30.7.08

ERGENEKON İDDİANAMESİ 101 - 150 SAYFALAR,

deşifre edilen tüm sivil uzantıları ile ilişki içerisinde olduğu, zaman zaman örgütün karargahı konumunda olan Türk Ortodoks kilisesinde açık ve gizli toplantılar düzenlediği, örgütün gerçekleştirdiği birçok toplumsal gösteri ve basın açıklamalarına katıldığı,
Alman gizli tanık beyanlarından yakın tarihimizde ülkemizde ciddi kaos ve gerginlik oluşmasına neden olan birçok faili meçhul olayların planlayıcısı ve azmettiricisi olduğu, tüm bu eylem ve faaliyetlerini etrafındaki MAFYA gruplarına yada suikast timlerine yaptırdığı, bu ilişkilerini de halen sürdürdüğü anlaşılmaktadır.
Yine ele geçirilen doküman ve ajandalardaki notlardan örgütün birçok mensubunun tüm sorunları ile ilgilendiği ve hatta mahkemelerini takip ettiği, bunların yanı sıra örgütün sivil toplum örgütlerinin düzenlediği bir çok toplumsal gösteri ve yürüyüşe bizzat katıldığı tespit edilmiştir.
İletişim tespit tutanaklarına baktığımızda;
22.01.2008 günü saat: 11.55 de Emin GÜRSES ile X şahsın yaptığı telefon görüşmesinda VELİ KÜÇÜK'le beraber bir çok kişiyi gözaltına alınmasını konuşurken Emin GURSES'in "Bişey var, mesela Güler KÖMÜRCÜ var gazeteci, onu da almışlar, hiç bunlarla bir ilişkisi yok, demek ki mesela benim bildiğim bir ilişkisi yok, birçok toplantıya ben gittim, hiçbir zaman Güler KÖMÜRCÜ"yü orda görmedim, bunlar GİZLİ toplanıyorlar diyor, GİZLİ TOPLANTILAR DA BİLE GÖRMEDİM GÜLER KÖMÜRCÜ'yü. Demek ki bunun haricinde benim gitmediğim bunlar ayrı bir iş çeviriyorlar" dediği,
Diğer taraftan Veli KÜÇÜK ile Güler KÖMÜRCÜ'nün yaptığı bir telefon görüşmesinde, Güler'in "İyi canım Ankara İstanbul gidiyorum geliyorum. Sözlerini tutuyorum merak etme. Dediğin, bana tembih ettiğin kişilerle görüşmüyorum, dediklerini yapıyorum" dediği,
Bu iki görüşmeye bakıldığında; örgütün hücre yapılanmasının çok iyi anlaşıldıği Veli KÜÇÜK'ün örgütün Medya bölümünde olan Güler KÖMÜRCÜ ile olan ilişkisini, diğer örgüt üyesi Emin GURSES'in bilmediği, fakat Veli KÜÇÜK'ün örgütün sivil kanadını oluşturan LOBİ yapılanması içerisindeki tüm birimlerle ilişki içerisinde olduğu ve gerekli yönlendirmeyi sağladığı, dolayısıyla Veli KÜÇÜK'ün ERGENEKON GİZLİ YAPILANMASI ile LOBİ yapılanması arasında KÖPRÜ PERSONEL olduğunun net olarak anlaşılmaktadır.
Öte yandan örgütün zaman zaman açık ve GİZLİ TOPLANTILAR düzenlediği de bir kez daha kanıtlanmaktadır.
Veli KÜÇÜK'ün kısa sürede yapılan teknik takiplerde tespit edilen telefon görüşmelerine bakıldığında, LOBİ yapılanması içerisindeki tüm birimlerle ilişki halinde olduğu ve gerekli yönlendirmeleri yaptığının açıkça görülmektedir. Bu durumu ifade etme adına birkaç telefon görüşmesinden örnek vermek gerekirse,
Veli KÜÇÜK ile Sevgi ERENEROL arasında bir çok samimi telefon görüşmesi bulunmaktadır.
23.12.2007 günü saat 12.47'de Veli KÜÇÜK ile Vedat YENERER'in yaptığı telefon görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Bu sabah ben de seni arayım diyordum, yazını okudum internette ...Güzel çok güzel olmuştu" dediğiveDAT'ın "Ya paşam yazıyoruz da hiç bişey şey yok ki suyla yazıyoruz" dediğiveLİ'nin "Yo yo hayır bi şey yok değil oluyo, gayet güzel oluyo" dediğiveDAT'ın "Bi yararı oluyosa iyi paşam" dediğiveLİ'nin"0/wyo oluyo, ben bakıyorum, yani yavaş yavaş millet artık uyanmaya başladı ya..." dediği,
(TapeNo: 3262) Veli KÜÇÜK ile Kemal KERİNÇSİZ arasındaki görüşmedeveLİ KÜÇÜK'ün; "...Kemal'çığım merhaba Veli paşa,..Ben gittim o Şişli Savcısına, ya ordaki o
98'
/\feUİ* '. <^$C^^)
çocuklar Savcılar tanıdıklarımmış benim, hepsi geldiler meldiler şey yaptılar gerekli ifadeyi verdik" dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in "...iyi de Paşam Allahtan bunlar bir tezgah kurmadılar, bu yakalanan çocuklara iki kelime konuştursalardı, tamamdık yani, aman aman yani her şeyi yapabilir bunlar yapamayacağı hiç bir şey yok namussuzların, her türlü oyun tezgahı kurar bunlar, bu da bir tezgah işte" dediği ve aynı konu ile ilgili konuştukları,
(TapeNo : 001203), 2004 yılında Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Veli'nin saat 20.30'da Güler'in yanma geleceğinden bahsettikten sonra "Yedide beni aradılar. Gene yedide şey gelecek. Bir yemek, dışarı söyledim. Oraya gelecek şey, Ümit ÖZDAG....Telefon etti. İlle de buluşalım falan diye. Ümit'le görüşecez. Ümit'le oturacaz, Güler'de gelecek. Sekiz buçukta. Güler'le oturup konuşacaz bazı şeyleri şimdi." dediği,
27.11.2007 günü saat: 09.58'de Güler KÖMÜRCÜ ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Güler'in "Ev konusu, baktıracaktın ya eve...Ama bu çok acil. Fevkalade bi gelişme var çünkü...Ben dün aldım haberini. Ayrıca ekstra bir tertip yapmaya hazırlanıyorlar. Yani içeriyi temizlemeleri lazım." Dediği Veli'nin "Tamam ben bi baktırayım şimdi." Dediği, Güler'in "Ne olur ama baktırmadan daha fazla yani ne gerekiyorsa yapalım ya...dün gelip, bizzat birisi söyledi. Salon tamamen dolu kay de alıyorlar." dediği Veli'nin arka planda {Günaydın Melih, ben gelcem. Biraz işlerim var dışarıda. Şey dicem şimdi çok acele hemen bugün bu evde dinleme yapılıyor. Bi tanıdığımızın birisinin evinde dinleme var. Bişey yerleştirmişler o çip dediğimiz şeyler var ya. Onların dinleme tespitlerini acele yaptırmamız lazım. Bugün hemen bi eleman bulun hemen. Bulun ben gelcem oraya tamam mil) dedikten sonra Güler'e "Tamam canım ben şey yapacam." dediği,
Bu telefon görüşmelerine bakıldığında Veli KÜÇÜK'ün örgütün LOBİ yapılanması içerisindeki birçok birimleri ile ilişki içerisinde olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan örgüt mensuplarından ele geçirilen resimlere bakıldığında Veli KÜÇÜK'ün telefon görüşmelerinde tespit edilen ya da edilemeyen birçok örgüt mensubu ile birlikte aynı ortamlarda çekilmiş çok sayıda resimlerinin olduğu, dolayısıyla örgütün GİZLİLİK prensibi nedeniyle telefon konuşmalarına çok dikkat ettikleri, ayrıca ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE bağlı sivil toplum örgütlerinin gerçekleştirdikleri eylemlerdeki görüntülere bakıldığında, aynı şekilde örgütün LOBİ yapılanmasmdaki bir çok yöneticinin bu gösterilere katıldığı, bunların yanı sıra ERGENEKON GİZLİ YAPILANMASI ile LOBİ yapılanması arasında KÖPRÜ PERSONEL olarak görev yapan Veli KÜÇÜK ile Muzaffer TEKİN'in de bu gösterilere bizzat katıldıkları görülmüştür.
Öte yandan örgütün MAFYA yapılanması ile olan ilişkilerini yine köprü personel olarak Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'in sağladığı, örgüt içerisindeki MAFYA gruplarının birçoğunun Veli KÜÇÜK'le çok samimi ve hiyerarşik bir yapı içerisinde konuşmalar yaptıkları,
(TapeNo : 001094)'te kayıtlı, 2004 yılında Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde; Sedat PEKER'in "Çocuk hemen hazır. Siz nasıl emir buyurursanız öyle. Sizin numaranızı ben kardeşimize versem. Size saygılarını sunsa pazartesi günü ona talimat verseniz olur mu?" dediği Veli'nin "Tamam beni arasın" dedikten sonra değişik konularda konuştukları,
(TapeNo :1465)'de kayıtlı Sami HOŞTAN ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde; Veli KÜÇÜK'ün "Çarşamba günü şey yapacaktık ta yoktum orda bir sürü sıkıntılarımız oldu...onunla uğraşıyordum" dediği, Sami HOŞTAN'm "Valla paşam hep oluyo ne nedir bu sıkıntı" dediği Veli KÜÇÜK'ün "Ne olacak bilmiyorum ya" dediği, Sami HOŞTAN'm "Fakat paşam biz .... ne iş yaptıys$k^yWftk" dediği Veli KÜÇÜK'ün "...para kazananlar kim biliyor musun devletten Sjfnlar çıf^imlar teşvik alanlar" dediği,
Sami HOŞTAN'm "bi işlere girdim Bir buçuk milyon dolar gitti bide 600 bin dolar da borçlandım paşam " dediği Veli KÜÇÜK'ün "Bi oturalım bi konuşalım ne yapacaz ne edecez ya bi bakalım hele kafanı bozma dur bakayım...Ben bur dayım bi görüşelim bi oturalım bi konuşalım..." dediği,
(TapeNo :1068) Veli KÜÇÜK ile T. I. arasındaki telefon görüşmesinde; T.I'un "Veli Amcacım senden bir bilgi almak istiyorum ya...bu Yaşar ÖZ'ü hiç tanır mısınV dediği Veli'nin "Yamuk bir adam ya" dediği, T.I'un "Yani o işte avukatlığını falan vermek istiyor da. Hiç tanımadığım bir adam benim" dediği Veli KÜÇÜK'ün "Biliyorsun onu, bir sürü mafyacılık işleri falan var...Bi yanlış birşey yapamaz. Benim haberim olsun, şey yapamaz. O yanlış yapamaz yani." dediği,
Dolayısıyla söz konusu telefon görüşmelerine bakıldığında örgütün MAFYA yapılanmasmdaki kişilerin her konuyu Veli KÜÇÜK'e bildirdikleri Veli KÜÇÜK'ün de her konu ile bizzat ilgilendiği, başka bir MAFYA lideri hakkında bilgi almak isteyen kişiye kendisinin haberi olduktan sonra yanlış yapamayacağını söyleyerek bu MAFYA gruplarının kendisine olan bağlılığını açıkça ortaya koyduğu anlaşılmaktadır.
Şüpheli Zafer Kod MUZAFFER TEKİN, 1950 Çankırı doğumludur, 1972 yılında Harp okulundan mezun olduktan sonra uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetlerinde değişik yerlerde görev yapmış ve 1985 yılında DİSİPLİNSİZLİK nedeniyle ilişiği kesilmiştir.
Muzaffer TEKİN Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrıldıktan sonra zaman içerisinde çıkar amaçlı suç örgütü lideri olarak bilinen ve haklarında işlem yapılan Semih Tufan GÜLALTAY ve Sedat PEKER'le ilişki kurmuş ve hatta uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Ertuğrul YILMAZ ile ortaklık yapmıştır.
Ayrıca örgütün sivil toplum örgütleri yapılanmasını oluşturan Sevgi ERENEROL ile yakın ilişki içerisindedir. Muzaffer TEKİN tutuklandıktan sonra her hafta periyodik olarak Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZ tarafından ziyaret edilmiştir. Bu süreçte tahliye olmasını sağlamak için Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ ve Emin GÜRSES hukuki ve hukuka aykırı her türlü yönteme başvurarak gerekli girişimleri yapmışlardır.
Bunların yanı sıra DANIŞTAY olayından sonra intihara teşebbüs ettiğinde bizzat Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK tarafından hastaneye götürülmüş ve aynı kişi tarafından olay basma duyurularak kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır.
Ele geçirilen resimlerden örgütün düzenlediği toplantılarına bizzat katıldığı, ayrıca örgüt tarafından düzenlenen toplumsal gösteri ve yürüyüşlere de katılarak örgütün her türlü legal-illegal faaliyetlerine sahip çıktığı,
Alman ifadelerden Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması olayını bizzat Zafer kod Muzaffer TEKİN'in yaptırdığı, olayda kullanılan bombalan ATAŞEHİRde düzenlenen toplantıda bizzat bu şahsın verdiği, Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması olayının failleri ile Danıştay olayı faillerinin aynı şahıslar olduğu, öte yandan olay şüphelilerinden Alparslan ARSLAN'm uzun yıllardır Muzaffer TEKİN ile tanıştığı ve sıkı bir ilişki içerisinde olduğu, hatta bir dönem Muzaffer TEKİN'in uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Ertuğrul YILMAZTa ortak factoring şirketi işletirken bu şirketin avukatlığını Alparslan ARSLAN'm yaptığı, öte yandan Muzaffer TEKİN'in çıkar amaçlı silahlı suç örgütü lideri olarak bilinen Semih Tufan GÜLALTAY ile çok iyi ilişkilerinin olduğu, Alparslan ARSLAN'm Danıştay olayından bir süre önce Semih Tufan GÜLALTAY'a ait Maltepe'deki iş yerine geldiği,
Dolayısıyla eldeki verilerin değerlendirmesinden Alparslan ARSLAN ve suç ortaklannm Muzaffer TEKİN'in kontrolünde ve yönlendirmesinde olan kişiler olduğunun anlaşıldığı, dosyadaki tüm delillere birlikte bakıldığında Muzaffer TEKİN'in bu eylem karar ve talimatlan tek başına verebilmesinin mümkün olmadığı, diğer ilişkilerine bakıldığında ERGENEKON terör örgütünün GİZLİ yapılanması^ç^rîstede/ı gelen emir ve talimatlan uyguladığı, dolayısıyla örgütün sivil yapılanması' îçerisMj&^Muzaffer TEKİN'e bağlı

SUİKAST TİMLERİNİN oluşturulduğu, örgütün gerçekleştirmeyi planladığı eylemleri bazen bu SUİKAST timlerine bazen yeni oluşturulan Kuvayı Milliye dernekleri çatısı altında oluşturulan örgüt üyelerine bazen de MAFYA guruplarına yaptırdığı,
Diğer taraftan ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ bünyesindeki bir kısım MAFYA grupları ile uzun yıllar öncesine dayanan ilişkilerinin olduğu, 1998 yılında Semih Tufan GÜLALTAY cezaevinde tutuklu iken hem kendisi ile hem de ailesi ile ilgilendiği, ayrıca Sedat PEKER ile de çok iyi ilişkilerinin olduğu, hatta ikametinde ele geçirilen ajandasmdaki notlarda "Sn. Sedat PEKER 'in böylesine yüce ve kutsal davaya kendisini adamasını takdir ile karşılıyorum''' şeklinde methiyeler düzen yazılar yazdığı, Uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Ertuğrul YILMAZ ile olan ilişkilerini cenaze töreninde gösterdiği yakınlık ve samimiyetle de ortaya koyduğu, kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.
Dolayısıyla elde edilen tüm delillerin Muzaffer TEKİN'in birçok olayda görüldüğü üzere ERGENEKON terör örgütünün GİZLİ yapılanması ile SİVİL yapılanmasını oluşturan LOBİ yapılanması arasında KÖPRÜ PEERSONEL olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu anlatımlarla ilgili delilleri belirtmek gerekirse, Danıştay olayı faillerinden Osman YILDIRIM alman ifadesinde özetle, 30.04.2006 günü Ataşehir Migros önünde Alparslan ARSLAN'la buluştuğunu ve birlikte bir villaya gittiğini, villada Muzaffer TEKİN, Alparslan ARSLAN, Oktay YILDIRIM ile birlikte kendisinin tanımadığı 10-15 şahsın olduğunu, burada Muzaffer TEKİN'in (3) adet el bombası vererek 500 Bin dolar karşılığında Cumhuriyet Gazetesinin bombalanmasını istediğini, kendisinin de bunu kabul ederek yanındaki adamları ile olayı gerçekleştirdiğini beyan etmiştir.
Ayrıca ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE bağlı hareket eden Semih Tufan GÜLALTAY liderliğindeki suç örgütüne yönelik yapılan soruşturmada müşteki olarak müracaata bulunan Esra Feride GÖKÇİMEN'in alman ifadesinin bir bölümünde, bir dönem Semih Tufan GULALTAY'ın yanında kaldıklarını, bu süre içerisinde Semih Tufan'in yanına çok sayıda değişik kişilerin gelip gittiğini, bu kişilerden birisinin de Muzaffer TEKİN olduğunu, DANIŞTAY olayından 2 gün önce Muzaffer TEKİN'in yanında 4-5 kişilik grupla Semih Tufan GULALTAY'ın ofisine geldiklerini ve saatlerce toplantı yaptıklarını, Muzaffer TEKİN'in bu binaya sık sık geldiğini ve kendisine KOMUTAN diye hitap edildiğini, yine DANIŞTAY suikastının tetikçisi Alparslan ARSLAN'ın da olaydan önce bu binaya kalabalık bir grupla geldiğini gördüğünü, ancak o dönemde adını bilmediğini, olay sonrası şahsı medyada görünce tanıdığını, beyan etmiştir.
(TapeNo :1287) Sevgi ERENEROL ile Emin GÜRSES arasındaki telefon görüşmesinde özetle; EMİN'in "Muzaffer Yüzbaşı çıkacak Sonra dedilerki sıra oraya geldi" dediği, SEVGİ'nin "Halen daha şey yok tabi iddianameyi yazıyorlar yok şu eksik yok bu eksik diye" dediği, EMİN'in "Ne kadar oldu 7 ay oldumu?" dediği, SEVGİ'nin "7 ay oldu tabi" dediği, EMİN'in "Yani Ankarada ben dedimki yani buna Şemdinli meselesini çözdünüz buna sıra ne zaman gelecek...Dediler ki sıra ona geldi şimdi dediler" dediği,
(TapeNo :1556) Emin GÜRSES ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle; E.GÜRSES'in "...Muzaffer yüzbaşıyı içerden çıkarmak için biz bir girişimde bulunduk. Çıkaracaktık. Muzaffer yüzbaşıyı içerden tam çıkarma girişiminin içine girdik bu operasyon patladı." dediği anlaşılmıştır.
5-MAFYA YAPILANMASI
ERGENEKON dokümanında belirtilen "Mafyanın kontrol altına alınması" hususuyla alakalı olarak örgüt tarafından hazırlanan "MAFİANIN Yeniden Yapılanması(reorganizasyonu)" dokümanında uluslar arası ve Türkiye içinde oluşturulacak mafya gruplarının tasfiye edilmesi, yerine kontrol altına alınıp örgüt adına yönetilmesi,
uyuşturucu ticaretinden, insan kaçakçılığından ve ^jıîösîar arası para aklama, bankalardan
/ ' ' "
hackerler yolu ile para çekmenin de mafya ve illgal kişilerin kullanılması yoluyla gerçekleştirileceği benimsenmiştir.
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün aynı zamanda örgütün mafya yapılanması ile doğrudan ilişki ve irtibat halinde olduğu, mafya yapılanması içinde yer alan Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN, REİS (kod) Sedat PEKER ile doğrudan görüşmeleri ve örgütsel içerikli faaliyetlerinin olduğu,
Şüpheli (Zafer kod) Muzaffer TEKİN' in, REİS (kod) Sedat PEKER ile irtibatlarının bulunduğu, Semih Tufan GULALTAY ile doğrudan görüşüp yönlendirdiği, bizzat Semih Tufan GULALTAY tarafından organize edilen bazı toplumsal eylemlere Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ ve (Zafer kod)Muzaffer TEKİN'in bizzat katılıp yer aldıkları, (Zafer kod) Muzaffer TEKİN' in görevde iken örgüt ile irtibatlı bulunan Paşa(kod) M. Fikri KARADAĞ ile Semih Tufan GULALTAY ve REİS (kod) Sedat PEKER^ ile tanıştırarak irtibata geçmesini temin ettiği bizzat Paşa (kod) M.Fikri KARADAG'm beyanlarından anlaşılmıştır. Buradan da Paşa (kod) M. Fikri KARADAG'm asker kökenli olması sebebi ile ERGENEKON yapılanması olarak da mafya ile daha görevde iken irtibatlandırıldığı buradan da hem örgütün mafya yapılanmasında bulunan insanların pisikolojik olarak örgüte bağlılığının temin edildiği, aynca yapılan işlerin devlet ve millet menfaatine yapıldığı şeklinde pisikolojik destek ve cesaret verildiği anlaşılmaktadır.
Arnavut Sami (kod) Sami HOŞTAN ve REİS(kod) Sedat PEKER'in örgütün illegal kişilerle irtibatların zorunluluğu bölümünde anlatılan kişileri temsil etmektedirler.
6-MEDYANIN KONTROL ALTINA ALINMASI VE GÜÇ BİRLİĞİ
İlk olarak ulusal medya ve Cumhuriyet gazetesinin reorganizasyonu dokümanlarından ERGENEKON terör örgütünün kendine ait ve yakın gördüğü medya şirketlerinin tek çatı altında toplanmasını kararlaştırdığı, bu konuda çalşımalar ve projeler hazırladıkları,
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün geçmişte ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından alman ulusal medya isimli kararların uygulanması için yapılan toplantıya Ferid İLSEVER ile birlikte katıldığı dosyadaki beyanlardan anlaşılmaktadır.
Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in flaş belleğinde bulunan ve 2004 tarihinde oluşturulduğu anlaşılan, "İlhan SELÇUK Ferid" isimli word belgesinin İlhan SELÇUK ve Ferid İLSEVER arasında yapılan görüşme notlarım içerdiği, notlarda "Bir konuşmamızda İS iki çelişmeli cümle kullanıyordu: "Bize TV'yi verin" ve "Beraber yapalım". Daha sonra "beraberliği" şöyle açtı: "Bir taban hareketi olacak. Siz, G, Cumoklar, vb. Herkesin hissesi olacak. Ama, yukarıyla ilişki bakımından benim önderliğimde, C logosuyla. Böyle bir piramit için hisseleri dağıtalım.'''' ibaresinin yer aldığı buradaki İ.S'nin İlhan SELÇUK, G'nin Gürbüz ÇAPAN olduğu, Ferid İLSEVER ve Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanalı temsil ettiği dolayısıyla ERGENEKON Terör örgütü üyelerinden ele geçirilen Ulusal Medya 2001 ve Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması ile bire bir örtüştüğü gibi şüpheli İlhan SELÇUK' un örgütsel konumunu da açıkça ortaya koyduğu, buradan da Yukarıyla irtibatı ben sağlıyacam denilerik, şüpheli İlhan SELÇUK'un ERGENEKON terör örgütünün en üst makamındaki yöneticileriyle direk irtibat kurarak alman kararlar ve uygulanan bölümlerin raporlarını ilettiği anlaşılmaktadır.
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün doğrudan İlhan SELÇUK ile irtibat kurmadığı, ancak aradaki irtibatı Doğu PERİNÇEK ve Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU vasıtasıyla sağladığı, Doğu PERİNÇEK'in bir çok konuda yazdığı yazıyı yayınlanması için İlhan SELÇUK'a gönderdiği, yine Doğu PERİNÇEK'in özel startejik konularda yazdığı yazıyı kendisine bağlı medya gruplarında yayınlattığı gibi irtibat halinde jijâukları diğer medya gruplarına da göndererek yayınlanması için talimatlar verdiği değsrfendirilmektedir.
Mevcut telefon(14.02.2008 tar. İS.-İY.) görüşmelerinde, şüpheli İlhan SELÇUK'u oluşturulacak medya güç birliğinin başına geçirilmesi kararının alındığı Türk Metal Televizyonu, Kanal Türk, Doğu PERİNÇEK'in Ulusal TV., ART. TV ve Başkent Üniversitesinin Rektörünün kanalı gibi kanalların tüm yönetiminin Teori Tasarım ve Plânlama Dairesi Başkanlığı (Sivil) görevini yürüten İlhan _ SELÇUKun liderliğinde yönetilmesi için bu bölüm uzmanı Kemal Yalçın ALEMDAROGLU tarafından hazırlanan projenin uygulamaya sokulmak istendiği açıkça anlaşılmaktadır.
Veli KÜÇÜK'ün medyayı konrol ve denetim altına aldığı şeklindeki Tuncay GÜNEY ' in beyanı ve bizzat ERGENEKON terör örgütünün bu konudaki medyanın ele geçirmesi ve denetim altına alınması yönündeki karan ile alakalı olarak, mevcut delillerden Güler KÖMÜRCÜvedat YENERER, Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Mehmet Adnan AKFIRAT geçmiş dönemde Tuncay GÜNEY ' in doğrudan Veli KÜÇÜK ile irtibatlı oldukları, aynı zamanda Güler KÖMÜRCÜ' nün Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK vasıtası ile de Kuvvai Milliye Dernekleri ile irtibatlarını sürdürdüğü, bazen de doğrudan Güler KÖMÜRCÜ' nün Kuvvai Milliye Derneği başkanı Bekir ÖZTÜRK'ü, Veli KÜÇÜK'ün talimatlarına uygun olarak yönlendirdiği, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' nin ajandasında bulunan notlarda Kuvvai Milliye karargahının kurulması gerektiği şeklinde notlar bulunduğu gibi derneklerin kısa zamanda farklı isimler altında açılmasına ilişkin notların da bulunduğu, buradan da Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' nün ERGENEKON terör örgütünün üst düzey toplantılarına katılıp alman kararların uygulanması için doğrudan faaliyetlerini yürüttüğü Danıştay olayı sonrasında Veli KÜÇÜKle irtibatlarım şüpheli Güler KÖMÜRCÜ vasıtasıyla yürüttüğü anlaşılmaktadır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in aynı zamanda askeri yapılanma ile de irtibatlı bulunduğu dosyada mevcut gizli raporda da görüldüğü gibi şüphelilerin telefon konuşmalarından ve çıkan dokümanlardan da anlaşılmaktadır.
Bunun dışında, şüpheliler örgütün amaç ve talimatlarına uygun olarak medyayı ele geçirmek için faaliyetlerde bulundukları, başka Veli KÜÇÜK'ün bu konudaki faaliyetleri yanında Türkeli Dergisini kurdurup, daha sonra yine kendi talimatı ile kurulan VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ Derneğine bu derginin yönetimini bıraktığı, şüphelilerden İlhan SELÇUK' un Cumhuriyet Gazetisinin genel yayın yönetmeni olduğu, Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisinin genel başkanı olmasına rağmen Aydınlık ve Ulusal Kanalda söz sahibi olduğu, kendisine bağlı olarak yönettiği bu kanallarda Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Hikmet ÇİÇEK, Hayati ÖZCAN'm medya yapılanması içersinde yer aldıkları gibi istihbarat toplama ve kişisel verileri kaydetme ile devlete ait gizli ve belgeleri ele geçirdikleri tespit edilmiştir.
Şüpheli Hayrettin ERTEKİN' in internet sitesi sahibi olduğu, Halil Behiç GÜRCİHAN, Bekir ÖZTÜRK, İsmail YILDIZ ve Erkut ERSOY'un internet sitesi sahibi oldukları, şüphelilerden Ayşe Asuman ÖZDEMİR, Gazi GÜDER, Ergün POYRAZ, Fuat ERMİŞ, Güler KÖMÜRCÜ, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR, Habip Ümit SAYIN, Muammer KARABULUT, Oktay YILDIRIM, Orhan TUNÇ, Ümit OĞUZTAN, Emin GÜRSESvedat YENERER'nin çeşitli gazete internet sitesi ve televziyonlarda örgütün amacı dıoğrultusunda yazı yayın ve propaganda faaliyetleri yaptıkları anlaşılmaktadır.
7-TERÖR ÖRGÜTLERİNİN AMAÇLARI DOĞRULTUSUNDA KONTROL ALTINA ALINMASI ÇALIŞMALARI:
Yine ERGENEKON dokümanında gerektiğinde naylon terör örgütü kurulmalı ve yabancı istihbarat örgütlerinin kurguladıkları oyunda mutlaka yer alınmalı şeklindeki
prensipleri ile de örgütün terör örgütlerinin tasfiye vfLjLOk edilmesi değil, kontrol altına alınıp örgüt adına kullanılmasını benimsediklerimizi kop^Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'tan çıkan PANZEHİR isimli örgütsejf içerikh^ doCûrjanın içeriğinde PKK'nin
il i \î J I "& \\
/>*
İî i*l *-' V-^M I İ -*mo=«—™*~—»-———-
''-■-''-i "'^^
tamamen tasfiye edilmesi yerine, Abdullah ÖCALAN'la iş birliği yapılıp bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ içersinde bulunan kendilerince genç subay olarak tabir ettikleri, muhtemelen örgüt adına çeşitli askeri kurumlara sızmış örgüt üyelerinin PKK'nm üst düzey yönetici kadrolarının yerlerine getirilmesi öngörülmüş, ayrıca bu belgede Abdullah ÖCALAN'm emekli olmadığı ve emekli olmayı da istemediği belirtilmiş ve örgütle arasındaki irtibatlarının boyutunu açıkça anlaşılmaktadır. Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR 'da elde edilen Devletin Yeniden Yapılanması dokümanmde süreçler başlığı altında Ordudan Mit'e Emniyetten Diyanete Yargıdan devletin tüm kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarından mafyaya kadar sızılacağı belirtilmiş olup, bu süreçte herhangi bir terör örgütüne sızılacağı hususunda karar bulunmadığı, buradan da ERGENEKON terör örgütünün amaçlarının terörle mücadele değil, bizzat kendi kontrollerindeki terör örgütlerinin kullanılarak devlet otoritesini zaafa uğratıp, kamu düzenini bozup örgütün kime hizmet ettiği açıkça anlaşılmayan amaçları doğrultusunda yönetmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Dosyamızdai mevcut delillerden şüpheli Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER ve Hayati ÖZCAN'ın PKK'nm kamplarında PKK elebaşısı Abdullah ÖCALAN'la birçok fotoğrafının bulunduğu, buradandan da şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON terör örgütünün kararlarına göre teori ve planlama dairesi başkanlığı bünyesinde terör örgütleri ile irtibat konusunda da görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Örgütün böylelikle kime hizmet ettiği husussuda açıkça ortaya çıkmaktadır. Millet menfaatleri için hareket ediliyor gibi bir imaj verip daha sonra devleti yıkmaya ve bölmeye azmetmiş PKK terör örgütü ele başısıyla birlikte hareket edip sözde milli duygularla devlete hizmet ettiklerini iddia etmeleri açıklanamayacak bir çelişkidir.
Şüphelilerde ele geçirilen istihbari bilgi notlarında DHKP/C ve HİZBULLAH örgütleriyle alakalı notlar ve gizli bilgiler değerlendirildiğinde bu örgütlerle de şüphelilerin doğrudan bağlantılarının bulunduğu görülmekte olup raporların içeriğinde deşifre olmuş tüm örgütsel konumu olan şahıslarla alakalı olarak hedef saptırması yapılmak suretiyle bu tür şahislann MİT tarafından organize edildiği şeklinde kara propaganda yaparak kendi faaliyetlerini gizlemeye çalışmakta oldukları görülmektedir.
PKK, DHKPC, HİZBULLAH terör örgütleriyle alakalı olarak birçok istihbari raporun bulunması, geçmiş dönemde öldürülen birçok faili meçhul olayın maktülleriyle alakalı bilgi ve istihbarat notlarının yine Veli KÜÇÜK' te bulunmasının dikkat çekici olduğu. Yine öldürülen bazı şahıslarla alakalı olarak Veli KÜÇÜK'ün ajandalarında ayrıntılı bilgilerin bulunduğu, bu ajandalarda Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN, REİS(kod) Sedat PEKER gibi şahıslarla yapılan görüşmelerin bulunduğu gibi bu şahislann duruşmalarının günlerine kadar Veli KÜÇÜK' tarafından ajandasına yazılmasıda aralarındaki ilişkinin örgütsel boyutunu ortaya koymaktadır.
■ 12-SİVİL YAPILANMA (LOBİ)
Örgütün sivil yapılanması Aralık 1999 tarihli LOBİ - ERGENEKON dokümanında tüm ayrıntılarıyla anlatılmış, yapılanmanın nasıl olacağı, kime bağlı çalışacağı ve prensipleriyle nasıl gelir elde edip taban kazanılacağı hususları ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
"BÖLÜM: 111,6). ORGANİZASYON PLÂM" başlıklı bölümde,
"Lobinin organizasyon plânı dokuz departmandan oluşmaktadır.
Bu dokuz departman Örgütün tümünü oluşturmaktadır. Departmanlar Ergenekon tarafından örgütün merkez üyeliğine atanmış güvenilir, beş sivil yöneticiye doğrudan bağlı olarak yönetilecektir. Beş sivil yönetici personelin EggMggğon ile teması ise; atanmış ve güvenilir iki sivil personel ile sağlanacaktır. Depç^tmçın ba^ğMarı merkezdeki beş yönetici tarafından seçilecek ve yönlendirilecektir". Şeklir^e^ını%ndrijıniır.
Beş sivil yöneticinin şüphelilerin eylem ve faaliyetlerinden Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR, İsmail YILDIZ, ve Erkut ERSOY olduğu, bunların örgüt içinde özel göreve haiz oldukları anlaşılmıştır.
"Yönetici personelin görevi elde edilen veriler ışığında organizasyonu gizlilik prensiplerine sadık kalarak sağlıklı biçimde yönetmek olduğu kadar, her alanda gelişim ve etkinliğini de arttırmaktır. Bunun yanısıra, birimlerin oluşturulması ve birimlerin sağlıklı, düzenli ve etkin biçimde işleyişini sağlamaktır. "
Denilmiş olup bu beş şüphelinin de birimlerin oluşturulması ve yönetilmesine fiilen katıldıkları anlaşılmaktadır.
" LOBİ DOKÜMANINDA "BİRİM BAŞKANLARI" başlıklı bölümde,
"Örgütlenme içinde departmanların işlev ve amaçlarına uygun yapıya sahip, konusunda deneyim sahibi kişiler tercih edilmelidir. Birim başkanları, Lobi faaliyetlerinin tümüyle serbest girişimcilik sınırlan içinde kaldığı konusunda kuşkuya kapılmayacak şekilde yönlendirilmeli, ortak amaçlar, fikir birliği ve inançlar doğrultusunda çalıştınlmalıdır". Şeklinde sivil yapılanmayı anlatan bir çok örgütsel içerikli doküman bulunmaktadır.
Şüpheli SEVGİ ERENEROL, 1953 İstanbul doğumludur, İlk ve orta öğrenimini İstanbul da tamamladıktan sonra Lise öğrenimini Brüksel de Yüksek öğrenimi ise Fransa Paris'te tamamlamıştır. 1991 yılında da yeniden ülkeye dönerek Türk Ortodoks Patriği Basın sözcülüğüne başlamıştır.
Türk Ortodoks patriği basın sözcüsü olarak bilinen Sevgi ERENEROL, ERGENEKON terör örgütünün kontrolünde bulunan Ayasofya Derneği, Büyük Güç Birliği ve Noel Baba Konseyine üye olduğu ve bu derneklerin kuruluşlarında görev aldığı, bu derneklerin yada örgüt bünyesindeki diğer dernek yada oluşumların düzenlediği birçok toplumsal gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarına katıldığı, zaman zaman basın sözcülüğünü yaptığı kilisede açık ve gizli toplantılar düzenlediği, bu toplantılara örgütün yönetici kadrosunun katıldığı, bu toplantılarda alman kararlarla sık sık değişik konularda toplumsal gösteri ve yürüyüşleri düzenleyerek bir taraftan örgüte yeni kazanımlar sağlamaya çalıştıkları, diğer yandan da örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda ülkede kaos ve çatışma ortamı oluşturulması için faaliyetlerde bulundukları,
Öte yandan 2005 yılı sonrası örgüt bünyesinde oluşturulan Kuvayı Milliye Dernekleri ve diğer dernek başkanlarının birçok konuyu Sevgi ERENEROL'e danıştıkları, zaman zaman Sevgi ERENEROL'un bu kişilerle toplantılar ve konferanslar düzenlediği, birlikte ortak toplumsal gösteri ve yürüyüşler tertipledikleri,
'Dinamik-Ulusal Güç Birliği Kuvayı Milliye Cephesi isimli örgüt dokümanının yapılan incelemelerinde, "Ulusal Güç Birliği'nin liderliğini Kemalist ideolojiye gönül vermiş ve liderlik yeteneklerine sahip BİR TÜRK KIZININ üstlenmesinin uygun görüldüğünün" belirtildiği, Sevgi ERENEROL'un kilisede düzenlediği toplantılara gerçekleştirdiği eylem ve faaliyetlerine yada ilişkilerine bakıldığında, örgütün sivil toplum örgütleri yapılanmasının sorumlusunun olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla örgüt dokümanında belirtilen Ulusal Güç Birliği liderliğini yapan TÜRK KIZININ Sevgi ERENEROL olduğunun anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan ERGENEKON gizli yapılanması ile LOBİ yapılanması arasında KÖPRÜ PERSONEL vazifesi yapan Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN ile yoğun ilişkilerinin olduğu, bu kişilerin sık sık kiliseye geldiği ve özel görüşmeler yaptığı, örgüte yönelik düzenlenen operasyonlarda tutuklanan şüphelilerden Muzaffer TEKİN ve Ergün POYRAZ'ı periyodik olarak ziyaret ettiği ve bunu hiçbir zaman aksatmadığı, bu kişilerin her türlü sorunları ile ilgilendiği, tutuklu bulunan bu örgüt üyelerinin tahliye edilebilmeleri için her türlü hukuki ve hukuka aykırı girişimlerde bulunmaya^-ça-Uştığı, ikametinde ele geçirilen dokümanlarda Selçuk Üniversitesindeki öğretim gorillerinin işlenmesi ile ilgili bilgilerin olduğu,
Dolayısıyla dosya içerisindeki delillerden Sevgi ERENEROL'un ERGENEKON terör örgütünün LOBİ yapılanmasının yöneticilerinden olduğu ve aynı zamanda Sivil Toplum Örgütlerinin de lideri olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan araştırmalarda 2005 yılından sonra ülkemizin değişik vilayetlerinde birden bire Kuvayı Milliye Dernekleri ve farklı isimlerde derneklerin kurulduğu, bazı dernek kurucularının ve dernek merkezine ait adres bilgilerinin aynı olduğu, söz konusu dernekler yöneticisi ya da başkanları ile Sevgi ERENEROL'un bizzat ilişki içerisinde olduğu,
Ele geçirilen resimlerde örgütün yönetici kadrosunu teşkil eden şüpheliler Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ, Sevgi ERENEROL ve örgüt üyesi şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ile Kilisede yapılan toplantılarda yada kamuya açık yerlerdeki örgütsel gösteri ve yürüyüşlerde görüntülerinin olduğu görülmektedir.
(TapeNo:1195) 11.12.2007 günü saat: 13.21'de Sevgi ERENEROL ile Kemal KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında Sevgi ERENEROL gitmiş olduğu Macaristan gezisinden bahsettikten sonra "Siz nasılsınız benim aklım fikrim aslında sizin programlarda nasıl geçti ne yaptınız...Kalabalık mıydınız...konuşmayı kimler yaptı nerde yaptınız" diye sorduktan sonra K.KERİNÇSİZ'in yapılanlar hakkında bilgi verdiği, görüşmenin devamında K.KERİNÇSİZ "Baktım yürüyüş sırasında sessiz sakin geçiyo getirin bana şu megafonu dedim ...Sloganları baştan tekrarlattırayım dedim milleti canlandıralım o ara ses gitti" dediği, S.ERENEROL'un "iyi aferin aferin iyi yaptınız ağzınıza sağlık yüreğinize sağlık ne diyeyim vallahi yani iyiki varsınız" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Hepimiz hepimiz Sevgi hanım bi kişiyle mesele hallolmaz hepimiz çarkın dişlileriyiz" "Şimdi bu arada tabi şey Kadıköy ADD gelmedi" diyerek yaptıkları mitingle ilgili bilgi vermiştir.
(TapeNo :1248) 24.12.2007 günü saat: 20.04'de Sevgi ERENEROL ile Kemal
KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Kemal KERİNÇSİZ'in "bu hafta.. Erol beyle çıkacağız, operasyonu anlatacak yine, yani Sky Türk teki anlattıklarının biraz daha ilaveler özetler yaparak..., Ferruh SEZGİN hoca da katılacak" dediği, Sevgi ERENEROL'un "ama yok valla Ahmet beyle birebir görüşün, Ahmet beyin bunlardan haberi yoktur, zannetmiyorum ki böyle bir şeyi kabul etsin, mümkün değil, olacak şey değil yani... hangi televizyon kanalında böyle rezillik yaşanıyor, ama yeni yılda en azından bu işi bir şeye oturtun artık, olmaz çünkü" dediği,
(TapeNo:1249) 25.12.2007 günü saat:09.40'de Sevgi ERENEROL ile Veli
KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Veli KÜÇÜK'ün "... ne zaman gelelim ne zaman programınız'''' dediği, Sevgi ERENEROL'un "Saat 11 den itibaren" dediği Veli KÜÇÜK'ün "iyi biz 11 den sonra geliriz öyleyse Necla hanımla" dediği,
(TapeNo:1272) 03.01.2008 günü saat:12.59'da Sevgi ERENEROL ile Kemal
KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
SEVGİ'nin "Kolay gelsin siz kimle program yapacaksınız yarın akşam" dediği, KEMAL'in "Yarın akşam çocuklarla yapacağız bu 221. maddeyi bir tartışalım diyoruz... "Ondan sonra da bu Kegam Vetyam var biliyor musunuz Kegam...Onu bir alayım ben diyorum programa Ermeni meselesi ne der siniz... Özellikle bizim böyle bir Ermeni cemaatinden birini çıkarmamız lazım daha hoştur" dediği, SEVGİ'nin "İyi olur iyi olur" dediği,
(TapeNo:1273) 04.01.2008 günü saat: 12.3r^#evgLuERENEROL ile Kemal KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle^"- ft
— fi' >>
//' & % sp~
^^ \^
106 !'! '"[.M
KEMAL'in "Sağolun efendim Tekirdağ'ın yoluna yavaş yavaş gidiyoruz ...Ya bu Kelle kararını açıklamış mahkeme hakimi, aman ya rabbim ne biçim karar nasıl karar" dediği, SEVGİ'nin "Öyle mi ... harika helal kadına" dediği, KEMAL'in "Helal aman ya rabbi ben böyle bir karar görmedim... Yani bir okusanız benim gözlerim yaşardı o karar karşısında var mı dedim böyle insan var mı hele bir bayan olarak bunu vermek nasıl dert veriyor biliyor musunuz dört sayfa ... PKK konusunda aman ya rabbim" dediği, SEVGİ'nin "YA o zaman hepimiz teşekkür mektubu yazalım" dediği,
(TapeNo: 3111) 23.08.2007 tarihinde saat 11:33 sıralarında Sevgi ERENEROL ile Kemal KERİNÇSİZ'in yapmış olduğu telefon görüşmesinde;
Sevgi ERENEROL'un "...Kemal Bey Şimdi Bugün Sabah da, Yine Bu Almanya Meselesi Kaleme Alınmış, Yine Koca Bir Sayfa Haber Yapılmış, Bakabilirseniz Bi Bakın
Ona.... " diyerek Kemal KERİNÇSİZ'den Muzaffer TEKİN'in Alman ajanlığı ve uyuşturucu
kaçakçılığı yapmak suçlaması ile basın ve yayın kuruluşlannda haberlerin yer aldığını, bu konu ile ilgili araştırma yapmasını ve dosyayı incelemesini istediği,
(Tape:3197) 24.11.2007 tarihinde, saat:14:15 sıralarında, Sevgi ERENEROL ile Veli KÜÇÜK'ün yapmış olduğu görüşmede;
V.KÜÇÜK'ün "...Sevgi Hanım Merhaba Veli Paşa....Patrikhaneyi Aradım Yakup Çıktı Gelmediler Dedi Bi Uğrar ayım Dedim Bi Göreyim Diyodum..." dediği, S.ERENEROL'un " Tamam, Bekliyorum, Bekliyorum" dediği anlaşılmıştır.
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ 1960 Edime doğumludur. 24 yıldır avukatlık yapmaktadır. ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE bağlı Sivil Toplum örgütlerinden olan Büyük Hukukçular Birliği Demeğinin başkanı, Büyük Güç Birliği Demeği ve Ayasofya Demeğinin üyesidir, söz konusu sivil toplum örgütlerinin düzenlediği birçok toplumsal gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarına katılmıştır. Hakkında işlem yapılmadan önceki süreçte DANIŞTAY olayında ve soruşturma kapsamında birçok örgüt üyesinin avukatlığını yapmıştır.
Alman ifadesinde Muzaffer TEKİN ve Veli KÜÇÜK ile 10 Nisan 2006 günü Boğazlıyan kaymakamının anma toplantısında aynı anda tanıştığını beyan etmiştir. Dolayısıyla ERGNEKON GİZLİ yapılanması ile LOBİ yapılanması arasındaki arasında KÖPRÜ PERSONEL vazifesi yapan bu iki şahısla aynı anda tanıştığını ifade ederek Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'in konumlarını ortaya koymuştur.
Öte yandan Muzaffer TEKİN ve Ergün POYRAZ tutuklandıktan sonra periyodik olarak cezaevinde ziyarette bulunmuş ve bu kişilerin tahliye olması için her türlü hukuki ya da hukuk dışı yollara başvurmuştur.
Kemal KERİNÇSİZ aynı zamanda YENİ ÇAĞ TV de yaptığı programlarla örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda propaganda yapmaktadır.
Ayrıca gerçekleştirdiği birçok faaliyet ve eylemi Sevgi ERENEROL'a danışmaktadır. Hatta televizyon programına çıkarmayı düşündüğü bir ermeni vatandaşını dahi Sevgi ERENEROL'e danıştığı tespit edilmiştir.
Şüpheli Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZ in Milli Güç birliğinin oluşturulması için yoğun çaba harcadıkları ve tüm demekleri Milli Güç Birliği çatısı altında birleştirip yönetme gayretinde oldukları, örgütün kararlan gergince yapılması gereken eylem ve mitingleri organize ettikleri, Büyük Hukukçular Demeğini, Kemal KERİNÇSİZ in kurup yönettiği, aynı zamanda bu iki şüphelinin ERGENEKON terör örgütünün yurt dışı faliyetlerinde de görevli olduklan, tüm eylem faaliyetlerini şüpheliler Veli KÜÇÜK ve (Zafer kod)Muzaffer TEKİN in talimatlanna uygun olarak'" Saptıklar;. Yaptıklan tüm eyelm ve gösterilere örgütün bombalannı saklayan Oktay YECDIRİM ıricfcı "iştirak ettiği anlaşılmaktadır.
fi s* * *" "* \ *
İ" • ' ■• '' '•
££&:%:}■; <9J
107 '■•.•'*. .
Soruşturma sırasında ölen Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'm
konum olarak Lobi yapılanması içinde en zor olan örgütlenmenin gizli olarak yapılıp teori olarak kabul edilip stratejilere göre kurulup pratikte uygulanmasından sorumlu yönetici olduğuVeli KÜÇÜK'ün talimatlarıyla kurulduğu anlaşılan VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ ve Kuvvai Milliye Derneği ile Kuvayı Müliye Derneği (1919) derneklerinin kuruluş aşamasında örgütlenme toplantılarının tümüne katıldığı, Devletin Yeniden Yapılanması isimli dokümanı yazıp kurulan derneklerin de bu dokümana göre örgütlenmelerini temin edip kurulan derneklerin hem gizli hem açık amaçlarını belirleyip PYK planlma yürütme kurulu adı altında 21 ayrı gizli hücrenin oluşturulması çalışmalarını, diğer şüpheliler (Zafer kod)Muzaffer TEKİN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Paşa(kod) Fikri KARADAĞ ile birlikte organize ettikleri. Aynca bu şüphelinin kendisine bağlı olarak istihbarat hücresi oluşturduğu, bu hücrede şüpheliler Gazi GÜDER VE Ayşe Asuman ÖZDEMİR faaliyetlerini Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR a bağlı olarak yürüttükleri.
Şüpheli İsmail YILDIZ'm kendine ait Sesar araştırma şirketi adı altında, oluşturduğu grup vasıtasıyla, topladığı bilgileri, örgütün stratejilerine uygun yazılar haline getirip örgütün amacı doğrultusunda yayınlar yapıp kendilerine ait sınırlı internet okuyucu ağı ile bu bilgileri ERGENEKON terör örgütünün üyelerine dağıtıp gerekli Teoriler ve senaryoları üretip uygulanmalarım temin ettikleri. Bu şüpheliye Ergün POYRAZ, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR, Halil Behiç GÜRCİHANve Kemal Şahin, F.Refik NUHOĞLU, m.Murat YÜCEL in yardımcı oldukları. Bu grubun irtibatlarını Halil Behiç GÜRCİHANve Ergün POYRAZm Sevgi ERENEROL ve Habip Ümit SAYIN'm vasıtasıyla sağladıkları anlaşılmaktadır. Aynca Ergün POYRAZ m yazdığı kitaplann bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından yazdmlıp yayınlaması için Ergün POYRAZa gönderdikleri ve Ergün POYRAZ m da bu kitaplan yayınlattırdığı, şüpheli Muammer KARABULUTunda Ergün POYRAZ tututlandıktan sonra kitap basılması işlerini Ergün POYRAZ yerine takip edip Sevgi ERENEROL a bilgiler verdiği.
Şüpheli Erkut ERSOY'un, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ içinde doğrudan Paşa(kod) Fikri KARADAĞ a bağlı olarak Araştırma ve Bilgi Toplama Departmanını Lobi'nin amaçlan doğrultusunda istihbarat verileri toplamak, arşivlemek ve merkeze sunmak görevlerini yürüttüğü bu konuda HACKERLER GRUBU KURUP bunlarla lüks otellerde değişik zamanlarda gizli toplantılar yaptığı, Paşa(kod) Fikri KARADAĞın yönettiği Kuvvayı Milliye Derneği (1919) derneği üyelerinin de kendi içlerinde istihbarat uluslar arası istihbarat olarak örgütlendiklerive bu konuda örgüt kartlan bastınp görevlilere dağıttıkları, şüpheliler Raif GÖRÜM, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU, Erol ÖLMEZve İhsan GÖKTAŞIN bizzat görevli istihbarat elemanı olduklan ve bu konuda kendilerinde ergenekon terör örgütünün alt birimlerinden olan Kuvayı Milliye Derneği (1919)NİN istahbarat görevlisi olduklanna dair kartlannm aramalarda bulunduğu,
Kuvayı Milliye Derneği (1919) adı altında (Paşa kod) Mehmet Fikri KARADAĞ liderliğindeki Kuvayı Milliye Derneği (1919)nin Yardımcılığını şüpheli Hüseyin GÖRÜMün yaptığı. Tanju OKANm Mersin sorumlusu olduğu, Yaşar ARSLANKÖYLÜNÜN Adana, Hüseyin GAZİ OĞUZun da Pendik sorumlusu olarak ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ YAPILANMASI içinde Paşa(kod) Fikri KARADAĞ m yardımcılığını yaptıklan,
Şüpheliler Kahraman ŞAHİN, Muhammet YÜCE, Selim AKKURT, Coşkun ÇALIK, Ayhan ÇELİK, Erol ÖLMEZ, Abdullah ARAPOĞULLARI, Ali KUTLU Erdal İRTEN ve Yusuf GÖRÜM dernek çatısı altında yapılan örgütlenmede, ERGENEKON terör örgütünün talimatlan doğrultusunda ülkede kaos ortamı oluşturmak ve darbeye zemin hazırlamak için bazı yazar ve gazeteciler ile siyasi kişilere karşı suikast eylemi yapma girişimi içinde olduklan. Bu konuda bizzat Paşa(kod) FikriJfeM^BAj m örgütçe temin edilen tetikçilerle gizli görüşmeler yapmak için çalışmşir' y^ptığfjfiâii takip tutunaklanndan
anlaşılmaktadır. Bu grup daha çok örgütün darbe yapma amacına yönelik çalışmalar yapmaktadırlar.
Gizli tanık 17 nin alman beyanlarında, 2005 yılında mersinde meydana gelen bayrak yakılması sonucu meydana gelen ve tüm Türkiyede Çeşitli olay oların meydana geldiği olayda barağın bizzat provokasyon amaçlı oalarak ERGENEKON terör örgütünün üyelerinden Ali KUTLU vasıtasıyla organize edildiğini beyan ettiği, Meclisi ele geçirip darbe yapmak amacıyla 10 bin adet kalpak ve bere sipariş edildiği, bu derneklerin üst düzey yönetiminde önemli kararları Veli KÜÇÜK'ün aldığını ve problem çıktığında derneğe gelerek bu konuda dernek üyelerini yönlendirdiğini beyan etmiştir.
Lobi dokümanına göre ERGENEKON terör örgütünün sivil yapılanmasının organizasyonu da aşağıdaki gibidir.
"i). Merkez; beş yöneticiden oluşur.
2). Araştırma ve Bilgi Toplama
3). Analiz ve Değerlendirme Departmanı; bir başkan ve beş kişilik yardımcı bir kadrodan oluşmaktadır. Elde edilen istihbarat verilerinin analiz raporlarının hazırlanması çalışmalarını yürütmekle sorumludur.
4). Finans ve Ticaret Departmanı, bir başkan ve altı kişilik yardımcı personelden oluşmaktadır. Ticari koşullan yakından izlemek, ticari faaliyet ve yatırım alanlarının belirlenmesi çalışmalarının yürütülmesinden sorumludur. Bu birimin başkanı örgütün ticari şirketlerinin kuruluş, organizasyon ve denetimini kontrol eder.
5). Kültür ve Bilim Departmanı, bir başkan ve altı yardımcı personelden oluşmaktadır. Bilimsel ve kültürel gelişmeleri yakından izlemek ve yararlanılabilecek alanların tespiti çalışmalarını gerçekleştirir.
6). Teori ve Senaryo Departmanı, bir başkan ve beş senaristten oluşmaktadır. Uygulamaya konulması düşünülen senaryoların sağlıklı sonuçlara ulaşmasını sağlamak amacıyla, karşılaşılabilecek kontra senaryoları belirleyerek önlem alınmasını sağlar. Kültürel, bilimsel senaryo kurgular ile kamuoyunun ojite edilmesinin önüne geçecek argümanlar üretir. Medya kuruluşlarını yönlendirme çalışmalarına katkıda bulunur.
7). iletişim ve Propaganda departmanı bir başkan ve beş yardımcıdan oluşmaktadır. Bu departmanın görevi amaçlara uygun olarak medya kuruluşlarını bilgilendirmek, yönlendirmek ve bu yolla kontrol altında tutmaktır. Ayrıca, faaliyetlerde amaçlara uygun kamuoyu oluşturulması ve kamuoyunun desteğinin sağlanması çalışmalarını yürütür. Bunların yanısıra, organizasyonun ilişki kurmayı tasarladığı kişi, kurum ve kuruluşlar üzerinde etkileme çalışmaları gerçekleştirerek, sağlıklı ilişkiler kurulabilmesinin alt yapısını hazırlar.
8). Hukuk Departmanı, bir başkan ve beş yardımcıdan oluşmaktadır. Organizasyonun girişim ve faaliyetlerinin mevcut yasaların hukuksal temeline dayandırılabilmesi çalışmalarını yürütür. Bu departmanda yer alacak personel hukukçulardan oluşacaktır. Organizasyonun hukuk işlerini üstlenecek olan bu departman, hukuksal kurallardan azami ölçüde yararlanılması çalışmalarını yürütecektir.
9). Uluslararası İlişkiler Departmanı, bir başkan ve altı yardımcısından oluşmaktadır. Bu departmanın görevi, organizasyonun uluslararası alanlardaki faaliyetlerini sağlıklı biçimde yürütülmesini sağlamaktır. Türkiye'de faaliyet göstermekte olan uluslar ası kuruluşların çalışmalarım analiz etmek, bu kuruluşlar ile yakın ilişki kurulmasını sağlamak ve dış güç odaklar olan bu kuruluşların amaçlarının belirlenmesini sağlamaktır." Denilmektedir.
Buradan da ERGENEKON terör örgütünün Sivil unsurlarının yapılanmasını düzenleyen LOBİ dokümanında ERGENEKON YAPILANMASINA ilişkin dokümandan daha ayrıntılı olarak yine gizlilik kuralları içinde, örg$söfnty%fiaı§i içinde herkesin nasıl ve ne şekilde çalışacaktan yazılı kurallara bağlanmış ve görev dağılıfrusaynntılı olarak belirtilmiştir.

T^K^r^
13-SİSTEMLE BARIŞIK OLMAYANLARIN ÖRGÜTE ALINMASI:
Örgütün yapısı incelendiğinde Aralık -1999 tarihli ERGENEKON-LOBİ başlıklı belgenin 7. bölümünde eleman profili başlıklı bölümünde; "Özellikle sistemle barışık olmayan, aradığını bulamamış yapıdaki kişilikler seçilmelidir. Çünkü, bu türden kişiler sistemin boşluklarını, mekanizmanın işleyişini, oyunların kurallarını ve zaaflarını çok daha iyi bilmektedirler." Denilmiştir.
Şüpheli ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN' in ordudan ihraç edildiği, şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Gazi Güder'in ayrıldıkları, Oktay YILDIRIM Mahmut ÖZTÜRK, Fikret EMEKve Rafet ARSLAN'm malulen emekli oldukları, yine şüpheliler Kemal ŞAHİN, F Refik NUHOĞLU, Aydın YÜKSEK'in polislikten ayrılma ve emekli oldukları, Kuvayı Milliye Derneği (1919) nin üyelerinin büyük bir kısmının geçmişte silahlı eylem ve adi suçlardan sabıkalı oldukları, imam kod Hüseyin GÖRÜM cezaevinde yattığı, Muhmmed YÜCENİN, uzman çavuşluktan atıldığı,
Doğu PERİNÇEK' ve grubunun bir çok üyesinin geçmişte devlete karşı çeşitli suçlardan mahkum olup ceza evinde yattıkları,
Doğu PERİNÇEK'in 1972 yılında 141. madde yani sınıf esasına dayalı örgüte önderlik etmek suçundan tutuklandığı ve hüküm giydiği, 1974 affı ile serbest kaldığı, 1980 12 Eylül askeri darbesinden sonra yine 141. madde nedeniyle tutuklandığı ve hüküm giydiği,
Mehmet Adnan AKFIRAT hakkında TDKP Halkın Kurtuluşu Aydınlık Örgütünü kurup yönetmekten işlem yapıldığı,
Hikmet ÇİÇEK'in 1971 yılında Anayasayı ihlal 146/1'den yargılandığı ve hüküm giydiği, 14 yıl 4 ay cezaevinde kaldığını, 1986 yılında tahliye olduğunu, bu davada 1974 yılında çıkarılan genel af yasası sonrasında tüm cezalarının silindiğini ve affa uğradığını,
Ferid İLSEVER'in 1970 yılında 12 Mart döneminde TİİKP davasından yargılandığını, Cezaevinde yattığını, TİKP davasından da yargılandığı anlaşılmaktadır.
14-ERGENEKON ÖRGÜTÜNÜN STRATEJİSİ:
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ amaç ve faaliyetleri için söz sahibi üyelerine hedeflerine ulaşma amacıyla hazırlattığı proje tez-antitez gibi dokümanları gizli üst yapılanmasında değerlendirip uygun görülen stratejilerin benimsenip kabul edildiği, daha sonra kabul edilen bu belgeden yola çıkarak bu belgenin hayata geçirilmesi için kendilerine göre hazırladıkları Master Planlar çerçevesinde, önce propaganda sonra kurulacak şirketlerden elde edilecek gelir ve gelirlerin bu amaçla kullanılması sonucu, örgütlenme faaliyetlerinin çeşitli aşamalarından sonra, sızma ve ele geçirme süreçleri sonucunda devleti tamamen ele geçirip kendi siyasi ve şahsi çıkarlarına uygun olarak yönetmeyi planlamaktadırlar.
Planlamaların şu şekilde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
1-ERGENEKON dokümanına göre gizli hiyerarşik yapıya bağlı üst örgütlenme, bu örgütlenmenin üst düzey olmasının yanında stratejik örgütlenmeninde buradan yönetildiği ve kararların burada alınıp alt örgütlenme birimlerine iletilip uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır.
2- Olarak üst yapıdan sonra sivil yapılanma alanlarında örgütlenyi kapsadığı. Lobiadı verilen ikincil örgütlenmenin, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE tabankazandırmaktan, örgütün legal ve illegal gelirlerinin temini ile devamlılığın sağlanmasınınamaçlandığı. Bu sivil yapılanmaya sivil toplum kuruluşu nitelingindeki derneklerin de dahiledilmek suretiyle üst yapılanmada yer alan yönetjgfsffû^oknn deşifre olmalarının önünegeçilmek istendiğinin anlaşıldığı, jf^ '3 *pî\
3-Aşamada ise sistemli örgütlenmenin tüm inceliklerinin teoriden pratiğe döndürülmesi için hazırlandığı anlaşılan Devletin Yeniden Yapılanması başlıklı örgütsel içerikli dokümanın hazılanması da ERGENEKON terör örgütünün sistemli sinsi ve gizli bir örgüt olduğu nu göstermektedir bu belge de devletin tüm kadamelerinde sivil toplum kuruluşulannm ele geçirilmesi ve ERGENEKON terör örgütünün hedefine gidebilmesi için gerekli sızma ve yapılanma süreçlerinin ayrıntılı olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu plan çerçevesinde de eylem ve faaliyetlere başladıkları, kendilerine kurduklan Kuvva-i Milliye Demeği (demekleri) vasıtası ile siyasi görüşleri çerçevesinde tabana yayıp örgütün üye sayısını arttırdıkları, yine demek ve değişik kültürel etkinlikler sebebi ile tanıyıp güvendikleri şahıslara örgütün nihai amacını anlattıkları, Gazi GÜDER' in Ayşe Asuman ÖZDEMİR' e uzun süre kendisine çeşitli şahıslar hakkında istihbari bilgiler aktarmasına mukabil " sizin bence artık önemli ve değerli bir misyonunuz var, bu misyon bu ülke için çok önemli... ordu komutanın en önde vuruşması doğru bir yaklaşım değildir, siz cengaver değil, artık komutan olmalısınız, artık ana karargahta olmalısınız, bir başka anlatımla planlamacı, eğitimci, koordineci, örgütçü vb. görevleriniz olmalı ya da daha öne çıkmalılar,. Sonuç alabilmek için daha büyük örgütlenme gerekir. Not; bu konuda çalışmalarımız var, ortaya çıkması için daha zaman gerekir" şeklinde artık Ayşe Asuman ÖZDEMİR' in de örgütün içinde bir şahıs olduğunu vurguladığı ve yine hareketin adının ayrık otu hareketi olmasını tavsiye ettikleri, ayrıca yine kendilerinin kod isimlerinin birbirlerine email yoluyla gönderdikleri, burada lakaplar denilerek MİLLİ IRGAT(KOD) Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR , THMADE ... Asuman ÖZDEMİR , YÜCE YÜREKLİ... Ergün ÖZGEN şeklinde kod isimlerinin bulunduğu ve bu kod isimlerin de gerek telefon dinlemeleri ve gerek internet yazışmalarında kullanıldığı, şüphelilerin yine bazı konularda telefonla ve bilgisayar üzerinde değil dinlemeye karşı olarak yüz yüze görüşeceklerini birbirlerine beyan ettikleri, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'nin ZAFER kod adını kullandığı, İsmal YILDIZ'm BÜLENT kod adını kullandığı, Halil Behiç GÜRCİHAN' m bazı bilgileri Ayşe Asuman ÖZDEMİR 'e aktarıp Ayşe Asuman ÖZDEMİR' in de Gazi GÜDER 'e , Gazi GÜDER ' in de bilgileri MİLLİ IRGAT(KOD) Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'a gönderip ölen Kuddusi OKKIR' m bilgisayarında depolandığı ve yine Kuddusi OKKIR ' m Gazi GÜDER'e yazmış olduğu 9 Mayıs 2006 tarihli emailde "Gazi ve Kuddusi niçin tanıştırıldı? ağabeyin miyim?, Başarmaya giden yoldan vazgeçme şansımız var mı ? " şeklinde yazmış olması da şüphelilerin örgütün çatısı için, aralarındaki emir komuta zinciri gereği tanıştırıldıkları anlaşılmakta olup, yine MİLLİ IRGAT(KOD) Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'm zaman zaman Gazi GÜDER'e stratejik talimatlar verip nasıl davranması gerektiğini söylediği anlaşılmaktadır.
Örgütün oluşumunda ERGENEKON ve DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI planına uygun olarak şüphelilerin silahlı gruplar oluşturdukları, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in bu grubun başında olduğu, Oktay YILDIRIM, Mahmut ÖZTÜRK, Mehmet DEMİRTAŞ' ve Fikret EMEK m bu silahların saklanmasına yardımcı oldukları, üç şahsında ayrıca ruhsatlı silahının bulunduğu, örgüt arasında hiyararşik yapının olduğu, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in ofisinin genelde buluşma ve toplantı yeri olarak kullanıldığı, yine silahlı ve bombalı birimin Mete YALAZANGİL vasıtası ile ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN'e bağlı olarak hareket ettikleri, Mete YALAZANGİL' in Aydın YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK ve Fikret EMEK ile şüpheliler TUNCAY HACIBEKTAŞOĞLU, Saipir DEBZLELVİDZE ve Zeki Yurdakul ÇAĞMAN gibi daha bir çok şüpheliyi organize ettiği görülmektedir.
Şüpheli Fikret EMEK' in Oktay YILDIRIM gibi örgüte ait el bombalan ve silahlan sakladığı, aynca Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile irtibat halinde olduğu ve doğrudan operasyon dairesi başkanlığına bağlı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
Tüm şüphelilerin ortak özelliği çeşitli ^fitprnet sitelerinde örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda yazılar yazdıklan, yazdıkları yazılann genelde ermeni düşmanlığı,
J2- cA^:^^hP
Süleymaniye ve çuval olayı, Türkiye' deki misyonerlik faaliyetlerinden duydukları rahatsızlıklar ve Türkiye' deki azınlıklara karşı yapılması gerekli eylem ve davranışlar ile derin devlet üzerinde yoğunlaştığı. Özellikle Türkiye de kamu otoritesini sarsan cinayetlerden hemen sonra şüphelilerin yazılarında hem hedef saptırmaya yöneldikleri hemde örgütün (derin devletin) propagandasını yaptıkları dosyada mevcut şüphelilere ait yazıların incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Savcılığımıza ihbar yoluyla gelen mektup ve ekindeki fotoğraflarda örgütün üyelerinin Türk Ortodoks Kilisesinde ayinlere katıldıkları, ilk kuruculuğunu ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN , MİLLİ IRGAT(KOD) soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR ve Taner ÜNAL' m yaptıkları VKGB ' in broşürlerini de o ayinlerde dağıttıkları, örgütün bu sebeple milliyetçi ve diğer dinlere müsamaha göstermeyecek kadar şovenist bir yapıda olduğu, Türk Ortodoks Patrikhanesi dışındaki tüm yabancı din misyonlarına karşı aşın düşmanlıklarının bulunduğu, bu konuda Sevgi ERENEROL Hem Hava Kuvvetleri Komutanlığında hemde SAREM isimli askeri strateji kurumunda ve kendi beyanına göre birçok üniversitede seminerler verdiği ve bu seminerlerde misyonerlik faaliyetlerinin ajanlık ve provakatörlük olduğunu ve bundan duyduğu rahatsızlıkları anlattığı tespit edilmiştir.
Şüpheli Tuğrul DERME'nin Kuvva-i Milliye çatısı altında Balıkesir' de örgütün amaçlarına yönelik yapılanma içinde olduğu ve gençleri örgüt çatısı altında örgütlediği örgüte ait gizli toplantı yeri temin ettiğive eylem yapabilecek kapasitede gençleri etrafına toplayarak bu hususu da dernek başkanı Bekir ÖZTÜRK' e ilettiği emir ve talimatlarını beklediği görülmektedir.
Şüpheli BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ' m da etrafına topladığı Kemal ŞAHİN, Mehmet Murat YÜCEL, Feridun Refik NUHOĞLU isimli eski polislere Ergenekon oluşumu çerçevesinde kendilerini Devletin ve Genelkurmayın stratejilerini belirleyen birimi olarak tanıtıp çeşitli şahıslar hakkında istihbarat bilgileri toplayıp kendisinde topladığı, zaman zaman da bu bilgileri internet sitesinde yazarak insanları zor duruma sokup amaçlarına ulaşmaya çalıştıkmaktadırlar.
Ergün POYRAZ' m BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ ve Halil Behiç GÜRCİHAN ile irtibatlı olarak askeri şahıslardan aldıkları gizli bilgi ve belgeleri bu şahıslarla paylaşıp bu bilgi ve belgelerin değişik vesilelerle yayınlanmasını sağladıklan ve yine Ergün POYRAZ' m kendi beyanı ile evinde ve bilgisayarlannda çıkan devlete ait gizli bilgi ve belgeleri çeşitli mahkemelerde ve yazdığı 12 kitap ve gazete yazılannda kullanmak suretiyle örgütün hareket alanını genişletip kişilerin özel hayatlanna ilişkin bilgi ve belgeleri depolayıp yeri ve zamanı geldiğinde örgütün amaçlan doğrultusunda kullandıklan, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR'ün de aynı sitede faaliyet gösterdikten sonra ERGENEKON terör örgütünün toplumda kabul görmesi ve yüce ideallere hizmet ettiğini ima edici yazılan yayınladığı anlaşılmaktadır. Şüpheli Fikret EMEK' te de Alman vakıflannın bulunduğu yerlerin kroki ve resimlerinin bulunması da, örgütün ilgi alanına giren her türlü konuyu ciddiyetle araştınp çeşitli projeler ürettiğini göstermektedir.
Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK her nekadar Danıştay saldınsı olayından itibaren ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ile fikir aynlığmdan ötürü görüşmediğini ve yolunu ayırdığını beyan etmişise de, Mete YALAZANGİL 'in beyanında Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK7nün 2006 yılında ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in Ataşehir'de vermiş olduğu iftar yemeğine katıldığı aynca ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'nin eşiyle de akraba olduklan göz önüne alındığında bu söylemin aralannda örgütsel birlektelik yokmuş gibi bir imaj oluşturmak için söylendiği anlaşılmaktadır.
Gerek Ergenekon gerekse Devletin Yeniden Yapılanması dokümanına göre PYK (planlama yürütme kurulu) ve alt kurul 21 kişiden oluştuğundan 21 tane ayn örgütlenme birimi ve bu birimlerin başlannda farklı farklı kişiljerffi^oTduğu, buna bağlı olarak da tüm şüpheliler arasında birebir hiyerarşik ve organik bağ bulunmasının, zorunlu olmadığı, ancak
^j~>—/>*
7 '-• ^T)^^(T^^
grup liderlerinin örgütün henüz deşifre edilememiş üst birimleri ve bu birimler altında farklı hücre yapılanmalan olması sebebi ile birbirlerini hepsinin tanımamasının da doğal olduğu ve örgütün ancak bu şekilde gizlilik prensipleri çerçevesinde yayılıp kendine taban ve silahlı milis gücü kurabileceği değerlendirilmektedir.
15- ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE BAĞLI DERNEKLER:
A-KUVVAİ MİLLİYE DERNEĞİ
Oktay YILDIRIM'm il başkanı olduğu ve Devletin Yeniden Yapılanması için kurulduğu anlaşılan Kuvva-i Milliye Derneğinin aynı amaçla örgütlenmesini sürdürdüğü, dernek başkanı Bekir ÖZTÜRK'ün derneğin amaçlan doğrultusunda yazılan yazılan internet sitesinde yaymladıklan ve yine dernek ile doğrudan irtibatı olmamakla birlikte örgütün stratejik plan ve yapılanmasını sağlayan SESAR Araştırmalar ve Stratejik Geliştirme Merkezinin sahibi olan BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ' m da aynı amaçla örgütlendiği ve yazmış olduğu yazılan örgüt üyesi olan Fuat ERMİŞ ve Bekir ÖZTÜRK' ün kendi isimleri ile Kuvva-i Milliye.net isimli sitede yaymladıklan, daha sonra da SESAR ismi ile ve kendi isimleri ile yayınladıkları, yazılann içeriklerinin de ordu ile hükümeti karşı karşıya getirip birbirlerine karşı düşmanca hareket etmelerini sağlamak, yine örgütün stratejisi doğrultusunda ermeni düşmanlığı, yabancı ve diğer dinlerin düşmanlığı, Süleymaniye çuval olayı gibi yazılannda şüphelilerin aynı amaç için hareket edip aynı konuda yazı yazıp propaganda yaptıklan, Türkiye' de öldürülen yabancı şahıslar ve Danıştay saldınsı olayı ile alakalı yorumlann yanı sıra Türkiye' de bundan sonra öldürülebilecek yabancı din temsilcilerinin de isimlerini açıkça yazmak suretiyle de bu şahıslan da hedef gösterdikleri, şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'nün bizzat Kuvvai Milliye Derneği ile ilgilendiği, Bekir ÖZTÜRK ün tayini ile ilgilendiği, sırf Kuvvai Milliye Derneğinin kurulabilmesi için Bekir ÖZTÜRKün tayinini Ankara ya çıkarmaya çalıştığı, şüpheli Bekir ÖZTÜRK Kuvvai Milliye Derneğinin faaliyetlerini yürütürken, diğer şüpheliler, Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL, Halil Behiç GÜRCİHAN, İsmail YILDIZ, Erkut ERSOY, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU' Ayşe Asuman ÖZDEMİR, Muammer KARABULUT la irtibatlannm bulunduğu mevcut telefon irtibat raporlanndan anlaşılmaktadır.
Paşa(kod) Fikri KARADAĞ'm yönetimindeki Kuvayı Milliye Derneği (1919) içinde faaliyet gösteren şüpheliler Erkut ERSOY ve Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile irtibatlanda her iki derneğin aynı amaca yönelik çalıştıklannı göstermektedir. Şüpheli soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIRm da her iki derneğin kuruluş çalışmalanna (Zafer kod)Muzaffer TEKİN ile birlikte katılıp örgütlenmelerine yardımcı olduğu, Kuvvai Milliye Derneği İstanbul sorumlusu olan şüpheli Oktay YILDIRIMmda ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE ait elbombalannı gizlediği, örgütsel tüm eylemlere fiilen (Zafer kod)Muzaffer TEKİN' ve Sevgi ERENEROL un yanında katıldığı anlaşılmaktadır.
Aynca Oktay YILDIRIM ve Bekir ÖZTÜRK ün bilgisayarlannda elde edilen belgelerde, birçok şahsın özgeçmiş raporlannm bulunduğu, bazılanmn üzerinde tehlikeli, takip edimesi lazım, şeklinde ibarelerin bulunduğu, şüpheli Fuat ERMİŞin İsmail YILDIZ yazdığı yazılan Kuvvai Milliye.com sitesinde yayınlama görevini yürüttüğü anlaşılmıştır.
B-KUVAYI MİLLİYE DERNEĞİ (1919)
Kuvayı Milliye Derneği (1919) nin kuruculuğunu ve başkanlığını yapan Paşa(kod)Fikri KARADAĞ'm aynı dernek çatısı altında silahlı tetikçi grubu örgütlediği, bizzat bazıkişilerin öldürülmesi için organizasyon yaptığı^i-etif^fferlç yüzyüze görüştüğü, bazıkonuşmalannda 10 milyon dolar paranın geldiği feri'he; ulaştmldığmı belirtitiğigörülmektedir. "" '-' * l
Aynı grubun ankarada davaya konu VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ derneğinin kuruluşunda birlikte hareket ettikleri, bizzat Hüseyin görüm Muzaffer TEKİN Paşa(kod) Fikri KARADAĞ Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK Soruşturma aşamasında ölen Kuddisi OKKIR in bu derneğin kuruluşunda bulundukları, daha sonra Muzaffer TEKİN in önderliğinde başkanlığım Bekir ÖZTÜRK'ün yaptığı Oktay YILDIRIM m İstanbul şubesi başkanı olduğu Kuvvai Milliye Derneğini kurduklan, Bekir ÖZTÜRK'e ait aynı isimli internet sitesinide örgütsel amaçlı olarak kullandıkları anlaşılmıştır.
Aynı tarihlerde Kuvayı Milliye Derneği (1919) nin de Paşa(kod) Fikri KARADAĞ tarafından kurulup faaliyete geçmeside şüphelilerin ERGENEKON terör örgütünün aldığı kurumsallaşma ve sivil toplum örgütlerinin çok olmasıyla başta istihbarat toplama ve örgütlerin sayılarının ve üyelerinin çok olması ile de toplumsal olaylarda örgüt üyelerini harekete geçirmek açısından görünmez bir güç olmayı hedefledikleri, bu gücü bazı toplumsal olaylarda kullandıkları, Dernek ve sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini gerek kuruluş aşamasında gerek sonrasında örgüte ait medya kuruluşlarında reklam ve propaganladalırm yapılması suretiyle bu dernek ve vakıfların baskı unsuru olma özelliklerini arttırdıkları saptanmıştır.
Dosyada mevcut fiziki takip tutanakları ve fotoğraflar ile telefon görüşmelerinden anlaşıldığı kadarıyla gizliliğe çok önem verildiği, önemli konuların hep yüzyüze konuşulduğu. Paşa(kod) Fikri KARADAĞ Sevgi ERENEROL ve Veli KÜÇÜK' ün gizli buluşmalarla örgütsel içerikli toplantıları yapıp kararlan burada aldıklan, aynca Türk Ortodoks Kilisesinde örgütün gizli toplantılaranm yapıldığı bu toplantılara örgütün üst düzey tüm yöneticilerinin katıldığı gibi bazı askeri şahıslannda buradaki ayin adı altında yapılan toplantılara katıldıklan telefon görüşmelerinden alaşılmaktadır.
Kuvayı Milliye Derneği (1919) nin üyelerinin büyük çoğunluğunun sabıkalı kişilerden oluştuğu. Hiçbir geliri olmayan dernek binasında şüphelilerin esrar patileri düzenledikleri gibi kendilerine çeşitli askeri rütbeler ve makamlar tahsis etmek sretiyle aralannda hiyerarşik bir yapı oluştrduklan. Örgüt üyelerine çeşitli görevler ihdas edip bu yönde örgüt kimlik kartlan bastmp dağıttıklan. Kimlik kartlannm resmi askeri kimlik kartlanna benzer şikilde yapıldığı. Bazı şüphelilere verilen kartlarda ÖZEL KUVVETLER, bazılanna İSTİHBARAT, bazılanna ÜLKELER ARASI İSTİHBARAT SORUMLUSU şeklinde görev dağılımını belirten ibarelerin bulunduğu. Buradan da şüphelilerin kendilerini koımutan binbaşı görev karargah şeklindeki tabirlerle tanıttıklan ve aralanndaki hiyararşik yapıya uygun olarak birbirlerine görevler verdikleri anlaşılmaktadır.
Şüphelilerde ele geçirilen CD ve fotoğraflarda kısa sürede bu üç derneğin birçok ilde örgütlendikleri, kuruluş aşamasında birçok salonda seminerler verildiği, Paşa(kod) Fikri KARADAĞ nin Kiralık Mercedes münübülerle seyahat ettiği, Dernek çatısı altında birçok şehirlerarası etkinliğin düzenlendiği, derneklerin üye sayısı ve bu üyelerden elde edilecek gelirlerle bu tür çalışma ve organizasyon faaliyetlerinin finanse edilemeyeceği, bu aşamada paralann nereden geldiğinin şüphelilerce izah edilemediği görülmektedir.
GİZLİ TANIK 17 nin ifadesinde bu konuyla alakalı olarak, ERGENEKON terör örgütünün mafya yapılanması içinde önemli görevi olduğu Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTANın bizzat bu derneğin örgütsel faaliyetlerinin finansmanı için para gönderdiği, şüpheli Hüseyin GÖRÜM kendisini özel kuvvetler komutanı olarak tanıttığıve Kuvayı Milliye Derneği (1919) üyelerine çeşitli askeri görevler dağıttığı, örgüt üyelerinin askeri eğitimini verdiği, silahlı eğitimlerinin verilmesi içinde Mehmet Zekeriya ÖZTÜRKe teklifte bulunduğu, şüpheli Veli KÜÇÜK'ün bizzat dernek binasına gelerek, ERGENEKON terör örgütünün bünyesinde bulunan sol tandanslı üyelerle aralarındaki ihtilafın giderilmesi için uzlaştırmaya yönelik konuşmalar yaptığını, bazı şahısların Murat ÇAĞLAR tarafından araba bagajında derneğe getirilip, zorla tahsilat yapıldığını beyan etmiştir*,-.■**•-*,
Şüpheli Erkut ERSOY'un Paşa(kod) Fikri KARADAĞa bağlı olarak istihbarat faaliyetlerinden sorumlu gurubun yöneticisi olduğu, tespit edilemeyen bazı askeri şahıslarlada irtibatlarının olduğuve istihbarat bilgilerini bu şahıslara ilettiğini telefonlarda söylediği, telefon konuşmalarında karagah olarak adlandırılan yerlerden bahsettikleri, istiklal mahkemelerini kuracaklarmıve motorize ekipler kurup kendi yöntemlerine göre kişileri cezalandırmayı düşündükleri anlaşılmaktadır.
C-VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ
Yine bu örgüt tarafından kurulan ilk kuruluşunda ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN , Fikri KARADAĞ, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Soruşturma aşamasında ölen Kuddisi OKKIR gibi şüphelilerin kurulmasına önayak oldukları VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ derneğinin de aynı amaçla kurulduğu çok kısa bir sürede bu derneğin örgütün amaçlan doğrultusunda bir suç merkezi haline geldiği bu dernek hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığığmca hazırlanan 06.09.2007 tarihli 2007/1495 sayılı iddianamede "VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ derneğinin 06.05.2005 tarihinde kurulduğu kurulmasına müteakiben halen görev yapan kamu görevlileri ile emekli olan kamu görevlilerinin derneğe sempati ile yaklaşıp dernek faaliyetlerinde görev aldıkları. Derneğin kurucuları ve liderlerinin dernek çatısı altında TCK 220. maddede belirtilen Suç işlemek için Kurulmuş Örgüt kurup bu yapılanma içinde hiyeraraşik olarak örgütlenip çeşitli suçları işlediklerinin belirtildiği, Örgütün: her Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşında olması gereken ve var olan; Vatan, Millet, Bayrak ve Mustafa Kemal Atatürk sevgisini kendi kişisel ve maddi çıkarları için kullanmaya başladıkları görülmektedir." Denilmiş olup; buradan da VKGB derneğinin amaç ve faaliyetlerinin ERGENEKON örgütünün gizli amaçlan ve stratejisi doğrultusunda faaliyet gösterdiği de açıkça anlaşılmaktadır. Bunun dışında Türkiyede birçok pretosto eylemi ve değişik yürüyüşlerin bu şüpheliler tarafından organize edilmiş ancak bu tür faaliyetler için harcanan paralann nasıl ve kimler tarafından karşılandığı hususlannm da şu aşamada tespit edilememiştir.
VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ, derneğinin kuruculan arasında bulanan Taner ÜNAL ve Ahmet CİNALİ nin Veli KÜÇÜK' ile irtibatlan aynı şahıslann Muzaffer TEKİN ile irtibatlan derneğin Veli KÜÇÜK' ün talimatıyla kurulduğu, kuruluşunda bizzat Muzaffer TEKİN Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK Soruşturma aşamasında ölen Kuddisi OKKIR gibi örgütün ileri gelenlerinin de bulanmasına rağmen daha sonraki aşamalarda dernek başkanı Taner ÜNALIn İşçi Partisi lideri Doğu PERİNÇEK ten aldığı talimatlarda Diyarbakır da örgüt adına yürüşüş tertipledikleri, Mersinde meydana gelen bayrak yakma ve akabinde tüm Türkiyede meydana gelen gösterilerinde ö dönem itibanyla VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ derneğinde faaliyet gösteren tutuklu şüpheli Ali KUTLU tarafından provakasyon amaçlı yakıldığı da Gizli Tanık 17 nin beyanlanndan anlaşılmaktadır.
16-İSTİHBARAT YAPILANMASI
Şüphelilerden Erkut ERSOY'un örgüte ait gizli istihbarat biriminin lideri olduğu, etrafına topladığı birçok hackerle birlikte çeşitli zamanlarda değişik illerde lüks otellerde gizli örgütsel içerikli toplantılar yaptıklan gibi başka şahıslann bilgisayar ve email gönderilerini habersiz olarak ele geçirip internet sitesinde yaymladıklan gibi bazılanm de mektup yoluyla kurumlanna şikayet edip haklannda işlem yaptırmaya çalıştıklan. Erkut ERSOY'un hiçbir geliri olmamasına karşılık görüşmelerinde bu konu telefonda görüşülmez biz zaman zaman otellerde gizli toplantılar yapıyoruz buraya sende gelirsen konulan yüzyüze görüşürüz şeklinde beyanlarda bulunması da kendi geliri olmayan bu şüphelinin örgütün mali kaynaklanyla bu toplantılan finanse ettiğini göstermektj^ift"*3**;,^
Yine telefon görüşmeleri ve şüpheliler be^filaflnda #hjoplanülarda kendilerini derin devlet olarak lanse edip devletin teki Ase ^ge^gfjk ■ş^fe&lerinin kendileri ve
i! H ,
115 İl „ ... W\- jK J
9 - t A
Ergenekoncularm olduğunu beyan ettikleri. Ve gizli toplantılarda örgüt üyelerine son çare olarak iktidarı devirmek için kendilerinin iltilal yapacaklarını söyledikleri ve bu yönde örgüt üyelerini şartlandırdıkları. Örgüt üyelerininde bu konuyla alakalı olarak birbirlerine hem telefonda hem de mesaj ve e-mail yoluyla 'ihtilalden başka çare kalmadı' şeklinde birbirlerine bu hususu hatırlattıkları anlaşılmaktadır.
Örgüt üyelerince kurulan derneklerin amaçlan kuruluş tüzükleri ve tüm eylem ve faaliyetlerinin birbiriyle benzerlikler gösterdiği anlaşılmıştır. Bir çoğunun tüzükleri hakkında Dernekler Kanununa uymaması sebebiyle davaların açıldığı ancak yine de derneklerin örgütsel içerikli dokümanlarda geçen isimler ile örgütün talimatlarına uygun olarak kuruldukları anlaşılmaktadır.
Şüpheliler Veli KÜÇÜK, Tuncay GÜNEY ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilen örgütsel içerikli belgelerin içinde özel güvenilk şirketlerinin de istihbarat toplama için bulunmaz bir fırsat olduğu ve bu şirketlerle her türlü illegal faaliyetinde perdelenebileceği belirtilmiş, şüpheli Veli KÜÇÜK'ün özel güvenlik şirketinin sahibi olduğu, şüpheli Oktay YILDIRIM' m özel güvenlikçi olarak Reina'da çalıştığı, daha bir çok örgüt üyesinin özel güvenlik işi yaptıkları, hatta Gizli Tanık 17' nin beyanına göre Veli KÜÇÜK'ün Kuvayı Milliye Derneği (1919)'ne gelip 150 tane özel güvenlikçi alacağını ve bu özel güvenlikçilerin de Kuvayı Milliye Derneği (1919)'nden seçileceği ve bu konuda da derneğe ilan astığı, gelen kişilerin de dernekte mülakata tabi tutuldukları anlaşılmaktadır.
17-MEDYA İRTİBATLARI;
Şüpheliler örgütün amaç ve talimatlarına uygun olarak medyayı ele geçirmek için faaliyetlerde bulundukları, şüpheli Veli KÜÇÜK'ün bu konudaki faaliyetleri yanında Türkeli Dergisini kurdurup, daha sonra yine kendi talimatı ile kurulan VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ Derneğine bu derginin yönetimini bıraktığı, şüphelilerden İlhan SELÇUK' un Cumhuriyet Gazetisinin genel yayın yönetmeni olduğu, şüpheli Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisinin genel başkanı olmasına rağmen Aydınlık ve Ulusal Kanal'da söz sahibi olduğu, kendisine bağlı olarak yönettiği bu kanallarda Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Hikmet ÇİÇEK ve Hayati ÖZCAN'm medya yapılanması içersinde yer aldıkları gibi istihbarat toplama ve kişisel verileri kaydetme ile devlete ait gizli ve belgeleri ele geçirdikleri anlaşılmıştır.
Şüpheli Hayrettin ERTEKİN' in ENTERNET grupun sahibi olduğu, şüpheliler Halil Behiç GÜRCİHAN, Bekir ÖZTÜRK, İsmail YILDIZ ve Erkut ERSOY'un internet sitesi sahibi oldukları, şüphelilerden Ayşe Asuman ÖZDEMİR, Gazi GÜDER, Ergün POYRAZ, Fuat ERMİŞ, Güler KÖMÜRCÜ, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR, Habip Ümit SAYIN, Muammer KARABULUT, Oktay YILDIRIM, Orhan TUNÇ, Kemal KERİNÇSİZ, Ümit OĞUZTAN, Emin GÜRSES ve Vedat YENERER'nin çeşitli gazete internet sitesi ve televziyonlarda örgütün amacı doğrultusunda yazı, yayın ve propaganda faaliyetleri yaptıkları anlaşılmaktadır.
18-HUKUK DEPARTMANI;
Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Nusret SENEM ve Fuat TURGUT'un Avukat oldukları ve örgütün tüm faaliyetlerini hukuk kuralları çerçevesinde yapılması için gerekli yasal zemini oluşturmaya çalıştıkları, örgütün amacı doğrultusunda gerçekleştirilen tüm eylem ve faaliyetlere ilişkin davaları meccanen takip ettikleri anlaşılmıştır.
BOLUM III
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DEŞİFRE EDİLEBİLEN YAPILANMASI
l-ASKERİ YAPILANMASI
ERGENEKON terör örgütünün yapılanması içinde askeri yapılanmanın çok önemli yerinin bulunduğu, ERGENEKON dokümanında ERGENEKON başkanlığına bağlı 7 gizli birimin 5 tanesinin başında asker bulunduğunun belirtilmesi ve bu bölümlerin başkanlıklanna komutanlık diye isim verilmesinden bu örgütlenmenin kuruculannm ve önemli yöneticilerinin asker kökenli olduğunu göstermektedir.
Diğer taraftan ele geçirilen dokümanlardan ve alman ifadelerden örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızmaya çalıştığı ve burada örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu, hakkında işlem yapılan şüphelilerin de görevde olduklan dönemde ellerinde bulunan imkan ve yetkileri örgütün amaç ve çıkarlan doğrultusunda kullandıklan anlaşılmıştır.
Öte yandan örgütsel dokümanlarda belirtildiği gibi örgütün en çok önem verdiği ve sızmaya çalıştığı kurumlardan birisinin Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu, bu nedenle halen gizli bir şekilde bu faaliyetlerini sürdürdüğü, hatta bu faaliyetlerini KARARGAH EVLERİ şeklinde adlandırarak özellikle harp okullannda bulunan subaylar ve öğrencilerle ilgilendikleri, bunlann yanı sıra halen görevde olan bazı Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplan ile ilişki içerisinde olduklan, bu ilişkileri sayesinde birçok kişinin askerlikle ilgili problemlerini çözdükleri ve istedikleri yerlerde askerlik yapmalannı sağladıklan, ayrıca bu ilişkileri örgütün farklı amaç ve hedefleri için kullandıklan anlaşılmıştır.
Soruşturma kapsamında olan şüphelilerden;1-Şüpheli Veli KÜÇÜK (Emekli Tuğgeneral)
2-Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ (Emekli Kurmay Kıdemli Albay)3-Şüpheli Muzaffer TEKİN (Emekli Piyade Kd.Yüzbaşı Disiplinsizlik)
4-Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK (Emekli yüzbaşı istifa)
5-Şüpheli Fikret EMEK (Emekli Piyade Kıdemli Binbaşı Malulen)
6-Şüpheli Oktay YILDIRIM (Emekli Levazım Kademeli Başçavuş Malulen)
7-Şüpheli Muhammet YÜCE (Hava Uzman Çavuş sözleşme feshi)
8-Şüpheli Mahmut ÖZTÜRK (Emekli Levazım Başçavuş)
9-Şüpheli Orhan TUNÇ (Emekli Kademeli Kıdemli Başçavuş)
10-Şüpheli Rafet ARSLAN (Emekli Topçu Yüzbaşı Malulen)
11-Gazi GÜDER (Müstafi Deniz Yüzbaşı İstifa) oldukları tespit
edilmiştir.
ERGENEKON terör örgütünün gizli üst yapılanmasında görevli oldukları anlaşılanŞüpheliler Veli KÜÇÜK'ün Tuğgeneral, M. Fikri KARADAĞ'm Kurmay Albay, MuzafferTEKİN'in yüzbaşı (İhraç), Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Fikret EMEK, Rafet ARSLAN veGazi GÜDER'in yüzbaşı, Oktay YILDIRIM, Orhan TUNÇ, Mahmut ÖZTÜRK veMuhammet YÜCE'nin astsubaylık ve uzman çavuşluk kadrolanndan malulen veyakadrosuzluk sebebiyle emekli edildikleri bildirilmiştir. Aynca soruşturma kapsamında birçokörgüt üyesinin görevli askeri şahıslarla irtibat halinde olduklan. Bazı askeri şahıslann emekliolur olmaz örgüte ait dernek ve sivil toplum kuruluşftffhdâ ıts^düzey görevlere geldiklerianlaşılmaktadır. }f^ '° 4'^*\
ERGENEKON terör örgütünün üst düzey gizli yapılanmasının yöneticileri ve üyeleri olan şüpheliler,
Veli KÜÇÜK, İlhan SELÇUK, Doğu PERİNÇEK, (Zafer kod) Muzaffer TEKİN, Paşa (kod) M. Fikri KARADAĞ, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Erkut ERSOY, Habip Ümit SAYIN, Hayrettin ERTEKİN, Güler KÖMÜRCÜ, Hikmet ÇİÇEK'in doğrudan askeri şahıslarla irtibatlarının bulunduğu ve askeri yapılanma içinde görevli bulunduklan anlaşılmaktadır. Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in parti içi gizli söylemlerinde ve telefon görüşmelerinde, Milli kuvvetler olarak nitelediği ve Millet Ordu işbirliğiyle yapılacak darbe planlarından söz ettiği anlaşılmıştır.
ERGENEKON terör örgütünün ana dokümanlarında ve örgüt içi dokümanlarda;
a)İstihbarat Dairesi,
b)Operasyon Dairesi,
c)Analiz ve Değerlendirme Dairesi, (Sözde Komutanlıkları),
d)Örgüt İçi Araştırma Dairesi (Sözde Komutanlıkları),
1- ERGENEKON dokümanında
1). AMAÇ, KAPSAM VE YÖNTEM
l/a). AMAÇ
"Bu çalışmanın amacı, Atatürk ilkeleri doğrultusunda biçimlendirilmiş, Kemalizm'in tek, gerçek ve içtenlikli koruyucusu (sözde) Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon'un re-organizasy onuna katkıda bulunabilmektir." Denilmiş ise de Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde böyle bir oluşumun bulunmadığı bizzat Genel Kurmay Başkanlığı'nın dosyada mevcut yazılarıyla belirtilmiştir.
(sözde) TSK bünyesi içinde faaliyet gösteren Ergenekon'un sorunlarının belirlenmesi ve giderilmesine yönelik gözlem, tespit, karşılaştırma ve önerilere yer verilmekle yetinilmeyip, yepyeni bir yapılanma örneği önerilmektedir.
Böylelikle, Ergenekon'un 21. yüzyıl koşullarına uygun re-organizasyonu
doğrultusunda analiz yapılarak, bir araştırma, geliştirme ve yeni yapılanma raporu hazırlanmıştır.
Şeklindeki ibarelerden ERGENEKON terör örgütünün sürekli olarak kendisini Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesindeymiş gibi göstermek suretiyle kendisine taban kazanmayı ve örgütün hakim konumda olduğunu göstermek için Türkiye Cumhuriyeti'nin Ordusunun bu işin içinde olduğunu vurgulamak ihtiyacı hissetmişlerdir.
Ayrıca ERGENEKON dokümanının Gizlilik Prensibi başlıklı bölümünün altında;
l/e). GİZLİLİK PRENSİBİ
Ergenekon, (sözde) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değerli personeli dışında entelektüel ve her meslekten seçkinlerin de içinde yer alacağı "sivil" personelden yararlanmakla karşılaştığı ve bundan sonra karşılaşacağı en önemli sorunların üstesinden gelmekte güçlük çekmeyecektir. ABD'nin birçok istihbarat biriminin örgütlenmesinde "Masonik" benzeri bir yapılanmaya gidilmiş olmasının nedenleri arasında, istihbarat birimlerinin karşılaştığı sorunların üstesinden gelmede kendi içinde yer alan zengin insan kaynaklarına sahip olunması amacı yatmaktadır
Şeklindeki ibarelerden de örgütün sivillerle bazı askeri şahısların yönetiminde masonik yapılanma benzeri bir yapılanma olduğu, bizzat örgütü tarif eden ve prensiplerini belirleyen ERGENEKON dokümanmdjyn anlaşılmaktadır. Buradan da örgütün homojen bir yapıda olduğu sivil ve^^^erij^^larea bizzat yönetildiği anlaşılmaktadır.
Örgütün sivil yapılanmasını anlatan ERGENEKON-LOBİ başlıklı ve birçok şüpheliden elde edilen belgenin giriş bölümünde de,
BÖLÜM: I
1). GİRİŞ
Gelişen ve değişen siyasal, ekonomik, bilimsel ve toplumsal dünya koşullan ile bölgesel coğrafyasında ve kendi içinde Türkiye'nin özgür iradesi dışına ve ulusal çıkarlanna aykın biçimde içine sürüklenmek istediği çeşitli oluşumlar göz önüne alındığında; (sözde) Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren "Ergenekon"a bağlı olarak,
(Sözde) "Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren "Ergenekon"un kontrolünde, sivil unsur olarak çalışması plânlanan Kemalist/sivil "Lobi"ye ve yapacağı çok yönlü yararlı faaliyetlere yeni yüzyılda gereksinim vardır. Geleceğin dünyasında "sanal ortam" büyük önem ifade edecek olmakla birlikte, katı gerçekler belirleyici ve sonuçlandmcı unsurlar olmaya devam edecektir. Bu nedenle (sözde) Türk silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon'un Lobi adını verdiğimiz örgütsel organizasyonun faaliyetlerine önümüzdeki zaman dilimi içinde çok daha fazla gereksinimi olacağı görüşünde haddimizin sınırlarını zorlayan ısrarcılıktaki ifade ve işaretlerimizin amacı, konunun öneminden kaynaklanmaktadır."
Şeklinde ERGENEKON terör örgütünün sivil unsurlarının dahi yönlendirilmesinde bizzat örgütün üst düzey yöneticilerince yapılıp yazılı belge haline getirilen LOBİ dokümanında dahi kendilerini (sözde) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bünyesinde ve kontrolünde kurulmuş bir örgüt gibi tanımlamak suretiyle örgütün etki ve faaliyet alanını geniş tutulmasına ve Türk Milletinin Türk Ordusuna karşı duymuş olduğu sevgi, saygı ve bağımlılığını da kötüye kullanmak suretiyle amaçlarına ulaşmayı planladıkları anlaşılmaktadır.
Yine şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilen "PANZEHİR" isimli dokümanda: Türk Silahlı Kuvvetleri'nin genç ve yetenekli subaylarının PKK üst yönetim kademesine yerleştirilmesi şeklindeki ibarelerden de yine örgütün kendi ana prensiplerinden olan terör örgütü kurup yönetmek prensibine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin manevi şahsiyetini alet edip kullanmak suretiyle kendi ideolojik ve örgütsel faaliyetlerini gerçekleştirmeyi amaçlamışlardır. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tüm yasadışı oluşum ve terör örgütlerine karşı verdiği kararlı mücadele tüm dünya tarafından bilinmektedir.
Örgütsel içerikli dokümanlardan de anlaşılacağı üzere ERGENEKON terör örgütü yapılanması içinde Askeri Yapılanmanın çok önemli yer tuttuğu, yapılanmadaki ana unsurlar olan, İstihbarat Dairesi Komutanlığı, İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Dairesi Komutanlığı, Operasyon Dairesi Komutanlığı, Örgüt İçi Araştırma Dairesi Komutanlığı başlıklı dört ana birimin asker kökenli olacağının belirtilmesinden açıkça anlaşıldığı gibi, Üniteler arasında enformasyon değerlendirmesinde ayrıcalık tanınabilecek tek bölüm "Operasyon Dairesi Komutanlığı" dır. Çünkü, elde edilen enformasyon analiz ve değerlendirilmesinde gerektiği hallerde katkısı olabilir. Denilerek muhtemelen bu daireye bazı istisnalann getirildiği,
KONTROL DAİRESİ'nin varlığından Ergenekon Örgütü
Başkanı/Komutanından başkaca hiç kimsenin bilgisi olmaması kesin bir gerekliliktir. Denilmek suretiyle kontrol dairesinin çok gizli ve hücre yapılanması şeklinde örgütlendiği anlaşılmaktadır.
Operasyonlarda yer alması zorunlu olan bu dairede yer alan ajanlann ilk görevi; operasyon alanı içinde bulunmak, operasyon esnasıp^^emfeteme ve ortadan kaldırma
gibi işlemlerde doğabilecek sorunları çözümlemektir. Ikinuf%iîn^örevleri, karşı istihbarat
.o
örgütlerine geçen, yakalanan veya operasyon amacına aykırı hareket eden herhangi BİR AJANI ÖLDÜRMEKTİR.
Kontrol Dairesinde görevlendirilecek ajanlar, mutlak'a Türk Silahlı Kuvvetleribünyesinden ve özel operasyon ünitelerinden çok dürüst, güvenilir kişilerdenseçilmelidir. Bu ajanlar merhametsiz olmalı Ve bağımsız görev
yapabilmelidirler. Emirleri doğrudan Ergenekon Komutan'ından almalıdırlar, üst yöneticiler ve örgüt personeli ile ajanları tarafından bilinmemelidirler. Denilmiş olup soruşturma kapsamında yakalanan Fikret EMEK in özel kuvvetlerden emekli olduğu evinde KANAS suikast silahından C3 plastik patlayıcılara kadar silah ve sabotaj malzemesi olarak kullanılan geciktiricili fünye den saniyeli fitile kadar birçok silah ve dokümanın bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen örgütün oluşum ve faaliyetleriyle alakalı olarak yapılan soruşturmada yakalanan ve tutuklanan şüphelilerden, ele geçirilen diğer delillere bakıldığında,
Şüpheli Sevgi ERENEROL'dan elde edilen, DERİN ERGENEKON başlıklı örgütsel içerikli dokümanda ERGENEKON terör örgütünün gizli amaçlan ile gizli yapılanmasının tüm sistematiğinin ayrıntılı olarak anlatıldığı, belge içeriğinde:
....Ergenekon'un yukarıda anlatılan özelliklerin yanında, bilinmesi gereken en önemli yanını şöyle özetleyebilirim. "Agarta'nın merkezinde bulunan Ergenekon, bilgi işlem ve uygulama merkezi konumunda bir oluşumdur." ..İşte şimdi Ankara merkezli Türkiye, bu sancıları çekiyor. Doğum saati yaklaştı, taktir, şu anda cenine sarılmış ipleri çözüyor. Filizin sürmesi için onu çevreleyen sert kabuğun çürümesi nasıl mukadderse, Ankara'da ruhundaki ilâhi mesajı sunmaya mani unsurları ayıklıyor.
...Etrafımızda cereyan eden olaylar bize de kaos ve gelecek endişesi şeklinde yansıyor. Oysa acaba gerçekten bir kaosu mu yaşıyoruz, yoksa filiz sürmeye durmuş, çekirdeğin cidarını yırtma sancılarını mı?
Önce bir soru: Acaba insanoğlu tam plânladığı gibi gerçekleşmiş kaç olaya tanık oldu? Yahut insanlığın ulaştığı şu seviye, ne kadarıyla onun eseridir? Bu gelişen, değişen, yenilenen olaylarda, yaratıcının hiç mi dahli yok? Şans veya taktir de diyeceğimiz üçüncü faktörün bu olaylardaki yeri ne?
OYUN BİTİNCE
Kurtlar Vadisinin bulunduğu yerin özel adı ERGENEKON'dur. ERGENEKON
TÜRK'ÜN MİLLİ DURUŞUDUR. Bu duruş Tann'nm özüne kadar gider. Ergenekon'a Anadolu topraklanndan ulaşım, Karaman Konya Akşehir üçgeni içinden yapılır. Farklı bir zaman boyutundadır. Destan zamanlanndaki ulaşımın Asya'dan olduğu doğruydu. Ama bu gün için Ergenekon' un Anadolu'ya geçmesi bir plânın gereğiydi. Yani zaman kaymalan mekânlan da etkileyerek, farklı zaman boyutuna Anadolu'dan sağlandı.
Ağartanın Bilgi İşlem ve uygulama Merkezi olan ERGENEKON'un işlevi çok özel zamanlarda ortaya çıkar. Bu ortaya çıkış zamanlannı bilen varlıklar vardır. Türk'ün Yolunu aydınlatan bir özellikle mesajlar verirken de her gelişte genetiklerine bazı işlevleri eklerler. Bu mesajlar Bozkurt Sembolü ile verilir. Yol göstericiliğinin yanında bazı aralarda yardımlanm bir ilâhilikle bu Millete Rahmet olarak verir. Bu Tanrısal bir oluşun gerçek yönüdür.
Agarta' da bu sistemin gönderilişi ve hazırlanışı üç kişilik bir Ruhsal İdari Evrim Üstadları tarafından Türkiye'de (Anadolu topraklarında) yedi kişiye ulaştırılır. Bu öküit ve ezoterik bir öğretidir. Bu evrimsel üstadlarının adı TURK'tÜr*. Tanrı'yı Türk kelimeleriyle anlatan ezoterik bilgi çok az inisiye bilmektedir. Bu sebeple şöyle bir
kapacaksın,
\
^W^7^
söylemi bizler kullanır olduk: "Çalış didin ve Bir Tanrı'ya bir de Türklüğe tapacak
Bu ulaşımın şifreleri çözülür. Alt Birimi olan kırk kişiye dağıtılır. Kırk görevli bu sistemin dağılımını teknik bir şekilde Türk İnsanına sunar. Bu öğretinin ve uygulamanın bizzat sahibi ERGENEKON'dur. Ergenekoe'un görev alanlarının içinde Türk Ordusu'nun çok önemli yeri vardır.
Türk Ordusu içinde bu görevler ve görevliler Alpler ve Erenler olmak üzere iki misyona ayrılırlar. Her birim Türk Ordusunun okült birimlerini oluşturur. Alpler, Özel Harp Dairesinin faaliyetlerini devam ettirir. Erenler ise işin Parapsikolojik spiritüel ya da başka bir anlatımla ilâhi yönünün sergilemesini yapar. Bu sistemin idarecileri çok özeldir. Sistemin başında görülmezler. Ve asla deşifre olmazlar. ..Çünkü Kundalini gücü nasıl ki zor zamanlarda ortaya çıkarsa, Türk Milletinin zor anlarında da bu sistem olaylara direk el koyar. Sistem sürekli olmasına rağmen kendisini her zaman hissettirmez.
Diyerek ERGENEKON terör örgütünün gizli yapılanmasının her zaman devrede olduğunu, Türk milletini tarihi mitolojik değerlerini örgütün çıkarları için kullandıkları,
"KARARGAH EVLERİ" YAPILANMASI
İşçi Partisinden elde edilen İşçi Partisi Karargahevleri yapılanmasıyla alakalı Mit müsteşarlığınca hazırlanan çok gizli belge içeriğinde ERGENEKON terör örgütünün sivil yapılanması içinde yer alan Teori Tasarım ve Planlama Daire Başkanlığı içinde görevli bulunan İşçi Partisi genel başkanı şüpheli Doğu PERİNÇEK'in partisini de bu gizli yapılanmanın metodlarmı ve geliştirilmesini nasıl yaptığını ayrıntılı olarak anlatmaktadır.
Çok gizli ibareli ve Genel Kurmay Başkanlığına gönderilen karargah evleriyle alakalı MİT müsteşarlığının yazısının İşçi Partisi genel merkezinde Doğu PERİNÇEK'in odasmda bulunması da ERGENEKON terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içinde gizli yapılanmasını sürdürdüğünü ve raporun İşçi Partisi'nden çıkması da örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içinde çok önemli mevkilere kadar sızdığını göstermektedir. Çünkü MİT Müsteşarlığının yapmış olduğu tüm çalışmaları mahiyeti itibariyle gizli olduğu, ayrıca mevcut raporunda Çok Gizli ibaresi taşınması da bu belgenin çok önemli ve hassas olduğunu göstermekte olup, böyle bir belgenin muhatapların eline geçmesi de gizli kadrolaşma eylem ve fiillerinin boyutlarını açıkça göstermektedir.
Ayrıca bu konuda Genel Kurmay Başkanlığı savcılığından gelen 02.06.2008 tarihli cevabi yazıda, Genel Kurmay Başkanlığınca İşçi Partisi Karargah Evleriyle alakalı doküman için Hv. Kuv. As.Savcılığına soruşturma talimatının verildiği belirtilmiş olup, ERGENEKON terör örgütünün sızma süreçlerine ilişkin soruşturmanın Genel Kurmay Başkanlığı askeri savcılığınca da devam ettiği anlaşılmaktadır.
Örgütün eylem ve fiillerinde kullanılmak için lazım olan patlayıcı maddeler, suikast silahları ile el bombalarının yine askeri yapılanma içinde bulunan örgüt üyelerince rahatlıkla temin edilebildiği de anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut Gizli Tanık İsmet ifadesinde: Kendilerine silahlar patlayıcılar ve suikast yapılacak kişilere karşı istihbarat bilgilerinin görevli askeri şahıslarca bizzat verildiği, örgütsel askeri eğitimin yine görevli askeri şahıslarca verildiğini beyan etmiştir.
Örgüt üyelerinin görevli olduğu dönemlerde muhtemelen bu tür silah mühimmat ve patlayıcı maddeleri gizlemek veya sarfedildi göstermek suretiyle karargah dışına çıkarabileceklerini şüpheli (Zafer kod) Muzaffer TEKİN beyanında ayrıntılı olarak anlatmıştır. Örgüt üyelerinden şüpheli Fikret EMEK'ten ele geçirilen el bombalan, plastik patlayıcı maddeler, TNT kahpları, sabotaj teli, saniyeli fitil, fünyeler, kalashnikov makineli tüfek, dürbünlü kanas suikast silahı gibi, şüpheli Oktay YILDIRIM'a ait olan (27) adet el bombası, fünyeler ile askeriyenin djjjffitb!ş"m%. kayıtlı kasaturanın bizzat şüphelinin evinde ele geçirilmesinden de örgütün ihtiyacı olan mühimmatı çeşitli zamanlarda
zulaladığı ve ihtiyaç durumuna göre kullandığı, bu malzemeleri de askeri kurumlardan illegal olarak temin ettikleri anlaşılmaktadır.
Soruşturma kapsamında ele geçirilen askeri silah mühimmat ve benzeri malzemelerden Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait olanlar Cumhuriyet Başsaveılığımızca askeri kurumlara teslim edilmiştir.
Örgütün amaçlan arasında bulunan siyasi iktidarları dize getirmek için gerektiğinde suikast düzenlenmesi için de gerekli istihbari bilgiler, kroki ve şemaların da rahatlıkla elde edildiği, bu tür bilgilerin tamamen profesyonel kişilerce hazırlandığı ele geçirilen plan, projelerden ve krokilerden açıkça anlaşılmıştır.
Devlete sözde hizmet etme iddiasıyla kurulan ve faaliyet gösteren ERGENEKON terör örgütünün hem sivil kökenli üyeleri hem de asker emeklisi üyelerinde devletin çeşitli kurumlarına ve Genel Kurmay Başkanlığı'na ait birçok gizli ve askeri içerikli bilgi, belge, bilgisayar kaydının bulunduğu ve çoğunluğu sivil olan örgüt üyelerinde bu tür askeri gizli bilgi ve belgelerin hangi amaçla bulunduğu hususlannın anlaşılmadığı, çünkü sözde devlete hizmet etme düşüncesinde olan örgütün sivil kökenli üyelerinden, bu tür gizli bilgi ve belgelerin bulunmasının örgütün amacına nasıl hizmet ettiği anlaşılamamaktadır.
Bizzat devletin menfaatleri için gizli kalması gereken bilgilerin, çeşitli askeri kurumlar ve devletin diğer kurumlanndan alınıp sivil ve görevli olmayan örgüt üyelerine verilmesi, bazı gizli bilgilerin örgüt üyelerince kitaplarda yayınlanıp siyasi malzeme olarak kullanıldığı gibi, bazı bilgilerin de üzerlerinde çalışma yapılarak sabotaj amaçlı olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Doğu PERİNÇEK ve İşçi Partisinde yapılan aramalarda, çok miktarda, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait "GİZLİ" ibareli, askeri içerikli istihbari bilgi, koruma planları, ordu bölge planları gibi dokümanlar bulunduğu,
Örgüt mensuplannm bu bilgileri başka bir yol ya da yöntemle ulaşmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla örgüt mensuplarından ele geçirilen GİZLİLİK dereceli bilgi ve belgelerin örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bilgi akışını sağlayan güçlü bir yapılanmasının olduğu anlaşılmaktadır.
Şüpheliler (Zafer kod) Muzaffer TEKİN, Fikret EMEK, Mete YALAZANGİL, Ergün POYRAZ, İsmail YILDIZ ve Kemal KERİNÇSİZ ile Mehmet Adnan AKFIRAT'ta bu tür devlete ait çok gizli bilgi ve belgerin, mahiyeti itibanyla sivil kişilerce Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bilgisayarlarından elde edilmesinin fiilen mümkün olmadığı, buradan da örgütün irtibatlı olduğu askeri şahıslardan bu bilgileri temin yoluna gittiği kanaatine vanlmıştır.
Şüpheli Zafer (kod) Muzaffer TEKİN, Mete YALAZANGİL, Fikret EMEK ve Kemal KERİNÇSİZ'den ele geçirilen CD ve dosya içeriğinde, Kuvvet Komutanlan ve bazı ordu komutanlannm, yaptığı gizli askeri toplantıların bulunduğu ve yine MGK (Milli Güvenlik Kurulu) toplantılanndan önce yapılan konuşmalar ve toplantılarda konuşulacak konulara ilişkin bilgilerin bulunması da ERGENEKON terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en önemli kurumlannda konuşulan Milli Güvenliğe ve ülke savunmasına ait konulardaki gizli bilgi ve belgeleri temin ettikleri anlaşılmaktadır. Bu toplantılarda konuşulan bazı konularla alakalı olarak da ERGENEKON terör örgütünün üyelerince çeşitli yayın organlannda yazılar ve propagandalar yapıldığı anlaşılmaktadır. Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN'da ele geçirilen "operasyon kınk ay" başlıklı çok gizli yürütülecek örgütsel çalışmanın içinde geçen bazı konulannda bu CD içerisinde yer alan askeri gizli toplantılarda konuşulan konulann açılımı şeklinde olması hususu da ERGENEKON terör örgütünün eylem ve faaliyetlerinde devlete ait gizli bilgileri kullandıklarını göstermektedir.
Örgüt üyelerinden ele geçirilen delillerden;
NATOYA SABOTAJ PLANLANMASI Yine Şüpheli Hayati ÖZCAN'dan ele^geçfriler^ İzmir Şirinyer'de NATO MÜTTEFİK KUVVETLER Karargâhına SABOTAJ PLANI VE ASKERİ BİLGİLERin
bulunduğu, CD içerisinde "hizmete özel ibareli açılabildiğive müzik CDsi görünümünde olduğu, içeriğinde İzmir Şirinyer'de NATO Karargâhı olduğu anlaşılan uluslar arası askeri statüdeki tesislerin içinden dışına kadar çalışan insanlardan bunların İD kartlarına, giriş çıkış güvenlik kartlarından çalışanların Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralarına kadar birçok ayrıntının bulunması, CD içerisindeki dosyada "Açık otoparkın önündeki ev tutulacak 6 aylık kira peşin ödenecek" ibareli örgütsel içerikli bilgilerin bulunduğu buradan da muhtemelen daha önceki tarihlerde ele geçirilmiş bu bilgilerin üzerinde kendi istihbari bilgilerini eklemek suretiyle bir sabotaj planı hazırlandığı, CD içindeki bilgi ve resimlerin 2003 tarihli olmasına rağmen sabotaj içerikli orijinal resimlerin üzerinde yapılan değişikliklerin 2007 tarihi olması da örgüt tarafından belirtilen tarihte Nato askeri tesislerine bir sabotaj planı yapıldığının, hatta palanın uyfulanması için kiralık ev tutup NATO tesislerinin gözetlendiği anlaşılmaktadır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK ve grubunun Natoya karşı eylem ve söylemlerinden, ayrıca şüpheli Hayati ÖZCAN'm ajandasında bulunan Doğu PERİNÇEK'in konuşma notlanndan alman "Türkiye Erken seçimle bir çıkış noktasına gelmiştir. Milli hükümet kurulacaktır. Türkiye de Provokasyonlar yapılacaktır buna direnecek bir hükümet şarttır". Şeklindeki beyanından da yapılacak provokasyonlar için hazırlıkların çok profesyonelce yapıldığı anlaşılmaktadır.
Belgelerin içeriğinden ve hazırlanma şeklinden Ergenekon terör örgütünün nasıl çalıştığı ve uluslar arası askeri tesislerin her türlü bilgi ve belgelerini temin edip, provakasyon amaçlı eylem yapmayı planladığı açıkça anlaşılmaktadır. YARGITAY BİNASININ KROKİSİ
İşçi Partisinden ele geçirilen ELBA isimli CD içinde; "Yargı-Nusret SENEM'den" isimli klasör içeriğinde Yargıtay Başkanlığına ait iki Ana hizmet binası ile Ek hizmet binalarının ayrıntılı krokilerinin bulunması ve aynı tarihlerde İktidar partisinin kapatılması için Anayasa Mahkemesine dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ciddi tehditlere maruz kalması da krokinin ne amaçla hazırlandığını açıkça ortaya koymaktadır.
ERGENEKON terör örgütü tarafından planlanıp gerçekleştirildiği anlaşılan Cumhuriyet gazetesine 3 defa el bombası atılması ve Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Ozbilgin'in makamında Şehit edilmesi eylemleri de ERGENEKON terör örgütünün gizli amaçlan ve suikast eylemlerindeki ustalık ve tecrübesini açıkça ortaya koymaktadır. Danıştay olayı sonrasında meydana gelen olaylar ve Türkiye'de oluşturulacak kaos ortamı sonucu Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin darbe ile devrilmesi için Türk Silahlı Kuvvetlerinin açıkça tahrik edildiği başansız olunmasına rağmen örgütün medya gücü hedef saptırmada ve gerekse eylemi gerçekleştiren sanıklann eylemden sonra yakalanıp toplanan delillere rağmen eylemin devletin güvenlik güçlerince planlanıp yaptmldığı şeklindeki devleti ve kamu otoritesini zaafa uğratma maksatlı yayınlarla kamu düzenini bozmayı amaçladıklan, devlet otoritesine karşı güvensizlik ortamı oluşturmak için yaptırdıklan dezenformasyon amaçlı haberler ve yayınlardan da tüm eylem ve fiillerin ERGENEKON terör örgütü tarafından hakim güç olma amacıyla tek merkezden yönetildiği açıkça anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut Osman YILDIRIM'ın cezaevinde alman beyanında bizzat Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalann Veli KÜÇÜK'ün talimatıyla (Zafer kod)Muzaffer TEKİN tarafından verildiğini belirttiği ve kendilerinin de bu olaydan ötürü 500 bin ABD doları para alacağını, ancak olaydan sonra herhangi bir para almadıklarını beyan etmiştir.
Ele geçirilen CDTerde: askeri içerikli bilgiler, isimli ve isimsiz NATO kartları boş kartlar bazı şahıslara ait fotoğraflar", park yerleri isimli klasör içersinde "bir bölgenin krokisi ve kroki üzerinde patlama yapılacağı belirtilen bölgeler," bulunan resimler, Yargıtay krokisinin ve güvenlik zafiyetlerinin tespitini içeren bilgiler, Genel Kurmay Başkanımız Org.
123

Yaşar BÛYÜKANIT'ın gezi programının güvenlik bilgilerinin bulunması hususları değerlendirildiğinde; bu kroki, plan ve bilgilerin iyi niyetle bulundurulmadığı, Tıpkı Danıştay olayı gibi Türkiye 'de Kamu düzenini bozucu ve kamu otoritesini zaafa uğratacak eylemlerin planlandığı anlaşılmıştır.
GİZLİ ASKERİ BELGELERİN ÖRGÜT TARAFINDAN ELE GEÇİRİLMESİ, Şüpheliler (Zafer kod)Muzaffer TEKİN' Mete YALAZANGİL Fikret EMEK Ergün POYRAZ İsmail YILDIZ dan devlete ait çok gizli belgelerin çıkmasından sonra İşçi Partisinde yapılan aramada Ankara İşçi Partisi, Ulusal Kanal, Aydınlık Dergisinin bulunduğu binada yapılan aramada CD içerisinde; "İZMİRDEN HAYATİ ÖZCANIN GÖNDERDİĞİ BELGELER" isimli klasör içerisinde: "GİZLİ- HİZMETE ÖZEL-ASKERİ- CASUSLUK- SABOTAJ- İSTİHBARAT" gibi konular içeren dosyalar olduğu Yine İşçi Partisinden elde edilen Hikmet Çiçek'e ulaşanlar isimli klasörün bulunduğu CD içinde çok gizli askeri bilgi ve belgelerin bulunduğu, ERGENEKON terör örgütünün devlete ait çok gizli biligi ve belgeleri elegeçirme gibi bir amacının olduğu, bu bilgilerinde örgüt içi istihbarat birimlerince kullanıldığının anlaşıldığı gibi, bazı bilgilerin mahiyeti itibarıyla çok gizli olması ve devletler arası husumete sebep olabilecek bilgiler olması da ERGENEKON terör örgütünün bu bilgileri yurt içinde kullanma ihtimali olmadığından, uluslar arası irtibatlarında bu bilgileri kullandıkları şüphesini doğurmaktadır. Yurt dışı faaliyetleriyle alakalı çalışmalar devam etmektedir.
Şüpheliler Emin GÜRSES beyanında: Ergün POYRAZ da bulunan gizli askeri içerikli bilgi ve belgelerin Şener ERUYGUR TARAFINDAN verildiğini beyan etmiştir. Yine dosyada mevcut Ergün POYRAZ'dan elde edilen ve korumaları tarafından elle yazıldığı anlaşılan günlük notlarda, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi Ergün POYRAZ'm dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener ERUYGUR, İstihbarat Başkanı Orgeneral Levent ERSÖZ, MGK Genel Sekreteri Org.Tuncer KILIÇ'la bizzat makamlarında birçok defa görüştüğü, ayrıca Teknik Ve Mali Daire Başkanı Albay Atilla UĞUR' la bir çok defa görüştüğü, temin ettiği gizli askeri bilgi ve belgeleri kitaplarında kullandığı ve yazdığı kitapları büyük çoğunluyla askeri görevli şahıslara vererek bu kitaplan sattırdığı, aynı notlann içeriğinden anlaşılmaktadır. Şüpheli Ergün POYRAZ'm Levent ERSÖZ ve Atilla Uğur isimli üst düzey Jandarma İstihbaratından, para aldığına ilişkin tutanakların da İşçi Partisinden elde edilen CDlerin içinde yer alması, ERGENEKON terör örgütünün kapasitesini ve çalışma yöntemlerini göstermektedir.
Aynca örgütte üst düzey görevlerde bulanan bir çok şüphelinin geçmişte asker kökenli olmalan da örgütün askeri yapılanmasını ortaya koymaktadır.
Şüpheli Veli KÜÇÜK' ve (Zafer kod)Muzaffer TEKİN' ile PaşaJTcod) Fikri KARADAĞm asker kökenli olmalanna rağmen Paşa(kod) Fikri KARADAĞ ve Veli KÜÇÜK'ün özellikle daha görevliyken ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ ile irtibatlarının bulunduğuVeli KÜÇÜK'ün REİS(kod) Sedat PEKER ve Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN ile irtibatlannm görev zamanından beri devam ettiği. Paşa(kod) Fikri KARADAĞmda görevliyken Semih Tufan GÜLALTAY ve REİS(kod) Sedat PEKER ile irtibatlannm bulunduğu anlaşılmıştır.
ERGENEKON terör örgütünün dokümanlanndade belirtildiği şekilde oğun olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma ve bu kurumda kadrolaşma faaliyetlerinde bulunduğu anlaşılmaktadır Yine bir çok şüpheli hem telefon görüşmelerinde hemde ifadelerinde ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ne karşı yapılan operasyonun Türk Silahlı Kuvvetleri ne karşı yapıldığını ve operasyonun tamamen Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya yönelik hareketler olduğu tezlerini ısrarla ileri sürmek suretiyle ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜ sözde Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte' Hareket ediyormuş gibi göstermeye çalıştıklan. İşçi Partisi bünyesinde bulunan Aydınlık dergisi ve bunlara bağlı yayın
7> 'Vu5wr^^7
kuruluşlarında, yapılan yayınlarda aynı başlıklarda dezenformasyon amaçlı yayınlar yaptıkları tespit edilmiştir.
Genel Kurmay Başkanlığı'na gönderilen evraklar ve gizli bilgi ve belgelerle alakalı olarak Fikret EMEK hakkında Genel Kurmay Askeri Mahkemesinde dava açıldığı, yine Fikret EMEK'te elde edilen askeri mühimmatın Genel Kurmay Başkanlığı'na teslim edildiği, bu konuyla alakalı olarak da yine Fikret EMEK hakkında dava açıldığı, askeri malzemeyi gizlemek suçundan Oktay YILDIRIM hakkında da görevsizlik kararıyla askeri mahkemeye gönderilmiştir.
Tuncay GÜNEY beyanında GÜNEYVeli KÜÇÜK'ün tayinle bir yere gideceği zaman kendi ekibini kaydırdığını, fakat bu olayı çok dikkatli yaptığını, bu nedenle hiç kimsenin fark etmediğini, mesela İzmit Alay dan Giresun'a giderken İzmit Alaydaki adamlarını değil de Kars taki yada Ankara daki adamlarını kaydırdığını beyan ederek örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içersindeki yapılanma faaliyetlerini dile getirdiği görülmektedir.
ERGENEKON terör örgütünün askeri geçmişi olan üyelerinin halen askeri görevlilerle irtibatlarım üst düzeyde sürdürdükleri, bazı kişilerin askerlik işlerini takip ettikleri, ERGENEKON terör örgütünün içinde örgütsel olarak kullanılacak kişilerin askerlik işlemlerini halledip askerlik yaptırmadıklan, Tuncay GÜNEY ve REİS(kod) Sedat PEKER in işlerini Veli KÜÇÜK'ün takip edip çürük raporu aldırdığını Tuncay GÜNEY beyanlannda ifade etmiştir.
Örgüt mensuplannm telefon konuşmalanna bakıldığında, Türk Silahlı Kuvvetleri içersindeki irtibatlannm ne şekilde olduğu açıkça görülmektedir.
Şüpheli Veli KÜÇÜK emekli bir general olarak halen Türk Silahlı Kuvvetleri içersindeki irtibatlan sayesinde istediği her türlü tayin atama ve dağıtım işlemlerini yaptırabildiği, şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ'm kamuoyuna yansıyan "Ölme-öldürme" yemin merasimlerinden sonra, halen görevde olan bir komutanla yaptığı görüşmede, karşısındaki şahsın "ben ve kolordum emrinde diyemiyorum komutanım, kolordum yok ama arkadaşlarımın hepsi emrinizde" diyerek bağlılığını ve ilişkisini ortaya koyduğu, Güler KÖMÜRCÜ'nün halen görevde olan bir subayla yaptığı görüşmede "şimdi biz aileyiz böyle şeyler olur aile arasında" diyerek gazetecilikten öte farklı ilişkiler içersinde olduğu, Türk Silahlı Kuvvetleri ile hiçbir ilgisi olmayan kendi beyanına göre kuyumculuk yaptığı anlaşılan Hayrettin ERTEKİN'in çok sayıda üst düzey komutanla ilişki içersinde olduğu, bu komutanlardan Y. Ö. ile yaptığı görüşmede "Komutanım bakın bizim geçmişte yaptıklarımızı herhalde az çok biliyorsunuzdur, o ekibi şuan tekrar oraya yollayın yemin ediyorum size varya ..bölgede .. huzur gelir .. hiç şakası yok bu işin, ama yok niyetli değiller arkadaşlar, ben diyorumki Ankara-Gebze-İstanbul-Gebze hattı açılmadan bu işler olmaz o hattı açacaksınız bana vereceksiniz tekrar, ben hep bunu söylüyorum, bu bana verilmediği müddetçe hiçbir şey olmaz komutanım ..." diyerek Türk Silahlı Kuvvetleri ile hiçbir bağlantısı olmadığı halde konuşmanın içeriği ile ordu içersindeki ilişkisinin boyutunu ortaya koyduğu anlaşılmaktadır.
Bu ilişkileri gösterir iletişim tespit tutanaklanndan birkaç örnek vermek gerekirse;
Yine Tape:1021 15.01.2008 tarihinde Veli KÜÇÜK ile Jan. Bölge Kom. Loj. Bacaksız Apt B Blk No:16 - 34000 Beşiktaş - İstanbul adresinden görüşen ve Komutan olduğu anlaşılan H. A.'ın yaptığı görüşmeda VELİ KÜÇÜK'ün bir askerin yerinin değiştirilmesini istediği, Hacı AY'm da "Emredersiniz emredersiniz komutanım tamam komutanım" diyerekVeli KÜÇÜK'ün hala görevli bir komutanmış gibi, onun emirlerini uyguladığı görülmektedir.
Tape:3894 15.02.2008 tarihinde İlhan SELÇUK ile İ.YILDIZ' in yaptıklan telefon görüşmesinde; BALBAY'm komutanlarla görüşmesinden bahsettikleri, bir süre hükümet ve siyasi olaylardan konuştuktan sonra, İ.YILDIZ'm "Şp«î*s^â1nwar abi, Atilla ATEŞ ve Fikret BOZTEPE NİN SELAMI VAR.ESKİ HAF^KUVf JtoERİ KOMUTANI VE
KARA KUVVETLERİ KOMUTANI" dediği, İ.SELÇUK' un "...bu KOMUTANLAR BİRAZ İLGİ BEKLİYORLAR galiba. Aytaç YALMAN'da ancak beni çağırırsanız gelirim demişti" dediği, İ.YILDIZ'm "Bende öyle söyledim, Ateş PAŞAYA dedim ki İLHAN ABİ SİZİ BEKLİYOR, sizinle konuşacak çok şeyiniz var dedim" dediği tespit edilmiştir.
Tape:1011 02.01.2008 tarihinde Veli KÜÇÜK ile Eyüp MENAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Eyüp MENAY'm "Komutanım saygılar sunuyorum" dediği veli'nin ".. .Eyüp senden bir şey soracam ya" "Bizim İsmail BOYNER in oğlu ordaymış Oğuz Ahmet BOYNER" "Orda kısa dönem eğitim görüyor dedi" "Anladım şimdi peki bunları nasıl dağıtım yapıyorsunuz" "Bu çocuğu nereye verirsin peki" dediği, EYÜP'ün "Komutanım nereyi emredersiniz" dediğiveLİ'nin "...telefonumu vereyim bak buralar da bir sıkıntın olursa İstanbul da" "Şeyi vereyim ben şirketi vereyim 0 212 452 66 88" "O benim güvenlik şirketi ordakiler zaten hepsi subay astsubay jandarma" dediği,
Tape:1021 15.01.2008 tarihinde Veli KÜÇÜK ile Hacı AY arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün"Başkan merhaba
Veli Paşa" "...Abdullah ŞAHİN diye bir çocuk geldi Çanakkale den asker" "Benim dayımın torunu bu" "Yani akrabam bunu şoför moför yapıyorlarmış bu şoförlük falan yapamaz ya şeydeymiş Maslak taymış il jandarma da" "Sen bir devreye girde onu Kartal'a falan versinler., dağıtım etsinler" dediği, Hacı AY'ın "Emredersiniz emredersiniz komutanım tamam komutanım" dediği,
Tape: 1026/1027 22.01.2008 tarihinde Veli KÜÇÜK ile Osman..................... ?
arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün Osman paşa diye hitap ettiği şahsa "Şimdi ... sizin bilginiz olsun merkez komutanlığının da, genel komutanlığının da bilgisi olsun, evime geldiler sabah 6'ya doğru polisler, mahkeme kararı var arama yaptılar, BİZİM DOSYALAR, ÖZEL KLASÖRLER, Şüpheli Gördükleri Şeyleri Aldılar, şimdi emniyete gidiyorum" dediği, Osman'ın da Personel Başkanım arayarak bilgi vereceğini söylediği Veli KÜÇÜK'ün de "Ankara'yı bi ara" dediği,
Tape:000018 12.03.2007 tarihinde M.Fikri KARADAĞ ile Y. I. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; M.Fikri KARADAG'm "merhaba nasılsın evlat" dediği, Y. I.'m "Sağolun komutanım Albay Y. I." "..ben topçu okuluna geldim akademiden sonra" "Televizyonda gördük, tabi gurur duyduk..." "ben ve kolordum emrinde diyemiyorum komutanım, kolordum yok ama arkadaşlarımın hepsi emrinizde" dediği, M.Fikri KARADAG'm "Onlara selam söyle, sakın ola ki ihmal etmesinler" dediği, Y. I.'m "Burdakilerin hepsi emrinizde" dediği, M.Fikri KARADAG'm "Seyirci kalmasın hiç kimse Yusuf dediği,
Tape: 1264 02.01.2008 tarihinde Sevgi ERENEROL ile Şener ERUYGUR arasındaki mesajlaşmada; Sevgi ERENEROL'un "iyi seneler Şener Paşam, ben Sevgi ERENEROL, yeni yılınızı tebrik etmek için rahatsız etmiştim. Bütün aileye mutlu huzurlu, sağlıklı bir 2008 yılı diliyorum saygılarımla" şeklinde mesaj çektiği,
Tape:1247 24.12.2007 tarihinde Sevgi ERENEROL ile Mithat...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Mithat'ın "Nasılsınız ben... Mithat albay" "... geldim, İstanbul dayım" "Kaçta başlıyor programınız" dediği, Sevgi ERENEROL'un "11 de" dediği, Mithat'ın "Allah tan bir şey olmazsa 11 de oradayım ben şu an da Aksaray dayım" dediği,
Tape:403 05.09.2007 tarihinde Erkut ERSOY ile Ömür... ? arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; Ömür'ün " ....Osman Paşa aradı mı sizi" " mesajlarınızı falan ilettim de o yüzden dedim bugün yarın arar yani" dediği, Erkut ERSOY'un "Osman PAMUKOGLU komutanımızla tanışmak, çalışmalarımızdan bahsetmek için mail attık bi haki nokta" "Şimdi biz bir çok komutanla görüşüyoruz >ani, TUĞGENERALDEN ORGENERALE kadar görüştüğümüz birçok komutan var" "Bizde zaten resmi bir
kurumla beraber çalışıyoruz belki bilmiyorsunuzdur" "O yüzden yani biz komutanla görüşme talebimizi ilettik, komutan eğer görüşmek isterse görüşürüz.." dediği,
Tape:406 27.09.2007 tarihinde Erkut ERSOY ile Ali Tolga TOLON arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; Erkut ERSOY'un "merhabalar Ali bey nasılsın, ben Erkut Özel Büro istihbarat grubu yöneticisiyim" dediği ve bazı çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek üzere, babası Hurşit TOLON ile görüşmek istediğini söylediği, Ali Tolga TOLON'un kendilerine ulaşmasını sağlayan şahsın ismini isteyerek "O benim için önemli, ben tabi ki onun teyidini almaya müteakip eğer uygun bir şey olursa, tabiki talebinizi zevkle iletirim, ama tabi sizin iştigal alanınızla ilgili de biraz bilgi almak isterim" dediği,
Tape:1358 11.11.2007 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile Ahmet Hurşit TOLON arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Güler KÖMÜRCÜ'nün "BENİ EMRETMİŞSİNİZ EFENDİM BUYRUN" dediği, Ahmet Hurşit TOLON'un "Estağfurullah saygılar sunarım nasılsınız" "Şimdi bu şey pek çok konu varda iki şey çok can sıkıcı bir tanesi bugün Tercümanda mutlaka görmüşsünüzdür bu Tercümanın manşetinde parlamento da olanların eşkıya ile olan PKK ile olan bağlantıları" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Ee o şeyde de var efendim Hürriyet de akşamda diğer gazetelerde de var" dediği, A.Hurşit TOLON'un "... o bahsettiğiniz birinci gazeteyi BİZ BÜTÜN 97 KURULUŞU OLARAK PROTESTO ETTİK OKUMUYORUZ" "... ama esas ben sizi niçin aradım biliyor musunuz bu Suudiarabistan" "Kralının gelişi 10 Kasımda tesadüfe bakın yani 10 Kasımı o mu tercih etti biz mi o tarihte davet ettik ve Atatürk'e bir tepki gösterdi bu adam" diyerek Anıtkabiri ziyaret etmemesinden duyduğu rahatsızlığı aktardığı, devamında ".. şimdi ben size bir şey arz edecem BİZİM ANADOLU ULUSAL UYANIŞ VE DAYANIŞMA PLATFORMU" "...biz bunu Tel'in eden bir bildiri yayımladık" "..özellikle iki arkadaşım var benim, onlara gönderirsiniz dedim, biri sayın Mustafa Balbay" "Diğeri de sizin adınızı verdim" "... 97 kadın kuruluşunun müşterek kanaati olarak bir bildiri yayımladılar sizin emeil ineze postalamalarını söyledim" dediği,
Tape:1367 22.11.2007 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile Recep Rıfkı DURUSOY arasındaki telefon görüşmesinde özetle; "Recep Rıfkı Durusoy 3. Mknz. P. Tüm K. Lığı No:l Edirne" adresinden aradığı anlaşılmaktadır. Güler KÖMÜRCÜ'nün "... şimdi size bilgileri arz edeceğim evden arayayım mı seni" dediği, Recep Rıfkı DURUSOY'un "Olur" dediği,
Tape:1404 22.12.007 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile Recep Rıfkı DURUSOY arasındaki telefon görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "..bişi sorcam, .. bu Doğu PERİNÇEK in hani sponsoru bi davet vardı, orda bi Yarbay Savcıyla tanıştım" "Askeri savcı Bahadır BERK, adam şimdi üç gündür bana sürekli mesaj atıyor bi görüşelim, bi görüşmemiz lazım falan diye, şimdi adamla bugün öğleden sonra görüşecem de öğlen falan gibi fakat bişeyden huylandım, yani biraz bana bişeyler anormal geldi" dediği,
Sfto," dediği, Selahattin'in "CD mizi de hazırlamıştık yarın gönderecektik...^''iediği, G^e^XÖMÜRCÜ'nün ".... çok
h «tir y\\%
Tape:1354 01.11.2007 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile S.S.ALTINOK arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Selahattin .... İsimli şahsın Genel Kurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı Gölbaşı Ankara adresinden konuştuğu anlaşılmaktadır. Güler KÖMÜRCÜ'nün duyduğu bir rahatsızlığı aktardığı, "Sana dün gelen mailler için ..." "Sana gönderdiğim" "..ŞİMDİ BİZ AİLEYİZ BÖYLE ŞEYLER OLUR AİLE ARASINDA, yalnız benim için çok ... değerli bir aile bireyimin yanlış bir değerlendirme yaptığmı düşünüyorum..." dediği, Selahattin'in yanlış değerlendirmenin ne olduğunu sorduğu, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Bunları geçelim istersen yani telefonda 2 milyon kişi konuşuyoruz" "Senin başının altından çıktığını düşünüyorum Selahattin" dediği, Selahattin'in "Ha bir dakka bir dakka önce şu CD mevzunuz niye iptal ettin" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Ya bak ... biz aileyiz aile apjşjjda böyle şeyler olur" "Önemli değil BİZ HÜSEYİN'İ KATMAYALIM İŞİN İ^pSİNE^," dediği, Selahattin'i
gevezesin Selahattin artık kapatır mısın" "200 kişi dinliyor telefonu .. onu söylemeye çalışıyoz, yan yana getirecek olayı getirmesine neden oluyorsun" dediği,
Tape:1514 14.11.2007 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile Yaman KALE arasındaki mesajlaşmada; : Yaman KALE'nin "Güler hanım ben Genel Kurmaydan arıyorum Yaman Kale, Sinan Albayım bir emir vermişti size gönderdiğimiz paketle ilgili, biz Araş kargo ile görüştük eve uğrayıp sizi bulamadıklarını söylediler şuan da paket Teşvikiye şubesinde Araş kargonun oraya gidip bizzat almanız gerekiyormuş iyi günler" şeklinde mesaj çektiği,
Tape:1519 01.11.2007 tarihinde Güler KÖMÜR ile Sinan/X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle; "Sinan'ın "Güler Hanım Albay Sinan" "Merhabalar hemen komutanıma aktarmak zorundayım acil bir durumlar var hemen" dediği ve telefonu X Şahsa aktardığı, Güler KÖMÜRCÜ'nün X Şahsa hitaben "sizinle gurur duyuyorum" dediği, X Şahsın "Sağolun bizde sizinle, şimdi bir tane mailiniz var bana geldi bu şeyde Fenerbahçe ordu evinde ki" "Eski komutanlarımız" "Bir defa çok güzel yazmış adamcağız belli ki" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Ben kabul ettim gidiyorum konuştum çok heyecanlandım hatta" dediği, X Şahsın "Şimdi yalnız bir sıkıntı yaratır ben kendilerine de söyliycem yani orda tamam toplanın derler ama şimdi yarın derlerse efendim Güler Kömürcüyü dinledik de bir de onun karşıtını dinleyelim" ".... sizle ilgisi yok işin yani biz prensip olarak bu tür onlar kendi aralarında toplanırlar o başka ama orda değil de bunu dışan da bir yerde yaparsanız bizim için daha uygun olur" "Tamam Yani ordu evi bünyesinde bu tür şeylerden hep biz rahatsızlık duyuyoruz çünkü herkes sizin gibi devletine milletine bağlı kişiler olmuyor oraya gidenler maalesef bu seferde" "...DİYORLAR Kİ ORDUEVİNDE SİYASİ TOPLANTILAR YAPILIYOR ÇETELER KURULUYOR BİLMEM NELER YAPILIYOR BİLMEM NE YAPILIYOR" dediği,
Tape:1611 12.11.2007 günü saat : 14.44'de Hayrettin ERTEKİN ile M.E.E. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin ERTEKİN'in "Sayın komutanım, saygılar sunuyorum, ellerinizden öpüyorum" dediği, M. E. E.'nm "... bi şey çıkmadı değil mi daha bu Ulaştırma Bakanı Meselesinden" diye sorduğu, Hayrettin ERTEKİN'in de bu gün görüşeceğini söylediği, M. E. E.'nın da başka bir nedenle aradığını söyleyerek "Bana gelen gayri resmi bi habere göre benim dava ile ilgili yargıtay savcısı" "Mütalaasını bildirmiş bunun ne olduğunu bi el altmdan öğrebilir miyiz" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in de hemen öğrenebileceğini söylediği,
Tape:1375'de Güler KÖMÜRCÜ ile İbrahim KEFELİ arasındaki görüşmede, Güler'in "Yarın şeyde gelecek o projenin gene başında olan ETHEM ERDAĞ Korgeneral", "O da bu sene Ağustosta ayrıldı İstanbul'da bir komutanlarımızdan" dediği,
Tape:1627 13.11.2007 tarihinde Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in muhatabına Ali beyin şu anda Askeri Yargıtay daire Başkanıyla şimdi yemekte olduklarını devamında öğleden sonra neticeyi bize bildireceğini belirttiği,
Tape:1666 16.11.2007 tarihinde Hayrettin ERTEKİN ile Z. C. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; HAYRETTİN'in "Komutanım iyi akşamlar" "Evdesin, iyi bende şeydeyim de bizim televizyonda ortağımız var Semih gazetelerde okumuşsundur, Semih SADİ, bugün 2002 de bir hadisesinden dolayı böyle karapara diye kendi normal parasını karaparaya soktular bugün Emniyet Genel Müdürlüğünün operasyonu ve tutukladılar, çocuğu da Bayrampaşa Cezaevine şey yapıyoruz, oraya götürecekler şimdi götüreceğiz de, dedim abim bi kapıya şey yaparsan eğer bi talimat verirsen düzgün bir yere koysunlar diye onun için aradım" dediği Z.'in "Abi şimdi onu şuanda kimseyi bulamayız ama nasıl yaparız onu şeye falan bi söyleriz sonra bi şeye" dediği,
Tape:1708, 13.12.2007 günü saat:12.34 sıralarında.Hayrettin ERTEKİN ile Y. Ö. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; "Y/ O. K. K" *K., Lığı Lojman Başkanlığı
Yücetepe Çankaya, Ankara" adresinden görüştüğü anlaşılmaktadır. HAYRETTIN'in "Dün kulaklarınızı çınlattık.. .Ceyhun paşam geldi" "He burdaydı dün işte onun martta şeyi doluyo süresi doluyor da işte" "Dedim tekrar uzatırız yani şey değil de onu konuştuk bu arada dedim size bir ilave olarak komutanımlan dedim şey yapalım mı e olur dedi falan, Ankara'da şimdi şey boş komutanım Ankara danışmanlığı boş Türk Telekomun da" "Onu size bi soriyim dedim" dediği, Y.'ın "Vallahi hemen" dediği,
Tape :1745, 03.01.2008 günü saat : 18.55'de Hayrettin ERTEKİN ile Y. Ö. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin ERTEKİN'in Y. Ö.'e KOMUTANIM diye hitap ettiği ve bir süre Diyarbakırda meydana gelen patlama olaylarıyla ilgili görüşmeler yaptıkları, daha sonraki görüşmelerinde siyasi içerikli görüşmeler yaparak, bombayı patlatanlardan bahsettikleri ve Hayrettin'in "Komutanım .. bunların kökünü kazımak lazım" "..BOP komutanları bugünkü komutanlar NATO komutanı değil BOP komutanı BOP ta kimin olduğunu herkes biliyor" dediği ve Güneydoğuda görev yapanların çocuklarının da orada olduğu, psikolojik durumlarından bahsettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in "o adamın haleti ruhiyesini anlayamazsınız ben olsam Allah korusun giderim o Diyarbakır Belediye Başkanının alnının çatma 8 tane sıkarım" "...benim silahı alıp dağa çıkmam lazım" dediği, içindeki sıkıntıyı ancak böyle atabileceğini anlattığı, Y. Ö.'in de "O günde gelecek" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Gelmiyor gelecek diyorsunuz bak işte gelecek diye..." "Komutanım bakın bizim geçmişte yaptıklarımızı herhalde az çok biliyorsunuzdur O EKİBİ ŞUAN TEKRAR ORAYA YOLLAYIN YEMİN EDİYORUM SİZE VARYA ..BÖLGEDE .. HUZUR GELİR .. hiç şakası yok bu işin ama yok niyetli değiller arkadaşlar, ben diyorumki Ankara Gebze İstanbul Gebze hattı açılmadan bu işler olmaz o hattı açacaksınız bana vereceksiniz, tekrar ben hep bunu söylüyorum, bu bana verilmediği müddetçe hiçbir şey olmaz komutanım ..." dediği tespit edilmiştir.
Tape:1011 02.01.2008 tarihinde Veli KÜÇÜK ile Alay Komutanı olduğu anlaşılan Eyüp MENAY'm telefon görüşmesinde; askerliğini yapan bir şahısla ilgili konuşurkeN, Veli KÜÇÜK'ün "Bu çocuğu nereye verirsin peki" diye sorması üzerine, Eyüp MENAY'm "Komutanım nereyi emredersiniz" dediği,
Yine Tape:1021 15.01.2008 tarihinde Veli KÜÇÜK ile Jan. Bölge Kont. Loj. Bacaksız Apt B Blk No:16 - 34000 Beşiktaş - İstanbul adresinden görüşen ve Komutan olduğu anlaşılan H. A.'in yaptığı görüşmeda VELİ KÜÇÜK'ün bir askerin yerinin değiştirilmesini istediği, H. A.'m da "Emredersiniz emredersiniz komutanım tamam komutanım" diyerekVeli KÜÇÜK'ün hala görevli bir komutanmış gibi, onun emirlerini uyguladığı görülmektedir.
Ergenekon Terör örgütüne yönelik yapılan operasyonlarda, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içersindeki yapılanmasıyla ilgili bir çok belge bulunarak el konulmuştur.
Bu konuyla ilgili İşçi Partisi ve diğer örgütlenmelerle ilgili bilgilerin bulunduğu tespit edilmiştir.
Milli Hükümet Projesi (Milli Kuvvetler);
İşti Partisi İstanbul il örgütündeki aramada; "Teomandan gelen bilgi" isimli doküman içeriğinde; "Yaklaşık iki ay önce Sirkeci'deki bir kebap restoranında önemli bir yemek yendi yemeğe çok önemli bazı emekli generaller ve çeşitli Kuvayı Milliye Derneklerinin Yöneticileri katıldı. Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Taner ÜNAL gibi isimlerin eski generallerle Türkiye'nin içinde bulunduğu son durumu
görüşmek üzere yemek yetikleri belirtiliyor.................. En çok tartışılan konu ise İşçi Partisinin
çagnsı Milli Hükümet olmuş, ismini öğrenemediğimiz bir emekli general İşçi Partisinin çağrısını olumlu bulduklarını ve parti programında yazılı olan bazı fikirlere karşı eleştirilerini Doğu PERINÇEK'e sunacaklarını belirtmiş aynı general geleneklerin dışına çıkarak iki üç

^^K^H?7
orgeneralin ortak eleştiriyi kaleme alacaklarım ve işçi Partisi ile müşterek ortak noktaları bulduktan sonra partiye katılacaklarını belirtmiş..." şeklinde yazı olduğu,
Yine bahsedilen Milli Hükümetle ilgili Doğu PERİNÇEK ve İlhan SELÇUK tan el konulan belgelerde;
"Doğu PERİNÇEK Kuşatma Nerden ve Nasıl Yarılır 16 Kasım 2003" başlığı ile Milli Hükümetin kurulmasının anlatıldığı, "...Kuşatma iç cepheden ve Tayyip Erdoğan hükümetinin düşürülmesi ile yarılır... Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir? Tayyip ERDOĞAN iktidan, Millet-Ordu işbirliği ile bertaraf edilebilir. Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurları Milli Kuvvetler olarak adlandırılacaktır. Milli Kuvvetler şöyle sıralanabilir:
— Halk Hareketi
— Milli Güçbirliği
— Meclisteki milli Kuvvetler
—Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb)
—Türk Ordusu" şeklinde bilgilerin bulunduğu, bu konuda ne yapılması gerektiğinin yazıldığı tespit edilmiştir.
Belgelerden de anlaşıldığı üzere, mevcut "hükümetin düşürülmesi için" Türk Silahlı Kuvvetleri içersinde bir yapılanmaya gidilerek, "Milli Kuvvetler" in oluşturulması, bu şekilde hükümetin devrilmesinin planlandığı açıkça görülmektedir.
İlhan SELÇUK'un yaptığı bazı telefon görüşmelerinde, Türk Silahlı Kuvvetleri içersindeki yapılanmaları açıkça görülmektedir.
Tape:3894 15.02.2008 tarihinde İlhan SELÇUK ile İ.YILDIZ' m yaptıkları telefon görüşmesinde; BALBAY'm komutanlarla görüşmesinden bahsettikleri, bir süre hükümet ve siyasi olaylardan konuştuktan sonra, İ.YILDIZ'm "Şeyin selamı var abi, Atilla ATEŞ ve Fikret BOZTEPE NİN SELAMI VAR.ESKİ HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI VE KARA KUVVETLERİ KOMUTANI" dediği, LSELÇUK' un "...bu KOMUTANLAR BİRAZ İLGİ BEKLİYORLAR galiba. Aytaç YALMAN'da ancak beni çağırırsanız gelirim demişti" dediği, İ.YILDIZ'm "Bende öyle söyledim, Ateş PAŞAYA dedim ki İLHAN ABİ SİZİ BEKLİYOR, sizinle konuşacak çok şeyiniz var dedim" şeklindeki görüşmeden de şüpheli İlhan SELÇUK' un gazeteci olmasma rağmen bir çok emekli paşa ile görüştüğü ve bu kişileri ayağına çağırıp özel görüşmeler yaptığı açıkça anlaşılmaktadır. Buradan da ERGENEKON terör örgütünün askeri yapılanmasının ne kadar üst düzey insanlara kadar ulaşabildiğini açıkça göstermektedir.
Bu yapılanmanın amacının da yukarıda belirtildiği gibi yeri geldiğinde ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçları için gerektiğinde Hükümetleri devirip kendi istedikleri gizli kurallarını hakim kılabilmek için kadrolaşma ve Darbeye teşebbüs zamanında alt kademeden ve üst kademeden gelecek askeri yardımlarla darbeyi yapmayı amaçlamaktadırlar. Hem görüşmelerde hemde birkaç yıl önce Türkiyede kaos ortamı oluşturabilmek için "genç Subaylar Rahatsız" şeklindeki haberler ve yine Sevgi ERENEROL un yaptığı görüşmede aîtakiler rahatsızmış alttan bir hareket gelebilir diyerek örgütün irtibatlı oludğu alt dereceli askeri şahısların nasıl organize edildiğini göstermektedir.
2-DEVLET İÇİNDE GİZLİ YAPILANMA
a-Yargı Yapılanması:
ERGENEKON terör örgütünün yargı ya -sızacağı belgelerde açıkça yer aldığı gibi, bu konuda elde edilen delillerden, bir çok örgüt üyesinin, hakim savcılar ve yüksek
yargı organlarıyla irtibatlarının bulunduğu, telefon görüşmelerinde, bazı yargıçların avukat olan Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben, "bir emrin var mı" şeklinde konuştukları, bazı şüphelilerin hakim savcı adaylarının sınavları için tavasutta bulundukları, bazı şüphelilerin yüksek yargı organı üyelerini ziyaret edip örgütsel destek istidikleri şeklinde görüşmelerin geçtiği, bazı yargı mensuplarının ERGENEKON terör örgütünün internet sitelerinde yazılar yazdıkları, Paşa(kod) M.Fikri KARADAĞ in sürekli bazı hakim savcılarla görüştüğü, mevcut telefon görüşmelerinden anlaşıldığı, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından birçok hakim ve savcının fişlendiği, kendilerine yakın gördükleri kişilerin ziyaret edilip deşifre edilmemeleri için notlar yazdıkları, kendi görüşlerine zıt yargı mensuplarını da, çeşitli şekillerde fişledikleri ele geçirilen belgelerden açıkça anlaşıldığı, bu konuda elde edilen deliller Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gereği için gönderilmiştir. Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün de bir çok hakim ve savcı ile irtibatlı olduğu hatta bazı savcılar için "bizim çocuklardan-bizim arkadaşlardan" şeklinde beyanlarda bulunduğu, Tape:1473 04.01.2008 tarihinde Orhan ....? ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün "Orhancım bu şey N. H. emekli olmamış ..Bakırköy adliyesinde görevliymiş" ".. Bilecikten sordum Adliyeden adalet şeyden sordum savcılıktan sordum" dediği, Orhan'ın "He savcılıktan sordun onun karısı şeyde Bakırköy adliyesinde o da oraya mı gelmiş" "BİZİM ŞEYİMİZ Mİ BU BİZİM ARKADAŞLARIMIZDAN MIYMIŞ" dediği Veli KÜÇÜK'ün "BİZİM ARKADAŞLARIMIZDAN ALDIĞIMIZ BİLGİ ÖYLE"dediği,
Tape:1472 04.01.2008 tarihinde Metin ............. ? ile görüşmesinde özetle; Bir süre
selamlaşıp sohbet ettikten sonra Veli KÜÇÜK'ün "... Metincim N. H. var burda Hakim" "Ağır Ceza Reisiydi tayini çıkmış" "Nasıl birisiydi o bizim görüşümüzde olan birisi miydi" dediği, Metin'in "... hemen araştırabilirim hiçbir samimiyetim olmadı hakimlerle falan çok fazla şey yapmadım bu arada" dediği Veli KÜÇÜK'ün "Anladım oldu sen bi haberin olsun da bi şey aklında olsun" dediği,
Tape: 3108 15.01.2008 tarihinde, şüpheli Veli KÜÇÜK ile Kemal KERİNÇSİZ'e "...Kemal'çığım merhaba Veli Paşa...." "Ben gittim o Ş. Savcısına hıh hıh ya ordaki o çocuklar savcılar tanıdıklarımmış benim hepsi geldiler meldiler şey yaptılar gerekli ifadeyi verdik bi netice çıktı mı..." dediği anlaşılmıştır.
b-İstihbarat Yapılanması,
İstihbarat yapılanmasından kastedilenin Ergenekon terör örgütü mensuplarının askeri istihbarat ve MİT'e sızması olarak değerlendirildiği, şüpheli İsmail YILDIZ'dan ele geçirilen belgede ERGENEKON'un MİT yapılanması şeklinde şema olduğu ve yine Emniyet Teşkilatında bu konuda yapılması gerekli örgütlenmenin düzenlemelerinin yapıldığı, şüpheli Orhan TUNÇ'un eskiden MİT'te çalıştığı, ancak ERGENEKON terör örgütünün genel yapısı itibanyla MİT teşkilatını sevmediği ve özellikle teşkilatı yıpratmaya ve etkisiz kılmaya yönelik yayınlar yaptıkları ve bu konuda ayrıntılı örgütsel içerikli dokümanlar hazırladıkları anlaşılmaktadır.
Şüpheli Habip Ümit SAYIN'm e-mail görüşmelerinde topladığı bazı istihbari bilgileri, irtibatlı olduğu askeri istihbarat görevlilerine gönderdiği ve bu bilginin MİT ve Emniyet istihbaratına gönderilmediğini vurgulaması da ERGENEKON terör örgütünün MİT ve Emniyet İstihbaratına karış bir tavır içinde olduklarını göstermektedir. ERGENEKON terör örgütünün genel amacı devletin tüm kurumlarına sızıp ele geçirmek olması sebebiyle bu kurumlara da illegal olarak sızmaya çalışmaları da örgütün hedefleri arasında bulunmaktadır.
c-Emniyet Yapılanması, ^*s««a*^.
"Ergenekon Analiz Yeni Yapılannir^Yöneflt^>Xç Geliştirme Projesi" dokümanının kapsam bölümünde; "TSK mefd'upları^M^K'e^îmzm'e ve ülkesine bağlı,
fu « /u n ** I
insanlık orunuru ve kimliğini yitirmemiş, her meslekten sivillerin organizasyonu ile ortaya çıkacak olan yeni yapılanma gerçekte geç kalınmış bir girişim olarak görülmelidir" şeklinde bahsedildiği,
Örnekler başlığı altında; Ergenekon, TSK'nın değerli personeli dışında entelektüel ve her meslekten seçkinlerin de içinde yer alacağı "SİVİL" personelden yararlanmakla karşılaştığı ve bundan sonra karşılayacağı en önemli sorunların üstesinden gelmekte güçlük çekmeyecektir" şeklinde bahsedildiği,
İstihbarat toplama hedefleri başlığı altında, "Ergenekon'un gözleri her şeyi görmeli, kulakları her şeyi duymalıdır" şeklinde bahsedildiği,
Lobi dokümanının eleman profili başlığı altında; "örgütlenmede yer alacak elemanların çağa ayak uydurabilecek donanım, bilgi ve deneyime sahip olması esası aranacağı gibi, gereğinde her tür eleman profilinden yararlanılmasından kaçınılmamalıdır. Özellikle sistemle barışık olmayan, arandığını bulamamış yapıdaki kişilikler seçilmelidir" şeklinde bahsedildiği,
Devletin Yeniden Yapılanması İçin Öneriler (Mastır Plan Ön Çalışması) İsimli dokumanın "Görünmeyenler" bölümünde; teşkilata lojistik destek sağlayacak olan ticari, teknolojik, eğitimsel, KOLLUK KUVVETLERİ vs. yapılanmalarının olması gerektiği, teşkilatın bir sivil toplum kuruluşu olarak dernek ve şubeleri şeklinde örgütlenmesinin yanı sıra ticarethaneler zinciri şeklinde yapılanması gerektiği" şeklinde belirtildiği görülmüştür.
"Alt birimler ve görev tanımları" başlığı altında; İçişleri, EMNİYET ve istihbarat Faaliyetlerinden Sorumlu Birimi ve bunun gibi kurulacak (21) ayrı birimden bahsedildiği görülmüştür.
"Sızma ve Denetim Süreci" başlığı altında; "1- Mevcut devlet işleyişinin analizini yapmak" "2- Mevcut kadrolara alternatif adaylar belirlemek ve eğitmek" "3- Sızma Stratejileri geliştirmek (Yargı, EMNİYET, Eğitim, Sağlık, İstihbarat, Ordu, Sivil yeraltı örgütleri (mafya), sivil toplum örgütleri ve meslek odaları, kooperatifler ve birlikler, medya, camiler ve tarikatlar)" "4- Denetleme mekanizmaları oluşturmak" şeklinde bahsedildiği görülmüştür.
Securutıy A.Ş. Uluslararası güvenlik şirketi projesi" dokümanın "AMAÇ" başlığı altında; Güvenlik şirketlerinin istihbarat örgütleri için çok önemli olduğu, oluşturulacak güvenlik şirketinin istihbarat görevlerinde yer alarak uzmanlaşmış emekli bir kurmay albayın başkanlığında kurulması gerektiği ve tüm personelin yalnızca emekli istihbarat subaylarından oluşturulması gerektiği, bu şirket bünyesinde kesinlikle emekli emniyet mensuplarının yer almaması gerektiği, böylece örtülü bir biçimde yepyeni bir yapılanma ile güçlü bir istihbarat biriminin oluşturulmuş olacağı, bu istihbarat biriminin doğal olarak "Operasyonsal" hizmetlerin sorumluluk ve yükümlülüğünü de üstlenebilecek yeterlilikte olacağı belirtilmiştir. Buradan da diğer birimlerde emniyetçilere görev verilebileceği kabul edilmiştir.
Birleşik Komin Girişim isimli dokümanm "GİRİŞİM" başlığı altında; 21.Yüzyılda giderek artış gösterecek olan terör ve mafya grupları ülkelerin en önemli sorunlarıarasında yer alacaktır. Bu nedenle "Güvenlik Şirketleri" giderek çok daha büyük önemkazanacaktır. Bilinen bir gerçektir ki özel güvenlik şirketleri istihbarat birimlerinin arkabahçesi olacaktır..." "Güvenlik Şirketinin yönetim kurulu başkanlığına istihbaratbirimlerinde uzmanlaşmış emekli bir albay getirilecektir. Şirket bünyesinde yer alacak tümpersonel subay kadrolarından oluşturulması uygun görülmüştür. Temel prensip kararlarınıngereği olarak şirket personeli içinde Emniyet birimlerinde görev almış kişilere yerverilmeyecektir" yazdığı görülmüştür. ""'** %
Yapılan soruşturma kapsamında elde edilen dokümanlar incelendiğinde; ERGENEKON terör örgütünün sözde Türk Silahlı Kuvvetleri içersinde faaliyet gösterdiği vurgulanmaktadır.
Ergenekon dokümanında, hedefe ulaşabilmek için her meslekten sivillerin organizasyonu ile yeni yapılanmanın oluşturulması gerektiği, bu girişimin geç kalınmış bir durum olarak değerlendirildiği, bu şekilde her meslekten yer alan seçkin kişilerin örgütün önüne çıkabileceği düşündüğü zorlukları kısa sürede aşabileceğinden bahsedilmektedir.
LOBİ dokümanında ise, her meslekten yer alacak bu örgütlenme içersindeki elemanların çağa ayak uydurabilecek donanım ve bilgiye sahip olması gerekirken, bir yandan da sistemle barışık olmayan, aradığını bulamamış kişilerin olması gerektiği vurgulanmaktadır.
Yine bu seçilen kişilerin bulundukları yerde örgütün gözleri ve kulakları olmaları gerektiği belirtilmektedir.
Örgütün asıl amacının bu şekilde kendi istekleri doğrultusunda devleti yeniden yapılandırmak istedikleri, bu yapılanma içersinde her kurum gibi Emniyet Genel Müdürlüğünün de içerside bulunduğu içişleri, Emniyet ve istihbarat faaliyetlerinden sorumlu birim oluşturmak istedikleri, bu şekilde istedikleri kamu kuruluşlarına sızma yaparak denetlemeyi amaçladıkları değerlendirilmektedir.
Ayrıca örgütün kendi bünyesinde kuracağı uluslar arası ve ülke genelindeki güvenlik şirketlerini istihbarat birimi amacıyla kullanmak istedikleri, Emniyet Teşkilatını da örgütün yapısına uygun görmedikleri, bu nedenle güvenlik şirketlerinde Emniyet Teşkilatında görev almış veya emekli olmuş kişilerin görevlendirilmemesinin özellikle belirtildiği görülmüştür.
"DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI İÇİN ÖNERİLER (Mastır Plan) isimli dokümanda; "Sızma ve Denetim Süreci" başlığı altında; "1- Mevcut devlet işleyişinin analizini yapmak" "2- Mevcut kadrolara alternatif adaylar belirlemek ve eğitmek" "3- Sızma Stratejileri geliştirmek (Yargı, Emniyet, Eğitim, Sağlık, İstihbarat, Ordu, Sivil yer altı örgütleri (mafya), sivil toplum örgütleri ve meslek odaları, kooperatifler ve birlikler, medya, camiler ve tarikatlar)" yazdığı, dolayısıyla örgütün Emniyet Teşkilatı içersine de sızma ve kadrolaşma faaliyetlerini hedeflediği görülmüştür.
Soruşturma dosyasındaki delillerden de örgütün Emniyet Teşkilatı içersinde yapılanma faaliyetlerini gerçekleştirdikleri, böylelikle bir taraftan Emniyet Teşkilatı içersindeki irtibatlarını örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda kullanırken diğer taraftan da kendilerine yönelik yapılan çalışmalardan anında haberdar oldukları ve gerekli tedbirleri aldıkları görülmüştür.
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün ikametinde yapılan aramalarda, 2001 yılı içersinde Tuncay GÜNEY'in anlatımları doğrultusunda İstanbul C. Başsavcılığından 4422 sayılı yasa kapsamında alman Projeli Çalışma izni yazısı ve dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar SAÇAN hakkında görevi sırasındaki çıkar ilişkileri ile ilgili istihbari bilgi notlan ele geçirilmiştir. Konu ile ilgili yapılan arşiv tetkikinde Projeli Çalışma izninin soruşturmaya dönüştürülmediği ve sonuçlandırılmadan kapatıldığı öğrenilmiştir.
Dolayısıyla söz konusu Projeli çalışma izni yazısının şüpheli Veli KÜÇÜK ya da başka bir şahsın eline geçmesi mümkün olmadığı halde Veli KÜÇÜK'ün bürokrasi içerisindeki bağlantıları ile bu bilgilere ulaştığı ve derhal çalışmayı başlatan dönemin Şube Müdürü Adil Serdar SAÇAN hakkında istihbari bilgiler topladığı anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Genel Başkanı olduğu İşçi Partisinin Genel Merkezinden elde edilen ELBA_M4-C524-B-R2-09_40 marka CD incelendiğinde;
Emekli Emniyet Müdürü Dr. N. A.'m 2006 yılında Cumhuriyet Savcısına hitaben düzenlenmiş bilgi notu şeklindeki resmi yazının eklerinde, (57) rütbeli personelle ilgili görevlerinin ve dini görüşlerinin yazdığı görülmüj5ÜK«*#*,^%/ notu şeklindeki resmi belgenin iki emniyet müdürü (M.AKDENİZ ve İ.SMtVİ tafhfkdajı paraflı suretinin olduğu
görülmüştür. Elde edilen resmi belgenin paraflı suretinin örgüt elinde bulunması, örgütün Emniyet Teşkilatı içerisinde bağlantılarının olduğunu göstermektedir.
Ergenekon terör örgütü üyelerinin yaptıkları telefon görüşmeleri incelendiğinde, örgüt üyelerinin Emniyet Teşkilatından emekli olmuş veya halen çalışmakta olan kişilerle irtibat kurdukları, bazılarının işlerini takip ettirdikleri, bazılarının ise emniyet mensuplarıyla tanışmak için uğraştıkları, bir görevlinin Cumhurbaşkanlığına tayin olabileceğini şüpheli Hayrettin ERTEKİN'e bahsederek kendisine fikir sorduğu, bir kısmının ise ERGENEKON terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında yapılan operasyonlarla veya yapılacak operasyonlarla ilgili bilgi aldığı, bu görüşmelerde, EMRET, EMİRLERİNİ BEKLİYORUM, EMRİN OLUR gibi cevaplar verdikleri, şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Hayrettin ERTEKİN' in Emniyet Genel Müdür Yardımcılığından 2008 yılı başında emekli olan bir N.A. ile irtibatlarının olduğu görülmüştür.
Tape :000086, 25.04.2007 günü saat:17.05'de M.Fikri KARADAĞ ile Ali arasında yapılan telefon görüşmede;
M.F. KARADAĞ, Mersin'e gittiğini orada Mümin KELEŞ isimli bir şahısla tanıştığını, bu şahsın özel harekatçı olduğunu söyleyerek "Ben Mümin Keleş'i tanımam, OSMAN GÜRBÜZ'Ü tanırım, o da diyor tamam ben bu işte yokum falan öbürü daha kucağıma düşsün diye, tamam dedim onun kafasını koparırım ... o zaman da Osman da ordaydı, bana böyle dedi diye bırakmış gitmiş Kemal abiye demiş" dediği,
Tape: 1595, 27.10.2007 günü saat: 19.24'de Hayrettin ERTEKİN ile Murat/Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
MURAT'm "şeyi soracaktım abi sen bana msn de bir şey yazmışsın ama ben şimdi ne yaptın abi, o polisle" dediği, H. ERTEKİN'in "... görüştüm, diyor ki yazıyı biz vermiyoruz yazıyı merkez veriyor dedi yetki onun dedi" "Vatan caddesindeki merkez verdiği için dedi, yetki onların onlar dedi mutlaka dedi imzalı kâğıdını istiyorlar dedi" dediği,
Tape: 1617, 13.11.2007 günü saat: 10.18'de Hayrettin ERTEKİN ile N. A. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
H.ERTEKİN'in "Abi saygılar sunuyorum, SAYIN GENEL MÜDÜRÜM, iyi misin" "Televizyon devam ediyo, işte şimdi de bu ATV ihalesi için bi konsorsiyum.... oluştu ona girmeye çalışıyoruz ama, bakalım inşallah orayı da" dediği, bir süre bu ihaleye Turgay CİNER'in giremeyeceğinden bahsettikten sonra H.ERTEKİN'in "...şeyde giremiyor Aydın DOĞAN, Bİ GRUP VAR ŞİMDİ, BİZİM BEYFENDİNİN ORGANİZE ETTİĞİ Bİ GRUP VAR" "... ONLA ÇALIŞORUZ, BEN DE ... ORDAYIM YANİ" dediği, N. A.'m "ALLAH İŞİNİ RAST GETSİN, EMRET" dediği, H.ERTEKİN'in "... estağfurullah abiciğim, ...daha sonra arıyacam sizi" " BU KONU İLE İLGİLİ" dediği,
Tape: 1641, 13.11.2007 günü saat:19.23 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
X ŞAHSIN "Yani kanal almışsınız hayırlı olsun" dediği, H.ERTEKİN' in"Sağolasın kanal aldık bir tane bir kanal aldık ama işte o Metin bey'in oğlunun birinternet sitesi varmış onla biz almadan önce çok eski o sattığı bir site onlan ilgili savcılıkböyle 4 aydır bir soruşturma yapıyormuş o bugünde çocuğu Metin beyle beraberalmışlar bende sabah gittim baktım savcı ile konuştum işte efendim Ankara'dan geldide işte kara paramıdır değilimdir ..." "... Metin Bey'i de almışlar şimdi böyle canımsıkıldı da dedim bilgi vereyim haberiniz olsun yani" dediği, X ŞAHSIN "Ben şimdi ŞubeMüdürü ile falanda görüşürüm ..." dediği, H.ERTEKBf'm^'Abi şey yapılacak hiç birşey yok" dediği, X ŞAHSIN "...Görüşür söylerim; ben şimdi şeyde Şube Müdürüne desöylerim" dediği, £' ,-.'*■.
Tape:0962,, 10.12.2007 günü saat: 13.46'da Mehmet Fikri KARADAĞ ile M. N. V. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
M.N.V.'nm "...emniyet müdürünü arıyıcam emniyet müdüründen randevu alıcam" dediği, M.F. KARADAG'In "Bugün cenazeye gelmişler Sayın Başbakan Cumhurbaşkanı." "Neyse bilseydik giderdik yani orda" dediği, M.N.V.'nm "Giderdik tabi emniyet müdürünü orda görürdük başbakanın yanında" "Olsun ben farketmez ben alırım beraber gideriz canım" dediği, M.F.KARADAĞ' in "Tamam Nuri abi oldu onu hallet hadi" dediği, M.N.V.'nm "Sohbetlen beraber anlatırım ben emniyet müdürüne" dediği,
Tape:1527, 23.12.2007 günü saat: 16.19'da GÜLER KÖMÜRCÜ ile A.S.S arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Bir süre aralarında merhabalaştıktan sonra A.S..S'm ATATÜRK'Ü rüyasında gördüğünden bahsettiği ve rüyanın etkisinde kaldığını belirttikten sonra "VATANA VE MİLLETE HAZIR HİZMET ETMEYE HAZIR DURUMA GELDİM ARTIK YAKINDA HİZMETE BAŞLAYACAĞIM GİBİ GELİYOR" dediği,
Tape:3561, 07.01.2008 günü saat 16.34'te H.Ümit SAYIN ile X Erkek Şahsm arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
X ŞAHSIN "...Anayasa Mahkemesi Başkanı Felsefesine aykırı bir şekilde yaklaşım içinde olan bir adamın, Anayasa Mahkemesinde Başkan seçilebilir hale gelmesi, aynı Felsefe içindeki bir adamın Türkiye'de Cumhurbaşkanı olması, bunlar mesele mesele bu yani o zaman o bizim Türk Silahlı Kuvvetleri Ordu bütün bunları dikkate alacak işte dediğin gibi Nakşibendi Tarikatı başörtülü, olamaz efendim böyle iş bu olamaz" dediği, Ü.SAYIN'm "Nakşibendi Tarikatı bütün Polisi ele geçirmiştir Fettulah'çılar ve Nakşibendiler" dediği,
Tape:1528, 15.01.2008 günü saat: 13.18'de Güler KÖMÜRCÜ ile A.S.S. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
A.S.S.'m "VALLA KİMSEYE BİR ŞEY YAPMIYORUM DAHA buralarda oturuyoruz ZAMANI GELECEK YAPARIZ İNŞALLAH ne yapıyorsun sen nasıl gidiyor durum." dediği,
Tape: 1750, 22.01.2008 günü saat: 11.42'de Hayrettin ERTEKİN ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
H.ERTEKİN'in "..Kolay gelsin abi çok çalışıyorsunuz ya ama ortada birşey yok abi hala memleket terörden geçilmiyor e nasıl olacak bu iş" dediği, X ŞAHSIN "GETİRİN ERCO'YU DÜZELTİN HER ŞEYİ" ".. ERCÜMENT GELİRSE DÜZELİR HER ŞEY" dediği, H. ERTEKİN'in "Abi şeyleri almışlar haberin var mı VELİ KÜÇÜK MELİ KÜÇÜK ONLARI NEDİR ONLARIN KONUSU" dediği, X ŞAHSIN "Valla daha detayını bilmiyorum akşam görüşürüz bu akşama gidecem ya" "Cemal aradı beni" dediği, H.ERTEKİN'in "Anladım .. telefonlaşırız abicim kendine iyi bak SEN DİNLENİYORSUN hadi saygılar görüşürüz" dediği,
Tape: 1820, 22.01.2008 günü saat: 11.42'de Hayrettin ERTEKİN ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
H.ERTEKİN' in "Abi dinleniyormuşsun kusura bakma ben de evdeymişsin gece çalışıyorsun herhalde hep abi ya" dediği, X ŞAHIS "Hep gece sabaha kadar ordayız onların başında tamam" dediği, H.ERTEKİN' in "Ne oluyor bunlar nedir abi ya doğru mu burdaki yazılan yoksa öyle palavra mı ya" dediği, X ŞAHIS "Bir şey olmaz" dediği,
Tape:1545, 22.01.2008 günü saat: 11.48'de E^fftîÜRSES ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
E.GURSES'in "Doğruda şimdi ne olduğunu, ARAYAMIYORUM O TARAFI Kİ ŞEY OLMASIN DİYE" dediği, X ŞAHSIN "Yok şey çeteyle ilgili almışlar" dediği, E.GURSES'in "Çeteyle Sevgi'yi niye almışlar" "Sevgi'nin ne işi var. Sevgi'nin orda toplanıyorlar tamam da. Oraya bizde gidiyoruz yani. Sevgi'nin oraya toplanmanın Türk Ortodoks Kilisesinin toplantıları normal yani resmi toplantılar" dediği, X ŞAHSIN "Ya işte bunun önceden de beri tahkikatı varmış" dediği, E.GURSES'in "Acaba bunun yurtdışındaki faaliyetleriyle ilgilimiydi. Bu İran miran işi ile ilgili mi" dediği, X ŞAHSIN "Şimdi ben aradım. Baktım ki burda dediler, biliyor musun" "He burda deyince de mesele ne dedim. Uzun hikâye dedi, akşamüstü çıkmea anlatayım sana dedi." "Yani burda deyince ben anladım ki bak... kaç kişi varlar dedim. 30 kişi varlar dedi" dediği,
Tape:1546, 22.01.2008 günü saat: 11.49'da Emin GÜRSES ile X Şahıs (Necmi ÇELENK) arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
X ŞAHSIN "Hocam kapattı ya, ben ararım seni deyip, tekrar kapattı konuşmadı" dediği, E.GURSES'in "...Ortodoks Kilisesinde toplantı olurdu mesala. Bu günler münler ben bir defa mesela herhalde 5-5 yıldan fazladır oraya giderim ben" dediği, X ŞAHSIN "Bu Enver ALTAYLI meselesinden dolayı almış olmasınlar" dediği, E.GURSES'in "Enver ALTAYLI ne iş yapıyo. Dün akşam bi konuştu ondan sonra ne oldu ne yapıyor ki" "Yani CIA bağlantılı belli dün akşam konuşurken Nazara anlattı" dediği, X ŞAHSIN "Valla bu büyük bir operasyona benziyo ama ben şimdi bu çocuk beni arıyodu kapattı. Tekrar arar ben sana dönerim" dediği, E.GURSES'in "KEMAL'İ ANLARIM, KEMAL KERİNÇSİZ BUNLARLA BERABERDİ SÜREKLİ" dediği,
Tape:1563, 29.01.2008 günü saat: 14.03'te Emin GÜRSES ile X Şahıs (Ahmet AKER) arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
E.GURSES'in "Ama işte hocam ipin ucunu kaçırmışlar. Beni arıyor bugün yedi kişi aradı beni. Hoca seni daha almadılar mı içeriye. Emniyet Müdürü arıyor... Konuşursan diyor alırız seni de içeriye diyor. Ya dedim size maşallah ya ne cesaret var alın o zaman ne telefon açıyorsunuz" dediği,
Tape: 1591, 22.02.2008 günü saat: 00.51'de EMİN GÜRSES ile BÜLENT..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
BÜLENT'in "Vallahi onu bilmiyorum hocam onu bilmiyorum, yalnız bunları topyekün çıkartsınlar Doğu PERINÇEK'in anasmı ağlatacaklar. Anasını ağlatacaklar şöyle, bu kadroyu temizleyecekler mi? temizleyecekler ... bahçesi haline getirecekler mi, hedefte o Doğu PERİNÇEK" dediği, E. GÜRSES'in "NASIL TEMİZLEYECEKLER O KADROYU.ONDAN SONRA PERİNÇEK'İ ALACAK ÖYLE Mİ DİYOR" dediği, BÜLENT'in "Tabi tabi ondan sonra ondan sonra ben BURDA BİR A...IK VAR TÖBE ESTAFİRULLAH BİR MEMUR ONLARLA ÇOK İÇLİ DIŞLI BİR KUSUTURSAM İ.NEYİ" dediği, E.GURSES'in "Aman aman onlarla iyi geçin onlardan bilgi alalım" dediği, BÜLENT'in "YOK İ.NEYİ ÇEKTİM ÇAY MAY SÖYLEDİM YAVŞAĞA ya dedim yazık oluyor baktım ibne ittirmiş kaçıyordu pezevenk ne yapıyım hocam hoş tutayım dedim ben dedim bunlar anasını avradını hakket sen haklı çıktın falan deyince ötmeye başladı ibne bülbül gibi, BU ŞEYİNİ DE BİRADER SÖYLE Dİ BU İŞİ BU İSİM İŞİNİ, ÖNCE UYAR DEDİ BAK DEDİ RESİM PATLATACAKLAR ORTAYA DEDİ ... BİŞEY YAPTI YANİ KIYAK YAPTI İBNE ONU BİRADER UYARDI DEDİ UYAR DEDİ BAK DEDİ BİŞEY PATLATACAKLAR DEDİ BU İBNELER ...YALNIZ BU LİSTE KESİN YANİ ALDIM AKŞAM ONU MEMURDAN." "Yok İBNE POLİS bi gelse bana uzaklaştı bana manyak bu bu ibne şeye de TANTAN'a da uyuz bu polis. Uyuz Sadettin TANTAN'a da uyuz ona da uyuz Mehmet AĞAR'a uyuz" dediği, E. GÜRSES'in "O AMA TAM ŞEY TAM TEŞKİLATIN ELEMANI O" dpdiği,
Tape:389, 14.03.2007 günü saat:17.32'd,r^rku^ŞRŞpY ile Müfit................................. 'in
yaptıkları telefon görüşmede; /% _^ ""• ,«•«, *
~~° t
şhçz&^&^p
Erkut ERSOY, biraz önce çıktığı bir toplantıdan bahsederek toplantının çok verimli geçtiğini, yaptıkları çalışmalar hakkında, toplantı yaptığı kişilerin bilgi almak istediğini söylediği, akabinde Müfit'in "Kimler vardı kaç kişiydi ortalama şeyde karşı" E.ERSOY'un "Valla Bilişim suçlarında daire başkanı, şey daire başkanı bir tane Başkomiser vardı İlker Bey, o vardı işte, Mesut Bey diye bir oradan arkadaş vardı" " Yani işte çok olumlu ama bunlar, tabi resmi görevli olduğu için herkese güvenemiyorlar, şimdi teşkilattan filan bizim hakkımızda olumlu referanslar almışlar bunlar" dediği yapmış oldukları çalışmalardan ve zihin kontrolü ilgili bilgilerden ve ellerinde bulunan teknolojiden bahsettikten sonra E. ERSOY'un "DEDİLER YA BU KADAR PROFESYONELSİNİZ NEREDE EĞİTİM ALIYORSUNUZ, O DA BİZDE KALSIN DEDİK YANİ" dediği tespit edilmiştir.
Güler KÖMÜRCÜ'nün Tape:1529 da Eski Emniyet Müdürü A.S. S.'la yaptığı görüşmede, A.S.S.'m "Kötü bir şey olsa ne olacak ya hayatım Allah Allah topu topu ağzına vururum yumruğu çeker giderim, artık polis değilim, İşkence değil artık" "Baksana hiç olmazsa muhafazakâr ibne değiliz ya" "onların konuşmasına bakma sen, bir tane bizden olan adam bunlardan 50 tanesini halleder ya, bunlar kim ya bunlar köpek ya, para bunlardaymış, nerde para bunlarda olsun, ölü adamın paraya ihtiyacı olmaz yani " "Mecliste Türbanlı kadınlar için ayrı şey açılıyor, nedir o berber açılıyor kuaför açılıyor, dün ben falan filan bu şekil, bu şekil gider, ondan sonra bir bakarsın ki ağaçlarda sallanmalar var az kaldı çok az kaldı yani sabırları çok zorluyorlar bunlar.." diyerek Güler KÖMÜRCÜ ile samimi bir görüşme yaptığı ve görüşme içersinde de örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda "bir bakarsın ki ağaçlarda sallanmalar var az kaldı çok az kaldı" diyerek bir taraftan darbe çığırtkanlığı ve şiddet ifade eden söylemlerde bulunduğu,
İşçi Partisinin Genel Merkezinden elde edilen Asus kasadaki hardisk içersinde resim dosyası şeklinde "BİLGİ NOT" başlıklı, Sayım Savcım diye devam eden ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı N. A. tarafından imzalanmış bir yazı olduğu, yazının paraf kısmında ise "M.AKDENİZ ve İ.SELVİ" yazdığı ve her iki ismin karşısında da parafların bulunduğu görülmüştür.
Yazışma kuralları gereği yazılann paraflı suretinin yazıyı yazan birimin arşivlerinde saklanması gerektiği, ele geçirilen yazının da Emniyet Genel Müdürlüğünün arşivlerinde bulunması gerektiği, yazılann paraflı suretinin dışanda üçüncü şahıslann eline geçmesinin mümkün olmadığı, fakat söz konusu belgeye bakıldığında örgütün Emniyet Teşkilatı içersindeki irtibatlanndan başka hiçbir şekilde bu yazıya ulaşmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla ele geçirilen bu belgenin dahi örgütün Emniyet Teşkilatı içerisindeki irtibatlanm ve yapılanmasını açıkça gösterdiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan kendi beyanına göre kuyumculuk yaptığını söyleyen şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in adı geçen Emniyet Müdürü N.A. ile yaptığı Tape:1617'de kayıtlı görüşmede, bir süre Hayrettin ERTEKİN'in yaptığı işlerden bahsettikten sonra N. A.'m "Allah işini rast getsin, EMRET" diyerek ilişkinin boyutunu ortaya koyduğu anlaşılmıştır.
Diğer taraftan Veli KÜÇÜK'ün Tape:1010'da yaptığı görüşmede, Emniyet Müdürü N. A.'a ait 0 505 544 72 78 numaralı telefondan aradığı, fakat telefonu Alpay isimli bir Polis Memurunun baktıği Veli KÜÇÜK'ün "ben Veli Paşa, Necati beyle görüşebilir miyim canım" dediği, ALPAY' m da "Paşam bir toplantı da biter bitmez görüştüreyim sizi efendim" dediği, V.KÜÇÜK' ün "Öyle mi Veli Paşa aradı yeni yılını kutluyor de" dediği, ALPAY' m "Anlaşıldı Paşam saygılanmı sunuyorum" dediği, dolayısıyla Emniyet Müdürü N. A.'m bir çok örgüt üyesi ile ilişki içersinde olduğu örgütün Emniyet içinde faal olduğu kannatine vanlmıştır.
Emekli Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim ŞAHİN'in örgütün birçok mensubu ile ilişki içersinde olduğu, bir kısım örgüt üyeleri ile birlikte susuVluk davasında yargılandığı, şüpheli Muzaffer TEKİN'in İbrahim ŞAHİN ile ilişkilerinin bilindiği,
Sami HOŞTAN'm Tape:1452'de kayıtlı Uğur DÜNDAR'la yaptığı görüşmenin başında Ayhan ÇARKIN'dan bahsettikten sonra ilerleyen kısımlarda Sami'nin "Ben bu insanlarla tam 15 sene beraberim, iç içe ve hala bu insanlar benim yanımdalar, nasıl biliyorum, mesela Ayhan olsun" diyerek eski özel harekatçı Polis Memuru Ayhan ÇARKIN'm uzun yıllardır yanında olduğunu dile getirdiği,
Emin GÜRSES'in Tape:1561'de kayıtlı görüşmesinde "Yalnız şeyi unutma eğer imkan varsa ADD Başkam Şener ERUYGUR Paşaya haber gönderin", "Emniyet Teşkilatında onla ilgili dosya hazırlanıyor" diyerek Emniyet Teşkilatı içersindeki irtibatları ile çok gizli bir şekilde yürütülen soruşturmanın içeriğinden dahi bilgi sahibi oldukları,
Hayrettin ERTEKİN'in Tape:1705'de kayıtlı görüşmesinde Havalimanına yetişmeye çalışan karşısındaki şahsa "ben Trafik Müdürüne haber verecem bu yan yolu kullanabilir", "Evet Emniyet şeridini kullansın" "Köprüyü geçtikten sonra tamam" dediği, dolayısıyla örgütün bir yakınına emniyet şeridini kullandırmak için bile Emniyet Teşkilatı içersinde irtibatlarının olduğu,
Şüpheli Kahraman ŞAHİN'in Tape: 378'de kayıtlı görüşmede, Niyazi'nin "Bu telefonların dinleme olayıyla ilgili bir çalışma yaptım da.." "...Ben kesin tespit ettirdim." "özellikle 7 hat kesin dinleniyo" diyerek örgüte yönelik yapılan teknik takip çalışmalarından dahi anında haberdar oldukları, tamamen çok gizli bir şekilde yürütülen soruşturmadaki bu kadar hayati önem taşıyan bilgileri Emniyet Teşkilatında yada Adli Teşkilatındaki irtibatlarından öğrenmiş olabilecekleri,
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Tape:3828 de kayıtlı görüşmesinde Doğu PERİNÇEK "Doğu Perinçek'i takip eden arabalarin polis olduğu saptandı diye haber yapın" şeklinde talimat verdiği, bu görüşmeden de kendisini takip eden otolann Emniyete ait olduğunu anında öğrendiği, aynı şekilde bu bilgileri de ancak Emniyet içersindeki irtibatları vasıtası ile öğrenmesinin mümkün olduğu,
Hayrettin ERTEKİN'in Tape:1596'da Musa ile yaptığı görüşmede, Polis Baş Müfettişi olduğu anlaşılan A. R. A. ile oturup yemek yediklerini anlatarak "Bütün teşkilatın tamamıyla oturduk teknede rakı içiyoruz abi, dedim ki bi merhaba diyelim" dediği, daha sonra telefonu A.R.A.'m aldığı, Musa'nın "....nerdesin Teftiştemisin, APK da mısın" dediği, A.R. A.'m "Abi Teftişteyim" "POLİS BAŞMÜFETTİŞİ" "Dolaşıyoruz işte dosyalar geldikçe gidiyoruz" "abi emirlerini bekliyorum, bi emrin olursa" dediği, dolayısıyla bu görüşmedende Polis Başmüfettişi A.R. A.'m şüpheli Hayrettin ERTEKİN ile beraber olduğunun anlaşıldığı,
Hayrettin ERKETİN'in Tape:1641'de x şahısla yaptığı görüşmede, X şahsın "Yeni kanal almışsınız hayırlı olsun" dediği, H.ERTEKİN'in "Sağolasm kanal aldık bir tane bir kanal aldık ama işte o Metin bey'in oğlunun bir internet sitesi varmış, onla biz almadan önce çok eski o sattığı bir site, onlan ilgili savcılık böyle 4 aydır bir soruşturma yapıyormuş, bugünde çocuğu Metin beyle beraber almışlar, bende sabah gittim baktım savcı ile konuştum, işte efendim Ankara'dan geldi de işte kara paramıdır değilmidir ..." "... Metin Bey'i de almışlar şimdi böyle canım sıkıldı da dedim bilgi vereyim haberiniz olsun yani" dediği, X ŞAHSIN "Ben şimdi Şube Müdürü ile falanda görüşürüm ..." dediği, böylelikle Hayrettin ERTEKİN ortaklarının gözaltına alınması olayı karşısında Emniyet Teşkilatı içersindeki irtibatları ile gerekli kolaylığın yapılmasını sağlanmaya çalıştığı,
Yine Hayrettin ERTEKİN'in Tape: 1657'de Polis Memuru olduğu anlaşılan A. B. ile yaptığı görüşmede, A. B.'nın "Hayrettin abi merhaba Aydın ben" "Dönüşte de Cumhurbaşkanlığına alalım seni diyorlar da SANA Bİ SORİYİM DEDİM..." dediği, H.ERTEKİN' in "Vallaha Cumhurbaşkanlığı çok sıkı bir yer orda biliyorsun bir asker... disiplini var ama bizim Osman orda müdür biliyorsun"* "Osman da bizim kardeşimizdir
ama meclis daha iyi ya mecliste daha rahat hareket edersin" dediği, bu görüşmeden de bir Polis Memurunun atanacağı yerle ilgili Hayrettin ERTEKİN'e danıştığının anlaşıldığı,
Sami HOŞTAN'm Tape:1460'da Polis Memuru olduğu anlaşılan Ersin ile yaptığı görüşmede, Ersin'in "Buyur abi" dediği, Sami'nin de "Şey herhalde ben o biyere bişey vermiştim unutmuştum da şey, yanlış olabilirse gene yarın konuşuruz tamam mı" dediği, ERSİN' in "Tamam abi tamam abi" dediği anlaşılmıştır.
d-Üniversite yapılanması,
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun Önderliğinde olan bu yapılanmada ele geçirilen delillere göre üniversitelerle ERGENEKON terör örgütünün irtibatlarının bulunduğu, şüphelilerden Habip Ümit SAYIN'm Doçent ve Emin GÜRSES'in profesör olarak üniversitelerde görevli oldukları ve bu yapılanma içinde yer aldıkları. Birçok üniversitede öğretim üyeleri ve görevlilerinin fişlendiği ve bu bilgilerin ERGENEKON terör örgütünün üyeleri aracılığıyla yöneticilerinde toplandığı, bu konuların da örgüte ait internet sitelerinde ve medya kuruluşlarında dezenformasyon amaçlı olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.
ERGENEKON terör örgütünün yönetici kadrosundan en alt düzeydeki üyelerine kadar olan geniş yelpazede; örgütün, ciddi ve sistematik bir şekilde devletin her bir kademesine sızma ve ele geçirme girişimleri içerisinde olduğu tespit edilmiştir.
Örgüt, kendisine hedef olarak seçtiği ideallerine ulaşma noktasında asker, yargı, bürokrasi ve üniversite gibi bir çok alanda bir yapılanma, kadrolaşma faaliyetlerine ayn bir önem vermiştir.
Öncelikle sızma şeklinde başlayan ve daha sonraki aşamalarda kadrolaşma ve kendisi gibi düşünmeyen/hareket etmeyenleri tespit edip egale etme noktasına kadar varan faaliyetler örgüt tarafından sistematik bir şekilde uygulanmıştır.
Soruşturma kapsamında ele geçirilen ve örgütün bir anlamda tüm yönleriyle deşifre olmasına sebep olan dokümanlar incelendiğinde;
Ülkemizdeki başta üniversiteler olmak üzere tüm eğitim kurumlarında da gizli bir yapılanma içerisine girdikleri, bu yapılanmayı da eğitim kurumlarındaki kendi ideoloji ve öngörülerini paylaşan akademisyen, öğretim görevlisi ve nihayetinde sistemle banşık olmayan ve aradığını bulamamış öğrenci kitleleri ile gerçekleştirdikleri görülecektir.
Bu tespit, gerek ele geçirilen dokümanlar gerekse örgüt üyelerinin telefon görüşmeleri ve gerekse yakalanan şüpheliler içerisinde bulunan öğretim görevlilerinin örgüt içi ilişkisini gösterir diğer argümanlar tarafından desteklenmektedir.
İlk olarak, soruşturma kapsamında ele geçirilen dokümanlara baktığımızda;
"ERGENEKON" isimli dokümanın;
4.Bölüm "GENEL DURUM VE SORUNLAR" başlığı altında; "...özveriden kaçınmayan personel kazanımmın önemli olduğu, bu nedenle ordu birlikleri içinde yer alan askerler ile üniversitenin birinci ve ikinci sınıflarında öğrenim gören gençlerden yararlanabileceği..."
"LOBİ" isimli dokümana bakıldığında ise;
l.Bölüm "KAPSAM" başlığı altında;
"Lobi"nin geniş halk kitlelerine yönelik çalışmalannda özellikle gençlerin Kemalist ideolojiye ve ülke çıkarlan doğrultusunda yeniden örgütlenmelerini sağlamayı tasarladıklan, bu çerçevede üniversite gençliğinin yanı sıra büyük kentlerin varoşlannda ve güneydoğu Anadolu'da boşluğa sürüklenmiş, sahipsiz gençlerin örgütleneceği" nin belirtildiği görülecektir.
Ergenekon Terör Örgütü faaliyet alanını belirledikten sonra, bu faaliyet alanında rolalacak ve örgüte sempati ile yaklaşacak olan kesimleri tespit etmeyi bir prensip olarak kabuletmiştir. ,' " o - .
rgütün bu özelliğini çalışmamızın bir çok alanında bariz olarak görmek mümkündür. Yukanda kısaca değinilen "ERGENKON ve LOBİ" dokümanlannda da bu husus göze çarpmaktadır. Anlaşılacağı üzere; örgüt ülke sathında kendi hedefleri doğrultusunda bir örgütlenme ihtiyacı hissetmiş ve üniversiteleri de bu çalışmalannm dışında bırakmamıştır.
Özellikle "ERGENEKON" dokümanında geçen; üniversitelerin birinci ve ikinci smıflanndaki öğrenci kesimini kazanma düşüncesi aynca dikkate değerdir.
Ele geçirilen bir başka doküman olan "ARENADAKİ SANAT - GLADIO SANATÇILAR" isimli dokümanına baktığımızda ise;
"İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ SANATÇI İLİŞKİLERİ" başlığı altında;
İstihbarat örgütlerinin okullarda ve üniversitelerde, eğitici ve öğrencileri kullanabildiği'ne atıf yapılmıştır.
Unutmamak gerekir ki illegal ve gizli bir yapılarıma da istihbarat kaçınılmaz bir gerekliliktir. Ergenekon Terör Örgütü de bu hususun öneminin farkındadır ve bu noktada bir çok akademik çalışma yapmıştır. Yukanda bahsi geçen dokümanda bu çalışmalardan bir tanesi olma özelliğini taşımaktadır.
Bu çalışmadan örnek olarak verilen kısa bir kesit bile, örgütün istihbarat sağlama alanında üniversiteleri ve eğitim kurumlannı göz ardı etmediğini açıkça ortaya koymaktadır.
Son olarak "KEMALİST MODEL ULUSAL GENÇLİK HAREKETİ" isimli dokümana bakıldığında ise;
''ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ" başlığı altında;
Öncelikle üniversite gençliğinin durumu hakkında genel bilgiler verildiği, üniversite gençliğinin doğrudan "Ulusal Güç BirliğV'ni oluşturması gerektiği, günümüzde üniversite gençliğinin köktendinci akımlar ve sol ideolojiler tarafından kontrol altına alınmaya çalışıldığı, ...28 Şubat 1997 günü yapılan MGK toplantısının Türkiye için bir dönüm noktası olduğu, YÖK'ün kısmen de olsa fundamentalizme karşı tavır alması ve türban genelgesini uygulamaya koymasının olumlu gelişmeler olduğu, bunlann yanı sıra hızla açılan taşra üniversitelerinin irticanm kalelerine dönüştüğü, oysaki üniversitelerin cumhuriyet devrim yasalarının uygulandığı kültür ve bilim kaleleri olması gerektiği, üniversitelerde mescit bulunmasının Anayasaya aykın olduğu" nun belirtildiği görülmüştür.
Ele alman söz konusu dokümanda görüleceği gibi, Ergenekon terör örgütünün politikalanndan olan sistemin çöktüğü, mevcut rejimin tehlikede olduğu evham ve hezeyanını hazırlamış olduklan çalışmalarda sık sık vurgulamışlardır.
Bu yöntemle örgüt oluşturmaya çalıştığı evham ve hezeyan sayesinde gerçekleşen bir takım siyasi gelişmelerden dahi bir çıkanm sağlamayı amaç edinmiş, bu yolla kendi tanımlamalan olan "Devrim yasalarını" uygulama ve "Ulusal güç" oluşturma gibi söylemlerle üniversite kesimini hedef almayı ihmal etmemiştir.
Yürütülen soruşturma kapsamında yakalanan ve bir kısmı halen tutuklu bulunan; İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü görevini üstlenmiş Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU , Sakarya Üniversitesinde Öğretim Görevlisi Emin GÜRSES ile Adli Tıp Enstitüsünde farmokoloji uzmanı olarak görev yapan H.Ümit SAYIN gibi şahıslann bulunması örgütün üniversite yapılanması ile ilgili ciddi bir faaliyet alanına sahip olduğunu sergilemektedir.
Aynca ismi zikredilen şüphelilerin, örgütün özellikle yönetici kadrosu ile sıkı bir ilişki içerisinde olduklan tespit edilmiştir.
Soruşturma kapsamında yürütülen operasyonlarda;
İşçi Partisi İstanbul İl örgütünde yapılan aramada, 598 ile numaralandıran 1 sayfalık dokuman içerisinde;
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in yazdığı anlaşılan, 11 Haziran 2003 tarihli, "Sayın Kemal Alemdaroğlu istanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Rektörümüz" ile başlayan ve "Saygılarımla Doğu Perinçek İşçi Partisi Genel Başkıptf**sı¥f&%&§n. doküman içerisinde;


ikiz sözleşmeleri onaylayan kanun konusundaki görüşlerini içeren cumhurbaşkanına yazdığı mektup ve hukuki açıklamaları bilgilerine sunduğu, kanunun henüz Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmadığı ve Meclise iadesinin hukuken mümkün olduğu şeklinde yazı bulunduğu görülmüştür.
Ayrıca;
İlhan SELÇUK ile İ. YILDIZ'm yaptıkları telefon görüşmesinde;
İ.SELÇUK' un "Bizi işte bi şeyin başına geçirmek istiyorlar özellikle Kemal Alemdaroğlu çok ısrar etti . ...işte şeyi birleştirelim üzerine şey yapıp. 4 tane TELEVİZYON var bu hikayenin içinde. İşte biri o Ankara daki Türk metalin TV si var" "Avrasya.... " "B kanal var. Burda da Doğu Perinçek kanalı ile bizim Tuncay Özkan kanalı var. 4 tane kanal işte ne yapılabilir ..." şeklinde görüşme yaptıkları, kanalların ortak yayın yapması, bu şahısların birleştirilmesi konusunda kendisinden talep olduğunu anlattığı tespit edilmiştir.
03.03.2008 günü saat: 10.56 sıralarında İlhan SELÇUK ile A. C.'un yaptıkları telefon görüşmesinde;
İ.SELÇUK' un "...Doğu PERİNÇEK ile Kemal ALEMDAROĞLU geldiler bana"
dediği ve Kemal ALEMDAROĞLU'nun katılacağı bir toplantı öncesi şüpheli İlhan SELÇUK ile bir görüşmesinden bahsettikleri tespit edilmiştir.
26.02.2008 günü saat: 14.17 sıralarında Yusuf BEŞİRİK ve Ferid İLSEVER arasında yapılan görüşmede;
YUSUF'un "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim" dediği, FERİT'in "Tamam bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal Alemdaroğlu" dediği, YUSUF'un "Kemal Alemdaroğlu Er.. Ün.. Tu. Öz..." "Serhan Bolluk var var" "Toplantı bitince bana bilgi ver" dediği tespit edilmiştir.
Görüleceği gibi yukarıda zikredilen doküman ve örnek olarak verilen birkaç telefon görüşmesi söz konusu şüphelilerin içinde bulunduğu ilişkiyi ortaya koymaktadır.
Örgüt üyelerinin ele aldığımız yapılanma ile ilgili telefon görüşmelerine ilerleyen bölümlerde ayrıca değinilecektir.
Diğer taraftan soruşturma kapsamında yakalanan ve halen tutuklu bulunan şüpheli Doğu PERİNÇEK ifadesinde;
Habip Ümit SAYIN'm İstanbul Üniversitesi Doçenti olduğunu, Ümit SAYIN'in birkaç kez ziyaretine geldiğini, bir ara tutarsız davranışlarını gördüğünü beyan etmesine rağmen, Ulusal Kanal, Aydınlık Dergisi ve İşçi Partisinde yapılan aramalarda Habip Ümit SAYIN'a ait raporlar ve bir kısım dokümanlar ele geçirilmiştir.
Bulunan dokümanlar arasında 5 nolu klasör içerisinde "ERGENEKON Aytek ten" başlığı altında; Aytek isimli şahıstan Ergenekon terör örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonlar sırasında Habib Ümit SAYIN, Behiç GÜRCİHAN, Emin GÜRSES ve Vedat YENERER isimli şüphelilere sorulan sorular ve verdikleri cevaplar hakkında bilgiler içerir yazı olduğu görülmüştür.
Bu da örgüt üyelerinin gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan ve göz altına alman arkadaşlarını sıkı bir şekilde takip ettiklerini, soruşturma kapsamında verilen beyanlar doğrultusunda kendilerine savunma yollan aradıklarını göstermektedir.
Ayrıca şüpheli Doğu PERİNÇEK'in, 27.02.2008 günü saat : 21.07'de Süleyman..? isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde; Süleyman'ın "Altı-yedi kişi biz size gelecez ondan sonra bakalım Emin Gürses için bir şey yapabilirsek yapacağız yapamazsak artık ne olursa." Dediği tespit edilmiştir.
Açıkça görülmektedir ki, örgüt üyeleri yapılan operasyonlarda gözaltına alman diğer örgüt üyelerine gizlice yardımcı olmak içina çalışmalar içerisinde oldukları ve bu durumun kendi aralarındaki örgütsel birlikteliği gözler önüne senrıektcdir.;-
Ayrıca 03.07.2005 günü şüpheli Habib Ümit SAYIN'm S.J A..Y ile yaptığı msn yazışmasında;
umitsayin: "Emin GÜRSES ist. ün. öğretim üyelerine çok kızıyor. Özellikle nur sertere", sevil_atasoy: "soyadı ne", umitsayin: "behiç gürcihan ve emin gürses", umitsayin: "öncelikle, seçimlerden önce emin gürses genelkurmaya mesut parlak'm ilişkilerini anlatmış, uzun uzun rapor vermiş", umitsayin: "onra genelkurmaydaki Kor ve Or'lar demişler ki: İs. Ün. deki hocalar koskoca herifler, herhalde birleşirler ve oylan parçalamazlar.", umitsayin: "Emin Gürsesi çağırmışlar, yine haklı çıktın demişler", umitsayin: "bizim rapor inanılmaz sükse yapmış ve Emin gürses de far your eyes only okumuş, ona verdim raporu", umitsayin: "bana bir üsteğmen, bir telefon dinleme verin, dünyayı yerinden oynatayım", umitsayin: "ama sınırsız telefon dinleme gerekli, bizim rapor ve emin gürsesin raporu üst üste binince genkuru bir telaş almış", umitsayin: "ama emin gürses televizyonlarda mesut parlağa çatmaya başlarsa bu korkunç bir ivme kazandırır bize. şimdi detaylı okuyacak ve Perinçeke de anlatır.", umitsayin: "Perinçek ingilterede imiş. Ondan randevu alıyorum, gelince birlikte konuşuruz.", sevilatasoy: 'perinçek hala alemdaroğlunu destekliyor mu", umitsayin: "Evet perinçek alemdarı destekliyor, onların da bilgileri var, bu aydmlıka kapak olursa korkunç olur." Şeklinde yazışma örgütün üniversite kesimini ne şekilde etkiledikleri ve kontrol altına alma girişimi içinde olduklarına örnek teşkil etmektedir.
"Ergenekon Terör Örgütü üniversitelerdeki bu yapılanma girişimlerinde ne tür yollar izlemektedir?" şeklindeki bir soruya nasıl bir yanıt verilebilir.
Bu sorunun en açık yanıtını yine örgüte yönelik yapılan operasyonlar kapsamında ele geçirilen dokümanlar vermektedir. Bunlardan bir kaçma örnek vermek gerekirse;
Halen tutuklu bulunan şüpheli Ergün POYRAZ'dm el konulan dijital malzemeler arasında bulunan (CD 1) içeriğinde;
"Dicle Üniv_Mektup" isimli Word dosyasında; "GİZLİ" ibareli bir belge olduğu, Konu bölümünde "Diyarbakır Dicle Üniversitesindeki irticai ve bölücü faaliyetler" başlığının olduğu, Açıklama bölümünde ise "K.K.K.lığma ve 1 nci Or.K.lığma gönderilen imzasız bir mektupta Dicle Üniversitesi ile ilgili olarak" açıklamasının olduğu, yazı içeriğinde ise Dicle Üniversitesindeki bazı öğretim üyelerinin isimleri ile bu şahısların irticai faaliyetlerinin rapor
halinde düzenlendiği, son bölümde ise "söz konusu mektup 24 Şubat 2004 günü .............................
değerlendirilmek üzere Gnkur.Bşk.lığma gönderilmiştir" ibaresinin yer aldığı görülmüştür.
"Elazığ Fırat Üniversitesi" isimli Word dosyasında; Fırat Üniversitesinin mezuniyet gecesiyle ilgili rapor, gecedeki etkinliklerin ideolojik olarak bir değerlendirmesinin yapıldığı görülmüştür.
"Elazığ Fırat Üniversitesindeki irticai yapılanma jandarma''' isimli Word dosyasında; Elazığ Fırat Üniversitesindeki İrticai yapılanmadan bahsedildiği, görevli öğretim üyelerinin isimlerinin verildiği, ideolojik konumlarının yazıldığı, rapor halinde hazırlandığı görülmüştür.
"G.Antep üniversitesi" "G.Antep Üniversitesi 10-09-02" isimli Word dosyalarında; 07.02.2002 tarihli, Gaziantep Üniversitesindeki uygulamalar başlıklı bir belge olduğu, Öncesi: başlığı altında "2001 yılanda,G.Antep Üniversitesi'nde, irticai yapılanma olduğu yolunda aynı içerikli iki adet ihbar mektubu alınmıştır. Mektuplar komuta katma arz edilmiş, 1 Ad.i Gnkur.Bşk.lığma gönderilmiş diğeri ise gönderilmeye gerek görülmemişidir." Şeklinde yazdığı, Alman Duyum başlığı altında "G.Antep Üniversitesi'nden bir grup laik öğretim üyeleri adına, Gaziantep Garnizon Komutanlığına gönderilen mektup" dan bahsedildiği, bu konuda yapılan araştırmanın yazılı olduğu, Değerlendirme bölümünde ise "2 nci Or.K.lığmca; yapılan incelemede, üniversitede her hangi bir kanunsuz uygulamanın olmadığı, Mektupların, yolsuzluk yaptığı için haklarında soruşturma açılan ^ah^lar tarafından gönderildiği, değerlendirilmiştir." Şeklinde rapor olduğu göriilmügif^ ^ ^^,
"Malatya Darende İlahiyat Fakülteşr\ isimli "4toıSl dosyasında; Hürriyet
'/ •"". y?^ %,. ■*" %
Gazetesinin bir haberiyle ilgili Darende ilahiyat Fakültesinde yapılan araştırma olduğu, Jandarma Genel Komutanlığının değerlendirmesinin yer aldığı, son bölümde "Sonuç olarak; fakültenin irticai amaçlı vakıf ve derneklerin etkisinden kurtarılabilmesi için, il merkezine nakledilmesi ve yöneticilerinin değiştirilmesinin zorunlu olduğu kanaatine varıldığı" şeklinde bir rapor olduğu görülmüştür.
"Lojmanl oy" "lojman oy" "LOZMAN Oy" isimle Word dosyalarında; Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Başkent Üniversitesi Personeline ait lojmanlardaki, AKP, CHP, SHP, MHP, DYP oy dağılım oranlarını gösterir çizelge olduğu,
"Mlatya Üniversitesi" isimli Word dosyasında; 24 Ocak 2002 tarihli belge olduğu, Malatya İnönü Üniversitesi Araştırma Hastanesinde görevli bir Prof Dr. la ilgili araştırma raporu olduğu, irticai, ideolojik görüşleriyle ilgili bilgilerin yer aldığı görülmüştür.
Ayrıca şüpheli Sevgi ERENROL'a ait olan ve Emniyet Müdürlüğünce (24) ile numaralandırılan OKY JAPAN marka, CD içeriğinde yapılan incelemede:
CD'de bulunan "SELÇUK 29-04-2005 sayfa l-24.doc", SELÇUK 29-04-2005 sayfa 25-39.doc", "SELÇUK 29-04-2005 sayfa 40-41.doc", SELÇUK 29-04-2005 sayfa 42-48.doc", "SELÇUK 29-04-2005 sayfa 49-51.doc" isimli bir MS Word dosyası içerisinde:
Selçuk Üniversitesinde görev yapan profesör, doçent, yardımcı doçent, araştırma görevlisi vb. unvanlara sahip öğretim üyeleri gerekse üniversitenin yönetim kadrosunda bulunan şahısların ideolojik anlamda Köktendinci, Nurcu, İrancı, Hizbullahçı, Selefiyeci, Rufai, Vahhabi, Bin Ladinci, İrticacı, Hak Yolcu, Kaplancı, Ülkücü gibi (??????? Sayıda) öğretim görevlisinin sınıflandırmalara tabi tutulduğu,
Şüpheli Habib Ümit SAYIN'm Fener Yolu Müderris Ziya Bey Sokak No:5/3 sayılı adresinde yapılan aramada;
1 'den 105'e Kadar Numaralandırılmış Dokümanın (40) numarası verilen sayfasında; Eski YOK Kurul üyeleri ve denetleme kurul üyelerinin ideolojik fikirlerine göre kategorize edildiği,
Şüpheli Doğu PERİNÇEK' in Genel Başkanı olduğu İşçi Partisinin genel merkezinden elde edilen Princo marka CD içersinde Fırat Üniversitesinin kuruluşu, yapısı, kaç fakülte, kaç yüksek okul olduğu, öğrenci kapasitesi ve kadrolarından bahsedildiği, (28) profesör ve doçent hakkında, milliyetçi, muhafazakâr, rektörlük seçimlerinde menzil grubuna bağlı gruplarlarla hareket ettikleri, tarikat ve cemaat bağlantılan, hangi üniversitelerden mezun oldukları, mastırlarını nerelerde yaptıkları, siyasi görüşleri, hangi sivil toplum kuruluşları ile hareket ettikleri, bulundukları görev yerlerindeki akademik kadroların görüşlerinin belirtilerek ideolojik düşünce ve fikirleriyle ilgili olarak istihbarı çalışmalar yapılıp fişlendikleri,
16 numaralı Gİf dosyalan içersinde, Fırat üniversitesinde yapılan fişleme çalışmalanyla ilgili, akademik kadronun %90'm sağ görüşlü olduğu, bu görüştekilerin de milliyetçi, muhafazakâr, nurcu, Nakşi, kadirive benzeri gibi aynmlar yapıldığı, rektörün kadro alımlannda herhangi bir etkisin olmadığının, akademik kadrolann araştırma görevlilerinden seçilerek alındığı, çıkar ilişkilerinde ideolojik düşünceye göre hareket edildiği, yapılacak rektörlük seçimlerinde TİSAV in belirleyici rol üstleneceğinin genel olarak değerlendirildiği görülmüştür.
17, 18, 19, 110, 111, 112 ve 113 numaralı Gİf dosyalan içersinde, Fırat üniversiten görevli (220) profesör, doçent ve yardımcı doçentin liste halinde isimlerinin ve görev yerlerinin yazdığı, isim ve görev yerlerinin karşısında ise, muhafazakar, nurcu, Nakşi, F.G grubu, sağ görüş, milli görüş, cemaate yakın, mason ve benzeri şeklinde ideolojik düşünce ve fikirleriyle ilgili olarak istihban çalışmalar yapılıp fişlendikleri, tespit edilmiştir.
Ele geçirilen dokümanlarda, ideolojik sınıflandırmanın yapılmış olması örgütün, öncelikle sızma ve kadrolaşma faaliyeti içerisinde bulunacağı-üniversite içerisinde fişleme ve
durum tespiti yaptığını, ilerleyen safhalarda ise ideolojik olarak kendilerine yakın hissettikleri öğretim görevlilerini kendi bünyelerine katma girişiminde bulunduklarını göstermektedir.
Ankara ilinde ki "Cumhuriyetin 80. yılı" kutlamaları çerçevesinde düzenlenen gösteri, yürüyüş ve miting ile ilgili belgeler ve görüntülere bakıldığında;
25 Ekim 2003 tarihinde Ankara Üniversitesi rektörü N. A. başkanlığında 7 kişiden oluşan düzenleme kurulu tarafından Cumhuriyetin 80. yılı kutlamaları kapsamında gösteri, yürüyüş ve miting düzenlendiği, bu mitinge çeşitli üniversite ve sivil toplum kuruluşlarına mensup şahısların katıldığı, kalabalığın Celal Bayar Bulvarı üzerinde toplanıp, Tandoğan Meydanı ve Anıt Caddesini takiben Anıtkabir'e kadar yürüdüğü,
Bu yürüyüşte "ORDU GÖREVE, ATATÜRK GENÇLİĞP' yazan pankart ve dövizlerin taşındığı, gösteriye diğer şahısların yanı sıra dönemin İstanbul Üniversitesi rektörü Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'mm da katıldığı,
Ankara Emniyet Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen tutanaklarda "Ordu Göreve, Atatürk Gençliği" ibareli dövizi taşıyan kişilerden bir kısmının İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencisi Dilek BİLGİN, İstanbul Üniversitesi öğrencisi Okan ERSOY olduğu,
Ayrıca istanbul Üniversitesi öğrencilerinden Utku Umut BULSUN, İsmail BOSTANOGLU, Nur ARSLAN, Onur Güneş AYAŞ, yüksek lisans öğrencisi Özgür BINNUR, araştırma görevlisi Ali Emre ÖZSOY ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Can Berk BİRGÜL ile Engin GİRGİN'in de gösteriye katılan şahıslardan olduğu tespit edilmiştir.
Yine görülmektedir ki Ergenekon Terör Örgütü "LOBİ" dokümanının 2.bölüm "POLİTİKA" başlığı altında;
"...Lobinin prensip olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içersinde yer almaması gerektiği, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalması gerektiği.." şeklindeki tespit doğrultusunda hareket etmekte ve mevcut rejim içerisinde Türk Silahlı Kuvvetlerini bile menfur emellerine alet etmekten kaçınmamaktadır.
Çünkü örgüt üniversitelerin toplumun provokatif eylemlere en açık kesimine sahip kişiliklere sahip olduğunun farkındadır ve bunu her fırsatta kullanmaktadır.
Şüpheli Emin GÜRSES'in 25.02.2008 günü C.Savcılıkta alınan ifadesinde;
Sakarya Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler Bölümünde Profesör olarak ders verdiğini Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Ümit SAYIN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Kemal KERİNÇSİZ isimli şahıslan tanıdığını, Sevgi ERENEROL'un Patrikhanede verdiği toplantılara katıldığını, ŞENER ERUYGUR ile alakalı dosya hazırlandığını basından duyduğunu, ERGÜN POYRAZ'da bulunan belgeler ve arşivlerin Şener Paşanın verdiğini duyduğunu, bunu da ERGÜN POYRAZ ile SEVGİ' nin kilisesinde tanıştığı zamanda kendisine bazı dosyaların nereden aldığını sorduğunda Jandarmadan aldığını anlattığını beyan etmiştir.
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROGLU'nun 23.03.2008 günü C.Savcılıkta alınan ifadesinde;
Ergenokon terör örgütü üyesi olmak ve hükümete karşı silahlı isyana tahrik suçlaması ile alakalı olarak dosyada mevcut iletişim tutanakları ve evinde çıkan belgeler sorulduğunda; Emniyette susma hakkmdı kullandığını, herhangi bir suç işlemediklerini, örgüt üyesi olmadıklarını beyan ederek susma hakkını kullanmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce alınan ifadesinde;
**.
*■ " ■» « *
Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi isimli belgeyi kendisinin yazmadığını, Milli Anayasa Bildirgesinin, İstanbul Ulusal StoJej^Merkezi Başkanı emekli general Servet Cönıert'in önderliğinde yürütülen 3 aylık ça^^^sgnv^hazırlandığmı, Siyasetçiler,
E.Generaller, Öğretim üyeleri, Yüksek Bürokratlar, E.Subaylar, E.Emniyet Müdürleri, Kitle örgütü yöneticileri, Sanatçı- Yazar- Sporcuların bildirgeyi imzaladığını,
14.01.2008 günü saat:18.11'de Güler KÖMÜRCÜ ile İbrahim Hakkı AŞKAR arasındaki telefon görüşmesi sorulduğunda; Bu toplantıların, eski Bakanlardan Kamuran İNAN, Eski Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ufuk SÖYLEMEZ, Başkent Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mehmet HABERAL ve Prof. Dr. Hasan EREN' in inisiyatifi ile başlayan ve basma açık yapılan Milli Egemenlik Hareketi (MEH) toplantılan olduğunu, çeşitli partilerden şahsiyetler, Üniversite öğretim üyeleri, Orgeneraller, kitle örgütleri yöneticilerinin katıldığını, bir eşgüdüm kurulu olduğunu, çalışmaların yasal olduğunu, Milli Güçlerin birleşmesinin, Türkiye'yi bölmek isteyen ABD ve Haçlı irtica tarafından kaygıyla karşılandığını,
"CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; "Fırat Üniversitesi - İrticai Kadrolaşma" isimli klasörün içersinde (14) adet resim belgesinin olduğu, bu resim belgelerinin içersinde Fırat Üniversitesi hakkında bilgilerin olduğu, üniversite görevlilerinin isimlerinin olduğu, bazı görevlilerle ilgili ayrıntılı açıklayıcı bilgilerin yazdığı, diğer sayfalarda liste şeklinde isim listesinin olduğu, isimlerin karşısında unvanlarının ve bölümlerinin yazdığı, ayrıca her ismin karşısında "Sağ görüşlü, muhafazakar, nurcu, F.G. grubu., Süleymancı, Ülkücü" şeklinde sınıflandırmalar yapıldığı görülmüştür. Belge sorulduğunda; İnternette her gün çeşitli kurumlarda irtica örgütlenmesi veya farklı fikir akımlarının mensupları bu konularda raporlar ve listeler devamlı dolaştığını, belgeyi hatırlamadığım beyan etmiştir.
Telefon Görüşmeleri:
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün görüşmeleri:
Tape:1151, 31.12.2007 günü saat:11.43'de Veli KÜÇÜK ile Namık MURADOV arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
NAMIK'ın "Ben Namık MURAT Kölnde sizle görüştük DAK kongresinde bir hoca var idi hatırlıyorsunuzsa" "Evet Hocam ben geldim İstanbul'a yerleştim artık ev aldım buradan" "Evet sizinle bir müsait bir zamanda görüşmeyi isterdim" dediği
Tape:1152, 31.12.2007 günü saat : 12.52'de Veli KÜÇÜK ile Osman Metin ÖZTÜRK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Veli KÜÇÜK'ün Giresunda görevli olduğu dönemde, Osman Metin ÖZTÜRK'ün Kırıkkale Üniversitesinden Doçent olarak geldiğini anlattığı ve kendisini tanıttığı, o dönemle ilgili "SİZİN GÜZEL BİR JESTİNİZLE ORDA KALDIM İKİ GÜN EFENDİM, ŞİMDİDE ALLAH BİZE NASİP ETTİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİNİN REKTÖRÜ OLDUM EFENDİM" "...kendimi unutturmayayım efendim size tekmil vereyim" dediği Veli KÜÇÜK'ünde Karadenize geleceğini sösylediği, Osman Metin ÖZTÜRK'ün üniversite bünyesinde bir Osman Ağa sempozyumu hazırlayacaklarını söyleyerek davet ettiği ve "Ben o konuda sizin izniniz olmadan bir adım atmayayım dedim" "Her zaman emrinizde hizmetinizdeyim" dediği Veli KÜÇÜK'ün de ziyaretine geleceğini söylediği,
Tape:1154, 31.12.2007 günü saat : 20.28'de Veli KÜÇÜK ile Mustafa ....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Veli KÜÇÜK'ün "Bugün beni şey aradı ordan, Rektör ..o yeni gelen çocuk aradı" dediği, Mustafa'nın "... Osman Metin ÖZTÜRK mü?" diye sorduğu Veli KÜÇÜK'ün de doğrulayarak kendisini iyi tanıdığını söylediği ve üniversitede yapılacak sempozyumdan bahsettiği, Mustafa'nın da "Ne kadar güzel olur paşam ya, sen bi gel de şu belediye seçimi de konuşuruz, işi yaparız, alalım şunlardan belediyeyi" dediği,
Tape: 3251' da kayıtlı 31.12.2007 tarihinde spfel^52 sıralarında VELİ KÜÇÜK ile OSMAN METİN ÖZTÜRK isimli şahsın yapm^5uğ»^fon görüşmesinde OSMAN METİN ÖZTÜRK'ÜN, "KOMUTANIM JuRASl^^g^ EMRİNİZDE VE

İl .* -• /7pK\ » * (u 1 ]
HİZMETİNİZ DE ONU ÖZELLİKLE ARZ EDEYİM", "BENDEN NE EMREDERSENİZ", "HER ZAMAN EMRİNİZDE HİZMETİNİZDEYİM" şeklinde Gresun Üniversitesi rektörü OSMAN METİN ÖZTÜRK Veli KÜÇÜK'ü arayarak emrinde olduğunu ve bağlılığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Şüpheli Emin GÜRSES'in görüşmeleri:
Tape:1548, 22.01.2008 günü saat : 11.55'te Emin GÜRSES ile S. İ. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Emin'in "Muhtar sende şey var mı HaberTürk televizyonu" "Veli KÜÇÜK'le beraber birçok adamı içeri aldılar." "Bi bişey var hem de öyle mesela Güler KÖMÜRCÜ var gazeteci. Onu da almışlar hiç bunlarla bi ilişkisi yok. Demek ki mesela benim bildiğim bi ilişkisi yok. Biçok toplantıya ben gittim. Hiçbir zaman Güler KÖMÜRCÜ'yü orda görmedim. Bunlar gizli toplanıyorlar diyor. GİZLİ TOPLANTILARDA BİLE GÖRMEDİM GÜLER KÖMÜRCÜ'YÜ. Demek ki bunun harince benim gitmediğim bunlar ayrı bi iş çeviriyorlar." Dediği, X Şahsın "Şimdi ben bu konuyu açtım vatandaşa. Burdaki telefonlarına onlar bile paravan. BANA VERİYOR CEP TELEFONU ŞUNLA GÖRÜŞELİM. Diyorum senin yasallağm nedir? Ben devleti temsil eden biriysem, ben devletten hizmeti vatandaşa ulaştırmam lazım." "Bu dedi paraylan olur. Dedim nasıl paraylan olur ya. Devlet dedim ona hizmeti dedim bedellen satar mı halkına dedim ya. Bu devlet olmaktan çıkar dedim ya. Bu dedim özel şirket midir dedim ya. Böyle bişey var ben bunu kime, ben sana bunun fotokopilerini istersen fakslıyayım." Dediği, Emin'in "Ya bunu Emniyete sorsana bu... nedir diye." Dediği, X Şahsın "Bu Emniyetlen ya bu neyse telefonla konuşulmayı da." "BEN BUNU ŞEYE YOLLAYIM MI ÇÖLAŞAN'A?" dediği, Emin'in "ÇÖLAŞAN'a gönder. Mustafa BALBAY'a gönder. Cumhuriyetten ikisi ikisine de gönder ...onlar beraber..." dediği
Tape:1550, 22.01.2008 günü saat : 14.40'ta Emin GÜRSES ile Devrim...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Bir süre sohbet ettikten sonra Emin'in "Sami Sami Hoştan'la Sevgi Erenerol'ün ne ilişkisi var?" "Veli paşa Veli paşayla Sevgi Erenerolle Güler Kömürcü'nün ne ilişkisi var?" "HOCAM BEN BUNLARIN BÜTÜN TOPLANTILARINA KATILDIM." "...Sevgi'nin yaptığı toplantılarda özellikle Kilisede yapıldı. Bu toplantı Karaköy'deki Kilisede. O Kilisedeki toplantıda hiç bi zaman ben o Kuvayi Milliye, onlar CIA ile bağlantılı. Bi iki tane Kuvayi Milliye örgütlenmesi var." "O Albay falan onlar, onların yanımıza geldiğini hiç görmedim." Dediği, Devrim'in "SEN NERDESİN?" diye sorduğu, Emin'in "BEN EVDE DEĞİLİM, BAŞKA SİYERDEYİM." ".. Sevgi'nin yaptığı tek şey Muzaffer Yüzbaşıyı gidip ziyaret etmek. ...Danıştay Meselesiyle bunun ne işi var. Danıştay Meselesinin arkasmda İsrail'in olduğunu aylardır söylüyoruz ve bu konuda şahitler çıktı. Şahitleri bile Savcılık dinlemedi." Dediği, Devrim'in "Ya burada ciddi bi hegemonya savaşı var." Dediği, Emin'in "Ya Türkiye'de içerde karşılıklı savaş var. Bunun dış bağlantısı da var. Nasıl ki Sedat Peker'in içeri atılmasını isteyen Amerikan Büyükelçisidir. ...Bunların da başka bi bağlantısı var." Dediği
Tape:1551, 22.01.2008 günü saat: 15.49'da Emin GÜRSES ile A. F.A. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Bir süre Veli KÜÇÜK ve diğer şahısların yakalanmaları hakkında görüştükten sonra, Emin'in "İlginç bir şey, bana haber verdiler. Seni de alırlar ortadan kaybol diye. Alanın da anasını almayanın da anasını dedim. Amma koyduğumun herifleri..." dediği,
Tape:1553, 22.01.2008 günü saat : 16.49'da Emin GÜRSES ile Ü. K. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hiç yorum yok: