye tıkılması lazım" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Hayır Hüseyin ve adamlarının ve Zaferin ve bilmem neyin" dediği, bir süre daha bu konudan bahsettikleri, Z. ÖZTÜRK'ün "Sen böyle bir şey konusunu niye böyle telefondan böyle yayın yapıyorsun" dediği görüşme ile ilgili,
Hüseyin karakterinin Zekeriya ÖZTÜRK olduğunu ima etmesinin sebebi sorulduğunda; böyle bir ima yapmadığını, aynı şekilde dizi filmin eleştirisini ironik bir dilde karşısındakine ifade ettiğini, kullandığı bu esperili üslup çeşitli yanlış anlaşılmalar meydana geldiğini, yani gelmiş olabileceğini,
Zekeriya ÖZTÜRK'ün devletin üst kademesini kurumun içini biliyorsun diye söylemesinin sebebi sorulduğunda; Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK bu ifadesi ile kendisini alaycı bir üslupla eleştirdiğini, bir benzetme üzerinde kendisi ile şaka yaptığını,
Hangi kurumdan bahsettikleri sorulduğunda, Kurum sözcüğünü konuşan Mehmet bey olduğunu, dolayısıyla muhatabın Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK olduğunu,
Tape :1307 26.10.2007 tarihinde Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle; Güler'in mail adresine gelen mailleri kastederek "Sapık okurlarım eksik." "Güler Hanım çok güzel gözüküyorsunuz. Tahlillerinizi de beğeniyorum. Aynı zamanda sizi sizinle..." "Tanışmak istiyorum. Bir meslektaş olarak iyi anlaşabileceğimize eminim ne dersiniz? Ulaş ÇELİKHAN." "Çelikhan ulaş Çejjlihan 72 hotmail.com" dediği, Zekeriya'nın "Hı yani çoluk çocuk ismi yani." Dedfğf, Güepr>4'Camm yani öyle olması
gerekiyo mu" dediği, M.Z.ÖZTÜRK' ün "Dedim ya o karşı tarafın şeyidir o" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Bıyığı terlememiş memur bey" dediği, M.Z.ÖZTÜRK' ün "Yani memur olduğu belli canım işte yani" dediği görüşme ile ilgili,
Ulaş ÇELİKHAN'm kim olduğu sorulduğunda, kendisine gelen bir mail deki ismi olduğunu. Okuru olduğunu, tanımadığını,
Zekeriya ÖZTÜRK'ün şahıs için karşı tarafın şeyidir diye bahsetmesinin sebebi sorulduğunda, kendisine gelen maille ilgili kendince bir yorum yaptığını, ne demek istediğini anlamadığını,
Bıyığı terlememiş memur diye kastetmesinin sebebi sorulduğunda, kendisinin de anlamadığı için aynı şekilde espri ile cevap verdiğini,
Tape : 13.10 28.10.2007 tarihinde Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle; "e@ D 8 @cok öfkeliyim sana ve senm gibi oynayan bir gruba, hepmız aynısınız
kandırdığınız kendmızsınız. rekabetiniz kendi ıcmızde. allah belanızı versin, gi" yazdığı mesaj ile ilgili,
Bahsettiği grubun ne olduğu, ne gibi oyun içersinde oldukları, kim veya kimlere karşı oyun içersinde oldukları ve bu grupların kendi içersinde rekabet halinde olmaların sebebi sorulduğunda, bu mesajı kadınsı duygulan ile çektiğini, tüm grup derken de tüm erkekleri kastettiğini,
Tape: 1353 30.10.2007 tarihinde SS. ALTINOK ile görüşmesinde özetle;
G.KÖMÜRCÜ' nün"EV TEL 2122913638 BUNU ARAMAN DAHA GÜVENLİ. BEKLİYORUM" yazdığı mesaj ile ilgili,
Mesajı gönderdiği kişinin kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu, bu şahıs ile daha güvenli olduğunu düşündüğünüz ev telefonunuzdan görüşmek istemesinin sebebi, ev telefonunun hangi yönden daha güvenli ve kendisinin tabiriyle daha güvenli görüşmek istemesinin sebebi sorulduğunda; "hatırlamıyorum" şeklinde beyanda bulunduğu,
Tape :1354 01.11.2007 tarihinde S.S.ALTINOK (Selahattin) ile görüşmesinde özetle; Selahattin .... İsimli şahsın Genel Kurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı Gölbaşı Ankara dan konuştuğu anlaşılmaktadır. G. KÖMÜRCÜ'nün "İçicem de yani uyuşmazlık olmasın" dediği, Selahattin'in "Hayırdır ne oldu" diye sorduğu, G.KÖMÜRCÜ'nün "Bak çok sevdiğim benim için çok değerli biri kişisin yanlış bir değerlendirme yapılması yapmış olması söz konusu senin yanlış değerlendirmen yüzünden hep sanıyorum" "Sana dün gelen mailler için ..." "Sana gönderdiğim" ".. ŞİMDİ BİZ AİLEYİZ BÖYLE ŞEYLER OLUR AİLE ARASINDA yalnız benim için çok çok çok çok çok değerli bir ailem bireyimin yanlış bir değerlendirme yaptığını düşünüyorum yanlış bir değerlendirme sunulduğunu düşünüyorum yanlış ..." dediği, Selahattin'in "Yanlış değerlendirme sunuldu diyorsunuz da hangi konuda sunmuş kim sunmuş nasıl sunmuş niye benim" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Bunları geçelim istersen yani telefonda 2 milyon kişi konuşuyoruz" "Senin başının altından çıktığım düşünüyorum Selahattin" dediği, Selahattin'in "Ha bir dakka bir dakka önce şu CD mevzunuz niye iptal ettin" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Ya bak ... biz aileyiz aile arasında böyle şeyler olur" "Önemli değil BİZ HÜSEYİN'İ KATMAYALIM İŞİN İÇERSİNE boş ver ya biz aileyiz olur böyle şeyler" "Kızdım küstüm misketlerimi geri alıyorum" "Senle oyunu bozdum" dediği, Selahattin'in "CD- mizi de hazırlamıştık yarın gönderecektik her gön..." dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "20ûkîşi dinliyor telefonu herhalde
yani onu söylemeye çalışıyoz yan yana getirecek olayı getirmesine neden oluyorsun"
dediği görüşme ile ilgili,
Selahattin'in kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda,
Selahattin'in çocukluk arkadaşı olabileceğini,
Selahattin'in kendisini kimlere karşı yanlış değerlendirme yaptığı sorulduğunda, kendisinin dost çevresi içersinde bir gereksiz dedikodu kulis üzerine sitemini ilettiğini,
Şimdi biz bir aileyiz derken neyi kastettiği sorulduğunda, Aileyiz derken dost grubunu ve arkadaş grubunu kastettiğini,
Hüseyin derken kimi kastettiği, Hüseyin'i hangi işe katmamaları gerektiği sorulduğunda, Hüseyin diye kastettiği kişi telefonunun dinleme yapıldığını düşündüğünü, telefonunu dinleyen görevliye de Hüseyin adını koyduğunu, bu espri bütün çevresince bilindiğini,
Selahattin'in göndereceği cd'nin ne olduğu sorulduğunda, O tarihte başka bir arkadaşının doğum günü olduğunu, Selahattin'in arkadaşına Bocelli isimli sanatçının müzik CD alıp vermesini rica ettiğini,
Tape :1356 08.11.2007 tarihinde Ahmet RESNELİOĞLU ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ'nün "Şimdi akşamda 32. günde olucam" ".. konu kaçırılan askerler" "Askerlerimiz DTP milletvekilleri falan olacak göz atarsanız da beyefendiyi de sorarsanız Nahit beye ... tamam" dediği, A. RESNELİOGLU'nun "Tamam 32 şeyin dimi Mehmet Ali Birand'm" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Sizin bu estağfurullah SİZİN GRUPTA BAŞKA KİMLER VAR" dediği, A. RESNELİOGLU'nun "Bizim grupta işte en yeni Orgeneral emekli ŞENER ERUYGUR var" "Şener jandarma komutanı onların listesini ben size şey yaparım email olarak geçerim" dediği ile ilgili,
Ahmet RESNELİOGLU'nun kim olduğu, ne gibi bir ilişkilerinin olduğu sorulduğunda, iş adamı olduğunu, sivil toplum oluşumunun içersinde yer aldığını, bunun ile ilgili görüştüklerini, kendisini konuşmacı olarak davet ettiklerini,
Tape :1357 09.11.2007 tarihinde Recep Rıfkı DURUSOY ile görüşmesinde özetle; X Şahsın NATO Karargahı Hareket Başkanlığı Şirinyer Buca İzmir den
konuştuğu, X Şahsın, bazı konularda sakin olmasını tavsiye ettiği, G. KÖMÜRCÜ'nün bir sürü mesaj geldiğini söylediği, X Şahsın "Onlar güzel şey ... işte organize olmayan güç güç değildir" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Doğru doğru aynı organize" dediği, bir süre bu şekilde sohbet ettikleri, G. KÖMÜRCÜ'nün "...Bir şey söyliycem bak o Hayrettin ERTEKİNİ araştırdım hani o gün diyordu ya gideceği yerde o ne yapıyormuş biliyor musun şimdi bazı çok detay vermiyeyim sana ben BİR NUMARANIN KANKASIYIM deyip dolandırmadığı adam kalmamış son dönemde" ".. o gidecekse onun yani olmaması lazım yani Ethem bey orda olacaksa öbürünün olmaması lazım adını kullanır" dediği, X Şahsın "Ulaştırma bakanı Ethem'in hemşerisiymiş" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Binali... evet olabilir doğru" dediği, X Şahsın "Erzincanlı işte bir yemeye davet etmiş Ankara'ya" "Dedim ki giderken haber ver ... yani konuşmayı bilmezsin onlarla dedi" dediği ile ilgili,
Görüşmeyi yaptığı şahsın kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda, görüşmeyi yaptığı kişi emekli tümgeneral Rıfkı DURUSOY olduğunu, çok yakın aile dostu olduğunu,
1021$ * * \J% rtJ
h^&
Organize olmayan güç güç değildir dftgfcen n^^kastettikleri, hangi amaçla organize olmak istedikleri sorulduğunda, baffisedılen srvi^%fcjşumlann çoğaltılmasına
toplumun ihtiyacı olduğu demokratik platformda ne kadar çok sivil oluşum olursa ülkenin o kadar kalkınacağı yorumunu yaptığı,
Hayrettin ERTEKIN'in kim olduğu, nereden tanıdığı ve aralarında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda, Hayrettin ERTEKİN çeşitli iddialardan dolayı hakkında işlem yapılan Business Kanalın yöneticisi olduğunu, hakkındaki iddialarla ilgili konuştuklarını,
Bir numaranın kankası derken bir numara olarak kimi kastettikleri, Hayrettin ERTEKIN'in bu şahsın kankası olduğunu söylemesinden maksadının ne olduğu sorulduğunda, Hayrettin ERTEKIN'in işleri ile ilgili ortağı ile arasındaki sürtüşmeleri hakkında konuştuklarını,
Tape:1361 14.11.2007 tarihinde Serdar... ile görüşmesinde özetle; SERDAR'm "... Salman Kurtulan Para alıyormuş ya devletten" "Şu PKK' lı" diyerek şahsın Kahramanmaraş Pazarcık Ziraat Bankası Şubesinden 16 yıldır para aldığını, aslında bu şahsın PKK içinde Devlet adına çalıştığını, yapılan haberlerle bu şahsın deşifre edildiğini anlattığı ve "Sana bir şey vermiştim hatırlıyor musun aynı Kahramanmaraş Pazarcık diye" " ha Kahramanmaraş Pazarcık anladm mı?" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Onun ne alakası var bu doktorla Kahramanmaraş'ta doktorun ... hatırlamadım ne söylemiştin onla ilgili doktor ne ..." "yani hep bilgiler aynı yerden geliyor on altı yıldır devlet bu adama para ödüyor çünkü salaktı devlet o kadar" "Yapılan ne biliyor musun?" "..izim PKK nın içinde ki adamımızın deşifre edilmesi" "... gündür bekliyorum senin bunu uyancağm konusunda yani ordan uyanman gerekirdi o dediğim şahsa gitseydin bunlarm hepsini biliyordu zaten" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Dediğin şahsa nasıl gidecektim ALMANYA da yaşıyormuş adam" diyerek şahsın adını soyadını bir daha söylemesini istediği, SERDAR'm "Yok söyleyemem kesinlikle söyleyemem ama sabit telefondan ararsan veya verirsen sabit telefonda söylerim" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Peki onu neden YANİ BİZİM KENDİ ADAMIMIZI NİYE DEŞİFRE EDİYORLAR" dediği, SERDAR'm Devleti yıkmak için uğraşanların olduğunu söylediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Yani o kadının kocası bize mi çalışıyormuş" dediği, SERDAR'm "Bence başka ne olabilir ki yani devlet bu kadar salak mı?" "... Ziraat bankasının içinde BURAK EKE var Mitin has adamı müdürlük yapıyor bilmem ne yapıyor atlanır mı böyle şeyler Ziraat bankasında" dediği, ilerleyen konuşmada, MİT in DTP nin mecliste temsil edilmesini istediğinden bahsettikleri, SERDAR'm "Ya ben ... iken bizim başımızda Ünal Tuzcuoğlu vardı bu Cemal Dündar'a bağlı" "Askerdeyken ben ya" "Bize hep mesela ... işte özel harpçiîer hep böyle müdürlerdi merkez komitenin içindeyiz ... derlerdi aklımda takılı kalmış hep söylüyorum yani Mit böyle... Mitin başka şansı yok ki" "Ya hep derdi ya merkez komite de adamımız var PKK'nın içinde diye" "Buda onun gibi bir şey yani bu PKK'mn içerisinde bizim adamımızın olmaması mümkün mü mümkün değil yani mümkün değil bence adam infaz edilecek eğer ben yanlış okumuyorsam bence adam yakında infaz edilir" dediği ile ilgili,
Serdar isimli şahsın kim olduğu ve nereden ve nasıl tanıdığı sorulduğunda,
Serdar SEMENT olduğunu, Ekonomi ve siyasi konularda danışmanlık yaptığını,
Serdar'm Salman KURTULAN ile ilgili bilgileri nereden ve ne şekilde temin ederek kendisine aktardığı sorulduğunda, Serdar SEMENT'in kendisine bilgi verdiğini, bu konuda haber yapması için bu bilgileri aktardığını,
Serdar'm kendisini gönderdiği ve Almanya da yaşadığını söylediği şahsın kim olduğu, bu şahsın yanma gidip gitmediği, gitti ise ne konuştukları sorulduğunda, Serdar SEMENT'in Almanya ve Kahramanmaraş Pazarcık arasındaki bir ticari irtibatından bahsettiğini, Detay bilgileri bilahare vereceğini söylediğim, "ancajç vfcraıedığını,
/^ 1028
Tape:1362 14.11.2007 tarihinde İsmail .... ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ'nün "Bak şimdi şöyle bir haber geldi bana Salman Kurtulan yani kadının kocası dağdaki" "En son yazdılar ya gazeteler işte Ziraat bankası Pazarcıktan para alıyor nasıl olur" "Şimdi bilgi şu devletin içerde kendi elemanı ve biz kendi kendimize deşifre ettik adamı yani Ziraat bankası kendi kendine buna kaç yıllık çiftçi parası vermesi imkanı var mı teşkilatın içerde ki adamı ne maaş alıyor anladın mı" ".. sen buna bir bakta bu çok önemli yani" "Büyük ihtimalle bunu deşifre etmişiz ve ya biz ... birisi servis yaptı da deşifre ettik yani Türkiye Cumhuriyeti ve içerdeki eleman deşifre edilmiş oldu bilgisi geldi" dediği, İSMAİL'in "Tamam peki ben bakarım ..." dediği ile ilgili,
İsmail'in kim olduğu aralarında ne gibi bir ilişki olduğu ve Serdar'dan almış olduğu bilgileri İsmail'e aktarıp kimden teyit almaya çalıştığı sorulduğunda, İsmail'in gazetenin Ankara temsilcisi olduğunu, kendisi ile haber konusu üzerine konuştuklarını,
Tape :1363 14.11.2007 tarihinde Serdar............ ile görüşmesinde özetle; PKK üyesi
Salman KURTULAN dan bahsederek SERDAR'm "Aynı ekip aynı ekip" "Bunun amcaoğlu ölüyor tamam mı?" "Salmanın" "Ve bunun bu para işlerini yürütüyor bankası örgütün" "Salman" "... örgütün para işlerini yürütüyor ama aynı zamanda da" "Ziraat bankasından maaş çekiyor ufak ufak" "Bir ikincisi şu sana diyorum ki aynı yerin nüfusuna kayıtlı Doktor kod adlı olan ise" "Getiriliyor" diyerek, büyük miktarlarda para geldiğinden bahsettiği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Doktor orda mı hala" ".. bende ki bilgi de Almanyaydı" dediği, SERDAR'ın "Hayır Almanya dan buraya geldi oraya yerleşti memleketinde oturuyor dedim ya" "Hatta sana dedim ya parayı nerden çektiğini maaş alıyor adam maaş aldığı yeri" "Doktorun da aynı banka yani dolayısıyla Ekip Ekip" "Parayı alıyor" "Televizyon da kuruyor TUNCAY'LA beraber tamam mı Ekip dinliyorsa da ta götüne koyayım DOKTOR HÜSEYİN NAZLIKUL'UN parasını alıyorlar" "Bu MİT'teki Ekipten bizimkiyle beraber tamam mı paralarla televizyon kuruyorlar ama kurdukları televizyonun paralarını getiren adamın yanındaki en büyük para sahibi adam da neden... Ziraat bankasından maaş alıyor" "Ya BENCE EKİP PATLADI TAMAM MI BUNUN BİZE YANSIMALARI GEÇTE OLSA ... BİZ İŞİN ORTASINDA DEĞİLİZ SONUNA DOĞRU ÖĞRENDİK anladın mı" dediği ile ilgili,
Aynı ekip derken kimlerin kastedildiği, Doktor Hüseyin NAZLIKULU'nun kim olduğu, Hüseyin NAZLIKULU'nun parasını Tuncay'ın ne şekilde aldığı, Tuncay isimli şahsın kim olduğu ve ekip patladı derken kimlerden kastedildiği sorulduğunda, yine bir haber konusu ancak detayını hatırlamadığını,
Tape:1388 15.11.2007 tarihinde S.S.ALTINOK (Serdar) ile görüşmesinde özetle; SERDAR'm "... teşekkür etmek için aramıştım." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Beni dinler misin? Adının, kimliğinin ne olduğunun hiç önemi yok! Bulunduğun yer itibariyle, benim saygı duyduğum bir insansın." "O isimler değişebilir, şahıslar değişebilir, hiç önemi yok. Ülkemi sevdiğim içinde hep saygı duyucam." "Ama senin sorgulaman, beni çok şey yapıyor, ivite ediyor." "SEN BİLİYORSUN OLAYIN NE OLDUĞUNU" dediği, SERDAR'm "Sizin de bu şekilde, bu üslupla konuşmanız beni ivite eder." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Sen boşver o üslubu ya. O üslubumdan dolayı söylediğin an, ben hemen özür diledim zaten. Çünkü tabi ki böyle bir hakkım yok ama içeriğine bak" "...O beni kırıyor. O sorgu; ben sana onu, başka istersen A protokol söylerim." dediği, SERDAR'm "... Sizin bakışınızdan sorgu da. Benim açımdan o sorgu değil yani." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "A BRAVO! ZATEN HEP MERKEZE SİZİ KOYACAZ. Yani karşındakinin önemi yok." "SANJ^AYGI DUYUYORUM. SEN SORUMLUSUN SEN ÖNEMLİSİN." dediği, bnj^lure bS^Ng üzerine konuştukları, G.KÖMÜRCÜ'nün "Bende orda neye bak kızıyorfm biliyor nifipltt? Sana değil. Şimdi o
^=^^— / >y^^v,*?^4r^ )
adam devreye girince durduramıyorsun. Çünkü egosu var, .. Bunlar bu kadar böyle bi MANTIK İÇERSİNDE, BİR AKILLI KURGU İÇERSİNDE OLACAK ŞEYLER. Hop hemen medyayı arıyor. Belki medya hemen aranmıcak, 10 dakika sonra aranacak" "BİLEMİYOR Kİ BENİM NE YAPMADIĞIMI!" "Onla en azından 4 kere daha önce de program yaptık. Dördünde de kendini ortaya attı." "Sen bi şey bakıyorsun. YANI DİREKT BÖYLE KUŞKUCU BUDA SİZİN MESLEĞİNİZ GEREĞİ napayım. Bende buna alışmam gerekiyordu. Alışamıcam" "O YAPINIZ ARTIK SİZİN ELİNİZDE DEĞİL!" dediği, SERDAR'm "Bu tür tespitleriniz beni yaralıyor, haberiniz olsun." dediği, bir süre Güler'in kırılmasından bahsettikleri, daha sonra Serdar'm "Yargılarınız çok katı. Ben diyorum ki sizi sorgulamak için söylemedim" dediği G.KÖMÜRCÜ'nün ".. .Hiç teşekkür etmene gerek yok. Ben sana saygı duyuyorum. Önem veriyorum. Değer veriyorum. Konumun" dediği, Serdar'm "BANA DEĞİL MAKAMIMA." dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "...ADINI DAHİ BİLMEDİĞİM SEVGİLİ ARKADAŞIM. ŞAHSINA ÖNEM VERİYORUM.".."Sinirimin niye bozuk olduğunu, sana yine yüz yüze anlatıcam. Bugün sabah bi toplantı yaptım." "Bana e çok enteresan o toplantımdaki şahıs işte Irak - Türkmen politikasıyla ilgili bişey anlattı." "Ve o Türkmen politikasıyla ilgili yorumunu aktardı." "... O yorumun içinde bazı şeyler, beni çok rahatsız etti." "ŞUANDA ANLADIĞIM KADARIYLA, SENLE KAYDA DEVAM EDİYORUZ HEP BERABER SÖYLİYİM." "Ümit ÖZDAĞ'la görüştük." dediği, SERDAR'm "Ümit beyin söylediği o ilginç şeylerden bir iki kelime bahsedebilecek misiniz?" diye sorduğu, G.KÖMÜRCÜ'nün "Kurultayı iptal ediyormuşsunuz. Kurultay yaptırmaya çalışıyormuşsunuz falan gibi şeyler." "Kurultay ne anladın yani! SİYASİ BİTANE ARACI KULLANDIM. ITC İLE İLGİLİ." "Senin tarafmdakilerin hepsi benim ailem ama ŞUANDA EV TELEFONUM DA HASSAS OLABİLİR İSTERSEN DETAYLANDIRMAYALIM HA." "Yani diğerini e insanlar kafasına göre dinliyorlar ama bunda belli bir kayıt gerekebilir ya da kayıt gerekmese bile burda o kadar olmasa bile daha azdır burda." dediği, Serdar'm "Tamam yani acil bişey var mı diye ben sordum." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Yani bizim şeylerimiz, yo acil bişey olsa, merak etme ben seni ya da bulmam gerekeni bir şekilde bulurdum" dediği ile ilgili,
Adının ve kimliğinin ne olduğu hiç önemli değil demesindeki kasıt, Serdar'm kendisini hangi konuda ve ne amaçla sorguladığı, o adamdan kastının kim olduğu, hangi konuda devreye girdiği, merkezde olanların kim olduğu, hangi merkezden bahsettiği, kendisini rahatsız eden konularm ne olduğu, Ümit ÖZDAĞ ile ne konuda görüştüğü, ITC'nin ne olduğu, ne gibi bir ilişkisi olduğu, Ev telefonunun hassas olduğunu söyleyerek konuşmayı detaylandırmak istemediği, bunun sebebinin ne olduğu ve insanlar kafasına göre dinliyor derken neyi kastettiği sorulduğunda, bir önceki sorudaki haber konusu ile ilgili detay olduğunu,
olabilir mi ve pozisyon şey yani böyle sanki birf^sel davr^jhfbr bireysel mi diyelim'
X^ 1030
Tape:1364 16.11.2007 tarihinde S.S. ALTINOK (Serdar) ile görüşmesinde özetle; SERDAR'm MSB LOJ. Ahmet KONUKSEVER N:95 D:3 Oran Çankaya, ANKARA dan görüştüğü anlaşılmaktadır. G.KÖMÜRCÜ'nün "Şimdi o dünkü ifadeyi merak ettiğini bilmen gerekiyor sanıyorum sana kısaca aktarayım" "Ümit'in bahsettiğinden" "ha Marta kadar Mart Nisan ayına kadar Sadettin beyi değiştirmek istiyorlar, bende buna karşı çıkıyorum böyle bir şey olabilir mi gibi bir ifade kullandı" dediği, SERDAR'm "nerden öğrenmiş böyle bir şeyi biz bu işle" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "O Ahmet'le çok yakındır" "Anladın mı yani ben şey yapmayayım yanlış yönlendirmeyeyim şimdi tahmin bu" dediği, SERDAR'm "Ama hiç öyle bir şey de gündemde yok yani ben bilmiyorum" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "İşte şey bu bunun olmaması lazım işte referandum var referandum öncesi orda kurultay yapıp işte ismini J^^tTi^fe^lışıyorlar böyle bir şey
dediği, SERDAR'm "Çok teşekkür ediyorum yani birden sohbetiniz olursa doğru bilgileri veya doğru nasıl diyelim doğru tahminlerinizi bilgi olmasa bile iletirseniz kendisine memnun olurum" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Ben zaten ilettim şüphesiz" "Ama hayır yani benim kanaatim böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum dedim o da bana dedi ki Yarbay seviyesinde artık olay gidiyor ne acı falan gibi yaptı ya ben zannetmiyorum o arkadaşı iyi kötü biraz tanıyorum öyle hani acı bir durum yok öyle bir şey söz konusu değil dedim bide sen kimden bahsediyorsun dedim ben ona belki hani ayrı kişilerden bahsediyoruz ben o kadar durumu bilmiyorum dedim bunun üzerine bana Halil diye bir isim verdi" "... soyadını da söyledi de şimdi söylemeyeyim sana yani telefonda artık soyadını" ".. yani tüm şey budur veya baya yani şey LOBİ yapıyor yani o benim nezlimde değil belli ki bu konu da bir genel lobi yapıyor" dediği, SERDAR'm... sizle konuşurken de düşünüyorum başka nerden böyle bir şey duyabilir tabi bakacağız gerekirse kendisi ile görüşürüz" "..çok teşekkür ederim bu bilgiler çok değerliydi bizim için" "... bu işi karşılıksız olarak yapan veya bu işe karşılıksız olarak katkıda bulunan ben bir tek sizi gördüm Türkiye de" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Çünkü ben siyaset hedeflemiyorum arkadaşım kendi servetimle hiç çalışmadan ömür boyu yaşayabilirim" dediği, ilerleyen konuşmada, G.KÖMÜRCÜ'nün "O uluslar arası toplantı nerde" diye sorduğu, SERDAR'm "Azerbaycan da şimdi uçağa gidiyorlar binecekler" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "ee nasıl Ceviz kabuğuna katılacaklar" diye sorduğu, SERDAR'm " Sadettin bey katılmıyor Ahmet bey" dediği ile ilgili,
Saadetin'in değiştirilmesine neden karşı çıktığı, bahsettiği Halil'in kim olduğu, bu şahsm isminin kendisine neden verildiği, Serdar'a verdiğiniz ve Serdar'm değerli olarak nitelendirdiği bilgilerin ne olduğu, Serdar'a sizden hariç değerli bilgiler verip de karşılığında bir beklenti içinde olanların kim olduğu, kendisine kimlere karşı sorumlu olduğu ve bahsettiği uluslar arası toplantının konusunun ne olduğu, toplantıya kimlerin katıldığı ve toplantının amacı sorulduğunda, Ümit ÖZDAG ve Kerkük ve Türkmen politikaları konusunda genel bir görüşme olduğunu,
Tape :1366 21.11.2007 tarihinde Serdar .... ile görüşmesinde özetle; SERDAR'm "Bir tane hani sana bir zarf dağıtıyorlar emniyet de." diye sorduğu, G.KÖMÜRCÜ'nün de bahse konu mektubu okuduğunu, Serdarın böyle bir mektup dağıtımının olup olmadığını sorduğu G.KÖMÜRCÜ'nün de "Bilmem herkesin adına mı dağıtıyorlar sadece Tuncayın hakkında mı" dediği, SERDAR'm "Tuncaym hakkında doğru ben gördüm zarfı" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün mektupta ne yazdığını sorduğu, SERDAR'm "İçinde yazman gereken bölümler var vericem sana bir kısmını şimdi ayıklıycam onları o kısımları seni ilgilendiriyor kesin yazarsın sen onları iddiaya girerim yani." dediği, devamında yine SERDAR'm "Yani bu memleket de bir takım orospu çocukları ile beraber olup MİT de çalışanlarla iş birliği yapıp PKK paralarını gasp edip haklayıp haklayıp usulsüzce bir şekilde üstelik PKK lı ile arkadaş olup o arkadaşlığa da ihanet edip devletin hazinesine aktarılması gereken paralarla televizyon kurup Maliyetçilik satan orospu çocuklarının haberini yazmayacakmısm. HÜSEYİN NAZLIKULUN paralarını yemişler. Hüseyin Nazlıkul Salman Kurtulanın paralarını çalmışlar PKK nın pazarcık taki şubedeki ziraat bankasındaki paralarına el koymuşlar HÜSEYİN NAZLIKULU silahı dayamış MÜFİTTE beraber SARIGÜLÜN korumalarıyla TUNCAY'IN KANKALARI ve TUNCAY paraları yemişler televizyon kurmuşlar. Belediye başkanları... içine sıçayım ben böyle ülkücülüğün ... tamam mı" dediği ile ilgili,
Serdar'ın emniyette dağıtılan zarf ile ilgisinin ne olduğu, Serdar'm kendisine vereceği belgelerin ne olduğu, yazması gerekenlerin ne olduğu, PKK ile birlikte olup, MİT de çalışanlarla hareket edip paraları gasp edip' televizyon kuran şahsın kim olduğu
ve Hüseyin NAZLIKULU, Müfit, SARIGÜL ve Tuncay arasındaki ilişkinin ne olduğu, Ziraat bankası Pazarcık şubesinden ne kadar para gasp edildiği sorulduğunda, yukanda bahsettiği içeriğini hatırlamadığı haber konusu ile ilgili olduğunu,
Tape :1390 22.11.2007 tarihinde Tevfık YAMANTÜRK ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ'nün "Şimdi benim çok sevdiğim abim var. Aynen senin gibi sevdiğim bi dostum." "Silahlı Kuvvetler Akademisi komutanıydı bu. Geçen sene işte Edirne'deyken emekli oldu. Tümgeneral ve onlar şuanda Silahlı Kuvvetler Akademisi'nin desteğiyle bir TERÖR ETÜDÜ MERKEZİ oluşturuyorlar." "AMA BU SİVİL YAPI OLUCAK DA, KOORDİNELİ ÇALIŞACAK AKADEMİYLE." dediği, T.YAMANTÜRK'ün "Tabi konuşuruz." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Tamam Rıfkı DURUSOY paşa" "O zaman ben bi irtibatlandırayım sizi." "Ne olabilir çünkü böyle bişey bu yani artık bizde yok." dediği, T.YAMANTÜRK'ün "Tamam tuğ muydu dedin?" "TÜM. Onları da evden gelen büyük baskılar sonunda, ayıp oluyor demelerinden sonra öğrendim artık." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Ben hala bilmiyorum biliyor musun?" dediği, T.YAMANTÜRK'ün "Ben öğrendim tuğ tüm diye gidiyor." dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "İşte evet onu şey yapıcam koordine edicem. Bi şekilde irtibatlandırıcam ve bende olucam o projenin içinde. Çünkü Türk aslında. Bu biraz Rant Cooperation'm millisi." Dediği ile ilgili,
Tevfik YAMANTÜRK'ün kim olduğu, ne gibi bir ilişkileri olduğu ve Terör Etüt Merkezinin ne olduğu, bu şeklide bir kuruluşun olup olmadığı, oldu ise kimler tarafından ne amaçla kurulduğu sorulduğunda, Terör Etüt Merkezi adı altında stratejik araştırma merkezi hakkında GÜRÜŞ holdingin sahibi Tevfik YAMANTÜRK ile görüşme yaptığını, yani karşılıklı görüş alışverişi olduğunu,
Tape :1372 22.11.2007 tarihinde Alev................. ile görüşmesinde özetle; ALEV'in
"Güler konuşmamız lazım.Biz evel ki akşam şeyde beraberdik Amerikan konsolosu ile.Beni mi dinliyorsun dur telefonda olmaz görüşmemiz lazım.... yani bir konuşmamız lazım durum çok kötü." dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Evden arasana beni " dediği, ALEV'in "Bir şey diyeceğim ya çok kötü duruyorlar diyor yani durum çok kötü diyor tanıdıklar falan.Yani gittikçe Türkiye kötüye gidiyor ." dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Ee bölünüyorsun işte şakır şakır." dediği ve bir süre ülke gündemi ile ilgili görüştükleri, devamında G. KÖMÜRCÜ'nün "Bende geçen gün siyasi ateşe ile beraberdim büyük elçi. Amerikan büyük elçi ile Ankara'da da aynılarını söylemişiz ya ulusal menfaatler dedim gereği belirli yerde buluşmak zorundayız bu sizin de menfaatiniz gereği" dediği bir süre G.KÖMÜRCÜ'nün özel hayatından bahsettikten sonra G.KÖMÜRCÜ'nün ALEV'e bir ingilizce metin göndereceğinden bahsettiği ve görüşmenin bu şeklide sona erdiği görüşme ile ilgili,
Alev'in kim olduğu aralarında ne gibi bir ilişki olduğu, ülkenin ne şekilde bölündüğü, bu ülkenin türbanlı olan insanlarına neden farklı şeklide baktığı, hatta buna kurbağlama aşılama yöntemi diyerek aşağılamakta olduğu ve devletin ali menfaatleri için yeni MEMO aranıyor demesindeki kastın ne olduğu sorulduğunda, Devlet eski bakanı Yaman TÖRÜNER' in eşi olduğunu, yakın dostu olduğunu, kendisinin eşi Alev TORUNER ile yurtdışından geldikten sonra görüştüğünü, sohbetin günlük siyaset üzerine olduğunu,
Tape:1393 26.11.2007 tarihinde Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "İyi canım Ankara İstanbul gidiyorum geliyorum. SÖZLERİNİ
TUTUYORUM MERAK ETME. DEDİĞİN BANA ,TEMBÎÇ[ ETTİĞİN KİŞİLERLE GÖRÜŞMÜYORUM, DEDİKLERİNİ YAPIYOR.uk." dediği, V.KÜÇÜK' ün "Yanlış şeyler döner yani. Sen kendini kabul ettirmiş bi^'yazarsın,?' dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün
X"~} 1032 '
£/6^
"Senin söylediklerin hayır ben o zaman da izah etmiştim sana. O bambaşka bir nedendi. Tamam ben orda bişey Öğrenemeyeceğimi anladım sen napıyorsun?" dediği, V.KÜÇÜK' ün "İyiyim valla boğuşup duruyoruz. Kazakistan'daydım bende." dediği ve Kazakistan'da iş almaya çalıştığından ve oradaki devlet görevlileri ile görüştüğünden bahsettikten sonra "Engin Akçakoca var ya. Eski BDDK başkam." "He Engin benim sevdiğim bi arkadaşımız. Engin'de ilginçtir Kazakistan dünya bankası adına Kazakistan merkez bankasmın denetçisi." "Bi oturup yemek yiyecez. Konuşcaz bi Şey yapalım bakalım yani kritik bir ortam." "Azerbaycan'a gidecektim gitmedim. O şeye de kongreye." dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün Barzaniden bahsederek, şahsın ortadan kaybolmasıyla ilgili sorular sorduğu, V.KÜÇÜK'ün de, Barzaninin miadını doldurduğunu anlattığı ve "Sen bu işi yazıyorsun, devamlı biliyorsun. Geçen ki yazında çok güzeldi. Büyük orta doğu projesi konusunda onları teslim etmek zorundalar" dediği, Barzaninin yerine başka bir şahsın çıkmasından bahsederek Neçirvan dan bahsettikleri, G.KÖMÜRCÜ'nün ""Bu hafta beni yemeğe götür." "Necla ablam olsunda. Onun dışında çok aile muhabbeti yapma. Ya biraz beni birileriyle tanıştır." "Öyle birileriyle değil. Türkiye'yi kurtarıcak yani sohbet etcek ne bileyim yani." dediği, V.KÜÇÜK'ün "Sorma bu sabah bana bişey geldi." "Şimdi bizim bu istihbaratçılığm kötü bir tarafı Güler biz hep şeytanı teferruatlı ararız." dediği ve görüşmenin ilerleyen bölümlerinde MHP ve AKP arasındaki seçimlerden ve Koray AYDIN'ın yolsuzluk suçlamasıyla hakkında açılan davalar hakkında görüştükleri, Görüşmenin son bölümünde V. KÜÇÜK'ün (muhtemelen telefonda) başka bir şahsa adres tarifi verdikten sonra görüşme yaptığı şahsı G.KÖMÜRCÜ'nün "Şey bizim Eski GİMA'nm Genel Müdürü." Diye tanıttıktan sonra görüşmeye devam ettikleri görüşme ile ilgili,
İstanbul Ankara arası gidip gelmesini Veli KÜÇÜK'ün mü istediği, bu şekilde bir isteği ne amaçla istediği sorulduğunda, Veli KÜÇÜK'ün hiçbir zaman bu şekilde bir talep te bulunamayacağını, bulunsa da kendisinin kabul etmeyeceğini, Gazeteci bağımsız olduğunu, haber konusunu kendisinin seçeceğini, telkin de kabul edemeyeceğini,
Veli KÜÇÜK'ün Azerbaycan ülkesi ile ne gibi bir ilişkisinin olduğu ve Barzaniyi Veli KÜÇÜK'ten sormasının sebebi sorulduğunda, Azerbaycan'a bir konferans için gidip geldiğini bildiğini, bu konferansın haberini yapması için ricada bulunduğunu,
Barzani ile ilgili yazdığı yazıları yazması için Veli KÜÇÜK'ten mi talimat aldığı sorulduğunda, Barzani'nin o dönemde kayıp olduğunu, bütün dünya basını bu haberle ilgilendiğini, kendisinin de bilgisi veya duyumu olup olmadığını sormak için aradığını,
Veli KÜÇÜK'ün kendisini bu yönü çok önemli derken neyi kastettiği sorulduğunda, Bölge politikası ve BOP ile ilgili analiz yeteneğinin olduğuna dikkat çekmek olduğunu,
Türkiye'yi hangi durumdan kurtaracak olanm kim olduğu sorulduğunda,
Ülkedeki siyasi platformda muhalefet yapacak yeni liderlerin ortaya çıkarılmasına dikkat çekmek olduğunu,
Veli KÜÇÜK'ün Ümit ÖZDAG'ı MHP'nin başına geçirmek istemesinin sebebi sorulduğunda, Böyle bir konu duymadığını,
Tape :1376 27.11.2007 tarihinde Turan ÇÖMEZ ile görüşmesinde özetle; G. KÖMÜRCÜ'nün sinirlerinin çok bozuk olduğunu söylediği, Turan ÇÖMEZ'in ne olduğunu sorması üzerine G. KÖMÜRCÜ'nün "Yok söyleyemem canım benim 2000 kişi dinliyor kötü bir tertip var Turan. Allah şahidim olsun parça parça yapıcam hiç tahmin ettiğin şahısla bireyle ilgili değil tamamen Ankara ile ilgili pap^p^ga, yapıcam. Ben bunu hakketmiyorum yani insan olmam mı canım ya ben^uHfem ififiwfiyle çalışacağım ve birilerisi kalk kapat artık ... deme çalışacak ben bum^lışkk^toiyî^» hakketmiyorum
1033 « » -« f~A
İt

'J*s- " I~s^
? r
hiç kimsenin bilmediği bir şey var. Kimse de olmayan bir şey bende var..İnsanlar beni korumak yerine bana tertip düzenlemeye kalkıyorlar." dediği ve bir süre daha sıkıntısından bahsettiği, Turan ÇÖMEZ in konunun ne olduğunu öğrenmek istemesine rağmen Güler KÖMÜRCÜ'nün konuyu açıklamadığı, devamında Güler KÖMÜRCÜ'nün evinin dinlendiğini bildiğini ve bu dinleme görevini yapanları kastederek"Ya Olur ya bu orospu çocukları şuanda kayıttayken sana hissettireyim." dediği ve bir süre daha aynı sıkıntısından bahsettikten sonra görüşmenin sona erdiği ile ilgili,
Hiç kimsenin bilmediği ve kimsede olmayan diye bahsettiği konunun ne olduğu ve kendisine tertip düzenleyenlerin kim veya kimler olduğu, neden kendisine tertip düzenlendiği sorulduğunda, Hatırlamadığını, sıradan bir günlük bir değerlendirme olduğunu, diğer konularda espri amaçlı söylendiğini,
Tape :1377 27.11.2007 tarihinde Murat KOÇAK ile görüşmesinde özetle; G. KÖMÜRCÜ'nün "Kargo ile mi göndereyim yoksa ben gelince mi getireyim şeyi."
Diyerek teslim almayı beklediği bir malzemeden bahsettiği ve bu malzemenin normal kargo yolu ile gelmesinin sakıncalı olabileceğini belirttikten sonra G.KÖMÜRCÜ'nün evinin ve telefonlarının dinlendiğini söyleyerek "Sinirim bozuk. Herifler salonuma dinleme koymuş durumdalar düşünebilormusun." Dediği, M.KOÇAK'm "Niye koysunlar gerek yok ki... dinlerler ya" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün Tamam peki yalan söylüyorum şimdi yani bununla ilgili bilmem bu gün başbakanla görüşücem en üstü düzeyde şey başlatıcam tespit ettirdim" dediği ve bu dinleme yüzünden sinirlerinin bozulduğunu belirttiği, konuşmanın devamında G.KÖMÜRCÜ'nün Murat'tan bir ev bulmasını istediği ve kendisinin bulunduğu yerin çok hareketli olduğunu ve bununda kendisini yorduğunu söylediği ev görüşmenin bu şekilde bittiği ile ilgili,
Murat KOÇAK'm kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu, İsmail'e para göndermesini istemesinin sebebi ve salonuna dinleme koyanların kim olduğu, neden evine dinleme cihazı koyulduğu, bu durum için nereye müracaat ettiği sorulduğunda, görüşme ile ilgili yukarıda cevap verdiğini, Ankara temsilcisi İsmail KÜÇÜKKAYA' ya 100 YTL borcu olduğunu, arkadaşından bunu vermesi için rica da bulunduğunu, arkadaşının da bu parayı İsmail'e ödediğini,
Tape :1394 27.11.2007 tarihinde Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ'nün "Ev konusu, baktıracaktın ya eve." "Ama bu çok acil. fevkalade bi gelişme var çünkü." "Yani bu yüzde yüz öyle de. Ben dün aldım haberini. Ayrıca ekstra bir tertip yapmaya hazırlanıyorlar. Yani içeriyi temizlemeleri lazım" dediği, V.KÜÇÜK' ün "Tamam ben bi baktırayım şimdi" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Ne olur ama baktırmadan daha fazla yani ne gerekiyorsa yapalım ya. Lütfen ya senden hiç birşey istemedim biliyorsun, bu çok benim için hassas." "YA DÜN GELİP, BİZZAT SÖYLEDİ BİZZAT BİRİSİ SÖYLEDİ. SALON TAMAMEN DOLU KAYDE ALIYORLAR. AYRICA BUGÜNLERDE BİR TERTİBE HAZIRLANIYORLAR. EVE EKSTRA GİRMEYE YANİ..." dediği, V.KÜÇÜK' ün arka planda (Günaydın Melih, ben gelcem. Biraz işlerim var dışarıda. Şey dicem şimdi çok acele hemen bugün bu evde dinleme yapılıyor. Bi tanıdığımızın birisinin evinde dinleme var. Bişey yerleştirmişler o çip dediğimiz şeyler var ya. Onların dinleme tespitlerini acele yaptırmamız lazım. Bugün hemen bi eleman bulun hemen. Bulun ben gelcem oraya tamam mı?) dedikten sonra G.KÖMÜRCÜ' nün "Tamam canım ben şey yapacam" dediği ile ilgili,
Evinin dinlendiği bilgisini kimlerden aldığı, kendisi hakkında kim veya kimlerin ne tertiplediği ve evinde yapıldığını söyledi&'tÖnleme konusunu veli küçük ile paylaşmasının sebebi sorulduğunda, ismini vermek/ıstemedığl bir arkadaşının kendisine evinin içersinin dinlendiğini söylediğini, bunun üzenfnâ* güvenlik şirketinden yardım almak
y^ 1034 V*

^^
üzere bu konuda çevresi olduğuna inandığı Veli KÜÇÜK' ten bilgi istediğini, Veli KÜÇÜK'ün de bir güvenlik şirketi önerdiğini, gelip evde arama yaptıklarını, herhangi bir şey bulamadıklanm, bu bilgiyi ciddiye almakla beraber emin olduktan sonra güvenlik güçleri ve adiliye müracaat etmeyi düşündüğünü, asılsız çıktığı için de bir müracaat yapmadığını,
Tape:1378 27.11.2007 tarihinde Turan ÇÖMEZ ile görüşmesinde özetle;
G. KÖMÜRCÜ'nün evinin dinlenmesi ile ilgili olarak "Dün akşam Ankara'dan Ankara emniyetinden benim okurum olduğunu iddia eden hakikaten samimi seninle konuştuğumuz işte o saatten bir saate önce üç kişi geldi çat kapı. Kimliklerini gösterdiler. Dediler ki yani biz size son derece saygı duyuyoruz ve bunu yaparken de şuanda risk altındayız yani duyulduğu an hepimiz mesleğimizden oluruz direk işte daire başkanının talimatı ile salonunuz eviniz sizin olmadığınız zamanlarda girildi cihazlar yerleştirildi aynca evinize bu günlerde bir şey konacak suç unsuru. Söylediler Tamam. Şimdi bu gün tespit yaptmcam evdeki cihazlarla ilgili onlan bekliyorum" dediği ve evine yakın zamanda bir tertip düzenleneceğinden bahisle bu konudaki şikayetini dile getirdiği ve görüşmenin bu konu etrafında devam ettiği ve sona erdiği ile ilgili,
Evine gelen üç kişinin kim olduğu, bu kişilerin evine ne amaçla geldiği, psikopat diye bahsettiği kişinin kim olduğu, bu şahsın kendisini niye dinlettirdiği, kendisinin hangi konuda soğukkanlı davrandığı ve evinde daha sonra dinleme cihazı bulunup bulunmadığı sorulduğunda, yukanda evinin dinlenmesi ile ilgili gelen duyumu anlattığını,
Tape:1379 27.11.2007 tarihinde VELİ KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle;
V.KÜÇÜK'ün "Güler. Müsait misin?" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Efendim canım." Şeklinde cevap verdikten sonra G.KÖMÜRCÜ'nün evinde olduğunu düşündüğü dinle cihazlan ile ilgili olarak "Şimdi söyle eve mi geçeyim hemen." dediği, V. KÜÇÜK'ün "Yok ben şey yapıcam birini getiricem ... buluşturcam. Bir saat sonra bana gelecekler" dediği ve görüşmenin Veli KÜÇÜK isimli şahsın ayarlayacağı kişiyle ilgili randevulaştıklan ve görüşmenin bu şekilde bittiği ile ilgili,
Evindeki durumu neden güvenlik güçlerine veya adli mercilere değil de Veli KÜÇÜK'ten yardım istediği ve Veli KÜÇÜK'ün daha sonra evine gelip gelmediği, geldi ise kim veya kimlerle birlikte geldiği sorulduğunda, yukanda evinin dinlenmesi ile ilgili gelen duyumu anlattığını,
Tape:1386 28.11.2007 tarihinde Mehmet EYMÜR ile görüşmesinde özetle; M.EYMÜR'ün "Artık VELİ PAŞAYLA haşır neşirmişiniz her gün berabermişiniz." dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Bişey istedim ondan sağolsun Allah razı olsun adamcağız sahip çıktı" dediği, M.EYMÜR'ün "Araştırmalar yapıyormuşunuz" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Eve baktırdı eve. Yani evdeki dinleme olup olmadığına baktı" dediği ve M.EYMÜR'e bunu nereden duyduğunu sorduğu, Mehmet EYMÜR'ün buna cevap vermekten kaçındığı, daha sonraki konuşmalarda piyasada bulunan dinleme cihazlanndan bahsettikleri ve gidecekleri bir sergiden konuştuktan sonra görüşmenin sona erdiği ile ilgili,
Mehmet EYMÜR ile ne gibi bir ilişkisinin olduğu, Veli KÜÇÜK ile hergün birlikte olmasının sebebi, Veli KÜÇÜK ile Mehmet EYMÜR arasında ne gibi bir ilişki olduğu, Neden Mehmet EYMÜR ile telefonda değil de yüz yüze anlatmak istediği konu sorulduğunda, yukanda evinin dinlenmesi ile ilgili gelen duyumu anlattığını, Mehmet EYMÜR'ün kendisinin eski bir aile dostu olduğunu, Amerika da yaşadığı dönemde kendisi ile komşuluk yaptığını, Veli KÜÇÜK ve ailesi ile hergün birlikte olmadığını, kendisini yılda birkaçkez gördüğünü, Mehmet EYMÜR'ün bu konuda bir mptff.aptığmı,
L-9 A s.
Tape :1395 28.11.2007 tarihinde Veli KAÇÜK ile görüşmesinde özetle; V.KÜÇÜK'ün "Bi sıkıntı olmadı de mi?" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Yok çok teşekkür ederim bin kere teşekkür ederim..." dediği ile ilgili,
Veli KÜÇÜK'e hangi konuda teşekkür ettiği sorulduğunda, evindeki yapılan incelemedeki özel şirketi bulduğu için teşekkür ettiğini,
Tape :1323 06.12.2007 tarihinde Tuncer KILINÇ ile görüşmesinde özetle; T.KILIÇ'm "Evet Güler hanım şimdi bu cumhurbaşkanı şeye giderken bir şeyler konuştu biliyorsunuz işte birilerini suçlamak babında mıydı neydi bilemiyorum hani çarşaf marşaf hikayesi" "YÖK le ilgili" "Şimdi tabi sormak gerekiyor bu servisi yapan efendim cezalandırıldı mı cezalandırılmadı mı YÖk diyor ku tabi YÖKte böyle bir şey olması mümkün değil ondan sonra cumhurbaşkanı ne tedbir almış hukuk devletiysek biz yoksa acaba bu servisi yapan tercih edilsin diye mi yaptı çünkü bunların sağlık bakanları da o şekilde geldi şeye göreve bunu kaleme alabilirsiniz gibi geliyor bana" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "tabi tabi çok güzel işaretiniz kesinlikle çok haklısınız" dediği, T.KILIÇ'm "Evet yani acaba tercih sebebi olsun diye mi yaptılar çünkü dediğim gibi bunların sağlık bakanları aynen çarşaflı bir hanımdı geldi efendim sonra çarşafını çıkardı bilmem türbana büründü falan filan" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Sağlık bakanının eşi mi efemdim" dediği, T.KILIÇ'm "Evet evet yani bunu kendi camialarında hep söylerler yani hanım şey olana kadar bakan olana kadar kara çarşaflıydı YANİ BU ŞEKİLDE BİR ŞEY BENCE SİZ O KALEMİNİZLE GÜZEL SÜSLERSİNİZ" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "... doğru efendim ben bunu hemen gündeme getiririm ..." "Yani artık gelinen noktada yeni bir psikolojik hareket başlattılar ve bunu sürekli televizyonlardan bu ... sunuyorlar insanlara" dediği ile ilgili,
Tuncer KILIÇ'ı ne zamandır tanıdığı, ne gibi bir ilişkisinin olduğu, kaleminiz ile güzel süslersiniz diyerek kendisini yönlendirmesinin sebebi ve gelinen noktanın ne olduğu, kim veya kimlerin psikolojik harekât başlattığı sorulduğunda, kendisinin Milli Güvenlik kurulu eski genel sekreteri olduğunu, bir gazeteci olarak kendisine güncel stratejik değerlendirmelerini sorduğunu, Onun da yorum yaptığını,
Tape :1324 06.12.2007 tarihinde Cihan YAVUZ ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "bak şimdi sana amerikan kronikol diye bir şeyden bugünkünden bir bilgi gönderiyorum üzerinde ne olduğu yazıyor zaten internet adresi ... bu Amerikan kronikolda beşte yani beş aralıkta çıkan doktor Muhammet bilmem kimin makalesinde Abdullah Gülün frimason olduğunuz yazıyor" dediği, C.YAVUZ' un "mason olduğunuz yazıyor" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "evet al aynen sen hiç kimse bir şey diyemez buradan alıntı yapıp kullanabilirsin" "şu anda gönderdim bir de hotmail miydi" dediği ile ilgili,
Cihan YAVUZ'un kim olduğu, ne gibi bir ilişkilerinin olduğu ve Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL ile ilgili çıkan haberi kendisinin yazmayıp da Cihan YAVUZ'a yazdırmasının sebebi sorulduğunda, kendisinin müzik dinlemeyi çok sevdiği için uzun süredir tanıdığı bir dostundan müzik CD si koleksiyonu istediğini, adı da İstanbul Sarkılan olduğunu,
Tape :1327 09.12.2007 tarihinde Erol.............. ile görüşmesinde özetle; Bir süre,
gündemde olan araç yakma gibi provokasyonlardan bahsettikten sonra,
G.KÖMÜRCÜ'nün bir iş adamının çiftlik evinde verdiği, elli, ellibeş kişilik davete katıldığından bahsettiği, orada ".. ..yanıma geldiler işadamları şey işte bir tanesi geldi işte ben sizi şefkatle ve saygıyla okuyorum şefkatle okumak jjeffe" yaıfjay bilmem kim Çorluda sizinkiler beni pek seviyor" "Ondan sonra neyse/ojr sürü ışrfaajhı vardı böyle tek sıra
~ /yâ^^ŞtfB
halinde onlarla müthiş popilerdim yanıma gelip resim çektirdiler VE BOMBA BAŞHEKİM
VARDI BİLİYOR MUSUN" "DOĞU PERİNÇEK" dediği, EROL...................... 'un "... vakit
kaybediyorsunuz böyle toplantılarda Güler hanını" dediği, ilerleyen görüşmesinde EROL'un "Avrupa'da bu Nurettin Demirtaş'ın bir takım demeçleri var, şu anda İstanbul karıştı ama Yüksekova'dan insan Yüksekova'dan da adımızı listelere karıştırmayalım diye serzeniş" "... sonra Gazi mahallesi Kağıthane ve Okmeydanı'nda KARŞI TEDBİR ALMAYI DÜŞÜNÜYORUM" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "E peki nasıl yani" dediği, Erol'un "Onu daha sonra konuşuruz" dediği ile ilgili,
Doğu PERİNÇEK' ten başhekim diye bahsetmesinin sebebi, Erol'un bu şekilde toplantılarla vakit kaybediyorsunuz demesinin sebebi, Erol'un Kağıthane, Gazi mahallesi ve Okmeydanında karşı tedbir almak istemesinin sebebi ve kimlere karşı tedbir almayı düşündükleri sorulduğunda, Erol'un yurt dışında yaşayan arkadaşı ve bir inşaat şirketinde yöneticisi olduğunu, hafta sonu yaptığı bir seyahate dair arkadaşı Erol ile değerlendirme yaptığını,
Başhekim diye bahsetmediğini, başka kim diye dediğini sandığını, telefonu dinleyen arkadaşların yanlış çevirmiş olabileceğini,
İş adamı ve tekstilci İbrahim BENLİ Çatalca daki evinde bir grup siyasi akademisyen sanatçıya verdiği yemek daveti olduğunu, kendisinin de orada bulunduğunu, bu davet de Doğu PERİNÇEK' in de olduğunu, bu yemek daveti üzerine arkadaşıyla genel bir sohbet yaptıklannı, bu sohbetin herhangi bir haber değeri olmadığını, özel bir sohbet olduğunu,
Tape :1328 09.12.2007 tarihinde Murat .............. ile görüşmesinde özetle;
G.KÖMÜRCÜ'nün "Çatalca'da İbrahim Benli diye bir işadamı var onun bir atmış yetmiş kişi vardı" diyerek İbrahim BENLİ isimli şahsın Çatacadaki bir çiftlikte yaptığı toplantıya katıldığını, MURAT'm "Neyse anladım yine adamakıllı bir adamın çiftliğine gitmişsiniz ya başka çiftliğe gitseydiniz yazacaktım valla" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "...BİR SÜRÜ İŞADAMI VARDI SAVCI VARDI EMNİYET MÜDÜRÜ VARDI DOĞU PERİNÇEK DE VARDI" dediği, MURAT'm anlaşılamayan bir konuyla ilgili ".... gitmedin değil mi" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Git lan manyak onların çiftilkleri de mi oralarda" dediği, MURAT'm "Gürpınar'da" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Bak senden daha iyi kim bilecek işte bak nasıl biliyorsun sen nasıl biliyorsun onları" dediği, MURAT'm "Çatalca bölgesi YÜZDE DOKSANI İMALATHANEDİR onun için çiftiklere dikkat edin yani" dediği, ilerleyen konuşmasında, G.KÖMÜRCÜ'nün Kuzey Irakla ilgili yazdığı haberlerin aynen çıktığından bahsettikleri ile ilgili,
İbrahim BENLİ'nin kim olduğu, ne gibi bir ilişkilerinin olduğu, İbrahim BENLİ'nin çiftliğinde yapılan toplantının konusunun ne olduğu, bu toplantıya katılanların kimler olduğu, Murat'ın Çatalca bölgesinin %90'nın imalathanedir onun için çiftliklere dikkat demesindeki kasıt, Kuzey Iraktaki gelişmeleri nereden ve ne şekilde öğrendiği ve Murat'ın boşunamı yetiştirildik diye neyi ima ettiği sorulduğunda, Görüşmeyi yaptığı kişinin yukarı da da bahsettiği Demokrat partinin o tarihte vitrininde olan genç bir iş adamı olduğunu, yukarıda bahsettiği toplantı ile ilgili aynı zamanda arkadaşı olan Murat ile güncel bir sohbet yaptığını, imalathane benzetmesini yapan Murat olduğunu, sorunun muhatabının da Murat KOÇAK olduğunu,
Tape :1399 09.12.2007 tarihinde Erol .................. ile görüşmesinde özetle;
G.KÖMÜRCÜ' nün "Bak ne söylicem sana şimdi şimdi ne oluyor biliyor musun seninkilerin hepsi benden anormal bir şekilde şüphe^diyoflar konuşurken" dediği, EROL' un "Seninkiler derken" dediği, G.KÖMjÜRCÜ' hjjii "Arkadaşların hani
n/*
O
bahsetmiştim ya Serdar falan dahil olmak üzere yani adını bilmiyorum Serdar olarak biliyorum neyse öyle kalsın veya ne biliyim işte" "Yani benim kimseyle sorunum yok ve böyle olunca da şöyle Güler ne yapıcak Güler bize sızıyor mu Güler bişey mi öğrenmek istiyor ee işte Güler ne yapıyor hayatta en nefret ettiğim şey bu ben hiç bişey yapmıyorum tamamen duygusal davranıyorum umurumda da değil yani böyle bakıcak olursan ee konuşup konuşmamak falan görüşmemek ben tamamen duygusal yapıyorum bunları ve inan o kadar yoruldum ki çok vallahi kendimi ikide bir anlatcam ben casus değilim ben kimse için çalışmıyorum kimseye haber götürmüyorum gazeteci değilim ya normal insani konuşuyorum sürekli ama bişey tamam mı ve bişey daha sezdim ee Mehmet'le hepsi görüşüyorlar" dediği, EROL' un "Mehmet'le yok imkanı yok mümkün değil" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Güler bizi sızıcak Güler size sızmıcak siz bana sızma yapıyorsunuz yiyor gözüküyoruz Kezban gözüküyoruz 8 aydır bişey yokmuş gibi davranıyoruz 8 aydır konuyu çözmeye çalışıyoruz tamam tamamladık çemberi gördük neyin ne olduğunu" "Tabi çünkü kendi kendilerine karar alamıyorlar ortada bir iki tanede abi olduğu için herşeyi abilerede anlatıyorlar ve ben bu arada rakı sofrasında meze olmuş durumda ee bir değerlen bir üst kurula girmiş durumdayım" "... ben 8 aydır peşinde olduğum bi konuyu aa bir hafta önce tamamladım 8 gün önce çemberin hepsini tamamladım ve benim için önemli olan bütün cevaplar alındı bitti" "Ekip ekip olarak şizofren masa olarak şizofren karar verdim" "... 8-9 aydır Güler 'dim kimseye ötmem ve hiç bişey yokmuş gibi davranmam gerekiyordu şimdi artık Güler Kömürcü'yüm" "Yani önce insan olarak doğdum yaklaşık olarak ta 30 yaşma kadar gazeteci 28-27 yaşma kadar gazeteci değildim şuanda da ülkeme gazetecilik aracılığıyla faydalı oluyorum yarm öğretmenlik yapmam gerekiyorsa öğretmenlik yaparım" dediği ile ilgili,
Erol'un kim olduğu, ne gibi bir ilişkisinin olduğu, seninkilerin hepsi benden şüphe ediyor derken kimleri kastettiği, neden kendisinden şüphe edildiği, Mehmet'in kim olduğu, kimlerle ne amaçla görüştüğü, 8 ay süre ile tamamladıkları çemberin ne olduğu, neden 8 ay uğraştıkları, hangi kurulda iken bir üst kurula terfi ettiği, terfi ettiği kurulda kim veya kimlerin olduğu ve 8-9 aydır kimseye ötmeme durumunda olmamasının sebebi, şimdiki durumundan sonra nelerin değiştiği sorulduğunda, Erol'un yurt dışında yaşayan inşaat firmasmdaki yönetici arkadaşı olduğunu, yukarıdaki diyoloğlarda kast edilen Erol'un çalıştığı inşaat firması ve kendilerinin arkadaş grubunu ait özel sohbetler içerdiğini, hiçbir siyasi veya sakıncalı bir içeriği olmadığını,
Tape :1402 20.12.2007 tarihinde Erol................. ile görüşmesinde özetle; Bir süre
sohbet edip bayramlaştıktan sonra, G.KÖMÜRCÜ'nün "Orda bayram yok değil mi" dediği, EROL'un da "Burda bayram yok millet yatıyor biz çalışıyoruz" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün halen çalışıp çalışmadığını sorduğu, Erol'un da istirahat verdim çekildim diyerek "Üç saat ilerdeyiz sizden" dediği (yurt dışında olabilir), G.KÖMÜRCÜ'nün "kuşçu Eşref le ilgili yazı yazdığını, okuyup okumadığını sorduğu, Erol'un da okumadığını söylediği, G.KÖMÜRCÜ' nün kendisine gelen bir mesajdan bahsederek "Şimdi okursun Üşüyoruz Eşref Bey diye ondan sonra şey geldi Eşref çete Eşref Atatürk düşmanı Eşref çete aslında Derin Devlet niye bunu övüyosunuz" ".... ikinci yazıyıda yazdım ikinci yazı ben inadına yine övdüm işte çete derin devlet bilmem ne yeraltı sonra şöyle bir mesaj geldi" "....mesaj aynen şöyle, Sevgili Kardeşim Güler uzun süredir işsizliğinden dolayı duydun mu..Uzun süredir işsizliğinden dolayı sırtına yük olan Eşrefini Borusana soktuk hadi sana geçmiş olsun" "MEHMETTEN (Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK olabilir) BAHSEDİYO Eşrefi Derin De Çete olarak kabul eden Mehmetide kimden bahsedicek..." dediği, EROL'un "... şimdi Mehmetle ilgili bi gelişmemi var" "...bunu küfür olarak mı at..." dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "KüM kurüf;-ediyo bana" "Memet yani farkındayız uzun süredir işsiz olan oda hani Eşrelygibi'zamâlııfi^Ğşrefi küfrediyo bana ya"
"... konuyu bilen birisi yani şey resmi kurumsal bişey herhalde yani ne biliyim ben bilmiyorumki" "...Ama bak şu DEMEK YALNIZ UZUN SÜREDİR İŞSİZLİĞİNDEN DOLAYI SANA YÜK OLAN NE DEMEK BİZ HERŞEYİN FARKINDAYIZ OSANA
YÜK OLDU YANİ O SANA ASLINDA SIZDI O SANA SENİ ASLINDA KULLANDI DEMEK YA BORUSANA GEÇMİŞ OLSUN NE DEMEK ARGOSU BUNU SANA GEÇTİ DİYOR" dediği ile ilgili,
Kuşçubaşı Eşref ile ilgili hangi konularda yazı yazdığı, bunun ile ilgili yazıları ne amaçla yazdığı sorulduğunda; Kuşçu başı Eşref Atatürk'ün çalışma arkadaşı kurtuluş savaşının kahramanlarmdandır. Bu kahraman üzerinden güncel siyasi konulara dair görüş alış verişi yapmaktayız.
Kendisine bu konuda kimlerin mesaj gönderdiği, Kuşçubaşı Eşrefin Mehmet diye tanımlanmasının sebebinin ne olduğu ve Mehmet'in kendisine ne şekilde yük olduğu veya hangi konuda kendisine sızma yaptığı sorulduğunda, Bir okurunun kendisine gönderdiği hakaret dolu e-maili kendisine gönderdiğini, kendisini rahatsız eden bu tuhaf maille ilgili fikrini sorduğunu,
Kendisine gönderilen bu mesajdaki hedeflenenin Mehmetçiklerin yani erlerin askerlerin mi olduğunu söylediğini, hedefi anlayamadığı için arkadaşından yorumunu istediğini,
Tape :1331 20.12.2007 tarihinde İbrahim BENLİ ile görüşmesinde özetle; Bir
süre bayramlaştıktan sonra, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Aynı şekilde aynı şekilde ben de bayramını kutluyorum... çok selam bir de İbrahim o günkü hani tanışmıştık Berk yarbay Berk" dediği, İbrahim BENLİ'nin "EVET SAVCI YARBAY" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Adı neydi Bahattin yok neydi adı" dediği, İbrahim BENLİ nin "Şimdi o yarbayımız bir başka dostun vasıtasıyla" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Selam söyle" dediği görüşme ile ilgili,
İbrahim BENLİ'nin çiftliğine gelen bahadır berk'i sormasının sebebi ve Bahadır BERK'in davete kimin aracılığı ile geldiği sorulduğunda; İbrahim BENLİ' nin davetinde tanıştığı bir konuk olduğunu, İbrahim BENLİ'ye konuğu hakkında detay bilgi sorduğunu,
Tape : 1333/1334 22.12.2007 tarihinde M.Zekeriya ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "Alo ben 34 BK 3360 plakalı bir arabayla beraber gidiyorum şu anda" "İstanbul 34 BK 3360 plakalı bir arabayla beraber 3360 BK onunla beraber gidiyorum şu anda tamam" dediği, M.Z.ÖZTÜRK' ün "Karşı tarafın arabası o"dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Ben şu anda Caddebostan'dayım eve gidince arayacağım seni hayatım" dediği, 00.22 sıralarındaki görüşmede, G.KÖMÜRCÜ' nün "Bu BK 33601a köprü yoluna beraber girdik" dediği, M.Z.ÖZTÜRK' ün "Ya tamam anladım yeter devam et" dediği görüşmelerle ilgili,
34 BK 3360 plakalı aracın kime ait olduğu, bu araç ile gittiğini Zekeriya ÖZTÜRK'e bildirmesinin sebebi, bu oto ile yoluna devam ederken Zekeriya ÖZTÜRK'e bilgi vermesinin sebebi ye Zekeriya ÖZTÜRK'ün bu durumu bildirmesine neden sinirlendiği ve devam etmesi gerektiğini söylediği sorulduğunda, Zekeriya ÖZTÜRK'ü Maltepe'ye annesinin evine bıraktığını, kendi evine dönerken kendisine sorulan oto tarafından takip edildiğini fark ettiğini, bu rahatsızlığını arkadaşına bildirdiğini,
Tape :1403 22.12.2007 tarihinde Erol ,................ ile görüşmesinde özetle;
G.KÖMÜRCÜ'nün "...geçen hafta sana söyledim sanıyorum bunu evet senle o gün akşam konuşmuştuk bu DOĞU PERİNÇEK'İN ŞEYLERİNDEN SPONSORLARINDAN bir iş
adamı Çatalca'da evinde davet verdi söyledim mi sana" ".. .orda bi tane birisi geldi yanıma işte ben sizi şeyle okuyorum şevkatle okuyorum diye" ..Yarbay Savcı Yarbay" "Bahadır Berk diye birisi" ".. dünde mesaj atmış sizi yakından tanımak istiyorum falan diye ben tabi memnuniyetle kardeşim falan yaptım" dediği, EROL'un "Kolordu var Çorluda" "Orda normal... Askeri Mahkemede var" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "... bugün görüşücem öğlen sonuda yani şenlen biraz ön bilgi alayım neyin nesi diye" dediği, EROL'un "Yani Harp okulu mezunu olupta sonradan dışarıdan ... hukuku bitirmiş olabilir" "Mesafeli ol da bir de araştır bakalım" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "... daha çağırmadım ki daha randevu vermedim önce araştırmadan randevu verir miyim" "Önce bi soriyim Ankaraya da tabi öyle biri vardır adını kullanıyordur ben onu nasıl emin olucam önada bir yöntem öğret" dediği, Erol'un "Görüştükten sonra emin olduktan sonra bile maksadı önemli öncelikli maksadını tespit etmeye çalış" dediği görüşme ile ilgili,
Doğu PERİNÇEK'in sponsorluğunu yapan şahsın kim olduğu, hangi konuda Doğu PERİNÇEK'e sponsor olduğu, yemekli toplantı bulunan Savcı Yarbay Bahadır BERK'i Erol'a sormasının sebebi ve Erol'un Bahadır BERK'e mesafeli olmasını ve Bahadır'ı araştırmasını istemesinin sebebi sorulduğunda, İbrahim BENLİ' nin davetine gittiğinde tanışmış olduğu Bahadır BERK ile ilgili bazı davranışlarından dolayı oluşan merakını arkadaşıyla paylaştığını,
Tape :1404 22.12.007 tarihinde Recep Rıfkı DURUSOY ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "Özür dilerim tekrar özür bin kere, ya bişi sorcam, şimdi geçen sana söylemişmiydim, bu Doğu PERİNÇEK in hani sponsoru bi davet vardı, orda bi Yarbay Savcıyla tanıştım" dediği, R.R.DURUSOY' un "Yes" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Askeri savcı Bahadır BERK, adam şimdi üç gündür bana sürekli mesaj atıyor bi görüşelim, bi görüşmemiz lazım falan diye, şimdi adamla bugün öğleden sonra görüşecem de öğlen falan gibi fakat bişeyden huylandım, yani biraz bana bişeyler anormal geldi" dediği ile ilgili,
Bahadır BERK'i Recep Rıfkı DURUSOY'dan araştırmasının sebebi ve Bahadır BERK'ten hangi konuda huylandığı sorulduğunda, Emekli paşa Recep Rıfkı beye Bahadır BERK' e görev yaptığı Çorlu daki santrale nasıl ulaşacağını sorduğunu, Recep Rıfkı DURUSOY' un 118 kaydından alıp arayabileceğini söylediğini, kendisinin de daha sonra tavsiye ettiği yöntem ile Bahadır BERK' e ulaştığını, bu konu tamamen gazeteciliğinin dışında hiçbir haber konusu teşkil etmediğini, arkadaş çevresiyle ilgili bir detay olduğunu,
Tape :1335 22.12.2007 tarihinde Bahadır BERK ile görüşmesinde özetle; B.BERK'in "... Günaydın efendim ben Bahadır yarbay nasılsınız" "..kısa zamanda görüşmemiz lazım .. ELİMDE ÇOK MÜTHİŞ BİR HABER VAR SİZİN İLGİLENECEĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM" "Son bir yıldır hem askeri hakimler hem sivil hakim savcılar üzerinde Avrupa birliği adı altında Avrupa birliğinin yardım fonları adı altında korkunç bir baskı var hep es geçiliyor mesela arkadaşlarım katıldı insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda seminerler veriliyor ..." "Evet İngiliz büyük elçiliğiyle ...Türkiye Cumhuriyeti adalet bakanlığının sponsorluğunda bakın üstünü bir daha vurguluyorum" "BÜYÜK ELÇİLİK İLE ...BAĞIMSIZ BİR DEVLETİN BAKANLIĞININ BERABER SPONSORLUĞUNDA YANİ YOKSA İNGİLİZ HÜKÜMETİ DEĞİL BÜYÜK ELÇİLİK KOCAMAN KOCAMAN BROŞÖRLER BASILIYOR BİR DE HAKİMLER SIRAYLA BİRER HAFTA İNSAN HAKLARI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA İKİ TANE ÜÇ TANE İNGİLİZ AJANI TARAFINDAN BİLGİLENDİRMEK ÜZERE İSTANBULDAN NOV OTELE DAVET EDİLİYORLAR SİZİN BU KONUDA MUHTEMELEN BİLGİNİZ YOKTUR İLK DEFA duyduğunuza eminim" "... ORAYA KATJLAN ARKADAŞLARIMDAN ALDIĞIM BİLGİLER İNANILMAZ BOYüriA... vjjfoi İN TARTIŞMASINI
1040LJT »

GEÇMİŞLER, ARTIK ABDULLAH ÖCALANIN ASILMAYIP NEREDE BESLENECEĞİ KONUSUNA KADAR GİTMİŞLER" "... Zorunlu tabi bakanlık görevlendiriyor" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün de bunu haber yapacağını söylediği, B. BERK'in, 27 Aralık ta Dumlupmar Üniversitesinde Azeri kökenli Profesör Aygün ATTAR'm geleceğinden bahsettiği ile ilgili,
Bahadır BERK'in özellikle elindeki haberi kendisine vermesinin sebebi sorulduğunda, Hollanda ve İngiltereden bazı diplomatlar Türkiye de Hakim ve savcılara brifing vermeleri ile ilgili rahatsızlıklanm dile getirdiğini, bu konuda detaylı bilgi aktaracağını söylediğini,
Tape :1407 22.12.2007 tarihinde Erol ............ ile görüşmesinde özetle;
G.KÖMÜRCÜ'nün "...telefonla konuştum şey adamcağız haber veriyor önemli bir haber insanları avukatları savcıları on beş günlük zorunlu kursa sokup İngiliz Büyükelçiliği tarafından gelen işte bilmem ne AB ile ilgili bilgilendiriyolarmış mecburi işte" "Yani federasyondu yok oydu yok buydu gibi falan böyle yani tamamen Türkiyenin dokusuna ters bir kursa tabi tutuyolarmış ve İngiliz Büyükelçisi" "..Güler diyo nolur bunu yazar mısınız Güler Hanım benim adımı vermeden tabi diyo telefonla konuştum yüz yüze görüşmedim" "evet düşünebiliyomusun artık ne hale geldik hakimlerimize savcılarımıza İngiliz Büyükelçiliğinden şey yapıyolar bilgilendiriyolar" dediği ile ilgili,
Hangi konuda haber verdiği, bu konuda neden kendisine haber verildiği sorulduğunda, yine yukarıdaki konu ile ilgili arkadaşı ile görüştüğünü, haber konusu yada gazetecilik değeri olmayan bir konu olduğunu,
Tape :1336 26.12.2007 tarihinde Yaşar KARAGÖZ ile görüşmesinde özetle; Y.KARAGÖZ'ün "Ben emekli Tümgeneral Yaşar Karagöz efendim" "... PSİKOLOJİK HAREKÂTI SİZ ÜSTLENDİNİZ bunlar hani MGK'yı tarumar ettiler Psikolojik harekâtı da derin devlet zannettikleri için orayı da kaldırıp bütün o uzmanları dağıttılar ortada işte kimse kalmayınca Allaha bin şükür ki sizler üstlendiniz ağzınıza sağlık ne diyeyim yani bunlar da hiç merak etmeyin bunlarda kısa bir zaman sonra inşallah Türkiye Cumhuriyetinin gücünü anlayacaklar Amerikalılar bile anlamaya başladılar ama o içerdeki iş birlikçisi efendim satılık adamlar anlamıyor bizim duygularımızı da ifade ediyorsunuz çok teşekkür ediyorum" "Ben Edip paşanın yardımcısıydım" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Biliyorum efendim ... konuştuk" dediği, Y. KARAGÖZ'ün "... MGK daki bu toplumla ilişkiler başkanlığı yaptım Tunceli güvenlik komutanlığı yaptım yani her olayın içindeyim içinde olmaya da devam ediyorum" "Elimden gelen bir şey olursa çok büyük memnuniyetle" dediği ile ilgili,
Hangi konuda kim veya kimlere karşı psikojik harekatı üstlendikleri, psikolojik harekatı kimlerin adına üstlendikleri sorulduğunda, Yaşar KARAGÖZ' ün Amerika Türkiye arasında kurulan Terörle Mücadele Koordinasyon kurulunun başkan yardımcısı olduğunu, kendisinin yazılarıyla ilgili takdirlerini dile getirdiğini,
Tape :1337 27.12.2007 tarihinde Hikmet .............. ile görüşmesinde özetle;
HİKMET'in "Şimdi geçen hafta Sabahattin Önkibar yazdı bugün sen yazdın Önkibar şeye söyle İlker Türkmene MİTe Mitle ilgili dizide söylediğine şey yapıyor nedir MİT şeyi düşmanlığı herhalde diyor babasınm Yassıadada MİT müsteşarı olarak CİA ile işbirliği yapmaktan yargılandığını hatırladı filan diye şey yapıyor bugün de sen yazdm bunlar değiştirmek mi istiyorlar bunu" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "... tabi görmüyor musun ya da herhalde bir şeye zorluyorlar yani kadro değişimi" "O çucuk da baksana dikkat et Ferhat bilmem kime Fetoşun işte işi kaleme1f*ben Âjnerika'dayken yani 2003
yılı falan mıydı acaba 2002 de olabilir patkır bu ejnıg ziyarete^ldi bu ondan sonra işte

Hiç yorum yok: