29.7.08

ERGENEKON İDDİANAMESİ 2251 - 2300 SAYFALAR,

Hüseyin e söyle" dediği, Naci'nin " Şeklini bilmiyorum yani şekil olması lazım abi bak bak burada rant var ya ben onun için dedim" dediği, Yusuf un "Var tabi orda" dediği, Naci'nin "Bu piyasada var öbür orda yok" dediği, Yusuf un " Var evet" dediği, Naci'nin " Bu piyasada var yani o piyasada yok Kadıköy den önce de burada var anladın" dediği, Yusuf un " Naci ben İstanbul a geldiğimde konuşalım" dediği,
Tape:622, 12.03.2007 tarihinde, Ayşe isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Yusuf un "İyiyim Kadıköy üne uğradım Genel Merkeze" "Albay la filan görüştüm" "Şey iyiler durumlarda iyi şeyden eleman arıyorlar genel merkezden" dediği, Ayşe'nin "Aman arasınlar ya zaten şey dünya kadar alacağım var orda hani nerde" "Onlar vermezler yine" dediği, Yusuf un " Yok Milli Savunma Bakanlığından ödenek çıkmış canım" " O olaylardan sonra şey yapmış Genel Kurmay falan da kapattırmış olayı zaten hı Albay la epey konuştum" dediği
Tape:625, 15.03.2007 tarihinde, Ayhan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle;Yusuf un "He Yasin e söyle bu Metin berberin yanında bir Ramis diye bir çocuk vardı onun bir işi varmış Hendek te tamam mı hı Yasin i arayacak yani senin bu numarayı veriyorum ben aradı mı konuştur onu tamam mı Ayhan" "Şimdi bu numarayı verdim mi sen görüş Yasin şeyle Ramis ile ne işi varsa onun Hendek te hallediverin tamam mı" "Bilmiyorum bir problemler varmış orda herhalde bir alacak verecek hesabı" dediği,
Tape:626, 15.03.2007 tarihinde, Rasim GÖRÜM ile görüşmesinde özetle; Yusuf un "Sen Ayhan la görüş onlarla bir işi varmış dedim Hendek te Adapazarı nerde işiniz" dediği, Rasim'in "Bi güzel bir iş 85 milyarlık bir iş" dediği, Yusuf un "85 tamam size onlar yardımcı olacaklar Hendek te tamam mı" "Oradan çıkartma yap yani bize de" dediği,
Tape:627, 15.03.2007 tarihinde, Ayhan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle;Yusuf un "Şimdi seni arayacak Rasim" "Bi 85 lik iş varmış herhalde" "Gerekeni yaptın mı bizi de gör yani tamam mı" dediği,
Tape:628, 20.03.2007 tarihinde, Zeki isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Yusuf un " He Zeki aldım ben şimdi Hüseyin'e senin numaranı vericem ben şimdi zaten Genel Merkezin ordayım" dediği, Zeki'nin "Şey söylicem Kurtköy'de tanıdık var mı Jandarma'da falan" dediği, Yusuf un " Jandarmada var tabi" dediği, Zeki'nin " Tamam sen bir şey yap da orda bir tane orospu çocuğu var onu şey yapcaz tamam" dediği, Yusuf un "Hayrola senin ne işin var ya orda" dediği, Zeki'nin " Yav konuşuruz şimdi orda bir tane lavuk var da onu çekicez, anladın" dediği, Yusuf un "Tamam Hüseyin'le konuşurum" dediği,
Tape:45, 21.07.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; M.F.KARADAĞin "Bağımsız altıncı sıradan adayım biliyorsun değil mi" dediği, Y.GÖRÜM'ün "Biliyorum tabi ki bizim oylar senin baba ya ne demek" dediği, M.F.KARADAĞ'm "Ona göre oralarda kulis yaptın mı" dediği ve Y.GÖRÜM'ün arkadaşlarının hepsine söylediğini belirttikten sonra "Ülkemiz gerçekten tehlikede gerçekten ben yani artık buna tamamen inandım" "İnandım baba adama dün akşam Turan ÇÖMEZİ dinledim" dediği, M.F.KARADAĞ'm "He oda binde birini anlatmadı ya onu milyon daha milyona ekle onu milyona" "Bende programı dinledim istifa et dedim sende hemen istifa et dedim 2002 de geldi bana bak sağlık bakanı olacam müsteşarım olur musun diye bende dedim ki TAYYİBİN sen arkadaşı olduysan onun bakanı olduysan ben şenlen yokum dedim ona" "Demiş sana işte sıtratejiyi taktiği bilmem uluslar arası güvenliği
....benim ateremden ...bir hocam var komutanım........... geldi aynen böyle bir gün beraber olduk
kabul etmedim" "Ama istifa etseydi çok daha iyi olurdu onlarlan bir arada durmuyacaktı" dediği, Y.GÖRÜM'ün "Baba birşey diyecem" "Ben bu Bodrum yalıkavak var ya" "Bu yalıkavakta bana bir otel veriyorlar Hüseyin de bu adamı tanıyor A.T. diye" "Sen bu A. T. daha evvelden duymuşsundur" "Senin döneminde yani senin tam şey zamanlarında bu silahlı kuvvetler" dediği, M.F.KARADAĞ'm "Tanımıyorum tanımıyorum" dediği, Y.GÖRÜM'ün "Bu seksenbeş yılında silahlı kuvvetler yapı koparatifi diye bir kooperatif kurduydu
Kadıköyünde" "Silahlı kuvvetler adına Hüseyin de çok iyi tanıyor ondan sonra neyse bu adam zamam içerisinde epey şey oldu çok yıl geçti şimdi bu Bodrum Yalıkavakta otel almış üç tane bunu Hüseyin iyi tanıyor bu üç tane otelin bir tanesini veriyor bende dedim ki ben dernekte konuşurum babaylan tamam mı" "Derneğin adına dedim verirsen dedim bunu çalıştırmak üzere alırız dedim" dediği, M.F.KARADAĞ'm "Aman istemem dernek adına falan bırak sen onları bulaştırma" "Bulaştırma derneği falan o işlere" "Bi bok olduğu yok adamda o gelsin öyle bir niyeti varsa benlen konuşsun söyle" dediği, Y.GÖRÜM'ün "Ya bize devreder baba demi" dediği ve telefonu yanında bulunan SÜLEYMAN'a verdiği M.F.KARADAĞ'm SÜLEYMAN'a "Zaten bundan sonraki seçimlerde buralarda değil küçük yerden Çanakkaleden garanti verildi Çanakkaleden oraya gidecem" "He ekibin nasıl hazırmı yeniden teşkilatlanma yapacam" dediği, SÜLEYMAN'ın "Hüseyin güden ayrıldınız mı" dediği, M.F.KARADAĞ'm "Yok ayrılmadık" dediği, SÜLEYMAN'ın "Ama biliyorsunuz onun bulunduğu teşkilat içerisinde bizim olma şansımız yok" dediği, M.F.KARADAĞ'm "Onların işi başka bizim işimiz başka" "Onları görderirim başka yere artık daha o şey yeniden genel kurulu topluyacam hepsini atacam şeyden" dediği,
Tape:629, 23.10.2007 tarihinde, Rasim GÖRÜM ile görüşmesinde özetle; Merve kapı'da bulunan fabrikanın yanmasıyla ilgili konuştukları, Hüseyin'in oradan bir süre önce ayrıldığım ancak kirasını halen aldığını söyleyerek Yusuf un "Nizam AYTEMİZ" "Nizam bir geceleyin 8-10 kişiyle geliyo fabrikaya, oraya yazıhaneye" "Bekçiyi güzel bir dövüyorlar, kafasını gözünü kınyorlar" "Hüseyinlerin bekçisi" "ondan sonra diyorlar ki bir daha buraya gelirseniz ayaklarınızı kırarız" "Hüseyin de 7-8 kişiyi alıyor gidiyor oraya, kahramanları var ya hani" "Nizam AYTEMİZ'in 10 tane adamı var, hepsi silahlı, ondan sonra diyorlar ki onlar da Nizam AYTEMİZ bak diyor, al bu adamlarını git tamam mı, Hepsini de diyor burda kurşuna dizdiririm diyor" dediği, ilerleyen görüşmelerde fabrikayı kimin yaktırmış olabileceğiyle ilgili görüştükleri,
Tape:630, 25.10.2007 tarihinde, Muammer isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Yusuf GÖRÜM'ün "Ne oldu Muammer" diye bir konuyu sorduğu, Muammer'in "Abi yarın dönüyorlar" "çok güzel bir iş yakaladım, ... eğer olursa abi, herhalde İstanbul'u terk ederim" "Mazotla alakalı" "Yarın öğleden sonra senin yanma gelcem görüşürüz" dediği,
Tape:3420, 28.11.2007 tarihinde,Raif GÖRÜM ile İbrahim ÖZCAN arasındaki görüşmesinde özetle; Muhtemelen Hüseyin GÖRÜM'ün televizyonlarda çıkan görüntüleri konusunda bir süre konuşup rahatsızlıklarını dile getirdikten sonra, aynı konu ve derneğin yeniden toparlanması konusunda ; Raif in "Ya abi gel toparlayalım her şeyi yine ya" "Gel abi düzeltelim her şeyi birlikte biz yapalım ya siktiret onu yani biliyor musun yani onu iptal edip kovanz ya mahvetti amma koydu hepsinin abi ya" dediği, Raif in " Biz bir toplanacağız filan falan tamamı belki yeniden" "Tamam tamam bak Kahraman Yusuf amcam falan hep birlikteyiz haberin olsun abi biz de aynlmak yok yani biliyonmu ya yeniden bir şeyler toparlanıp büro yapıp" "Abi bırakalım da eskileri şey yapalım bir hani kırgın olmayalım da bir şeyler yapalım birlikte oluruz anlıyor musun" dediği,
Tape:971,14.12.2007 tarihinde Hüseyin GÖRÜM ile telefon görüşmesinde özetle; Bir süre hal hatır ettikten sonra Hüseyin'in "...çakmak için de teşekkür ederim." Dediği, Yusuf un "Yok abicim bir şey değil ya. Sen kendine iyi bak yeter." "Orhan gönderdi değil mi Hüseyin?" diye sorduğu, Hüseyin'in "He gönderdi Fahri göndermiş." Dediği, Yusuf un "Ben biraz Fahri'ye fırçaladım, o gecesi." ".. .Utanmıyor musun sen dedim. Ya tamam Yusuf falan dedi. Ben sormadım ne kadar şey." Dediği, Hüseyin'in "500 lira göndermiş." Dediği, Yusuf un "İyi tamam işte ya, işini görürsün abi. Yav Hüseyin şeyi soracam sana. Bu hani Fetullah GÜLEN'in CD'leri vardı ya sende." dediği, Hüseyin'in "Bende yok onun CD'leri." "Onlar bir ara vardı. Paşadaydı. Yok şimdi onlar artık. Onlarla ilgilenmiyorum ben anladın mı, Onlann hepsi bir oyundu. Yani bizi hep tezgaha getirmek istediler g...enler." dediği, tespit edilmiştir.
"2251
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
İşyerinin bir bölümünü büro olarak kullanmaları için tahsis etmesinin Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketinin oluşumu aşamasında yer aldığını, bu oluşuma önayak olan Muzaffer TEKİN'in telefon rehberinde kendi telefonun kayıtlı olmasının da bu kişiler ile örgütsel bağlantı içerisinde olduğuna dair şüphe oluşturduğu,
Yukarıda yazılı telefon görüşmeleri içeriğine göre de , kendisine iletilen illegal
talepleri Kuvayı Milliye Demeğinde ve aynı zamanda Ergenekon Terör Örgütünün Demek
içerisindeki illegal yapılanmada sorumlu düzeyde yer alan kardeşi Hüseyin GÖRÜM'e
yönlendirdiği anlaşılmaktadır.
Muzaffer TEKİN'in telefon rehberinde Yusuf GÖRÜM'ün 05362716692 numaralı
telefonunun yazılı olduğu,
Şüpheli Yusuf GÖRÜM'ün telefon ve sim kart kayıtlan incelendiğinde; Hüseyin
GÖRÜM-05378551942, Raif GÖRÜM-05358258383, Kahraman ŞAHİN-05466478283
şeklinde kayıtlara rastlandığı,
Kuddusi OKKIR ve Raif GÖRÜM, isimli şahısların telefon ve sim kartında telefon
numarasının Yusuf GÖRÜM-05362716692 şeklinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Yusuf GÖRÜM'ün kullanmakta olduğu 05362716692 nolu GSM hattının 01.01.2000
den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının
kolluk tarafından yapılan analizinde;
-Yasin (Rasim) GÖRÜM'ün kullandığı 05385605898 nolu GSM hattı ile 142
-Raif GÖRÜM'ün kullandığı 05358258383 nolu GSM hattı ile 378
-Raif GÖRÜM'ün kullandığı 05387496868 nolu GSM hattı ile 8
-Mehmet Fikri KARADAĞ'm kullandığı 05358881514nolu GSM hattı ile 81
-Hüseyin GÖRÜM'ün kullandığı 05056588812 nolu GSM hattı ile 188
-Hüseyin GÖRÜM'ün kullandığı 05378551942 nolu GSM hattı ile 18
-Kuddusi OKIR'm kullandığı 05337624601 nolu GSM hattı ile 5
-Alparslan ASLAN'ın kullandığı 05326713439 nolu GSM hattı ile 11
-Kahraman ŞAHİN'in kullandığı 05373755310 nolu GSM hattı ile 2 kez
görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir.
f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Mehmet Fikri KARADAĞ ; Yusuf GÖRÜM'ü Hüseyin GÖRÜM'ün abisi olarak tanıdığını, demeğe gelip gittiğini beyan etmiştir.
Raif GÖRÜM ; Yusuf GÖRÜM'ün amcası olduğunu, 03.12.2007 günü telefon görüşmesi yaptığı kişinin amcası Yusuf GÖRÜM olduğunu, Hüseyin GÖRÜM'ün FOX TV'de yayınlanan görüntülerinden rahatsız oldukları ile ilgili görüştüklerini beyan etmiştir.
Hüseyin GÖRÜM ; Yusuf GÖRÜM'ün ağabeyi olduğunu,temizlik maddesi alım satımı ile uğraştığını, demekle hiçbir alakasının olmadığını, 2000 yılında ağabeyi Yusuf GÖRÜM vasıtası ile tanıdığı Nihat GÜRKAN isimli şahsın kendisine Ankara'da Ulusal Güç Birliği Yeniden Kuvvai Milliye adında bir oluşum olduğunu kendisinin de bu oluşumda görev almasını teklif ettiğini beyan etmiştir.
g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Yusuf GÖRÜM'ün Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" karan ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşlan
<— (J/&&'} rs ,2252 . , Ç^ alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Demeğinde Hüseyin GÖRÜM ile bağlantılı olarak demeğin legal faaliyetlerinde bulunduğu, aynı amaç doğrultusunda kurulan VKGB'nin İstanbul yapılanmasının oluşumu aşamasında işyerini tahsis ettiği, bunun yanı sıra örgüte gelir temin etme amacı ile mafya tarzı tahsilat işleri yaptığı iddia edilmektedir. Şüpheli, Kuvayı Milliye Demeği ile ilgisinin kardeşi Hüseyin GÖRÜM'ün bu demekte sorumlu düzeyde yer almasından dolayı demeğe gidip gelmesinden, Muzaffer TEKİN ile tanışıklığının Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi oluşumuna ilişkin toplantıların Hüseyin GÖRÜM'e ait yazıhanede yapılmasından,sonrasmda da işyerini kardeşi Hüseyin GÖRÜM'ün ricası ile bu kişilere geçici süre kullandırmasından ibaret olduğunu savunmuştur. Yukarıda geniş olarak özetlendiğinden aşağıda sadece ilgili bölümleri yazılacak olan telefon görüşmelerindeki, Naci isimli şahsın bir yakının MİT'te işe girmesi için Kuvayı Milliye Demeği Başkanının aracı olmasını istemesi üzerine söylediği "Ya Naci seninle yüz yüze konuşuruz ya olmaz böyle konuşmak" Naci isimli şahsın Kuvayı Milliye Demeğine gidip görüşmeleri sonunda edindiği kanaate göre kendisine söylediği " .... gel dedim bizim buraya takıl da..................... seninle Kuvayı Milliye demeği açalım buraya şube" " Şeklini bilmiyorum yani şekil olması lazım abi bak bak burada rant var ya ben onun için dedim" sözleri üzerine kendisinin verdiği "Var tabi orda" " Naci ben İstanbul a geldiğimde konuşalım" Ayşe isimli şahıs ile Kuvayı Milliye Demeğinin maddi sıkıntıları üzerine yaptıkları konuşmada kendisinin söylediği " Yok Milli Savunma Bakanlığından ödenek çıkmış canım" " O olaylardan sonra şey yapmış Genel Kurmay falan da kapattırmış olayı zaten hı Albayla epey konuştum" Rasim GÖRÜM ile yaptıkları Hendek ilçesindeki 85 milyarlık bir tahsilat işi ile ilgili konuşmada kendisinin söylediği "85 tamam size onlar yardımcı olacaklar Hendek te tamam mı" "Oradan çıkartma yap yani bize de" sözlerinin, aynı konuda Ayhan isimli kişi ile yaptıkları görüşmede "Şimdi seni arayacak Ramis" "Bi 85 lik iş varmış herhalde" "Gerekeni yaptın mı bizi de gör yani tamam mı" Zeki isimli şahıs ile yaptığı görüşmede Zeki'nin söylediği "Şey söylicem Kurtköy'de tanıdık var mı Jandarma'da falan" " Tamam sen bir şey yap da orda bir tane orospu çocuğu var onu şey yapcaz tamam" Yav konuşuruz şimdi orda bir tane lavuk var da onu çekicez, anladın" sözlerine verdiği " Jandarmada var tabi" "Tamam Hüseyin'le konuşurum" Rasim GÖRÜM ile yaptıkları Hüseyin GÖRÜM'e ait fabrikada meydana gelen olaylar ile ilgili görüşmede kendisinin söylediği "Hüseyin de 7-8 kişiyi alıyor gidiyor oraya, Kahraman'lan ( Kahraman ŞAHİN) var ya hani" Raif GÖRÜM ile İbrahim ÖZCAN arasında yapılan Hüseyin GÖRÜM'ün televizyonda yayınlanan görüntüleri ve Kuvayı Milliye Demeğinin düştüğü kötü durum ile ilgili konuşmada Raif in söylediği " Biz bir toplanacağız filan falan tamamı belki yeniden" "Tamam tamam bak Kahraman Yusuf (Yusuf GÖRÜM) amcam falan hep birlikteyiz haberin olsun abi biz de ayrılmak yok yani biliyonmu ya yeniden bir şeyler toparlanıp büro yapıp" "Abi bırakalım da eskileri şey yapalım bir hani kırgın olmayalım da bir şeyler yapalım birlikte oluruz anlıyor musun" Sözleri ve cevaplarının, kendisinin Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Demeği içerisindeki illegal yapılanması ile ilişkisinin savunması gibi demeğe gidip gelme şeklinde olmadığı, demeğe üye olmamakla birlikte derneğin 'Ankara ilindeki mitingine katıldığı, demek içerisindeki illegal yapılanmanın, demek ismini kullanarak ve askeri kurumlar ve asker kişiler ile bağlantılı oldukları izlenimini vererek illegal faaliyetlerde bulunduklarını bildiği, kendisinin de yukarıda yazılı telefon görüşmeleri içeriğine göre bizzat bu faaliyetler içerisinde yer aldığı, demeğin içine düştüğü kötü durumdan kurtarmak gerekirse yeni bir oluşum meydana getirmek için yapılan çalışmalar içerisinde yer aldığı, illegal bir tahsilat işine aracı olduğu, İşyerinin bir bölümünü büro olarak kullanmaları için tahsis etmesinin Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketinin oluşumu aşamasında yer aldığını, bu oluşuma önayak olan Muzaffer TEKİN'in telefon rehberinde kendi telefonun kayıtlı olmasının da bu kişiler ile örgütsel bağlantı içerisinde olduğuna dair şüphe oluşturduğu anlaşılmıştır. Şüphelinin Danıştay Saldırısı sanığı Alparslan ARSLAN ile 11 telefon görüşmesi bulunduğu bu kapsamda Mahkemenin dikkatine sunulmuştur. Tüm bu açıklamalar ile Ergenekon Terör Örgütüne üye olduğu yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından, Şüpheli Yusuf GÖRÜM'ün eylemine uyan TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayüı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir. 74-ŞÜPHELİ OĞUZ ALPASLAN ABDÜLKADİR a)-Emniyet ifadesinde; Emlakçilik yaparak geçimini sağladığmı,soruşturma kapsamındaki kişilerden Veli KÜÇÜK'ü basından tanıdığını, Mehmet Fikri KARADAĞ'I 2007 yılı Temmuz ayı içerisinde Kuvayı Milliye demeğine üye olması ile tanıdığını, o dönemde demekte bulunan Kahraman ŞAHİN, Niyazi KIYAK ve Demek Başkanı Mehmet Fikri KARADAĞ ile tanıştığını, ancak ilişkisinin demek faaliyetleri ile sınırlı kaldığım,Hüseyin Gazi OĞUZ' u demeğin Pendik Şube Başkanı olması nedeni ile tanıdığını, Hüseyin GÖRÜM'ü demek başkan yardımcısı olması sebebiyle tanıdığını, Kahraman ŞAHİN'i yine demek faaliyetleri içerisinde tanıdığını, bu kişilerle ilişkisinin de demek faaliyetleri ile sınırlı kaldığını ,Ayşe Ceylan GEÇYOL'u 2007 yılı içerisindeki seçim çalışmalarında tanıdığını, bu kişinin demeğe ait bazı belge ve kayıt evraklarını 2007 yılı içerisinde çaldığını, bunun üzerine hakkında Kadıköy C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu,Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nu demekten tanıdığını, kendisi ile ailece görüştüğünü, Yaşar ARSLANKÖYLÜ'nün Adana Kuvayı Milliye Demeği Şube temsilcisi olduğunu,kendisi ile sadece demek faaliyetleri ile ilgili bir telefon görüşmesi yaptığmı,kendisine sorulan diğer kişileri tanımadığını, Kendisinin demeğe 2007 yılı içerisinde emlakçı arkadaşı Ayfer ÖZCAN aracılığı ile üye olduğunu ve üyeliğinin 3-4 ay kadar sürdüğünü, demeğin İstanbul'da 700 üyesinin bulunduğunu, Atatürkçü ve Kemalist bir yapıda bulunduğunu, ancak bir süre sonra bu amacmdan sapmaya başladığım, Hüseyin GÖRÜM, Kahraman ŞAHİN, Niyazi KIYAK, Engin ve İslam isimli kişilerin demekte esrar içtiklerine dair isim listesi bulunduğunu duyduğunu, bunlar üzerine 20 Ekim 2007 de dernekten istifa ettiğini, kendisinin demekte çok kısa bir dönem genel sekreterlik yaptığını, demeğin kurucu üyeleri hakkında bilgisi olmadığını, Türkiye genelinde demeğin yaklaşık 70 Şubesinin bulunduğunu, demeğin bulunmuş olduğu binanın Milli Emlak Müdürlüğüne ait olduğunu 2007 yılı içerisinde binayı tahliye yazısı gelmesinden sonra öğrendiğini, tahliye sebebinin ise elektrik, su vs. borçları olduğunu, ancak tahliye yazısının geldiği gün Hüseyin GÖRÜM'ün binanın Vakıflar Müdürlüğü'ne geçtiğini söylediğini,Derneğin gelir kaynağı konusunda bir bilgisi olmadığını, bu konuyu Mehmet Fikri KARADAĞ'a sojjmjıjjse de cevap alamadığını, kamuoyuna yansıyan bayrak ve silah üzerine yapılan yşmih ^iBpıp^atılmadığını, 31.10.2007 günü Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesinde söylediği "derneğin adının temizlenmesi" sözünün sorulması üzerine ; Emlakçı arkadaşı Nihat GÜRKAN vasıtası ile tanıştığı ve askeri istihbarat görevlisi olarak bildiği Mustafa ALPAY isimli kişi ile sık sık görüştüğünü, bu kişinin kendisine Hüseyin GÖRÜM'ün MİT elemanı olduğunu söylediğini, Hüseyin GÖRÜM'ün kamuoyuna da yansıyan hal ve hareketlerinin derneğe zarar verdiğini düşündüğünden Mustafa ALPAY'm derneğin kapatılması gerektiğini kendisine belirttiğini, kendisinin ise çeşitli toplantı vb. faaliyetlerle derneği Hüseyin GÖRÜM gibi düşünen kişilerden temizlemek için planlar yaptığım, bunu da Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile paylaştığını, kendisinin dönem dönem Mustafa ALPAY'a dernek ile ilgili bilgi, belge ve doküman verdiğini, son zamanlarda derneğin amacından tamamen sapmaya başladığını hissettiği için kendisim milliyetçi bir kişi olarak bildiği ve güvendiği için Mustafa ALPAY'a bu tür yardımda bulunduğunu, verdiği belgelerde suç unsuru olup olmadığını bilmediğini,bunun kararını Mustafa ALPAY'm verdiğini, Mehmet Fikri KARADAĞ'm medyaya yansıyan "Vatan hainlerini temizleyeceğiz" şeklindeki beyanını basından duyduğunu, kendisinin veya derneğin ise hiçbir şekilde böyle bir niyet ve faaliyetinin olmadığını, Kendisinin Hüseyin GÖRÜM ile şahsi bir husumetinin olmadığını, ancak bu kişinin hal ve hareketleri ile derneğin kuruluş misyonuna tamamen ters bir kişi olduğunu, bu kişinin dernek faaliyetlerindeki rolünü kırmak için yasal faaliyetleri dışında herhangi bir şekilde illegal faaliyetinin,bir eylem planının bulunmadığını, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'NU'nun bir fınnın camını silahla ateş etmek yolu ile delmesi olayı hakkındaki bilgisi sorulması üzerine ;Recep Gökhan'ın bir kurusıkı tabancasının bulunduğunu, bunun dışında bir silahının bulunup bulunmadığını bilmediğini, Bu konu ile ilgili 21.10.2007 günü Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile yaptığı^ telefon görüşmesinin sorulması üzerine ise ; bahsi geçen tarihte Recep Gökhan SİPAHİOGLU'na ailece ziyarete gittiklerini, olayı Recep'in o akşam kendisine anlattığını, ancak kendisinin önemsemediğini ve hiçbir adli mercie iletmediğini,Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun ruhsatı olup olmadığım bilmediği bir tabancası olduğunu,yukarıda başının belaya girmemesi için söylemediğini, Dernekten istifa ettiği zaman dernekten aldığı CD ve belgeleri evine götürdüğünü, aramalarda ele geçen belgelerin bunlar olduğunu, beyan etmiştir. b)-Savcı!ık ifadesinde; Kolluk ifadesini tekrarladığını, Ergenekon yapılanması ile ilgisi olmadığını, böyle bir yapılanma olup olmadığmı,var ise mahiyetini bilmediğini,kendisinin milliyetçi ve Atatürkçü düşünceye sahip bir insan olduğunu, bu nedenle Kuvayı Milliye Derneğine ilgi duyduğunu , 2007 yılı Temmuz ayından 2007 yılı Ekim aymınn 20'sine kadar derneğin genel sekreterliğini yaptığını, daha doğrusu 2 ay üye olarak kaldığını 1,5 ay kadar da genel sekreterliğini yaptığmı,daha sonraları derneğin yetersiz insanlardan oluştuğunu gözlemlediğini,ayrıca Hüseyin GÖRÜM'ün tavır ve davranışlarından rahatsız olduğunu, bu nedenle 20.10.2007 tarihinde genel sekreterlik ve dernek üyeliğinden istifa ettiğini,birlikte gözaltına alındığı kişilerden Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM,Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nu tanıdığını,bu kişiler hakkındaki kolluk beyanlarım tekrarladığını, Sorulması üzerine ise; Mustafa ALPAY isimli kişinin bildiği kadarı ile Genelkurmay Askeri İstihbaratında görevli olduğunu,emlakçı olan Nihat GÜRKAN isimli arkadaşının kendisini Mustafa ALPAY ile tanıştırdığını, Mustafa ALPAY'm ilk başta Kuvayı Milliye Derneğine üye olduğu için kendisine kızdığmı,daha sonra ise bir müddet burada kal, bize bilgi getir dediğini,bu kapsamda dernekte yolunda gitmeyen işlerle ve yetersiz kişilerle ilgili bazı belgeleri kendisine verdiğini, hatta derneğin kira kontratını, tüzüğünü, tüzüğe aykırı yapılan yeminlerini, daha önceden tutuklanmış kişilerin resimlerini Mustafa ALPAY'a verdiğini,Hüseyin GÖRÜM dengesiz bir şekilde konuştuğu ve Kuvayı Milliye ismini küçülttüğü için Kadir ÇELİK'in programına çıkmadan önce Mustafa ALPAY ile görüşerek ne yapabiliriz diye sorduğunu, onun ise kendisine, kafasını gözünü kırın , bunu devletin için yap şeklinde sözler söylediğini, ancak kendisinin bu türlü şiddet içeren bir şey yapmadığım,yine Hüseyin GÖRÜM ile ilgili olarak Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile telefon görüşmelerinin bulunduğunu,ayrıca Mehmet Fikri KARADAĞ ile de görüşmelerinin olduğunu,hatta bir telefon görüşmesinde dernekteki yolunda gitmeyen şeylerle ilgili olarak "ihtilal yapalım" tabirini kullandığını,ancak Hüseyin GÖRÜM'e saldın düzenlemek için Sedat PEKER grubundan adam ayarlayacağını söylemediğini, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun Kuvayı Milliye Derneğinin Ar-Ge (araştırma geliştirme) sorumlusu olduğunu,görevmin derneğe internet sitesi yapıp mail adresleri oluşturmak olduğunu,bu kişinin de Hüseyin GÖRÜM'den rahatsız olduğunu,bu nedenle kendisiyle telefon görüşmeleri yaptığım,hatta Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile ayn bir dernek de kurmak istediklerini, fakat bunu başaramayacaklannı düşünerek vazgeçtiklerini, kendisinin herhangi bir örgüte üye olmadığmı,örgütten de haberi olmadığını, esnaf olduğunu,emlakçılık yaptığını,suçsuz olduğunu beyan etmiştir. c)-Aramalarda elde edilen deliller; Şüpheli Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in evinde yapılan aramada; -(8) adet CD, -(3) adet kaset, -(2) adet Kuvayı Milliye Andı, -Büyük Türk Milletine Duyuru başlıklı yazı, -Kuvayı Milliye Derneğine ait yetki belgesi, -Neden Kuvayı Milliye ibareli yazı, -(23) sayfa Kuvayı Milliye Dernek Tüzüğü, -(3) adet Kuvayı Milliye aylık siyasi bağımsız gazetesi, -(5) sayfa "Bütün Kürtleri Türkiyeden kovacağız, başka yolu yok sorun bölücülük veya terör değil kürtün ta kendisidir" doküman, Şüphelinin işyerinde yapılan aramada ; -(54) adet CD, -(8) adet bilgisayar disketi, -(1) adet üzerinde MSI ibareli flash disk, -(1) adet 06307856600 seri numaralı hafıza kartı, -Microsd/trans flahs adapter ibareli hafıza kartı, -(2) adet 89902860301013625795, 89902860301025425143 seri numaralı sim kart, -(3) adet 89902860310065827902, 89902860301090867831, 89902860310057088059 seri numaralı sim kartlar, -(2) adet 060108001833, 050617019944 Turkcell sim kart, -Üzerinde uluslar arası LIONS 118-T Yönetim Çevresi Federasyonu 2003-2004 hizmet dönemi görevlileri ibareli (176) sayfadan ibaret el kitapçığı, -El yazısı ile yazılmış (24) maddelik (2) sayfadan ibaret talimat listesi, -(2) adet bilgisayar kasası (casper Pentium 4, 52xMAX ibareli kasa) -(1) sayfa üzerinde makbuz listesinin dağıtımını gösterir evrak, -Kadıköy Cumhuriyet Savcılığına yazılmış şikayet dilekçesi, -Üzerinde 2007 Karayollan ibareli işyeri sahibinin notlannı tuttuğu ajanda, -(1) sayfa Tutanak ibareli yazı, -El yazısı ile yazılmış Arapça ve Türkçe yazılmış doküman, -(1) adet flash disk, <~± &?£hzK -(2) adet karar defterinin fotokopisi, -(1) adet Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanına yazılmış yazı bulunarak el konulmuştur. Ele geçirilen dokümanların incelemesi; Şüpheliden elde edilen dokümanlarda; 6 Sayfa el yazması karalama şeklindeki tutulmuş 23 maddelik ilk iki sayfasındaderneğin yeniden yapılanması ile alakalı alınmış kararlar 2007 - Ocak ayı ile başlayıp, 2007 Aralık ayı ile biten Takvim sahifesine yazılmış günlük notlardan ibaret 24 sahife not içeriğinde karalama notların tutulduğu isim ve telefon numaralarının olduğu, alınacak kararlar ve yapılacaklar şeklinde notların tutulduğu, 26.11.2007 tarihli Tutanak İçeriğinde; Ayşe Ceylan hakkında dernek yönetimine verildiği anlaşılan derneğin karar defteri mühür ve evrakının bu kişi tarafından çalındığı iddia eden tutanak ve ekinde de bu kişiye ait nüfus cüzdan fotokopisi Kuvayı Milliye Genel Merkezi İstanbul ile başlayıp, Ulusa Çağrı, Derneğin Tüzüğü ve Dernek defterleri ile biten toplam 22 sahife doküman içeriğinde; Kuvayı Milliye Derneği tarafından hazırlanmış Büyük Türk Milletine Duyuru 11.11.2005 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ imzalı 16 Maddelik bildiri, Kuvayı Milliye nedir başlığı altında Kuvayı Milliye yazı Ulusa Çağrı başlıklı yazı, "Bütün Kürtleri Türkiye'den kovacağız, başka yolu yok" ile başlayıp, Kürtlere yapılan yardımlar ve ekonomik durumlarını içeren 5 sahifelik yazı olduğu görülmüştür. 7 nolu CD içerisinde matbaa ve yeni Dizayn broşür başlıklı 2 klasör ile 2 adet kuvayımilliye amblemi bulunan resim olduğu, a) Matbaa klasörü içerisinde 5 adet word dosyanm(l-KUVAYI MİLLİYE GENEL MERKEZİ İSTANBUL, 2-BİLDİRİ, 3-kuvayı mlliye nedir, 4-ULUSA ÇAĞRI, 5-DERNEK TÜZÜĞÜ adlı) bulunduğu, b) Yeni dizayn broşür klasörünün içerisinde yine 5 adet word dosyasının (1-KUVAYI MİLLİYE GENEL MERKEZİ İSTANBUL, 2-BİLDİRİ, 3-kuvayı mlliye nedir, 4-ULUSA ÇAĞRI, 5-DERNEK TÜZÜĞÜ adlı) basıma hazır vaziyette bulunduğu, (33) Nolu CD'nin içerisinde Ankara Kızılay meydanında Hüseyin GÖRÜM'ün basın açıklaması ve Anıtkabir'e çelenk koyma töreni, (35) Nolu CD7nin içerisinde Fikri KARADAĞ ve Hüseyin GÖRÜM'ün konuşmaları ve basın bildirisi. (38) Nolu CD'nin Kuvayı Milliye Asla Affetmez Asla Unutmaz yazısı, Türk Bayrağı ve Kuvayı Milliye Armasıyla başlayan, üyelerinin Anıtkabir'i ziyaretleri, röportajları ve genel başkan Fikri Karadağ 'm konuşmasıyla biten tanıtım cd si. (41) Nolu CD'nin Muzaffer TEKİN,Oktay YILDIRIM, Hüseyin GÖRÜM,Kuddusi OKKIR, Fikri KARADAĞ ve arkadaşlarının toplu olarak Ortadoks Kilisesi,Şile'de Karaca Ali Paşa Mezarlığı,Amtkabir,Kemer gezileri ve konferans sırasında çektirdikleri resimleri. (46) Nolu CD'nin Ankara Kızılay meydanında Hüseyin GÖRÜM'ün basın açıklaması ve Anıtkabire çelenk koyma töreninin olduğu Kuvayı Milliye Tanıtım cd'si (49) Nolu CD'nin Bekir ÖZTÜRK, Fikri KARADAĞ'IN Katıldığı Kuvayı Milliye konulu 32.Gün Programı Şüpheliye ait "Samsung_40GB_SN_0469JlFW202079" marka hard diskin incelemesi neticesinde; "Oguz_A_ABDULKADIR_Samsung_40GB_SN_0469JlFW202079" isimli klasör içerisinde bulunan, "resimlerin" isimli klasör içerisinde: resim formatı içeren jpeg, bmp, gif vb. uzantılı 14.000 den fazla belgelerden oluştuğu, 58 âdet resmin Kuvayı Milliye standmdan çekilen resimlerden ibaret olduğu tespit edilmiştir. d)-Telefon görüşmeleri; Tape:321,28.04.2007 tarihinde, Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; M.Fikri'nin "Gelen E.BEY gelecekti F. Vakfı Başkanı haber var mı ondan" "Hüseyin abine sor Kahramana sor" dediği ve görüşmenin devamında Mersin başkanı Kemal CANAY isimli şahıstan bahsedildiği anlaşılmaktadır. Tape:3407,12.09.2007 tarihinde, Yaşar ASLANKÖYLÜ ile görüşmesinde özetle; O.Alparslan ABDÜLKADİR'in "biz yeniden bir yapılanmaya giriştik Hüseyin GÖRÜM başkanımız teşkilatı tekrar yeniden bir güven tazelemek ve tekrar fikir alış veriş yapmak amacı ile" "sizleri ve yönetimde olan en yakın adamlarınızla birlikte merkeze bekliyoruz en kısa zamanda" "...Hüseyin Bey teşkilatlardan sorumlu başkan olduğu,başkan yardımcısı olduğu için şu anda teşkilatlarla tek tek görüşmeye çalışıyoruz temsilciklerle yani" "Yemden yapılaşmaya giriştiğimizden dolayı elinizde bizimle ilgili makbuz ve yahut temsilcilik yetki belgesi varsa onlar yenilenecek, onları da birlikte getirmenizi istiyoruz" dediği, Tape:3413,12.09.2007 tarihinde, Yaşar ASLANKÖYLÜ ile görüşmesinde özetle; O.Alparslan ABDÜLKADİR'in "Biz yeni yönetim oluşturduk,teşkilattaki yetki belgesi olan herkes ile tanışmak istiyorum, bu işi devam ettirecek olanlar devam ettirecek, eğer devam ettirmek istemiyorsanız bütün yetki belgesi ve evraklarla beraber istifa dilekçenizle beraber göndereceksiniz yurt içi kargo ile", "Çünkü bu dava oturma dava değil artık hızlanıyor, bu şey değil, düşünün taşının bizi arayın bildirin kararınızı" dediği, Y.ARSLANKÖYLÜ'nün "Vallahi ben sizi tanımıyorum, beni tanıyacak olan buraya gelmesi lazımdı" dediği, O.Alparslan ABDÜLKADİR'in "Bu dava böyle gitmez, eğer devam ettirmek istiyorsanız buraya geleceksiniz. Eğer devam ettirmek istemiyorsanız yetki belgeniz demin size söylediğim istifa dilekçenizi bize gönderin" "Genel merkezin direktifine talimatına bu kadar sorgularsan senle iş yapılmaz anlamında söylüyorum ben, anlıyor musun beni, Kuvayı Milliye sırf yetki belgesi alıp ta oturmak değildir. Genel Merkez çağırıyorsa geleceksin" dediği, tespit edilmiştir. Tape:3373, Tanju OKAN ile görüşmesinde özetle;T.OKAN'm "Tanju ben Mersin'den Mersin il başkam"dediği, O.Alparslan ABDÜLKADİR'in "Biz dernekte yeni yönetim tabi başkanımız başta kalmak üzere yeni yönetim seçildi teşkilat başkanımız Hüseyin GÖRÜM m Türkiye'de ne kadar beldede şubelerimiz temsilcilerimiz var ise bunları zaman vermeden herkes kendi zamanını belirlemek kaydıyla bi hem bi tanışmak hem bi m problemlerimizi gidermek amacı ile bi görüşmek isterler, bende sizi ondan arayıp yani ne zaman müsait olursunuz işte 15 gün sonra 20 gün sonra bir ay sonra gerçi ameliyat olacakmışsınız." "Hızlı bir şekilde artık herkes aldı başmı gidiyor Cumhurbaşkanlığı seçimleri de oldu bitti artık meydanlar bizim yani" "mesela siz gelemezseniz yönetimden birisini gönderirseniz yahut ta iki arkadaş gelsinler bu diyalog kurmamız gerekiyor yani yüz yüze her şey daha güzel olacak ama siz belirleyin tarihlerini falan..." dediği, T.OKAN'm "tamam" dediği, Tape:761, 18.10.2007 tarihinde, Hüseyin KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; Oğuz'un "Fazla kontörüm yok. Sana şöyle bahsedeyim şimdi. Bizim özel harekattan bir arkadaşımız geldi. Ayrıldı oradan yani. Şu anda davaları falan var." "Çalışması lazım. İş beğenmezlik problemi yok. Anlıyor musun " "Ona yardımcı ol sen. Bizim arkadaşımız, bizden yani" dediği, Hüseyin'in "Tamam abi" dediği, Oğuz'un "Hani demişsin ya hani Seda gibi değil yani anladın mı beni" dediği, Hüseyin'in "He yani o yönde çalışırsa çalışır evet şoförlüğü falan var mı" dediği, Oğuz'un "Şoförlüğü de var her şey var tank bile kullanıyor" dediği, Tape:762, 21.10.2007 tarihinde, Hüseyin KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; Hüseyin'in "Sağol Başkanım Hüseyin (Hüseyin GÖRÜM) bey Ankara'yı aradı mı" dediği, Oğuz'un"Verdim bilmiyorum" dediği,Hüseyin'in; "Abi bir ona üstüne düş be" dediği, /^ 225§ .1 Oğuz'un "Tamam tamam ben açacağım şimdi orda değilim dışarıdayım" dediği, Hüseyin'in " Memleketten beni arıyorlar sıkıştırıyorlar şu işi bir hallet gerekiyorsa İskenderun'a düşürmeye çalış" dediği, Oğuz'un "Tamam" dediği, Tape:764, 21.10.2007 tarihinde, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile görüşmesinde özetle;Recep'in "Şu finnın yan camına bak. O yan camı ben deldim." "Mermiyle bak gel gel..." dediği, Oğuz'un "Tamam gördüm ... çakmadılar değil mi abi?" dediği, Recep'in "Yok Kürt p.. ..onlar." dediği,Oğuz'un "İyi yaptın abi iyi yaptın" dediği, Tape:766, 22.10.2007 tarihinde, Uğur ŞİMŞEK ile görüşmesinde özetle;Oğuz'un "Ya ne oldu bir haber var mı Uğur ya" dediği, Uğur'un "Ya Alp vallahi bana öyle bir utanıyorum telefonu bile nasıl açayım diyorum Kur'an çarpsın" , " Şimdi vallahi şimdi diyeceksin ki 100 lira 150 lira yaav öyle bir ibne işler başımda ki Allah seni inandırsın çünkü oradan buradan her yerden saldın var yani evden de bir durumlar var ben o hani şeydeki 125 lira vardı ya" , " O da çarşamba günü geliyorum dedi o da çarşamba dönüyormuş Hendek'ten yani yarından sonra onu alayım da sana vereyim diyorum direkt onu sana verecem işte" dediği, Oğuz'un "Anladım o zaman bir çarşamba günü ne olursun" dediği, Uğur'un " He he sen dernekte misin nerdesin" dediği, Oğuz'un "Dernekteyim dernekteyim" dediği, Uğur'un " He burada ne yapıyor Ferruh'lar" dediği, Oğuz'un " Ne yapayım FerruhTar işte telefonlaşıyoruz o kadar başka bir şey konuşmuyor benimle", " He sen yarın yerinde misin uğrarım ben sana öğleden sonra" dediği, Uğur'un " He uğra uğra yarın yalnız bir şey duydum ben, dur ben arayayım seni sen aradın beni ben mi aradım sen mi aradm","He tamam şimdi ben ne diyecem, sana yalnız birisi dedi geçen çok kebap yerindeymiş o herhalde fazla para aldı ordan gibi bir his var içimde" dediği, Oğuz'un " Öyle mi" , "Öğreneyim ben öğreneyim onu" dediği, Uğur'un "Ya tahmin ediyim 5 lira daha kopardı oradan fazla aldı", " E yalnız bak şimdi ben önümüzdeki haftadan sonra yavaş yavaş kardeşim bayramdan 15-20 gün sonra ben çökecem paramı hesabımı kapat diyecem" dediği, Oğuz'un " Bak sen eğer paranı alamazsan bana devret yani bu devret derken beni de işin içine sok ben senin o paranı alırım", " Üstüne kendime para alırım" dediği, Uğur'un "A... koyim 120" dediği, Oğuz'un "Anlıyor musun beni" dediği, Uğur'un " Yav abi 120 milyar para almış oradan biz onun dörtte biri para aldık kardeşim" dediği, Oğuz'un "Ben sana söylüyorum abi ya bu şeyle olmaz, normal kimlik emniyet kardeşlerimiz hakeza" dediği, Uğur'un " Bayramdan 15-20 gün sonra kapatıcam hesabı diyo bilmem ne diyor ben diyor halledecem bilmem ne neyse yarın konuşuruz kardeşim" dediği, Tape:767, 27.10.2007 tarihinde, Ali KUTLU ile görüşmesinde özetle; O.Alpaslan'm "... yok Seda'lar gelmiyor o zaman bu akşam" dediği, Ali'nin "Bilmiyorum belki de gelmiyordur şimdi Gökhan beye de............. çıktı şeyi bekliyor makina gelecek de onu takacaz Turan" , " Şeyi söyleyecem Selim'le görüştün mü Selim'le Selim'le anlarsm sen dediği, O.Alpaslan'm " He yok daha görüşmedim" dediği, Ali'nin " Öyle kaldı değil mi" , " Sonra yüz yüze görüşünce sana bir şey daha söyleyecem yüz yüze görüşünce", " Siktir et takma kafana ya" dediği, O.Alpaslan'm " Tamam tamam tamam takmıyorum zaten bitti gitti" dediği, Tape:768, 28.10.2007 tarihinde, Seda YİVLİ ile görüşmesinde özetle;Seda'nm "Abi iyiyiz de tadımız tuzumuz yok. Onlar baba oğul birbirleriyle çatışıp duruyorlar." "Hadi hastaneyi yarın bitiriyoruz çünkü tamam mı" dediği, Tape:770, 31.10.2007 tarihinde, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU üe görüşmesinde özetle; Recep'in "O çocuklar da bizim işin stresini mitresini falan kaldıramadılar." dediği, Oğuz'un "Kimle kavga etmişler abi Turan'la mı" dediği, Recep'in "Yok hayır. Yani genelde herkesin tavırlanndan falan bahsediyorlar. Cenaze var, bu cenazenin kalkması lazım." "Ya cenaze ortadayken ben kimseye pof pof yapabilir misin Alparslan" diyerek Ali ve Seda isimli kişiler ile yaşadıklan problemlerden bahsettikleri, Tape:771, 31.10.2007 tarihinde, Kamil OSMAN ile görüşmesinde özetle; Oğuz'un "He tahmin ettim ben dedim Osman abi uyuyordur görüşmek istemiştim de o yüzden aradım Osman abi seni" dediği, Kamil OSMAN'm "Tamam olabilir buralarda mısın" dediği, Oğuz'un " Şey ben Kadıköy'deyim de ama tabi dernekte görüşmeyelim yani derneğe götürmek istemiyorum seni" dediği, Kamil OSMAN'm " Yok ben zaten gelemeyecem artık" dediği, Oğuz'un " He ben de orda görüşmek istemiyorum da yani hiç olmazsa orda sizle tanışır bir fikir alışverişi hem de siz A.... gidiyor musunuz" dediği, Kamil OSMAN'm " Gidiyorum bak şey Ali'ye falan sor o şeyin kahve şurada özel size yakın" dediği, Oğuz'un " Şey Ali'ye de söyle Ali orda kalıp kalıyor altında, kaçırır benim olayları şey yapmadığımı yani Ali orda kalıyor da bir şey yaptığı yok da ona bir şey söylemiyorum ben ağzından falan kaçırır kalıyor olsun kalsın proplem yok" dediği, Kamil OSMAN'm "Özel kahvesi var şeyde" dediği, Oğuz'un "Derneğin orda mı" dediği, Kamil OSMAN'm "Yukarı çık sağa dön hani adalı var ya halıcı var", " Halıcının hemen yanında" , "He he çeşmenin ordan acıbademe giderken sağda kuruyemişçinin yanında" dediği, Oğuz'un " Evet biliyorum kuruyemişçi küçük bir kahve" dediği, Kamil OSMAN'm "Yok ya arkadaş gelecek de yani ona göre" , "Daha da geç olabilir mi" dediği, Oğuz'un "Olur olur olur yani bi görüşme sizinle o anlamda başka bir şey yok yani" dediği, Tape:773, 31.10.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile görüşmesinde özetle;Oğuz'un "Abi şeyler var şimdi. Burayı derneğin adını temizlemek için, anlıyor musun beni?" "Bir takım çalışmalar. Telefonda konuşmayalım sonra konuşurum seninle" dediği, Tape:774, 01.11.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile görüşmesinde özetle;Oğuz'un "Ne yapayım, şuanda şey müsait de değilim. Yanımda arkadaşlarım var ama Seda delirmiş vaziyette. Murat hadi ondan biraz daha şeyli. Ne bileyim işte böyle yani. Gittiler geldiler bir akşamleyin bir paşa mı vardı onun yanma gittiler geldiler hani bir adamlar vardı ya ...abi neyse konuşmamız lazım konuşuruz seninle yani" "Müsait değilim anladın mı, abi yüz yüze görüşmemiz lazım telefonda olmaz." dediği, Recep'in "Niye kızmışlar" "Her şeyi başında herkesle konuştuk Alpaslan" dediği, Oğuz'un "...Biliyorum da ben de sana söyliyim. Normal insanlar değil bunlar. Öbürü 149 tane kelle almış. Tam 149 tane saymış. Bana şeylerini gösteriyor bunlar. Bak ben bunları var ya parmağımda oynatırım derken o anlamda söylemiyorum. Beni sevdikleri için anlıyor musun,Abi hiçbir karşılık beklemeden benimle her şeyi yaparlar. Senin de öyle. Yaklaştılar sana yani, sen de bunlarla aslında çok yani seviyorlar..." dediği, Tape:775, 01.11.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile görüşmesinde özetle;Oğuz'un "...Seda yok, Murat içerde, Ali içerde televizyon seyrediyorlar ama yani heyheyli yani bu bunu bir tür bir şey yapalım yani nasıl olacaksa bilmiyorum da konuşmamız lazım benim yol paramda yok ama yarın geleyim işyerine" dediği, Recep'in "Yok nasıl anlamadım ben Alpaslan ya" dediği, Oğuz'un "Yani bu bunlar burada problem bunlar oturuyorlar burada bir şey yok bir şey ettikleri yok" , "Yani yüz yüze konuşmamız lazım" dediği, Recep'in " Tamam hayır ben ne yapayım yani şimdi ne yapalım" dediği, Oğuz'un "Alacağımız falan var diyorlar" dediği, Recep'in "Ne alacakları varmış abi" dediği, Oğuz'un "İşte onar gün çalıştık diyorlar" dediği, Tape:776, 01.11.2007 tarihinde Murat ZELYURT ile görüşmesinde özetle; Oğuz'un "Alo Murat, sert yapabilirsin ama öfkeli davranma dinliyor musun beni" , "Çünkü kaldığın yer ettiğin yer belli ıı şekil yapabilirsin o parayı al ondan sonra ben diyecem ki yarın gittiler diyecem anlıyo musun beni", "O da burada kalmanızı anlayacak ondan sonra da yani iziniz belli değil ondan sonra da ne yaparsanız yaparsınız anladın mı benim demek istediğimi" , " Zaten zor durumdasınız bide kalacak malacak yer problemi olmasın" dediği, Murat'ın "Tamam abi" dediği, Tape:777, 01.11.2007 tarihinde Murat ZELYURT ile görüşmesinde özetle; Oğuz'un "Alo gittiniz mi" dediği, Murat'ın "He abi" dediği, Oğuz'un "He Seda'nm burada olmadığını söyledim beni aradılar demin telefonla" , " Seda dedim yok evde dedim dün de yok bugün de yok dedim" , "Hadi küstü gitti hadi ba bay" , " Sakin olun yani" dediği, Murat'ın " Eyvallah" dediği, Tape:778, 01.11.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile görüşmesinde özetle; Oğuz'un " Yok değil mi problem" dediği, Recep'in "Yok bi problem yok ya" dediği, Oğuz'un " İyi ya merak ettim ondan bi arayım dedim tamam" dediği, Recep'in " Çocuklar çıktılar zaten" , "Dışarıdalar" dediği, Oğuz'un "Tamam tamam ben yarın geliyorum dokuz buçuk onda" dediği, Tape:780, 04.11.2007 tarihinde Uysal OTLU ile görüşmesinde özetle;Uysal'm "Teşekkür ederim ee koşturuyorum bende Malatya'dayım şuan İstanbul'dan geldim", "Ee bazı araştırmalarım vardı Diyarbakır Hakkari tarafında kitap çıkaracağım bende PKK 'yla ilgili" dediği, Oğuz'un "Hı hı ben isminizi alamadım tekrar söyler misiniz" dediği, Uysal'm " Ulusal kanaldan Uysal OTLU" dediği, Oğuz'un " He Ulusal Kanal nasılsınız" dediği, Uysal'm "Valla bende koşturmacayla işte yarın bir toplantı var ee Malatya'da bir yürüyüş başlatacağız PKK ya karşı DTP ye karşı ee" , " Ankara'ya yürüyüş başlatacağız PKK'ya karşı" dediği, Oğuz'un "Nerden" dediği, Uysal'm " Malatya'dan ama bunu İstanbul'dan da başlatsak güzel olur diye düşünüyorum" dediği,Oğuz'un "Hı hı eğer öyle bir şey olursa bizde sunarız yönetim kurulumuza", "Bizde elimizden geleni yaparız" dediği,Uysal'm "Zaten İzmir başlıyacak İzmir'de arkadaşlarım var İstanbul sizi düşünüyorum aynı zamanda Samsun Trabzon başlıyacak Ankara başlıyacak Mersin Adana başlıyacak", "DTP nin kapatılması ve PKK lı şeylerin Milletvekillerinin Milletvekillikleri iptal olması için birdaha askerimiz ölmesin toprağımıza saldırı olmasın askerimizin kanı akmasın diye bir kampanya başlatıyoruz imza kampanyası" dediği,Oğuz'un " Doğrudur biz bunları iletiriz biz .." dediği, Uysal'm "Aynı zamanda aynı zamanda ee Türk Milleti olarak şuan Türk Silahlı Kuvvetlerinin emrine girmeye hazırız diye bir imza kampanyası", "Asker olmak istiyoruz", "Bir imza kampanyamız var buna sizde destek verirde ee" dediği, Oğuz'un "Tabi" dediği,Uysal'm "Bizimle aynı anda başlatırsanız seviniriz" dediği, Tape:937, 06.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile görüşmede özetle; O.ALPASLAN'm "Abi merhaba, evdeydim konuşamadım akşam rahatta konuşamadım, abi bunlar şimdi 3 kişimi geldi sana" dediği, MUSTAFA ALPAY'IN "Ben görmedim de, dedi dışarıda 2 arkadaşım var şenlen görüşmek istiyorlar dedi." dediği, O.ALPASLAN'm " Hu, abi zibidi onlar ben deki, şöyle zibidi bende kalanlar onlar" , "Gariban adamlar biri,ordudan atılma adını madını soyadını aldım bu Topal'm akrabasıymış, öyle diyor ama birden bire samimi oldular çok samimi oldular" dediği, MUSTAFA ALPAY'IN "Bir mahkemeleri varmış ta Nevşehir'de bir tapu işleri arsa işleri varmış mahkemeye yardım istiyorlarmış" dediği, O.ALPASLAN'm "Abi hikaye 12 yıldır sürüyormuş ben yüzüne bile bakmadım" dediği, MUSTAFA ALPAY'IN " Hı hı onla ilgili ben görüşmedim dedim kardeş avukat değilim hakim değilim tapucu değilim dedim" dediği, O.ALPASLAN'm "İyi demişsin abi, da bir şey yok yani, Ali yalnız içlerinde bilgili" , "Oda tutarsız abi yani, mesela ben onun dernekleri sağı solu kurcalarken yakaladım" , MUSTAFA ALPAY'IN "Tamam işte yani Ali şimdi diyor ki şeyde bir şey yapmıyor Alpaslan da bir şey yapmıyor" dediği, O.ALPASLAN'm "Abi yapamam ama mecburen yapamam ki o durumda" dediği, MUSTAFA ALPAY'IN " Gidiyor geliyorlar diyor, öbürü Hüseyin zaten kendini dine vermiş diyor, falan filan dedim kardeş ben bilmem dedim yani ben derneğin üyesi bile değilim , o derneğin sorunu dedim, Fikri albay nerde dedim, Fikri albayda gitmiş dedi küsmüş gitmiş dedi karışmıyor dedi, e dedim valla yapacak bir şey yok dedim bilmiyorum" dediği, O.ALPASLAN'm "Abi dernekten çok arayan var beni üyelerden" , "İlle bir şeyler yapalım ille bir şeyler dedim yapacak bir şey yok dedim yani" , " Hiçbir şey yapacak bir şey yok dedim" dediği, MUSTAFA ALPAY'IN "Yani tuzağa da düşürebilirler seni" dediği, O.ALPASLAN'm "Biliyorum biliyorum biliyorum abı" dediği, MUSTAFA ALPAY'IN "Çünkü Hüseyin biraz tehlikeli tamam mı" , "Sen farkında değilsin sen bilmiyorsun Hüseyin'in arka planını bilmiyorsun" ," Yani senin hiç ummadığın bilmediğin insanlara zarar verdirttirir, zarflar niyetini öğrenir, onun için Hüseyin hakkında hep iyi konuş olumlu konuş"," De ki ya işte iyidir başımızdadır abimizdir başkanımızdır hep böyle git" dediği, O.ALPASLAN'm " Anladım abi okey" dediği, Tape:936, 06.11.2007 tarihinde X şahıs (Mustafa ALPAY) ile görüşmede özetle;X Şahsın "Ali KUTLU ile görüştüm" "Şenlen ben Ali KUTLU bir araya gelmemizi pek istemedi" "... Özel Harekatçı şu atılan biri vardı hatırlıyor musun" "Onu getirmiş yanma adı neydi Murat mıydı" "Bir o birde Ömer Lütfü TOPAL m yeğeni diye birisini getirdi" ".. Kuvayı Milliyeye geliyormuş" "Bunların bir tapu işleri falan varmış diye" ".. yanındaki o getireceği özel harekatçıyla o şeyi Ömer Lütfü TOPAL' m oğlunu istemedim yeğenini, görüşmedim" "Anlat bakim dedim, abi dedi işte Alpaslan bize geldi de bir varlık gösteremiyor dedi, pek bir şey yapamıyor dedi. Hüseyin abi, Hüseyin de kendini dine vermiş" "Alpaslan ben seni bir iki şeyde de ikaz edecem" dediği, O.Alpaslan'm "Tamam abi" dediği, X Şahsın " O Güney Doğudan Özel Harekattan atılan tip, hala senle ilişkisi var mı" dediği, O.Alpaslan'm "Yok, onlarla" dediği, X Şahsın "Tamam sen gel de yarın bir görüşelim bir araya gelelim", " Ama Ali KUTLU ile benim görüştüğümü falan sen bilmiyorsun, ben sana bunu söylüyorum", " Yarın görüşelim ben sana anlatacam her şeyi hakim olursun" dediği, Tape:938, 13.11.2007 tarihinde Kahraman ŞAHİN ile görüşmesinde özetle;O.Alpaslan ABDÜLKADİR'in "Ne yapayım hamdolsun, Komutanımla beraberim de yann mahkeme varmış bu Atatürk' e hakaretten şeye İSKİ' ye doğru" "4.Asliye Ceza Mahkemesinde saat 9 da oraya gelmen gerekiyor" dediği ve telefonu Mehmet Fikri KARADAĞ'a verdiği, Mehmet Fikri'nin ".. şimdi bunlar bizim su parasından vazgeçerlerse bizde bu şikayetten vazgeçecez öyle bir antlaşmamız var biliyorsun" "Ama daha hala haber alamadık Hayati bey dün gitti bugün akşama kadar şeydeydi İSKİ' deydi de" ".. Hüseyin'e söyle oda gelsin" dediği, Tape:831, 22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile görüşmesinde özetle; Hüseyin GÖRÜM'ün Fox Tv de yayınlanan röportajından bahsedip Oğuz Alpaslan'ın Mustafa'ya telefonunun dinlenip dinlenmediğini sorduktan sonra, Oğuz Alpaslan'ın "Ama dinliyorlar diyorsun., bir şeyler yapacaz, biz yarın senle acilen görüşmemiz lazım.. Burada dernekle beraber bir şeyler planladık ihtilal yani başkaldıracağız, senle bir konuşmam lazım onayını almam lazım,telefonla konuşamıyorum. Akşam gece yarısı yani bana bi zaman ayır onayını konuşmam lazım,ondan sonra tabanım hazır her şey hazır." dediği, Tape:832, 22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile görüşmesinde özetle;Oğuz Alpaslan'ın Hüseyin GÖRÜM'ün Fox Tv de programla çıkmasını engellemek amacı ile suç duyurusunda bulunmaktan bahsettiği, Mustafa ALPAY'm ise bu konu ile ilgili olarak kendisine bir adam yönlendireceğinden bahsettikten sonra "Tamam tamam he tamam gerekirse kafalarını gözlerim kırın çekinme" dediği, Oğuz Alpaslan'ın da "Vallahi bir şey olmaz demi abi." dediği, Mustafa'nın "Oğlum gir bir gece de yat ben gelene kadar. Bak şunu da yapın Hüseyin'i kaçmrsanız gidin televizyonu basın ... Hüseyin'i engelleyin çıkarmaym.Hüseyin'i engellemeye çalışın, baktınız olmuyor, kafasını gözünü kırın, içeri de girin bir gece yatın bir şey olmaz girin yatın 12-15 kişi. Oğlum devlet için yatacaksınız." dediği, Oğuz Alpaslan'ın "Tamam abi tamam şey görüştüğün arayacaklar beni şimdi demi" "Arayacak mı kimse beni" "Beni kimse arayacak mı diyorum" dediği, Mustafa ALPAY'm " Tamam ben seni orda biriyle görüştürecem", "Seni arayacaklar cebin açık olsun bak cebin kapalı" dediği, Tape:833,22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile görüşmesinde özetle;Bir önceki görüşmeye paralel olarak Oğuz Alpaslan'ın iki konu hakkında Mustafa'dan onay istediğinden bahisle "Abi 2 şey için rahatsız ettim seni, bir onay alıcam. Sedat Sedat'ın grubundan ayarlıyorum birkaç tane en geç 09:30 almaya gelecekler, göndermeyecem onu. İki, 2262 ^ ^j hiç kontörüm yok abi, kimseyi arayamıyorum nasıl yardımcı olabilir misin bana." dediği, Mustafa'nın da Oğuz'a Kadıköy Altıyol mevkiinde bir adres tarif ederek oraya giderek Dursun isimli bir kişiden kontör alması talimatı verdiği, görüşmenin devamında Mustafa'nın "Aman Peker grubundan adam al.Peker grubundan adam al. Ateş etmeyin,ateş etmeyin,darp darp. Sadece kafa göz kırm,ateş etmek yok." şeklinde talimat verdiği, Tape:834, 22.11.2007 tarihinde Hüseyin KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle;Oğuz Alpaslan'ın " Sağol Hüseyin bir şey soracam. Bana 4 kişi lazım, kötü bir şey yok, ama en fazla 1 gün karakolluk kalıcaz, bizim davamız için gerekiyor, bir şey yok ama 4 kişi bana biat edecekler, gerekirse kafa göz kıracaz o kadar,bir kişi yarm da problem yok var mı öyle kimse" dediği, Hüseyin KÜÇÜK'ün "Şimdi valla bir arkadaşlarımız var ben bir arayam. Bizim tinerci arkadaşlar var onları ben bi arayanı." dediği, devamında "Kafa göz kırılacak mı, Kafa göz " diye sorduğu, Oğuz Alpaslan'ın "Kınlıcak. Eğer uslu durmazsa kınlıcak, yoksa uslu durursa hiç bir şey yok ama 4 kişi." dediği, Hüseyin'in "Tamam abi" diyerek onayladığı, Oğuz Alpaslan'ın da "Tamam sağlam hadi." diyerek görüşmenin bitirildiği, Tape:835, 22.11.2007 tarihinde Hakan ve Aydın isimli şahıslar arasındaki görüşmede özetle; Hakan'ın Aydm'a nerede olduğunu sorduğu, Aydının da Minibüste olduğunu söylemesi üzerine Hakan'ın "Ya çok acil bir şekilde At Nalına gelebilir misin diyecektim ya. Orda bazı bazı kişiler var onlarla da görüştürmem lazım seni." dediği, Aydm'm "Hayırdır yaramazlık yok" dediği, Hakan'ın "Ya bugün ya bir devlet mevzusu yani o kadarını söyleyeyim" şeklinde cevap verdiği ve At nalında buluşmak üzere sözleşerek görüşmenin sonlandığı, Tape:3457, 22.11.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile görüşmesinde özetle; R. Gökhan'ın Oğuza nerede olduğunu sorduğu, Oğuz'un da Kartalda olduğunu belirttikten sonra, R. Gökhan'ın "Oğlum bir şey söyleyeceğim sana. Ben sana o zaman da söyledim evvelden de söyledim bu Kuvayı Milliye bitti kardeşim." dediği, O. Alpaslan'ın da "Abi bitmeyebilir be." şeklinde cevap verdiği, R. Gökhan'ın "Nasıl bitmeyebilir" dediği, O. Alpaslan'ın "Sonra konuşuruz telefonlar dinleniyor." dediği, Tape:4113, 24.11.2007 tarihinde Kahraman ŞAHİN ile görüşmesinde özetle; O.A.ABDULKADİR'in "Alparslan Kahraman şey bu yönetim kurulundasm ya sen" "Hüseyin abi demişti ki Kahraman'a söyle istifa dilekçesini versin demişti senden nasıl alnım onu getirip bırakır mısın yoksa verir misin benle buluşur mu hı" "Öyle dedi bilmiyorum sen televizyonda seyrettin mi şeyleri" dediği, K.ŞAHİN'in "Hı iyi tamam olur abi veririz" "Ne yapmaya çalışıyor bu" dediği, O.A.ABDULKADİR'in "Abi ne yapmaya çalışıyor diye bir şey yok" "im görüyorsun ne yaptığını Kahraman" dediği, K.ŞAHİN'in "Ne yapıyo ya bu şekilde olmaz ki ya" "Yok ben istifa falan etmiyorum yani" "Edecek birisi varsa oda kendisi yani" dediği, 25.11.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile Mustafa ALPAY arasında yapılan görüşmesinde özetle; Oğuz Alpaslan: "Şimdi karar defteri falan bendeydi ya", "Ben geri götürüp yerine koymuştum koydurtmuştum orada İhsan GÖKTAŞ diye bir çocuk girdi oraya yeni" , "Bu bizim benim yardımcım var kadın vardı orada onu kafaya almış bunlar bana yardımcı olmuşlardı bu FOX TV de bunu engellemek için anlıyor musun abi", "Sonra ben dedim ki bunlar dediler ki burası kapanmasın anladın mı beni abi elimizden geleni yapalım yani adamlar bu İhsan GÖKTAŞ kime bağlı ise buraya konmak istiyorlar ben dedim ki burayı kimseye yar etmem ya adam gibi kişiler olur anladm mı beni veyahut ta işte kapanıcak gideceksin bunu kimseye ... etmeyecek dedim şimdi bunlar bu ikisi karar defterini mühürü falan almışlar ben de dün derneği ayağa kaldırdım Hüseyin GÖRÜM'ün de haberi var şimdi bundan ben şimdi ne yapayım pazartesiye kadar süre verdim bunlara ama yani bir taşla gidip bunlann hakkında suç duyurusunda mı bulunayım hem kapanış davası yani dernekle ilgili suç duyurusunda mı bulunayım ne yapayım", Mustafa: "Bir şey yapma ya", Oğuz Alpaslan: "O yetki belgesini almak istemiştim ben biliyor musun", "Görevli olduğuma dair orada karar defterinde var ya şimdi burada kilit nokta olduğum için ben paşa yok ortada Hüseyin GÖRÜM ü de kimse bir şey yapmıyor ama genel sekreter sıfatıyla olduğum için herkes bana geliyor", "Üyeler bir şeyler istiyor yani burayı abi kapatmadan bir şeyler yapamaz mıyız yahut da ne bileyim bunları", Mustafa: "Şimdi ben şey yapacağız gidip şeye Savcılığa şikayette bulun", Oğuz Alpaslan: " Abi bu İhsan GÖKTAŞ ben diyor orduyla ordu kanalı var diyor bende diyor bir sürü bir adam daha var adını unuttum ben mesela bir ekipte olabilir oyunlarmı da bozmak istemiyorum eğer doğru bir yerlerde doğru kişilerse o anlamda soruyorum", Mustafa: " Hayır o zaman ya o zaman da doğru adam doğru iş yapar yani sen Savcılığa git şey ver dilekçe vermek iste deki ben efendim derneğin genel sekreteriyim bir takım ilgisi olmayan üyelikleri bile olmayan kişilerde derneğe geldiler istila ediyorlar de güvenlik istiyorum de" dediği, Tape:984, 07.12.2007 tarihinde Murat ZELYURT ile görüşmesinde özetle; Murat'ın "Valla 8 günden beri sokaktayık." "Nano ile bitirdik her şeyi." "Ya böyle bi mübtezel çıktı." dediği, Alpaslan'ın "Yav ben içerdeydim. Yeni çıktım anneme geldim şimdi." "10 gün, 10 gün. Mal beyanı, hep çeviriyorlar ya ibneler." dediği, Murat'ın "Valla ne yapacağı yok abi biz perişan olduk yav per perişan olduk." dediği, Alpaslan'ın "Baba şey yapın ya. Üçünüz bir arada zor olur." dediği, Murat'ın "Ya abi zaten Seda gitti ya." "He Aliyle beraber kaldık biz." dediği, Tape:985, 16.12.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile görüşmesinde özetle; Alpaslan'ın "Abi bizim hani dernekten İsa Musa vardı ya abi." "İsa Musa vardı ya Hüseyin GORÜM'ün yanında." "Şimdi Musa yanımda, yaklaşık 4-5 saattir beraberiz." "İşte şey yapmak istiyor yani. Konuştuk ettik de. Bu şikayetleri var. Nasıl bulaştığı, nasıl ettiğini yakınıp duruyor. Geldiğin zaman tanıştırayım mı abi" dediği, Mustafa'nın "Alpaslan" "İkimiz görüşelim." "Şimdi ben bir bakayım. O arkadaşların sen bana anlattığın duruma göre, Ben bir bakayım ondan sonra o arkadaşlara." "Konuşurum yada konuşmam, artı dernekle ilgili pek de bir yetkili değilim sadece sen benim gönlümdesin." "Çünkü onunla birlikte kullanıyorlar. Onunla birlikte televizyonlara çıkıyorlar. Onunla birlikte falan falan falan yapıyorlar. Şimdi onlarla benim oturup konuşmam uygun olmaz." , "Yani ama sen beni geleceksin ki aydınlatırsın kefil olursun" , "Senin kefaletine anlattıklarına inanırsam o çocukları da dinlerim ben" dediği,Alpaslan'm "Tamam abi bi emrin varmı abi başka bir şey" dediği, tespit edilmiştir. e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları; Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in 05378786138 olan telefon numarasının ; Hüseyin Gazi OĞUZ,İhsan GÖKTAŞ,Kahraman ŞAHİN, Mehmet Fikri KARADAĞ,Hüseyin GÖRÜM ve Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün telefon,sim kart veya ajandalarında kayıtlı bulunduğu, Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in 0 537 8786138 hatlı telefonu ve sim kartında ise ; Kahraman ŞAHİN'in 0537755310, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun 05554898215, 05554952647,05053043924,Ayşe Ceylan GEÇYOL'un 05427120047,Hüseyin Gazi OĞUZ'un 05322650260,Tanju OKAN'm 05322383077, Mehmet Fikri KARADAG'm 05358881514,05396550456 ve İhsan GOKTAŞ'm 05398725788 olan telefon numaralannm kayıtlı bulunduğu tespit edilmiştir. Fiziki takip tutanağı ; 13.11.2007 günü saat: 16.05 sıralarında Mehmet Fikri KARADAĞ ile Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in Kadıköy ilçesi Beşiktaş İDO iskelesi önünde buluştukları, yaklaşık 10 dakika sonra Beşiktaş feribotuna bindikleri, saat: 17.15 sıralarında Halasgargazi Caddesi Unsal Çarşısı No:300/73-84 sayılı adreste bulunan Şişli 35. Noterin ofisi olarak kullandığı yazıhaneye girdikleri ve burada Mahmut KUZ ile buluştukları, akabinde saat: 18.40 sıralarında üç şahsında noterden ayrıldıkları, yaklaşık 5 dakika sonra (S Mahmut KUZ isimli şahsın diğer şahıslardan ayrıldığı, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Alpaslan OĞUZ isimli şahısların Mecidiye köy istikametine yöneldikleri, Oğuz Alpaslan'ın burada İETT otobüsüne binerek Mehmet Fikri KARADAĞ'dan ayrıldığı, M. Fikir KARADAĞ'm ise yaya olarak Şişli Osman bey metro girişine yürüdüğü ve saat: 18.57 sıralarında 0212 224 14 13 numaralı ankesörlü telefon ile bir yeri aradığı, daha sonra yine saat: 19.07 sıralarında yaya olarak Şişli Harbiye - Vali konağı kavşağına gelip 0212 296 14 61 numaralı ankesörlü telefondan bir yeri aradığı ( aradığı telefon numarasının Selim AKKURT'a ait olduğu tespit edilmiştir.) ve akabinde Harbiye ordu evine girdiği ve burada yaklaşık 30 dakika kaldıktan sonra Beşiktaş - Kadıköy iskelesine gelerek Kadıköy feribotuna bindiği,belirtilmiştir. Şüpheli Oğuz Alparslan ABDULKADİR'in kullanmakta olduğu 0537 8786138 nolu GSM hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde; -Kahraman Şahin' in kullandığı 0537 3755310 nolu GSM hattı ile 34 -Mehmet Fikri KARADAĞ' m kullandığı 0535 8881514 nolu GSM hattı ile 73 -Mehmet Fikri KARADAĞ' m kullandığı 0539 6550456 nolu GSM hattı ile 9 -Yaşar Aslanköylü' nün kullandığı 0539 9387597 nolu GSM hattı ile 2 -Yaşar Aslanköylü' nün kullandığı 0536 5483885 nolu GSM hattı ile 9 -Tanju Okan' m kullandığı 0532 2383077 nolu GSM hattı ile 4 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0505 3043924 nolu GSM hattı ile 6 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 4952648 nolu GSM hattı ile 2 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 4952647 nolu GSM hattı ile 147 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 4898215 nolu GSM hattı ile 12 -İhsan Göktaş' m kullandığı 0539 8725788 nolu GSM hattı ile 22 -Hüseyin Gazi Oğuz' un kullandığı 0532 2650260 nolu GSM hattı ile 34 Ayrıca şahsın kullandığı 0537 8786138 nolu telefon hattından diğer hattı olan 0535 5526566 nolu GSM hattı ile 18 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir. Şüphelinin kullanmakta olduğu 0533 2756462 nolu GSM hattının ise 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde; -Kahraman Şahin' in kullandığı 0546 6478283 nolu GSM hattı ile 49 -Kahraman Şahin' in kullandığı 0537 3755310 nolu GSM hattı ile 24 -Ayşe Ceylan Geçyol' un kullandığı 0542 7120047 nolu GSM hattı ile -Mehmet Fikri KARADAĞ' m kullandığı 0535 8881514 nolu GSM hattı ile 2 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 4952647 nolu GSM hattı ile 2 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0505 3043924 nolu GSM hattı ile 2 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 8571924 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir. f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları; Gizli Tanık -17 , ifadesinde aynısı ile ; "Oğuz Alparsaln ABDULKADİR, sonradan derneğe geldi. Hırslı bir yapısı vardı. Kısa sürede ilerleyerek yönetim kuruluna girdi. Kendisine dernek binasında oda yaptı. Kadıköy çevresinde emlakçilik yaptığı için çevresindeki kişileri derneğe getirip Kuvayı Milliyeyi, anlatıyor, vatanın elden gittiğini, halkın uyandınlması gerektiğim söylüyordu." şeklinde beyanda bulunmuştur. Mehmet Fikri KARADAĞ ;Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'i 22 Temmuz seçimleri sonrasında Kadıköy'deki dernek binasında birkaç defa gördüğünü ve konuştuğunu, kendisi ile herhangi bir samimiyetinin olmadığını, kendisinin dernekten ayrıldıktan sonra dernekte yaşanan olayları kendisine anlattığını, bu amaçla birkaç kez yanına geldiğini, kendisinin demek başkanlığını vekaletliğini yönetim kurulu kararıyla Hüseyin GÖRÜM'e devrettiği toplantıda Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in de genel sekreterlikle görevlendirildiğini beyan etmiştir. Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ;Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in Kadıköy'de emlakçilik yaptığını, kendisi ile aile olarak görüştüklerini, demekten istifa ettikten sonra geri döndürmek amacı ile kendisini telefonla arayarak ikna etmeye çalıştığını beyan etmiştir. Tanju OKAN ; Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile önceden tanışmadığını, Kemal CANAY'm kendisine bu kişinin İstanbul Kuvayı Milliye teşkilat başkanı Hüseyin GÖRÜM'ün yardımcısı olduğunu söylediğini, Kemal CANAY'a bu şahsın kendisi ile ne görüşeceğini sorduğunda Ekim ayında kongre yaparak Mehmet Fikri KARADAĞ'I İstanbul Kuvayı Milliye demek başkanlığından indirip yerine şimdiki teşkilat başkanı Hüseyin GÖRÜM'ü seçeceklerini söylediğini, ancak bu konuyla ilgili olarak herhangi bir şahısla buluşmadığını, beyan etmiştir. Yaşar ASLANKÖYLÜ ; Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR ile 2007 yılında telefon ile tanıştığım,kendisini şahsı simaen tanıdığını,kendisini Kuvayı Milliye Derneği Genel Sekreteri olarak tanıttığını, demek bünyesinde Genel Merkezde bir yapılanma olacağından bahsettiğini,temsilcilik yetki belgisinin ve demek makbuzlannm yenilenmesi ve İstanbul'a gelmesi gerektiğini söylediğini, beyan etmiştir. Ali KUTLU ; Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'i Kuvayı Milliye Demeğinde bulunduğu sırada tanıdığını, aslen KerkükTü olduğunu ve Kadıköy civarında emlakçilik yaptığını, demekte de genel sekreterlik yaptığını bildiğini, demekte oldukça aktif olduğunu da gördüğünü,ancak demeğin fikir yapısını ve gidişatını da beğenmediğini,beyan etmiştir. g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi; Şüpheli Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" kararı ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kumlan Kuvayı Milliye Derneğinin faaliyetlerinde etkin rol oynadığı, Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda yönetilmesine yardımcı olması genel sekreter olarak görevlendirildiği, bu görevi kapsamında da örgüte eleman kazandırdığı, örgüte kazandırdığı elemanların profillerinden de yararlanıp mafya tarzı faaliyetlerde bulunarak örgüte gelir temin ettiği, yine örgüte kazandırdığı elemanlar aracılığı ile örgüt amaçlan doğrultusunda istihbarat topladığı, iddia edilmektedir. Kendisinin milliyetçi ve Atatürkçü düşünceye sahip bir insan olduğunu, bu nedenle Kuvayı Milliye Demeğine ilgi duyduğunu , 2 ay üye olarak kaldığını 1,5 ay kadar da genel sekreterliğini yaptığmı,daha sonralan demeğin yetersiz insanlardan oluştuğunu gözlemlediğini, aynca Hüseyin GÖRÜM'ün tavır ve davranışlanndan rahatsız olduğunu, bu nedenle 20.10.2007 tarihinde genel sekreterlik ve demek üyeliğinden istifa ettiğini, ilişkide olduğu kişiler ile bağlantısının demeğin yasal faaliyetleri ile sınırlı kaldığını, Mustafa ALPAY isimli kişinin bildiği kadan ile Genelkurmay Askeri İstihbaratında görevli olduğunu, Mustafa ALPAY'ın ilk başta Kuvayı Milliye Demeğine üye olduğu için kendisine kızdığını, daha sonra ise bir müddet burada kal, bize bilgi getir dediğini,bu kapsamda demekte yolunda gitmeyen işlerle ve yetersiz kişilerle ilgili bazı belgeleri kendisine verdiğini savunmuştur. Yukanda geniş olarak özetlendiğinden aşağıda sadece ilgili bölümleri yazılan telefon görüşmelerindeki; 12.09.2007 tarihinde Yaşar ARSLANKÖYLÜ ile yaptığı telefon görüşmesindeki "Çünkü bu dava oturma dava değil artık hızlanıyor, bu şey değil, düşünün taşının bizi arayın bildirin kararınızı" , "Genel merkezin direktifine talimatına bu kadar sorgularsan senle iş yapılmaz anlamında söylüyorum ben, anlıyor musun beni, Kuvayı Milliye sırf yetki belgesi alıp ta oturmak değildir. Genel Merkez çağırıyorsa geleceksin" 14.09.2007 tarihinde Tanju OKAN ile yaptığı telefon görüşmesindeki ; "Hızlı bir şekilde artık herkes aldı başını gidiyor Cumhurbaşkanlığı seçimleri de oldu bitti artık meydanlar bizim yani" Sözlerinin de; savunmasının aksine derneğin teşkilat başkanı olan Hüseyin GÖRÜM'ün tavır ve davranışlarından rahatsız olmadığını, bilakis Mehmet Fikri KARADAĞ'm geçici olarak dernek genel başkanlığından ayrılmasından sonra bir süre Hüseyin GÖRÜM'ün lehine faaliyette bulunduğunu, derneğin tüzüğünde yazılı amaçlan dışında "dava" olarak tanımladığı bir amacının olduğunu ve dernek temsilci ve üyelerinin de genel merkezin kararlarını sorgulamamasını isteyecek kadar dernek içerisindeki yapılanmanın hiyerarşisine bağlı bulunduğunu gösterdiği anlaşılmaktadır. 18.10.2007 tarihinde Hüseyin KÜÇÜK ile yaptığı telefon görüşmesindeki "... Bizim özel harekattan bir arkadaşımız geldi. Ayrıldı oradan yani. Şu anda davaları falan var." "Çalışması lazım. İş beğenmezlik problemi yok. Anlıyor musun " "Ona yardımcı ol sen. Bizim arkadaşımız, bizden yani" sözleri ve aynı kişi ile yaptığı; 21.10.2007 tarihli telefon görüşmesindeki Hüseyin'in "Sağol Başkanım Hüseyin (Hüseyin GÖRÜM) bey Ankara'yı aradı mı" " Memleketten beni arıyorlar sıkıştırıyorlar şu işi bir hallet gerekiyorsa İskenderun'a düşürmeye çalış" sözlerine verdiği "Tamam" cevabının, Dernek içerisindeki yapılanmada yer aldığı anlaşılan Murat ZELYURT isimli kişinin, yine kendisinin yaptığı telefon görüşmeleri içeriğine göre Sedat PEKER ile bağlantılı olduğu anlaşılan Hüseyin KÜÇÜK aracılığı ile iş bulması, Hüseyin KÜÇÜK'ün de bir tanıdığının askerlikle ilgili talebini karşılama için girişimde bulunduğunu gösterdiği gibi, dernek içerisindeki yapılanmanın dışa karşı dernek adına askeri kişi ve kuruluşlar ile bu talepleri iletecek derecede bağlantılı bulunulduğu izlenimini verdiğinin anlaşıldığı, 21.10.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesindeki Recep'in "Şu fırının yan camına bak. O yan camı ben deldim." "Mermiyle bak gel gel..." , "Yok Kürt pezevenk onlar." sözlerine verdiği "İyi yaptın abi iyi yaptın" cevabının, sürekli bağlantı halinde bulunduğu dernek içerisindeki yapılanmada yer alan Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun yasadışı eylemini onayladığını gösterdiği, 22.10.2007 tarihinde Uğur ŞİMŞEK ile yaptığı telefon görüşmesindeki; Uğur'un "... yalnız bak şimdi ben önümüzdeki haftadan sonra yavaş yavaş kardeşim bayramdan 15-20 gün sonra ben çökecem paramı hesabımı kapat diyecem" sözlerine verdiği " Bak sen eğer paranı alamazsan bana devret yani bu devret derken beni de işin içine sok ben senin o paranı alırım", " Üstüne kendime para alırım" , "Ben sana söylüyorum abi ya bu şeyle olmaz, normal kimlik emniyet kardeşlerimiz hakeza" sözlerinin , açığa çıkartılamadığından bu konuda isnatta bulunulmayacak ise de, dernek içerisindeki yapılanmanın adını ve demek kimliğini kullanarak yasa dışı bir tahsilata aracı olarak pay almak istediğini gösterdiği, 27.10.2007 günü Ali KUTLU (görüşme Recep Gökhan SİPAHİOĞLU adına kayıtlı telefonla yapılmıştır) ile yaptığı telefon görüşmesindeki "... yok Seda'lar gelmiyor o zaman bu akşam" , Ali'nin "Bilmiyorum belki de gelmiyordur şimdi Gökhan beye de.................... çıktı şeyi bekliyor makina gelecek de onu takacaz Turan" , " Şeyi söyleyecem Selim'le görüştün mü SelimTe Selim'le anlarsın sen" sözleri ve kendisinin söylediği " He yok daha görüşmedim" , Sonra yüz yüze görüşünce sana bir şey daha söyleyecem yüz yüze görüşünce" sözleri içerisinde geçen Selim isimli kişinin, Yukarıda genel açıklamalar bölümünde geniş olarak anlatılan dernek içindeki yapılanmanın Orhan PAMUK ve bir kısım kişilere karşı gerçekleştirmeyi planladığı eylemde tetikçi rolü üstlenmesi düşünülen Selim AKKURT olabileceği,nitekim şüphelinin de içerisinde bulunduğu Kuvayı Milliye grubu içerisinde Selim isminde bir başka kişinin bulunmadığı, görüşmenin yapılanmanın gizlilik prensibi ve özellikle planlanan bu eylemm özelliği gereği açıklıktan yoksun yapılarak yüz yüze konuşmaları gerektiğinin belirtildiği, 13.11.2007 günlü fiziki takip tutanağında Mehmet Fikri KARADAĞ ile şüphelinin birlikte Kadıköy'den vapurla geçerek Mahmut KUZ ile buluştukları,bir süre birlikte vakit geçirdikten sonra ayrıldıkları, bundan sonra M. Fikir KARADAG'ın yaya olarak gidip ankesörlü telefonlar ile Selim AKKURT'u aradığı,ancak ulaşamadığı,sonrasmda ise Beşiktaş - Kadıköy iskelesine gelerek Kadıköy feribotuna bindiğinin belirtildiği, görünürde Selim AKKURT ile bir bağlantısı bulunmayan şüpheliye yapılanmanın diğer bir tetikçisi Ali KUTLU'nun bu kişi ile görüşüp görüşmediğini sormasının ve bu görüşmenin söz konusu eylemm planlandığı tarihler ile uyuşmasının şüphelinin de bu eylem planı içerisinde yer aldığı yönünde şüphe oluşturduğu, 31.10.2007 tarihinde Kamil OSMAN ile yaptığı telefon görüşmesindeki " Şey ben Kadıköy'deyim de ama tabi dernekte görüşmeyelim yani derneğe götürmek istemiyorum seni" " He ben de orda görüşmek istemiyorum da yani hiç olmazsa orda sizle tanışır bir fikir alışverişi hem de siz A.... gidiyor musunuz" " Şey Aliye de söyle Ali orda kalıp kalıyor altında, kaçırır benim olayları şey yapmadığımı yani Ali orda kalıyor da bir şey yaptığı yok da ona bir şey söylemiyorum ben ağzından falan kaçırır kalıyor olsun kalsın proplem yok" şeklindeki açıklıktan yoksun sözlerinin , dernek içerisindeki yapılanmanın bir faaliyeti olarak ve yapılanmanın gizlilik prensibine uygun şekilde derneğe bile gelip görünmesini mahsurlu gördüğü bu kişi ile bağlantıya geçtiğini gösterdiği, 31.10.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesindeki "Abi şeyler var şimdi. Buraya derneğin adını temizlemek için, anlıyor musun beni" "Bir takım çalışmalar. Telefonda konuşmayalım sonra konuşurum seninle" sözlerinin, derneğin gidişatını beğenmediğinden dolayı 20 Ekim 2007 tarihinde istifa ettiği şeklindeki savunmasının aksine, dernek içerisindeki yapılanmadaki faaliyetini, bu yapılanmanın gizlilik prensibi içerisinde devam ettirdiğini gösterdiği, 01.11.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesindeki; "Ne yapayım, şuanda şey müsait de değilim. Yanımda arkadaşlarım var ama Seda delirmiş vaziyette. Murat hadi ondan biraz daha şeyli. Ne bileyim işte böyle yani. Gittiler geldiler bir akşamleyin bir paşa mı vardı onun yanma gittiler geldiler hani bir adamlar vardı ya .. .abi neyse konuşmamız lazım konuşuruz seninle yani" "Müsait değilim anladın mı, abi yüz yüze görüşmemiz lazım telefonda olmaz." Sözü, Recep'in "Niye kızmışlar" "Her şeyi başında herkesle konuştuk Alpaslan" sözleri ve kendisinin "...Biliyorum da ben de sana söyliyim. Normal insanlar değil bunlar. Öbürü 149 tane kelle almış. Tam 149 tane saymış. Bana şeylerini gösteriyor bunlar. Bak ben bunları var ya parmağımda oynatırım derken o anlamda söylemiyorum. Beni sevdikleri için anlıyor musun,Abi hiçbir karşılık beklemeden benimle her şeyi yaparlar. Senin de öyle. Yaklaştılar sana yani, sen de bunlarla aslında çok yani seviyorlar..." sözleri ve, 01.11.2007 tarihinde Murat ZELYURT ile yaptığı telefon görüşmesindeki "Alo Murat, sert yapabilirsin ama öfkeli davranma dinliyor musun beni" , "Çünkü kaldığın yer ettiğin yer belli ıı şekil yapabilirsin o parayı al ondan sonra ben diyecem ki yarın gittiler diyecem anlıyo musun beni", "O da burada kalmanızı anlayacak ondan sonra da yani iziniz belli değil ondan sonra da ne yaparsanız yaparsınız anladın mı benim demek istediğimi" , " Zaten zor durumdasınız bide kalacak malacak yer problemi olmasın" sözleri ve Murat'ın "Tamam abi" cevabının, Ali KUTLU'nun ifadesi ve diğer telefon görüşmeleri genelinden de demek içerisindeki yapılanmada tetikçilik görevi üstlendikleri ve şüphelinin kontrolü ve hiyerarşik denetimine verildikleri, bir süre Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun evinde barındıkları anlaşılan Ali KUTLU,Seda YİVLİ ve Murat ZELYURT isimli kişilerin profillerini, şüphelinin telefonda ismini ve görüşme konusunu söylemek istemediği bir paşa ile görüştüklerini, şüphelinin bu kişileri bir süre sonra Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun yanma yasa dışı işlerinde istihdam etmek amacı ile görevlendirdiğini, süreç içerisinde bu kişiler ile Recep Gökhan SİP AHİOGLU arasında çıkan problemleri çözmede aktif rol üstlendiğini gösterdiği, 04.11.2007 tarihinde kendisini Ulusal Kanal çalışanı olarak tanıtan Uysal OTLU ile yaptığı telefon görüşmesindeki Uysal'm "Valla bende koşturmacayla işte yann bir toplantı var ee Malatya'da bir yürüyüş başlatacağız PKK ya karşı DTP ye karşı ee" , "Ankara'ya yürüyüş başlatacağız PKK'ya karşı" "Aynı zamanda aynı zamanda ee Türk Milleti olarak şuan Türk Silahlı Kuvvetlerinin emrine girmeye hazırız diye bir imza kampanyası", "Asker olmak istiyoruz", "Bir imza kampanyamız var buna sizde destek verirde ee" sözlerine verdiği "Bizde elimizden geleni yaparız" cevabının, yasalar çerçevesinde olduğu anlaşılan bir sivil toplum girişimini göstermekle birlikte, Ulusal Kanal ve bağlı olduğu grup ile görünürde doğrudan bir bağı bulunmayan Kuvayı Milliye Demeğinin bu grup ile gerekli gördükleri durumlarda birlikte hareket ettiklerini, şüphelinin de bu talebin kendisine iletilecek ve yardımı istenecek derecede demek içerisindeki yapılanmada etkin rol üstlendiğini gösterdiği, 13.11.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki; Mehmet Fikri'nin ".. şimdi bunlar bizim su parasından vazgeçerlerse bizde bu şikayetten vazgeçecez öyle bir antlaşmamız var biliyorsun" sözlerinin, demek ve üyelerinin taraf olduğu anlaşılan bir davada nasıl ifade verileceğine dair kişisel davranışını dahi yönlendirecek derecede demek içerisindeki yapılanma hiyerarşisi içerisinde talimat aldığını gösterdiği, Benzer konular ile ilgili; 22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile yaptığı telefon görüşmesinde Mustafa'ya telefonunun dinlenip dinlenmediğini sorduktan sonra söylediği "Ama dinliyorlar diyorsun.. bir şeyler yapacaz, biz yarın senle acilen görüşmemiz lazım.. Burada demekle beraber bir şeyler planladık ihtilal yani başkaldıracağız, senle bir konuşmam lazım onayını almam lazım,telefonla konuşamıyorum. Akşam gece yarısı yani bana bi zaman ayır onayını konuşmam lazım,ondan sonra tabanım hazır her şey hazır." "Tamam yani desteğin olması lazım anlıyor musun,beni yanımdakilere de onun telefonu da senle konuşim, ondan sonra her şey hazır yani. Bir Tek Kuvayı Milliyeyi kurtarmak için yani." 22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile yaptığı telefon görüşmesindeki Hüseyin GÖRÜM'ün Fox Tv de programla çıkmasını engellemek amacı ile Mustafa'nın söylediği "Oğlum gir bir gece de yat ben gelene kadar. Bak şunu da yapın Hüseyin'i kaçmrsanız gidin televizyonu basın ... Hüseyin'i engelleyin çıkarmaym.Hüseyin'i engellemeye çalışın, baktınız olmuyor, kafasını gözünü kırın, içeri de girin bir gece yatın bir şey olmaz girin yatın 12-15 kişi. Oğlum devlet için yatacaksınız." sözlerine verdiği "Tamam abi tamam şey görüştüğün arayacaklar beni şimdi demi" 22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile yaptığı telefon görüşmesindeki "Abi 2 şey için rahatsız ettim seni, bir onay alıcam. Sedat Sedat'ın grubundan ayarlıyorum birkaç tane en geç 09:30 almaya gelecekler, göndermeyecem onu. İki, hiç kontörüm yok abi, kimseyi arayamıyorum nasıl yardımcı olabilir misin bana." Sözü ve Mustafa'nın "Aman Peker grubundan adam al.Peker grubundan adam al. Ateş etmeyin,ateş etmeyin,darp darp. Sadece kafa göz kırın,ateş etmek yok." 22.11.2007 tarihinde Hüseyin KÜÇÜK ile yaptığı telefon görüşmesindeki " Sağol Hüseyin bir şey soracam. Bana 4 kişi lazım, kötü bir şey yok, ama en fazla 1 gün karakolluk kalıcaz, bizim davamız için gerekiyor, bir şey yok ama 4 kişi bana biat edecekler, gerekirse kafa göz kıracaz o kadar,bir kişi yann da problem yok var mı öyle kimse" 22.11.2007 günü Hakan isimli şahıs ( Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in telefonu) ile Aydın isimli kişi ile yaptığı telefon görüşmesindeki ; Hakan'ın "Ya çok acil bir şekilde At Nalına gelebilir misin diyecektim ya. Orda bazı bazı kişiler var onlarla da görüştürmem lazım seni." "Ya bugün ya bir devlet mevzusu yani o kadannı söyleyeyim" sözlerinin, Derneğin gidişatını beğenmediğinden dolayı 20 Ekim 2007 tarihinde istifa ettiği şeklindeki savunmasının aksine, dernek içerisindeki yapılanmadaki faaliyetini, bu yapılanmanın gizlilik prensibi içerisinde devam ettirdiğinin, kendisinin askeri istihbarat görevlisi olarak bildiğini söylediği Mustafa ALPAY'dan bu konularda onay beklediğinin, dernek adma olumsuz faaliyetlerde bulunduğunu değerlendirdiği Hüseyin GÖRUM'ün televizyona çıkmasını engellemek için bu kişiye karşı nezarette kalmayı da göze alacak şekilde eylem planladığının, bu iş için telefon görüşmeleri içeriğinden Sedat PEKER ile bağlantılı olduğu anlaşılan Hüseyin KÜÇÜK'ten adam temin etmesini istediğini anlaşıldığı, 07.12.2007 tarihinde Murat ZELYURT ile yaptığı telefon görüşmesindeki Murat'ın "Valla 8 günden beri sokaktayık." "Nano ile bitirdik her şeyi." "Ya böyle bi mübtezel çıktı." Sözlerine verdiği "Baba şey yapın ya. Üçünüz bir arada zor olur." Cevabı ve Murat'ın karşılık olarak "Ya abi zaten Seda gitti ya." "He Aliyle beraber kaldık biz." sözlerinin, Ali KUTLU'nun ifadesi ve özellikle bu ifadesindeki Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun Murat ZELYURT'un eline silah vererek aralannda problem olan bir kişiye korkutma amaçlı gönderdiği şeklindeki beyanı, diğer telefon görüşmeleri genelinden de dernek içerisindeki yapılanmada tetikçilik görevi üstlendikleri ve şüphelinin kontrolü ve hiyerarşik denetimine verildiklerini, şüphelinin bu kişileri bir süre sonra Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun yanma yasa dışı işlerinde istihdam etmek amacı ile görevlendirdiğini, süreç içerisinde bu kişiler ile Recep Gökhan SİPAHİOGLU arasında çıkan problemleri çözmede aktif rol üstlendiğini, bu kişilerin şüpheliden talimat aldığını gösterdiği, Ergenekon Terör Örgütünün , Kuvayı Milliye Derneğindeki kendine özgü yapısı içerisinde sorumlu düzeyde görev alan kişide derneğin tüzüğü dışında başka amaçlan olduğunu bilmesi ve bunlar doğrultusunda faaliyet göstermesinin bekleneceği, nitekim yukanda yazılı telefon görüşmeleri ile desteklenen Gizli Tanık 17'nin şüpheli hakkındaki "..Derneğe getirdiği kişilere vatanın elden gittiği, halkın uyandmlması gerektiği" şeklinde beyanına göre , aslında Kuvayı Milliye Derneğinin de genel propaganda tarzını uyguladığı anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalar ile ; şüpheli Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR'in Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurlann" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyannca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" karan ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşlan alanındaki faaliyet şekil ve esaslannı belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllannda kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Derneğinin Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda yönetilmesinde görev aldığı, bu görevi kapsamında da örgüte eleman kazandırdığı, örgüte kazandırdığı elemanlann profillerinden de yararlanıp mafya tarzı faaliyetlerde bulunarak örgüte gelir temin ettiği, istihbarat topladığı, Orhan PAMUK ve diğer bir kısım kişilere karşı provakatif amaçlı eylem hazırlıklan içerisinde yer aldığı yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından, Şüpheli Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in eylemine uyan; TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir. 75-ŞÜPHELİ RECEP GÖKHAN SİPAHİOĞLU a) Emniyet ifadesinde; 2005 yılında Kadıköy Hasanpaşa'da Denge Gurup Klima Teknolojileri Araştırma Geliştirme Sanayi adlı Limitet Şirketini kurduğunu, halen Koç Üniversitesinde kurulu olan Nano Teknoloji laboratuarında işletmecilik yaptığını, 2006 yılındaki Çanakkale savaşı kutlamalarına tanımadığı bir kişinin kendisine üzerinde Kuvayı Milliye 1919 logolu ve Mehmet Fikri KARADAĞ Emekli Kurmay Albay yazan kartvizit uzattığını, kendisi vatansever bir kişiliğe sahip olduğundan İstanbul'a döndüğünde Kuvayı Milliye Genel Merkezi'ne gittiğini,derneğin kuruluş amacı ve faaliyetleri hakkında bilgi aldıktan sonra aynı gün ailece üye olduklarını, Derneğin hiçbir toplantısına, gösterisine ya da başka bir faaliyetine katılmadığını, sadece Mayıs 2007 yılında genel başkanın kendisi ile tanışmak istemesi üzerine derneğe giderek Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM, Kahraman^ ŞAHİN ve Ali KUTLU isimli şahıslar ile tanıştığını, bu tanışmada Mehmet Fikri KARADAĞ'm kendisinden dernek ile ilgili bir Web sayfası hazırlamasını istediğini ve kendisini bu konuda yetkili kıldığını, bununla ilgili talimatı orda hazır bulunan Hüseyin GÖRÜM ve Kahraman ŞAHİN'e verdiğini, alman kararın kayıt defterine kaydedildiğini, ancak Hüseyin GÖRÜM'ün orada bulunmayan yönetim kurulu üyeleri yerine imza attığım,kendisinin bunu yadırgadığım,bu durumu iyice düşündükten sonra, ertesi gün Kuvayı Milliye Derneğine gittiğini ve Hüseyin GÖRÜM ile neden böyle bir yönteme gerek duyduğunu sorduğunu, bunun üzerine Hüseyin GÖRÜM'ün "Kardeşim oradaki isimleri bırak burada Mehmet Fikri KARADAĞ ne derse o olur" dediğini ve kendisini dışarı çıkardığını, bu yüzden görevi kabul etmekten vazgeçtiğini, bu esnada küçük oğlunun kendisine derneğin mutfak bölümündeki bazı şahıslann sigara içine bazı malzemeler sararak içtiklerini söylediğini, bunun üzerine kendisinin mutfak kısmına indiğini ve Kahraman ŞAHİN, Niyazi KIYAK ve isimlerinin bilmediği iki kişinin esrar olduğunu tahmin ettiği bir madde içtiklerini gördüğünü, şahıslann yanlannda içinde ot şeklinde bir şeylerin bulunduğu dört çuvalın olduğunu, bunun üzerine dernek binasını terk ettiğini, aynı gün Mehmet Fikri KARADAĞ'I aradığını ve durumu anlattığını, Mehmet Fikri KARADAĞ'm da, Hüseyin GÖRÜM'e beddua okuyarak "Bu herif bu haltlan yiyor ve yanındakilere de peşkeş çekiyor. Gökhan merak etme seçimden sonra zaten ben seçilemezsem derneğin ödenemeyen giderleri ile zaten kapatacam. Ben kapatma dilekçesi vereceğim" dediğini ve Hüseyin GÖRÜM ile konuşacağını söylediğini, bunun üzerine kendisinin derneğe gittiğini ve orada Hüseyin GÖRÜM ile tartışarak derneği erk ettiğini, Olaydan 7-8 gün sonra Mehmet Fikri KARADAĞ'ın Av. Nevzat ÇETİN ile beraber kendisini iş yerinde ziyaret ettiğini, şahıslann kendi aralannda Ankara' daki bir soruşturmadan bahsettiklerini, aynı gün kendisi ve ailesinin dernekten istifa ettiğini, dernekten istifa ettiği gün Hüseyin GÖRÜM'ün kendisine "Emir Sultana iyi bak,göz kulak ol" diyerek tehtidvari konuştuğunu, bu tarihten 5-6 gün sonra Kadıköy Altıyol'da arabasında beklerken bir şahsın gelerek kendisini "Koçum sen çok zıpladın Hüseyin GÖRÜM'e, Derneğin hayırlı olsun" diyerek tehdit ettiğini, aynca aynı gün kendisinin bir şahıs tarafından Kadıköy'de darp edildiğini, ancak karakola gidip şikayette bulunmadığını, bu olaydan yaklaşık 10 gün sonra evini ve işyerini Koşuyolu semtine taşıdığını, yeni işyerinin tadilatı esnasında sabah işyerine gittiğinde işyerinin kurşunlanmış olarak gördüğünü, Ümraniye'de ele geçirilen el bombalan hakkında medyadan duyduğu kadan ile bilgi sahibi olduğunu, 29.07.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile yaptığı^ telefon görüşmesi sorulduğunda;Kendisinin o dönemlerde Mehmet Fikri KARADAĞ'a "Babacığım ve komutanım" şeklinde hitap ettiğini, yanında olduğunu söylediği Ertuğrul isimli şahsın Ertuğrul OĞUZ olduğunu, Alparslan isimli şahsın Oğuz ALPARSLAN olduğunu, kendisinin görüşmeyi gerçekleştirdiği esnada Muhasebeci Nalan hanım, Temel ŞİMŞEK, Asım DARGIN, emekli polis memuru Saim, tesisatçı Hasan,oğlu Turhan SİPAHİOĞLU, eşi Sevgi SİPAHİOĞLU ve Ertuğrul OĞUZ'un eşinin de bulunduğu, bu kişiler ile yeni demek kurulması için beraber hareket ettğiğini, görüşmede geçen toplantının yeni kuracakları dernekle ile ilgili olduğu, Yapılan aramalarda el konulan mermiler ile ilgili olarak; mermileri, askerlik sonrası hatıra olarak sakladığını, bu mermileri kullanmış olduğu herhangi bir silahının olmadığını, Ergenekon olarak tanımlanan örgütle hiçbir bağlantısının bulunmadığını, soruşturma kapsamındaki kişilerden Mehmet Fikri KARADAĞ, Kahraman ŞAHİN, Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR, Hüseyin GÖRÜM ve Ayşe Ceylan GEÇYOL'u tanıdığını, sorulan diğer şahısları ise tanımadığını beyan etmiştir. b)-Savcılık ifadesinde; kurulması Kolluk ifadesini tekrar ettiğini, 2006 yılındaki Çanakkale savaşları anmaları sırasında daha önce tanımadığı birisinin kendisine üzerinde Emekli Kurmay Albay ve Kuvayı Milliye Demeği Başkam Mehmet Fikri KARADAĞ yazılı bir kart verip, demeğe katılmasından şeref duyacağını söylediğini, İstanbul'a döndükten sonra demek tüzüğünü inceleyerek eşi Sevgi ve çocukları Turan ile Emir olmak üzere tüm aile olarak demeğe üye olduklarım, daha sonraki günlerde demeğe gittiğinde Hüseyin GÖRÜM, Kahraman ŞAHİN ve Ali KUTLU'nun kendisini Mehmet Fikri KARADAĞ' m odasına götürdüklerini,onun da kendisine basında çıkan haberin aksine demekte yasadışı hiçbir iş yapılmadığını söylediğini ve kendisinden demeğin kapanan Internet sitesi yerine yeni bir Internet sitesi hazırlamasını isteyerek bu amaçla yönetim kumlu kararı hazırlanması talimatı verdiğini, Hüseyin GÖRÜM ve Kahraman ŞAHİN'in bu karan hazırladıklannı,ancak orada hazır bulunmayan üyelerin yerine de kendilerinin imza attıklarmı,kendisinin bunu garipsediğini, daha sonra demeğe gittiğinde bunu Hüseyin GÖRÜM' e sorduğunu, kendisine bunun önemli olmadığını, kararlan Mehmet Fikri KARADAĞ' m verdiğini, onun dediğinin olacağını söyleyerek sertçe çıkıştığını, demeğe bu gidişinde yanında oğlu Emir SİPAHİOĞLU'nun da bulunduğunu, Emir'in tesadüfen demeğin alt katında esrar içen kişiler görerek kendisine söylediğini, bunun üzerine gidip baktığında gerçekten esrar içtiğini tahmin ettiği Kahraman ŞAHİN ve Niyazi KIYAK ile isimlerini bilmediği iki kişi daha gördüğünü,bulunduklan oda da çuval içerisinde esrar olduğunu tahmin ettiğim bir madde gördüğünü, bunu Hüseyin GÖRÜM' e sorduğunu, onun da kendisine esrar içmenin yanlış olmadığını, Kur'anda bunun aksine bir hüküm olmadığını, hatta Peygamberin dahi ot içtiğini söylediğini, kendisinin söylenenleri yadırgadığını ve katılmadığını söyleyerek kızgınlıkla demekten aynldığim,daha sonra bu konuyu demek başkanı Mehmet Fikri KARADAĞ' a telefonla söylediğini, onun da kendisine buluşmak ve konuşmak için randevu verdiğini, buluştuklarında demekte esrar içildiğini başkalanndan da duyduğunu, Hüseyin GÖRÜM' ün bu işleri yaptığını anlattığını, ancak herhangi bir çözüm önerisi getirmediğini, tüm yaşananlardan sonra Mehmet Fikri KARADAĞ' la Hüseyin GÖRÜM' ün aynı görüşe sahip olduğunu ancak dernek üyesi olan diğer kişilere karşı iyi polis, kötü polis rolünü oynadıkları kanaati edindiğini, daha sonra 2007 senesindeki Genel seçimlerde demek olarak destek verileceğini söyledikleri Kadıköy' den Bağımsız Milletvekili adayı olan Ertuğrul OĞUZ isimli kişi hakkında seçim çalışmalan için demeğe çağnldığmı, yine bu çalışmalar için daha önce bahsettiği yönetim kuralujj^arjyle görevlendirildiğinin söylendiğini, ancak bu karann usulüne uygun olmadığı^biiajgiıi^^gerek Internet sitesi ı™™ı«,o« gerekse seçim çalışmalan için hiçbir faaliyette jt>ulü6madiğını,bundan sonra
<(
^—^ . C f?P^\ r
Mehmet Fikri KARADAĞ ve avukat Nevzat ÇETİN'in işyerine geldiklerini,burada aralarında Ankara' daki davaların akıbeti konusunda aralarında konuştuklarmı,avukat Nevzat ÇETİN'in Ümraniye' de yakalanan bombalardan dolayı başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan Muzaffer TEKİN ile Mehmet Fikri KARADAĞ' m resimlerinin gazetelerde çıktığını ve dernek üyesi Hüseyin GÖRÜM' ün Ankara' da gözaltına alındığını söyleyerek bu konuda ne yapacağını sorduğunu, Mehmet Fikri KARADAĞ'm ise lanet okuyarak zaten dernek binası için tahliye kararı çıktığını, derneği fesedip bir kenara çekileceğini söylediğini ve işyerinden ayrıldıklarmı,bundan sonra kendisinin derneğe giderek istifa ettiğini, kendisi ile birlikte tüm aile fertlerinin de istifa ettiklerini, dernekteki tüm başvuru formları, kimlik fotokopilerini bularak iade aldıklarını, bundan sonra da bu derneğin Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda hareket etmediği aksine Atatürkçülüğü bitirmenin önemli bir basamağı olduğu kanaatiyle bağırarak orada bulunanlan da istifaya çağırdığını, daha sonra bu çağrısına uyan Emekli Polis Memuru Saim, Emekli Başçavuş Asim DARGIN ile Temel ŞİMŞEK'in bürosuna gelerek istifa ettiklerini söylediklerini, bunlardan Asım DARÇIN'm derneğin faaliyetleri konusundaki rahatsızlığını ağlayarak anlattığını,kendisinin de Kuvayı Milliye adına başka bir isimle dernek kurabileceklerini söylediğini, bundan sonra dernek merkezine vedalaşmak için gittiğini, orada bulunanlarla vedalaştığmı, bu sırada Hüseyin GÖRÜM'ün de orada olduğunu, kendisine tehdit mahiyetinde oğlu Emir' i kastederek "Emir Sultan' a iyi bak göz kulak ol" dediğini, kendisine tehditlerinden korkmadığını söylediğini, daha sonra da Kadıköy' de arabasının içerisinde bulunduğu sırada tanımadığı birisinin arabaya yaklaşıp belindeki silahı ve kamayı göstererek "koçum sen Hüseyin GÖRÜM' e çok zıpladın" dediğini ve ayrıldığını, bundan etkilenerek tansiyonu çıktığını, hastaneye gittiğini, bu olaylardan etkilenerek evini ve bürosunu taşımaya karar verdiğini, çünkü buraların bilindiğini, ev aradığı sırada da da yine tanımadığı birisinin doğrudan gelerek kendisine kafayla vurduğunu, hiçbir şey söylemeden ayrıldığını, kendisinin bu iki olay konusunda herhangi bir yere müracaat etmediğini,daha sonra Şefik isimli kişinin işyerini kiraladığını, birkaç gün sonra buranın da kurşunlandığını öğrendiğini,mal sahibi ile birlikte gidip Koşuyolu Polis Karakoluna şikayetçi olduklarını, Karakolun işyerinde gerekli incelemeyi yaptığını ve boş kovan bulunduğunu beyan etmiş,
Evinde yapılan aramada ele geçen doküman ve CD leri Kuvayı Milliye Derneği içerisindeki ve dernekte çay getirip götüren Ali KUTLU isimli kişinin oğlu Turan'a verdiğini düşündüğünü,bu kişinin konuşma ve tavırlarını beğenmediği için oğlunun bu kişiyle samimiyetini engellemek istediğini, hatta Ali KUTLU 'yu dövdüğünü, dokümanların içeriği konusunda da bilgi sahibi olmadığını, yine evinde yapılan aramada ele geçen dolu mermilerin askerliğinden hatıra olarak getirdiği zimmet dışı olan mermiler olduğunu,bunlara ait bir silah olmadığını,
Kendisinin Ben 0555 495 26 47 numaralı telefon hattını kullandığını, tarafına okunan iletişim tespit tutanaklarındaki görüşmelerin kendisi tarafından yapıldığmı,bunlan kimlerle ve ne amaçla yaptığını kolluktaki ifadesinde ayrıntısıyla anlattığı için tekrar etmek istemediğini,
Sorulması üzerine ;
Seda isimli erkek kişinin soy ismini bilmediğini,kendisini dernek üyesi olarak tanıdığını, Seda'nm bu dernekten istifa ettikten sonra Oğuz Alparslan ABDULKADİR'in evinde kısa bir süre misafir olarak kaldığını bildiğini,Sede dernekten istifa ettikten sonra İstanbul' da kalacak yeri olmadığı için kendisini eve çağırdığını, birkaç gün Oğuz Alparslan ABDULKADİR'in evinde kaldığını, daha sonra yol parasını verip kendisini gönderdiğini,
Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in kendisi dernekten istifa ettikten sonra sürekli kendisi ve ailesini arayarak geri döndürmek istediğini, bu kapsamda derneğe gelen giden kişilerden bahsettiğini, görüşmede geçen Paşa'dan kimin kastedildiğini bilmediğini,hatta kim olduğunu öğrenmek için ısrar ettiğini, ancak telefonda olmaz diyerek söylemediğini,daha sonra da yüz yüze kendisiyle görüşmediklerini beyan ejpişfcf*.^
c)-Savcılık ek ifadesinde ;
Daha önceki kolluk ve savcılık ifadelerini kabul ettiğini,ek olarak ; Kadıköy Kuvayi Milliye Derneğinde ele geçen bilgisayarlardan elde edilip kendisine gösterilen fotoğraflardan İsmail EKSİK'i tanıdığmı,2007 yılı Temmuz ayındaki genel seçimlerden önce bağımsız milletvekili adaylarım tanıştırma amacı ile genel merkeze çağnldığını,burada Mehmet Fikri KARADAĞ ve ismini hatırlayamadığı diğer bir bağımsız milletvekili adayı bulunduğunu, Mehmet Fikri KARADAĞ'm bağımsız milletvekili adayı olduğunu söyleyerek diğer adayı da tanıştırdığmı,bu arada Kahraman ŞAHİN'in yanma gelerek Hüseyin GÖRÜM'ün kendisini odasına çağırdığını söylediğini,Hüseyin GÖRÜM'ün yanında fotoğraftan teşhis ettiği İsmail EKSİK'in kişinin bulunduğunu, Hüseyin GÖRÜM'ün İsmail EKSİK hakkında " bu arkadaş biraz derindir. Bir sıkıntı varsa ulaşırsın yolunu açar, elinden geleni yapar" dediğini, Hüseyin GÖRÜM'e bu kişiyi kendisi ile neden tanıştırdığını sorduğunu, onun ise "oğlum seni Jitemci ile tanıştırıyoruz işte daha ne istiyorsun, bir derdin sıkıntın olursa ara halletsin" dediğini, ancak oğlunun internetten bu kişiyi araştırarak hakkında bir çok iddialar olduğunu, Aytaç GİRAY isimli emekli bir C.savcısı ile birlikte olduklarını ve haklarında birçok iddianın bulunduğunu gördüğünü,tedirgin olduğundan dolayı bu şahsı hiçbir zaman aramadığını ve görüşmediğini,
Yukarıda ismini hatırlayamadığını söylediği Kuvayi Milliye Derneğinin ikinci bağımsız milletvekili adayının Ertuğrul OĞUZ olduğunu,bu şahsın seçimlerden bir hafta önce İşçi Partisinden istifa ederek derneğe gelip bağımsız milletvekili adayı olduğunu tesadüfen Kahraman ŞAHİN'in Kuvayi Milliye Derneği merkezindeki odasındaki masasının üzerinde
Türkiye İşçi Partisi antetli kağıdı tesadüfen gördüğünde öğrendiğini,bu evrakta "........................ parti
üyelerimizden Ertuğrul OĞUZ'un istifasının kabulü.................. " şeklinde bir yazı bulunduğunu, bu
konuyu Mehmet Fikri KARADAĞ'a sorduğunu ve hatta kızdığını, onun ise "Gökhan'çığım herkes bir gün dönecek" dediğini, kendisinin ise İşçi Partilileri kastederek, onların Atatürk'ü yok, onları Che'si var, Stalini, Lenin'i var, benim ise Atatürk'üm var dediğini,
Ali KUTLU 'yu dernekten tanıdığmı,kendisini 2007 seçimleri yaklaştığı zamanlarda dernekte görmeye başladığım,daha önce görmediğini,kendisine sürekli derinlik ve gizem kazandırmaya çalışan bir kişiliğe sahip olduğunu, Ali KUTLU ve Seda isimli kişinin kendisinin ticari ilişkini bildikleri için iş bağlayabileceklerini, mimarlar, fabrikatörler, işadamları ile tanıştıracaklarını söylediklerini,üç-dört gün Hasanpaşa'daki bürosuna geldiklerini,fakat herhangi bir şeyin gerçekleşmediğini, Ali KUTLU ile dernekte bir kavgaları olduğunu, Ali KUTLU herkesin gözü önünde Genel Kurmay ve bayrağa karşı saygısızlık yaptığım,bu nedenle orada kendisini dövdüğünü,bu kişinin "16 bayrağımız var, şu an onyedincisi var, sende büronda asıyorsun, 18 incisini yapsak ne olur" dediğini, bu sözünü onaltı yıkılan devlet gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'de yıkılıp yerine yenisi kurulsa yeni bayrağımız olsa ne olur şeklinde anladığından aralannda başka konuşma geçmeden kendisine dayak attığmı,bu olayın kendisinin dernekten soğumaya başlamasına neden olduğunu,bir hafta sonra dernekten ayrılmak istediğini dile getirerek, herkesin de ayrılması yönünde telkinde bulunmaya başladığım,hatta bu dernekte üye kalmanın vatan hainliği ile denk düşeceğini dahi yüksek sesle söylemeye başladığını, kavga olayından sonra tedirgin olarak büro ve evini taşıdığını,
Ali KUTLU'nun " kendisinin teklifi üzerine Seda isimli kişi ile birlikte yanında işe başladıklan, kendilerine inşaat şantiyelerini denetlemek ve şirketi tanıtarak yeni müşteriler bulmak görevi verildiği,çalıştıklan süre içerisinde kendisinin evinde kaldıklan" şeklindeki beyanı sorulması üzerine ; Ali KUTLU'ya öyle bir görev vermediğini, evin de iki gün kaldıklannı, sadece oğlu ile beraber bir gece Yeni Bosna'daki Nisa hastanesi şantiyesinde bir gece kaldıklannı, oraya gitmelerinin sebebinin ise çalışan ekibin başında oğlu ile birlikte kalmak olduğunu,kendilerini maaşlı olarak yanında çalıştırmâdığını,kendisinin sadece
kurusıkı silahı olduğunu,onun da emniyet birimlerince yapılan aramada bulunduğunu , başka silahı olmadığını, kimseye silah vermediğini ve almadığını,
Ali KUTLU'nun "Seda ile birlikte kendisinin yanında çalıştığı dönemde arkadaşı olan Murat ZELYURT'un da kendileri ile birlikte işten ayrıldığını, aralarında yapmış oldukları konuşmalarda kendilerinin çevreye karşı caydırıcı olmak ve korku vermek için işe alındığını, genelde kendisinin anlaşmazlığa düştüğü yerlere kendilerinin gönderildiğini değerlendirildiklerini, bu yerlerden bazılarının İTÜ uzay uçak bölümü, Hayrunnisa Hastanesi Yenibosna şubesi, Koç Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi olduğunu,hatta bu yerlerden birinin avukatı ile yapmış olduğu tartışma neticesi şahsın Yenibosna'ya geleceğim söyleyerek Murat ZELYURT'a silah verdiği, ayrıca yanında çalıştığı sürede Seda'ya 250 Ytl, Murat'a da 2-3 bin YTL civarında para verdiği" şeklindeki beyanı sorulması üzerine ; kendisinin ismi geçen yerlende işlerinin olduğunu, Ali KUTLU ve yanmdakilerin kendisine iş bulacaklan yerde yapmış olduğu işlerin dosyası ile ilgili bilgileri öğrenmeye çalıştıklannı,ancak neden öğrenmeye çalıştıklannı bilmediğini,kendisinin bu kişileri tehdit amaçlı hiçbir yere göndermediğini, memlekete gideceğini söylediği için Seda'ya 250 Ytl verdiğini,Murat'm da Şırnak'ta öğretmen nişanlısı bulunduğunu,aldıklan eşyalara ait senedi ödeyemedikleri için kendisinden para yardımı istediğini, kendisinin de 800 Ytl verdiğini,hatta nişanlısı ile de telefonda görüştüğünü, Murat ZELYURT'a silah verip kimseyi tehdit ettirmediğini, beyan etmiştir.
d)- Aramalarda elde edilen deliller;
Evinde yapılan aramada;
(2) adet 7,62 mm. çaplı fişek, (1) adet 7,65 mm. çaplı boş kovan, (1) adet 5.56 mm. çaplı fişek, (44) adet 7,65mm çaplı dolu fişek, (8) adet 9 mm çaplı dolu fişek,
(1) adet Kuvayı Milliye Üsküdar İlçe "34 AD 9945" Plakalı araca ait teşkilat BaşkanıHüseyin Kerim BAYRAKTAROGLU tarafından imzalanmış araç görev kartı,
(128) adet Kuvayı Milliye Derneği "Boş" üye başvuru formu,
(2) adet Sİ ve S2 ile numaralandmlan CD,
(10) adet yaklaşık 50x cm ebadında üzerinde Kuvayı Milliye Kuruluş 1919 yazılı Flamalar,
(1) adet şahs tarafından kullanılan büyük K300İ Sony Ericson Model, 35915200-427548-8 İMEİ numaralı cep telefonu ile üzerine takılı 6608020231173 seri numaralı Simplus Kart,
(1) adet şahıs tarafından kullanılan BenQ.Siemens JASB1A modal, 351808061544997İMEİ numaralı cep telefonu ile üzerine takılı 88902860301118702796 012K seri numaralısimplus kart,
(2) adet "89902860310038876812S12k", "88902860310044136391112k" serinumaralı Avea kartlar,
(1) adet "0316150188533" seri numaralı hazır kart,
(16) ade (Yİ -Yİ6) kadar numaralandınlmış CD,
(1) adet Bilgisayar Kasası içerisinde bulunan Maxtor Model 30 Gb 2F 030J0310211 seri nolu alman Hard Disk, bulunmuştur.
istanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvan Müdürlüğünden aldmlan 24.01.2008 gün ve BLS-2008/1138 sayılı ekspertiz raporunda ; Ele geçirilen dolu mermilerin 6136 S.K. kapsamında bulunduğu belirtilmiştir.
Yll nolu CD de: "ERGENEKON SS'LERİ (SCHUTZSTAFFEL) KURMAYABAŞLADI, SIRADA KAMPLAR VAR!" başlıklı yazı (EKİNDE SUNULDU), "ulusal__guc"isimli içeriğinde "ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ PANELİ 5 Ocak î0Q2'-başlıklı 77 sayfalık worddosyasının bulunduğu, * ...'"■*. '
- ( t
Yİ6 Nolu CD de : Hüseyin BEYAZIT- İsmail PAKER ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün birlikte çekilmiş fotoğraflarının bulunduğu,
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'na ait isimli şahsa ait, 4 Numaralı CD üzerinde yapılan incelemede;
"BİLDİRİ.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "BİLDİRİ.doc" isimli MSword dosyası incelendiğinde belgenin Kuvayı Milliye Derneği'nin kuruluş bildirisi olduğu anlaşılmıştır. Bildiride 'vatanın bütünlüğü ve milletin bölünmezliğinin tehlikede' olduğu, 'Devleti yöneten seçilmiş kişilerin Türk milletinin güvenini yitirmekte' oldukları, 'Hıyaneti Vataniye Kanunu'nun, zamanı geldiğinde, yürürlüğe konulması için çalışılacaktır' gibi ibareler yer aldığı,
"devlet.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir, "devlet.doc" isimli MSword dosyası incelendiğinde belgede ülkeye ihanet edenlerin Kuvayı milliye tarafından ortaya çıkarılıp gereğinin mutlaka yapılacağı belirtilerek 'KUVAYİ MİLLİYE ASLA UNUTMAZ.. ASLA AFFETMEZ!' şeklinde bitirildiği tespit edilmiştir.
"kuvayı milliye nedir.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir, "kuvayı mlliye nedir.doc" isimli mli MSword dosyası incelendiğinde belgedeki logo başlıktan dokümanın Kuvayı Milliye derneğince hazırlandığı, belge içeriğinde 'kuvayı miliye'nin ne olduğu tarihi bilgilerle anlatılmaya çalışıldıktan sonra son bölümde yer alan; 'Günümüzde de, aziz vatan topraklan can düşmanlarımıza pazarlanmakta, kahraman ordumuz, sanki başka bir milletin ordusuymuş gibi, her fırsatta yıpratılmakta, yer altı ve yerüstü milli servetlerimiz yabancılara peşkeş çekilmekte, Cumhuriyet'in bütün maddi ve manevi kazammlan, çılgınca yok edilmeye çalışılmakta, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, gözlerimizin önünde parçalanmaya devam etmekte, velhasıl tarih tekerrür etmektedir.Büyük ATA'mızm Gençliğe Hitabesi'ndeki her şey, mevcut ve gerçekleşmek üzeredir. O halde; Ey Türk'ün asil evlatlan!..Kuvayı Milliye zamanı değil mi?..' cümleleri ile Kurtuluş Savaşımızın başlangıcındaki Kuvvayı Milliye Cemiyetinin oluşumuna zemin hazırlayan şartlann bugünde gerçekleştiği belirtilerek Kuvayı Milliye Derneğinin kuruluşuna anlam yüklenmeye çalışıldığı değerlendirilmektedir.
e)- Telefon görüşmeleri
Tape 3461, 29.07.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun "babacım iyi akşamlar nasılsınız" dediği, Mehmet Fikri KARADAĞ'm "eyvallah evlatcığım napıyorsun" dediği, R.Gökhan SİPAHİOGLU'nun "... bizde bi arkadaşlarla yine bu haftaya erteledik bir toplantı yapalım dedik işte sekiz arkadaş geldi" "...hafta içinde bi görüşebilirmiyiz" "...bize bi yol belirleseniz babacım" "benimde size aktancaklanm var oldu babacım", "Kadıköy'deydim işte Ertuğrul bey burada yanımda Alparslan burda" "Abdullah bey burada tamam onlannda selamı var babacım" "yani beraber bir fikrimiz var onu size açmamız lazım babacım" dediği, Mehmet Fikri KARADAĞ'm "gelince görüşürüz kimseyle bişey konuşma" dediği,
06.08.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Turan SİPAHİOĞLU(telefon görüşmesini Recep Gökhan SİPAHİOĞLU adma kayıtlı numaradan yapmıştır)arasındaki görüşmede özetle ; TURAN'in "Komutanım merhaba" dediği,
M.F.KARADAĞ'm "Heee Turan sen misin yavrum" dediği, TURAN'm "Komutanım eee dernekte nolmuş ya" "Kavga mavga çıktı diyolar da" "Emirhan diyo şimdi de dereneğe gidiyorum da ben" dediği, M.F.KARADAĞ'm "Ne işin var dernekte" dediği, TURAN'm "Babam oradaymış" dediği, M.F.KARADAĞ'm "Baban ne yapıyormuş dernekte" dediği, TURAN'm "Bilmiyorum onlar, onlar iyice sıkı fıkı oldular, benim anlamadığın bir şekilde sıkı fıkı oldular ya" "Babam da onlann kafasında ilerleyen biriymiş" dediği,
Tape:54,07.08.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; Gökhan'ın "..Mustafa'ya da dedim, Babayı ara../görüş, ne yapacağımızı ne edeceğimizi,
kendisi bize talimat verecek dedim" "Babacım biz gerçek çekirdek ve 500 kişi şu anda hazır bekliyor" dediği, M.Fikri'nin "Tamam Gökkuşum görüşecez, Perşembe günü saat 12'de orda buluşuyoruz" "Karargahta" "..bütün arkadaşlarla beraber orda buluşuyoruz, onlara haber ver" dediği,
Tape:379,07.08.2007 tarihinde Kahraman ŞAHİN ile görüşmesinde özetle; R.Gökhan'm "Hüseyin abi geldiği zaman ben gelicem kendisiyle başka bir şey konuşacam abi", "Eğer benim onun gözünde bir yerim varsa" , " O konuşmaya başlamadan önce de ona her şeyi göstermek istiyordum öyle bir şey konuşacaktım abi" dediği, Kahraman'm " Gelir ya,niye gelmesin,olmadı alır gelirim ben yani,canm sıkkın mı abi nedir" dediği, R.Gökhan'm "Canım sıkkın değil de", "üstümde çok büyük bir görev var abi" dediği, Kahraman'm " Sen benim ağabeyinsin tamam,onun dışında var ya ben başka bir şey kabul etmiyonum, fark etmez yani biliyor musun sen benim ağabeyinsin yani ölene kadar artık" dediği,
Tape:3456, Oğuz Alpaslan Alpaslan ABDÜLKADİR' ile görüşmesinde özetle; R.G.SİPAHİOĞLU' nun "Alparslan ne haber" "20-30 tane şehit" "Belki 500-600 tane yaralı var şuanda" "Hakkari'de" "Ben şuanda ana avrat din iman mail çekiyorum abi herkese" "Genelkurmay gelsin beni de mahkemeye çıkarsın" "Genel Kurmay'da beni mahkemeye çıkartsın bu sefer Genel Kurmay'a da savaş açtım" dediği, O.A.ABDÜLKADİR' in "...Özel Harekatçı bi arkadaş var burda Askerden ayrılma o anlatıyor da bize içler acısı her şey anlatıyor içler acısı içler acısı abi arıyorum ben sindi seni" dediği,
Tape:764, 21.10.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile görüşmesinde özetle ; Recep'in "Şu fırının yan camına bak. O yan camı ben deldim." "Mermiyle bak gel gel..." dediği, Oğuz'un "Tamam gördüm ... çakmadılar değil mi abi?" dediği, Recep'in "Yok K... pezevenk onlar." dediği,
Tape:765, 22.10.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile görüşmesinde özetle; R.G.SİPAHİOĞLU'nun " .. sonra Seda'lar ne yapacak" dediği, O.Alpaslan'm " ben işte gidicem ondan onra istifamı verip gelicem" dediği, R.G.SİPAHİOĞLU'nun " He onlar ne zaman gidiyorlar gidiyorlar mı" dediği, O.Alpaslan'm " Geldiler işte şeyde Kadıköyde İskinin orda çıkıp buluşucaz onlarla" dediği, R.G.SİPAHİOĞLU'nun " Onlar nerde kaldı" dediği, O.Alpaslan'm "Sedalar bende", " Bendeler şimdi kalktılar üstlerini giyiniyorlar onları alıyokayacam abi burda şu dernek işlerini bi faaliyete geçirelim" dediği, R.G.SİPAHİOĞLU'nun "Neyi" dediği, O.Alpaslan'm "Dernek dernek işlerini dernek", "Konuşalım yapalım bir şeyler" , "Tamam abi geliyor musunuz" dediği, R.G.SİPAHİOĞLU'nun " Ben ses çok kötü benim ya berbat ya" dediği, O.Alpaslan'm "Bağırma olsun abi gel öyle", "Varlığın yeter görüntün yeter" dediği, R.G.SİPAHİOĞLU'nun " Senle işle alakalı da konuşacağım bir şey var bambaşka bir şey çıktı" dediği, O.Alpaslan'm " Abi işte konuşuruz tabi mitingin sonuna doğru gelin burda buluşalım bir yerde oturup konuşalım bir şeyler yapalım ... varken şey ..." dediği, R.G.SİPAHİOĞLU'nun " Ben kendimi tutamıyorum hiç iyi değilim yani" dediği,O.Alpaslan'm " Tamam abi tamam tamam tamam tamam zorlamıyorum telefonlaşınz abi tamam mı" dediği, R.G.SİPAHİOĞLU'nun " Oldu görüşürüz" dediği,
Tape:786,23.10.2007 tarihinde Seda YİVLİ ile görüşmesinde özetle; Bir süre bütün haberlere sansür geldiğiyle ilgili konuştukları, Seda'nm "Başbakanlıktan şerefsiz adi oğlu adi" dediği, R.Gökhan'm da "Artık ne olup bittiğini kimse bilmeyecek" dediği, Seda'nm "İyice hükümet milletin ağzını bağladılar ha ş....ler a..oğlu a..ler" dediği, R.Gökhan'm Alpaslan'ı sorduğu, Seda'nm da yanında olmadığını söylediği, Alpaslan'ın istifa etmesiyle ilgili bir konuyu görüştükleri, ilerleyen görüşmesinde Seda'nm "Tamam oldu .. o zaman Murat'la bi iş var onla onun görüşmesini yapsın" dediği,
Tape:788,24.10.2007 tarihinde Seda YİVLİ ile görüşmesinde özetle;R.Gökhan SIPAHİOGLU'nun "Ne haber bazı pürüzler çıktı/bu saaW."ben. ...Yenibosnadayım"
"Mecidiyeköy'de, Toplantıyı sonlandıracaz" "Siz akşam eve gelsenize" "siz evde bekleyin" "Dur bi dakka Ali'yi veriyorum" dediği,
Tape:767 , 27.10.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile Ali KUTLU (Görüşme Recep Gökhan SİPAHİOĞLU adına kayıtlı telefondan yapılmıştır) arasındaki görüşmede özetle; O.Alpaslan'm "... yok Seda'lar gelmiyor o zaman bu akşam"
dediği, Ali'nin "Bilmiyorum belki de gelmiyordur şimdi Gökhan beye de ......................... çıktı şeyi
bekliyor makina gelecek de onu takacaz Turan" , " Şeyi söyleyecem Selim'le görüştün mü Selim'le Selim'le anlarsın sen" dediği, O.Alpaslan'm " He yok daha görüşmedim" dediği, Ali'nin " Öyle kaldı değil mi" , " Sonra yüz yüze görüşünce sana bir şey daha söyleyecem yüz yüze görüşünce", " Siktir et takma kafana ya" dediği, O.Alpaslan'm " Tamam tamam tamam takmıyorum zaten bitti gitti" dediği,
31.10.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile Murat ZELYURT (Görüşme Recep Gökhan SİPAHİOĞLU adma kayıtlı telefondan yapılmıştır) arasındaki görüşmede özetle; Murat'ın "Allaha çok şükür tadımız tuzumuz yok abi", "Gökhan olayını bitiriyoruz tamam mı bitirdik", " Eğer bugün ordaysan bugün akşam geliyoruz tamam mı ya akşam değil belki şimdi de çıkabiliriz de haberin olsun diye aradım tamam mı bugün geliyoruz kesin geliyoruz yani bitirdik tamamen tamam mı" dediği,O.Alpaslan'm "Şey olmadı anlaşamadız ha" dediği, Murat'ın " Sen hiçbir şekilde arama onu tamam mı abi hiçbir şekilde arama", "Tamam mı abi gelince konuşuruz tamam mı" dediği,
Tape:770, 31.10.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile görüşmesinde özetle; Recep'in "O çocuklar da bizim işin stresini mitresini falan kaldıramadılar." dediği, Oğuz'un "Kimle kavga etmişler abi Turan'la mı" dediği, Recep'in "Yok hayır. Yani genelde herkesin tavırlanndan falan bahsediyorlar. Cenaze var, bu cenazenin kalkması lazım." "Ya cenaze ortadayken ben kimseye pof pof yapabilir misin Alparslan" diyerek Ali ve Seda isimli şahıslar ile yaşadıkları problemlerden bahsettikleri,
Tape:773,31.10.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile görüşmesinde özetle; O.Alpaslan'm "Merhaba abi aradılar şimdi Vapurdalarmış geliyorlarmış" dediği, R.Gökhan'm "He Alpaslan seni şey aradı mı beni Fikret Karadağ aradı", " senin telefonunu istedi" dediği, O.Alpaslan'm "He Paşa aradı görüştüm komutanımla", " He görüştüm söyleme de bir şey görüştüm onunla görüştüm" dediği, R.Gökhan'm " Ne diyor" dediği, O.Alpaslan'm "Şeyle ilgili ya işte ne yaptın ne ettin böyle bi de su olayı var ya o yarın buluşacaz su olayına bakacaz onlar da geçiyor ya" , " Söyleyecez yani adı geçiyor ama dernekle ilgili bunlar görüşmek istedi yani kısacası bilmiyorum öyle bir şey söyledi ama sen ne yapıyorsun abi" dediği, R.Gökhan'm " Ben de işte ne olacak ne edecek falan gibi bir şeyler söyledim arayınca" dediği, O.Alpaslan'm "Dur mu diyor" dediği, R.Gökhan'm " He" dediği, O.Alpaslan'm " Abi şeyler var şimdi burayı derneğin adını temizlemek için anlıyor musun beni", " Bir takım çalışmalar telefonda konuşmayalım sonra konuşurum seninle" dediği, R.Gökhan'm " Tamam konuşuruz o zaman" dediği, O.Alpaslan'm "Anladın" dediği, R.Gökhan'm " Onu ben de haber aldım da onun için dedim o da dur bakalım dedi tamam komutanım dedim duruyoruz dedim" dediği,
Tape:774, 01.11.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile görüşmesinde özetle; Oğuz'un "Ne yapayım, şuanda şey müsait de değilim. Yanımda arkadaşlarım var ama Seda delirmiş vaziyette. Murat hadi ondan biraz daha şeyli. Ne bileyim işte böyle yani. Gittiler geldiler bi akşamleyin bi paşa mı vardı onun yanma gittiler geldiler hani bi adamlar vardı ya ...abi neyse konuşmamız lazım konuşuruz seninle yani" "Müsait değilim anladın mı, Abi yüzyüze görüşmemiz lazım telefonda olmaz." dediği, Recep'in "Niye kızmışlar" "Her şeyi başında herkesle konuştuk Alpaslan" dediği, Oğuz'un "...Biliyorum da ben de sana söyliyim. Normal insanlar değil bunlar. Öbürü 149 tane kelle almış. Tam 149 tane saymış. Bana şeylerini gösteriyor bunlar. Bak ben bunları var ya,parmağımda oynatırım

derken o anlamda söylemiyorum. Beni sevdikleri için anlıyor musun.Abi hiçbir karşılık beklemeden benimle herşeyi yaparlar. Senin de öyle. Yaklaştılar sana yani, sen de bunlarla aslında çok yani seviyorlar..." Oğuz'un " Hiçbir karşılık beklemeden benle herşeyi yaparlar senide öyle yaklaştılar sana yani sende bunlarla aslında çok yani seviyorlar halende seviyorlar sevmeseler bu kadar kızamazlar zaten anladın mı beni" dediği, Recep'in "Herşeyi söyledim ben bunlara ama dedim herşey kilit üstesinden gelin açın" dediği,Oğuz'un "Abi konuşalım sen akşam gelince buluşalım bu tarafta bir yerde bi beş dakika konuşalım" "İyi Ali'de yanımda zaten" dediği,
01.11.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile Sevgi SİPAHİOĞLU arasındaki görüşmede özetle ; Sevgi'nin " Alpaslan bey yer olarak nerdesiniz" dediği, O.Alpaslan'm " Ya şey Aliyle Murat çıktı geliyorlar ben gelmiyorum" dediği, Sevgi'nin " Ne demek Aliyle murat çıktı ben gelmiyorum" dediği, O.Alpaslan'm " Dedim gidin kendi işinizi kendiniz görün dedim" dediği, Sevgi'nin " Ali'yle Murat geliyormuş anlamadım ben bunu ya ben bu işin içinde bir şey anlamadım ya" dediği, O.Alpaslan'm "Ya bunlar burda huzursuz oldular ben de ben dedim ki Gökhan bey gelip konuşayım seninle bunların hepsini yatıştırayım edeyim diye" dediği,Sevgi'nin " Ya neyi yatıştıracaksın yani ben anlamadım konuyu" dediği, O.Alpaslan'm "Ya konuyu ben de bilmiyorum kavga falan etmişsiniz bildiğim kadarıyla" "Alacaklanmız var diyorlar" "Bilmiyorum işte öyle diyorlar çalıştık diyorlar" dediği, Sevgi'nin " Ney 2-3 gün ... yanında durmakla alacaklı mı oldular" dediği, O.Alpaslan'm "İşte geliyorlar konuşuruz tatlıya bağlayın gerek yok onlar da bizden bizim çocuklarımız yani şeyler değiller" dediği,Sevgi'nin " Hayır nedir yani bak bak böyle işten pazarlık ben hiç sevmem sen geliyordun şimdi Murat'la şey geliyor diyorsun bana" dediği, O.Alpaslan'm " Ama şey oldu sen dedin ya onlar arasınlar onlar ...1ar kendi işlerini kendi görsünler, ben dedim ki oğlum kendi işiniz kendiniz görün dedim ben dedim tıkanırsınız ileride problem olursa ben devreye girerim dedim gidin konuşun efendi efendi ne derdiniz varsa anlatın" dediği, Sevgi'nin "Benim yapacağım sadece buna ev tutacaktık kiralarını verecektik eşyalarının taksitini ödeyecektik üstüne üst baş alacaktık oturup iş bulacaklardı oturup iş bulacaklardı bunlar ondan sonra oturup para yiyecekti biz kimseye maaş verecez demedik ki kardeşim" "Ben maaş verecek olsam 2 tane mühendis tutarım oraya 1,1 buçuk milyara zaten maaş veririm nedir bunlar kim yani" dediği, O.Alpaslan'm " Ya olur mu onlar da bizim arkadaşlarımız hepsi dava arkadaşlarımız" dediği,
Tape:948,07.11.2007 tarihinde Ali KUTLU ile Emre isimli şahıs arasındaki görüşmede özetle; Ali'nin " Ne diyecektim burda durumlar çok iyi, iyiye gidiyo işte bişey söyleyecektim sana", " Hani Tanker bize Çerkez diyodu ya, telefonla sana özellikle, isim verme isim kullanma tamammı onunla görüşecem görüşüyoruzda gene şu şeyi yapıyoruz burda baya bize destek olacaktı, biz aynı zamanda ısıtma soğutma işine girdik kalorifer işine bi Abiyle Yüksek İnşaat Makina Mühendisi, ben aynı zamanda orta olacam hissedar olacam ne diyosun gideyimmi bu adamların ..." dediği, Emre'nin " Ben bilmem Ali ben tanımam etmem adamları ya ben sana ya gir veya girme diye bişey diyebilirmiyim" dediği, Ali'nin "Hayır onlar değil şey değil şey bahsettiğim varya ... hatırladın sen" dediği, Emre'nin " Kim o biraz ipucu ver" dediği, Ali'nin " Ya hani Çerkez Çerkez deyip duruyordu ya sana telefonda, hatırlasana Tanker", "Tanker Tanker, hatırladın mı" dediği, Emre'nin " Ya o adam yolda geçen adamada Çerkez diyo hiç demediği adam yoktu ki onun ya" dediği, Ali'nin " Ya Efsane varya Efsane diyolar hatırlasana" dediği, Emre'nin "Ya şimdi Ali ne garip adamsın sen şimdi bu lafı deyince yani telefonu kim dinliyorsa artık kim olduğunu anlamayacak mı" , " Kendi aklınla kararını vereceksin, yani Mersin'de olsan sana yola gösterirdik şunu şöyle yap bunu böyle yap Mersinde üç aşa beş yukarı herkesi tamyoruzda sen gittin büyük adamım dedin sizdende ...büğüyüm dedin gittin İstanbul'a", " Ya sizden de ötekindende büyüğüm alayınızı ikiye üçe katlarım dedin İstanbul'a gitt'in;işte" , Ali'nin " Ben ben biara gelecem uzun uzun konuşuruz tamam ben bu işlerin, içerisine giriyorum" dediği,

Emre'nin "Tamam öyle yapalım", "Ali bak ne diyorum bildiğim konuda ben sana hiç lafımı sakınmam biliyosun" dediği, Ali'nin "...sağol bunu başka ne var neyok bunu daha sonra konuşuruz uzunlamasına ben gir ben girmeyecemde arkadaşlar girecek, benim bağlı olduğum ekibimdeki arkadaşlar" dediği, Emre'nin " Niye az önce ben hissedar olacağım diyodun" dediği, Ali'nin " Efendim o şirkette şirkette şirket bizim şirket onları şey verecek bize ihale, onun grubu inşaat falan üzerine işte" dediği, Emre'nin " Sen harbiden hissedar olacanmı atıyon mu" dediği,Ali'nin " Yo olacam harbiden olacam" , " Az kaldı sana güzel şeyleri çıkartacam ben ... hastaneden falan yani güzel şeyler olacak Emre'cim biraz sabret ben olmazsa haftaya Mersin'e gelecem bi iki gün kalacam orda" , "Geldiğimizde uzun uzun konuşuruz Emre" , "Bu numaradan ara bundan sonra bu numaradan bana ulaşabilirsin" , " Öbürlerini diğerlerini hepsi geçersizdir bundan sonra" dediği,
Tape:3457,22.11.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDULKADİR ile görüşmesinde özetle; R.Gökhan'm Oğuza nerede olduğunu sorduğu, Oğuz'un da Kartalda olduğunu belirttikten sonra, R. Gökhan'ın "Oğlum bir şey söyleyeceğim sana. Ben sana o zaman da söyledim evvelden de söyledim bu Kuvayi Milliye bitti kardeşim." dediği, O. Alpaslan'ın da "Abi bitmeyebilir be." Şeklinde cevap verdiği, R. Gökhan'ın "Nasıl bitmeyebilir" dediği, O. Alpaslan'ın "Sonra konuşuruz telefonlar dinleniyor." dediği,
Tape:3458,30.11.2007 tarihinde Şevki YORULMAZ ile görüşmesinde özetle; R.G.SİPAHİOĞLU'nun "Sağolun ben bürodayım buraya kurşun atmışlar Şevki amca" "şimdi ben polis falan çağırdım" "Ve bazı kişilerden de davacı olacağım" "Çünki eşimi falan tehdit etmişler" "Geçen gün sen geldiğinde konuşuruz şevket amca" dediği,
02.12.2007 tarihinde Turhan SİPAHİOĞLU ile Murat ZELYURT arasındaki görüşmede özetle; Murat'ın "Gardaş sen bizim emanetleri, biz sana Temel amcaya mı ver dedik." diye sorduğu, Turhan'ın "Ben ne diyim. Ben babamdan emir alıyorum biliyorsun." dediği, Murat'ın "Ya neyi söyliyim biz siyasi suçlu muyuz. PKK'lı mıyız kardeş. Bizi iyice rezil ettiniz, ayağa ya. Ben oraya bi olay olmuş, ben canımı ortaya koymuşum. Bu insan için olmadıysa bu kadar kötü görmesinin ne alemi var. Temel Amcayı bizi arayıp ta yok kardeşim emanetiniz, ben de gelin alın anlıyon mu, Ne gerek var. Sen bana bi telefon et abi nerdesin, Rıhtımdayım ben seni orda bekliyom. Temel amca beni arıyor Turan bana bıraktı gitti." (Arka Planda X Şahıs : kimlikleri kendine getiriyor buraya getirmiyorlar dediği, Turhan'ın "Dün ne olay olduğunu ben açıkçası anlamadım. Birden çektiniz gittiniz." dediği, Murat'ın "Ya olay olduysa git Emirhan kardeşine sor. Annene sor, hepsini açık biliyo. Annen gözüyle gördü. Emirhan'm üstüne yürüyen annen bizden önce. (Arka Planda X Şahıs : suçluyuz kardeş biz suçluyuz biz tamam boşver) ... Sana bişi söyleyim mi, Bizi ne şerefsiz bilirseniz bilin tamam mı ama bunu bilin ki biz insanı hayatta satmak illegal olaya da girmek, anlıyon mu " "... (Arka Planda X Şahıs : Kimlikleri bize vermeleri lazımdı.) Bizim Ali'nin kimliklerini falan... Biz büroya da gelmiyoz tamam mı, Bunu nasıl ediyosa, Gökhan abi gene bi gelsin Temel amcaya mı bırakır, bize mi bırakır anlıyon mu ", "Biz büroda işimiz yok kardeşim. Şu an yaptığınız olay zaten yanlış bi olay. Bana telefon açıyosun nerdesiniz, buradayız. Sen gidiyosun Temel Amca. Temel beni arıyor ki yav senin eşyaları buraya bıraktı. Bu ne demek ya. Sanki dersin ki ben yani jandarma, istihbarat, MİT benim peşimde, biz katil değilik bişey değilik yav, etimiz butumuz buyuz." ".. .Temel amcaya yarın verin anlıyon mu, kimlikleri de verin gardaş olsun bitsin. Ben babana da söyledim. Senin o olaydan dolayı bana 10 Milyar senet mi diyodu. Bana onun parasını vermesine de gerek yok. Onun parası bir ayı geçmez, iki ayı geçmez onun parası ödenecek anlıyon, ödenecek yani." dediği,
Tape:3460,08.12.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDULKADİR ile görüşmesinde özetle; O.Alpaslan'm "Ih ıh içerdeydim abi ya on gündür yoktum"dediği ,R.Gökhan'm "Onur un davası mı"dediği, O.Alpaslan'm "Yok yok onlarla, ilgisi yok abi bu benim kredi kartından dolayı" dediği, R.Gökhan'm " Hayır onurla ilgisi "olsaydı", "Onun ağzına sıçardım çünkü" dediği, O.Alpaslan'm "Yok yok onlarla bir şey yok abi onlar yaklaşamaz bile yanıma
sen bakma", " Bu GBT ye düştüğüm için yoksa normalde yine çıkıyordum telefondan ama aramaya takıldım orada da sorgulandığım için birde kesilmiş şey olduğu için mecburen girdim yoksa hiç ben kimliksiz alıyorum insanları, ya abi Ali aradı Ali ayrılmış galiba sizin ordan", "Niye bunları geri aldın abi oraya", "Şimdi açmışlar bana şey istiyorlar", "sokakta kaldık yatacak yer yatacak yer yatacak yer evde değilim dedim şu anda", "Ayrılırken ayrılırken sokakta bırakmadın üç kişi kaldı benim burada anladın mı beni" dediği, R.Gökhan'm "Yani bende dernekte tanıdım dedim", "Onun için yardımcı olayım dedim ama" dediği, O.Alpaslan'm "Abi bunlar baktım abi burada yayıldılar zaten ev küçük Turhan biliyor evimi şey şey Emirhan biliyor evimi küçük ev", "Hadi önemsemedik naptıysak hep beraber yaptık ettik biraz yanlışları oluyordu ufak ufak ondan sonra da biz ayrılıyoruz dediler çekip gittiler benim bi dediğim yok bi şey yok meğerse senin yanma gelmişler tekrar önemli değilki bu yani benin bilip bilmemem anlıyormusun beni", "Şimdi şey yapıyor işte biz sokakta kaldık dedim ben evde değilim dedim bitti abi şey gitmiş memlekete galiba adı ney", "Seda işte ayrılın dedim napıyorsunuz burada tanıştınız ettiniz yani sanki kırk yıllık arkadaş oldular kader birliği yaparlar ayranları yok hiç kimseye tek tek olsa yeter", "Ali de fos yani Ali'nin yüzüne de söylüyorum ali konuşuyor başka bir bok yok" dediği, R.Gökhan'm "napıyon işler nasıl Sen sen mi yapıcan işleri" dediği, O.Alpaslan'm "Abi ben ben bi bok yaptığım yok derneği aradım dernekten bir sürü evraklar kayıp çaltı şey Ceylan hanım çalmıştı yok etti dernekten evrakları soruşturdum", "Ee çaldı kaybetti ondan sonra bende baskı yaptım bende dedi bende deyince bende mecburum genel sekreter olduğum için gittim", "Suç duyurusunda bulundum onun hakkında anlıyormusun beni", "Baktım ki tamda ertesi gün içeri düştük simidi arıyorum Hüseyin ağabeyle görüştüm şey diyo Ceylanda orda dedim abi niye alıyorsun orda o orda o eee evraklar onun elinde sana mahsus demiş mahsusumu var bu işin ya manyak mıdır nedir bunlar" dediği, R.Gökhan'm "Abicim peki sen manyak mı nedir bunlar diyorsun adam isa da burada Atatürk burada Atatürk'ü göstersem kafayı keserler diyor sen inanıyor musun Atatürk'ün orda olduğuna" dediği, O.Alpaslan'm "Abi ben onun hiçbir şeyine inanmıyorum ben olayı kapattırmaya çalışıyorum" dediği, R.Gökhan'm "Nasıl efendim" dediği,O.Alpaslan'm "Neyse sonra telefon yüz yüze konuşuruz abi" dediği, tespit edilmiştir.
f)- Diğer şüpheiliere örgütsel irtibatları;
Kahraman ŞAHİN'in 5466478283 olan telefon numarasının kendisine ait cep
telefonunda kayıtlı bulunduğu,
Kendisine ait 5554898215 telefon numarasının Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in , Kendisine ait 5554952648 telefon numarasının Mehmet Fikri KARADAĞ'm,
5554952647 telefon numarasının Hüseyin GÖRÜM,Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in,
5053043924 telefon numarasının Hüseyin GÖRÜM,Mehmet Fikri KARADAĞ ve Oğuz
Alparslan ABDÜLKADİR'in telefon ve ajandalarında kayıtlı bulunduğu tespit edilmiştir.
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun kullanmakta olduğu 0 555 489 82 15 nolu GSM
hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-
mesaj alma kayıtlarının kolluk yapılan analizinde;
Oğuz Alparslan ABDULKADİR' in kullandığı 0 537 878 61 38 nolu GSM hattı ilel2
Ayrıca kendisi adına kayıtlı 0 555 495 26 47 nolu GSM hattı ile 203
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun kullanmakta olduğu 0 555 495 26 48 nolu GSM
hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-
mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde;
Oğuz Alparslan ABDULKADİR' in kullandığı 0 537 878 61 38 nolu GSM hattı ile 2 Mehmet Fikri KARADAĞ' in kullandığı 0 539 655 04 56 nolu GSM hattı ile 2 Mehmet Fikri KARADAĞ' m kullandığı 0 535 888 15 14 nolu GSM hattı ile 2 Ayrıca kendisi adına kayıtlı diğer hatları olan 0 537 791 88 53 nolu GSM hattı ile 29
ve 0 555 495 26 47 nolu GSM hattı ile 1286 kez görüştüğünün tespit edildiği,
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun kullanmakta olduğu 0 555 495 26 47 nolu GSM hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde;
Kahraman ŞAHİN' in kullandığı 0 546 647 82 83 nolu GSM hattı ile 107 Mehmet Fikri KARADAĞ' m kullandığı 0 539 655 04 56 nolu GSM hattı ile 4 Oğuz Alparslan ABDULKADİR' in kullandığı 0 533 275 64 62 nolu GSM hattı ile 2 Oğuz Alparslan ABDULKADİR' in kullandığı 0 537 878 61 38 nolu GSM hattı ilel47 Kahraman ŞAHİN' in kullandığı 0 537 375 53 10 nolu GSM hattı ile 18 Bekir ÖZTÜRK' in kullandığı 0 505 451 31 29 nolu GSM hattı ile 3 Ayşe Ceylan GEÇYOL' in kullandığı 0 542 712 00 47 nolu GSM hattı ile 2 Ayrıca kendisi adına kayıtlı diğer hatları olan 0 555 495 26 48 nolu GSM hattı ile 1321 , 0 505 304 39 24 nolu GSM hattı ile 1011 , 0 538 237 28 54 nolu GSM hattı ile 193 , 0 555 857 19 24 nolu GSM hattı ile 134 , 0 537 791 88 53 nolu GSM hattı ile 18 ve 0 555 489 82 15 nolu GSM hattı ile 208 kez görüştüğünün tespit edildiği,
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun kullanmakta olduğu 0 555 857 19 24 nolu GSM
hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-
mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde;
Kahraman ŞAHİN' in kullandığı 0 546 647 82 83 nolu GSM hattı ile 10 Kahraman ŞAHİN' in kullandığı 0 537 375 53 10 nolu GSM hattı ile 2 Mehmet Fikri KARADAĞ' m kullandığı 0 535 888 15 14 nolu GSM hattı ile 2 Mehmet Fikri KARADAĞ' in kullandığı 0 539 655 04 56 nolu GSM hattı ile 9 Oğuz Alparslan ABDULKADİR' in kullandığı 0 533 275 64 62 nolu GSM hattı ile 2 Ayrıca kendisi adına kayıtlı 0 555 495 26 47 nolu GSM hattı ile 134 ve 0 505 304 39
24 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğünün tespit edildiği,
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun kullanmakta olduğu 0 505 304 39 24 nolu GSM
hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-
mesaj alma kayıtlarının kolluk yapılan analizinde;
Oğuz Alparslan ABDULKADİR' in kullandığı 0 537 878 61 38 nolu GSM hattı ile 6 Oğuz Alparslan ABDULKADİR' in kullandığı 0 533 275 64 62 nolu GSM hattı ile 2 Mehmet Fikri KARADAĞ' m kullandığı 0 535 888 15 14 nolu GSM hattı ile 24 Mehmet Fikri KARADAĞ' m kullandığı 0 539 655 04 56 nolu GSM hattı ile 6 Alparslan ASLAN' in kullandığı 0 532 671 34 39 nolu GSM hattı ile 1 Kahraman ŞAHİN' in kullandığı 0 546 647 82 83 nolu GSM hattı ile 81 Kahraman ŞAHİN' in kullandığı 0 537 375 53 10 nolu GSM hattı ile 14 Ayrıca kendisi adına kayıtlı 0 537 791 88 53 nolu GSM hattı ile 39 , 0 555 495 26 47
nolu GSM hattı ile 993 ve 0 555 857 19 24 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğünün tespit
edildiği,
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun kullanmakta olduğu 0 538 237 28 54 nolu GSM
hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-
mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde;
Kahraman ŞAHİN' in kullandığı 0 546 647 82 83 nolu GSM hattı ile 4
Ayrıca kendisi adına kayıtlı 0 555 495 26 47 nolu GSM hattı ile 193 kez görüştüğünün
tespit edildiği,
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun kullanmakta olduğu 0 537 791 88 53 nolu GSM
hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-
mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde;
Kendisi adına kayıtlı 0 555 495 26 48 nolu GSM hattı ile 40 , 0 505 304 39 24 nolu
GSM hattı ile 43 ve 0 555 495 26 47 nolu GSM hattı ile 18"kezt görüştüğünün tespit edildiği
belirtilmiştir. "; ' :'' .,

Şüphelinin Mehmet Fikri KARADAĞ,Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR,Kahraman ŞAHİN, Ali KUTLU ile telefon irtibatının bulunduğu,yukanda yazılı görüşmeleri yaptığı tespit edilmiştir.
Şüphelinin Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile bağlantılı olduğu, örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde ise Mehmet Fikri KARADAĞ'dan aldığı talimatlara uygun hareket ettiği, örgütün tetikçi kanadında yer alan Seda YİVLİ,Ali KUTLU ve Murat ZELYURT isimli kişileri evinde barındırdığı, bu kişileri ayrıca kendi illgal işleri için kullandığı değerlendirilmiştir.
g)- Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Mehmet Fikri KARADAĞ ; Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun derneğe üye olmak için dernek binasına geldiğini, ilk görüşmelerinde kendisini Nano teknolojisiyle uğraşan bir kişi olarak tanıttığını ve bazı projeleri kendisine anlattığını, kendisine Kuvayı Milliye Derneğinin Arge Şube Müdürlüğü görevini verdiklerini beyan etmiştir.
Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR; Recep Gökhan SİPAHİOĞLU' nun Kuvayı Milliye Derneğinin ARGE sorumlusu olduğunu ve ailece görüştüklerini, dernekte aynı duygu ve düşünceleri paylaştığı ve inandığı tek insan olduğunu, şahsın (1) adet kurusıkı tabancasının bulunduğunu, bir adet de ruhsatlı olup olmadığını bilmediği küçük bir silahı olduğunu bildiğini, , kendisine 21.10.2007 tarihli telefon görüşmesindeki ; Recep'in "Fırının yan camına bak. O yan camı ben deldim." "Mermiyle bak gel gel..." dediği, kendisininde "Tamam gördüm ... çakmadılar değil mi abi" dediği yine Recebin "Yok K... Pezevenk Onlar" şeklindeki görüşmenin sorulması üzerine ise ; görüşmeyi sonradan hatırladığını, 2007 yaz aylannda kendisi ve oğluyla Recep SİPAHİOĞLU'nun Maltepe/İdealtepede bulunan evine ziyarete gittiklerini, ziyaret sonrası bir fırının karşısında dolmuş beklerken Recep'in kendisine evinin birinci katından telefon ile "Arkandaki yere bak geçen gün oraya ateş ettim. Camı deldim. Onları zaten sevmiyorum kurt p.. .nkler." diye bağırdığını, o geceden yaklaşık 2-3 gün sonra bunu neden yaptığını sorduğunda Recep'in yanlışlıkla oraya ateş ettiğini söylediği, bu konuyu ifadesinde Recep'in başının sıkıntıya girmemesi için söylemediğini, konuyu adli mercilere bildirmediklerini,beyan etmiştir.
Ali KUTLU ; Kuvayı Milliye Derneği genel merkezinde denetleme kurulu başkanı olarak çalıştığını, Recep Gökhan SİPANİOĞLU'nu dernekten tanıdığmı,derneğin ARGE departmanının sorumlusu olduğunu, kendisi dernekteki görevinden ayrıldıktan sonra yine dernek üyesi olan Seda YİVLİ isimli arkadaşı ve Murat ZELYURT ile bu kişinin Kadıköy'deki Denge mühendislik isimli şirketinde 4-5 ay çalıştıklarını, kendisinin inşaat teknikeri olarak çalıştığını, şirketteki görevinin bu kişinin inşaat şantiyelerini denetlemek,şirketi tanıtarak yeni müşteriler bulmak olduğunu, kendisinin yanında çalıştığı sürede ailesi ile birlikte ikamet ettiği evde kaldıklarını, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun yanından aynlnktan sonra bu kişinin aslında kendilerini çevresine karşı caydırıcı olmak ve korku vermek için işe aldığını değerlendirdiğini,çünkü genelde anlaşmazlığa düştüğü yerlere kendilerini gönderdiğini, bu yerlerden bazılarının İTÜ Uzay Uçak Mühendisliği Bölümü, Hayrünnisa Hastanesi Yenibosna Şubesi,Koç Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Bölümü gibi yerler olduğunu, bu yerlerden birisinin avukatı ile telefonda taştıktan sonra avukatın Yenibosnaya geleceğini söyleyerek Murat ZELYURT'a bir silah verdiğini gördüğünü, bu olaylardan sonra kullanıldığını anlayarak yanından ayrıldığını, beyan etmiştir.
Gizli Tanık 17 , şüpheli ve bağlantıda olduğu kişiler hakkındaki ifadesinde aynısı ile ;
ALI KUTLU, Mersin ilinden derneğe gelmişti. Kendisinin VKGB oluşumunun
başlangıcında yer aldığını anlatıyordu. Bu kişinin Mersinde VKGB tarafından organize edilen
bayrak mitinginde yer aldığını, bu miting öncesi 2 adet Türk bayrağının VKGB tarafından
halkın galayana getirilmesi için özellikle yaktınldığmı bundan dolayı da 10.000 kişinin tepki amaçlı Türk bayrağı açtığını bizzat kendisinden duydum.
Murat ÇAĞLAR, Ali KUTLU ile birlikte derneğe gelmişti. Dernekte yatıp kalkıyordu. Mersedes marka bir aracı vardı. Çek senet tahsilatı işi yaptığını biliyorum. Bir seferinde, Hüseyin GÖRÜM' ün kendisine bağırarak adamları arabanın bagajında niye buraya getirdin dediğini duydum. Daha sonra alacaklı olan bir kısım kişilerin tahsilata yardımcı olması için Hüseyin GÖRÜM' e müracat ettiklerini, Hüseyin GÖRÜM' ün de bu işin MuratÇAĞLAR' a havale ettiğlni,MuratÇAĞLAR'm da borçlu olan kişileri bulup arabanın bagajına kapatıp derneğe getirdiğini öğrendim.MuratÇAGLAR'm Pendik ve Bakırköy de ruhsatsız silahla yakalandığını, bundan başka Antalya' da bir yerde 80 adet mermi ve ruhsatsız silahla yakalandığını biliyorum.
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU, derneğin ARGE biriminden sorumluydu. Kendisine bu görevi Mehmet Fikri KARADAĞ vermişti. Nano teknoloji ile uğraştığını söylüyordu. Koç üniversitesindeki laboratuan yapmasından kaynaklanan alacağı için ilgili kişiler ile telefonda kavga ettiğini, alacağını tahsil için Kuvayı Milliye Derneğini kullandığını, Kahraman ŞAHIN ile bu için gidip görüşmeler yaptığını biliyorum.
Oğuz Alparslan ABDULKADİR, sonradan derneğe geldi. Hırslı bir yapısı vardı. Kısa sürede ilerleyerek yönetim kuruluna girdi. Kendisine dernek binasında oda yaptı. Kadıköy çevresinde emlakçilik yaptığı için çevresindeki kişileri derneğe getirip Kuvayı Milliyeyi, anlatıyor, vatanın elden gittiğini, halkın uyandınlması gerektiğini söylüyordu." şeklinde beyanda bulunmuştur.
h)- Hukuki durumunun değerlendirmesi;
Şüpheli Recep Gökhan SİPAHİOĞLU 'nun Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu, Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" kararı ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Derneğinin faaliyetlerinde etkin rol oynadığı, Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda yönetilmesine yardımcı olması Ar-Ge sorumlusu olarak görevlendirildiği, örgütün tetikçi kanadında görevli kişilerin profillerinden de yararlanıp mafya tarzı faaliyetlerde bulunarak kendisine ve örgüte gelir temin ettiği iddia edilmektedir.
Şüpheli, kendisine Kuvayı Milliye Derneğinin kapanan web sitesini yapma ve Ar-Ge bölümü sorumluluğu verildiği, ancak buna ilişkin yönetim kurulu kararının Hüseyin GÖRÜM ve Kahraman ŞAHİN tarafından hazır bulunmayan kişilerin yerine de imza atılarak usulsüz şekilde alındığından dolayı bu konuda hiçbir faaliyette bulunmadığım, aynı şekilde dernek olarak destekledikleri bağımsız milletvekili adaylarının seçim çalışmalarında da görevlendirildiğini, bunlardan Ertuğrul OĞUZ'un İşçi Partisinden istifa ettiğini tesadüfen öğrendiğini^ ve bu duruma kızdığını, dernekte esrar içildiğini görerek Mehmet Fikri KARADAĞ'a şikayet ettiğini, bu tür işlere karşı görünmesine karşın süreç içerisinde onun da Hüseyin GÖRÜM ile aynı görüşe sahip olduğunu ancak dernek üyesi olan diğer kişilere karşı iyi polis, kötü polis rolünü oynadıkları kanaati edindiğini, nitekim bu nedenlerden dolayı dernekten istifa ettiğini, Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in kendisi dernekten istifa ettikten sonra sürekli kendisi ve ailesini arayarak geri döndürmek istediğini, bu kapsamda derneğe gelen giden kişilerden bahsettiğini, aniden ilişkisini kesemediği için Mehmet Fikri KARADAĞ ile de görüşmeye devam ettiğini, telefon görüşmelerinde geçen Seda isimli kişiyi dernekten tanıdığını, Murat isimli kişiyi tanımadığını,görüşmede/geçen "Paşa dan" kimin
kastedildiğini bilmediğini,hatta kim olduğunu öğrenmek için ısrar ettiğini, ancak telefonda olmaz diyerek söylemediğini,daha sonra da yüz yüze kendisiyle görüşmediklerini, kendisinin telefonunu kullanarak görüşme yapan Ali'nin Yenibosna' daki hastane inşaatının laminat parke işini yapan kişi olduğunu,açık kimlik ve adresini bilmediğini, öğrenip bildirebileceğini, görüşme yaptığı Emre isimli kişiyi de tanımadığını,Ali KUTLU'yu dernekten tanıdığını, kendisine sürekli derinlik ve gizem kazandırmaya çalışan bir kişiliğe sahip olduğunu, Ali KUTLU ve Seda isimli kişinin kendisinin ticari ilişkini bildikleri için iş bağlayabileceklerini, mimarlar, fabrikatörler, işadamları ile tanıştıracaklarını söylediklerini,üç-dört gün Hasanpaşa'daki bürosuna geldiklerini,fakat herhangi bir şeyin gerçekleşmediğini,Ali KUTLU'nun aksine beyanlarını kabul etmediğini, 2007 yılında yapılan genel seçimlerden önce Hüseyin GÖRÜM'ün kendisini İsmail EKSİK ile tanıştırdığını lunduğunu ve bu kişi hakkmda"oğlum seni Jitemci ile tanıştırıyoruz işte daha ne istiyorsun, bir derdin sıkıntın olursa ara halletsin" dediğini, ancak oğlunun internetten bu kişiyi araştırarak hakkında bir çok iddialar olduğunu, Aytaç GİRAY isimli emekli bir C.savcısı ile birlikte olduklarını ve haklarında birçok iddianın bulunduğunu gördüğünü,tedirgin olduğundan dolayı bu şahsı hiçbir zaman aramadığını ve görüşmediğini savunmuştur.
İsmail EKSİK'in, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile 2000-2001 yıllarında kardeşi aracılığı ile tanıştığı, bir dönem ticari ortaklıkları bulunduğu, alice tanıştıkları şeklindeki beyanı ve İsmail EKSİK müdafi Av.Ertaç GİRAY'm ibraz ettiği vekaletname,CD ve fotoğrafların incelenmesinden ; Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun 2003 yılında Av.Ertaç GİRAY'a vekalet verdiği, İsmail EKSİK ile Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun 2003 yılında birlikte,yan yana çekilmiş fotoğraf ve görüntülerinin bulunduğu anlaşılmış, bu maddi deliller ile Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun ifadesinin doğru olmadığı, kendisine ait bölümde genişçe izah edilen eylemleri ve özellikle Danıştay saldırısı olayından sonra tespit edilen Muzaffer TEKİN ile olan ilişkisi nedeni ile İsmail EKSİK ve soruşturma konusu eylemler ile bağlantısının kurulamaması amacı ile bu yönde beyanda bulunduğu değerlendirilmiştir.
Şüpheli Kuvayı Milliye Derneğince seçim çalışmaları için görevlendirildiğine dair yönetim kurulu karan alındığını, ancak kendisinin bu faaliyetlere katılmadığını beyan etmiş ise de, soruşturma evrakına ekli fotoğraflardan şüphelinin aktif olarak seçim kampanyasına katıldığı anlaşılmaktadır.
Şüphelinin yine bu iddianamede Ergenekon Terör Örgütü üyesi olduğundan bahisle nakkmda dava açılan İsmail EKSİK ile bağlantısını inkarmin , kendisi adına kayıtlı telefon hattı ile Danıştay Saldırısı sanığı Alparslan ARSLAN'm telefonu arasında görüşme bulunmasının da dikkate değer bir husus olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda özetlenen telefon görüşmelerinin şüpheli Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun savunmasının aksine olarak , Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneğindeki illegal yapılanması içerisinde yer aldığını, dernekle ilişkisini kesmediğini, aksine dernek içerisindeki yapılanmada ilerleyen kişi olarak görüldüğü,Mehmet Fikri KARADAĞ ile bağlantısını devam ettirdiğini ve yeni bir oluşum için talimat vermesini beklediğini, dernek içerisindeki illegal yapılanmada kendisine önemli görevler verildiğini, ilgililerinin Kürt olduğunu söylediği bir fırının camına dernek içerisindeki yapılanmanın amaç ve yöntemine uygun şekilde silahla ateş ettiğini, istifa ettikten sonra da dernek faaliyeti olan bir mitinge katıldığını, tanımadığını söylediği Murat ZELYURT ile bağlantısını, bu yapılanmada tetikçi kanadında yer alan Seda YİVLİ,Ali KUTLU ve Murat ZELYURT'u yanında illegal faaliyetleri için bulundurduğunu, bu amaçla Murat ZELYURT'a silah temin ettiğini gösterdiği anlaşılmaktadır.
Ali KUTLU ile (Görüşme Recep Gökhan SİPAHİOĞLU adına kayıtlı telefondan yapılmıştır) Emre isimli kişi arasındaki 07.11.2007 tarihli telefon görüşmesindeki ; Ali'nin "... Ne diyecektim burda durumlar çok iyi, iyiye gidiyç işte bişey söyleyecektim sana", " Hani Tanker bize Çerkez diyodu ya, telefonla sana özellikle,' isim verme isim kullanma
tamammı onunla görüşecem görüşüyoruz da gene şu şeyi yapıyoruz burda baya bize destek olacaktı, biz aynı zamanda ısıtma soğutma işine girdik kalorifer işine bi Abiyle Yüksek İnşaat Makina Mühendisi, ben aynı zamanda orta olacam hissedar olacam ne diyosun .. " , devamında başka bir konuya geçerek , Emre'nin "Kim o biraz ipucu ver", Ali'nin " Ya Efsane varya Efsane diyolar hatırlasana" dediği, Emre'nin "Ya şimdi Ali ne garip adamsın sen şimdi bu lafı deyince yani telefonu kim dinliyorsa artık kim olduğunu anlamayacak mı" , Ali'nin "...sağol bunu başka ne var neyok bunu daha sonra konuşuruz uzunlamasına ben gir ben girmeyecemde arkadaşlar girecek, benim bağlı olduğum ekibimdeki arkadaşlar" "Bu numaradan ara bundan sonra bu numaradan bana ulaşabilirsin" , " Öbürlerini diğerlerini hepsi geçersizdir bundan sonra" sözlerinden , şüpheli Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun yanında bulundurduğu ve illegal faaliyetlerinde istihdam ettiği,kendisi adına kayıtlı telefon hattı verdiği Ali KUTLU'nun illegal yapılanma içerisindeki faaliyetlerini gösterdiği anlaşılmaktadır.
Ali KUTLU'nun ifadesindeki ; "... kendisi dernekteki görevinden ayrıldıktan sonra yine dernek üyesi olan Seda YİVLİ isimli arkadaşı ve Murat ZELYURT ile bu kişinin Kadıköy'deki Denge mühendislik isimli şirketinde 4-5 ay çalıştıklarını, kendisinin inşaat teknikeri olarak çalıştığım, şirketteki görevinin bu kişinin inşaat şantiyelerini denetlemek,şirketi tanıtarak yeni müşteriler bulmak olduğunu, kendisinin yanında^ çalıştığı sürede ailesi ile birlikte ikamet ettiği evde kaldıklarını, Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun yanından ayrılnktan sonra bu kişinin aslında kendilerini çevresine karşı caydırıcı olmak ve korku vermek için işe aldığını değerlendirdiğini,çünkü genelde anlaşmazlığa düştüğü yerlere kendilerini gönderdiğini, bu yerlerden bazılarının İTÜ Uzay Uçak Mühendisliği Bölümü, Hayrünnisa Hastanesi Yenibosna Şubesi,Koç Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Bölümü gibi yerler olduğunu, bu yerlerden birisinin avukatı ile telefonda taştıktan sonra avukatın Yenibosnaya geleceğini söyleyerek Murat ZELYURT'a bir silah verdiğini gördüğünü, bu olaylardan sonra kullanıldığını anlayarak yanından ayrıldığını..."
Gizli Tanık 17' nin şüpheli ve bağlantılı olduğu kişiler hakkındaki ifadesinde aynısı ile ; " Ali KUTLU, Mersin ilinden derneğe gelmişti. Kendisinin VKGB oluşumunun başlangıcında yer aldığını anlatıyordu. Bu kişinin Mersinde VKGB tarafından organize edilen bayrak mitinginde yer aldığını, bu miting öncesi 2 adet Türk bayrağının VKGB tarafından halkın galayana getirilmesi için özellikle yaktırıldığmı bundan dolayı da 10.000 kişinin tepki amaçlı Türk bayrağı açtığını bizzat kendisinden duydum.
Murat ÇAĞLAR, Ali KUTLU ile birlikte derneğe gelmişti. Dernekte yatıp kalkıyordu. Mersedes marka bir aracı vardı. Çek senet tahsilatı işi yaptığını biliyorum. Bir seferinde, Hüseyin GÖRÜM' ün kendisine bağırarak adamları arabanın bagajında niye buraya getirdin dediğini duydum. Daha sonra alacaklı olan bir kısım kişilerin tahsilata yardımcı olması için Hüseyin GÖRÜM' e müracat ettiklerini, Hüseyin GÖRÜM' ün de bu işin Murat ÇAĞLAR' a havale ettiğini, Murat ÇAĞLAR'm da borçlu olan kişileri bulup arabanın bagajına kapatıp derneğe getirdiğini öğrendim. Murat ÇAĞLAR'm Pendik ve Bakırköy de ruhsatsız silahla yakalandığını, bundan başka Antalya' da bir yerde 80 adet mermi ve ruhsatsız silahla yakalandığını biliyorum.
Recep Gökhan SİPAHİOĞLU, derneğin ARGE biriminden sorumluydu. Kendisine bu görevi Mehmet Fikri KARADAĞ vermişti. Nano teknoloji ile uğraştığını söylüyordu. Koç üniversitesindeki laboratuarı yapmasından kaynaklanan alacağı için ilgili kişiler ile telefonda kavga ettiğini, alacağım tahsil için Kuvayı Milliye Derneğini kullandığını, Kahraman ŞAHİN ile bu için gidip görüşmeler yaptığını biliyorum."
Oğuz Alpaslan ABDULKADİR, sonradan derneğe geldi. Hırslı bir yapısı vardı. Kısa sürede ilerleyerek yönetim kuruluna girdi. Kendisine dernek binasında oda yaptı. Kadıköy çevresinde emlakçilik yaptığı için çevresindeki kişileri derneğe getirip Kuvayı Milliyeyi, anlatıyor, vatanın elden gittiğini, halkın uyandırılma sı gerektiğini söylüyordu"
Şeklindeki beyanları, yukarıda yapılan değerlendirmeyi destekler niteliktedir.
Tüm bu açıklamalar ile ; şüpheli Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" kararı ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Derneğinin Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda derneğin legal faaliyetlerinde görev aldığı, Ar-Ge sorumlusu yapıldığı, ayrıca kendisinin yanma görevlendirilen tetikçi kanadında görevli Ali KUTLU,seda YİVLİ ve Murat ZELYURT isimli şahısların profillerinden de yararlanıp mafya tarzı faaliyetlerde bulunarak kendisine ve örgüte gelir temin ettiği, yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından,
Şüpheli Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun eylemine uyan; TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.
Ayrıca;
Her ne kadar Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR şüphelinin ruhsatlı olup olmadığını bilmediği bir silahı bulunduğunu beyan etmiş ve şüpheli yukarıda yazılı telefon görüşmesinde silah kullanarak bir işyerine ateş ettiğinden bahsetmiş, yine Ali KUTLU şüphelinin Murat ZELYURT'a silah verdiğinden bahsetmiş ve şüphelinin oğlu Turan ile Murat ZELYURT arasında yapılan telefon konuşmasında silahtan bahsedilmiş, evinde de mermiler ele geçmiş ise de, bu silah ele geçmediğinden izinsiz silah bulundurmaktan dolayı sorumlu tutulamayacağı, ancak evinde yapılan aramada ele geçirilen dolu mermiler nedeni ile;
TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile 6136 Sayılı Kanunun 13/4 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.
76-ŞÜPHELİ MUHAMMET YÜCE a)-Emniyet ifadesinde;
1998 yılında yaptığı askerlik görevinden sonra uzman çavuş olduğunu, Ankara Etimesgut Askeri Havaalanında göreve başladığını, 5 Yıl 6 ay aynı birimde görev yaptıktan sonra 26 Eylül 2006 tarihinde sağlık nedeniyle ayrıldığını, Bursa iline yerleştiğini, 9 ay kadar Ilve isimli özel güvenlik şirketinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, daha sonra bu işi bıraktığını, şuanda herhangi bir işte çalışmadığını, 0537 878 66 42 numaralı adına kayıtlı hattı 1,5 yıldır kullandığını,
Soruşturma kapsamındaki kişilerden;
Mehmet Fikri KARADAĞ'ı Kuvayı Milliye Derneğinin başkanı olarak tanıdığını, 2007 yılında Mersin'de Kuvva Yemini ettirirken televizyonda gördüğünü, bu yemin töreninin hoşuna gittiğini ve Mehmet Fikri KARADAĞ' a karşı sempati duyduğunu, 118'den Kuvayı Milliye derneğinin telefonunu alıp, Fikri albay ile görüştüğünü, Mehmet Fikri KARADAĞ'a kendisini tanıtıp, yemin törenini televizyonda izlediğini ve tanışmak istediğini söylediğini, kendisini derneğe çağırması üzerine bir müddet sonra Kuvayı Milliye derneğine gittiğini ve Mehmet Fikri KARADAĞ ile tanıştığını, görüşmeye başladıklarını, bu görüşmede "komutanım derneğin var mı bir geliri" diye sorduğunda Fikri KARADAĞ' m "makbuzla bağış topluyoruz, başka herhangi bir gelirimiz yoktur" dediğini, hâttâ kendisine makbuz verip Bursa'dan yardım toplamasını istediğini ancak kendisinin 'bıaîuv kabul etmediğini, bir
defasında da Kadıköy' de bir çay bahçesinde görüştüklerini, gündelik konularda kendisiyle görüştüğünü, en son bir ay kadar önce telefon ile görüştüğünü, diğer şahısları tanımadığını, Kuvayı Milliye derneğine üye olmadığını,
Mehmet Fikri KARADAĞ ile herhangi bir eylem planlayıp planlamadıklarının sorulması üzerine; Herhangi bir eylem planlamadığını, Fikri KARADAĞ' m kendisini Kadıköy'deki bir mitinge davet ettiğini, ancak gitmediğini, Fikri KARADAĞ'm da herhangi bir şekilde eylem için adam bulma yönünde bir talebinin olmadığını,
01.01.2007 tarihindeki Mehmet Fikri KARADAĞ ile yaptığı telefon görüşmesinin doğru olduğunu, kendisinin DTP yi sevmediğini, bu nedenle bombalamak istediğini, DTP nin İstanbul veya herhangi bir binasını bombalamayı düşündüğünü, ancak daha sonra vazgeçtiğini, Fikri Albay' m telefonda kendisine "istediğimiz zaman yapacağız" dediğini, ancak ne zaman yapacaklarını söylemediğini, Fikri Albayın talimatlarına göre hareket etmediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ' m da kendisine herhangi bir talimat vermediğini, Fikri Albay' m talimatlarını yerine getirmeyeceğini, gerçekleştirmeyi düşündüğü eylemden sonra Türkiye'nin ikiye bölüneceğini ve iç savaş çıkacağını düşünerek vazgeçtiğini,
Fikri Albay' m Kuvayı Milliye Derneğine eleman lazım olduğunu söylediğini, dernekte çalışsınlar mitinglere katılsınlar diye kendisinden adam temin etmesini istediğini, bunun üzerine araştırma yaparak Bursa Emek Köyünde 5-6 genç bulduğunu ancak daha sonra vazgeçerek göndermediğini, kontur gitmesini istemediği için de telefonda konuşmayalım dediğini,
Fehmi KORU' yu Yenişafak gazetesinin yazan olarak tanıdığını, kendisi ile hiçbir ilişki ve husumetinin bulunmadığını, Fikri albayın sadece Fehmi KORU'yu sevmediğini söylediğini, kendisinin herhangi bir kimseden talimat almadığını, plan yapmadığını, ancak düşündüğünü, bu eylem düşüncesini Fikri albaya söylediğini, onun da kabul etmediğini,
Selim AKKURT' un hemşerisi olduğunu, İstanbul'da K.A.diye bir fabrikatörün yanında çalıştığını, Cinayetten dolayı yakalandığını, şuanda Erzurum Cezaevinde olduğunu bildiğini, kendisini Erzurum'dan tanıdığını, ancak İstanbul'da çalıştığını bildiği için kendisi ile burada görüştüğünü, Selim AKKURT ile Fikri albayın birbirini tanıdığını, kendisinin tanıştırdığını, birbirlerine telefon numaralarını verdiğini, Fikri Albay' m kendisinden dört dörtlük delikanlı bir adam istediğinde, Selim'in telefonunu verdiğini, Fikri albay' m İstanbul'da bir otelde buluşmak için çağırdığını, Selim'e ulaşamadığı için kendisine "sen ulaşabiliyorsan akşam yediye kadar orda olsun" dediğini,
Selim AKKURT' u Fikri Albay' a tavsiyesi ile ilgili olarak, Kriterlere uyup uymamanın önemli olmadığını, birde ne amaçla çağırdığını neden böyle bir adam istediğini bilmediği için kendisini söylemediğini, Selim AKKUT'u İstanbul'da olduğu için tavsiye ettiğini, Erzurum Oltu'da Selim ve ağabeylerinin karıştığı bir silahlı çatışma olduğunu, Selim AKKURT' un ailesinden ölenlerin olduğunu, bir yıl sonrada karşı taraftan bir kişinin öldürüldüğünü, bu olay nedeniyle Selim AKKURT' un aranıp aranmadığını bilmediğini,
Orhan PAMUK' u bildiğini, herhangi bir husumetinin olmadığını, Orhan PAMUK' u kaldırma konusunda Selim AKKURT ile aralarında konuştuklannı, ancak herhangi bir şey yapmadıklannı, Orhan PAMUK' a silahlı saldın düzenlemek için herhangi bir talimat almadığını, eylem için bir plan yapmadığını,
istanbul' da bu konu ile ilgili maddi destek sağlayacak kişiyi bilmediğini, Fikri Albay' m bir hakim ve savcı tanıdığının olduğunu söylediğini, sadece tanıştıracağını söylediğini, Orhan PAMUK' a suikast için bir amaçlannın olmadığını sadece düşündüklerini sonradan vazgeçtiklerini,
Coşkun ÇALIK' m olaylan gerçekten biliyor olabileceğini,
Ali GÜRBÜZ' ün hiçbir iş yapmadığını, Bursa Osmangazi ilçesine bağlı Emekköy beldesinde bulunduğunu, kendisi ile Emekköy ülkü ocaklarında tanıştığını, Ülkü ocaklannda herhangi bir görevi olmadığını, sadece gidip geldiğini bildiğini, ■•'6-3Çkişiyi Kuvayı Milliye
*s
derneğine getirmek için istediğini, bu şahısları Fikri KARADAĞ' m istediğini, niçin istediğini bilmediğini, Kadıköy'deki derneğe gitmeleri için çağırdığını, herhangi bir sebebin olmadığını,
Adı geçen diğer şahısları tanımadığını, hiçbir ilişkisinin olmadığını, medyadantanıdığını, şahıslarla bir husumetinin bulunmadığını, Bu şahıslara suikast yapmak için
herhangi bir kimseden talimat almadığını, eylem hazırlığı içinde bulunduğunu ancak vazgeçtiğini, bu eylemleri Ali GÜRBÜZ, Selim AKKURT ve Ali GÜRBÜZ'ün temin ettiği isimlerini bilmediği şahıslarla birlikte gerçekleştirmek istediklerini, sonucunu düşündükten sonra vazgeçtiklerini, bu aşamadan sonra susma hakkını kullanmak istediğini beyan etmiştir.
b)-Savcılık ifadesinde;
Kolluk ifadesini tekrarladığını, Ergenekon yapılanması hakkında bilgisi ve bu yapılanmanın üyesi olmadığını, Kuvayı Milliyeyi ise üyesi olmamakla birlikte Atatürkçü düşünceyi ve vatansever görüşleri benimseyen bir dernek olarak bildiğini,
Sorulması üzerine ise ;
Soruşturma kapsamındaki kişilerden Mehmet Fikri KARADAĞ'ı televizyonda çıkan Mersin'deki Bayrak ve Kur'an üzerine yemin ettirdiği görüntülerden sonra telefonla arayarak tanıştığını, İstanbul'da 2 kez de yüzyüze görüştüğünü,diğer ismi geçen şüphelileri tanımadığını,
0542 588 35 26, 0533 570 89 38, 0537 878 66 42, 0537 408 24 00, 0546 207 38 33 numaralı telefonları kendisinin kullandığını, bu telefonlarla yapılan görüşmelerin kendisine ait olduğunu,
Şehit cenazelerinden etkilendiği için PKK'ya destek veren DTP'li milletvekilleri ile Orhan PAMUK ve Fehmi KORU'ya yönelik olarak eylem yapmak istediğini telefonda Mehmet Fikri KARADAĞ ile konuştuğunu,Mehmet Fikri KARADAĞ'm ise önceleri kendisine boşver evlat, devletin polisi emniyet güçleri var onlar gerekeni yapar, bir daha benimle telefonda bu konulara girme dediğini, kendisinin ısrarı ve Bursa'dan ekip ayarladığını söylemesi üzerine ise görüşmek istediğini söylediğini,ancak bu konuda Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmediğini,
Yapmayı tasarladığı şeyleri telefonda görüştüğünü, bundan da pişman olduğunu beyan etmiştir.
c)» Ar amalar da elde edilen deliller;
Şüphelinin evinde yapılan aramada ;
-Beyaz renkli karton kutu içerisinde ön yüzünde Türk Bayrağı Atatürk resmi ve Kuvayı Milliye Derneği Muhammet Yüce Yönetim Kurulu Üyesi, arka yüzünde Doğunun sınır taşı ... şeklinde başlayarak Eğilmez Türkün Başı şeklinde sona eren kartvizit,
-(1) adet üzerinde Sus Konuşma Hayyam GARİPOĞLU bir yatırımcının başına gelenler "Kapak iç kısmında sağ üst köşesinde 13.02.2006 ismam Özdemir imzalı orta kısmında el yazısı ile Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanı Sayın Em.Albay Mehmet Fikri KARADAĞ ibareli kitap"
-(134)adet l'den 134'e kadar numaralandırılmış CD
Üst Aramasında;
-(1) adet Nokia 8310 (351104/10/245911/7) imei nolu cep telefonu,
-(1) adet 0703220148424 seri nolu turcell sim kart elde edilmiştir.
d)-Telefon görüşmeleri;
Tape:296, 07.06.2007 tarihinde Metehan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle;
M.YÜCE ile METAHAN' m bir süre ne iş yaptıklarından bahsettikten sonra Muhammet : "İyi valla şimdi ben de istanbula gidirem ya" "Ağa'nm yanma"
Tape:298, 09.06.2007 tarihinde ALİ ÇALIK'ın yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Muhummet: "Az sabret, Halilin bi işi var İzmirde 500 Milyarlık" "500 Milyarlık, bu hafta gidecek ona", "Halil bu Hafta İzmire gider 600 Milyarlık bi işi var anladın", Ali'nin : "Tamam para dersen para sorun değil" , Muhammet: "Ya paranın a.. .na koyim Halil de olan para kimde var" "Son model jip'i var, parası pok gibi, dayalı döşeli evi var, sen Halil'e ne bakıyorsun"
Tape:299, 09.06.2007 tarihinde Hasan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; HASAN: "Hiç hiç ne edirsin Ankarayı geçtik işte ya" , Muhammet' in Halil ile birlikte olduğunu söylemesi üzerine Hasan'm Halil lakaplı Selim AKKURT ile görüşmek istediği, Muhammet' in telefonu S.AKKURT' a verdiği, HASAN ile S.AKKURT' un birbirlerine hal hatır sorduğu, daha sonra S.AKKURT'un M.YÜCE ile birlikte Bursa'ya gittiklerinden bahsettiği,
Tape:300, X Şahıs ile görüşmesinde özetle;M. YÜCE X ŞAHIS ile hal hatır sorduktan sonra telefonu S.AKKURT' a verdiği, Selim: "Ne oldu o bizim işlere bakıyor musun", X ŞAHIS: "o işlere bakıyorum, yarın onla beraber bi yer gine varmış oraya gidecez", Selim: "bak müşteri hazır", X ŞAHIS: "muhammet.... gümüş saplı bıçak var bi tane elinde" "10 Milyar istiyor ona" diyerek ellinde bulunan muhtemelen tarihi eser niteliği taşıyan bir bıçaktan bahsettiği tespit edilmiştir.
Tape:301, Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle;M.YÜCE kendisini gizli numaradan arayan COŞKUN' a sitem ederek, "500'ünü şimdi verecek 500'ünü iş bitince", Coşkun: "sen de varsın değil mi", M.YÜCE' nin "Tabi canım, ben de gidecem" "BMW araba var onunla gidecez" diyerek Halil lakaplı S.AKKURT' un 85 Milyara aldığı BMW ile gideceklerinden bahsettiği, Coşkun: ".. .kuduracam ulan, bugün polisler gelmiş....", M.YÜCE: "Gitsene bi karakola, de ki niye gelmişiz" "... boşanma davasıyla alakalı birşeydir kesin", Coşkun: "Oğlum ondan olsa, Ercan abiyi de bugün sormuşlar" diyerek kendisini soran polislerden rahatsızlık duyduğunu anlattığı,
Tape:302, 12.06.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Coşkun: "..planladığınız işi beklirim" , M.YÜCE: "o olacak sen canını sıkma, 1 ay içinde" "telefon senin dinlenir, benimkine boş ver" dediği,
Tape:208, 14.06.2007 tarihinde ABOŞ ile görüşmesinde özetle; ABOŞ'unM. YÜCE' yi arayarak Doğukan'm bu numaradan kendisini aradığını söyleyerek Doğukan'ı sorduğu, M.YÜCE' nin ise numarayı 20 gündür kendisinin kullandığını söyledikten sonra bir süre birbirlerine hal hatır sorduktan sonra görüşmeye son verdikleri,
Tape:207,14.06.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Selim: "Hı o PEKER'in adresini bulsana bana" , M.YÜCE: "Tamam onu ben Mesut'a derim yazar yollar", Selim: "Sen bana yaz ben ona bir mektup yazacam ben ona bir damardan girecem" dediği, görüşmenin devamında S.AKKURT M.YÜCE' nin telefon hattını isteyerek kendisinin 0542'li yeni hat istedikten sonra "Tamam sen o hattı bana ver birde o Peker'in adresini canını yiyeyim ne et et bana bul" "Benim ona bir damardan girmem lazım ona bir mektup yollayacam ben" dediği,
Tape:264, 16.06.2007 tarihinde Huriye isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Huriye: "ortama artık dayanamıyorum" , Muhammet: "..1-2 ay sabret, seni yanıma alcam, o dernek ne ayak ya hiçbir şey anlamadım, şeyi hiç gözüm tutmadı, Orhan değil de öbürü o yanındaki ne ayak" "Orayı ben ele alcam şimdi" ".. oranın başına ben geçicem" ..şuan bi araştırmasını yapıyorum.. SEDAT PEKER ile de görüşüyorum., şuanda Kütahya'da
cezaevinde" "O yol gösterecek, bi rota çizicek bana ..dün mektuplaştık., o burda bir ortam kurcak, .. başka işlerde yapcam" "Şu Peker'le iyi bir rayına oturtturayım, o bir yolu yordamı çizsin, tanıştırsın bir kaç kişiyle" dediği,
Tape:303, Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Coşkun: "Görüştün mü sen onla, sen de, geçenlerde 1 aydı, şimdi 2 ay, yarın 3 ay a... koyim" , M.YÜCE: "en fazla 2 ay, sen bi sabret ..güzel olacak Allanın izniyle" "Ben Mektup Yazdım Peker'e" "Orda Mesut var Balıkesirli işte bizim o ...." "şu an Balıkesir'in en büyük mafyası" ".. 3-4 tane galerisi var, altında x bmw jip yav" "Biloşa sor, o kuş satirdi Oltu'da, döverlerdi onu ..şimdi Balıkesir'i ele almış, Balıkesirin Haracını Resmen Yiyir, Balıkesirde Onun Üstüne Adam Yok Şuan" "2 sene önce bu cezaevine girdi, Kütahyada" "Sedat PEKERLE aynı yere düştüler, aynı koğuşa" "Onlar yol verdi buna" "Peker'in de gözüne girmiş ülkücülüğü, milliyetçiliği falan işte MHP'ye bağlılığı var ya" dediği,
Tape:265, 24.06.2007 tarihinde Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle;Bir süre sohbet ettikten sonra Muhammet: "geçen ay iki defa geldim İstanbul'a" "onunla beraber geldik, 4 Kişi Getirdim Oraya", Mehmet Fikri: "..bütün ekip olarak İzmir'e gitmiştik", Muhammet: "Bu son olaylar nedir komutanım geçmiş olsun" "soruşturma falan açıldı ya, .. sizle ilgili", Mehmet Fikri: "E siktir et onları zaten vardı" "Ne takacaz ya biz vatanı milleti ve devleti yükseltmek yüceltmek için yemin etmişiz, bunun suç olan ne tarafı var" dediği,
Tape:266, 30.06.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "Biz dışarıdayız.." "Çim Suliyorum Bitti İşin", Coşkun: "He bitti", Muhammet:"İyi Asim'i hallettik", bir süre Halil ve Asım isimli şahısların arasındaki problemle ilgili görüştükleri, Coskun'un "Halil'i oralara falan getittirme bi daha" "herhangi bişey de hemen çağırma adamı", Muhammet: "Tabi canım .. Gelecek Zaten O, Gelse Kesin Vurur" "A..na koyank ona gerek kalmaz ama ben de vururukta de yani siktir et şuan bu telefon açması da yeter boşver", Coşkun: " haber gönderdim bugün " "Asim'e, Serkan'a" "Gürsel'e" "Dedim, ayaklarını denk alsınlar, .. Bursa'yı dar edirim onlara, haberleri olsun dedim", Muhammet: "..bu hafta içi veya hafta sonu gelebilirim bursa'ya, söyle Bursa'yı dar ederim onlara, haberleri olsun bak si.rim onları" dediği,
Tape:304, 02.07.2007 tarihinde Şeref isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; ŞEREF'in Komutan ..bana bi tane Sarento veyahutta X 5 JİP ne var" "bizim eski ekipten bi tane Serento, ya da X 5 bağlantıya geç, başka ellerinde ne var" "Ellerinde Jip olarak ne var, bi tane acil lazım bana., bi tane indirelim bu gece" "Temizse, sağlamsa" , Muhammet: "İkisi de vardır" , Şeref: "Şu an Otlu'dayım, bi gece inip getireceğiz, ya da onlar getirecek" , Muhammet: "..başımızı belaya sokma başkası için" dediği, ŞEREF' in "Yok canım kendim binecem dedim ..ona göre temiz bir şey olsun", Muhammet: "Neyse bu telefonda konuşma, ben seni ararım başka numaradan" "Bu numaradan öte bir şey konuşma" dedeği,
Tape:268, 02.07.2007 tarihinde İsrafil ÇELİK ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "..yarın İstanbul'a gelicem, Kürşatlann orda kalayım mı, var mı çalışma malışma yarın marm" , İsrafil: "Yok bişey yok sağol, burda var bir sürü adam sağol teşekkür ediyorum", Muhammet: "Yarın Kürşat'ın yanma gelcem bir hafta kalçam da olmazsa dedim kalayım orda" dediği,
Tape:269, 02.07.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; M.YÜCE' nin C.ÇALIK' m yanma gelmesi ile ilgili görüştükten sonra Coşkun: "Gelirken onları da alın gelin oğlum ne var yani a..na koyayım" , Muhammet: "Gö...enlik etme da Halilen geleceğiz ..." ".. .cumartesi bundan direk Bilece'ği git yada ben geleyim ordan dedim beraber gidek bakak işte ona göre ayarlayacağız geleceğiz oraya ne edek a..na koyayım", Coşkun: "O iş olmuyor mu?" diye sorduğu, Muhammet: "Hangi iş bu alacağını aldı ordan da öbür işte seçimi bekler da ağanın şuan milletvekili adayı ya İsraf dayım" "Şimdi olayı yapsa yakalanma makalanma durumunda onu etkiler diye seçimden.sonrayı bekler anladın" "20 gün sonra Ağa demiş dur demiş bekle demiş seçim bjr geçsin demiş", "Anladın Ağa durduruyor
yani zaten Ağa ... almış ona aldı zaten Sorento Jip aldı kendine" "Ha bir tane de ev alıyor şimdi" "... öbürü parayı aldığında ... zaten ben ha bu evi bana para verecek zaten ha bu evi bitirdim mi halaoğlu direk zaten oraya gidiyoruz zaten o Selami ile beraber evde kalıyor" "Selami ben sen o dördümüz kalacağız a..na koyayım", Coşkun: "Allah 4t tabanca 4 kişi 4 tabanca", Muhammet: "Öylede yok böylede yok a..na koyayım ben ve sen zaten bekar çoluk çocuk derdi yok ..." "Durup ne edeceğim ben a..na koyayım bunların içinde ben askeriyeden ayrılmışım benim hayatım bitmiş ..." "A..na koyduğumun dernekte telefonunu kapatmış telefonları hep kapalı a..na koyduğumun" "Kero aramış onu tamam mı?" "...masanın altına saklanacak az daha yani bana gözükmüyor ..." "O Gürsel'in Emmisinin oğlu var onunda bir tane Java moturu var kırmızı" "... isteseydim yani ben korktuğumdan zannetmeyin ki bu orda kavga falan çıkarmadı gitti de dedim ben sizden korktuğum için değil dedim ..." "...Gürselden korkmuyorum dedim ama dedim o Asim'ı dedim sL.cek dedim ... Süleyman özür dilediler ilk önce diyor sizin adamınız varsa bizimde adamımız var işte ben Doko yu tanırım..." "...gaddar Doko vuracağım diyor ben bu hafta geldim mi diyor ben kesin vuracağım diyor yani onun için geliyor da...", Coşkun "Al gel buraya boş ver", Muhammet: "Ha ben Gürselin yazıhanesine de yazı bırakmıştım bilirsin onide almış" "Dedim eğer benimle işin varsa dedim ben sahildeyim beklerim gel dedim şey yazdım geldim büroda yoksun aynen böyle yazdım benim Kuvvayi Milliye kartım var ona" , Coşkun "Nerde ki onun bürosu a..na koduğumun", Muhammet: "Ya aynen benim gibi güvenlik çalışıyor ya şeyde" "Ama iyi korktular yani çok güzel oldu da Asım sopayı yiyecek hala oğlu Asım yiyecek", Coşkun "İkisi de hak etti o Gürsel de o da hak etti yani", Muhammet: "... İstanbul'a gidek bir ortalık yatışsın 5- 6 ay sonra gelip onların bir gece a..na koyup gideceum" "Ondan da yani bizden geldiğini bilmeyecekler ...", Coşkun: "İşte gelir oraya onların anasını siker ondan sonra geçeriz Ankara'ya" , Muhammet: "Ha Ankara ya Ferdinin de a..na koyduk sen hiç merak etme halaoğlu", Coşkun "Onu var ya ayaklarına sıkacağım onun böyle ayaklarına sıkacağım", Muhammet: "...bu millet onlar var ya .o bu Asim bu Gürsel bunlar korktuklarından bile ... anlıyorsun bunlar korktuklarından", Coşkun "Herhalde yani korktuklarından ben bunu demişim bak sikerim anasına lan millete hesap soracağım ben bundan sonra artık a..na koyayım", Muhammet: "Hiç ... evvel Allahm izniyle bundan sonra a..na koyayım Allah a şükür Mafyasıda Biziz Delikanlısı Da Bizik a..na koyarım" "Halil de şeyi kafaya takmış Ankara da Öztürkü" "Öztürk ü vuracağım diyor" "Onu da listeye yazmışım diyor Ha" "Ya Öztürk le Fuçi tartıştı ya Ankara da Fuçi Ankara'dayken" "Diyor Öztürk ü ben kafaya takmışım diyor onu vuracağım diyor ..." "Şimdi Çağın ile görüşmüyor Reşitle görüşmüyor İsrafil'e demiş o da demiş yapma demiş demiş yok demiş yani onu İsrafil gil bile bilir Reşit gil bile bilir yani Öztürk ü vuracağını" "... yine diyorum sen az sabret ha bu Halil o işlerini bir halletsin evi mevi bir tamamlasın bir gidek İstanbul'a bir kafamıza göre.. ."dediği,
Tape:270, 02.07.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; M.YÜCE' nin C.ÇALIK' a "... zaten Jip ağa da şuan Ağa daymış" "Seçim işleri var ya ağanın" "Kendi arabasını götürmemiş Halil'in arabası ondaymış" "Biz ağa yi ben sen Halil ağıyı götürürüp bırakırız şeye Ankara'ya ordan biz geri Bileciği dönerik..." dediği,
Tape:271, 04.07.2007 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;X Şahıs: "Yarın yarın da İstanbul'da mısın" "Onlara evrak yaptıracaklardı" "Parayı vereceksin evraklan alacaksın" "..Kardeşi Parayı Çıkart Yapayım Dedi, bende şey yapmadım dedim sen yap", Muhammet: "Ben gider bakanm Halil'le beraber bakarım" , X Şahıs: "Evraklan alırsınız öyle parayı verirsiniz" "..evraklan Halil biliyor", Muhammet: " Tamam anladım, başka numara varsa şey et, ondan anyayım, senin telefondan açık açık konuş işte" dediği,
Tape:272, 04.07.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle;Bir süre çeşitli konularla ilgili görüştükten sonra Muhammet: "Duruma göre bakacağız ..eğer ağayı Ankara'ya bırakırsak, ordan arabayla geri oraya döneceğiz, ağa İstanbul'da kalırsa arabayı
•" / ^ ''
la
(JJ^
alamayız, bakacağız başka bir araba buluruz belki" "Zaten seni alacağız ordan, ağayı bırakacağız Ankara'ya" dediği,
Tape:273, 05.07.2007 tarihinde Ali ÇELİK ile görüşmesinde özetle;M.YÜCE' nin A.ÇELİK' e "...biz yarın akşam Ankara'ya gideceuk herhalde ki İsrafil ağıyı bırakacauk Halil'in araba onda şuan he Halilde jip var ya jip aldı o kendine" "Ağa da Milletvekilliğine adaylığını koydu da" "Kaç kişisiniz sen Coşkun işte Metin" dediği,
Tape:274, 06.07.2007 tarihinde GÖKTÜRK isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; GÖKTÜRK' ün "Eve gidiyim bunlar karşılıyor gelecekler çocuklar" "Durumun nasıl" "İyi iyi Kuvayı" , Muhammet: "Kuvayı Milliye yi ele alacağım..." dediği,
Tape:305, 10.07.2007 tarihinde C.ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "..ben Kuvai Milliyedeydim bizim .... görüştüm" "Adam altında son model jipi yemeğe
götürdü bana krallar gibi baktı a..na koyim" "Valla işte................. gelsinler dedi, ben bu komple
yönetimi iflas ettirecem dedi, biz böyle böyle varık dedim, tamam dedi, gelin kurulu düzen meşen hazır dedi, başınızda ben vanm dedi, devlet arkamızda gelin dedi, koşturun dedi.... gil yarın gidecekler tanışacaklar, zaten bu akşam geri dönüyorum, göktürkle beraberim" ,
Tape:42,16.07.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; Mehmet Fikri: "Ha mamo ya nerdesin evlatçım yav" "Ben dedim acaba Mamocuk ne oldu dedim gitti galiba dedim varmıştır dedim", Muhammet: "Hee valla sağolun komutanım arayamadım da vallah mitinge de gelemedim" "He he gelecem Allah izin ederse varmı bir emriniz buradan" , Mehmet Fikri: "Koçum benim beklerim" dediği,
Tape:278,18.07.2007 tarihinde GÖKTÜRK üe görüşmesinde özetle; Muhammet: "Gece 12'de yarın televizyona çıkıyorum CNN TÜRK'Ü izle yarın gece ordayız" "Bizim o albayla beraber", GÖKTÜRK: "Helal olsun sen işleri büyütüyorsun git git" dediği, Muhammet: "...bu ay sonu da temelli gidiyorum" "Patrona söyledim git dedi git dedi... maddi manevi destekte sağlarım dedi..." "2-3 yeri bağladık mı zaten bağlı yerleri var a..na koyayım Albay beni yanma almış siktir et" dediği,
Tape:279, 18.07.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "CNN TÜRK'te gece 1 'de program var, bizim o albayla beraber çağırdılar beni" , Coşkun: "senin o mahkeme ne oldu", Muhammet: "Kredi kartı, bide Kuva-i Milliye'den mahkeme var ya" "televizyona çıkmadık mı, ..her gün bomba momba buldular evlerde, Kuva-i Milliyeciler haberlerde hiç izlemiyor musun" "Bende oranın yönetimindeyim" "Derneği kurdu ama ağaylan da görüştük, ağada ökeyi verdi, dedi hepiniz oraya toplanın dedi, ..Albayla Da Tanışacak İşte Seçimden Sonra" "...orayı ele alın dedi, orası resmi biliyor musun" "Orda Her Türlü Koşturursun, En Azından Devlet Arkanda..." dediği ve CNN TÜRK kanalında katılacakları programla ilgili olarak bir süre görüştükten sonra Muhammet: "Canını sıkma, oraya gideceğiz başka yolu yok halaoğlu, böyle olmuyor, Ona Buna Hizmetçilik Et Et Nereye Kadar" "Her türlü şeyimiz var, ağamız var, Halil var, yani bizim bileğimizi büken olmaz, bende şimdi Kuvayı Milliye'ye girdim, Zaten Devlet Arkamızda, Yani Kuvayı Milliye Az Boz Bi Yer Değil, bizim Fikri albay az boz adam değil zaten" dediği,
Tape:280, 20.07.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "Televizyona çıktık gece l'de CNN TÜRK deydik işte on da çekime girdik bu günde geri geldik işte sen izlemedin" "Göktürk ... hepsi izlemişler ya gece birde yayma verdiler ya onda girdik yayma işte" "Ordan zaten karşıya geçmedim hiç ordan direk bindim feribota geri geldim ya Halil gilin oraya geçmedim bir de", Coşkun: "Her hangi bir şey oldu mu yoksa", Muhammet: "Yok herhangi bir şey yok ya televizyona çıktık dedi yayma işte" "... Halil geldi ya gittiğimde" "Dükkan falan bakiyi buradan" "Şey bir mekan açiyi şimdi o parayı aldığı zaman Balıkesir'de bir tane Mesut var işte" "O da geldi burda buluştular işte" "Yada dedi İstanbul'da bir mekan aç dedi ben bakamam da dedi bu dedi zaten İstanbul'a gelecek dedi yani benim için" "Dedi aç dedi başında bu durdun. dedi a..na koyayım o da dedi ya burdan ya da ordan dedi bir açayım dedi" "Halil de dedi ban" açtırak dedi Coşkun lan
beraber dedi siz başında durun dedi ben duramam dedi hani aranması var ya" "Bakak işte Reşit dün gitmiş İstanbul'a yer bakiyir işte onun arkadaşları var ya" "İşte Ağa ile dün görüştüm iyi etmişin dedi Kuvayi Milliye ye girmişsin dedi Göktürk de gelir şimdi İstanbul'a hepsi İstanbul'a birleşir seçimden sonra ağa dedi ben size yolda gösteririm dedi..." "01 tabi yo onlar üye olmayacak ta ben sen oranın yönetiminde olacağım yani orayı arkamıza alacauk" "Ağa da beğendi dedi aferin dedi iyi etmişen diyer bizden diyor hele şükür diyer ya diyor bir tane akıllı iş yaptız..." "... ben size yol yordam göstericem dedi tanıştıracağım dedi sağıyla soluna" "İstanbul'a yerleşin dedi hepiniz birikin orda dedi" "Birleşir oraya zaten Halil len geldik mi detaylı konuşur" "Hayırlısı işte o Halil bir gitsin bu seçimden sonra Ağa da bir İzmir'deki işe seçimden sonra gittiydi işte" "Oraya gidecek seçimden sonra bir 100 bin dolar daha alacak ordan" "...en kral telefonu taşıyacağın takım elbiseyle gezecuk bundan sonra sen rahat ol" "Biz para peşine koşirek bundan sonra" dediği,
Tape:310, 20.07.2007 tarihinde X.ŞAHIS ile görüşmesinde özetle;M.YÜCE ile X ŞAHIS bir süre Erkan isimli arkadaşları hakkında sohbet ettikten sonra X ŞAHIS: "... bir tanesi gelmiş dövecekti zor tuttum onu ya..." "Erkan'ın peşine gelmişler Erkan'ı dövmeye", Muhammet: "Onların anasını si..im kim onlar" "Erkan'ın canını yerim .. adamın a..na koyarım ben, ona de ki o benim kardeşimdir de" "O çocuklar kim" "Biz geliriz ha hemen a..na koyarım" "Sıkayım Kafalarına, Yarın Geliriz" ".siz esnaf adamsınız kardeş, siz uğraşmayın, biz gelir a..na koyar döneriz, yasalar ağır kimsenin cezası yatılmıyor", görüşmenin devamında X ŞAHIS ile aralarında problem olduğu anlaşılan bir şahıstan bahsettikten sonra Muhammet: "Sen merak etme Onun Kalemini Kırdım" dediği,
Tape:210, 23.07.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Muhammet:"Sebahattin ÇAKIR'm yerini buldum" "..1050 Konutlardaymış" "tam yerini öğreneyim, sana haber ederim, 1050 Konutlarına gelmiş, ..hangi okulda bilmiyorum ama" "Asım öğrenecek yerini" dediği,
Tape:211, 23.07.2007 tarihinde X ŞAHIS ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "o Yener var burada .. Beyzan vardı da kahvesi vardı Abdurrahman abinin dükkanının yanında onun kardeşi burada., ona sorduk, o şimdi 1050 Konutlardan bir yerdeymiş idari kısımda artık orada oturuyor herhalde de nerede görev yapıyor bilmiyorum ya yazlığa geldi o piç buraya yada" Tatile tatile gelmiş o zannedersem buraya da şimdi Asım gidecek o Yener'in yanma bu gün yarın gidip onun yerini öğrenecek şimdi ben haber ederim" dedikten sonra telefonu yanında bulunan X ŞAHSA verdiği, X ŞAHSIN S.AKKURT' a Sebahattin ÇAKIR' ı kastederek "Baksana ben onu benim arkadaşım var Bursa Sağlık İl Müdürlüğünde çalışıyor tamam mı ben yarın onunla görüşecem" "Tamam akşam ben onun ismini cismini verecem diyecem ki yarın diyecem Sağlık İl Müdürlüğünü araştır bak ki tayin olmuş mu buraya her hangi bir yerde neredeyse bunun adresi bunun adresini bana var", Selim: "Tamam canını yerim ama sıkı tut orada burada konuşmasın yani yarın", X ŞAHIS: "Ya ya hayır biz zaten konuştuktan sonra bir anlamı kalmaz, önemli olan bizim için o dava işi çaktırmadan onu bulup elimize geçirmek yani", Selim: "Ama onun üstüne bir düşünde ben hemen çıkıp geleyim bu iş çok uzadı ..", X ŞAHIS "Bursa'da kaç... Bursa'daysa da anasının a..na da girse ben onu çekip çıkaracam" sonra kaçırmak için çalışmalar yaptıkları Sebahattin ÇAKIR hakkında elde ettikleri bilgileri kendi aralarında değerlendirdikleri,
Tape:311, 23.07.2007 tarihinde, Selim AKKURT üe Ayhan ÇELİK arasındaki görüşmede özetle; SELİM: "O şey yok mu hoca" "O öğretmen da" "Şıh olan" "O şeye gelmiş işte de" "Cenazeye" "Diyorum şimdi gelecek oraya ona göster o tanır" "He bi baksın orda var mı yarın mı cenazeler kalkıyor", AYHAN: "5 aile var hangisini geldi acaba a..na koyduğum", SELİM:"Neyse Emine memine gile bişey sormada sen" "Onun evine Sen onun evini Coni gelirse Coni'ye bi göster" "Bi izlesin baksın hele geliyor mu gidiyor mu görebilir mi", AYHAN: "He gelsin göstereyim evini" "O zaman eve giderken o adamın evinin önünden geçeyim yabancı plakalara bakayım bi", SELİM: "He-,he ama şimdi bence o
kardeşinin evindedir onun kardeşi Bursa'da ya", AYHAN: "Bu adamın yerini bulamayız demi asıl yerini", SELİM: "Kesin emin değilik daha onun orda olduğundan orda olduğundan emin olduk mu...", AYHAN: "Nerden aldınız haberi", SELİM: "Ya şimdi cenaze menaze mevzusu yokmu Cuni duymuş" "Hım ismi soy ismi geçmiş", AYHAN: "Soy ismi neydi", SELİM: "Çakır" "Yok yok sen araştırma deşifre edersiniz kendini Cuni araştırıyor boşver sen" "Sen araştırırsan hemem öğrenirler Cuni'nin araştırması o kadar şey olmaz Cuni bizim köylü değil ya"
Tape:281, 24.07.2007 tarihinde ADEM isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Adem: "Ya reis aradı beni haber varmış", Muhammet: "O Sebahattin pi.. vardı ya" "onun a..na koyayım, dün o Bağlarbaşı'ndaymış, bulamadım" "bu Gürsu'da 4 kişi trafik kazası geçirmiş ölmüş", Adem: "Ölenlerden biri koyu milliyetçi, milletçilerin ileri gelenlerinden MHP'nin" "Belki onun arkadaşı olabilir" "Bak onun yerini yurdunu bul ya" dediği,
Tape:282, 24.07.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "Sen cumartesi gelebilirsin", Coşkun: "Cumartesi günü gelebilirim herhalde" "Gündüz işte saat 5' te çıkam direk gelirim", Muhammet: "5 'te olmaz" "Gündüz gündüz onu araştıracağız akşamda Bilecik'e gideceğiz" 'İyi sen bi Emrah Yeneri arayabilirsen bi ara" "Sebahattin Çakır unutma tamam sağlık meslek lisesinde öğretmen" dediği,
Tape:283, 26.07.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Coşkun: "Ne ettiniz o işleri" diye sorduğu, Muhammet: " yerini bulamadık ..bi bulsak a..na koyacak, endirecez aşağıda", Coşkun: "Yok öbür işi öbür işi", Muhammet: "Öbür işi, bu hafta gider inşallah zannedersem" "İşte seçim bitti ya ona gidecek, İzmir'de ki işe" "Ama bu işler öyle kolay değil, herşeyin bi projesi planı vardır" "Adam basit işlerle uğraşmıyor ki, hemen hurra diye bir işe gidilmez" "Oğlum Sonucun Da Cezaevi Var, Ölüm Var, Öyle Her İşi Bir Anda Yapamazsın" dediği,
Tape:472, 26.07.2007 tarihinde Selim AKKURT üe görüşmesinde özetle; Selim: "Bakalım işte diyorum ya bir şeyler ayarlayabilirsem gelecem", Muhammet: "Hangi şey Boru mu yoksa", Selim: "Ya Boru var aslında da" "Diğer türlü bir şeyler lazım da orada a..na koyım oraya buraya gitmeye gelmeye" "Onu hemen bulmamız lazım ya" "Valla ben orada yapacağım bulmak başka ne senin orada yapacağın bulmak benim ki de şey yapıp gelmek yoksa ben gelip orada düzlerde gezemem yani" "Benim gelip hemen oradan hemen adrese teslim etmem lazım", Muhammet: "Hı o olacakta işte nasıl ben diyorum ki yarın sen gel o Coşkunla arattıralım o Yener a..na koyum yada o Emrah'ı anladın Coşkun çalışırmış o gelemiyor O Emrah'la Yener arasın biz gidelim oraya arasın onlardan onun yerini öğrensin hemen oradan çıkalım gelelim a..na koyim sen buradan görüş" "Başka yapacak bir şey yok a..na koyduğum öyle aramaktan da nasıl edelim bilmiyorum ki ya bulsaydık a..na koyduğum evlerini bilsek gider orada iki gün takılırız a..na koyum hiç" "a..na koyduğum imkan yok ya nasıl edelim bilmiyorum ki hı o gün takip edemedim takip etseydim şimdi o Necati'nin abisine gidecem o da beni tanıyor a..na koyum o şüphelenecek şimdi" , Selim: "Beş on kuruş atarsın ya öyle konuşturursun ya beş on kuruş atar konuşturursun", Muhammet: "Zaten Yener transporter hastası a..na koyum onda para olduğu zaman ona bir tane git al sana transporter 3 milyara verecen bir tane .. Diyecen al sana bizim bu işi hallet a..na koyum o adam tarnsporter istiyor benden yok amin koyum işte para yok o Yener biliyordur kesin onun yerini biliyordur çünkü onların dünürleri a..na koyum de Yener sikine sallamaz yani söyler yerini", Selim: "Nereli o Yener", Muhammet: "Ya Hürkan'lı Hürkan'lı onun a..na koyum ben" diyerek Cumartesi günü yanma gelmesini istediği, Coşkun'u da alıp beraber Bilecik'e gideceklerini söyledikten sonra "şimdi bu akşam gider, iki gün pusu atarım orayada yok imkan yok araba olsa parada önemli değil benim için ben gider onlann evini Coşkun'dan öğrenirim derin evleri nerede gider orada iki gün takılmm evlere kim giriyor kim çıkıyor bakanm giriyor mu çıkıyor mu ben onu bulurum parada yok ki a..na koyduğum nasıl edelim a..na ne araba var ne para var" "Ya bunun a..na koşum burada olmasa bile en azından bir nerede görev yaptığını bilsekte
yeter yani", Selim: "Ondan sonra da geldim onu araştıracaz onu bulacaz", Muhammet: "Hı onun sağlıkta ismi yok mu şimdi" dediği,
Tape:212, 30.07.2007 tarihinde X ŞAHIS ile görüşmesinde özetle;Muhammet: "...o Kuvayı Milliye derneği varya" "Oranın yönetimine girdim, geçen hafta geldim toplantıda yönetimine girdim, Göktürkgilde geldi, yönetimindeyim şuan... o bizim dernek başkanı var Albay onunlada konuştuk bize vakıftanda biyer ayarlayacak, Göktürk yıkama açacak bi mekan yada kafetarya" "...bu hafta temelli geliyoruz hepimiz oraya sen biraz sabret" "...ceza gelmiş banada a..na koyum 3 ay, neden a..na koyum ben gidip yatacam", X Şahıs: "Ulan oğlum ya burda yatılır mı ya sen delimisin", Muhammet: "Yok ya ben yatmam a..na koyarım ben bu saatten sonra gidem bide cezamı yatayım..." dediği,
Tape:473, 01.08.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Selim: "Var mı bir gelişme boş ver çıkmayı", Muhammet: "Bekleycem gece on ikiye kadar valla bekleyecem Coşkun gittide ben bekliyorim işte arabayla a..na koyum" "Coşkun döndü Bilecik'e", Selim: "Hı .. öğrenemedi mi", Muhammet: "Yok öğrenemedim işte Yener'i bekliyorum şimdi Yener'i aradım o gelecek ona diyecem böyle böyle diyecem bul a..na koyum bende bekliyorum on ikiye kadar bekleyecem valla tamam" "Bu Emoş burada Feyzo'nun oğlu" "O da diyor a..na koyum o Çakırlar şeyde Orhangazi'de diyor kahve açmışlar diyor" dediği,
Tape:474, 01.08.2007 tarihinde EMOŞ isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Muhammet'in Emoş ile beraber olduğunu söyleyerek telefonu Selim AKKURT'a verdiği, Emoş'un Bursa'da olduğunu söyleyerek uzun zamandır görüşemediklerinden bahsettikten sonra Selim: "Hı şeylerden kimseler var mı oralarda", Emoş: "Şişkolardan" "Cemal ÖZDEN diye biri var şeyde Cengiz'lerden Hakan CENGİZ var işte", Selim: "Cemal ÖZDEN onlardan değil ki o başka ÖZDEN'ler", Emoş: "Birde ÇAKIR'lardan var" "Hakan diyorlar da bilmiyorum ben tam olarak", SELİM'in "Hakan ÖZDEN o ya Çakır değil o ya", Emoş: "Özden mi top oynuyor şimdi" "He top oynuyor 25 Mart sporda top oynuyordu şimdi geldi Orhangazi spor'da oynayacakmış", Selim: "O Atalay olmasın", Emoş: "Ben simaen tanıyorum ismini bilmiyordum dedi ki benim ismim Hakan dedi Hakan ÇAKIR dedi", Selim: "He Onların Bir Ara İşte Yerlerini Yurtlarını Hele" "Evlerini barklarını mekanlarını çalıştığı yerleri bir öğren de ben bir ara gelirim tamam mı" "O hocadan hiç duyum muyum hocayı soramaz mısın ona", Emoş: "Yok ya Hoca'yı ona sorarımda bir Orhangazi'de sıkıştırıp sormam lazım", Selim: "Neyse olmazsa ben gelirim ben sıkıştırırım", Emoş: "Yok ben sıkıştırırımda onu bir denk getirmem lazım o şimdi top oynuyor artık geldi başladı mı başlamadı mı bilmiyorum ben Orhangazi'de iki üç sefer denk geldik genelde Yalova'da kargoda çalışıyor" dedikten sonra telefonu MUHAMMET'e verdiği SELİM'in aradıkları kişinin bu şahıs olmadığını, Emoş'a telefonunu vermesini söyleyerek bir şey öğrenmesi hakkında kendisini aramasını istediği,
Tape:284, 02.08.2007 tarihinde X ŞAHIS ile görüşmesinde özetle;Muhammet: "Sebahattin ÇAKIR diye biri, Oltu'nun... şuan Bağlarbaşı'ndaymış, 6 Yıldır Arıyoruz Bulamıyoruz" geçen gün denk getirdik.. Ama elimizden kaçırdık, 3 Gün Pusu Attık Evin Orda Kaçtı" "Bağlarbaşı'nda Emrah'ın düpnünde 2-3 tane Ş... vardı onlar onun akrabası" "O Ş... de onu için kaçtı, bizim bir olay oldu... ondan sonra... kaçtı buraya geldiler" "Emrah'a söylemeyeceğiz, ..gider söyler bu sefer seni arıyorlar diye", X Şahıs: "Toprağım Oltu'da ki kavga mavga muhabbeti vardı ya o mu?" diye sorduğu, Muhammet: "bizim rahmetli Necdet'i öldürdüler" "işte benim bu halamınoğlu onlardan 3 kişiyi vurdu zaten, ..kaldı şimdi sebahattin hoca, sebahattin hocanın peşinde" "Sen var ya yeter ki onun yerini bul, Kendi Bile Almaz Adamları Var" "Pavyonu var restorandan var barları var durumu çok süper yani" "benim o teyze oğlunun o olaydan sonra Balıkesir'e geçti, Sedat PEKER buna yol gösterdi, Şuan orda bir numara yani, Mesut dedin mi., akan sular-duruyor orda" dediği,
Tape:285, 04.08.2007 tarihinde ALİ isimli şahıs ile görüşmesinde özetle;
Muhammet: "Reis gelecekte Reisin buraya işleri yoğun biraz İzmirde bir iş var ora yarım kaldı onu bi halletmesi lazım" "Git İstanbul'a İstanbul'a git evi dolu o ev aldı şimdi kendine bide 150 milyara eve aldı İstanbul'un göbeğinde" "Altında jipi var ha" dediği,
Tape:475, 06.08.2007 tarihinde S.AKKURT ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "Şey ben o YAKUP'a iki tane tespih getirtir FİKRİ ALBAY istiyor" "O beleş getirtirebilir mi dedi ben getirtiririm ama", Selim: "Gene veririk 30-40 gönderirik", Muhammet: "Ayıp olmaz değil mi o ...", Selim: "Getittirdiği çocuğa bi 50 milyon gönderin" "Onu ne zaman bu hafta içinde getirtirsin mi ben onu Albaya vereyim" dediği,
Tape:476, 08.08.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Muhammet'in konuştuğu numaranın arkadaşının olduğunu söyledikten sonra "He şey et ben şeyle görüştüm bizim Albayla" "Bu dernek Kadıköyde 3 katlı anlıyorsun" "Oranın alt katını bize ver dedim verecek vakıf yeri" "Tamam dedi sen git dedi bu hafta orayı alın dedi ben gelecem Ben Albayla konuştum dedim oraya kafe açacağız dedi alt katı vereyim dedi tamam dedim dedi beraber tamam mı o dedi beraber tamam mı haberin olsun ben bu hafta geliyorum", Selim: "Tamam çok iyi Öbür işten haberin yok mu", Muhammet: "Yok o işten bi haberi yok a..na koyayım ne yapayım daha gitmedim ne edeyim", Selim: "Ya bi araştır nasıl etmedim onu bi araştır onun üstünde dur", Muhammet: "İyi tamam haydi görüşürüz şey et Yakup'a deki tespihleri getirtirsin bu hafta" dediği,
Tape:214, 09.08.2007 tarihinde FEVZİ isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Muhammet: Kuvveyi Milliye Derneğinin Kadıköy deki Vakıflara ait binanın ikinci katma Kafe açacağından bahsettikten sonra "Kadıköy'de bizim Kuvayı Milliye var oranın dernek başkanı var Fikri Albay benim eski destek komutanım o" "Kuvayı Milliye derneği üç katlı anlıyorsun" "İşte geçen gittik konuştuk dedim komutanım bu alt katı bize verin vakıf yeri ya devletin yeri kira mira yok ... Göktürk bu hafta gelir bu hafta açarız orayı" "Haberin olsun vallah diyorum sende gel orada tamam bundan sonra orada mekanımız var ama Kuvayı Milliye Derneğinin'de zaten yönetimine girdim ... devletin yeri 20 yıllık ora bizim Albay almış, devletten sözleşmesi var alt katı bize verdi bu hafta geliyoruz işte oraya", Fezvi: "Senin ceza ne oldu lan", Muhammet: "Ceza duruyor yatmadım bilmiyorum ne zaman giderim a..na koyum bulurlar mı beni onlar" dedikten sonra tekrar Kuvvayi Milliye Derneğinden bahsederek "Bakıyorum orada 500 tane işyerini bağlamış her ay 100 milyon yardım topluyor derneğe, para direk bizim fikri albayın eline kalıyor, şimdi benide oraya yönetime aldı, dedim komutanım böyle böyle benimde çevrem var, dedim güzel adamlarımız var, dedim her türlü dedim biz koşuştururuz dedim, tamam dedi muhammet dedi zaten ben seni bilirim dedi, gel dedi ben sizi yönetime alacam dedi, beni yönetime aldı" "...vakıf yerini de aldık ...şimdi oraya bir tanede aynyatten yıkama yeri ayarlayacak ... Aboş'un kardeşi orada Yakup Ömer var ya Aboş'un en ufakları o da orada ..." "İşte güzel olacak sen hiç canını sıkma paranın a..na koyacağız bu sefer her şeyimiz resmi yani sahtekarlıkla işimiz yok Kuvayı Milliye resmi derneği Emniyet Arkasında Jandarma arkasında hiç bir sorunumuz yok yani" dediği,
Tape:286, 11.08.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "İnsan Bilecek gibi bir yerde ayakkabıya para verir mi?" "Git şeye göçmen konutlarına a..na koyayım" "Yarın dönüş paramı verirsin", Coşkun: "Buraya mı geleceğin", Muhammet: "İstanbul'daydım bende ya o şeye işte bir Vakıf yeri aldık Halaoğlu Allah izin ederse bende bu ayın sonunda temelli gidirim bak" "Vallah diyerim ya yemin ederim vakıftan yer aldık bizim o Albayın üç katlı dernek var ya bizim" "İşte oranın yönetimine girdim geçen hafta" "O üst katın da alt katını dedim komutanım bize ver dedim biz Cafe açak dedim orayı" "Ben Halil gettuk işte ağaylan da görüştüm" "Ağa da tamam dedi açın dedi bende size orda yardımcı olayım tanıştırayım sizi sağlan sollan dedi ülkü ocakları başkanı ile dedi bundan sonra orda koşturun dedi...", Coşkun: "O işler ne oluyor Halil den bir şey yok mu?" dediği,
Tape:287,14.08.2007 tarihinde X ŞAHIS üe görüşmesinde özetle;Muhammet: "He Murat astsubay Bursadan", X ŞAHIS: "İyiyim sağol telefonumu nerden aldın" dediği,
Tape:289, 14.08.2007 tarihinde Savaş isimli şahıs üe görüşmesinde özetle; Savaş:"Orhan nerde lan şah Orhan nerde ...", Muhammet: "Ha izine gelmiş" "Bir tane devlet yeri aldım kira mira yok 20 yılığına devlet yeri buldum..." "Kuvvayi Milliye derneği var tamam mı?" "Oranın başkanı bu Kuvvayi Milliye var ya" "Oranın başkanı benim eski komutanım beni yönetime aldı tamam mı?" "4 katlı devletin yerini kiralamış 20 yılığına" "...komutanım ben yönetimine aldı..." "... komutanım o alt katı bize ver dedim..." "Para bizden dedim oraya kafeterya açsak dedim" "...Kadıköy de ondan sonra işte Halil' le gittik konuştuk yeri verdi bize..." "...Nilgün'e bile dedim Nilgün diyiyor ordan uzak dur diyor boş ver diyor Nilgün diyor ben sizi kurtaramam diyor benden ..." "Bir tane de yıkama yeri bakıyor işte Albay bize yine o da devletin vakıf yeri" "Beni ağa da okey verdi dedi siz gidin dedi orda bir başlayın dedi ben de size tanıştırayım dedi sağlan sollan dedi", Savaş:"... geçen sene o Salahattin in evine gittik a..na soktuğumun uşağının", Muhammet: "Sosyetik Kadıköy'ün merkezinde 4 katlı bina he 4 katlı bina kuvvayi milliye dersin şimdi ben onun yönetimine girdim anladın hani televizyonda bir ara çıktı silah bayrak üstüne yemin ettiler" "...Fiki Karadağ albay benim eski destek komutanım şimdi bende oranın yönetimindeyim" "Ben oranın başkan yardımcısıyım şuan gençlik kollan başkanıyım ..." "Geleceksin zaten seni getirttireceğim yıkamada bir tane yıkama bul dedim yıkamaya da şenlen Tolgahan bakacak Tolgahan da burada da" "Tolgahan Yukup Ömerin kardeşi Yakup onlar hepsi burada" ".. .valla paranın a..na koyacığık bide Kuvayı Milliye derneği var ya" "Her şey resmi devlet arkanda emniyet jandarma" "... Göktürk bile İstanbulda beraberdik da bundan 20 gün önce İstanbul'daydı ya Göktürk", SAVAŞ'm "... oğularma güvenilmiyor oğlum onlar adamı satarlar" "Seni var ya öldürürler yollarlar a..na koyayim" dediği,
Tape:215, 16.08.2007 tarihinde Yaşar isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; M.YÜCE ve YAŞAR bir süre işletecekleri çay bahçesi ve yıkama yerlerinden bahsedip başka yerlerinde bulunması yönünde konuşmalar yaptıktan sonra Muhammet: "İki yer olsun a..na koyum bir Oltu kafe açarız derneğin altını raya kafe açarız zaten ben konuştum a..na koyum bende yönetimdeyim dedim, bundan sonra resmi yerlere ben gidecem, paraları ben toplayacam dedim yardımları" "Listesinide alacam a..na koyum, kim ne hepsiyle gidip tanışacam, aydan aya yardım topluyorlar ya 500 - 600 tane yer var, bir tanede bayan var onunla beraber koşturacaz artık, altada kafe açtık mı Albayda Bizimle Beraber" "Hiç bir sıkıntı olmayacak her şey resmi a..na koyum kimsede karışamaz edemez .. . Kuvayı Milliye'de arkamızda" diyerek kanuni olarak kurulan derneğin adı altında başka faaliyetlerin yürütüleceğinden bahsettikleri,
Tape:478,18.08.2007 tarihinde Selim AKKURT'a gönderdiği mesajda; "Halaoğlu Göktürk Haftaya Parayı Alıyo Hemen Gelecek Zaten Ben Albayla Yine Gorustum Is Tamam Hemen Ekibi Kur Dıyo Demeye Yardım Adı Altında Paraları Toplasmlar, Dıyo Butun Zenginlerin Ve Esnafın Lıstesmı Verecek Bize, O Basımızda Biz Koşturacaz, Ben Çarşamba Oradayım" yazdığı,
Tape:222, 20.08.2007 tarihinde X Şahısla yaptığı mesajlaşmada; X ŞAHIS: "Sen Varya Gel Bu isten Vazgec.Bursa Senm Icm Daha Hayırlı.Istanbul Isı Senı(Bızı) Asar.Bursadakı Hayatda Fazla Para Yok Ama En Uygun Ve En Mutlu Olanıdır." Yazdığı,
Tape:223, 20.08.2007 tarihinde X Şahısla yaptığı mesajlaşmada; "eğer ıstanbuldaysan ne yapıp et gel, bir yolunu bul oradan ayni. Başka islere bak ıstersen,ama o islerden kesm uzak dur.o isler bize mutluluk degıl bela getınr" yazdığı,
Tape:224, 20.08.2007 tarihinde X ŞAHSIN gönderdiği mesajda; "ya 1 sakatlık çıksın veya çıkmasın sen bu isten vazgeç. Valla bu ıs sana para ve huzurdan hane her turlu sey getınr. Şuanda parası az ama huzurlu bı ısın var" yazdığı, - '-•.
Tape:225, 23.08.2007 tarihinde Ayhan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında karşılıklı hal hatır sorduktan sonra Muhammet: "...bizimkiler Yüceleri si.burda oldu sürece burda tat yok" "...dayıoğlu bunları si..mek lazım var ya uzak kaçacan", Ayhan: "Senin yanında kim var bunlardan la", Muhammet: "..Selçuk var bizim o ısuzu münibüsü yok mu" "Apo bizim en başımız Apo'dur ikinci sensin biz a..na koyum Halil sen Apo abi bizim öyledir., ayrı gayri olmaz ki dayıoğlu, ha sen ha ben ha Halil ha Savaş yani bizim ayrı gayrımız oldumu bugüne kadar" "...Biz Birbirimiz İçin Canımızı Veririz, Bizim İçin Liderlik Önemli Değil ki", başka bir konu ile ilgili konuştuktan sonra Muhammet: "Bir Kemal ön planda millet Kemali ön plana çıkarmış, Kemal öyle Kemal böyle yani adam bir iş yapmış sa millette on üstüne koyuyor" dediği ve Oltu dan tanıdıkları Mesut.... isimli şahıstan bahsederek, Sedat PEKER'in bu şahsa yol verdiğini ve Mesut'un Balıkesirde bir çok işler yaptığını, Polat Alemdar gibi 4-5 tane adamıyla gezdiğini anlattığı, Ayhan: "Şimdi bu millete güçlü olmamız şart...", Muhammet:"... Kemal Atabeklediyor, ona artık daha nereye kadar bekle, daha beklesi var mı.." "O Manisa'nın peşinde" "O Manisa'yı halletti mi var ya o a..na koyar" "Bizde kim var bi ben, sen, ..tamer, yener, bi de halil var, başka yok", AYHAN'm bir süre köyde bulunan bir kızla ilişkisini konuştuğu, bu kızla buluşmaya gittiğinden bahsettiği, Muhammet YÜCE'nin de dikkat etmesini söylediği, Ayhan'ın da "Yok oğlum ya a..na koyayım SİLAHLA GİDİYORUM ya hiç bişey olmaz" "Sana orda bişey diyen miyen oldumu bana alo diyesin gelirim oraya tamam mı", Muhammet:"...Fakuritti bi sorunum oldu piç Galo'nun yeğeni Asim var onun" diyerek şahıslarla yaşadığı sorunu anlattığı, Ayhan: ".. .Oğlum Birlikteysek Ölümüne Beraber Hareket Edeceğiz Bundan Sonra, Tamam Anlaştık Cuni"dediği,
Tape:62, 25.08.2007 tarihinde M.Firki KARADAĞ ile görüşmesinde özetle;Mehmet Fikri: "Muhammet nerdesin yavrum" "He şeye Acıbademe gelebilir misin ", Muhammet: "Tamam komutanım oraya ordasmız dimi", Mehmet Fikri "Türk Telekomu geçince iki üç durak ilerde iş bankası var orda buluşalım" dediği,
Tape:226, 27.08.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Selim: "... Feyzullah Başçavuş sizi mutlak görüşmek istiyor" "..Komutanım ... Sen Şu Albayı Bi Arada Sıkıştır Deki O Ermeniyle Bir Görüşsün", Muhammet: "Ermeniyle tamam onu görüşecek ben şimdi işe gidiyorum" dediği, konuşmanın ilerleyen bölümlerinde, İzmir
ilindeki bir emanet için Zafer............ isimli şahsın arayıp aramadığını sorduğu, konuşmanın son
bölümünde ise Selim AKKURT'un Feyzullah Uzmançavuşla görüşmesini istediği tespit edilmiştir.
Tape:313, 28.08.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Bir süre sohbet ettikten sonra, Muhammet: "Albay aradı mı seni" ".. görüşmüş oraylan" "Olumlu her halde ki, o Ermeni vakfıyla görüşmüş, şuan müsait değilim dedi, ben sonra kulübeden ararım dedi" dediği,
Tape:314, 28.08.2007 tarihinde, Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Muhammet YÜCE'nin bir konuyu söylemeyi unuttuğunu söyleyerek Adnan'ı sorduğu ve devamında " ..makine var makine, ben şimdi ayarladım, haftaya Oltu ya gönderiyorum onları.." "Sen Adnan abi ile görüş tamam" "biz mi gidek nasıl edek makine var dedim, dediler hemen gidek dediler, haftaya Cumartesi beraber gidek", Selim AKKURT'un "...sen buraya gel konuşalım olmazsa beraber gideriz" dediği,
Tape:315, 29.08.2007 tarihinde Ayhan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Bir süre selamlaşıp ailelerinden bahsettikten sonra, Ayhan "Kuvayi Milliye sana kalırsa y...ğı yedik biz a..na koyayim", Muhammet YÜCE'nin istanbula tayin isteyip gelmesini söylediği, Ayhan'ın da kararsız olduğunu anlattığı, Muhammet: "Halil güler de kalacauk, ev mev tutuk işte, bu hafta taşıyruk evi" "...Vakıf yeri aldık, Ermeni vakfının yerini işte, bu hafta ruhsat muhsat işlemlerini ayarlıyoruk" "Tam Kadıköy'de., sahilde .aklık, yer çok süper, devlet hazine

Hiç yorum yok: