29.7.08

ERGENEKON İDDİANAMESİ 1501 - 1550 SAYFALAR,

"B Planı"nı kim yapıyo?" diye sorduğu, Serhan SELÇUK'un "Ordu yapryo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in ".. Komuta kademesine tepkisi olan bir askeri güç" dediği, Serhan BOLLUK'un "Tabi. Görüştüklerimden çıkardıklarım diyo." dediği,
Tape:3805 07.02.2008 tahininde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;Istdanbul Pera da düzenlenecek olan bir toplantı hakkında konuştukları, bahse konu toplantıya Kemal Yalçın ALEMDAROGLU, İbrahim ŞAMANDIRA gibi isimli şahısların katılacağından bahsettikleri, daha sonra söz konusu toplantıya bazı İsviçre Milletvekillerininde katılacağından bahsettikleri, devamında Ferid İLSEVER'in ".... Bu Tuncay ÖZKAN olayı, işi yine berbat etti, ...." "CHP tavır almış buna" "pisliğin teki iğrenç yani iğrenç" "Nusret vardı sordum, gel bunu şöyle yapalım dedim, biz yokuz böyle bir şeyde biz yokuz diyelim, siz bunu konuşturayorsamz" " bölücülük yapıyor resmen" dediği ve Tuncay ÖZKAN'm bahse konu toplantıya katılmasının, toplantıya olan katılımı azaltacağı anlattıkları, ilerleyen bölümlerde Ferid İLSEVER'in Yargıtay Başkanının bir açıklamasına atıf yaparak, "Y... Ba...mın güzel bir açıklaması var, yeni başkan olduğu gün" "o devam ediyor, üniversite ayakta, Ege üniversitesi falan... güzel iyi gidiyor yani" dediği,
Tape:3846 09.02.2008 tarihinde Fikret ARTAN Ue görüşmesinde özetle; Fikret ARTAN'm "Ben saym Doğu PERINÇEK'le görüşmek isterdim" "Ben Ankaradan arıyorum Fikret ARTAN efendim nasılsınız" diye sorduğu ve annesinin ölümüyle ilgili konuştukları, yoğun bir ortamdan aradığını söyleyerek "...inşallah bu şeye vesile olur en azından" "Bu Cumhuriyet düşmanlarından kurtulmamızın başlangıcı olur beklide" "Pek şey değil MHP'nin maalesef tutumuda pek şey değil" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet ama sizlere çok iş düşüyor" "Milliyetçiliğimizi tekrar o Atatürk Yusuf AKÇURA Ziya GÖKALP temellerine oturtmamız lazım yani halkçı vatansever" dediği, Fikret ARTAN'm "Bide şey sayın Genel Başkanım o geçen ...olayda pek hoş değildi gerçekten samimi söylüyorum" "Bu çelenk koyma ..." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Bakın bu MHP'nin intiharı oldu çünkü Türk Silahlı Kuvvetlerine düşmanlık Milliyetçiliği bitirir yani" dediği, Fikret ARTAN'm " her Milliyetçinin tabii olarak silahlı kuvvetlere sevgisi vardır" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi çünkü vatan bugün vatan tehdidi altında da en kıymetli şey silahımız yani silahsız Türkiye ayakaltında kalır orduya düşmanlık bugün en tehlikeli tam Amerika orda kendini gösterdi yani" dediği, Fikret ARTAN'm "Şimdi bu şeyle Abidin beyle ben bu siz telefonunu temin ettikten sonra temas kurduk" "Onun TRT'deki sorununa da epey bi yardımcı oldum ... Yanlız son dönemde biraz ben bazı şeylerinde çelişkiler gördüğüm için güvenip güvenmeme konusunda size bi bilgi arz edeyim dedim" "Ben yani bendeki bilgiler kadarıyla Abidin bey o seçim anketi çalışmasını SESAM daki çalışmalarını falanda biraz Genelkurmayla dirsek temasıyla yürütüyo... düşünüyodum" "Yani onu bi teyit edeyim dedim acaba gerçekten yürütüyomu yürütmüyomu" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet tahminim öyle ben böyle kesin bi bilgiye dayanmıyorum ama benimde çeşitli onunla ilgili edindiğim bilgüer kendiside galiba bunu söylüyor ben Askerlerle birlikte" "O zaman arkadaşlarımıza söyledi ben askerlerle birlikte çalışıyorum falan dedi" dediği, Fikret ARTAN'm "Bu seyide tanıyosunuzdur efendim Gülfen hanımı Ankara Üniversitesinden Profesör" "Spor Bölümü Başkanı soyadını unuttum şimdi ama o sizi tanıyor" "Ki onlar şeyde yapmışlar o Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi o özde birisinin Cumhurbaşkanı seçilmesi üniter yapıyla ilgili konferanslara çıkmışlardı Türkiye çapında genelinde" "Yani ben onunda Genelkurmay destekli bi çalışma düşündüm" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Olabilir onu tam kesin bilmiyorum ama Abidin beyin yani Genelkurmay diye niteliyemem çünkü o asker diye daha geniş söyliyebilir yani askerlerle bi bağlantısı var" dediği, Fikret ARTAN'm "He ama şeyin bu SESAM'm oradan en azmdan maddi destekli olduğunu düşündüğüm için ben" "Hani biraz güfffföha^orayla yakın olma ihtimali olunca" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet AsJfSrJerle bağlantısı var Abidin beyin var

Vatansever bi insan" "...Fikret bey sizden bu millet çok şey bekliyo yani bu milliyetçi bu ülkücü kökten gelen milliyetçilerin ağırlıklarını koymalarını lazım, ya bu MHP benim gördüğüm Devlet BAHÇELİ'nin yönetiminde tam Amerika doğrultusunda bi çizgiye girdi" "Sizlerin ama tabanda çok büyük bi isyan var onuda söyleyim" dediği, Fikret ARTAN'm "Geçen Hüseyin Beyide aradım hemen söyledim gerçi iş işten geçmiş gibi görünüyo ama" "Şimdi bu kamuoyunda ençok tartışılan konu AKP'nin bu türban Üniversitede türbanı serbest bırakmasından sonra" "... hiç bir siyasi parti hiçkimse AKP nin 4 dönemdir çıkartmaya çalıştığı bu Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısından bahsetmedi" "Halbuki orada Birinci dördüncü ve beşinci maddelerde gerekçelerinde zaten bütün ipuçları var belgeleri var" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi tabi ben bu açıdan biz o Kamu Yönetimi Kanununa karşı çok çeşitli o zaman sempozyumlar şunlar yapı... ama bu türbanla bağlantılı bir dört beşinci madde açısından meseleye bakmamıştık uyardığınız çok çok iyi oldu o açıdanda meseleyi ele alacam" dediği, Fikret ARTAN'm "Ve gerekçelerinide özellikle özellikle 5. maddeninde gerekçesinin lO.paragrafında" "İşte özgürlüklerin işte kimseye ayrımcılık yapılmayacağı hizmet alanda verende de hiçbir şey yasaklama olmayacağı yönünde maddeler ben şöyle deyim şöyle özel bilgi vereyim efendim ben o zaman Washington taydım" "Askeri Ateşe Paşa vasıtasıyla bi 4 sayfalık rapor yazmıştım Paşa hem Genelkurmaya hemde Sayın Cumhurbaşkanına gönderdi o zamanki Ahmet Necdet Sezer beye" "Benim gerekçelerimle sayın Cumhurbaşkanı iptal etmişti" "1-4 ve 5. madde" "Gerekçenin lO.paragrafı 5.maddinin" "Çok böyle gizli saklamışlar ama açıkça orda diyorki biz kamu kesimindede türbana izin verecez" "Şimdi eminim bunlar bu yeni Cumhurbaşkanından sonra bi 3-4 ay sonra ortalık durulursa eğer" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Egemen BAĞIŞ bunu Berlin'de 3 gün evvel söylemiş" "Egemen Bağış Berlin'de 3 gün önce Milliyet gazete Gazetecilerin ortasında Mecliste de türban giyilecek falan diye söylemiş" dediği, Fikret ARTAN'm "Yani efendim şey o kanun tasarısı hazır zaten" "Bunu Sayın Cumhurbaşkanı iade etmişti ama" "Onun noktasına virgülüne dokunmadan 3 ay sonra pat diye getirip bütün kamuya yayabilirler o zamanda işin önü ne derece alanır bilemiyorum çok şey Türkiye çok sıkıntıya girecek o zaman" dediği,
Tape:3831 11.02.2008 tarihinde Şule .... ile görüşmesinde özetle; Bir toplantının bittiğinden bahsederek ".. gelince anlatınm Hurşit Tolon'un selamı var sana" dediği, Şulenin de "...Mehmet1 den yeniden yazı istemişler" dediği, Doğu PERİNÇEK "Bence kendi yazmasın yani o böyle fazla, araştırma görevlisi yani suçlanacağı böyle Fethullah hoca bilmem ne polemiklerine fazla girmesin" dediği tespit edilmiştir.
Tape:3622 11.02.2008 tarihindeki Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in "bir konuşalım dedim ben gelince anlatırım bugünkü toplantıyı ,bir bildirge yayınlanıyor yarın yada öbür gün 30 imzalı bir eşgüdüm komitesi kurmuşlar ,Şener Eruygur geldida geldi bugün yanında Dursun Ali Ercan, Hurşit TOLON işte 30 kişilik bir şey oluşturmuşlar işte onların hepsi vardı konuştuk ettik falan yani söylediklerinde yanlış yok ama mümkün olduğu kadar yuvarlak şeyler iç dış tehdit falan gelince anlatınm" dediği, ilerleyen konuşmada Talatpaşa komitesinin yapacağı toplantıdan bahsettikleri ve Doğu PERİNÇEK'in "...Mehmet haberal ufuk söylemez Kamuran ... da yolla gelmezlerse gelmesin" "... hatta İlhan Selçuk'ta gelsin" dediği,
Tape:3833 13.02.2008 tarihinde Günseli..? ile görüşmesinde özetle;Aralannda bir süre merhabalaştıktan sonra ülke sorunlan ile ilgili görüştükleri devamında aynı konu etrafında Doğu PERİNÇEK'in "Bunlar sonra geldi başörtüsü kanunu da öyle birkaç yıl içinde ülkede ekonomik." Dediği, Günseli'nin "Beter olsun da beter olsun da." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "İki üç yıl içinde diyorum bunlar çok ağır sonuçlarla karşılaşacak. Ama yıkılacaklar." dediği, Günseli'nin "...Hakikaten bu kadar aşağılık insanlar o hele o şey yok mu eski meclis başkanı şeyin torunu ağlamış eksik olmasın efendim Bülent Annç bey eksik
olmasın .... isimlerini unutuyorum....Aşağılık baktım Hürriyette yine pardon Vatanda bi resim var First Lady'ye pırpırada yakışır artık marka giyiniyorlar kürk falan sahibi de oldular evet bu kadar aşağılık insanlar olamaz efenndim evet böyle efendim efendim ben sizi rahatsız ettiğim için sonsuz saygılar." dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3836 13.02.2008 tarihinde Hikmet ÇİÇEK ile görüşmesinde özetle; Görüşmede Hikmet ÇİÇEK'in "Başkan meraba Hikmet Çiçek abi şimdi bi şeyi hatırlatıyım dedim sabah 10:30 da sizin verdiğiniz saatte İsa albay geldi şimdi bu ikinci defa şey oldu bir bundan önce de tam sizin savcılıkta ifade vermeniz gerekirdi hatırlıyorsunuz ordan da İstanbula acele gitmeniz gerekirdi biraz kırgın gibi bi isterseniz bi telefon etseniz iyi olur cebi var mı sizde dur hemen Fikretten alıyorum 0 536 607 21 41." dediği ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,
Tape:3859 13.02.2008 tariihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;
YavuzDEDEGİL ismli şahsın Türkiye ye geldiğinden ve bahse konu şahsın 10-15 gün Türkiye de kalacağından bahsettikleri, X şahsın "Sen bi telefon edermisin görüşün abi. Şeye dönmeden.Almanya'ya dönmeden. Şu ADD'yi görüşmek lazım.Aa Abdullah konusunda falan onun biraz. Abdullah COŞKUN konusunda galiba biraz kafası karışık.Biraz teretdütleri var." devamında şahsın telefounun birbirlerine verdikleri,
Tape:3860 13.02.2008 tariihinde Nusret SENEM ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in X bayanı arayarak Nusret..? ismli şahsı telefona istediği, ve telefonu alan Nusret..? isimli şahıs ile merkez karar kurul toplantısı üzerine konuşmaya başladıkları, butoplantıyı 1-2 Mart tarihlerinde yapmayı düşündükleri, devamında köylülere toprak satışı ile ilgili bir mahkeme kararından bahsettikleri, bu konu kastedilerek Doğu PERİNÇEK'in "Onlar şeye gitcek değil mi? Şimdi." dediği, Nusret..? isimli şahsın "Danıştay'a gidecek.Danıştay'a gidecek ama epeyce bi masraf oldu.30 kusur dava oldu şimdi. Bazı yerlerden para bulmamız lazım,sponsor yapalım köylülerin kaldıracağı gibi değil. Evet ben bir iki yeri aradım yurt dışından arkadaşlardan falan sponsor bulup diye." dediği, Duğu PERİNÇEK'in bu konu ile ilgili masrafı sorduğu, Nusret..? in "Valia yani beşten aşağı olmayacak bikere yani beş." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Beş milyar mı?. Bi şey değil." Dediği, Nusret..? in "İşte o kadar bi şey ama,Güneydoğu fonuna da bari yani bunu fırsat bilip bi şey yapalım. Kaynak bulalım." dediği, Merke karar kurulu toplantısına tekrar değinerek görüşmenin sona erdiği,
Tape:3878 13.02.2008 tariihinde Erkan ÖNSEL/ Merdan ASLAN ile görüşmesinde özetle;Erkan ÖNSEL'in " M.. A..'mn Ankara'da bir kısım yüksek yargı mensupları ile görüştüklerini belirttikten sonra, daha sonra telefonu M... A..'m alarak "Şimdi biz bu Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcisi olarak 5 kişilik- 6 kişilik bir heyetle dün Ankara'da bu E.... beyin saydığı isim., şahsiyetlerle görüştük." "Son derece emin, son derece kararlı konuştular ve merak etmeyin bu iş, yani Cumhuriyet kazammları, biz de görüşlerimizi konuş., görüştük yani her biri için 3-4 dakka da biz konuştuk yani düşüncelerimizi belirttik." "Son derece olumlu yanıtlar verdiler ve Hukuk olarak, Hukuk çerçevesinde, yargı olarak sonuna kadar direneceğiz ve kimse merak etmesin dedi bu işleri çözeceğiz." diyerek görüşme neticesini aktardığı, Doğu PERİNÇEK'in "Kim?" diye sorması üzerine görüştüğünü iddia ettiği kişilerin makamlarını ve isimlerini söylediği, ayrıca görüştüğü yüksek mahkeme üyesi hakkında "...çok akıllı çok militan.." şeklinde yorum yaptığı, görüşmenin devamında ..İR ŞEY İSTEDİLER ORASI ÇOK ÖNEMLİ. SİZ DEDİLER BİZİM HER ŞEYİMİZLE, II... KİTLE DESTEĞİNİ, HALK DESTEĞİNİ TOPLUM DESTEĞİNİ OLUŞTURMANIZ GEREKİYOR. Bunu ..söylediler doğru tabi. Bu bi büyük bir bileşke. Büyük bir toplum..." "..ben., biz, bu CUMOK'un ben gittim, dönem sözcümüz ı.. .AVUKAT AYTEN AYDENİZ var ... Bir de Ankara'dan katıldı Suay da vardı." "Suay çok ... orda biz epey görüştük yani son derece sağlam iyi şeyler söyledi. Özellikle de ADD konusunda da epey konuşmk.'^'Gelişmclcr son derece önemli Ben vardım işte CUMOK'tan Mennan diye bir arkadaş vardı Namık Kemal'in, Namık Kemal
BOYA., o gönderdi onu, o seçti onu. Böyle bir kadro. Bir de ADD'den tabi o çok., -onu konuşuyorum şimdi Erkanla- Ali Ercan var şimdi biliyorsunuz." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "O da var mıydı o kadronun içinde?" dediği, Merdan ASLAN'm "O geldi oraya ve onu çok kötü de bozdum." ".. yani orda .. farklı bir şey onu telefonda açıklamıyayım size. .. .(1 kelime anlaşlamıyor) söylerim, anlattım Erkan'a" "Davetiyenizi 68 1er için, bıraktım sekreter arkadaşa" "Gelirseniz son derece sevineceğim. Oldukça iyi geçeceğe benziyor" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Geleceğim abi gelmez olur muyum" "Çıkış yolu konuşması şeyin programını oraya gelicem" "....Kaçta biter?" diye sorduğu, Merdan ASLAN'm " Şimdi tabi sanatçılar var, Sadık GÜRBÜZ var, koro var o sürer 12'yi bulur bitmesi de. Bir de sınırsız içki şey yapıyor, onu veriyorlar." "Oranın Müdürü de bizim tanıdık. Vakfın da üyesi. ... o bakımdan yani geç saatlere kadar sürer." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in kimlerin geleceğini sorduğu, Merdan ASLAN'm "Mehmet Ali ÖZPOLAT milletvekili CHP'den. Ahmet Gürbüz KETENCİ. O da geleceğini söyledi. Yani katılım da oldukça iyi olacak politik seviyesi yüksek bir katılım olacak öyle gözüküyor. Yani sizin gelmenizde büyük fayda var" dediği,
Tape:3861 13.02.2008 tariihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;Doğu PERİNÇEK'in İşçi partisi genel merkezini aradığı, burada Hüseyin KARAHANLI isimli şahısla görüşmek istediği ancak şahsa ulaşamadığı,
Tape:3862 13.02.2008 tarihinde Pınar..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında merhabalaştıktan sonra, Pınar..? m "Başkanım Şule Hanımla bi mektup göndermiştim işte Milli Egemenlik Hareketi şimdi orda en üste not kısmında. Açıklamaya ilişkin teyidinizi en geç on beş şubat 2008 tarihine kadar bildirmeniz gerekiyordu onu." Dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3864 14.02.2008 tariihinde Adem.... ile görüşmesinde özetle; Albay olduğu anlaşılan Adem'in "İyi günler ben emekli Albay Adem. Sayın Başkanım." Dediği ve uzun süre kendisi ile görüşemediğini belirttikten ve hal hatır sorduktan sonra ALBAY ADEM Emcetle ipey kavga ettik sonra ortalığı duruttuk ama yani Emcet çok sert doğu PERİNÇEK'in "Çok teşekkür ederim çok sağolun. Sizde iyisiniz yolladığınız e postaları okuyorum yararlanıyorum çok teşekkür ederim." ADEM ,Çok sağolun başkanım.Ben u çalışmalarımıza devam ediyorum.memleketime geçince inşallah artık şey CHP'de ümit yok orayı zimmetine geçiriyorlar, DOĞU PERİNÇEK :evet
ALBAY ADEM Burada ki üniverstedeki arkadaşlarla öğretim görevlileri ile gayet durumumuzda iyi Önce bi ADD'ye kaydımı aktarmayı daha sonra işte Denizli' den buraya geldiğimiz zamanda farklı bi zeminde çalışmayı sürdürüyoruz."dedikten ve parti faaliyetleri hakkında konuştuktan sonra görüşmenin sona erdiği,
Tape:3865 14.02.2008 tariihinde Serhan (BOLLUK) ile görüşmesinde özetle;Serhan'ın "Bu başyazının başlığı için ne dicez" dediği, bir süre başlık için konuştukları,Doğu PERİNÇEK'in ...Türban eylemleri, türban provakasyon şu bu ne diyebiliriz.Türbankonusunda neye dikkat edelim dicen. Türban eylemlerine" dediği, Serhan'ın "Türbandabölünmeyelim, BOP' a karşı birleşelim." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Türbancephesinde mi diyelim." "Türbanda bölünmeyelim, BOP' a karşı birleşelim." Dediği,Serhan'ın "... ben diğer şeyleri de söylüm mi kapak unsurlarını Kapak malum DevletBAHÇELİNİN kritik misyonu alt başlığı MHP' de ümmetçiliğe. nasıl gelindi.
Sürmanşetimiz Türban olduğu için alt bandımız Vakıflar Yasasındaki Görülmeyen tehlike" dediği ve başlıkları söyledikten sonra "...şöyle bişey abi bu şirket eğer vakıf bünyesinde faaliyet gösterirse yabancı şirket denetimden her şeyden muaf olay yani Rum mallarının elden gitmesi değil" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "...Onu sakın koyma sakın ha.Diğil deme sakın ha" dediği, Serhan'ın "niye böyle çıkarttık"jdediği, Doğu PERİNÇEK'in "Aman ha aman o da feci bi şey" dediği, Serhan'ın "tam bi sömürge esası kurayı da şey ABD' nin
\
ekonomik politiği diye çıkardık dikkat çeker diye. İlgi çeker diye düşünüyorum ben
yani Marksist bi şey" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Peki tamam" dediği,
Tape:3847 16.02.2008 tarihinde Ceyhun İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Ceyhun'un Şube isimli bayana "Genel Başkan uygunmu acaba ona bişey danışacaktım" dediği, Şulenin telefonu Doğu PERİNÇEK'e verdiği, Ceyhun'un "... bu 9'undaki etkinlikle ilgili biz Başkanım" "Baya bi kafa kafaya verdik bi başlık düşündük" "Bişeylerde çıkarttık ama ben önereyim sizede yani" "Çok fazla tatmin olabilmiş..., Örtülen Cumhuriyet Devrimci Cumhuriyet gibi bi başlık olabilir biraz yani turbamda çok kullanmak istemiyorum aslında aslında şey muhavazekar biyer yine Türban Kilizine Çözüm Yolu Cumhuriyet Devrimi Kununlan" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Dur bakayım Türban lafı geçmesinmi" " Sen Muhavakarlığı düşünme abi bize gelen adam şey olmayacak" "Cumhuriyetin Türban sorunu diyelim" "... yada Cumhuriyet ve Türban" "Türban neyi örtüyormu diyelim" dediği, Ceyhun'un "Tabi tabi bide şey var bari konu geçmişken sorayımda yarın şeyde Kadıköyde bi etkinlikleri varmış Türbanla ilgilide herkesi çağırıyolarmış bizide çağırdılar" "Kadıköyde burda Sanatçılar çarşısında galiba ... orda bizde tabi bilmiyoruz partinin kararı nedir TKP konusunda" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Gidin 2 kişi gözlemci olarak en azından" "Gidin yavaş yavaş ısıtın ilişkileri ne olacak" dediği,
Tape:3848 16.02.2008 tarihinde Turan... ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanalı arayarak Turan'a "Gelecenmi akşam 68 yemeğine" diye sorduğu, Turan'm da bir diş sorunun dan bahsettiği, ilerleyen konuşmada Doğu PERİNÇEK'in "O şeyi dün büyük hata yaptalar gelselerdi Maltapede çok güzel bi konuşma" "Şeyden sonra ben şeydeydim Maltepe geldiler çektiler Cevizli Tekeli" dediği, Turan'm "Onu evet onu öğrendim onu güzel verecez..." "Akşam veriyoruz" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "O çok güzel oldu" dediği, Turan'm "Ne güzel olurdu bunuda çekerdik ikisinide" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Beraber olayı bitirirdik" "Çünkü konuşmam çok üzüldüm yani o konuşma çok önemliydi çok anlatan öğreten bi konuşmaydı" "Ama onlar abi Maltepede tekelde sizin adamlarınız orda bizim şeye gittiğimizi biliyolar, Maltepe yemeğine" "Orda işte bi Başbakan Perinçek diye slogan attılar bide Perinçek bizim herşeyimiz diye" dediği, Turan'm "Takel iyi onu güzel vericez abi" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ama o sloganları falan mesala Perinçek bizim herşeyimiz sloganları" "O ... GÜZEL HATTA TEKRAR ETTİREREK FİLAN VERMEK LAZIM" dediği, Turan'm "Olur olur olur başmdada veririz sonundada veririz böyle güzel bişey yaparız" "Dün akşam bu şeyde güzel bişey oldu sizin o programa bi ara MAS diye bi firma reklam vermişti Akbank reklamı" diyerek bir süre televizyona verilen reklam ve gelirlerinden bahsettikleri,
Tape:3866 18.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;
D.PERİNÇEK' in "Valla dikkat et, bu Mehmet telefon etti de ee bu sorulara cevap.." dediği, F.İLSEVER' in "Aldım onları abi gördüm, alo" dediği, D.PERİNÇEK' in "Bi de Ankara' da bu Şükrü ELEKDAĞ' di bu Onur ÖYMEN' di carttı curttu şimdi yüklenelim" dediği, F.İLSEVER' in "Erdoğan ÖZEL bizim yani İzmir' de bu" "Talat Paşa' nın işlerini yapıyo ya" dediği, D.PERİNÇEK' in "Bu Ankara' yi yapalım abi bak, Ankara hedef ne biliyomusun? Şükrü ELEKDAĞ, Onur ÖYMEN, Gündüz AKTAN falan bunları toplayıp önlerine koyalım, çok cephede mücadeleyle bu iş kazanılır o meseleyi koyalım" "...bunlar bizi reddetmeye karar vermiş" "Bizi oyalıyolar tamam mı ve bunlara ucunu göstermek lazım, başlıyoruz demek lazım" "Çünkü CHP' liler olumlu olduğu sırada bilmem Zahit AKMAN' m falan olumsuz falan bunlar hep kanunsuzlar yani çok açık" "Biz çekelim kılıcı abi hiç.." dediği, FJLŞEVER' in "Namussuzlar RTÜK başkanı falan değil bunlar şeyden kelepir mal kaçırıp bilmem ne yapmaya çalışıyo aynı
/ 1502 . ' • " ^—r—
zamanda" "Namussuz herifler ya sadece bizi susturmak değil bi de elimizden alınıp şeyi biliyomusun en ucuza nasıl kopartırım, bu kadar adi adamlar ya" "...o kurulu etkilemek bakımından ben dedim bi güçlü bi iki hukukçudan böyle yani güçlü derken şey tanınmış kamuoyunda işte bilmem isim yapmış falan bir iki şey alabilirsek şeyde yaptığımız gibi kabloda yaptığımız gibi" "Ya şimdi bunlar bu şeylerden sonra bir sürü ziyaret yaptılar peş peşe geldiler gittiler bilmem ne yaptılar falan, şimdi geçen gün de bir 1969 yılma ait arşivlerin bazılarını dediler bi bölümü hepsi değil de bazılarını gizli tutuyolar, tutmaya devam ediyolar, Türkiye ile ilgili arşivleri" "...Cumhuriyet Gazetesi dün onu manşet yaptı Anayasa Değişseydi Darbe Olacaktı başlık aynen böyle Cumhuriyet' in başlığı..." "O zaman siyasi şeylerin tanıması üzerine, bunun üzerine şimdi bugün de Süleyman DEMİREL' le bir Fikret Bilal bir röportaj yapıyo yaymlıyo işte Ben Önledim Yoksa Darbe Geliyodu, bu anayasa değişikliğini biz hazırladık ama senatoda kabul edilseydi darbe olacaktı öğrendik ve parlamentoyu kurtardık işte bugünlere ders olsun..." dediği, D.PERİNÇEK' in "...bugün darbe yapmak çok büyük yanlış tam ekonomik çöküşe giderken çok büyük hata yani" dediği, F.İLSEVER' in "Darbe diye bişey yok zaten abi öyle bişey söz konusu değil de" "Napıyolar yani ne yapmak istiyolar" "Bugün darbe falan ne darbesi ya bide kim yapacak yani" "...fakat şey yaptıkları anlaşılıyo bi takım tehditler savurdukları anlaşılıyo bazı korkutmalar yaptıkları anlaşılıyo" dediği,
Tape:3867 18.02.2008 tarihinde X şahıs ile görüşmesinde özetle; X şahsın "İyi akşamlar diliyorum Saym Genel Başkanım." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Sağolun komutanım." dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde X şahsın 1970-1960 devrimi ile ilgili 27 Mayıs devrimi ile ilgili elinde AKDEVRİM gisminde bir belge olduğundan bahsettiği, bu belgenin bugünkü TCK vb. kanunlarla benzerlik gösterdiğini belirttikten sonra X şahsın bu belgeyi yazısına katmayı istediğini belirttiği, Doğu PERİNÇEK'in buna onay verdiği, sonrasınad X şahsın Doğu PERİNÇEK'e "Bi talimatınız var mı?" dedikten sonra görüşmenin sona erdiği,
Tape:3868 19.02.2008 tariihinde Ali ile görüşmesinde özetle; D.PERİNÇEK' in "...yarın ben Dedegil' le buluşuyorum" "Partiye geliyo" "O konuda bana söyliyeceğin bişey var mı?" dediği, ALİ' nin "Ya başkan olmasmda şey olmasa bile diyelim" "Çünkü o Abdul hocanın yazdığı mektup falan filan ya onlar Yavuz Bey bunları kabul etmez, ama biraz çekinceli gibi sanırım veya uğraşırlar benimle diye mi düşünüyo bilmiyorum artık ya yorum yapmak istemiyorum" dediği, D.PERİNÇEK' in "... 6 Nisan' da İsviçre'
de güzel bi toplantı oluyo bu.................... (anlaşılamadı) çıkıp kanunu çiğneyecek" "O da çok
güzel oluyo yani o Normalston falan da çağrıcaz oraya yani bırakalım İsviçreliler özgürlük temelinde yapsınlar" dediği,
Tape:3869 19.02.2008 tarihinde Musa..? ile görüşmesinde özetle; MUSA' nın "O istemiş olduğunuz kitapçı" "Biz bulduk" dediği, D.PERİNÇEK' in "Ziynet Hanım da mı buldun" dediği, MUSA' nın "Evet şimdi arkadaşta burda Deha' yla beraber tekrar bi gözden geçiriyolar size göndermeden evvel" dediği, D.PERİNÇEK' in "10 Üzeri Armania" dediği, MUSA' nm "O ya bu gece ya yarın sabah elinizde olur" dediği, D.PERİNÇEK'in "Broşür şeklinde de var mı ellerinde" "Mafyograsi ne var ne yok hepsini bütün Almancaya çevirdiği her şeyi" dediği, DAHA SONRA Kırkbeş (Kırkbeş) saniye Doğu Perinçek ile başka bir şahısm Almanca olarak görüşmesi vardır.
Tape:3807 20.02.2008 tarihinde Yusuf BEŞİRİK/Y Müsteşar arasında yaptıkları görüşmesinde özetle;
Dışişleri Müsteşarlığından bir bayanın Doğu PERİNÇEK'i aradığı ve telefonu, müsteşara verdiği, müsteşarın "rahatsız ediyorum geç dönüyorum kusura bakmayın" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Burda saym büyükelçimizle görüştük- Necati beyle, bu isviçredeki gelişmeler ve Avrupa insan haklan mahkemesiyle ilgili 'Ânkarada mümkünse değerlendirme
Q^ £&&
2^ ' ^Zjh^z^^*^
yapalım diye düşündü" "8 Şubet öğlen, akşam üstü olabilir veyahut 29" dediği ve ayın 28 ve 29'unda görüşmek üzere randevulaştıkları ve görüşmenin sonlandığı anlaşılmıştır.
Tape:3870 22.02.2008 tarihinde Ceyhun BOZKURT ile görüşmesinde özetle; Konuşma öncesi Cengiz BOZKURT konuşuyor: "Türkiyenin içinde de eylemler olabilir, dikkatli olmak lazım, yeni eylemler başlayabilir büyük eylemler, Türkiyenin mesela Gazi olayları ne zaman çıkmış biliyomusun, Türkiye elli bin kişiyle Çelik Harekatını gerçekleştirdiği zaman çıktı" dediği, daha sonra "Sayın Genel Başkanım" diyerek kendisini tanıttığı, bir süre Genel Kurmay Başkanlığının K.Irak Harekatından bahsettiği, Doğu PERİNÇEK'in "Efendim oraya yapılan her müdahale yararlıdır yani" "Müdahaleler ama tabi bu arada başka Amerika ile pazarlıklar uzlaşmalar var mı onlan da incelemek lazım" dediği, ilerleyen konuşmalarında Ceyhun BOZKURT'un "Çelik harekatı sırasında Türkiye' de de aynı zamanda Amerika önce bi tehdit etmişti ardından da Gazi Olayları yaşanmıştı" "Bu tür provokasyonlar beklenebilir mi başkanım? Çünkü sadece bu mesela Gazi Olaylarına siz dikkat çekmiştiniz yanlış hatırlamıyorsam" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet evet, bu tür olaylar hep provokasyonları getirir mesela Ergenekon' da işte bu dönemde oldu, hatta son derece kritik bir döneme girdik olağanüstü kritik bir dönemdeyiz şimdi" "Yani temel mesele halkı kazanmak halkı kazanan savaşı kazanır, halkı kazanmamız lazım Güneydoğu' da bir toprak reformuyla tamamlanması şart" "O sana yollamıştım geldi dimi o şeyleri" dediği, Ceyhun BOZKURT'un "Geldi onu bugünlerde ben tekrar gündeme getirmeyi düşünüyorum" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tamam o sana lazım olur, onu koy arşive" dediği,
Tape:3808 23.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Görüşmede Doğu PERİNÇEK'in "Şimdi Cumhuriyetten iki tane muhaber bi telaşla koşa koşa geldiler. Şeyin sonunda. Ondan sonra ben onlara dedim işte Halilde bi yere tembih ettim bizde yayınlanmamış fotoğraf. Falan filan verecek malzeme akışı sağhyacağız. Ondan sonra sen Aliyi yire bi ara. Deki bak arkadaş elimzde muazzam malzeme var başlayın de manşetten başlayın de bunun arkasını getireceğiz elimizde malzeme var burdan de bunların ciğerini parçalıyacağız de. Çok kötü durumdelar burda de. TUTUKLANANDA VAR DE ZAİT AKMAN AMA ŞİMDİLİK YAZMAYIN DE
ONDAN SONRA.. EN YAKINLARINA KADAR GELİYOR DE ÇOK KÖTÜ
DURUMDALAR FALAN YENİDEN ŞE YAPMAK. Tamam Alev Şahini Alev Coşkuna şunu söyleyelim bak arkadaş bundan sonra sizt başlayın biz kendimiz kullanmadan bilgileri size aktaracağız." dediği,
Tape:3871 24.02.2008 tariihinde Ferid/Ufuk ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in "Valla bizde işte baktık bizim şey tek bir satır hiçbir gastede yok" diyerek, daha önce görüştükleri bir konuyla ilgili basında bu haberin yer almamasından bahsettikleri, "FERİT' in "Bide şey şöyle bir şey oldu ben tabi bunda dün akşam fark ettim mesela bir iki tanesi ya bize göndermediniz dediler bir tanesi şey Aslan. Ya" "...Aslan BULUT niye benim haberim yok niye bana göndermediniz bi bir tanesi daha söyledi keşke benim e-postama şey Behiç KILIÇ ya biz bir kere bunların şeylerine gönderelim abi" dediği, D.PERINÇEK' in "Fakat bunlar da acaba Tayyip Erdoğan'larda kazanıyorlar mı yani onların hükümeti zamanmda oluyor falan bir fikri var mı." Dediği, FERİT' in "...bir rahatsızlık var herkes şeyin farkında Abdullah GÜL'ün ee imzalama şeyine müthiş bir tepki var" dediği, D.PERİNÇEK' in "Arkadan vuruyor ya" "İç cephe açıyor orduya karşı" dediği, FERİT' in "biraz daha şey olursa bu Ergenekon hikayesi daha nerelere varacak nereye götürecekler bilmiyorum ama bunların amaçları belli bunu yapan adamlarda" "Fakat bu Ergenekon'la ilgili daha evvelden baktım şimdi Vatan'da bilmem nerde gene şeyler var bazı okur yorumları nasıl tepkili biliyormusun hepside bizim şey yani Fethullahçılarm tezgahı bilmem nesi yalanı susu busu falan filan diye büyük tepkilerle" dediği, D.PERİNÇEK' in "Vatan'damı^ıkmış" dediği, FERİT' in
"...burda bir sempati alması bir güç gösteresi bir moral kazanması tekrar şöyle bir silkelenmesi falan şeyin hassas yönüde bu bence" dediği, D.PERINÇEK' in "Hayır bu Ergenekon'la ilgili diyorum" "Ergenekon'la ilgili" "...o konuda neler deniyor o tür konularda Türk ordusunun o konuda bir tavrı yok" dediği, FERİT' in "... Ümit SAYIN gibi berbat berbat adamlar var işin içinde" "Önada dayanarak bir sürü şeyler var internet ortamında şunu yapmış bunu yapmış gibi" "...bir tek Serdar TURGUT'un dikkatimi çekti bu şeylerin eeee yani bir takım şikayetçi takımı var operasyonların onların en açık net ifadesi olmuş onun yanı sırası" dediği, D.PERINÇEK' in "Şikayetçimi o?" dediği, FERİT'in "Operasyonlara karşı bir tavır almış" "Bir o var yani öyle net bir tavır içinde olan bide Cumhuriyet imtiyazından..." dediği,
Tape:3872 24.02.2008 tarihinde X ŞAHIS ile görüşmesinde özetle; X şahsın "Tamam Tuncay ÖZKAN'la ben kavga ettim ama doğal olarak siktir çektim çünki canımı sıktı Tolon'u, sizi, Esat'ı, Mahir KAYNAĞI,Emin GÜRSES'i adam rest çekti" dediği, D.PERINÇEK' in "Evet" dediği, X şahsın "Çünki Mehmet AKKAYA ya ben bir şey
demicem çünki ben emir değil ya emir belki................... şöyle diyim Mehmet AKKAYA arkadır
Orhan abinin dediğini ben yapıyorum da uyguluyorum da" dediği,
Tape:3873 25.02.2008 tarihinde İhsan ATİK ile görüşmesinde özetle; Aralarında bir süre merhabalaştıktan sonra İhsan ATİK'in Ulusal Kanal'da ki programlara bir partili olarak bağlanamamasmdan dert yandığı, Doğu PERİNÇEK'in partili kişilerin programa katılmamasının daha olumlu olacağını belirttikten sonra bir süre aynı konu ile ilgili konuştuktan sonra, devrimci hareket konusuna değindikleri ve Doğu PERİNÇEK'in "Kardeşim devrimle rica ederim İhsan'cığım devrimden vazgeçmek şerefsizliktir alçaklar devrimden vazgeçer öyle bir şey olur mu öyle saçma şey. Bizim yaptığımız her şey devrime yönelik." dediği, görüşmenin bu şekilde sona erdiği,
Tape:3874 26.02.2008 tarihinde X şahıs ile görüşmesinde özetle; X ŞAHSIN "Şimdi ben daha önce Philip Morres deposunda falan görev aldım" "Daha doğrusu telefonda konuşmak istemiyorum da, sen önümüzdeki günlerde İzmir' e gelecek misin? Senle görüşebilirmiyim?" "Tekel' de hangi parti iktidara geçerse geçsin mevcut olan yerlere sürekli kendi partilerinden bir müdür getiriyolar" "Bunların müdürleri oraya almalarının sebebi şimdi eğer bunu kontrol etme imkanın varsa" "Depolarda 6-7 sene önceden gelen mahsulü" "Kalkıp ta içeriye imha veriyolar" "Bundan müthiş, müthiş derecede yani büyük ton" dediği, D.PERINÇEK' in "Hı hı, sen bunu git Halil GÜLEÇ' e anlat çabuk" İstersen telefonda söyleme sen git Halil' e "Hadi senden görev bekliyoruz" dediği, X ŞAHSIN "Anladım, o yüzden de pek konuşmak istemiyorum fakat aktif bir şekilde görev aldım, müthiş derecede haksızlığa uğradım" dediği,
Tape:3875 26.02.2008 tarihinde Kamil DEDE ile görüşmesinde özetle;
D.PERINÇEK' in "Bu şeyde iddianamelerde surda burda THKP/C var mıdır?" dediği, K.DEDE'nin "Olabilir" dediği, D.PERİNÇEK' in "Senin evde var mı onlar?" dediği, K.DEDE' nin "Ben de hiç yok onlar abi" dediği, D.PERINÇEK' in "Peki bunu bilen kim var?" dediği, K.DEDE' nin "Anladım, bu ORAKOĞLU' nun kitabını daha çıkmak üzere galiba şey yaptınız mı?" "İlyas AYDIN için iddiası, ölmediğini söylüyo benim şahsi fikrim de ölmediği konusunda, bu konuyu daha aydınlatamadı kimse" dediği, D.PERİNÇEK'in "Hala yaşıyo mu sence?" dediği, K.DEDE' nin "Bence kesinlikle yaşıyo, ölmesi mümkün değil abi ya da ha pardon o şekilde ölmesi mümkün değil, bize iletildiği şekilde ölmesi mümkün değil Türk Devleti öldürdüyse onu bilemem ama biliyosunuz Filistin' e götürdük işkencede bilmem ne de öldü diye esas çıkan saye o biliyosunuz, orda öldürmeleri mümkün değil, Muhabbarat' m iş kontrolü altında, Muhabbarat bi Türk subaymı bilmem ne öldürttürecek üç tane çakala mümkün mü bu?" "Bu niye ortaya çıkarıldı hatta bize bi kaset gönderildi ben-btliyoıyım" "Boğuk sesler geliyo işte
ölmeden evvel işte işkence sırasında konuşmaları falan diye nişe bu kadar çok şey yaptılar" dediği,
Tape:3809 26.02.2008 tarihinde Hikmet ... ile görüşmesinde özetle; Doğu PERINÇEK'in Hikmet'e, Zaman Gazetesinde bulunan Erdal YAVUZ isimli bir şahısla ilgili, gazete de çıkan bir haberi tekzip amaçlı, bir yazı taslağı hazırladığından bahsettiği, bu amaçla güzel bir haber yapılması için gerekli çalışmaların yapılması talimatını verdiği,
Tape:3810 26.02.2008 tarihinde Hikmet ... ile görüşmesinde özetle; Bir önceki görüşmede geçen Zaman Gazetesindeki konuyla ilgili olarak Doğu PERINÇEK'in "birde Uluç GÜRKAN beni aradı bu konuda dün, önada yolla benim taslağı" "9 Mart Cuntası ne zaman başladı, çünkü o sırada cunta falan da yoktu, darbe olsun" dediği, muhtemelen gazetede çıkan haberden ilgili olarak Hikmet'in de "bu nasıl darbe hazırlığı" dediği, ilerleyen görüşmede bahse konu tekzip taslağıyla ilgili görüştükleri,
Tape:3811 26.02.2008 tarihinde Erkan ... ile görüşmesinde özetle;Doğu PERINÇEK'in "Erkan.. Ulusal Strateji Merkezine 7-8 tane iskemle koydur" "Tuğran'ı da çağır" "Turan, Ferid, Sen" "beş dakika sonra geliyorum ben" dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3811-2 26.02.2008 tarihinde Yusuf BERİŞİK ile Ferid İLSE VER arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Görüşmede Yusuf BEŞİRİK'in "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim." Dediği, Ferid ILSEVER'in "Tamam bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal Alemdaroğlu." dediği, Yusuf BEŞİRİK'in "Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU Erkan Ünser Turan Özgür Serhan Bollu var." dediği, Yusuf ILSEVER'in "Toplantı bitince bana bilgi ver." dediği,
Tape:3812 26.02.2008 tarihinde Halil Göçen DEMİRTAŞ ile görüşmesinde özetle; Halil'in "Kırlarelinde bizim burda ağır ceza hakimi var şuanda rahatsız evinde bende ziyaret ettim. ÇOK BİZE YAKIN görüşüyoruz...Bi geçmiş olsun dileğinde bulunursunuz telefon numarası versem." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Halen ağır ceza şeyi mi." Diye sorduğu, Halil'in de "Evet evet evet." dediği, doğu PERİNÇEK'in "Benim telefon etmemden bi rahatsızlık duymaz mı." dediği, Halil'in "Yok duymaz sizinle zaten tanışmak istiyordu o. Hasan Altuğ." dediği, ve şahsın telefonunu aldığı,
Tape:3813 26.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; DoğuPERİNÇEK'in "Şimdi Emin Gürses. Dün gördün Hürriyet çok güzel haber yapmış.Ondan sonra çok güzel moral veren falan bi tutum içindeymiş . Ondan sonra ÜmitSayın da tam rezalet. Yaltaklanma yavşak zaten pravakötür. Özel olarak sokulmuş biadam. Neyse o konularda uyardım. Onun üzerinden herif hep yalan söylüyordu. Tespitetmiştik aslında." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Sürekli yalan söylüyor hepsi yalan ÜmitSaym değimli. Kompolcu yalancı pislik." Dediği, doğu PERİNÇEK'in "Neyse oturdukepey konuştuk bu bütün gazetelerde yeni şafaktan bilmem yeni zamana karar aksiyonakadar falah heriflerin planları falan hepsi ortaya düştü. Bunlarla konuştuk ne
yapabiliriz falan yarın saat 16:00 da şeyle konuşacağız İlhan Selçuk la." dediği, devamında Ferid İLSEVER'in Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun durumunu sorduğu, Doğu PERİNÇEK'in de "Alemdaroğlu çok iyi ya. Düşün beş saat kaldı ya tam beş saat ordan ayrılmadı orda oturduk." dediği, bir süre türban ve Türkiyedeki gündemden bahsettikleri, devamında; Doğu PERİNÇEK'in "Erdoğan Teziç in siyi geldi mi sana yolladığım." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Hani buraya niye gelmiyor hiç bi şey daha dünde birşey yolladın dedin bende hiçbirşey yok benim şeyde dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ben sana bir günde 4-5 şey yolluyorum en az 5 tane şey yolladım." Dediği, Fedrit İLSEVER'in "Evet Erdoğan Teziç Ramazan Akyürek çalışıyor abi tüm generalin istihbarat daire başkanının harekattan 2 gün önceki konuşmalarını yayınlayıp harekatı ihbar ettiler şimdi de erdoğan teziç in rektör bazı rektörlerle konuşmalarını
>^
)6 / r__JL_---------
2-v,- _' )Ç8gy\&^r~?^~
yayıyorlar işte korgeneralle görüştüm bunlar şöyle olacak böyle olacak ABDULLAH GÜL SEÇİLSİN DE ÇANKAYA YA GİDERKEN ARABASINA BİŞEY OLACAK KAZA OLACAK FALAN BÖYLE LAFLAR Ramazan Akyürek tam devletin bütün imkanları ile böyle yök başkanını şunu bunu dinleyip şimdi... yani tam rezalet içindeler yani hıyanet yani." dediği, Ferid İLSE VER'in "Hıyanet abi ipe gidecekler ve durduran ya durmaları mümkün de değil öyle şey baskı varki çünkü felaket baskı." Dediği, Doğu PERINÇEK'in "İpe gidecekler dedin değil mi bak bu senin sorgulamanda önüne çıkacak." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Bunları dinleyip dinleyip şey yapıyorlar önümüze koyuyorlar önlerine koyuyorlar tamamen bu." dediği, Doğu PERINÇEK'in "Analarını avratlarını eşşeoğlu eşşekler alçak herifler...bugün geldi avukatlar anlatıyorlar da sorguları sorgular hepsi şuna niye telefon ettin buna niye telefon ettin sorgu bu bu yazıyı niye yazdın. Yani hiçbir ciddiyeti olmayan cuntaymış ulan şu cuntaya bak emin gürses bilmem kim bilmem kim vedat yenerel cunta bu. Birde demişler ki sende hiçbirşey çıkmadı tabi demişler sen bizim geleceğimiz biliyordun şildin hepsini bak." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Kime diyorlar bunu." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Emin gürses'e yani evinden birşey çıksa çıktığı için sorguluyor çıkmazsa da niye çıkmadı hıı rezalet ya." dediği, görüşmenin bundan sonraki bölümünde Talat paşa komitesi ile ilgili yapılması planlanan bir toplantıdan ve bu toplantıya Süleyman DEMİREL ve Rauf DENKTAŞ'm da katılımım sağlamaktan bahsettikleri,
Tape:3914 26.02.2008 tarihinde Nusret..? ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında Diyarbakırda ki bir davadan bahsettikleri, bu konu üzerinde bir süre konuştuktan sonra Doğu PERİNÇEK'in "Para size intikal etti mi" dediği, Nusret'in "Geldi abi hallettik işte bugün tamamını hallettik yani saat 3 e kadar vallahi belki 20 defa merdiven indim çıktım yani otaraf koş bu tarafa koş epey bir problem uğraştık bitirdik geldik." Doğu PERİNÇEK'in ".. .şey biz ikisini mi verdik 4 üde köylüler mi verdi." Dediği, Nusret'in " 4 ü değil de 2,5 ini verdiler bir miktarda ben yanımda götürmüştüm işte 6 küsur tuttu tamamını halletmiş olduk." dediği, Doğu PERİNÇEK'İN "Onun hesabını güzel tutun abi o birlik ve kardeşliği sakın partinin hesaplarına karıştırmayalım. Şeye diyarbakır iline para bıraktınız mı." dediği, Nusret'in "Tabi bıraktık 3 onlara kaldı ya. Bazı yerlerden gelecekler var onlarla ayrıca oraya takviye edeceğiz yani." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ben size 5 milyon daha verecem 5 bin daha verecem" dediği, Nusret'in de "İyi abi vallaha iyi olur bende bazı yerlerden istedim gelenler olacak işte bazı özel arkadaşlardan falan onlar da gelecek onlardan da." diyerek görüşmenin sona erdiği,
Tape:3876 26.02.2008 tarihinde Pınar..? ile görüşmesinde özetle;Görüşmede doğu PERİNÇEK'in "Pınar' cim ÖZKÖK' e bi şey mektup yazdım. Bu mektubu bi ön yazıyla ÖZKÖK' ün kendisine yollarsın diğerlerine de aynen böyle bu şekilde yollarsın,
Sen bana yollamıştın Oktay EKŞİ' yi de not al. Hürriyet' in o şeyinde bulunan künyesinde yönetici olarak yazılı insanlar var ya Doğan ERGÜNEL zaten var orda. Ve takip et onda aldınız mı Doğu PERİNÇEK' in şeyini diye tamam mı?" diyerek Ertuğurl ÖZKÖK'e yazdığı bir mektup hakkında konuştukları,
Tape:3815 27.02.2008 tariihinde Tunç..? ile görüşmesinde özetle; Bir süre bir üniversite de düzenlenen bir toplantıdan bahsettikleri, Doğu PERNİÇEK'in düzenlenen toplantı hakkında bilgi aldığı, görüşmenin devamında Tunç'un yapılan konuşmalar ve katılımcılan kastederek "Ben hepsini dinlemedim ben çünkü dışardaydım güvenlik ile ilgili durumlar vardı ama konuşmalar iyiymiş esas Ceyhan Mımcu ile Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU iyi konuşmuşlar Nazan hanım birâtz'daha^sakin o zaten yapısı öyle
biraz. Ama iyi olmuş konuşmalar....Alemdaroğlu da çok güzel oldu diyor" dediği ve görüşmenin aynı konu etrafında bir süre daha sürdüğü,
Tape:3837 27.02.2008 tarihinde Süleyman..? ile görüşmesinde özetle; Süleyman..? m "Emin abiyi aldılar. Emin ağabeyyi." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ha aldılar evet." Dediği, Süleyman'ın "Şimdi Doğu abi biz bir şeyler düşündük. Haftaya muhtemelen biz altı kişi size geleceğiz. Türkiyenin her bölgesinden altı kişi. Altı özel kişi. Orhan abiyi düşünüyoruz Orhan abi gelecek. Karabükten bir arkadaş var ,Trabzonda bir arkadaş varBiz size geleceğizde işte onun haricinde bu şey var belki bilirsin Çağlayan mitingi. Onda konumumuz ne olacak bizim." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tuncay mı yapıyor mitingi." diye sorduğu, Süleyman'ın "Ya Tuncay yapıyor Tuncayla pek alakası yok ADD yi biliyoruz. Çünkü ADD ye bazı çok yanlış yaptı hatta onun belgeleri bizde de var onu da atarız size çünkü sözcülerinin ADD karşıtı kullandığı kelimeler var. ADD yi dışladığı onlar bizde belge olarak duruyor." dediği, devamında Doğu PERİNÇEK'İN miting tarihini sorduğu e "Gidelim gidelim." dediği, devamında Süleyman'ın Akkaya isimli şahsın durumunu sorduğu Doğu PERİNÇEK'in "Konuştuk tamam hallettik onu." Dediği, Süleyman'ın "Çünkü biz Akkaya yönlen Akkaya bizi yönlendiriyor. Akkaya Adanada biliyorsunuz." Dediği ve devamında yine Süleyman'ın "Altı-yedi kişi biz size gelecez ondan sonra bakalım Emin Gürses için bir şey yapabilirsek yapacağız yapamazsak artık ne olursa." dedikten sonra görüşmenin sona erdiği,
Tape:3817 29.02.2008 tarihinde YUSUF BEŞİRİK ile CEMALETTİN KORKUT arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Cemalettin KORKUT isimli şahsın Douğ PERİNÇEK in telefonunu aradığı, telefonu Yusuf BEŞİRİK'in açtığı, ve "Başkan bir toplantıda konutanmı." dediği, Douğ PERİNÇEK'i bir ekonomi toplantısında olduğunu belirttikten sonra Cemalettin KORKUT'un "Evet ben 7-8 defa aradım BU ŞEYİN SON ÇEKİLME İLE İLGİLİ HAREKAT İLE İLGİLİ BİR KONUYU ARZEDECEKTİM KENDİSİNE OLDUKÇA ÖNEMLİ belki bu toplantıda da şey yapılabilir görüşülebilir isterseniz söyleyin kendisine." dediği ve görüşmenin son erdiği,
Tape:3818 03.03.2008 tarihinde Feri İLSEVER üe görüşmesinde özetle; Aralarında bir süre merhabalaştıktan sonra Doğu PERİNÇEK'in "Ben bugün ALAATTİN PARMAKSIZ geldi partiye Tümgeneral onla görüştüm çok iyi tuttu bu hayranım diyor partiye diyor. Tek parti diyor başka birşey yok diyor ondan sonra kafası falan çok esaslı çok birikimli bir insan. Bir de Uğur Ümit Akkoyun lu da görüşmede bulundu o da iyi yine gelince konuşuruz bazı güzel haberler var yarında rtük le o görüşme var işte." dediği ve Rtük ile ilgili bir konu hakkında konuşmaya başladıkları, bu konu etrafında Ferid İLSEVER'in "O Birsen hanım m şeyiydi bu Birsen Ersel profesör. Yakın yani tanıdığı nefret ediyor daha doğrusu Zait Başkan çok iyi tanıyor çok yakından tanıyor beraber çalışmışlar bunun herşeyini biliyor bana daha önce anlatmıştı bunu geçen sene bana biryerd. Bugün onunla konuştum ben şimdi o bu akşam onu arayacak ve afedersin yani şey yapacak rezil edecek yani. Birde bizim büyük ortağımız yani kanalın gönüllüsü sahibi falan her bakımdan tam sahibi. Ha bizim eski Kemal Yalçın ALEMDAROĞLUnun şeyi yardımcısı. Neyse onla konuştum işte bu akşam şey yapacak o bakalım ordan birşeyler çıkabilir yani bastıracak yani. Zaten daha önce de konuşmuştuk benimsiyor ve biliyor da yani olayıda biliyor bizim haklılığımızı falan da biliyor." dediği ve bir süre daha aynı konu hakkında konuştukları, daha sonra Ferid İLSEVER'in "Basma biz burda başlıyoruz girişiyoruz şeyi Ergenekon dosyasını. Şimdi ben Nusret le konuştum abi bizim bu şey Ramazan-Akyürek in ifadesini alan meclis şeyi. Hiçbir şekilde ikna olmamış vaziyette meclisteki millet vekili özellikle CHP Millet
Vekilleri. Olayı biliyorlar anlıyorlar onların ne olduğunu yani. Biz onlardan başlayarak bu dosyayı götürelim de bütün CHP, DSP falan hatta bir kısım MHP esaslı bir tur yapalım abi bunları harekete geçirelim meclisteki şeyleri. Bu rezalete karşı. Konuştum Nusret le tamam onlarda şey yapacağız yarından itibaren girişiriz diyorlar." Dediği, devamında kim olduğu anlaşılamayan bir şahıs hakkında konuşmaya başladıkları ve Ferid İLSEVER'in "Tabi canım çok iyi birşey şeyi de gördünüz ayrıca ... falan filan şeylerini. Çıkarttilar gene bu adamı." Dediği, Doğu PERINÇEK'in "O rezalet o düşman tarafı darbe marbe 3 milyon insanı öldüreceklerdi. Çıkartı onun canını okuyalım abi yalancı eşşeoğlu eşşek bu PKK yi MİT kurdu daki kilit adam. Biz onu öyle yapalım PKK nın kuruluşunda ki aktörlerden PKK yi kurduran aktörlerden diye kapak yapalım." Dediği ve görüşmeni bu şekilde sona erdiği,
04.03.2008 tarihindeki Kadir.......... ile görüşmesinde özetle; (aranan Onur Mert onur
mert kurtuluş mh.hakh yağcı cd. no: 16 merkez 64100 uşak-uşak)
Kadir'in "Merhaba başkanım" dediği, Doğu PERINÇEK'in " Sağolasm bu İbrahim beyi" dediği, Kadir'in "Hallettim başkanım bugün İbrahim beyle görüştük epeyi bi ufak bir alış veriş yaptık devamı gelecek" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Herhangi bir zorlukla karşılaştınmı beni hemen ara" ".. perşembe burda olursan 18 de Ekonominin gidişiyle ilgili Türk Ekonomisi nereye gidiyo diye bi toplantı var oraya İbrahimde gelecek istersen yüz yüze konuştururum" dediği, Kadir'in "Yok biz epey görüştük Başkanım çok sağolun" dediği, Doğu PERINÇEK'in "... her konuda önünü açıyo demi" dediği, Kadir'in "Yok yok çok sağolsun çok olumlu bir arkadaşımız zaten bir refaransa felanda gerek biraz sohbet edince ben biliyorum dedi sorun değil epey bahsettik" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Tamam biz onu uyardık tamam mesele yok kardeşim" " Ya bu şey ekonomi batıyo benim gördüğüm sen hissediyomusun bunu" dediği, Kadir'in "Ben hissetmiyorum hala başkanım onu" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Bak çok büyük bir ekonomik kriz geliyo Kadir ona göre ayarla her şeyi sakın bak çok büyük kriz geliyo" dediği, Kadir'in "Yani tabi onun şarlan oluştu başkanımda bunu biraz tehir edebilirler diye düşünüyorum ben 3-4 yıldır aynı şekilde düşünüyorum bu tabi sistemin bizim dışımızdakilerinde karşı güçlerinde kendilerine göre bunu geciktirme tehir ettirme şeyleride var" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Öyle bir ihtimal yok geciktiremiyecekler yok göreceksin bak ona göre kendini ayarla" dediği, Kadir'in "Başkanım ben şu anda bi imalat yapıyoruz Uşakta" "Bayan kıyafeti bulizi gömleği ceketi vesaire onu isterseniz kapatın ben sizi arayım başkanım" Yani diyelim ki döviz ne olacağı belli değil çünkü ben TL ile sattığım için kendi satışıma göre program yapıyorum yani o riski bir defa ortadan kaldmyorum" "O birinci şık ikinci şık bende bunlan Bedri abiden dinlediğim için size getirip" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Abi Bedri bu işlerden anlamaz ben Bediiyi Bedri sen Bedriye öğretirsin bunlan Bedri bu işleri bilmez" dediği, Kadir'in "Yo yo kendi programımı söylüyorum bunu Bedri abiyle paylaşmıştım gerçekleşmeye yakın sizinle paylaşmak istemiştim" dediği,
Tape:3819 05.03.2008 tarihinde Türkan YILMAZ ile görüşmesinde özetle;
Türkan YILMAZ'm Berlinden aradığını söylediği, genel siyasi yapıyla ilgili şikayette bulunduğu, bu durum karşısında ne yapabileceği konusunda, Doğu PERİNÇEK ten akıl istediği, Doğu PERINÇEK'in de "orada işçi partisine, Berlinde gidecektin k atılacaksın, görev alıp çalışacaksın, bakın bu duğa ile bu işler olmaz, duğa ile olsaydı bak bu kadar Müslüman ayak altında kalmaz ve bu kadar fukara olmazdı... 23 Martta bende geliyorum oraya, rauf DENKTAŞ ile birlikte" "görev ne, 23 martta Doğu PERİNÇEK ve Rauf DENKTAŞ'm katıldığı toplantıya en büyük katılımı sağlamak.... Gelin beni bulun... ben size yeni görevler verecem" dediği, Türkan YıLMAZ'tn ADD Atatürkçü Düşünce
Derneğine üye olduğunu söylediği ve muhtemelen daha önce konuştukları bir k onuyla ilgili "olamaz olamaz en büyük güvencemiz asker" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "asker yapıyor görevini, neymiş olamaz" "niye düşmanın probagandasından etkileniyorsunuz" dediği,
özellikle askerin görevini yaptığından bahsederek ".............. böyle başkalarını şikayet et meyin,
asker görevini yapacak" "görevini yapıyor ve yapacak" dediği, Türkan YILMAZ'm "bu gün Yılmaz beyde de diyorki, eşim, bunlara diyor, bu dinciler diyor, acaba büyümü yaptılar diyor, bizim diyor Genel Kurmayımıza falan yani" dediği, Doğu PERİNÇEK'in de "Çaresizlik diye bir şey yok Türkan hanım, ayağa kalkın, görevlerinizi yapın, ben size 23 Mart'a kadar görev verdim" dediği,
Tape:3840 05.03.2008 tarihinde Teoman..? ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanal'da görevli Teoman isimli şahsa "Şimdi bu bizim hani CIA Ajanı Tuncay ile ilgili bir kapağımız olmuştu ya. O kapak yazısını bana E Postalar mısın." Dediği, Teoman'ın "Tamam hemen gönderiyoruz." dediği ve görüşmenin bu noktada sona erdiği,
Taepe:3841 05.03.2008 tarihinde Gizem..? ile görüşmesinde özetle; Gizem'in "Tuncay Güneyin yazısını gönderdim her iki adresinize de bilgi vermek için aradım iyi akşamlar." dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3851 06.03.2008 tarihinde Yıldız AKDEMİR ile görüşmesinde özetle; Yıldık AKDEMİR'in Balıkesirden aradığını, Başkan diyerek Doğu PERİNÇEK ile görüşmek istediğini söyleyerek, daha önce Susurluk için bi ön görüşme yaptığını anlattığı, daha sonra telefonu Doğu PERİNÇEK'in alarak "...bizim bir Almanya ziyareti var Martın sonunda felan orda bir takım bulanıklıklar var o neticelensin o zaman şey yapalım" "ADD Bandırma çağırıyo Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'NU .. geldiği zaman" dediği, Yıldız AKDEMİR'in "Balıkesir merkezdeki ADD kongresi tamamlandı genel baş şube başkan yardımcısı bizim arkadaşımız 7 Delegenin 6 sı bizimle hareket ediyo Genel merkez delegesi" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Şimdi biz ERGENEKON operasyonu ile ilgili basm toplantısı yaptık" "ilk basın toplantısı metni biraz ham sistematiği zayıftı şimdi daha düzeltilmiş son halini şimdi hemen size yolluyorum" "onu bir basm toplantısıyla yarin bi basın toplantısıyla Balıkesirde açıklayın" dediği tespit edilmiştir.
Tape:3852 06.03.2008 tarihinde Fikret... ile görüşmesinde özetle; Fikret'in "...karışık ... ortam" "Çok ya bir taraftan bu CHP ile MHP'nin gerçekleri ortaya çıktı filan deniyor ama" "Fakat bi taraftanda Genelkurmay Başkanına yönelik muazzam bir şey var" "Tereddüt oluştu hem toplumda hem askerler içinde diye söylüyorlar" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Abi onun aleyhine muazzam bir şey yarattılar ya" "Yani sana söyleyim kim olsa yıpratacaklar Türk ordusuna karşı bir savaş başladı kim gelse yıpratacaklar maalesef. Onun için korumak lazım bunları, bizim sağ kol ne diyor" dediği, Fikret'in "Sol kolda şey fakat bu yani bir şey yaratmış asker içinde" "Muazzam bir kararlılığa yol açtı diyor" dediği, Doğu PERİNÇEK' in "Tabi. MHP'ye filan çok kızmışlardır" dediği, Fikret'in "MHP'ye çok kızmışlar CPH'ye de kızıyorlar ama CHP 'den çok MHP esas şey yapıyo Herkes diyo dokuz sabıka bilmem ne falan onu konuşmaya başladı diyo" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Çok güzel. Şimdi sen o zaman abi Serhan'a bildir Dokuz Sabıkanın kocaman bir ilanını şiyeni ilanlar vardır eski sayılardan zaten" "Çok güzel bir ilanını koyalım" dediği, bir süre K.Iraktaki gelişmelerden bahsettikleri, Doğu PERİNÇEK'in ".... iyi bizim açımızdan gelişmeler çok iyi" dediği, Fikret'in "...bencede öyle. Yani bizim çok lehimize şey" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi abi yalnız bizim tavırlarımızı mesela bak dün bizim şeyi yayınladığımız o ordu ile ilgili şeyi çok güzel yaymamız lazım ya çok çok güzel yaymamız lazım" j.'Bjıgiin.yaptığım basın toplantısını
-*v" ,«, **■
•*/ > t \
yaymak ama esas dünkü o ordu açıklamasını iyi yaymak lazım, iç cephe meselesi MHP'nin Ordunun meselesi falan..." dediği,
Tape:3842 07.03.2008 tarihinde Bedri..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında bir süre merhabalaştıktan sonra düzenlenecek olan bir ekonomi toplantısından ve bu toplantıya konuşmacı olarak katılacak kişilerden bahsettikten sonra, Tümep'in bir yemekli toplantısına değindikleri ve bu toplantı ile alakalı olarak Bedri'nin "Ya şimdi aslında çok benim beklemediğim bir katılım di herkes vardı orda. İlhan Selçuk,Hurşit Tolon,Şener Eruygur,YARSAV Başkanı,bu Danıştay ,Yargıtay ,Üniverstelerden bayağı seçkin bir topluluktu 70 kişi vardı Şener Eruygur bayağı da uzun sürdü yedide başladı on birde bitti dört saat süren toplantı oldu. Şener Eruygur yani bir araya gelmek gerekir Ulusalcıların birleşmesi gerekir diye özeti bu olan birazda halkı suçlayan bu cumhuriyet mitinglerinde toplandı bu kadar kalabalıklar ne oldu bir şey çıkmadı öyle bir konuşma yaptı." Dediği, devamında bir süre Bedri'nin söz konusu toplantıdaki konuşmasından bahsettiği, daha sonra Doğu PERİNÇEK'in "Keşke şeyi esas söyleseydin o gün indirmek ve Milli bir hükümet kurmak mümkündü ona yanaşmadı Şener Eruygurlar Cumhurbaşkanı istifaya davet etseydin. Esas onu söylemek lazım alternatif o bence yani İşçi Partisine oy ver diyerek te bir çözümü olmazdı." dediği, devamında Bedri'nin "Sonrasında bitiminden sonra sonra İlhan Selçuk en sonunda bir kapanış konuşması yerine geçecek bir konuşma yaptı ama oda böyle Orduya karşı kırgınlığını ve eleştirilerini özeti oydu yani. Bu hem Iraktan çekilme konusu hem de genel olarak tutumuyla ilgili böyle çok şeyler bekleyen ve beklediğini bulamayan bir hayal kırıklığı içerisinde özeti o olan bir konuşma yaptı. Yani çok uzun bir konuşma yaptı ama özeti buydu yani böyle bir hayal kırıklığı konuşması işte bir araya gelelim tekrar o toplantılar bu sefer bu .... ödül verme vesilesiyle toplanmıştı ama anladığım kadarıyla bu heyet toplanıyor. Bir ay sonra" dediği, doğu PERİNÇEK'in "BİLİYORUM." dediği, Bedri'nin bir süre daha toplantı hakkında bilgi verdikten sonra Doğu PERİNÇEK'in "Bunların hepsi zavallı halkı örgütlemek istemeyen ve bütün umutları Ordu olan adamlar yani. Ordu bunları kurtarınca da bunlara birer görev verecek bazı mevkilere getirecek olay bu maalesef." : "Fakat buralarda çözüm göstermek lazım yani mesela o şeyle ilgili olarak ta Cumhuriyet mitingleri o zaman bu Hükümeti indirme şansı vardı: O taktiklerde ... ama benim ... Şener Eruygur falan yan çizdi bunlar zavallı adamlar ya bir hedefi olmayan bir planı olmayan zavallı adamlar"Dediği ve toplantıya Sıtkı ULAY isimli yaşlı bir paşanın da katıldığını belirttikten sonra görüşmenin sona erdiği,
Tape:3843 07.03.2008 tarihinde Mehmet..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında bir süre İşçi Partisinin bir basın bildirisinin basındaki yansımasından bahsettikten sonra; Mehmet'in "Atekle konuştum da dün ziyarete gitmiş tutukluları Emin Dayı aslan gibiydi diyor şimdi bizim bu medyaya Ergenekonla ilgili dosya götürüyoruz ya. Aytekin baş Aytekin başkanlığında avukatlar bir basın toplantısı yapsa bence çok iyi olur." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tamam olur olur sen mesela bak o açıdan bu özellikle muhafazakar medya ve köşe yazarlarına bu adam Ermeni soykırımını savunuyor efendim Müslümanhğa düşmanlık yapıyor Türk düşmanlığı yapıyor diye haber hazırla Ceyhun bunu çok güzel hazırlar." dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3845 10.03.2008 tarihinde Mehmet..? ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in Yüksek Hakimler Savcılar Kuruluna yapacakları başvuru ile ilgili olarak, başvurunun kendi adma mı yoksa parti adma mı yapılacağını sorduktan sonra "Parti adma yapalım ifadeleri ona göre değiştirelim ve şeye mutlaka yer verelim o çocuğun Türk düşmanı müslüman düşmanı o yazılarına çünkü o CIA ajanlığını ispatlıyor. Çok çarpıcı bir ifadeler onlar yani o Ermeni soykırımıyla ilgili ifadeler Halil BERKTAY'dan falan çok daha ilerde yani." dediği, j^âTrfiBdar,Ergenekon operasyonunu kastederek Doğu PERİNÇEK'in "Yarın yapalım bak şimdi dün-de Ergenekon kuruyoruz

zannederler falan dedi Deniz BAYKAL Hürriyet yer verdi. Yani basın Ergenekonla alay etmeye başladı." dediği, görüşmenin devamında Parti de çalışan Havva isimli bayanın işten çıkartılması konusunun konuşulduğu ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,
Tape:3854 12.03.2008 tarihinde Mehmet Nuri AYTEKİN ile görüşmesinde özetle; D.PERINÇEK'in "Yeni Şafak Manşeti gördün mü" "Doğu Perinçek'in referansi ile Talabani, Barzani ve PKK'ya silah götürüyor Türk Silahlı Kuvvetleri Jandarma" "Dün aynı şeyi... Milliyet yaptı" "Ondan sonra bir de bu ORAKOĞLU'nun bir kitabı var, orda da yirmi sayfa bana ayırmış bir sürü yalan dolan" dediği, bir süre şahıslara tazminat davası açılması ile ilgili konuştukları,
Tape:3844 13.03.2008 tarihinde Serhan BOLLUK ile görüşmesinde özetle; Görüşme de; basma yansıyan Kuzey Irak'a silah sevkiyatı ile ilgili haberler üzerine Doğu PERINÇEK'in bu haberleri bazı gazetelerin sayılarından araştırmasını istediği, bu görüşmeler sonrasında Serhan'ın "Bu şey var önümde şuanda. Resmi ifadesi bizim şeyin Tuncay denen adamın. 8 sayfa fakatta bu tamamen şey üzerine kurulu sizde var mı?" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Yok. Ne üzerine kurulu?" dediği, Serhan'ın "Yani bu işte araba satışı bulunan birtakım silahlar var elinde onlar soruluyor işte bilgisayar disketleri var onlar soruluyor." dediği, Doğu PERINÇEK'in "Yani o bilinen ifadeler değil. O esas onu öbürünü bulmak lazım." dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3855 13.03.2008 tarihinde İbrahim Fikret AKFIRAT ile görüşmesinde özetle; Doğu PERINÇEK'in "Bugün Zaman 17.sayfaya baktın değil mi Avrupa Parlementosunun emri" "Ergenekon'un üzerine sonuna kadar gidilsin diye Türkiye raporuna yazmışlar" dediği, İbrahim Fikret AKFIRAT'm "Vay anasını sizin basın Toplantısı kaçta abi" dediği, Doğu PERINÇEK'in "13:30 da" dediği, İbrahim Fikret AKFIRAT'm "Bu bizim abilerin ... Haziren Darbesi ve bir sonraki sayıda yani 1 Nisan 2001 ve 8 Nisan 2001 tarihli sayılarda bu Ergen ekon tertibiyle ilgili ayrıntılı haberler yapmışız biz" "Yani orda bunu bütün teferruatı var şey işte Kuzey Irak ta Ordunun Kuzey Irakta yaptığı Ekonomik faaliyet hakkında yalan ifadeler vermesi istendi Ş.. heyetinin Barzani'ye yaptığı Aydınlık Gaztesinde yayınlanan ziyaretin bu faaliyette bağlantıların korunması yönünde ifadeler talep edildi filan diye Tuncay Güney geçmiyor içinde ama" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Onu da başka bir basın toplantısı yapalım şimdi çok doldurmayalım" dediği, İbrahim Fikret AKFIRAT'm "Yani bu bütün her şeyi biz o zaman yazmışız Ergenekon dedikoduları piyasaya sürülüyor falan diye" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Abi bu adamlar diyorlar ki Türk Ordusunun Subayları 12 Bin silahı getirdi Talabani,Barzani PKK ya verdi" "Bu Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konuda bir açıklaması yok mu" "Yani bu kadar korkunç bir psikolojik harekat olabilir mi açıkça kurum olarak ve mensuplarıyla suçlanıyor" "Üstelik Doğu Perinçek'in orda ki itibarından yararlanıyorlar güya falan filan" dediği, İbrahim Fikret AKFIRAT'm "Konuşalım onu be abi konuştuk birazda şeyle" dediği,
Tape:3669 13.03.2008 tarihinde Adnan AKFIRAT ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in "İbrahim BENLİ ile sözleştin değil mi" "...halledersin o işi ben gelmiyorum gelmeyim.." "...bu iş görüşmesine döndü sizin olmanız yeter benim hiç bulunmama gerek yok merkezinde siz olun o temelde gitsin" "..gördün mü zamanda Avrupa Parlamentosu Raporu" "...adamlar ordan devletin içine sıçratın diyorlar" "..Şemdinli Şemdinliden başlayan operasyon devam ediyor" "Doğrudan Genel Kurmay Başkanmı hedef alıyor" dediği, Adnan AKFIRAT'm "O şeyi yolladı mı elinize ulaştı mı Tuncay GÜNEY'in ifadesi" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yok o şey şey ifadesi Serhan söyledi ama o şeymiş yani o şeyden dolandırıcılık ifadesiymiş o öbürüne .." "O ifadeler bu şeyler falan varmı o Kuzey Irak" dediği, Adnan AKFIRAT'm "Yok onlar işte onlar dava konusu olmamışki onlar sadece almışlar almışla^adeee^soruşturma için kullanılıyor"
Je>- //^f
p^ ■ ,/t^5^^
dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani onlar gece tutulan diğer ifadeler" dediği, Adnan AKFIRAT'm "Evet yani orda da bi suç var bunun için söylüyorum" dediği,
Tape:3858 14.03.2008 tarihinde Serhan BOLLUK ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK "Şimdi bak. Kağıt kalemin ya da bilgisayarın başmda mısın?" "Açıklama yazdırabilir miyim?" "Zaman gastesinin Kıvrıkoğ.. orgenera.. org KIVRIKOGLUyla ilgili yalan haberi." Basma bir satır zamandan özetlersen istersen söyliyim. Bugünkü zaman Doğu PERİNÇEK'in ağzından DP'ni ağzından, hızlı hızlı yaz, sonra düzeltirsin. DP'nin ağzından ıı.. KIVRIKOĞLU ve Orgeneral KIVRIKOĞLU ve Tuğgeneral Veli KÜÇÜK'le ilgili düzmece bir haber yayınlamıştır." "Doğrusu şudur. Doğu PERİNÇEK" "Zaman gastesi muhabirinin sorusu üz ıı muhabirinin" "KIVRIKOĞLU ile Hilmi ÖZKÖK arasındaki görüş ayrılığı konusundaki sorusu üzerine şu cevabı vermiştir." "Bu soruyu sayın komutanlara sormanız gerekir nokta. Ancak" "Orgeneral KIVRIKOĞLU, görev döneminde veyahut da genelkurmay başkanlığı döneminde" "Türk Ordusunun" "ABD ve NATO'dan" "Bağımsız bir" ".. savaş kabiliyeti" "Geliştirmesi için" "Çaba gösterdi" "Özel Kuvvetleri bu kapsamda Özel Kuvvetler'i" ".. bağımsız bir güç olarak" "Ve Kuzey Irak'ta hareket., bağımsız bir güç olarak geliştirmeye çalıştı." "Tuğgeneral Veli KÜÇÜK'ün de" ".. bu çabaları içersinde" "Görevler üstlendiği bilinmektedir." "Sayın KIVRIKOĞLU'na bugün Amerikancı basmm yönelttiği psikolojik savaşın nedeni de budur. Nedeni de budur." "Hilmi ÖZKÖK ise, 20 Nisan 2004'te Milli Egemenlik" ". ve Milli Güvenlik kavramlarının" "Eskidiğini açıklamış virgül, ABD'nin Irak'a Demokrasi götürdüğünü söylemiştir." dediği,
Tape:3857 14.03.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in Fenerbahçe Ordu Evini aradığı ve orada bulunan santral görevlisine Orgeneral KIVRIKOĞLU ile görüşmek istediğini söylediği, santral görevlisinin de KIVRIKOĞLU'nun konutunda olmadığını söylediği, Doğu PERİNÇEK'in bir not bırakmak istediğini anlattığı, Santral görevlisinin de telefonu X Şahsa bağladığı, ikamet koruması olduğu anlaşılan X Şahısla bir süre konuştukları, Doğu PERİNÇEK'in "Bugün Zaman gazetesinde" "Çıkan haber, bütünüyle düzmece yalan. Iı.. benim ağzımdan yalancı haber yapmışlar." "Bu konuda bir düzeltmeyi hem Zaman gazetesine yolladım," "Sayın Komutan'a da bir örneğini gönderiyorum." dediği,
Tape:3664 20.03.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Hamburg tan Yavuz DEDEGİL in geleceğini, 200 kişilik salon ayarlandığını konuştukları, Deniz Feneri Derneği ve YİMPAŞ la ilgili yolsuzluk konularını konuştukları, bunlarla ilgili bazı şahıslan davet ettiklerini anlattıklan, Ferid İLSEVER'in "Şimdi konuştuk şeyle rektörle Erkan konuştu bugün Anayasa şeyi için soyundu o şimdi gelecek m yann bur da birlikte bir çalışma yapacağız Anayasa bildirgesiyle Rektörlere yönelik" dediği, DOĞU PERİNÇEK'in "Ben bu gün Mustafa AKAYDIN la konuştum mı rektörler kurulunun biliyorsun başkanı çok iyi tutumu çok istedi gitmedi tekrar aradı ve okudu yarın öncelikle onu arasm gel bu işin basma sen geç üniversite hocaları Toplandı bu metin son derece bilimseldir esaslıdır diye onlar zaten ön planda onlar olabilir falan çok çok güzel olur yani önümüzdeki 10 gün içersinde böyle önde onlar durur bide arkada dururuz çok bomba gibi bir şey olur" "Hatta şu bile ola bir rektörler kurulunun bildirisini orada çıkartırlar mesela bizde sonradan imzalanz ona bile razı olabiliriz ha" "Metinle uğraşmasınlar metin güzel bir metin onu değiştirmesinler ister rektörler kurulunun rektörlerin ortak bildirisi olabilir yani yasa dişilik leselesini hukuk planında değil orda ilan ederler yani Başsavcı yada en müthiş bir destek olur tabi doğrudan Başsavcıyı destekliyoruz demek yanlış ama bu böyle bomba gibi olur yani buna ikna etmek ha bi yöntem budur ikinci bi yöntem de bu bildiriye imza atarlar bizde oluruz mı hep beraber ön planda onlar olur bizde arka planda otururuz ilan olur" "... generaller olur yada sırf onlar olur üniversite olarak sırf onlar
olur bi imzaya açarlar bizlerde arkadan imza ederiz öbür seçenek hep beraber yaparız ama ön planda onlar olur mesela kamu oyuna sunuşu Mustafa AKAYDIN yapar bizde arka planda dururuz diğer imzacılar" dediği, ilerleyen konuşmalarında gazete haberlerinden bahsettikleri, haber7.com da Aydın DOGAN'm da Ergenekon a dahil olduğu haberinin çıktığından bahsettikleri, konuşmanın devamında Doğu PERINÇEK'in "savcı Zekeriya Öz ün şeyle telefon konuşmalarını saptamışlar Mehmet Eymür le Amerika'yla doğrudan doğruya oradan emir alıyor Mehmet Eymür den telefon konuşmaları var yani" dediği, bir süre 80-100 kişinin imzasını taşıyan bir bildiriden bahsettikleri, bu konuyla ilgili Sabih KANADOĞLU, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU dan bahsettikleri, Doğu PERINÇEK'in "Ondan sonra aynen ben önderlik ettim desin benim önderliğimde hazırlanmış bir bildiridir desin ondan sonra senin istiyorum desin gel bunu beraber açıklayalım desin yani mesela Kanadoğlu, Alemdaroğlu, Mustafa Akaydın efendim Mustafa Yurtkuran, Ferid Bernay, Vural Savaş falan bir kaç tane de okkakıl general aldılar mı bomba gibi olur" dediği,
Tape:3856 21.03.2008 tarihinde Özay ile Şükrü BALADIN arasındaki görüşmede özetle;Şükrü'nün Doğu PERİNÇEK'ten bahsederek "Başkandan bilgin varmı" diye sorduğu, Özay'm da gözaltında olduğunu anlattığı, Şükrü'nün "bu ERGENEKONDAN mı" diye sorduğu, Özay'm da "Alemdaroğlu, İlhan SELÇUK, Serhan BOLLUK, Adnan AKFIRAT" dediği,
e) Diğer şüphelilerle Örgütsel irtibatları;
*Veli KÜÇÜK: Doğu PERİNÇEK beyanında, Veli KÜÇÜK ile 2003 yılında tanıştığım, 2003 yılı Temmuz ayında AK Partinin meclisten geçirdiği bir yasayla ilgili, Veli KÜÇÜK'ün bir çok kez arayarak, Emekli Generallerle toplantı halinde olduklarını söyleyip, bu yasalarla ilgili bilgi aldığını, olayla ilgili değerlendirmesini sorduğunu, Doğu PERINÇEK'in de hazırladığı dosyadan bir suretini Veli KÜÇÜK'e gönderdiğini beyan etmiştir. Doğu PERİNÇEK ve Veli KÜÇÜK beyanlarında, birbirleri ile birkaç kez görüştüklerini, ilişkilerinin olmadığını açıklamalarına rağmen;
Tuncay GÜNEY'in anlatımlarında; Doğu PERİNÇEK ve Veli KÜÇÜK'ün bir çok konuda ortak fikir birlikteliklerinin bulunduğu, Veli KÜÇÜK ve ekibinin Doğu PERİNÇEK'i çok kolaylıkla kullandığı, Veli KÜÇÜK'ün Doğu PERİNÇEK ile yüz yüze görüşmeseler bile, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK le görüştüğü, ERGENEKON ve LOBİ gibi belgelerin yazılmasında Doğu PERİNÇEK'in yer aldığı, Veli KÜÇÜK'ün de bu belgelere son şeklini verdiğini beyan etmiştir. Anlatımlardan şahıslar arasında yoğun ilişkinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
işçi Partisi istanbul İl Örgütünde bulunan dökumünlar arasında; Teomandan gelen bilgi isimli bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; "Yaklaşık iki ay önce Sirkeci 'deki bir kebap restoranında önemli bir yemek yendi yemeğe çok önemli bazı emekli generaller ve çeşitli Kuvayı Milliye Derneklerinin Yöneticileri katıldı. Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Taner ÜNAL gibi isimlerin eski generallerle Türkiye'nin içinde bulunduğu son durumu görüşmek üzere yemek yedikleri belirtiliyor" şeklinde bir yazı olduğu, yazının devamında, Doğu PERİNÇEK'in önerisi Milli Hükümet konusunda görüşmeler yaparak, bu konuyu Doğu PERİNÇEK ile görüşeceklerini anlattıkları tespit edilmiştir.
Ulusal kanalda yapılan aramada, 5.Nolu Ajanda içersinde, 16 Aralık 2003 tarihli ajanda sayfasında; "Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz" şeklinde yazıldığı, 7.Nolu Ajanda içersindeki 08 Ocak Sayfasında; "Refet: Hizb V.KÜÇÜK kurdu" şeklinde yazdığı tespit edilmiştir.
Veli KÜÇÜK ve bir çok ERGENEKON terör örgütü üyesinde bulunan "ERGENEKON Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve .Gelfsnl-me. Projesi 29 Ekim 1999" isimli belge, Doğu PERİNÇEK ten de bulunarak el konulmuştur Benzeri belgeler hem Doğu
^p^^Ml
PERINÇEK'te, hemde diğer terör örgütü üyelerinde bulunarak el konulmuştur. Buda şahısların birlikteliklerini ve irtibatlarını göstermektedir.
*İlhan SELÇUK: Doğu PERİNÇEK ile uzun zamandır tanıştıkları anlaşılmaktadır. İlhan SELKUÇ beyanında; Doğu PERİNÇEK in siyasi parti lideri olması nedeniyle ara sıra ziyaretime geldiğini, bunun haricinde herhangi bir ilişkilerinin olmadığını beyan etmesine rağmen;
Ankara ilinde işçi Partisi Binasında yapılan aramada; "ÖNEMLİ 2 " ibareli CD 'nin incelemesinde; 01.02.2008 tarih ve saat: 20.09 da Yazan: h, En son kaydeden: h olan "YARGITAY İLE İLGİLİ NOTLARIM" isimli word belgesi içerisinde; İ.Selçuk'un yemeği en son ne zaman oldu. Silahçıoğlu en son ne zaman katıldı. Sabih bey, Yarsav başkanı katılıyor. Şeklinde notların olduğu görülmüştür.
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004 tarihli TC. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, işçi Partisinin Ak Partiyi kapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda "Dosyanın Takviyesini Teminen: Ergün POYRAZ'in... Patlak Ampul Kitabı ve ".... ayrıca gazeteci yazar (Cumhuriyet Gazetesi) Sn. İlhan SELÇUK'un 17.07.2007 tarihli köşesindeki yazılarını birlikte sunuyorum " şeklinde yazıların olduğu tespit edilmiştir.
Yine aynı yerde bulunan 75-78. sayfalarda Sayın ilhan SELÇUK'un dikkatine başlıklı "isteğiniz Üzerine Cumhuriyet için bir yazı hazırladım. Konuştuğumuz konular
sunuyorum......... Güncelliği nedeniyle biran önce yayınlanmasında yararvar gibi geliyor
bana, takdir sizin " şeklinde başladığı ekinde "Cumhuriyet Yıkıcılığının Güncel politikaları" başlıklı 4 Haziran 1997 tarihli yazı olduğu tespit edilmiştir.
Yine 58 -(233) Sayfa Mavi Renkli klasör içerisinde; ... Doğu Perinçek'in Cumhurbaşkanı Süleyman Demir el'e Çin Halk Cumhuriyeti'nin Sincian-Uygur Özerk bölgesinde provakosyan amaçlı Amerika tarafından Türkiye'den bir ekibin gönderildiğini iddia eden bir sayfalık yazı olduğu ve aynı sayfada el yazması ile "ilhan Selçuk'un gafleti yazısını çıkartınız bu kitaptan " şeklinde yazılmış not olduğu tespit edilmiştir.
İlhan SELKUÇ'un ikametinde yapılan aramada; elde bilgisayar ve faks çıktısı dokümanda, (150-158 şeklinde numaralandırılmış) Doğu PERİNÇEK Kuşatma Nerden ve Nasıl Yarılır 16 Kasım 2003 tarihli Milli Hükümetin kurulmasının anlatıldığı, "...Kuşatma iç cepheden ve Tayyip Erdoğan hükümetinin düşürülmesi ile yarılır...Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir? Tayyip ERDOĞAN iktidarı
, Millet-Ordu işbirliği ile bertaraf edilebilir.Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurları milli Kuvvetler olarak adlandırılacaktır. Milli Kuvvetler şöyle sıralanabilir: Halk Hareketi, Milli Güçbirliği, Meclisteki milli Kuvvetler, Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb), Türk Ordusu, Milli Kuvvetlerin esas belirleyici unsuru, halk hareketleridir" şeklinde yazı olduğu görülmüştür.
*Muzaffer TEKİN: Doğu PERİNÇEK ifadesinde, Muzaffer TEKİN'in emekli subay olduğunu, bir kez ziyaretine geldiğini, atılgan ruhlu bir emekli subay olarak tanıdığını beyan etmiştir.
Ankara İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Muzaffer TEKİN ile ilgili Mahkeme evrakları, kararlar ve Muzaffer TEKİN'in Ankara ve istanbul Emniyet Müdürlüğünde alınan şüpheli ifade tutanakları bulunmuştur.
Yine işçi Partisi istanbul il Örgütü binasında yapılan aramada; 15'den 19'a kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; (5) sayfa varan 4 başlıklı doküman içeriğinin; 1 Haziran 2006 tarihli işçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK tarafından basın açıklaması şeklinde hazırlanan Danıştay Suikastını Ulusalcılara Yıkma Tertibinde MİT Bağlantılı üç eleman: Ertaç GİRAY, İsmail PEKER, Zekeriya ÖZg&İMK^ başlıklı yazıda Muzaffer TEKİN'in Danıştay olayı sonrası isminin basınca çtkmaşıi^edeniyle teslim olmayı
düşündüğü ancak Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK tarafından engellendiği, Muzaffer TEKİN'e tuzak kurulduğu, konunun Ulusalcılar üzerine yıkılmaya çalışıldığı şeklinde iddiaların yer aldığı basın açıklaması olduğu tespit edilmiştir.
Ulusal Kanal da yapılan aramada bulunan 7 Nolu Ajanda içersinde; 05-06 Ocak
Sayfasında; "Tuncay GÜNEY ....İzmit ....... STV'de çalışıyordu, Muzaffer ve emeklilere beni
konuşmama talimatı ERGENEKON vermişler" şeklinde not yazıldığı tespit edilmiştir.
*Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK: Doğu PERÎNÇEK, "Mehmet Zekeriye ÖZTÜRK un ajan provokatör olduğunu, Mehmet EYMÜR 'e bağlı olarak çalıştığını" beyan etmesine rağmen, bir dönem Ulusal Kanalda çalıştığı, asker kökenli olmasınedeniyle Doğu PERÎNÇEK'in de danışmanlığını yaptığı anlaşılmıştır. Şahıs yakalanması sonrasında yapılan aramalarda, "Osmanlıdan günümüze masonik bilderberg çetesi siyonizm ve protokol finans odakları ve teknokratlar uluslara nasıl egemen oldu? İstanbul / 30 Mart 2000" başlıklı belge bulunmuştur. Aynı belge Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN ve Doğu PERİNÇEK'te bulunarak el konulmuştur.
*Ferid İLSEVER: Ferid İLSEVER, İşçi Partisi Genelbaşkan yardımcısı ve basın yöneticisidir. Yapılacak olan toplantı ve mitinglerin organizasyonundan da sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
20.03.2008 günü saat: 19.33 'de Ferid İLSEVER ile Doğu PERÎNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde; Rektörler kurulunun bildirisi ve Mustafa AKAYDIN dan bahsederek, "...metin güzel bir metin onu değiştirmesinler ister rektörler kurulunun rektörlerin ortak bildirisi olabilir yani yasa dişilik meselesini hukuk planında değil orda ilan ederler yani Başsavcı yada en müthiş bir destek olur tabi doğrudan Başsavcıyı destekliyoruz demek yanlış ama bu böyle bomba gibi olur ... ön planda onlar olur, bizde arka planda otururuz ilan olur" "... generaller olur yada sırf onlar olur" diyerek, Üniversiteler Arası Kurulun yapacağı bildiriyle ilgili konuştukları, bu bildiriye ne şekilde, kimlerin destek vereceğini kararlaştırdıkları anlaşılmıştır.
işçi Partisi istanbul II Örgütünde yapılan aramada; "Milli Hükümet Bakanlar Kurulu" başlıklı, içeriğinde isim listesi ve görevlerinin yazılı olduğu, Doğu Perinçek'in Başbakan, Ferid Ilseven 'in Başbakan Yardımcısı şeklinde belirtildiği görülmüştür.
*Serhan BOLLUK: Serhan BOLLUK'u ile Doğu PERÎNÇEK uzun zamandır tanıştıkları, Serhan BOLLUK Aydınlık Dergisi Genel yayın yönetmeni ve İP merkez Karar Kurul üyesidir. Aynı zamanda Aydınlık Dergisi baş yazarıdır.
Tape :3877"de kayıtlı, 07.02.2008 günü saat : 17.53'de Serhan BOLLUK ile Doğu PERÎNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde; AK Partinin kapatılmasıyla ilgili muhtemelen Dergide haber yapmaktan bahsederek, "AKP Kapatılsın" şeklinde başlık atmaktan bahsettiği, Doğu PERÎNÇEK'in de buna karşı çıkarak, "AKP'yi ancak halk şeyiyle ihtilaliyle devirmek lazım." Demesi üzerine, Serhan BOLLUK'un da Ordunun, yani askerin rahatsızlığından bahsedip bu konuda ordunun "Bir Bplanı" olduğunu anlattığı anlaşılmıştır. *Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU: Kemal yalçın ALEMDAROĞLU, Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü olduğu. Doğu PERÎNÇEK ile örgütsel irtibatları bulunduğu, Birçok miting ve panelde birlikte hareket ettikleri anlaşılmıştır.
İşçi Partisi İstanbul İl örgütünde yapılan aramada, 598 ile numaralandıran 1 sayfalık dokuman içerisinde; Doğu PERÎNÇEK'in yazdığı anlaşılan, 11 Haziran 2003 tarihli, "Sayın Kemal ALEMDAROĞLU İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Rektörümüz" ile Başlayan ve "Saygılarımla Doğu Perinçek İşçi Partisi Genel Başkanı" ile biten doküman içerisinde; ikiz sözleşmeleri onaylayan kanun konusundaki görüşlerini içeren cumhurbaşkanına yazdığı mektup ve hukuki açıklamaları bilgilerine sunduğu, kanunun henüz Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmadığı ve Meclise iadesinin hukuken mümkün olduğu şeklinde yazı bulunduğu görülmüştür. Aynı yazının Veli^UÇÜK^ede gönderildiği ve Veli KÜÇÜK'ün evinden elegeçirildiği anlaşılmaktadır.
/
*İbrahim BENLİ: İbrahim BENLİ, tekstil sanayicisi iş adamı ve İP istanbul 3. bölge milletvekili adayıdır. Gazeteci Güler KÖMÜRCÜ'nün telefon görüşmesinde "Doğu PERINÇEK'in sponsoru (destekleyicisi)" olarak geçmektedir. İbrahim BENLI'nin Talatpaşa Komitesinde Kemal Yalçın ALEMDAROGLU'nun ile birlekte olduğu anlaşılmakatdır
13.03.2008 günü saat : 15.48'de Adnan AKFIRAT ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde; Doğu PERİNÇEK'in "ibrahim BENLİ ile sözleştin değil mi" " ...halledersin o işi ben gelmiyorum gelmeyim.. " dediği anlaşılmaktadır.
*Adnan AKFIRATIN TUCEM (Türkiye Çin İş Ortaklığı Örgütü) yöneticisi ve İP merkez karar kurulu üyesidir.
Tuncay GÜNEY beyanlarında; Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, Doğu PERİNÇEK'in odasında, Abdullah ÖCLAN'ın avukatı Doğan ERBAŞ ile görüşme yaptıklarını, bu görüşmede Adnan AKFIRAT'in da bulunduğunu beyan etmiştir.
Bu konuda ifadesi sorulan Doğu PERİNÇEK görüşmeyi yalanlamasına rağmen, Adnan AKFIRAT ifadesinde Doğan ERBAŞ ile görüşme yaptığını, ancak konunun Abdullah OCALAN olmadığını beyan etmiştir.
*Nusret SENEM: Avukatlık yamaktadır, İşçi Partisi Genel Sekreteridir. Doğu PERİNÇEK 'in yakalanması ve yargılanması sırasında Adliyede görev yapmıştır.
Ankara ilinde işçi Partisi, Ulusal Kanal, Aydınlık dergisinin bulunduğu dergide yapılan aramada el konulan ÖNEMLİ 2 ibareli CD 'nin incelemesinde; YARGI-NUSRET SENEMDEN İsimli Klasörün içinde, "MUAMMER AKSOY, MUAMMER AKSOY14, ORTADOKS KLİŞELERİ, TAYYİP ERDOĞAN, TURGUT ÖZAL, UĞUR MUMCU, YARGITAY" isimli PDF belgeler ile "KROKİNİN AÇILIMI, SEYFETTİN ÇİLESİZ, YARGI TEL NOLARI, YARGITAY İLE İLGİLİ NOTLARIM" isimli word belgelerin bulunduğu görülmüş, bu belgelerde, Ankarada bulunan Yargıtay binasının elle çizilmiş ayrıntılı krokisinin olduğu, muhtemel bir suikast planı için binanın güvenlik zafiyetlerinin not alındığı bir yazı olduğu görülmüştür. Ayrıca Yargıtay üyelerinin "MHP li, Alevi, Kürt vb." şekilde sınıflandırıldığı, isimlerinin yazıldığı görülmüştür.
*Hikmet ÇİÇEK: Uzun zamandır tanıştıkları anlaşılmıştır. Aydınlık Dergisinde haber araştırma müdürü, aynı zamanda İşçi Partisi Genel Merkezinde Basın Bürosu sorumlusu olarak çalışır. Hikmet ÇİÇEK beyanında, 1989 yılında 2000'e Doğru dergisine muhabir olarak başladıktan sonra gerek dergi ve gazetede, gerekse Sosyalist Parti ve işçi Partisi Genel Başkanı olarak birlikte çalıştıklarını anlatmıştır.
Ankara işçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; (1) adet Hikmet ÇİÇEK'in dikkatine başlıklı Birinci Sınıf Emniyet Müdürü ibaresi ile son bulan (2) sayfalık faks çıktısı doküman içeriğinde; 28.06.2006 tarihinde Aydınlık Dergisinde yayınlanan "Danıştay Tertibinin Başı Emniyet istihbarat Daire Başkanı" başlıklı haber ile ilgili Aydınlık Dergisi sorumlu Müdürüne hitaben yazılmış, tekzip ve düzelteme istem talep yazısı olduğu görülmüştür.Arıca Hikmet ÇİÇEK'ten elde edilen bir mektupta şüpheli Veli KÜÇÜK' tarafından yazılan "çıkardığımz yeni dergi için eleştirileriniz bize yol gösterecektir" şeklindeki yazıdan da Veli KÜÇÜK'çıkardığı dergileri Doğu PERİNÇEK'in kontrolünden geçirilmesini sağlayarak amaçta bütünlük ilkesini geçekleştirmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.
*Sevgi ERENEROL: Türk Ortodoks Patrikhanesi sözcüsü Sevgi ERENEROL ile tanıştıkları, Sevgi ERENEROL'un bir gurup bayanla, Doğu PERİNÇEK'i ziyaret ettiği anlaşılmaktadır.
Yine operasyon kapsamında Ulusal kanalda yapılan aramada, 5.Nolu Ajandaiçersinde, 16 Aralık 2003 tarihli ajanda sayfasında; "Veli Küçük, Sevgi Erenerol, KemalKerinçsiz" şeklinde yazıldığı, ^ffSXSSs^s
7.Nolu Ajanda içersindeki 08 Ocak Sayfaşpfda; ^"Ref^^Hizb V.KÜÇÜK kurdu,Sevgi ERENEREOL ..... Tantan.Sevgi ERENEROL "\o^Mkfy^İ verildi. Almadılar
HABLEMITOĞLU öldürtüldü" şeklinde yazdığı tespit edilmiştir. Ayrıca Sevgi ERENEROL 'un Doğu PERINÇEK'e davetiye mektupları olduğuda görülmüştür.
LOBİ Aralık 1999" isimli belge Doğu PERÎNÇEK ile birlikte Sevgi ERENEROL, Ümit ĞUZTAN, Erkut ERSOY, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM isimli şahıslardan da bulunmuştur.
*Güler KÖMÜRCÜ : Doğu PEPRİNÇEK ifadesinde, Güler KÖMÜRCÜ'yü
gazeteci olarak tanıdığını, görüşmediğini beyan etmesine rağman, ibrahim BENLİ'nin Çatalca da bulunan villasında, gizli bir örgüt toplantısı yapıldığı, bu toplantıya Güler KÖMÜRCÜ ile birlikte Doğu PERINÇEK'in de katıldığı anlaşılmıştır.
Toplantıyla ilgili, Tape :1327'de kayıtlı, 09.12.2007 günü saat: 19.24 sıralarında Güler KOMÜRCU'nün Erol ile yaptıkları telefon görüşmesinde; toplantıdan basederek "... VE BOMBA BAŞHEKİM VARDI BİLİYOR MUSUN" "DOĞU PERİNÇEK" dediği anlaşılmıtır.
Yine bu konuyla ilgili Tape :1328'de kayıtlı, 09.12.2007 günü saat: 19.44 sıralarında, Güler KÖMÜRCÜ'nün Murat ile yaptıkları telefon görüşmesinde; G.KOMÜRCU'nün "Çatalca'da ibrahim Benli diye bir işadamı var onun bir atmış yetmiş kişi vardı" "...BİR SÜRÜ İŞADAMI VARDI SAVCI VARDI EMNİYET MÜDÜRÜ VARDI DOĞU PERİNÇEK DE VARDI" dediği anlaşılmıştır.
*Ümit OGUZTAN: Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN'ı gazeteci olarak hatırladığını, görüşmediğini beyan etmesine rağmen, Ümit OGUZTAN ise ifadesinde Doğu PERİNÇEK'in bir paneline katıldığını beyan etmiştir. Bu konuyla ilgili 2001 yılında ifadesi alınan Tuncay GÜNEY ise; LOBİ isimli belgenin çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTANL Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini beyan etmiştir.
Ümit OGUZTAN dan el konulan dijital verilerin incelemesinde; Doğu PERİNÇEK, Erkut ERSOY, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Oktay YILDIRIM da bulunarak el konulan "LOBİ Aralık 1999" isimli belgesinin aynısının, dijital ortamda bulunduğu görülmüştür. Bu belge haricinde, ERGENEKON Terör Örgütü üyelerinden çıkan gözlem-analiz gibi bir çok belgenin, Ümit OGUZTAN'da da mevcut olduğu anlaşılmıştır.
* Kemal KERİNÇSİZ: Kemal KERİNÇSİZ'i avukat olarak gazetelerdeki faaliyetleri ile tanıdığını, görüşmediğini beyan etmesine rağmen, Ulusal Kanal da yapılan aramalarda, Kemal KERİNÇSİZ'in, ERGENEKON terör örgütü kapsamında, Cumhuriyet Başsavcılığı sorgulama tutanağınının bilgisayar çıktısı bulunmuştur.
İşçi Partisi İstanbul II Örgütünde bulunan dökumünlar arasında; "çok önemli bazı emekli generaller ve çeşitli Kuvayı Milliye Derneklerinin Yöneticileri katıldı. Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Taner ÜNAL gibi isimlerin eski generallerle Türkiye'nin içinde bulunduğu son durumu görüşmek üzere yemek yetikleri belirtiliyor" şeklinde bir yazı olduğu görülmüştür.
Ulusal kanalda yapılan aramada, S.Nolu Ajanda içersinde, 16 Aralık 2003 tarihli ajanda sayfasında; "Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz" şeklinde not alındığı görülmüştür.
*Fuat TURGUT: Fuat TURGUT'u Apo davasında avukat olarak gazetelerden tanıdığını, internette sık sık açıklamalarının dolaştığını, Partilerine üye olmak için izmir 'de başvurduğunu, ancak reddedildiğini beyan etmiştir.
Ulusal Kanal araması sırasında, 7 Nolu ajandanın 29 Ocak Sayfasında; Semih "Tufan GÜLALTAY'm Fuat TURGUT içeri aldırttığı" şeklinde not düşüldüğü anlaşılmıştır.

*Habip Ümit SAYIN: Habip Ümit SAYIN'ın İstanbul Üniversitesi Doçenti olduğunu, Ümit SAYıN'ın birkaç kez ziyaretine geldiğir^^ff^am^, Adnan Hocacılarla ilişki kurduğunu ve tutarsız davranışlarını gördüğünü beyan/etmiş tır

Ulusal Kanalda yapılan aramada, 4. Nolu Klasör içersinde; Ümit SAYIN başlıklı Türkiye Cumhuriyeti Genel Kurmay Başkanlığı istihbarat Daire Başkanlığına başlıklı belge olduğu, içeriğinde; Doçent Doktor Ümit SAYIN tarafından 24.06.2002 tarihinde hazırlanan "Yurtdışındaki Şeriatçı Kadroların etkinlikleri ve Kemalist, Vatansever, Laik çizgide aktif mücadele veren kişilere karşı yapmakta oldukları komplolar ve savaşları üzerine gerçek olgulara dayanan rapor olduğu tespit edilmiştir.
Yine Aydınlık Dergisinde yapılan aramada, "FETULLAHCI GLADYO, ÜMİT SAYIN, YARGI-NUSRET SENEMDEN" isimli klasörlerin içersinde, "Son günlerde, bazı medya kuruluşlarında, hakkımda tamamen gerçek dışı ve kişilik haklarımı ihlal edici haberler yer almakta, "Ergenekon adlı örgüt ile bağlantılı olduğum, bilgisayarımda çıkan belgelerde bu konuda bilgiler bulunduğu" şeklinde akla hayale gelmeyecek senaryolar ve açıkça iftira niteliği taşıyan iddialar gündeme taşınmaya çalışılmaktadır. Basına yansıyan konu, 2005 yılında istanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca incelenmiş ve konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı'nca TAKİPSİZLİK kararı verilmiştir... " ile başlayan Ümit SAYIN imzalı 3 sayfalık Word dosyası olduğu görülmüştür.
* Vedat YENERER: Vedat YENERER'i gazeteci olarak bildiğini beyan etmiştir. Ulusal Kanalda yapılan aramada, 7 Nolu Ajanda içersindeki 03 Mart Sayfasında; "Vedat YENERER'in evinde Taki DOGAN'ın sex kaseti bulunmuş" şeklinde bir not yazıldığı anlaşılmıştır.ayrıca telefon görüşmelrinde Vedat YENERER le alakalı yapılacak haberin gözaltına alınması sebebişle yayınlattırılmadığı anlaşılmıştır.
*Emin GÜRSES: Emin GÜRSES'i çok iyi tanıdığını, değer verdiği bir bilim adamı olduğunu, Aydınlık dergisinin yazarı olduğunu beyan etmiştir.
Tape :3837'de kayıtlı, 27.02.2008 günü saat : 21.07'de Doğu PERÎNÇEK ile Süleyman..? isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesinde; Emin GÜRSES'ün Emniyetçe yakalanmasıyla ilgili konuştukları, ...Emin Gürses için bir şey yapılmasından bahsettikleri anlaşılmıştır.
Ulusal Kanal aramasında bulunan 7 Nolu Ajanda içersindeki 05 Mart Sayfasında; "Emin GÜRSES çok deli davranmış " şeklinde not yazıldığı,
işçi partisi il yönetim kurulunda yapılan aramada bulunan (-40-41-) nolu CD ler incelendiğinde, Doğu Perinçek\Belgelerim\Belgelerim 2002\DOĞU PERİNÇEKSDP-HY FOGG BT'isimli klasör içerisinde; "TÜRKİYE'ÇİLER" ve "AB'ÇİLER" başlıklarının olduğu, TÜRKİYE "ÇİLER başlığının altında, bir çok gazeteci ile birlikte "Emin GÜRSES-Cumhuriyet" isminin de yazdığı anlaşılmıştır. Yine bir çok CD içersinde, Doğu PERÎNÇEK ve Emin GÜRSES'in katıldığı mitingler olduğu anlaşılmıştır.
*Ergün POYRAZ: Ergün POYRAZ'ı kitaplarından dolayı tanıdığını, ancak görüşmediklerini beyan etmesine rağmen,
Ankara ilinde işçi partisi genel merkezinde yapılan aramada, (1) adet TC. Yargıtay Başsavcılığı ibaresi ile başlayıp Erkan BUYRUK ibaresi ile son bulan (20) sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; müşteki Ergün POYRAZ Sanık Fetullah GÜLEN hakkındaki 28.05.2007 tarihli kamu davasının düşürülmesi talep yazısı olduğu,
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004 tarihli TC. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, işçi Partisinin Ak Partiyi kapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda "Dosyanın Takviyesini Teminen: Ergün POYRAZ'in 28. Mart 2004 seçimlerinden önce yazdığı ve satışa sunduğu Patlak Ampul Kitabından 09-10-11-12-13-78-79 maddelerinin içeriğini teşkil eden sayfaların kitabın kapağının fotokopisi ile birlikte ekte takdim kılıyorum... " şeklinde yazının olduğu,
işçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; üzerinde "CD 3 PRINCO " yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; "Ergün POYRAZ'ın -JITEM'den aldığı para" isimli klasör içersinde ... Ergün POYRAZ'ın değişik tarihlerde ve

değişik miktarlarda Jandarma istihbarat Başkanlığı kasasından paralar aldığına dair tutanakların ve imzaların olduğu tespit edilmiştir.
*Semih Tufan GÜLALTAY: Semih Tufan GÜLALTAY'ı gazetelerden yasadışı faaliyetleri nedeniyle tanıdığını, kendisine yönelik bir suikast konusu duyduğu için, bu konuyla ilgili Semih Tufan GÜLALTAY ile görüştüğünü beyan etmiştir.
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada; (1) Adet üzerinde Görüşme notları 21 Şubat 2007 ibaresinin yazılı bulunduğu doküman içeriğinde; Dokümanın üst kısmında sol köşesinde Görüşme notları iş Adamı 21 Şubat 2007 Sağ köşede el yazması olarak "Suikast DP 3 Tabanca aldı" şeklinde ibare ve Semih Tufan GÜLALTAY, SGT Akın BIRDAL'ı vurduğunda hem MİT'in hem Emniyetin hem de Askerin kendisini kurtarmasını bekledi.
Olmadı....... SGT Kars 'lıdır Eski Ülkücüdür biliyorsunuz bir parti kurdu. Etrafında çetesi var.
Şırnak Komutanı Mete SAYAR'in yeğene de onunla iş yapıyor. Yeğen (Ki babası Emekli bir
Amiral) sanıyorum şimdi Ukrayna'da Veli KÜÇÜK onu kovdu............. " şeklinde not olduğu
tespit edilmiştir.
*Tuncay GÜNEY: Doğu PERİNÇEK ifadesinde, Tuncay GÜNEY'in CIA ajanı olduğunu beyan etmesine rağmen, 2000 yılı öncesinde Ulusal Kanal ve Aydınlık'a gelip gittiğini ifade etmiştir. Tuncay GÜNEY in beyanlarından, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, birçok kez Doğu PERİNÇEK ile görüştüğü, Ulusal Kanal ve Aydınlık dergilerine gittiği, hatta Abdullah OCALAN'ın Türkiye'ye teslim olmasıyla ilgili, Avukatı Doğan ERBAŞ ile Doğu PERİNÇEK' in odasında görüşme yaptığı anlaşılmaktadır.
Yine Tuncay GÜNEY beyanlarında, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT gibi şahıslarla görüşerek, Veli KÜÇÜK'ün isteği ile haberler yaptığı veya onlardan haber aldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca Tuncay GÜNEY, ERGENEKON ve Lobi gibi belgelerin hazırlanmasında, Doğu PERİNÇEK'in rol aldığını beyan etmiştir.
Ulusal Kanal da yapılan aramada bulunan 7 Nolu Ajanda içersinde; 05-06 Ocak
Sayfasında; "Tuncay GÜNEY ....izmit ........ STV'de çalışıyordu. Muzaffer ve emeklilere beni
konuşmama talimatı ERGENEKON vermişler" şeklinde not yazıldığı tespit edilmiştir.
Taner ÜNAL: Doğu PERİNÇEK ifadesinde, "Vatansever Güçbirliğine hiçbir destek vermediğini, böyle başı bozuk örgütleri milletin başına bela etmenin büyük sorumluluk olduğunu" beyan etmesine rağmen, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Haraketeti Başkanı Taner ÜNAL ile irtibatlı olduğu, şahısla telefon görüşmesi yaptığı, Diyarbakır ilinde ortak miting düzenledikleri anlaşılmıştır.
06.06.2007 günü saat: 17.37 de Taner ÜNAL ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde; Taner'in "Diyarbakırda ki mitinginize biz katılacağız efendim. Bütün gücümüzle destek vereceğiz. " dediği tespit edilmiştir.
Yukarıda, Doğu PERİNÇEK'in diğer ERGENEKON terör örgütü üyeleri ile irtibatı değerlendirilmiştir. Değerlendirmelere bakıldığında, Doğu PERİNÇEK'in bu konuyla ilgili yoğun bir ilişki ve faaliyetinin olduğu görülmektedir.
Ergenekon Terör Örgütü üyelerinden el konulan bir çok belgenin aynısının, Doğu PERİNÇEK'te de bulunması dikkat çekicidir. Doğu PERİNÇEK'ten;
"ERGENEKON Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi 29 Ekim 1999" başlıklı belge (aynı zamanda Tuncay GÜNEY, Veli KÜÇÜK'ten),
"Devletin Yeniden Yapılanması Üzerine 25 Kasım 1999 " belge, (Tuncay GÜNEY), "LOBİ Aralık 1999" isimli belge (Ümit ĞUZTAN, Erkut ERSOY, Muzaffer TEKİN Sevgi ERENEROL, Oktay YILDIRIM),
"OLUŞUMAralık 1999" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Tuncay GÜNEY),
"Osmanlıdan günümüze masonik bilderherg çetesi siyonizm ve protokol finans odakları ve teknokratlar uluslara nasıl egemen oldu?İstanbul / 30 mart 2000" başlıklı belge; Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Mehmet Zekeriyg ÖZTÜRK),
"Türk ve Kürdü birlikte örgütleme tasarımı 30 mart 2000" başlıklı belge, "Örtülü Faaliyetler Bir İstanbul 6 Nisan 2000" başlıklı belge (Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN),
" işçi Partisinin Türk Ve Kürdü Birlikte Örgütleme Tasarımı Analiz İstanbul 7 Nisan 2000" isimli belge (Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY),
"Birleşik Komün 27Haziran 2000" isimli belge (Tuncay GÜNEY),
"Kemalist Model, Ulusal Gençlik Hareketi, Dinamik, Ulusal Güç Bigliği & Kuva Ayrımlı Cephesi, Araştırma, Gözlem, Analiz, Teori İstanbul 29 Ekim 2000" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY),
"Ulusal Medya 2001 İstanbul Aralık 2000" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY, Adnan AKFIRAT),
"Ermeni sorunu 21. Yüzyılın Avrasya entrikası kilise devleti tarihsel belgeler ışığında ermeni soykırım iddiaları emperyalist devletlerin örtülü savaşı araştırma Gözlem/Analiz İstanbul Ekim 2000/ Şubat 2001" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN) bulunmuş ve el konulmuştur.
Faklı farklı kişilerden el konulan belgeler içerik olarak genelde aynıdır. Bir çoğu aynı dönemde yazılmış, Analiz/Gözlem raporlarıdır. Belgeler incelendiğinde, genel olarak "ERGENEKON yapılanmasının ne şekilde örgütlenmesi gerektiği, finansal kaynakları, ilişki kurması gerektiği kurumlar, terör örgütleri, mafia guruplarının yeniden yapılandırılması, şirketler, istihbarat kaynakları, medya kuruluşları, özel güvenlik şirketleri vb." gibi geniş kapsamlı konularda analiz raporları olduğu, örgütlenmenin ne şekilde yapılması gerektiğinin anlatıldığı tespit edilmiştir. Tuncay GUNEY'in beyanları dikkate alındığında, bu gözlem analiz raporlarının hazırlanmasının bir kısmına Doğu PERINÇEK'in de katıldığı anlaşılmaktadır.
f) Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Gizli Tanık Denizin 04.06.2008 tarihil savcılık beyanında,
.... Mesut Barzani'nin bunu kabul etmesinin birkaç nedenin olduğunu, o tarihlerde
Barzani'nin tek sorunu olmayan komşu ülke Suriye'nin olduğunu, yine babası Molla Mustafa Barzani Sovyetler Birliğinde eğitim görmüş, orduda görev almış birisiydi, Suriye'de Sovyetler Birliği etkisinde olan bir ülke olması ayrıca PKK örgütünü Türkiye ile olan sınıra yerleştirmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin müdahalelerine de engel olmak nedenleriyle bu teklifi kabul ettiğini bildiğini.
1986-1987 yıllarında Abdullah ÖCALAN'm Bekaa Vadisinde bulunan Helve kampında bulunduğu sırada gazeteci ve siyasi kimliği olan Doğu PERINÇEK'in röportaj adı altında geldiğini, ilgisini çeken ilk olayın Doğu PERINÇEK'in Abdullah ÖCALAN tarafından bizzat karşılanması ve askeri tören yapılması olduğunu. Doğu PERİNÇEK'e kampta bir oda tahsis edildiğini. Hatırladığı kadarıyla Doğu PERINÇEK'in bu kampta 10 gün kadar kaldığını, bir başka ilgisini çeken olayın ise Abdullah ÖCALAN'm hiçbir misafiri ile bir defadan fazla birlikte yemek yemediği halde, Doğu PERİNÇEK ile kaldığı süre boyunca bütün yemekleri birlikte yediklerini. Yine bir başka ilgisini çeken bir konunun da Abdullah ÖCALAN'm kendisi ile görüşmeye gelen herkesle görüşür, yüzüne karşı güzel sözler söyler, ancak gittikten sonra da arkasından ajan, işbirlikçi ya da benden yararlanmaya geldi şeklinde sözler söylerdi, fakat Doğu PERİNÇEK hakkında övücü sözler söylediğini. Doğu PERINÇEK'in kampta kaldığı süre içerisinde Abdullah ÖCALAN'la neler konuştuğu hakkında ve gelişinin sadece mülakatla sınırlı olup olmadığı hususlarında herhangi bir bilgisinin olmadığını. Doğu PERINÇEK'in Abdullah ÖCÂTf AT^P'la görüşmesinin ardından bu görüşmesini bir kitap haline getirip yaymlatma&r \e Aydınlık "dergisinde dizi halinde
yayınlamak suretiyle varlığı yokluğu çok fazla hissedilmeyen Abdullah ÖCALAN ve PKK örgütünün Türkiye siyasetinde gündemleşmesini sağlayıp, Türkiye içerisinde örgütün taban bulmasını sağlamıştır. Gerçi 15 Ağustos 1984 olayları ile örgüt adını Türkiye'de hissettirmişse de daha sonra yapılan operasyonlarla ağır darbeler aldığını, siyasetende sıkışmış bir durumda olduğunu, yayınlanan bu görüşmenin adeta örgüt için bir can simidi haline geldiğini. Bu röportajın yayınlanması ile doğu PERİNÇEK'in örgütün adeta ikinci lideri konumuna geldiğini ve yayınladığı kitabın örgüt mensuplarının evlerindeki kitaplıklarda yerini aldığını. Ferid İLSEVER isimli şahsı İşçi Partisi genel sekreteri olarak bildiğini, doğu PERİNÇEK'in kampa geldiği sırada yanında olup olmadığını bilmediğini.
Doğu PERİNÇEK ile alakalı gelinen noktada şunu söyleyebileceğini, Doğu PERİNÇEK'in Abdullah ÖCALAN'm Türkiye ve Türk askerine karşı silahlı mücadele ettiği dönemlerde Abdullah ÖCALAN'la görüşüp hatta bu görüşmelerini yayınlamak suretiyle örgütün propagandasını yaptığı halde, bugün her ne kadar Abdullah ÖCALAN'ı samimiyetsizlikle suçlansa bile bir barış ortamından bahsetmekte ve çözümün diyalog ile olabileceğini söylemektedir. Doğu PERİNÇEK ise tam da bu dönemde Abdullah ÖCALAN ve PKK'ya karşı çok ciddi söylemler ve yayınlar yapmaktadır. Doğu PERINÇEK'te ki bu değişimi anlamakta güçlük çekteğini.
Tuncay GÜNEY'in 02.03.2001 tarihinde, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde yapılan mülakatında özetle;
Evinde yapılan aramada LOBİ ve ERGENEKON isimli belgelerin çıktığını, bu belgelerin ERGENEKON örgütünün yeniden yapılanmasının bir tasarımı olduğunu, Doğu PERİNÇEK in "Yeniden Yapılanma" diye bir teorisinin olduğunu, Veli Paşa' nın onu genişleterek tasarı haline getirdiğini,
LOBİ çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini,
ERGENEKON'un yeniden yapılanmasıyla ilgili tezi, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, Doğu PERİNÇEK, Hasan YALÇIN, Deniz BİLGE, Emekli Albay Suphi KARAMAN ile birlikte Bilecikte hazırladıklarını,
Lobi faaliyetleri çerçevesinde; MAFIA, MEDYA, IŞ-TICARET, BANKA, SANAT gibi kollarda faaliyet gösterilmesi, örgüte gelir temin etmek için bunlardan yararlanılması çalışmaları yapıldığını,
Ergenekon yapılanması içersinde Veli KÜÇÜK'ün yanında, Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTAN, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY, Levent....? (Ülkü ocaklarında), Turan YAZGAN, Necdet SEVİNÇ (Kurultayın genel yayın yönetmeni), Zekai ÖKTE (Türk Tarih Dergisi), Timur KILIÇ, Atilla TUNÇ isimli şahısların olduğunu,
Bunların yanı sıra ERGENEKON yapılanmasının; MAFİA, MEDYA, İŞ ve TİCADET camiası, Sanat ve Şarkıcı camiası, TERÖR ÖRGÜTLERİ, UYUŞTURUCU KAÇAKÇILARI ve değişik Dernek kuruluşları ile bağlantılarının olduğu,
MEDYA kuruluşları içersinden, Aydinlik gazette ve dergisi, Akşam Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Ulusal TV ile irtibatlı olduğu,
MEDYANIN ELEGEÇİRİLMESİ VE KONTROLÜ
Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerdehaberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklarını, Veli KÜÇÜK'ün "DoğuPERİNÇEK le ilişki kuralım Adnan AKFIRAT- Ferid İLSEVER le falan bu arkadaşlarakaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirir sek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine DoğuPERİNÇEK'le irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü,Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıkları tijffi-J^gılerı yayınlamadan önce VeliKÜÇÜK'e gönderip onaylattığını, • *■*'' > * \
Yine Adnan AKFIRAT'in kendilerine yazılar hazırladığını ve bazı belgelerle birlikte verdiğini, CIA nın güneydoğuda faaliyetleriyle ilgili bazı bilgileri bu şahıstan aldığını, Veli Paşa'nın bu şekilde basında örgütlendiğini,
Doğu PERINÇEK le Veli KÜÇÜK'ün görüşmediklerini, ancak Adnan AKFIRAT,
Ferid ILSEVER Ankara da Hasan YALÇIN Paris te Özcan......... isimli şahısların, Akşam
gazetesinin mutemet elemanları gibi olduğunu, bu şahısların Doğu PERINÇEK ile birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN istihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid ILSEVER 'in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT in partinin... disiplin kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERINÇEK'in, Gülay GÖKTÜRK, Nuri ÇOLAKOĞLU, Faik BULUT, Cengiz ÇAND AR gibi şahısları gazetecilikte yetiştirdiğini, Tuncay ÖZKAN'in Doğu PERINÇEK in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİN ÇEK'in yönlendirdiğini,
Veli KÜÇÜK ve ekibinin Doğu PERİNÇEK'i rahatlıkla kullandığını, Doğu PERINÇEK'in Hukuk profesörü olduğunu ve ailesinde siyasetçi, askerlerin bulunduğunu, babası Sadık PERINÇEK'in Adalet Partisi kurucularından olduğunu, görünenin aksine Doğu PERINÇEK'in Türkiye nin içindeki Nato örgütünde askerlerin bir numaralı adamı olduğunu, Türkiye deki askerlerin içindeki Amerikancı kesimle beraber hareket ettiğine inandığını, bir dönem Doğu PERINÇEK'in İsraille anlaştığı şeklinde haberlerin çıktığını, Doğu PERINÇEK'in Amerikan düşmanı olmadığını, Israile bölgesel hizmet ettiğine inandığını,
Kendisinin Doğu PERINÇEK ile halen birlikte olduğunu, ancak hücre yapılanması olduğu için haber kaynaklarını bilemediğini, bu konuda tek yetkilinin Adnan AKFIRAT -Ferid ILSEVER olduğunu,
Bir dönem Aydınlık Dergisinin İngiltere muhabiri, Hasan YALÇIN'ın danışmanı ve tercümanı Doğan DUYAR ile Kir ak'a gittiklerini, ancak Habur gümrükteki polis kontrolünde pasaportunda sorun çıktığını, bunun üzerine Silopi Tugay komutanı Tuğgeneral Nejat MÜLDUR ün bu konuyla bir fiil ilgilenerek yanına bir yüzbaşı verdiğini, daha sonra K Irakta Komünist Parti başkanı ile görüştüklerini,
Susurluk olayından sonra, Radikal Gazetesinin, Veli KÜÇÜK hakkında "Nerede Faili Meçhul Orda Veli KÜÇÜK" diye manşet attığını, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK gitsin Aydın DOĞAN ile görüşsün"^dediğini, Doğu PERINÇEK'in Aydın DOĞAN ile bu konuda görüştüğünü, Aydın DOGAN'ın bundan sonra Milliyet Gazetesinde falan haber yapmamaya gayret edeceğini, Radikali de damadıyla görüşüp etkileyeceğini" anlatarak "Veli Paşa'ya söyleyin Hürriyet Gazetesi her ne kadar bende görünse de Hürriyet Gazetesi benim değil KOÇ' un dediğini,
CUMHURİYET GAZETESİNİN ALINMAYA ÇALIŞILMASI
Basında kuvvetli bir şekilde yer alabilmek için Cumhuriyet gazetesinin alınmasını düşündüklerini, Özdemir SABANCI suikasti sonrasında Veli KÜÇÜK'ün Şevket SABANCI'ya olaylar hakkında bilgi vermesi nedeniyle bir güven oluştuğunu, bu nedenle Cumhuriyet Gazetesininin Gürbüz ÇAPAN'in elinden alınması için, Şevket SABANCI'nın Mete AKYOL aracılığı ile Veli KÜÇÜK'e teklif yaptığını, Sabancıların bu iş için 5 milyon dollar vereceklerini söylediklerini,
Veli paşanın Cumhuriyeti almak için Gürbüz ÇAPAN la görüşmesi talimatı verdiğini ve "yukarının emri var dersiniz" dediğini, bunun üzerine Doğu PERİNÇEK'e giderek "Hüseyin KIVRIKOGLU nun emri olduğunu, Veli paşanın böyle söylediğini" anlatarak Gürbüz ÇAPANLA bu konuyu görüşmesini söylediğini, ilerleyen günlerde ilhan SELÇUK'un da "ekarte edilmesi "nin konuşulduğunu, gazetenin alınması için Ulusal Sanayiciler iş Adamları Derneği başkanı Kemal ÖZDEN isimli şahıstan 3 Milyon Dollar para alınmasını görüştüklerini, konuların Gürbüz ÇAPAN ve KemaTÖZDEN ile görüşüldüğünü,
-» __ % ■
Bu dönem içersinde Doğu PERİNÇEK'in Ulusal TV için Avprupadan 500 Milyar para getirdiğini, bu paranın bulunabilmesi için Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Haluk ŞAHIN (ARENA programından) gibi şahısların, Almanya -Fransa gibi ülkelere iki kere tur yaptığını, Avrupada PKK ve Islami kesimin para toplayabileceğini ancak Doğu PERİNÇEK'in toplayamayacağını, bu parayı nasıl toplatıklarını bilmediğini, bu şekilde Ulusal TV nin deneme yayınlarına başladığını,
TİCARİ FAALİYETLER
Veli KUÇÜK'ün lobi faaliyetleri çerçevesinde, Kemal ÖZDEN, Ali BALKANER, Korkmaz YIGIT, Adnan POLATgibi işadamları ve yöneticilerden yararlandığını, Ulusal iş Adamları Derneği (USİAD) % TÜSİAD gibi yapmak için çalıştığını, bu nedenle USIAD la periyodik olarak sık sık toplantılar yaptıklarını,
USİAD içersinde Kemal ÖZDEN, Ümit ÜLGEN, Musa TANRIKULU, Adnan POLAT, amcaoğlu Zeki POLAT gibi şahısların olduğunu, ancak Doğu PERİNÇEK ve Veli KUÇÜK'ün sitem etmeleri sonrasında, Başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olan Zeki POLAT'ın USİAD dan atıldığını, Veli KUÇÜK'ün Zeki POLAT hakkında MİT ten olduğunu söylediğini,
UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI VE BAĞLANTILARI
Doğu PERİNÇEK ten Sami HOŞTAN'ın HAP işi yaptığını öğrendiğini, Doğu PERİNÇEK in isteği üzerine bu konuyu Veli KÜÇÜK'e anlattığını, onunda "ben herzaman bunun dosyasını temizleyemem, Sami' yi Ömer Lütfü TOPAL' in yerine koyarak biz hata yaptık' dediğini,
Veli KUÇÜK'ün bilgisi dahilinde, Sami HOŞTANLA ilgili olarak, Fransız İstihbaratı (OJD) Türkiye sorumlusu ile görüştüğünü, görüşme talebinin OJD den geldiğini, Doğu PERİNÇEK, Doğan DUYAR (Hasan YALÇIN'in yardımcısı ve Paris muhabiri) vasıtası ile Palas Otelinde bir görüşme yaptıklarını, Fransız istihbarat sorumlusunun, "Sami HOŞTAN'ın uyuşturucu işi yaptığı, Veli KUÇÜK'ün de uzun zamandır buna sahip çıktığı, askerlerin uyuşturucu işine yıllardır yol verdiği, JITEM'in uyuşturucu trafiğinde yer aldığını' anlatarak Sami HOŞTANLA görüşmek istediğini, kendisinin de Sami HOŞTAN'ın telefonundan aradığını, fakat Sami HOŞTAN'ın kendisine kızarak "Veli abiye sor eğer bir şey varsa Veli abi açıklasın' dediğini, bu görüşmeden sonra şahısların yanından ayrılarak Drej Ali'nin Bakırköydeki bürosunda Sami HOŞTAN ile buluştuklarını ve konuyu anlattığını, bu arada Veli KÜÇÜK'e bilgi verdiğini, Veli KUÇÜK'ün de "Sami HOŞTAN'a görüşme yapmamasını' söylediğini, kendisine de "Doğuya söyle fransız istihbaratından gelenleri yönlendirsin (oyalasın), askerlek yapmıyor desin' dediğini,
SİLAH KAÇAKÇILIĞI VE BAĞLANTILARI
Bir dönem K.Irak'a gitmek üzere Ayşe ÖNAL, Bengüç...?, Doğan DUYAN (Aydinlik Dergisi Paris muhabiri) isimli şahıslarla Habura gittiklerini, altlarında Beş yirmi (5.20) I BMV koyu yeşil cırtlak bir araba olduğunu, haburda Gümrük Baş Muhafızı Müdürü
Cemal..... ? in adamlarının kendilerini karşıladığını, daha öne gümrükte Veli KUÇÜK'ün
adamı ve Sitemde çalışan Ali Balkan METE olduğunu, ayrıca Veli paşanın Cemal.......... ?'i de
tanıdığını, arkadalarında konteynırlı iki arabanın daha olduğunu, bunların içinde silah olduğunu Habur Hac konaklama tesislerinde Yaşar .. ? isimli şahıstan öğrendiğini, JITEM den gelen elemanlarında yanlarında olduğunu, araçlara "amfiplakası takıldığını, Gümrük Müdürü Cemal 'in pasaport işlemlerini hallettiğini,
K. Irak 'a geçtikten sonra Zahoya, daha sonro Dohok'a gittiklerini, bir hafta kadar kaldıklarını ve Erbile geçtiklerini, orada altlarında bulunan BMW'nin alındığını, başka bir araç verildiğini, Kürdistan Başkanı Kosret RESUL ile görüştüklerini, orda kaldığı dönemlerde, Jitem subaylarıyla silahlardan onikibin (12000) adetini Barzaniye, (12000) adetinin Talabaniye verildiğini, ancak Kosret RESUL 'un kendilerine altı bin (6.000) adet silah verildiğini söyleyerek "Tamer hep bize böyle şeyler yapıyor " dediğini, geriye kalan altı bin (6.000) silahın ise Talabaninin adamları ve Binbaşı Tamer ve diğer subayların, Kale Dizar denilen Komisin Parti binasında PKK'lı Cemil BAYIK'a teslim ettiklerini, Cemil BAYIK'ın bu silahların, Doğu PERİNÇEK in organizesinde, yani üst kadro içindeki "cunta" hareketinden geldiğini bildiğini,
Klrakta muhatap olduğu şahısların kendisini "Doğu PERİNÇEK'in referansıyla Aydınlık Dergisinden geliyor" şeklinde tanıdıklarını, Binbaşı Tamer....? in soy ismini bilmediğini ancak uzun boylu sarışın bir şahıs olduğunu,
Doğu PERİNÇEK'in bir dönem PKK ile ittifakı bozduğunu söylediğini, ancak bu ittifakın devam ettiğini, Türk gladyosunun içinde Doğu PERİNÇEK, Ömer SÜRÇİ gibi, Irak Küdistan Kominist partisi ve PKK gibi örgütlerin ilişkilerinin devam ettiğini,
Daha sonraki dönemlerde, Kırıkkale Silah Fabrikasında büyük bir patlama olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün bu patlamayla ilgili kendisine haber yapmasını söylediğini, Veli paşanın, Çevik BİR paşayı CIA nın adamı olarak gördüğünü, bu yüzden talimatları ile bu patlama olayını Çevik BİR gurubunun üzerine yıktıklarını, bu yönde haber yaptıklarını, haberlerin kendi istekleri doğrultusunda Aydınlık ve Hürriyet gazetesinde çıktığını, neden bu şekilde haber yapıldığını bilmediğini ancak Veli Paşanın Karadeniz den Elçibey'e giden silahların ortaya çıkmasından korktuğunu, Kuzey Irak'a giden silahlardan korkmadığını, çünkü orasının çok karışık olduğunu, fabrikaya yapılan sabotajı kimin yaptırdığını bilmediğini,
TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BAĞLANTILAR
*HIZBULLAH;
Bir dönem Doğu PERİNÇEK'in adamı olan ve Güneydoğu-Diyarbakır muhabiri Halit GÜNGÖR(GÜNGEN) 'ün, Jandarma Genel Komutanlığında Hizbullahçı İlimcilerle Menzilcilerin eğitilmesini fotoğrafladığını, Hizbulkontrayı ortaya çıkardığını, fotoğrafları Doğu PERİNÇEK'e gönderdiğini, ancak yayınlanmadan Halit GÜNGÖR'ün öldürüldüğünü, o dönemde Adnan AKFIRAT'ın da Halit GÜNGÖR'Ü Türk Gladyosunun öldürdüğünü söylediğini, daha sonraki dönemde "Kemalist-Sosyalist" ismi ile bir ittifak yapıldığını,
*PKK-KONTRAGEL;
Veli KÜÇÜK'ün basında örgütlenmek için, bir çok kişiyle irtibata geçtiğini, Ferid ILSEVER ile görüşmesinde Veli Albayı anlattığını, Ferid ILSEVER'inde Veli KÜÇÜK'ü "Yüzbaşı MİT subayı" diye ilk keşfeden kişi olduğunu söylediğini, Doğu PERİNÇEK in yasaklı olduğu dönemde Sosyalist Parti nin Güneydoğu' da propaganda yaptığını, Ferid İLSEVER Sosyalist Parti başkanıyken Abdullah ÖCALAN ve Doğu PERİNÇEK'in ittifak yaptıklarını öğrendiğini,
Kendisinin bir dönem Suriye'ye gittiğini, Kilis Öncüpınar kapısından girerken polislerin kendisine ait çantayı aradıklarını ve Doğu PERİNÇEK ile Abdullah OCALAN' m birlikte çekilmiş fotoğraflarını bularak aldıklarını, bunları Hanefi AVCI'nın gazetelere verdiğini, Veli Paşanın, Hanefi AVCI'yi hiçbir zaman sevmediğini,
Doğu PERINÇEK ile PKK terör örgütünün ittifakının halen devam ettiğini, Abdullah OCALAN'ın Suriyeden çıkması sonrasında, onun avukatı olan Doğan ERBAŞ 'in Doğu PERİNÇEK'e gelerek Türk Askerleriyle işbirliği yapmak istediğini ve Apo'nun teslim olacağını söylediği, Doğu PERINÇEK'in de bunu kendisine anlattığını, kendisinin bu konuyu Veli KÜÇÜK'e ilettiğini, Veli paşanın talimatı ile işçi Partisi lideri Doğu PERINÇEK'in odasında Doğan ERBAŞ la görüşme yaptıklarını, bu görüşmede Adnan AKFIRAT'ında bulunduğunu, Doğu PERINÇEK'in kısa bir sure kaldığını, bu görüşmede Abdullah OCALAN'ın hangi şartlarda teslim olacağının konuşulduğu, Avukatla üç kez görüşme yaptıklarını, hatta teslim olduktan sonra Abdullah OCALAN'ın sorgusuna kimin gireceği, sorguda Doğu PERÎNÇEK ve diğer birçok ilişki konusunda temkinli davranılması konularının konuşulduğu, Abdullah OCALAN'ın General Veli KÜÇÜK'e iletilmek üzere "bir muhatap arıyorum" isimli kitabının verildiğini, kitabın en arkasına basılmış vaziyette Veli paşaya bir mektup olduğunu söylediklerini,
Abdullah OCALAN'ın şartları arasında;
-Avrupa dan barış heyetleri gelecek, bunların kabul edilmesi,
-Kuzey Irak tan bir kısım gerillanın bir kısmı itirafçı olarak gelecek, bunlara göz yumularak köylerine dönücekler,
-Murat KARAYILAN, Cemil BAYIK gibi üst düzey yöneticiler, yurt dışına gidecekler,
-Yurt dışında teröre silahlı propagandaya karışmamış öbür eğitim gönüllüleri Türkiye ye barış gönüllüleri adı altında teslim olacaklar,
-Kampların kısaltılacağı, Iran da bir kampın kalacağı, Suriye deki kampı, FKÖ ye Filistin Kurtuluş Örgütü ne verileceği,
-PKK nın Kuzey Irak ta kalması, bu üyelerin, Türkiyenin üçüncü kol gücü olarak faaliyetine devam etmesi,
-Talabani ve Barzaniye kurulan seyyar karakollara, silahlı gerilların yerleşmesi,
-Silahlı gerilla sayısını üç bin (3000) e düşürülmesinin teklif edildiğini, bu görüşmeleri Veli KÜÇÜK'e ilettiğini, onunda yukarıyla bu konuyu görüşeceğini söylediğini, ilerleyen dönemde Veli Paşanın, bu işi Doğu PERINÇEK'in takip etmesini, Doğan ERBAŞ'in MİT ve Özel Kuvvetler tarafından takip edildiğini anlattığını, kendilerinin geri çekildiğini,
*DEVSOL - DHKP-C;
Dev-Sol'da Yağan grubu ve Dursun KARAT AŞ gibi iki ayrı gurubun bulunduğunu, askerlerin Bedri YAĞAN grubunu desteklediğini, çünkü YAĞAN gurubunu daha düzgün gördüklerini, Dursun KARATAŞ'ı ise, o dönem alevi Emniyet Müdürü olan Hüseyin KOCADAĞ'ın desteklediğini, Bedri YAĞAN ile Dursun KARAT AŞ kapıştıklarında, askerler Bedri YAGAN'I, polisler ise Dursun KARATAŞ'ı desteklediğini, askerlere göre Dev-Sol'dan DHKP-C'ye geçiş döneminde DHKP-C'nin bütün MKYK kadrolarında polisin olduğunu düşündüklerini,
Bir dönem DHKP-C'tilerin Harbiye Orduevi'ne roket attığını, daha sonra aynı roket'in Terörle Mücadelede Reşat ALT AY'a atıldığını, Reşat ALTAY'a atılan roketi askerlerin misilleme olarak attırdığını duyduğunu,
Aynı dönemde kendisinin Adnan AKFIRAT ve Doğu PERÎNÇEK ile oturup konuşurken, sohbetleri esnasında DHKP-C nin MKYK üyelerinin polislerden oluştuğunu duyduğunu,
SUSURLUK KAZASI VE ORTAYA ÇIKAN BAĞLANTILAR
Abdullah ÇATLI'nın Veli KÜÇÜKLE ilişkisi olmasına rağmen, susurluk öncesi Mehmet AĞAR'in yanına gittiğini ve işbirliği yaptığını, bu konuyu Doğu PERİNÇEK'in aydınlık gazetesinin "TIP lilerin katili Türkiyede" diye yazdığını, Veli KÜÇÜK'ün bu konuyu Doğu PERINÇEK le konuşacağını söylediğini ve Abdullah ÇATLI'dan bahsederken "ben buna yıllardır sahip çıktım, bırakıp gitti" diye konuştuğunu,
Doğu PERINÇEK ile susurluk konusunda sohbet ettiğini, Doğu PERİNÇEK'in "Müttefik Kuvvetler, yani Genelkurmay'ın içinde kendisi ile birlikte hareket eden grubun, Mehmet AĞAR ve Abdullah ÇATLI'yı tasfiye operasyonu" olduğunu anlattığını, konuşmalardan susurluk kazasında oto içersinde bulunan şahıslar ölmezse, onlara sıkacak elemanların olduğunu, bu elemanların kaza yapan otoyu arkadan takip ettiklerini "Veli paşaların, TSK'nın" takip ettiğini, şahıslara suikast yapılacağını anladığını beyan etmiştir.
Tanık Zihni ÇAKIR'm 25.02.2008 günü CMK 250. Madde ile Görevli İstanbul C.Başsavcılığmda alman ifadesinde özetle;
Taner ÜNAL' in 2003 yılı Nisan ayında Dikmen 'deki bürosuna yakın caddeye paralel bir sokakta kiraladığı dükkânı ofise çevirdiğini, Türkeli dergisini bu ofiste çıkartacağını, afisin alt tarafındaki depo halindeki kapalı alanı anfiye dönüştürdüğünü, dinleyici ve konuşmacı yerlerini sabitlediğini, bu mekânda bir oluşuma başvurduklarını, burada toplantılar yaptıklarını söylediğini, Taner ÜNAL' in kendisinden bu oluşum içersinde yer almasını istediğini, oluşumda bir çok paşanın bulunduğunu, Hasan KUNDAKÇI, Veli KÜÇÜK gibi isimlerin yanlarında yer aldığını, Doğu PERINÇEK ve Hikmet ÇIÇEK'in solcu olmasına karşın bu oluşuma destek verdiğini, maddi hiçbir sıkıntısının olmayacağını, istediği kadar maaş vereceklerini söyleyerek katılması yönünde telkinlerde bulunduğunu, bazı toplantıların resimlerini gösterdiğini, Hasan KUNDAKÇI ve Veli KÜÇÜK' ün toplantılarda yer aldığını, Ahmet CİN ALİ' nin de bu ikili ile yakın resimlerinin bulunduğunu, Muzaffer TEKİN' in de bu görüntüde yer aldığını, Taner ÜNAL' in teklif ettiği basın danışmanlığı görevini red ettiğini, Taner ÜNAL' in çok tekin birisi olmadığı için red ettiğini beyan etmiştir.
Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' ün 25.05.2006 günü Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğünde alman ifadesinde özetle;
Mayıs 2003- Nisan 2004 tarihleri arasında görev aldığı Ulusal Kanal, Aydınlık dergisi, İp çevresi, Doğu PERİNÇEK ve Alparslan ARSLAN üzerinde elde edilen ulusal Haber Hukuk Danışman kimliği ile ilgili, 2001 yılında kendi isteği ile TSK' dan ayrıldıktan sonra uzun süre görev aldığı Güneydoğu bölgesinde edindiği tecrübe ve bilgisi doğrultusunda araştırma alanını genişletmek istediğini, bu yöneliminin yaşadığı istanbul da elverişli olup, bir çok kurum, kuruluş, akademi ve sivil toplum örgütlerinin düzenli konferans panel gibi etkinliklerine katıldığını, 2002 yılı yaz döneminde katıldığı bir etkinlikte İP genel başkan yardımcısı Ferid ILSEVER ile tanıştığını, 7-8 aylık dönemde muhtelif panel ve konferanslarda karşılıklı konuştuklarını, ayak üstü diyalogları olduğunu, 2003 Mart veya Nisan aylarında Ulusal Kanal televizyonunda birkaç kez programa konuk olmasını, ilerleyen zamanlarda da TV kanalında çalışması için teklif de bulunduğunu, 2003 yılı Mayıs ayında Ulusal Kanal Danışmanı ve Özel Haber Müdürü olarak göreve başladığını, kanalın haber merkezinde haber merkezi toplantılarına katıldığı, haberlerin güncel olayların nasıl ve hangi içerikte yapılacağını belirlediğini, bir süre sonra da Aydınlık Dergisinde düzenli olmayan yazılarına başladığını, 1-1,5 ay sonra Doğu PERİNÇEK ile tanıştığını, yoğun görüşmelerinin başladığını, Doğu PERİNÇEK' in partinin üst yönetiminde olmasını istediğini, partiye üye olmamak koşuluyla kabul ettiğini, aynı zamanda Doğu PERINÇEK' in danışmanlığına da başladığını,
Doğu PERİNÇEK' in 1997 İP öz eleştiri v'eferek siyası yaklaşımında önemli değişiklikler olduğunu belirttiğini, Doğu PERINÇEK ve partısmın bu öz eleştiriyle her ne
kadar merkez parti olma isteğinde bulunmuş olsa da, merkezleşmenin olmadığını, bu özelliği nedeniyle İP' in Rusya ve Çin başta olmak üzere diğer birçok sosyalist ülkenin etkisi ve kontrolü altında olduğunu,
Doğu PERINÇEK' in partinin lideri konumunda olarak bir otorite gibi göründüğü, fakat otorite kaybının söz konusu olduğu, en büyük payın Ferid ILSVERER ve Adnan AKFIRAT sonrasında, 2004 yılında Adana'dan Genel merkeze görevlendirilen Bayram YURTÇIÇEK olduğunu, bu durumun hizip şeklinde değil, partinin Maoist ve sosyalist yapısından uzaklaşmamasını sağlayacak çalışmalarının olduğunu,
Kanalda görev yaptığı sürede yönetim kadrosuyla olumlu yaklaşım sergilediklerini, ancak genç kadrolar ve merkez yönetim dışında kalan grupların kendisinden hoşlaşmadığını, zaman zaman merkezde bulunan masa ve bilgisayarını kırarak bu durumu gösterdiklerini,
Doğu PERİNÇEK'in ADD'den beslendiğini, kamu oyunun Doğu PERINÇEK' i iyi bir istihbarat, hatta askeri kanaldan beslendiğini düşündüğünü, aslında Doğu PERINÇEK' in Rusya ve Çin istihbaratı ile yakın bilgi alışverişi içersinde olup, onlar tarafından yönlendirildiğini, Alman ve ingiliz istihbaratları ile de diyalogunun olduğunu, bunları partide görevli olduğu süredeki izlenimlerinin olduğunu,
Ulusal Kanal da "ön cephe" isimli strateji programı hazırlayıp sunduğunu, yine Türkmenleri tanıtan Kuzey Irak Türkmen bölgesini işleyen bir başka programın yayına girmesini sağladığı için daha da anti patinin arttığını,
Doğu PERINÇEK' in Rauf DENKTAŞ ve Annan planı karşısında KKTC yi desteklediğini, 2004 yılında düzenlenen Denktaş'a destek kampanyasına dahil olmasına rağmen Avrupa parti kongrelerini bahane ederek yurt dışına gittiğini, Askeri kanada yakın görünmek için son dönemde TSK' mn stratejilerine benzer politika üretmeye, bu yönde söylemlerde bulunduğunu, öz eleştiri istikametindeki yeni açılım belge ve dokümanların kendisine verilmemesi üzerine 2004 yılında kanal, dergi ve danışmanlıktan ayrıldığını,
Doğu PERINÇEK ve lider grubu kendisi için mecliste birkaç sandalye aradığını, bu nedenle mevcut siyasi yapının dağılmasını, kurulacak yeni siyasi yapı içinde de kendilerine yer edinmek istediklerini, bu nedenle 2003 yılından itibaren partinin bir askeri darbeyi dört gözle bekler duruma geldiğini, İP ve PERINÇEK' in TSK'ni desteklerden aynı zamanda mevcut siyasi yapıya karşı da kışkırtmak istediğini, parti içi yönetimin aslında TSK'nın benimsemeyeceği bir yönde değiştiğini, bunu maskelemeyi iyi bilen parti yönetiminin hala askeri bir müdahaleyi beklediğini,
Doğu PERINÇEK' in beklentisi doğrultusunda TSK' mn hareket etmemesi nedeniyle isteğine ulaşmak amacıyla, hem partiler üstü, hemde bürokratik çevrede bir tepki hareketliliği oluşturmak için, zaten elinde var olan alt yapıdaki yerini alan ve illegal sol örgütlerden genel kadrolarını her zaman devreye sokabilme yeteneğine sahip olduğunu, bu imkânları elinde bulunduran Doğu PERINÇEK ve merkez yönetiminin farklı siyaset yapılar ve ideolojik yapıya sahip gruplarla ilişki içinde olduğunu, İP ve Doğu PERINÇEK' in mevcut illegal örgüt orijinli alt yapı kadrolarıyla bir eylem yaptırabileceğini, planlayabileceğim veya plan ve eyleme destek verebileceğini,
Avukat Alparslan ARSLAN' in siyasi görüşünün Doğu PERINÇEK' in son dönem politik açılımlarına ters düşmediğini, Alparslan ARSLAN ve benzeri şahısların PERINÇEK için profilleri ve eylemsel yapıları tercih sebebi olduğunu, çünkü PERINÇEK' in sıraladığı istek ve amaçlarına ulaşmak için her yolu deneyebilecek bir yapıda olduğunu beyan etmiştir.
Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün 23.06.2007 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;
DOĞU PERİNÇEK ile daha önce bir çalışmasının olduğunu, Ulusal Kanalın Danışmanlığını yaptığını, daha sonra da kendi ısfeği ili ayrıldığını, bunun nedeninin ise
Türkmenlerle alakalı bir programı yayından kaldırılmış olması olduğunu, Danıştay saldırısından sonra, DOĞU PERINÇEK sitesinde, kendisi hakkında asılsız haberler yapmaya başladığını, ayrıca dergilerinde de aleyhinde yazılar yazmaya başlandığını, kendisi için MIT'çi olduğunu, geçmişte hıristiyan olduğunu, hata Fetullahçı olduğunu, CIA ve MOSSAD ajanı olduğunu ve MUZAFFER TEKİN'i öldürmek için pusu kurduğunu yazdıklarını, Danıştay saldırısında da MUZAFFER TEKİN'i tuzağa düşürdüğünü, teslim olmaması için ikna ettiğini ve yaralı iken hastaneye götürmeyip dolaştırdığını, DOĞU PERINÇEK'in tv. kanallarında, dergide ve sitesinde yazıp söylediğini,
MUZAFFER TEKİN'in İşçi Partisi Genel Başkanı DOĞU PERİNÇEK ile aynı görüşleri savunduğunu, Avukatı OSMAN AYDIN ŞAHİN'in Çağlayan Mitingine de ikisinin yanyana katıldığını beyan etmiştir.
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün 25.01.2008 günü TEM ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Görevlilerince alınan ifadesinde;
Doğu PERİNÇEK'i tanıdığını, bu şahısla hatırlamadığı bir yerde karşılaştıklarını, ancak yakın bir ilişkilerinin olmadığını, bir iki kez Doğu PERİNÇEK'in kendisini telefonla aradığını, Ulusal Kanal da röportaj yapmak istediğini, bu teklifi kabul etmediğini, bir telefon konuşmasında oğlu Mehmet PERİNÇEK'in Rus Filolojisinden mezun olduğunu, Rusyada Lenin üniversitesinde araştırma yapacağını anlattığını ve görüşmek istediğini söylediğini, kendisinin de kabul ettiğini,
Ergenekon ve Lobi belgelerinin, Doğu PERİNÇEK'in de içinde bulunduğu bir gurup tarafından hazırlanması, uyuşturucu, KJrak'a silah götürülmesi konuları sorulduğunda; Tuncay GÜNEY'in beyanlarının yalan olduğunu beyan etmiştir.
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün 26.01.2008 günü C.Başsavclıkta alman ifadesinde;
DOĞU PERINÇEK'i tanıdığını, çok eskiden beri tanıştıklarını, dergisinde ve televizyonunda aleyhinde yayınlar yaptığını, daha sonra kendi kanalında program yapmayı teklif ettiğini, kendisinin kabul etmediğini, 5-6 yıldır da bu şahısla görüşmediğini, oğlu MEHMET PERİNÇEK ile bir kitap vesilesi ile 4-5 kez görüştüğünü,
Şüpheli Emin GÜRSES 24.02.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüce alman ifadesinde;
28.01.2008 günü saat 20.59 sıralarında Emin GÜRSES'in Mustafa...? isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; Doğu PERİNÇEK ten bahsettikleri anlaşılmış, konu Emin GÜRSES'e sorulduğunda; Doğu PERİNÇEK ile ERGENEKON operasyonu hakkında görüşmesinin olduğunu, Perinçek'in kendisine operasyonunun millicilere karşı yapılan bir operasyon olduğunu, özelleştirmeler, vakıflar kanunu, bor maddelerinin satılması, Türk ordusunun iran'a karşı kullanılması gibi başka bir şeyleri gizlemeyi amaçladığını anlattığını, kendisinin de bu beyanları Mustafa ya aktardığını, Mustafa isimli şahsın da Genel Kurmayda görevli Yarbay olduğunu,
Başka görüşmelerinde, Doğu PERİNÇEK'in bu operasyon kapsamında alınmasının doğru olmayacağını da konuştuğunu beyan etmiştir.
Emin GÜRSES'in 25.02.2008 günü C.Başsavcmkta alman ifadesinde;
DOĞU PERİNÇEK'in şu anda Türkiye'ye ermeni meselesi konusunda en çok hizmet eden bir şahıs olduğunu,
Doğu PERINÇEK'i işçi Partisinin Genel Başkanı olarak tanıdığını, birkaç kez yüz yüze görüştüklerini beyan etmiştir.
Aynı soruşturma kapsamında yakalanan Erkut ersoy'l 1.02.2008 tarihindehersey-konusulacaksa@yahooogroup.com e-mail adresinden ikincikurtulus@yahoogourups.com e-mali adresine gönderilen ERGENEKON liderinden halka mesaj başlıklı e-postanm yapılan incelemesinde; "Sevgili ve Muhterem Tuncay Üstadım, Değerli komplimanlarınız için çok teşekkür ederim. Beni her zaman şımartıyorsunuz; beni layık gördüğünüz yerde değilim, bu sizin iyiliğinizden ve güzelliğinizden kaynaklanıyor. Emekli olmanıza ve bir köşeye çekilmenize üzüldüm, gerek Kardeş camiasının gerekse Üniversitenin sizin gibi dürüst, iyi kalpli, tutarlı ve "Evrenin Ulu Mimarının Nur'unu kalbinde hissedebilen" bir kişiyi kaybetmesi üzücü. Bence Mahfil'deki kardeşlerimizi parlak zekanızın ve iyi yürekli kalbinizin ışığı ile aydınlatma görevini, tüm kardeş camiası adına sürdürmelisiniz. Yeni kardeşlerimizin ham taşını yontabilmek için, sizin gibi keskin zekalı, derin görüşlü M:. Ermişlerine her zamankinden çok ihtiyacımız var. D.B.den çok daha kötü vasıflara sahip olan, her yerde "Ben M:.um" diye M:. Olmadan dolaşan Cerrahpaşa Farmakolojiden Gökhan Akkan isimli haricinin de bizim cemiyete girdiğini öğrendim; halbuki, 1993-1994'de hem ben, hem Koray Dinçol kardeşim, hem de Erhan Fıratlı kardeşim, B:. Lo:.'ya birer mektup yazarak bu kişinin cemiyete alınması konusundaki sakıncaları belirtmiştik. Sizi ve Doğu Perinçek'i de durumdan haberdar etmiştik. Siz de bize destek olmuştunuz. Salih Cengiz kardeşimle son yaptığım telefon konuşmasında Gökhan Akkan isimli bu şahısın, bizim cemiyete onca mektuba ve itiraza rağmen girdiğini, üstelik Cerrahpaşa'da M:. Kardeşleri örgütlediğini öğrendim; T. Altuğ isimli harici gibi (Bu konuda birşeyler öğrenmeniz mümkün mü? Örneğin G.A. hangi L.\ da tekris edilmiş?).." şeklindeki konuşma sorulduğunda; Dokümanda geçen Tuncay isimli şahsın, 33. Dereceden Mason olan Mimar Tuncay USLU isimli şahıs olduğunu, bu şahısla o tarihlerde yazışmalarının olduğunu, ancak mektubun içeriğini hatırlayamadığını beyan etmiştir.
Habip Ümit SAYIN'm 25.02.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;
Doğu PERINÇEK ile çok ender görüştüklerini, 21.02.2001 tarihli DOĞU PERINÇEK' e yazılan emailin kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
Şüpheli İlhan SELÇUK'un 22.03.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce alınan ifadesinde;
Doğu PERINÇEK 'in ismini ilk kez 1968 yıllarında öğrenci hareketlerinde duyduğunu, daha sonraki dönemde de bu şahsın basın ve siyasal yaşamda yer aldığını, Doğu PERINÇEK in siyasi parti lideri olması nedeniyle ara sıra ziyaretime geldiğini, bunun haricinde herhangi bir ilişkilerinin olmadığını, herhangi bir tüzel kişilik içinde yer almadığını, Ancak Doğu PERINÇEK'in girişimini yaptığı Talat Paşa Komitesine davet edilmesine rağmen kendisinin bunu kabul etmediğini,
Cumhuriyet Vakfı olarak bir televizyon kurmak istediklerini, bu amaçla Ulusal Kanal'in sahibi Doğu PERINÇEK ile görüşüldüğünü, ayrıca Kanal B'nin sahibi Mehmet HABERAL ilede temas kurulduğunu, Ankara temsilcileri Mustafa BALBAY'in Mehmet HABERAL ile arası iyi olmadığı için aracı olabilecek birisini aradıklarını, bu yüzden Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU hem Doğu PERINÇEK'in Mehmet HABERAL ile aralarının iyi olması nedeniyle, kendileri adına bu girişimde bulunmasını istediklerini, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU"nun girişimlerinden bir sonuç çıkmadığını beyan etmiştir.
İlhan SELÇUK'un 22.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;
Doğu PERİNÇEK'İ tanıdığını, DOĞU PERİNÇEK'İfe aralarında herhangi bir emir ve talimat verme şeklinde bir konum olmadığını,
ADNAN AKFIRAT'tan ele geçirilen 8 sayfalık belge içerisinde "ÇEVİK BİR-EROL ÖZKASNAK ekibinin AMERİKANCI DARBE GİRİŞİMİ YAPACAKLARI ve bu darbenin sivil toplum darbesi olacağı yönetime el konulunca değişik makamlara gelecek kişilerin isimlerinin yazıldığı listenin bulunduğu belge okundu, sorulduğunda; Kendisinin böyle bir oluşumla ilgisinin olmadığını, ADNAN AKFIRAT'ı tanımadığını, darbe girişiminden de haberinin olmadığını, DOĞU PERINÇEK'in kendisini herhangi bir şekilde uyarmadığını, USIAD ile bir irtibatının bulunmadığını beyan etmiştir.
Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'nün 25.01.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce alman ifadesinde;
iş adamı ve tekstilci ibrahim BENLİ'nin Çatalcadaki evinde bir grup siyasi akademisyen sanatçıya verdiği yemek davetine, Doğu PERINÇEK'in de katıldığını beyan etmiştir.
Şüpheli Ümit OĞUZTAN'm 25.01.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce alınan ifadesinde;
Doğu PERINÇEK'i mesleği gereği tanıdığını, ancak şahısla bir diyalogu olmadığını, bu şahsın bir paneline katıldığını beyan etmiştir.
Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in 27.03.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce alman ifadesinde;
Doğu PERINÇEK'i kırk yıldır tanıdığını, 1989 yılında 2000'e Doğru dergisine muhabir olarak başladıktan sonra gerek dergi ve gazetede, gerekse Sosyalist Parti ve işçi Partisi Genel Başkanı olarak birlikte çalıştıklarını,
Bulunan bazı belge ve mektupların, Doğu PERINÇEK Haymana ceza evinde yatarken gönderilen mektuplar olduğunu,
13.02.2008 günü saat 15.21 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmeyi hatırladığını, İsa nın emekli bir albay olup, partinin resmi üyesi olduğunu, İsa Albay 'in iki kez Ankara 'ya geldiğini, Doğu PERİNÇEK'le randevu aldığını, ancak başkanın işleri olduğu için görüşemediğini,
05.03.2008 günü saat 11.13'te Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; Doğu PERİNÇEK, Saygı ÖZTÜRK'ün "Tamam Reis" isimli kitabında kendine yönelik bir suikasttan bahsedildiğini ve kitabı bulup bulamayacağını sorduğunu, kendisinin de kitabı bulduğunu, incelediğini ancak bu şekilde herhangi bir konu geçmediğini gördüğünü, görüşmede bahsi geçen "Başlık değiştirme" konusunun ise Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak'tan çekilmesi üzerine yaşanan muhalefet partileri ve TSK tartışması üzerine bir açıklama metni hazırladıklarını, bunun başlığı üzerine yapılan görüşme olduğunu beyan etmiştir.
Nusret SENEM'in 29.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;
Avukatlık yaptığını, DOĞU PERİNÇEK, FERİT İLSEVER ve ADNAN AKFIRAT ı İşçi partisinden tanıdığını, Doğu PERINÇEK'in yakalanması ve yargılanması sırasında Adliyede görev aldığını,
Mehmet Adnan AKFIRAT'm 23.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;
Sorulan ÜMİT SAYIN ile yaptığı MSN görüşmesinin kısmen doğru olduğunu, bu görüşmeyi kendisinin yaptığını, görüşmede daha çok kendisi Türkiye'de ki darbe olasılığından, bir kısım kişinin mason olduğundan NECİP HABLEMITOGLU'nun P2 denilen bir mason yapılanmasının içinde bulunduğundan şüpheli olduğundan, ayrıca Türkiye'ye döndüğünde tayinini yaptırmak için işçi Partisi Genel Başkanı DOĞU PERINÇEK'in KEMAL YALÇINALEMDAROGLU'na ricacı olmasından balıscttığını,
Kendisinin DOĞAN ERBAŞ ve DOĞU PERİNÇEK ile ABDULLAH ÖCALAN in yakalanmasından önce teslim olacağına ilişkin bir görüşme yapmadığını, DOĞAN ERBAŞ ABDULLAH OCALAN in avukatı olduğunu, daha sonra bu şahısla görüştüğünü, ancak böyle bir konuyla ilgili bir görüşmelerinin olmadığını,
ULUSAL KANAL ne zaman kuruldu, kimler tarafından kuruldu, kuruluş sermayesi nereden alındı, bu husus sorulduğunda; Böyle bir sorunun sorulamayacağını, bu konuda ayrı bir soruşturma açılması gerektiği, ULUSAL KANAL televizyonunun 29 Ekim 2000 tarihinde kurulduğunu, bundan daha önce Cumhuriyet gazetesi ile birlikte ulusal bir televizyon kurulması gündeme geldiğini, ancak o dönemde mali imkanlar yetersiz olduğu için İLHAN SELÇUK'un "siz yapın biz destekleyelim" dediğini, İLHAN SELÇUK'un çeşitli toplantılara katıldığını, birlikte ulusal bir televizyon kurulması amacıyla bu toplantılara katıldığını, İLHAN SELÇUK ile DOĞU PERİNÇEK'in zaman zaman bu tür konularla alakalı görüşmeler yaptıklarını beyan etmiştir.
Ferid İLSEVER'in 23.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;
TUNCAY GÜNEY 'in Akşam gazetesinde çalıştığı dönemde VELİ KÜÇÜK'ün talimatı ile DOĞU PERİNÇEK ile irtibat kurup ADNAN AKFIRAT ve FERİD İLSEVER ile ilişkiye geçmesini söylemesi üzerine bu şahıslarla görüştüğünü ve aldığı tüm bilgileri yayınlamadan önce VELİ KÜÇÜK'e gönderip onaylattıktan sonra Akşam gazetesinde yayınlattığını belirttiği okunup sorulduğunda; TUNCAY GÜNEY'i sadece dergiye gelip giderken gördüğünü, kendisi ile herhangi bir haber paylaşmadığını,
TUNCAY GÜNEY'in ifadesinde VELİ KÜÇÜK'ün talimatıyla basında örgütlenmek için FERİD İLSEVER ile görüşme yaptığında FERİD İLSEVER'in kendisine VELİ KÜÇÜK'ü Yüzbaşı MİT Subayı olarak ilk keşif eden kişi olduğu, ayrıca FERİD İLSEVER Sosyalist Parti Başkam iken ABDULLAH ÖCALAN ve DOĞU PERİNÇEK'in ittifak yaptığını öğrendiği konusu hatırlatıldı, sorulduğunda; VELİ PAŞA'yı ENKA tesislerinde yemek yedikleri zaman gördüğünü, onun dışında kendisini tanımadığını, TUNCAY GÜNEY'in söylediklerinin tamamen yalan olduğunu beyan etmiştir.
İbrahim BENLİ'nin 24.03.2008 günü CBaşsavcılıkta alman ifadesinde;
Doğu PERİNÇEK ile 30 yıl öncesinden tanıştıklarını, Genel başkanı olduğu işçi Partisinden millet vekili adayı olduğunu, bu şekilde siyasi bağlantıdan başka bir ilişkilerinin bulunmadığını, Çatalca'da kendi mülkü olan bir çiftliğinin olduğunu, Burada zaman zaman dostlarını bir araya getirdiğini, mangal partileri yaptıklarını, en son 2007 Aralık ayında buluştuklarını, davetine Doğu PERİNÇEK, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, Ahmet ERCAN, Tolga YARMAN, Cemalettin GÖBELEZ, Güler KÖMÜRCÜ ve bir arkadaşı ve benim 25 yılı aşkın bir süredir arkadaşlığı olan doktor, kamu görevlisi, sanatçı arkadaşlarını ve çok sayıda iş adamının eşleriyle birlikte katıldığını,
Telefon görüşmelerinde, Güler KÖMÜRCÜ'nün, kendisinin Doğu PERİNÇEK'in sponsoru olduğu şekildeki sözlerinin olduğunu, ancak Doğu PERİNÇEK ve partisine maddi yardımda bulunmadığını, Doğu PERİNÇEK'in de kendisi gibi Talat Paşa Komitesinin bir üyesi olduğunu beyan etmiştir.
Serhan BOLLUK'un 23.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;
Doğu PERİNÇEK ile tanışmalarının 30 yıl öncesine dayandığını, Doğu PERİNÇEK'in, İşçi Partisinin genel başkanı olduğunu, kendisin de Merkez karar kurulu üyesi olduğunu, aynı zamanda genel yayın yönetmeni olduğu derginin baş yazarı olduğunu,
3665 numaralı tape okundu, sorulduğunda; Görüşmenin başında bir takım gazelerde Tuncay GÜNEY'in Doğu PERİNÇEK'in ^^Srânîi^üe Kuzey Irak'a giderek
fi , «1 jr""*™>., ¥ Â <; _________
/""""Y^—-- / ' / /İ532J:: > kx 1) PJılPo^JL—^->
Talabani, Barzani ve Cemil E'AYIK'a silah götürdüğü yönündeki gazete haberleri konusunu konuştuklarını,
3666 numaralı tape okundu, sorulduğunda; Doğu PERÎNÇEK'in telefonla bir basın açıklaması dikte ettirdiğini, İçeriğinde Hüseyin KIVRIKOGLU geçtiğini, Zaman gazetesinde işçi Partisinin Hüseyin KIVRIKOGLU hakında verdiği haberin yanlış olduğuyla ilgili bir konu olduğunu,
Mehmet EYMÜR, 17,06,2008 tarihinde tanık olarak alman İfadesinde;
Doğu PERİNÇEK'i şahsen tanımadığını, ancak hakkında bildikleri ve kanaatinin ise, 1970'li yıllardan itibaren güvenlik güçlerine (asker, polis, mit) karşı, onları hedef gösteren kendisinin de dâhil olduğu beyanatlarının olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in bu faaliyetlerini maksatlı olarak yaptığını, yabancı güçlerin telkini ile hareket ettiğini ve ülkesini seven bir insanın kendi milli kurumlarına bu derce zarar vereceği faaliyetler yürütmeyeceği kanaatinde olduğunu, bu kanaatini çeşitli yazı ve beyanlarla da açıkça belirttiğini, dikkat edilirse Doğu PERİNÇEK'in faaliyet yürüttüğü her alanda karışıklık ve kargaşa meydana geldiğini, devamlı olarak ideoloji ve kalıp değiştirdiğini, bazı zamanlar Abdullah Öcalan'la görüşmeye gittiğini yayın organları vasıtasıyla onları desteklediğini, bazı zamanlar sol örgütlerin içerisinde yer almış son dönemde de Ulusalcı olduğunu, bu durumu hayatın doğal akışı olarak algılamak mümkün olmadığım, olsa olsa maksatlı bir faaliyet olabileceğini,
Kendisinin görev alanıma girmemesine rağmen bu grup üzerinde çalışmalarının olduğunu, dikkat çekici bulduğu hususların ise Türkiye'de iki tane İngiliz ve Amerikalılara çalışan casus yakalandığını, bunlardan bir tanesinin Doğu PERİNÇEK grubu ile doğrudan ilgili olduğunu, bu şahsın isminin Em, Alb, Turan ÇAĞLAR olduğu, Diğeri MİT'te görevli Em,Kur,Alb, Sebahattin SAVAŞMAN olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in her ikisine de sahip çıkıp koruduğunu, yakalayanları suçladığını, diğer bir husus daha önce Doğu PERİNÇEK'in başında olduğu İhtilalci İşçi Köylü Partisi'nin İstanbul karargahının İstanbul Robert Kolej'de bir İngiliz hocanın ikametgahında bulunması olayı olduğunu, Bu evin basılmasında ve örgüt üyelerinin yakalanmasında bizzat bulunduğu için bildiğini, İhtilalci bir örgütün İstanbul temsilciliğini bir İngilizin evinde bulunması son derece dikkat çekici olduğunu, diğer bir başka husus olarak PERİNÇEK'in siyasal bilgilerden mezun olduktan sonra Almanya'da geçen ve ne yaptığı belirsiz iki senesi olduğunu, Doğu PERİNÇEK ve ekibinin PKK ile ilişkileri Abdullah Öcalan'la samimiyeti Atatürkçü Dernekler katılmasıyla birlikte bu derneklerde ikilik çıkması geçmişte Maocu bir ideolojiyi temsil ederek Türkiye'de ki solu bölmesi dikkat çeken diğer hususlar olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in Zaman zaman elde edilen Mit belgesi Genel Kurmay yazısı gibi uyduruk bazı yazılarla kamuoyunun zihnini bulandınp yönlendirme yaptığını bir doğruya on yalan ekleyerek kara propaganda unsuru olarak kullandığını defalarca tespit ettiğini ve bunları kendi internet sitesinde yazdığını, yapmış olduğu bu faaliyetlerle alakalı Mit Teşkilatında daha geniş bilgiler olduğu kanaatinde olduğunu,
Doğu PERİNÇEK'in MİT'ten bazı bilgileri alevi olan üst düzey bir görevliden aldığını tahmin ettiğini,
Bildiği kadarıyla Doğu PERİNÇEK ile birlikte yargılanan ve genç bir subayken daha sonra üst rütbelere yükselen bir takım asker kişilerle, Bahçelievler'den tanıdığı bazı Mit mensuplarıyla, devam eden ilişkilerinin olduğunu ve bu ilişkiler sayesinde bazı özel bilgilere de ulaşabildiğini, almış olduğu bu bilgileri kendi yayın organlarında yayınladığını, Doğu PERİNÇEK'in bazı bilgileri de yabancı istihbarat servislerinden almış olabileceğini,
Genelde PERİNÇEK ve grubu diğer basın organlarının yazmaya çekindiği sivri ve iddialı konulan yayınlamayı sevdiğini, bunun diğer Basın organlarının da işine geldiğini diğer basın organları önce Doğu PERİNÇEK'e açıklattırıp sonra onu referans göstererek yazdıklarını, bu durumun birinci ve ikinci Mit rapotu demlen calısnıalaıda da olduğunu,
Kamuoyunda birinci ve ikinci Mit raporu olarak bilinen raporları kendisinin Doğu PERINÇEK'e vermediğini, bu raporların değişik şekillerde büyük gazetelere ulaşmış olmalarına rağmen bu gazetelerin yayınlamaya cesaret edemediklerini yukarıda da anlattığı gibi önce Doğu PERINÇEK'e yayınlattırıp sonra da haber yaptıklarını, her iki raporu da kendisinin kaleme aldığını, İkinci Mit raporunun doğruluğu Susurluk kazasıyla da ortaya çıkmış olduğunu, kendisinin ikinci kez MİT'te göreve başladıktan sonra Alaaddin ÇAKICPnm aranır durumda olduğunu, Alaattin ÇAKICI'ya herhangi bir gerek kişisel gerek kurumsal görev vermediğini herhangi bir irtibatının olmadığını,
Basında kendisi hakkında Ergenekon soruşturması ile alakalı Cumhuriyet Savcısını yönlendirdiği şeklinde haberler çıktığını, böyle bir şeyin söz konusu dahi olamayacağını, kendisinin gelip bildiklerini anlattığını, geçmiş dönemde Susurluk kazasından sonra halen İstanbul C,Başsavcısı olan Aykut Cengiz ENGİN'e giderek bildiklerini anlattığını, bunun tamamen kamuoyunu yanıltma maksatlı haber olduğunu, özellikle Doğu PERİNÇEK ve grubu bu tür haberler yapmakta olduklarını, kendilerini mahkemeye verdiğini ve tedbir karan çıktığını Mahkeme kararından sonra somut belgeye dayanmayan haberler yapmaları halinde suç işlemiş olacaklarını, beyan etmiştir.
g) Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisi Genel Başkanı olduğu, Ulusal Kanal ve Aydınlık Dergisinde resmiyette görünmese de fiili olarak en yetkili kişi konumunda bulunduğu, yayınlanacak her türlü yayın ve yazılann kendisinin bilgisi ve görüşü alınmaksızın yayınlanmadığı, Partisine bağlı Öncü Gençlik grubunu da bizzat yönettiği, Resmi koruması olduğu halde şoförlüğünü ve korumalığını yapan İşçi Partisi üyesi olduklan anlaşılan ve Parti binasında yatıp kalkan üç şüphelinin de ruhsatsız tabanca sahibi olduklan İşçi Partisinde yapılan aramalardan anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Ergenekon terör örgütü üst düzey yöneticilerinden Şüpheli Veli KÜÇÜK'le çok sıkı irtibat halinde olduğu, örgütsel içerikli Tuncay GÜNEY'den elde edilen dokümanlann tamamı dijital ortamda CD olarak hem kendisinde hem de kendisine bağlı medya ve parti binalan içinde ele geçirildiği,
Soruştuma kapsamında bulunan şüpheli Tuncay GÜNEYe ait 119 sayfalık sorgu kasetinin çözümlerinin kendilerinde olduğu şeklinde görüşmeler yaptıklan ve görüşme içeriğinde geçen K.Irak'a giden silahlarla alakalı olarak 6 bin mi 12000 mi şeklinde görüştükleri, bu konuyu önceden bildikleri, kendileriyle alakalı herhangi bir soruşturma bulunmadığı zamanlarda sürekli Aydınlık Dergisinde Tuncay GÜNEY aleyhinde ve ERGENEKON örgütünün olmadığına devlet içinde gladyo tipi yapılanma olduğuna ilişkin örgütün amaçlan doğrultusunda dezenfermasyon amaçlı yayınlar yaptıkları,
Şüpheli Doğu PERİNÇEK ve grubuna bağlı medya kuruluşlarının; kendilerini Türk Silahlı Kuvvetleri adma hareket ediyor gibi gösterip kendilerine karşı yapılan her türlü Adli soruşturmanın Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapıldığı şeklinde kamuoyunun yanılttıkları, ayrıca adil yargılamayı etkileme suçuna teşebbüs ettikleri gibi (bu konuyla alakalı suç duyurulannm dosyada bulunduğu) ülkemizin en değerli kurumlanndan olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin adını da kendi örgütsel faaliyetlerine karıştırmak suretiyle kendi faaliyetlerini legal faaliyetler gibi göstermeye çalıştıkları anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alındığı sırada sorulan sorulara cevap vermek yerine sürekli olarak : "Kendisine^ böyle bir soru sorulmasının,
bütünüyle psikolojik savaş kapsamı içinde olduğunu, ,Mfğeyekdn'i'-s.pruşturması bu boyutuyla
//' •* ' . "%
■â^ -A l -?- =^. %r
işçi Partisi ve genel başkanına karşı psikolojik savaş kampanyalarına hizmet etmekte ve bu açıdan suç işlenmekte olduğunu ",
"Bu soru karanlık örgütlerin psikolojik savaş öğretilerinden ilham alınarak hazırlanmıştır "
"Bu soru Ergenekon operasyonu denen tertibin hedeflerini sergilemektedir şeklinde, Türk ordusunu ve işçi Partisini bir suç örgütü olarak gösterilmeye çalışıldığını, Türk ordusu ve işçi Partisi gibi bu planlara direnen askeri ve sivil örgütlenmelere karşı tertipler düzenlendiğini, psikolojik savaş faaliyeti yürütüldüğünü, sorulan sorunun bütünüyle bu kapsamda ve kamu görevinin kötüye kullanılması suçunun açık bir kanıtı olduğunu ",
bu tür sorularla vatan milleti savunan medya birliktelikleri tehdit edildiğini, birleşmesi gereken yurtsever yayın organlarının birbirinden korkar hale getirilmek istendiğini, ERGENEKON Operasyonunun hedeflerinden birinin böylece ortaya çıktığını,
Vatan Sever Güç Birliği'ne hiçbir destek vermediğini söyleyerek "General adları verilmesi ta 2001 de tasarlanan fakat çöpe atılan operasyonun Türk Ordusunu bir suç örgütü gibi gösterme çabalarının kanıtıdır" şeklinde cevaplar vererek, kendisine yöneltilen sorulara makul izahlar getirmek yerine soruşturmayı yürütenlere isnadlarda bulunmayı tercih ederek ERGENEKON terör örgütüyle olan irtibatlarını gizlemeye çalıştığı anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in bazı örgütsel faliyetleriyle alakalı olarak yazdığı yazılan bilgilendirme amaçlı olarak ERGENEKON terör örgütü üst düzey yöneticilerinden olan şüpheli Veli KÜÇÜK'e gönderdiği gibi, bazı yazılarını da kendi beyanına göre, Genelkurmay Başkanına, bütün kuvvet Komutanlarına ve Ordu Komutanlarına aynı içerik ve ekleri ile birlikte göndermiştir.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Genel Başkanı olduğu ve aramada ele geçirilen her şeyin sorumluluğunun kendisine ait olduğunu şifahi olarak beyan ettiği, İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; daha önce Ergenekon terör örgütü mensuplanndan şüpheliler Veli KÜÇÜK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilen "OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE MASONİK BİLDERBERG ÇETESİ" ve "ÖRTÜLÜ FAALİYETLER BİR" isimli örgütsel içerikli dokümanlann ele geçğirildiği,
Şüpheli Mafyokrasi adlı kitabını yazarken Aydınlık arşivinde bulunan Mafya ile ilgili birçok kitap ve belgeyi topladığını, yararlandığını, bu belgeyi de o kapsamda hatırladığını, beyan etmiş ise de; şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK beyanında kendisinden elde edilen bu örgütsel içerikli belgeyi Ulusal Kanal'da danışmanlık yaparken aldığını beyan ettiği, aynı dokümanın şüpheli Veli KÜÇÜK'ten de ele geçirilmiş olması şüpheliler aralanndaki örgütsel irtibatı göstermektedir.
İşçi Partisi'nde ele geçirilen dokümanlar arasında; 17.12.1996 tarihli "KİŞİYE ÖZEL" ibareli dönemin Başbakanı'na yazılmış Susurluk kazası ile ilgili hazırlanmış 39 sayfalık MİT Müsteşarlığı belgesi bulunmuştur. Belge ile ilgili olarak sorulduğunda; "Hatırlamadığını, basın yolu ile gelmiş olabileceğini, gelen belgeleri sakladıklarını, beyan ettiği.
06.02.2008 günü saat: 14.59 da Emcet... isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; Adil Serdan SAÇAN ile yapılacak bir görüşmeden bahsettikleri, Adil Serdar SAÇAN'm "... bak şunu söyle, arkadaş bu Güler KÖMÜRCÜ söylemiş bunu onu içeri alabilirler haber yolla diye göz altına aldıklan zaman" "... ÇIKSIN ASLANLAR GİBİ OLAYI EN İYİ GÖĞÜSLEMEK ÖYLE OLUR ÇIKIP Bİ AÇIKLAMA" YAPTIĞI ZAMAN Bİ DAHA İÇERİ ALMA FALAN FİLAN HİÇBİR ŞEY İHTİMAL KALMAZ YANİ" "..AKILLILIK
YAPIP ÇIKIP BU ÇATIR ÇATIR ... AÇIKLADIĞI ZAMAN BİZ BU GÖZ ALTINA ALDIK O ZAMAN SAVCININ EMRİ İLE TAKİPSİZLİK KARARI VERDİK HATTA BELGELERİ BİLE İADE ETTİK BUNLARI AÇIKLADIĞI ZAMAN FALAN HER ŞEY ÇÖKER YANİ" şeklindeki görüşmeyle alakalı olarak sorulduğunda; Görüşmenin doğru olduğunu, Adil Serdar SAÇAN'ın Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olduğu zaman yaptığı uygulamayı ve sonuçlarını kamu oyuna açıklamasını istediğini, TSK yi dışarıdan ve içeriden yıpratma çabalarının olduğunu, ERGENEKON soruşturmasının da bütünü ile bu çabalarla bağlantılı olduğunu, soruşturmayı yürütenlerin, Türk Ordusunu gördükleri yerde suç var anlayışı ile yüklendiklerini, TSK ile ilgili her belgeyi bir suç bağlantısı olarak değerlendirdiklerini, generallerle yazışmayı bir suç belgesi olarak gördüklerini, kanunsuz olmanın ötesinde Türkiye'nin savunma gücünü kırmaya katkıda bulunan bilinçli bilinçsiz çabalar olduğunu, bu durumda ERGENEKON soruşturmasının düzmece ve uydurma olduğunun ortaya çıkarılmasının bir vatan görevi olduğunu, 2001 yılında uydurulan ifadelerin hiç bir değer taşımadığını, beyan etmiş ise de; 2001 tarihinde şüphelinin yönettiği yaym organlarında yaptıkları yayınlarda; o tarihte bu konuyu araştıran Adil Serdar SAÇANLAR'ı tarikatçılıkla ve komploculukla suçladığı, konu hakkında o dönem soruşturma açılmadığı halde Adil Serdar SAÇANLAR'a "ÇIKSIN ASLANLAR GİBİ İŞİ GÖĞÜSLESİN, TAKİPSİZLİK VERDİK, BELGELERİ İADE ETTİK DESİN" şeklinde baskı yaptırıp ERGENEKON soruşturmasını etkilemeye çalıştığı, ayrıca kendisine yönelecek bir soruşturmayı da amacından saptırıp bertaraf etmeye çalıştığı şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ ile alakalı soruşturmadan rahatsızlık duyması ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN içerisindeki konumumun ortaya çıkmasından dolayı olduğunun anlaşıldığı.
Tape No:3877, 07.02.2008 günü şüpheli Serhan BOLLUK ile yaptığı telefon görüşmesinde; Serhan'ın "Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte M. C, ... toplanmışlar" "şeyi kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği ve kendisinin de AKP yi halk ihtilaliyle devirmek gerektiğini savunduğu, ordunun "B Planı" yaptığından bahsettikleri sorulduğunda; görüşmeyi yaptığı şahsı hatırlayamadığını, AKP kapatılsın şeklinde bir kapak yapılmasına karşı olduğunu, çünkü bunun yargıya talimat gibi algılanacağını, Ordunun B Planından söz edildiğini hatırlamadığını, beyan etmiş ise de; hem kapatma davası için dilekçe verdiği hem halk ihtilaliyle hükümeti devirmek gerektiğini söylemesi de şüpheli darbe yaptırmak yoluyla Hükümetin devrilmesi için plan ve faaliyetlerini organize bir şekilde yürüttüğü anlaşılmaktadır.
Şüpheli Emin GÜRSES'in 28.01.2008 günü Mustafa Y. isimli şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesinin bir bölümünde "Bir süre telefon dinlemeleri hakkında görüştükten sonra Mustafa'nın "Bunlar geçecek ya." dediği, kendisinin "Sen başkasın, Perinçek ile konuşuyordum. Mesaj başka şimdi." dediği anlaşılmıştır.
Söz konusu telefon görüşmesinde bahsedilen konunun ne olduğu Emin GÜRSES'e sorulduğunda; "Burada Perinçek olarak bahsedilen kişi Doğu PERİNÇEK'tir. Doğu PERİNÇEK ile yapılan operasyon hakkında görüşmelerimiz oldu. Perinçek bana bu operasyonunun millicilere karşı yapılan bir operasyon olduğunu, özelleştirmeler, vakıflar kanunu, bor madenlerinin satılması, Türk ordusunun İran'a karşı kullanılması gibi başka bir şeyleri gizlemeyi amaçladığını söylemişti. Ben de bu beyanları Mustafa'ya aktarmıştım." Şeklinde bayamyla alakalı olarak, Emin GÜRSES'in doğru söylediğini, Türkiye düşmanı güçlerin, kuvvetlerinin ötesinde bir işe kalktıklarını bilmeleri gerektiğini, belirterek hem şüpheli Emin GÜRSES'le irtibatlı olduğu anlaşılmakla beraber hem de görüşme içeriğinden dezenformayon yapmak suretiyle gerçeğin ortaya çıkmasına engel olduğu anlaşılmıştır.
Aynı telefon görüşmesinde ".. .Yıllardır yani fikir öğrendiğimiz bir insan diyor ki, ya komutan artık emekli paşalar mı ... darbe yapıyor diyor yani herkes tiye alıyor artık yani şeyleri." "Hocam asker yapmayacak. Asker mesela PERİNÇEK'ten hep uzak durdu. KARDEŞİM PERİNÇEK GİBİ BU KONULARDA PROFESYONEL BİR ADAM BU İŞTE BU ÖRGÜTLENMEDE .... Öyle bir sürü örgütlenmeler var. Türkiye de silah üzerine o tür yemin edenler .... PERİNÇEK gibi Örgütlenmesi güçlü tavrı da sert." "Onların üzerine gelemiyorlar. PERİNÇEK dün meydan okudu. Dedi ki burda İstihbaratçılar var dedi. Onlardan rica ediyorum, bizden birini tutuklasmlar da göreyim dedi. Onlara zindan ederim İstanbul'u diyor, bak böyle konuşuyor." Şeklindeki konuşma Emin GÜRSES'e sorulduğunda; "Beyanlarım Perinçek'in beyanlarından ibarettir. Perinçek'ten bizzat duyduğum veya basından takip ettiğim beyanları Mustafa 'ya aktarmıştım." dediği. Buradan da İşçi Partisi genel başkanı Doğu PERİNÇEK'in kendi yaptıkları için devletin güvenlik güçlerine meydan okuyacak kadar ÖRGÜTLENMESİNE GÜVENDİĞİ GİBİ BİZDEN BİRİNİ TUTUKLASINLAR İSTANBUL'U BAŞLARINA YIKARIM" diyerek Ergenekon terör örgütünün ne denli güçlü bir örgüt olduğunu ifade ettiği anlaşılmaktadır.
Şüpheli Emin GÜRSES'in görüşme içeriğindeki "mevcut düzeni değiştirecek bir darbeyi TSK yapamayacağı, ancak Doğu PERİNÇEK'in yapabileceği hususu" Doğu PERINÇEK'e sorulduğunda; uEmin GÜRSES'in bu beyanlarında, kendisinin Türkiye düşmanı güçlere karşı kararlılığını anlatmaya çalıştığını" beyan ettiği buradan da şüpheli Doğu PERİNÇEK tarafından Türkiye'deki güvenlik güçleri Türkiye Düşmanı olarak nitelendiği, ERGENEKON terör örgütünün yazılı dokümanlannda da hep devleti yönetenler ve devletin tüm resmi kurumlarının ihanet ve aymazlık içinde olduklanmn belirtilmesi ile örtüştüğü anlaşılmıştır.
14.01.2008 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile İ.Ha.A. arasındaki telefon görüşmesinde; Bir toplantıdan çıktığı anlaşılan Güler KÖMÜRCÜ'nün "Çıktım şimdi bir başka yere geçmek zorundayım canım orda patladım artık...." "Şimdi bak Doğu PERİNÇEK, Mehmet H.., ondan sonra Yaşar O... işte ne biliyim Anıl Ç... daha sayiyim bir sürü isim böyle" "Bunlar şimdi Güler KÖMÜRCÜ'de katılımcı diyalog grubu oluşturmuşuz biz ve adamlar Bismillah dakka bir başında parti kuralım parti kuralım ...geldim ne parti kurması dedim" dediği, İBRAHİM'in "Doğu Perinçek demedi mi ki benim parti var işte buyrun gelin burda ..." dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "... o da öyle dedi zaten bizim partimiz var..." dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi ile ilgili olarak şüpheli Doğu PERİNÇEK'e sorulduğunda; Bu toplantıların, eski Bakanlardan Kamuran İNAN, Eski Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ufuk SÖYLEMEZ, Başkent Üniversitesi rektörü Prof Dr. Mehmet HABERAL ve Prof Dr. Hasan EREN' in inisiyatifi ile başlayan ve basına açık yapılan Milli Egemenlik Hareketi (MEH) toplantıları olduğunu, çeşitli partilerden şahsiyetler, Üniversite öğretim üyeleri, Orgeneraller, kitle örgütleri yöneticilerinin katıldığını, bir eşgüdüm kurulu olduğunu, çalışmaların yasal olduğunu, Milli Güçlerin birleşmesinin, Türkiye'yi bölmek isteyen ABD ve Haçlı irtica tarafından kaygıyla karşılandığını, beyan etmek suretiyle de Milli güçlerin tek merkezden ERGENEKON tarafından yönetildiği ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN HAKİM GÜÇ KONUMUNDA olduğu anlaşılmaktadır.
Tape No:3823, 05.02.2008 günü Bedri.... İsimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin, Cumartesi günü yapılıyor mu diye sorduğu, Bedri'nin "Bu CHP Valiliğe Çevresinde şey önerisi varmış yani bu Cumartesiye birşey yapalım da ama asıl ondan sonra Anayasa Mahkemesine götürelim ve 16'smda Anayasa Mahkemesinde görüşülmeden önce ona destek amacı ile büyük eylem yapalım djtaj622*:**şd^büvük bir talep var bu çok büyük birşey olabilir zaten yani çok önemli gelişmelgfpfebiîir" "Jüiiraz sonra toplantı oluyor
abi partilerde katılıyor" dediği, kendisinin de "Kim bizden katılıyor" dediği, Bedri'nin de "Hüseyin K.." dediği, ilerleyen görüşmede kendisinin "Baksana Ertuğrul ÖZKÖK bey bizim tarafa geçti" "Aydın DOĞAN'lar bizim tarafa geçti" dediği, Bedri'nin "Evet abi TÜSİAD abi TÜSİAD bu tarafa geçti yani" şeklindeki görüşmeden de ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN hakim güç olma konumunda olduğunu ve bizim tarafa geçtiler ibaresinden de birçok gazetecinin kendi kontrollerinde kendi fikirlerine uygun hareket ettiklerini beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
27.02.2008 günü, saat:21.07 de Süleyman........... isimli şahısla yaptığı telefon
görüşmesinde; kendisinin "...ben konuştum Akkayayla" dediği, Süleyman'ın "..Emin abiyi aldılar" "Şimdi Doğu abi biz bir şeyler düşündük" "Haftaya muhtemelen biz altı kişi size geleceğiz" "Altı özel kişi" " Ankara'dan Akkaya var" "Orhan abiyi düşünüyoruz Orhan abi gelecek" "Karabük'ten bir arkadaş var, Trabzon'da bir arkadaş var" "Biz size geleceğiz de işte onun haricinde bu şey var belki bilirsin Çağlayan mitingi" "Onda konumumuz ne olacak bizim" dediği, ilerleyen görüşmede, ....bakalım Emin Gürses için bir şey yapabilirsek yapacağız" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Konuşmayı, Süleyman adında istanbul da oturan, soyadını bilmediği bir gençle yaptığını, bu şahsın kendisini ziyaret etmek istediğini ve bir heyet halinde gelip partide kendisini ziyaret ettiklerini, bu olayın Ergenekon suçu ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, Çağlayan mitingini bir grup kitle örgütünün düzenlediğini, bu mitinge katılmanın yararı olup olmadığınının kendisine sorulduğunu, kendisinin de katılmalarını teşvik ettiğini, beyan etmiş ise de; soylsmini bile bilmediği ve "ALTI ÖZEL KİŞİ" TABİRİYLE konuşulup muhtemelen örgütsel konumda olan altı özel kişiden bahsettikleri ve bu altı özel kişinin tutuklu bulunan ERGENEKON terör örgütü üyesi Emin GÜRSES için bir şey yapılıp yapılmayacağım da örgütün lideri konumunda olan şüpheli Doğu PERİNÇEKTe konuşacakları anlaşılmaktadır.
Tape No:3851, 06.03.2008 tarihinde Yıldız A.... ile yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin "bizim bir Almanya ziyareti var Martın sonunda felan orda bir takım bulanıklıklar var o neticelensin o zaman şey yapalım" "ADD Bandırma çağırıyo Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nu .. geldiği zaman" dediği, Yıldız A...'in "Balıkesir merkezdeki ADD kongresi tamamlandı genel baş şube başkan yardımcısı bizim arkadaşımız yedi Delegenin altısı bizimle hareket ediyo Genel merkez delegesi" dediği, kendisinin "Şimdi biz ERGENEKON operasyonu ile ilgili basın toplantısı yaptık" "ilk basın toplantısı metni biraz ham sistematiği zayıftı şimdi daha düzeltilmiş son halini şimdi hemen size yolluyorum" "onu bir basın toplantısıyla yarın bi basm toplantısıyla Balıkesir'de açıklayın şeklindeki görüşmeye,
ERGENEKON la alakalı yaptığı faaliyetlere cevap vermek yerine parti üyeleriyle yaptığı legal görüşmelerin takip edildiğini idda etmekte olup görüşme içeriğinden parti üyelerinin çoğunun ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda faaliyet göstermeye zorladığı ve ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) içinde örgütlenmeye gittikleri, bu konuda Veli KÜÇÜK'ten elde edilen ADD'nin ERGENEKON amaçlan doğrultusunda kullanılması hususunda alman karann çıkması da ERGENEKON terör örgütünün ADD dahil birçok sivil toplum kuruluşunu ele geçirip yönettiğini göstermektedir. Örgütün sızma stratejilerinin anlatıldığı Devletin Yeniden Yapılanması belgesinde sızılacak kuruluşlar arasında sivil toplum kuraluşlanmnda bulunduğu böylece ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN her yere sızma faaliyetlerinde çok ileri bir seviyeye geldiğini göstermektedir.
Yine ERGENEKON'la alakalı yaptıklan yayınlar ve görüşmelere Kendilerinin samimiyetlerini ve Ergenekon denen tertibin düzmece "senaryolar üzerine kurulduğunu Ergenekon operasyonu diye başlayan operasyonun belli merk@Mfrde belli merkezlerce
planlandığının görüldüğünü, Savcılıkların böyle planlar içinde bulunmasının düşünülemeyeceğini, öte yandan soruşturmanın Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef aldığını, bütün iddiaların getirilip orduya bağlandığını ve orduyu suçlu gösteren bir psikolojik savaş malzemesine dönüştürdüğünü, bunların çok tehlikeli ülkeye çok zarar verecek, çok tehlikeli uygulamalar olduğunu, operasyonun ABD tarafından desteklenmesinin, PKK ve DTP tarafından alkışlanmasının da herkes için uyarıcı olduğunu, kendisinin 4 kuşakla hapis yatmış bir insan olduğunu, dava adamı olduğunu, 68-78-88 ve 98 kuşağı ile fikirlerinden dolayı hapis yattığını, böyle şeylerden korkmadığını Fabrikatör belgesinde kendisine saldırıldığını, Fabrikatör belgesini Mehmet Eymür'ün yazdığı bir kitap olduğunu, Kendisinin CIA ajanı olduğunu,
Kızıl Elma sorulduğunda; bu konuda bir ülkücü, biri solcu genç, üstelik her ikisi de lider, kendi yönettikleri gençleri barış içinde bir araya getirerek, vatan savunmasında birleştiklerini,
Gizli Belgeler sorulduğunda; Sabancı suikastı ile ilgili MİT raporunu 1996 yılında
kendisinin ifşa ettiğini, raporu nereden aldığını bilmediğini, arkadaşlarının getirdiğini, raporda yazılanları, 1997 yılında yayınlanan ve 7 ayrı baskısı yapan Çiller Özel Örgütü adlı kitabında yayınladığını, beyan etmiş ise de: MİT Müsteşarlığı'nm bu konuya verdiği cevabi yazıda "Sabancı suikastı ile ilgili raporun Mit'e ait olmadığı bu raporu yazan şahısların kurumla alakalannm olmadığı ve raporun şekil itibanyla da kurumun yazdığı rapor ve yazışma ilkelerine uymadığı" belirtilmiş olup, buradan da şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ifşa ettiğini beyan ettiği MİT raporunun SABANCI suikastının gerçek amaç ve hedflerinden saptmlmak amacıyla bizzat Doğu PERİNÇEK tarafından tamamen sahte olarak tanzim edilip yayınlanması suretiyle dezenformasyon amaçlı hazırlandığı anlaşılmaktadır. Sabancı suikastı sanığı Mustafa DUYAR'm cezaevinde öldürülmesi akabinde öldüren şüphelilerin, dosyamıza gelen görüntü CD'sinde "devlet bize Mustafa Duyar'ı öldürttü Veli ağabeyyi arayın sorun, bizi Veli KÜÇÜK'e sorun" diye bağıran görüntüdeki Nuri ERGİN ve Vedat ERGİN'in savcılığımızda alman beyanlannda, "görüntülerdeki şahısların kendileri olduğu ve beyanların da kendilerine ait olduğunu ve görüntülerin montaj olmadığını" ifade etmişlerdir. Buradan da ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN bazı olaylann faillerinin kamu oyunda yanlış algılanmasını temin etmek amacıyla sahte Mit raporu tanzim ettiği ve raporun bizzat ERGENEKON terör örgütünce FABRİKATÖR olarak tarif edilen şüpheli Doğu PERİNÇEK tarafından açıklanmak suretiyle dezenfermasyon yapılarak hedef saptırıp kamu oyunu yanlış yönlendirdikleri anlaşılmaktadır.
Ulusal Güçler Meclisi Sorulduğunda; Çeşitli ulusal güçleri biraraya getirmekamacıyla, 1997yılında önce, Mersin, Adana, Bursa, Zonguldak ve izmir'de örgütlendiğini, bumeclise işçi Partisi, CHP, Demokratik Sol Parti ve bazı sendikalar ve meslek odalarınınkatıldığını, 5 yerde oluştuğunu, 20 yerde planlandığını, ancak o sırada Atatürkçü DüşünceDerneğine yapılan bir operasyon sonucunda Suphi Gürsoytırak genel başkanlıktanuzaklaştırılınca Ulusal Güçler Meclisi çalışmasının sonuçsuz bırakıldığını, bu çalışma devametse idi, Türkiye'yi bu durumlardan kurtaracak bir ulusal iktidar seçeneğioluşturulabileceğini, bunun suçla bir ilgisi olmadığı gibi her vatanseverin destekleyeceği birprogram ve hareket olduğunu, Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi isimli belgeyikendisinin yazmadığını, Kuvai Milliye denilen derneklerin, başı bozuk dernekler olduğunubeyan etmiş ise de, buradan da yanm kalmış Ulusal Güçler Meclisi parojesi yerineERGENEKON terör örgütünün Milli Güçler, Ulusal Güç Birliği, Müdafai hukuk ve KuvvaiMilliye gibi oluşumlann MİLLİ GÜÇ BİRLİĞİ çatısı altında birleştirilmesini öngörenörgütsel içerikli dokümanlardan ERGENEKON terör örgütünün bu işi daha sonra kararabağlayıp hayata geçirdiği kanaatine varılmıştır. j^"'"^ ~~a*5:s:*-'..
GİZLİ BİLGİ VE BELGELER:
Genel Kurmay Başkanlığı Askeri savcılığına yazılan yazıya verilen 02.06.2008 tarihli cevabi yazıda,
Hayati Özcan'dan ve Hikmet Çiçek'ten gönderildiği yazılı CD'ler içindeki bilgilerin bir bölümünün Türk Silahlı Kuvvetlerine ait ve gizli bilgilerden olduğu, bir kısmının arşiv kaydının bulunmadığı, karagah içi taslak çalışması olabileceği belirtilmiş, ayrıntılı olarak gönderilen cevabi yazıda;
İşçi Partisi'nden elde edilen Hikmet ÇİÇEK yazılı CD'deki bilgilerden 68. noda belirtilen, İMHA EDİLEN ÖNEMLİ İSTİHBARAT MESAJLARI isimli dosyadaki bilgilerin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait olduğu ve gizli olduğunu,
Hayati ÖZCAN - İşçi Partisi karetta ibareli CD içinde bulunan ekli toblada belirtilen 80 nolu C. BAŞBUĞ BNB. DAN-MY yazılı belgenin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait olduğu ve gizli olduğu 81, 82, 83. sıradaki dosyaların "kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgilerden olduğu" belirtilmiştir.
Buradan da şüpheli Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisi olarak devlete ait gizli bilgi ve belgeleri tek merkezde toplayıp örgütün amaçlan doğrultusunda kullandığı, daha sonra Hayati ÖZCAN'dan elde edilen NATO' ya ait plan ve içeriğindeki bazı askeri bilgilerin de yine gizli olduğunu belirtilmesi de bu suçların örgütlü olarak yapıldığını göstermektedir. Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in hem örgüt içinde sevk ve idare eden sıfatıyla hemde parti genel başkanı sıfatıyla bu gizli bilgi ve belgelerden kanunen sorumlu bulunmaktadır.
FİŞLEMEYLE ALAKALI BİLGİ VE BELGELER,
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'e "Yargıtay ile ilgili notlar" isimli word belgesi içinde bulunan belgeler sorulduğunda; "Bilgisayar ortamında yazılı olan kişisel notların kime ait olduğu belli olmadığını, ayrıca bu notlarda suç oluşturacak bir şeyin bulunmadığını, tarihi bir karar verileceğini, bu operasyonun bir iş çi Partisi operasyonu haline dönüştürülmek istendiğini, Ergenekon denerek bazı terör eylemleri ile ilişkili olduğu iddia edilen bazı kimselerin suçlandığını, bahse konu şahısların suçlu olup olmadıklarının halen belli olmadığını, ancak belli olan tek şeyin bu şahıslarla kendileri arasında bağlantı kurulamayacağı, çünkü böyle bir şeyin olmadığını Veli Küçük ile karşı karşıya gelip bir kez görüşmüşlüğünün olduğunu, diğerlerini tanımadığını, Emin Gürses dışında ki hiç kimsenin dostu olmadığını ve kendilerine güvenmediğini" beyan etmiştir.
İşçi Partisi' nde ele geçirilen CD'lerde: Yüksek Yargı Mensupları, gazeteciler ve bir çok siyasetçi ile ilgili olarak "Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgilerin kişisel veri olarak kaydedildiği" tespit edilmiş olup, bu suçun da yine örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği anlaşılmıştır.
ÖRGÜTSEL İÇERİKLİ DOKÜMANLARDAN büyük bir çoğunluğunun İşçi Partisinde de bulunduğu, bir kısım dokümanın orijinal ve fotokopilerinin bulunduğu, büyük bir kısmının ise digital ortamda PDF olarak taranmış halde bulunduğu,
"ÖRTÜLÜ FAALİYETLER BİR İSTANBUL 6 NİSAN 2000" başlıklı şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan elde geçirilen örgütsel içerikli dokümanın şüpheli Doğu PERİNÇEK'te de bulunmaş^jgJttıgNEKON terör örgütü ile irtibatını göstermektedir. Doküman içeriğinde, -/* * ' 3 %u
"Emekli Tuğgeneral Veli KÜÇÜK ile Mehmet EYMÜR tam olarak karşı karşıya geldiler. Veli KÜÇÜK bu mücadelede İşçi Partisini Kullanmayı planlıyor." şeklinde yazı olduğu, diğer maddelerde İşçi Partisine yönelik başlatılacak bir operasyondan bahsedildiği, bunun ile ilgili Emniyet içerisinde değişikliklerin olduğu, bazı maddelerin altının çizili belge olduğu,
(78) Sayfa üzerinde "İşçi partisi ve Kemalist Devrim" konusu ile başlayıp, "Kumanda şansını ele geçirmişlerdir" ile biten doküman içeriğinin; İşçi Partisi ve Kemalizm Devrim konusu başlıklı, Sosyalizm ve Türkiye'de bulunan Sol Gruplar aktanlarak yazının bir bölümünde,
Doğru olan model şudur: Türkiye Emekçi Hareketi Ulusun ve Ulusun en Yurtsever gücü olarak halkla ve Türkiye Ordusunun Yurtseverliği ile birleşerek Milli Demokratik Devrimi başka deyişle Kemalist Devrimi tamamlayacak burada emekçi hareketin gücü örgütlenmesi ve Halk kitlelerine önderlik birikimi belirleyici olacaktır. Şeklinde yazı ile İşçi Partisinin politikalannm anlatıldığı, yazıdan da açıkça şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON terör örgütünün amaçlan doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti hükümetini halk ayaklanması destekli bir askeri darbe ile devirmek için örgütsel çalışma içinde olduğu bu amaç için birçok örgütsel faaliyetleri legal görünümler altında perdeleyerek yaptığı anlaşılmaktadır.
66-(3) Sayfa san zarf içerinde mektup içeriğinin;
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'e hitaben yazılmış, Saym PERİNÇEK, ile başlayan, "Milli Güç Birliği Hareketini şimdilik dikkatle takip ediyoruz, Hareketinizin yönünü izleyeceği süreci titizlikle izleyeceğiz ve bu konudaki fikirlerimizi size zaman zaman aktaracağız Takdir edersiniz ki Şimdilik Sizinle uzaktan temas zorunluluğumuz vardır.
Ama aynı zamanda bizler sizin çok yakmımzdayız ................... " TDHC-HGB imzalı mektup ve
ekinde iki sayfalık
TDHÇ-HGB
TÜRKİYE DEMOKRATİK HALK CUMHURİYETİ
HALKIN GÜÇ BİRLİĞİ hareketi başlıklı yazıdan da örgüt hücre yapılanması şeklinde birbirinden farklı birimler olarak hedefe ulaşmak için uygulanan stratejisi gereği herkesin aynı anda deşifre olmaması için farklı kollardan aynı amaca farklı gruplarmış gibi gösterilerek faaliyet yürüttükleri anlaşılmaktadır.
USİAD (Ulusal Sanayici ve İş adamları Derneği) İstanbul 12 Nisan 2000
157-158-159 ile numaralandıran 3 sayfalık dokuman içerisinde; Üzerinde İşçi Partisi Genel Başkanlığı Amblemi bulunan ve İşçi Partisi genel Başkanı Doğu Perinçek: yazılı söylemleri bulunan doküman içeriğinde; "bir kısım güvenlik güçleri mensuplannm dini görüşlerine göre fişlendiği, aynca Hrant Dink'in öldürülmesi, Danıştay üyelerine yapılan saldın, Hakkari Şemdinli'de meydana gelen patlama, Atabeyler grubu gibi olaylar ile ilişkilendirmek suretiyle soruşturmamız kapsamında Ergenekon terör örgütünün eylemlerinden olan Danıştay saldmsım örtbas etmek için hedef saptmlarak örgütün amaçlan doğrultusunda dezenfermasyon yapıldığı anlaşılmıştır.
Ulusal Strateji Merkezi ve Bilim ve Ütopya Dergisinde-"Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi/ Dinamik Ulusal Güç Birliği ve Kuvayı Milliye Cephesi/ Araştırma-Gözlem-Analiz-Teori/ İstanbul-29 Ekim 2000"
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN örgütsel içerikli dokümanlardan bir kısmının bizzat bu şüpheliler de bulunduğu gibi bir kısmının da cd ortamında bulunması bu belgelerin uygulanmasına yönelik olarak hareket edildiğine ilişkin faaliyetlerde şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst düzey yapılanmasında yönetici olduğunu göstermektedir.
Örgüt mensupları Doğu PERİNÇEK ve İlhan SELÇUK'un birlikte hareket ettikleri, ERGENEKON Terör örgütünün amaçlan doğrultusunda ülkemizde bir kaos ortamının oluşması için çaba sarf ettikleri anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK tarafından Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi Ergenekon terör örgütü yöneticisi şüpheli İlhan SELÇUK'a hitaben 17 Mart 2008 tarihinde "Sayın İlhan Selçuk Ağabey" hitabıyla başlayan, devamında:
"Yargıtay Başsavcısı 'nın kapatma davası açması üzerine bir yazı hazırladım. Parti yasakları konusunda Türkiye'de kitabı olan tek hukukçuyum. Anayasa Mahkemesi kararlarında ve Yargıtay Başsavcılığı iddianamelerinde kitabımdan çok uzun alıntılara yer verilmiştir."
Sanıyorum bu yazı kamuoyu için aydınlatıcı olacaktır. Lütfen okumanızı ve Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanmasını dilerim.
Saygılarımla, Doğu PERİNÇEK' şeklindeki mektuptan da anlaşılacağı üzere,
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004 tarihli TC. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, işçi Partisinin Ak Partiyi kapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda "Dosyanın Takviyesini Teminen: Ergün POYRAZ'in... Patlak Ampul Kitabı ve ".... ayrıca gazeteci yazar (Cumhuriyet Gazetesi) Sn. İlhan SELÇUK'un 17.07.2007 tarihli köşesindeki yazılarını birlikte sunuyorum " şeklinde yazıların olduğu tespit edilmiştir.
Yine aynı yerde bulunan "Sayın İlhan SELÇUK'un dikkatine" başlıklı "isteğiniz Üzerine Cumhuriyet için bir yazı hazırladım. Konuştuğumuz konular sunuyorum.
..... Güncelliği nedeniyle biran önce yayınlanmasında yarar var gibi geliyor bana, takdir
sizin" şeklinde başladığı ekinde "Cumhuriyet Yıkıcılığının Güncel politikaları" başlıklı 4 Haziran 1997 tarihli yazı olduğu tespit edilmiştir.
Bu yazılardan; şüpheli Doğu PERİNÇEK ile Ergenekon terör örgütü yöneticilerinden şüpheli İlhan SELÇUK arasında örgütsel hiyerarşik bağın açıkça ortaya çıktığı, şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON yapılanması içinde bulunan ve sivil unsurlardan oluştuğu bizzat belgede belirtilen 07- numaralı başkanlık olarak nitelendirilen Teori Tasarım ve Planlama Dairesi Başkanlığı (sivil) bünyesinde görevli olduğu aralarındaki hiyerarşik ilişki gereğince şüpheli İlhan SELÇUK'un daire başkanı olduğu, Doğu PERİNÇEK'in de uzman olarak İlhan SELÇUK'un yardımcısı pozisyonunda bulunduğu aynı birimde şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da asistan olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Bu üç şüphelinin etkin olduğu sosyal ve siyasi yapı içerisindeki insanların devletin çeşitli kurumları ve üniversitelerinde önemli mevkilerde bulunmalarından ve organize olarak önceden planladıkları tüm aşamaları birer birer uygulamaya koyup bu konuda çeşitli toplantılar yapıp toplumda ve devlette üst düzey görevlerde bulunan insanları yönlendirmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in tüm telefon görüşme, yazışma, eylem ve fiillerinden Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebir ve şiddet kullanarak, askeri müdahale yöntemiyle devirmeye kalkışmak bu konuda ERGENEKON terör Örgütünün önceden planladığı kurallar gereğince organize bir şekilde tek merkezden yönetim yoluyla her türlü menfi propaganda
1542
/\â^t-h. yapılmak suretiyle askeri müdahale için gerekli zemini hazırlayıp, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde resmi hiyerarşiye uymayıp kendi düşüncelerine uygun davrandıklarını düşündükleri bir gruba darbe yaptırarak amaçlarına ulaşmayı hedefledikleri açıkça anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut Tape No:3878, 13.02.2008 tarihinde E.. Ö../M.. A., ile şüpheli Doğu PERİNÇEK'in yaptığı görüşmede özetle; E.Ö.'nün; M.. A..'nm Ankara'da bir kısım yüksek yargı mensupları ile görüştüklerini belirttikten sonra, daha sonra telefonu M... A..'m alarak "Şimdi biz bu Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcisi olarak 5 kişilik- 6 kişilik bir heyetle dün Ankara'da bu E.... beyin saydığı isim., şahsiyetlerle görüştük." "Son derece emin, son derece kararlı konuştular ve merak etmeyin bu iş, yani Cumhuriyet kazanından, biz de görüşlerimizi konuş., görüştük yani her biri için 3-4 dakka da biz konuştuk yani düşüncelerimizi belirttik." "Son derece olumlu yanıtlar verdiler ve Hukuk olarak, Hukuk çerçevesinde, yargı olarak sonuna kadar direneceğiz ve kimse merak etmesin dedi bu işleri çözeceğiz." diyerek görüşme neticesini aktardığı, Doğu PERİNÇEK'in "Kim?" diye sorması üzerine görüştüğünü iddia ettiği kişilerin makamlarını ve isimlerini söylediği, ayrıca görüştüğü yüksek mahkeme üyesi hakkında "...çok akıllı çok militan.." şeklinde yorum yaptığı, görüşmenin devamında "Son derece kararlılar yani Cumhuriyet meselesinde hiç de tavizleri yok. BİR ŞEY İSTEDİLER ORASI ÇOK ÖNEMLİ. SİZ DEDİLER BİZİM HER ŞEYİMİZLE, II... KİTLE DESTEĞİNİ, HALK DESTEĞİNİ TOPLUM DESTEĞİNİ OLUŞTURMANIZ GEREKİYOR. Bunu ..söylediler doğru tabi. Bu bi büyük bir bileşke. Büyük bir toplum..." "..ben., biz, bu CUMOK'un ben gittim, dönem sözcümüz ı...AVUKAT A... A.... var ... Bir de Ankara'dan katıldı S... da vardı." "S... çok ... orda biz epey görüştük yani son derece sağlam iyi şeyler söyledi. Özellikle de ADD konusunda da epey konuştuk." "Gelişmeler son derece önemli Ben vardım işte CUMOK'tan Me... diye bir arkadaş vardı Na... K...'in, N... K... B.... o gönderdi onu, o seçti onu. Böyle bir kadro.
Bir de ADD'den tabi o çok., -onu konuşuyorum şimdi Er........................... - A.. E.... var şimdi
biliyorsunuz." Dediği,
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'e ifadesi sırasında bu telefon görüşmesi sorulduğunda; E.O. 'in genel başkan yardımcısı ve istanbul il başkanı olduğunu, Me.. A...N'ın 68'liler Birliği Vakfının genel sekreteri olduğunu, görüşmeyi kendisinin yaptığını" beyan ettiği, bu görüşmeden de şüphelinin Ergenekon terör örgütünün amaçlan doğrultusunda Sivil Toplum Kuruluşlarını kontrol altına alma ilkesine uygun davrandığı, toplumun değişik kesimlerine etki edebildiği anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in bir yandan bu tarz girişimlerle Yargı Camiasını etki altına almaya çalışırken, diğer yandan kendi yaptığı bu çalışmaların deşifre olmaması içinde Aydınlık dergisi sorumlusu Serhan BOLLUK'la Tape No :3877, 07.02.2008 tarihinde yaptığı görüşmede özetle; Serhan BOLLUK'm "Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte Mehmet C..., m... toplanmışlar," ".. şeyi kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani olmaz öyle yani bu, akıllıca bir şey değil. "AKP Kapatılsın" talebi, .... Bu tamamen halka güvenmeyen çizgiyi besliyo yani." "Yani AKP'nin hakkından yargıyla gelmek" dediği, Serhan BOLLUK'un "İşte dünden beri tartışıyoruz yani." "Hiç bu başlığı kullanmayalım değil mi dergide de kullanmayalım." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Bu noluyor biliyor musun? Hep bu umutları yargıya" "Bağlıyan..." "Bu bu AKP'yi çok daha güçlü getirir." "AKP'yi ancak halk şeyiyle İhtilaliyle devirmek lazım." Dediği, Serhan BOLLUK'un "Olay da oraya gidiyor göstere göstere yani." "... Şimdi Rafet buradaydı da," "Bir B planı var diyo. Bunları diyor sezgisel olarak şey yapıyorum diyo" "Sokağı bekliyolar diyo" "Komuta kademesinde çok tepki var diyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "B Planı"m kim yapıyo?" diye sorduğu, Serhan BOLLUK'un "Ordu yapıyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in ".. Komuta kademesine tepkisi olan bir askeri güç" dediği, Serhan
'//tbffi
BOLLUK'un "Tabi. Görüştüklerimden çıkardıklarım diyo." Şeklindeki görüşmeden de atacakları başlıklardan yargıyı işin içine çekme planlan belli olmasın diye sözde demokratik yollan savunduklan imajını vermeye çalıştıklan ama akabinde yüksek yargı organlan üye lerini ziyarete gidip bu konuda kendi düşüncelerini gizlice anlatmaktan da geri durmadıklan açığa çıkmaktadır. Buradan "AKP'yi ancak halk şeyiyle İhtilaliyle devirmek lazım." Ve devamında B planı olarak adlandırdıkları hususunda bizzat Doğu PERİNÇEK'in ifadesiyle Komuta kademesine tepkisi olan bir askeri güç" denilmek suretiyle örgütün yaptığı çalışmaların hedefe ulaştığı hususları vurguladıkları gibi bizzat askeri yapılanmada etkin konumda olan şüpheli Doğu PERİNÇEK'in kendisine yakın olan adamlarıyla (genç subaylar) da ordu içinde aşağıdan yukarıya doğru komuta kademesine baskı yaptırdığı sonucu çıkmaktadır.
Ayrıca Doğu PERİNÇEK hazırladığı yazının Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanmasını istemiş olup yazının hükümete ağır ithamlar içerdiği görülmüştür. Ergenekon terör örgütü mensupları Doğu PERİNÇEK ve İlhan SELÇUK'un birlikte hareket ettikleri, ERGENEKON Terör örgütünün amaçları doğrultusunda ülkemizde bir kaos ortamının oluşması için çaba sarf ettikleri anlaşılmıştır.
Tanık Zihni ÇAKIR Cumhuriyet Başsavcılığımızda vermiş olduğu ifadesinde," Türkeli dergisini bu ofiste çıkartacağını, Taner ÜNAL' in kendisinden bu oluşum içerisinde yer almasını istediğini, oluşumda birçok paşanın bulunduğunu, ... Veli KÜÇÜK gibi isimlerin yanlarında yer aldığını, Doğu PERİNÇEK ve Hikmet ÇIÇEK'in solcu olmasına karşın bu oluşuma destek verdiğini..." beyan ettiği, şüpheli Mehmet M. Adnan AKFIRAT'tan ele geçirilen Veli KÜÇÜK imzalı derginin çıkanlmasma destek ve eleştirilerde yardım edilmesi yönündeki el yazması yazısından da anlaşılacağı üzere Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün bahse konu diğer şüphelilerle örgütsel yayın organlannm çıkanlması ve örgütsel propagandaya açık destek verilmesi konulannda ERGENEKON terör örgütünün talimatlanna uyulması için yazı yazdığı ve bu iş birliğinin sadece örgütün üst kademesi tarafından bilindiği, anlaşılmaktadır.
Tape No :3873'de kayıtlı, 25.02.2008 günü saat : 22.33'de Doğu PERİNÇEK ile İh.. A., arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Aralarında bir süre merhabalaştıktan sonra İh.. A..'in Ulusal Kanal'da ki programlara bir partili olarak bağlanamamasmdan dert yandığı, Doğu PERİNÇEK'in partili kişilerin programa katılmamasının daha olumlu olacağını belirttikten sonra bir süre aynı konu ile ilgili konuştuktan sonra, devrimci hareket konusuna değindikleri ve Doğu PERİNÇEK'in "KARDEŞİM DEVRİMLE RİCA EDERİM İH....'ÇIĞIM DEVRİMDEN VAZGEÇMEK ŞEREFSİZLİKTİR ALÇAKLAR DEVRİMDEN VAZGEÇER ÖYLE BİR ŞEY OLUR MU ÖYLE SAÇMA ŞEY. BİZİM YAPTIĞIMIZ HER ŞEY DEVRİME YÖNELİK" dediği,
Bu görüşmeden şüpheli Doğu PERİNÇEK'in eylem ve fiillerinin Devrime (ihtilale) yönelik olduğunu açıkça ifade ettiği anlaşılmıştır.
Tape No :3811'de kayıtlı, 26.02.2008 günü saat : 13.42 sıralannda Doğu PERİNÇEK ile Erkan ... arasında yaptıklan görüşmesinde özetle;
Doğu PERİNÇEK'in "Erkan.. Ulusal Strateji Merkezine 7-8 tane iskemle koydur"
"Tuğran'ı da çağır" "Turan, Ferid, Sen" "beş dakika sonra geliyorum ben" dediği ve görüşmeden sonra şüpheli Yusuf BEŞİRİK'in Ferid İLSEVER'i toplantıya çağırdığı ve bu toplantıda şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da bulunlduğu anlaşılmıştır.
* Tape No :3811-2'de kayıtlı, 26.02.2008 günü saat: 14.17'de Yusuf BERİŞİK ile Ferid İLSE VER arasındaki telefon görüşmesinde özetle^ '-'--" -n-->
Görüşmede Yusuf BEŞIRIK'in "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Tamam bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal Alemdaroğlu." dediği, Yusuf BEŞIRIK'in "Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU Er.. Ün... Tu.. Öz.. Serhan Bolluk var." dediği, Ferid İLSEVER'in "Toplantı bitince bana bilgi ver." dediği,
Şeklindeki görüşmlerden örgütsel içerikli toplantılara Ferid İLSEVER Serhan BOLLUK' gazeteci olmadığı halde Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU' ve Yusuf BEŞİRİKin de katıldığı, bizzat organizeyi şüpheli Doğu PERİNÇEK'in yaptığı anlaşılmaktadır.
Tape No :3817'de kayıtlı, 29.02.2008 günü saat : 20.19'de YUSUF BEŞİRİK ile C... K.... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
C... K... isimli şahsın Doğu PERİNÇEK in telefonunu aradığı, telefonu Yusuf BEŞIRIK'in açtığı ve "Başkan bir toplantıda konutamm." dediği, Doğu PERİNÇEK'i bir ekonomi toplantısında olduğunu belirttikten sonra Cemalettin KORKUT'un "Evet ben 7-8 defa aradım BU ŞEYİN SON ÇEKİLME İLE İLGİLİ HAREKAT İLE İLGİLİ BİR KONUYU ARZEDECEKTİM KENDİSİNE OLDUKÇA ÖNEMLİ belki bu toplantıda da şey yapılabilir görüşülebilir isterseniz söyleyin kendisine." dediği ve görüşmenin son erdiği,
Tape No :3837'de kayıtlı, 27.02.2008 günü saat : 21.07'de Doğu PERİNÇEK ile Süleyman..? isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Süleyman..? m "Emin abiyi aldılar. Emin ağabeyyi." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ha aldılar evet." Dediği, Süleyman'ın "Şimdi Doğu abi biz bir şeyler düşündük. Haftaya muhtemelen biz altı kişi size geleceğiz. Türkiyenin her bölgesinden altı kişi. Altı özel kişi. Orhan abiyi düşünüyoruz Orhan abi gelecek. Karabükten bir arkadaş var ,Trabzonda bir arkadaş varBiz size geleceğizde işte onun haricinde bu şey var belki bilirsin Çağlayan mitingi. Onda konumumuz ne olacak bizim." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tuncay mı yapıyor mitingi." diye sorduğu, Süleyman'ın "Ya Tuncay yapıyor Tuncayla pek alakası yok ADD yi biliyoruz. Çünkü ADD ye bazı çok yanlış yaptı hatta onun belgeleri bizde de var onu da atarız size çünkü sözcülerinin ADD karşıtı kullandığı kelimeler var. ADD yi dışladığı onlar bizde belge olarak duruyor." dediği, devamında Doğu PERİNÇEK'İN miting tarihini sorduğu e "Gidelim gidelim." dediği, devamında Süleyman'ın Akkaya isimli şahsın durumunu sorduğu Doğu PERİNÇEK'in "Konuştuk tamam hallettik onu." Dediği, Süleyman'ın "Çünkü biz Akkaya yönlen Akkaya bizi yönlendiriyor. Akkaya Adanada biliyorsunuz." Dediği ve devamında yine Süleyman'ın "Altı-yedi kişi biz size gelecez ondan sonra bakalım Emin Gürses için bir şey yapabilirsek yapacağız yapamazsak artık ne olursa." dedikten sonra görüşmenin sona erdiği,
Tape No :3852'de kayıtlı, 06.03.2008 günü saat :22.13'de doğu PERİNÇEK ile Fikret... isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Fikret'in "...karışık ... ortam" "Çok ya bir taraftan bu CHP ile MHP'nin gerçekleriortaya çıktı filan deniyor ama" "Fakat bi taraftanda Genelkurmay Başkanına yönelikmuazzam bir şey var" "Tereddüt oluştu hem toplumda hem askerler içinde diye söylüyorlar"dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Abi onun aleyhine muazzam bir şey yarattılar ya" "Yani sanasöyleyim kim olsa yıpratacaklar Türk ordusuna karşı bir savaş başladı kim gelseyıpratacaklar maalesef. Onun için korumak lazım bunları, bizim sağ kol ne diyor"dediği, Fikret'in "Sol kolda şey fakat bu yani bir şey yaratmış asker içinde" "Muazzambir kararlılığa yol açtı diyor" dediği, ?..*- *-> .
Doğu PERINÇEK' m "Tabi. MHP'ye filan çok kızmışlardır" dediği, Fikret'in "MHP'ye çok kızmışlar CPH'ye de kızıyorlar ama CHP 'den çok MHP esas şey yapıyo Herkes diyo dokuz sabıka bilmem ne falan onu konuşmaya başladı diyo" dediği,
Görüşmeden de ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN sağ ve sol kolundan bahsettiklerinden ayrı farklı ideolojik grup görüntüsüne rağmen birlikte hareket ettikleri anlaşılmaktadır.
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK VE DHKP/C İRTİBATLARI
Dosyada mevcut raporlar, şüphelide ele geçirilen bazı belgeler ve resimler ile dosyamıza mektup ile gönderilen bir kısım resimlerde şüpheli Doğu PERINÇEK, Ferid İLSEVER ve Hayati ÖZCAN' in PKK bölücü başı ABDULLAH ÖCALAN ile birçok resimlerinin bulunduğu dosyada mevcut Gizli Tanık Denizin beyanında belirttiği gibi PKK terör örgütünün çöküş aşamasında olduğu dönemlerde yaptığı görüşmeler ve yayınlar sonucu örgütün ayakta kalmasını ve ideolojisinin yerleşmesini sağladığı, Serhan BOLLUK' a ait ajanda da bulunan Hakan SARAYLIOĞLU'nun öldürülmesinden önce yapılan sorgulamasına ilişkin el yazısı ile notlar bulunduğu ve bu şahsın öldürülmesinden sonra bu eylemin DHKP/C örgütü tarafından üstlenildiği,
Danıştay olayında gözaltına alman Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün beyanında Alparslan ARSLAN' m Doğu PERINÇEK ve grubunun amaçlanna yönelik olarak Danıştay saldırısını gerçekleştirmiş olabileceğini Danıştay dosyası kapsamında alman ifadesinde belirtmiştir.
Dosyada mevcut inceleme tutanaklarına göre Mersin'de meydana gelen bayrak yakma olaylarından sonra şüpheli Doğu PERİNÇEK'in VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ Derneği başkanı Taner ÜNAL ile birlikte Diyarbakır'da miting tertipledikleri, miting için Taner ÜNAL'a bir çok talimat verdiği, Taner ÜNAL' m da Doğu PERİNÇEK'e sayın başkanım diye hitap ettiği ve talimatlarını kusursuz yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK geçmiş yıllarda yazmış olduğu kitaplarında ve bazı söylemlerinde Türkiye' de ermeni soykırımının olduğunu ve Kürtlerin kendi federe devletini kurmalarının gerektiğini, bu amaçla referanduma gidilmesi şeklindeki söylemleri ile şu anki söylemlerinin benzerlik arzetmediği,
SONUÇ OLARAK Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisi Genel başkanı olmasına rağmen aynı gruba bağlı Ulusal Kanal ve Aydınlık Dergisi ile diğer bağlı yayın organlarını tek başına yönetip sevk ettiği şüpheli Veli KÜÇÜK ile kabul etmese de örgütsel hiyerarşik yapı içinde ilişkilerinin olduğu aynı ilişkinin şüpheli İlhan SELÇUK' la da bulunması zıt fikir ve siyasi görüşlere sahip görünen bu üç kişinin ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN hiyerarşik yapısında bizzat ERGENEKON yapılanmasının üst kademesinde yer alan sivil unsurların içinde önemli görevler üstlendiklerini açıkça ortaya koymakta olup, şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN yapılanması içinde sevk ve idare eden konumunda bulunduğu, şüpheli İlhan SELÇUK'un yanında uzman olarak görev yaptığı, belirtilen medya ve yayın kuruluşlarını sevk ve idare ettiği,
Bizzat bazı örgütsel içerikli dokümanların bu şüpheli tarafından yazıldığı gibi bazı örgütsel içerikli belgelerin içinde geçen cümle ve paragrafların bizzat şüpheliye ait bilgisayar ve dijital ortamlarda bulunması da şüpheli tarafından ERGENEKON yapılanması için analiz ve çalışma yaparak hazırlandığı, örgütsel içerikli teklif belgelerini ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nün üst sorumlularına bizzat arz ettiği ve bazı örgütsel içerikli belgelerin hem dijital ortamda hem de şüpheliye ait sevk ve idare ettiği- örgütsel grup içinde bulunan diğer şüphelilerin ev ve işyeri aramalarında bulunması, hususları göz onune alındığında şüpheli
Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN gizli üst düzey yapılanması içinde aktif olarak görev yaptığı, yönetici konumda olduğu anlaşılmaktadır.
Şüphelinin sevk ve idare ettiği İşçi Partisi, Ulusal Kanal, Medya organlarının bulunduğu binaları ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçları doğrultusunda kullandıkları ve bu yerleri paravan olarak kullanıp, örgütsel faaliyetlerini bu şemsiyenin altında gerçekleştirdikleri,
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROGLU tarafından bizzat kendisine Danıştaydaki davaların takip edilmesi söylendiğinde, Görevi üstümüze aldık gereğini yapıcağız diyerek, devam eden davalara müdahale edip seyrini değiştirme gayretlerinin örgütsel bir görev olarak algılayıp gerekli girişimlerde bulunduğu,
Başından beri yapılan ERGENEKON terör örgütünün deşifresine yönelik soruşturmanın Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapıldığını iddia edip bu konuda verdiği cevaplar ve yazdığı yazılarda göz önüne alandığmda bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜ (SÖZDE)Türk Silahlı Kuvvetlerinin içindeymiş gibi göstermeye çalışarak Türk Silahlı Kuvvetlerin manevi şahsiyetini yıpratmaya ve soruşturmayı engellemeye yönelik eylemlerde bulunarak adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu işlediği anlaşılmaktadır. Bu konuda ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurularında bulunulmuştur.
Belirtilen binalarda ele geçirilen Gizli askeri bilgilerin bulunduğu CDTer ile Yargıtay'a yönelik bir eylem için hazırlandığı açıkça anlışılan ve içinde Yargıtaym krokisinin bulunduğu CD ve içinde yüksek yargı mensupları ile bazı yargı mensuplarının siyasal ve dini görüşlerine göre fişlenmesi, ayrıca daha birçok belgede gazetecilerden, devletin üst düzey sorumlularına kadar aynı şekilde fişlenip kayıt altına alınmaları suçlarının da tamamından sorumluluğunun bulunduğu,
Aynı tür gizli bilgi ve belgelerin Ulusal Kanal sorumlusu Hayati ÖZCAN'm ev ve işyeri olan ulusal kanaldan çıkması ve elde ettiği askeri gizli bilgi ve belgeleri genel merkeze göndermesi de bu eylem ve fiilleri örgütsel olarak planlı ve bilinçli olarak yapıldığı bilgilerin tek merkezde toplandığı anlaşılmaktadır. Buradan da ERGENEKON terör örgütünün bünyesinde faaliyette bulunmak için kurulduğu anlaşılan Ulusal Kanal'm da örgütün amacına hizmet etmek için perdelemek ve örgütün propagandasını yapmak, örgütün hedefleri arasındaki siyasileri yıpratmak için kullanıldığını göstermektedir. Bu kanala ilişkin mali incelemeler devam etmekte olup tamamlandığında dosyaya eklenecektir.
Tüm deliller ışığında şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN gizli üst düzey yapılanması içinde yönetici konumunda olduğu, ERGENEKON terör örgütünün Türk ordusuna sızma girişimlerini gizlice organize ettiği, kendi hakkında yazılmış ÇOK GİZLİ İBARELİ Genel Kurmay Başkanlığına gönderilmiş sureti de ele geçirdiği, buradan da şüpheli Doğu PERİNÇEK'in sızma süreçleri açıkça ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN belgelerinde anlatılan süreçlere uygun olarak örgütlendiği, tüm faaliyetlerini Kemal Yalçın ALEMDAROGLU ile birlikte Teori Tasarım Planlama dairesi başkanı olan İlhan SELÇUK'a bağlı olarak yürüttüğü,
Tape No:3842, 07.03.2008 günü saat:10.35 de, Bedri.... ile yaptığı görüşmede; Tümep'in bir yemekli toplantısından bahsedildiği, toplantıya "İlhan Selçuk, Hurşit Tolon, Şener Eruygur, YARSAV Başkanı, yüksek yargıdan ve üniversitelerden seçkin 70 kişinin katıldığını, Şener Eruygur'un ulusalcıların birleşmesinden bahsettiğini anlattıkları kendisinin "Keşke şeyi esas söyleseydin o gün indirmek ve Milli bir hükümet kurmak mümkündü ona yanaşmadı Şener Eruygur'lar "Cumhurbaşkanı istifaya davet etseydin ..." şeklindeki görüşmeden gizli toplantı]arın,mahiyeti anlaşılmaktadır.

Hiç yorum yok: