29.7.08

ERGENEKON İDDİANAMESİ 2351 - 2400 SAYFALAR,

Tape:238/239/240/241/242/243, 02.10.2007 tarihinde Muhammet YUCE'nın gönderdiği mesajda; "Allah izin ederse Orhan PAMUK'un kurban bayramından sonra İstanbul'da konferansı varmış, gece 2 gibi toplantı çıkışı halledecez, ilk başta 2 trilyon alacaz, işi bitirdikten sonra da 5 trilyon bir tane villa, bir tane de benzin istasyonu alacaz, bunlar İstanbul'da, ama sonuçta kesin yakalanacaz bunu bil, Hrant DİNK'i vuranlar gibi tüm Türkiye bizim peşimizde olacak, haberin olsun"
Tape:244/245/246/247, 02.10.2007tarihinde Muhammet YÜCE'nin gönderdiği mesajda; "Öyle de yok, böyle de, en azından hayatımızı kurtarırız, babalar gibi yatar çıkarız,zaten Sedat PEKER yakalanınca bizi kendi koğuşuna aldıracakmış,en büyük biz olacaz,paranm da her şeyin de en iyisini yapacaz halaoğlu,bu saatten sonra bize bu gider"
Tape:565, 02.11.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile görüşmesinde özetle; Muhammet : "İyi belki çıkar da kurtarak a...koycam. Savaş çıkar da o kuyumcuları muyumcuları soyak o adamları." "Valla banka mankalara girek belki millet savaş telaşına düşer a... koyım, yaralı ölü bizde gidek bankaları soyarık a...koyim." "Benim derdim o. Yoksa ne s... ben Türkiye'yi a...koyım he" , Coşkun : "Bende zaten onu bekliyorum bende"
Tape:839, 17.11.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile görüşmesinde özetle; Aralarında Selim AKKURT'un güvenlik güçlerince yakalanması hakkında uzun bir süre konuştuktan .. .Muhammet : "Yapılacak bir şey yok da o gitti, oy... yedi de ama belki az ceza alır yani ağa devreye girerse, bilmirim artık ceza alır." ve Selim AKKURT'un cinayet suçundan aranmasından ve asker kaçağı olduğundan bahsettikleri,
Tape:840, 20.11.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile görüşmesinde özetle; Aralarında bir süre konuştuktan sonra Muhammet YÜCE'nin Selim AKKURT ile ilgili olarak "Ağa" diye hitap ettiği muhtemel olarak Mehmet Fikri KARADAĞ ve Alpaslan isimli şahıs ile görüştüğünü söylediği ve bu konuda gereken tüm işlemlerin yapılacağından bahsettikten sonra Muhammet YÜCE'nin yakalanan örgüt üyesi Selim AKKURT'u kastederek "Sen ne diyorsun belimiz kırıldı yav, onun varlığı yetiyordu anam avradım olsun."
e)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Selim AKKURT; Coşkun ÇALIK'ı tanıdığını, yakın köylüsü olduğunu, 2001 yılında köyünden ayrılıp İstanbul'a döndüğünden beri görüşmediğini, ne iş yaptığını bilmediğini, Coşkun ÇALIK'm Orhan PAMUK'a yönelik suikast eylemleri planladıkları, Muhammet YÜCE nin otoyu kullanacağı, Selim AKKURT' un ateş edeceği, kendisi ve Fuçi lakaplı Ayhan ÇELİK'in de gözcülük yapacağı, Selim AKKURT' un telefonda takibe takılmaması için "Halil" kod ismini kullandığı şeklindeki beyanlarının sorulması üzerine ise, Coşkun ÇALIK' m hakkındaki ifadesini kabul etmediğini, iftira attığım, hangi şartlarda ifade verdiğini bilmediğini, böyle bir eylem planı içerisinde olmadığmı,beyan etmiştir.
Muhammet YÜCE ; Coşkun ÇALIK'm kendisinin teyzesinin oğlu olduğunu,kendisi ile bir defa Kuvayı Milliye ile ilgili görüşme yaptığmı,bu derneğe gidip geldiğini söylediğini, bunu da sadece bilmesi için söylediğini, başka herhangi bir amaç ve sebebi olmadığını, akrabalık ilişkileri dışında bir bağlantısı olmadığını, kendisi ile şakalaşarak konuşmuş olabileceklerini,Orhan PAMUK ile husumeti olmadığmı,Orhan PAMUK'u kaldırma konusunda kendisinin Selim AKKURT ile konuştuğunu,ancak herhangi bir şey yapmadıklarını,beyan etmiştir.
Ayhan ÇELİK; Coşkun ÇALIK'm akrabası olduğunu,ancak yaklaşık 10 yıldır görüşmediklerini, telefonla da konuşmadıklarmı,Bilecik'te oturduğunu biîdiğini,herhangi bir husumetlerinin olmadığmı,samimi olmadıklarını,Coşkun ÇALIK'm,Orhan PAMUK'un öldürülmesini Muhammet YÜCE'nin kendisine teklif ettiği, mesajlarda ismi geçen şahıslardan, Fuci'nin Ayhan ÇELİK , yani kendisi olduğu-, Halil'in ise Selim AKKURT olduğu şeklindeki ifadesi okunup sorulması üzerine; kendisinin bir lakabı olmadığını,
Coşkun ÇALIK' m beyanlarını kabul etmediğini, Fuci' nin kendi lakabı olmadığını, Selim AKKURT' a ise aile içerisinde Doğukan ismi ile hitap ettiklerini, Selim AKKURT'a Halil ismiyle hitap edenin olmadığım,beyan etmiştir.
Şüpheli Coşkun ÇALIK'm kullanmakta olduğu 05378786623 nolu GSM hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde; Muhammet YÜCE' in kullandığı 5378786642 nolu Telefon hattı ile 1520 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir
Şüpheli Coşkun ÇALIK'm telefon ve sim kart kayıtları incelendiğinde; Muhammet YÜCE nin 05378786642 numaralı telefonun kayıtlı bulunduğu,
Muhammet YUCE'nin telefon ve sim kart rehberinde de Coşkun ÇALIK 8786623 şeklinde kaydın bulunduğu tespit edilmiştir.
f)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Coşkun ÇALIK'm Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyannca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" kararı ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Derneğinde mafya tarzı eylemler ile örgüte gelir temin etme ve provakatif terör eylemlerinde görevlendirildiği, Ergenekon Terör Örgütünün provakatif bir terör eylemi olarak Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanmasına havale ettiği Orhan PAMUK,Fehmi KORU,Ahmet TÜRK,Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'in öldürülmeleri eylemlerine ilişkin hazırlık hareketleri aşamasında yer aldığı iddia edilmektedir.
Şüpheli, Muhammet YUCE'nin kendisine planladıkları eylemleri gerçekleştirmeleri halinde Fikri Albay'm hesaplarına para yatıracağını söylediğini, Muhammet YUCE'nin teyzesinin oğlu olduğunu,eylemleri gerçekleştirmek üzere kendisine teklifte bulunduğunu,Selim AKKURT'u kendisi ile aynı ilçeden olması nedeniyle ismen tanıdığını, telefon dinlemelerinde hedef şaşırtmak için bu kişiye Halil olarak hitap ettiklerini,Selim AKKURT' un da planlanan eylemlere katılacağını bildiğini, Kuvayı Milliye Derneği'ne üye olmadığını ve herhangi bir faaliyetine katılmadığım,
Orhan PAMUK'u tanımadığmı,televizyonda dahi görmediğini, ancak Muhammet YÜCE' nin kendisine Orhan PAMUK'u öldürmeleri halinde Fikri Albay'm 2 trilyon vereceğini söylediğini, Muhammet YUCE'nin kendisine Orhan PAMUK'u Türk düşmanı bir yazar olarak anlattığmı,paraya ihtiyacı olduğu için bu teklifi önce kabul ettiğini, Orhan PAMUK yurt dışında olduğu için kendisini kurban bayramının üçüncü günü İstanbul'da gerçekleşecek bir konferansa geldiği zaman öldürmeyi planladıklannı,bu eylemde kendisinin Selim AKKURT'un akrabası olan Ayhan ÇELİK ile birlikte gözetleyici olacağını, tetiği Selim AKKURT'un çekeceğini, Muhammet YUCE'nin şoför olacağmı,bu eylemi gerçekleştirmeleri halinde Muhammet YUCE'nin dediğine göre Fikri Albay'm adam başı 2 trilyon vereceğini, kendisi Muhammet YÜCE'ye Albay'da bu kadar para ne geziyor diye sorduğunda Albayın bir derneğinin olduğunu, o dernekten paranın geleceğini söylediğini, daha sonra Bilecik'te Orhan PAMUK' un yurt dışından dönmesini beklediğini, bu konuda Fikri Albay,Selim AKKURT yada Fuci lakaplı Ayhan ÇELİK ile telefon görüşmesi yapmadığını, tek irtibatının akrabası Muhammet YÜCE olduğunu, daha sonra da bu işten vazgeçtiğini,
Muhammet YÜCE' nin kendisine ilk önce.DTP milletvekili Ahmet TÜRK'e suikast yapılacağını söylediğini,ancak PKK'nm ailelerine belâ"-..olabileceğini düşündüklerinden
vazgeçtiklerini, bunu Fikri Albay'a Muhammet YÜCE' nin söylediğini, bunun üzerine Fikri Albay'm da Muhammet YÜCE'ye "Orhan PAMUK'u öldürün o zaman" dediğini öğrendiğini, yine Muhammet YÜCE'nin yakalanmaları halinde Sedat PEKER ile aynı cezaevinde kalacaklarını kendisine söylediğini,
Orhan PAMUK,Fehmi KORU,Ahmet TÜRK,Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'in öldürülmesine ilişkin eylem hazırlıklarının var olduğuna ilişkin deliller yukarıda Mehmet Fikri KARADAĞ , Muhammet YÜCE ve Kuvayı Milliye Derneği kısmındaki genel açıklamalarda geniş olarak anlatıldığından aşağıda özet olarak konuya ilişkin birkaç telefon görüşmesi,şüpheli ifadelerinin ilgili kısmı ve fiziki takip tutanağı anlatılacaktır.
Tape:218, 15.09.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile Selim AKKURT arasındaki görüşmede özetle;M.YÜCE' nin S.AKKURT' a "İyi o Albayla da görüştüm ben az önce yine", Selim: "Ne diyor o a...cık", Muhammet: "A..na koyum onun da ben şu an tatildeyim diyor, komutan diyorum olursa olsun diyorum., biz her türlü vanz, İndirilecek Adam Varsa İndirelim, her türlü arkanızdayım dedim" "Bu Yeni ŞAFAK gazetesinde Fehmi KORU mu ne var ya bir tane gazeteci" "O kafaya takmış, tamam dedim, o bizden dedim, sen sadece yeri ayarla dedim,., sen bizi başkasına yönlendir dedim" "Yani yapacağımız varsa yapalım bize destek olsun dedim" O Gazeteciyle dedim Sabahat TUNCEL'i biz indirelim dedim, senin için indirelim ama dedim, sende bize yap dedim", S.AKKURT' un "Gazeteci kolay ya gazeteci erkek değil mi?", Muhammet: "Erkek Fehmi KORU var ya a..na koyum" diyerek gazeteci FEHMİ KORU' nun yazdığı Yenişafak gazetesinin Fikri KARADAĞ ile çok uğraştığından bahsederek "Komutan Onu Biz İndiririz Dedim, Sabahat TUNCEL'i de indirelim dedim, zaten Sabahat TUNCEL'i İndireceğiz Dedim, ikisini de indirelim dedim, Siz gerisine karışmayın dedim, siz sadece bize yolu gösterin dedim", Selim: "Baydemir'le O Olabilir", Muhammet: "Sabahat TUNCELİ dedim, O Da Tamam Diyor, tamam da a..na koyum önce bir mekan lazım bize, para lazım dedim...", dediği,
Tape:227, 29.09.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile Selim AKKURT arasındaki görüşmede özetle; Muhammet: "..Ben şimdi bizim Fikri Abayla görüştüm de, beni aradı, bu Ankara'da Sebahat var ya o cezaevinden çıkan Tunceli' li" , "Şimdi bi Hakim varmış, bi Avukat varmış, onlarınan da beni görüştürecek", "Bi tene de biri varmış İstanbul'da , o da maddi destek sağlayacak, diyor gidin ona diyor, nasıl edek" "... Başımızı ağrıtır ama ...", Selim: "Yav başımız ağrımaz da koyum a..na da", Muhammet: "A..na koyum oğlum içeri girersek y...ği yeriz", Selim: "... Koyam a..na girek ne olacak, sanki böyle çok
mu iyi yaşıyoruz" ".......... Bu adamlara yanlış yapılmaz", Muhammet: "Yanlış nasıl edek a..na
koyum, ... ceza savcısı varmış, ... ceza savcısı, birde hakim varmış, baş hakim midir nedir, diyor onlarla da görüştürecem sizi, onlar da arkanızda, ama onlann bize ne faydası olacak ki a..na koyum", Selim' in Osman BAYDEMİR'i kastederek "O Belediye Başkanına ona yönlendirsene sen", Muhammet'in Sebahat TUNCEL'e eylem yapabileceklerinden, Osman BAYDEMİR'e yapamayacaklarından bahsettiği, Selim'in ise Osman BAYDEMİR' in istanbul' a gelip gittiği sırada eylem yapılabileceğinden bahsettiği,2-3 Milyar para bulmaya çalışması ile ilgili konuştukları, Muhammet'in nasıl yapacaklarını düşündüğünü, konuyu Fuçi lakaplı arkadaşına da söylemek istediğinden bahsederek "O da gelsin bayramdan sonra bi gidek o Albayın yanma konuşak diyek bize biraz nakit ver,kendimizi hazırlıyak diyek ....", Selim: "Yav Osman Olur, Öbürü Türk Olur", Muhammet: "A..na koyam ken diyorum bunlardan desteği alak girağ a..na koyim yolda kendimizi ihbar edek a..na koyayım gitmeden işte giderken yakalandılar misali" "Valla bu büyük te bilmenm artık nasıl edek a..na koyam yani sonunu düşüneceğuk büyük bu diyor kesin yapın diye", Selim' in ise kendisine bir ay müsaade verilmesini, Sebahattin ÇAKIR' ı kastederek önce'bu işi halletmesi gerektiğinden bahsettiği, Muhammet'in eylem sonunda işinpatlayabileceğinderibahsettikten sonra "O kesin o yüzde yüz a..na koyam Türkiye çalkalanacak onda o keşin yani sonu kesin kötü de onun
2351
^ :''£p-£k^
artık herşeyi göze alacağık artık kaç yıl yatarık bilmerim a..na koyam", Selim'in "Yüzümüzün akıyla çıkarım he", Muhammet'in Sebahattin ÇAKIR eyleminin de öğrenilmesi durumunda işinin zor olacağından bahsederek "Bir işe benzesin birde içerde bakacak bir para olsun a..na koyduğum" "Ya bilmiyorum işte bir paranın a..na koyam da işte bizim arkamızda durur millet işte yani kaç yılda çıkarık a..na koyayım", Selim: "Sizin arkanızda o zaman herkes durur" , "...hiç aklına gelmeyecek insanlar durur da", "... orada kral olsan da orası ora işte ..." dedikten sonra ailelerini unutmaları gerektiğini, eylem sonrasında ailelerine PKK' nm zarar verebileceğini konuştuktan sonra Muhammet : "Devlet zaten bizi si...mez de" "Ancak o büyüklerden koruyanlardan olursa olur korur yoksa dışardan öyle devlet mevlet bizi de s..er a..na koyam, adam diyecek devletin askeri var polisi var size mi kamış a..na koyam" "He iyice bizi vatan haini ederler de", Selim: "He Ağca gibi oluruz ha", Muhammet: "Başka bişey dediğin Orhan PAMUK'u diyek a..na koyam" , Selim'in isim söylememesi konusunda uyanda bulunduğu, daha sonra DİNK cinayeti ile ilgili gazete de çıkan haberlerden bahsederek Muhammet: "Ogün'ün hesabında trilyon varmış", Muhammet: "Ya işte ben şeyden korkanm işte bu a..na koyduğum Ahmet Mehmet'leri onlardan korkarım çevre var ya", Selim: "Ya onları da PKK şey yapar yani başkası diyecek ki Ahmet'in kardeşi mi gelecek onlar hiç bir ya.. .mı yiyemez ama PKK nm adamı sonuçta onlar", Muhammet: "Ya a..na koyam bunlar DİNK İ HALLETTİLER hiçbir si..m olmadı, ne akrabaları ne çevreleri hepsi kahraman oldu çıktı a..na koyam, Biz ona diyek ki gelin biz Orhan'ı dökek", Selim: "Yo Orhan'ın da şu an hiç sesi soluğu çıkmıyor a..na koydum adam oldu biliyor musun şu an Şükrü Engin'i o Emmet" "Emmef le Osman da işte Osman'a yanaşamazık a..na koyam", Muhammet: "Ya ona yanaşamazık Ahmet'e de yanaşamazık ki", Selim: "Ahmed'e de yanaşamazık Ahmet 40 kişiyle gezer", Muhammet: "Ya onun a..na koyayım ben onu göze aldıktan sonra ben onun her türlü a..na koyarım da ta meclisin içine girerim", Selim: "Girer Bombayla Patlatırım kendimi de onu da", Muhammet: "Onun a..na koyarım Meclisin Nizamiye De Duran Uzman Çavuş Bizim Ol... li" " .. bizim 01...H meclisin nizamiyesinde o bizi her türlü içeri alır da sorunsuz içeri giderim de işte sorun sonu", Selim: "Neyse siktir et bunları konuşmayak telefonda da gelirsin konuşuruz" "Kaç kontörün var" "Az yolla ha ben yarın değiştirecem 5 tane olsa yeter bana" dediği,
Tape:229/230, 30.09.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'm telefonuna gönderdiği mesajda; "Halaoğlu Gazeteci Orhan Pamuğu Halledecez Ben Sen Halil Fucı Varmış in Toplam 2 Trilyon Alacaz Varmışın Kurban Byramından Sonra Hazırol" yazdığı,
Tape:231, 02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında hal hatır soruduktan sonra MUHAMAMET'in "Mesajı aldın", Coşkun: "Yok", Muhammet: "Senin telsime mesaj gönderdim" "Bir bak hele gelir" "Eyvallah tamam ona göre kararını ver ha" dediği,
02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği mesajda; "Gazeteci Orhan Pamuk Var Onu Halledecez 2 Trilyon Alacaz Hazırlıkları Yapacaz Hrant Dmkı Vuranlarlada Halil Gorusmus Sedat Peker Alaattm Çakıcı Arkamızdalar ... Emniyet Muduru Ve ... Savcıylada Bu Hafta Gorusecez Ben Sen Halil Fucı Hazırlıklı OF'yazdığı,
02.10.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK'm Muhammet YECE'ye gönderdiği mesajda ; "Her Türlü Hazırım Halaoğlu Yeterkı Haber Verin" yazdığı,
Tape:233/234/235/236/237, 02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin CoşkunÇALIK'm telefonuna gönderdiği mesajda; "Kuvayı Milliye Demeyi Başkanı Fıkn AlbayHazırlıkları Yapıyo DTP Genel Başkanı Ahmet Turkle Diyarbakır Belediye Başkanı OsmanBaydemın Söylediler Biz Onları Kbl Etmedik Onlar Bizim, Basımızı Ağırtır Pkk SülaleyiRahat Bırakmaz Diye Biz Olmaz Dedik Onlarda Orhan Raöıuğu Dediler" şeklinde mesajgönderdiği, J Evinde yapılan aramada bulunan Orhan PAMUK ile ilgili gazete kupürünü Selim AKKURT'un da ismi geçtiği için gazeteden kesip bulundurduğunu,
Soruşturma konusu Ergenekon örgütü ile hiçbir ilgisi olmadığını, bahsi geçen kişilerin öldürülmesinin planlanması konusunda herhangi bir girişimde bulunmadığını, kendisine bu konuda bir teklifte de bulunulmadığını, aleyhe olan beyanları kabul etmediğini,kendisinin Erzurum ilinde memur olarak çalışıp normal bir hayat süren insan olduğunu, beyan etmiştir.
c)-Aramalarda elde edilen deliller;
Şüphelinin Erzurum ili merkezindeki evinde yapılan aramada,
9 Ocak 2008 günlü Hürriyet Gazetesine ait "Pamuk'u halledince trilyoneriz oğlum" başlıklı haberin bulunduğu gazete kupürü,
İçerisinde "Muhammet YÜCE" nin "533 771 56 98 - 536 321 92 97 - 536 344 47 15 - 537 351 27 10" numaralarının yazılı bulunduğu telefon defterleri bulunmuştur.
d)-Telefon görüşmeleri;
Tape:311, 23.07.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Selim : "O iş ne oldu" Ayhan : "Yok hallettim o işi", Selim : "He şey ya trafik kazası mırafik kazası olmuş ...", Ayhan : "He ya bizim Emine'nin köylüleri akrabaları", "He 5 kişi öldü ya", "Erzincan'a varmadan buraya geliyorlardı, burda bizim mahallede oturuyorlar ", "Evlerini biliyor musun onların", "Dedim ya bizim mahallede oturuyorlar", Selim : "Yarın ya çocuklar yanmdaysa çekil kenara ki" , Ayhan : "He dur çekiliyim he" , Selim : "O şey yok mu hoca" "O öğretmen da", "Şıh olan", "O şeye gelmiş işte de", "Cenazeye", "Diyorum şimdi gelecek oraya ona göster o tanır", "He bi baksın orda var mı yarın mı cenazeler kalkıyor", Ayhan : "5 aile var hangisi geldi acaba ..." , Selim : "Neyse Emine Memine gile bişey sorma da sen", "Onun evine sen onun evini Cuni gelirse Cuni'ye bi göster" , "Bi izlesin baksın, hele geliyor mu gidiyor mu görebilir mi", Ayhan : "He gelsin göstereyim evini", "O zaman eve giderken o adamın evinin önünden geçeyim,yabancı plakalara bakayım bi", Selim : "He he ama şimdi bence o kardeşinin evindedir, onun kardeşi Bursa'da ya" , Ayhan : "Bu adamın yerini bulamayız demi asıl yerini" , Selim : "Kesin emin değilik daha onun orda olduğundan orda olduğundan emin olduk mu..." , Ayhan : "Nerden aldınız haberi", Selim : "Ya şimdi cenaze menaze mevzusu yok mu, Cuni duymuş", "Hım ismi soy ismi geçmiş" , Ayhan : "Soy ismi neydi" , Selim : "Çakır", "Yok yok sen araştırma, deşifre edersin kendini, Cuni araştırıyor boşver sen", "Sen araştırırsan hemen öğrenirler, Cuni'nin araştırması o kadar şey olmaz, Cuni bizim köylü değil ya"
Tape:315, 29.08.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile görüşmesinde özetle; Ayhan : "Kuvayı Milliye sana kalırsa y... yedik biz a...", Muhammet'in İstanbul'a tayin isteyip gelmesini söylediği, Ayhan'ın da kararsız olduğunu anlattığı, Muhammet : "Halil gülerde kalacauk, ev mev tutuk işte, bu hafta taşıyruk evi", "...Vakıf yeri aldık, Ermeni vakfının yerini işte, bu hafta ruhsat muhsat işlemlerini ayarlıyoruk", "Tam Kadıköy'de., sahilde aldık, yer çok süper, devlet hazine yeri, Ermeni Vakfının yeri, 20 yıllığına kiraladı yani, para mara yok, kira mira hiç bir şey yok.."
Tape:490, 21.09.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Selim : "Aksilikler hep üst üste geliyor ya" , Ayhan : "Ya, ne kadar maddiyat sorunun var ki la senin, söylesene bi" , Selim : "Ya reis,yine nerden baksan ne bilem bir 1 milyar falan üstümde olması lazım","Ne bileyim bir şey düşünürüm, sessizlik var ya sessizlik","Sessizlikten öbüründen şöyle güzel bir şey","Ya ne bileyim bir tane olursa böyle bir güzel,güzel değildi bir araba, çenç","Öyle yani nerdea>baksan yine bir 4-5 çıkar biliyor musun, 3-4","İşte o
şeyleri ayarlıyorum'V'Tamam oradan hemen ondan sonra gidip alacam arabayı","Artık yani ben bilirsin üç yaşından beri araba sürüyorum artık profesyonelleştim yani","İstanbul'da araba sürerim ben reis ya", Ayhan : "He yeter a..., peki oyuncakların falan nasıl iyi mi" , Selim : "Oyuncaklarım hazır işte,maddiyata bakıyor","İyi onların yerini ayarlamışım ya böyle sessiz gidiyor o araba" , Ayhan : "Bak bu derece kafaya takmıştın ama,süratle yapacan etkilenmemek kararsızlığı bir kenara bırakıp tamam","Sana bir şey diyeyim mi,yapacağın direkmen hedefe kilitlenmek kardeşim bilirsin" , Selim : "Bakarız reis, ondan sonra yine konuşuruz, yok herhalde reis ondan sonra bırakırım ya, başka araba almam yani" , Ayhan : "O zaman bu işi halledeceksin a...","... işte biraz zor zor, düşünülecek de bir şey değil tamam mı iyi zor .. sıkıntıya gireceği... sen öyle yollardan aştın geldin ki a.. ..","Sana birşey diyeyim, bu zaman böyle arabanın var ya öyle tak takman çalıştırmak daha kolay,uzaktan kumandayla yani öyle","Yani arabanın tekerine sağma soluna böyle normal şey etmekten daha kolay ha bu işler bilirsin" , Selim : "Bu çok kolay reis,sade iste yeter ki maddi şeyin olsun", "Peşinatını ver taksitlerini ödemek kolay"
Tape:688, 20.10.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle; Ayhan : "Hee Cüni ne ediyor lan", Selim : "Yav Cüni çok memnun reis senden yav", "Cüni de şimdi Ayhan Reis diyor başka birşey demiyor" , Ankara'daki bir trafik kazası sonrası çıkan tartışmadan söz ettikleri, Selim : " Bilo dara geliyor ya hemen tabancasını çekiyor", Ayhan'ın "Onu çektin mi vuracaksın a..." "Hiç olmazsa belden aşağı değil mi yani", Selim : "O zaman yukarıdan da öbürleri de bakıyor artık ki adamlar çevirdi öbürleri geliyor bağırıyor çığırıyorlar, Çağrı Mağınlar,Erol Baba, Öztürk Baba, Özkan Baba", "Ya piçleri öne çıkartırlar ona canım sıkıldı hele bak,hele aminim ne bileyim biz biz adam geberttik bu kadar gündeme gelmedi,neymiş Erol böğürmüş herkesin ağzında Erol böğürmüş" , Ayhan'ın Yener isimli bir şahıstan bahsettikten,Cüneyt ve Rasim isimli şahısların ne yaptığını sorduktan sonra Ayhan : "Şey diyorum çok mu yanınızdaki adamlar yani sağlam adamlar mı ne diyorsun he" "Bunlarla icraata çıkılır mı ey" , Selim : "He he Cuni iyi istihbarata çıkıyor işte o yönü var" , Ayhan : "... Ya oğlum onlara deki bana ilaç milaç getirin,bana e ayak işleri zaten yanımızdakilerde hep ayakçı a..., doğru düzgün vuran kıran yok ki" , dekikleri,devammda Abdurrahman isimli şahsın 3 katlı yeri, arabası, arazisi olduğundan konuştukları, Ayhan : "Tehdit eder alırım tamam mı"
Tape:689/690, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'a çektiği mesajda;"Kardaş ihaleye girmeye, güçlü olmaya, risk almaya, artık kabuğumuzu kırmaya, ortalığı toz duman etmeye, kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar güçlü olmaya, kendinizi hazırlaym,Yener babaya selamlar" yazdığı,
Tape:691, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'un çektiği mesajda; "Reis emir ve görüşlerinize hazmz, biz zaten her zaman hazmz. Yeter ki emret, reisim o mübarek ellerinden öpüyoruz." yazdığı,
Tape:692, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'a çektiği mesajda;"Hay Yener'in ben canını yiyerim onun, onu yanımda görmek istiyorum, öyle bir güce ihtiyacım var, Şehmuz yeğenimi kesin ikna et" yazdığı,
Tape:693, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'un çektiği mesajda; "Tamam reis, bu zaten hazır, biz seni bekliyoz, bu kirkolari bu aralar yıkalım mı" yazdığı,
Tape:694, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'a çektiği mesajda; "Yener baba diyorsa problem yok, hemen saldırırız,ama ben Tamer'in a..., bu i., için değer mi bilmiyorum ki" yazdığı,
Tape:695, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'un çektiği mesajda; "Reis önce paraya, ihalelere saldıralım,sonra s... s..., Çağrı ekibinizde ben-de olmak istiyorum diyor , hatasını anlamış seni gerçekten seviyor." yazdığı,
Tape:696/697, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'a çektiği mesajda; "Ya tabi ki, o şerefsizi bende atmadım ki, zaten atamazsın da, aramıza tekrar hoş geldi, zaten onun bir derdi olsa hesapsız saldıracak yine biziz başta sen ben ",
Tape:698, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'un çektiği mesajda; "Çağrı çok sevindi, teşekkürlerini sunuyor,ellerinden öpüp emirlerini bekliyoruz reis,biz artık çok güçlüyüz,efsane geri döndü." yazdığı,
Tape:699/700, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'a çektiği mesajda; "Ona de ki, değiştim demeynen kabuğa çekilmeyle riske girmeden hiçbir şey olmaz, artık yakında bir yerlere saldırmaya hazır olun, Cuni'ye de haber salın ortalığa dehşet salacağız" yazdığı,
Tape:701, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'a çektiği mesajda; "Çagrı'ya söyle küslük bitmiştir" yazdığı,
Tape:702/703, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT'un çektiği mesajda; "Selo'yu da bize katılmak isteyene kapımız açık" "Tamam reis bu da çok sevindi, bence biz bu aralar kirkolara vuralım" yazdığı,
Tape:522, 28.10.2007 tarihinde Selim AKKURT ile görüşmesinde özetle;Uzunbir süre çeşitli konulardan ve tanıdıkları şahıslar hakkında görüştükten sonra para kazanmakiçin yapacakları işlerle ilgili Selim : "Cesaret olmadığı kadar var da. Bize işte biraz ney akıllıhareket yapacağız akıllı", "Teknik, arabası, silahı, milahı sonra reis" , Ayhan : "Aynen aynenşerefsizim zaten bir tane taksi aldım mı falan onlan gelecem. Galo maloyu doldurup gelecem..... " , Selim : "... bu normal normal hayat bize göre değil" yazdığı,
Tape:704/705, 01.11.2007 tarihinde Kürşat ÇELİK'e çektiği mesajda; "Kürşat, yakın bir zamanda, Çagri,Ben,Cuni,Tamer,Yener baba,Gallo,Tamer, bizim uşak İstanbul'da olacağız,seni de orda kesin istiyorum, zaten başka sansın da yok" , "Yeniden tek yürek olmak için, bu topyekün isteğimiz efsaneyi yeniden canlandırmak, cevap yaz hemen" yazdığı
Tape:706, 01.11.2007 Tarihinde Kürşat ÇELİK'in çektiği mesajda; "...sen adamları topla gel" yazdığı,
Tape:707, 01.11.2007 Tarihinde Kürşat ÇELİK'e çektiği mesajda; "Kesin geliyoruz, ama uygun bir zamanda gelmeyeni anam avradım döğecem, yeter artık bu bölünmüşlük parçalanmışlık, bunu da bil, bu fikir benden değil bizim diğer çocuklann tümü karar almış,beni aradılar, artık piyasaya çıkmanm,güçlü bir şekilde problemleri çözmenin ve sağa sola saldırmanın zamanı" yazdığı,
Tape:536, 04.11.2007 tarihinde Selim AKKURT'a çektiği mesajda; "İnşallah tabiki en yakında bu esarete son vereceğiz. Emin ol ki herkesin yüreği kopuyor,Beraber bağlılığımızı duyan zaten herkes duymuş, Cuni de bizle hep la..." yazdığı,
Tape:538, 04.11.2007 tarihinde Selim AKKURT'un çektiği mesajda; "Reis bozkurtlar puslu yağmurlu havayı severler. Biz de o karışıklığı bekliyoruz zaten. Ortahk karışınca ortalığın a...koyacağız. Yeter ki bir kıvılcım çıksın" yazdığı,
Tape:540, 04.11.2007 tarihinde Selim AKKURT'un çektiği mesajda; "Olacak Reis hepsi olacak.Maddi manevi çok büyüyecek güçleneceğiz. Hayal bile edemeyeceğin kadar.Yeter ki beklenen gün gelsin. Dedim ya bir kıvılcım çıksın yeter" yazdığı,
Tape:550/551, 04.11.2007 tarihinde Selim AKKURT'a çektiği mesajda; Erzurum'un Oltu ilçesindeki seçilmelerle ilgili "Yakında muhtarlık seçimi var. İnşallah orda patlak verecek. Bekle ve gör. Kim gözü kara ise o işi götürür ama kanlı çatışma da olabilir, emin ol şimdiden muhtarlık senaryoları hazırlanıyor." yazdığı,
Tape:552, 04.11.2007 tarihinde Selim AKKURT'un çektiği mesajda; "Sen hiç yorum yapma, o muabbetlere karışma bile. Köyü boşver,büyük düşün. Savaş çıksın neler yapacağız. Her istediğimize sahip olacağız.Savaşta güçlü olan kazanır." yazdığı,
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
Şüphelinin, Muhammet YÜCE ve Selim AKKURT'un akrabası bulunduğu, bu kişiler ile bağlantı halinde bulunduğunun yukarıda yazılı telefon görüşmeleri ile sabit olduğu, 29.08.2007 günlü telefon görüşmesinde Muhammet YÜCE'ye söylediği "Kuvayı Milliye sana kalırsa y..." sözlerinin Muhammet YÜCE'nin Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanmada yer aldığım bildiğini, 20.10.2007 günlü telefon görüşmesinde de Selim AKKURT'un Cuni lakaplı Muhammet YÜCE'yi kastederek kendisine söylediği ""Yav Cüni çok memnun reis senden yav" "Cüni de şimdi Ayhan Reis diyor başka birşey demiyor" sözlerinin bu yapılanma hiyerarşisinde Muhammet YÜCE ile bağlantılı olduğunu gösterdiği,yukarıda geniş olarak özetlenen telefon görüşmeleri genelinin de şüphelinin suça eğilimini gösterdiği anlaşılmıştır.
f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Coşkun ÇALIK; Muhammet YÜCE' nin kendisine Orhan PAMUK' u öldürmeyi teklif ettiğini,bu eylemi planladıklarmı,eylemde tetiği Selim AKKURT' un çekeceğini, kendisi ile Ayhan ÇELİK' in gözetleyici olacağını, Muhammet YÜCE' nin de şoför olacağını, Muhammet YÜCE ile aralanndaki mesajlarda Fuci olarak geçen kişinin Ayhan ÇELİK olduğunu ve bu kişiyi Selim AKKURT' un akrabası olarak bildiğini beyan etmiştir.
Muhammet YÜCE; Ayhan ÇELİK' in akrabası olduğunu,Fuci lakabında kimseyi tanımadığını beyan etmiştir. Ancak yukarıda sözü edilen eylemlere katılacak kişiler arasında Fuci lakaplı kişinin de bulunduğunu yazarak Coşkun ÇALIK'a gönderdiği mesaj içeriğine göre bu beyanının suvanmaya yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Selim AKKURT; Ayhan ÇELİK' in köylüsü ve akrabası olduğunu, Erzurum'da memur olarak çalıştığını bildiğini, yaklaşık 6-7 yıldır görüşmediğini, en son Kars ilinde gardiyanlık yaptığını bildiğini, kendisi ile birkaç kez telefon görüşmesi yaptığını, köylerindeki bazı olayları telefon mesajları ile gönderdiğini beyan etmiştir.
g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Ayhan ÇELİK'in Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyannca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" karan ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşlan alanındaki faaliyet şekil ve esaslannı belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllannda kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Derneğinde mafya tarzı eylemler ile örgüte gelir temin etme ve provakatif terör eylemlerinde görevlendirildiği, Ergenekon Terör Örgütünün provakatif bir terör eylemi olarak Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanmasına havale ettiği Orhan PAMUK,Fehmi KORU,Ahmet TÜRK,Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'in öldürülmeleri eylemlerine ilişkin hazırlık hareketleri aşamasında yer aldığı iddia edilmektedir.
Şüpheli, kendisinin Orhan PAMUK' a yönelik suikast hazırlığı içerisinde olmadığını, yaşanan olaylan sadece basından bildiğini, Halil ve Fuci isimli şahıslann kimler olduğunu bilmediğini,Muhammet YÜCE'nin kendisini 3 defa aradığını, ancak Orhan PAMUK'a saldın hakkında kendisine en ufak bir şey söylemediğini, telefon mesajlarında Fuci ismi ile kastedilen kişinin kendisi olmadığını, Coşkun ÇALIK'm beyanlarının doğru olmadığım, kendisi ile herhangi bir suikast planının görüşülmediğim, kendisinin de onay vermediğini, öldürülmesi planlandığı iddia edilen Orhan PAMUK, Ahmet' TÜRK, Sebahat TUNCEL, Osman BAYDEMİR,Fehmi KORU ve Sebahattin ÇAKIR'f tanımadığını, öldürülmelerini
2360 '% ,';,
gerektirecek bir husumetinin olmadığını, menfaat karşılığı öldürülmeleri planı içerisinde yer aldığı şeklindeki Coşkun ÇALIK'm beyanlarının da tamamen hayal ürünü olduğunu savunmuştur.
Orhan PAMUK,Fehmi KORU,Ahmet TÜRK,Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'in öldürülmesine ilişkin eylem hazırlığının var olduğuna ilişkin deliller yukarıda da anlatıldığından aşağıda özet olarak konuya ilişkin birkaç telefon görüşmesi,Coşkun ÇALIK'm ifadesinin ilgili kısmı ve fiziki takip tutanağı anlatılacaktır.
21.09.2007 tarihinde saat:13.13 sıralarında Selim AKKURT ile Ayhan ÇELİK arasındaki ; Ayhan'ın "He yeter a... k..., peki oyuncakların falan nasıl iyi mi", Selim'in "Oyuncaklarım hazır işte maddiyata bakıyor"
30.09.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği telefon mesajında ; "Halaoğlu, gazeteci Orhan PAMUK'u halledecez,ben,sen,Halil,Fuci, var mısın, toplam 2 trilyon alacaz,var mısın kurban bayramından sonra hazır ol"
02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE' nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği telefon mesajlarında ; "Allah izin ederse Orhan PAMUK'un kurban bayramından sonra İstanbul'da konferansı varmış, gece 2 gibi toplantı çıkışı halledecez, ilk başta 2 trilyon alacaz, işi bitirdikten sonra da 5 trilyon,bir tane villa,bir tane benzin istasyonu alacaz,bunlar İstanbul'da, ama sonuçta kesin yakalanacaz, bunu bil,Hrant DİNK'i vuranlar gibi tüm Türkiye bizim peşimizde olacak,haberin olsun " "Bu hafta görüşecez,Ben, Sen, Halil, Fuci, hazırlıklı ol" , "Öyle de yok,böyle de, en azından hayatımızı kurtarınz,babalar gibi yatarız çıkarız,zaten Sedat PEKER yakalanınca bizi kendi koğuşuna aldıracakmış,en büyük biz olacaz,paranm da her şeyin de en iyisini yapacaz, halaoğlu bu saatten sonra bize bu gider"
13.11.2007 günlü fiziki takip tutanağında ; Saat:16.05 sıralarında Mehmet Fikri KARADAĞ ile Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in Kadıköy Beşiktaş İDO iskelesi önünde buluştukları, yaklaşık 10 dakika sonra Beşiktaş feribotuna bindikleri, saat: 17.15 sıralarında Halasgargazi Caddesi Unsal Çarşısı No:300/73-84 sayılı adreste bulunan Şişli 35. Noterin ofisi olarak kullandığı yazıhaneye girdikleri ve burada Mahmut KUZ ile buluştukları, saat: 18.40 sıralarında üç şahsın da noterden çıktıkları, yaklaşık 5 dakika sonra Mahmut KUZ'un diğer şahıslardan ayrıldığı, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR' in Mecidiyeköy istikametine yöneldikleri, Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in burada İETT otobüsüne binerek Mehmet Fikri KARADAĞ'dan ayrıldığı, M.Fikir KARADAĞ'm ise yaya olarak Şişli Osmanbey metro girişine yürüdüğü ve saat: 18.57 sıralarında 0212 224 14 13 numaralı ankesörlü telefon ile bir yeri aradığı, daha sonra yine saat:19.07 sıralarında yaya olarak Şişli Harbiye Vali Konağı kavşağma gelip 0212 296 14 61 numaralı ankesörlü telefondan bir yeri aradığı,sonrasmda Harbiye ordu evine girdiği ve burada yaklaşık 30 dakika kaldıktan sonra Beşiktaş Kadıköy iskelesine gelerek Kadıköy feribotuna bindiği, belirtilmiştir.
13.11.2007 tarihinde saat: 19.25 sıralarında Muhammet YÜCE'nin kullanımında bulunan 0 537 878 66 42 numaralı telefonu, Mehmet Fikri KARADAĞ'm kullanımında bulanan 0 212 233 14 39 numaralı sabit telefonla aramasıyla yapılan görüşmede; Mehmet Fikri'nin "Mamo o telefon cevap vermiyor oğlum" , "545 evet 05452516625 cevap vermiyor şimdi kapalı diyor" , Muhammet'in "Ben ona ulaşayım hemen komutanım, bakıyım ben bi diğer numaralarını deneyeyim"
13.11.2007 tarihinde saat: 19.43 sıralarında Muhammet YÜCE ile Coşkun ÇALIKarasındaki ; Muhammet'in "Tamam şuan Halil ( Selim Akkurt ) görüşmeyi yapıyor.Görüşüyorlar. Toplantıdalar şu an, eğer dediğim iş olursa bu akşam olacak tamam. Ya yarın yada öbür gün gideceğiz, hazırlan." , Coşkun'un "Tamam ben hazırım ya" , Muhammet'in"Vallah diyorum, şu an görüşüyorlar para konusunda. Yanh öbür gün gidebiliriz a... k... varvar, yok yok.", Coşkun'nun "Bekliyorum bekliyorum . ]3en Jıazırım her türlü ya." dedikleritespit edilmiştir. - '-""-/
Coşkun ÇALIK, Muhammet YÜCE'nin daha önce Ahmet TÜRK'Ü öldürme teklifinde bulunduğunu,ancak PKK'nm ailelerine zarar verebileceğini düşündüklerinden vazgeçtiklerini, daha sonra da Mehmet Fikri KARADAG'm Muhammet'e Orhan PAMUK' u öldürmeyi teklif ettiğini, Osman BAYDEMİR konusunda da aynı şeylerin geliştiğini, Orhan PAMUK'a suikast eylemini planladıklarmı,eylemde tetiği Halil (Kod) Selim AKKURT' un çekeceğini, kendisi ile Ayhan ÇELİK' in gözetleyici olacağını, Muhammet YÜCE' nin de şoför olacağını, Muhammet YÜCE ile aralarındaki mesajlarda Fuci olarak geçen kişinin Fuci (Kod) Ayhan ÇELİK olduğunu ve bu kişiyi Selim AKKURT' un akrabası olarak bildiğini beyan etmiştir.
Selim AKKURT, 13.11.2007 günü saat 18.57 ve 19.08 sıralarında Mehmet Fikri KARADAĞ m 0212 224 14 43 numaralı ankesörlü telefondan kendisinin kullanımında bulunan 0545 251 66 25 numaralı cep telefonuna ısrarla ulaşmak istediği ancak ulaşamadığının tespit edildiği, tüm bu eylem planlarının konuşulduğu bir dönemde Mehmet Fikri KARADAĞ' m kendisine ısrarla ulaşmak isteme sebebinin sorulması üzerine; Belirtilen cep telefonunun kendisine ait olduğunu, ancak bu tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ' m neden kendisine ulaşmak istediğini bilmediğini, bu hususun Fikri Karadağ' a sorulmasını istediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ ile hiç görüşmediğini, kendisinin böyle bir eylem planının içerisinde olmadığını beyan etmiştir.
Muhammet YÜCE,Selim AKKURT ile Mehmet Fikri KARADAĞ'I kendisinin tanıştırdığını, birbirlerine telefon numaralarını verdiğini,Fikri Albay'm kendisinden dört dörtlük delikanlı bir adam istediğini,kendisinin de Selim'in telefonunu verdiğini,Fikri Albayın İstanbul'da bir otel söyleyerek buluşmak için çağırdığını, sonrasında Selim'e ulaşamadığını söylediğini,daha sonra da "sen ulaşabiliyorsan akşam yediye kadar orda olsun" dediğini, ne amaçla çağırdığını neden böyle bir adam istediğini de bilmediğini,Selim AKKURT'u İstanbul'da olduğu için tavsiye ettiğini, Selim'in Erzurum Oltu'daki ağabeylerinin karıştığı bir silahlı çatışma olduğunu, bu olayda iki kişi öldüğünü, 3-4 kişinin de yaralandığmı,ölü ve yaralıların hepsinin Selim AKKURT'un ailesinden olduğunu, bu olaydan bir yıl sonra karşı taraftan bir kişinin öldürüldüğünüzü olay nedeni ile Selim'in dört yakınının tutuklandığını, Selim'in bu olaydan dolayı aranıp aranmadığını bilmediğini, Orhan PAMUK ile herhangi bir husumeti olmadığını, Orhan PAMUK'u kaldırma konusunda Selim AKKURT ile aralannda konuştuklarım, ancak herhangi bir şey yapmadıklarını, telefon görüşmelerinde geçen Halil isimli kişinin Selim AKKURT olduğunu beyan etmiştir.
02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE' nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği mesajda ; "Öyle de yok,böyle de, en azından hayatımızı kurtarınz,babalar gibi yatarız çıkanz,zaten Sedat PEKER yakalanınca bizi kendi koğuşuna aldıracakmış, en büyük biz olacaz, paranın da her şeyin de en iyisini yapacaz,halaoğlu bu saatten sonra bize bu gider" ,
09.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE' nin Coşkun ÇALIK ile yaptığı görüşmede özetle; Muhammet: ".. .bayramdan sonra hazırlan ha" "Kesin ha tamam" , Coşkun : "Kurban bayramını sabırsızlıkla bekliyorum yani" , Muhammet : "Kesin bak,daha buradan bunun dönüşü yok,işi hallettiklesin kararlaştırdık ..." ,
13.11.2007 günlü fiziki takip tutanağında ; saat: 16.05 sıralarında Mehmet Fikri KARADAĞ ile Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in Kadıköy Beşiktaş İDO iskelesi önünde buluştukları, yaklaşık 10 dakika sonra Beşiktaş feribotuna bindikleri, saat: 17.15 sıralarında Halasgargazi Caddesi Unsal Çarşısı No:300/73-84 sayılı adreste bulunan Şişli 35. Noterin ofisi olarak kullandığı yazıhaneye girdikleri ve burada Mahmut KUZ ile buluştukları, saat: 18.40 sıralarında üç şahsın da Noterden ayrıldıkları, yaklaşık 5 dakika sonra Mahmut KUZ'un diğer şahıslardan ayrıldığı, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in Mecidiyeköy istikametine yöneldikleri, Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in burada İETT otobüsüne binerek Mehmet.^ikri KARADAĞ'dan ayrıldığı, Mehmet Fikri KARADAG'm ise yaya olarak Şişli Osmanbey 'rrtetro girişine yürüdüğü ve saat: 18.57 sıralarında 0212 224 14 13 numaralı ankesqrTii :telefon^ile bir yeri aradığı, daha
sonra yine saat: 19.07 sıralarında yaya olarak Şişli Harbiye - Vali konağı kavşağına gelip 0212 296 14 61 numaralı ankesörlü telefondan bir yeri aradığı ve sonrasında Harbiye ordu evine girdiği ve burada yaklaşık 30 dakika kaldıktan sonra Beşiktaş - Kadıköy iskelesine gelerek Kadıköy feribotuna bindiği, belirtilmiştir.
Mehmet Fikri KARADAĞ'm ankesörlü telefondan Selim AKKURT'un kullanımında bulunan 0545 251 66 25 numaralı cep telefonunu aradığı, ancak ulaşamadığı tespit edilmiş, Selim AKKURT belirtilen cep telefonunun kendisine ait olduğunu, ancak bu tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ' m neden kendisine ulaşmak istediğini bilmediğini söylemiş, Mehmet Fikri KARADAĞ ise Muhammet YÜCE'nin kendisine bir akrabası olduğundan bahsettiğini, kendisinin de telefon numarasını istediğini,vermiş olduğu numarayı aramış olabileceğini, ancak görüştüğünü hatırlamadığını beyan etmiştir.
Coşkun ÇALIK ise ; Muhammet YÜCE' nin kendisine Orhan PAMUK' u öldürmeyi teklif ettiğini,bu eylemi planladıklarmı,eylemde tetiği Selim AKKURT' un çekeceğini, kendisi ile Ayhan ÇELİK' in gözetleyici , Muhammet YÜCE' nin de şoför olacağını, Muhammet YÜCE ile aralarındaki mesajlarda Fuci olarak geçen kişinin Ayhan ÇELİK olduğunu ve bu kişiyi Selim AKKURT' un akrabası olarak bildiğini beyan etmiştir.
Şüpheli Ayhan ÇELİK'in , Muhammet YÜCE ve Selim AKKURT'un akrabası bulunduğu , bu kişiler ile bağlantı halinde bulunduğu yukarıda yazılı telefon görüşmeleri ile de sabittir.
29.08.2007 günlü telefon görüşmesinde Muhammet YÜCE'ye söylediği "Kuvayı Milliye sana kalırsa ya... koyayım" sözlerinin Muhammet YÜCE'nin Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanmada yer aldığım bildiğini, 20.10.2007 günlü telefon görüşmesinde de Selim AKKURT'un Cuni lakaplı Muhammet YÜCE'yi kastederek kendisine söylediği ""Yav Cüni çok memnun reis senden yav", "Cüni de şimdi Ayhan Reis diyor başka birşey demiyor" sözlerinin bu yapılanma hiyerarşisinde Muhammet YÜCE ile bağlantılı olduğunu gösterdiği anlaşılmıştır.
Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanmanın Orhan PAMUK'un öldürülmesi konusunda plan yaptığının yukarıda yazılı deliller ile sabit olduğu ve gerçekleşmesi halinde terör eylemi niteliğinde bulunacağının yukarıda açıklandığı, Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği bu konuya ilişkin telefon mesajlarında Fuci lakaplı bir kişinin de eyleme katılacağının yazılı bulunduğu, Coşkun ÇALIK'm bu eylem planının var olduğunu söyleyerek eyleme katılacak olan Fuci lakaplı kişinin Ayhan ÇELİK olduğunu beyan ettiği, Muhammet YÜCE ve Coşkun ÇALIK'm mesajlarda geçen Halil lakaplı kişinin Selim AKKURT olduğunu beyan ettikleri , ancak Muhammet YÜCE'nin kendi yazdığı mesajdaki Fuci lakaplı kişinin kim olduğunu inkara yönelik olarak bilmediğini beyan ettiği, şüphelinin de aralarında bulunduğu bu eylemi icra etmesi düşünülen kişilerin Orhan PAMUK ile şahsi bir husumetlerinin bulunmadığı,tüm delillerin değerlendirilmesinden anlaşılacağı gibi bu eylemin provakatif bir terör eylemi olacağını bildikleri, maddi menfaat ve eylemden sonra korunup kollanma vaadi ile eylemi kabul ettikleri, yakalanmayı başından itibaren göze aldıkları, şüphelinin de bu eylemde gözetleyici olarak suça katılacağı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ile şüphelinin Ergenekon Terör Örgütüne üye olduğu yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından
Şüpheli Ayhan ÇELİK'in eylemine uyan TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.

80-ŞÜPHELİ HÜSEYİN GAZİ OĞUZ a)-Emniyet ifadesinde;
Halen Pendik ilçesinde ticaretle uğraştığını, 2007 yılı Mayıs ayında Mehmet Fikri KARADAĞ'm Genel Başkanlığını yapmış olduğu Kuvayı Milliye Derneğine Hüseyin GÖRÜM vasıtası ile üye olduğunu, yine Mayıs ayı içerisinde Kuvayı Milliye Derneğinin o zamanki Yönetim Kurulu Üyesi olan Yusuf Ziya TANRIVERDİ vasıtası ile de Kuvayı Milliye Derneğinin Pendik İlçe Temsilcisi olduğunu, halen resmi olarak bu derneğin Pendik İlçe Temsilcisi olduğunu, ancak son dönemlerde dernek yeri olarak kullandığı yeri kapatarak Doğanay İç ve Dış Ticaret ismiyle iş yeri yaptığını, Ergenekon yapılanması ile ilgili bilgisinin bulunmadığını,
İkametinde yapılan aramada ele geçen mermileri yaklaşık 2-3 yıl önce daha önce Pendik-Kadıköy minibüs hattında minibüsçülük yapan İrfan isimli kişiden satın aldığını, bu mermilerin silahını da daha sonra ismini hatırlamadığı bir şahsa 250.000. 000 TL'ye sattığını, bu mermilerin de o zamandan kaldığını,
İkameti ve temsilciliğini yaptığı Kuvayı Milliye Derneğinin Pendik Temsilciliğinde yapılan aramalar sonucunda ele geçen çok sayıda dokümanlar ile ilgili olarak; Bu dokümanların bir kısmını internetten araştırma amaçlı indirdiğini, bunları herkesin elde edebileceğini, diğerlerini de Temsilciliğini yapmış olduğu Kuvayı Milliye Derneğinden elde ettiğini,
İkameti ve temsilciliğini yaptığı Kuvayı Milliye Derneğinin Pendik Temsilciliğinde yapılan aramalar sonucunda ele geçen çok sayıda CD ile ilgili olarak; bu CD leri tarihini hatırlamadığı bir zamanda Hüseyin GÖRÜM tarafından kendisine verildiğini, bunları izlemek amaçlı aldığını, çoğaltıp kimseye vermediğini,
24.10.2007 tarihli Ayşe isimli kişi ile yaptığı görüşmede geçen, Emin., isimli bir kişinin bahçesinde silah atışı yaptığı şeklindeki beyanları okunup sorulması üzerine; görüşmede geçen silahın ev aramasında bulunan ruhsatsız silah olduğunu, bundan başka silahının bulunmadığını, Ayşe KÖMÜR isimli şahsın iş yerinde çalışan personeli olduğunu, Emin' in ise Mehmet Emin KAR olduğunu, kendisinin iş ortağı olduğunu, bu silahı daha önceden kendisine ve iş yerine karşı yapılmış olan saldın ve haraç istemelerinden sonra Kmkkale'de şoför olan Apo isimli bir şahıstan 650 YTL'ye 2007 yılının Ramazan ayında satın aldığını, bu saldın dosyalannm Pendik Savcılığında olduğunu,
26.10.2007 tarihli Veysel isimli kişi ile yaptığı görüşmede geçen, Hüseyin: "Savcım nasılsın" "Ben Kuvai Milliye ilçe başkanı. Ne yapıyorsun" diye sorduğu, Veysel: "Ya bu sizin Ordu mahallesinde bi bakıcı çocuğu öldürmüşte ona olay yerine" "Savcıyı götürüyorum..." şeklindeki beyanlan okunup sorulması üzerine; görüşmede geçen kişinin Pendik Savcılığında şoför olan Veysel isimli şahıs olduğunu, Savcının şoförlüğünü yaptığı için kendisine savcı diye hitap ettiklerini, şahsi bir davası için Veysel' le görüşmek istediğini, ancak meşgul olduğu için görüşemediğini,
31.10.2007 tarih ve 19.06 saatli Veysel ile yaptığı görüşmede geçen, Hüseyin: "Ne yapıyon nerelerdesin" diye sorduğu, Veysel: "Şu anda Başsavcıyı almaya gidiyorum, havaalanına", Hüseyin: "Ne Yaptın O Dediğim Dosyayı Hiç Araştırdın Mı" diye sorduğu, Veysel: "Dayı hiç araştırmadım.", Hüseyin: "Yann halledebilir misin" diye sorduğu, Veysel: "Tamam yann bana bir hatırlat tamam mı hadi görüşürüz." şeklindeki beyanlan okunup sorulması üzerine; trafik kazası sonucu ölen bir kimsenin yakmlannm işi için Veysel' i aradığını, bu yardım karşılığında maddi bir karşılık almadığını,
01.11.2007 tarihli Veysel isimli kişi ile yaptığı görüşmede geçen, Veysel'in "Ben sana neticeyi vereyim. Ali abiyede o verdiğin evrağı, VenyorUfta tamam mı" "...Henüz daha savcıda devam ediyo. Mahkeme devam ediyo tamam mı, ÂdİLtıptan rapor bekleniyor anladın mı, netice." şeklindeki beyanlann okunup sorulması üzerine; "trafik kazasında eşini kaybeden
şahıs ile ilgili konu olduğunu, Ali' nin abisi olduğunu, bu konuyu takip ederken kullandığı Kuvayı Milliye sıfatını yardım amaçlı olduğu, bundan başka kimsenin dosyasını takip etmediğini,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile bir kez Pendik Palmiye kafe restaurantta aynı ortamda bulunduklarını ancak samimiyetinin olmadığını,
Muzaffer TEKİN' i tanıdığını, Palmiye Kafe Restaurantımm açılışına akrabası Mithat KURT' un davetiyle geldiğini, 2-3 sefer daha kendi iş yerine gelip gittiğini beyan etmiştir.
b)-Savcılık ifadesinde;
Kolluk ifadesini tekrarladığını, Ergenekon yapılanması hakkında bilgisi olmadığını, Pendik'te esnaflık yaptığını, Kuvayı Milliye Demeğinin Pendik ilçe temsilcisi olduğunu, soruşturma kapsamındaki kişilerden Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM, Muzaffer TEKİN, Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR' i tanıdığını,
Sorulması üzerine ise ; telefon görüşmeleri ile ilgili olarak kollukta ayrıntılı beyanda bulunduğunu, Kuvayı Milliye demeğinin yürüyüş türü eylemlerine katılmadığmı,diğer şüphelilerin yapmış olduğu eylemleri bilmediğini, son zamanlarda demek başkanı olan Mehmet Fikri KARADAG'm demeğe kızdığı için geliş gidişi bıraktığmı,evinde yapılan aramada bulunan ruhsatsız silahın önceki yıllardan kalma ve kendisine ait olduğunu, güvenlik amacı ile bulundurmakta olduğunu beyan etmiştir.
c)-Aramalarda elde edilen deliller;
Şüphelinin işyerinde yapılan aramada;
-(8) adet CD
-(1) adet raks marka 60Tık teyp kaseti
- Klasöre dizilmiş 1 'den 33'e kadar numara verilmiş evrak -1 'den 73'e kadar numara verilen doküman
- 6 föy içerisinde muhtelif doküman
- Klasör içerisinde üye başvuru evraklarının bulunduğu dosya
- (1) adet samsunğ marka 160 GB SONWJDQBGl 173 seri numaralı hard disk Şüphelinin evinde yapılan aramada ;
-(2) adet "Neden Kuvayı Milliye yazılı broşür"
-1 'den 13'e kadar numaralandırılan kağıtlar,
-(88) adet Kuvayı Milliye amblemi bulunan flama,
-(1) adet P.B Mat 70 Made in Italy ibaresi bulunan 9 mm. Çapında tabanca ve şarjörü ile 9 adet fişeği,
-(3) adet MKE yapımı 7.65 mm.çapmda dolu fişek,
(İstanbul Emniyet müdürlüğü Kiriminal Polis laboratuarı Müdürlüğünden aldırılan 24.01.2008 gün ve 2008/BLS.1105 sayılı raporda ele geçen fişek ve tabancanın 6136 S.K.kapsammda bulunduğu belirtilmiştir.)
-(1) adet kingston marka 256 MB hafıza kartı,
-(1) adet telefon fihristi soogae marka 1001185640 seri numaralı hard disk,
-(1) adet HP marka HSTNN -105 C seri numaralı siyah laptop bilgisayar,
-1 'den 257'ye kadar numara verilmiş CD/DVD,
-1 'den 6'ya kadar numara verilmiş Sony kaset,
-(1) adet (60)'lık Raks marka teyp kaseti,
-(2) adet klasör içerisinde doküman,
-(1) adet telefon fihristi, ,,-*'-«•.-. '*■> ,
-1 'den 80'e kadar numara verilmiş doküman, ,-' \
-(2) adet kartvizit,
34 BC 5504 plakalı aracında yapılan aramada ;
-(4) adet CD,
-(3) adet kartvizit, ele geçirilmiştir.
Hüseyin Gazi OĞUZ'a ait, SEAGATE marka, seri numarası 5PJ0PG9V olan PC bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;
- "BİLDİRİ.doc" isimli bir MSword dosyası incelendiğinde belgenin Kuvayı Milliye Derneği'nin kuruluş bildirisi olduğu anlaşılmıştır. Bildiride 'vatanın bütünlüğü ve milletin bölünmezliğinin. tehlikede' olduğu, 'Devleti yöneten seçilmiş kişilerin Türk milletinin güvenini yitirmekte' oldukları, 'Hıyaneti Vataniye Kanunu'nun, zamanı geldiğinde, yürürlüğe konulması için çalışılacaktır' gibi ibareler yer aldığı tespit edilmiştir.
- "KUVAYI MİLLİYE.doc" isimli bir MSword belgenin bir konuşma metni şeklinde düzenlendiği, 'Şanlı Kuvayı Milliye'çiler' hitabı ile başladıktan sonra metin içerisinde 'Türk Milletini tarihine yakışır şekilde, dünyanın efendisi yapmaya talibiz ve kararlıyız' cümlesi ile amaçlanan hedefin açıklandığı, "Bu gün burada, hep birlikte vereceğimiz karar şudur.Tam Bağımsız, Muktedir, Güçlü, Mazlumun umudu koruyucusu,Zaliminin korkulu rüyası,Kemal ATATÜRK'e layık yeniden Büyük Türkiye'yi inşa etmek...'cümleleri ile de amaçlanan hedefe ulaşmak için yapılması gerekenin ne olduğu belirtilerek konuşma metninin 'Gazanız mübarek olsun.. .'ibaresi ile bitirildiği anlaşılmıştır.
- "kuvayı mlliye nedir.doc" isimli bir MSword dosyası incelendiğinde belgedeki logo başlıktan dokümanın Kuvayı Milliye derneğince hazırlandığı, belge içeriğinde 'kuvayı miliye'nin ne olduğu tarihi bilgilerle anlatılmaya çalışıldıktan sonra son bölümde yer alan; 'Günümüzde de, aziz vatan topraklan can düşmanlarımıza pazarlanmakta, kahraman ordumuz, sanki başka bir milletin ordusuymuş gibi, her fırsatta yıpratılmakta, yer altı ve yerüstü milli servetlerimiz yabancılara peşkeş çekilmekte, Cumhuriyet'in bütün maddi ve manevi kazammlan, çılgınca yok edilmeye çalışılmakta, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, gözlerimizin önünde parçalanmaya devam etmekte, velhasıl tarih tekerrür etmektedir.Büyük ATA'mızm Gençliğe Hitabesi'ndeki her şey, mevcut ve gerçekleşmek üzeredir. O halde; Ey Türk'ün asil evlatlan!..Kuvayı Milliye zamanı değil mi?..' cümleleri ile Kurtuluş Savaşımızın başlangıcındaki Kuvvayı Milliye Cemiyetinin oluşumuna zemin hazırlayan şartlann bugünde gerçekleştiği belirtilerek Kuvayı Milliye Derneğinin kuruluşuna anlam yüklenmeye çalışıldığı değerlendirilmektedir.
-"Yeni WordPad Belgesi" isimli word belgesinde, "Script Saldmlan 1" isimli program yardımı ile şifrelerini ele geçirdiği e-mail adreslerinin isimlerini ve şifrelerini kayıt ettiği (3) Üç sayfalık doküman olduğu görülmüştür.
Hüseyin Gazi OĞUZ'a ait SAMSUNG marka, seri numarası SONWJDQP501173 olan Dizüstü bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;
- "zekeriya%20%F6zt%FCrk2[l].jpg" isimli bir MSword incelendiğinde operasyonkapsamında gözaltına alman M.Zekeriya ÖZTÜRK ile Kemal KERİNÇSİZ isimli şahıslannbir arada olduklan görülmüştür.
C-52 No'lu CD içeriğinde; Mersin ilinde bulunan bir yerel televizyona Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Hüseyin GÖRÜM, Kuvayı Milliye Derneği yöneticilerinden Fikri KARADAĞ konuk olarak katılarak "Kuvayı milliye Derneği ve Hareketinin yapılanmasının ve amacının anlatıldığı", aynca "hükümetin devleti 500 Milyar Dolar borca soktuğunu ve devleti iyi yönetemediğini bunun karşısında Genelkurmayın ve askerin bir şeyler yapmasını ve görev almasını anlattığının tespit edildiği belirtilmiştir.
d) Telefon görüşmeleri;
16.03.2007 tarihinde Muşika VATAN KULU ite görüşmesinde özetle; Muşika: "Ya dün Murat geldi, illa bana faturalı hat alalım abla", 'Gazftıin "Bu gün alalım", Muşika:
"Bugün alalım da, faturalı hat farklı yerlerde kullanılırsa" "Tehdit amaçlı, borcundan harcından da vazgeçtim de" dediği,
16.03.2007 tarihinde Muşika VATANKULU ile görüşmesinde özetle; Muşika: " Ya! senin silahta gitti. Zeynep'e söyledin mi?", Gazi: "Ya üç günlüğüne aldı", Muşika: "ben, sana geçen gün verme dedim", Gazi: "lama'yla değiştiriyorum arkadaş, aletimi ver dedim, istedim, bana lazım dedim, abi sen lama'yı al, bu bende kalsın" diyerek Murat ÇAĞLAR'm yakalattığı silahı kendisinin verdiğini söyledikten sonra görüşmenin devamında Muşika: "bilgin olsun, herhangi bir şey olursa, silah Özcan'm meselesi, sakın kabul etme" "Özcan'm meselesi, silah Gazi'nin silahı mı falan" diyebileceklerini düşündüğünü, Gazi: "Yok canım derler mi ya", Muşika: "Yok, Murat demez ama ne olur ne olmaz" dediği,
27.06.2007 tarihinde Muşika VATANKULU ile görüşmesinde özetle; Muşika: " Ben, bunların ağzına sıçayım. Size belli etmiyorum ama şoktayım, iyi kötü bakalım, sonu nereye varacak", Gazi: "düşünüp tartacağız usta, bu hafta bakalım ne olacak" "Olacak bir şey yokta, ne yapalım yani, bu saatten sonra, bu işin geri dönüşü yok ki artık", Muşika: "Geri dönüşü yok ama Kahraman'm p..liği bu" "İlerleme şansımız yok. El Altından, Öbür Derneğe Yoğunluk Ver Tamam Mı" "... uydurabilirsen çeviririsin o zaman, onlarda analannmkini görürler, büyümek değil, geri gitmektir bu", Gazi: " adam, bu davanın önünde engel" " Fikri Paşayı aradım, telefonu kapalıydı. Paşayla bir görüşme yapacaz. Bu, Gebze teşkilatından Şeref bey de geldi. Benim oraya, İzmit'i, Adapazan'nı ve en yakınları çağıracağız", Muşika: "ya bir kişi ya bin kişi", Gazi: "Ya bunlar ne biliyor, hele dün Şeref bey geldi, bir şeyler anlattı. Orada olanlar hakkında şok oldum" "Kan, kız, esrar, eroin hepsi var. Kahraman efendi, oraya gelen nişanlı karıya askmtılık yapmış" "O Murat pezevengi de, bize dedikodu yapıyordu işte, sarıyorlar manyorlar diye, orada Murat'ta içiyormuş" dediği,
18.07.2007 tarihinde Yusuf KARLIOĞLU ile görüşmesinde özetle; Yusuf: "Ne
yaptın abi müjdeler......... " "Müjdeler verildi mi merak ettim", Gazi: "Daha erken daha erken
Daha Sezgin abiyle görüşmedim ben bakarsın yani şimdi anahtar Antalya'daymış", Yusuf: "Ben anladım sen akşam söyleyince oraya gidiyo diye ordan oraya geçiyo galiba", Gazi: "Büyük İhtimalle Biraz Sonra Trafik Başlar", Yusuf: "E Gözetim Altmdamı Peki Ora" "Gözetliyolar Mı Hala", Gazi: "Tabi canım", Yusuf: "He çünkü ordan hareket eder sağo sola gider akşama ...", Gazi: "O İş Bitti Abi Onlar Ordan Daha Kıpırdayamaz Çok Sağlam Adamlara Teslim Edilmiş İş" "Nereye Giderse Nereye Giderse Gitsin Bu Saatten Sonra Daha Mersin Mersin Sınırlarını Çıkamazlar Bitti O Olay", Yusuf: "Heh onun önlemini aldın iyi abi", Gazi: "Heh aynen daha o sının çıkamazlar o iş bitti" "Yusuf hemen haber vericem sana canını sıkma" dediği,
26.07.2007 tarihinde X şahıs ile görüşmesinde özetle; Aralannda bir süre merhabalaştıktan sonra X Şahıs:"Telefonun sesini kapatmayı unutmuşum da başkan falan da vardı onun için." dediği, daha sonra bir şahsın katılacağı askeri bir sınavın mülakatında yardım bulunmasından bahsedildiği, bu çerçevede X Şahıs:"Şimdi şey torpil gerekiyormuş herhalde.", Hüseyin Gazi OGUZ'un "Vala Nesrinciğim Paşayla görüşmekten başka bir şansımız yok başka bir diğerleri biliyorsun Muzaffer falan içerideler diğerleri tutuklandılar gittiler yani biliyorsun. Kadro dağınık.", X Şahıs:"Emekliler var değimli orda.", Hüseyin Gazi OGUZ'un "Ha bi emekliler var orda bir şey diyemem." dediği ve görüşmenin bu çerçevede sona erdiği,
Tape:3367, 27.07.2007 tarihinde Mehmet BOĞAZKAYA görüşmesinde özetle; Birbirlerinin hal hatınnı sorduktan sonra Mehmet: "Valla hiç iyi değilim durumlar çok kötü ya.", Hüseyin Gazi OGUZ'un da aynı sıkıntı içinde olduğunu belirttiği, Mehmet: "Ya gerek yok boşver yani bu ülkede bu kadar şerefsiz bir insan topluluğu varsa biz ne yapalım. Haa dedim ki bütün (anlaşılmıyor) toplayalım o ne yapacaksak önümüzde bütün detaylanmızı koyalım öne göre çalışalım." dediği ve buluşup durum değerlendirmesi yapmak için bir Pazar günü görüşmeyi planladıklan, Hüseyin Gazi OĞUZ'^n ^teki hafta Pazar günü doğru
diyosun bu hafta zaten genel başkanla bir görüşmemiz var. Fikri paşayla.", "Onunla bir görüşelim onlarında stratejisi ne olacak bu seçim sonu değerlendirmeleri ne olacak. Onun için şimdi biraz önce Yusuf Ziya hocamla görüştüm Paşayı getir de Pazar günü bir toplantı yapalım diye bir durum değerlendirmesi yapalım ona göre bir strateji belirleyip çalışmalarımıza koyulalım.", Mehmet: "Benim çok farklı düşüncelerim var biliyorsun." dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:4139, 05.08.2007 tarihinde Öznur isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Hal hatır sorduktan sonra Öznur: "Son şeylerde izledim ağzımıza iyice s...tılar. Ne yapacaksınız ya ne yapmayı düşünüyorsunuz orayı.", Hüseyin Gazi: "Öznur işte bu soru da benim moralimi bozuyor yani. Ne yapmayı düşünüyorsunuz ya bu işe birlikte atıldık." dediği, bir süre daha derneğin içinde bulunduğu durumdan dert yandıkları, bu bağlamda Hüseyin Gazi'nin Ertuğrul isimli bir şahsı kastederek "Şimdi o insanları kaybetmemek adına Pendik'i diyor Pendik'i kapatmayı düşünmeyin diyor adam çok kısa zamanda burada bir oluşum başlatalım orası zaten ... yemiş galiba milli emlaktan falan." dediği ve yeni oluşumdan kasıt olarak Hüseyin Gazi OĞUZ'un "Yok Haa ne olur halkın kuva-i milliyesi olur yeni kuva-i milliye olur günün kuva-i milliyesi olur bir şey olur yani ama kuva-i milliye. Orayla değil genel merkez statüsünde olacak burası." dediği, konuşmanın ilerleyen bölümlerinde tüm bu konular ile Mehmet Fikri KARADAĞ'm düşüncesine değindikleri, bu bağlamda Hüseyin Gazi OĞUZ'un "Valla bilmiyorum....dün büyük ihtimalle paşa gelmiş olması lazım bugün olmazsa bir daha aranm. Bir de onunla konuşuruz. Onun yapacağı bir şey yokta artık bilmeli yani en azından eğriyi doğruyu bilmeli arkadaşım kusura bakma.", Öznur: "Biliyor biliyor onlar birbirlerine çok girmişler hani duyuyorduk ya biz yok böyle bir şey falan filan diyorduk yok olmaz diyorduk ama birbirilerine girmişler Hüseyin başkanlar birbirlerine silah çekmişler onlar. Evet Genel başkan ben olacağım işte sen şu olacaksın bu olacaksın falan filan sen milletvekili ol git olayı hesabı." dediği ve görüşmenin aynı çerçevede sona erdiği,
Tape:53, 06.08.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; Hüseyin: "Yav başkan, bu olası bir şey değil kurban olayım yani, bizden böyle bir şey olmaz zaten", Mehmet Fikri: "Benim senden endişem yok, o gelen dedikodular bilmem neler hepsi demek doğru, sana layık olmayan insanlar var etrafında, daha başka bir şey konuşmak istemiyorum ben" "Sana güveniyorum dolaylı olarak birilerinin altını ara" "Onların ne bok yediklerim de ben biliyorum sana söylemek istemem" "Çok ayıp bir şey çok ayıp bana köstek edenin gözü çıkar gözü" dediği,
Tape:4143, 11.08.2007 tarihinde X şahıs (Ertuğrul OĞUZ) ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin Ertuğrul.. isimli bir şahısla yapıldığı, görüşmeye derneğin durumundan bahsederek başladıklan ancak kısa bir süre sonra Ertuğrul..? un "İsterseniz 318 10 67 den arayın hatlı telefondan daha rahat konuşalım." dediği, devamında Hüseyin Gazi: "Eee saat 3'te Yusuf Ziya hocamla ee eski Kuva-i Milliye yönetiminden ayrılmış istifa etmiş arkadaşlarla toplantımız var ben sizin orda olmanızı çok istedim ama ulaşamadık bir türlü.", Ertuğrul: "Hı hı ya ziyanı yok abi ben yani biliyorsunuz her türlü oluşuma açık bir insanım.", Hüseyin Gazi: "Peki o diğer bir 2 arkadaşın ismini daha zikretmiştiniz siz o arkadaşlarda bu oluşuma katılır mı." dediği, bir süre daha dernek adı altında yeni bir oluşum hazırlıkları içinde olduklarından bahsettikleri, daha sonra Ertuğrul: "Evet yani şu anda Kuvayı Milliye tamamen bıçak gibi ikiye bölündü hiçbir hareket yapacak durumda değiller üyeler şaşkın ve endişe içinde eee anladığım kadarıyla Hüseyin bey oranın yönetimini ele geçirmek istiyor geçirse ne yapacak.... yani harekete zarar verirler bir de o konuşmaları cd ye aldılar o cd yi tekrar Samanyolu tv ye verecekmiş bak dedim bunu vermeyesin Kuvayı Milliye'ye dedim büyük zarar getirirsin yok vereceğim. Ama şimdi paşayla olan bir prova hayır bir provakasyon yaptı oraya bizi de alet etti onu cd ye çektiler^eg^cd de şey yaptılar aman ee filmi cd ye çektiler Samanyolu TV ye verilecek şimdi ,î©fdak% önl^trıalar Samanyolu tv bizi (anlaşılmıyor) kıçında güler yani." dediği ve konuşnîamn aynfç'efçevede sona erdiği,
't »-".C^s,, '-»4s \
Tape:751, 24.10.2007 tarihinde Ayşe (Ayşe KOMUR) ile görüşmesinde özetle;
Hüseyin: "Emin'in bahçeye çıktık. Silahlan denemeye attık, bi onar tane." dediği,
Tape:753, 26.10.2007 tarihinde Veysel isimli şahıs ile görüşmesinde özetle;
Hüseyin: "Savcım nasılsın" "Ben Kuvayı Milliye ilçe başkanı. Ne yapıyorsun" diye sorduğu, Veysel: "Ya bu sizin Ordu mahallesinde bi bakıcı çocuğu öldürmüşte ona olay yerine" "Savcıyı götürüyorum..." dediği,
Tape:755, 31.10.2007 tarihinde Veysel isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Hüseyin: "Ne yapıyon nerelerdesin" diye sorduğu, Veysel: "Şuanda Başsavcıyı almaya gidiyorum, havaalanına.", Hüseyin: "Ne Yaptın O Dediğim Dosyayı Hiç Araştırdın Mı" diye sorduğu, Veysel: "Dayı hiç araştırmadım." , Hüseyin: "Yarm halledebilir misin" diye sorduğu, Veysel: "Tamam yarm bana bir hatırlat tamam mı hadi görüşürüz." dediği,
Tape:756, 01.11.2007 tarihinde Ali / Veysel isimli şahıslar ile görüşmesinde özetle; Bir süre hal hatır ettikten sonra Veysel: "Ben sana neticeyi vereyim. Ali abiyede o verdeğin evrağı veriyorum tamam mı" "...Henüz daha savcıda devam ediyo. Mahkeme devam ediyo tamam mı Adli tıptan rapor bekleniyor anladın mı, netice.", Hüseyin: "Tamam sen dosya numarasını oraya yaz ağabeycim" dediği,
Tape:758, 01.11.2007 tarihinde Yasemin isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Hüseyin: "Ben ben Kuvai Milliye başkanı Gazi Oğuz nasılsınız" dediği, "Kuvayı Milliye Başkanı şu dosyanızla ilgili gelmiştiniz bana, hatırladınız mı" diyerek kendim tanıttıktan sonra "Canım şimdi senin dosyan şuanda savcılıkta hazırlık aşamasında." "Adli tıp raporu gelmediği için herhangi bir mahkemeye ya da hakimliğe intikal etmemiş pozisyonda." dediği ve dosyanın Soruşturma Numarasını 2007 / ... olarak verdikten sonra, "Ha çok yakında bu dosyanız gelir. Adli tıptan o hazırlıklar tamamlanır." "Onun İçin Biraz Bana İhtiyacınız Var Gene. Herhangi bi sıkıntın olursa ara beni, tamam mı canım." dediği,
Tape:923, 07.11.2007 tarihinde Yusuf isimli şahıs ile görüşmesinde özetle; Bir oto konusundan bahsederek, Yusuf un yaptıkları işten dolayı Hüseyin Gazi OĞUZ dan para istediği, Hüseyin Gazi'ninde daha önce bu konuyla ilgili para verdiğini, bir daha para vermeyeceğini anlattığı, bu konu üzerine uzun bir görüşme yaptıkları, Yusuf: "... abi senin işini bitiren ben miyim o mu" dediği, Hüseyin Gazi OĞUZ'un da sinirlenerek "Gürhan arasın beni" "..ne iş bitirdiniz bedelini ödemedik mi kardeşim" "1 milyar 100 200'de geçenlerde verdim 1.300 daha ne olacak" "Kardeşim getirdiğiniz çekler tahrifatlı çek ben nasıl kullanacam onu", Yusuf: "... seni 36 milyarın altından kurtardık" "... o adamlar senin arabanı parçalatcaktı" dediği tespit edilmiştir.
Tape:925, 09.11.2007 tarihinde Muşika VATANKULU ile görüşmesinde özetle; Hüseyin Gazi OĞUZ: "Ekmeğini yedim suyunu içtim diyen adamlar da geçen gün tehdit ediyor bize silah taşıttırıyorlar gene bize nasıl olacaksa" ".. Yusuf pezevengi" "Para istedi dedim para mara yok oğlum o işi geçeceksin işte abi sana iyilik yapmadıkmıda şöyle 36 milyar liradan kurtarmadık mı arabanı.... dedim oğlum bedelini aldın bedelini ödedim bedava iş yaptırmıyorum artık kimseye çünkü dedim bedavalar pahalıya patlıyor bana" diyerek Yusuf ile aralarındaki problemden bahsettiği tespit edilmiştir.
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
Hüseyin Gazi OĞUZ'un telefon ve sim kart rehberinde; Muzaffer TEKİN,Oğuz Alpaslan ABDULKADIR ve Mehmet Fikri KARADAG'm telefon numaralannm kayıtlı olduğu,
Oğuz Alpaslan ABDULKADİR,Mehmet Fikri KARADAĞ ve Yılmaz KARTAL'm telefon ve sim kart rehberlerinde de Hüseyin Gazi OĞUZ'un-telefon numarasının kayıtlı bulunduğu tespit edilmiştir.
' i !S > " ■
Şüpheli Hüseyin Gazi OĞUZ'un kullanmakta olduğu 05322650260 nolu GSM
hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-
mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde;
-Muzaffer TEKİN' in kullandığı 5322919293 nolu telefon hattı ile 9 kez görüştüğü, Ayrıca şahsın kullandığı 05322650260 nolu telefon ile yine kendi adına kayıtlı
bulunan 216 3909364 nolu sabit telefon hattı ile 10 kez görüştüğünün tespit edildiği
belirtilmiştir.
f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Mehmet Fikri KARADAĞ; Hüseyin Gazi OĞUZ ile tahminen bir yıl önce bir yerde karşılaştıklannı ve tanıştığını, daha sonra Kuvayı Milliye Derneği Pendik temsilciliğini açmak üzere şahsa temsilcilik açma yetki belgesini dernek yönetim kurulu kararıyla verdiklerini, Hüseyin Gazi OĞUZ' un lokantacı olduğunu bildiğini, birkaç defa Pendik Kuvayı Milliye temsilciliğinde görüştüklerini, Kadıköy'deki dernek binasına da birkaç defa gelmiş olabiliceğini, ancak tam olarak hatırlamadığını beyan etmiştir.
Hüseyin GÖRÜM; Hüseyin Gazi OĞUZ' u tanıdığını, Kuvvai Milliye derneğinin Pendik sorumlusu olduğunu, bu şahısla irtibatının olduğunu, kendisini lokantacı olarak bildiğini beyan etmiştir.
Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR; Hüseyin Gazi OĞUZ' u derneğe üye olmasından sonra tanıdığını, Kuvayı Milliye derneğinin Pendik Şube Başkanı, eşinin de başkan yardımcısı olduğunu, 2007 seçim çalışmalarında eşi ve kendisi ile tanıştığını, ilişkilerinin dernek faaliyetleri içerisinde olduğunu beyan etmiştir.
Murat ÇAĞLAR ; Hüseyin Gazi OĞUZ'un Kuvayı Milliye Derneği üyesi olduğunu beyan etmiş,
16.03.2007 tarihinde Hüseyin Gazi OĞUZ ile Muşika VATANKULU'nun yaptıkları; Muşika: " Ya senin silah ta gitti. Zeynep'e söyledin mi ", Gazi: "Ya üç günlüğüne aldı", Muşika: "ben, sana geçen gün verme dedim", Gazi: "Lama'yla değiştiriyorum arkadaş, aletimi ver dedim, istedim. Bana lazım dedim. Abi sen Lama'yı al, Bu bende kalsın" diyerek Murat ÇAĞLAR'm yakalattığı silahı kendisinin verdiğini söyledikten sonra görüşmenin devamında Muşika: "bilgin olsun, herhangi bir şey olursa, silah Özcan'm meselesi, sakm kabul etme" "Özcan'm meselesi, silah Gazi'nin silahı mı falan" diyebileceklerini düşündüğünü, Gazi: "Yok canım derler mi ya", Muşika: "Yok, Murat demez ama ne olur ne olmaz" dediği tespit edildiği söylenerek,görüşmeden daha önce yakalattığı silahın Hüseyin Gazi OĞUZ'a ait olduğunun anlaşıldığı, neden başkasının silahını üstlendiği sorulduğunda; Gazi isimli şahsın Hüseyin Gazi OĞUZ olduğunu, yakalattığı silahı Hüseyin Gazi'den 900 YTL ye aldığını, yani kimsenin silahını üstlenmediğini, Muşika diye söylenen kişiyi Öznur VATANKULU olarak tanıdığını, Gazi ile Öznur arasında yapılan görüşmelerden haberi olmadığını beyan etmiştir.
Gizli Tanık 17 ; Hüseyin Gazi OĞUZ' u Derneğin Pendik temsilcisi olarak bildiğini, buranın açılışında kendisinin de bulunduğunu,açılışta Hüseyin GÖRÜM'ün konuşma yaptığmı,Hüseyin Gazi OĞUZ'un aynı tarikatçılar gibi konuştun diyerek Hüseyin GÖRÜM' e tepki gösterdiğini,
Hüseyin Gazi OĞUZ ile bağlantılı olan Murat ÇAĞLAR hakkında da ;MuratÇAĞLAR'm , Ali KUTLU ile birlikte derneğe geldiğini, dernekte yatıp kalktığını, Mersedes marka bir aracının bulunduğunu,çek senet tahsilatı işi yaptığını bildiğini,bir seferinde Hüseyin GÖRÜM' ün kendisine bağırarak adamları arabanın bagajında niye buraya getirdin dediğini duyduğunu, daha sonra alacaklı olan bir kısım kişilerin tahsilata yardımcı olması için Hüseyin GÖRÜM' e müracat ettiklerini. Hüseyin.GÖRÜM' ün de bu işin Murat ÇAĞLAR' a havale ettiğini, Murat ÇAĞLAR'in da borçlu olan kişileri bulup arabanın
bagajına kapatıp derneğe getirdiğini öğrendiğini, Murat ÇAĞLAR'm Pendik ve Bakırköy'de ruhsatsız silahla yakalandığını, bundan başka Antalya' da bir yerde 80 adet mermi ve ruhsatsız silahla yakalandığını bildiğini beyan etmiştir.
g)-HukukI durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Hüseyin Gazi OĞUZ'un Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" karan ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Derneğinde bu derneğin Pendik Temsilciliğinde faaliyet göstermek ile görevlendirildiği, bu faaliyetleri kapsamında örgüte eleman kazandırdığı, yanında bulundurduğu Murat ÇAĞLAR isimli şüphelilerin profillerinden de faydalanıp mafya tarzı yöntemlerle örgüte gelir temin ettiği, bu eylemlerde kullanması için Murat ÇAGLAR'a silah verdiği iddia edilmektedir.
Şüpheli, Pendik'te esnaflık yaptığını, Kuvayı Milliye Derneğinin Pendik ilçe temsilcisi olduğunu, soruşturma kapsamındaki kişilerden Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM, Muzaffer TEKİN, Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR' i tanıdığını, Kuvayı Milliye derneğinin yürüyüş türü eylemlerine katılmadığmı,diğer şüphelilerin yapmış olduğu eylemleri bilmediğini, evinde yapılan aramada bulunan ruhsatsız silahın önceki yıllardan kalma ve kendisine ait olduğunu, güvenlik amacı ile bulundurmakta olduğunu,Ergenekon Terör Örgütüne üye olmadığını savunmuştur.
Yukarıda geniş olarak özetlendiğinden buraya aşağıda sadece ilgili bölümleri yazılı;
16.03.2007 tarihli Muşika VATANKULU ile görüşmesindeki; Muşika: "Ya dün Murat geldi. İlla bana faturalı hat alalım abla" , Gazi: "Bu gün alalım" , Muşika: "bugün alalımda, faturalı hat farklı yerlerde kullanılırsa" "Tehdit amaçlı, borcundan harcından da vazgeçtim de",
16.03.2007 tarihli Muşika VATANKULU ile görüşmesindeki ; Muşika: " Ya senin silah ta gitti Zeynep'e söyledin mi " , Gazi: "Ya üç günlüğüne aldı" , Muşika: "ben, sana geçen gün verme dedim" , Gazi: "Lama ile değiştiriyorum,arkadaş aletimi ver dedim,istedim,bana lazım dedim,abi sen Lama'yi al bu bende kalsın" , Muşika: "Bilgin olsun, herhangi bir şey olursa, silah Özcan'm meselesi, sakın kabul etme" "Özcan'm meselesi, silah Gazi'nin silahı mı falan", Gazi: "Yok canım derler mi ya" , Muşika: "Yok, Murat demez ama ne olur ne olmaz",
27.06.2007 tarihli Muşika VATANKULU ile görüşmesindeki; Muşika: "Geri dönüşü yok ama Kahraman'm p..liği bu" "İlerleme şansımız yok. El altından öbür derneğe yoğunluk ver tamam mı " , Gazi: " adam, bu davanın önünde engel" " Fikri Paşayı aradım, telefonu kapalıydı. Paşayla bir görüşme yapacaz...",
18.07.2007 tarihli Yusuf KARLIOĞLU ile görüşmesindeki "Gazi'nin "Büyük ihtimalle biraz sonra trafik başlar" , Yusuf: "E gözetim altında mı peki ora", "Gözetliyorlar mı hala" , Gazi: "Tabi canım" , Yusuf: "He çünkü ordan hareket eder sağa sola gider akşama ..." , Gazi: "O iş bitti abi,onlar ordan daha kıpırdayamaz,çok sağlam adamlara teslim edilmiş iş" "Nereye giderse gitsin bu saatten sonra daha Mersin sınırlarını çıkamazlar bitti o olay" , Yusuf: "Heh onun önlemini aldın iyi abi" ,
26.07.2007 tarihli X Kişi ile görüşmesindeki ; Bir kişinin katılacağı askeri bir sınavın mülakatında yardımda bulunmasından bahsedildiği, bu çerçevede X Kişi: "Şimdi şey torpil gerekiyormuş herhalde." , Hüseyin Gazi OĞUZ'un "Vala-Nesnn'ciğim Paşayla görüşmekten
başka bir şansımız yok başka bir diğerleri biliyorsun Muzaffer falan içerideler diğerleri tutuklandılar gittiler yani biliyorsun. Kadro dağınık." ,
27.07.2007 tarihli Mehmet BOĞAZKAYA ile görüşmesindeki ; Hüseyin Gazi OĞUZ'un "Öteki hafta Pazar günü doğru diyosun bu hafta zaten genel başkanla bir görüşmemiz var. Fikri paşayla." Onunla bir görüşelim onlannda stratejisi ne olacak bu seçim sonu değerlendirmeleri ne olacak. Onun için şimdi biraz önce Yusuf Ziya hocamla görüştüm Paşayı getir de Pazar günü bir toplantı yapalım diye bir durum değerlendirmesi yapalım ona göre bir strateji belirleyip çalışmalarımıza koyulalım." , Mehmet: "Benim çok farklı düşüncelerim var biliyorsun."
05.08.2007 tarihli Öznur isimli şahıs ile görüşmesindeki ; Öznur: "Son şeylerde izledim ağzımıza iyice s...tılar. Ne yapacaksınız ya ne yapmayı düşünüyorsunuz orayı.", Hüseyin Gazi: "Öznur işte bu soru da benim moralimi bozuyur yani. Ne yapmayı düşünüyorsunuz ya bu işe birlikte atıldık." Hüseyin Gazi'nin Ertuğrul isimli bir şahısı kastederek "Şimdi o insanları kaybetmemek adına Pendik'i diyor Pendik'i kapatmayı düşünmeyin diyor adam çok kısa zamanda burada bir oluşum başlatalım orası zaten ... yemiş galiba milli emlaktan falan." "Yok Haa ne olur halkın Kuvayı Milliyesi olur, Yeni Kuvayı Milliye olur,Günün Kuvayı Milliyesi olur, bir şey olur yani ama Kuvayı Milliye. Orayla değil genel merkez statüsünde olacak burası."
06.08.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki ; Hüseyin: "Yav başkan, bu olası bir şey değil kurban olayım yani, bizden böyle bir şey olmaz zaten", Mehmet Fikri: "Benim senden endişem yok, o gelen dedikodular bilmem neler hepsi demek doğru, sana layık olmayan insanlar var etrafında, daha başka bir şey konuşmak istemiyorum ben" "Sana güveniyorum dolaylı olarak birilerinin altını ara" "Onların ne bok yediklerini de ben biliyorum sana söylemek istemem" "Çok ayıp bir şey çok ayıp bana köstek edenin gözü çıkar gözü",
11.08.2007 tarihli Ertuğrul (Ertuğrul OĞUZ) ile görüşmesindeki; Ertuğrul: "İsterseniz 318 10 67 den arayın hatlı telefondan daha rahat konuşalım." , Hüseyin Gazi: "..Yusuf Ziya hocamla eski Kuvayı Milliye yönetiminden ayrılmış, istifa etmiş arkadaşlarla toplantımız var, ben sizin orda olmanızı çok istedim ama ulaşamadık bir türlü.", "Peki o diğer bir 2 arkadaşın ismini daha zikretmiştiniz siz o arkadaşlarda bu oluşuma katılır mı."
01.11.2007 tarihli Veysel isimli şahıs ile görüşmesindeki; Veysel: "Ben sana neticeyi vereyim. Ali abiye de o verdiğin evrağı veriyorum tamam mı" "...Henüz daha savcıda devam ediyo. Mahkeme devam ediyo tamam mı,adli tıptan rapor bekleniyor anladın mı, netice.", Hüseyin: "Tamam sen dosya numarasını oraya yaz ağabeycim" ,
01.11.2007 tarihli Yasemin isimli şahıs ile görüşmesindeki; Hüseyin: "Ben ben Kuvai Milliye başkanı Gazi Oğuz nasılsınız" , "Kuvayı Milliye Başkanı şu dosyanızla ilgili gelmiştiniz bana, hatırladınız mı?" , "Canım şimdi senin dosyan şu anda savcılıkta hazırlık aşamasında." "Adli tıp raporu gelmediği için herhangi bir mahkemeye ya da hakimliğe intikal etmemiş pozisyonda." dediği ve dosyanın Soruşturma Numarasını 2007 / ... olarak verdikten sonra, "Ha çok yakında bu dosyanız gelir. Adli tıptan o hazırlıklar tamamlanır." "Onun için biraz bana ihtiyacınız var gene. Herhangi bi sıkıntın olursa ara beni, tamam mı canım." ,
09.11.2007 tarihli Muşika VATANKULU ile görüşmedeki; Hüseyin Gazi OĞUZ: "Ekmeğini yedim suyunu içtim diyen adamlar da geçen gün tehdit ediyor bizi silah taşıttırıyorlar gene bize nasıl olacaksa" ".. Yusuf p...ngi" "Para istedi dedim para mara yok oğlum o işi geçeceksin işte abi sana iyilik yapmadık mı da şöyle 36 milyar liradan kurtarmadık mı arabanı .... dedim oğlum bedelini aldın bedelini ödedim bedava iş yaptırmıyorum artık kimseye çünkü dedim bedavalar pahalıya patlıyor bana"
Şeklindeki söz ve beyanlardan, Ergenekon Terör. Örgütünün Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanması ile ilgisinin savunması gibi'olmadığının anlaşıldığı, Mehmet Fikri KARADAĞ'm Ümraniye ilçesinde ele geçirilen el bombafânnie ilgili olarak tutuklanan
Muzaffer TEKİN ve diğer bazı şüpheliler ile ilgisini gösterir bulguların ele geçmesi, bunlardan bir kısmının basında da yer alması, daha önceki tarihte yapılmasına karşılık Kuvayı Milliye Derneğine katılacak olan kişilerin ölmeyi,öldürülmeyi ve öldürmeyi göze almalarını göze alarak üye olmaları gerektiğini söyleyerek sonrasında yemin ettirmesine dair kamuoyunda da tepkiyle karşılanan törenin bu aşamada basında yer alması sonucu dernek genel başkanlığından ayrılmasından sonra tekrar bu yapılandırmayı canlandırmak amacı ile girişimlerde bulunduğu, Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşerek onun çizeceği stratejiye göre hareket etmeyi beklediği, yapılan aramada ele geçen bir sayfalık el yazısı "Milli Mücadele Birliği" başlıklı dokümanda kendi ismi dahil 16 kişinin isminin yazılı bulunduğu, bunların içerisinde şüphelinin hakkında beyanda bulunmadığı Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun da isminin yazılı olduğu, güvenlik amacı ile temin ettiğini savunmuş ise de yukarıda yazılı telefon görüşmeleri içeriğinden evinde ele geçirilen ruhsatsız silahı üyesi bulunduğu terör örgütünün silahlı eylemlerinde kullanılmak amacı ile bulundurduğu,yine iletişim tespit tutanakları genelinden Yusuf,Gürhan ve Murat isimli kişileri tahsilat ve benzeri yasa dışı eylemlerde kullanmak için yanında bulundurduğu, Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda hazırlanmış çok sayıda dokümanı da örgütün ve amaçlarının propagandasını yapmak amacı ile bulundurduğu anlaşılmıştır. Bu dokümanlar içerisinde bulunanlardan örnek olarak ;
Şüphelinin bilgisayarında "kuvayı milliye nedir.doc" isimli word belgesi içerisindeki Logosu yanında "Kuvayı Milliye Genel Merkezi" başlık ve "Kuvayı Milliye Nedir ? " alt başlıklı 5 sayfalık bilgisayar çıktısı imzasız dokümanda özetle ;
Türk Ordusunun tarihi gelişiminden, 1.Dünya Savaşından sonra dağıtılmasından, vatan topraklarının düşman tarafından işgal edilmesinden, devletin halkım ve ülkesini koruyamadığı gerçeğinin farkına varan halkın savunma içgüdüsü ile Kuvayı Milliye birliklerini kurduğundan, askerlerin bir bölümünün de milis güçlerinin oluşumuna destek verdiklerinden bahsedilerek , "...günümüzde de aziz vatan toprakları can düşmanlarımıza pazarlanmakta, kahraman ordumuz sanki başka bir milletin ordusuymuş gibi her fırsatta yıpratılmakta, yer altı ve yerüstü milli servetlerimiz yabancılara peşkeş çekilmekte, Cumhuriyet'in bütün maddi ve manevi kazanından çılgınca yok edilmeye çalışılmakta, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü gözlerimizin önünde parçalanmaya devam etmekte, velhasıl tarih tekerrür etmektedir.Büyük Atamızın Gençliğe Hitabesi'ndeki her şey mevcut ve gerçekleşmek üzeredir.O halde; Ey Türk'ün asil evlatları!..Kuvayı Milliye zamanı değil mi.." şeklindeki yazılar bulunduğu tespit edilmiştir.
Gerçekte, örgüt amaç ve ilkelerine aykırı davrandıkları kabul edilen yönetimi, askeri bir müdahalenin sağlanmasını temin edip hukuk dışı yoldan yönetimden uzaklaştırmayı , bu amaçla kamuoyunda askeri bir müdahalenin haklılığı temin için ülkede karışıklık veya silahlı bir halk ayaklanmasına neden olabilecek derecede tepki çekip, yönetim zafiyeti oluşturacak provakatif terör eylemleri organize etmeyi amaçlayan ve gerçekleştiren Ergenekon Terör Örgütü, Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanması ile ; bu ve buna benzer birçok dokümanda demokratik sistemin tüm kurumlarıyla yaşandığı ülkeyi kurtuluş savaşı yıllarında işgal edilerek istilaya uğramış Anadolu topraklan gibi gösterip, bu savaşın kazanılmasındaki önemli rolüne hemen kimsenin itiraz etmeyeceği Kuvayı Milliyenin tarihe malolup her zaman saygı ile anılan hatırasından yararlanıp vatandaşlan yanıltarak "hain" ve "düşman" olarak gösterdikleri kişiler aleyhine Kuvayı Milliye Dernekleri ile örgütleyip silahlı mücadeleyi de içerir şekilde faaliyet göstermeye çağırarak örgüt propagandası yaptığı, şüphelinin de bu faaliyetlere katıldığı anlaşılmaktadır.
16.03.2007 tarihinde Muşika VATANKULU ile görüşmesindeki ; Muşika: "Ya dün Murat geldi, illa bana faturalı hat alalım abla" , Gazi: "Bu günTalal'ım" , Muşika: "bugün alalımda, faturalı hat farklı yerlerde kullanılırsa" "Tehdit amaçlı, borcundan harcından da
vazgeçtim de" şeklindeki beyanlardan, faturalı bir hat talebinde bulunan Murat ( Murat ÇAĞLAR ) isimli kişinin talebini karşılamaya hazır olmakla birlikte, görüşmedeki muhatabının da açıka söylediği gibi, hattı alacak olan kişinin bu telefon hattını örgütün faaliyeti çerçevesinde tehdit amaçlı görüşmelerinde kullanacağı,örgütün gizlilik prensibi gereği bu durumdan kaygı duyduğunu gösterdiği,
26.07.2007 günlü Nesrin isimli kişi ile görüşmesinde ; Askeri bir sınavın mülakatında yardımda bulunması istenilen kişiden bahsedilmesi sırasında Nesrin'in "Şimdi şey torpil gerekiyormuş herhalde." sözlerine verdiği "Valla Nesrinciğim Paşayla görüşmekten başka bir şansımız yok başka bir diğerleri biliyorsun Muzaffer falan içerideler diğerleri tutuklandılar gittiler yani biliyorsun. Kadro dağınık." cevabının Ergenekon Terör Örgütü üyeleri olup, örgütün stratejisi gereği Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanma ile görünür bir ilişkileri bulunmayan Muzaffer TEKİN ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile derneğin genel başkanı Mehmet Fikri KARADAĞ'm kendi beyanı ile kadro tabir ettiği bağlantılarını bildiğini, örgütün diğerleri yanında askeri kurumlarlara da sızma politikası gereği askeri bir kurumun sınavına girecek kişi hakkında talepte bulunacak derecede örgüt hiyerarşisinde kendisinden üst konumda olan bu kişiler ile bağlantı halinde bulunduğunu, esasen kendi ifadesinde de Muzaffer TEKİN ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile tanışıp görüştüğünü beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Bunun dışında ; 07.01.2007 tarihinde Pendik ilçesinde yönetiminde bulunan 34 AD 4374 plakalı araç içerisinde yakalanan Murat ÇAĞLAR'm üzerinden ve kullandığı araçtan 1 adet ruhsatsız silah ve Kuvayı Milliye Derneğinin illgal yapılanmasına ilişkin çok sayıda doküman ele geçmiş, Murat ÇAĞLAR ruhsatsız silahın kendisine ait olmakla birlikte dokümanların ise kendisine ait olmadığını,aracm Kuvayı Milliye Derneğine ait olduğunu ve kendisinden başka Ali (Ali KUTLU), Kahraman (Kahraman ŞAHİN) ve Ahmet isimli kişilerin de kullandığını beyan etmiş, ruhsatsız silah bulundurma eyleminden dolayı hakkında Kadıköy C.savcılığınca işlem yapılmış, Murat ÇAĞLAR bu olaydan sonra Mart ayı içerisinde yine ruhsatsız silah ile yakalanmış,bu silahın da kendisine ait olduğunu beyan etmiş, hakkında düzenlenen evrak Bakırköy C.savcılığma gönderilmiş ise de , 16.03.2007 günlü Hüseyin Gazi OĞUZ ile Muşika VATANKULU arasında yapılan görüşmede geçen ; Muşika: "Bilgin olsun, herhangi bir şey olursa, silah Özcan'm meselesi, sakın kabul etme", "Özcan'm meselesi, silah Gazi'nin silahı mı falan", "Yok canım derler mi ya","Yok, Murat demez ama ne olur ne olmaz" şeklindeki sözlerden de Murat ÇAĞLAR'dan ele geçirilen tabancanın aslında Hüseyin Gazi OĞUZ' a ait olduğuna, örgüt içerisinde faaliyet gösterdiği anlaşılan Murat ÇAĞLAR isimli kişiye illegal faaliyetlerde kullanması için verdiğine, Murat ÇAĞLAR'a silahın gerçek sahibini söylemeyerek suçu üstüne alacağı yönünde örgütsel güven duyulduğuna dair şüphe oluştuğu anlaşılmaktadır.
Murat ÇAĞLAR'dan ele geçirilen ruhsatsız silah konusunda Bakırköy C.savcılığınca işlem yapılıp dava açıldığı , temin edilen soruşturma evrakından Murat ÇAĞLAR'm ruhsatsız silahın kendisine ait olduğunu beyan ettiği tespit edilmiştir. Murat ÇAĞLAR C.savcılığımızdaki ifadesinde ise ruhsatsız silahı Hüseyin Gazi OĞUZ'dan satın aldığını beyan etmiştir. Ancak yukarıda yazılı telefon görüşmesi içeriği ve soruşturma evrakı genelinden Hüseyin Gazi OĞUZ'un bu silahı mafya tarzı faaliyetlerde bulunup örgüte gelir temin etmesi için istihdam ettiği Murat ÇAĞLAR'a parasız devrettiği anlaşılmıştır.
Şüphelinin, kendisine silah ve telefon hattı verdiği yönünde kuvvetli şüphe bulunan Murat ÇAĞLAR'm konumu kendisinin bireysel durumunun değerlendirildiği bölümde açıklanmıştır.
Yukarıda genel açıklamalar bölümünde izah edildiği.gibi şüpheli Hüseyin Gazi OĞUZ'un Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda kurdurulan Kuvayı Milliye Derneğinin Pendik Temsilcisi olduğu, derneğe üye.;.'öjan,'kişilerin geneli için bu tür
değerlendirme yapılması yersiz olsa da, bu örgütün kendine özgü yapısı içerisinde bir ilçe temsilciliğine getirilmesi düşünülen kişide derneğin tüzüğü dışında başka amaçlan olduğunu bilmesi ve bunlar doğrultusunda faaliyet göstermesinin bekleneceği değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ile şüphelinin Ergenekon Terör Örgütüne üye olduğu yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından,
Şüpheli Hüseyin Gazi OĞUZ'un eylemine uyan TCK'mın 314/2 ve- 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri,
Ayrıca ;
Evinde yapılan ele geçen ruhsatsız tabanca ve mermiler nedeni ile de TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile 6136 S.K.'nun 13/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. ve
Murat ÇAĞLAR'a parasız devrettiği ruhsatsız tabanca nedeni ile de 6136 S.K.'nun 12/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.
81-ŞÜPHELİ TANJU OKAN a)-Emniyet ifadesinde;
23.04.2007 tarihinde Mersin ilinde kendisinin sahibi olduğu ancak işletmeciliğini başkasının yaptığı İhtiyar Balıkçı isimli işyerinde yapılan Kuvayı Milliye Gazetesinin açılışına davet edildiğini, bu açılıştan birkaç ay sonra derneğin Mersin Şubesi Başkanı olan Adana Havaalanından emekli Başkomiser Kemal CANAY'm Mehmet Ali ŞAHİN ve Abdurrahman HARİKÇİ ile birlikte gelerek kendisine Mersin Kuvayı Milliye Dernek Başkanı olmayı teklif ettiklerini, Kemal CANAY'm babasının çok yakın arkadaşı olmasından dolayı isteğini kıramadığını, Kemal CANAY'm İstanbul'dan Mehmet Fikri KARADAĞ'm gönderdiği evrakları kendisine verdiğini,bu evraklar ile Mersin Valiliği Dernekler İl Müdürlüğüne müracaat ettiğini, ancak evraklardaki eksiklikler nedeni ile sorun çıktığını,daha sonra dernekteki mobilyaları satarak derneğin elektrik, su ve telefon borcunu kapattığını, evinde yapılan aramada ele geçen derneğe ait matbu basılı evrak, dergi, gazete ve flamayı alarak eve götürdüğünü, derneğin kapısını da kilitleyerek anahtarı da mal sahibine teslim ettiğini,
Evinde yapılan aramada ele geçen S-l-332507 seri nolu STAR marka 7.65 mm. Çapındaki ruhsatsız tabancayı hasım sahibi olduğundan güvenlik amacı ile bulundurduğunu beyan etmiştir.
b)-Savcılık ifadesinde;
Kolluk ifadesini tekrarladığını, Atatürkçü olduğu için Kuvayı Milliye Derneğine sıcak baktığından babasının arkadaşı Kemal CANAY'm ricası ile bu derneğe üye olduğunu, Kemal CANAY'm derneğin Mersin il başkanı olursa kendisinin de Akdeniz bölge başkanı olacağını söylediğini, Kemal CANAY'm bu belgeleri posta ile valiliğe gönderdiğini ve kabul edilmesi üzerine yönetimi oluşturduklarmı,bundan sonra kongre yapmalan gerektiğini, kendisinin esnaf olduğunu,dernek işi ile ilgilenecek zamanı olmadığını ve ilgili kişilerin hal ve hareketlerini beğenmediğini, kendisini il başkanı yapıp derneği kullanacaklarım düşündüğünü, bu nedenle çaba sarf etmediğini, Kemal CANAY'm dernek adına yardım toplama makbuzu bastırma teklifini reddettiğini, dernekte. bulduğu eski makbuzları ise kendisinin genel merkeze gönderdiğini, evinde yapılan aramada" ele geçen belgelerin Mersin Kuvayı Milliye Derneğine ait olduğunu, fiilen 'burayı kapatmasına karşın hukuken kapanmadığından dolayı bu belgeleri bulundurduğunu, , fy \\ ''
/^ 2375
YJs>t&~'^^r*
Sorulması üzerine ise;
Dernek işine girdikten sonra Kemal CANAY, Abdurrahman HARIKCI, Berati AKDOĞAN ve Mehmet Ali ŞAHİN'in kendisine ortak olarak gazete dağıtımı,araba servisçiliği işi yapmayı teklif ederek , birlikte şirket kurarız, ihalelere gireriz , çevrenden faydalanırız dediklerini, kendisini kullanacaklarını anladığından bu işlere girmediğini,
Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in kendisinin numarasını öğrenerek telefonla aradığını, arayan kişinin kim olduğunu Kemal CANAY'a sorduğunu, bu kişinin Hüseyin GÖRÜM isimli dernek genel merkezindeki kişinin adamı olduğu ve genel başkan Mehmet Fikri KARADAĞ'I başkanlıktan indirmeyi istediği cevabını aldığmı,bu nedenle bu kişi ile bir daha görüşmek istemediğinden telefon numarasını değiştirdiğini,
Kendisinin derneğe birçok kişinin girip çıktığını görerek üye yapmak istediğini, ancak bunların kimlik bilgilerini vermediğini, bu şekilde derneğe kimin girip çıktığının belli olmadığmı,bu nedenle genel başkan Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşerek bu kişileri çıkartmaları gerektiğini söylediğini, Hüseyin GÖRÜM'ün adamlarını çıkarttığını söylemediğini,
Kemal CANAY'm kendisine derneğin Akdeniz Bölgesi Başkanı olduğunu söylediğini, ancak bunun resmiyeti olmadığını, kendisini de il başkanı yapmak istediğini, ancak dernekte sürekli bulunanın Kemal CANAY olduğunu,
Dernek genel merkezinin kendisinin il başkanı,Cengiz ABACI'nm başkan yardımcısı ve Aykut ÖZEN'in ise muhasip üye olması yönünde karar aldığını, Mersin'de çıkan Kuvayı Milliye gazetesinin görünürdeki sahibi Abdurrahman HARIKÇI olmasına karşın gayri resmi sahibinin Kemal CANAY olduğunu, gazete ile bizzat ilgilenerek basımını yaptırdığını,bu gazetenin 3 sayı basıldığını,
Abdurrahman HARIKÇI'yı dernekten ihraç ettiğine dair Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşme yaptığını,ancak bunun resmi bir ihraç olmadığını,
Mithat ALGÜL ile yüz yüze görüşmüşlüğü olmadığım,ancak onun kendisini tanıyabileceğini, Kemal CANAY ile Mithat ALGÜL'ün arasını düzeltmek için aracı olduğunu, Mithat ALGÜL ile olan görüşmelerinde bu kişinin söylediği "Kemal CANAY istihbaratta olan bir adam" sözlerinden ne kastettiğini bilmediğini, bu konuşma sırasında Kemal CANAY'm kendisinin yanında olduğunu, görüşmede sahte faturadan bahsedilmiş ise de dernek adına sahte fatura basılmadığım beyan etmiştir.
c)-Aramalarda elde edilen deliller;
Şüphelinin evinde yapılan aramada ;
-(1) Adet S-l 332507 seri nolu 7.65 mm çapında Star Marka Tabanca,
-(1) Adet şarjör,
-(8) Adet 7.65 mm.çapmda dolu fişek,
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğünden aldırılan 24.01.2008 gün ve BLS-2008/1105 sayılı ekspertiz raporunda ruhsatsız olan bu silah ve mermilerin 6136 S.K.kapsammda kaldığı belirtilmiştir.
-(1) Adet SINWCANKP 535400 Seri nolu harddisk,
-(104) Adet Kuvayı Milliye Derneği Mersin şube Kuvayı milliye Kuruluş 1919 ibareli renkli olarak basılmış antetli kağıt,
-(3) Adet bilgisayar disketi,
-(14) Adet video kaseti,
-(39) Adet 19 Mayıs 19 Haziran tarih ve 2 sayılı Kuvayı Milliye Gazetesi
-(200) Adet CD,
-(3) Adet Kuvai Milliye Derneğine ait flamalar,'-' '' \\
-(1) Adet kareli defter kağıdına kurşun kalem ile yazılmış el notu,
2376 *

-(1) Adet üzerinde fgotoğraf bulunan Kasımpaşa Kolpacısı ibaresi ile başlayıp Yüce Türk Milletine Saygılarımla Tanju OKAN ibaresi ile biten bilgisayar çıktısı,
-(1) Adet uyan sevgili ülkem ibaresi ile başlayıp Kuvayı Milliye Mersin il başkam Tanju OKAN ibaresi ile biten bilgisayar çıktısı,
Şüphelinin işyerinde yapılan aramada ;
-(2) Adet Samsung marka hard disk
Üst Aramasında;
-(1) adet, Nokia 6500 cep telefonu,
-(1) adet, 05322480670 Turcell sim kart elde edilmiştir
Tanju OKAN'a ait, SAMSUNG marka, seri numarası SOVRJ1NP803754 olan PC bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;
"10.JPG", "13.JPG", "HPIM4271.JPG", "HPIM4272.JPG", "HPIM4274.JPG", "HPIM4275.JPG", "HPIM4277.JPG", "HPIM4279.JPG", "HPIM4287.JPG" ve "HPIM4299.JPG" isimli bir resim dosyalan tespit edilmiştir. Bahsi geçen resim dosyaları incelendiğinde Kuvayı Milliye derneği tarafından düzenlenen bir yürüyüşe ait fotoğraflar olduğu görülmüştür.
d)-Te!efon görüşmeleri;
Tape:3369,28.07.2007 tarihinde X Şahıs (Aydın ÇELİK) ile görüşmesinde özetle;
X Şahıs:"Tanju başkan ben şeyim Ankara'dayım da, burada Ankara'da şeyimiz nerde, Derneğimizin yerini biliyor musun", Tanju: "Ankara'dakini bilmiyorum abi.", X Şahıs:"elimde benim dergiler falan var, bizim gazeteler vardı. Götüreyim onları bırakıyım dicektim." dediği,
Tape:3370, 27.08.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; Tanju: "Başkanım ellerinden öperim nassmız" , Mehmet Fikri:"0 dernek adına iki kişinin faaliyette bulunduğu ve yahut işte ıvır zıvır işler çevirdiği, onlar bizim üye., üyemiz bile değil onlar", Tanju: "Biliyorum başkanım biliyorum. Ben o gün hiç aramazdım da..", Mehmet Fikri : "Üye kartı da yok,gerekmiyor da zaten ", "Mersinde Kuvayı Milliyenin adını kullanarak bir şey yapıyorlarsa hemen yazı yazıcam, bizimle alakası yoktur diye.", Tanju: "Öyle herhangi bir şey ben duyum almadım, olanları da ben temizledim, burada kimse kalmadı.", "dernekte,orda kırk kişiydi, otuz yedisi ajandı.", "Hepsini sakat ettim çıkarttım.", Mehmet Fikri:"İyi o Harikçi nasıl, Abdurrahman HARİKÇİ", Tanju: "... şu an o bize küs gelmiyor,bide bu m... Ak Partiye çalıştı seçimlerde...", Mehmet Fikri:"İyi o zaman yönetim kurulunu topla karar al, ihraç et hemen onu.", Tanju: "İhraç ettim zaten başkanım." dediği,
Tape:3371, 03.09.2007 tarihinde Mithat ALGÜL ile görüşmesinde özetle; Mithat:"Ya bu nedir Kemal Canay'la bizim m.. Hüseyin YOKSULABAKAN arasında bir tartışma sürüp gidiyormuş", "O an işte şey çıkıyor. Bu nedir bir milletvekili var. Kamer GENÇ... Kamer GENÇ çıkıyor, o an tabi çıkarken de Kemal bey şey diyor. İşte anasını avradını si...imin kızılbaşı diye -çok affedersin- böyle bir cümle kullanıyor.", Tanju: "Bi yanlışlık vardır abi", "Orda arkadaşlarımızın çoğu alevidir.", Mithat:"Alevilikle ilgili bir yazı yazmıştım zaten.", "Aleviliğin bir Türkmen inancı olduğunu, Türk inancı olduğunu belirten bir yazı.", "Ama isim vermedim ama Kuvayı Milliye derneğinden böyle bir şey yapılmış, yanlış yapılmış çünkü Cumhuriyete şu an sahip çıkan kitleler bellidir. Laik Demokratik Hukuk devletine, Atatürk'ün devrimlerine, Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip çıkan kesim zaten alevi kesimi...", "Çünkü Kuvayı Milliye Derneği, bu ülke için gerekli olan bir dernek. Yani bir-iki kişiye kızaraktan -ülkenin sorunlanna çözüm bulmamız gerekirken- birbirimize düşmememiz gerekir diye söyledim.", " Kemal (Kemal CANAY) bey istihbaratta olan bir adam, ıı... bu ülkeye baya katkılar sunmuş bi insan sonuçta, Emniyet teşkilatı içersinde, surda burada;", "İşte böyle yani bir açıklama yapması bir de,Akdeniz>jtŞmsilcisi olması anlamında çok doğru değil.", Tanju: "Yani ama bir yanlış var abi işin için'fie.", Mithat:"Bayağı bi olay
2377 ' ' ' '»
olmuş bayağı. Herhalde dernek adına sahte fatura basılmış, falan diyorlar. Var mı böyle bir şey", Tanju:" Alakası yok.", Mithat:"İşte yani olayı çok dallandırıp budaklandırma, çünkü dernek açısından da çok iyi olmaz,", Tanju: "Bırakın sahtesini, orijinalini basamadık. Yazı bekliyoruz, karar aldırdım makbuz bastırmak için", Mithat:"Bana Kuvva-i Milliye Derneğini kurun dediler, bana Kuvva-i Milliye Derneğini verdiler, bu Bekir'gili biliyorsun değil mi", Tanju: "Bekir ÖZTÜRK", Mithat:"Dedim bi tane Kuvayı Milliye var ikincisine gerek yok dedim yani sizin dernekten dolayı.", "Zaten şimdi bu süreçte böyle derneklere ihtiyaç varken, birbirimize ihtiyaç varken, birbirimizi kırmanın, birbirimizi rencide etmenin bir anlamı var
mı,yok. Biz birbirlerimize sahip çıkalım ya.", "Hüseyin baya şey.................. çünkü bana dedi ki ben
hiç görüşmedim, dedim ki git görüş kendisiyle, durumu izah et", Tanju: "Ortada bi menfaat dönüyor", Mithat:" Bizi de piyon olarak kullanacaklar.", Tanju: "Şimdi ben bir şeyler biliyorum, o yüzden ben telefonda konuşmak istemiyorum", Mithat: "siz başkansınız, arabulucu olun, hiç yüzleştirmeyin de, onlar kendisi barışır veya şey yapar.", Tanju: "Onlar beraber bir iş kovalıyordu, herhalde orada sürtüştüler." dediği,
Tape:3372,14.09.2007 tarihinde Ali TESTİCİ ile görüşmesinde özetle; A.TESTİCİ: "ben Edirne teşkilat başkanıyım ismim Ali", "Ben abi şuan Mersin'deyim de gelmişken dedim size bi uğrayayım dedim Adana'daydım", Tanju: "nerdesiniz şimdi", A.TESTİCİ: "Valla derneğin ordayım", Tanju: "Sindi Başkanda yanımda Kemal abide yanımda eğer gelirseniz", A.TESTİCİ: "Tamam" dediği,
Tape:3373,14.09.2007 tarihinde O.Alparslan ABDULKADİR ile görüşmesinde özetle; Tanju: "Tanju ben Mersin'den Mersin il başkanı", O.Alparslan ABDULKADİR: "Biz dernekte yeni yönetim tabi başkanımız başta kalmak üzere yeni yönetim seçildi teşkilat başkanımız Hüseyin GÖRÜM m Türkiye'de ne kadar beldede şubelerimiz temsilcilerimiz var ise bunları zaman vermeden herkes kendi zamanını belirlemek kaydıyla bi hem bi tanışmak hem bi m problemlerimizi gidermek amacı ile bi görüşmek isterler, bende sizi ondan arayıp yani ne zaman müsait olursunuz işte 15 gün sonra 20 gün sonra bir ay sonra gerçi ameliyat olacakmışsmız." "Hızlı bir şekilde artık herkes aldı başını gidiyor Cumhurbaşkanlığı seçimleri de oldu bitti artık meydanlar bizim yani" "mesela siz gelemezseniz yönetimden birisini gönderirseniz yahut ta iki arkadaş gelsinler bu diyalog kurmamız gerekiyor yani yüz yüze her şey daha güzel olacak ama siz belirleyin tarihlerini falan...", Tanju: "tamam" dediği,
Tape:3374,15.09.2007 tarihinde Cengiz ABACI ile görüşmesinde özetle; Tanju: "Şeyle görüştük Abdurrahman (Anlaşılmıyor) aradım yarın öğlen gelecek", "Necati'yi aradım oda az önce geldi", "Yarın Ceyhan'a gidiyormuş", "Mehmet Ali ŞAHİN'i aradım telefon çaldı meşgule çevirdi.", " Berati beyi aradık telefonumuza bakmadı yazıhanede olduğu halde yok dedirttirdi.", "O yüzden kaldı yani şey başkan bir şey söyledi mi sana Kemal", "Yarın öylen saat 2 de diyor oturak son bi kes bunlarla konuşak bi sakar işçi geliyor yarın", C.ABACFnın "Tamam hadi görüşürüz." dediği, tespit edilmiştir.
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
Mehmet Fikri KARADAĞ'm 5396550456 olan telefon numarasının Tanju OKAN'in cep telefonu fihristinde kayıtlı olduğu,
Tanju OKAN'm 5322383077 olan telefon numarasının da Hüseyin Görüm,Mehmet Fikri KARADAĞ ve Oğuz Alparslan Abdulkadir'in ajanda ve telefonlarında kayıtlı bulunduğu tespit edilmiştir.
Tanju OKAN'm Kuvayı Milliye Derneği Mersin Şubesi Başkanı olduğu, MehmetFikri KARADAĞ'm talimatları doğrultusunda dernekten bazı şahıslan ve sadece seçimlerdeAKP lehine çalıştığı için Abdurrahman HARİKÇİ isimli üyey-L dernekten ihraç ettirdiği,Mehmet Fikri KARADAĞ ve Hüseyin GÖRÜM arasındaki demelebaşkanlığı tartışmalarındaMehmet Fikri KARADAĞ yanında yer aldığı, kendisi ile telefon İrtibatı halinde bulunduğudeğerlendirilmiştir. -, ,V>"-v, "
Mehmet Fikri KARADAĞ'm evinde yapılan aramada elde edilen ve 31 rakamı^ ile numaralandırılan CD içerisinde ; Kuvayı Milliye Demeği Genel Başkanı Fikri KARADAĞ'm katılmış olduğu Mersin'deki Kuvayı Milliye Gazetesi açılış töreni görüntüleri bulunduğu, açılış görüntülerinde Tanju OKAN'in da yer aldığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tanju OKAN'm 05322383077 nolu GSM hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde;
Yaşar ASLANKÖYLÜ nün kullandığı 05399387597 nolu GSM hattı ile 4 Yaşar ASLANKÖYLÜ nün kullandığı 05365483885 nolu GSM hattı ile 12 Mehmet Fikri KARADAĞ'm kullandığı 05396550456 nolu GSM hattı ile 36 Mehmet Fikri KARADAĞ'm kullandığı 05358881514 nolu GSM hattı ile 8 Oğuz Alparslan ABDULKADİR'in kullandığı 05378786138 nolu GSM hattı ile 8 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir.
f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Yaşar ASLANKÖYLÜ; Tanju OKAN'ı demek çalışmalarından dolayı tanıdığını beyan etmiştir.
Mehmet Fikri KARADAĞ, Tanju OKAN'a 22 temmuz seçimleri öncesinde Kemal CANAY yerine Mersin şube sorumlusu olarak yönetim kurulu kararıyla yetki verdiklerini, kendisi ile bir defa Mersin'de görüştüğünü beyan etmiştir.
Gizli Tanık 17 , Tanju OKAN'nm ismini duyduğunu, , Mersin ve Adana civarında Kuvayı Milliyenin alt yapısı olduğunu, demeğin aynı isimdeki dergisinin burada basıldığını bildiğini, Mehmet Fikri KARADAĞ'm buraya özel ilgi gösterdiğini, birkaç defa gittiğini bildiğini beyan etmiştir.
g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Tanju OKAN'm Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" karan ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Demeğinde bu demeğin Mersin Temsilciliğinde faaliyet göstermek ile görevlendirildiği iddia edilmektedir.
Şüpheli, babasının arkadaşı olan Kemal CANAY'm ricasını kıramayarak Kuvayı Milliye Demeği Mersin Şubesinin başkanı olduğunu,ancak demek işi ile ilgilenecek zamanı olmadığını ve ilgili kişilerin hal ve hareketlerini beğenmediğini, kendisini il başkanı yapıp demeği kuUanacaklanm düşündüğünü, bu nedenle demeğin kongresini yapmak için çaba sarf etmediğini, demek işine girdikten sonra Kemal CANAY, Abdurrahman HARIKCI, Berati AKDOĞAN ve Mehmet Ali ŞAHİN'in kendisine ortak olarak gazete dağıtımı,araba servisçiliği işi yapmayı teklif ederek , birlikte şirket kuranz, ihalelere gireriz , çevrenden faydalanınz dediklerini, kendisini kuUanacaklanm anladığından bu işlere girmediğini,evinde bulunan ruhsatsız silahı güvenlik amacı ile bulundurduğunu savunmuştur.
Yukanda genel açıklamalar bölümünde izah edildiği,gibi şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda kurdurulan Kuvayı Milliye "• Derneğinin Mersin Şube Başkanı olduğu, demeğe üye olan kişilerin geneli için bu tür değerlenâiçme yapılması yersiz olsa da, bu örgütün kendine özgü yapısı içerisinde bir ilin? fşubV, başkanlığa getirilmesi
düşünülen kişide derneğin tüzüp dışında başka amaçlan olduğunu bilmesi ve bunlar doğrultusunda faaliyet göstermesinin bekleneceği, nitekim yukarıda Mithat ALGÜL ile yaptığı telefon görüşmesinde Mithat ALGÜN'ün kendisini derneğin başkanlığına getiren Kemal CANAY hakkında söylediği " Kemal (Kemal CANAY) bey istihbaratta olan bir adam, ıı... bu ülkeye baya katkılar sunmuş bi insan sonuçta, Emniyet teşkilatı içersinde, şurada burada;", "İşte böyle yani bir açıklama yapması bir de Akdeniz temsilcisi olması anlamında çok doğru değil." sözleri ve kendisinin de buna itiraz etmemesinden, hatta bizzat Kemal CANAY'm perde arkasından derneği yönettiğini,resmi sıfatı olmasa da Akdeniz Bölge Başkanı olduğunu beyan etmesinden derneğin tüzüğü dışında faaliyetleri bulunduğunu bildiği ve bu il şube başkanlığı görevini almakla bu faaliyetler içerisinde bulunduğu, her ne kadar kendisi Kuvayı Milliye derneği ile ilgilenmediğini savunmuş ise de, derneğin bölünme aşamasında bile Hüseyin GÖRÜM ve Mehmet Fikri KARADAĞ arasındaki tartışmalara katılarak Mehmet Fikri KARADAG'm yanında yer aldığı ve Mehmet Fikri KARADAG'm talimatları doğrultusunda dernekten bazı kişileri ihraç ettirdiği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ile şüphelinin Ergenekon Terör Örgütüne üye olduğu yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından,
Şüpheli Tanju OKAN'ın eylemine uyan TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri,
Ayrıca;
Evinde yapılan aramada ele geçen ruhsatsız silah nedeni ile de TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile 6136 Sayılı Kanunun 13/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.
82-ŞÜPHELİ YAŞAR ASLANKÖYLÜ a)-Emniyet ifadesinde;
2007 yılında Adana Kuvayı milliye Derneğine üye olduğunu, kuruluş aşamasında kendisine Adana İli Kurucu Başkanlığı verildiğini ve daha sonra istifa ettiğini,,
02.09.2007 tarihinde saat 20:09 sıralarında Mehmet Fikri KARADAĞ ile yapmış olduğu telefon görüşmesi ile ilgili olarak; Bu görüşmeyi kendisini yaptığını, öylesine bir görüşme olduğunu, Mehmet Fikri KARADAĞ'I Emekli Albay olarak tanıdığım, Mersin ve Adana Kuvayı Milliye Derneklerinin açılışında gördüğünü, daha sonra hiç görmediğini, 2007 Eylül ayında Noter yoluyla dernekten istifa ederek Adana Kuvayı Milliye Derneğini tamamen kapattığını,
12.09.2007 tarihli telefon görüşmesi ile ilgili olarak; Bu görüşmeyi Kemal CANAY ile yaptığım,Oğuz Alparslan ABDULKADİR'in kendisini İstanbul Genel Merkeze çağırmasını Kemal CANAY'a ilettiğini, Kemal CANAY'm da Genel Başkan ile görüştükten sonra kendisine bilgi vereceğini söylediğini,
12.09.2007 tarihli görüşmesi ile ilgili olarak; Bu görüşmeyi Kemal CANAY ileyaptığını, kendisinin genel başkan ile görüşerek yeniden yapılanma ile ilgili problemleriaktarması sonucunda genel başkanın moralinin bozuk olduğunu, bu yapılanmadın genelbaşkan Mehmet Fikri KARADAG'm haberinin olmadığını, Oğuz AlparslanABDULKADİR'in bir daha ararsa "ben seni tanımıyorum kimsin kardeşim" gibi cevaplarvermesini istediğini, Kemal CANAY'm dernek kuruluşunun tamamlandığını öğrendiktensonra dernek ile ilgili demirbaşların deftere geçirilmemesini, emanetmiş gibi bir tutanaktutmalarım istediğini, 08 Ağustos 2007 itibarı ile de dernek kuruluşunu resmengerçekleştirdiklerini, ■' ' , *„, -
12.09.2007 tarihli görüşmesi ile ilgili olarak; Bu görüşmeyi Kemal CANAY ile yaptığmı,dernek faaliyetleri hakkında konuştuklarını, geneUbaşkanın Ramazan ayı boyunca
Is
yazlıkta kalacağını, Kemal CANAY'm Kanal Türk'ü takip edip etmediğini sorduğunu, kendisin de takip etmediğini söylemesi üzerine yeni bir hareketin başladığını, Tuncay ÖZKAN'm biz kaç kişiyiz programını izlemesini söylediğini ve Kuvayı Milliye Gazetesi çıkarma konusunda konuştuklarını,
12.09.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile yapmış olduğu telefon görüşmesi ile ilgili olarak; Bu görüşmede Mehmet Fikri KARADAĞ'm kendisine Aralık ayma kadar genel yetki verildiğim, seçimlerden sonra hevesinin kalmadığını, dernek faaliyetlerinin devam edip etmemesi konusunu kendilerine bıraktığını, kendisinin de özel bir görev almak istediğini, başka bir şekilde örgüte devam edeceğini söylediğini,
İkametinde yapılan aramada elde edilen 100 Adet CD'den 16 Nolu CD'nin kendisine ait olduğunu, Kuvayı Milliye 'nin Adana İlindeki açılışında yapılan konuşmalar içerdiğini, 28 Nolu CD'nin Mersin Kuvayı Milliye derneği açılışında çekilmiş görüntüler olduğunu, bu açılışa kendisinin de katıldığını, bu açılışta temsilcilik verilen kişilerin yemin ettiğini, ancak yemin bittikten sonra "Ölmek, Öldürmek ve Öldürülmek" kelimelerini Fikri KARADAĞ'm ilave ettiğim, Kuvayı Milliye Yemininde bu kelimelerin bulunmadığını,
İkametinde yapılan aramada elde edilen Kuvayı Milliye Kartının kendisine ait olduğunu, bu kartın Adana Kuvayı Milliye Derneği kurulduktan sonra İstanbul Kadıköy'deki Genel Merkezden posta yolu ile yollandığım,dernek kapandıktan ve kendisi de istifa ettikten sonra cüzdanında kaldığını, öylesine taşıdığını,
Soruşturma kapsamındaki kişilerden Mehmet Fikri KARADAĞ,Oğuz Alparslan ABDULKADİR, Tanju OKAN ve Hüseyin GÖRÜM'ü dernek çalışmalarından dolayı tanıdığını beyan etmiştir.
b)-Savcıîık ifadesinde;
Kolluk ifadesini tekrar ettiğini, Kemal CANAY'm 2007 yılı içinde Adana'da Kuvayı Milliye Derneğini kurmasını istediğini, amacını milli duygulan canlandırmak olarak bildiği derneğin çalışmalarına iyi niyetle katıldığım,Emine ÖZCAN,Ayhan BULUT ve kendisinin Haziran 2007 tarihinde derneğin Adana Şubesini açtıklarını, kendisinin geçici kurucu başkan olduğunu, derneğin üst kademesinde çekişme olduğunu ve rant peşinde koşulduğunu hissettiği için 2007 Eylül sonlarında istifa ettiğini, dernekte bulunduğu süre içerisinde şiddete çağrı içeren herhangi bir konuşma olmadığını, derneğin karıştığı herhangi bir yasadışı eylem olmadığını veya bilmediğini, kendisinin Ümraniye'de ele geçirilen el bombalan ile her hangi bir ilgisi olmadığını,
Sorulması üzerine ise;
İletişim tespit tutanaklanndaki görüşmelerin kendisine ait olduğunu,bunlarm dernekle ilgili olarak iyi niyetle yaptığı görüşmeler olduğunu, kendisinin dernek işleri ile ilgili olarak daha çok Kemal CANAY ile görüştüğünü,genel merkezle çok sık görüşmediğini,
Evinde yapılan aramada ele geçirilen eşyalar ve ajandanın, el yazısı notlann da kendisine ait olduğunu,
14.10.2006 tarihinde Mersin ilindeki Kuvayı Milliye Derneğinin yemekli toplantısındakendisinin ^ de bulunduğunu,yemek sonrası yemin edildiğini, yemini Mehmet FikriKARADAĞ'm yaptırdığmı,kendilerinin de tekrarladıklannı,kendisinin bu yeminden haberiolmadığmı,yemin sırasında masa üstünde duran silahın kime ait olduğunu ve özelliklerinibilmediğini, ettikleri yemin metninde ölmek ve öldürmek kelimelerinin olmadığını, yemektensonra Mehmet Fikri KARADAĞ'm ölmek ve öldürmek sözlerinin açıklamasını yapmadığını,daha sonra basın açıklaması ile bunu izah ettiğini, aradan uzun zaman geçtiği için konuşmanındevamını hatırlamadığını, Ergenekon isimli bir. yapılanma bilmediğini,suçlamalan kabuletmediğini beyan etmiştir. ' ,; -•■
c)-Aramalarda elde edilen deliller;
Şüphelinin evinde yapılan aramada ;
- (1) adet üzerinde "İdeal 2006 Ultra Magnum" ibaresi bulunan kuru sıkı tabanca ve(1) adet şarjör, ve (5) adet fişek,
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis laboratuarı Müdürlüğünden aldmlan 24.01.2008 gün ve BLS-2008/1139 sayılı ekspertiz raporunda ; tabancanın 6136 S.K.kapsamma girmediği, ebat görünüm ve mekanik yapısı ile ateşli bir silah görünümünde olduğu, silahı tanıyan birinin dahi eline alıp incelemeden ilk bakışta ateşli bir silahtan ayırt edebilmesinin zor olduğu, bu nedenle iğfal kabiliyetini haiz olduğu belirtilmiştir.
- (7) adet Kuvayı Milliye isimli derginin 19 Mayıs 19 Haziran 2007 tarih ve (2) sayısı,
- (1) adet San zarf içerisinde toplam (83) adet "Ulusal Gazeteler" ile başlayan, "Yaşar ASLANKÖYLÜ" ile biten dokümanlar,
- (1) adet sarı zarf içerisinde toplam (27) adet "Kuvvai Milliye" ile başlayan, "Mersin İl Teşkilatı" ile biten doküman,
- (1) adet san zarf içerisinde toplam (20) adet "Kuvvai Milliye" ile başlayan "Daha da artacağını biliyoruz dedi" ile biten doküman,
- (1) adet san zarf içerisinde toplam (19) adet "Şube Yönetimi" ile başlayan "Geldi Geçiyor" ile biten el yazısı doküman,
- (1) adet san zarf içerisinde toplam (86) adet "Kahraman Türk Milleti" ile başlayan, "Hrant Dink Cinayetinden sonra bu konunun üzerine gidiliyor" ile biten doküman,
- (1) adet 2007 ibareli siyah ajanda içerisinde "Ayhan BULUT" ile başlayan,"Gazeteciler Cemiyeti" ile biten el yazmalan,
- (1) adet üzerinde Burak Matbaası ibaresi bulanan, içerisinde el yazısı mevcut bloknotdefter,
- (1) adet Kırmızı renkli Ofis 2000 ile başlayan KEY ile biten, içerisinde elyazmalannm bulunduğu ajanda,
- (3) adet KONTEK ibareli not kağıdı, üzerine yazılmış "K.Mil Muzaffer" ile başlayan "Ark.Hat.0533. 600 60 61" ile biten el yazısı doküman,
- (2) adet Kuvvai Milliye derneği üye başvuru formu,
- (7) adet üzerinde "Kuvvai Milliye mazlumun ahım ahirete bırakmaz" ibareleribulunan takvim,
- (1) adet san dosya içerisinde Kuvvai Milliye derneği kira kontratosu,
- (3) adet el yazımı doküman (5 sayfa)
- (1) adet yaklaşık 50x200 cm. ebadında Kuvvai Milliye Mazlumun Ahım Yerde Bırakmaz ibareli pankart,
- (1) adet 50x200 cm. ebadında "Asla Unutmaz, Asla Affetmez" ibaresi bulunan pankart,
- (1) adet yaklaşık 70x200 cm. ebadında "Asla Unutmaz, Asla Affetmez" ibaresi bulunan iki ucu tahta saplı pankart,
- Kuvayı Milliye dergisinin 20 Haziran 2007-20 Temmuz 2007 tarihli 3. sayısı,
- (21) adet fotoğraf,

- (1) adet "Siyasi Misyonerliğe Karşı" ile başlayan, "Hatta Mahkumuz" ile biten toplam (77) sayfa doküman,
- (1) adet Kırmızı renkli üzerinde "2006 ibaresi bulunan, içerisinde "Başannm anahtan" ile başlayıp, "TarsusTu" ile biten el yazmalannm bulunduğu ajanda,

- (100) adet tarafımızdan numaralandınlmış CD,
- (5) adet Disket,
- (165) adet "Kuvvai Milliye" ile başlayan, "Adana İfTeşkilatı" ile biten doküman,
- (112) adet "Kuvvai Milliye" ile başlayan, "MerşirvÜ Teşkilatı" ile biten doküman,
(1) adet "Kasa Defteri" ibareli, içerisinde 05.12.2006 ile ilgili harcamaların not edildiği çizelge,
- (1) adet Kuvayı Milliye Genel Başkanlığı tarafından verilmiş, (043) sayılı Yaşar Aslanköylü adına düzenlenmiş yetki belgesi renkli fotokopisi,
- (1) adet üzerinde "23.06.2007 Kuvvai Milliye Açılış Konuşması" ibareli VHS Video kaset,
- (11) sayfa "Kuvvai Milliye" ile başlayan, son sayfasında "Hacı Ali Menekşe" ile biten el yazısı doküman,
- (1) adet üzerinde "Phoenix" ibareli bilgisayar kasası içerisinde Maxtor markaE1DVJY7E seri numaralı 40 GB harddisk,
Üst Aramasında;
- (1) adet üzerinde "Luyoudaoju" yazılı yaklaşık 10 cm. saplı açıldığında 18 cm. olansustalı tabir edilen bıçak,
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis laboratuarı Müdürlüğünden aldırılan 24.01.2008 gün ve BLS-2008/1139 sayılı ekspertiz raporunda ; bıçağın 6136 S.K.kapsamma girdiği belirtilmiştir.
- (1) adet kendi adına tanzim edilmiş (295) üye nolu Mehmet Fikri KARADAĞ Genel Başkan imzalı Kuvayı Milliye kimlik kartı,
- (1) adet kendisi tarafından Kuvayı Milliye Derneği Kasımpaşa Mahallesi Yavuztürk Sokak No:6 Kadıköy/İSTANBUL adresine gönderilen 09.10.2007 tarihli APS gönderi belgesi,
- (1) adet Kendisi tarafından Kuvvai Milliye Derneği Kasımpaşa Mahallesi Yavuztürk Sokak No:6 Kadıköy/İSTANBUL adresine gönderilen 30.06.2007 tarihli APS gönderi belgesi,
- (1) adet siyah renkli Piranha Matriks marka MP3 çalar,
- (1) adet Nokia 3310 marka cep telefonu,
- (1) adet Turkcell 702150875972 seri numaralı Simplus muhabbet kart.
- (1) adet Turkcell 0103010838856 seri numaralı Muhabbet kart,
- (1) adet Avea 89902860357097 004133 112 seri numaralı simkart,
Şüpheliden elde edilen "Phoenix" ibareli bilgisayar kasası içerisinde elde edilen bir adet Maxtor_SN_ElDVJY7E_40GB hard diskin incelemesinde;
-KUVAYI MİLLİYE ve ÖZEL DAVET isimli word belgeleri içerisinde, Yaşar Arslanköylü imzalı 2007 yılı Haziran ayında Adana İlinde yapılacak olan ve Genel Başkan sıfatıyla Mehmet Fikri KARADAĞ'm da katılacağının belirtildiği Kuvayı Milliye toplantısının davetiyesi olduğu,
-temat_sn_2 yazılı disket içerisinde; -"KAHRAMAN TÜRK MİLLETİ NİN" isimli word belgesinin içerisinde; Kahraman Türk Milleti Nin ; Benliğini Şuurunu Kaybetmemiş ; Yiğit Ata Yadigarları, Çok Değerli Gönül Erleri .... Başlığı ile başlayıp,GAZAMIZ MÜBAREK OLSUN, Sağlıcakla Kaim, Yaşar ARSLANKÖYLÜ imzası ile sona eren (1) bir sayfalık doküman,
-" SAYIN GENELBAŞKANIM" isimli word belgesi içerisinde; Sayın genelbaşkanım, genelbaşkan yardımcım, akdeniz bölge başkanım , değerli basın mensuplan, saygıdeğer misafirler, kahraman kuvayı miUiyeciler, hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. , kuvayı milliye (1919 ) gazetemizin ,yayın hayatına başlamasının yüksek gurur
ve şuuru içerisinde, bu sevinci, coşkuyu, birlikte paylaşmak için toplanmış bulunuyoruz......................
Başlığı ile başlayıp, Var mısınız! Türk milleti'nin bağmısızlığı,ülkemizin bütünlüğü, milletimizin huzur ve refahı için çalışacağına yeminler edip, ettiği yemini birgün sonra hatırlamayanlara,yıllardan beri bu ülkeyi peş keş çekenlere gereken cevabı vermeye, varmışınız! Öyleyse; doğruyum, dürüstüm, çalışkanım^ * devletimin ve milletimin öz varlıklarını, parasının bir kuruşunu; haine, dalkavuğa, işbirlikçi düzenbaza,yedirmem
diyen,kendi yaptığım, markam olan uçağım, helikopterim, traktörüm, tankım nerede diyen, vatanını bir bütün olarak benimseyen , türk milleti'nin her ferdi, 1919 kuvayı milliye ruhuyla, yeniden dirilmek durumundadır..ne mutlu türküm diyene! 1919 kuvayı milliye , adana il başkanı, İmzası ile sona eren (1) bir sayfalık doküman,
-" VAROLUŞUN ADI" isimli word belgesi içerisinde; VAROLUŞUN ADI ; KUVAYI MİLLİYE , Türk Milleti'nin varlığının tehlikeye girip , istikbalinin ipotek altına alınmaya başladığı hissedildiği an; şartlar ne olursa olsun,Kuvayı Milliye ruhunun doğuşu kaçınılmazdır.İşte bu ruh ; tarih boyunca var olmuş, kıyamete kadar var olacak Türk Devleti'nin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Mazlumun ve güçsüzün koruyucusu, zalimin korkulu rüyası olan, Türk Milleti'nin varlığından kimler rahatsız olabilir? Tabiki; kendini güçlü zanneden, mazlum ve güçsüz milletleri ezip ,sömüren emperyalist ülkeler ve parçalayıp
sömürecekleri ülkelerdeki, işbirlikçi satılmış yandaşları olduğu aşikardır...................... Başlığı ile
başlayıp, Bu duygular içerisinde,kahraman ecdadın evlatlarımn,kendine gelerek, "Hattı müdafa yok, sathı müdafa vardır.O satıh , bütün vatandır" ilkesinde birleşip, Kuvayı Milliye ruhuyla,dik duruş sergilemesi, emperyalist kan emici ve onların uşaklarma,Türk Devletini soyanlara karşı, amansızca mücadele mecburiyeti doğmuştur. Kurtuluş Savaşımızda gösterilen azim ve gayretin ,birlik beraberliğin, çok daha fazlasına ihtiyacımız olduğu unutulmamalıdır.Saygılarımla Yaşar ARSLANKÖYLÜ, 1919 Kuvayı Milliye Adana İl Temsilcisi, Şeklinde sona eren (1) bir sayfalık doküman,.
Jpg isimli dosya içerisinde:- Resim 0011 isimli resim dosyası içerisinde Kuvayı Milliye Derneği Genel Merkezi başlıklı (1) bir sayfalık bildiri olduğu,
16 No Tu CD içeriğinde; Adana Kuvayı milli Derneğinin Açılış töreni ve Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAĞ ile Adana Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Yaşar ARSLANKOYLU'nün vatandaşlan Kuvayı milliye Derneği içerisinde faaliyet göstermeye çağırdıkları konuşmalarının olduğu,
19 NoTu CD içeriğinde; Adana ilinde bir yerel televizyonda Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAG'ın Kuvayı Milliye Derneğive Hareketinin yapılanması ve amacı hakkında vermiş olduğu röportajın video görüntüsü,
20 No Tu CD içeriğinde; Adana ilinde bir yerel televizyonda Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAĞTn Kuvayı Milliye Derneğive Hareketinin yapılanması ve amacı hakkında vermiş olduğu röportajın video görüntüsü
28 NoTu CD içeriğinde; Adana Kuvayı milli Derneğinin Açılış töreni ve Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAĞ ile Adana Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Yaşar ARSLANKOYLU'nün vatandaşlan Kuvayı milliye Derneği içerisinde faaliyet göstermeye çağırdıklan konuşmalannm olduğu,
36 NoTu CD içeriğinde; Adana Kuvayı milli Derneğinin Açılış töreni ve Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAĞ ile Adana Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Yaşar ARSLANKOYLU'nün vatandaşlan Kuvayı milliye Derneği içerisinde faaliyet göstermeye çağırdıklan konuşmalannm olduğu,
37 NoTu CD içeriğinde; Adana ilinde bir yerel televizyonda Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAĞTn Kuvayı Milliye Derneğive Hareketinin yapılanması ve amacı hakkında vermiş olduğu röportajın video görüntüsü
38 NoTu CD içeriğinde; Adana ilinde bir yerel televizyonda Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAG'ın Kuvayı Milliye Derneğive Hareketinin yapılanması ve amacı hakkında vermiş olduğu röportajın video görüntüsü
39 NoTu CD içeriğinde; Adana Kuvayı milli Derneğinin Açılış töreni ve Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAĞ ile Adana. Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Yaşar ARSLANKOYLU'nün vatandaşlan Kuvayı" milliye Derneği içerisinde faaliyet göstermeye çağırdıklan konuşmalannm olduğu.

46 No'lu CD içeriğinde; Adana Kuvayı milli Derneğinin Açılış töreni ve Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAĞ ile Adana Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Yaşar ARSLANKÖYLÜ'nün vatandaşları Kuvayı milliye Derneği içerisinde faaliyet göstermeye çağırdıkları konuşmalarının olduğu,
47 No'lu CD içeriğinde; Adana ilinde bir yerel televizyonda Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAG'ın Kuvayı Milliye Derneğive Hareketinin yapılanması ve amacı hakkında vermiş olduğu röportajın video görüntüsü
48 No'lu CD içeriğinde; Adana ilinde bir yerel televizyonda Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAG'ın Kuvayı Milliye Derneğive Hareketinin yapılanması ve amacı hakkında vermiş olduğu röportajın video görüntüsü
49 No'lu CD içeriğinde; Adana Kuvayı milli Derneğinin Açılış töreni ve Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAĞ ile Adana Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Yaşar ARSLANKÖYLÜ'nün vatandaşları Kuvayı milliye Derneği içerisinde faaliyet göstermeye çağırdıkları konuşmalarının olduğu,
50 No'lu CD içeriğinde; Adana ilinde bir yerel televizyonda Kuvayı Milliye Derneği Yöneticisi Fikri KARADAG'ın Kuvayı Milliye Derneğive Hareketinin yapılanması ve amacı hakkında vermiş olduğu röportajın video görüntüsü
51 No'lu CD içeriğinde; Yağmur Bilgisayar adlı işyerinin reklam görüntüsü, Kuvayı Milliye Adana İl Teşkilatında Yaşar ARSLANKÖYLÜ' nün konuşma görüntülerine ait fotoğraf slaytı ve sesli videosu
52 No'lu CD içeriğinde; Kuvayı Milliye Genel Başkanının Kanal A TV de Son Nokta adlı TV programında Kuvayı Milliye Derneğinin yapılanması ve amacını anlattığı program görüntüsü olduğu tespit edilmiştir.
PIRANHA_MP3_1GB flash diskin incelemesinde;
-KUVAYI MİLLİYE isimli word belgesi içerisinde, Yaşar Arslanköylü imzalı 2007 yılı Haziran ayında Adanan İlinde yapılacak olan ve Genel Başkan sıfatıyla Mehmet Fikri KARADAG'ın da katılacağının belirtildiği Kuvayı Milliye toplantısının davetiyesi olduğu,
-K.M. BİLDİRGE isimli word belgesi içerisinde ; Kuvayı Milliye, Aziz Türk Milleti' ne, Cevher-i aslinde, vatana ihanet olmayan, milli benliğini, şuurunu kaybetmemiş, kahraman ecdadın torunlan,Hepiniz, bu cennet vatanımız tehlikeye düştüğünde; birer Sütçü İmam, Hasan Tahsin, Kara Fatma, Nene Hatun ve daha bir çok kahramanlarımızı örnek alıp, aynı azim ve kararlılıkla hareket edeceğinizden, asla şüphemiz yoktur. Ancak! Millet olarak, iç ve dış düşmanlarımızın, sinsi oyunlarına karşı çok çok uyanık olmak zorundayız,Vatanımız; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikal etmesinden itibaren, günümüze kadar; teslimiyetçi, başka milletlerin himayesinde yaşamayı, onlara uşaklık etmeyi düstur edinmiş, bir takım kişiler tarafından, Aziz MiUetimiz'in gözünü boyamaya çalışarak idare edilmiş, bu son dönemde had safhaya gelmiştir. Daha da açık belirtmek gerekirse, Büyük Önderimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Gençliğine hitabesindeki şartların kat kat daha ötesindedir. Şehit kanlarıyla, efsanevi mücadeleler sonucu kazanılmış, Ata yadigarı vatanımız; emperyalist güçler ve yerli işbirlikçileri tarafından, kültürel, ekonomik ve siyasi yönden, adım adım adım işgal edilmekte, bölücü, irticai, Siyonist akımlar artarak devam etmektedir. En gözde arazilerimiz, sanayi kuruluşlarımız, finans sektörümüz, limanlarımız, yer altı yerüstü kaynaklarımız, kan emici emperyalist güçlere ve yerli işbirlikçilerine pervasızca satılmakta ve bundan haz duyulmaktadır.Neden? Dışarıdaki patronlarının emirlerim yerine getirip, aferin aldıkları için. Şehitlerimizin acısı çok çabuk unutulmakta, hatta hiç hissedilmemekte, ateş düştüğü yeri yakmakta, bir ermeni vatandaşımıza gösterilen duyarlılık; namusumuzla eşdeğer olan, hatta onunda ötesinde olan vatanımız uğrunda, canlarını esirgemeyen, Kahraman ordumuzun yiğit Mehmetçiklerine gösterilmemektedir. Türk ordusu, Türk polisi horlanmakta; sanki başka bir mljletin askeri, polisiymiş gibi davranılmaktadır. AB uyum yasaları adı altında çıkanlan^asalaf* Türk tarımını çökertmiş,
çiftçimiz üretemez hale getirilmiş, küçük ve orta ölçekli sanayicimiz karamsarlığa düşmüş, esnafımız kepenk kapatmış, yerini; büyük sermayeli yabancı şirketlere bırakmıştır. Ayrıca finans sektörünün yüzde yetmiş beşi yabancıların eline geçmiştir. Türk Milleti'nin var oluşunun, gelecekte'de var olmasının anahtarı olan, Milli Eğitim sistemimiz, millilikten çıkmış, Müfredat programı bile, yabancı güçler ve içimizdeki yerli uygulayıcıları tarafından yapılmaktadır. İktisadi yönden , iyice zayıflatılmış,milli duygudan ,geleneksel Türk ahlakından , samimi İslam inancından uzaklaştırılmak istenen milletimizin, tek yürek tek yumruk, tek vücut olması giderek zorlaşmaktadır.Bütün bunlara bir de, etnik ve dini ayrıştırma senaryolarının eklendiğini düşünürsek,her saniye akıllı düşünmek , oyun kurucuların oyununu bozmak mecburiyetindeyiz., Türk Milleti'nin çok duyarlı olduğu , İslamiyet,Laiklik, Atatürkçülük,Milliyetçilik gibi düşünce akımlarının hangisi ön plana çıkarsa , mutlaka bir emperyalist kanadı oluşturulmaya çalışılır.Gerçek anlamda, bu değerlerin tamamına yeterince sahip çıktığımız sürece ayakta kalabileceğimiz aşikardır Şartlar böyle iken; milletimizi ve vatammızı.tam bağımsız ve ileri medeniyetler seviyesine, yine milletimizin kendisinin çıkaracağı inancıyla, Mustafa Kemal Atatürk çizgisindeki, ulu ecdadın vefakar varisleri , bindokuzyüzondokuzdaki Kuvayı Milliye ruhuyla bir araya gelmişler, 11 Kasım 2005 tarihinde,genel başkanlığını, Em. Kurmay Albay, sayın Mehmet Fikri KARADAĞ'm yaptığı, genel merkezi İtanbul'da olan, Kuvayı Milliye Hareketi Derneğini kurmuşlardır. Kuvayı Milliye; Türk Milleti'ne has, vatan, millet, ve devletin geleceğinin, namus ve şerefinin tehlikeye düşürüldüğü hissedildiği an, onun asil kanında taşıdığı, milli mukavemet tam bağımsızlık namus ve şeref hasletinin kendiliğinden var olduğu bir ruhtur. Milli egemenliği namusu gibi savunan, bu savunmada; "Hattı Müdafa Yok, Sathı Müdafa Vardır"bu satıh bütün vatandır., kuralını sarsılmaz bir inançla uygulayan. " Ya İstiklal Ya Ölüm" parolasıyla davranan hareketin adıdır. AMACIMIZ; — Hakkariden Edirneye kadar, vatanı bir bütün kabul edip,Türk MiUeti'ni yeniden şahlandırıp, milli devleti korumak., —11 Kasım 1938 den beri ihanet eden her şahıs kurum ve kuruluşun hesap vermesini sağlamak., —Hıyanet-i Vataniye kanununun , zamanı geldiğinde , yürürlüğe girmesini sağlamak., —Bu devleti, soyan her kim olursa olsun, çaldıklarını yurt dışına kaçırdığı servetlerin tamamını geri getirtmek.,—Malzumun koruyucusu , zalimlerin karşısında olmak,—Katil ABD, Haçlı AB, Sömürgeci IMF' ye ve her türlü emperyalizme karşı yiğitçe mücadele etmektir.—Kuvayı Milliye ilkesinde, zaman aşımı diye bir kavramın olmayacağı, mazlumun ahinin ahirete bırakılmayacağı,~Ne Mutlu Türküm diyebilen herkesi, haçlının uşaklarına, Türk vatanım satanlara,Türk MiUeti'ni ezen ve sömürenlere ,ülkemizi, ekonomik, siyasi ,kültürel ve askeri açıdan , dışa bağımlılık batağına sürükleyenlere karşı başlatılan mücadelede; Kuvayı Milliye etrafında ,1919 ruhuyla yeniden birleşmeye, tek yürek, tek yumruk, tek millet olduğumuzu bir kez daha hatırlayarak , siz kahraman ecdadın torunlarını her türlü desteği vermeye davet ediyoruz. Saygılanmızla,Kuvayı Milliye Adana İlteşkilatı, Başkan; Yaşar ARSLANKÖYLÜ
Yaşar ASLANKÖLYÜ'ye ait, MAXTOR marka, seri numarası E1DVJY7E olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede ;
"MİLLİ OLMANIN VAZGEÇİLMEZLİĞİ.doc" isimli bir MSvvord dosyasıtespit edilmiştir. "MİLLİ OLMANIN VAZGEÇİLMEZLİĞİ.doc" isimli belge
incelendiğinde içimizdeki emperyalist işbirlikçilerinin sonlarının kötü olacağı, milli devleti inşa etmemiz gerektiği, siyasilerin artık vurgunu vurup gitme zamanının olmadığı, anında millete hesap verecekleri anlaşılmıştır. Yazının altında 1919 Kuvayı Milliye Adana İl Başkanı olarak Yaşar ASLANKÖYLÜ ismi bulunmaktadır.
"K.M. BİLDİRGE.doc" isimli bir MSword ..dosyası tespit edilmiştir. "K.M. BİLDİRGE.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Kuvayı Milliye Adana İl Teşkilat Başkanı Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün kamuoyu bildirisi olduğu anlaşılmıştır. Bu yazıda
ülkemizin içinde bulunduğu zor şartlar anlatıldıktan sonra aşağıda belirtilen AMAÇLAR kısmı yer almaktadır.
® 11 Kasım 1938' den beri ihanet eden her şahıs kurum ve kuruluşun hesap vermesini sağlamak.
• Hıyanet-i Vataniye kanununun, zamanı geldiğinde, yürürlüğe girmesini sağlamak.
• Bu devleti, soyan her kim olursa olsun, çaldıklarını yurt dışına kaçırdığı servetlerin tamamını geri getirtmek.
• Malzumun koruyucusu, zalimlerin karşısında olmak,
• Katil ABD, Haçlı AB, Sömürgeci IMF' ye ve her türlü emperyalizme karşı yiğitçe mücadele etmek.
• Kuvayı Milliye ilkesinde, zaman aşımı diye bir kavramın olmayacağı, mazlumun ahinin ahirete bırakmamak.
"KUVAYI MİLLİYE.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "KUVAYI MİLLİYE.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Kuvayı Milliye Derneği Adana İl Teşkilatının Dernek Genel Başkanı Mehmet Fikri KARADAG'm 23 Haziran 2007 tarihinde katılacağı yemek için davetiye yazısı olduğu anlaşılmıştır.
"ÖZEL DAVET.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "ÖZEL DAVET.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Kuvayı Milliye Adana İl Başkanı Yaşar ASLANKOYLU'nün 22 Haziran 2007 tarihinde Genel Başkanın yemek organizasyonuna katılması üzerine kaleme alınmış bir teşekkür yazısı olduğu anlaşılmıştır.
Yaşar ASLANKÖLYÜ'ye ait ait, TEMAT_SN_2 isimli disket üzerinde yapılan incelemede;
"KAHRAMAN TÜRK MİLLETİ NİN.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "KAHRAMAN TÜRK MİLLETİ NİN.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde benliğini ve şuurunu kaybetmemiş kahraman Türk Milletine hitaben Yaşar ASLANKÖYLÜ tarafından yazılan ve Türküye'nin içinde bulunduğu şartlan anlatan yazı olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu yazının sonunda aşağıdaki şiir yer almaktadır.'Tırat değişir sanma, bu kan yine o kandır,Korkunç denilen silah, ölebilen insandır."
"Resim 001.jpg" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "KAHRAMAN Resim 001.jpg" isimli resim dosyası incelendiğinde altında Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanu Mehmet Fikri KARADAG'm imzası bulunan 11 Kasım 2005 tarihli ve Kuvayı Milliye Derneğinin Kuruluşunu kamuoyuna duyurmak amacıyla hazırlanan metinin üzerine daktilo ile Mersin İl Temsilciliğinden Kemal CANAY'm irtibat telefonlarının yazılı olduğu anlaşılmıştır.
Yaşar ASLANKÖLYÜ'ye ait isimli şahsa ait, MAXELL_SN_4 isimli disket üzerinde yapılan incelemede,
"VAROLUŞUN ADI.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "VAROLUŞUN ADI.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Kuvayı Milliye Adana İl Temsilcisi Yaşar ASLANKOYLU'nün kaleme aldığı bir yazı olduğu, bu yazıda Kuvayı Milliye ruhunun doğuşunun kaçınılmaz olduğu, Kuvayı Milliyenin her zaman varlığını hissettirmesi gerektiği, ülkemiz ve milletimiz adına yapılmış ve yapılacak yanlışları teşhir etmesi gerektiği, yapanların yanma kar bırakmaması gerektiği, Türk Milletini soyanlara karşı amansızca mücadele mecburiyetinin doğduğu konulan yer almaktadır.
d)-Telefon görüşmeleri;
Tape:3406, 02.09.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; Yaşar: "çalışıyorum işte yaz dolayısıyla biraz rolantideyiz" "ama okullar açılınca inşallah" , Mehmet Fikri: "Ya ne olacak bu milletterı,ne olacak Yaşar bütün şeyim sıynldı sıktım sıynldı derler ya" , Yaşar: "evet ben de aynı fikirdeyim'-ama bırakmayacağız" ,
Mehmet Fikri: "si... anasını", Yaşar: "Millet uyanacak ama iş işten geçecek" "milletin iradesi önemli" , Mehmet Fikri:"hiç kimse,yok hiç kimse yok, biz de boşa kürek çekiyoruz, ömrümüz boşa bitecek, bir şey bir bokta yok" "hep aklımdan geçiyor, diyorum çocuklara bırakıyım, gençlere bırakayım onlar çalışsınlar artık benden fayda yok" "vallahi bunlarla uğraşacak halim yok bu ş...siz milletle ne uğraşacam ya hırsızlığı kabul etmiş haramı helal kılmış topunun a... koyayım soysuz değilsen eşkıya değilsen bence itibarın yok müslümanm itibarı suç olduğu vatan severliğin suç olduğu bir yerde yaşıyoruz ne olacak" "esas elinde güç olanlarda para olanlar da hikaye bakalım başka bir yol deniyeceğim" "düşman o zaman silahı ile gelmiş, şimdi parası, okulu ile misyonerliği ile geldi daha tehlikeli hiç haberi yok, herif gidiyor lan yiyor vücut gidiyor bittik ha ha ha vay biz niye uyanmadık diyecekler ne uyanmayacaksın pezevenek uyansaydm" , Yaşar: "Keşke tekrar silahı ile gelse çok kolay olur ama" ,Mehmet Fikri:"Vallahi ben razıyım ya silahı ile gelse ırza namusa tecavüz etse PKK gibi bu ö.-üz millet o zaman ayılır belki değil mi Yaşar." Yaşar: "Evet evet çok haklısınız",
Tape:3407,12.09.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDULKADİR ile görüşmesinde özetle;O.Alparslan ABDULKADİR: "biz yeniden bir yapılanmaya giriştik Hüseyin GÖRÜM başkanımız teşkilatı tekrar yeniden bir güven tazelemek ve tekrar fikir alış veriş yapmak amacı ile" "sizleri ve yönetimde olan en yakın adamlarınızla birlikte merkeze bekliyoruz en kısa zamanda" "...Hüseyin Bey teşkilatlardan sorumlu başkan olduğu,başkan yardımcısı olduğu için şu anda teşkilatlarla tek tek görüşmeye çalışıyoruz temsilciklerle yani" "Yeniden yapılaşmaya giriştiğimizden dolayı elinizde bizimle ilgili makbuz ve yahut temsilcilik yetki belgesi varsa onlar yenilenecek, onları da birlikte getirmenizi istiyoruz" dediği,
Tape:3408, 12.09.2007 tarihinde Kemal CANAY ile görüşmesinde özetle; Yaşar: "Genel Merkezden arıyorlar yapı değişikliği olacak gibi sizin haberiniz var mı", Kemal: "Kim aradı", Yaşar: "Oğuz ALP ASTAN", "Genel Başkanla daha önce görüştüm de her halde onun da biraz bilmiyorum problem var gibi geldi bana kesin bilmemekle beraber yani", Kemal: "Ben görüşüyüm de beraber hareket ederiz" dediği,
Tape:3409,12.09.2007 tarihinde Kemal CANAY ile görüşmesinde özetle; Kemal: "ben görüştüm Genel Başkanla yazlıktaymış şu anda, kim seni telefonla arayan kim", Yaşar:
Oğuz Oğuz ALPTEKİN'mi di ne herhalde", "İstanbul'a gelin diyor işte teşkilattaki ...................... 4-5
kişi", Kemal: "Şimdi ben Genel Başkan ile görüştüm de ben tanımıyorum diyor kimmiş o adam diyor, bir takım peki ne ile ilgili diye sormadın mı sen", Yaşar: "herhalde yeniden yapılanma gibi bir şey", Kemal: "Ortada bir takım herhalde rahatsızlıklar var. Genel Başkanın da kafasını bozmuşlar o Hüseyin diye teşkilat başkanı var ya bir tane" "bu adama biraz bir şeyler yapmaya çalışıyor, adam o da canı sıkılmış, şu anda yazlıkta benim haberim yok diyor bir daha ararlarsa ben seni tanımıyorum kimsin kardeşim diyin diyor" "Morali de bozuk yani bir hayli canı sıkın adamcağızın da" "Evet evet millet sıçıp sıvıyor, millet ne yapacan, i..ne millet çıktı, artık Aziz NESİN'in dediği gibi ya", "Size ben çok inek var memlekette genel başkanım varmış dedim güle güle ölüyor. Doğru diyor Kemal bey sağ sağ inekleri hiç bitmiyor" "Bir iki ay bir ay daha bekleyelim biraz daha bekleyelim de ondan sonra gerekirse şey yaparız, sen oranın kuruluşunu tamamladın mı resmen yok", "Defter falan da alma,demirbaşa da geçme,tamam onları bir tutanakla tutun, birisininmiş gibi mesela, bir arkadaş almış gibi onun emanetmiş gibi bir tutanak tutun, elinizin altında kalsın" "Yarın herhangi bir şey olduğunda eşyalan falan el koyup ta devlet almasın" Yaşar: "Zaten hiçbir yerde kaydı yok bir yerden alındığını dair", Kemal: "Yani demirbaş şeye gitmesin, kapandığı zaman yani demirbaş kaydedersen şeye gidiyor devlete gidiyor", Yaşar: "Evet oldu başkanım" dediği,
Tape:3410, 12.09.2007 tarihinde Kemal CANAY ûe görüşmesinde özetle;Yaşar: "Ben sanki benim Genel Başkanımın haberi varmış, gibi zanriettjirrr", "olayın değişik olduğunu anlayınca", "tamamen lağvetmek istiyorlar her şeyi"; "çünkü, teşjçilat başkanı kendi ağırlığını
hissettirmek çabasmdaydı o zaman","kendini yüksek daha göstermek içindeydi", "Genel Başkanın dediğini tutmadı ayrı baş çekti", Kemal: "Kanal Türk'ü takip ediyor musun","Yeni bir hareket başladı Tuncay ÖZKAN", "Biz kaç kişiyiz, biz kaç kişiyiz, bir kanal bilmem ne diyor orayı bir izle bakalım yani Türkiye'de boş durmayacak.. ..bu ihaleyle iş bırakılmayacak yani","Bırakılmayacaksa biz biz şimdi kendi şeyimizi çizmemiz lazım rotamızı", "Bir gün müsait bir zaman da karar vermemiz lazım, ben bizimkilerle görüşüyüm de ondan sonra beraber müşterek hareket ederiz, ya ben biraz dursun diyorum olmaz mı", Yaşar: "Siz nasıl isterseniz ben o şekilde hareket ederim yani ilk önce sizi tanıdım." "Teşkilat kurulmasına yani
kendim ikna olduğum için arayış içindeyken", Kemal: "Burada toplantı yaparız bir..................... başka
ne günler bekleniyorsa ona göre ayarlarız bir arada oluruz","Beraber hareket edelim,sizi ararlarsa beklemede kalm,tekrar genel merkez ararlarsa", "Gazeteyi hazırlıyorum, yazıda çok güzel olmuş, Milli Eğitim ile ilgili", "Avukat da yanlış çıktı, daha seçimden beri beni aramıyor iyi mi", "Adamın peşinde koştur, oraya git buraya git Silifke'ye git, Aslanköye git, ya işte insanoğlu belli olmuyor,böyle kazanamasan kazanamasm", "Adam 3-4 milyar para harcadı, afiş bastı, işte hepsi o kadar, vay efendim Kuvayı Milliyeciler bana yardımcı olmadı.", Yaşar: "Zaten milletin yapısını biliyorsun", Kemal: "Ama bu mücadele tabi buralarda kalmaz, kalmaz kardeşim inşallah yani Türkiye değerlerine sahip çıkacaktır.", "Bir kurtarıcı çıkacak, bu milleti yoksa görüyorsunuz işte Türkiye'nin durumunu belli meydanda", "Belki insanların morali bozuluyor ama biz ne yapalım bizim de .. .moralin bozulsun senin bozulsun onun bozulsun kimse kalmayacak artık, Tuncay ÖZKAN öyle dedi. Herkes köşesine çekilmiş morali bozulmuş aynı bizim gibi konuşuyor adam ya televizyonda akşam dinledim yorumlarını da" "Aynen bizim gibi konuştu yani", Yaşar: "Doğru aynen asgari müşterekte buluşacağımız çok insanlar var aslında" dediği
Tape:3411,12.09.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; Yaşar: "Oğuz ALPASLAN Genel Sekreterim diye aradı beni", Mehmet Fikri:"Oğuz ALPASLAN Genel Sekreter yaptı yeni yönetim kurulunda evet doğru", "Daha Yönetim Kuruluna şey yaptım dedim ben böyle böyle kafam bozuldu gidiyorum ben geri dönene kadar işte yeni yönetim kurulu vekalet etsin, hatta şey kadar Aralık ayma yapılacak eee genel kurula kadar diye öyle kafam bozuldu bu seçimlerde sonra hiçbir kalmadı hevesim", "Mersin gurubu ile karar verirsiniz. Mersin gurubu ile karar verirsiniz siz", "Yaşar, Mersin gurubu ile görüşün, gerekirse kapatırsınız ben size bırakıyorum", "Bizde adaylığımızı koyduk bir b..k çıkmadı, Kuvayı Milleyin'in kaç bin üyesi var Genel Başkanına kırk altı oy çıkıyor olacak iş mi bu ha ha", "Hiç kimse, iki kişiden bir kişisi iki kişiden bir kişi, onlarda hiç şey tarafında kimse yok sıkıntı bekleyeceğiz bekleyeceğiz Yaşar kadrolarınızı muhafaza edersiniz bekleyin", Yaşar: "Üstün olma gayreti içinde bulundular, gittiler meclise kadar yürüyeceğiz, siz de demiştiniz o zaman ucuz kahramanlık peşinde koşmayın arkadaşlar diye söylemiştiniz, ben bunu gayet mantıklı buldum, yani zafere ulaşmadıktan sonra ulaşamamaya kesin karar ulaşmaya", Mehmet Fikri:"Boylarmm ölçüsünü alsınlar yarın öbür gün kafese de girerler merak etme ne b..k yedikleri bilmez onlar", "Mersin gurubu konuşun Tanju'yla ve Kemal ağabeyinle ona göre kararınızı verin" "sen ölene kadar Kuvayı Milliyetisin" "Şimdi özel özel bir görev almak istiyorum da şey de" "...ayrıca şey altından örgüte devam edeceğiz Kuvayı Milliyeyi bırakmayacağız" dediği,
Tape:3412, 12.09.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeözetle; Yaşar ARSLANKÖYLÜ'nün "Yine bu Oğuz beyle yine görüştükte.", "Sen burayagelecek misin, biz seni tanımak isteriz, işte teşkilattaki kişileri tanımak isteriz, buna hakkımızvar böyle bir şey", Mehmet Fikri :"tam yetkilisin, canın ne istiyorsa onu yap, hiç hiç kimseyeminnet borcun yok, senin bana bile bana dahil kimseye cinnet borcun, gereken cevabı hiçver", Yaşar: "Sizinle beraberim, zaten Kemal ağabeyi de 4amyorum,yani gerisinin sahteolduğuna inanıyorum", Mehmet Fikri:"Hiç dert etrn'e hiç .dert "İtme Adana şey ile Mersin'lekonuşunun gereğini yapın oldu mu" dediği, ,"' Şs:"\'- ■
Tape:3413,12.09.2007 tarihinde O.Alparslan ABDÜLKADİR ile görüşmesinde özetle; O.Alparslan ABDÜLKADİR: "Biz yeni yönetim oluşturduk,teşkilattaki yetki belgesi olan herkes ile tanışmak istiyorum, bu işi devam ettirecek olanlar devam ettirecek, eğer devam ettirmek istemiyorsanız bütün yetki belgesi ve evraklarla beraber istifa dilekçenizle beraber göndereceksiniz yurt içi kargo ile", "Çünkü bu dava oturma dava değil artık hızlanıyor, bu şey değil, düşünün taşının bizi arayın bildirin karannızı", Yaşar: "yallahi ben sizi tanımıyorum, beni tanıyacak olan buraya gelmesi lazımdı", O.Alparslan ABDÜLKADİR: "Bu dava böyle gitmez, eğer devam ettirmek istiyorsanız buraya geleceksiniz. Eğer devam ettirmek istemiyorsanız yetki belgeniz demin size söylediğim istifa dilekçenizi bize gönderin" "Genel merkezin direktifine talimatına bu kadar sorgularsan senle iş yapılmaz anlamında söylüyorum ben, anlıyor musun beni, Kuvayı Milliye sırf yetki belgesi alıp ta oturmak değildir. Genel Merkez çağırıyorsa geleceksin" dediği, tespit edilmiştir.
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
Kahraman ŞAHİN'in 5466478283 telefon numarasının Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün
ajandasında Genel Merkez Teşkilat Bşk. Yazısı ile kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Şüphelinin Mehmet Fikri KARADAĞ, O.Alparslan ABDÜLKADİR ve Kemal
CANAY ile telefon irtibatı bulunduğu, yukarıda yazılı görüşmeleri yaptığı tespit edilmiştir.
Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in ajandasında Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün
05365483885 olan telefon numarasının kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün kullanmakta olduğu 05365483885 nolu GSM hattının
01.01.2000 den itibaren kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma
kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde;
-Mehmet Fikri KARADAĞ'm kullandığı 05396550456 nolu GSM hattı ile 40
-Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR'in kullandığı 05378786138 nolu GSM hattı ile 9
-Kahraman ŞAHİN'in kullandığı 05466478283 nolu GSM hattı ile 2
-Tanju OKAN'm kullandığı 05322383077 nolu GSM hattı ile 8
-Ayrıca şahsın kullandığı 05365483885 nolu telefon hattından diğer hattı olan
05399387597 GSM hattı ile 1 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir.
Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün kullanmakta olduğu 05399387597 nolu GSM hattının
01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma
kayıtlannm kolluk tarafından yapılan analizinde;
-Tanju OKAN'm kullandığı 05322383077 nolu GSM hattı ile 3
-Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR'in kullandığı 05378786138 nolu GSM hattı ile 2
-Ayrıca şahsın kullandığı 05399387597 nolu telefon hattından diğer hattı olan
05365483885GSM hattı ile 1 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir.
f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR, Yaşar ARSLANKÖYLÜ'nün Adana Kuvayı Milliye Derneği Şube Temsilcisi olduğunu,kendisi ile sadece bir defa dernek faaliyetleri ile ilgili telefon görüşmesi yaptığını beyan etmiştir.
Mehmet Fikri KARADAĞ, Yaşar ARSLANKÖYLÜ'nün Kuvayı Milliye Derneği Adana İl Şube Başkanı olduğunu, bu kişi ile kendisini Mersin Temsilcisi Kemal CANAY'in tanıştırdığını beyan etmiştir.
Gizli Tanık 17 , Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün , Mersin ve Adana civarında KuvayıMilliyenin alt yapısı olduğunu, derneğin aynı isimdeki' dergisinin Mersin'de basıldığınıbildiğini, Mehmet Fikri KARADAĞ'm buralara özel ilgi gösterdiğini, birkaç defa gittiğinibildiğini beyan etmiştir. ■• , —. -^
g)-Hukuki durununum değerlendirilmesi;
Şüpheli Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" karan ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Demeğinde bu demeğin Adana Temsilciliğinde faaliyet göstermek ile görevlendirildiği iddia edilmektedir.
Şüpheli, Kemal CANAY'm 2007 yılı içinde Adana'da Kuvayı Milliye Demeğini kurmasını istediğini, Haziran 2007 tarihinde demeğin Adana Şubesini açtıklanm, kendisinin geçici kumcu başkan olduğunu, demeğin üst kademesinde çekişme olduğunu ve rant peşinde koşulduğunu hissettiği için 2007 Eylül sonlannda istifa ettiğini, demekte bulunduğu süre içerisinde şiddete çağn içeren herhangi bir konuşma, yasadışı eylem olmadığını veya bilmediğini, 14.10.2006 tarihinde Mersin ilindeki Kuvayı Milliye Demeğinin yemekli toplantısında kendisinin de bulunduğunu,yemek sonrası yemin edildiğini,yemini Mehmet Fikri KARADAĞ'm yaptırdığmı,kendilerinin de tekrarladıklannı, kendisinin bu yeminden haberi olmadığım,yemin sırasında masa üstünde duran silahın kime ait olduğunu ve özelliklerini bilmediğini, ettikleri yemin metninde ölmek ve öldürmek kelimelerinin olmadığını, yemekten sonra Mehmet Fikri KARADAĞ'm ölmek ve öldürmek sözlerinin açıklamasını yapmadığını, daha sonra basın açıklaması ile bunu izah ettiğini savunmuştur.
Yukanda geniş olarak özetlendiğinden buraya aşağıda sadece ilgili bölümleri yazılı;
02.09.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile yaptığı telefon görüşmesinde, bir siyasi parti olmadıklan halde demek olarak seçimlerde bekledikleri sonucun çıkmamasından yakmdıklan konuşmada Mehmet Fikri: "Ya ne olacak bu mületten,ne olacak Yaşar bütün şeyim sıynldı sıktım sıynldı derler ya" sözleri üzerine kendisinin söylediği "evet ben de aynı fikirdeyim, ama bırakmayacağız" "Millet uyanacak ama iş işten geçecek" cevabı, devamında Mehmet Fikri KARADAĞ'm düşmanın silah ile değil parası, okulu ve misyonerliği ile geldiğini söylemesi üzerine kendisinin söylediği "keşke tekrar silahı ile gelse çok kolay olur ama " sözlerinin,
12.09.2007 tarihinde Kemal CANAY ile görüşmelerinde ; daha önce Ankara ilinde kumlan Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketinin kurucuları içerisinde yer alan,sonrasmda buradan aynlarak Kuvayı Milliye Demeği Mersin Temsilcisi olan, burayı Tanju OKAN'a devreden,ancak bizzat Tanju OKAN'm beyanına göre perde arkasından demeği yönetmeye devam eden, Yaşar ARSLANKÖYLÜ'ye demeğin Adana Şubesini kurduran, resmi bir durum olmamasına karşılık kendisini Kuvayı Milliye Demekleri Akdeniz Bölge sorumlusu olarak tanıttığı söylenen Kemal CANAY'dan, Mehmet Fikri KARADAĞ'm demekten aynlmasmdan sonraki süreçte ne yapılacağı konusunda görüşünü sorduğu,Kemal CANAY'm,"Bırakılmayacaksa biz biz şimdi kendi şeyimizi çizmemiz lazım rotamızı", "Bir gün müsait bir zaman da karar vermemiz lazım, ben bizimkilerle görüşüyüm de ondan sonra beraber müşterek hareket ederiz, ya ben biraz dursun diyorum olmaz mı" sözleri üzerine "Siz nasıl isterseniz ben o şekilde hareket ederim yani ilk önce sizi tamdım." "Teşkilat kurulmasına yani kendim ikna olduğum için arayış içindeyken.." sözlerinin,
12.09.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile yaptığı telefon görüşmesinde; Mehmet Fikri KARADAĞ'm demekten ayni ması sonucu ~ yönetime talip olan Hüseyin GÖRÜM ve onun adına kendisini arayan Oğuz Alpaslan' ABÖlJliKADİR ile görüşmelerini
derhal Mehmet Fikri KARADAĞ'a aktardığı,Mehmet Fikri, KAftÂDAĞ'm bu aşamadan
,-. ( (- -- -, it
Pr*™^— •
sonra yeni bir görev almak istediği !, kadrosunu muhafaza etmesini tembih ettiği, "Yaşar kadrolarınızı muhafaza edersiniz bekleyin" "Mersin gurubu konuşun Tanju'yla ve Kemal ağabeyinle ona göre kararınızı verin" "sen ölene kadar Kuvayı Milliyetisin" "Şimdi özel özel bir görev almak istiyorum da şey de" "...ayrıca şey altından örgüte devam edeceğiz Kuvayı Milliyeyi bırakmayacağız" şeklindeki sözlerine verdiği "Sizinle beraberim, zaten Kemal ağabeyi de tanıyorum,yani gerisinin sahte olduğuna inanıyorum"
Şeklindeki beyanlardan, Kuvayı Milliye Derneği ve dernek içersindeki illegal yapılanma ile ilgisinin savunması gibi olmadığının anlaşıldığı, Mehmet Fikri KARADAG'm Ümraniye ilçesinde ele geçirilen el bombaları ile ilgili olarak tutuklanan Muzaffer TEKİN ve diğer bazı şüpheliler ile ilgisini gösterir bulguların ele geçmesi, bunlardan bir kısmının basında da yer alması, daha önceki tarihte yapılmasına karşılık Kuvayı Milliye Demeğine katılacak olan kişilerin ölmeyi,öldürülmeyi ve öldürmeyi göze almalarını göze alarak üye olmaları gerektiğini söyleyerek sonrasında yemin ettirmesine dair kamuoyunda da tepkiyle karşılanan törenin bu aşamada basında yer alması sonucu demek genel başkanlığından ayrılmasından sonra, emekli bir asker olmasına karşılık yukarıda da yer verilen "Yaşar kadrolarınızı muhafaza edersiniz bekleyin" "Mersin gurubu konuşun Tanju'yla ve Kemal ağabeyinle ona göre kararınızı verin" "Şimdi özel özel bir görev almak istiyorum da şey de" "...ayrıca şey altından örgüte devam edeceğiz Kuvayı Milliyeyi bırakmayacağız" sözleri , yine konumu yukarıda anlatılan Kemal CANAY'm aynı konuda söylediği "Bırakılmayacaksa biz biz şimdi kendi şeyimizi çizmemiz lazım rotamızı", "Bir gün müsait bir zaman da karar vermemiz lazım, ben bizimkilerle görüşüyüm de ondan sonra beraber müşterek hareket ederiz, ..." sözleri ve kendisinin bu sözler karşısındaki onaylayıcı ve itaatkar tavrının, demeğin normal bir prosedüre uygun işlemediğini, içerisindeki illegal yapılanmayı ve bu yapının amacını bildiğini gösterdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda genel açıklamalar bölümünde izah edildiği gibi şüpheli Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda kurdurulan Kuvayı Milliye Demeğinin Adana Şube Başkanı olduğu, demeğe üye olan kişilerin geneli için bu tür değerlendirme yapılması yersiz olsa da, bu örgütün kendine özgü yapısı içerisinde bir ilin şube başkanlığa getirilmesi düşünülen kişide demeğin tüzüğü dışında başka amaçlan olduğunu bilmesi ve bunlar doğrultusunda faaliyet göstermesinin bekleneceği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ile şüphelinin Ergenekon Terör Örgütüne üye olduğu yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından,
Şüpheli Yaşar ARSLANKÖYLÜ'nün eylemine uyan TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri,
Ayrıca;
Evinde yapılan ele geçen ruhsatsız sustalı bıçak nedeni ile de TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile 6136 Sayılı Kanunun 15/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.
83-ŞÜPHELİ İHSAN GÖKTAŞ a)-Emniyet ifadesinde;
1973 yılında Almanya -Berlin de doğduğunujlk-orta ve Lise öğrenimini Berlin'de tamamladığını, 2004 yılında Ayşe Nazmiye UÇAN ile evlendiğini, 2006 yılında eşinden boşandığını, Scientology Tarikatı üyeleri tarafından kendisinin ismi geçen şahısla zorla evlendirildiğini, hala tehdit aldığını,
Bir silahlı saldın olayı ile ilgili olarak Eyüp-J&ndarfna^ Karakoluna dilekçe verdiği dönemde Yavuz KARA ile tanıştığını, bu kişinin kendisine Sevgi ERENEROL'un telefonunu verdiğini,aynca avukatlık konusunda da Kemal\K*E]ÖNÇ&IZ'in telefon numarasını
^-> ^ 2392/," '-^'J^k ^"1 r~~T~~'~~ "
verdiğini,Sevgi ERENEROL"u Scientology örgütünün Hristiyanlık ile ilgisi olmadığını dile getirmesi için telefonla aradığını, kendisini Kemal KERİNÇSİZ'in yanma çağırdığını ve burada buluştuklarını, Kemal KERİNÇSİZ'in de orada olduğunu,Sevgi EERENEROL ile Scientology hakkında konuştuklanm,sonrasmda Kemal KERİNÇSİZ'in kendisinin boşanma davası konusu ile ilgili olarak yardımcı olması için Cevat ÇALIK'a yönlendirdiğini,
Şu anda herhangi bir işi ve gelir kaynağının olmadığını, Türk vatandaşlığı yanında Alman vatandaşlığının da olduğunu, Kuvayı Milliye Derneğine üye olduğunu, dernek başkanı Hüseyin GÖRÜM tarafından Uluslar arası istihbarat sorumlusu olarak atandığını,
Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmadığını, Mehmet Fikri KARADAĞ' ı tanıdığını ve Kurban Bayramında kutlama mesajı gönderdiğini, Sevgi ERENOROL isimli şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesi ile ilgili olarak, Sevgi ERENEROL' u Scientology tarikatı hakkında Star TV'de bir programa çıkacağını bu programda tarikatın Hıristiyanlık ile bir alakasının bulunmadığını anlatması için programa bağlanmasını, ayrıca bir muhabirin kendisinin cep telefon numarasını istediğini verip vermeyeceğini sormak için aradığını,
11.01.2008 tarihli LİA TV ye ait olan telefon ile yapılan görüşme ile ilgili olarak Hüseyin GÖRÜM' ün Dernekte esrar partisi düzenlediğini bildiğini, bunu gizli kameraya çekmek için adı geçen TV kanalından aldığı gizli çekim yapılacak kamerayı istediklerini bundan dolayı bir telefon görüşmesi yaptığını, Hüseyin GÖRÜM' ün esrar partisi görüntülerini çekemediğini çünkü kendisim odaya almadıklarını,
Kendisinden elde edilen CD 1er ile ilgili olarak CD'leri Kuvayı Milliye Derneğini savcılığa şikayet etmek için dernekten aldığını, içeriğindeki görüntüleri kendisinin çekmediğini, üzerinde çıkan cep bilgisayarının yapılan incelemesinde elde edilen dijital malzemeler ile ilgili olarak Kuvayı Milliye derneğine gittiği üç dört aylık dönem içinde tuttuğu notlar olduğunu, üzerinde çıkan cep bilgisayarının yapılan incelemesinde elde edilen dijital malzeme ile ilgili olarak, Ural KÜÇÜK isimli bir şahısla tanıştığını, kendisinin Veli KÜÇÜK' ün akrabası olduğunu söylediğini ve kendisiyle ilgilendiğini bu esnada aldığı notlar ve gazete kupürlerinin bulunduğu belge olabileceğini, Gold isimli klasör içinde ki belgeler ile ilgili olarak eski tarihlerde altının nasıl çıkanlacağım anlatan belgelerin bulunduğu klasör olduğunu, kendisine soru olarak sorulan çoğu belgeyi internet üzerinden bulduğunu ve kullandığını,
Yine kendisine ait cep bilgisayarında bulunan "Fuckrtepe" isimli dosya içersindeki ; "Fikirtepe, Göztepe, Buhara İş Hanı 47,Son Kat Ra.,Şehremini,Av. Cevat orayı kullandı, geri takibi zorlaştırmak için bana, kendi adresini belirtmekten kaçındı her durumda" şeklindeki yazının sorulması üzerine ; Cevat'm kendisini götürdüğü yeri not ettiğini,kendisini bürosuna değil de bu adrese götürdüğü için şüphelendiğini,bu kişinin Avukat Kemal KERİNÇSİZ'in alt kademesinde çalışan Cevat ÇALIK isimli bir Avukat olduğunu,aracı olanın ise Av.Kemal KERİNÇSİZ olduğunu, Av. Cevat ÇALIK'm kendisinin boşanma davası ile ilgilendiğini, yazıda bahsedilen "takip" kelimesini kendilerini gizlediklerinden,nerede ne zaman buluşulacağını kendileri belirlediğinden dolayı şüphelenerek yazdığını,
Scientology tarikatının 21.yüzyılın en tehlikeli örgütü olduğunu, silahlı olmadığını, fakat çok tehlikeli olduğunu bir süre içinde bulunduğunu ama ayrıldığını, çantasında yapılan aramada elde edilen fotoğraflarda Muzaffer TEKİN, Kuddusi OKKIR, Oktay YILDIRIM, Mehmet Fikri KARADAĞ bulunduğu fotoğraflar ile ilgili olarak bahse konu fotoğrafları Kuvayı Milliye derneğinden aldığını ve derneği şikayet etmek için kullanacağım, soruşturma kapsamında gözaltına alman şahıslarlardan Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Hüseyin GÖRÜM ve Mehmet Fikri KARADAĞ' ı tanıdığını diğer şahıslan tanımadığını beyan etmiştir.
*r jt
er*

3>'TȣW*

b)-Savcılık İfadesinde ;
Kolluk ifadesini tekrarladığım, halen bir işi olmadığını, daha önce sahibi olduğu yurtdışında bulunan restaurantlan sattığını, onların parası ile geçindiğini, Kuvayı Milliye derneğine 3 ay önce üye olduğunu, yurtdışına gidip gelmesi ve bağlantıları nedeni ile Hüseyin GÖRÜM' ün kendisine uluslararası bilgi toplama görevi verdiğini, dernek genel başkanı olan Mehmet Fikri KARADAĞ ile dernekteki olumsuz işleri kendisine şikayet etmek için zaman zaman görüştüğünü, dernekte uyuşturucu işinden, alem yapmaya kadar her türlü pisliğin bulunduğunu, Hüseyin GÖRÜM'ün Kuran' dan ayetler okuyarak esrarın helal olduğundan bahsettiğini, dernekte Oğuz Alpaslan ABDULKADİR ve Doğan ÖZER isimli kişilerin bulunduğunu, İslam isimli kişinin ise kendisini "İsa" olarak tanıttığını,
"hıyanet edenlerin cezalandıracağı" şeklindeki beyanların da geçtiği belgelerin dernekte çıktığını, kendisinden ele geçen senedi ise dernekten aldığını, belgeleri şikayet amaçlı topladığını,
Kendisinin Scientoloji derneğinin yurtdışında iken üyesi olduğunu, Türkiye' deki yayılma şekillerini Levent' deki Jitem birimindeki Yavuz isimli görevliye bildirdiğini, aynı belgelerin kendisinin bilgisayariannda da bulunduğunu, eski eşinin Scientoloji örgütünün Türkiye gizli başkanı olduğunu, bu sebepten dolayı boşandıklannı, kendisinin zaman zaman dernekte kaldığını, sekreter gibi bir görevi olduğunu, yakalandığında üzerinden Ayşe CEYLAN ve yeni üye olan birisinin kartı çıktığını, bu kişi gelmediği için kartını veremediğini,
Dernek yöneticilerinin zaman zaman toplantı yaptıklarını, kendisini gizli görüşmelere almadıklarını, elektrik, su parası ödemeyerek kaçak kullandıklannı, bu durumu savcılığa bildirdiklerini, Ayşe CEYLAN ve Faruk SILMAZ'm bu konularda kendisi adına şikayet dilekçesi vereceklerini, gözaltında olduğu için şikayet dilekçesini imzalayamadığını, kendisinin Ergenekon örgütü ile ilgisi olmadığını beyan etmiştir.
c)- Aramalarda Elde Edilen Deliller,
Şüpheli İhsan GÖKTAŞ'm çantasında ;
- (59) adet çeşitli şahıslara ait fotoğraf,
- (37) adet Kartvizit,
- (7) adet negatif fotoğraf,
- (9) adet CD,
- (2) adet Isak HIMMELSTEİN ve Özlem ARI adına düzenlenmiş kimlik,
- (1) adet Medion Pocket Pc marka, S/N:RD1G5233375 seri numaralı cep bilgisayan,
- (1) adet IPC marka, PZXN344S814004582 seri numaralı Laptop,
- (1) adet llomlon Elec.Ltd. Leptop adaptörü, (1) adet ara kablosu, (1) adet USB kablosu,
- (1) adet İhsan GÖKTAŞ adına tanzim edilmiş pasaport,
- (1) adet Fuji film marka, P590 ibareli video kaseti,
- (1) adet Trekstor DSPXU-CY-A marka ve model harici harddisk,
- (1) adet Sony MC-60 ibareli mini ses kaseti,
- (1) adet "Inokson" ibarili küçük not defteri,
- (1) adet (kendi beyanına göre) Seientology örgütünün simgesi olan kolye,
- (1) adet Remzi HANCAĞIZ adına tanzim edilmiş Kuvvai Milliye kimlik kartı,
- (1) adet Ayşe Ceylan GEÇYOL adına tanzim edilmiş Kuvvai Milliye kimlik kartı,
- (2) adet (Kendi Beyanına göre) Almanya Hükümetince düzenlenmiş sosyal güvenlik kartı, ./'-' -^;---
- (1) adet Oğuz Alpaslan ABDULKADİR adjna gelmj^J^fenlik. kodlu Readers Digest ibareli mektup zarfı, ■ »' -- '-'•*/'"** '
- (1) adet Kapalı zarf içerisinde, Ali KUTLU adına Türk Telekom faturası, -(210) adet bilgisayar çıktısı ve el yazması dokümanlar,
- (70) adet el yazması doküman,

- (1) adet, Kuddusi OKKIR, Oktay YILDIRIM, Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM, Muzaffer TEKİN'in resimlerinin bulunduğu küçük resim,
- (1) adet siyah klasör içerisinde çeşitli bilgisayar çıktısı doküman (1 nolu)
- (1) adet siyah klasör içerisinde çeşitli bilgisayar çıktısı doküman (2 nolu)
- (1) adet Fatih Mehmet GÖYTAK adına tanzim edilmiş, 17.07.1997 tarihli626.000000 miktarlı senet,
Üst aramasında;
- (1) adet 0703030257886 seri numaralı Simplus hazır kart,
- (1) adet Nokia 6310 marka 350841/20/943537/2 IMEI nolu cep telefonu,
- (1) adet 0705/90448791 seri numaralı Simplus muhabbet kart,
- (1) adet Nokia 6310 marka 35084/20/850684/3 IMEI nolu cep telefonu,eldeedilmiştir.
İhsan GÖKTAŞ'a ait, SAMSUNG marka, seri numarası 0540J2FT94936 olan PC bilgisayar hard diski üzerinde yapdan incelemede;
"irfan yıldız.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir, "irfan yıldız.doc" isimli MSword dosyası incelendiğinde belgede 'isaakhimmelstein@hotmail.com' takma ismini kullanan kişinin 'İhsan GÖKTAŞ' olduğu değerlendirilmektedir. İhsan GÖKTAŞ ile 'irfanyildizl964@hotmail.com' takma ismini kullanan kişi arasında geçen yazışmalar yer almaktadır.
"irfanyildizl964.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir, "irfanyildizl964.doc" isimli MSword dosyası incelendiğinde belgenin internet üzerinde gerçek zamanlı yapılan sohbet kayıtlan olduğu, 'isaakhimmelstein@hotmail.com' takma ismini kullanan kişinin 'İhsan GÖKTAŞ' olduğu değerlendirilmektedir. İhsan GÖKTAŞ ile 'irfanyildizl964@hotmail.com' takma ismini kullanan kişi arasında gerçekleşen ve sohbet akışı içerisinde yapılan yazışmalann dökümü çıkartılarak evrakına eklenilmiştir.
İhsan GÖKTAŞ'a ait TELEFON'dan çıkan HAFIZA KARTI üzerinde yapılan incelemede;
"Av.pwi" isimli bir dosya tespit edilmiştir. "Av.pwi" isimli dosya incelendiğinde Kuvayı Milliye Derneği yönetimi ile ilgili bazı notlann olduğu görülmüştür.
"Furkan fakir ahmet in.pwi" isimli bir dosya tespit edilmiştir. "Furkan fakir ahmet in.pwi" isimli dosya incelendiğinde soruşturma kapsamında gözaltına alman Veli KÜÇÜK isimli şahısla ilgili bir not bulunduğu görülmüştür.
"KM tüzük irfan sor ki.pwi" isimli bir dosya tespit edilmiştir. "KM tüzük irfan sor ki.pwi" isimli dosya incelendiğinde dernek tüzüğü ve üyelikten çıkarma ile ilgili alınmış notlar olduğu görülmüştür. "KM tüzük irfan sor ki.pwi" isimli bir dosyada "KM Tüzük irfan sor kim yazdı, Demişti askaryede yzildi diye" şeklinde Kuvayı Milliye Tüzüğü ile ilgili bir not bulunduğu tespit edilmiştir.
"Positif Figurlar.pwi" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "Positif Figurlar.pwi" isimli dosya incelendiğinde muhtemelen Kuvayı Milliye Derneği'nin yeni yönetimine ilişkin bazı bilgiler olduğu görülmüştür.
"Aufnahmel6.wav", "Aufnahmel7.wav" ve "Aufnahmel8.wav" isimli ses dosyalan tespit edilmiştir. Bahsi geçen ses dosyalan incelendiğinde dosyalann birbirinin devamı olduğu ve bir toplantı ortamının kaydedildiği değerlendirilmektedir. Toplantıda 3 erkek ve 1 bayanın bulunduğu, konuşmalarda Kuvayı Milliye Derneğinin yöneticileri, derneğin mevcut durumu ve gelecekte yapılması gerekenler tartışılmaktadır.
ihsan GÖKTAŞ'a ait, 1 Nolu CD üzerinde yapıtaihceepde;"AVSEQ01.DAT" isimli bir video dosyası tespit edilmiştir. "AVSEQ01.QATâ' isimff.föiy.ası incelendiğinde
C"
'Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi derneği' tarafından düzenlenen bir konferansa ilişkin görüntüler olduğu anlaşılmış, dinleyiciler arasında soruşturma kapsamında gözaltına alman Mehmet Fikri KARADAĞ ile Muzaffer TEKİN isimli şahısların bulunduğu ve konuşmacılar arasında da yine soruşturma kapsamında gözaltına alman Hüseyin GÖRÜM isimli şahsın bulunduğu anlaşılmıştır
İhsan GÖKTAŞ'a ait 2 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede;
"AVSEQ01.DAT" isimli bir video dosyası tespit edilmiştir. "AVSEQ01.DAT" isimli video dosyası incelendiğinde '5 NOLU DELİLE AİT İNCELEME SONUCU' bölümünde yer verilen '3 Nolu Cd'nin devamı niteliğinde görüntüler içerdiği anlaşılmıştır.
İhsan GÖKTAŞ'a ait, 3 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede ;"AVSEQ01.DAT" isimli bir video dosyası tespit edilmiştir. "AVSEQ01.DAT" isimli video dosyası incelendiğinde; soruşturma kapsamında gözaltına alman Mehmet Fikri KARADAĞ ile Hüseyin GÖRÜM isimli şahısların bulunduğu ve görüntülerden anlaşıldığı kadarı ile her iki şahsın 'Kuvayı Milliye Derneği'nin kuruluşu aşamasında yaşananlar, dernek yönetimi, yapılan faaliyetler, Danıştay saldırısı vb. konular da tartıştıkları görülmüştür.
İhsan GÖKTAŞ'a ait isimli şahsa ait, 3 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede; "PICT0114.JPG", "PICT0116.JPG", "PICT0117.JPG", "PICT0119.JPG", "PICT0121.JPG", "PICT0125.JPG", "PICT0126.JPG", "PICT0128.JPG", "PICT0142.JPG", "PICT0147.JPG", "PICT0153.JPG", "PICT0158.JPG" ve "PICT0160.JPG" isimli resim dosyalan tespit edilmiştir. Bahsi geçen resimler incelendiğinde aralarında soruşturma kapsamında gözaltına alınan Mehmet Fikri KARADAĞ ile Hüseyin GÖRÜM isimli şahısların da bulunduğu bir grubun Kuvayı Milliye derneği olarak görüntülerden anlaşıldığı üzere Anıtkabir'i ziyaret ettikleri değerlendirilmektedir. Bahsi geçen resim dosyalarından bir tanesinde ; Kuvayı Milliye Derneğinin gösteri türü bir etkinliğinde bir aracın camından Kuvayı Milliye Derneği flamasının sarkıtıldığı, ön kısmını kaplayacak şekilde de , " Ey Türk Genci, Birinci Vazifeni Unutma, Artık Durumdan Daha Da Vazife Çıkarma Zamanıdır." yazılı pankartın asılı bulunduğu görülmüştür.
İhsan GÖKTAŞ'a ait, 5 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede; "AVSEQ01.DAT" isimli bir video dosyası tespit edilmiştir. "AVSEQ01.DAT" isimli video dosyası incelendiğinde görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla 'Yeniden Kuvayı Milliye Ulusal Güç Birliği Hareketi' adlı bir oluşumun tanıtım veya bilgilendirme toplantısında yapılan konuşmalan içerdiği ve topluluk içerisinde soruşturma kapsamındaki Hüseyin GÖRÜM isimli şahsın da bulunduğu anlaşılmıştır.
d)-Telefon görüşmeleri
25.11.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile Mustafa ALPAY arasmda yapılan görüşmesinde özetle; Oğuz Alpaslan: "Şimdi karar defteri falan bendeydi ya", "Ben geri götürüp yerine koymuştum koydurtmuştum orada İhsan GÖKTAŞ diye bir çocuk girdi oraya yeni" , "Bu bizim benim yardımcım var kadın vardı orada onu kafaya almış bunlar bana yardımcı olmuşlardı bu FOX TV de bunu engellemek için anlıyor musun abi", "Sonra ben dedim ki bunlar dediler ki burası kapanmasın anladın mı beni abi elimizden geleni yapalım yani adamlar bu İhsan GÖKTAŞ kime bağlı ise buraya konmak istiyorlar ben dedim ki burayı kimseye yar etmem ya adam gibi kişiler olur anladın mı beni veyahut ta işte kapanıcak gideceksin bunu kimseye ... etmeyecek dedim şimdi bunlar bu ikisi karar defterini mühürü falan almışlar ben de dün derneği ayağa kaldırdım Hüseyin GÖRÜM'ün de haberi var şimdi bundan ben şimdi ne yapayım pazartesiye kadar süre verdim bunlara ama yani bir taşla gidip bunlann hakkında suç duyurusunda im bulunayım hem kapanış davası yani dernekle ilgili suç duyurusunda mı bulunayım ne yapayım'',..Mustafa: "Bir şey yapma ya", Oğuz Alpaslan: "O yetki belgesini almak istemiştim bengiliyor musun", "Görevli
olduğuma dair orada karar defterinde var ya şimdi burada kilit nokta olduğum için ben paşa yok ortada Hüseyin GÖRÜM ü de kimse bir şey yapmıyor ama genel sekreter sıfatıyla olduğum için herkes bana geliyor", "Üyeler bir şeyler istiyor yani burayı abi kapatmadan bir şeyler yapamaz mıyız yahut da ne bileyim bunları", Mustafa: "Şimdi ben şey yapacağız gidip şeye Savcılığa şikayette bulun", Oğuz Alpaslan: " Abi bu İhsan GÖKTAŞ ben diyor orduyla ordu kanalı var diyor bende diyor bir sürü bir adam daha var adını unuttum ben mesela bir ekipte olabilir oyunlarmı da bozmak istemiyorum eğer doğru bir yerlerde doğru kişilerse o anlamda soruyorum", Mustafa: " Hayır o zaman ya o zaman da doğru adam doğru iş yapar yani sen Savcılığa git şey ver dilekçe vermek iste deki ben efendim derneğin genel sekreteriyim bir takım ilgisi olmayan üyelikleri bile olmayan kişilerde derneğe geldiler istila ediyorlar de güvenlik istiyorum de" dediği,
Tape:9S0, 07.12.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; İhsan: "Göz göze göre görüşsek çok iyi olur be dayı." "Siz yarın İstanbul'un neresindesiniz Ben semt olarak bilmiyorum...", Mehmet Fikri: "Yarın Şişli'ye geçeceğim. Şişli'de, o tarafta bir yerde buluşabilir miyiz", İhsan: "Tamam Şişli. Bu Şişli Adliyesi falan var o taraf değil mi", Mehmet Fikri: "Nedir konu İhsan'cim." Diye sorduğu, İhsan: "Dayı gerçi onu göz göze konuşmam lazım ama niyetim iyidir dayı. Benden zarar gelmez...", Mehmet Fikri: "Peki İnsancım. Yarın on gibi şeye geleceğim ben, Şişli'ye." dediği,
Tape:961, 09.12.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle; Fikri'inin "Kadıköyde nerde yani Karargahta mısın" "Ben Fenerbahçe Orduevindeyim şimdi." dediği şahsa yanma gelmesi için hangi minibüslere binmesi gerektiğini tarif ettiği,
Tape:956, 25.12.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesinde özetle;İhsan: "...Çınar altı diye bir samimi dostumun restoranmdayım. Acaba oraya gelme imkânın var mı senin şimdi." "Bir konuşmamız lazım göz göze. Telefonda biliyorsun rahat konuşamıyorum." "Hiç uğraşmıyorsun ha. Çünkü şuan senin gelen yazı elimde aldım yazıyı." ".. .Dayı şuan sana bir Hüseyin'den doğru falan bir şey yok dimi. Tehdit falan yok baskı falan yok.", Mehmet Fikri: "Kime ne yaparsa yapsın. Bana öyle bir şey yapma şansı yok. Hiç kimse yapamaz...", İhsan: "Valla işte bu işi temizlemeye çalışıyorum zaten. Az kaldı temizlenecekte bazı yerlerin haberleri var. Bu ona Hazreti İsa'yı Musa'yı göstericem ben, çok az kaldı. Hani tabiri caizse ben Cumhuriyet çocuğuyum ve böyle bir şeye izin veremem yani. ölürüm daha iyi.", Mehmet Fikri: "Estafullah. Estafullah canım benim. Oldu yarın görüşelim bir yerde." dediği,
Tape:1254, 27.12.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle;İhsan GÖKTAŞ'm "... İhsan GÖKTAŞ veya namı değer isak.. bir ara görüşmüştük sizinle hatırlıyor musunuz Kemal beyin orada" "Bu yurtdışında 2005 te Amerikalı örgüte Türk darbesi diye mevzu bahis olmuştu medyaya çıkmıştım ve rahmetli Atilla İLHAN kitap yazmıştı benim üzerime" "... üç gün önce Star Tv de ana habere bir demeç verdim iki hafta önce de tekrar gazetelere çıktık dediklerim tekrar teyitlendi söz konusu şu bu sciontogy diye bir örgüt var" "Kendilerine Hiristiyan kılıfı adı altında ... sokmaya çalışıyorlar bu benim bildiğime göre Almanya da ki içişleri bakanlığı ve Fransa ve İngiltere dekilerin de bildiğime göre bundan Vatikan da rahatsız artı gerçek Hristiyan dinine mensup olan insanlarda rahatsız" diyerek bu konularda Kadir ÖZÇELİKTe bir televizyon programı yapmayı düşündüğünü söyleyerek Sevgi ERENEROL'u da programa çağırdığı, onunda kabul etmediği,
Tape:3377, 07.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; İhsan: "Eee bi notum var a bi ee şey aradı bi abla aradı numara bıraktı" "İki tane bina işi var bi tanesi emniyette emniyet içi komple boyanacak" "Bi tanesi de özel bi bina" "bu çamaşırcı abla diye birisi var ya" "Yabancıya gitmesin dedi onu seviyoruz dedi vesayire eya sana yanlışları yoksa ee al bence" dediği,
Tape:3378, tarihinde Faruk isimli şahıs üjfrJjörüşflSBshîde özetle; Faruk: "Ee şimdi ee renkte çok hafif bi sorun var orjinalinin aynisini"" İhsajK '7ffw bi boyaya geliyosunuz abi
burada telefonla konuşacak kadar aptal değilsiniz ya" "Hiç bi şekilde yok hiç bi şekilde hayır hiç bi şekilde", Faruk: "Başka bişey söyleyecem aa şeyi ee istediğin o orjinali tutmadı" İhsan: "(Öksürüyor) Tamam buraya gelin tamam buraya gelin", Faruk: "Sabitten arayım mı", İhsan: "Yok buraya gelin hayır telefondan konuşulmaz böyle şeyler ya" dediği,
Tape:3379, tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;X Şahıs: "Bahadır'ın yarın sabah gizli kamera çekimi varmışta gelirken kamerayı da getirebilirmisiniz diye soruyo", İhsan: "Tamam yanımda yanımda olacak" dediği,
Tape:3380, 14.01.2008 tarihinde Faruk ile görüşmesinde özetle; İhsan: "Ee bana telefon geldi acil internet kafeye gittim" "Eee hard diskinde data hard diskinde yok lap topta" "Bana en hızlı hanginiz gelebilirse", Faruk: "Tamam geliyorum anladım", İhsan: "Aa bi şekilde en hızlı şekilde ee gelirsen çünkü öbür taraf bekliyo şu an gazteye çıkacaklar gazteye çıkacaklar oldu mu" dediği,
Tape:3381,14.01.2008 tarihinde Erdal ile görüşmesinde özetle; İhsan: "...arıycam seni yerine geçtin mi..." , Erdal: "Ne geliyo ne geliyo", İhsan: "Üç sayfa ee bu konulara yazılı metin" "Açık bildiri", Erdal: "Türkiye ayağında herhangi bir gözaltı mözaltı bişey olmadı dimi şu ana kadar", İhsan: "Eee şu an şu an olmadı çünkü e yani hükümet ....gerçeğe uyu uyu uyuyolar onu da yazdım zaten", Erdal: "Ha şu an tamam mercek altmdalar da ee ama operasyonda henüz kimse alınmadı dimi" dediği,
Tape:3383, 14.01.2008 tarihinde Özkan ile görüşmesinde özetle; İhsan:"...bu haberi ee bu şekilde ee bi şekilde basarsanız içeriğini ee bozmadan eminim ee İlk Türkiye'deki Bu Gizli Başkanı Yakalanması İçin Ee Ortamı Hazırlamış Olacaksınız", Özkan: "Yok yok sen merak etme ben çok güzel bişey yazdım yarın inşallah göreceksin" "...şimdi hazırlıycaz birazdan karar vercez bu güne mi verelim yarma mı diye karar vercez" "Çıkacak ama yani bilgin olsun", İhsan: "O gönderdiğim şey işe yarayacak mı ordan hiç bi alıntı yapmayacakmısmız", Özkan: "Tabi tabi ondan alıntı yaptım zaten" dediği,
Tape:3386, 15.01.2008 tarihinde Özkan ile görüşmesinde Özetle;Özkan: "Gördün mü o gün yazıyı" "Kıyamet kopuyo vaha kıyamet" "Elli tane adam arıyo elli tane", İhsan: "Ee normal normal vatandaş mı öbürkülerden mi", Özkan: "Yok yok onlardan görüşmek istiyolar diye", İhsan: "Ha tabi şimdi ee aptallar o haberi düzelttirmek için ee reklam amaçlı haber verirler şimdi size" , Özkan: "HA ha evet haber türk evet", İhsan: "Ee bi şu an görüntü ayarlamaya çalışıyorum aa örgütün içindeki çek çekilmiş görüntülerden filmden alıntı falan değil yani" , Özkan: "Tamam ne var naşı bi görüntü bunlar", İhsan: "Ya bu Hipnoz Esnasında Gizli Çekilmiş Görüntüler" "Valla işte şu an onu koşturuyorum e inşallah yarma yetiştiririm çünkü bu ee şey var bi film labarutuvan var orda kesmeyi biçmeyi orda yapıyorum" dediği,
Tape:3387, 16.01.2008 tarihinde Hakan ile görüşmesinde özetle;Görüşmenin başında İhsan GÖKTAŞ'm Habertürk kanalındaki yayını ile ilgili konuştuktan sonra İhsan: "... doküman verdim fazla konuşmadın da ama ee bu işte bantları kasetleri almış ee", Hakan: "Güzel kardeşim yani bak her şeyden önce yani sen haberden önce insansın ve senin başın belada", İhsan: "E üç senedir öyleyim zaten", Hakan: "...abi ben sana Özkan'la konuş dedim ben sana bu kızla konuş demedim ki" "Özkan güvenebileceğimiz bi adam yani" İhsan: "Ee bunlan masaya koycam ve şu an o kadın kendi ipini çekmiş oldu yani o gizli başkan şu an ee eminim bi şekilde çünkü kız demişti ki onu da arıycaz demişti gizli başkanı", Hakan: "Gizli başkandan kastın kim", İhsan: "Ayşe Nazmiye Uça" "...2005'deki e tüm elamanlar ee zoraki olarak derslere sokuldu ve bu örgüt tarafından da" "Ee isimlerim tanıyorum evet ama çıkıp konuşmazlar korkarlar ama sen konuşturabilirsen o başka hani konuşturabilirsen o başka veya şirketle daha sonradan ters düşmüş birisini bulursan ee bülbül gibi öter herhalde bi kaç isim var bende bi kaç telefon numaralan var bende", Hakan: "Bunlann telefonda konuşmayalım konuşuruz sonra" dediği,
Tape:3388,16.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; İhsan GÖKTAŞ, konuştuğu X Şahsa Kuvayı Milliye Derneği ile ilgili 'savcılığa 'narkotik konusunda şikayet
dilekçesi yazacağından ve nasıl dilekçe yazması gerektiğini sorduktan sonra, X Şahıs:"Tamam mı diyceksin ki uyuşturucu madde kullanmak ve dernek tüzüğüne aykırı hareket etmek" "Uyuşturucu kullanma partisi yapacağından suçüstü yapılmasına" dediği,
Tape:1297, 16.01.2008 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle;İhsan: "Sevgi hanım merhaba rahatsız ediyorum kusura bakmayın İhsan Göktaş" "Veya namı diğeri İsak Himmelstein " "Şeyin dur bakayım avukat şeyin bürosunda buluşmuştuk siz söyleyin Kemal KERİNÇSİZ buluşmuştuk hatırlıyor musunuz" "Sevgi hanım şöyle bir olay var gece aramıştım sizi bir yayın için" "Ekibimde yani burda Türkiye'deki ... kişiler haklı yere onu dile getirdiler sizin gibi o yüzden de çıkmadım iyi ki çıkmamışım çünkü onların avantajına reklam gibi yine yayın o format da yaptılar" "Biraz önce yarım saat önce haber Türk ile röportaj yaptım" "Yoksa gündeme gelmek istemiyorum ben" "Görevimi yaptım çünkü kitaplar da yazıldı" "...Sevgi Erenerol hanımı arayın çünkü konumundan ötürü bilirkişidir şu açıdan benim hani aklımın yettiğine kadar bilir kişidir çünkü bu organizasyon kendisine biz Hıristiyan'ız görünümünü vermeye çalışmaktadır bunu yaparak Hıristiyan alemine de zarar vermektedir" "Bu örgüte benim bildiğim Avrupa daki kaynaklardan doğru istihbaratlardan doğru Vatikan bile karşıdır bu örgüte" "İngiltere Fransa ve Almanya daki mesela Almanya da Kristian Gandov vardır kilise sözcüsü Almanya da" "O arkadaşımız bile hani bırakın karşı olmayı çok yüksek faaliyetler yapıyor halkı uyarmak için" "O yüzden seviniyorum ve Naziyan hanım sizi aramasını ben ricada bulundum kendisini" "Yani burda bir bilir kişi yani burda şimdi durup dururken bir Müslüman çıkıp ta bunlar Hıristiyan demesi olmaz çünkü" "Sizin numaranızı ben verebilir miyim Nazeyen hanıma sizi arasın bir it... geçsin sizinle", Sevgi: "Tamam olur verebilirsiniz" dediği,
Tape:3389, 18.01.2008tarihinde Aslan ÇATAL'ın gönderdiği mesajda, Bu gece 12 ye kadar parami getirmezsen sahte kimlik düzenlemeden dolandırıcılıktan savcılığa dilekçe verecem" yazdığı,
Tape:3390, 18.01.2008 tarihinde Ramazan DEMİRTAŞ'ın gönderdiği mesajda;"İhsan (İhsan GÖKTAŞ) ben pastaneci Ramazan bu gün onlara sahte tapu sahte kimlikle bir işlemler yapmışın adamın lütfen 1000 $ dolarını geri getir yann savcılığa müracaat edecekler. Muhakkak bizi ara not" yazdığı,
Tape:3391, 19.01.2008 tarihinde Faruk ile görüşmesinde özetle; Faruk: "Bilgisayarı kapattım hard diski çıkardım Ceylan hanıma bırakacam" "Ondan sonra konuşmamı yapacam kabul etti etti etmedi sen bilirsin diyecem", İhsan: "Oldu konuşmayı yaptıktan sonra geri gel şeye Merkeze" "Ee şeyleri mektup çıkarmadan önce" "...çünkü mektubu yola çıkarmadan önce ben burada olayı bir şeyler yapmak istiyorum ee ondan sonra belki gerek kalmayacak anlıyor musun ?", Faruk: "Son şeklini hem de Ceylan hanımdan ödemeyi alacam ki gönderebileyim", İhsan: "Çünkü benim baya kafamı bozdu o salak kod adı madı kullanıyor sanki eşoğlu sanki çok film bakmış herhalde" dediği,
Tape:3392, 19.01.2008 tarihinde Faruk ile görüşmesinde özetle; Faruk: "Ee şimdi görüştüm" "Ya emlakçı o projeyi göndereceğimiz adam var ya" "O ana adam göndereceğimiz adam" "Hani aracı olan" ".. .dedim ki oraya git tamam mı orada dedim bekle ama dedim bana bir şekilde isim vermen lazım ki ben bu projeyi sana hızlı bir şekilde kurye ile teslim edebileyim" "Ya Ramazan'dan ee bu aracı arkadaş" "Aradaki meblağlıyı o arada olduğu için almış", İhsan: "Onlara fatura kesmiş yani"".. .elma cebimizde kaldı yani", Faruk: "Bu arada gözlüklü bir arkadaş vardı ya ismini hatırlayamıyorum akşamları yani yanma gelip gidiyordu hani akşamlan oturuyorsunuz yukanda sohbet ediyorsunuz ya" "O geldi senin odanda oturuyor" dediği,
Tape:3393, 20.01.2008 tarihinde X Şahıs .île görüşmesinde özetle; X Şahıs:"...alındın mı ne oldu Mustafa da garip mesaj, çekmiş ", İhsan: "Evet alındım sonra Allah şükürler olsun suçsuz olduğumuz anlaşıldı çıktık" r "Sebep-'birisi benim bu Giyim Kentte kaldığım 3 katlı büro var ortaklaşa bir .şey ^pmak istediğimiz ama ortak

olamadığımız üç kere üç ayrı projede beni dolandırmaya kalkan adamın bürosu var orada işte bu aralar büromu oradan taşıyacaktım eşyalarımı işte sandalye masa dosyalarımı" "Sayacaktım onu bu arada birden telefon geldi ben o adamın bürosunu satmaya çalışmışım evraklar düzenlemişim..." "...bir sürü işkence psikolojik baskı işte çırılçıplak betonlu odaya koydular..."".. ..Savcılığa gittik Savcılık bıraktı işte vallahi şuan işte Kadıköy'de bir ablamız var sağ olsun bir işte on lira masaya koydu..." dediği,
Tape:3394, 20.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; İhsan: "İşte suçsuzluğumuz anlaşıldı" "..burada kısaca şunu söyleyecem eşyaları alacam 2-3 gün içinde" "Alacam onları zaten saçma bir şey yani öyle bir şey yapsam eşyalarımı niye orada bırakıyım anlıyor musun ve o dosyalar benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun" "Kime teslim edildi oda şey de Kuvayı Milliye de dosyalar ", X Şahıs:"Değil değil değil ya dün kaldık ya gece" "Ha anladın mı fazla açık konuşamıyorum" dediği,
Tape:3395, 20.01.2008 tarihinde Hasan KARABAL ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında bir süre İhsan GÖKTAŞ'm gözaltına alınmasından bahsettikten sonra, İhsan: "Abi bunlar örgütün evrakları biliyorsun", Hasan: "He bilemiyom ben işte ee ne var ne yok bilemiyorum sen şey yapmışın eee bunlar Resulün cep telefonuna el koydu polis" "Tamam mı orda sen mesaj çekmişsin demişin ki işte ee benim dosyalarım var onlar önemli onlara bir şey olmasın diye" "Poliste o mesajı aldı okudu" "Okuyunca da gitti orda ne var ne yok hepsini topladı şimdi sen benim o diğer işi çözersen ben de onlara diyecem ki" "Bak iş çözüldü diyeceğim eee arkadaşın dosyaları evrakları neyse geri verin diyeceğim işi böyle temizliyeceğiz yani tamam mı" "...o zaman Tamam sen o taraftan işi çöz ben de bu taraftan işi çözücem" dediği,
Tape:3909, 21.01.2008 tarihinde tarihinde İlkay ile görüşmesinde özetle;İhsan: "Çok kısa geçecem ben ortalama otuz saat içeri alındım" "Aa bu esnada bürodaki tüm o örgütle ilgili evraklarıma el konuldu", İlkay: "Siantolojiyle ilgili", İhsan: "Evet hepsine el kondu ve bu otuz saat içinde ee 7 saat 6 saat ayakta çini çıplak beton üstünde bırakıldım", İlkay: "İnanmıyorum neden kim yaptı bunu", İhsan: "Ee şeyde bu Zeytinburnu polis karakolunda" , "Bi sebep gösterilmiş ben evrakta sahtekarlık yapmışım", "Bu oturduğum emlakla ilgili" , "Ee şeye geldiler beni Kuvayı Milliyeden aldılar", "Kuvayı Milliyeden aldılar aa ondan sonra götürdüler işte yanımda birkaç ee birkaç diyorum iki arkadaş daha aldılar", "Aa onun da bu ....kimliği var ya boynunda boğaz kimlik", "Sürekli oraya basmışlar parmakla konuşsun diye yani suç kabul etmemizi istediler ondan sonra savcılığa götürdüler savcılık hemen bıraktı çünkü yani şey yok hani gerçekten suç yok ve bişey yapmadık", İlkay: "Ya Kuvai Milliye'demiydi evraklannız onlan mı almışlar", İhsan: "Evet evet", İlkay: " Hay Allah çok büyük geçmiş olsun Ankara nasıl geçti peki Ankara'dan sonra oldu dimi bunlar", İhsan: "Evet evet evet ben orda bir gün kaldım geri geldim fazla kalamadım yani gittim...", İlkay: "Ne oldu anlattılar mı ya anlattınız mı kiminle konuştunuz muhatap oldunuz ne oldu", ihsan: "Ee isim yok kağıtta göstermiyorlar aa zaten hep şeyde buluşuyorlar benimle siz söyleyin", "Böyle ofisel makamda değil hani fayansçı fayans dükkanıydı işte halı dükkanıydı veya bir oto galeriydi" , "Öyle şeyle görülmüyorlar yani hani aa gerçek askeriyelere götürmüyorlar yani", İlkay: "Ama o zaman resmi olduğuna inanmak inanmakta güç yani bunlann dimi" dediği,
Tape:3910, 06.03.2008 tarihinde X Kişi ile görüşmesinde özetle; X Kişi: "Eetelefon yapıldı", İhsan: "Dışardan mı geldiler", X Kişi: "Ha ha dışardan geldiler", İhsan: "Hasorun anza neymiş", X Kişi: "Anzaymış kronede problem varmış kablolann içlerini falandeğiştirdi" , "Ha halloldu yani şu an çalışıyor", İhsan: "Çok yoğun yani maymun hızındayoğun çalışman gerekiyo şu an biz .. .çıktık", "Ee işin ieMâe*3§ane numara var", "Ya 2 aydacanlanınz ya da çantamızı alıp gideriz", X Kişi: '^Madım^İljsan: "Tamam mı teferuatlıkonuşuruz", "Hızlandır" dediği, $ ^ sj-f^s

Hiç yorum yok: