29.7.08

ERGENEKON İDDİANAMESİ 351 - 400 SAYFALAR,

yürütmemiz bağımlı" "Büyük Ortadoğu Projesi eylem halinde" "İsrail Devleti'nin kutsal topraklar projesi var" "Parasal gücümüz yok" şeklinde toplam (19) maddenin olduğu,
Altıncı sayfasında; "ARTILARIMIZ" alt başlığı altında; "Ölmekten korkmayan ve bağımsızlığına düşkün bir milletiz" "Jeopolitik açıdan dünyanın vazgeçemeyeceği stratejik bir noktadayız. Avrupa, Asya ve Ortadoğunun köprüsü durumundayız" "Askeri gücümüz küçümsenemez" "Henüz milli ruhumuz ölmedi" şeklinde toplam (15) maddenin olduğu,
Dokuzuncu sayfasında; "Yapılanma için model önerisi" başlığı altında; kullanılmak istenen sistemin "Doğayı Kopyalama Modeli" şeklinde olmasının önerildiği, yani yapılanmanın "Görünenler" ve "Görünmeyenler" şeklinde teşkilatlanması gerektiği,
"Görünmeyenler" kısmında; teşkilata lojistik destek sağlayacak olan ticari, teknolojik, eğitimsel, kolluk kuvvetleri vs. yapılanmalannm olması gerektiği, teşkilatın bir sicil toplum kuruluşu olarak dernek ve şubeleri şeklinde örgütlenmesinin yanı sıra ticarethaneler zinciri şeklinde yapılanması gerektiği,
Görünmeyen yapılanmasını "Planlama ve Yürütme Grubu" ve ona bağlı "Alt Birimler" şeklinde oluşturulması gerektiği, iç tüzüğün hazırlanması, ödül ve ceza sistemlerinin oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.
Onuncu sayfasında; "Planlama ve Yürütme Kurulu" başlığı altında; PYK'nm teşkilatın en üst birimi olduğu, PYK'nm devletin ve milletin bekası, yurt içinde ve yurt dışında milli haklann ve menfaatlerin savunulması, kısa, orta ve uzun vadeli devlet politikalannm belirlenmesi, dünya devletleri arasında ticari, kültürel ve teknolojik güç olarak öne çıkılabilmesi için gerekli çalışmalann yapılmasından sorumlu olduğu belirtilmiştir.
On birinci sayfasında; "Yapılanmanın Teme Felsefesi" başlığı altında, PYK'nm üye sayısının (?) olacağı, üye sayısının artınlamayacağı, üyelerin değiştirilemeyeceği, vefat halinde yeni üyenin oy birliği ile seçileceği, kabul töreninde ritüel uygulanacağı, ihanet ve aynlmanm ancak hakka teslimiyet ile olacağı,
PYK'nm alt birimlerinin olduğu, Alt Kurul'un (AK) Başkan ve altı birim temsilcisinden oluşacağı, alt birimlerin (3) kişiden ve (21) temsilciden oluşacağı, alt birimlerin ortaya koyduğu fikir ve önerilerin, temsilciler aracılığı ile PYK'ya sunacağı, alt birim üye ve temsilcilerinin isimlerinin kesinlikle gizli olacağı, kod isim kullanacaklan, toplantılannm gizli yapılacağı ve toplu seyahat etmemeleri gerektiği belirtilmiştir.
On ikinci sayfasında; "Alt birimler ve görev tanımlan" başlığı altında; "Genel Sekretarya / Dokümantasyon ve Arşivleme / Toplum Bilim Danışmanı" "Ticari ve Sanayi Faaliyetlerinden Sorumlu Birim", " Hukuk Faaliyetlerinden Sorumlu Birim", "Halkla İlişkiler ve Medya Faaliyetlerinden Sorumlu Birim", "Siyasi Faaliyetlerden (Hükümeti ve Muhalefeti İzlemeden) Sorumlu Birim", "Teşkilat ve Örgütlenme Faaliyetlerinden Sorumlu Birim", "Milli Savunma/Askeri Güçlerinizle İlintili Faaliyetlerinden Sorumlu Birim", "İçişleri, Emniyet ve İstihbarat Faaliyetlerinden Sorumlu Birim", "Enerji ve Doğal Kaynaklar Faaliyetlerinden Sorumlu Birim", "Diyanet ve Dini Teşkilat Faaliyetlerinden Sorumlu Birim" vb. şeklinde (21) ayn birim belirtilmiştir.
On üçüncü sayfasında; "Ön hazırlık süreci" başlığı altında; "Planlama ve Yürütme Kurulunu oluşturmak" "Başlangıç sermayesini oluşturmak" "Çalışma mekanlan oluşturmak" "Uzman kadrolar oluşturmak" "Birimler arası sağlıklı iletişim sistemleri kurmak" "Gizlilik mekanizmasını tesis etmek" "Kontrol ve takip sistemlerini kurmak" "Örtülü ödenek sistemini kurmak" vb. şeklinde (15) maddenin olduğu,
On dördüncü sayfasında; "Planlama Süreci" başlığı altında; kısa, orta, uzun vadeli hedeflerin belirlenmeye çalışıldığı belirtilmiştir.
On yedinci sayfasında; "Sızma ve Denetim Süreci" başlığı altında; "1- Mevcut devlet işleyişinin analizini yapmak" "2- Mevcut kadrolara alternatif adaylar belirlemek ve eğitmek" "3- Sızma Stratejileri geliştirmek (Yargı, EmaıyetrEğıtım, Sağlık, İstihbarat, Ordu,
Sivil yer altı örgütleri (mafya), sivil toplum örgütleri ve meslek odaları, kooperatifler ve birlikler, medya, camiler ve tarikatlar)" "4- Denetleme mekanizmaları oluşturmak" yazdığı,
Yirminci sayfasında; "PROJELER" başlığı altında; yapılanmanın kısa sürede tabana yayılması ve toplumsal iletişimin çağdaş olanaklarla kurulabilmesi ve sistemin fmansal ihtiyaçlannm karşılanabilmesi için; Lokal Medya Projesi, Dijital Anket Projesi, Kobilerin Örgütlenmesi, Türk Dış Ticaret Lobi Hareketi Projesi, Milli Ar-Ge Yapılanması Projesi, Eğitim Projesi, Dış İlişkiler Projesi, Toplum Mühendisliği Projesi vb. şekilde belirtilen çalışmaların yapılması gerektiği belirtilmiştir.
LOBİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Oktay YILDIRIM, Erkut ERSOY, Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "LOBİ" "ARALIK 1999/İSTANBUL" yazmaktadır. 25 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının l/b) "KAPSAM" başlığı altında; yapılan analiz, yönetim, geliştirme ve yeni yapılanma raporunun, "ERGENEKON"un büyüteç altına alınmasından öte 21. yüzyılda yepyeni bir yapılanma ile değerli TSK mensuplarının yanı sıra sivillerden de sonuna değin yararlanması gerektiği, her meslekten sivillerin organizasyonu ile ortaya çıkacak olan yeni yapılanmanın geç kalınmış bir girişim olduğu, her meslekten seçkinlerin yer alacağı sivil personel kadrosu ile ERGENEKON'un iç ve dış faaliyetlerde daha etkin bir güce erişeceği, 4/d "Sivil Toplum Örgütleri" başlığı altında; Ergenekon'un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı olduğu, ayrıca Türkiye'de faaliyet gösteren tüm sivil toplum örgütlerini kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.
"LOBİ" adlı dokümanın GİRİŞ bölümüne bakıldığında da Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren ERGENEKON'a bağlı olarak "sivil unsurların" örgütlenmesi zorunluluğunun kaçınılmaz bir gerçek olduğu belirtilmiştir.
Dolayısıyla "LOBİ" dokümanı "ERGENEKON" dokümanında belirtildiği şekilde sivil unsurların örgütlenmesi için hazırlanan bir doküman olduğu anlaşılmaktadır.
"LOBİ" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE;
Dokümanın içeriğinin (7) ayrı bölümden oluştuğu ve her bölümde çok sayıda alt başlığın olduğu görülmüştür. Şimdi bu dokümanın kısaca özeti belirtilecektir.
1) "GİRİŞ" Başlıklı 1. bölümün içeriğinde;
Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon'a bağlı sivil unsurların örgütlenmesi zorunluluğu olduğu, bu faaliyetinde lobi adı verilen "gizli örgütsel" çalışma ile yapılacağı bildirilmiştir. Bu noktada birçok Avrupa ve Amerika ülkesi örnek verilmiş ve sayılan giderek artan "sivil toplum örgütleri" "vakıflar" "insani yardım kuruluşlan" "P-2 Mason Locası, Bilderberg Grubu" gibi çeşitli gizli ve örtülü adlar altında bu faaliyetlerin yürütüldüğü belirtilmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon'un kontrolünde de bu şekilde LOBİ adı altında faaliyetlere ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Devamında LOBİNİN faaliyetlerinin siyasi otorite gruplan ile dış kaynaklı iş birlikçi sözde sivil toplum örgütlerinin bölücü ve yıkıcı girişimlerini etkisiz kılacağı söylenmiştir. l/a) "AMAÇ" başlığı altında;
Öncelikle yabancı ülkelerin Türkiye'de faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin, Türkiye Cumhuriyetini bölerek yıkmayı başaramaz ise de çıkarlanna yönelik yönlendirmelerle bir anlamda yönetebilmeyi hedef aldığı söylenmiştir. Yabancı sivil toplum örgütlerinin Türk halkının demokratik haklannı kullanabilmek- amacıyla kurduklan sözde sivil toplum örgütleri, dernekler, vakıflar, medya ve benzer faaliyetlerini de finanse ederek

"0&^^y
kendilerine yerli işbirlikçiler oluşturdukları ve sonuçta rejim karşıta fundamantalist görüşün iktidar olabildiğini, bu iktidara son veren koşulların oluşturulabilmesi için büyük ve olağanüstü bir karşı çaba gereği doğduğunu ve sonucunda dış ülke otoriteler ile yerli işbirlikçilerinin tarih önünde "sivil darbe tezgahı", "Türk Silahlı Kuvvetleri dayatması" olarak tanımlama cüretini gösterebildikleri 28 Şubat sürecinin yaşandığı belirtilmiştir.
Devamında siyasi otorite gruplarının çıkarları adma mafya grupları oluşturduğu, uyuşturucu, silah ve kumarın her dönemde ve her grup tarafından finans kaynağı olarak kullanıldığı, öte yandan özel sektörün geliştirilebilmesi için gösterilen tüm çabaların her alanda devlet olanaklarının birer arpalık haline getirilmesi ile sonuçlandığı belirtilmiştir.
Lobinin göstereceği faaliyetler ile daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplanacağı, kontra senaryolar üretileceği, kamuoyunun Kemalist ideolojiye ve ulusal çıkarlara uygun sivil hareketi sahiplenerek katılımını sağlayabileceği belirtilmiştir.
Lobinin amaçlan arasında etnik-fundamantalist-bölücü-yıkıcı unsur ve oluşumlar içine çekilmek istenen gençliğin böylece tuzaklara düşürülerek kullanılmasının önüne geçilmesini sağlayacağı belirtilmiştir.
l/b) "KAPSAM" başlığı altında; Lobinin yapılanması ve tüm faaliyetlerinin mevcut hukuk platformu içerisinde yapılacağı, lobinin her girişiminin kendi içinde oluşturulan hukuk birimi tarafından yasal koşullara uyumlu hale getirileceği belirtilmiştir.
Diğer taraftan lobi geniş halk kitlelerine yönelik çalışmalarında özellikle gençlerin Kemalist ideolojiye ve ülke çıkarları doğrultusunda yeniden örgütlenmelerini sağlamayı tasarladıkları, bu çerçevede üniversite gençliğinin yanı sıra büyük kentlerin varoşlarında ve güneydoğu Anadolu'da boşluğa sürüklenmiş, sahipsiz gençlerin örgütleneceği belirtilmiştir.
3) "POLİTİKA" başlıklı 2. bölüm içeriğinde;
Lobi'nin prensibi olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içersinde yer almaması gerektiği, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalması gerektiği belirtilmiştir.
4) "HEDEF" başlığı altında;
Lobi'nin öncelikle ticari şirketler aracılığı ile ekonomik güç kazanması, ardından kuracağı vakıf ile de ekonomik gücünü artırma çalışmalarına yönelmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu çerçevede ülke ekonomisini elinde tutan ve kişisel çıkarları adma ulusal çıkarları hiçe sayabilen çok uluslu şirketler ile ortaklan olan güçlü holdinglerin faaliyetlerinin kontrol altına alınması gerektiği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra güçlü ticari kuruluşlarda kadrolaşma sağlanabilmesi, yine aynı amaçla bir güvenlik şirketi kurularak iş adamlannm güvenliğinin sağlanabilmesi ve böylece her alanda kadrolaşma gerçekleştirilebilmesi belirtilmiştir.
Aynca "MAFYA" gruplannm tümüyle yeniden gözden geçirilmesi, deneyimli mevcut gruplann karşısına yeni ve güçlü bir grup oluşturularak denetim ve kontrol altına alınmasının sağlanması gerektiği belirtilmiştir.
5) "YÖNTEM" başlığı altında;
Lobi'nin prensip olarak hiçbir girişim ve eylemin içersinde yer almaması, siyasetten tümüyle uzak bir yapı olarak faaliyet göstermesi gerektiği, aynca tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınması gerektiği belirtilmiştir.
6) "ORGANİZASYON PLANI" başlıklı 3. bölüm içeriğinde;Lobi'nin organizasyon planı ve birimlerinin belirtildiği, bu birimlerin ise;Merkez, ^-"'*~~■*R"*--V,
r
i
Araştırma ve Bilgi Toplama, Analiz ve Değerlendirme,
¥}
■*~\

{/û2^ L-',:: >paa*3^7
Finans ve Ticaret,
Kültür ve Bilim,
Teori ve Senaryo,
İletişim ve Propaganda,
Hukuk,
Uluslar arası İlişkiler olarak belirtilmiştir.
Bu birimlerin yapılanmaları incelendiğinde ise hemen hemen tüm birim görevlilerinin "ERGENEKON" tarafından atanacağı belirtilmiştir. Bu birimlerin kısaca görevleri açıklandığı görülmüş, bunlardan birkaç tanesi belirtilecektir.
6/1) "MERKEZ" Başlığı altında;
Lobinin merkezinde görev alması için ERGENEKON tarafından atanmış güvenilir beş sivil yönetici bulunacağı belirtilmiştir.
6/2) "ARAŞTIRMA VE BİLGİ TOPLAMA" Başlığı altında;
Araştırma ve bilgi toplama departmanı merkez üyelerince seçilmiş bir başkan ve on kişilik yardımcı kadrodan oluşacağı, bu birimin görevinin ise LOBİ'nin amaçları doğrultusunda istihbarat verileri toplamak, arşivlemek ve merkez sunmak olduğu belirtilmiştir.
6/3) "ANALİZ VE DEĞERLENDİRME" Başlığı altında;
Analiz ve değerlendirme departmanı bir başkan ve beş kişilik yardımcı kadrodan oluşacağı belirtilmiştir. Bu birimin görevinin ise elde edilen istihbarat verilerinin analiz raporlarının hazırlanması olduğu belirtilmiştir.
6/4) "FİNANS VE TİCARET" Başlığı altında;
Finans ve ticaret departmanı bir başkan ve altı kişilik yardımcı personelden oluşacağı, bu departmanın ticari koşullan yakından izleyeceği ve ticari faaliyet ve yatınm alanlannı belirlemeden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
6/5) "KÜLTÜR VE BİLİM" Başlığı altında;
Kültür ve bilim departmanı bir başkan ve altı yardımcı personelden oluşacağı, bu departmanın bilimsel ve kültürel gelişmeleri yakından izlemesi gerektiği belirtilmiştir.
6/6) "TEORİ VE SENARYO" Başlığı altında;
Teori ve senaryo departmanının bir başkan ve beş senaristten oluştuğu, bu departmanın görevinin ihtiyaç duyulması halinde elde edilen analiz raporlanndan yararlanarak kontra teori ve senaryolar üretmek olduğu, ulusal çıkarlara aykın teori ve senaryolann çürütülmesinde belirleyici rol oynadığı, kültürel bilimsel senaryo kurgulan ile kamuoyunun ojite edilmesinin önüne geçecek argümanlar ürettiği ve medya kuruluşlannın yönlendirme çalışmalanna katkıda bulunduğu belirtilmiştir.
7/7) "İLETİŞİM VE PROPAGANDA" Başlığı altında;
İletişim ve Propaganda departmanının bir başkan ve beş yardımcıdan oluştuğu, bu departmanın görevinin, amaçlara uygun olarak medya kuruluşlanm bilgilendirmek, yönlendirmek ve bu yolla kontrol altında tutmak görevinin olduğu, aynca faaliyetlerde amaçlara uygun kamuoyu oluşturulması ve kamuoyunun desteğinin sağlanması çalışmalannı yürüteceği belirtilmiştir.
8/8) "HUKUK" Başlığı altında;
Hukuk departmanının bir başkan ve beş yardımcıdan oluştuğu, organizasyonun girişim ve faaliyetlerinin mevcut yasalann hukuksal temeline dayandınlabilmesi çalışmalannı yürüttüğü belirtilmiştir.
9/9) "ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER" Başlığı altında;
Bu departmanın bir başkan ve altı yardımcıdan oluştuğu, görevinin iseorganizasyonun uluslar arası alanlardaki faaliyetlerim sağlıklı biçimde yürütülmesinisağlamak olduğu belirtilmiştir. x, ' • -\
7) "KADRO" Başlığı altında;
Bu yapılanmada yalnızca sivillerin yer alacağı ve köprü elaman aracılığı ile "ERGENEKON"a bağlı faaliyet göstereceği belirtilmiştir.
7/a) "ELEMAN PROFİLİ" başlığı altında;
Lobi örgütlenmesi içersinde yer alacak elemanların çağa ayak uydurabilecek donanım, bilgi ve deneyimine sahip olması gerektiği, özellikle sistemle barışık olmayan, aradığını bulamamış yapıdaki kişiliklerden seçilmesi gerektiği belirtilmiştir.
7/b) "BİRİM BAŞKANLARI" Başlığı altında;
Örgütlenme içinde departmanların işlev ve amaçlarına uygun, konusunda deneyim sahibi kişiler tercih edilmesi belirtilmiştir.
7/c) "KÖPRÜ PERSONEL" başlığı altında;
"ERGENEKON" tarafından atanacak iki sivilin mutlaka başka kuruluşlarda görevli olanlar arasından seçilmesi gerektiği, böylece gizliliğin korunmuş olacağı belirtilmiştir.
8)"FİNANS" başlıklı 5. bölüm içeriğinde;
Lobi'nin faaliyetlerinin fınansı başlangıç noktasında "ERGENEKON" tarafından karşılanması gerektiği, sonrasında ise kendi oluşturacağı şirket ve vakıflarla finansım sağlaması gerektiği belirtilmiştir.
8/a) "TİCARİ ŞİRKET FAALİYETLERİ" başlığı altında;
Organizasyonun kısa süre içinde belirleyeceği alanlarda ticari şirketler kurup yönetmesi ve giderek artan finans kaynaklarına sahip olması gerektiği belirtilmiştir.
8/b) "VAKIF FAALİYETLERİ" Başlığı altında;
Organizasyonun mutlaka birkaç vakıf oluşturması gerektiği, oluşturulan bu kurumlar aracılığıyla uluslar arası ilişkilerin kurulacağı belirtilmiştir. Ayrıca fundamantalist faaliyetler doğrultusunda kurulan çeşitli vakıflann yurt içi ve yurtdışında halktan para toplayarak güçlenmesinin önüne geçilmesi içinde aynı kulvarda kurulacak naylon bir vakıfla önlenebilmesinin mümkün kılınacağı belirtilmiştir.
9) "GENEL DEĞERLENDİRME" başlıklı 6. bölüm içeriğinde ise;
21. yüzyılda ülkelerin kaderlerini siyasi aktivitelerden daha çok ve kesin olarak ekonomik güçlerin belirleyeceği, bu nedenle LOBİ'nin ilk adımlarını ekonomik alanda atması ve ekonomik alanda giderek güç kazanıp denetleyici ve belirleyici unsura dönüşebilmesi en önemli ve birincil amaç olması gerektiği, ikinci hedef olarak da Türk Toplumunun Kemalizm ve ulusal çıkarlar doğrultusunda yeniden yapılandırılması çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
10) "SONUÇ VE ÖNERİLER" Başlıklı 7. bölüm içeriğinde ise;
Söz konusu hazırlanan dokümanın bir makama hitaben sunulduğunun anlaşıldığı ve yazı metninde "emir ve tensiplerinize sunulan bu çalışmamıza Masonik Bilderberg Örgütü, Alman Nazi örgütlenişi, İngiliz istihbaratının örtülü örgütlenme modelleri ve bazı Avrupa ülkelerinin sivil toplum örgütlenişleri ile doğu kaynaklı bazı istihbarat ve siyasi örgütlenmeleri kaynaklık etmiş ise de yapılandırılmasının planlanması ile hiçbir benzerliği olmamasına özen gösterilmiştir. ..." Yazdığı görülmüştür.
MAFİA İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Ümit OGUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "OCTOPUS" "MAFİA(La Cosa Nostra" "İstanbul/Eyml-2000" yazmaktadır. 30 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının 4/d "Sivil Toplum Örgütleri" başlığı aterîSa-'t^ğenekon'un kendi kuracağı sivil
/ "s&fefU - ■SV&^T^^
toplum örgütlerine ihtiyacı olduğu, ayrıca Türkiye'de faaliyet gösteren tüm sivil toplum örgütlerini kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.
Bu amaç doğrultusunda hazırlanan "LOBİ" dokümanının 4) "HEDEF" başlığı altında; "MAFYA" gruplarının tümüyle yeniden gözden geçirilmesi, deneyimli mevcut grupların karşısına yeni ve güçlü bir grup oluşturularak denetim ve kontrol altına alınmasının sağlanması gerektiği belirtilmiştir.
"LOBİ" dokümanında belirtilen bu hedefin gerçekleştirilebilmesi için "MAFİA" isimli doküman çalışmasının yapıldığı, bu dokümanda Mafyanın kısa tarihçesinden bahsedildiği ve Türkiye'de Mafyanın yeniden yapılandırılmasının ne şekilde olması gerektiği anlatılmıştır.
"MAFİA" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE; "SUNUŞ" başlığı altında;
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın bütün ülkelerindeki organize suç örgütlerindeki sayısal patlamaların birçok bağımsız araştırma komisyonlarının araştırmasına konu olduğu ve bu araştırmalar sonucunda ortaya konan bilimsel ve kriminal raporlarında sonuç olarak;
Tüm ülkelerdeki organize suç örgütlerinin "state organized erime" yani devletçe örgütlenmiş suç örgütleri olarak anılması gerektiği belirtilmiştir.
Bu tür suç örgütlerinin ortaya çıkış sebepleri olarak sosyal, ekonomik, siyasal, toplumsal vb. sebeplerin ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı, bu sebepler arasında en önemli etkenin ülkelerin sahip oldukları farklı etnik grupların varlığı olarak gösterildiği, mafyanın yani organize suç örgütlerinin finansal kaynağını ise NARKO/EKONOMİ/POLİTİK unsurun oluşturduğu belirtilmiştir.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli sorununun MAFİA oluşumlarının kökünün kazınması olmadığı, asıl sorunun emperyalizm karşısında Kurtuluş Savaşıyla başlayan ve halen sürmekte olan "entrika savaşlan" olduğu, bu savaşı sürdürürken Türkiye'deki mevcut tüm oluşumların teker teker ele alınarak yeniden değerlendirilmesi, deneyimli grup ve liderlerinin tasfiye edilirken onlardan azami ölçüde yararlanılması ve narko/ekonomi/politik yapının 21.yüzyıla uygun ve sağlıklı bir biçimde yeniden yapılandırılarak şifrelendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"MAFİA'NIN ÖZEL TARİHİ" başlığı altında;
Dünya üzerindeki ilk MAFİA'nm Sicilya'da ezilen yerel halkın uğramış oldukları sosyo-ekonomik baskı, adaletsizlik ve otorite boşluğu sonucu ortaya çıktığı belirtilmiş,
Devamında bu yapının diğer dünya ülkelerine yayılması, gelişimi ve zaman içerisinde devletçe örgütlenmesine ayrıntılı olarak değinildiği, özellikle ABD nin etnik gruplardan oluşan yapısına dikkat çekilerek MAFİA'nm bu ülkedeki gelişiminin anlatıldığı,
"EZİLMİŞ VE HORLANMIŞ İNSANLARIN ORTAK GÜCÜ: MAFİA ! " başlığı altında;
Amerikan MAFİA'sının İtalyanlar, Fransız'larmkini Korsikalılar gibi horlanmış ve ezilmiş etnik grupların oluşturduğu, ABD'ye göç eden Sicilyalıların "Kara El", İrlandalıların "Beyaz El" isimli MAFİA gruplarını oluşturduğu, ABD'ye göç eden ve dünyanın en çok aşağılanan ırkı Yahudilerin ise MAFİA'nm cinayet şirketini oluşturduğu belirtilmiştir.
Türkiye'de ise MAFİA gruplarının Laz, Arnavut ve Arap gibi etnik gruplardan oluştuğu, Kürt Salih, Arnavut Sami, Büyük Recep, Arap Sadri ve Oflu İsmail gibi isimlerin Türk MAFİA' sının efsaneleşmiş örnekleri arasında yer aldığı,
Bu gün Türkiye Cumhuriyeti mevcut rejimi ve Kemalist ideoloji, etnik ve fundamentalist terör örgütleriyle çepeçevre sarmalan'mış' ıse-bunun nedenleri arasında Türk MAFİA yapılaşmasının önemli bir faktör olduğu*belirtilmiştir >
it -- '^T^^ır^
3^&
Pentagon'un MAFİA'nm şifresini çözdüğü, bir yandan MAFIA'yı çökertip yok etmek için çaba gösterirken, diğer taraftan da kendi elleriyle yepyeni bir MAFİA lideri oluşturduğu ve ulusal çapta örgütlediği, özellikle 2.Dünya Savaşında bu MAFİA örgütünden her alanda büyük ve sayısız yararlar elde ettiği belirtilmiştir.
Pentagon Komünizme karşı giriştiği savaşta NATO şemsiyesi altında yer alan tüm ülkelerde oluşturulan ve adına "GLADİO" denilen yapılardan çok iyi bir şekilde yararlandığı belirtilmiştir.
"MAFİA = ETNİK TERÖR" başlığı altında;
MAFİA'nm şifresini çözen Pentagon'un, etnik terör örgütlenmesinin temellerini Amerikan MAFİA'sıyla attığı, tüm dünya ülkelerinde MAFİA oluşumları içinde yer alan üyelerin etnik gruplardan seçildiği, süreç içinde güçlenen MAFİA liderinin mensubu bulunduğu etnik yapının efsanevi halk kahramanına dönüştüğü ve MAFİA grubunun bir anda etnik terör örgütüne dönüştüğü belirtilmiştir.
Yahudi MAFİA liderlerinin, Arap Filistin topraklan üzerinde kurmaya çalıştıkları İsrail devletini koruyabilmek için Filistin Halk Kurtuluş Ordusu lideri Yaser ARAFAT ile uzun süreli bir danışıklı dövüş oyunu kurdukları ve etnik terörün yeşertilebilmesi için gerilla kamplarının kapılarını etnik gruplara açarak destek verdikleri belirtilmiştir.
"YENİ DÜNYA DÜZENİ" başlığı altında;
"Globalleşme" olarak ifade edilen "Yeni Dünya Düzeni"nin Masonik Bilderberg grubunun ortaya attığı ve tüm ülkelerin, bağlı olacağı "Dünya Hükümeti" eli ile yönetilmesi planı olduğu, bu planın temellerinin Pentagon'un Amerikan MAFİA'smı oluşturmasıyla atıldığı belirtilmiştir.
Sovyet Rusya karşısında Amerikan rüyasını üstün kılan unsurun ne uzay yansında öne geçişi nede teknolojik başanlann olduğu, en önemli unsurun Pentagon'un kurduğu Amerikan MAFİA'sı olduğu belirtilmiştir.
Şu halde Türk MAFİA'sının çökertilmesi, yok edilmesi yerine re-organize edilebilmesinin Türkiye'nin çıkarlan için gerekli olduğu belirtilmiştir.
Bu nedenle öncelikle bir zamanlar Pentagon'un yaptığı gibi Türk Genelkurmay'inin denetiminde yepyeni bir MAFİA örgütlenmesinin yapılması gerektiği belirtilmiştir.
"MAFİA'NIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI" başlığı altında;
Türkiye'de MAFİA'nm yeniden yapılandınlmasmm mutlaka askeri bir girişim olarak ele alınması gerektiği, Türk MAFİA'sının dağılan Sovyet Rusya örneğinde görüldüğü gibi istihbaratçılardan oluşturulmasının Türkiye'ye zarar vereceği, Türkiye'de istihbarat birimlerince kurulan tüm örgütlerin başansız olduğu belirtilmiştir.
Türkiye'de doğrudan "Genelkurmay"a bağlı "sivil bir kurul" tarafından MAFİA yapılanmasının oluşturulması gerektiği, bu "sivil kurul" üyelerine yasalar önünde kaldmlması olanaksız bir dokunulmazlık zırhı verilmesi gerektiği, oluşturulacak "sivil kurul" üye sayısının 3 kişi olması gerektiği, bu üyelerden birisinin "kurye", birisinin "teorisyen", diğerinin ise "ulusal mafya liderliği" rolünü üstlenecek kişi olması gerektiği, bu kişinin kısa zamanda uluslararası MAFİA ailesinde yer alabilmesi gerektiği belirtilmiştir.
NBC SİLAHLARI ÜRETİM ANALİZİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheli Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "NBC SİLAHLARI ÜRETİM ANALİZİ" "İSTANBUL/13 KASIM 1999" yazmaktadır. 23 sayfadan oluşmaktadır
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKUMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının 4/2-e "İLLEGAL İŞLER" başlığı altında? Türkiye'nin silah üreten bir ülke
olmadığı, bu nedenle Jeo-stratejik açıdan kaçınılmaz olarak uyuşturucu satışında köprü durumunda olduğu, dolayısıyla uyuşturucu ticaretinin denetim altında olması gerektiği, diğer taraftan da Türkiye'nin bir başka şansının kimyasal silah üretimi olabileceği, çünkü bu alanda başarılı sonuçlar elde edebilecek insan kaynaklarına sahip olduğu belirtilmiştir.
Yine "ERGENEKON" dokümanının 3/b "TERÖR" başlığı altında; Terör örgütlerinin kontrol altında tutulması, bunun için gerekirse naylon terör gruplarının oluşturularak terör dünyasına yön verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"NBC SİLAHLARI ÜRETİM ANALİZİ" isimli dokümanın yapılan incelemesinde ise;
Söz konusu çalışmanın ERGENEKON'un dikkatlerine sunulmak üzere yapıldığı, "ERGENEKON" dokümanında belirtildiği üzere Türkiye'nin kimyasal ve biyolojik silah üretimine yönelmesi gerektiği, kurulacak kimyasal ve biyolojik silah üretim tesisinin, tüm dünyada terör gruplarının kontrol altına alma bilmesini sağlayacağı, ayrıca Türkiye'nin ekonomik ve siyasal bağımsızlığına çok büyük katkılar sağlayacak bu çalışmaları ERGENEKON'un rahatlıkla organize ederek gerçekleştirebileceği belirtilmiştir.
"NBC SİLAHLARI ÜRETİM ANALİZİ" İSİMLİ DOKÜMANIN DEVAM EDEN İNCELEMESİNDE İSE;
Dokümanın içeriğinin (4) bölümden oluştuğu ve her bölümde çok sayıda alt başlığın olduğu görülmüştür. Şimdi bu dokümanın kısaca özeti belirtilecektir.
1. Bölümde; Kimyasal Silahlarla ilgili tarihçeleriyle ile birlikte ayrıntılı bilgilerverildiği, Birinci Dünya savaşında kullanılan kimyasal silahlardan bahsedildiği, aynca gözyaşartıcı gazlarla ilgili ayrıntılı açıklamalar yapıldığı görülmüştür.
2. Bölümde; Biyolojik Silahlar hakkında bilgiler verildiği,
3. Bölümde; NBC Savaşları, kimyasal ve biyolojik silahların önemi hakkındabilgiler verildiği, aynı bölüm içersinde "Kimyasal ve Biyolojik Silah Üretimi" başlığı altında;
"Yukarıdaki gerçeklerden hareketle Türkiye kimyasal ve biyolojik silah üretimine yönelmeli ve bu alanda kontrolü elinde tutacak bir üretim ünitesi kurabilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti toprakları dışında kontrol altında tutabileceği bir bölgede kuracağı kimyasal ve biyolojik silah üretim fabrikası bu alanda etkin bir güç elde edilmesini sağlayacağı gibi, Türkiye'ye yönelebilecek tehditleri önceden haber alıp gerekli önemler alarak, tehditleri ortadan kaldırabilmesini de sağlayacak kesin bir çözüm yolu olacaktır.
Kurulacak bir kimyasal ve biyolojik silah üretim tesisi, tüm dünyada terör gruplarının denetlenerek kontrol altına alınabilmesini sağlayacaktır." yazdığı görülmüştür.
4. Bölümde; "GENEL DEĞERLENDİRME" başlığı altında;
"Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet göstermekte olan ERGENEKON'undikkatlerine sunulan bu analiz ve öneri çalışmasının amacı, kimyasal ve biyolojik silahüretimine yönelmenin kaçınılmaz gerekliliğine olan inancımızdır.................
Türkiye kimyasal ve biyolojik silah üretimini gerçekleştirebilecek bilgi donanımına sahip genç bilim adamlarına sahiptir. Bu alanda faaliyet gösterecek bir üretim tesisini kurup işletmeye sokmakla kalmayıp bu alanda bugünedeğin geliştirilebilmiş mevcut silahlardan çok daha etkili ve güçlü yeni silahlar üretebilecek yetenekte insan kaynağına sahip olunması
görmezden gelinmemelidir.......... " yazdığı, devamında ise Türkiye'nin nükleer silah üretimini
gerçekleştirebilecek fmans kaynağının ve bilgi birikiminin olmadığını, fakat kimyasal ve biyolojik silah üretimini kolaylıkla gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olduğu belirtilmiştir.
Son paragrafta ise;
"ERGENEKON Türkiye'nin ekonomik ve siyasal bağımsızlığına çok büyük katkıları olabilecek bu çalışmaları rahatlıkla organize ederek gerçekleştirebilir. Aynca 21. yüzyılda dünyanın en önemli sorunu haline geleceksi an terör gruplarını kontrol altına alırken
küçümsenmesi olanaksız büyük bir fmans gücünü de elde edecektir." yazdığı, hemen altında ise "Saygılarımla, Strateji Grubu" yazdığı görülmüştür.
ULUSAL MEDYA 2001 İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK, Doğu PERİNÇEK, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "ULUSAL MEDYA 2001" "İSTANBUL/ARALIK 2000" yazmaktadır. 17 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının 4/2-b "MEDYA" başlığı altında; 20. yüzyılda güçlü istihbarat örgütlerinin medyadan sonuna değin yararlandıklan, 20. yüzyılın son yıllarında ise kendi medya kuruluşlanm devreye sokarak uluslar arası platformda güçlendirdikleri, ERGENEKON'un da medya kuruluşlanm kontrol etme yönündeki faaliyetlerini kendi medya kuruluşlanm oluşturarak mevcut ulusal ve uluslar arası oluşumlan doğal işleyişi içinde örtülü bir biçimde etkileme, denetleme ve kontrol altına alma yöntemini uygulamaya koymasının sorumluluğundan bahsedildiği görülmektedir.
El konulan dokümanlara bakıldığında ise örgütün yukanda belirtilen tespit doğrultusunda ulusal medya oluşumu içersine girdiği ve bu çerçevede "ULUSAL MEDYA 2001" "TELEVİZYON ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" "KANAL 6 ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" ve "DERGİ ANALİZ PROJE" dokümanlannı hazırladığı görülmüştür. Şimdi bu dokümanlann içerikleri ayn ayn anlatılacaktır.
"ULUSAL MEDYA 2001" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE;
Bağımsız ulusal medya kuruluşlannm yaratılabilmesi için; yurtta ve yurt dışında faaliyet gösteren Türk iş adamlan arasından seçilecek kişilerden "Medya-Finans KonseyF'nin oluşturulması gerektiği, bu konseyde yer alan iş adamlannm devlet kurumlannca ticari faaliyetlerinin desteklenmesi gerektiği, ticari şirketlerinin ilan ve reklamlannm ücretsiz olarak yayınlanması gerektiği belirtilmiştir.
Bu çerçevede öncelikle Cumhuriyet Gazetesinin ele geçirilerek ulusal medya oluşumunun merkez üssü olmasının kararlaştınldığı, bunun yanı sıra PERİNÇEK grubuna ait ULUSAL TV'nin ise görsel yaym kanadını oluşturabileceği, ancak bu televizyon bünyesinde bir ameliyat gerektiği, yine de ULUSAL TV'nin Cumhuriyet Gazetesi ile elde edilecek başanya gölge düşürebileceği, bu nedenle Cumhuriyet Gazetesi ile Kanal 6 televizyonunun evlilik yapmasının daha akılcı olduğu belirtilmiştir.
Aynca "Cumhuriyet Gazetesinin Reorganizasyonu" başlığı altında; gazetenin yönetimine saplantılan olmayan, değişik koşullara uyum sağlayabilme ve öngörü yeteneğine sahip, gerçek bir gazetesi portesinin iş başına getirilmesi gerektiği, gazetenin haber merkezinde görev yapan redaktör yazı işleri görevlileri ve köşe yazarlannm tümüyle değiştirilmesi gerektiği, bu kadro değişikliğinin ardından yaym politikasının yeniden belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
"Cumhuriyet Gazetesi Reorganizasyon Çalışması" başlığı altında ise; Cumhuriyet Gazetesinin ele geçirilmesiyle ilgili Gürbüz ÇAPANTa yapılan görüşmenin aynen yazıldığı, Gürbüz ÇAPAN'm Cumhuriyet Gazetesinin "Ulusal Medyanın Merkez Üssü" olarak seçilmesini kabul ettiği ve hisselerini parasız olarak devir ettiği, yapılan çalışma sonucunda gazetenin %10 'unun İlhan SELÇUK'a ait olduğu, %10'unun halka açılım hissesi olduğu, %80 yada %90 hissenin en az %51'inin örgütün aidiyetine geçmesinin kararlaştınldığı belirtilmiştir.
KANAL 6 - ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheli Veli KÜÇÜK'ten ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "KANAL 6 ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" "TÜRKİYEDE TELEVİZYON YAŞLILAR İÇİN YENİ GENÇLER İÇİN ESKİDİR" "İSTANBUL/KASIM 1999" yazmaktadır. 34 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE; bu çalışmanın amacının Türkiye'de ulusal yayın yapmakta olan Kanal 6 televizyonunun reorganizasyonuna katkıda bulunmak olduğu, bu amaç doğrultusunda Kanal 6 televizyonunda personel görevlendirildiği ve televizyonla ilgili ayrıntılı bilgiler elde edildiği belirtilmiştir.
Ayrıca dünyada ve Avrupa Birliğinde yayıncılık hakkında bilgiler verildiği ve yayın politikalarından bahsedildiği, bu çerçevede İngiltere, Kanada, Japonya gibi ülkelerdeki yayınlar hakkında açıklamalar yapıldığı görülmüştür.
Ayrıca Kanal 6 televizyonunun yönetim, organizasyon ve personel yapısının irdelendiği, sorunların maddeler halinde tanımlandığı ve bu soranlara çözüm önerileri getirildiği, sonuç olarak da Kanal 6 televizyonunda gerekli reorganizasyonun yapılarak örgüte kazandırılmasının yararlı olacağı belirtilmiştir.
TELEVİZYON - ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
DOKÜMANIN KAPAK KISMI :Dokümanm kapak kısmında "TELEVİZYON ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" "TÜRKİYEDE TELEVİZYON YAŞLILAR İÇİN ÇOK YENİ GENÇLER İÇİN ÇOK ESKİDİR" "İSTANBUL/TEMMUZ 2000" yazmaktadır. 39 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE; Temmuz 2000 tarihli "TELEVİZYON ANALİZ" çalışmasının Kanal 6 televizyonunun ele alınarak hazırlandığı, hedefinin ise Doğu PERİNÇEK grubuna ait Ulusal TV kanalının olduğu,
Ayrıca kurulacak olan özel televizyon kanalının kuruluş ve faaliyet aşamalarında karşılaşılabilecek sorunlardan bahsedildiği ve bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerinin sunulduğu, daha kaliteli yayın yapılabilmesi için haber ve eğlence programlarında aranılan kalite standartlannm belirlendiği, bunlann yanı sıra teknik kalite ve Rating problemlerinden bahsedildiği,
Sonuç olarak da yayın hayatına yeni atılan Ulusal TV'nm yeniden yapılandınlması gerektiği, Ulusal TV ve Cumhuriyet Gazetesinin bir anonim şirket çatısı altında birleştirilmesinin hedeflenen başanya ulaşılmasını sağlayacağı ve mevcut medya kuruluşlan ile rekabet olanağı sağlayacağı belirtilmiştir.
DERGİ ANALİZ & PROJE İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler M. Adnan AKFIRAT ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "DERGİ" "ANALİZ & PROJE" "İSTANBUL/22 TEMMUZ 2000" yazmaktadır. 18 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE; bu çalışmanın amacının Haftalık-Siyasi-Aktüel-Kültürel-Haber içerikli derginin projelendirme yapılanma ve ulusal ölçekte etkin yayın yapabilmesini sağlayan temel unsur ve yöntemlerin tespit ve işaret edilmesi olduğu belirtilmiştir.
Haftalık haber dergisi türünün ilk olarak 3 Majt 1923'te Amerika'da "TIME"dergisinin yaymlanmasıyla başladığı, ülkemizde ıse^ffSO'h yıllarda "AKİS" "DEVİR" ve■" f/ ■%. * ■
3£2 ', N •:--
^*? • ."
"KİM" gibi isimlerle yayınlanmaya başladığının belirtildiği ve ülkemizde yayınlanan haftalık dergilerden bahsedildiği,
Yayınlanacak olan dergininin ilk bir yılının kendisini kamuoyuna kabul ettirmekle geçeceği, bu sürecin çok önemli olduğu, hiçbir konuda aksaklığa izin verilmemesi gerektiği, zamanında mutlaka bayilere ulaşması gerektiği belirtilmiştir.
Ayrıca derginin yayma geçebilmesi için gerekli unsurlann ve derginin tüm departmanlarının ve departman personelinin unvanlarının ayrı ayrı belirtildiği,
Ayrıca teknik donanımların zemini, kağıt ve baskı kalitesinin öneminden bahsedildiği, sonuç olarak hazırlanan bu analiz ve proje çalışmasında bir derginin yaymlanabilmesi için en temel ve en önemli unsurlann ele alındığı, yayınlanması düşünülen derginin burada ifade edilen hususlar dikkate alınarak yayınlandığı takdirde başansızlık riskinin tamamen ortadan kalkacağı belirtilmiştir.
Son olarak da "Yayıncılık beyaz kağıdın boyanarak satılması, bir başka anlatımla en büyük oyunlardan yalnızca birisidir." "Saygılanmızla" yazdığı görülmüştür.
SECURITY A.Ş. ULUSLAR ARASI GÜVENLİK ŞİRKETİ PROJESİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheli Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "SECURITY A.Ş." "ULUSLAR ARASI GÜVENLİK ŞİRKETİ PROJESİ" "İSTANBUL/26 HAZİRAN 2000" yazmaktadır. 3 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI:
"ERGENEKON'un sivil unsurlann örgütlenmesi olarak belirtilen "LOBİ" dokümanının 2. Bölüm "HEDEF" başlığı içersinde; insan kaynaklanna dayalı ticari bir danışmanlık ve hizmet şirketi kurularak güçlü ticari kuruluşlarda kadrolaşma sağlanabilmesi, yine aynı amaçla bir güvenlik şirketi kurularak, iş adamlannm güvenliğinin sağlanması ve böylece her alanda kadrolaşmanın gerçekleştirilebilmesi belirtilmiştir.
Örgütün bu amaçlannı gerçekleştirebilmesi için de, "SECURUTIY A.Ş. ULUSLARARSI GÜVENLİK ŞİRKETİ PROJESİ" çalışmasını yaptığı anlaşılmıştır.
"SECURUTIY A.Ş. ULUSLARARSI GÜVENLİK ŞİRKETİ PROJESİ" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE;
"GİRİŞ" başlığı altında; Terör, şiddet ve MAFYA gruplan karşısında kolluk kuvvetlerinin yetersizliği ile ortaya çıkan boşlukta hukuksal düzenlemelerle biçimlendirilerek faaliyetlerinin sınırlan belirlenen güvenlik kuruluşlannm, uluslar arası alanda çok ciddi hizmet verdiği ve bu hizmetin bedelinin de oldukça yüksek olduğu belirtilmiştir.
"AMAÇ" başlığı altında; güvenlik şirketlerinin istihbarat örgütleri için çok önemli olduğu, oluşturulacak güvenlik şirketinin istihbarat görevlerinde yer alarak uzmanlaşmış emekli bir kurmay albayın başkanlığında kurulması gerektiği ve tüm personelin yalnızca emekli istihbarat subaylanndan oluşturulması gerektiği, bu şirket bünyesinde kesinlikle emekli emniyet mensuplannm yer almaması gerektiği, böylece örtülü bir biçimde yepyeni bir yapılanma ile güçlü bir istihbarat biriminin oluşturulmuş olacağı, bu istihbarat biriminin doğal olarak "Operasyonal" hizmetlerin sorumluluk ve yükümlülüğünü de üstlenebilecek yeterlilikte olacağı belirtilmiştir.
"SONUÇ" başlığı altında; kurulması planlanan güvenlik şirketinin anonim şirket olarak faaliyete geçeceği, kurulacak güvenlik şirketiyle hem gelir elde edileceği, hem de istihbarat verilerinin toplanacağı, gereğinde ise Operasyonel faaliyetler sürdürebileceği belirtilmiştir.
e $ •» <* * ,* *. - > - v
PROTOKOL A.Ş. ULUSLAR ARASI HALKLA İLİŞKİLER ŞİRKETİ PROJESİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "PROTOKOL A.Ş." "ULUSLAR ARASI HALKLA İLİŞKİLER ŞİRKETİ PROJESİ" "İSTANBUL/26 HAZİRAN 2000" yazmaktadır. 3 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: ERGENEKON'un sivil unsurların örgütlenmesi olarak belirtilen "LOBİ" dokümanının 2. Bölüm "HEDEF" başlığı içersinde; insan kaynaklarına dayalı ticari bir danışmanlık ve hizmet şirketi kurularak güçlü ticari kuruluşlarda kadrolaşma sağlanabilmesi belirtilmiştir.
Örgütün bu amacını gerçekleştirebilmek için de, "PROTOKOL A.Ş. ULUSLAR ARASI HALKLA İLİŞKİLER ŞİRKETİ PROJESİ" çalışmasını yaptığı anlaşılmıştır.
"PROTOKOL A.Ş. ULUSLAR ARASI HALKLA İLİŞKİLER ŞİRKETİ PROJESİ" isimli dokümanın yapılan incelemesinde;
Türkiye'de uluslararası platformda kaliteli servis verebilen ve güvenilir özelliğe sahip "Protokol Şirketi"nin bulunmadığı, günümüz dünyasında pek çok ülkenin bütçesini aşan bütçelere sahip dev şirketlerin bulunduğu, bu şirketlere servis verebilen "Uluslararası Halkla İlişkiler" ve "Protokol Şirketi"nin öneminin kendiliğinden ortaya çıktığı,
Gerek uluslararası gerekse ulusal alanda protokol hizmetlerinin düzenlenmesi hizmetini üstlenecek olan şirketin, ilk etapta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının "Çay Bahçeleri" ve "Otopark" işletmeciliği ihalelerini alarak çok kısa sürede ekonomik güç kazanacağı, bu konuda Ali Müfit GÜRTUNA ile görüşme yapıldığı ve kendisinden gerekli desteğin sağlayacağı teminatının alındığı,
Uluslar arası Protokol ve Halkla İlişkiler Şirketinin güçlü bir anonim şirket olarak faaliyete sokulması gerektiği, bu şirketin yönetim kurulu başkanlığına emekli bir kurmay albayın görevlendirilmesi gerektiği, şirketin kontrol ve faaliyetlerinin ise "Merkez Birim" tarafından denetlenmesi gerektiği, şirketten elde edilecek gelirin personel ve ofis giderleri karşılandıktan sonra başkanlık emrine ait olacağı belirtilmiştir.
BİRLEŞİK KOMÜN GİRİŞİM İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Doğu PERİNÇEK ve Tuncay GÜNEY'den ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "BİRLEŞİK KOMÜN GİRİŞİM" "İSTANBUL/27HAZİRAN 2000-06 OPERASAYON" yazmaktadır. 5 sayfadan oluşmaktadır.
"BİRLEŞİK KOMÜN" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE; Söz konusu dokümanın "GİRİŞ" bölümünde; "Ulusal çıkarların gereği olarak "LOBİ" faaliyet yapılanması içinde yer alması uygun görülen Birleşik Komün adı ile kodlanan program içersinde yer alması planlanan girişim önerileriniz:
1- Uluslararası Özel Güvenlik A.Ş. (Secunty A.Ş.)
2- Uluslararası Protokol ve Halkla İlişkiler A.Ş.
Örtülü faaliyetlerde azami hassasiyet ve dikkatin gösterilmesi esas alınarak süratle, ciddi ve özenli olarak faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür.
Anılan ticari şirketlerin faaliyete geçmesinin ardından ilk uygulamalar ışığında "Birleşik Komün" geliştirilerek pek çok alanda özgün yapılanma kazanması desteklenecektir...." yazdığı görülmüştür.
"GİRİŞİM" başlığı altında;
"1- Uluslar arası Özel Güvenlik A.Ş.
21. Yüzyılda giderek artış gösterecek olaru terör -ve mafya grupları ülkelerin en önemli sorunları arasında yer alacaktır. Bu nedenie^"Güvenlik Şirketleri" giderek çok daha
büyük önem kazanacaktır. Bilinen bir gerçektir ki özel güvenlik şirketleri istihbarat
birimlerinin arka bahçesi olacaktır.............. " "Güvenlik Şirketinin yönetim kurulu başkanlığına
istihbarat birimlerinde uzmanlaşmış emekli bir albay getirilecektir. Şirket bünyesinde yer alacak tüm personel subay kadrolarından oluşturulması uygun görülmüştür. Temel prensip kararlanmn gereği olarak şirket personeli içinde Emniyet birimlerinde görev almış kişilere yer verilmeyecektir." yazdığı görülmüştür.
"2- Uluslar arası Protokol ve Halkla İlişkiler A.Ş.
Birleşik Komün faaliyetleri içresinde yer alması planlanan protokol ve halklailişkiler şirketi yatırımcıların henüz çok yabancı olduğu bir faaliyet alanıdır.................. "
"Giderek önemi artan protokol hizmetleri veren şirketlerin seçiminde doğal olarak en önemli faktörler arasında her alanda etkin ve dinamik güçlere sahip olma özelliği aranmaktadır." yazdığı görülmüştür.
Dokümanın son sayfasında;
"Sayın Ali YASAK, Öncelikle son derece memnuniyet verici içten yaklaşıklarınızın titiz ve ciddi bir dikkatle değerlendirmeye alındığını bilmenizi isteriz.
Ticari şirket girişim önerileriniz kurumumuza bir rapor olarak sunulmuştur. Raporlarda yer alan öneriler dayanışma prensipleriyle değerlendirilmiştir.
Özetle ifade edilen hususların dikkate alınması önemle rica edilir. Başarılı çalışmalarınızın devamlılığını dileriz.
Ekte bilgilerinize sunulan "LOBİ" kodlu doküman "BİRLEŞİK KOMÜN"ün amaçlarını açıklıkla ortaya koymaktadır.
Saygılarımızla. Birleşik Komün." yazdığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME
"SECURİTY A.Ş. ULUSLARASI GÜVENLİK ŞİRKETİ PROJESİ", "PROTOKOL A.Ş. ULUSLARASI HALKLA İLİŞKİLER PROJESİ" ve "BİRLEŞİK KOMÜN" isimli dokümanların yapılan incelemesinden; "SECURİTY A.Ş. ULUSLARASI GÜVENLİK ŞİRKETİ PROJESİ", "PROTOKOL A.Ş. ULUSLARASI HALKLA İLİŞKİLER PROJESİ" dokümanlarının Ali YASAK tarafından hazırlanıp örgüte sunulduğu, örgütünde söz konusu dokümanlarda anlatılan çalışmalarla ilgili "BİRLEŞİK KOMÜN" dokümanı içerisinde değerlendirme yaptığı ve sonuçtan Ali YASAK'a bilgi verdiği değerlendirilmektedir.
ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OGUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETİ" "İSTANBUL/11 TEMMUZ 2000" yazmaktadır. 32 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: ERGENEKON'un sivil unsurların örgütlenmesi olarak belirtilen "LOBİ" dokümanının 2. Bölüm "HEDEF" başlığı içersinde; güçlü ticari kuruluşlarda kadrolaşma sağlanabilmesi amacıyla bir güvenlik şirketi kurulması gerektiği, bu güvenlik şirketi ile iş adamlarının güvenliğinin sağlanması ve böylece her alanda kadrolaşmanın gerçekleştirilebilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Örgütün bu amaçlarını gerçekleştirebilmesi için de, "SECURUTIY A.Ş. ULUSLARARSI GÜVENLİK ŞİRKETİ PROJESİ" çalışmasının yapıldığı, bu çalışmanın hayata geçirilebilmesi için de "Özel Güvenlik Şirketleri" dokümanının hazırlandığı anlaşılmıştır.
"ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETİ" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE;
İlk sayfada özel güvenlik şirketi kanun taşanlarından bahsedildiği ve bu kanun tasanlannm yazman ekinde olduğunun belirtildiği.,, sSrTliatırmda ise "Öneriniz üzerine

dikkatlerinize sunulan bilgilerden ve gelişmelerden yararlanılarak uluslar arası özel güvenlik şirketi kuruluş çalışmalarının başlatılması, LOBİ koduyla tanımlanan faaliyet alanı içerisinde yer alması uygun görülen projenizin hayata geçirilmesinin yararlı olacağı görüş birliği ile kabullenilmiştir. Gereğini rica ederiz." yazdığı, ekinde de özel güvenlik şirketleriyle ilgili yasa taşanlarının ve bilgilerin olduğu görülmüştür.
21.YÜZYILDA CASUSLUK İSİMLİ DOKÜMAN
İLETİŞİM VE BİLGİ ÇAĞINDA GLOBAL İSTİHBARAT İSTASYONLARI VE DEĞİŞEN CASUSLUK MESLEĞİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmanda "21. YÜZYILDA CASUSLUK, İLETİŞİM VEBİLGİ ÇAĞINDA GLOBAL İSTİHBARAT İİSTASYONLARI VE DEĞİŞEN CASUSLUK MESLEĞİ", "Action+Obligation=Integration!", "ARAŞTIRMA-GÖZLEM-ANALİZ RAPORU İSTANBUL/ARALIK-2000" yazmaktadır. 24 Sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanı içersinde; l/c) "İSTİHBARAT VE ÖRGÜTLENME" başlığı altında; İstihbaratın öneminden bahsedilmiş ve tarihteki bir kısım istihbari çahşmalann öneminden bilgiler verilmiştir.
l/d) "YÖNTEM" başlığı altında; 21. yüzyılda ERGENEKON'UN resmi istihbarat kuruluşlannm yanı sıra legal ve illegal örgütlenmelere karşı mücadele etme zorunluluğu ile karşı karşıya kalacağı belirtilmiştir.
2) "21. YÜZYILA GİRERKEN DÜNYADA İSTİHBARAT VE ÖRGÜTSEL YAPILANMA İLE FAALİYET ALANLARININ ÖNEMİ" başlıklı 2. bölümün içeriğinde;
2/a) "GENEL" başlığı altında;
Ülkelerin bağımsızlık ve devamına katkıda bulunacak en önemli unsurlann (1)-ekonomik (2)-Bilimsel-Eğitimsel-Kültürel-Yatınm ve Araştırmaya dayalı istihbarat ve karşı istihbarat çalışmalan olacağı, Türkiye Cumhuriyeti resmi istihbarat kurumlannm; bilim, düşünce, kültür, sanat ve eğitim alanlannda yetişkin insan kaynaklanndan yararlanmadığı, yaralanmayı da gereksiz gördüğü belirtilmiştir.
4/c) "İSTİHBARAT TOPLAMA HEDEFLERİ" başlığı altında;
İstihbarat toplama yöntemlerinden bahsedildiği, bu çerçevede örgüt elemanlanndan sağlanan bilgiler, yabancı örgütlerden elde edilen bilgiler, yabancı örgütlere sızdmlan ajanlar aracılığı ile elde edilen istihbaratlar olduğu, sonuç olarak ergenekonun gözlerinin her şeyi görmesi gerektiği, kulaklannm her şeyi duyması gerektiği belirtilmiştir.
Sonuç olarak ERGENEKON dokümanının içeriğinden, örgütün istihbarata çok önem verdiği ve ciddi bir istihbarat yapılanması oluşturmayı hedeflediği anlaşılmaktadır.
"21. YÜZYILDA İLETİŞİM VE BİGİ ÇAĞINDA GLOBAL İSTİHBARAT İSTASYONLARI VE DEĞİŞEN CASUSLUK MESLEĞİ" isimli doküman ile de örgütün istihbarat çalışmalanm yönlendirmesi için yapılan bir çalışma olduğu anlaşılmaktadır.
"21. YÜZYILDA İLETİŞİM VE BİLGİ ÇAĞINDA GLOBAL İSTİHBARAT İSTASYONLARI VE DEĞİŞEN CASUSLUK MESLEĞİ" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE;
Casusluk mesleğinin insanlık tarihinin en eski mesleklerinden birisi olduğu, günümüzde istihbarat örgütlerinin gerçek güçlerini, sahip olduklan teknolojik olanaklann ve kadrolannda yer alan altın beyinli yaratıcı uzmanlann belirlediği belirtilmiştir.
insanlık bilgi çağını geride bırakıp iletişim çağma adım attığı günden bu yana güçlü ülkelerin istihbarat servislerinin "Global İstihbarat İstasyonlan" oluşturmaya yöneldiği, geri kalmış bilimsel ve teknolojik devrimlerden yararkjnamamış ülkelerin resmi istihbarat
örgütlerinin 21.yüzyılda kendilerinden üstün olan devletlerin istihbarat örgütlerine karşı koyamayarak işlevlerini tümüyle yitirecekleri belirtilmiştir.
Bu şekilde geri kalmış ülkelerin hükümetleri geniş halk kitlelerine ulaşmak yerine halk kitlelerini kontrol altına almayı başarabilen çeşitli güç odaklarıyla işbirliği yapmayı seçtikleri, çünkü politikada ayakta kalmanın ilk koşulunun istihbaratçıların hışmına uğramamak olduğu, bu nedenle istihbarat dünyasında olup bitenlerle ilgilenmedikleri, 21.yüzyılda hükümetlerin ve politik liderlerin bu aymazlığının gelişmekte olan yada geri kalmış ülkelerin felaketini hazırladığı belirtilmiştir.
Hiçbir politik lider yada hükümetin, istihbarat örgütlerinin onaylamadığı ve destek vermediği proje ve kararlan uygulamasının mümkün olmadığı, hiçbir güç hiçbir grup ve hiçbir örgütün istihbarat arenasında yer alan servisler kadar etkin bir güce sahip olmadığı, 21.yüzyılın istihbarat servislerinin denetimi ve yönlendirmesiyle düzenlendiği, bunun önüne geçilmesinin olanaksız olduğu belirtilmiştir.
Bu çalışmanın hazırlanmasındaki temel amacın, ulusal güvenlik konularının politik ve militarist önlemlerle sağlanabilmesi döneminin kapandığını göstermek olduğu belirtilmiştir.
Dünya ülkelerini çeşitli uluslar arası kuruluşların şemsiye altında toplamayı başaran süper güçlerin "Dünya Hükümeti" kurmayı amaçladıkları bir zaman diliminin yaşandığını, buna bağlı olarak ta süper güçlerin istihbarat örgütlerinin, diğer ülkelerin resmi istihbarat servislerini amaçlarına uygun hizmet veren "Global İstihbarat İstasyonlarına dönüştürebilmek için çaba gösterdikleri, globalleşme sürecine bağlı olarak ulusal istihbarat örgütlerinin "Global İstihbarat İstasyonlarına dönüştürülmüş olacağı belirtilmiştir.
Türkiye'de son yıllarda yaşanan gelişmelerin, devlet mekanizmasının en yaşamsal ve kilit noktalarındaki görevleri rejim karşıtlarının işgal edebildiği ve cumhuriyet devrim ilkelerinin askıya alınabildiği, Türkiye'nin geçmişte genç nesillerin üretime katılımını sağlayamadığı gibi bugünde ulusal gençliğini yitirme noktasına geldiği belirtilmiştir.
Ayrıca çeşitli çevrelerin Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde kadrolaşma planıyla komuta kademelerini ele geçirme girişimlerinin Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik tehditin boyutlarını göstermeye yeterli olduğunu, Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren konularda gerçekleri görebilmesinin yüzyıl gecikmeyle mümkün olduğu belirtilmiştir.
MİT'in son 20 yılda uluslar arası arenada elde ettiği başarıların diğer ülkelerin istihbarat örgütlerine göre oldukça mahcubiyet verici olduğu, MİT'in son 30 yıldaki faaliyetlerinin %80'ni ulusal gençlik üzerinde yoğunlaştırdığı ve ulusal gençliğin paramparça olmasının tek ve gerçek nedeni olmayı başardığı, MİT'in son 50 yıldır faaliyetlerinin %20'sini Türk aydınlan üzerinde yoğunlaştırdığı, ne kadar yazar varsa fişleyerek karalama kampanyalan uyguladığı ve Türkiye'yi aydınlatacak Cumhuriyet devrimlerine gönülden bağlı tek bir Kemalist aydın bırakmadığı, Milli İstihbarat Örgütü (MİT) nün tarihsel süreç içerisinde misyonu ve işlevini tümüyle yitirdiği belirtilmiştir.
Özet bir ifadeyle Türkiye'nin istihbarat faaliyetlerinde sağlıklı ve başanlı çalışmalara ihtiyaç olduğu, bunun gerçekleşebilmesi içinde yepyeni bir istihbarat mekanizması oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.
Aynca istihbarat merkezlerinin geçmişte ve günümüzde nasıl çalıştıklanyla ilgili bilgiler verildiği anlaşılmıştır.
SANAT-SANATÇI-ENTELEKTÜEL VE İLETİŞİM DÜNYASINDA İSTİHBARAT FAALİYETLERİ-ARENADAKİ SANAT GLADIO SANATÇILAR İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
/'
Dokümanın kapak kısmanda "SANAT-SANATÇI-ENTELEKTÜEL VE İLETİŞİM DÜNYASINDA İSTİHBARAT FAALİYETLERİ" "ARENADAKİ SANAT" "GLADIO SANATÇILAR" "TÜRK TOPLUM YAPISINDA DEĞİŞİM" "İSTANBUL/10 NİSAN 2000" yazmaktadır. 33 Sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının 2) "21. YÜZYILA GİRERKEN DÜNYADA İSTİHBARAT VE ÖRGÜTSEL YAPILANMA İLE FAALİYET ALANLARININ ÖNEMİ" başlıklı 2. bölümün içeriğinde, 2/a) "GENEL" başlığı altında; Ülkelerin bağımsızlık ve devamına katkıda bulunacak en önemli unsurların (l)-ekonomik (2)-Bilimsel-Eğitimsel-Kültürel-Yatınm ve Araştırmaya dayalı istihbarat ve karşı istihbarat çalışmaları olacağı, Türkiye Cumhuriyeti resmi istihbarat kurumlarının; bilim, düşünce, kültür, sanat ve eğitim alanlarında yetişkin insan kaynaklarından yararlanmadığı, yaralanmayı da gereksiz gördüğü,
Resmi istihbarat kuruluşlarımızın entelektüel çevrelere bakış açısını bilen yabancı istihbarat örgütlerinin ise bu kontra bakış açısından yararlanmayı bildikleri, bu nedenle ülke insanımızın benimsemediği pek çok aydının dış ülkelerce en büyük ödüllerle onurlandırılarak bir anlamda Türkiye Cumhuriyetine karşı örtülü bir biçimde dokunulmazlık zırhına büründürülerek muhalif unsura dönüştürüldükleri, bu nedenle Türkiye'nin 21. yüzyılda entelektüel birikimli, yaratıcı güvenilir insan kaynaklarının istihbarat çalışmalarında yararlanması gereğinin kaçınılmaz olduğu belirtilmiştir.
"SANAT-SANATÇI-ENTELEKTÜEL VE İLETİŞİM DÜNYASINDA İSTİHBARAT FAALİYETLERİ ARENADAKİ SANAT GLADIO SANATÇILAR" isimli doküman da ise sanat, sanatçı ve gazeteciliğin istihbarat faaliyetleri üzerindeki etkileri, istihbarat örgütlerinin sanat ve sanatçıya bakışı ve Türkiye deki sanat ve sanatçıların dış ülkelerin istihbarat örgütleri tarafından nasıl kullanıldığının anlatıldığı, sonuç olarak da Türkiye de kültür, sanat ve bilim alanda uygulanacak politikaların Hükümet üstü kurumlarca belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
"SANAT-SANATÇI-ENTELEKTÜEL VE İLETİŞİM DÜNYASINDA İSTİHBARAT FAALİYETLERİ ARENADAKİ SANAT GLADIO SANATÇILAR" isimli dokümanın yapılan incelemesinde; dokümanın (12) ayrı bölümden oluştuğu görülmüştür. Doküman içeriğinde;
1). GİRİŞ, AMAÇ, KAPSAM başlığı altında;
Ele alman konunun Türkiye'nin ulusal çıkarları ile doğrudan ilişkili olduğu, böylesine önemli bir konunun şimdiye kadar göz ardı edilmiş olmasının MİT'in üzerine düşen görev ve sorumluluk alanlarındaki ciddiyeti ile doğrudan ilintili olduğunu, Türkiye'nin sanat kültür ve bilim alanında geri kalmış olmasının nedenleri, Türk sanatçısının neden dünya platformunda Türkiye'yi, Türk insanını ve Kemalizmi gerektiği gibi temsil edememiş oluşu, kuruluş aşamasında demokrasi, insan ve kadın haklarında dünya öncüsü olmayı başaran Türkiye'nin günümüzde demokrasi ve insan haklan sınavında başarısız ilan edilmesinin nereden kaynaklandığı gibi konularda bu dokümanın yararlı olacağı, ayrıca psikolojik savaşın açtığı yaralan ve bunda istihbarat örgütlerinin payını, hedeflenen sanat ve sanatçı olgusunun araç kılınarak nasıl başarı elde edildiğinin gözler önüne serilmesinin amaçladığı ve çalışmanın bu amaçla yapıldığından bahsedilmiştir.
2).SANAT, SANATÇI, ENTELEKTÜEL, İLETİŞİM, ORGANLARI VE GAZETECİ TANIMI başlığı altında;
Sanat, sanatçı, entelektüel, iletişim organlan, gazeteci başlıklannm tanımlanmn yapıldığı görülmüştür.
3). ATATÜRK VE SANAT başlığı altında;
Atatürk'ün Türk dili ve kültürü ile sanatçılara ne kadar önem verdiğinden bahsedilerek, Atatürk'ün hiçbir kitabı yasaklamadığı veya. herhangi bir sanat ürününü yok
etmediği, buna karşı CIA güdümündeki MİT'in entrikaları sonucu, hakkında soruşturmalar yapılan ve öldürülen sanatçı, yazarlardan bahsedildiği görülmüştür.
4). SANAT VE SANATÇILARIN İNSANLIĞA ETKİLERİ başlığı altında; Sanatın insana insan olma özelliklerini anımsatan ve genişleten, insanı düşünmeye ve yaratıcılığa yöneltmesi özelliğinden ötürü de modern bilimin doğmasına neden olduğu, ancak Atatürk'den sonra gelen yönetim kadrolarının uyguladığı yanlış politikalar nedeni ile toplumda yanlış anlamalara neden olduğu, bunun da Cumhuriyet devrimi ilkelerine ihanet zincirinin önemli bir halkası olduğu, sanat ve sanatçıların, tüm insanlığı önüne katıp sürüklemeyi başarabilmiş tek bireysel güç olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
5). İLETİŞİM ORGANLARI VE GAZETECİLERİN TOPLUM İLE DÜNYA ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ başlığı altında;
İletişim organlarının her geçen gün gelişerek yeni teknik özelliklere sahip olmasından ve "yazı" nm gücünden bahsedilerek, Türk siyasetçisinin "yazı" dan korktuğunu, çünkü kendisinin iktidardan kopartacak tek gücün yazı olduğunu bildiğini, örneğin yazılı bir muhtıranın en güçlü siyasinin işini bitirivermeye yeterli olduğu, siyasilerin yaşamlarını idam sehpasında son noktayı koyanın alın yazısı değil mahkemelerin karar yazısı olduğu, bu nedenle yazıdan en çok iktidar tahtında oturanların korktuğu, yazının gücünün çok büyük olduğu,
Cumhuriyet gazetesinin Alman-Nazi istihbarat örgütünün finansal desteği ile kurulduğu, yine Hürriyet gazetesinin de Mossad bağlantılı olduğu, bu şekilde basının tümü ile dışa bağımlı Bilderbekciler tarafından rotası çizilen sermaye gurupları ve bunların hizmetinde ki CIA'mn kontrolü altına girdiği, bu nedenle bağımsız olmadığı ve halkın güvenini kazanamadığı,
ABD, İngiltere, Rusya, Fransa gibi ülkelerin istihbarat kuruluşlannm medyayı kontrol altına aldıkları, dış istihbarat faaliyet ve operasyonların perdelenmesinde gazeteci kimlikli ajanları kullandıklarının belirtildiği anlaşılmıştır.
6). SANAT-MEDYA İLİŞKİLERİ VE ETKİLEŞİM başlığı altında; Sanatçı ve medya organları ile gazeteciler arasındaki farktan bahsedildiği, gazetecinin ölümsüz eserler yaratamadığı, oysa sanatçının ölümünden sonrada eserleri ile yaşadığının anlatıldığı görülmüştür.
7). İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN SANAT VE SANATÇIYA BAKIŞ AÇISI başlığı altında;
İstihbarat örgütlerinin bağlı bulundukları siyasi, ideolojik yapısı ve amaçlan doğrultusunda sanatçıları sınıflandırdıkları, muhalif yada tehlikeli şeklinde tanımlayarak cephe oluşturdukları, istihbaratçıların muhalif gördükleri sanatçıları izleyerek rapor hazırladıklan, CIA'mn sanatçılan ve entelektüelleri dünyanın en tehlikeli insanlan olarak tanımladığı, sanatçının sömürü ve zulme karşı olduğu için CIA gibi istihban örgütlerin de bu yüzden sanatçıya tepkili yaklaştığı, bu nedenle dünyada bir çok sanatçının faili meçhul bir şekilde öldürüldüğü,
8). İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ SANATÇI İLİŞKİLERİ başlığı altında; Sanatçının yaratıcılığının gücü ve insanlar üzerinde ki etkisinden istihbaratçılann yararlandığı, ülkede uygulanmak istenilen ideolojik ve siyası amaçlar doğrultusunda sanatçılara eserler yazdırıp pek çok kitap yayınlatıldığı, bu amaçla çeşitli ülkelerle doğrudan istihbarat örgütlerince kurulmuş, yayınevlerinin bulunduğu, bu yöntemle toplumların düşüncelerinin değiştirilerek kendi ideolojileri karşıtı düşüncelerin yok edildiği,
Örneğin Hemingway ve yazar Artur Miller'in FBI ve CIA'ye çalışması gibiyazarlann kullanıldığı, bu şekilde dünyada kullanılan sanatçı ve yazarlardan örneklerverildiği, istihbarat örgütlerinin okullarda üniversitelerde, eğitici ve öğrencilerikullanabildiğinden bahsedildiği anlaşılmıştır. ^ ~- ■» ,-,.
9). TÜRKİYE DE SANAT VE SANATÇfJaşhğı altında;
r:
-j^ğj^t'h^^
Türkiye'de devletin sanatçıya sansür uygulaması nedeniyle bazı sanatçılara yurt dışında ödüller verildiği, yurt dışında ödül alan sanatçıların dünya çapında evrensel yapıtlar üretmemelerine rağmen, Kemalist Cumhuriyet rejiminin çok ağır ve yıkıcı biçimde eleştirdikleri için ödüller aldıklarını, bu kişilerin dış güçlerce ödüle layık görüldüklerini, ancak Kemalist rejimin aksayan tüm yönlerini görüp objektif biçimde değerlendiren sanatçıların karalandığını, eserlerinin aşağılandığını, bazı güçlerce bunun özellikle yapıldığını, emperyalist dış istihbarat örgütlerinin Türkiye üzerinde sanat ve kültür alanında operasyonlar gerçekleştirdiğinin yazıldığı görülmüştür.
10). MEDYA SANATÇILARI başlığı altında;
İstihbarat örgütleri ile uzlaşma sonucu kurulan Medya sahiplerinin örgütün bağlı bulunduğu ülkenin ekonomik ve siyasi güç odaklan ile ilişkiye geçirildiği ve böylece istenilen doğrultuda yayın yapıldığı, ülkede kültür erozyonu yaratılması için, içi boş, vitrini güzel insanların sanatçı adı altında topluma sunulduğu, bu nedenli insanların da sanatçıya saygı duymadığının yazıldığı görülmüştür.
11). İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN FUHUŞ VE EĞLENCE SEKTÖRÜ BAĞLANTILARI başlığı altında;
Tüm dünyada fuhuş, eğlence ve gösteri dünyasının, istihbarat örgütlerinin kontrol alanı içinde yer aldığı, MİT'in bir dönem Türkiye ye gelen yabancı diplomatlara Hatay kadını temin ettiği, eğlence, fuhuş, gazino dünyasında Ermeni asıllı vatandaşların söz sahibi olduğu, bununda incelenmesi gereken bir konu olduğu,
Birçok sanatçı hakkında da değerlendirmelerin olduğu görülmüştür. 12). SONUÇ VE ÖNERİLER başlığı altında;
İstihbarat örgütlerinin sanat, sanatçı, medya, gazeteci, eğlence, gösteri ve fuhuş sektöründen büyük ölçüde yararlandığı, dış istihbarat güçleri ve MİT'in sanatçılar üzerindeki negatif etkilerinin derhal ortadan kaldırılması gerektiği, kültür, sanat ve bilimin gelip geçici hükümet uygulamalarına teslim edilemeyeceği, ulusal önem açısından bu alanda uygulanacak politikaların Hükümet üstü kurumlarca belirlenmesi gerektiği, Türkiye Cumhuriyeti toprakları, halkı ve rejiminin korunması ve kollanması görevi Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olduğu gibi, kültür, sanat ve bilimin korunup kollanması görevini de Türk Silahlı Kuvvetlerinin üstlenmesi ve bu amaçla alınan kararlar ile uygulanışını denetim altına alması gerektiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
MİT & MEDYA VE AJAN GAZETECİLER İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "MİT&MEDYA VE AJAN GAZETECİLER" "İSTANBUL/ARALIK 2000" yazmaktadır. 43 Sayfadan oluşmaktadır.
Dokümanın yapılan incelemesinde özetle;
"SUNUŞ" başlıklı bölümde;
"Kontr/terör Daire eski Başkanı Mehmet EYMÜR'ün Türkiye'yi terk ederek gittiği Amerika Birleşik Devletleri'nde, internette kiraladığı ve "atin" kodlu sitede yer verdiği bilgilere göre; MİT'in en önemli haber ve bilgi kaynağı Türk Medyası idi. Eymür'ün iddiaları arasında MİT elde ettiği istihbarat verilerinin %85'ini Medya'dan elde ediyordu (!) Bu çok hayret verici bir bilgiydi ve internet üzerinden dünya kamuoyuna duyuruluyordu." yazdığı, devamında ise "MİT'çi Gazeteciler" hakkında medyada çıkan haberlerden bahsedildiği görülmüştür.
Devamında ise "MİT'in en önemli haber kaynağı olarak, medyanın gösterilmiş oluşuyla, basın mensupları ve Türk basını zan altına sokulmuştur. Türk gazeteciler, yurt içinde terör örgütlerine, dış ülkelerde ise; istihbarat servislerine hedef gösterilmiştir.
Gelecek zaman dilimlerinden Türk basınında^ideolojik görüş farklılıkları nedeniyle bazı gazetecilerin^birbirlerini yıpratmaya yönelecekleri; objektif habercilik ilkesine bağlı
kalan birkaç dürüst ve onurlu gazeteci ve araştırmacı yazarın enterne edilebilmeleri için, bu yöntemle hedef haline getirileceği günler yaşanması kaçınılmaz bir gelişme olacaktır." yazdığı görülmüştür.
Yazının başka bir bölümünde ise "Türkiye, Sabahattin Ali'nin günahsız ve suçsuz yere öldürülmüş olmasını hiçbir zaman unutmamıştır. Bu cinayetin MİT'e ait olduğu ise tüm dünya tarafından bilinmektedir. Abdi İPEKÇİ, Çetin EMEÇ, Uğur MUMCU gibi isimlerin faili meçhul cinayetleri üzerinde de MİT gölgesi olduğu ve bu gölgenin ortadan kaldırılmasının gerekliliği bilinen gerçekler arasındadır. MİT, kurduğu baskı yöntemleri sayesinde gazetecilerle geliştirdiği girift ilişkiler sonucu kontrolü yitirmeye başladığında, kanlı suikast tabloları sergilemesi düşündürücü ve sakıncalıdır." yazdığı görülmüştür.
"Hükümetler iş başına geldiklerinde ilk iş olarak MİT'i araç olarak kullanıp basm-yaym organlan üzerinde çeşitli baskı yöntemleri uygulayarak kontrol altına almaya başladıklan artık kanıksanmış bir gerçektir. Bu uygulamalar, hükümete yaranma yansı içinde olan MİT yönetim kadrolannm sürekli biçimde basm-yaym organlannı denetim, kontrol ve yönlendirme çabalanna koşullandırmıştır. Bu koşullanma soncunda ulaşılan son noktada, basm-yayın organlannm kadrolan, MİT üst düzey yöneticileri tarafından uygun görülen kişilerden atanma yoluyla gazeteci prototipleri yaratılması aşmasına gelinmiştir.
Günümüz Türkiye'sinde, MİT'in onaylamadığı hiçbir kimsenin medya patronu olması ve ayakta kalabilmesi mümkün değildir. MİT'in onaylamadığı hiçbir basılı yayının -mevcut yasalara karşın - ülke çapında dağıtımı gerçekleşmemektedir. Ve yine MİT'in onaylamadığı hiçbir yazann kitabı yayınevlerince basılamamakta, basılmış olsa bile dağıtımı gerçekleştirilmemektedir." yazdığı görülmüştür.
"SUNUŞ" bölümünün son paragrafında ise; "Haber ve gazetecilik 1990 yılında tümüyle ceset haline dönüştürülmüştür. Medyada piyasa ekonomisi kararlar vermeye başlamış ve haber tüm özelliklerini yitirerek ürün haline dönüştürülerek pazarlamaya başlanmıştır. Medya organlan ustalıkla habercilikten kopartılarak kitlesel terapiye koşullandınlarak, toplumdan gerçeklerin gizlenebilmesi amaçlanmış, böylelikle ulusal basm-yaym organlan bir anlamda kitlesel imha silahı haline getirilerek, toplum çökertilmiştir. Saygılanmızla," yazdığı görülmüştür.
"MEDYA" başlığı altında; Doğan Holding, Uzan Grubu, Bilgin Grubu, Ciner Grubu, Çukurova Grubu vb. başlıklar altında çeşitli kanal ve gazetelerin sahiplerinin yazıldığı, "MEDYA PATRONLARI" başlığı altında; "Erol AKSOY ve Bekir KUTMANGİL" isimli şahıslar hakkında aynntılı bilgilerin verildiği,
Bekir KUTMANGİL hakkında "Dikkat çeken bir başka konu da Bekir KUTMANGİL'in MİT tarafından desteklenerek türetilen MAFİA/İşadamı prototipleri arasında yer almasıydı.
"BAZI GAZETECİLER NEDEN CEZAEVİNDE? Yazar ve gazeteci olmanın yolu cezaevinden geçiyor!" başlığı altında; Türkiye'de 55 gazetecinin hapiste bulunduğundan bahsettikten sonra "Türkiye'de yazar ve gazeteci olmanın yolu cezaevinden geçiyor. Kamuoyu, yazdığı kitaplardan ötürü cezaevine girmeyi başaramayan bir yazan başansız olarak değerlendiriyor...." "Yazdığı haberden ötürü mahkemede yargılanmamış, hapse girmemiş gazetecilerin Türk kamuoyu üzerinde hiçbir etkinliği olmuyor. Hapiste yatan bir gazetecinin en küçük bir demeci dahi kamuoyunu etkilemeye yeterken, her gün televizyon yıldızına dönüşmüş gazetecilerin kamuoyu üzerinde hiçbir etkisi olmuyor." "....Medya patronlanna gizli güçlerce yapılan uyanlar sonucunda yazı yazması istenmeyen gazeteciye iş verdirilmiyor. Böylece halka gerçekleri yansıtan pek çok dürüst gazeteci susturulmuş oluyor." yazdığı ve çeşitli köşe yazılanna yer verildiği görülmüştür.
"CAN DÜNDAR'IN FİYATI" başlığı altında; Baha KIVANÇ'm bir köşe yazısından alıntı yaptıktan sonra "İkinci Cumhuriyetçiler arasmdjuyp-.jılan isimlerden birisi olan Can DÜNDAR, Londra İstihbarat servisi ile MİT'e yıllazejfhızmet veren Mehmet Ali BİRAND'm
yetiştirmesidir. Dündar, zaman zaman Yaşar KEMAL ve Ahmet ALTAN gibi isimlerin de uydusu olarak kariyer yapmaya çalışırken zigzaglar çizmesiyle de dikkat çekmektedir." yazdığı görülmüştür.
Akabinde "FEHMİ KORU" başlığı altında; şahıs hakkında çeşitli bilgilerin verildiği, Fehmi KORU'nun Taha KIVANÇ, Bülent ŞİRİN gibi isimlerle çeşitli gazeteler yazılar yazdığından bahsettiği görülmüştür.
Ayn ayn başlıklar halinde "Emine Özkan ŞENLİKOĞLU" "Tuncay ÖZKAN" "Cengiz ÇANDAR" isimli şahıslar hakkında bilgiler verdikten sonra, "Günümüz Türkiye'sinde kayıt dışı binlerce dolarlık maaş zarflannı kabul etmeyi içlerinde sindirebilen, görkemli yalı veya çiftlikte yaşam sürdüren hiçbir gazetecinin dürüstlük ve onurdan söz etmeye hakkı olamaz. Çünkü, kendileri de çok iyi bilmektedirler ki, kayıt dışı ödenen ve dolar olarak aldıklann maaşlann kaynağı kara/paradır. Yani kayıt dışı ekonomiden gelen paradır. Ve bu portelerin gazeteci sıfatını kullanmaya da haklan olamaz. Çünkü, gazeteci değillerdir ve gazeteciliği bilmedikleri, yaptıklan yayınlarla belirlenmiştir. Bunlar yalnızca prototip portrelerdir. Türk basın tarihi bu portrelerden gazeteci olarak söz etmeyecektir." yazdığı görülmüştür.
"ARAŞTIRMACI GAZETECİ PROTOTİPLERİ" başlıklı bölümde; "... Burada işaret edilmek istenen MİT'in kontrolünde gelişip dal budak salan çeşitli güç odaklan ile yine MİT'in kontrol ve yönlendirmesinde yaşam bulan medya odaklan ile yine MİT'in kontrol ve yönlendirmesinde yaşam bulan medya içinde yaratılan ayncalıklı ve gazetecilik mesleğiyle hiçbir ilgisi olmayan gazeteci prototipleridir. Bu prototiplerin önce gazetecilik mesleğine verdikleri, sonra da topluma yansıttıklan zarara dikkat edilmesi ulusal çakırlar gereğidir. Bu vahim durumun ortadan kaldmlması esas amaç edinilmelidir."
"Bir dönem Cumhuriyet gazetesinde Uğur MUMCU ile birlikte çalışan Tuncay ÖZKAN'm yeterli deneyim ve birikimden yoksun olmasına karşın, Türkiye'nin en büyük ve etkin yayın organlan arasında yer alan Kanal - D televizyonunda haber genel yayın yönetmenliğine atanması oldukça düşündürücüdür. Tuncay ÖZKAN, hangi kanlı tablonun oluşumuna verdiği katkılarından ötürü hak etmediği bu kilit noktaya atanmıştır? İşin çok daha tramvatik yönü Özkan'ın sürekli olarak Uğur MUMCU cinayetinin aydınlatılması yönünde yayınladığı spekülatif haberlerdir. Bunu haberi yapmasmdaki neden hangi endişelerden kaynaklanmaktadır? Tuncay Özkan, Mumcu ailesi ile neden bu denli içli/dışlı olma gereği duymaktadır? Sorulanna Özkan'ın verebileceği hiçbir yanıt olmayacağı kesinlik kazanmıştır." yazdığı görülmüştür.
Metnin sonunda ise birçok tanınmış gazetecinin isimleri karşısında değerlendirmelerin yapıldığı görülmüştür.
"SONUÇ" başlığı altında ise;
"Hazırlanan bu çalışma Türk medyasının bugününü gözler önüne sermeyi amaçladığı gibi ulusal çıkarlann korunması için gerekli önemlerin ivedilikle alınmasının nedenli gerekli bir zorunluluk olduğunu da işaret etmektedir.
Gazetecilik mesleğini, meslek ilkeleri ve oluruna yakışır hale getirmek öncelikle gazetecilerin görevi olmalıdır. Ancak, ulusal güvenlik sorunu haline gelen medya yapılanması ve gazeteciler hakkında gerekli işlemlerin yapılması, Kemalist Cumhuriyet Devrimlerinin korunabilmesi, Türkiye Cumhuriyeti ulusal güvenliğinin sağlanabilmesi ve toplumsal huzurun korunabilmesi açısından müdahaleyi zorunlu ve kaçınılmaz kılmaktadır.
Türkiye'nin 21. yüzyıl dünyasında şuan sahip olduğu Ulusal medya kuruşlan içinde yer alan ajan gazeteci protipleri ile dış dünyada sorunlannm üstesinden gelebilmesi olanaksız olduğu gibi, kendi içinde de ekonomik, soysal, kültürel ve toplumsal istikran koruyabilmesi gerçekçilikle bağdaşmayacak bir beklentidir." yazdığı görülmüştür.
JİTEM'Cİ VE MİT'Cİ GAZETECİLERİSİN DOKÜMAN

Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanda kapak kısmı bulunmayıp "JİTEMCİ VE MİTÇİ GAZETECİLER" başlığı altında hazırlanan bir yazı metnidir. 6 Sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI :"ERGENEKON" dokümanında 4/a) "GENEL DURUM VE SORUNLAR" başlığı altında;
İstihbarat örgütlerindeki insan unsurundan bahsedilerek insanlık onurunu yitirmemiş, asalete ve yetenek donanımlarına sahip dünya gerçeklerini görebilecek nitelikte Türkiye Cumhuriyetinin temel varlık nedeni Kemalizm'e inanmış Atatürk ilke ve prensiplerine sahip çıkmanın önemini kavrayabilmiş, özveriden kaçınmayan personel kazanımmın önemli olduğu, bu nedenle ordu birlikleri içinde yer alan askerler ile üniversitenin birinci ve ikinci sınıflarında öğrenim gören gençlerden yararlanabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca Ergenekon gibi çok özel bir yapılanma içerisinde yer alması uygun görülecek sivil personelin seçiminin de olabildiğince dikkatli titiz ve özen gösterilerek yapılması gerektiği, aksi taktirde Türkiye Cumhuriyeti resmi istihbaratı MİT in bugün içinde bulunduğu sorun ve çelişkilerin benzer versiyonlarının Ergenekon bünyesinde taşınmış olacağından bahsedilmektedir. Ergenekon'un benzer bir örneği kendi içinde Jitem gerçeği ile yaşayarak yeterli deneyimi elde ettiği vurgulanmıştır.
Söz konusu dokümanın yapılan incelemesinde; Amerika'da kaçak olarak bulunan CİA'nm danışman kadrosu içinde görevli Mehmet EYMÜR'ün "www.atin.org" adlı sitesindeki "kara kalem" ve "çift meslektiler" olarak tanımladığı, MİT ve JİTEM elemanlarının kod adlarını vererek deşifre etme yöntemine gittiği,
Mehmet EYMÜR'ün bu girişiminin ertesi günlerde çeşitli basın yayın organlarına yansıdığı, bu haberlerin bazılarında; özellikle yerli basındaki kimi yazar ve gazetecilerin MİT mensubu veya görevlendirilmiş elemanı olmasının, devlet güvenliği çerçevesi içerisinde var olan rutin bir uygulama olduğu,
Bu tür uygulamalar kapsamında Mehmet EYMÜR'ün internet aracılığıyla gerçekleştirdiği yayında, "Tunca" kod adlı JİTEM ajanı gazeteci üzerinden öncelikli hedefinin; kendisinin bugünkü konumuna sürüklenmesine neden olan görevliler olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca JİTEM'ci gazetecilere göre; Susurluk kazasından sonra Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi AVCI'nın yapmış olduğu açıklamaların, emekli Binbaşı Cem ERSEVER'in öldürülme sebebini ortaya çıkarabileceğini, öldürülen Cem ERSEVER'in uzun süre Güneydoğu'da görev yaptığını ve Hizbulvahşet örgütü lideri Hüseyin VELİOĞLU'nun da yakın arkadaşı olduğunu belirttiği
JİTEM'ci gazetecilerin Mesut YILMAZ ile Abdullah ÇATLI'nm birlikte olduğu fotoğrafı DYP Ti bir milletvekiline ve ayrıca Akın BİRDAL suikastinin azmettiricisi Semih Tufan GÜLALTAY ile Mesut YILMAZ'm birlikte çekilmiş fotoğraflarının Denizli milletvekili Kemal AYKURT'a sattıklanm, bu satış ile ilgili Tunca ve Baha isimli şahıslar arasında geçen diyaloga yer verildiği, Mehmet EYMÜR'ün bu deşifrasyonlan yapmasının Türkiye'nin ulusal çıkarlarına vereceği zararın küçümsenemeyeceği,
Devamında bunun nedeni olarak; CIA'nin EYMÜR aracılığı ile Türkiye'nin istihbarat kadrolarının tümüyle deşifre etmeyi başardığını, bunun yanı sıra istihbarat yapılanması, çalışma yöntemleri, amaçlan ve sürdürdüğü politikayı çözdüğünü,
Bir realite olarak CIA'nin elinde MİT'in röntgen filmlerinin bulunduğu yani MİT'in tümüyle çökertildiğini ve artık işlevini bitirmiş olduğu kısacası ülkenin istihbarat örgütünün iflas ettirildiği belirtilmiştir.
"ÇÖZÜM" başlığı altında;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Ulusal istihbarat mekanizmasını yeniden ve sıfırdan kurmasının kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu,- Imçak bu girişimin son derece gizli

tutulması gerektiği ve siyasi, bürokrat, teknokrat ve hükümet kadrolarından habersiz yapılması gerektiği, mevcut MİT kadrolarının, yeni yapılanma içerisinde bulunmaması gerektiği,
Ayrıca, yeni yapılanma tamamlandıktan sonra MİT içerisindeki mevcut kadronun tasfiye edilmesi ve bu personelin hiçbir kamu kuruluşunda görevlendirilmemesi gerektiği belirtilmiştir.
Türkiye'nin mevcut istihbarat örgütünü tümüyle ortadan kaldırıp, yeni üniteleri devreye sokmakla ülke içindeki ayrılıkçı/etnik/ fundamentalist / yıkıcı faaliyetlerin kaynağını da kurutacağı belirtilmiştir. Yazının sonunda "Saygılarımızla, İstanbul: 14/06/00" yazdığı görülmüştür.
KEMALİST HAREKET İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheli Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "KEMALİST HAREKET" "İSTANBUL-EYLÜL-2000" yazmaktadır. 18 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının 4/d "Sivil Toplum Örgütleri" başlığı altında; Ergenekon'un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı olduğu, ayrıca Türkiye'de faaliyet gösteren tüm sivil toplum örgütlerini kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.
Bu amaç doğrultusunda hazırlanan "LOBİ" dokümanının GİRİŞ bölümüne bakıldığında da, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren ERGENEKON'a bağlı olarak "sivil unsurların" örgütlenmesinin zorunlu olduğu, bu faaliyetlerin "LOBİ" adı verilen gizli örgütsel çalışma ile yapılacağı belirtilmiştir.
LOBİ dokümanının l/b) "KAPSAM" başlığı altında ise;
Lobi geniş halk kitlelerine yönelik çalışmalarında özellikle gençlerin Kemalist ideolojiye ve ülke çıkarları doğrultusunda yeniden örgütlenmelerini sağlamayı tasarladıkları, bu çerçevede üniversite gençliğinin yanı sıra büyük kentlerin varoşlannda ve güneydoğu Anadoluda boşluğa sürüklenmiş, sahipsiz gençlerin örgütleneceği belirtilmiştir.
ERGENEKON ve LOBİ dokümanlarının yönlendirmeleri doğrultusunda, örgütün sivil toplum örgütlerini oluşturmayı amaçladığı ve bu çerçevede kendi sivil toplum örgütlerini oluşturmak ve diğer sivil toplum örgütlerini kontrol altına almak için; KEMALİST HAREKET, KEMALİST MODEL ULUSAL GENÇLİK HAREKETİ, DİNAMİK, ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ&KUVAYI MİLLİYE CEPHESİ, DİNAMİK ANTİ/TEZ ve "GENEL YAPI" isimli doküman çalışmalarının yapıldığı anlaşılmaktadır.
"KEMALİST HAREKET" isimli dokümanda ise; Ulusal gençliğin Kemalist hareket doğrultusunda örgütlenebilmesi için, "Kemalist hareket" adı altında resmi dernek kurulması gerektiği, kurulacak bu derneğin dernek dışında oluşturulacak 5 kişilik GİZLİ bir komite tarafından yönlendirileceği, bu GİZLİ KOMİTE ile dernek başkanı arasında "KÖPRÜ PERSONEL" olması gerektiği belirtilmiştir.
ERGENEKON dokümanının 4/2-a) "KÖPRÜ PERSONEL" başlığı altında;
Seçilecek üç kişinin Ergenekon içinde ve örgüt dışında, örgütü temsilen hareket edebilmelerinin sağlanması gerektiği bu kişilerin örgüt dışında legal bir işte istihdam edilmeleri gerektiği vurgulanmıştır. Kemalist hareket ile ilgili oluşuma baktığımızda da "KÖPRÜ PERSONEL" kavramının kullanıldığı dikkat çekmektedir.
Örgütün amaçlarına ulaşabilmesi için "Kemalizmi" kendi çıkarları doğrultusunda kullandıkları, Kemalizmi bir kalkan olarak kullandıkları görülmektedir. "KEMALİST HAREKET DERNEĞİ" adı altında oluşturacakları yapıda bile örgütün gizlilik prensiplerini uyguladıkları, oluşturulacak derneğin bağımsız bir şekilde hareket etmesini istemedikleri, tamamen kendi kontrol ve yönlendirmeleri ile çalışmacım 'istedikleri, bu nedenle de derneği yönlendirecek gizli bir komite oluşturmayı planladıkları görülmektedir.

"KEMALİST HAREKET" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE;
1961 Anayasasına kadar geçen süreçte anayasalarımızda "hukuk devleti" kavramının yer almadığı, 1982 Anayasasında yer almışsa da içi boş bir kavram olarak yer aldığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir zaman "evrensel hukuk devleti" kalıplan içine sığamadığı, devlet örgütünün hukuk kuralları dışına çıktıkça toplumun çeteleştiği, günümüz Türkiye'sinde "evrensel hukuk kuralları" yerine "orman kuralları"nm geçerli hale geldiği belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin en büyük ihanet çemberi içine çekildiği, ihanet ve çıkar çeteleri fundamentalist örgütler, MAFİA grupları, GLADİO yapılanması ve uzantılannm devlet içinde kadrolaşabildikleri, bu nedenle ülkenin kurtulması için Türk gençliğinin "Kemalist harekef'ine ihtiyaç doğduğu belirtilmiştir.
Ülkenin tüm kaynaklannm yağmalandığı, talan edildiği ve ulusun geleceğinin ipotek altına alındığı, ülkeyi bu durumdan Atatürk'ün Cumhuriyet'i emanet ettiği "ulusal gençlik"in kurtaracağı, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeraltı zenginliklerini, Türk ulusunun alın teri, emeği ve üretimini "ulusal gençlik"in koruyacağı, Türk ulusunun gelmiş geçmiş ne kadar kültür, bilim ve sanat insanı varsa tümünün yaşamının zindana çevrildiği, Türk ulusunun bilim, sanat ve kültür alanlannda katliam yaşamasına "ulusal gençlik"in son vereceği, bu nedenle "Kemalist Harekef'in kurulmasının ve örgütlenmesinin planlandığı belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nde içte yer alan ihanet şebekelerinin dış ülkelerin istihbarat örgütleriyle doğrudan bağlantılı olduğu, bu nedenle "Kemalist Harekef'in çeşitli ülkelerin istihbarat örgütleri ve bunlann yerli işbirlikçilerini doğrudan gözetim altında bulundurması gerektiği, Kemalist hareket üyeleri içinden seçilecek olan uygun gençlerimizin çeşitli ülkelerin istihbarat örgütlerine sızması gerektiği belirtilmiştir.
Kemalist hareketin kurulacak yasal bir dernek çatısı altında evrensel sivil toplum örgütü olarak faaliyete geçirilmesi gerektiği, bu çerçevede ülke içinde olduğu gibi tüm dünya ülkelerinde örgütlenmesi gerektiği, Kemalist hareket derneğinin Kemalizm'i uluslar arası platforma taşımak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Milli mücadele yıllannda Türk kadmlannm çok önemli ve özel bir yeri olduğu, Kemalizm ideolojisinin kadınlara büyük önem ve değer verdiği, bu nedenle bu hareketin liderinin erkek değil kadın olmasında büyük yarar olduğu, bu durumun uluslar arası platformda da dikkat çekici bir basan sağlayacağı belirtilmiştir. "YÖNETİM SEVK VE İDARE" başlığı altında; *Kemalist hareket derneği merkezinin İstanbul'da olması gerektiği, *Kemalist hareket derneği merkezinin, üretilen ve üretilecek olan "teorik, stratejik ve doktriner" argümanlann yaşama geçirilmesi için propaganda merkezi olarak faaliyet göstereceği,
*Kemalist hareket derneğinin yönetiminin üretilecek "teorik, stratejik ve doktriner" argümanlar ile sağlanacağı, bu türden üretimlerin dernek dışında oluşturulacak 5 kişilik "GİZLİ" bir komite tarafından üretileceği, söz konusu gizli komite üyelerinin birbirlerini tanımada herhangi bir sakınca olmadığı, fakat müşterek toplantılar düzenlenmesinin gizlilik prensibine aykm olduğu, komite üyeleri ile dernek başkanı arasında iletişimi sağlayacak olan bir "KÖPRÜ PERSONEL" olacağı, dernek başkanının talimatlan köprü personelden alarak uygulamaya koyacağı,
*Dernek faaliyet ve girişimlerinin mevcut yasalara uygun olarak düzenleneceği, hukuka aykm faaliyetlerin meşruluğa gölge düşüreceği, bu nedenle dernek çatısı altında yer alacak yöneticilerin hukuk platformundaki sicillerinin önemli olduğu,
* Günümüzde hemen hemen dünyanın her ülkesinde Türk nüfusunun bulunduğu, bu nedenle yurt dışında dernekler kurularak faaliyete geçirilmesi gerektiği, aynca dünyanın çeşitli ülkelerinde Türklerin kurduğu çeşitli dernek vc-tobilcfden azami ölçüde yararlanılması gerektiği,
*Kemalist hareket demeğinin sıradan bir sivil toplum örgütü olmadığı, meşru direnme hakkının en geniş biçimde hayata geçirileceği bir direniş hareketi olduğu,
*Kemalist hareketi demeğini oluşturacak yönetim kadrolarının gizli komite üyeleri tarafından seçilmesi gerektiği,
^Kemalist hareket demeği liderliğini üstlenecek kişinin süreç içinde çeşitli vesileler ile gizli komite üyeleri ile görüştürülmesi gerektiği, gizli komite üyelerinin çeşitli alanlarda Kemalist hareket demeği liderine "danışman" kadrosu olarak görevlendirilmesinin çok daha uygun olacağı belirtilmiştir.
"SONUÇ" bölümünde;
Dış güçlere kendilerini satmayı içlerine sindirebilmiş olanlar haricinde tüm Türk sanatçı, aydın ve bilim insanlarının Kemalist hareket demeği çatısı altında yer almalarının sağlanabilmesi gerektiği, çünkü kitleleri kolaylıkla etki altına alıp peşinden koşturmayı başarabilen yalnızca sanatçı ve entelektüel çevreler olduğu, Kemalist hareket demeğinin ivedilikle kurulup hayata geçirilmesi gerektiği, bu hareketin finans kaynağını Türk işadamı, esnaf ve tüccarın yapması gerektiği belirtilmiştir.
KEMALİST MODEL ULUSAL GENÇLİK HAREKETİ DİNAMİK ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ&KUVAYI MİLLİYE CEPHESİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Doğu PERİNÇEK ve Tuncay GÜNEY'den ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "KEMALİST MODEL ULUSAL GENÇLİK HAREKETİ, DİNAMİK ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ & KUVAYI MİLLİYE CEPHESİ" "ARAŞTIRMA/ GÖZLEM/ ANALİZ/ TEORİ "İSTANBUL-29 EKİM 2000" yazmaktadır. 61 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: Dinamik adı verilen bu çalışmada "Ulusal Güç Birliği" gençliğin mercek altına alınarak analiz edildiği, 21.yüzyıl Türkiye'sinin ulusal çıkarlarına ve Kemalist ideoloji ilkelerine uygun biçimde yeniden örgütlenmesinin planlandığı belirtilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi elleriyle kurduğu ne kadar yaşamsal kurum var ise vefatından sonraki süreçte işlemez hale getirilip kapatıldığı,
Atatürk'ün kurduğu kurumlardan birisinin de, 5 Bin şubeli " HALKEVLERİ" olduğu, halkevlerinin kapatılmasının Türk gençliği ve ulusu için en önemli kayıplardan birisi olduğu,
Cumhuriyet devrimlerini yaşatacak kurumlardan bir diğeri olan "KÖY ENSTİTÜLERİ"nin işlevsiz kılınması ile Türk gençliğinin ilerlemesinin önüne geçildiği,
Dünya klasikleri olarak anılan, fikir ve sanat kaynaklarının "yasak kitaplar" listesine dönüştürülerek gençlerin ve yetişkinlerin çağı algılamalarının engellendiği,
Laikliğin ayaklar altına alındığı ve devlet eliyle "münevver yobaz" yetiştirildiği belirtilmiştir.
Ayrıca totaliterlik merdiveni ile demokrasiye ulaşmaya yeltenenlerin, önce faşizmin, ardından Nazizmin ve sonuçta emperyalizmin kucağında kendilerini bulduklarını, bazılarının darağacında can verdiğini, bazılarının zincir bozan günlerini yaşadıklarını, bazılarının da kalp krizi kuşkuları ile arkalarında "Ben zengini severim(!)" sloganını bırakarak bu dünyadan göçüp gittikleri belirtilmiştir.
Yine dokümanın devamında; Türkiye'nin bugünkü durumunun 1919 koşullarındandaha vahim olduğu, gençliğin siyaset ve inançla birleşmesi durumunda ise; unsurlar vekoşullar gereği Türkiye'nin ve buna bağlı olarak dünyanın mutlak değişmeye gebe olduğubelirtilmiştir. "^ ' '
^p^v-e^^
£•*
Ayrıca dış güç odaklarının bu gerçeği görmezden gelmeyecekleri, Türkiye'nin de bu gerçeği görmesi ve gereğini yerine getirmesinin yaşamsal ve kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu belirtilmiştir.
Dinamik adı verilen bu çalışmada Türkiye Ulusal Güç Birliği Gençlik; Dinamik unsur olarak değerlendirildiği ve Türkiye'nin "ulusal güvenlik" çıkarlarına uygun doğrultuda değişim sürecinin başlatılmasını amaç edindiği,
Aynı düşünceden yola çıkarak "Kuvayı Milliye Cephesi" adıyla sokaklardaki başı boş, amaçsız, işsiz ve umutsuz (lümpen) gençler ile tarikat okullarında rejim düşmanı haline dönüştürülen ve Ülkü Ocakları'nm etkisindeki gençliğin eğitilerek bilinçlendirilmesi hedeflendiği,
Ayrıca Ulusal Güç Birliği'ne bağlı olarak Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesinin uygun görüldüğü
Ulusal Güç Birliği'nin liderliğini Kemalist ideolojiye gönül vermiş ve liderlik yeteneklerine sahip bir Türk kızının üstlenmesinin uygun görüldüğü belirtilmiştir.
Ayrıca Atatürk'ün kurduğu ve ebedi başkanı olduğu C.H.P.'nin ne yazık ki işlevini yitirdiği, bu nedenle Türk siyasal platformunda yeni bir Atatürkçü partinin yer alma zamanının geldiği belirtilmiştir.
"DÜNYANIN BEŞ KAPISI" başlığı altında;
İnsanlık tarihi incelendiğinde dünyanın 5 önemli kapısının olduğu, bunların ise Kudüs, Londra, Paris, Moskova ve New York olduğu, bu kapıların önem sıralamasının zaman zaman değiştiği, fakat her dönemde Kudüs'ün dünyanın merkez kenti olduğu, bu nedenle Ulusal Gençlik Hareketi çatısı altında faaliyet gösterecek olan çeşitli derneklerin dünyanın bu 5 önemli kentinde kurulması gerektiği, ayrıca Türklerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerinde de açılması gerektiği belirtilmiştir.
"İDEOLOJİK VE SİYASAL AMAÇLI YOZLAŞTIRMA GİRİŞİMLERİ" başlığı altında;
İdeolojik ve siyasal amaçlı toplumun yozlaştırma girişimlerinin ilk basamağının kültürel alan olduğu, özellikle medya aracılığı ile kültürel ve ahlaki değerlerin toplum hafızasından silindiği ve yerine "yükselen değerler" ile "köşe dönüşücülük" anlayışının yerleştiği,
Bu nedenle toplumun kültürel ve ahlaki değerlerinin alt üst edilmesinin önüne geçilmesi gerektiği, ulusal üretime katkıda bulunan Kemalist iş adamları ile yeni istihdam alanları oluşturmayı çaba gösteren genç girişimcilerin "Ulusal Güç Birliği" ve "Kuvayı Milliye Cephesi" çatısı altında birleşen Kemalist gençler tarafından manevi anlamda desteklenmesi gerektiği belirtilmiştir.
"MİLLİ MÜCADELE ÖRGÜTLERİ" başlığı altında;
Türkiye Cumhuriyeti devrimlerinin gerçekleştirilmesi ve tam bağımsız bir ülke yaratılması için, "Kemalist Örgütler"in oluşturulması ve ulusal gençliğin bu Kemalist ideoloji içersinde toplanması gerektiği belirtilmiştir.
Devamında Atatürk'ün milli mücadeleyi başlatabilmek için çeşitli örgütsel çalışmalar yaptığı, bu örgütsel çalışmalardan özetle bahsedileceği, ayrıca Atatürk'ün örgütsel çalışmalarının karşısında da kurulun örgütler olduğu, bu örgütlerden de bahsedileceği belirtildikten sonra "Türk Ocağı" "Doğu Cephesi Grubu" "Karakol Grubu" "Kuvayı Milliye (Ulusal Güçler)" "Kuvayı Seyyare" "İngiliz Muhipler Cemiyeti" "Kuvayı İnzibatiye" vb. şeklinde başlıklar altında bu oluşumlardan bahsedildiği görülmüştür. "ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ" başlığı altında;
Öncelikle üniversite gençliğinin durumu hakkında genel bilgiler verildiği, üniversitegençliğinin doğrudan "Ulusal Güç Birliği"ni oluşturması gerektiği, günümüzde üniversitegençliğinin köktendinci akımlar ve sol ideolojiler '-tarafından kontrol altına alınmayaçalışıldığı, a . , . ,
Türkiye'nin 1950'lerden itibaren Atatürk devrimlerinden çok önemli ödünler verildiği, emperyalizmin ve gericiliğin birçok alanda güç kazandığı, 28 Şubat 1997 günü yapılan MGK toplantısının Türkiye için bir dönüm noktası olduğu, YÖK'ün kısmen de olsa fundamentalizme karşı tavır alması ve türban genelgesini uygulamaya koymasının olumlu gelişmeler olduğu, bunların yanı sıra hızla açılan taşra üniversitelerinin irticanm kalelerine dönüştüğü, oysa ki üniversitelerin cumhuriyet devrim yasalarının uygulandığı kültür ve bilim kaleleri olması gerektiği, üniversitelerde mescit bulunmasının Anayasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.
"SONUÇ" başlığı altında;
Bu çalışmada temel amacın "Ulusal Güç Birliği" merkezli Kemalist örgütlerin sağlıklı bir şekilde oluşturulmasının önemini ve gerekliliğini dile getirdiği, 21. yüzyılda Cumhuriyet devrimlerinin ulusal gençliğe Milli Mücadele döneminden daha çok gereksinim olduğu, özetle ulusal çapta Kuvayı Milliye ruhunun canlandırılması, örgütlendirilerek hayata geçirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
DİNAMİK ANTİ/TEZ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu Doküman Şüpheliler Ümit OĞUZTAN ve Tuncay GÜNEY'den ele geçirilmiştir.
Dokümanın kapak kısmında "DİNAMİK ANTİ/TEZ" "İSTANBUL/9 ARALIK 2000" yazmaktadır. 6 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE; Kemalist model: "Ulusal Gençlik
Hareketi" isimli çalışmanın "Dinamik" adıyla tanımlandığı, 29 Ekim 2000 tarihli bu tez çalışmasının Doğu PERİNÇEK'e iletildiği, Perinçek tarafından kaleme alman ve "Ulusal Gençlik Birliği Üzerine Görüşler" adıyla ileri sürülen düşüncelerin objektif olarak değerlendirildiğinde örtülü "Anti/Tez" niteliği taşıdığı ve bu çalışmanın Doğu PERİNÇEK tarafından kaleme alınarak dile getirilen "karşı düşünceler"e ilişkin görüşleri içerdiği belirtilmiştir.
Perinçek'in dinamikte net olarak dile getirilen konulan, kavram kargaşası varmışçasma eleştirdiği, Perinçek'in ulusal gençliği tekeli altına aldığı ve yıllarca kendi istemleri ve görüşleri doğrultusunda örgütleyerek politika ürettiği, eylemler gerçekleştirdiği ve böylece bugünlere gelebildiği, ulusal gençliğin örgütlenmesi Perinçek'in kontrolü dışında gelişir ise Perinçek efsanesinin son bulacağı, bunu bildiği içinde "dinamik" adı verilen projenin hayata geçirilmesinden endişe ettiği, bu nedenle "dinamik" çalışmasını eleştirdiği,
Doğu PERİNÇEK'in neye mal olursa olsun ulusal gençlik enerjisi üzerinden iktidara gelmeyi hedeflediği, iktidara gelmesinin ardından Kemalist Cumhuriyet devrimlerinin Marksistleştirilmesi aşamasına gelinmiş olacağı,
Doğu PERİNÇEK'in "Cumhuriyet Devrimi İktidarı Projesi" ve "Devletin Yeniden Yapılandırılması" projeleri ile hedeflerine ulaşmayı amaçladığı,
Hiçbir oluşum ve gücün Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet devletini yeniden yapılandıramayacağı, bir devletin yeniden yapılandınlmasınm o devletin mevcut rejiminin değişmesi anlamına geldiği belirtilmiştir.
GENEL YAPI İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheli Veli KÜÇÜK'ten ele geçirilmiştir. Dokümanda kapak kısmı bulunmayıp "GENEL YAPI" başlığı altında hazırlanan bir yazı metnidir. 5 sayfadan oluşmaktadır.
"GENEL YAPI" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDEÖZETELE; Kemal ÖZDEN isimli şahıs tarafından kaleme alınarak, ADD'nin içindebulunduğu mevcut durumunu belirtir bir rapor niteliği taşıdığı anlaşılan söz konusudokümanın yapılan incelemesinde; s**'""" ~" --
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) nin Türkiye'nin en büyük demokratik kitle örgütü olduğu, büyük kentlerin tamamında şubelerinin olduğu, Cumhuriyetin temel değerlerinin savunulması ve irtica ile mücadelede 'Halk evleri' tarzı bir misyon yüklenen tek mekanizma olduğu belirtilmiştir.
"DURUM" başlığı altında;
Derneğin bu misyonunu kuruluşunun ilk zamanların da layıkıyla yerine getirdiğini ancak; irtica ile mücadele de Anıtkabir'e milyonları yönlendirebilen, mitingler düzenleyen ADD'nin son iki yıl içerisinde üzerine bir şal örtüldüğü,
Özellikle son genel kurul toplantısı sonucu yönetime geçen kadronun bulunmuş olduğu görevin işlevini anlamadığı ya da farklı bir şekilde anladığı, aynı ekibin son derece dar grupçu bir tarzda kendini tekrar yönetime getirecek naylon şubeler inşa ettiği, direnen yurtsever üyeleri dernek üyeliğinden atmak için en ufak bahaneyi değerlendirdiği ancak tüm bu baskı, yıldırma ve kıyıma rağmen, ADD'yi ADD yapan devrimci yapılanmanın direndiği belirtilmiştir.
"NE YAPILABİLİR, NE YAPMALI" başlığı altında;
ADD'nin bugünkü yönetimden kurtulması gerektiği, Kemalist bir yönetime kavuşturulmasının hayati önem taşıdığı, 28 Şubat çizgisinin kamuoyunda güçlü kılınmasında ADD'nin başarılı ve etkin yegane güç olduğu, Cumhuriyeti ayakta tutmak için "TSK'nm masanın bir ayağı, diğer ayağının ise güçlü ve etkin ADD yönetimi" olacağı, çünkü TSK bünyesiyle anlaşmazlık halinde olan bir ekibin ADD'de başarılı olmasının beklenemeyeceği belirtilmiştir.
"ÜSİAD-SAYIN KEMAL ÖZDEN-Rumeli CD. No:5/2
Şişli/Nişantaşı/İSTANBUL" başlığı altında;
Yazının bir önceki "genel yapı" isimli dokümana cevap niteliğini taşıdığı ve "Sayın Kemal ÖZDEN" hitabıyla başlayarak, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin faaliyetlerinin özellikle dış istihbarat örgütleri ile mevcut rejime karşı yıkıcı/bölücü grupların dikkatini çektiği, bu nedenle emperyalist güç odaklarının hedefi haline getirildiği belirtilmiştir.
Bahsedilen bu durumun kaçınılmaz ve doğal bir gelişme olduğu, emperyalist güç odaklarının Türkiye üzerindeki tarihsel "kin"i hiçbir zaman son bulmadığı,
Psikolojik savaşın en ucuz, en etkin ve başarıya ulaştıran en kısa yolunun sivil toplum örgütleri olduğu, bu nedenle Türk kamuoyundaki Kemalist prensip ve düşüncelerine sahip kişilerin ADD çatısı altında yoğunlaştığı, bu durumun son derece sevindirici ve onur verici olduğu,
Bu nedenle ADD yönetim kademelerindeki şahsiyetlerin, vizyona yansıyan değil gerçek portrelerinin önem arz ettiği ve bu yapı içerisinde provokatör yapılanmalara asla izin verilemeyeceği,
Bu nedenle ADD Genel Kurul delegelerinin viCDanen sorumlu oldukları gibi hukuk platformunda da sorumlu oldukları, yönetimden doğan rahatsızlıklara yol açan uygulamaların, delegelerin "sorgulama" nosyonundan yoksun olmalarından kaynaklandığı,
Diğer taraftan ADD içindeki muhalefetin sevindirici olduğu, ancak muhalefetin yönetim üzerinde etkin olabilmesi için "re/aksiyoner" özelliğine sahip olması gerektiği,
ADD'nin kuruluş aşamasından günümüze kadar tüm faaliyetlerinin sanıldığının ötesine büyük bir dikkat ve ciddiyetle izlendiği, bundan sonraki çalışma, yöntem ve amaçlananların kaçınılmaz olarak izleneceği ve gereğinin yerine getirileceği belirtilmiştir.
USİAD ULUSAL SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheli Ümit OGUZTAN'dan ele geçirilmiştir. Dokümanın kapak kısmında "USİAD" "ULUSAL SANAYİCİ VE- -İŞ ADAMLARI DERNEĞİ" "İSTANBUL/12. NİSAN 2000" yazmaktadır. 6 sayfedan-oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının 4/b) "GÜÇLÜ BİR İSTİHBARAT ÖRGÜTÜNÜN ANAHTARI" başlığı altında; İstihbarat örgütleri para politikalannın türlü senaryolan ile ülkelerdeki hükümetleri rahatlıkla devirebileceği ya da çıkar ve amaçlan doğrultusunda yönetimler uygulamaya mecbur bırakacaklan, Ergenekon'unda kaçınılmaz bir biçimde çağın ve koşullann gereği olarak ekonomi alanında çok etkin faaliyetler uygulamaya koyması ve para akışını kontrol altına alma zorunluluğu olduğu belirtilmiştir.
"LOBİ" dokümanının 4) "HEDEF" başlığı altında; Lobi'nin öncelikle ticari şirketler aracılığı ile ekonomik güç kazanması, ardından kuracağı vakıf ile de ekonomik gücünü artırma çalışmalanna yönelmesi gerektiği belirtilmiştir.
Örgütün bu amaçlannı gerçekleştirebilmek için "USİAD" isimli sivil toplum örgütünü kontrol altına almaya çalıştığı, bu nedenle de "USİAD" isimli doküman çalışmasını yaptığı anlaşılmıştır.
"USİAD" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE; "GİRİŞ" başlığı altında; Söz konusu çalışmanın Ulusal Sanayici ve İşadamlan (USİAD) adlı sivil toplum örgütünü konu edindiği,
USİAD'm Kemalist ulusal kaygılar ve amaçlar doğrultusunda oluşturulan bir dernek olduğu ve işadamlan Mümtaz ZEYTİNOĞLU ile Murtaza ÇELİKEL'in öngörülerinden yararlanıldığı belirtilmiştir.
"AMAÇ" başlığı altında;
USİAD'm, global fmans kaynaklannm, ulusal üretimi önce kilitleyip ardından da tümden işlemez ve başansız kılma hedefinin karşısında, yeni bir güç olarak çıkartılmaya çalışıldığı belirtilmiştir.
Henüz kuruluş sorunlannı tam anlamıyla aşamamış olmasına rağmen USİAD'm "yerli malı" üretimi ve kullanımı mesajından yola çıkarak girişimlerde bulunmuş olmasının ayn bir önem ifade ettiği,
İlerleyen bölümlerde Türkiye'nin sanayi alanındaki birçok oluşum ve örgütlenmenin çeşitli bürokratik ve siyasi engellerle karşılaştığı, dış güç odaklannın baskılan sonucu uygulanan ulusal çıkarlara tümden aykm tanm, sanayi ve üretim yapılanmalannın ülkeyi "montaj sektörü" konumuna getirdiği,
Tüm bu olumsuz gelişmeler karşısında USİAD'm yerinde ve gerekli bir adım attığı, bu anlamda desteklenmesi, teşvik edilmesi, rota belirlenmesinde yardımcı olunması gerektiği belirtilmiştir.
"SORUNLAR" başlığı altında;
USİAD'm en önemli ve en büyük sorununun, mevcut ekonomik yapı içinde diğer sanayici ve işadamlan örgütlerine karşı sergilediği farklı söylem ve ideallerinden dolayı girişimlerinde karşılaştığı engeller olduğu,
Medyanın USİAD karşısında patronlannm, çıkar ve taleplerine uygun hareket ettiği, ancak yeni bir örgütlemenin (USİAD) çıkar odaklannın ve illegal çevrelerin hedefi haline geldiği,
Amaçlar ve ilkeler doğrultusunda hareketle kuruculan derneğe "ulusal" adı verilmesini uygun gördüğü, ancak ülkede ve dünyada yaratacağı etkinlik göz önüne alındığında bürokratik engellerle karşılaşacağı belirtilmiştir. "SONUÇ" başlığı altında;
USİAD'm faaliyetlerini ulusal çıkarlara uygun alanlarda desteklenmesi, sorunlanna çözüm yollannm tespit edilmesi, aynı alandaki karşı sivil toplum örgütlerinin desteği ve işbirliğinin sağlanması gerektiği,
İlişkinin "örtülü" bir biçimde sürdürülerek geliştirilmesi ve desteklenmesinin ülke çıkarlan adına yararlı olduğu görülen USİAD'm göstereceği^ performansın aynı zamanda ekonomik alandaki aksiyonlar karşısında reaksiyon odağı olarak değerlendirilmesi gerektiği,
Özellikle hükümetlerin dış güç odakları ile ilintileri ve uğradıkları baskılar sonucunda, ülke çıkarlarına aykırı karar almaları ve bu kararların uygulanması karşısında USİAD'm varlığının ayrı bir önem taşıdığı,
Ayrıca USİAD'm Türkiye'deki fundamentalist ekonomik açılımlar karşısında ekonomik alanda operasyonal faaliyetlerin etkisiz kılınmasında önemli rol üstlenmesinin uygun görüldüğü belirtilmiştir.
PANZEHİR ETNİK/BÖLÜCÜ OPERASYONLARIN TASFİYESİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheli Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN isimli şahıslardan ele geçirilmiştir.Dokümanm kapak kısmında "PANZEHİR ETNİK/BÖLÜCÜ OPERASYONLARIN TASFİYESİ" "KÜRT HAREKETİ VE TÜRK - KÜRT KARDEŞLİĞİ" "İSTANBUL /1 MAYIS 2000" yazmaktadır. 15 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanında "TERÖR" başlığı altında; 21 Yüzyılda en önemli sorunlardan birisinin terör olacağı, bu nedenle terör gruplarının kontrol altında tutulması gerektiği, gereğinde "NAYLON TERÖR GRUPLARI" oluşturularak terör dünyasına yön verilmesi ve güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladığı oyunun içinde mutlaka yer alınması gerektiği belirtilmiştir.
"PANZEHİR" isimli dokümanda ise; Abdullah OCALAN'm tutuklu bulunmasından faydalanılabileceğinden bahsedildiği. "OPERASYON" başlığı altında da Abdullah OCALAN'm yargı sürecinde gerçekleştirilebilecek operasyonun temel amacının PKK yönetim kadrolarının başarısızlık nedeniyle tasfiye edilerek, yerlerine Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplanndan seçilecek olan genç, donanımlı ve uygun subaylann atanmasından ibaret olduğu ve aynı uygulamanın HADEP kadroları için de gerçekleştirilebileceğinden bahsedildiği görülmüştür.
Bu nedenle "PANZEHİR" isimli dokümanın, "ERGENEKON" dokümanında "TERÖR" başlığı altında gösterilen hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için yapılabilecek çalışmalan açıklamak amacıyla düzenlendiği değerlendirilmektedir.
DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE: "1) AMAÇ VE KAPSAM" başlığı altında; Kürtlerin tarihsel süreç içersinde Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ihanet etmedikleri, Osmanlı'nın çöküşü ve parçalanışı döneminde, ayn ve bağımsız bir devlet olma girişiminde bulunmadıklan, Kıbns Banş Harekatı sırasında ülkedeki tüm Askerlik Şubelerinin önünde gönüllü vatandaşlann uzun kuyruklar oluşturduğu, Güneydoğu Bölgesinde de aynı şeylerin yaşandığı belirtilmiştir.
Türk Ulusu karşısında yenilgiye uğrayan emperyalizmin Kürt vatandaşlan içersinde bölücülük fikrini aşılayarak devlete karşı ayaklanmalanm sağlamaya çalıştıklan, aynı güçlerin Türkiye'yi parçalamak için Ulusal Devleti ortadan kaldırmanın yolu olarak "FEDERATİF MODEL" önerisini sunduklan belirtilmiştir.
"2) EMPERYALİZMİN ETNİK / AYRILIKÇI TERÖR SAVAŞI" başlığı altında; Emperyalist güçlerce uzun yıllar sürdürülen sinsi ve inatçı çalışmalar sonucunda, PKK terör örgütünün oluşumunun sağlandığı ve böylelikle bir "Kürt Hareketi"nin sahneye konduğu,
Emperyalist güçlerin PKK terör örgütü taşeronluğunda, önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bölmeyi, daha sonra da yıkmayı planladığı, fakat Türk Silahlı Kuvvetlerinin gösterdiği direncin emperyalist güçleri hayal kınklığma uğrattığı belirtilmiştir.
"3) KUZEY IRAK VE KUKLA KÜRT DEVLETİ" başlığı altında;
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği'ne bağlı ülkeler ve Rusya, Türkiye'de sahnelenen etnik/aynlıkçı programa destek verdikleri, bu destekler sonucu PKK terör örgütünün oluştuğu, geliştiği ve sonuçta "Siyasallaştmlmakistenen Kürt Hareketi" sorununun
ortaya çıktığı,
/^ *?& ^^~~~
Ortaya çıkan tabloda, Kuzey Irak bölgesinde bir Kürt devleti oluşturularak ABD ve AB'nin çıkarlarına hizmet edecek bir üs oluşturma çabası olduğu, böylelikle Avrasya bölgesi yer altı kaynaklarının ele geçirilmesinin hedeflendiği belirtilmiştir.
"4) DEMOKRATİK CUMHURİYET PROGRAMI" başlığı altında; Türkiye'yi parçala ve böl taktiği ile parçalamaya çalışan emperyalist güçlerin ilk hedeflerinin Türk Kültürü olduğu, süreç içinde demokratik sivil toplum örgütlerinin emperyalizmin ülke içersindeki istihbarat, provokasyon ve terör bürolarına dönüştüğü,
2000 yılında CHP'nin "Demokratik Cumhuriyet Programı" ile CHP-PKK ittifakının aynı şeyler olduğu, burada satır arasında ikinci Cumhuriyet programının amaçlandığı belirtilmiştir.
Bu nedenle Türkiye'nin yıllardır savaş verdiği cephelerde, yasal siyasi partilerin ya da hükümetlerin alacağı kararlarla savaşın kazanılmasının mümkün olmadığı,
Milli egemenlik ve ulusal çıkarların korunması her ne kadar halkın kendisine emanet edilmiş ise de; siyasi kadrolar, bürokratlar ve teknokratlara emanet edilmeyecek kadar önemli ve kutsal olduğu, bu kutsal emanetin korunması görevinin Türk Silahlı Kuvvetleri ile Türk Gençliğine emanet edildiği belirtilmiştir.
"5) KÜRT AYRILIKÇILIĞI ÜZERİNDE İKTİDAR HESAPLARI" başlığı altında; Sözde ulusal çıkarlar, ulusal barış ve Türk - Kürt kardeşliğinin yeniden tesis edilmesi, iç barış ve huzurun sağlanması adına hareket eden siyasi kadroların asıl amaçlarının oy avcılığı olduğu, bu amaç doğrultusunda üretilen politikaların çok sakıncalı olduğu,
Sonuç olarak; siyasi kadroların PKK terör örgütü ile diyalog içinde oldukları ve uzlaşma arayışlarına yöneldiklerinin gözlemlendiği belirtilmiştir. "6) ABDULLAH ÖCALAN FAKTÖRÜ" başlığı altında;
PKK terör örgütü lideri Abdullah ÖCALAN'm bir savaş esiri olmadığı, dış istihbarat örgütlerinin güdümünde cinayet ve katliamlardan sorumlu, ihanet ve cinayet şebekesinin azmettiricisi olduğu,
Fakat ÖCALAN'm sanki bir savaş suçlusu gibi muameleye tabi tutulduğu, bu nedenle eylemleri ve söylemlerinin siyasal zemine oturtulmak istendiği, bu durumun son derece sakıncalı olduğu ve vahim sonuçlar doğuracağı,
Emperyalizme karşı mücadeleye yönelen ve kurtuluş savaşını başlatan Mustafa Kemal için idam karan verildiğinin bilindiği, bu idam kararmm Türk halkının Mustafa Kemal'e olan bağlılığını artıran bir faktöre dönüştüğü, ancak Mustafa Kemal Paşa'nm sonuç olarak egemenliği ortadan kaldırılmaya çalışan bir ulusun ve parçalanma sürecine itilen Osmanlı İmparatorluğu'nun değerli bir generali olduğu, oysa Abdullah ÖCALAN için böyle bir özellikten bahsedilemeyeceği belirtilmiştir.
Yargı süreci devam ederken Abdullah ÖCALAN'm PKK ve HADEP'e yönelik talimatlarının medya aracılığı ile kamuoyuna sıkça yansıtılıyor olması, kamu viCDanmda yararlar açtığı ve dış dünya kamuoyunda da halen önemli bir gücün lideri konumunda olduğu imajı verdiği, bu nedenle ÖCALAN'm medya aracılığı ile mesaj iletmesine imkan verilmesi yerine, bu anlamdaki çalışmalarda ÖCALAN'm yazılı mesajlarının güvenilir kuryeler aracılığı ile iletiminin sağlanmasının çok daha akılcı bir yöntem olacağı belirtilmiştir.
İmralı yargı sürecinin beraberinde etnik ayrılıkçı terör olgusunun dünya siyaset platformunda siyasallaşması sürecini doğurduğu, fakat İmralı yargı süreci içinde tutuklu bulunan Abdullah ÖCALAN faktörünün iyi ve verimli bir biçimde değerlendirilemediği,
Abdullah ÖCALAN'm İmralı Cezaevindeki tutukluluk ve yargı sürecinden yararlanılarak, PKK başkanlık konseyi içinde yer alması sağlanacak kadrolar ile PKK'nm ABD ve AB üyelerinin kontrol ve hamiliğinden kurtarılarak doğrudan Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlanmasının sağlanabilmesi gerektiği, _ ^
/^^V'^^v^
fi-' ~-
Abdullah ÖCALAN'm tutukluluk sürecinden yararlanılması ve PKK başkanlık konseyi kadrolarının süratle tasfiye edilerek yerlerinin elde edilmesi gerektiği, bunu Abdullah ÖCALAN'm gerçekleştirebileceği belirtilmiştir.
"7) CHP'NİN PKK'LAŞTIRILMASI" başlığı altında;
Türkiye'nin PKK'nın CHP'üleştirilmesi girişiminde bulunmadığı, fakat Pentagon merkezli AB destekli uzmanların CHP'yi PKK'lılaştırmayı akıl edebildikleri belirtilmiştir.
"8) OPERASYON" başlığı altında;
Abdullah ÖCALAN'm yargı süreci içinde gerçekleşebilecek olan bu operasyonun temel hareket noktasının, PKK yönetim kadrolarının başarısızlık nedeniyle tasfiye edilerek, yerlerine Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarından seçilecek olan genç, donanımlı ve uygun subaylann atanmasından ibaret olduğu, böylece Pentagon merkezli AB destekli PKK terör örgütünü tümüyle dış güç odaklarının kontrol ve yönetiminden arındırılmış olacağı,
Kontrol altına alınmış PKK terör örgütünün yanı sıra aynı uygulamanın HADEP kadroları içinde gerçekleştirilebileceği,
Bu operasyon sonucu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni parçalamaya yönelik Kürt hareketine son verilebileceği gibi Kuzey Irak bölgesinde kurulmaya çalışılan kukla Kürt devletinin de önüne geçileceği belirtilmiştir.
TBMM'ne Pentagon emrinde ve AB güç odaklarının desteğinde girecek olan PKK uzantısı HADEP'in Türk Silahlı Kuvvetleri eliyle girmesinde, milli egemenlik ve ulusal çıkarlar adına yarar olduğu belirtilmiştir.
FABRİKATÖR GÖZLEM & ANALİZ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.Dokümanın kapak kısmında "FABRİKATÖR" "GÖZLEM&ANALİZ"
"İSTANBUL/ŞUBAT 2000" yazmaktadır. 27 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının "2/b) ÖRNEKLER" başlığı içersinde; Dünyanın her yerinde radikal düşüncelerin entelektüel kesim arasında yeşerdiği, (Komünizm, Sosyalizm, Demokrasi vb) güçlü istihbarat örgütleri için en tehlikeli görülen grubun entelektüel kesim olduğu, kamuoyunu en çok ve kolaylıkla etkileme becerisine sahip olduklan için, bu kesimin istihbarat örgütleri tarafından ciddi biçimde kontrol altında tutulmak istendikleri, bunun yanı sıra bu çevrenin istihbarat toplama açısından da çok zengin olduğu belirtilmiştir.
"ERGENEKON" dokümanının 3/c) "POLİTİKALAR" başlığı altında ise; 21. yüzyılda dünya politikacılanm ve siyasetçilerini istihbarat örgütlerinin biçimlendireceği, dünyada var olabilmiş tüm sistemlerin ülke çıkarlan ve mevcut rejim ilkelerine aykın ideolojilere ait siyasileri engellediği, bunu ise 1-Suikast, 2-Dez-Enformasyon yöntemleri ile yaptığı belirtilmiştir.
"FABRİKATÖR" kelimesinin; kişisel ve siyasal amaçlar için, genellikle gerçek ajan kaynaklanna sahip olmaksızın, gerçek dışı ve abartılı haber üreten kişi ve grup anlamına geldiği belirtilmiştir.
"FABRİKATÖR" isimli dokümanın içeriğinde ise Doğu PERİNÇEK ve grubunun yapısı ve faaliyetlerini anlatan bir çalışma raporu olduğu, bu çerçevede Doğu PERİNÇEK ve grubunun Mao Zedung'un yolunu benimsedikleri, çok iyi istihbarat toplama yapılannm olduğu, bunlann yanı sıra arşivlerinde kişilerle ilgili ciddi manada bilgi ve belgelerin olduğu, bu bilgi ve belgeleri genellikle skandal içerikli provokasyon amaçlı kullandıklan,
Doğu PERİNÇEK örgüt üyesidir. Örgütün, Doğu PERİNÇEK ve grubunun siyasiyapısından, istihbarat toplama faaliyetlerinden yararlanmak ve örgütün politikalanndan olan"Dez-Enformasyon" yöntemini gerçekleştirmek amacıyla "FABRİKATÖR" isimli çalışmayıyaptığı değerlendirilmektedir. „ ^ *-*•%,. ^
"FABRİKATÖR" İSİMLİ DOKÜMANIN SATILAN İNCELEMESİNDE;

Dokümanın dip notunda "FABRİKATÖR" kelimesinin Amerikan İstihbarat Servisi tarafından kullanılan bir terim olduğu, kişisel ve siyasal amaçlar için genellikle gerçek ajan kaynaklarına sahip olmaksızın gerçekdışı ve abartılı haber üreten kişi veya grup anlamına geldiği belirtilmiştir.
1.Bölümde "GİRİŞ AMAÇ VE KAPSAM" başlığı altında;
Bu çalışmanın "Fabrikatör" tanımlamasına uygun görülen hukuk doktoru Doğu PERİNÇEK ve Aydınlık grubunun toplumsal, siyasal, kültürel ve ekonomik alanlarda "açık faaliyetleri" gözlemlenerek elde edilen veriler ışığında, objektif değerlendirme prensiplerine sadık kalınarak hazırlanan bir analiz olduğu belirtilmiştir.
Doğu PERİNÇEK ve grubunun Marksist ideolojiyi ve Mao Zedung'un yolunu benimseyip savunduklan, uyguladıklan siyasette ise çok açık bir biçimde "Kemalizm'in Sancaktan ve Kalesi" durumunda görüldüğü, Mao Zedung siyaset ve yöntemleri yerine, Kemalist yöntemler sergilemeye özel bir çaba gösterdikleri, bu türden siyaset örneğini yalnızca siyasal fundamentalizmin sergilediği ve bu yönteme de "takiye" dendiği belirtilmiştir.
Doğu PERİNÇEK ve grubunun, MİT yöneticileri tarafından MİT'in çalışmalannm aksadığını ve hatta felç olduğunu medya yaymlannda dile getirmiş olmalannm dikkat çekici olduğu, MİT yöneticilerinin açık kimliklerinin, evlerinin açık adreslerinin, otomobil plakalannm Perinçek ve grubuna ait yayın organlannda yayınlanmış olmasının da dikkate değer ve her türden yoruma açık bir husus olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca Doğu PERİNÇEK'in özgeçmişinden, yayınlanmış kitaplanndan ve yurtdışı seyahatlerinden bahsedildiği, bu çerçevede Avrupa ülkeleri, Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Küba, Suriye ve Lübnan ülkelerine gittiği belirtilmiştir.
2.Bölümde "FAALİYET VE YÖNTEMLER" başlığı altında;
Doğu PERİNÇEK'in yönteminin "uzun yürüyüş" olarak tanımlanan uzun vadeye yayılmış, belirlenen hedeflerin örtülü stratejik planlamaları olarak özetlendiği, bu yöntemin nihai hedefin belirlenebilmesini engellediği, bu nedenle her türlü örtülü faaliyete zemin hazırlayan çok özel bir metot olduğu,
Doğu PERİNÇEK'in iyi bir hukukçu olduğu, bu nedenle faaliyetlerini hukuki zemine oturtmakta olabildiğince titiz davrandığı, yarar sağlayıcı her türden güç odağı ile işbirliği içinde olmasının en belirgin özelliği olduğu, siyasi faaliyetlerini ise tavandan tabana yayılma biçiminde çok yönlü ve çok amaçlı "Skandal/pravokasyon" yöntemleri ile gerçekleştirdiği belirtilmiştir.
"Provokasyon Faaliyetleri" alt başlığı içerisinde;
Toplumun duyarlı olduğu her konuda provokasyonlann oluşumuna zemin hazırlanmasının sağlanması, her şey olup bittikten sonrada provokasyonu gerçekleştirenlerin deşifre edilmesi yönteminin her dönemde yerini koruduğu, provokasyon amaçlı faaliyetlerin tümünde "skandaP'm örtü işlevi gördüğü, eylemlerde sergilenen skandallann gerçekte seçilen hedefi ve belirlenen amacı örttüğü, böylece eylemlerin çözümlenmesinin engellendiği belirtilmiştir.
"İstihbarat" alt başlığı içerisinde;
Doğu PERİNÇEK ve grubunun her konuda olduğu gibi istihbarat verileri toplanmasında da çok titiz davrandığı, yapılan çalışmalann hukuk normlanna uygunluğunun sağlanabilmesi için her dönemde yayın şirketinin faal tutulduğu, gazete ve dergi yayıncılığı ile kişi ve kurumlardan bilgi akışının sağlandığı, elde edilen verilerin stratejik materyallere dönüştürülerek yayıncılık ve hukuk prensiplerinin smırlannın zorlandığı, ideolojik amaçlar doğrultusunda yüksek tahrip gücüne sahip bir silah gibi kullanıldığı, Perinçek ve grubunun yayın faaliyetleri içerisinde yer alan istihbarat toplama çalışmalannm gazeteciliğin doğal sınırlan içerisinde kabul edilemeyeceği, çünkü disiplinli -,bir şekilde sürdürülen arşiv çalışmalan içerisinde MİT ve Genelkurmay Başkanlığının "çok-.gizli" belgelerinin de yer
aldığı belirtilmiş ve bu şekilde gizlilik dereceli belgelerle ilgili yaptığı haberlerden örnekler verildiği görülmüştür. (MİT raporu, Hiram ABAS'ın kamuoyuna deşifresi, Tansu ÇİLLER -CİA ilişkiler ağı vb.)
"Arşiv" alt başlığı altında;
Kişilere yönelik ciddi bir arşiv bulunduğu, bu arşivde yer alan bilgi ve belgelerin genellikle skandal içerikli provokasyonlara yönelik faaliyetler için bitimsiz bir kaynak olduğu, bilimsel, kültürel ve sanatsal faaliyetler içeren hiçbir arşiv çalışmasının yapılmadığı ve bu anlamda bir çalışmanın gereksiz görülmüş olmasının arşivcilik faaliyetlerindeki amacın açığa çıkartılmasında yeterli olduğu belirtilmiştir.
3.Bölümde "DIŞ İLİŞKİLER" başlığı altında;
Perinçek'in komünist bloklar ve Ortadoğu ülkeleriyle olduğu kadar eşdeğerde batı ülkeleri, onların istihbarat örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla her dönemde yakın ilişkiler içinde olmaya özen gösterdiği, Türkiye'de komünist görüşe sahip pek çok siyasi portre yıpranıp biterken Perinçek güçlü bir oy potansiyeli yakalayamamış olmasına rağmen her dönemde ayakta kalmayı başarabildiği, bunun nedeninin de Doğu PERİNÇEK'in Doğu Bloku ülkeleri ve Çin ile kurduğu ilişkiler oranında batılı ülkeler ile de sağlıklı ve derin ilişkiler kurmuş olmasından kaynaklandığı, Perinçek'in özellikle Çin ile olan ilişkilerinin dikkate değer olduğu ve Çin'den finansal anlamda destek gördüğü belirtilmiştir.
4.Bölümde "ABDULLAH ÖCALAN, KÜRT SORUNU VE PKK" başlığı altında;
Kurmay Yüzbaşı Ceyhan KARAGÖZ tarafından 12.12.1994 tarihinde yazılan "GİZLİ" ibareli PKK terör örgütü hakkında ders notu olduğu, bu ders notu içeriğinde PKK terör örgütünün 27 Kasım 1978 yılında Diyarbakır Lice ilçesi Ziyaret Köyü'nde aralannda Abdullah ÖCALAN, Doğu PERİNÇEK, Ahmet TÜRK, Mehdi ZANA ve Cemil BAYIK gibi kişilerin de bulunduğu 25 kişi tarafından kurulduğu, devamında örgütün gerek siyasi gerek silahlı gelişimi ile PKK'nm Ermeni ve Asala işbirliğinden bahsedildiği anlaşılmıştır.
Devamında 5 Şubat 1995 tarihinde Doğu PERİNÇEK'in bu ders notu ile ilgili Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu, bu suç duyurusu içerisinde söz konusu ders notunun provokasyon olduğu, bu provokasyonun kaynağının Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı bir istihbarat ve istihbarata karşı koyma şube müdürlüğünün olduğu, bu nedenle bu provokasyondan yalnızca ders notunu hazırlayan Kurmay Yüzbaşı Ceyhan KARAGÖZ'ün değil aynı zamanda emir komuta zinciriyle bağlı olduğu komutanların ve Milli Savunma Bakanı'nm da sorumlu olduğu, ayrıca bu ders notunun dağıtımında bulunan ilgili kamu kurumlarının da sorumlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Aynı başlığın ilerleyen bölümlerinde, PKK'nm Genel Sekreterinin Abdullah ÖCALAN olduğu, Doğu PERİNÇEK'in Bekaa Vadisindeki PKK kampında Abdullah ÖCALAN ile görüştüğü, ayrıca Abdullah ÖCALAN'm Türkiye'ye getirilmesi ve İmralı Cezaevine kapatılmasıyla başlayan süreç içerisinde ÖCALAN'IN avukatları ile Doğu PERİNÇEK arasında başlayan teori ve düşünce alışverişinin dikkat çekici olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca 13 Ocak 1995 tarihinde Doğu PERİNÇEK'in Süleyman DEMİREL'e sunduğu "Kürt Sorununa Acil Kardeşlik Çözümü" isimli dokümanda, Öcalan'm dış ülkelerden acil müdahale istemesini işaret ederek PKK liderinin Sevr çizgisine gittiği görüşünü dile getirmesinin düşündürücü olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca Doğu PERİNÇEK'in "Kürt Sorunu" tanımlaması ile yaptığı açıklama ve yayınların Türkiye'de yaşanan terör olaylarının Kürt sorunu olarak adlandırılmasına neden olduğu, Doğu PERİNÇEK'in sözde, Kemalizm'i ve Türk/Kürt kardeşliğini savunma adına yaptığı atılımların aslında Türk/Kürt kardeşliği arasında uçurumlar meydana getirdiği, sonuç olarak Doğu PERİNÇEK'in Kemalizm, Türk/Kürt kardeşliği, insan hak ve özgürlükleri ve demokrasi adı altında yaptığı tüm girişimlerin bilinçtir bir biçimde Marksist/Leninist/Maocu ideoloji kalıplaryçinde "bölücülük" argümanları ürettiği belirtilmiştir.
5.Bölümde "MUHALEFET VE MÜTTEFİK YÖNTEMLER" başlığı altında; Doğu PERİNÇEK ve grubunun mevcut sistem içerisinde yer alan tüm siyasi partilerden farklı bir siyaset yürüttüğü, siyasi hayatının hiçbir döneminde parlamentoya girememesine rağmen mevcut sistemi değiştirme amacı doğrultusunda iktidara gelmenin ve sistemi değiştirmenin tek yolunun her alanda "örgütlenmek"ten geçtiğinin kabullenildiği, Doğu PERİNÇEK ve grubunun siyasi arenada çok farklı bir muhalefet uyguladıkları, Perinçek'in uyguladığı muhalefetin siyasi anlamda mevcut rejim karşıtı olduğu, yani sistemin tamamen işlemez bir duruma girdiği, ömrünü tamamladığı görüşünün öne sürerek muhalefet yaptığı, sonuç olarak Doğu PERİNÇEK'e göre sistemin mutlak bir devrime ihtiyacının olduğu, gerçekleştirilecek devrimin ise Mao Zedung öğretisi olduğu belirtilmiştir.
ö.Bölümde "FUNDAMENTALİZME BAKIŞ" başlığı altında; Perinçek ve grubunun fundamentalizme karşı kendilerini "vatanseverdik ile özdeş hale getirmeye özen gösterdikleri, 28 Şubat sürecinde kendilerinin kamuoyunda sempati kazanmaya çalıştıkları, yine bu dönemde fundamentalist çevrelere karşı Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef gösterdikleri, bu yöntemle ordu ile inançlı halk kitleleri arasındaki barış ve saygının yıpratılmasını amaçladıkları, kısacası Doğu PERİNÇEK ve grubunun güvenlik kuvvetleri, iç istihbarat birimleri ve Cumhuriyet savcılarının görevlerim tüm işlevleri ile birlikte üstlenmeyi istedikleri belirtilmiştir.
7.Bölümde "KEMALİZM'E BAKIŞ" başlığı altında;
Perinçek'in uyguladığı siyasi çizginin halk kitleleri için antipatik olduğu, bu durumu sempatik hale dönüştürmek için Kemalizm'e sahip çıkma yöntemini kullandıkları, Kemalizm'i savunma merkezinden hareketle pek çok kurum, kuruluş ve kişilere karşı saldırabilme olanağı bulduğu belirtilmiştir.
Ayrıca Atatürk ile Lenin'in görüşlerinin örtüştüğünü açıkça dile getirmesi Kemalizm'in gençler arasında gerçek anlamda anlaşılmasını engellediği ve kavram karmaşasına neden olduğu, Perinçek'e göre Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Kemalizm'in ancak Marksist/Leninist/Maocu anlayış ile kavranabileceği belirtilmiştir. 8.Bölümde "TOPLUMA BAKIŞ" başlığı altında;
Doğu PERİNÇEK'in uyguladığı politika ile iktidara gelmesinin mümkün olmadığını bildiğini, bu nedenle "örgütlenme" ve "örgütsel faaliyetler" ile mevcut rejimi devirerek yerine Marksist ideoloji türevi olan Mao Zedung sistemini getirmeye çalıştığı, ancak toplumun yapısının bu isteme uygun olmadığını bildiği, bu nedenle toplumdan alman güçle değil de örgütsel faaliyet ve provokasyonların sağlayacağı ivmelerden yararlanabilme yöntemini uyguladığı belirtilmiştir.
Ayrıca Perinçek'in "uzun yoP'unda halkın yalnızca bir araç olduğu, kendi ideolojileri doğrultusunda bir rejim kurabilmek için halkı sürekli biçimde ajite ettiği ve mevcut rejime karşı dirence sürüklediği belirtilmiştir.
9.Bölümde "FİNANSAL KAYNAK YARATMA YÖNTEMLERİ" başlığı altında; Perinçek'in finansal kaynaklar yaratılmasında grubunun dahi bilinçlenmesini engellediği, kaynak yaratılması girişimlerinin tümünün gizli olduğu, görünürdeki üye aidatları, yayıncılık faaliyetleri dışında birçok ticari şirket faaliyetinin olduğu, bu şirketlerin Çin ve Federal Almanya gibi ülkelerle ticari ilişkiler içerisinde olduğu, ayrıca elde edilen istihbarat bilgilerinin finansal kaynağa dönüştürüldüğü belirtilmiştir.
1 Ö.Bölümde "SİYASİ PARTİLER İLE İLİŞKİLER" başlığı altında; Elde edilen istihbarat ve siyasi gelişmelerin adeta bir silah gibi kullanılarak siyasi partilerin bir anda yıpratılması yöntemlerini geliştirdiklerini belirtilmiştir.
11.Bölümde "TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİNLİK VE GÜVENİLİRLİK" başlığıaltında; t , „-
Perinçek ve grubunun toplum ve kurumlar üzerinde etkinliği olmakla birlikte güvenilirliğinin olmadığı, sürekli biçimde provokasyona açık eylemler ve girişimler içinde karanlık bir portre olarak görüldüğü belirtilmiştir.
12.Bölümde "GENEL DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER" başlığı altında;
Doğu PERİNÇEK ve grubunun ulusal çıkarlar göz önüne alındığında olumlu bir siyasetçi portresi çizmediği, bunun yanı sıra net olarak gazeteci portresi de olmadığı, Perinçek'in ticaretten teoriye, dış güç odaklarından provokasyona ve illegaliteye açılımlar yapabilen çok geniş bir yelpaze içinde yer aldığının gözlemlendiği belirtilmiştir.
İŞÇİ PARTİSİNİN TÜRK VE KÜRDÜ BİRLİKTE ÖRGÜTLEME TASARIMI ANALİZ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Doğu PERİNÇEK, Tuncay GÜNEY ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.Dokümanm kapak kısmında "İŞÇİ PARTİSİNİN TÜRK VE KÜRDÜ BİRLİKTEÖRGÜTLEME TASARIMI" "ANALİZ" "İSTANBUL/7 NİSAN 2000" yazmaktadır. 8 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "FABRİKATÖR" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: Örgüt tarafından hazırlanan "FABRİKATÖR" isimli dokümanda, Örgütün Doğu PERİNÇEK ve grubunun siyasi yapısından, istihbarat toplama faaliyetlerinden yararlanmak ve örgütün politikalarından olan "Dez-Enformasyon" yöntemini gerçekleştirmek amacıyla "FABRİKATÖR" isimli çalışmayı yaptığı değerlendirilmektedir.
"İŞÇİ PARTİSİNİN TÜRK VE KÜRDÜ BİRLİKTE ÖRGÜTLEME TASARIMI ANALİZ" isimli dokümanda ise; Doğu PERİNÇEK'in yapacağı çalışmalarla ilgili hazırladığı raporları örgüte sunduğu, bu çalışmalann örgüt içersinde değerlendirildiği ve Doğu PERİNÇEK'in örgütün hedefleri doğrultusunda yönlendirilmeye çalışıldığı değerlendirilmektedir.
"İŞÇİ PARTİSİNİN TÜRK VE KÜRDÜ BİRLİKTE ÖRGÜTLEME TASARIMI ANALİZ" isimli dokümanın yapılan incelemesinde; İşçi Partisinin Türk ve Kürdü birlikte örgütleme tasarımı çalışmasına cevap niteliği taşıyan bir analiz olduğu anlaşılmaktadır.
Doküman içerisinde tırnak içerisinde yazılan cümlelerin olduğu, bu cümlelerin Doğu PERİNÇEK'e ait olduğu, diğer kısımlarda ise Doğu PERİNÇEK'in bu söylemleriyle ilgili değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır.
"İki Karşıt Program Ve İki Karşıt Örgütlenme Modeli" başlığı altında;
"...Batı devletleri ve işbirlikçileri, Kürdistan Teali Cemiyeti - PKK örgütlenme modelini dayatıyorlar. Bu anlayışa göre Kürt halk kitleleri Türklerle aynı partide örgütlenemez. PKK şu veya bu biçimde yasallaştınlmalı ve tepeden denetim altında tutulmalıdır. Kürt halkı ayrı siyasal partide örgütlenerek Batının denetiminde kalmalıdır."
"...Türkiye'nin ulusal güçlerinin Türk Kürt kardeşliğini esas alan örgütlenme modeli ise milliyetlere göre örgütlenmeyi reddediyor, Türk ve Kürdü Kurtuluş Savaşı yıllarındaki Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti deneyiminde ve bugün İşçi Partisi önderliğinde olduğu gibi birlikte örgütlenmeyi savunuyor.
Aynı örgütlenme bugün Türk ve Kürdün siyasal partisini birbirinden ayırmaktadır; böylece yarın devlet olarak birbirinden ayırmanın zeminin korumaktadır. Aynı örgütlenme modelinin hiçbir ilerici ve özgürlükçü mantığı yoktur. Bu modelin doğal sonucu ayrı devlettir...."
Bu yazıların altında Doğu PERİNÇEK'in bu görüşlerinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
"Birlikte Örgütlenme Eğilimini Güçlendiren Etkenler" başlığı altında;
Bu bölümde 4. maddede dile getirilen "Apo'nun Kemalist Devrimi, Atatürk'ü ve Türk-Kürt birliğini savunan açıklamaları halk içinde olumlu etkide bulundu." savu ve görüşünün gerçekle hiç örtüşmediği belirtilmiştir.
Öcalan'm yakalanışı ve güvenlik güçleri karşısındaki tavrının görüntülü bir biçimde kamuoyuna yansıması ile birlikte ortaya garip bir "paradoks" çıktığı, o tarihten itibaren de Abdullah ÖCALAN'm hiçbir sözünün öneminin ve etkisinin kalmadığı, bu ve benzer söylemlerin Abdullah ÖCALAN'm bir lider olarak kullanılmasında direnç göstermeyi amaçladığı belirtilmiştir.
"BİRLİKTE ÖRGÜTLENME İÇİN POLİTİKA VE ÖNLEMLER" başlığı altında;
"... Halk önderleri ve halk Kürt sorununda çözümün Ankara'dan geleceğini gördüğü gün, yüzünü Ankara'ya çevirecek ve çözümü Türk kardeşleriyle birleşmekte görecektir."
Bu yazının altında PERİNÇEK'in bu görüşünün doğru olduğu, Kürt sorunun çözümünün Ankara'da olduğu, fakat bu soruna Türk-Kürt tanımlamalanyla yaklaşarak çözüm bulunamayacağı, yaranın daha da büyüyeceği belirtilmiştir.
"... Türk ve Kürtleri birlikte örgütleme görevinin yerine getirilmesinde motor rolünü Türkiye'nin batısı oynayacaktır."
Bu yazının altında 21. yüzyılda halen Türkiye'nin batısı ile doğusu tanımlamalarının kullanılmasının çok acı olduğu, bu ifadenin bile Türkiye'nin bölünmesine yol gösteren bir anlam taşıdığı belirtilmiştir.
"....Türk ve Kürdü birlikte örgütlemede en önemli etken, Kurtuluş Savaşımızın ortak iktidar ilkesini hayata geçirmektir."
Bu yazının altında, bu ifadelerin Kurtuluş Savaşı prensipleri, Atatürk ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti üzerinde kurulmuş tuzak olduğu, Atatürk'ün Cumhuriyet Devrim rejimini "ortaklıklar" ile kurmadığı belirtilmiştir.
"SONUÇ" başlığı altında;
Doğu PERİNÇEK'in "Türk ve Kürdü birlikte örgütleme tasarımı" projesinin Türkiye'nin Güneydoğu bölgesinde yaşanan acılara son verecek bir reçete olmadığı, daha çok kendisini ve partisini iktidara taşıyabilecek çözüm arayışları çalışması olduğu,
Fakat ortaya attığı çözüm yollarının Türkiye'nin mevcut rejimini tehlikeli bir biçimde sıkıntıya sokabileceği, sorana baştan itibaren Türk-Kürt tammlamalan ile ele alınarak ayrımcılık yapıldığı, diğer taraftan her iki taraf arasında kurulması planlanan, düşlenen ve gerçekleştirilebileceği vaat edilen "ortaklık"tan söz edilmesinin "etnik bölünmeyi" kabullenmek demek olduğu,
Bu tuzağı kuran siyasi partinin Güneydoğu bölgesinde PKK-HADEP-DEP tarafından sırtı sıvazlanarak destekleneceği, ayrıca dış ülkelerin istihbarat örgütleri ve siyasetçilerinin de destekleyeceği, çünkü Türkiye Cumhuriyeti topraklan içinde yeşerecek "etnik bölünmenin" öteden beri arzulanan bir oyun olduğu belirtilmiştir.
REAKSİYON ETNİK/FUNDAMENTALİST/BÖLÜCÜ/YIKICI
UNSURLAR ANALİZ VE TASFİYE PROJESİ İSİMLİ DOKÜMAN
Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.Dokümanm kapak kısmında "REAKSİYON" "ETNİK/ FUNDAMENTALİST/ BÖLÜCÜ/ YIKICI UNSURLAR ANALİZ VE TASFİYE PROJESİ" "İSTANBUL/KASIM 1999" yazmaktadır. 35 sayfadan oluşmaktadır.
DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının l/a "AMAÇ" başlığı altında; Emperyalist sisteme dayalı bölücü/yıkıcı/çok uluslu/çok emelli sinsi faaliyetlerin Arnavutluk'un çözülmesine, İran'da şah rejiminin yıkılmasına ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinhvdağılmasma yol açtığı, 20. yüzyılın son yılında bölücü/yıkıcı faaliyetlerin çok tehlikeli tırmanışa .geçtiği, kaynağının dış ülke
istihbarat örgütlerinden alan ve ülke içinde konuşlandırılan bu güç odaklarının yerli işbirlikçi uzantılarının devletin her kademesine sızarak Türkiye Büyük Millet Meclisine girebildiği ve hatta siyasi platformda iktidar dönemleri yaşadıkları, bunun için ERGENEKON'un Türkiye Cumhuriyeti için her zaman olduğundan çok daha fazla yaşamsal önem ifade ettiği belirtilmiştir.
"REAKSİYON" dokümanının "ANALİZ AMACI" bölümüne bakıldığında;
"Reaksiyon adlı bu analiz/projenin amacı Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren ERGENEKON'un milli mücadele girişimlerinden günümüze Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını tehdit etmekte olan etnik, fundamentalist, bölücü ve yıkıcı unsurların kaynak ve hedeflerini belirlemesiyle tasfiye edilmesine katkıda bulunabilmektir." yazdığı görülmektedir.
"REAKSİYON" İSİMLİ DOKÜMANIN DEVAM EDEN İNCELEMESİNDE ÖZETLE;
"İSTİHBARAT VE ANALİZİN ÖNEMİ" başlığı altında;
"...Devletin her kurumunda olduğu gibi istihbarat kurumlarında da siyasi görüşler ve kişisel çıkarlar doğrultusunda analiz raporları üretilerek ülkeye yararlı olma amaç ve prensipleri hiçe sayılmıştır. Bu yol ve alışkanlıkla ülke içinde birilerinin çıkarlanna ters düştüğünden "istemediği" gizli ve sinsi tasfiyeler gerçekleştirilmiştir. Sanal düşmanlar ve cepheler yaratılarak bu düşmanlara karşı ekipler halinde naylon basanlar elde edilme yöntemiyle akıl almaz çıkarlar elde edilmiştir..."
"Öte yandan ülke içindeki yabancı istihbarat örgütlerinin faaliyetlerinden aynı istihbarat kadrolannın hiçbir bilgisi yoktur. Dış ülkelerin istihbarat elemanlan kendilerine rahatlıkla yerli işbirlikçiler bulabilmektedir..."
"...Yine aynı resmi istihbarat kadrolan, sözde devlet içine sızmış ve devleti ele geçirmeyi başarmış "çeteler" hakkında kendi aralannda dahi traji/komik gelişmeler sergileyip devletin resmi birimlerinin raporlannda yer almışlar, Devlet Güvenlik Mahkemelerindeki "sanık" ve "tanık" sandalyelerine oturarak kamuoyu ve tarihe malolmuşlardır..."
"Ülke dışından ulusal varlığı dinamitleme girişim ve faaliyetleri hakkında, gereken çok önemli istihbarat verileri MİT'e akmamış olmalıdır ki; bugün Türkiye Cumhuriyeti ekonomik bağımsızlığını yitirebilmiş, siyasal bağımsızlığı tartışılır duruma düşmüş, ülke topraklannm bir bölümü kopartılma aşamasına gelinmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne etnik/fundamentalist/bölücü/yıkıcı unsurlann militanlan milletin vekili olarak girebilmiştir."
"Emparyalizm 3 bin yıl olan 21.yüzyılda "Yeni Dünya Düzeni" ile "Yeni Dünya Hükümeti" projesini uygulamaya koymaktadır ki, bu uygulama "Ulus Devlet" modelini ortadan kaldmp her birini birer eyalete dönüştürmeye amaçlamaktadır. Uluslan ve ülkeleri köleleştirmeye yönelik böylesine güçlü bir organizasyon karşısında "Milli Mücadele" ile elde edilebilmiş ulusal haklann korunması, MİT gibi işlevini ve anlamını çoktan yitirmiş bir kuruluşa teslim edilemez..." yazdığı görülmüştür.
Dokümanın içeriğinde aynca etnik/fundamentalist/bölücü/yıkıcı unsurlann yakın tarihinden bahsedildiği ve bu çerçevede tarihten örnekler verildiği görülmüştür.
"TÜRKİYE İÇİNDE BULUNDUĞU KOŞULLARA NASIL ULAŞTI" başlığı altında ise;
"...Türk ulusunun karanlıkta kalmış olması ve çağını kavrayamaması, siyasal otorite ve teorisyenleri durumunda olan bürokrat kesimin uygulamalanndan ve MİT raporlanndan kaynaklanmaktadır." yazdığı görülmüştür.
"MİLLİYETÇİLİK" başlığı altında ise;
"...Türk/Kürt kardeşliğinin zedelenmesi, birbirlerinden kopma noktasına gelmesi, bölücü/yıkıcı ve silahlı gruplann eyleme geçmeleri, konunun uluslar arası platforma taşınması gibi aksiyonlar karşısında MİT reaksiyon yerine, sonuç^-olarak ülke coğrafyasının bölünme
noktasına ulaşmasına neden olan "Kontrol Altına Alma" girişimlerine yönelmiştir." yazdığı görülmüştür.
"LAİKLİK" başlığı altında;
Gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle laiklik prensibinin ağır biçimde yara aldığı, yasalara aykırı olduğu halde dergahlar, cemaatler ve tarikatların oluşturulduğu, bu yollarla ekonomi ve siyasetin ele geçirildiği, devlet kurumlan içerisinde örgütlenildiği, tüm bunlar olurken MİT'in hiçbir şey yapmadığı, köşe başlarındaki simit satıcılarım ve öğrencileri fişlediği belirtilmiştir.
Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri ile mensuplarının bile haklı/haksız, gerekli/gereksiz eleştirilebildiği bir Türkiye'de MİT'in eleştirilmesinin söz konusu bile olmadığı belirtilmiştir.
"GÜNÜMÜZ TÜRKİYE'Sİ" başlığı altında;
Ülkemizde seçimlerle çeşitli baskı gruplarının oluşturulduğu ve bu baskı grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisine yön verildiği, Türkiye'de fundamentalizmin hükümet olabildiği, ayrıca etnik/fundamentalist/bölücü/yıkıcı unsurların örgütlenmesine sivil toplum örgütlenmesi adının verildiği belirtilmiştir.
"MEDYA" başlığı altında;
Günümüzde çıkar gruplarının yıldızlarını parlattığı, memur gazetecilerin hangi amaca hizmet ettiklerini kendilerinin dahi bilmediği, ülke çıkarlarına aykırı söylev yayın ve programlar ile kamuoyu oluşturmayı amaçladıklan, aksi doğrultuda gazetecilerin ise medya dünyasından tasfiye edildiği, dış güç odaklannm Türkiye'de her alanda böylesine organize olabilirken MİT'in bu alanlardaki gelişmelerden habersiz kalmayı yeğlediği, bunun yanı sıra medya dünyasından kullanmayı uygun bulduğu kişileri seçerek içindeki hakim gruplann çıkarlanna uygun dosyalar hazırlayıp yayınlatarak kamuoyunun yönlendirdiği belirtilmiştir.
Aynca MİT'in bu yönteminin tüm dünya tarafından bilindiği, bu nedenle memur Türk medya mensuplannm yaymlannm ciddiye alınmadığı, Türk gazeteci ve televizyonculann MİT mensubu olarak değerlendirildiği belirtilmiştir.
Aynca Türk medya mensuplanna "Başbakanlık Basın Yayın Genel Müdürlüğü" tarafından verilen "Basın Kartı"nm ise dünyanın gözünde hiçbir itiban olmayan, gerçekten komik bir kimlik durumunda olduğu belirtilmiştir.
"SİYASİ PARTİLER" başlığı altında;
Siyasi partilerin programlannm sorunlan ortadan kaldırmaya yönelik olmaktan daha çok, sorunlardan yararlanılarak "rant" elde edilmesi amacı taşıdığı, düzeni korumaktan yana olan siyasi partilerin dejenere olan politik yapıyı nasıl reorganize edebileceklerini açıklamadıklan, düzeni değiştirmek isteyen siyasi partilerin ise, Türkiye'nin nasıl bir duruma düşeceğini hesaplamadıktan,
Türk siyasal yaşamında etnik/fundamentalist/bölücü/yıkıcı gruplar tarafından organize edilen siyasi partiler oluşturulabildiği ve bu partilerin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girmelerinin sağlandığı,
Hangi görüşü savunurlarsa savunsunlar siyasi liderlerin eğitimlerini ülke içindeki dış ülke okullannda ya da dış ülkelerde emperyalizmin güç odaklannm sağladığı burslarla tamamlamış olduklan belirtilmiştir.
"EĞİTİM" başlığı altında;
Türkiye'de eğitimin fundamentalist gruplann legal kurumlan olan bazı vakıflann kontrol ve denetimine geçtiği, bu çalışmalann uygulamaya konduğu dönemlerde, istihbarat organı MİT tarafından fark edilmemiş olmasının düşündürücü olduğu belirtilmiştir.
"AKADEMİSYEN KADROLAR" başlığı altında;
Akademisyen kadrolann Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk ulusuna ihanet ettiklerini, Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938 de vefat etmesinin ardından halkın zulüm koşullan içine itildiği, bu durum karşısında akadeps^ŞIrtSdroJann ulusun sesine kulak vermediği, bugün toplumun bireylerinin devletin gücüne inanmadiklannı, bu durumunda tek
^v^y^^
sorumlusunun kendilerini satılığa çıkartabilen vitrinlerdeki akademisyen kadroların olduğu belirtilmiştir.
Dokümanın 5. Bölümünde "ÇÖZÜM" başlığı altında;
1924 Anayasasının değiştirilmesiyle başlayan süreçte Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerin uygun zemin bulmalarına kapı açıldığı, 1924 Anayasası yeniden yürürlüğü konmadıkça Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel sorunlardan kurtulamayacağı,
Etnik bölücü unsur olarak Türkiye'nin önündeki en büyük sorunlardan birisinin Kürt sorunu olduğu, Türkiye'nin mevcut siyasal otorite ile bu sorunun üstesinden gelebilmesinin mümkün olmadığı, milli mücadele yıllarında Türk/Kürt kardeşliğini en iyi silahlı kuvvetlerin düzenlediği, bugün içinde şartların bunu gerektirdiği, askeri müdahalelerin demokrasinin askıya alınması olarak savunulabileceğini fakat her ülkenin silahlı gücünün varlık nedeninin ülke bağımsızlığını ve bütünlüğünü korumak olduğu belirtilmiştir.
Yazının sonunda "Saygılarımla Strateji Grubu" yazdığı fakat "Strateji Grubu" yazısının üzerinin karalandığı görülmüştür.
Şüpheli Tuğrul DERME den elde edilen doküman,
Bu şüphelinin bilgisayarında yapılan incelemede
"GTA Sitesi" isimli klasör içerisinde, "GTA Slayt -Gizli-" isimli Powerpoint dosyası içerisinde GYP KANUNU, GTA HAREKET, HATİA, K.S.K, Ü.Y.E.B isimli gizli yapılanmalardan bahsedildiği, bu yapılanmaların nasıl faaliyet yürüteceği ve nasıl sonuç alınacağı hakkında (38) otuz sekiz sayfadan oluşan, sonunda GTA (Genç Türk Atılım) YEMİN VE SLOGANI' nın yazılı olduğu ve "BU SUNU GİZLİDİR. Hazırlayan : Tuğrul DERME" şeklinde sona eren bir sunu olduğu, aynı klasör içerisinde (12) on iki adet html dosyası olduğu ve bu dosyalar internet ortamında açıldığında "gtafiles.sitemynet.com" isimli adrese bağlandığı ve bu adres içerisinde de Powerpoint sunumundaki aynı konuların geçtiği,
"GTA, Genç Türk Atılım dır. GTA hiç bir görüşe inanmaz GTA ne olursa olsun hangi düşünceden olursa olsun her Türk gencini görüşleri yüzünden birbiri ile kavga etmek yerine bir birlik içine sokmak için kurulmuştur. Unutmayalim ki Türk'ün üstün özelliklerinden birisi hoşgörüsü ve bir birlik içinde kalabilmesidir. Nitekim ulu önder M.Kemal milyonlarca Türk'ü acımasızca katleden Yunanlı'nm bayrağına basmayarak en büyük büyüklük örneğini göstermiştir. Buradada Türkün üstün bir özelliğini adeta dünyaya duyurmuştur. Türk birbiri ile kavga etmez hoşgörülüdür vatanı tehlikede olmadığı sürece şiddet kullanmaz. İşte bu Türk hoşgörüsüdür. Herşeyden önce hepimizin yaptığı yanlış şey bir takım dolduruşlar ile kavga ederek bişeyler yapabilceğimizi sanmak. Ne olursan ol önemli olan Türk olman ama kavga kaba kuvvet Türk'e yakışmaz Türk hoşgörülüdür saygılıdır vatanına saldın olmadığı sürece düşmanlar dışında hiç bir şeye şiddet kullanmaz. GTA herşeyden önce üyelerine şu çağrıyı yapar ne olursan ol Türksen gel der.
Bu ülkeyi seviyorsan islamcı, milliyetçi, ülkücü, kemalist, modern, sağcı, solcu ne olduğun GTA'yı ilgilendirmez çünki GTA tüm bu düşünce tarzlarının ortak noktaya ülkeyi bataktan kurtarmaya ve ilerletmeye amaçlı olduğunu bilir bu yüzden bu düşünce tarzlarının hepsini karıştırarak ortak bir birlik doğurmuştur bu yüzdende şu anda emperyalist güçlerin en korktuğu Türk genç atılımıdır.GTA sana sesleniyor sana diyorki ne olursan ol eğer ülkeni seviyorsan en azından şu ülkeyi bu bataktan çıkartana kadar herşeyi bir kenara atarak GTA'ya katıl onlarda görsünler aslında Türk'ün eskisi kadar birlik olabilidğini ve kutuplaştırma planlarının boşa çıkacağını.Unutmayalımki bazen gerçek göründüğü gibi değildir.İnanmakta olduğunuz ülkü aslında dış kuvvetlerin bir maşası olabilir bunu o ülküler için savaştığını sanıp hapishanelerde daha önce çürüyen insanlar vermiştir.Ama bu ülküler uğruna gençlerimizi veba eden dış destekli maşalar bugün yine aynı senaj^oyu bu sefer daha ciddi şekilde uygulamaktadır.Ancak bugün farklı olarak psiko şjia^îar tfehi, çok artmıştır özellikle dış
destekli basın bunu düzenli şekilde sürdürmektedir. Türk gençliği ya koyunlaştmlmış yada
psiko/propagandalara yenik düşmüş ve çürüyüp gitmiştir.Artık uyanma zamanıdır..................... diye
devam eden yazıların bulunduğu tespit edilmiştir.
BÖLÜM IV
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ EYLEMLER,
1. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ıskata teşebbüs
2-Darbe ortamı hazırlamak amacıyla halkı Türkiye cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik,
3- 05 Mayıs 2006 tarhinde Şişli'de bulunan Cumhuriyet Gazetesi merkezine el bombası atılması.
4-10 Mayıs 2006 tarihinde Şişli'de bulunan Cumhuriyet Gazetesine el bombası ile ikinci saldırının gerçekleştirilmesi.
5-11 Mayıs 2006 tarihinde Şişli'de bulunan Cumhuriyet Gazetesine el bombası atılmak suretiyle üçüncü saldırının gerçekleştirilmesi.
6- 17 Mayıs 2006 günü Danıştay 2. Dairesine yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu Danıştay üyesi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN'in öldürülmesi ve 2 üyenin yaralanması.
7-13 Haziran 2007 günü İstanbul-Ümraniye İlçesinde bir adrese düzenlenen operasyonda 27 adet el bombası ele geçirilmesi.
8-25.06 2007 tarihinde Eskişehir'de emekli Yüzbaşı Fikret EMEK'den 12 adet el bombası, 2 adet uzun namlulu silah, llkg C3 patlayıcı madde, llkg TNT patlayıcı madde, 2 adet ruhsatsız silah ve bol miktarda dokümanın ele geçirilmesi.
9-Devlete ait gizli bilgi ve belgelerin elegeçirilip amacı dışında kullanılması,
10-Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme eylemleri,
11- Silahlanma, ruhsatsız silah bulundarma ve taşıma eylemleri, olarak Gerçekleştiği,
1. TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİNİ
CEBREN ISKATA TEŞEBBÜS, DARBE ORTAMI
HAZIRLAMAK AMACIYLA HALKI TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİNE KARŞI SİLAHLI
İSYANA TAHRİK,
Ergenekon terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi ve hükümetini ortadan kaldırmak için Türk Silahlı Kuvvetleri içinde varolduğunu düşündükleri resmi hiyerarşiye uymayan bir grubun askeri müdahale yapması için tahrik etmek ve darbe için gerekli ortamı hazırlamaya yönelik faaliyetleri:
18/10/1982 tarihli, 2709 Sayılı Anayasamızın "Egemenlik" başlığını taşıyan 6. maddesinde:
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk milleti egemenliğini, Anayasanm koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz" hükmü getirilmiştir.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ demokrasi tarihimizde kendi amaç ve çıkarlarına aykırı gördüğü tüm yönetimleri yok edip yerine kendi amaç ve çıkarlarına uygun yönetimleri işbaşına getirmeyi ilke edinmiştir. Özellikle genel seçimler sonrası meşru yollarla, halk iradesi ile yeniden tesis edilmiş Yasama ve Yürütme erklerini kullanmaya mezun siyasi yapılanmaları bir türlü içine sindirememiş ve demokratik yollarla bu siyasi yapılanma ile mücadele etmek yerine "suikast", "dezenformasyon", "hukuk dışı müdahalelere(darbe) uygun ortam hazırlama" , "halkı isyana, kanun ve kurallara uymamaya teşvik" gibi bir misyonla mücadelesine başlamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini anti-demokratik yollarla ele geçirip kendi amaç ve çıkarları doğrultusunda bir yönetim kurmayı amaçlayan ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ mensuplarının Anayasamızın 6. maddesinde belirtilen millet iradesini tamamen hiçe sayarak bu nihai amaca ulaşabilmek için her türlü illegal yolu mubah gördükleri gibi bu uğurda ülkede kaos oluşması, terör olaylarının artması ve ekonomik kriz çıkması için her türlü eylemi gerçekleştirmekten çekinmedikleri görülmüştür.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ nün millet iradesiyle iktidara gelmiş yönetimleri devirmek için, bazen başbakana suikast planlan hazırladığı, bazen dez-enformasyon yaparak yıpratmaya çalıştığı, tüm bu yollara başvurup sonuç alamayınca da ülkemizi kaosa sürükleyecek eylemler gerçekleştirip, gerekli ortamı hazırlayarak, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde askeri hiyerarşiye aykırı hareket etmesini istedikleri bir grubun askeri darbe yapması için göreve çağırdıkları tespit edilmiştir.
Gizli Tanık 17 nin 11.06.2008 tarihli ifadesinde,
Bu olaydan yaklaşık 10 gün sonra KAHRAMAN ŞAHİN ile NİYAZİ KIYAK' m VELİ KÜÇÜK' ün Ümraniye ilçesinde Güvenlik şirketi aracılığıyla korumasını yaptırdığı bir binaya gittiklerini, burada VELİ KÜÇÜK' ün adamlarını ,mülkiyeti Anayasa Mahkemesi eski başkanına ait olduğu söylenen boş olan ve eski bir hipermarket olduğu söylenen bu binada barındıklarını, yaklaşık 15 kişi olduğunu, bunun dışında sürekli gelip gidenler bulunduğunu, bu kişilerin de hepsinin sabıkalı tipler olduğunu Veli KÜÇÜK' ünde buraya gelerek kendileri ile görüştüğünü dernekte anlattıklarına şahit olmuştum. Zaten bu ziyaretten sonra da Ümraniye' deki bu yerden derneğe sürekli genç kişiler gelmeye başladı. Dernek içersinde VELİ KÜÇÜK' ün Cumhuriyet muhafızları adında bir birim oluşturduğu, işe almak istediği 150 kişiyi bu amaçla istediği, güvenlik şirketi görüntüsü altında bu kişileri eğiteceği, bu kişilerin öncülüğünde diğer sivil toplum kuruluşlarının da katılımı ile Ankara'da meclis önünde büyük bir kalabalığın toplanacağı, toplanan insanların birden bire ceplerindeki kalpakları, bordo ve siyah bereleri takarak meclise yürüyecekleri, kalabalığın önünde bu oluşumda yer alan AHMET HURŞİT TOLON ve bir kısım emekli paşaların yer alacağını, meclisi koruyan askeri birliğin bu kişileri görünce direnemeyecekleri anlatılıyordu. Hatta bu fikrin hayata geçirilmesi için İstanbul yeşil direkteki tekstilcilere 10.000 adet kalpak, bere sipariş verildiği, ancak maliyetin yüksek olmasmdan dolayı bundan vazgeçildiği. Bunları VELİ KÜÇÜK' ün Azerbaycan'dan temin edip getirteceği konuşuluyordu. Bunları MEHMET FİKRİ KARADAĞ' m ağzından bizzat duydum.
MEHMET FİKRİ KARADAĞ'm hükümetin ihanet içersinde olduğu, başka ihanet edenlerinde bulunduğu, elinde 13.500 kişilik-Mî* ihanet edenlerin listesi olduğu, zamanı gelince hepsinin hesap vereceği, halkın aylaklandırılmasınm gerektiği şeklindeki
konuşmalarına bizzat şahit oldum. Hatta ordunun gerekli müdahaleyi yapmadığından yakınıp bizzat genel kurmay başkanına küfür ettiğini de duydum. Dediği,
Ergenekon terör örgütü mensuplarından ve üst düzey yöneticilerinden olan şüpheli İlhan SELÇUK, 3886 tape numaralı, 07.02.2008 günü saat: 12.51 sıralarında İ.Y. ile yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; "... şimdi yalnız 2 tane şey var, EĞER KAPATMA DAVASI AÇILIRSA" "BİR DE ÜSTÜNE EKONOMİK KRİZ GELİRSE, TÜRKİYE BİRAZ KARIŞIRSA BELKİ Bİ UMUTLAR DOĞABİLİR" "ÇÜNKÜ NORMAL YOLLARDAN BUNLARI MÜMKÜN DEĞİL YANİ" diyerek ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nün demokratik yollarla hiçbir şekilde bir şey elde edemeyeceğini, bu nedenle ekonomik krizden kaos ve kargaşa amaçladığını açıkça ifade etmektedir.
Ergenekon terör örgütü üyelerinden şüpheli Habip Ümit SAYIN' da yaptığı bir telefon konuşmasında, "Odayı bekler gibi kriz bekliyoruz. Gelse de hükümet düşse diye" diyerek İlhan SELÇUK'un söylemlerini destekler ve onaylar tarzda konuşmalar yaptığı tespit edilmiştir.
ERGENEKON terör örgütünün özellikle devlet yönetiminde farklı düşüncelere tahammül edemediği, farklı düşüncede olan hemen herkesi "ikinci cumhuriyetçi" , "işbirlikçi" , "karşıdevrimci" , "ABD-CİA-MOSSAD Ajanı" /'tarikatçı" , "dinci" , "dönek" , "hain" gibi karalama kampanyalarıyla halk önünde küçük düşürmeye çalıştığı, "fişleme" faaliyetlerine giriştiği, halkı bu kişilere karşı kışkırttığı ve kahraman Türk Ordusu içinde kendi düşüncelerini benimsemiş ve kabul etmiş olduğuna inandığı bir gruba kendi menfaatleri doğrultusunda bir darbe yaptırarak mevcut yasama (TBMM) ve yürütme kurumlarını lağv ederek yerine kendi düşünce ve amaçlarına uygun bir yönetim tesis etme yönünde faaliyetlere giriştiği tespit edilmiştir.
Terör örgütü hedefe giden yolda propagandasını yaparken, egemenliği kayıtsız, şartsız millete teslim etmiş olan yüce Atatürk' ün yolunu takip ediyormuş izlenimi vermektedir. Bu sayede "hedef kitle olarak belirledikleri kesim tarafından sempati ile karşılanmayı amaçlamaktadırlar. Yüce Atatürk' ün öncülüğü ile tesis edilen demokratik sistemimizin yine Yüce Atatürk'ün adı kullanılarak ve faaliyetlerine maskeleme yapılarak Ergenekon terör örgütü tarafından antidemokratik müdahalelerin gerçekleşmesine çalışıldığı açık bir şekilde anlaşılmıştır.
Soruşturma kapsamında şüphelilerden ele geçirilen dokümanların incelenmesinden ; ERGENEKON terör örgütünün, 1999 yılında re-organize edilerek sivil açılımlarını gerçekleştirdiği ve faaliyetlerine hız verdiği anlaşılmaktadır. Özellikle 2002 yılında yapılan genel seçimlerinden sonra ERGENEKON dokümanında belirtilen yöntemlerin tek tek uygulamaya konularak mevcut meclisi ve hükümeti ortadan kaldırmak için her türlü yola başvurdukları görülmüştür.
ERGENEKON terör örgütü mensupları ülkemizde ekonomik ve siyasi kriz, terör ve kaos ortamı oluşturacak eylemlere girişmişlerdir. Bu çerçevede öncelikle yapılanmasmdaki bir hücreye değişik aralıklarla 05-10-11/05/2006 tarihlerinde üç defa Cumhuriyet Gazetesine el bombası bomba attırılmış ve arkasından da 17/05/2006 tarihinde de Danıştay 2. Dairesinde görev yapan yüksek yargıçlara yönelik silahlı bir eylem gerçekleştirilmiştir.
Eylem sırasında hayatını kaybeden görev şehidi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN'in cenaze töreninde de ülkede gerilim ve çatışma ortamı oluşturacak protestolar düzenlemişlerdir. Terör örgütü burada siyasi iktidarı zan altında bırakıp halkın tepkisini siyasi iktidara yöneltmesini amaçladıkları.
Ülkemizde son birkaç yılda meydana gelen benzer olaylara bakıldığında, Danıştay Saldırısından önce ve kısa bir süre sonra benzer olayların zincirleme bir şekilde devam ettiği ve hemen hemen birçok olayda ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nü işaret eden ciddi şüphelerin bulunduğu görülmüştür. Fakat örgütün -{emel prensibi olan gizlilik ve hücre
yapılanması nedeniyle olayların birbirleri ile benzerlik gösterdikleri görülmüşse de yeterli delil edilmesi mümkün olmamıştır. Fakat eylemlerin amaç ve neticelerine bakıldığında aynı merkezden yönlendirildiği, ülkede kaos anarşi terör kargaşa, huzursuzluk çıkarmayı ve ülkemizi uluslar arası arenada sıkıntıya sokmayı hedeflediği net olarak görülmektedir.
Ülkemizde son yıllarda meydana gelen provakatif amaçlı eylemlere bakıldığında şu olaylar dikkat çekmektedir.
01-RAHİP ANDREA SANTORA CİNAYETİ
5 Şubat 2006 günü Trabzon ilimizde Rahip Andrea SANTORA uğradığı silahlı saldın sonucu hayatını kaybetmiştir. Olayın faili ise 16 yaşındaki Oğuzhan AKDİN isimli kişidir. Olayı kamuoyunda HAYALET silah olarak bilinen GLOCK marka tabanca ile gerçekleştirmiştir.
02-CUMHURİYET GAZETESİNİN BOMBALANMASI,
Dosyada mevcut delilerden Cumhuriyet gazetesine atılan bombalann ERGENEKON terör örgütünün talimatlan sonucunda gerçekleştirildiği.
02-DANIŞTAY SALDIRISI
17 Mayıs 2006 günü Danıştay 2. Dairesine yönelik gerçekleştirilen silahlı saldınsonucu Danıştay üyesi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN hayatını kaybetmiş ve 4 üye deyaralanmıştır. Olay faili Avukat Alparslan ARSLAN olaydan hemen sonra suçüstüyakalanmış ve ilk beyanlannda, bu menfur saldınyı Dairenin verdiği Türban karan nedeniylegerçekleştirdiğini beyan etmiştir. Olayda kullandığı silah ise yine kamuoyunda hayalet silaholarak bilinen GLOCK marka silah olduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama sonucu söz konusu eylemin her ne kadar türban nedeniyle gerçekleştirildiği kabul edilmişse de, Alparslan ARSLAN'm babasının verdiği ifadeler, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ soruşturmasında elde edilen deliller bu menfur eylemin bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından gerçekleştirildiğini göstermektedir.
04-HRANT DİNK CİNAYETİ
19 Ocak 2007 günü ilimizde Agos Gazetesi genel yayın yönetmeni, Ermeni asıllı Türk vatandaşı Hrant DİNK uğradığı saldın sonucu hayatını kaybetmiş, bu olayın failinin de 17 yaşındaki Ogün SAMAST olduğu görülmüştür. Ogün SAMAST'm beyanlan doğrultusunda olayın azmettiricisi ve planlayıcısı olarak Yasin HAYAL ve Erhan TUNCEL ile birlikte bir kısım şahıslar daha yakalanmış, fakat bu soruşturmada da daha ileriye gidilememiştir.
Ogün SAMAST'm tutuklu bulunduğu cezaevinde geceleri, kullanıldığını söyleyerek bağınp çağırdığı ve diğer koğuşlarda bulunan tutukluları uyutmadığı da basından öğrenilen bilgiler arasındadır.
Yine maktul Hrant DİNK in avukatı Erdal DOĞAN cinayetten hemen sonra yazılı ve görsel medyaya yapmış olduğu açıklamalarda Hrant DİNK in ölmeden önce Veli KÜÇÜK tarafından tehdit edildiğini Veli KÜÇÜK ün adamlannm Hrant DİNK in davalanna sürekli geldiklerini belirtmiştir.
05-ZİRVE YAYINCILIK CİNAYETİ
18 Nisan 2007 günü Malatya ilimizdeki Zirve yayıncılığa yönelik menfur saldınmeydana gelmiş ve burada da 4 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olayın faillerinin de 19 ve 20yaş grubundaki kişiler olduğu görülmüştür. Bu olayda da yakalanan şüpheliler ilkbeyanlannda, öldürdükleri kişilerin Malatya ilinde misyonerlik faaliyetleri içersindeolduklannı, Müslümanlığı kötülediklerini, bu yüzden öldürdüklerini beyan etmişlerdir. Yinebu olayda da olayın azmettiricisi ve planlayıcılannın yakalanan kişilerden ibaret olduğugörülmüştür.

06-YÖK BAŞKANI PROF. DR. ERDOĞAN-TEZİÇ'E YÖNELİK SİLAHLI SALDIRI
25 Nisan 2007 günü Ankara ilinde Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) merkez binası önüne gelen bir şahıs tarafından silahla ateş edilmiş ve bu olayın, YÖK Başkanı Prof.Dr. Erdoğan TEZİÇ'e yönelik bir saldın girişimi olduğu değerlendirilmiştir. Olayı gerçekleştirdiği tespit edilen şüphelisi Nurullah İLGÜN ve olayın azmettiricisi olarak Bülent ASKEROĞLU ile birlikte toplam (6) kişi yakalanmıştır. Yakalanan Nurullah İlgün'ün üzerinden, Kuvayı Milliye Derneği'ne ait bir kart bulunmuştur.
Bu olaylara baktığımızda hemen hemen her birisinin değişik amaçlar içerdiği, bir olayda laik-antilaik çatışması tetiklenmeye çalışıldığı, bir takım olaylarda da ülkemizi uluslar arası arenada sıkıntıya sokmaya çalışıldığı görülmüştür.
Fakat tüm eylemlere bir bütün olarak bakıldığında; söz konusu eylemlerle, biran evvel ülkede iç çatışma anarşi terör ve kaos oluşturup Askeri müdahale için gerekli ortamın hazırlanmasının amaçlandığı değerlendirilmektedir.
Yukarıda sayılan eylemlerden bir kısmının terör örgütü ile ilişkisi tespit edilememesine rağmen bu eylemlerin amacı, zamanı ve yapılış tarzı dikkate almdğmda; eylemleri Ergenekon Terör Örgütünün yaptırdığına dair ciddi şüpheler oluşmaktadır. Ergenekon terör örgütü özellikle tetikçi kanadını hücreler şeklinde yapılandırdığı için ele geçirilen tetikçilerin çoğu zaman diğer hücrelerden hatta kendilerini azmettiren, yönlendiren şahıslardan bile haberleri olamamaktadır.
Soruşturma kapsamında elde edilen diğer delillerden ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nün bugüne kadar gerçekleştirdiği eylemlerle nihai amaçlanna ulaşamadığı, bu nedenle darbe zemini oluşturma yolunda kanlı eylemlerini planlamaya devam ettiği tespit edilmiştir.
Bu çerçevede;
01-Öncelikle örgüt yöneticisi şüpheli İlhan SELÇUK 23 Ocak 2008 tarihli köşesinde "İktidar partisi zanlı" başlıklı bir yazı yazdığı, yazının içeriğinde ise "Savcı kırmızı çizgiyi çiğneyip bölücülük ya da dincilik yapan siyasi partiye dava açmasın görür gününü" diyerek açıktan Yargıtay C. Başsavcısını kapatma davası açması yönünde tehdit içerikli uyanp yönlendirdiği, bu şekilde savcı üzerinde baskı oluşturmayı amaçladığı, akabinde de ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nün Teori Tasanm ve Senaryo Planlama Biriminin gerekli çalışmalara başladığı görülmüştür.
Örgütün Yargıtay binalannm krokilerini çıkardığı, bu krokiler içerisinde kaçış güzergahlannı ve eyleme müsait yer ve zamanlamalan gösterdikleri tespit edilmiştir. Yine terör örgütü mensuplanndan ele geçirilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ailesine yönelik araştırma yapılması notu da örgüt mensuplannm Yargıtay Başsavcısının ailesini araştırarak örgüt menfaatleri doğrultusunda yargıyı ve kamuoyunu baskı altına almaya çalıştığı.
02-Bu eylem planı ile yetinmeyen ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ alternatif planlar üretmeye devam etmiş ve İzmir'de bulunan NATO üssüne yönelik suikast ve bombalı saldın hazırlıklan planladığı tespit edilmiştir.
03-Diğer taraftan söz konusu eylem planlan ve krokilerinin ele geçirildiği CD Terin hemen yanında bulunan başka bir CD içerisinde, 2005 yılında dönemin Kara kuvvetleri Komutanı Org.Yaşar BÜYÜKANIT'm İzmir ve Balıkesir illerine yapacağı ziyaretle ilgili koruma planlan ele geçirilmiştir.
Bu belgeler incelendiğinde ciddi bir araştırma sonucu profesyonel bir suikast timi tarafından hazırlandığı ve dikkatle incelenmesi gereken belgeler olduğu anlaşılmaktadır. Belgeler hakkında ilgili şüphelilere sorulduğunda kayda değer bir cevap veremeyip "polisler koymuş olabilir" gibi cevaplarla örgütün temel metotlanndan olan "dezenformasyon" yani "karapropaganda-bilgi kirletme" yoluna gitmişlerdir.
Ergenekon terör örgütüne yönelik 2008 ocak ayında yapılan operasyondan sonra örgütün yayın organlanndan "Aydınlık Dergisi" hemen rıer sayısında operasyonun içeriğim
bilmeden Ergenekon soruşturmasının sanki Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik olarak yapılan bir operasyonmuş izlenimi vermeye çalışmıştır. Bu kapsamda "Hedefte Türk Ordusu Var" , "Ergenekoncu Paşalar" gibi tümü hayal ürünü ve dezenformasyon çalışmalarının bir gereği olan manşet haberleriyle anayasal kurumlan karşı karşıya getirmeyi amaçlamıştır.
Sonuç olarak; ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ yasama ve yürütme organlarının kendi amaçlan doğrultusunda faaliyet yürütmelerini temel belgelerinde yazılı olan örgütsel metodlarla sağlamayı, bunu yapamadıklannda toplumsal bansın bozulması ve kaos ortamının oluşturulması yolunu kullanarak darbe ortamının hazırlanması ile yasama ve yürütme organlannm ortadan kaldmlmasmı amaçladıklan, bu doğrultuda her türlü illegal eylemi gerçekleştirmekten, her türlü illegal ilişkiyi kurmaktan geri durmadıklan görülmektedir.
25 Ekim 2003 günü Ankara ilinde düzenlenen Cumhuriyetin 80. yılı kutlamalan çerçevesinde düzenlenen gösteri yürüyüş ve mitinge dönemin İstanbul Üniversitesi rektörü olarak görev yapan şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROGLU öğrencileri ve asistanlan ile birlikte katılmış ve bu yürüyüşte İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin elinde "ORDU GÖREVE" yazan dev pankart ve dövizler taşındığı tespit edilmiştir.
Diğer taraftan şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROGLU 2008 yılı içerisinde yaptığı bir telefon konuşmasında "Onun dışında da Türkiye'ye bakarsan, Her şey rezil vaziyette gidiyo" "...ben gerçi her ortamda söylüyorum ya artık HERHALDE BU İŞ BU DEMOKRASİYLE OLMAZ. Bu olacaksa bir DEVRİMDİR. Bu da "ULUSAL BİR DEVRİM" olmalıdır" diyerek gerçek amaç ve düşüncelerini ortaya koyduğu görülmüştür.
Ergenekon terör örgütünün bir özelliği de kendi menfaatlerine ve ideolojilerine uygun olan darbeleri "devrim" diyerek övmeleri, buna uygun olmayan müdahaleleri de "darbe" , "cunta müdahalesi" , "ABD işbirlikçilerinin müdahalesi" diyerek eleştirmeleridir. Bu yaklaşım bile örgütün kendi düşünce dünyasındaki handikapı, tutarsızlığı ortaya koymaktadır. Örgüte göre kendi menfaat ve ideolojilerine uygun olan darbeler, cuntalar, suikastler, ekonomik krizler, çeteler ve diğer hukuksuzluklar "iyi", kendi menfaatlerine aykın olanlar ise "kötü" dür.
Öte yandan kendileri gibi düşünmeyen herkesi hain, iş birlikçi ve benzer yakıştırmalarla aşağılarken istedikleri gibi hareket etmeyen devletin en üst makamındaki Cumhurbaşkanı dahi olsa aşağılamaktan geri durmadıklan görülmektedir.
Örgüt yöneticilerinden şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROGLU, Güngör isimli bir şahısla yaptığı telefon konuşmasında, önce çetelerin kurulması gerektiğinden bahsettikten sonra "Henüz Cumhurbaşkanından Ses Seda Yok Demi" "SEZER DENİLEN MAN KAFA" "evine kapandı şimdi bitti artık" diyerek hakaret ettiği, Güngör'ün "Bitti artık hiç bi bok yok zaten onun yazılanm mazılannı da başkalan yazıyodu ben sana söyliym hariciyeciler filan yazıyodu" "kardeşim Ecevitin karısı kadar Ecevit kadar b.ktn bi herif gelmemiştir"
Başka bir görüşmede örgüt üyesi Ümit SAYIN bir telefon konuşmasında ""Yani PAŞALAR YANİ EL KONULMASI LAZIM ARTIK bunlann yani ihanettir bu nokta da el konulmaması dur denilmemesi ihanettir diyoruz, ajan provokatörlük yapma diyorlar", ".. .yani gül gibi geçiniyorlar muhteremler üç ay önceki muhtıra, dört ay önceki, elektronik ortamda yazılmış hala Genelkurmayın sitesinde olan yazılar ne anlam taşıyor" "Hiç çelişmedi bir kurum kendisi ile bu kadar önemli bir kurum çelişmedi yani rezilliğini çıkardılar Dolmabahçe de bitmiş iş" diyerek bir taraftan Türk Silahlı Kuvvetlerini açıkça darbeye teşvik ederken, bir taraftan da Türk Silahlı Kuvvetlerini örgüt menfaatleri doğrultusunda darbe yapmadığı gerekçesiyle suçlamaktadırlar.
Şüpheli Habip Ümit SAYIN başka bir telefon görüşmesinde "Hocam Türkiye yok artık bitti, Türkiye'de eğer Asker DARBE YAPILMAZSA bir yıl içinde Türkiye yok, parçalanacak bunu kabul edin artık.." dediği, başka bir görüşmede Habip Ümit SAYIN "Ben bu vatanı hiç satmadım ama, artık TSK'nın (Tür-k-Silahk Kuvvetleri) ihanet ettiğini

düşünüyorum" diyerek açıkça devletimizin en kutsal kurumlarından Türk Silahlı Kuvvetlerini hakaretlerin en ağın hainlikle suçladığı görülmüştür.
Yine başka bir görüşmede Habip Ümit SAYIN "önümüzdeki elli yıl hocam yani bitmiş durumda ülke ve bu ahmaklar yani TSK'da ki ahmaklarda hiç bişey yapmıyolar" "...Yaşar BÜYÜKANIT neyi bekliyo? Niye anlaştı? Yani Ben olsam alırım kelleyi koltuğa, "inin lan" derim ordan" diyerek bir taraftan Türk Silahlı Kuvvetlerini suçladığı, diğer taraftan da darbe çığırtkanlığı yaptığı anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere örgüt üyesi Doç. Dr. Ümit SAYIN'm örgütten aldıkları güçle kendilerini Türk Silahlı Kuvvetlerinin de üzerinde görerek, her türlü iftira, hakaret ve küfürü yapmaktan çekinmediği, bulunduğu her ortamda orduyu darbe yapmaya teşvik ettiği anlaşılmaktadır.
Yine, Ergenekon terör örgütü üyesi Prof. Dr. Emin GÜRSES ile konuşan Bülent... isimli şahıs "Yarın sen gideceksin o akademiye uyar bunları ya uyar bunları akıllarını." "Yemin ediyorum Irak'taki generallerden beter olacak bunlar ya. Darbe mi yapacak yapsınlar analarmı sikeyim ne olacak. Dünya ne yapacak darbe yapsınlar amma koyum darbesini ya. Yoksa ülke kötüye gidiyor ya" dediği, Emin GÜRSES'in de "evet" diyerek tasdiklediği görülmüştür.
Şüpheli Emin GÜRSES bu kez başka bir telefon görüşmesinde, Harp Akademilerinde gerekli uyarıyı yaptığı ve bu çerçevede "...Şimdi ben komutanlara Harp akademisinde söyledim. Ben olsam başörtüsü maşörtüsü serbest ister götünüzü açın ister anımızı açm başınızı ne ederseniz edin serbest. ONDAN SONRA DERİM Kİ EKİPLERE KARDEŞİM KAVGAYI BAŞLATIN. MİLLET BİRBİRLERİNİ YESİNLER BİR BUNU YAPARIM. Bak tam zamanıdır. Bırakacaksm birbirini yesin millet. Ondan sonra Tayyib oradan çıksın altından" diyerek bir öğretim görevlisinin ülkede kaos anarşi ve terör ortamı oluşturulması için ne kadar alçakça yöntemler öne sürdüğü ve bu düşüncelerini Harp Akademilerinde dile getirdiği görülmüştür.
Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanı olarak görev yapan Em. Kurmay Albay Mehmet Fikri KARADAĞ'la görüşme yapan alt kademelerden bir örgüt üyesi dahi "Paşam ben İHTİLAL İSTİYORUM ben, yemin ediyorum. Askeriye el koysun." Diyerek örgütün en altındaki üyesinin dahi örgütün hangi amaç ve hedefler doğrultusunda faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır.
Yine şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ liderliğindeki hücrede bulunan başka bir örgüt üyesi Oğuz Aldülkadir ALPARSLAN'm yaptığı telefon konuşmasında "...yarın senle acilen göreşmemiz lazım., burda dernekle beraber birşeyler planladık İHTİLAL YANİ BAŞKALDIRICAZ. Senle bi konuşmam lazım onayını almam lazım telefonla konuşamıyorum, Akşam gece yarısı yani bana bi zaman ayır onaymı konuşmam lazım ondan sonra tabanım hazır her şey hazır" diyerek yine örgütün her kademesinde ki mensupların biran evvel darbe zemini oluşturulması için her türlü faaliyeti gösterdiği anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ Anayasanın 6. maddesinde belirtilen "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" hükmünü hiçe saydığı, milletin iradesini ve hakimiyetini hiçbir şekilde kabul etmediğini, zaten demokratik yollarla herhangi bir şey yapamayacaklarını açıkça ifade ettikleri gibi, birçok ortamda da milletimizi aşağıladıkları ve hakaret ettikleri görülmektedir.
Yapılan tespitlerde yine örgütün kendileri gibi düşünmeyen, yüce Türk Ulusu nu aşağıladıkları, hakaret ettikleri görülmektedir.
Örgüt yöneticilerinden şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ bir telefon görüşmesinde "En büyük misyoner devletin başında" "Bu şerefsiz aptal millet ondan sonra gidip bunlara yine %50 veriyor" diyerek millete hakaret ettiği, „>" ' "^ h
Başka bir telefon konuşmasında M. V. D.'nün "Paşam ben ihtilal istiyorum, yemin ediyorum. Askeriye el koysun" dediği, Mehmet Fikri KARADAG'm da "Yani hiç bir asker, onu yapacak kapasite de adam yok ki" diyerek bir dönem üniformasını giydiği vazife yaptığı Türk Silahlı Kuvvetlerini aşağıladığı ve hakaret ettiği, aynı görüşmenin devamında hızını alamayarak "BU ŞEREFSİZ KÖPEK MİLLET DE BUNLARA OY VERİYOR İŞTE" diyerek Türk milletine hakaret ettiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan yine şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ'a bağlı olarak faaliyet yürüten şüpheli Muhammet YÜCE'nin yaptığı telefon konuşmasında, ülkede kaos anarşi ve terör çıkarmak istemelerinin kendince amacını dile getirdiği ve "İyi belki savaş çıkarda o kuyumcuları muyumcuları soyak o adamları" "Belki millet savaş telaşına düşer amma koyım yaralı ölü, bizde gidek bankaları soyarık anıma koyım." "Benim derdim o. YOKSA NE SİKERİM BEN TÜRKİYE'Yİ AMINA KOYIM HE?" diyerek oluşturacakları kaos ve anarşi ortamında ERGENEKON terör örgütünün planlarım dile getirdikleri anlaşılmaktadır.
Ergenekon terör örgütü üyesi şüpheli Güler KÖMÜRCÜ bir telefon konuşmasında "... ben kime yazı yazıyorum benim yazımı Güruh anlar mı" ".. sana uyan diyorum bende zaten, sen güruhu boş ver" "sana ne halktan ya, çok affedersin yani bu işçi partisi olabilirsiniz ama halk beni hiç ilgilendirmiyor %5 beni ilgilendiriyor" "%5 uyansın işte uyanması gereken sen ben o" "...bizim organize olmamız lazım sen güruhu boş ver" dediği, karşısındaki İbrahim'in "nasıl organize olacağız" demesi üzerine Güler'in de teknolojik imkanları kullanmaktan bahsederek "ben, sen, o, şimdi hukuğun içerisinde senin benim gibi düşünen yok mu yüzlerce hakim savcı var polisin içerisinde senin benim gibi düşünen yok mu yüzlerce var" "böyle demorilize bırak halk uyansın, halktan bana ne ben halk'a yazı yazmıyorum ki size yazı yazıyorum ben" diyerek milleti ve millet iradesini ve Anayasanın 6. maddesini hiçe saydığı ve Türk milletine hakaret ettiği açıkça anlaşılmaktadır.
Başka bir görüşmede şüpheli Güler KÖMÜRCÜ "...Güruh bunu da düzeltmemiz lazım, artık insanlar vatandaş uyuyor, biz artık bunu söyleyeceğiz, okey vatandaşın bir bölümü uyuyorsa vatandaş uyuyor diye şikayet eden olayın farkındadır, önce hadi bakalım sen aksiyon ol" "hadi önce sen kendi adına yap bırak o uyusun biz yüzde beş olalım" "... bundan sonra bu yüzde beşi hiç çekinmeden söylemeliyiz AKP %60'a kadar aç artık %60 AKP'nin olsun benim benim % 3 'üm % 5'im Türkiye'yi uçurur birinci lige çıkarır" dediği anlaşılmıştır.
ELE GEÇİRİLEN BELGELER Soruşturma kapsamında yapılan aramalarda şüpheli Doğu PERİNÇEK 'in ikametinde 1973 yılında Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul Askeri Savcılığınca şüpheli İlhan SELÇUK' hakkında düzenlenen İDDİANAME ele geçirilmiş, bu iddianamenin yapılan incelemesinde özetle;
"Sanığın iş bu ittifak faaliyetleriyle ilgili olarak tespit edilen 13.11.1971 günlü ifadesinde; Demokratik yollarla Türkiye'nin birden kalkınamayacağını, Türkiye'de lider bulunmadığını beyan edip, öte yandan Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlanndan olan, Anayasamızda açıklanan siyasi partilerden birisine mensup olarak parlamentoya kadar gittiğini, ancak hiç bir gizli örgütle ilişkisi olmadığını, bildirmesine rağmen, gizli örgütsel çalışmaların içerisinde bulunduğu, Devrim Genel Kurulu Yeminli Üyesi olduğu, fikren yakınlık içerisinde bulunduğu, sivil gurup mensuplan olarak isimleri geçen diğer sanıklarla birlikte YÖN, müteakiben de gizli örgütün yayın organı DEVRİM Dergisini finanse ettiği, örgüt üyesi sıfatı ile toplantılardaki konuşmalannm mahsus bölümde açıklandığı birçok toplantıya katıldığı, bunun diğer sanıklann beyanlanndan, dosyada mevcut raporlar ve tape edilen bant tercümelerinden anlaşıldığı, böylece Tj?j&K«s>3nun 146. maddesindeki suçu işlemek üzere kurulmlış gizli ittifak içerisindekfcfaaMye olduğunun açıklığa kavuştuğu,
ilhan SELÇUK'un; Gizli ittifakın Devrim Genel Kurulu yeminli üyesi olduğu, Legal ve İllegal çalışmaları göz önüne alındığında, aşın solun Milli Demokratik Devrim stratejisini benimsediği, Legal faaliyetleri cümlesinden olmak üzere Yön-Devrim mensuplarından biri olarak Cemal Reşit EYÜPOĞLU, Doğan AVCIOĞLU, İlhami SOYSAL ile birlikte ve ayrıca yazarı bulunduğu Cumhuriyet Gazetesindeki yazılarıyla işlediği ana konunun, mevcut iktidarı yıpratma, siyasi partilere karşı itimatsızlık yaratarak parlamento aleyhtarlığını oluşturma, mevcut demokratik düzenin bir göstermelik olduğunu telkin etme, iktidarla mücadele görünüşü altında Devletin temel yapısının yıpratılmasını hedef alma, mevcut düzeni silahlı eylemle yıkma, bozuk düzenin ve haksızlığın ortadan kaldırılarak sömürüşüz düzen diye tanımladığı sosyalizmin tahakkukuna çalışma ve bütün bunlar için evveliemirde Türkiyede Askerlerin yönetime el koymasını gerektiğini telkin ve tavsiye etme ve Türk Silahlı Kuvvetlerini bir darbeye sürüklemek şeklinde vasıflandınldığı,
Sanık İlhan SELÇUK'un, Antiparlamentarist, aşırı sol görüşünün Türkiye gerçekleri içersinde, gerçekleşebilmesi için askeri bir darbenin mevcut parlamentarist düzenin yıkılmasını ilk aşama olarak gördüğü, bunun için aynı paralelde düşünüp önce yayın organı olan YÖN de, birleşmek suretiyle kendi aralarında kurdukları bir gurup olarak, bu fikirlerini devamlı ve periyodik şekilde, memleket sathına yaymak ve mevcut düzeni yıkma çabasında olanlarla, aynı paralelde çalışmalar içine girmek suretiyle, Türkiye'yi bunalımlara sürüklemek ve neticede bunalımdan çıkmak için, mevcut demokratik düzenin yıkılması gerektiği ve bu sebeple ordu müdahalesinin şart olduğu yolunda kesin kanaat uyandırabilme tahriklerine giriştiği, daha sonra aynı amaçla çıkarılmış DEVRİM Gazetesinde de bu faaliyetlerine devam ettiği, diğer taraftan bu fikirlerinin gerçekleşme safhasına ulaşması için illegal olarak bizzat ordu mensuplarının da içine alındığı bir cunta oluşturma faaliyetlerine giriştiği, bu itibarla sosyalist karakterli ve ihtilalci olduğunu,
İlhan SELÇUK'un mevcut birçok yazılarında, ana temanın, daima askerleri ihtilale tahrik ve teşvik hususunu özellikle ele aldığı, İlhan SELÇUK'un yargılandığı dönemde, Gizli İttifak olarak adlandırılan toplantıların, 18'ine katıldığı, bu toplantıların kendi ev ve iş yerlerinde de yapıldığı,
Sonuç olarak İlhan SELÇUK'un T.C.K. nm 171. maddesinde ifadesini bulan, T.C.K'nm 146. maddesindeki cürümü işlemek üzere kurulmuş Gizli İttifakın bir mensubu olarak, icrai faaliyette bulunduğu kesinlikle anlaşıldığı" mn yazılı görülmüştür.
Soruşturma kapsamında şüpheli İlhan SELÇUK' un yine aynı konumda olduğu, gizli toplantılar yapıtğı, yapıtğı gizli toplantılara bir çok üst düzey insanla önemli ve gizli görüşmeler yaptığı yada bu tür örgütsel faaliyetleri organize ettiği, bazen de kendi kanunsuz eylem ve faaliyetlerinin devamlılığı için bazı ülkelerin üst düzey yetkilileriyle görüşerek gerekli desteği almaya çalıştıklanve kendilerince Hükümeti ıskat edince, yerine bu devletlerin uygun gördüğü kişiler için referans arayışlanna girdikleri, bu konuda bir çok telefon görüşmelerinin olduğu, kendi ifadesinde de bu yabancı ülke aleyhinde muhalif yayın politikalan izlediklerinden ötürü görüşlerine başvurma ihtiyacı hissettikleri beyan etmiştir.
Örgütün Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek ve bir askeri darbe ile Hükümeti Cebir ve şiddet ile ıskata teşebbüssuçlarma yönelik çabalarını gösteren iletişim tespit tutanakları:
07.02.2008 günü saat: 12.51 sıralannda İlhan SELÇUK ile Fatoş/İ.Y' m yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;
İ.SELÇUK' un "İşte şimdi bugün 4'te şeya.gfdecem" dediği, İ.Y' m "Nakkaştepe'ye gideceksiniz" dediği, İ.SELÇUK' un "Koç'a gid'ecem," dediği, görüşmenin devamında bir
süre türban ve Yargıtayla ilgili meclise getirilecek yasadan bahsettikleri, devamında Ali NESİN'in yazdığı bir yazı hakkında konuştukları ve Ali NESİN'i eleştirdikleri, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde, İ.Y' in "Bugün YÖK Genel Kurulu toplanıyor, bugüne kadar toplamadılar, işte Başkan atadılar, yeni üyeler atadılar ve Genel Kurul toplanıyor bugün" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet, YÖK elden gidiyor" "Gidiyor, yani her şey elden gidiyor, tuhaf bir durum var, bakalım ne olacak, şimdi yalnız 2 tane şey var, EĞER KAPATMA DAVASI AÇILIRSA" "BİR DE ÜSTÜNE EKONOMİK KRİZ GELİRSE, TÜRKİYE BİRAZ KARIŞIRSA BELKİ Bİ UMUTLAR DOĞABİLİR, YANİ" dediği, İ.Y' m "Yoksa bu devam eder" dediği, İ.SELÇUK' un "ÇÜNKÜ NORMAL YOLLARDAN BUNLARI MÜMKÜN DEĞİL YANİ" "Çok açık görünüyor, bi kere adam kararlı geri adım falan atmıyor" dediği
08.02.2008 günü saat:20.20 sıralarında İlhan SELÇUK ile Mehmet' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;
Bir süre değişik konularda konuştuktan sonra İ.SELÇUK' un "Efendim işte bu KOÇ müthiş ilgi gösteriyor, KOÇ grubu. Onlarda şimdi anladılar anyayı konyayı" dediği, MEHMET'in "Geç kaldılar ama" dediği, İ.SELÇUK' un "CUMHURİYET in ne demek olduğunu. Fakat bu iktidar sermayeyi Dincileştirmek, İslamlaştırmak için alıp yürüyoryani" dediği, MEHMET' in "Hayır yani bu herifleri berheva etmek lazım, Ama artık İÇ SAVAŞTAN başka bi şeyde temizlemiyicek bu işi öyle görünüyor yani" dediği, İ.SELÇUK' un "iç savaş olmaz da, YANİ BİR NOKTA DA EĞER ORTALIK KARIŞIRSA, HEM EKONOMİK HEM SİYASİ OLARAK, BELKİ ASKER GELİRSE BİR ŞEY OLABİLİR" dediği, MEHMET' in "Asker gelebilir mi? artık ilhan" dediği, İ.SELÇUK' un "E MECBUR OLACAK" dediği, MEHMET' in "Hayır yani gelse becerebilir mi bu adamlar çok şey yav" dediği, bir süre daha aynı konu üzerinde konuştuktan sonra İ.SELÇUK' un "Tarikatlar ve cemaatler medya yi da ele geçirdiler. APTAL AYDIN DOĞAN'la APTAL TURGAY CİNER ve APTAL MEHMET KARAMEHMET birbirleri ile uğraşırken adamlar aldılar ele şimdi" dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Mehmet'in "Var mı bir Ümit" dediği, İ.SELÇUK' un "Şöyle olacak galiba Anayasa Mahkemesi son olarak kendisini tasfiye edilmeden BU AKP HAKKINDA PARTİNİN KAPATILMASI KARARINI VERİRSE O ZAMAN ORTALIK BÜSBÜTÜN BİRBİRİNE KARIŞIR" "Anayasa Mahkemesinin yetkisi var. dediği,
11.01.2008 günü saat:21.35'de Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile Ferid İLSEVER arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başlarında Ferid İLSEVER, Kemal ALEMDAROĞLU 'nun DANIŞTAY daki davası ile ilgili gerekli görüşmeleri yaptıklarını, hatta Danıştay Başsavcısı Emin ÇÖLAŞAN'm eşi ile de görüşeceklerini söylediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde ise, K.ALEMDAROĞLU'nun "Onun dışında da Türkiye'ye bakarsan, Her şey rezil vaziyette gidiyo" dediği, F.İLSEVER'in "Valla öte yandan hocam bizim çalışma da iyi gidiyor" "Kısa vadede belki hemen çok çok büyük şeyler olmaz ama. .. .Şimdi ben bakıyorum dün mesela işte Enis ÖKSÜZ'le konuştum. Ondan tutun taa Cumhurbaşkanı DENKTAŞ'a kadar uzanan böyle geniş, Kamuran İNAN'a kadar uzanan düşünün bunlar Liberal sağcı" "Sağ görüşlü veyahut da ömürleri şeyde geçmiş sağ partilerde geçmiş insanlar. Kamuran İNAN bey şimdi "Çözüm Solda" diyor" "Yani bir "devrimci bir yöneliş" de var bizim aydınlar arasında. Öyle söyliyeyim" dediği, bir süre CHP hakkında konuştuktan sonra F.İLSEVER'in "...Lütfen sizin ağırlığınız var, isminiz var. Gücünüz yettiği yerlerde bunları şey yapıp ıı..nasıl söyliyeyim biraz yüreklendirip cesaretlendirip, şevklendirip ...yanlarında olduğumuzu da hissettirerek yani herhalde bişey ...bilir" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet olabilir. Ben gerçi her ortamda söylüyorum ya artık HERHALDE BU İŞ BU DEMOKRASİYLE OLMA-Z* Bu olacaksa bir DEVRİMDİR. Bu da "ULUSAL BİR DEVRİM" olmalıdır" dedığf, > - ,
' Y'
■^0-^â^^p
15.02.2008 günü saat:12.48'de Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile Güngör..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Bir süre bir toplantı konusu ile ilgili konuştuktan sonra Güngör'ün "Nasılsın iyimisin" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun da "İyi idare ediyoruz işte" dediği, Güngörün de "işte yani iyliğimiz meydanda meydanda bak asit dökmeye başlamışlar pezevenkler" "asit dökmüşler yav kızlara Mersinde" "ABİ ÇETELER KURULACAK ben sana söyliyim" dediği, K. ALEMDAROĞLU'nun da "Tabi canım" dediği, Güngör'ün "yazık ülkeye yazık oluyor canım" dediği, K. ALEMDAROĞLU'nun da "Henüz Cumhurbaşkanından Ses Seda Yok Demi" dediği, Güngör'ün de "yok hayır yok ya yok delimisin şeyde konuşmuyor, Sezer denilen herifte konuşmuyor" dediği, K. ALEMDAROĞLU'nun da "SEZER DENİLEN MAN KAFA" "evine kapandı şimdi bitti artık" dediği, Güngör'ün "Bitti artık hiç bi bok yok zaten onun yazılarını mazılarımda başkaları yazıyodu ben sana söyliym hariciyeciler filan yazıyodu" "kardeşim Ecevitin karısı kadar Ecevit kadar boktan bi herif gelmemiştir ben şimdiye kadar bu herifi naşı tuttum ben ona hayret ediyorum inan buna yani inan" dediği,
07.01.2008 günü saat:17.30'da Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile Habib Ümit SAYIN arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
H.U.SAYIN'm "Hocam iyi akşamlar" "Doğu SİLAHÇIOĞLUN'un bir yazı var Cumhuriyette" "Daha önce Aydınlıkta kapak olan şeyleri tekrarlıyor yeni Cumhuriyet neslinin nasıl yetiştirilmesini anlatıyor ve de hemen el konulmasını" "Yeni Cumhuriyet nesli ve Siyasi İslam'ın bir an önce yok edilmesi için DARBENİN el koymanın meşru olduğunu anlatıyor" "...dün akşamda Yalçın KÜÇÜK" "Televizyonda bangır bangır DARBE YAPILACAK başka yolu yok demiş EL KONMASI LAZIM demiş" dediği, bir süre KKTC Cumhurbaşkanı TALAT'm Abdullah GÜL ile görüşmesi konusunu konuştukları, hemen akabinde Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet ŞİMŞEK hakkında konuştukları, devamında ise, H.U.SAYIN'm "Reha Paşa hafta sonu beni aradı gidip iki saat kalıp geliyorum dedi, önümüzdeki günlerde gene geleceğim dedi, Kemal Hoca ile birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum dedi, Osman PAMUKOĞLU Paşada aradı, ... geliyor önümüzdeki günlerde İstanbul'a" "...Hocam yani Osman PAMUKOĞLU hareket platform oluşturmaya çalışıyor" "Hiç kimse takip etmiyor bir yandan da darbe tartışmaları sürekli darbe olsa... " dediği, bir süre değişik konularda konuştuktan sonra H.U.SAYIN'm "Paşalara söylüyoruz eleştiriyoruz, emekli Paşalara söylüyoruz, onlarda bölücülük ajan provokatörlük yapıyorsun diyorlar, yani yapma diyor" "Yani PAŞALAR YANİ EL KONULMASI LAZIM ARTIK bunların yani ihanettir bu nokta da el konulmaması dur denilmemesi ihanettir diyoruz, ajan provokatörlük yapma diyorlar", "...yani gül gibi geçiniyorlar muhteremler üç ay önceki muhtıra, dört ay önceki, elektronik ortamda yazılmış hala Genelkurmayın sitesinde olan yazılar ne anlam taşıyor" "Hiç çelişmedi bir kurum kendisi ile bu kadar önemli bir kurum çelişmedi yani rezilliğini çıkardılar Dolmabahçe de bitmiş iş" ".. .Ama şey hiç belli olmaz ALTTAN BİR ŞEY GELEBİLİR" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet yani büyük olasılıkla da öyle olacak bu iş" dediği, H.U.SAYIN'm "Aynı 60'da olduğu gibi, 60'ta da çanta taşıyordu Genelkurmay Başkanları" "Bir yandan tıkırt diye indirdiler" "ŞUANDA TUĞGENERALLER TEK YLAR ALBAYLAR ÇİFT YLAR ŞEY TAMAMEN BİZİM GİBİ DÜŞÜNÜYOR" dediği,
17.11.2007 günü saat 20.19'da H. Ümit SAYIN ile Y. Ö. arasındaki telefon görüşmesinde;
Bir süre değişik konularda konuştuktan sonra Ümit'in "Hocam Türkiye yok artık bitti, Türkiye'de eğer Asker DARBE YAPILMAZSA bir yıl içinde Türkiye yok, parçalanacak bunu kabul edin artık.." "Evet yani yoksa parçalanacak Türkiye, şey diyor ki ee oradaki Dekan bey, ne iki yılı ne iki yılı bir yıla kadp#efi©esgitti Türkiye diyor niye Askerler bana onu sorup durdu niye Askerler şey yapmıyor ef koymuyor bu işe diye" dediği, Y.'ın
"Bence görevleri yani tabi yalnız tek basma Asker iş yapmaz destekli ancak destekli ama o destekte sonradan gelecek şimdi var potansiyel bir destek büyük bir destek var"
dediği,
10.12.2007 tarihinde saat 20.20'de Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile H.Ümit SAYIN arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Bir süre konuştuktan sonra, K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu iş bu iş Milli Demokratik Devrimle biter" dediği, Ü. SAYIN'm da "Başka yolu yok hocam" dediği, K. ALEMDAROĞLU 'nun "Bu işin başka şekli yoktur, Doğu SİLAHÇILARIN bir yazısı varmış sen okumuş muydun onu ?" dediği, Ü. SAYIN'm da "Okudum hocam konuyu ben her gün okuyorum Cumhuriyet" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Açık açık şey diyormuş Devrim diyormuş" dediği, Ü. SAYIN'm da "E hepsi öyle demeye başladılar hocam, ben Ankara'da konuşmaya gittim Ankara'da da bütün komutanlar geldi benim konuşmama hepsi aynı şeyi söylüyorlar" dediği, K. ALEMDARAOĞLU'nun "E söylüyorlar da ne duruyorlar o zaman ne bekliyorlar" dediği, Ü. SAYIN'm "Emekliler söylüyor ama bir yerden patlak verecek herhalde", "Başka yolu yok bu işin" dediği, K. ALEMDAROĞLU'nun da "Öyle değil mi yani sonra", "Sonra üst taraftan olmayacak bu iş alt taraftan olacak" dediği, Ü. SAYIN'm da "Alt taraftan olacak 60 darbesi gibi", bir süre daha aynı konu üzerine konuştuktan sonra K. ALEMDAROĞLU'nun "Şimdi Rektörlerin çok sıkı durması gerekir ama göreceğiz" dediği, U.SAYIN'm da "Yok zor o bakalım çok önemli şeylere gebeyiz önümüzdeki üç ay hocam 3-5 ay", "Çok önemli şeylere gebe bakalım ne olacak yani ee şey telefonda konuşamadığım şeyler var" dediği anlaşılmaktadır.
23.12.2007 günü saat 15.17'de H.Ümit SAYIN ile Turgay...? Arasındaki telefongörüşmesinde özetle;
U.SAYIN'm "Dünya'yı Yöneten Gizli Güçler" çok iyi satıyor şuanda çok değerli" dediği, Turgay'm "Sıkı bir dönemden geçiyor canım Türkiye" dediği, U.SAYIN'm "Türkiye'nin umudu yok ben bitti diyorum abi" "Dün Paşalara mesaj çektim yapacaksanız bir şey yapın 17'inci Türk Devleti tasfiye ediliyor" "E Osman PAMUKOĞLU Paşa hemen aradı" "O baya çalışıyor yani şuanda bir hareket yaptı" "Muvazzaflar da yok yani ee her gün demeç vermekle elektronik olarak ortama yazmak olmaz ki" "Bu deli saçması bir iş Darbe yapması için yüz tane neden var" "Çok kötü vaziyet yani, durum çok kötü Türkiye bitti ve parçalanıyor bence" dediği
07.01.2008 günü saat 16.34'te H.Ümit SAYIN ile X Erkek Şahsın arasındakitelefon görüşmesinde özetle;
U.SAYIN'm "Doğu SİLAHÇIOĞLU'nun bu günkü yazısını gördünüz mü?" "Resmen el konmasından yana ikinci yada üçüncü yazısı" dediği, X erkek şahsın "Yapılması gereken oda, fakat hiçbir şey yapılmıyor" dediği, U.SAYIN'm "Hemen el konması lazım diyor" "El koymak meşru diyor..." dediği, X erkek şahsın "yani özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konu görevi artık" dediği, U.SAYIN'm "Ee ama bunu yapmamak ihanet artık" "Yani çünkü gidişat çok vahim" dediği, bir süre konuştuktan sonra X şahsın "...Anayasa Mahkemesi Başkanı Felsefesine aykırı bir şekilde yaklaşım içinde olan bir adamın, Anayasa Mahkemesinde Başkan seçilebilir hale gelmesi, aynı Felsefe içindeki bir adamın Türkiye'de Cumhurbaşkanı olması, bunlar mesele mesele bu yani o zaman o bizim Türk Silahlı Kuvvetleri Ordu bütün bunları dikkate alacak işte dediğin gibi Nakşibendi Tarikatı başörtülü, olamaz efendim böyle iş bu olamaz" dediği, U.SAYIN'm "Nakşibendi Tarikatı bütün Polisi ele geçirmiştir Fettulah'çılar ve Nakşibendiler" dediği, bir süre daha konuştuktan sonra X erkek şahsın "Ama bu gidiş gidiş değil, bunu sonu şey yani, böyle gidecek olursa açık artık bu iş bitti ses seda çıkartmazsa bu iş bitti, iç savaş biliyorsun olur mu oluyor işte zaten daha ne demek daha ne olacafe^dediği, U.SAYIN'm "İç savaş tabi bunun devamı" "Bunun devamı iç savaş" "EvejT^avâş ya^jpçşuanda iç savaş var" dediği
10.01.2008 günü saat 17.56'da H.Ümit SAYIN ile Yaman ÖRS arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Ü.SAYIN'ın "ne zaman İstanbula geliyorsunuz?" dediği, Y.Ö.'ün "İstanbula Martta." dediği, Ü.SAYIN'ın "Martta DARBE oluyo hocam gelmeyin Martta" dediği
12.01.2008 günü saat 16.11'de H.Ümit SAYIN ile X Bayan Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Ü.SAYIN'ın "Sosyal Devletin olması için de, Derin devletin olması lazım. Devlet yapısının olması lazım, Türkiye'de devlet yapısı yok ki, tasfiye ediliyor şu anda." "...Devlet şeye dönüştürülüyo yani başka bi devlete dönüştürülüyo." "E buna da kimse ses çıkarmıyo yani." "Yani ne olcak yani kriz gelcek mi gelmiycek mi? Odayı bekler gibi kriz bekliyoruz. Gelse de hükümet düşse diye." "22 Temmuz'dan umutluyduk, orda da büyük bir üçkağıt yaptılar. Yüksek Seçim Kurulu satın alındı, yani neye güvenceksiniz nasıl seçim yapıcaksmız ki bu ülkede yani m.. Geçen seçimlerde 4 buçuk milyon mükerrer oy var, ee bunu açıklayamıyorlar bir kere. Ee. Bu hepsi bunlarm DARBE nedeni." "Yani şimdi askerlerin içinde 2 grup var. Birisi MASONLAR GRUBU," "Yüksek Rütbelilerin içinde Masonlar tabi sayısı artıyo." "NATOnun gizli orduları var bir de ordunun içinde." dediği, görüşmenin ilerleyen dakikalarında Ü.SAYIN'ın "TSK niye bu kadar suskun?" dediği, X bayan şahsın "Onların da gücü bu kadar demek ki." dediği, Ü.SAYIN'ın "Gücü bu kadarsa bu TSK olamaz ki. Yani bu, elektronik muhtıra yazmaya benzemiyor bu işler yani." "Suat'ın bir sözü var hep NATO ordusu der bunlar. Hakikaten öyle galiba." dediği, X bayan şahsın "TSK olamadı diyosunuz ama olmuşmuydu ki? Daha evvel de geçmişte sanki nasıldı?" dediği, Ü.SAYIN'ın "60 darbesi gibi bir darbe olabilirdi yani aslında o da." dediği
28.01.2008 günü saat 13.06'da H.Ümit SAYIN ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
X şahsın "Hani Bahri arkadaşımız vardı ya hani hatırladınız mı ilk görüşmemizde vardı toplantımızda." "sizin adınız karışmış Sabah gastesinde diye duymuş." dediği, Ü.SAYIN'ın "beni de şey yapmaya çalışıyolar işin içine katmaya çalışıyolar." dediği, X şahsın "Böylece cepheniz ki damgalanmış oldu, tescillendiniz ne kadar güzel dimi." "benim de Kuvva-i Milliye hareketinde grubunda üyeliğim var. Acaba beni de dahil ederler mi işin içine." dediği, Ü.SAYIN'ın "yani m., şizo şizofrenik bi şekilde sürüyor her şey..." dediği, X şahsın "başlarına geliceği. Başka türlü nasıl darbeyi durdururuz diye çırpınıyorlar şu anda." dediği, Ü.SAYIN'ın "Bu ikinci Cumhuriyetçiler, Anti Ulusalcılar, Mesut Parlak ekibi, Türkçüler. İşte hepimizi girdapta götürmeye çalışıyorlar." dediği, X şahsın "bakalım bu girdap kimi yutucak." "ortam çok gerildi yani bunlar bunlar bi kazığa oturucaklar ama bakalım nolcak." Dediği,
30.12.2007 günü saat 18.26'da H.Ümit SAYIN ile G. S. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Ü.SAYIN'ın "Askerlerin durumu çok korkunç ya" "YÖK gitti tamamen" "Yargıda gitti" "Ordu zaten ele geçirmiş vaziyetteler" "Ordu çoktan teslim olmuş, meğer bizi boşuna Cumhuriyeti ortaya çıkmışız Orduya güvenip" dediği, G.S.'in "...Ümit'ciğim Atatürk'ün Ordusu yok" dediği, Ü.SAYIN'ın "Demokrasi olur mu canım bu resmen Sivil Darbe Faşizm bu" "Halk niye bir şey yapmıyor, Sivil Toplum Örgütleri silahlanacak mı, senin silahlı gücün var" "Sen istersen 35 Maddeye Ülkenin bütünlüğü bozulan ve rejimi bozan davranışları hoş karşılamıyorum deyip daha önce yaptığın gibi binersin tepelerine" "Cumhuriyetin yıkılmasının ana parametlerinin hepsi tamamlandı daha ne bekliyor bu adamlar" dediği, G.S.'in "Cumhuriyetin Türkiye Cumhuriyeti olmaktan çıktı İslam Cumhuriyet Şeriatçı Devlet" "Askerimizde maşallah aldığı talimatlarla Amerika'dan aldığı talimatlarla maşallah gidiyor geliyor" dediği, Ü.SAYIN'ın "Bu kadar ödleklik olabilir mi ya ben artık hayretler içerisinde kalıyorum-bu vatana ihanet bu, yani eğer şuan ki aşamada hiçbir sp/yapmıyorsunuz bu Vatana ihanet başka açıklaması var mı" dediği,
30.12.2007 günü saat 18.44'te H.Umit SAYIN ile Orhan TUNÇ arasındaki telefongörüşmesinde özetle;
Bir süre Ümit SAYIN'm Orhan'a gönderdiği mesajdan bahsettikten sonra, Orhan'ın mesajdaki yazının içeriği ile ilgili "Çok haklısınız da şimdi... Cepheyi genişletmemek gerekiyor", "Silahlı Kuvvetler şuanda hakikaten görevini yapıyor iyi yapıyor" dediği, Ü. SAYIN'm da "Yargıyı ele geçirdiler YÖK'ü ele geçirdiler" "Üniversiteler ele geçti bizi Üniversitelerde barındırmayacaklar", "Pakistan'dan beter olacak Türkiye" dediği, bir süre aynı konu üzerinde konuştuktan sonra Ü.SAYIN'm "E şimdi şu var Dolmabahçe'de ne oldu", "Ondan sonra neler oldu, daha sonra niye hiç ses çıkartılmadı, ee hani özü ve sözü lafları, hani elektronik muhtıra, bir kurumda tutarlılık aranır yani" dediği, bir süre değişik konularla ilgili konuştukları, görüşmenin devamında Ü. SAYIN'm "Ben bu vatanı hiç satmadım ama, artık TSK'nm (Türk Silahlı Kuvvetleri) ihanet ettiğini düşünüyorum" dediği, Orhan'ın da "Evet maalesef dediği, daha sonra Pakistandaki Askeri darbe ile ilgili konuşmalar yaptıklan, görüşmenin sonlanna doğru da, Ü. SAYIN'm "Ben bir umut göremiyorum artık", "Yani bunlara dur diyen olmayacak mı", "Cumhuriyet kalmadı ki rejim bitti artık" dediği, Orhan'ın da "Mutlaka olacak Hocam bu memleketin sahipleri de mutlaka vardır ama at izi it izi birbirine kanştı biliyorsun" dediği, Ü. SAYIN'm "Hani BÜYÜKANIT şeyi yıkamazlardı ne güzel konuşuyordu konuşurken güzel ama eylemde bir şey yok" dediği, Orhan'ın ad "Ama şimdi onlar gereğini yapıyorlardır şeyi biliyorsunuz yani en azından operasyon hakke keten şeyleri de var bunları yüz yüze konuşuruz" dediği
17.01.2008 günü saat 20.52'de H.Ümit SAYIN ile Y. Ö. arasındaki telefongörüşmesinde özetle;
Ü.SAYIN'ın "Bu günkü Cumhuriyet'te Doğu Silahçıoğlu'nun her yazısının sonunu darbe diye bitiriyo" "Ben artık ben artık şuna karar verdim yani eğer Türk Silahlı Kuvvetleri bişey yapmazsa ee bu geri kalan hepsi gaz alma yani, artık top Türk Silahlı Kuvvetlerinde, bişey yaparsa artık onlar yaparlar" "Yani şimdi yani ee ama demek ki eğer asker bişey yapmıyosa askerde onlarla ortak, o da mafya oraya geliyoruz yani kendilerine hiç toz kondurmuyolar, Türk Silahlı Kuvvetleri göz bebeğimizdir möz bebeğimizdir ee yıpratmamak lazımda e Dağlıca'da kiyle birlikte ortaya çıkmaya başladı gördünüz dimi" "TSK'nm içinde ajan var sanki" "Yani şu anda bu adamlann indirilmesi en tabi anayasal hukuki ve demokratik haktır eğer bunu yapmıyorsa görevini yapmıyo demektir e bende silah alıp dağa çıkacak değilim ya yani siz biz artık silah alıp dağa çıkacak halimiz yok" dediği, Y.ÖRS"ün "Zaten canım silah alıp dağa çıkmakla olacak iş değil bu iş örgütlenme işi" dediği, Ü.SAYIN'ın "önümüzdeki elli yıl hocam yani bitmiş durumda ülke ve bu ahmaklar yani TSK'da ki ahmaklarda hiç bişey yapmıyolar" dediği, bir süre daha aynı konularla ilgili konuştuktan sonra Ü.SAYIN'ın "...Yaşar BÜYÜKANIT neyi bekliyo? Niye anlaştı? Yani ben olsam onun yerinde kellemi ahnm koltuğa, nolcak hayat nedirki hocam? İllizyondan ibaret her şey. Hiç bir şey yani. Yani 1 kişinin hayatı nedir ki? Ben olsam alırım kelleyi koltuğa, "inin lan" derim ordan. Yani şimdi elektronik muhtıralan verdi. Özde sözde aynı falan dedi. Elli tane yerde konuştu böldürmeyiz cart etmeyiz curt etmeyiz. Laikliği kaldırtmayız falan diye. Eee.. olan olayla yapılan son sözlerin hiçbir alakası yok ki olan olaylar" dediği,
30.01.2008 günü saat: 23.02'de Emin GÜRSES ile Bülent...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Bülent'in "...şimdi işi çözdüm ben şimdi, daima haber takip ediyorum bak, o Ümraniye'deki bombalan Kara Kuvvetleri Komutanlığına şey yaptılar gördün mü, nasıl dediğime geri çıkıyor..", "...Kara Kuvvetleri komutanlığından sözde bombalar çıkmış da, bunun şeyini bak bak bak oruspu çocuklan, şimdi İlker paşa yok mu, 30 Ağustos ben ne dedim, bugün sana hoca, hedef dedim 30 Ağustos'taki şuara", " .Eğer yanılıyorsam şerefsiz evladıyım ya. ...Yann sen gideceksin o akademiye uyar bunları ya uyar bunlan akıllannı."
"Yemin ediyorum Irak'taki generallerden beter olacak bunlar ya. Darbe mi yapacak yapsınlar analarını sikeyim ne olacak. Dünya ne yapacak darbe yapsınlar amma koyum darbesini ya. Yoksa ülke kötüye gidiyor ya" dediği, Emin GÜRSES'in de "evet" Dediği,
23.01.2008 günü saat: 17.49'da Emin GÜRSES ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Bir süre soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler ve yakalanmaları ile ilgili konuştukları, görüşmenin sonlarına doğruda, Emin GÜRSES'in "...Öcalan ifadesinde bize bir gün dedi ki. Yav dedi siz dedi bilmiyorsunuz bir şey. Ben köylere giderim, Kürtlerin bana tabi olmasını sağlamak için o köyden bir kaç tane adam bulurum. Böyle yiğit onları öldürtürürüm, ondan sonra bütün köy bana tabi olur tapar. Çünkü bizimkiler güçten anlar. Şimdi bu ekipte güçten anlar. Bunlar korktuğu zaman sen ağasın paşasın, ama sen bilsinler ki senden güçlüdürler hiç acımazlar." "Kültür o kültür adamın kültürü öyle." "...Şimdi ben komutanlara Harp akademisinde söyledim. Ben olsam başörtüsü maşörtüsü serbest ister götünüzü açın ister amınızı açın başınızı ne ederseniz edin serbest. ONDAN SONRA DERİM Kİ EKİPLERE KARDEŞİM KAVGAYI BAŞLATIN. MİLLET BİRBİRLERİNİ YESİNLER BİR BUNU YAPARIM. BAK TAM ZAMANIDIR. BIRAKACAKSIN BİRBİRİNİ YESİN MİLLET. Ondan sonra Tayyib oradan çıksın altından" Dediği,
14.02.2008 günü saat:11.02 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'in Banu ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;
BANU' nun "Ülkenin durumu için ne diyorsun"^ dediği, H.ERTEKİN'in "Valla ülkenin durumu çok iyi değil..." "Durumu iyi değil, BİR İHTİLAL gibi bir şey geliyor" "Tabi bunlar bu adamlar işi azıttılar yani..." "...memleketin durumunu hiç iyi görmüyorum yani" "Olacak tabi başka çare yok Rejim tehlike de yani, iki sene önce emekli olmuş bir Cumhuriyet başsavcısı isyan ediyor ise" "Bunlar suçtur bunlar diye dinlemediniz mi Sabih KANADOĞLU nu" "Valla işte bunların amacı, yavaş yavaş hedeflerine yavaş yavaş bu gün türban yarın liselerde yarın ortaokullar da ya ondan sonra evlerde sokaklar da sırayla hepsini bir anda yapamazlar yani" dediği, BANU' nun "...ben de şey diyorum yani bunlar gelip de 100 yıl geri gitmemize, askerim canım askerim diyorum 20 yıl götürür beni en fazla geri, hiç değilse özgür olurum yani" dediği, H.ERTEKFN' in "Asker geri götürmez ya 12 Eylül oldu geri mi götürdü asker Allah aşkına ya" dediği,
12.12.2007 günü saat:11.16'da Hayrettin ERTEKİN ile W arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
HAYRETTIN'in "Saym KOMUTANIM saygılar sunuyoruz" dedikten sonra bir süre İstanbul'da yapılan bir operasyonla ilgili bilgi verdiği, devamında HAYRETTIN'in "Komutanım ne oluyo memleketin durumunu hiç anlatmıyorsunuz..." dediği, W'nm "Kimsenin birşeyden alındığı yok herkes bildiğini yapıyor" dediği, HAYRETTIN'in "ABİ'DE BOŞ ÇIKTI ABİ'DE DURUYOR DURUYOR ŞİMDİ" "İki duble içince ateşleniyor hiçbir şeyi yok komutanım ya..." "...yani çaptan da düştü herhalde diyoki ya hiç huzurumu bozmayayım şimdi diyo hiç bişey yapacağı yok" dediği, W'nm "YA ODA ŞİMDİ İDARE EDİYOR SURDA KALDI DİYO 7-8 AY DİYO" dediği, HAYRETTIN'in "7 AYI KALDI TESKEREYE" "Şey nasıl bi adam komutanım siz bilirsiniz Ergun SAYGUN... nasıl biridir yani Vatan perver mi yoksa böyle hani o da salla başı al maaşımı" dediği, W'nm "Valla o askerliği bilmez o da" "Aynen o da bürokrattır yani şeydir" "Terörü merörü Güneydoğuyu falan bilmez o da bilmez İlker BAŞBUG'U' da bilmez bunlar şey değilki bunlar Kıta komutanı değil ki bunlar sosyete bunlar salon subayı" dediği, HAYRETTIN'in "Öyle isteniliyordu zaten öyle yani dizayn etti gitti..." dediği, bir süre sonra HAYRETTIN'in "Komutanım kaleler tek tek gidiyo bakın ben bu YÖK var ya bu kadarını düşünmüyordum ... hani diyordum ki" "Burada gitti Yargıtay işte bi tek Yargıtayla
Danıştay kaldı" "...Türbanı takıp herkes oturacak mı komutanım bu yani olacak bumu yani" "Yok mu yürekli bitane böyle asalardan komutanım ya böyle hop diyecek" dediği,
_27.12.2007 günü saat 19.06'da şüpheliler Kemal Yalçm ALEMDAROĞLU ile Habib Ümit SAYIN arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Ü.SAYIN'm "hiç bir şey anlamıyoruz biz de. Yani, paşa m... emekli paşalarla konuşuyoruz, onlar da anlamıyorlar." Dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Evet, evet artık, artık bu iş m... onları aştı bence; burdan bişey çıkmaz." Dediği, Ü.SAYIN'm "Yok, şeyden bişey çıkmaz. BÜYÜKANIT, artık kümbet bile olamadı, anıtı bırakın." "Rezillik yani." "...önüne dosya mı koydular," "Minyatür oldu, minyatür" "Gaz alma operasyonu bunlar." "Türk Silahlı Kuvvetleri bu kadar zavallı hale gelirimiydi şaşırarak izliyorum" dediği anlaşılmıştır.
02.02.2008 günü saat:16.38'de Kemal Yalçm ALEMDAROĞLU ile X Bayan arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "...ee şeye mi Meclise doğru yürüyüş mü yaptılar" dediği, X BAYANIN "Şimdi yapmışlar ama engellenmiş yolu değiştirmiş polis ben çünkü ordan çıktıktan sonra Mamak'a gittim" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Ben şöyle bir şey düşündüm bugün işte acaba ADD Rektörleri Ankara'da bir toplantıya çağırıp, Çarşamba veya Cuma meclise yürüttürebilirmi onları" dediği, X BAYANIN "Anladımda yani isterseniz siz ŞENER PAŞAYLA konuşun bu konuyu ben kendisiyle konuşmuyorum" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Şimdi...ben konuşurum konuşmasına da ama yani şeydeki yönetimdeki rektörlerle de ben mi konuşayım" dediği, X BAYANIN bir süre ADD hakkında konuştuktan sonra "...ben ADD'nin buna sıcak bakacağını hiç düşünmüyorum, bu Ergenekon hareketi ile mitingleri birbirine bağlamaya çalışıyor bazıları" dediği, görüşmenin devamında K.ALEMDAROGLU'nun rektörleri birisinin Ankara'ya davet etmesi gerektiğinden, bu kişinin Ankara Üniversitelerinin rektörlerinden birisinin olabileceğinden bahsettikten sonra yapılacak yürüyüşler için "İzin alınmasın canım artık izne ne gerek var ya miting değil ki bu gidip orada saygı duruşu" "İzne gerek bile yok zaten" dediği anlaşılmıştır.
02.01.2008 günü saat:14.37'de Sevgi ERENEROL ile Orhan..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
SEVGİ'nin "Pazartesi günü de tabi Kandıra'yi ziyaret günümdü benim, hepsi üst üste gelince bir hayli şey yaptım yoğunluk oldu, size iyi seneler" dediği, ORHAN'm "Bir an önce de Muzafferin Muzaffer'in özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum" dediği, SEVGİ'nin "İnşallah inşallah bütün milletin de özgürlüğe kavuşmasını" dediği, ORHAN'm "Milletin özgürlüğe kavuşması biraz zor" "Bütün bütün kaleleri kaptırdılar" "SİLAHLI KUVVETLER DE DAHİL" dediği, SEVGİ'nin "Ah nasıl bunun altından kalkacağız hiç bilemiyorum ama" "Evet evet vallahi birazcık gayret edilsin muhakkak gene bulunur da herkes şey hayatından memnun gibi" dediği, ORHAN'm "Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri yanında olmadan hiç bir hareket olmaz" dediği, SEVGİ'nin "OLMAZ BİLİYORUM" dediği, ORHAN'm "Hiç bir hareket olmaz ben bunları yaşadım ihtilaller darbeler mahkemeler..." dediği,
08.01.2008 günü saat 10.49'da H.Ümit SAYIN ile Arif...? Arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Ü.SAYIN'm "Bu Şener paşa ADD'lerle koordine bi hareket başlatıyormuş." "Ama yani Şener paşa yapamaz o işi yani." dediği, Arifin "Çünkü büyük para var" dediği, Ü.SAYIN'm "Büyük para işi. Tuncay ÖZKAN'la anlaşamamışlar." dediği, Arifin "Bunu tak diye Ankara'da bitirecen işi. Hiç orda yok İzmir Ankara işi değil. İzmir'de meydanlarda değil. Dann diye meclise girecen. Yoksa öteki türlü olacak iş değil" "Basacaksın meclisi, onun için, bitecek yani." "Dün Sürmen ağaya uğradım." dediği, Ü.SAYIN'm "Ne diyo, bu durumlar için?" dediği, Arifin "Gidişat iyi değil diyo." dediği, Ü.SAYIN'm "Türkiyenin gidişi nolcak, onların gidişi hiç önemli değil." dediği, Arifin "Mart Mart diyolar ama,
397
//frt*^
daha önce de Ocak demişti, şimdi de Mart diyo. Şeyler bitmiyo yani zamanlar" dediği, Ü.SAYIN'ın "bu son aşamaya geldi yani son anda uyandık yani son anda uyandık. Son anda son beş yılda uyandık bişeyler yapmaya çalıştık ki her şeyi de ele geçirmiş vaziyetteler" dediği,
19.12.2007 tarihinde saat: 16:03 sıralarında Şüpheli FUAT TURGUTveLİ KÜÇÜK'e göndermiş olduğu mesajda; "RTE/Abdullah G. ve şürekası eliyle parçalanma sürecine itilen T.C.'ni KORUMAK için; milliyetçi/devrimci ihtilal KAÇINILMAZDIR! Bayramnz/2008'nz kutlu... Av.FuatT." yazdığı,
30.01.2007 günü saat:11.18'de Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile C. K. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
"Valla işte aldılar başlarını gidiyorlar bu böyle gitmez" dediği, C.K.'m "Yok abi bu bir kırılma noktasına doğru gidiyor bakma sen sessizliğe" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "I yani evet bende fırtma öncesi sessizlik diyorum" dediği, C.K.'m "Şimdi bugün düşün abi dün Waşingtm'a gitti Genel Kurmay İkinci Başkanı, fol yok yumurta yok,
07.03.2008 günü saat: 10.35'de Doğu PERİNÇEK ile Bedri..? isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Aralarında bir süre merhabalaştıktan sonra düzenlenecek olan bir ekonomi toplantısından ve bu toplantıya konuşmacı olarak katılacak kişilerden bahsettikten sonra, Tümep'in bir yemekli toplantısına değindikleri ve bu toplantı ile alakalı olarak Bedri'nin "Ya şimdi aslında çok benim beklemediğim bir katılım di herkes vardı orda. İlhan Selçuk, Hurşit Tolon, Şener Eruygur, YARSAV Başkanı, bu Danıştay, Yargıtay, Üniversitelerden bayağı seçkin bir topluluktu 70 kişi vardı Şener ERUYGUR bayağı da uzun sürdü yedide başladı on birde bitti, dört saat süren toplantı oldu. Şener ERUYGUR yani bir araya gelmek gerekir, Ulusalcıların birleşmesi gerekir diye özeti bu olan birazda halkı suçlayan, bu cumhuriyet mitinglerinde toplandı bu kadar kalabalıklar ne oldu, bir şey çıkmadı öyle bir konuşma yaptı." Dediği, devamında bir süre Bedri'nin söz konusu toplantıdaki konuşmasından bahsettiği, daha sonra Doğu PERINÇEK'in "keşke şeyi esas söyleseydin O GÜN İNDİRMEK VE MİLLİ BİR HÜKÜMET KURMAK MÜMKÜNDÜ ona yanaşmadı Şener ERUYGURLAR Cumhurbaşkanı istifaya davet etseydin. Esas onu söylemek lazım, alternatif o bence, yani İşçi Partisine oy ver diyerek te bir çözümü olmazdı." dediği, devamında Bedri'nin "Sonrasında İLHAN SELÇUK en sonunda bir kapanış konuşması yerine geçecek bir konuşma yaptı, ama oda böyle Orduya karşı kırgınlığını ve eleştirilerini özeti oydu yani. Bu hem Iraktan çekilme konusu hem de genel olarak tutumuyla ilgili böyle çok şeyler bekleyen ve beklediğini bulamayan bir hayal kırıklığı içerisinde özeti o olan bir konuşma yaptı" dediği, ... ve toplantıya Sıtkı ULAY isimli yaşlı bir paşanın da katıldığını belirttikten sonra görüşmenin sona erdiği,
27.07.2007 günü Saat:16.07'de Ali KUTLU'nun 0 546 647 82 83 numaralı telefondan X Şahsı aradığı ve yapılan görüşmede;
X Şahsın "Yardımcı olsanıza Kuvayi Milliyeciler olarak" "Ne yapmış ki. ..bir sürü it uğursuz köpek varken yani bunları mı almak gerekiyormuş" "Dün yazı hazırladım gene hazırlıyorum, AKP ile artık daha şiddetli mücadele edicez yani" dediği, Ali'nin "Biz İstanbul'dayız" "Çok kalabalığız burada, EKİP var" dediği, X Şahsın "Nasıl şey yapıyorlar mı yani yine devlet üstüne gidiyor mu" dediği, Ali'nin "Hiç üstüne gitmiyor. Genelkurmaydan araştırma yaptık, tek Kuvayi Milliye orada Kadıköydeki Kuvayi Milliye dedi, dün Genelkurmayın basın açıklamasında" "Bizi işaret ediyor yani Genelkurmay" dediği, X şahsın "Türkiye'de genel durum nasıl şu anda" diye sorduğu, Ali'nin "Şuan kötü, berbat. İşte bakacaz, Bİ HAMLE YAPACAZ YAKINDA, herşeyi haberlerden okursun zaten, haberleri dinlersin birşey oldu mu" dediği, X Şahsın "Ne Hamlesi Yapacaksınız" diye sorduğu, Ali'nin "telefonda olmaz tamam" dediği, "11 Kasım 1938'den bu güne her kurum kuruluş^ahıstan hesap sorucaz. Sen hiç,l$aTaTttî*yorma rahat ol yani" dediği, X
Şahsın "Yeni şafak yeni Türkiye gazetesi var birde bu aımna kodumun tam militan bir gazete o da ya" dediği, Ali'nin "Hepsine el koyacaz kafanı yorma hepsini" dediği, X Şahsın "Ya düşündükçe sinirleniyorum vallahi billahi ya, gidip eylem yapasım geliyor
ya" dediği, Ali'nin "Ya boşver, akşam msn'de şey yaparız, telefonda girme bu tip şeylere tamam mı" dediği anlaşılmaktadır.
16.12.2007 günü saat: 10.03'de şüpheli Satılmış BALKAŞ m KemalKERİNÇSİZ'e gönderdiği kısa mesajda;
"Kemal bey. Bazi vatandaşlar. Genel kurmay Baskanini darbe yapamayacagin akp. Iktidarinin. ipini çekemez diyorlar. Peki kim çeker. Org.Erdal CEYLANOGLU.(EDOK)Ve... Org Hasan IGSIZ.2.0RDU KOMUTANI. Bu genarallerden birisi olsa olurdu" şeklinde ibarelerin olduğu tespit edilmiştir.
18.01.2008 günü saat: 23.40'de Şüpheliler Orhan TUNÇ ile H. Ümit SAYINarasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Orhan TUNÇ'un "Hocam inşallah görüşsek. Yani durumlar hakkaten çok gergin" "Yani "onlar (askerleri kastederek) ne yapıyor" falan diyorsunuz ya" "Onlar (askerleri kastederek) uyumuyorlar haberinizde olsun" "...özellikle 3 günden beri uyumuyolar." Yani dikkat ederseniz ilk defa bu kadar şey konuşuyorum, yazıyorum" "Geri zekalı aptal diye yazabiliyorum anladın? Artık onu hak ettiler yani. Aşağılık herifler (Hükümeti kastederek)" dediği, H.Ümit SAYIN'ın "Doğu paşa, ...hukuki hak hak doğdu diyo" dediği, Orhan TUNÇ'un "Hocam doğdu da bir yerlerden bir şey bekliyorlar. Telefonda tam söyleyemiyorum" "Üstleri var ya hani bunların, vatandaşların" "O kendi üstlerinden "okey" bekliyorlar. Onlar da okey verecekler gibime geliyor yani." "Bugün ben birisiyle konuştum bir KOR la görüştüm" "Aynen bana şunu söylüyor "oğlum" diyo, benden de 15 yaş büyük kendisi, "oğlum diyo, babanm haberi olmadan diyo evlat ne yapar" diyo. Aynen şu lafı dedim ben de "komutanım artık dedim baba, evlat babayı dinler mi? veya baba kim?" baba dedim, benim kanımdan canımdan olan bir insandır değil mi?" "Bunların baba dedeleri Hıristiyan kanından. Nasıl oluyo? Ama diyo "dünyanın gereği böyle" diyo" dediği, H.Ümit SAYIN'ın "O zaman hiç bişey olmıycak demektir." Dediği, Orhan TUNÇ'un "Olucak. Yani bunlarm artık bitti yani işi bitti hocam" dediği, H.Ümit SAYIN'ın "Yargıtay başkanı ile Danıştay açıklama yaptılar ben de "gaz alma" dedim" dediği, Orhan TUNÇ'un "Artık bundan sonra TSK bu denli muhtıra falan vermiycek. Çünkü muhtıra verdiği anda biliyorsunuz, Doğruyol da Anap ta, Ak Parti de, bunlar hazırlanıyor" "Artık bundan sonra, bi takım, Danıştay olsun, Sayıştay olsun, Yargıtay olsun onlar verecekler mesajları" "Artık asker bundan sonra eğer konuşursa gereğini yapacaktır. Konuşmuyorsa yapmıyacaktır" dediği, H.Ümit SAYIN'ın "İnşallah bir şeyler yaparlar da çünkü, satıcak bir şey kalmıyor 2 yıl sonraya yani" "Demokrasiyi yıkmak üzere demokrasinin yöntemlerini kullanan herkes yok edilir başka ülkelerde. Demokrasinin bir gereğidir bu" "Ama devlet şu an hala tasfiye ediliyor, buna TSK bir şey yapmazsa, bizim yapıcağımız hiçbir şey yok." Dediği, Orhan TUNÇ'un "Türk Derin Devleti 4000 yıldan beri vardır ve hâlâ da vardır." "Bakın, Pazartesi günü sabahleyin çıkıyorum, ondan sonra inşallah geliyorum. Orda görüşürüz, anlatıcam ben size. İnanmazsınız diye de ses kayıt ettim, bazı sözleri" "Onları dinleticem ben size" "Siz şimdi diyceksiniz ki "telefon dinlenir Orhan bey" diceksiniz dimi" "O geri zekalılar da bunu öğrendi" "Özellikle o zat-ı muhteremin konuşmasını tabi" "Hocam bu geri zekalıları kafanıza takmayın. %47 olmuş %67 olmuş önemli değil." dediği,
03.05.2007 günü saat:13.17'de M.Fikri KARADAĞ'm kullanımında bulunan 0 539 655 04 56 numaralı telefonla, KemaL.'in kullanımında bulanan 0 539 655 59 54 numaralı telefon arasında yapılan görüşmede;
"200 bin ajan misyoner kılığında, 200 bin„ajan de, aynen öyle" "Misyoner kılığında" "SivjFtoplum kuruluşu misyoner, ondan-sonra yardım kuruluşları adı altında 200
bin ajan dolaşıyor" "...hesap sormaya geliyoruz, o kadar" "Kuvvayi Milliye hesap sormaya geliyor, o kadar" dediği,
12.01.2008 günü saat:20.07'de şüpheliler Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile Habib Ümit SAYIN arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Bir süre konuştuktan sona Ümit SAYIN'm "Tabi. Yani buna artık ses çıkanlmamasmı anlamak mümkün değil. "Yani TSK tamamen acz içinde" "Ya hiç bi hiç bi eylem yok, hiçbi şey yok" "Aslında 60'ta da böyle olmuş hocam" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Evet. Bu kadar sessizlik olunca da şey yapamıyorum yani yorum yapmakta zorluk çekiyorum. En iyi yapacağımız yorum, fırtına öncesi sakinlik, sükunet" dediği, H.Ü.SAYIN'm "60'ta da böyle olmuş. "Artık bunlar yapmıycak hiçbir şey" demişler..." dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Evet tabi, biliyorum biz de o zaman çünkü nitekim üst düzey iktidar hepsi tutuklandı" dediği,
27.04.2007 günü saat:23.34'de M.Fikri KARADAĞ'm A. S. İle yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;
A.S.'m televizyonlarda, Genel Kurmay'm MUHTIRA açıkladığını anlattığı, M.Fikri KARADAĞ'm "Oh ne güzel, demek ki kuvayı milliye hedefine ulaştı" "Ahmet, o zaman Anayasa Mahkemesi'de yarın bu işi aynen bağlar" "Köpek gibi bağhycaklar" "O zaman generallerin kafasını keserdi bu genç subaylar" "Hadi bakalım başarıya ulaştık, bu bizimdir" "O yemin var ya o yemin" "Bizim mersindeki konuşmalarında hepsi gitti, bunlarda bi bok yapamaz falan dedik" dediği, Ahmet SAYAR'm "Hainlerin azınlıkların bu ülkeye hükmettiği ne zaman görülmüş, nereye kadar hükmedebilirler" dediği, M.Fikri KARADAĞ'm "Anayasa mahkemesi iptal edecek ve erken seçime gidilecek başka çare yok" "Bu olmazsa .... kan akar o zaman bu memlekette, çok tehlikeli olur" dediği,
27.04.2007 günü saat: 23.39'de şüpheli M.Fikri KARADAĞ'm Kemal....isimli şahıs ile yaptıkları görüşmede;
Kemal'in Genel Kurmay'm açıklamasını sorduğu, M.Fikri KARADAĞ'm "..bizim ateş orayı sarmış, belli oldu" dediği, Kemal'in "Muhtıra gibi şey vardı, açıklama yaptı" "Ne Mutlu Türküm diyemiyen herkes düşmanımızdır dedi" dediği, M.Fikri KARADAĞ'm "Ne kadar güzel, aşağıdan gelen baskı da bu" "Benim yiğitlerimin baskısı da bu" dediği,
29.04.2007 günü saat:18.30'de şüpheli M.Fikri KARADAĞ'm, İsa isimli şahıs ile yaptıkları görüşmede; İsa'nın "Söylediğiniz Kırmızı Beyaz devrim gerçekleşti galiba, Allah'ın izniyle" dediği, M.Fikri KARADAĞ'm "Olacak, olacak" dediği,
22.12.2007 günü saat:20.12 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
X ŞAHSIN "Paşam duydun mu?" "Yaşar BÜYÜKANIT bizi çok yanılttı ya" dediği, H.ERTEKİN' in "ÇOK ÇOK HEPİMİZİ MALESEF, BEN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ BENDİM ve komutanımıza sahip çıktık ve genel kurmay başkanı olması için olabilmesi için yapmadığımız şey kalmadı ama maalesef şuan yapılabilecek bişey yok diyor ve kendisi bakalım böyle dümen suyuyla benim kalmış teskereme 8 ay diyor 8 ay sonra ben zaten yokum ... bu riske girmem diye kimseyle hiçbir şey yapmıyor ama" dediği, "....İlker paşayı da Genel Kurmay Başkanı yapmayacaklar" dediği, X ŞAHSIN "Ne diyorsun Paşam ya" dediği, H.ERTEKİN' in "...2 tane Afyonlu Kara Kuvvetlerindeki 2
Afyonlu ...kara kara düşünüyorlar ne olacağını" "İlker paşa......................... Ergun SAYGUN Paşa
İkinci Başkan o kara kara düşünüyor nasıl dalaşırım İlker paşayla diye" "Ergun SAYGUN'la İlker BAŞBUĞ, kedi köpek gibiler birbirleriyle şimdi dalaşacaklar" dediği, X şahsın "O zaman Yaşar Paşayla da İlker'in arası iyi değil o zaman" dediği, H.ERTEKİN'in "İyi değil görüşmüyolar ki zaten" dediği, bir süre İlker BAŞBUĞ'un Genel Kurmay Başkanı olması ile ilgili konuştuktan sonra X ŞAHSIN "Yav karşılıklı gelemiyoruz da ihtilal Paşam
T.C.
İSTANBUL
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
(CMK' nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim)
Soruşturma NoEsas No
İddianame No
2007/1536
2008/968
2008/623
TUTUKLU 10/07/2008
İDDİANAME İSTANBUL ( ). AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NE
DAVACI İHBAR EDEN
İHBAR TARİHİ MAKTUL
MAĞDURLAR
ŞÜPHELİLER
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
* K.H.
: ŞEVKİ YİĞİT, HASAN Oğlu ASİYE'den olma, 04/11/1959 doğumlu, TRABZON ili, OF ilçesi, ESKİPAZAR MERKEZ MAH., 48 cilt, 53 aile sıra no, 28 sıra no'da nüfusa kayıtlı Eskipazar Beldesi Fatih Mah. Of/ TRABZON ikamet eder.
: 12/06/2007
: MUSTAFA YÜCEL ÖZBİLGİN, Hamdi oğlu, 1942 doğumlu, Danıştay 2. Dairesi üyesi.
: 1- MUSTAFA BİRDEN, Osman oğlu, 1964 doğumlu, Danıştay 2. Daire Başkanı
2- AYLA GÖNENÇ, Enver kızı, 1951 doğumlu, Danıştay 2.Daire üyesi
3- AYFER ÖZDEMİR, Mehmet Nuri kızı, Danıştay 2. Daire üyesi
4- AHMET ÇOBANOĞLU, Mehmet oğlu, 1962 doğumlu, Danıştay Tetkik Hakimi
: 1-OKTAY YILDIRIM, MEHMET Oğlu SAFIYE'den olma, 28/09/1971 doğumlu, ERZURUM ili, OLUR ilçesi, KÖPRÜBAŞI KÖYÜ, 22 cilt, 17 aile sıra no, 71 sıra no'da nüfusa kayıtlı Çamlık Mah. Bolelli Sitesi D/8 Çekmeköy Ümraniye/ İSTANBUL adresinde ikamet eder, atılı suçtan Tekirdağ 2 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda TUTUKLU.
: Av. YILDIRIM ÇAVUŞOVALI, 30695 İstanbul Barosu Avukatlarından Av. MURAT İNAN, 37137 İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik, Silahlı Terör Örgütlerine Silah Sağlama, (Mala Zarar Verme, Korku, Kaygı veya Panik Yaratabilecek Tarzda Patlayıcı Madde Kullanma suçuna yardım)
: İSTANBUL -12/06/2007
: 12/06/2007-16/06/2007 (4 gün)
: 16/06/2007 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 16/06/2007 tarih 2007/67 sayılı karan,
: TCK.nun 314/2, 3##T3î?5fcffCK.nuıı 39/2-b maddesi yollaması ile TCK^ufl 17(#İUKjfea/l), 3713 Sayıh Terörle
,.#
î
ıfj^#V
^»««a«S*
'*^,
Mücadele Kanunun 5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri.
2-MEHMET DEMİRTAŞ, ZİYA Oğlu FATMA'den olma, 14/10/1973 doğumlu, TRABZON ili, OF ilçesi, YUKARIKIŞLACIK MAH. köy/mahallesi, 127 cilt, 10 aile sıra no, 76 sıra no'da nüfusa kayıtlı İstiklal Mah. Mihraç Sok. No. 14 D. 10 Ümraniye/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda TUTUKLU.
MÜDAFİİ : Av. YUSUF ÇOLAK, İstanbul Barosu Avukatlarından
SUÇ : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Silahlı Terör Örgütüne Silah
Sağlama
SUÇ YERİ VE TARİHİ : İSTANBUL -12/06/2007
GÖZALTI TARİHİ : 12/06/2007 -16/06/2007 (4 gün)
TUTUKLAMA TARİHİ : 16/06/2007 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 16/06/2007 tarih 2007/67 sayılı karan
SEVK MADDESİ : TCK.nun 314/2,315, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun
5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
3-ALİ YİĞİT, ŞEVKİ Oğlu GÜLÜZAR'den olma, 04/07/1984 doğumlu, TRABZON ili, OF ilçesi, ESKİPAZAR MERKEZ MAH., 48 cilt, 53 aile sıra no, 38 sıra no'da nüfusa kayıtlı Çamlık Mah. Leylak Sok. No.35/2 Ümraniye/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
MÜDAFİİ :Av. MEHMET SAMİ SELÇUK İstanbul Barosu Avukatlarından
SUÇ : Suçu Bildirmeme
SUÇ YERİ VE TARİHİ : İSTANBUL 12/06/2007
GÖZALTI TARİHİ : 12/06/2007 -16/06/2007 (4 gün)
TUTUKLAMA TARİHİ : 16/06/2007 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 16/06/2007 tarih 2007/67 sayılı karan
TAHLİYE TARİHİ : 12/05/2008
SEVK MADDESİ : TCK.nun 278/1, 53 ve 63 maddeleri
4- MUZAFFER TEKİN, SALİH RACİ Oğlu HANDAN'den olma, 28/10/1950 doğumlu, İSTANBUL ili, FATİH ilçesi, KATİPKASIM köy/mahallesi, 83 cilt, 1945 aile sıra no, 4 sıra no'da nüfusa kayıtlı Doktor Erkin Cad. Bahar Apt. No 2 D 13 Göztepe Kadıköy İstanbul Merkez/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
MÜDAFİİ : AV. ENGİN ÇELİK KADIGİL İstanbul Barosu Avukatlanndan
SUÇ : Silahlı Terör Örgütü Yöneticisi Olmak, Zorla Hükümeti Iskata
Teşebbüs, TC Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik, Devletin Güvenliğine İlişkin Belgeleri Bulundurma, (Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Bulundurma- Mala Zarar Verme- Kasden Öldürmeye azmettirme- Korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde atma suçlanna azmettirme)
SUÇ YERİ VE TARİHİ : İSTANBUL 12/06/2007
GÖZALTI TARİHİ : 15/06/2007 - 19/06/2007 (4 gün)
TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
19/06/2007 İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 19/06/2007 tarih 2007/80 sayılı karan TCK.nun 314/1, 312/1, 313/1, 327/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kamımın 5, TCK.nun 82/1-a-g, 38/1, TCK.nun (82/1-a-g, 35, 38/1 (4 kez), TCK.nun (174/1-2, 38/1), TCK.nun 170/1-c, 38/1 (3 kez), TCK.nun 151/1, 38/1 ve TCK'mın 53, 54, 58/9 ve 63. maddeleri,
TCK.nun 314/3 ve 220/5 maddesi yollamasıyla TCK.nun 327/1 (7 kez), 326/1 (6 kez), 135/2-1, 43/2 (18 kez), (TCK.nun 315, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. (3 kez), TCK.nun 288 (2 kez), TCK.nun 334/1 (8 kez), (TCK.nun 319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5 (4 kez), TCK.nun 284/1 (3 kez), TCK.nun 174/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK.nun 336, (TCK.nun 216/1 (iki kez) 2863 sayılı kanunun 73 (iki kez) , 2813 sayılı kanunun 32/a maddeleri.
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
5- MAHMUT ÖZTÜRK, ALİ Oğlu SAIME'den olma, 01/01/1962 doğumlu, ORDU ili, ÇAMAŞ ilçesi, SÖKEN köy/mahallesi, 68 cilt, 13 aile sıra no, 36 sıra no'da nüfusa kayıtlı Esenşehir Mah. 19 Mayıs Cad. Deniz Apt 27/14 Ümraniye/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
AV. NURİ SEÇKİN ALBAYRAM İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma İSTANBUL 12/06/2007 15/06/2007 - 19/06/2007 (4 gün)
: 19/06/2007 İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 19/06/2007 tarih 2007/80 sayılı karan TCK.nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK.nun 53, 54,58/9 ve 63. maddeleri.

MÜDAFİİ
SUÇ
suç yeri ve tarihi
GÖZETİM TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
6- GAZİ GÜDER, MUHİTTİN Oğlu SEBAHAT'den olma, 06/03/1951 doğumlu, YALOVA ili, MERKEZ ilçesi, GÜNEYKÖY KÖYÜ , 14 cilt, 92 aile sıra no, 19 sıra no'da nüfusa kayıtlı İçerenköy Mah. Karslı Ahmet Cad. 1. Aydınlık Sokak Yavcuzlar Apt. No. 19/3 Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 2 nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
AV.FERHAT KOÇ - AV.ÖZBAY DEMİREL İstanbul Barosu Avukatlanndan
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Hukuka Aykın Olarak Kişisel Verileri Kaydetmek İSTANBUL 23/06/2007 23.06.2007 - 27.06.2007 (4 gün)
03/07/2097 ^tpfyıl 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nm 03/ö?/2ÖO7-iarıh 2007/89 sayılı karan
SEVK MADDESİ
müdafii
suç
suç yeri ve tarihi
GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ
TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
: TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayüı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun
(135/1-2, 43/2), TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
7-AYŞE ASUMAN ÖZDEMİR, SELAHATTİN Kızı
RUKİYE'den olma, 21/05/1955 doğumlu, TUNCELİ ili, PÜLÜMÜR ilçesi, KÖZLÜCE KÖYÜ, 50 cilt, 7 aile sıra no, 12 sıra no'da nüfusa kayıtlı Hasippaşa Cad. Basko Sitesi 4. Blok. D:7 Güzeltepe / Çengelköy İSTANBUL adresinde ikamet eder.Atılı suçtan Gebze M Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
:AV.ZEKİ HACI İBRAHİMOĞLU İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetmek, Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs
: İSTANBUL 23.06.2007
: 23.06.2007 - 27.06.2007 (4 gün)
:06/09/2007 İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 06/09/2007 tarih 2007/8 sayılı karan
: TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile (TCK.nun 135/1-2, 43/2, 288), TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
8-HALİL BEHİC GÜRCİHAN, ALİ İHSAN Oğlu NURTEN'den olma, 12/06/1972 doğumlu, İSTANBUL ili, FATİH ilçesi, MURATPAŞA köy/mahallesi, 55 cilt, 1473 aile sıra no, 10 sıra no'da nüfusa kayıtlı Barbaros Mah. Veysipaşa Cad. Site 62 Orta Blok D.6 Altunizade Üsküdar İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
: AV.ORKİDE ARAŞ- AV.SALİH OMACAN İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Yasaklanan bilgileri Temin Etme, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetmek, Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs, Açıklanması Yasaklanan Gizli Bilgileri Temin Etme
: İSTANBUL 03/06/2008 27.06.2007 - 30.06.2007 (3 gün) 03.06.2008 - 07.06.2008 (4 gün)
07/06/2008 İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 07/06/2008 tarih 2008/62 sayılı karan TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 334, 288, (135/1-2, 43/2), TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
%^; t^m4^
müdafii
suç
suç yeri ve tarihi
GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
9-İSMAİL YILDIZ, ALİ Oğlu AYŞE'den olma, 10/08/1964
doğumlu, AYDIN ili, KOÇARLI ilçesi, KIZILCABÖLÜK
köy/mahallesi, 32 cilt, 33 aile sıra no, 59 sıra no'da nüfusa
kayıtlı Necatibey Caddesi Lale Sokak No:7/7 Sıhhiye Çankaya/
ANKARA adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 2 nolu
F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
AV.DURSUN YASSIKAYA İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Askeri İtaatsizliğe Teşvik,
Devletin Güvenliğine İlişkin Belgeleri Temin etmek, Tahsis
Edildiği Amacı Dışında Kullanma, Hukuka Aykırı Olarak
Kişisel Verileri Kaydetme,
ANKARA 18/07/2007
18.07.2007 - 21.07.2007 (3 gün)
21/07/2007 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 21/07/2007 tarih 2007/99 sayılı karan
TCK.nun 314/2, 313/1, 319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanunun 5. maddesi,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun
326, 327, (135/1-2, 43/2), TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63
maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
10-KEMAL ŞAHİN, ŞEMSETTİN Oğlu NACİYE'den olma, 02/10/1958 doğumlu, SAMSUN ili, BAFRA ilçesi, KARPUZLU köy/mahallesi, 80 cilt, 92 aile sıra no, 35 sıra no'da nüfusa kayıtlı Soğanlı Cad. Zümrüt Sok.No:3/2 Güngören/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. AV. SAMİ ALMAZ İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetmek, 6136 sayılı Kanuna Muhalefet İSTANBUL 27/07/2007 27.07.2007 - 30.07.2007 (3 gün)
TCK.nun 314/2, 6136 sayılı kanunun 13/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 135/1-2,43/2, TCK.nun 53, 54,58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
11-MEHMET MURAT YÜCEL, AHMET İLHAN Oğlu SABİHA YILDIZ'den olma, 18/01/1956 doğumlu, İSTANBUL ili, FATİH ilçesi, BİNBİRDİREK köy/mahallesi, 73 cilt, 1752 aile sıra no, 9 sıra no'da nüfusa kayıtlı Turgut Sok. 19/21 Gop Merkez/ ANKARA adresinde ikamet eder. AV. ŞEBNEM ERİŞ İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetmek, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet İSTANBUL 27/07/2007 27.07.2007 - 30.07.2007 (3 gün)
TCK.nun 314/2, 6136 sayılı kanunun 13/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 314/3 ve 220/4^ maddesi yollaması ile TCK.nun 135/1-2, 43/2, TCKnurt 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
müdafii suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
12-FERUDUN REFİK NUHOĞLU, HAMDİ Oğlu ZEKİYE'den olma, 12/11/1958 doğumlu, TRABZON ili, HAYRAT ilçesi, HÜRRİYET MAHALLESİ, 68 cilt, 20 aile sıra no, 40 sıra no'da nüfusa kayıtlı Molla Şeref Mah. Molla Gürani Cad. Kardeşler Apt. No:41/5 Fatih/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
AV.İRFAN ÖZLİYEN İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetmek İSTANBUL 27.07.2007 27.07.2007 - 30.7.2007 (3 gün)
TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 135/1-2, 43/2, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
13-HAYRULLAH MAHMUD ÖZGÜR, NEVZAT Oğlu HASİBE'den olma, 12/07/1969 doğumlu, İZMİR ili, URLA ilçesi, YAKA köy/mahallesi, 8 cilt, 244 aile sıra no, 14 sıra no'da nüfusa kayıtlı Murat Reis Mah. 223 Sok. No:36/6 Konak İZMİR adresinde ikamet eder.
AV.CAHİT CAN YANIK İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
İZMİR 27.07.2007
27.07.2007 - 30.07.2007 (3 gün)
TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi,
TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
14-ERGUN POYRAZ, MUSTAFA Oğlu FATMA'den olma, 31/01/1963 doğumlu, İSTANBUL ili, KARTAL ilçesi, ORHANTEPE MAH., 28 cilt, 131 aile sıra no, 3 sıra no'da nüfusa kayıtlı Mahmut Esat Bozkurt Caddesi No:32/l Kolej ANKARA adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
:AV.MUSTAFA HÜSEYİN BUZOĞLU Ankara Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Açıklanması Yasak Belgeleri Temin Etme, Açıklama, Devletin Güvenliğine İlişkin Bilgileri Çalma, Bulundurma, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetmek, TC Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik, 6136 sayılı kanununa muhalefet,
: İSTANBUL 27.07.2007
: 27.07.2007 -30.07.2007 (3 gün)
: 30/07/2007 İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 30/07/2007 tarih 2007/102 sayılı karan
: TCK.nun 314/2, 313/1, 6136 sayılı kanunun 13/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanıînun 5». maddesi,

h. 9 ı,: srx

MÜDAFİİ
SUÇ
suç yeri ve tarihi
GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
TAHLİYE TARİHİ SEVK MADDESİ
TCK.nun 313/4, 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 326, 327, 334, 336, (135/1-2, 43/2) TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
15-BEKİR ÖZTÜRK, HURŞİT Oğlu FATMA'den olma, 01/10/1966 doğumlu, SİVAS ili, ŞARKIŞLA ilçesi, POLATPAŞA köy/mahallesi, 113 cilt, 3 aile sıra no, 21 sıra no'da nüfusa kayıtlı Yusuf Kılıç Mah. 83037 Sok. 7/1 Merkez/ MERSİN adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 2 nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
: AV.NECDET KARATEPE İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etme, Askerleri İtaatsizliğe Teşvik Etme
-.MERSİN 18.07.2007
: 18.07.2007 - 21.07.2007 (3 gün)
: 21/07/2007 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 21/07/2007 tarih 2007/99 sayılı karan
: TCK.nun 314/2, 313/1, 319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
16-FUAT ERMİŞ, DURAN Oğlu FATMA'den olma, 10/11/1957 doğumlu, YOZGAT ili, BOĞAZLIYAN ilçesi, UZUNLU/YENİDOĞAN, 59 cilt, 60 aile sıra no, 16 sıra no'da nüfusa kayıtlı Şenlik Mah. Buket Sok. 69/13 Keçiören/ ANKARA adresinde ikamet eder.
AV. MEHMET SAMİ KIZILKAYA, İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etme, Askerleri İtaatsizliğe Teşvik Etme ANKARA 18.07.2007 18.07.2007 - 21.07.2007 (3 gün)
21/07/2007 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 21/07/2007 tarih 2007/99 sayılı karan 12/05/2008
TCK.nun 314/2, 313/1, 319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
17-TUGRUL DERME, MEHMET İHSAN Oğlu
SEBAHAT'den olma, 04/02/1989 doğumlu, MALATYA ili, YEŞİLYURT ilçesi, 9 cilt, 42 aile sıra no, 86 sıra no'da nüfusa kayıtlı Bahçelievler Mah. 308. Sok. Kayatepe Apt. No. 16/4 Merkez/ BALIKESİR adresinde ikamet eder.
Av. MEHMET SANİ KIZILKAYA, İstanbul Barosu Avukatlanndan
Silahlı Terör Örgütüne Üye OlmaBALIKESİR 18.07.2007 . .. ' \
GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
: 18.07.2007 - 21.07.2007 (3 gün)
: TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5.
maddesi,
TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
18-METE YALAZANGİL, RAUF Oğlu SAADET'den olma, 15/11/1958 doğumlu, MALATYA ili, MERKEZ ilçesi, AKPINAR köy/mahallesi, 3 cilt, 159 aile sıra no, 10 sıra no'da nüfusa kayıtlı Yenişehir Mah, Reyhan Cad,Enginsu Sitesi B-Blok D/12 Kurtköy Pendik/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 2 nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
: Av. SAİM TUĞRUL , İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Devletin Güvenliğine İlişkin Belgeleri Temin Etme, Tahsis edildiği amacı dışında kullanmak
: İSTANBUL 22.08.2007
: 22.08.2007 - 26.08.2007 (4 gün)
: 26/08/2007 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 26/08/2007 tarih 2007/108 sayılı karan
: TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 326/1, 327, 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
19-AYDIN YÜKSEK, ALİ Oğlu ZEHRA'den olma,
18/01/1973 doğumlu, GİRESUN ili, MERKEZ ilçesi,
İNCEGERİŞ KÖYÜ, 44 cilt, 56 aile sıra no, 26 sıra no'da
nüfusa kayıtlı Hürriyet Mah. Eraslan Sok. No: 12/1,
Bahçelievler/ İSTANBULadresinde ikamet eder. Atılı suçtan
Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av. SAİM TUĞRUL, İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Devletin Güvenliğine İlişkin
Bilgileri Temin Etme, Tahsis edildiği amacı dışında kullanma,
Sahtecilik, 6136 sayılı kanuna muhalefet, 2863 sayılı kanuna
muhalefet
İSTANBUL, 22.06.2007
22.06.2007 - 25.06.2007 (3 gün)
25/06/2007 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 25/06/2007 tarih 2007/74 sayılı karan
TCK.nun 314/2, 6136 Sayılı Kanunun 13/1, 3713 Sayılı
Terörle Mücadele Kanunun 5 maddeleri,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun
327/1, 326/1, 204, 2863 sayılı kanunun 73, TCK.nun 53, 54,
58/9 ve 63 maddeleri
20-MUZAFFER ŞENOCAK, HÜSEYİN Oğlu HACER'den olma, 01/09/1968 doğumlu, TRABZON ili, DERNEKPAZARI ilçesi, AKKÖSE köy/mahallesi, 26 cilt, 116 aile sıra no, 21 sıra no'da nüfusa kayıtlı Ihsamye Mah. Tuna Cad. Oba Sitesi Gül
rX}^h^^
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
Apt. D: 10 Nilüfer/ BURSA adresinde ikamet eder. Atılı suçtan
Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av.MEHMET SAMİ SELÇUK, İst. Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Devletin Güvenliğine İlişkin
Bilgileri Çalma, Bulundurma, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz
Olarak Bulundurma,
İSTANBUL 21.06.2007
21.06.2007 -25.06.2007 (4 gün)
25/06/2007 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 25/06/2007 tarih 2007/74 sayılı kararı
TCK.nun 314/2, 174/1-2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanunun 4-5. maddeleri,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun
326/1, 327/1, 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇYERIVE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
21-FİKRET EMEK, MUSTAFA Oğlu EMİNE'den olma, 20/09/1963 doğumlu, AFYON ili, EMİRDAĞ ilçesi, YENİKACERLİ köy/mahallesi, 9 cilt, 86 aile sıra no, 57 sıra no'da nüfusa kayıtlı Huzur Apt. Cevizlidere Cad. 89/14 Dikmen ANKARA adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av.MUSTAFA DOKUMACI - Av. MEHMET KATAR , İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Devletin Güvenliğine İlişkin Belgeleri Çalma, Bulundurma, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Olarak Bulundurma, Silahlı Terör Örgütüne Silah Sağlama, Mala Zarar Verme, Açıklanması Yasaklanan Gizli Bilgileri Temin Etme, ESKİŞEHİR 25.06.2007 25.06.2007 - 29.06.2007 (4 gün)
29/06/2007 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 29/06/2007 tarih 2007/86 sayılı karan TCK.nun 314/2, 315, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 4-5. maddeleri,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 326, 327,334, (135/2,43/2), 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

müdafii suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ
22-MEHMET ZEKERIYA OZTÜRK, MEHMET Oğlu GÜNGÖR'den olma, 07/02/1962 doğumlu, İSTANBUL ili, KADIKÖY ilçesi, FENERYOLU MAH., 9 cilt, 1654 aile sıra no, 1 sıra no'da nüfusa kayıtlı Kızıltoprak İntaş İ Blok Daire 27 Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.Atılı suçtan Tekirdağ 1 nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av.ERTAÇ GİRAY , İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Hukuka Aykırı Olarak Kişiler Verileri Kaydetmek, Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme,
İSTANBUL 22.01.2008 20.06.2007 -23.06.2008 (3 gün>..-22.01.2008- 25.01.2008 T3 gün) î '

7: <^izb&t&^p TUTUKLAMA TARİHİ SEVK MADDESİ müdafii suç SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ SUÇ SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ müdafii SUÇ SUÇYERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ : 25/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 25/01/2008 tarih 2008/16 sayılı karan : TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri, TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 135/2, 43/2, TCK.mın 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri 23-RAFET ARSLAN, RAİF Oğlu SENEM'den olma, 06/11/1951 doğumlu, ERZİNCAN ili, ÇAYIRLI ilçesi, MANS köy/mahallesi, 10 cilt, 173 aile sıra no, 17 sıra no'da nüfusa kayıtlı Tefık Bey Sok. Gülay Apt. No:5, Od:8 Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. : Av. ENGİN ÇELİK KADIGİL, İstanbul Barosu Avukatlarından : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma : İSTANBUL, 22.06.2007 : 22.06.2007 - 25.06.2007 (3 gün) : TCK.nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri 24-ZEKİ YURDAKUL ÇAĞMAN, NECİP Oğlu ŞADİYE'den olma, 04/01/1969 doğumlu, ORDU ili, AYBASTI ilçesi, ALACALAR KÖYÜ, 10 cilt, 18 aile sıra no, 64 sıra no'da nüfusa kayıtlı Dadaloğlu Sok. Reşitpaşa Mah. No 42 B Blok Daire 5 Ümraniye İstanbul Ümraniye/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma : İSTANBUL 23.08.2007 : 23.08.2007 -26.08.2008 (3 gün) : TCK.nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri 25-TUNCAY HACIBEKTAŞOĞLU, İRFAN Oğlu NURTEN'den olma, 02/06/1974 doğumlu, TRABZON ili, HAYRAT ilçesi, PAZARÖNÜ KÖYÜ 93 cilt, 30 aile sıra no, 58 sıra no'da nüfusa kayıtlı Cumhuriyet Mah. Avcılar Sokak No:8/9 Bahçelievler/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. : Av.MUSTAFA EKEN- Av. YÜKSEL YANGEL, İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma İSTANBUL 23.08.2007 23.08.2007 - 26.08.2007 (3 gün) TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri müdafii suç 26-SAIPIR DEBZLELVİDZE, HAMZA Oğlu GÜLABA'den olma, 22/03/1972 doğumlu, Rusya vatandaşı, Cumhuriyet Mah. Avcılar Sok. Akyüz Apt. No:8/9 Bahçelievler/ İSTANBUL adresinde, ikamet eder. :Av.MUSTAFA EKEN, istanbjiaaro.su Avukatlarından : Silahlı Terör Örgütüne İ^,01ma ^>%


SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
: İSTANBUL 23/08/2007 : 23.08.2007 - 26.08.2007 (3 gün)
: TCK.mm 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
27-İSMAİL EKSİK, ALİ Oğlu HAYRAT'den olma, 01/06/1964 doğumlu, KARTAL ili, MALTEPE ilçesi, YALI köy/mahallesi, 27 cilt, 437 aile sıra no, 3 sıra no'da nüfusa kayıtlı Gülsuyu Mah. Yakut Çıkmaz Sokak No:9 Maltepe/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Av.ERTAÇ GİRAY , İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma İSTANBUL 25.06.2007
25.06.2007 -29.06.2007 (4 gün)
TCK.nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
28-VELİ KÜÇÜK, MEHMET Oğlu EMİNE'den olma, 09/05/1944 doğumlu, BİLECİK ili, GÖLPAZARI ilçesi, TÜRKMEN köy/mahallesi, 49 cik,* '19 aile-sıra no, 8 sıra no'da nüfusa kayıtlı Yıldız Posta CD Gönenoğlu Sk Fidan St A Bl No 4/9 Gayrettepe İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av.TACISER ÜLKÜ ILICALI, İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme, TC Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik, Zorla Hükümeti Iskata Teşebbüs, kasden öldürmeye azmettirme, Korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde atmaya azmettirmek, Malal zarar vermeye ve ruhsatsız patlayıcı bulundurmaya azmettirme İSTANBUL 22.01.2008
22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
26/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 26/01/2008 tarih 2008/18 sayılı karan TCK.nun 314/1, 312/1, 313/1, 3713 Sayıh Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun (82/1-a-g, 38/1), TCK.nun 82/1-a-g, 35, 38/1 (4 kez), TCK.nun (174/1-2, 38/1), TCK.nun 170/1-c, 38/1 (3 kez), TCK.nun (151/1, 38/1), TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,
TCK.nun 312/2, 313/4, 314/3 ve 220/5. maddeleri yollamasıyla TCK.nun 327/1 (8 kez), TCK.nun 326/1 (6 kez), TCK.nun 135/2-1, 43/2 (18 kez), TCK.nun 315 , 3713 sayılı kanunun 5 maddesi (3 kez), TCK.nun 288 (2 kez), TCK.nun 334/1 (8 kez), TCK.nun (319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, (4 kez), TCK.nun 284/1 (3 kez), TCK.nun (174/1, 3713 sayılı kanunun 5) TCK.nun 336, TCK.nun 216/1 (2 kez), 2863 sayılı kanunun 73 (2 kez), 2813 sayılı kanunun 32/a maddeleri
^r^^rt^
29-SEVGİ ERENEROL, SELÇUK Kızı KLAVDİA'den olma, 15/11/1953 doğumlu, İSTANBUL ili, BEYOĞLU ilçesi, KEMANKEŞ köy/mahallesi, 25 cilt, 373 aile sıra no, 42 sıra no'da nüfusa kayıtlı Adalı Sok. No:5 Arnavutköy Beşiktaş/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevinde TUTUKLU.
MÜDAFİİ : Av. CEVAT ÇALIK, İstanbul Barosu Avukatlarından
SUÇ : Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme, TC Hükümetine Karşı
Silahlı İsyana Tahrik, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetme
SUÇ YERİ VE TARİHİ : İSTANBUL 22.01.2008
GÖZALTI TARİHİ : 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
TUTUKLAMA TARİHİ : 26/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 26/01/2008 tarih 2008/18 sayılı karan
SEVK MADDESİ : TCK.nun 314/1, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanunun 5. maddesi,
TCK.nun 313/4, 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun (135/2, 43/2), TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
TCK.nun 314/3 ve 220/5 maddesi yollamasıyla TCK.nun 82/a-g, TCK.nun (82/a-g, 35/2 (4 kez), TCK.nun 174/1-2, TCKoıun (170/1-c (3 kez), TCK.nun 151/1, (327/1 (8 kez), TCK.nun 326/1 (6 kez), (TCK.nun 135/2-1, 43/2 (17 kez), (TCK.mın 315 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi) (3 kez), TCK.nun 288 (2 kez), TCK.nun 334/1 (8 kez), (TCK.nun 319/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi (4 kez), TCK.nun 284/1 (3 kez), TCK.nun 174/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 336 maddesi, (TCK.nun 216/1. Maddesi (2 kez), 2863 sayılı kanunun 73. maddesi (2 kez), 2813 sayılı kanunun 32/a maddeleri
30-MUAMMER KARABULUT, HACI ALİ Oğlu
MÜZEYYEN'den olma, 28/04/1961 doğumlu, KAYSERİ ili, AKKIŞLA ilçesi, MERKEZ köy/mahallesi, 1 cilt, 195 aile sıra no, 29 sıra no'da nüfusa kayıtlı Noel Baba Barış Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı, Çağlayan Mah. 2017 Sok. Bak-Gör Sitesi B Blok Kat:2 No:6 Barınaklar ANTALYA adresinde ikamet eder.
SUÇ : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etme
SUÇ YERİ VE TARİHİ : İSTANBUL 22.02.2008
GÖZALTI TARİHİ : 22.02.2008 - 25.02.2008 (3 gün)
TUTUKLAMA TARİHİ : 26/02/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevlenin 26/02/2008 tarih 2008/15 sayılı karan
SEVK MADDESİ : TCK.nun 314/2, 313/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
müdafii suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
31-VEDAT YENERER, MUAMMER Oğlu ŞEVVAL'den
olma, 02/01/1965 doğumlu, İSTANBUL ili, FATİH ilçesi,
HOCAÜVEYS köy/mahallesi, 30 cilt, 211 aile sıra no, 5 sıra
no'da nüfusa kayıtlı Adnan Saygın Cad.No 19 Ulus Şişli/
İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 1 Nolu
F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av. VURAL ERGÜL, İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 sayılı kanuna muhalefet
İSTANBUL 22.02.2008
22.02.2008 - 25.02.2008 (3 gün)
26/02/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 26/02/2008 tarih 2008/15 sayılı karan
TCK.nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5,
6136 sayılı kanunun 13/2, 12/1-4 ve 3713 Sayılı Kanunun 5.
ve TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri.

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
32-GÜLER KÖMÜRCÜ, KANCI AHMET Kızı
VECHİYE'den olma, 14/01/1963 doğumlu, ERZURUM ili, KÖPRÜKÖY ilçesi, ÇULLU köy/mahallesi, 21 cilt, 3 aile sıra no, 20 sıra no'da nüfusa kayıtlı Hostes Rona Altmay Sokak Çiğdem Apt. No:94/7 Teşvikiye Şişli/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
Av. İBRAHİM FIRAT, İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
İSTANBUL 22.01.2008
22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
GÖZALTI TARİHİ
SEVK MADDESİ
33-EMİN CANER YİĞİT, CEMAL Oğlu SUZAN'den olma, 29/11/1977 doğumlu, SAKARYA ili, MERKEZ ilçesi, YENİGÜN köy/mahallesi, 26 cilt, 1372 aile sıra no, 11 sıra no'da nüfusa kayıtlı Yeniyol Sok.(Açelya Sok) Gazi Apt. No.5/28 Suadiye Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Av. AYHAN SAĞIROĞLU, İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 sayılı kanuna muhalefet İSTANBUL 22.01.2008 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
TCK.nun 314/2, 6136 sayılı kanunun 13/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

müdafii
34-ÜMİT OGUZTAN, ABDÜLMECİT Oğlu
ÜMMÜHAN'den olma, 29/06/1956 doğumlu, İSTANBUL ili, EMİNÖNÜ ilçesi, KATİPKASIM köy/mahallesi, 14 cilt, 1810 aile sıra no, 14 sıra no'da nüfusa kayıtlı Valikonağı Cad. Akkırmanlı Sokak Köşe Ap. 2-4 Nişantaşı Şişli İSTANBUL adresinde ikamet eder.Atılı suçtan Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
:Av. ALPER YARIMBIYIK^îânb)jf£arosu Avukatlarından

^U

suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma İSTANBUL 22.01.2008 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
06/02/2008 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 06/02/2008 tarih 2008/26 sayılı karan : TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
35-SAMİ HOŞTAN, DESTAN Oğlu MAKBULE'den olma, 01/07/1947 doğumlu, İSTANBUL ili, FATİH ilçesi, KEÇİHATUN köy/mahallesi, 44 cilt, 496 aile sıra no, 3 sıra no'da nüfusa kayıtlı Şenlikköy Fly 1 Evleri No:9 Florya Bakırköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av.FATİH VOLKAN, İstanbul Barosu Avukatlanndan Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 sayılı kanuna muhalefet İSTANBUL 22.01.2008 22.01.2008-25.01.2008
26/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 26/01/2008 tarih 2008/18 sayılı karan TCK.nun 314/2, 6136 sayılı kanunun 13/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi , TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
SEVK MADDESİ
36-SEDAT PEKER, AHMET Oğlu MERYEM'den olma, 26/06/1971 doğumlu, SAKARYA ili, MERKEZ ilçesi, ÇAYBAŞIYENİKÖY KÖYÜ, 57 cilt, 199 aile sıra no, 12 sıra no'da nüfusa kayıtlı Kozyatağı Golden Plaza Kat 5 Cel Reklam Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Başka suçtan Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu. Av.YUSUF UTKU TEKAYAK, İstanbul Barosu Avukatlanndan Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma 19/03/2008
TCKanm 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri, TCK.nun 53 ve 58/9. maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
SEVK MADDESİ
37-SEMİH TUFAN GÜLALTAY, SIRRI Oğlu
SOLMAZ'den olma, 06/08/1968 doğumlu, KARS ili,
KAĞIZMAN ilçesi, BAĞLARALTI köy/mahallesi, 5 cilt, 66
aile sıra no, 10 sıra no'da nüfusa kayıtlı Küçükyalı Eskibardak
Cad. Şarle Sokak Beyaz Saray Apt. D 19 Merkez/ İSTANBUL
adresinde ikamet eder. Başka suçtan Tekirdağ 2 Nolu F Tipi
Kapalı Cezaevinde tutuklu.
Av. YAŞAR AGSU, İstanbul Barosu Avukatlanndan
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
İSTANBUL 20.03.2008
TCK.nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5.
maddeleri, TCK.nun 53 v^S8iâjnaddeleri
/ , - > ."*
'U^^ta^
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
38-ALİ YASAK, HALİL Oğlu HATİCE'den olma, 01/06/1958 doğumlu, ŞANLIURFA ili, MERKEZ ilçesi, TAŞLICA KÖYÜ, 137 cilt, 63 aile sıra no, 11 sıra no'da nüfusa kayıtlı Çalışlar Cad. Meydan Sok. Ahmet Engin Apt. 1/10 Bahçelievler/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
:Av.MAHMUT ŞEVKET KÜÇÜK, İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
: İSTANBUL 22.01.2008
: 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
: TCK.nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK'nun 53, 58/9 ve 63. maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
39-VATAN BÖLÜKBAŞOGLU, MUHTALİP Oğlu
ŞERİFE'den olma, 24/03/1984 doğumlu, ÇANAKKALE ili, MERKEZ ilçesi, İSMETPAŞA köy/mahallesi, 1 cilt, 1372 aile sıra no, 3 sıra no'da nüfusa kayıtlı İsmet Paşa Mahallesi Gök Sokak Pelin Yapı Kooperatifi A Blok D: 5 Merkez/ ÇANAKKALE adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
:Av. MAHMUT YAŞAR, İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
: ANKARA 03.02.2008
: 03.02.2008 - 07.02.2008 (4 gün)
: 07/02/2008 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 07/02/2008 tarih 2008/28 sayılı karan
: TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54,58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
40-ORHAN TUNÇ, DURSUN Oğlu DÜRDANE'den olma, 30/03/1961 doğumlu, KAYSERİ ili, KOCASİNAN ilçesi, ŞİRİNEVLER MAH. , 29 cilt, 43 aile sıra no, 1 sıra no'da nüfusa kayıtlı Paşa Mescit Mahallesi İnönü Caddesi Atılım Sitesi B Blok No 156/17 Bandırma/ BALIKESİR adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av.İZZET CEMEL FİDAN, Av.MEHMET TAŞDELEN, Av.YÜKSEL ILGIN, İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etme BALIKESİR 22.02.2008 22.02.2008 - 25.02.2008 (3 gün)
26/02/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 26/02/2008 tarih 2008/15 sayılı karan TCK.nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5., TCK.nun 53, 54,58/9 ve 63 maddeleri
mlu, İSTANBUL ili, ^, köy/mahallesi, 9 cilt,
ILHAN'den olma, 14/0 KADIKÖY ilçesi, FEN^RYOL
41-HABIP UMIT SAYIN, İHSAN Oğlu MUAMMER
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
1100 aile sıra no, 1 sıra no'da nüfusa kayıtlı Kızıltoprak
İstasyon Cad. Müderris Ziya Sok. Gora Apt No.5/31 Kadıköy
İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 2 Nolu
F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etme, Hukuka Aykırı
Olarak Kişisel Verileri Kaydetme : 22.02.2008
: 22.02.2008 - 25.02.2008 (3 gün) : 26/02/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 26/02/2008 tarih 2008/15 sayılı kararı
TCK.nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanunun 5. maddeleri, TCK.nun 313/4, 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile
TCK.nun (135/2,43/2), 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
42-EMİN GÜRSES, SABRİ Oğlu HATİCE'den olma, 03/06/1957 doğumlu, RİZE ili, MERKEZ ilçesi, PORTAKALLIK MAHALLESİ, 31 cilt, 51 aile sıra no, 26 sıra no'da nüfusa kayıtlı İnönü Cad. Yıldız Sok. Rize Girişenler Sitesi E Blok D:26 Kozyatağı Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av. FİLİZ ESEN, Av.MEHMET TAŞDELEN, Av. İZZET CEMAL FİDAN İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etme İSTANBUL 22.02.2008 22.02.2008 - 25.02.2008 (3 gün)
26/02/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 26/02/2008 tarih 2008/15 sayılı kararı : TCK.nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54,58/9 ve 63 maddeleri
43-KEMAL YALÇIN ALEMDAROĞLU, REŞAT Oğlu SERVER'den olma, 13/02/1939 doğumlu, TRABZON ili, MERKEZ ilçesi, ORTAHİSAR MAHALLESİ, 20 cilt, 174 aile sıra no, 3 sıra no'da nüfusa kayıtlı Naciye Sultan Sitesi Ortaköy Beşiktaş/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
:Av. METİN ÇETİNBAŞ, İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etme, : İSTANBUL 21.03.2008 : 21.03.2008 - 23.03.2008 (2 gün) : TCK.nun 314/1, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
TCK.nun 313/4, 314Z
fe^0/5 maddesi yollamasıyla
TCK'nun 82/a-g, T^Kmun ^/sh, 35/2 (4 kez), TCK.nun

174/1-2, TCK.nım (170/1-c (3 kez), TCK.nun 151/1, TCK.nun (327/1 (8 kez), TCK.nun 326/1 (6 kez), TCK.nun (135/2-1, 43/2 (18 kez), TCK.nun 315 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi (3 kez), TCK.nun 288 (2 kez), TCK.nun 334/1 (8 kez), TCKaıun (319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi (4 kez), TCK.nun 284/1 (3 kez), TCK.nun (174/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi), TCK.nun 336, TCK.nun 216/1 (2 kez), 2863 sayılı kanunun 73 (2 kez), 2813 sayılı kanunun 32/a maddeleri,
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
44-SERHAN BOLLUK, SABAHATTİN YILMAZ Oğlu DİLEK'den olma, 13/04/1960 doğumlu, MALATYA ili, MERKEZ ilçesi, İZZETİYE köy/mahallesi, 32 cilt, 134 aile sıra no, 14 sıra no'da nüfusa kayıtlı Adem Sk Belediye Blokları A/4 Blk K.5 D. 18 İçerenköy Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av. MEHMET NURİ AYTEKİN, Av.SAİT TÜNER , İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etme İSTANBUL 21.03.2008 21.03.2008 -23.03.2008 (2 gün)
24/03/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 24/03/2008 tarih 2008/43 sayılı karan TCK.nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri


müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
45-DOGU PERINÇEK, MEHMET SADIK Oğlu
LEBİBE'den olma, 17/06/1942 doğumlu, ERZİNCAN ili, REFAHİYE ilçesi, KEMALİYE köy/mahallesi, 2 cilt, 101 aile sıra no, 11 sıra no'da nüfusa kayıtlı Gayrettepe Ayazma Dere Cad. 17/10 Beşiktaş/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av. GÖNENÇ LAÇİN, Av. MEHMET NURİ AYTEKİN
İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme, Zorla Hükümeti Iskata
Teşebbüs, TC Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik,
Açıklanması Yasak Belgeleri Temin Etme,
İSTANBUL 21/03/2008
21.03.2008 - 23.03.2008 (2 gün)
24/03/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 24/03/2008 tarih 2008/44 sayılı karan
TCK.nun 314/1, 312/1, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri,
TCK.nun 312/2, 313/4, 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun (135/2-1,43/2), 334/1, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,
TCK.nun 314/3 ve 220/5 maddesi yollamasıyla TCK'nun 82/la-g, TCK.nun (82/la-g, 35/2 (4 kez), TCK.nun 174/1-2, TCK.mm 170/1-c (3 kez), TCK.nun 151/1, TCK.nun 327/1 (8 kez), TCK.nun 326/1 (6 kez), TCK.nun 135/2-1, 43/2 (17 kez), (TCK.nun 315 ve 3713 sayılı kanunun 5 maddesi) (3 kez), TCK.nun 288 (2 kez), TCK.nun 334/1 (7 kez), TCK.nun (319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi (4 kez), TCK.nun 284/1 maddesi (3 kez), (TCK.nun 174/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi), TCK.nun 336, TCK.nun 216/1 (2kez), 2863 sayılı kanunun 73. maddesi (2 kez), 2813 sayılı kanunun 32/a maddeleri
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
MÜDAFİİ
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
46-FERİD İLSEVER, ABDULLAH Oğlu MÜESSER'den olma, 05/07/1946 doğumlu, İSTANBUL ili, FATİH ilçesi, KATİP MUSLAHATTİN köy/mahallesi, 40 cilt, 599 aile sıra no, 4 sıra no'da nüfusa kayıtlı Caferağa Mah Doktor Esat Işık Cad 90/10 Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av. GÖNENÇ LAÇİN, Av. MEHMET NURİ AYTEKİN İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, TC Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik İSTANBUL 21/03/2008 21.03.2008-23.03.2008
24/03/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 24/03/2008 tarih 2008/43 sayılı karan : TCK-nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
47-MEHMET ADNAN AKFIRAT, HAYRİ Oğlu
NERMİN'den olma, 13/06/1957 doğumlu, GAZİANTEP ili,
NİZİP ilçesi, ŞIHLAR köy/mahallesi, 12 cilt, 159 aile sıra no,
54 sıra no'da nüfusa kayıtlı İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı
No.7/7 Beyoğlu/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı
suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av. ALİ OSMAN ÖZDİLER, Av. GÜVEN TEMUR İstanbul
Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
İSTANBUL 21.03.2008
21.03.2008 - 23.03.2008 (2 gün)
24/03/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 24/03/2008 tarih 2008/43 sayılı karan
TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5.
maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
48-HİKMET ÇİÇEK, HALİL Oğlu SATIA'den olma, 23/08/1949 doğumlu, ANKARA ili, ALTINDAĞ ilçesi, GÜNDOĞDU köy/mahaljeşsi, 45 .cilt, 1 aile sıra no, 3 sıra no'da nüfusa kayıtlı Gündgğdu Mah> Kıvnm Sok. 2/2 Kurtuluş

^:l ^^^J^p

müdafii
suç
suç yeri ve tarihi
GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
Merkez/ ANKARA adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av. GÖNENÇ LAÇİN, İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Açıklanması Yasaklanan Gizli Bilgileri Temin Etme, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetme ANKARA 25/03/2008 25.03.2008 - 29.03.2008 (4 gün)
29/03/2008 İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 29/03/2008 tarih 2008/38 sayılı karan TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun (135/2,43/2), 334/1, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
49-HAYATİ ÖZCAN, ABDUSSELAM Oğlu HURİYE'den olma, 16/02/1956 doğumlu, İZMİR ili, BUCA ilçesi, GÜVEN MAHALLESİ, 11 cilt, 339 aile sıra no, 1 sıra no'da nüfusa kayıtlı 385 Sok. No:6 Şirinyer Buca İZMİR adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. : Av. OSMAN ŞAHİN, Av. İBRAHİM ERDOĞAN İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Devletin Güvenliğine İlişkin Belgeleri Çalma veya tahsis edildiği yerden başka yerde kullanma, Açıklanması Yasak Belgeleri Temin Etme İSTANBUL 25/03/2008 25.03.2008 - 29.03.2008 (4 gün)
29/03/2008 İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 29/03/2008 tarih 2008/38 sayılı karan TCK.nun 314/2 ve 3713 sayılı kanunun 5 maddeleri, TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 326/1, 334/1, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
50-IBRAHIM BENLİ, SÜLEYMAN Oğlu GULSEREN'den olma, 02/02/1958 doğumlu, KAYRESİ ili, DEVELİ ilçesi, KOPÇULLU MAHALLESİ, 13 cilt, 97 aile sıra no, 33 sıra no'da nüfusa kayıtlı Şehit Zafer Sokak No 5 Avcılar İSTANBUL adresinde ikamet eder.
: Av. FİLİZ ESEN, İstanbul Barosu Avukatlanndan
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
: 21/03/2008
: 21.03.2008 - 23.03.2008 (2 gün)
: TCK.nun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
\)^y^^^
51-MAHIR CAYAN GÜNGÖR, KEMAL Oğlu FATMA'den olma, 28/09/1980 doğumlu, ARDAHAN ili, MERKEZ ilçesi, AKYAKA köy/mahallesi>^sc1r!ts54.aile sıra no, 85 sıra no'da
müdafii suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
nüfusa kayıtlı İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı No 5 Beyoğlu/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
Av. ADEM MURAT BEYOĞLU , İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 sayılı yasaya muhalefet İSTANBUL 21.02.2008 21.02.2008 - 22.01.2008 (1 gün)
TCK.nun 314/2, 6136 sayılı Kanunun 13/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
GÖZALTI TARİHİ
SEVK MADDESİ
52-YUSUF TUNÇER, YILMAZ Oğlu ŞENGÜL'den olma, 12/05/1979 doğumlu, NİĞDE ili, ULUKIŞLA ilçesi, KOLSUZ KÖYÜ, 35 cilt, 3 aile sıra no, 36 sıra no'da nüfusa kayıtlı Toros Sokak No 9 Sıhhiye Merkez/ ANKARA adresinde ikamet eder. Av. İBRAHİM ERDOĞAN , İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 sayılı yasaya muhalefet İSTANBUL 21.02.2008 21.02.2008 - 22.02.2008 (1 gün)
TCK.nun 314/2, 6136 sayılı yasanın 13/1, 3713 Saydı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

müdafii suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
53-AYDIN GERGİN, HİKMET Oğlu GÜLÜZAR'den olma,
22/02/1979 doğumlu, MALATYA ili, YAZIHAN ilçesi,
BEREKETLİ köy/mahallesi, 140 cilt, 10 aile sıra no, 16 sıra
no'da nüfusa kayıtlı İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı No 5
Beyoğlu/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
Av. İBRAHİM ERDOĞAN , İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 sayılı yasaya muhalefet
İSTANBUL 21.02.2008
21.02.2008 - 22.02.2008 (1 gün)
TCK.nun 314/2, 6136 sayılı yasanın 13/1, 3713 Sayılı Terörle
Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63
maddeleri

müdafii suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
54-YUSUF BEŞIRIK, AHMET Oğlu AYŞE'den olma, 01/01/1974 doğumlu, TRABZON ili, ARAKLI ilçesi, DEĞİRMENCİK KÖYÜ, 15 cilt, 111 aile sıra no, 80 sıra no'da nüfusa kayıtlı Siyavuşpaşa Mah. Ulubatlı Hasan Cad. Akasya Sok. No. 14/11 Bahçelievler İstanbul adresinde ikamet eder. Av. RAMAZAN ORHAN , İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme İSTANBUL 21.03.2008 21.03.2008 -22.03.2008 (1 gün)
TCK.nun 314/3 ve 220/7. maddesi yollaması ile TCK.nun 314/2 ve 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
müdafii
suç
suç yeri ve tarihi
GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
55-İLHAN SELÇUK, MEHMET KASIM Oğlu HİKMET'den olma, 11/03/1925 doğumlu, MUĞLA ili, MİLAS ilçesi, SELİMİYE HACIÇORBACI köy/mahallesi, 113 cilt, 113 aile sıra no, 17 sıra no'da nüfusa kayıtlı Kültür Mahallesi Gazete Muhabirleri Sitesi B/6-2 Beşiktaş/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
Av. BÜLENT UTKU- Av. TORA PEKİN, Av. MUSTAFA KEMAL GÜNGÖR- Av. AKIN ATALAY, İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme, Zorla Hükümeti Iskata Teşebbüs,TC Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik, İSTANBUL 21/03/2008 21.03.2008 - 22.03.2008 (1 gün)
TCK.nun 314/1, 312/1, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
TCK.nun 314/3 ve 220/5 maddesi yollamasıyla TCK'nun 82/a-g, TCKnun (82/a-g, 35/2 (4 kez), TCK.nun 174/1-2, TCKaıun (170/1-c (3 kez), TCK.nun 151/1, TCK.nun (327/1 (8 kez), TCK.nun 326/1 (6 kez), TCK.nun 135/2-1, 43/2 (18 kez), (TCK.nun 315,3713 sayılı kanunun 5 maddesi) (3 kez), TCK.nun 288 (2 kez), TCK.nun 334/1 (8 kez), (TCK.nun 319/1, 3713 sayılı kanunun 5 (4 kez), TCKnun 284/1 (3 kez), (TCK.nun 174/1, 3713 sayüı kanunun 5), TCK.nun 336, TCK.nun (216/1 (2 kez), 2863 sayılı kanunun 73 (2 kez), 2813 sayılı kanunun 32/a maddeleri,
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
56-KEMAL KERİNÇSİZ, HİLMİ Oğlu HATİCE'den olma, 20/02/1960 doğumlu, İSTANBUL ili, BEŞİKTAŞ ilçesi, CİHANNUMA köy/mahallesi, 6 cilt, 1129 aile sıra no, 1 sıra no'da nüfusa kayıtlı Vatan CD. Emlak Kredi Evleri Hl Blok K:4 D:9 Fatih/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. : Av. BURAK GÜNEŞ- Av. MEHMET DEMİRLER İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, TC Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik, Devletin Güvenliğine İlişkin Bilgileri Bulundurma, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetme, İSTANBUL 22.01.2008 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
26/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 26/01/2008 tarih 2008/18 sayılı kararı TCK.nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri,
TCK.nun 313/4, 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.mın 327/1, 135/2, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

2ı% f s ' ^Çh^A^^

müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
MÜDAFİİ SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
57-FUAT TURGUT, VEHBİ Oğlu NADİRE'den olma, 30/09/1954 doğumlu, ELAZIĞ ili, MERKEZ ilçesi, HARMANTEPE köy/mahallesi, 87 cilt, 3 aile sıra no, 35 sıra no'da nüfusa kayıtlı 850 SK. 28/308 KONAK / İZMİR adresinde ikamet eder.
Av. DOĞAN YILDIRIM İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etme İZMİR- 22.01.2008 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
TCK.nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
58-HAYRETTİN ERTEKİN, MEHMET Oğlu FATMA'den olma, 10/03/1960 doğumlu, İSTANBUL ili, BEŞİKTAŞ ilçesi, ABBASAGA köy/mahallesi, 1 cilt, 1922 aile sıra no, 1 sıra no'da nüfusa kayıtlı Ulus Doğankent Sitesi C-l Blok Lale Apartmanı K: 4 D: 10 Beşiktaş/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
Av. TANER UZUN, Av. LÜTFİ İŞBULAN İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak, Halkı TC hükümetine karşı isyana tahrik, Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik, Tutuklu, Hükümlü veya Suçu Bildirmeme, Açıklanması Yasak Bilgileri Temin, Suç Üstlenmeye azmettirme, 2813 sayılı kanuna muhalefet, 2863 sayılı kanuna muhalefet, 6136 sayılı kanuna muhalefet İSTANBUL 22/02/2008 22.02.2008 - 25.02.2008 (3 gün)
26/02/2008 İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 26/02/2008 tarih 2008/15 sayılı kararı TCK.nun 314/2, 313/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri,
TCK.nun 313/4, 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun (270, 38/1) TCK.mm 216/1, 334/1, 284/1, 2813 sayılı kanunun 32/a, 2863 sayılı kanunun 73, 6136 sayılı kanunun 13/1, 14/1, 15/1, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
59-NUSRET SENEM, BEHÇET Oğlu NAZANİ'den olma,
01/01/1950 doğumlu, ARDAHAN ili, ÇILDIR ilçesi,
GÖLEBAKAN KÖYÜ, 13 cilt, 9 aile sıra no, 26 sıra no'da
nüfusa kayıtlı Meşrutiyet Cad. No:47/24 Kızılay Merkez/
ANKARA adresinde ikamet eder. Tekirdağ 1 Nolu F Tipi
Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av. GÖNENÇ LAÇİN, Av. MEHMET NURİ AYTEKİN
İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Hukuka Aykırı Olarak
Kişisel Verileri Kaydejp^^. Açıklanması Yasak Belgeleri
Temin Etme,
Ik^^V^^L-y
suç yeri ve tarihi
GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
GÖZALTI TARİHİ
TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
ANKARA 25/03/2008 25.03.2008-29.03.2008
29/03/2008 İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 29/03/2008 tarih 2008/38 sayılı kararı TCK.nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun (135/2-1,43/2), 334/1, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
60-ABDULMUTTALİP TONÇER, ALİ Oğlu BUŞRA'den
olma, 29/02/1972 doğumlu, MUŞ ili, HASKÖY ilçesi, SUNAY MAHALLESİ, 3 cilt, 101 aile sıra no, 1 sıra no'da nüfusa kayıtlı Hasköy Sunay Mahallesi Hasköy/ MUŞ adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av.CENGİZ KURTERİstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Suç Üstlenme İSTANBUL 25.02.2008 25.02.2008 - 29.02.2008 (4 gün)
06/03/2008 İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 06/03/2008 tarih 2008/28 sayılı karan TCK.nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 270. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇYERİVE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
61-MURAT ÖZKAN, MAHMUT Oğlu HAVA'den olma, 20/11/1974 doğumlu, ORDU ili, ÜNYE ilçesi, SAHİLKÖY köy/mahallesi, 40 cilt, 129 aile sıra no, 33 sıra no'da nüfusa kayıtlı Kartaltepe Mah. Terakki Cad Özpmar Apt. No 28 D 12 Bakırköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
: Av. SEÇKİN ALBAYRAM İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme
: İSTANBUL 22.01.2008
: 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
: TCK.nun 314/3 ve 220/ 7. maddeleri yollaması ile TCK.nun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri

müdafii
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
62-SATILMIŞ BALKAŞ, OSMAN Oğlu ZARİFE'den olma, 20/05/1973 doğumlu, KASTAMONU ili, ARAÇ ilçesi, BAHÇECİK KÖYÜ, 28 cilt, 64 aile sıra no, 103 sıra no'da nüfusa kayıtlı Küçükbakkalköy Mah. Yenidoğan Cad. Nurtanesi Sok. No: 13 Küçükbakkalköy Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
Av. MİTHAT GÖKÇELİ İstanbul Barosu Avukatlarından'^ : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı jsyana Tahrik Etme, İSTANBUL 22.01.200$ f

k'>'„ T&

GÖZALTI TARİHİ
SEVK MADDESİ
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
22.01.2008 - 24.01.2008 (2 gün)
TCK.nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
63-ASİM DEMİR, MEHMET ALİ Oğlu AZİME'den olma, 10/06/1973 doğumlu, SİVAS ili, KOYULHİSAR ilçesi, BALLICA KÖYÜ, 11 cilt, 66 aile sıra no, 141 sıra no'da nüfusa kayıtlı Büyükkuruluşlar Derneği Fatiler Cad. İstanbul Küçükçekmece/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Av. YILDIRIM ÇAVUŞOVALI İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet
İSTANBUL 22.01.2008 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
TCK.nun 314/2, 6136 Sayılı Kanunun 13/son maddesi yollaması ile aynı kanunun 13/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,

MÜDAFİİ
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ
GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
64-ATILLA AKSU, MEHMET Oğlu MUYESSER'den olma, 22/09/1960 doğumlu, BARTIN ili, MERKEZ ilçesi, KÖYORTASI MAHALLESİ, 3 cilt, 11 aile sıra no, 18 sıra no'da nüfusa kayıtlı Neyzen Tevfik Caddesi Yalı Apartmanı 15/15 Kartal İSTANBUL adresinde ikamet eder.
:Av. AYHAN SAĞIROĞLU İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme, Görevi Kötüye Kullanma
: İSTANBUL 22.01.2008
: 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
: TCK. nun 314/3 ve 220/7. maddeleri yollaması ile TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi, TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 257/1, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
65-MEHMET FİKRİ KARADAĞ, HÜSEYİN Oğlu ŞÜKRÜYE'den olma, 03/01/1953 doğumlu, KASTAMONU ili, ARAÇ ilçesi, TATLICA KÖYÜ, 111 cilt, 74 aile sıra no, 22 sıra no'da nüfusa kayıtlı Acıbadem Yaprak Sk. Çamlıbel Apt No 64 D: 13 Üsküdar/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
: Av. NEVZAT ÇETİN İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme, TC Hükümetine Karşı silahlı isyana tahrik, Zorla Hükümeti Iskata teşebbüs, Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme, Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme veya aşağılama, Tutuklu hükümlünün yerini bildiği halde yetkili merciye bildirmeme,
: İSTANBUL 22.01.2008
: 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
: 26/01/2008 İstanbul Of^ğı^Şza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)mln 26/01/2Ü%%ih 2008/18 sayılı kararı
'■V
Vd^&
SEVK MADDESİ
müdafii
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
: TCK.nun 314/1, 312/1, 313/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri, TCK.nun 312/2, 313/4, 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile TCK.nun (135/2, 43/2), 216/1, 284/1 ve TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
TCK.nun 314/3 ve 220/5 maddesi yollamasıyla; TCK'nun 82/la-g, TCK.nun (82/la-g, 35/2 (4 kez), TCK.nun 174/1-2, TCKnun 170/1-c (3 kez), TCK.nun 151/1, TCK.nun 327/1 (8 kez), TCK.nun 326/1 (6 kez), TCK.nun 135/2-1, 43/2 (17 kez), (TCK.nun 315 ve 3713 sayılı kanunun 5 maddesi (3 kez), TCK.nun 288 (2 kez), TCK.nun 334/1 (8 kez), (TCK.nun 319/1, 3713 sayılı kanunun 5 (4 kez), TCK.nun 284/1 (2 kez), TCKnun 174/1, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 336, (TCK.nun 216/1 (1 kez), 2863 sayılı kanunun 73 (2 kez), 2813 sayılı kanunun 32/a maddeleri,
66-HÜSEYİN GÖRÜM, MURAT Oğlu, ZEYNEP'den olma, 07/04/1962 doğumlu, DÜZCE ili, MERKEZ ilçesi, CEDİDİYE köy/mahallesi, 4 cilt, 249 aile sıra no, 13 sıra no'da nüfusa kayıtlı Misakı Milli Cad. Yavuz Türk Sok. 24/6 Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
: Av. ŞEFİKÇELİK, İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Askerleri itatsizliğe teşvik etmek,
: İSTANBUL 22.01.2008
: 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
: 26/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevlenin 26/01/2008 tarih 2008/18 sayılı karan
: TCK.nun 314/2, 319/1-2, 3713 sayılı kanunun 5, TCKnun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
67-ERKUT ERSOY, AYDIN Oğlu LAMİA'den olma, 25/12/1969 doğumlu, DÜZCE ili, AKÇAKOCA ilçesi, ESMAHANIM köy/mahallesi, 25 cilt, 7 aile sıra no, 15 sıra no'da nüfusa kayıtlı Kalıcı Konutlar 11. Bölge 119. Ada F/2 D 14 DÜZCE adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av. MELİKE ARSLAN - Av. İSMET KOÇ, İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör örgütüne üye olma, Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme, DÜZCE 22.01.2008 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)KA
25/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevlenin 25/01/2008 tarih 2008/17 sayılı karan TCK.nun 314/2,3713 sayılı kanunun 5. maddeleri, TCK.nun 135/1-2, 43/2, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
68-KAHRAMAN ŞAHİN, KARABEY Oğlu HÜRÜ'den olma, 15/09/1974 doğumlu, KIRŞEHİR ili, AKÇAKENT ilçesi, HASANALİ KÖYÜ, 41 cilt, 1 aile sıra no, 264 sıra no'da nüfusa kayıtlı Rasimpaşa Mah Yavuztürk Sok. No: 6 - Kuvayi Milliye Derneği Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU Av. YILDIRIM ÇAVUŞOVALI - Av. MELİKE ARSLAN, İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, İSTANBUL 22.01.2008 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
25/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 25/01/2008 tarih 2008/17 sayılı karan TCK.nun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCKnun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,

müdafii suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
69-EROL ÖLMEZ, VEZİR Oğlu MÜBECCEL'den olma, 17/03/1970 doğumlu, SİVAS ili, İMRANLI ilçesi, DELİCE köy/mahallesi, 38 cilt, 63 aile sıra no, 50 sıra no'da nüfusa kayıtlı Talimhane CD No 12/2 Beyoğlu/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av., İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, İSTANBUL 22.01.2008 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
25/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 25/01/2008 tarih 2008/17 sayılı karan TCKnun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCKnun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
GÖZALTI TARİHİ
TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
70-ABDULLAH ARAPOGULLARI, HASAN Oğlu
HATİCE'den olma, 06/06/1984 doğumlu, SAMSUN ili, BAFRA ilçesi, KÖSELİ köy/mahallesi, 96 cilt, 36 aile sıra no, 91 sıra no'da nüfusa kayıtlı Cumhuriyet Cad Güneşli Mah No,34/3 Bağcılar İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av.CENGİZ KURTER, İstanbul Barosu Avukatlanndan Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma İSTANBUL 26.01.2008 26.01.2008 - 29.01.2008 (3 gün)
29/01/2008 İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 29/01/2008 tarih 2008/18 sayılı karan TCKnun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCKnun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,
71-ERDAL IRTEN, HÜSEYİN Oğlu FATMA'den olma, 07/06/1964 doğumlu, BİNGÖL ili, KİĞI ilçesi, BİLLİCE KÖYÜ, 7 cilt, 9 aile sıraneff^tı^no'danüfusa kayıtlı Evren
:İH)AfA^

Mah İstiklal Cad. 9. Sok. No:7/l Güneşli Bağcılar/ İSTANBUL
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
adresinde ikamet eder. : Av. GÖNÜL ERDEM , İstanbul Barosu Avukatlarından : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma : İSTANBUL 22.01.2008 : 22.01.2008 - 24.01.2008 (2 gün) : TCK.ımn 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54,
58/9 ve 63 maddeleri,
72-RAİF GÖRÜM, FAHRİ Oğlu GÜLİSTAN'den olma, 17/05/1968 doğumlu, DÜZCE ili, MERKEZ ilçesi, CEDİDİYE köy/mahallesi, 4 cilt, 249 aile sıra no, 19 sıra no'da nüfusa kayıtlı Aydınlı Mah. Akasya Sok. No:27 Çamlıbelde Sitesi Tuzla/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
GÖZALTI TARİHİ
SEVK MADDESİ
: Av. SAMİ ALMAZ, İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma,
: İSTANBUL 22.01.2008
: 22.01.2008-25.01.2008
: TCK.nun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
GÖZALTI TARİHİ
SEVK MADDESİ
73-YUSUF GÖRÜM, MURAT Oğlu ZEYNEP'den olma, 03/06/1948 doğumlu, DÜZCE ili, MERKEZ ilçesi, CEDİDİYE köy/mahallesi, 4 cilt, 249 aile sıra no, 4 sıra no'da nüfusa kayıtlı Atatürk Caddesi Beşevlen Sok. Bucak Pasajı No 5/7 Maltepe İstanbul Maltepe/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Av.NİHAT GÖKÇELİ, İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma İSTANBUL 22.01.2008 22.01.2008 - 24.01.2008 (2 gün)
TCK.nun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,
74-OĞUZ ALPASLAN ABDÜLKADİR, SELMAN Oğlu ŞÜKRÜYE'den olma, 15/08/1963 doğumlu, ANKARA ili, ÇANKAYA ilçesi, BAHÇELİEVLER MAH. köy/mahallesi, 11 cilt, 270 aile sıra no, 2 sıra no'da nüfusa kayıtlı Cemal Süreyya Sok. 15/1 Mühürdar Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
MÜDAFİİ : Av. OKTAY BOZKURT - Av. SAMİ ALMAZ, İstanbul Barosu
Avukatlarından
SUÇ : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
SUÇ YERİ VE TARİHİ : İSTANBUL 22.01.2008
GÖZALTI TARİHİ : 22.01.2008 - 25.01.2008
TUTUKLAMA TARİHİ : 26/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 26/01/2008 tarih 2008/18 sayılı karan
SEVK MADDESİ : TCK.nun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54,
58/9 ve 63 maddeleri,
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
75-RECEP GÖKHAN SİPAHİOĞLU, FERUDUN TURHAN Oğlu SADET'den olma, 04/12/1963 doğumlu, İSTANBUL ili, BAKIRKÖY ilçesi, KARTALTEPE köy/mahallesi, 37 cilt, 2406 aile sıra no, 9 sıra no'da nüfusa kayıtlı Koşuyolu Cad. Huzur Apt. No 158 D 4 Kadıköy/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
: Av. ERTAÇ GİRAY , İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet,
: İSTANBUL 24.01.2008
: 24.01.2008 - 27.01.2008 (3 gün)
: TCKnun 314/2, 6136 Sayılı Kanunun 13/4 ve 3713 sayılı kanunun 5 maddesi, TCKnun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,

müdafii suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
76-MUHAMMET YÜCE, NURETTİN Oğlu GULESAR'den olma, 01/01/1978 doğumlu, ERZURUM ili, OLTU ilçesi, TEKELİ köy/mahallesi, 55 cilt, 5 aile sıra no, 32 sıra no'da nüfusa kayıtlı Fatih Mah. Yalçın Sok. No.24/3 Emek BURSA adresinde ikamet eder. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
: Av. ZEKERİYA ŞERBETÇİOĞLU- Av. MELİKE ARSLAN, İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Tutuklu,Hükümlü veya Suç Delillerini Bildirmeme
: BURSA 22.01.2008
: 22.01.2008-25.01.2008
: 25/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 25/01/2008 tarih 2008/17 sayılı kararı
: TCK.nun 314/2,3713 sayılı kanunun 5. maddeleri,
TCK.nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK.nun 284/1, TCKnun 53, 54,58/9 ve 63 maddeleri,

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
77- SELİM AKKURT, CEMAL Oğlu YILDIZ'den olma, 31/10/1981 doğumlu, ERZURUM ili, OLTU ilçesi, İRİAĞAÇ köy/mahallesi, 40 cilt, 15 aile sıra no, 44 sıra no'da nüfusa kayıtlı İriağaç Köyü Oltu ERZURUM adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av. ÜLKER ÇALIŞKAN, Av.TÜRKAN GÖRENER Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma 11.03.2008
11/03/2008 Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 11/03/2008 tarih 2007/852 sayılı karan TCKnun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK-nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,
78-COŞKUN ÇALIK, SEBAHATTİN Oğlu YAŞAR'den olma, 02/02/1977 doğumlu, ERZURUM ili, OLTU ilçesi, BAHÇELİKIŞLA köy/mahallesi, 12 cilt, 50 aile sıra no, 26 sıra
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
GÖZALTI TARİHİ
SEVK MADDESİ
no'da nüfusa kayıtlı Hürriyet Mahallesi Nilüfer Caddesi No: 19 D:3 Merkez/ BİLECİK adresinde ikamet eder. Av. CENGİZ KURTER İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, (Etkin pişmanlık) BİLECİK - 22.02.2008 22.02.2008 - 25.02.2008 (3 gün)
TCK.nun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 314/3. maddesi yollaması ile 221/4-son cümle, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,

müdafii
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
79-AYHAN ÇELİK, ŞABAN Oğlu HURİ'den olma, 15/02/1976 doğumlu, ERZURUM ili, OLTU ilçesi, İRİAĞAÇ köy/mahallesi, 40 cilt, 6 aile sıra no, 34 sıra no'da nüfusa kayıtlı Şükrü Paşa Mah. Budak Sok. Hakseven Yapı Koop. A Blok Kat:3 ERZURUM adresinde ikamet eder.
: Av.TÜRKAN GÖRENER İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
: ERZURUM 26.02.2008
: 26.02.2008 - 28.02.2008 (2 gün)
: TCK.nun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,

müdafii suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
80-HÜSEYİN GAZİ OĞUZ, İBRAHİM Oğlu FATIMA'den olma, 01/01/1960 doğumlu, ÇORUM ili, MERKEZ ilçesi, YAVRUTURNA MAHALLESİ, 10 cilt, 658 aile sıra no, 6 sıra no'da nüfusa kayıtlı Hatboyu Cad. Papatya Sok. N:2/9 Pendik/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av. HAKKI OĞUZHAN ŞAHİNOĞLU İstanbul Barosu Avukatlarından
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet etmek, İSTANBUL 22.01.2008 22.01.2008 - 25.01.2008 (3 gün)
26/01/2008 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 26/01/2008 tarih 2008/18 sayılı karan TCK.nun 314/2, 6136 Saydı Kanunun 13/1, 12/1, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,

MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ
81- TANJU OKAN, YAŞAR Oğlu GÖNÜL'den olma, 20/07/1966 doğumlu, MERSİN ili, MERKEZ ilçesi, İHSANİYE köy/mahallesi, 14 cilt, 41 aile sıra no, 19 sıra no'da nüfusa kayıtlı Mezitli/Viranşehir Mahallesi Milli Egemenlik Caddesi Yalman Apartmanı 2/3 Merkez/ MERSİN adresinde ikamet eder.
&PÎ7 «I
y
Av. SAMİ ALMAZ, İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet Etmek, MERSİN 22.01.2008 22.01.2008-25.01.2008
SEVK MADDESİ
müdafii
suç
suç yeri ve tarihi
GÖZALTI TARİHİ SEVK MADDESİ
MÜDAFİİ
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ
GÖZALTI TARİHİ
SEVK MADDESİ
: TCK.nun 314/2, 6136 Sayüı Kanunun 13/1, 3713 Sayüı Terörle Mücadele Kanunun 5., TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,
82-YAŞAR ARSLANKÖYLÜ, FİKRET Oğlu ZELİHA'den olma, 21/02/1966 doğumlu, MERSİN ili, MERKEZ ilçesi, ARSLANKOY, 36 cilt, 43 aile sıra no, 56 sıra no'da nüfusa kayıtlı Yeşilyurt Mah. Necip Fazıl Bulvarı No 32 Gül Apartmanı Kat 3 D 9 Seyhan/ ADANA adresinde ikamet eder.
: Av. ŞEFİK ÇELİK, Av. MELİKE ARSLAN İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, 6136 Sayılı Kanununa Muhalefet Etmek,
: İSTANBUL 22.01.2008
: 22.01.2008 -25.01.2008
: TCK.nun 314/2, 6136 Sayılıl kanunun 15/1, 3713 sayılı kanunun 5 ve TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,
83-İHSAN GÖKTAŞ, NURETTİN Oğlu RUKİYE'den olma, 24/09/1973 doğumlu, ÇANKIRI ili, ÇERKEŞ ilçesi, BEDİL KÖYÜ, 15 cilt, 44 aile sıra no, 15 sıra no'da nüfusa kayıtlı Giyimkent Atış Alanı Yüzyıl/İstanbul Merkez/ İSTANBUL adresinde ikamet eder.
:Av. ŞEFİK ÇELİK İstanbul Barosu Avukatlarından
: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
: İSTANBUL 23.01.2008
: 23.01.2008 - 27.01.2008 (4 gün)
: TCK.nun 314/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,


MÜDAFİİ
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
84-RASİM GÖRÜM, ENVER Oğlu ZEHRA'den olma, 09/10/1977 doğumlu, SAKARYA ili, HENDEK ilçesi, 3 cilt, 270 aile sıra no, 7 sıra no'da nüfusa kayıtlı Yeni Mahalle Beştepeler Caddesi Emek Sitesi A Blok A Giriş Kat:4 Daire:7 Hendek/ SAKARYA adresinde ikamet eder. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU.
Av.MEHMET SAMİ SELÇUK İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma İSTANBUL 24.05.2008 24.05.2008 - 28.05.2008 (4 gün)
28/05/2008 İstanbul 11 Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 28/05/2008 tarih 2008/58 sayılı karan TCK.nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK.nun 53,54, 58/9 ve 63 maddeleri,
85- ALİ KUTLU, FETTAH Oğlu ZEYNEP'den olma, 03/07/1983 doğumlu, OSMANİYE ili, BAHÇE ilçesi, BEKDEMİR köy/mahallesi, 5 cilt, 24 aile sıra no, 40 sıra no'da nüfusa kayıtlı Yeni Mjjb^Ahmet Pekkan İlköğretim Okulu
s- rğy '"■-..
r~
^vöwc)^
müdafii
suç
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
müdafii
SUÇ
SUÇ YERİ VE TARİHİ GÖZALTI TARİHİ TUTUKLAMA TARİHİ
SEVK MADDESİ
Civan No:30 Bahçe / OSMANİYE adresinde ikamet eder. Atılı
suçtan Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. ; Av. FİKRET ALTUNCU İstanbul Barosu Avukatlarından : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma : MERSİN 13.04.2008 : 13.04.2008 -16.04.2008 (3 gün) : 16/04/2008 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250.
maddesi İle Görevli)nin 16/04/2008 tarih 2008/59 sayılı kararı : TCK.nun 314/2, 3713 Sayüı Terörle Mücadele Kanunun 5,
TCKnun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,
86- MURAT ÇAĞLAR, ERSEN Oğlu FATMA'den olma, 28/06/1974 doğumlu, İSTANBUL ili, BEYOĞLU ilçesi, BEDRETTİN köy/mahallesi, 3 cilt, 571 aile sıra no, 32 sıra no'da nüfusa kayıtlı Liman Ağzı Mevkii Otağ Otel Kaş/ ANTALYA adresinde ikamet eder. Atılı suçtan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde TUTUKLU. Av. KENAN BİLGE İstanbul Barosu Avukatlarından Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme, 6136 Sayılı Kanununa Muhalefet, ANTALYA 16.06.2008 16.06.2008 -18.06.2008 (2 gün)
18/06/2008 İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 18/06/2008 tarih 2008/70 sayılı karan TCKnun 314/2, 6136 Sayılı Kanunun 13/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5.maddeleri, TCKnun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCKnun 135/2-1,43/2, TCKnun 53, 54, 58/9 ve 63 maddeleri,

DELİLLER
Örgütsel içerikli dokümanlar, arama yakalama ve elkoyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, şüphelilerin beyanları, tanık beyanları, gizli tanık beyanları, mağdur beyanları, bilirkişi raporları, Kriminal Polis Dairesi Başkanlığının raporları, Bomba irtibat raporları, digital veri inceleme raporları, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının yazıları, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yazıları, Mit Müsteşarlığı'nın gizli belgelere ilişkin yazıları, eylem evrakları ve tüm dosya kapsamı olup ayrıca herbir şüpheli için ilgili bölümde ayrıntılı belirtilmiştir.
SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ:
Soruşturmaya 12 Haziran 2007 tarihinde kollukça alman bir telefon ihbarı üzerine başlanılmış, ihbar değerlendirilerek İstanbul Ümraniye ilçesindeki bir evde 27 adet el bombası ele geçirilmiş, el bombalan ile ilgisi tespit edilen kişiler yakalanmıştır.
Yakalanan kişilerden bazılarının başta Cumhuriyet Gazetesine atılan elbombalan ve Danıştay saldmsı olarak bilinen eylemler olmak üzere, jdaha önce meydana gelen bazı adli olay ve olay failleri ile de bağlantılarının kurulması- üzerjncjsoruşturma genişletilmiştir. Bu kapsamda iletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda'alınması, 'yenivbağlantılann tespit edilmesi
ve bunlar üzerine yapılan yeni yakalama, arama işlemleri, aramalarda ele geçen doküman ve dijital verilerin incelenmesi, ilgili kişilerin ifade içerikleri, süreç içerisinde alman ihbarlar, tanık ve gizli tanık ifadeleri üzerine elde edilen yeni deliller, ilgili kurumlar ile yapılan yazışmalar ve tüm bunların analizi ile devam ettirilmiştir.
Soruşturmada, Emniyet Genel Müdürlüğünün her yıl güncellenen terör örgütleri listesinde yer almayan, örgütlenme biçimi, amacı ve faaliyetleri açısından bilinen terör örgütlerinden önemli farklılıklar gösteren, daha önce bir ceza davasına konu olmamış Ergenekon isimli Terör Örgütüne ulaşılmıştır.
Türk tarihine ait önemli bir kavram ve bilinen Türk Destanının da adı olan Ergenekon ile terör örgütü kelimelerinin iddianamede yan yana getirilmesi Cumhuriyet Başsavcılığımızın tercihi olmayıp, sözü edilen örgütün ele geçen yazılı dokümanlarında "Ergenekon" olarak adlandırılmasının zorunlu bir sonucudur.
Soruşturma kapsamında ele geçen "İSTANBUL 29 EKİM 1999 ERGENEKON ANALİZ YENİ YAPILANMA YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" isimli dokümandan ve soruşturma evrakı genelinden, Ergenekon Terör Örgütünün bu dokümanın yazım tarihi olan 1999 yılından da öncesine dayanan gizli örgütlü faaliyet içerisinde bulunduğu, yönetici ve üyelerinin örgütü "Derin Devlet" kabul edip dışa karşı da bu şekilde gösterdikleri anlaşılmıştır. Yasal dayanağı bulunmayan, esasen bir hukuk devletinde yasal olarak bulunması da mümkün olmayan bu örgütlü yapı, Anayasal kurumların yetki ve sorumluluklarını hiçe sayarak sözde devlet adına, devlet ve millet yararına hareket ediyormuş görüntüsü vermeye çalışmaktadır. Bu yöntemle, kamu kurumlarını baskı altına alıp devlet yönetiminde etkili olmayı, sivil toplum kuruluşlarını da örgüt amaçlan doğrultusunda yönlendirmeyi amaçladığı belirlenmiştir.
Aşağıda ayrıntısı ile anlatılacak olan Ergenekon Terör Örgütünün, gizli bir yapılanması olduğu, legal ve illegal alanlarda örgütlendiği, deşifre olan örgüt üyesinin öldürülmesi derecesinde katı hiyerarşik kurallarının bulunduğu, askeri birimler dahil her türlü kamu kurumunun örgütün faaliyet alanında olduğu, bütün kamu kurumlannm kontrollerinin ele geçirilmesini amaçladığı, siyasal amaçlan doğrultusunda da sözde devlet ve millet yaratına olduğu kabulü ve hemen herkesçe itiraz edilmeyecek milli değerlerin istisman propagandası ile kasten öldürme dahil yasalarda suç olarak tanımlanan her türlü eylemin gerçekleştirilebiceği anlayışına sahip olduğu ve bu kapsamda birçok eylemi de gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Örgütün yakın amacının ülkede yönetim zafiyeti oluşturacak derecede eylemler yapıp kamu düzenini bozacak kargaşa ortamı meydana getirmek, nihai amacının da oluşacak kargaşa ortamı ile yönetime karşı yapılacak hukuk dışı bir müdahalenin kamuoyunda kabulü ve haklılığını temin edip, hukuk dışı bir müdahale ile yönetimi ele geçirmek olduğu tespit edilmiştir.
iddianame, soruşturmanın kronolojik gelişimine uygun şekilde, gelişen olaylann, elde edilen delillerin ve delillerden şüphelilere ulaşılması aşamasının, örgüt dokümanlannm, örgütün yapısı ve bağlantılannm, örgütün gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeyi tasarladığı eylemlerin açıklanması sistematiğinde düzenlenmiştir. Nihayetinde, metnin oldukça uzamasının çeşitli sakmcalan da göze alınarak, iddianamenin ve 420 Klasör 3 DVD'den oluşan soruşturma evrakının Mahkeme tarafından incelenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi ile,sher bir şüpheliye hangi suçun yüklendiğinin, savunmalannm, elde edilen delillerin,örgüt irtibatlannm,tanıklar ve diğer şüpheli beyanlannm ve tüm bunlann değerlendirilmesi sonucu edinilen kanaate göre tayin edilen hukuki durumunun başlıklar halinde açıklandığı müstakil bölümlere yer verilmiştir.
Anlatımda, örgütün yapısını ortaya koyan önemli dokümanlar hacimli olmalan nedeni ile özetlenerek iddianame metnine aktanlmıştır. Soruşturma evrakına ekli örgüte ait bazı dokümanlarda açık ve anlaşılır bir şekilde kişilere,ait isimler, özel hayata ilişkin istihbari yazı ve fişleme tarzı notlar, haklanndaki örgütşef .değerlendirmeler yer almakta ise de,
bunların ismi geçen kişilere hakaret konusu olabileceği veya hedef gösterilebilecekleri değerlendirilmesi ile zorunlu olmadıkça iddianame metnine yazılmamıştır. Yine soruşturma kapsamında ele geçen, gizlilik dereceleri ilgili resmi kurumlardan sorularak tespit edilen,bazılan soruşturma evrakına ekli, bazıları ise adli emanette muhafaza edilen dokümanlara aynısı ile iddianame metninde yer verilmeyerek, hukuki nitelendirmelerine yetecek derecede içerik ve mahiyetlerinin özetlenmesi yolu tercih edilmiştir
I.BÖLÜM
SORUŞTURMANIN ÖZETİ
1-SORUŞTURMANIN BAŞLANGICI- ÜMRANİYE İLÇESİNDE EL BOMBALARININ ELE GEÇİRİLMESİ
Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'nın 156 hattını gizli numaradan arayarak isim ve kimliğini belirtmeyen bir şahsın, "Ümraniye Çakmak Mahallesi Muhtarlığı 'nın karşısındaki tek katlı binanın (önünde büfe var) çatısında elektrik direğinin yanında el bombası ve C-4 patlayıcı madde bulunduğu, patlayıcı maddeyi Mehmet DEMIRTAŞ isimli şahsın sakladığı, bu patlayıcıları bir astsubayın temin ettiği, adres olarak Mithatpaşa caddesi ile Samanyolu caddesinin birleştiği sokakta bulunan Kardak Balıkçısının yanındaki tek katlı bina " şeklinde ihbarda bulunması üzerine, bu ihbar önce İstanbul İl jandarma Komutanlığına, sonrasmda da İstanbul Emniyet Müdürlüğüne intikal ettirilmiştir.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünce ihbarda belirtilen yerin Ümraniye ilçesi Çakmak Mahallesi Samanyolu Caddesi Güngör Sokak No:2 sayılı yerde, Yiğit büfe ve Kardak Balıkçısı arasından geçilmek sureti ile girilen bir gecekondu olduğu 12.06.2007 tarihinde tespit edilmiş ve Ümraniye 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nden alman arama kararma istinaden yapılan aramada, belirtilen ikametin çatısında, ihbarda belirtilen elektrik direğinin yanında üzeri siyah renkli naylonla örtülmüş yeşil renkli, her iki tarafında taşımak için halattan ip bulunan ahşap kasa şeklindeki sandıkta 27 adet savunma ve taarruz tipi el bombası bulunmuştur. Ev sahibi Mehmet DEMİRTAŞ ile evde daha önceden kiracı olarak oturduğu anlaşılan yeğeni Ali YİĞİT şüpheli olarak yakalanmıştır.
2-BAĞLANTILI KİŞİLERİN YAKALANMASI VE ÖRGÜTE AİT BELGELERE ULAŞILMASI
Evde yapılan arama sırasında Mehmet DEMİRTAŞ'm bombaların Oktay YILDIRIM'a ait olduğunu şifai olarak bildirmesi üzerine bu şüphelinin de yakalandığı, alman mahkeme kararlarına istinaden ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda Oktay YILDIRIM ve Mehmet DEMİRTAŞ'da ruhsatlı, Ali YİĞİT' in evinde de ruhsatsız silah ve mermiler ile Oktay YILDIRIM' in evinden sustalı bıçak, kasatura türü kesici aletlerin ele geçirildiği, ayrıca şüphelilere ait bilgisayarlar ve diğer evraklara el konulup mahkemeden alman kararlar çerçevesinde teknik olarak incelemesinin yapıldığı,
Şüphelilerin sorgulanması sırasında Mehmet DEMİRTAŞ'm susma hakkını kullandığı, Oktay YILDIRIM'm suçlamaları kabul etmediği ve bombalarla ilgisinin olmadığını beyan ettiği, şüpheli Ali YİĞİT'in ise; bombaların Oktay YILDIRIM'a ait olduğunu, kendisinin bu evde geçici olarak ikamet ettiğini, daha sonra babası Şevki YİĞİT' in bir gün evin çatısında tahta ararken bombaların bulunduğu sandığı gördüğü ve kendisine sorduğunu, kendisinin de bu konuyu evin sahibi olan Mehmet DEMİRTAŞ'a sorduğu, Mehmet DEMİRTAŞ'm da sandığı Oktay YILDIR İM'in", getirdiğini söylediğini, Oktay YILDIRIM ve Mahmut ÖZTÜRK'ün sürekli Mehmet DEMİRTAŞ'a ait LPG istasyonu ve
manava geldiklerini, özel olarak gizli gizli görüşmeler yaptıklarım, kendisi odaya girdiğinde konuşmayı kestiklerini, bir gün Oktay YILDIRIM'a "KUVA-İ MİLLİYE ne demek?" diye sorduğunda KUVA-İ MİLLİYE'nin DEVLETİN ÇIKARLARINI KORUYAN BİR DERNEK OLDUĞU, DEVLETİ YÖNETENLERİN GERÇEK YÖNETİCİ OLMADIĞINI VE DEVLET İÇERİSİNDE BAŞKA ŞEYLERİN DÖNDÜĞÜNÜ kendisine söylediğini ve Mehmet DEMİRTAŞ'm da kendisine "çatıda askeri bir sandık var ve içinde el bombalan var, bu malzemelere bir şey olursa başınız belaya girer kurtaramayız, kimseye bu konudan bahsetme seni de alırlar, bu evde sen oturuyorsun" diyerek kendisini uyardığını ve bombalann 1,5 yıl kadar önce Oktay YILDIRIM tarafından getirildiğini belirttiği, kendisinin bu olayı öğrenmesinden sonra Oktay YILDIRIM'm manava geldiğine şahit olmadığını ve babasının bu bombalan ihbar etmesini söylediğini, kendisinin de korktuğu için ihbar edemediği, ancak bu sebeple evi boşaltıp başka bir eve taşındığı, muhtemelen bu ihban da babasının yapmış olduğunu, aynca bombalann olduğu manav dükkanına Oktay YILDIRIM ve Mahmut ÖZTÜRK'ün yanı sıra kendisini daha önceden tanımadığı ancak medyadan ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN olarak bildiği şahsın siyah bir mercedes araba ile manav dükkanının önüne gelip durduğunu ancak araçtan kimsenin aşağı inmediğini, ZAFER (kod) MuzafferJIEKİN'in dikkatlice manava bakmasından sonra arabanın uzaklaştığını, arkasından Oktay YILDIRIM'm manav dükkanından aynlıp 15-20 dk. sonra Mahmut ÖZTÜRK ile birlikte san Opel Corsa ile manava geldiklerini, bu olaydan 3-4 ay kadar sonra babasının bombalan bulduğunu beyan etmiştir.
Bu ifade ve ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in el bombalan ile ilgili medyada Oktay YILDIRIM'ı savunmaya yönelik olarak bombalann hurda olduğunu, çalışmadığını ve çöplükten Oktay YILDIRIM tarafından toplanmış olabileceğini beyan etmesi üzerine; ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ile Mahmut ÖZTÜRK isimli şahıslann da olayla bağlantılı olabilecekleri değerlendirilerek bu iki şüpheli de gözaltına alınıp ikamet ve işyerlerinde mahkeme karanyla arama yapılmıştır.
Şüpheli ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in ikamet ve iş yerinde yapılan aramalar sonucunda iş yerinde masasının üzerinde "Devletin yeniden yapılanması için öneriler (Master Plan On Çalışması)" ibareli kitap kapağı şeklinde dizayn edilmiş dokümanın bulunduğu, aynca evinde yapılan aramada Emniyet Müdürlüğü'nce 16 nolu CD olarak adlandınlan CD içerisinde; Genelkurmay Başkanlığı'nm bilgisayarlanndan çıktığı anlaşılan, Milli Güvenlik Kurulu öncesi Kuvvet Komutanlannın kendi aralannda yapmış olduklan gizlilik ibareli toplantılara ait askeri ve siyasi gizli bilgiler içeren bir çok belgenin de bulunduğu, aynı CD içerisinde bulunan şifreli word belgesinin açılmasıyla şüpheli Muzeffer ŞENOCAK'a ait olduğu anlaşılan resimler ile bazı bilgi ve belgelerin yanısıra internet çıktılannm bulunduğu, Aynca Şüpheli ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN'in bilgisayannda "ERGENEKON-LOBİ" dokümanının bulunduğu anlaşılmıştır.
Şüpheliler Oktay YILDIRIM, Mehmet DEMİRTAŞ, Ali YİĞİT, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ve Mahut ÖZTÜRK'ün, sevk edildikleri nöbetçi mahkemelerce tutuklandıklan,
Şüpheli ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN den elde edilen örgütsel dokümanlar ve devlete ait gizli belgeler;
"DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI İÇİN ÖNERİLER (Master Plan Ön Çalışması)" isimli 23 sayfalık örgütsel dokümanın incelenmesinde;
Devletin ele geçirilmesi için "yer altında ve yer üstünde yapılanmanın gerektiği ve bu yapılanmanın gizliliğinin" zorunlu olduğu, PYK (Planlama Yürütme Kurulu)' nın bu gizli yapılanmanın en üst birimi olduğu, AK' nin de alt kurul olduğu,
"Süreçler (5)" başlığı altında, "4 -Sızma ve denetim süreci" alt başlığı içeriğinde:
3-Sızma stratejileri geliştirmek (Yargı, Emniyet, Eğitim, Sağlık, İstihbarat, Ordu, Sivil yer altı Örgütleri (Mafya), Medya, Camiler ve tarikatlara sızmak ve denetim mekanizmaları oluşturmak" şeklinde ilkeler konulduğu görülmektedir.
Şüpheli ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN'in beyanları doğrultusunda alman mahkeme kararlarına istinaden yapılan operasyon sonucunda, 20.06.2007 tarihinde şüpheliler MİLLİ IRGAT(KOD) Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK yakalanmıştır.
Şüpheli MİLLİ IRGAT(KOD) Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'm bilgisayannda "Devletin Yeniden Yapılanması" dokümanından başka Danıştay Eylemi ve Atabeyler operasyonu ile ilgili istihbari bilgiler ve çeşitli kişilerin özel yaşamları ile alakalı bilgi ve belgelerin bulunduğu anlaşılmıştır. Bu bilgi ve belgelerin örgütün alt üyelerince temin edilip şüpheli Gazi GÜDER'e gönderildiği, Gazi GÜDER'in de bunları örgütün üst biriminde görev yapan MİLLİ IRGAT(KOD) Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'a gönderdiği ve MİLLİ IRGAT(KOD) Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'm bilgisayannda bu bilgilerin depolandığı, şüpheli Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in de bu bilgileri çeşitli yerlerden toplayıp örgütün üst kademelerine ulaştırdığının anlaşılması üzerine Ayşe Asuman ÖZDEMİR, Gazi GÜDER ve Halil Behiç GÜRCİHAN'm da yakalandığı, bu şüpheliler ile ilgili yapılan arama ve bilgisayar incelemeleri sonucunda hiyerarşik yapı içerisindeki MİLLÎ IRGAT(KOD) Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'da bulunan bilgi ve belgelerin bu şahısların bilgisayarlannda da bulunduğu tespit edilmiştir.
Yapılan aramalarda Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ten "ERGENEKON-LOBİ" ile "GLADİO VE MAFYANIN TÜRKİYEDE YENİDEN YAPILANMASI dokümanlan ele geçirilmiştir.
ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN'in önce bu CD nin nereden geldiğini bilmediğini beyan etmişse de sonrasında evinde bulunan gizli askeri bilgiler içeren CD'yi arkadaşı olan Mete YALAZANGİL vasıtasıyla eski bir polisin getirdiğine ilişkin beyanı ve CD üzerinde yapılan incelemede şifreli dosyanın açılması sonucu Polis Memurluğundan atılmış olan Aydın YÜKSEK ile kendisini Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli subay olarak tanıtan şüpheli Muzaffer ŞENOCAK'm 21-22.06.2007 tarihinde yakalandıklan, yapılan aramalar sonucunda her iki şüpheliden de ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'de ele geçirelen 16 nolu CD olarak adlandınlan ve Genelkurmay Başkanlığı bilgisayarlanndan çıktığı tespit edilen Milli Güvenlik Kurulu öncesi Kuvvet Komutanlannm kendi aralannda yapmış olduklan gizlilik ibareli toplantılara ait askeri ve siyasi gizli bilgileri içeren CD ile bir çok belgenin de bulunduğu, aynca şüpheli Muzaffer ŞENOCAK'tan patlayıcı yapımında kullanılan kimyasal sıvı maddeler ile dinamit lokumu parçasının ele geçirildiği, bu şüphelilerin de sevkedildikleri nöbetçi mahkemece tutuklanmışlardır.
3-ŞÜPHELİ FİKRET EMEK'TE ELE GEÇİRİLEN SİLAH VE PATLAYICI MADDELER
Şüpheli Muzaffer ŞENOCAK'm yapılan sorgulamasında; söz konusu gizli askeri belgeleri, daha önceki yıllarda Ankara ilinde birlikte Özel Güvenlik şirketi çalıştırdıklan "Şamil" binbaşı olarak bildiği Emekli Binbaşı Fikret EMEK isimli şahsın bilgisayanndan kopyaladığını, bu bilgilerin Aydın YÜKSEK isimli şahsa kendisinden geçtiğini beyan etmesi üzerine şüpheli Fikret EMEK Eskişehir'de yakalanmıştır.
Şüpheli Fikret EMEK'in ikamet ettiği annesine ait Eskişehir İli Hayriye MahallesiDumruloğlu Sokak No: 124/5 Kat:3 sayılı evde yapılan aramada; aşağıda nitelikleri belirtilenuzun namlulu silahlar, el bombalan, patlayıcı maddeler, bomba düzenekleri ile birçok askerimühimmat ve malzemenin ele geçirilmiştir: ^r -"*•-, >
(1) adet kalashnikov marka otomatik silah, " * /"* %
(1) adet kanas marka silah ve dürbünü, , •
(1) adet 7,65 mm çapında Lama marka tabanca ve susturucusu,
(I) adet el yapımı kesik eski tüfek, Çeşitli çap ve markalarda bol miktarda fişek,(12) adet savunma ve taarruz tipi el bombası,
(II) kg orijinal kutusunda C-3 (27,5 libre) kutu üzerinde DEMOLİTİON BLOOKM3 COMPOSİTİON C-3 PLASTİK PATLAYICI,
(210) gram ağırlığında (12) adet TNT kağıdına sanlı vaziyette (KK-MU-FB 1950)
diresel çizgi içerisinde harf ve rakam grubu bulunan malzeme, (6) adet yabancı menşeili 1 'er librelik TNT (üzerinde HİGH EXPLOSİVE TNT 1 POUND NET DANGEROUS yazılı) (3) adet 1 'er librelik TNT (üzerinde NET tehlikeli yazılı)
(1) adet teneke kutu içerisinde 1360 gram ağırlığında üzerinde 3 adet ateşleme yuvası bulunan tahrip kalıbı,
(1) adet 17 cm. metalden mamul imha kiti içerisi patlayıcılı, 1 adet 13 cm imha kiti (içerisi patlayıcılı) ile bir çok CD.
Yine şüpheli Fikret EMEK'in Ankara Çankaya ilçesi Cevizlidere Caddesi Huzur Apt No.89/14 sayılı adresinde yapılan aramada da bilgisayar, silah ve muhtelif örgütsel doküman ele geçirilmiştir.
4-KUVVA-İ MİLLİYE TEŞKİLATI (KMT)
Şüpheli Oktay YILDIRIM'da ele geçirilen dokümanlarda ve şüpheli MİLLİ IRGAT(KOD) Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'm beyanlarında KMT teşkilatı olarak ifade edilen kuruluşun Kuvva-i Milliye Teşkilatı olduğunun belirlenmesi ve bunun Ergenekon terör örgütünün yerin üstündeki legal kurumu olarak vasıflandınlması üzerine İstanbul İl Başkanlığını Oktay YILDIRIM'm yaptığı Kuvva-i Milliye derneklerinde yapılan aramalarda Ankara dernek başkanı Bekir ÖZTÜRK' ün bilgisayarında ele geçirilen bilgi ve belgelerde, şüpheli TUĞRUL DERME'nin ERGENEKON- Lobi dokümanına uygun olarak gençleri örgütlediği anlaşılmıştır.
Şüpheli Bekir ÖZTÜRK'ün bilgisayarında yapılan incelemede;
Yapılan örgütlenmenin anlatıldığı a-mailde: "Merhabalar Kuvvai Milliye, herşeyden önce size çok rahatsız olduğum ve üzüldüğüm bir konuyu belirtmek isterim, sayın Ümit Sayın'a acil ulaşmam gerekirken, Ümit Sayın'dan halen cevap alamamış bulunmaktayım.Bu durumu bilgilerinize arz eder ve en yakın zamanda kendisine ulaşmak dileğimi yinelerim. Bir rahatsızlığımı daha özenle belirtmem gerekir ise, sürekli belirttiğim halde, bu tip hareketlerde bana aktif görev verilmemesi beni derinden sarsmıştır.Kuvvai Milliye'ye katılmak istememin elbette bir çok sebebi vardır, ancak bunların arasında en baskını şüphesiz, ülkemi ve kendiside emekli bir Hat Komutanı olan değerli TSK personeli babamı çok sevmemdir.Bu hareketin Balıkesir kanadını, tamamen gizli bir şekilde aktif olarak yürütmek istiyorum. Gizli olmasının sebebi, Balıkesir'in küçük ve tehlikeli bir şehir olmasıdır.TSK'ya ve sayın Ümit S ayın'a da halen sunmak için beklediğim GTA hareketi ile Kuvvai Milliye'nin içinde 18'li Gençler olarak ayrılmak isteğime cevap beklemeteyim. Aktif ancak gizli liderliğimde gençleri toplayabilcek bir hücre yani bir toplantı odasına da sahibiz. İlgilerinize arz eder ve heyecan ile cevabınızı beklerim.." şeklinde ifadeler içerdiği görülmüştür. E-mailde şüpheli tarafından Kuvva-i Milliye Teşkilatı (KMT) başkanı şüpheli Bekir ÖZTÜRK'e örgütlenmenin yapısını anlattığı, bu yapılanmayı şüpheli Habip Ümit SAYIN'ın yönlendirmeleriyle yaptığı açıkça anlaşılmıştır.
5-KUVVAİ MİLLİYE DERNEĞİ VE ŞÜPHELİLER İSMAİL YILDIZ İLE ERGÜN POYRAZ'DA DEVLETE AİT ÇOK GİZLİ BELGELERİN ELE GEÇMESİ-SUİKAST PLANLARI
f-
ı

-"""^
1: •
ı *
i\
*~ .. **•
Ankara'da bulunan Kuwa-i Milliye derneğinin genel merkezinde yapılan aramada elde edilen, Dell marka G2D1XIJ seri nolu şüpheli Bekir ÖZTÜRK'e ait laptop bilgisayarda kayıtlı "doc" dosyası içerisinde; Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN veya AKP'den her hangi birinin Cumhurbaşkanı olması durumundaki simülasyonda;
1. Şok suikast olarak Fener Patriği Bartholomeos'un öldürülmesi,
2. Şok suikast olarak Ermeni Patriği Mutayfan'ın öldürülmesi,
3. Şok suikast olarak İshak ALATON'un öldürülmesi konularını içerir Fuat ERMİŞ SESAR imzalı world belgesinin bulunması sonucu son zamanlarda meydana gelen farklı dinlere mensup kişilerin öldürülmesi olayları ile doğrudan irtibatlı ve hedef gösterici yazı olması sebebi ile bu yazıyı yazan şahıslann da tespit edildiği, yazıyı SESAR isimli sitenin sahibi BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ'm yazıp kendi sitesinde yayınladığı, aynı yazıyı Kuvva-i Milliye derneği üyesi olan Fuat ERMİŞ'in de kendi ismi ile kuwaimilliye.net.com isimli şüpheli Bekir ÖZTÜRK'e ait internet sitesinde Bekir ÖZTÜRK'ün muvafakatıyla yayınlandığı tespit edilmiştir.
Yazı içeriği ve önceki dini içerikli cinayetler göz önüne alınarak bu yazıyı yazan ve yayınlayan şüpheliler ve Tuğrul Derme hakkında mahkemelerden alman arama kararlarına istinaden yapılan aramalarda şüpheli BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ' m ev ve iş yerinde Oktay YILDIRIM'dan ele geçirilen "ERGENEKON LOBİ" dokümanmdaki gibi Ergenekon'un sözde istihbarat örgütü yapılanması içerikli belge ve şema ile illegal olduğu anlaşılan istihbari raporlar ve bu raporları yazan kişilerin özgeçmişlerinden müteşekkil raporlann ele geçirildiği, Şüpheli BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ' m bilgisayarlannda yapılan incelemelerde Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığına ait çok gizli belge ve bilgilerin bulunduğu tespit edilmiştir.
Şüpheli Hayrullah Mahmut ÖZGÜR'ün Sesar sitesinde yayınlanan, birçoğunda ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜ övücü nitelikte yazılar ile kişisel verilere ilişkin bilgi ve ses kayıtlan ele geçirilmiştir.
Şüpheli Tuğrul DERME'den, Bekir ÖZTÜRK ve Habip Ümit SAYINTa yaptığı görüşmelerden bahsettiği, gençlerin örgütlenmesine ilişkin olarak hazırlandığı anlaşılan, GYP KANUNU, GTA HAREKETİ gibi illegal gençlik oluşumlannm kuruluş ve faaliyetlerinin düzenlenmesine ilişkin belge ve dokümanlann bulunduğu, bu belgenin ERGENEKON-LOBİ dokümanında anlatılan örgütün sivil örgütlenmeyle alakalı gençlik teşkilatlanmn örgütlenmesine yönelik hazırlandığı anlaşılmıştır.
Şüpheli BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ'dan elde edilen bilgiler üzerine şüpheliler Kemal ŞAHİN, M. Murat Yücel Feridun Refik NUHOĞLU ile yine aynı şüpheli ile irtibatlı ve bir zamanlar SESAR sitesinde çalışan şüpheli H.Behiç GÜRCİHAN'm bilgisayanndan elde edilen bilgiler ve bazı orijinal kitaplara ait olup yayınlanmadan önce şüpheliye verildiği anlaşılan word formatmdaki yazı ve bilgilerin Ergün POYRAZ'a ait olduğunun anlaşılması ve diğer şüphelilerden ele geçirilen dokümanlann incelenmesi sonucu Ergün POYRAZ'm bu oluşumun içinde olduğu, yakın ilişki kurduğu askeri şahıslardan elde ettiği gizli bilgi ve belgeleri diğer şüphelilere aktarmak suretiyle örgütün hareket ve stratejisinin oluşumuna katkı sağladığı bu sebeple BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ'daki gizli bilgilerin Ergün POYRAZ' da da bulunabileceği değerlendirildiğinden, şüpheli Ergün POYRAZ'm da ev ve iş yerlerinde mahkeme kararlanna istinaden yapılan aramalar sonucunda "k.k. İstihbarat arşivi" isimli dosya klasörü ile Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait bir çok gizli bilgi ve belgeler ile birçok kamu görevlisi memur, milletvekili, bakan ve hatta başbakanlara ait gizli fişleme bilgileri ile notlann bulunduğu CD ve bilgisayar dosyalar ele geçirilmiştir.
Şüpheli ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN beyanlan doğrultusunda göz altına alman Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve İsmail PAKER kod ismini kullanan şüpheli İsmail EKSİK'm yakalandıklan, yapılan aramalarda Mehmet Zekeriya*43tZTÜRK'de "Devletin Yeniden Yapılanması", "ERGENEKON-LOBİ" ve "ERGENEKON""* dökümanlannm benzeri olan
/- . "C
i: ^ -fer
"MAFİANIN Yeniden Yapılanması(reorganizasyonu)" dokümanı ile birçok örgütsel içerikli dokümanın ele geçirildiği, bu şüphelide insan kaçakçılığı ve Alevilerle alakalı raporlar ve gizli istihbari notların bulunduğu, İsmail Paker kod ismini kullanan İsmail EKSİK'in bilgisayarlarında da diğer şüphelilerde olduğu gibi sahte olarak tanzim edilmek üzere bilgisayarlara taranmış sürücü belgesi ve kimlik resimlerinin bulunduğu, ayrıca (Zafer kod) Muzaffer TEKİN'in beyanları doğrultusunda şüpheli Rafet ARSLAN'm da beyanlarının alındığı, bu şüpheli de de derin devletle alakalı yazıların ele geçirildiği, daha sonra yapılan operasyonlar sonucu şüpheliler Mete YALAZANGİL ile buna bağlı grupta faaliyet gösteren şüpheli Saipir DEBZLELVİDZE, şüpheli Tuncay HACIBEKTAŞOĞLU ve Şüpheli Zeki YURDAKUL ÇAGMAN'm yakalandıklan, bu şüphelilerin hem ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN hem de Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'e bağlı olarak faaliyet yürüttükleri anlaşılmıştır.
6-ERGENEKON ÖRGÜTÜNÜN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ VE MİT İLE İLGİSİNİN BULUNMADIĞI
Şüpheliler (Zafer) kod Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM ve Milli Irgat(kod)Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR' dan ele geçirilen "Lobi-ERGENEKON" dokümanı ile Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR ve (Zafer kod) Muzaffer TEKİN' de çıkan "Devletin Yeniden Yapılanması" dokümanlarından yola çıkılarak yapılan çalışmalarda:
Sözde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren "Ergenekon"a bağlı olarak, "Sivil Unsurların" örgütlenmesi zorunluluğu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu gerçekten hareketle hazırlanan ve "Lobi" adı verilen bu "gizli örgütsel" çalışmaya esas olarak hazırlanan LOBİ dokümanının Genelkurmay Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde bulunup bulunmadığı hususları Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığına resmi yazı ile sorulmuş olup, MİT Müsteşarlığından alman 31.10.2007 tarih, 1653/28607 sayılı cevabi yazıda böyle bir yapılanmanın Mit Müsteşarlığı ile alakasının olmadığı belirtilmiştir.
Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğinin 24 Eylül 2007 tarih ve 3050-635-07-O.Ö. sayılı cevabi yazılarında aynı konuyla alakalı olarak böyle bir oluşumun Türk Silahlı Kuvvetleri alakasının bulunmadığı belirtilmiştir.
7-TUNCAY GÜNEY' DEN ELDE EDİLEN BELGELER
Konu ile alakalı olarak geçmişte herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığı İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yazı ile sorulmuştur.
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürlüğünce verilen cavapta, başka bir suç sebebiyle 2001 yılında göz altına alman Tuncay GÜNEY isimli şahsın bilgisayarında yapılan incelemelerde dosyada suretleri bulunan Aralık-1999 tarihli "ERGENEKON-LOBİ" yazılı doküman ile,
İSTANBUL 29 EKİM 1999 tarihli ERGENEKON ANALİZ YENİ YAPILANMA YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ (ERGENEKON'UN reorganizesi yeniden yapılandırılması),
25 Kasım 1999 tarihli "DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI ÜZERİNE" adlı doküman,
ARALIK/1999 tarihli OLUŞUM, adlı Alattin ÇAKICI ve Korkmaz YİĞİT'le alakalı istihbari rapor şeklindeki doküman,
30 MART 2000 tarihli Türk ve Kürdü Birlikte Örgütleme Tasarımı, yazılı doküman,
İSTANBUL/ 7 NİSAN 2000 tarihli İŞÇİ PARTİSİNİN TÜRK VE KÜRDÜ BİRLİKTE ÖRGÜTLEME TASARIMI ANALİZ başlıklı doküman,
İSTANBUL 27 HAZİRAN 2000-06 tarihli--'OPERASYON örgütün birimince hazırlandığı anlaşılan BİRLEŞİK KOMÜN GİRİŞİM başhkîı dpküman,
Oa^^C
İstanbul 29 EKİM 2000 tarihli örgütün ARAŞTIRMA/ GÖZLEM/ANALİZ /TEORİ birimlerince hazırlandığı anlaşılan, "KEMALİST MODEL ULUSAL GENÇLİK HAREKETİ DİNAMİK ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ KUVAYI MİLLİYE CEPHESİ" isimli belge,
İstanbul 9 ARALIK 2000 tarihli DİNAMİK ANTİ TEZ,
İSTANBUL / ARALIK 2000 tarihli ULUSAL MEDYA 2001 başlıklı doküman,
SECUTRITY A.Ş., PROTOKOL A.Ş başlıklı örgütsel içerikli dokümanlar ve bu dokümanlar haricinde birçok istihbari nitelikli belgenin bulunduğu tespit edilmiştir.
Özel Kuvvetler komutanlığınca yazılmış gibi gösterilen ancak Genelkurmay Başkanlığı'nca Özel Kuvvetler komutanlığının istihbari raporlanmn yazım teknik ve şekillerinin taklit edilmesi suretiyle hazırlandığı anlaşılan dönemin bakan ve bazı ünlü kişileri hakkında yazılmış istihbarat raporlanmn da bulunduğunun anlaşılmıştır.
Bulunan bu doküman ve belgeler ile ERGENEKON-LOBİ dokümanının birbirilerinin devamı niteliğinde belgeler olduğu ve örgütsel yapının almış olduğu kararlann deklare edilmesi ve örgütün stratejlerinin üyelerine duyurulması için belirlenmiş kurallan içerdiğinin hepsinin belli şablonlar üzerine yazılmasından yola çıkılarak dosyada yeniden yapılan inceleme sonucunda şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ten elde edilen OCTOBUS (STATE ORGANİZED CRİME) MAFİA (La Cosa Nostra) İstanbul/Eylül 2000 isimli 30 Sayfadan ibaret doküman, MAFİANIN Yeniden Yapılanması(reorganizasyonu), OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE MASONİK BİLDERBERG ÇETESİ, başlıklı doküman ile şüpheliler Halil Behiç GÜRCİHAN, İsmail YILDIZ ve Ayşe Asuman ÖZDEMİR'den elde edilen YENİ MİLİS başlıklı örgütsel içerikli belge ve yine Halil Behiç GÜRCİHAN ve şüpheli Bekir ÖZTÜRK'ten elde edilen "2023 PLATFORMU" yazılı örgütsel içerikli belgenin yazılım şeklinden bilgisayar ortamındaki karakter ve şekil yönüyle birbirlerine çok benzedikleri aynca hepsinin örgütün üst kademelerine hitaben yazıldığı "saygılanmla" ibareleriyle bittiği ilk aşamada tutuklanan şüphelilerden elde edilen tüm belgeler ile şüpheliler Soruşturma aşamasında ölen Kuddisi OKKIR, Muzaffer TEKİN ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'te ele geçirilen "Devletin Yeniden Yapılanması" belgesi ve yine Soruşturma aşamasında ölen Kuddisi OKKIR da çıkan Yeniden Müdafai hukuk ve milli güçbirliği tüzüğü belgelerinin de tamamının aynı örgüte ait örgütün stratejilerini belirleyen dokümanlardaki emir ve prensiplere göre hazırlandığı ve örgütün amaçlannm güncellenmesine ve kararlann hayata geçirilmesine yönelik belgeler olduğu anlaşılmıştır.
Dokümanlardan en önemlisinin ise Tuncay GÜNEY'in kendisine şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Doğu PERİNÇEK'in yazdırdığını söylediği "ERGENEKON YENİDEN YAPILANMASI" (reorganizesi)" başlıklı 29 Ekim 1999 tarihli dokümanın olduğu, diğer belgelerin bu belgede belirlenen örgütün amaç ve stratejilerine uygun olarak hazırlandığı anlaşılmıştır.
8-VELİ KÜÇÜK VE MEHMET FİKRİ KARADAĞ -KUVAYI MİLLİYE DERNEĞİ (1919) VE MİLLİ GÜÇ BİRLİĞİ
Bu dokümanlann Ergenekon terör örgütünün amaçlanna ulaşabilmek için örgütüyelerine verilen görevler gereği devletin ele geçirilmesi ve kendi amaçlan doğrultusundayönetilmesinin temini için herkese görev vererek ayn ayn yapılanma ve yayılma planlannmyapıldığı ve bu belgelerin örgüt tarafından kabul edilmesini müteakip uygulamaya konulduğu,dokümanlann sayısından ve farklı alanlara hitap edip aynı amaca ulaşmayı hefdeflediklerininanlaşılması üzerine örgütün diğer bölümünün çökertilmesi için mahkemelerden teknik takipkararlan alınarak soruşturmanın derinleştirildiği, toplanan delillerden de örgütseldokümanlara uygun örgüt yapılanmasının gerçekleştirilerek, faaliyetlerini sürdürdükleriyönünde kuvvetli şüphelerin oluşmasının ardından yapılan çalışmalarda şüpheli VeliKUÇÜK'ün ve arkadaşlannm örgütsel bağlanUknnffî: deşifresi yönünde çalışmalarabaşlanmıştır. » ' > -
Yakalanan şüphelilerin beyanları ve ele geçirilen örgütsel dokümanların değerlendirilmesi sonucu örgütsel yapının geniş bir alana yayıldığı bu alanda örgütün aldığı kararlar çerçevesinde birçok dernek ve paltformun oluşturulduğu, bu derneklerin örgütün tabanını genişletmek ve istihbari yapılanmayı güçlendirme amacında olduklarının anlaşılması üzerine örgütün deşifresine yönelik mahkemelerden değişik tarihlerde alman dinleme ve teknik takip çalışmaları sonucunda örgütün hiyerarşik yapısına ve amaçlarına ilişkin birçok eylem ve faaliyetlerde bulunduklarının anlaşıldığı, şüpheliler örgütün kararlarına istinaden kurulan Kuvayi Milliye 1919 derneğinin istihbarat toplama ve mevcut güvenlik kuvvetlerini tanımayıp alternatif bir ordu oluşturma amacıyla hareket edip, milli hassasiyetleri kullanmak suretiyle halkın iyi niyetini suistimal ederek topladıkları paralan örgütün illegal faaliyetlerinde kullandıkları tespit edilmiştir.
Örgütün çökertilmesi ve üyelerinin yakalanması ve delillerin elde edilmesi amacıyla Mahkemeden alman arama kararlanna istinaden; 22/Ocak/2008 tarihinde yapılan aramalar sonucunda, şüpheliler Veli KÜÇÜK, Sami HOŞTAN, Ali YASAK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Güler KÖMÜRCÜ, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Ümit OĞUZTAN, Mehmet Fikri KARADAĞ Özer KORKMAZ, Abdullah ARAPOĞULLARI, Erdal İRTEM, Hüseyin Gazi OĞUZ, Kahraman ŞAHİN, Erkut ERSOY, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU, Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR, Raif GÖRÜM, Hüseyin GÖRÜM, Yaşar ARSLANKÖYLÜ, Tanju OKAN, Muhammet YÜCE, İlhan GÖKTAŞ, Atilla AKSU ve Asim DEMİR yakalanmışlardır.
Yapılan aramalarda şüpheli Veli KÜÇÜK'te; "ERGENEKON" dokümanının orjinali, ERGENEKON terör örgütünün yapılanmasına ilişkin Tuncay GÜNEY'den elde edilen dokümanların orijinal metinleri ile Tuncay GÜNEY'de bulunmayan ama ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE ait olduğu anlaşılan birçok örgütsel içerikli dokümanın ele geçirildiği, ayrıca yapılan aramalarda şüpheli Asim DEMİR'den 1 adet kuru sıkıdan bozma tabir edilen (6136 Sayılı Kanun kapsamında yasak nitelikli) tabanca, şüpheli Sami HOŞTAN'dan 1 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet kuru sıkıdan bozma ruhsatsız tabanca , 2 adet şarjör 59 adet fişek, şüpheli Ali YASAK'tan 1 adet tabanca (eşi Sena YASAK üzerine kayıtlı ancak ruhsat süresi geçmiş), 2 adet şarjör ve 40 adet fişek, şüpheli Hüseyin Gazi OĞUZ'dan 1 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet şarjör, 10 adet fişek, şüpheli Raif GÖRÜM'den 1 adet av tezkeresiz pompalı tüfek, 1 adet boş kovan, 9 adet av fişeği, şüpheli Emin Caner YİĞİT'den 1 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet şarjör, 5 adet fişek, şüpheli Yaşar ARSLANKÖYLÜ'den 1 adet şarjör, 5 adet fişek, sustalı tabir edilen 18 cm bıçak, şüpheli Tanju OKAN'dan 1 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet şarjör, 8 adet fişek, şüpheli Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'ndan 55 adet fişek, 1 adet boş kovan ele geçirildiği, birçok örgütsel içerikli yazışma, CD ve el konulan bilgisayarlarda örgütsel içerikli belge, bilgi ve e-mail kayıtlarmun bulunduğu anlaşılmıştır.
Şüpheli Sevgi ERENEROL'un basın sözcülüğünü yaptığı ve örgütsel içerikli toplantıların yapıldığı Türk Ortodoks kilisesinde yapılan aramada; Yunanistan'a ait olduğu anlaşılan çok sayıda hisse senedi, bono ve değerli kağıt türünde belgelerin bulunduğu, ayrıca kilisede bulunan kasanın içinde Sevgi ERENEROL'un abisi Paşa Ümit ERENEROL'a ait olduğunu iddia ettiği bir adet ruhsatsız tabanca ile yine bir adet gaz tabancasının bulunduğu, yine Sevgi ERENEROL'un kullandığı alanda başkası tarafından getirilip bırakıldığını iddia ettiği "Derin Ergenekon" dokümanı ve bazı üniversitelerdeki öğretim üyeleri ile ilgili "kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin" fişlemelerin yapıldığı "Selçuk" isimli word belgelerini içeren CD ele geçirildiği,
"Derin ERGENEKON" belgesi içeriği incelendiğinde ERGENEKON'un gizli yapılanması ve gizliliğin derecesi, yer altı yapılanmaları ve tarihsel gelişimiyle, Alpler alperenler olarak adlandırılan örgütsel konumdaki ^kişilerin Türk Ordusuna sızmaya çalıştıkları ve gizlilik gereği bazı şeylerin açıklatfmamasının gerektiği, Özel Kuvvetler
/ '
40 ■.
'') W "' '
Komutanlığının ERGENEKON'un gözbebeği olduğu, hatta daha da ileri gidilerek Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK'ün dahi kendi örgütlerinin tarikatvari ve dini yapısının içersinde olduğu ancak bunun henüz açıklanmasının zamanı gelmediğinden açıklanmaması gerektiği şeklinde ibarelerin bulunduğu görülmüştür.
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ten ele geçirilen ve daha önce diğer şüphelilerden elde edilemeyen birçok farklı örgütsel içerikli belgenin bulunduğu, bu belgelerin hemen hemen bir çoğunun Ümit OĞUZTAN'dan elde edilen disketlerde de word belgesi olarak bulunmuştur.
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Büyük Güç Birliği ve Büyük Hukukçular Birliği isimli derneklerdeki görevleri Sevgi ERENEROL'la arasındaki hiyerarşik örgütsel ilişki sebebiyle, bu derneklerin bulunduğu yerler ile birlikte Kadıköy'de bulunan Kuvayı Milliye Derneği (1919) ile diğer illerde bulunan şubelerinde de yapılan aramalarda, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'de örgütsel içerikli belgeler ile (Zafer kod)Muzaffer TEKİN'den ve Fikret EMEK'ten elde edilen gizli askeri bilgilerin CD'deki bilgilerin bilgisayarda üzerindeki gizlilik şerhleri kaldırılmak suretiyle yazdırılıp dosyalanmış halinin ve birçok örgütsel irtibatlarını gösterir bilgi ve belgeler ele geçirilmiştir.
Şüpheli Paşa (kod) M.Fikri KARADAĞ ve Hüseyin GÖRÜM'ün yönetiminde bulunan Kuvayı Milliye Derneği (1919) etrafında örgütlenen grubun da yine Türkiye'de şok suikast ve cinayetler planladıkları, bu konuda yapılan telefon görüşmeleri ve daha sonra ifadesi alman Coşkun ÇALIK'm beyanlarından da bazı ünlü kişilerin öldürülmesiyle alakalı kendilerine örgüt tarafından bazı talimatlar verildiği ve taahhütlerde bulunulduğu, buradan da ERGENEKON terör örgütünün amaçlan içersinde bulunan "siyasileri dize getirmek için suikast yapılması" şeklindeki ilke kararının uygulamaya konulmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu gruptan da İddianamemizin ilgili bölümlerinde ayrıntılı olarak belirttiğimiz birçok örgütsel içerikli belge, CD, fotoğraf ve bazı şüphelilerden ruhsatsız silahlar ele geçirilmiştir.
Daha önce gözaltına alınıp tutuklanmayan ve teknik takiplerde şüpheli Güler KÖMÜRCÜ ile irtibat halinde olup bu irtibatını diğer örgüt üyeleriyle devam ettiren Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün bilgisayarlannda da yine örgütçe alınmış bazı kararlann ve provakatif eylemlere ilişkin belgelerin bulunduğu, daha önce bu şüpheliden elde edilen ancak kapak sayfalan bulunmayan bazı örgütsel içerikli belgelerin Veli KÜÇÜK, Ümit OGUZTAN ve Tuncay GÜNEY'den çıkan örgütsel dokümanlarla aynı olduğu ve şüpheli beyanında bu belgeleri İşçi Partisi'ne danışmanlık yaptığı dönemde aldığını beyan etmesi ve Veli KÜÇÜK'ten çıkan "FABRİKATÖR" isimli belgenin içeriğinde Doğu PERİNÇEK'in FABRİKATÖR olarak nitelendiğrildiği, FABRİKATÖR tanımının da Amerika'da olmayan olaylan varmış gibi gösterip kamuoyunda bu tür yayın yapan kişilere bu adın verildiği ve bu konuda aynntılı bir çalışmanın yapıldığı ve Doğu PERİNÇEK'in de Veli KÜÇÜK grubuyla irtibatlı olduğu, aynca "Ulusal Medya 2001" isimli dokümanın Veli KÜÇÜK ve Ümit OGUZTAN'tan çıktığı ve belge içeriğinde Cumhuriyet Gazetesinin reorganizasyonu, bu konuda İlhan SELÇUKTa yapılan görüşmelerin açıkça ifade edilmesi ve Tuncay GÜNEY'in bu konudaki beyanlan üzerine de İlhan SELÇUK'un da örgütle irtibatlannm bulunması sebebiyle bu şüpheliler hakkında da teknik takip kararlan alınmıştır.
9-TÜRK İNTİKAM TUGAYI (TİT)'NIN YENİ HÜCRE YAPILANMASI VE BAŞBAKAN'A SUİKAST PLANI
22/Ocak/2008 tarihinde yapılan operasyondan kısa bir süre sonra Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturması yapılan ve kendisini Türk İntikam Tugayı (TİT) ERGENEKON örgütü üyesi olarak tanıtan şüpheli Vatan BÖLÜKBAŞOĞLU'nun Veli KÜÇÜK'ün tutuklanması üzerine çeşitli kişilerle Veli KÜÇÜK'ten aldığı talimatlar gereği ERGENEKON operasyonuna misilleme olmak ü^S*Fİarkan'm veya Emniyet İstihbarat Daire Başkanının öldürüleceğinin ve bu iş iŞm "silah >£.fietikçi temin etmeye çalıştığı
j/ * ■*> /?Ş^N V.'-' '

4iı.,»{\{ n * . /-
hususundaki bilgilerin Cumhuriyet Başsavcılığımıza ulaşması üzerine, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının proje aşamasındaki soruşturması, ERGENEKON'la alakalı olduğu düşünülerek soruşturma dosyasının ve iletişim tespit tutanaklarının ^ savcılığımıza gönderilmesi sonrasında yapılan incelemede şüpheli Vatan BÖLUKBAŞOGLU'nun hem telefonla silah teminine çalıştığı, hem de dijital ortamda (msn görüşmeleri) yaptığı görüşmelerde ERGENEKON terör örgütünün talimattan gereği Başbakan ve Ramazan AKYÜREK'in öldürülümesi ile alakalı istihbari bilgiler topladığı, Ogün SAMAST misali bu işi gerçekleştirecek kişileri ayarlamaya çalıştığı, muhtemel bir suiksatin önlenmesi için şüpheli ve irtibatlı olduğu gruba yönelik yapılan operasyonda söz konusu e-maillerin şüphelinin bilgisayarında bulunduğu ve bu şüphelinin de mahkemece tutuklandığı, diğer şüphelilerin ise delil durumuna göre serbest bırakıldığı anlaşılmıştır.
10-ŞÜPHELİLER EMİN GÜRSES, HABİP ÜMİT SAYIN, VEDAT YENERER, MUAMMER KARABULUT, ORHAN TUNÇ ve HAYRETTİN ERTEKİN'İN YAKALANMALARI
Teknik takip çalışmalarında örgütle irtibatları bulunan şüphelilerden Emin GÜRSES'in telefon konuşmalarında "... tam Şemdinli'yi halletmiştik ki operasyon yapıldı, (Zafer kod) Muzaffer TEKİN'i çıkaracağız" şeklindeki sözleri, Habip Ümit SAYIN'm, "... Mart 'ta darbe olacak" şeklindeki konuşmalan ve ERGENEKON operasyonundan göz altına alınma korkusuyla bir müddet gidip şüpheli Orhan TUNÇ'un evinde saklanmasıvedat YENERER ile Muammer KARABULUT'un diğer şüphelilerle örgütsel irtibatlannm bulunması ve şüpheli Hayrettin ERTEKIN'in Abdülmuttalip TONÇER'le birlikte bir çok örgütsel faaliyetinin bulunması, Orhan TUNÇ'un kendisini derin devlet ve MİT görevlisi olarak tanıtmak suretiyle Habip Ümit SAYIN ile örgütsel faaliyetlerde bulunması, Paşa(kod) M.Fikri KARADAG'a bağlı olarak tetikçilik yapan şüpheli Coşkun ÇALIK'm da aralannda bulunduğu şüphelilerden delillerin temini ve örgütün deşifresine yönelik olarak mahkemeden alman karara istinaden aramalar yapılmıştır.
Şüpheli Vedat YENERER;
-Bir adet ruhsatsız vahim nitelikle mavzer tüfek,
Hayrettin ERTEKİN'de;
- Ruhsatsız bir adet Glock tabanca
- Ruhsatsız bir adet tabanca, -Muşta, birçok tarihi eser, -Özel dinleme cihazlan, -Ruhsatsız el telsizleri,
-Gizli çekim yapmaya yarayan kameralar ele geçirilmiştir.
11-ŞÜPHELİLER İLHAN SELÇUK, KEMAL YALÇIN
ALEMDAROĞLU ve DOĞU PERİNÇEK GRUBU, DEVLETE AİT ÇOK
GİZLİ BELGELER, YARGITAY VE NATO TESİSLERİNE YÖNELİK EYLEM PLANLARININ ELE GEÇİRİLMESİ:

Soruşturma kapsamında şüphelilerden elde edilen bilgi ve belgelerden örgütün üst düzeyinde olduklan anlaşılan bazı şüphelilerin yurt dışına gidecekleri yönünde telefon görüşmelerinin bulunması üzerine haklannda dinleme kararlan bulunan şüphelilerin bir kısmının "ERGENEKON soruşturması kapsamında kendilerine de sıranın geleceği, durumun kötü olduğu" şeklinde görüşmeler yapmalan, delilleri yok etme, karartma ve kaçma ihtimalleri bulunduğu değerlendirildiğinden, örgütün üst düzey yöneticilerinin yakalanması ve delillerin elde edilmesi amacıyla alman mahkeme ^^âfîffMa istinaden şüpheliler Doğu PERİNÇEK, İlhan SELÇUK, Kemal Yalçın ALEMDAROÖfü^Mehmet Adnan AKFIRAT,
Ferid İLSEVER, İbrahim BENLİ, Serhan BOLLUK ve Yusuf BERİŞİK'in ev, iş yeri ve irtibatlı oldukları parti binaları ve medya kuruluşlarında yapılan aramalarda birçok örgütsel içerikli doküman, belge, CD ve dijital veri ele geçirilmiştir.
Ayrıca teknik takipte olmayıp İşçi Partisi binasında yatıp kalktıkları yerde ruhsatsız tabanca bulunan şüpheliler Mahir Cayan GÜNGÖR, Aydın GERGİN ve Yusuf TUNCER'de silalahlan ile yakalanarak gözaltına alınmıştır.
Aramalar neticesinde; Şüpheli İlhan SELÇUK'ta kendi el yazısıyla yazmış olduğu, Oral Çelik'e yaptırılması muhtemel bir iş için 500 bin dolar teklif edilmesi ve bu konuda yapılan gizli bir toplantıya ait notların ele geçirilmiştir.
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nda Kuvayı Milliye'nin tam teşkilatlanmasıyla alakalı olarak ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından alman kararlar gereği Milli Güç Birliği ve Kuvayı Milliye Hareketi'nin oluşturulması ve yapısıyla alakalı olarak 2. maddesinde, "Kuvva-i Milliye hareketinin temel hedefinin, ulusalcı tüm güçleri kısa sürede bir çatı altında toplamak olduğu, bu amaçla en küçük birimler olan ve periyodik toplantılar yapan 8-10 kişilik (hücre yapılanması) çalışma grupları ile işe başlamak istedikleri, bu çalışma gruplarının hedeflerinin ve aktivitelerinin ulusalcı pek çok konuda fikirsel platformda çalışma yapmak ve zincirin halkalarını arttırmak olduğu, bu konuda ADD gibi sivil toplum kuruluşlarıyla direkt ve güçlü koordinasyonun şart olduğunu" belirten örgütsel içerikli belgelerin bulunmuştur.
İşçi Partisi'nden elde edilen CD'lerden içerisinde "Yargı - Nusret SENEM" isimli klasör bulunan CD içinde Yargıtay binasının ayrıntılı krokileri ve krokilerin açıklamasının yapıldığı metin belgesinin bulunduğu, belge içeriğinde Yargıtay binasının ana giriş çıkış, güvenlik ve aydınlatma zafiyetleriyle, güvenlik kameralarının bulunduğu noktalar ve güvenlik zafiyetlerinin ayrıntılı olarak anlatıldığı, aynı CD içersinde birçok yüksek yargıda görev yapan hakim ve savcılarla ilgili olarak "Kişilerin siyasî, felsefi veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kayıt ettikleri tespit edilmiştir. Bunlara ilişkin ayrıntılar aşağıdaki bölümlerde verilecektir.
Yine İşçi Partisi'nde ele geçirilen ve içerisinde "İzmir'den Hayati ÖZCAN'dan gelen" isimli klasör bulunan CD içersinde: birçok askeri gizli bilgi ve belgelerin bulunduğu, yine bu CD içerisinde birçok gizlilik ibareli bilgi ve belgeler ile Ege Ordu Komutanlığı'nca hazırlanan muhasebe kayıtlan ve harcamalara ilişkin gizli bilgi ve belgelerin bulunduğu,
Yine İşçi Partisi'nde ele geçirilen ve üzerinde "Hikmet ÇİÇEK'e ulaşanlar" yazılı klasörün bulunduğu CD içersinde Genelkurmay İç İstihbarat Raporları, Genelkurmay İç Güvenlik Daire Başkanlığı Raporları birçok bilgi ve belge ile dijital verinin bulunduğu, ayrıca Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu döneme ilişkin Yaşar BÜYÜKANIT'a ait koruma planının tamamının bulunduğu,
Yine İşçi Partisinde bulunan 4 nolu CD olarak adlandırılan CD içersinde, "A.Gül. Eminağaoğlu hazırladı" başlıklı dosya ile, şüpheli Ergün POYRAZ'm bazı jandarma üst düzey görevlilerinden yaptığı işlere karşılık para aldığına ilişkin tutanakların word belgesi olarak düzenlenmiş bilgisayar kayıtlarmm bulunduğu, aynı CD içerisinde örgüt üyeleri Veli KÜÇÜK'ün Tuncay GÜNEY ve Ümit OĞUZTAN'dan elde edilen, ERGENEKON terör örgütüne ilişkin örgütsel içerikli dokümanlar ile ERGENEKON yapılanmasına ilişkin şemanın bulunduğu, aynı CD içinde Fırat Üniversitesine ait bazı öğretim üyeleri ile ilgili olarak "Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak" kayıt ettikleri tespit edilmiştir.
12-İŞÇİ PARTİSİ GENEL MERKEZİNDEN ELDE EDİLEN
RUHSATSIZ SİLAHLAR VE ÇOK GİZLİ İBARELİ İP'NİN KARARGAH EVLERİ PROJESİ BAŞLIKLI ASKERİ YAPILANMASI
İşçi Partisi genel merkezinde (3) adet ruhsatsız silah, birçok örgütsel içerikli doküman, Genelkurmay Başkanlığı ve değişik askeri şahıslar ile MİT Müsteraşlığma ait bir çok gizlilik ibareli belgelerin bulunduğu, bu belgelerden bir tanesinde "çok gizli kopya" ibaresi bulunan ve İşçi Partisi karargah evlerinin anlatıldığı gizlilik ibareli belgede; işçi Partisinin gizli bir şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri içinde örgütlendiği, örgütlenmenin ne şekilde yapıldığı ve bu şekilde irtibat kurulan askeri şahıslann lojmanlarında patlayıcı maddelerin bulunduğu ve bu yapılanmada irtibatlı olan şahıslann isimlerinden telefon numaralanna kadar ayrıntılı olarak yazıldığı görülmüştür. Bu belge ile ilgili olarak Başbakanlık Mit Müsteşarlığına yazılan yazımıza verilen cevabi yazında sözkonusu belgenin "Mit Müsteşarlığı tarafından tanzim edildiği ve bu nüshanın Genelkurmay Başkanlığına sunulan nüshanın bir sureti olduğu" bildirilmiştir.
13-NATO TESİSLERİNE SALDIRI EYLEM PLANLARI
Bu bilgi ve belgeler üzerine CDTerde ismi yazan Nusret SENEM, Hikmet ÇİÇEK ve Hayati ÖZCAN'm örgütle irtibatlı olduklan ve telefon konuşmalannda da benzer örgütsel içerikli görüşmeler yaptıklannm anlaşılması üzerine örgütsel içerikli delillerin elde edilmesi amacıyla Mahkemeden alman arama kararlarına istinaden yapılan aramalarda; Hayati ÖZCAN'm İzmir'de işyeri ve ikametinde elde edilen CD içerisinde İzmir Şirinyer'de bulunan NATO müttefik kuvvetlerine ait karargahın içinde çalışan tüm görevlilere ait kimlik bilgileri, kimlik kartlanmn renkli taranmış suretleri, çalışan tüm şahıslann imzalannm dijital ortamda taranmış hali ve binalann ve tesislerin resimleri ve NATO üst düzey komutanlanndan bazılannm aile fertlerinin fotoğraflan bulunmuştur.
CD'nin içinde başka bilgi ve belgelerinde bulunduğu, bir word belgesi içersinde NATO tesislerinin açık parkı önündeki "daire kiralanacak ve altı aylık kirası peşin ödenecek'''' şeklinde ibarenin bulunduğu, hatta bazı belgelerin içersinde güvenlik kartlanmn hangi tür yazıcı ile yazılacağı ve ne tür kartuş veya toner kullanılacağına dair bilgilerin aynntılı olarak yazıldığı, CD içersinde NATO tesislerine yapılması düşünülen muhtemel bir sabotajın düzenlenmesine ilişkin patlama ve patlama sonrası yangın musluklannm nasıl devre dışı bırakılacağına kadar aynntılı hazırlanmış, plan kroki ve fotoğraflann bulunduğu, fotoğraflar üzerinde birçok işaretlemenin yapıldığı, aynca içindeki haritada NATO personelinin başka yerlerdeki tesislere gidip gelirken kullandıklan yol ve haritalann işaretlenip güvenlik açısından zayıf olan yerlerin belirtildiği, bu düzenleme ve projelerin bilgisayar üzerindeki dijital görüntülerinde 2007 yılının Şubat-Mart aylannda yapıldığı anlaşılmıştır.
14-DANIŞTAY SALDIRISI ve OSMAN YILDIRIM'IN BEYANLARI:
Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma sırasında yapılan araştırmalarda kamuoyunda Danıştay olayı olarak bilinen saldınyla alakalı olarak Osman YILDIRIM isimli şahsın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu ek ifadesi üzerine Adalet Bakanlığından alman izne istinaden bu şüpheli ve dosyamızda bulunan deliller çerçevesinde Danıştaydosyası sanıklan ve VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ HAREKETİ DERNEĞİ dosyası olarak bilinen dosyada tutuklu sanıklann olayla alakalı beyanlannın alınması için Ankara Sincan'da bulunan cezaevine gidilip ilgili şahıslann beyanlan alınmıştır. Alman beyanlarda Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalar ve Danıştay Saldınsı ile alakalı olarak doğrudan doğruya Veli KÜÇÜK ve (Zafer J^dj^luzaffer TEKİN'in bu olayın planlayıcısı ve azmettiricisi olduklan yönündeki Myânlar^'dosyaya konulmuştur. Beyanı alman sanıklann Danıştay dosyasında mahkum /lduklan ve._, 52 :«/
f ) l-^/ff^ '*■ \ ^-—:----- .
'>£-—-—— 56'"";;^ **, \ r—c \ 7 --—s
Dolayısıyla "ERGENEKON" terör örgütü amaçlarını daha iyi ve hızlı gerçekleştirebilmek, örgüte kolay adam temin edebilmek ve örgüt adına gerçekleştirdikleri eylemleri devlet adına yaptırdıklarına inandırmak için "ERGENEKON" terör örgütünün Tük Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren illegal bir yapılanmaymış gibi lanse ettikleri, böylelikle bir taraftan kendilerini daha güçlü göstermeye çalışırken diğer taraftan da Cumhuriyetimizin ve Milletimizin göz bebeği olan Tük Silahlı Kuvvetleri'ni planlı ve kasıtlı olarak kamuoyunda yıprattıkları anlaşılmıştır.
B- "DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI ÜZERİNE" BAŞLIKLI DOKÜMAN (25/KASIM/1999 tarihli)
"Devletin Yeniden Yapılandırılması üzerine" isimli 11 sayfalık doküman şüpheliler Doğu PERİNÇEK ile Tuncay GÜNEY'den ele geçirilmiş olup kapak kısmında "DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI ÜZERİNE" "25 KASIM 1999" yazmaktadır.
Bu belgenin "1 DURUM VE AMAÇ' başlığı altında;
"Cumhuriyet'in yeniden yapılanması için silahlı gücünün olduğu, bütün meselenin, yeniden yapılanmanın diğer ayaklarını teşkil eden Meclis, Hükümet, Yargı ve Halk örgütlenmesi olduğu..." belirtilmiştir.
"2 DÜNYA MERKEZLERİNDEN BAĞIMSIZ YAPTIRIM GÜCÜ" başlığı altında; "Bugün Türkiye'nin, karşılaştığı sorunların ancak güçlü bir ordu ile çözülebileceği, Türkiye'nin bağımsızlık ve birliği ordunun bağımsızlık ve birliğinde düğümlendiği ..." belirtilmiştir.
"3 DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI İÇİN ÜÇ GÖREV başlığı altında;
"Birincisi : Türkiye Cumhuriyeti 'nin devlet egemenliği ve bağımsız karar mekanizmasını yeniden örgütlemek ve halka dayandırmak olduğu,
ikincisi : Türk Silahlı Kuvvetlerinin dünya merkezlerinden bağımsız bir yaptırım gücüne kavuşabilmesi için, bağımsız bir özel savaş, bağımsız bir ulusal istihbarat teşkilatı oluşturması gerektiği, ayrıca ulusal savunma sanayi inşasına hız vermesi gerektiği,
Üçüncüsü : ilk iki maddenin gereği olarak Atatürk'ün bölge merkezli dış politikasının canlandırılması... " gerektiği belirtilmiştir.
"4 CUMHURİYET DEVRİMİ HÜKÜMETİ İÇİN SEFERBERLİK' başlığı altında;
"Türkiye'nin sorunlarının, bugünkü iktidarları yönlendirerek çözülemeyecek kadar ağırlaştığı, 28 Şubat'in bir tür üçüncü meşrutiyet rolü oynadığı, meşrutiyetin arkasından Cumhuriyet'in gelmesinin kaçınılmaz olduğu ve bugün de öyle olduğu,
Cumhuriyet Devrimi Hükümetinin kurulmasının kaçınılmaz olduğu, bu hedefe ulaşmak içinde, ideolojik hegemonya ve halk örgütlenmesinin gerçekleştirilmesi gerektiği..." belirtilmiştir.
"II. ORDUNUN CUMHURİYET DEVRİMİ MEVZİSİNDEKİ KONUMUNUN
SAĞLAMLAŞTIRILMASI' başlığı içersinde;
"6. Cumhuriyet Hükümeti - Ulusal Güvenlik İlişkisF alt başlığı altında; "Emperyalist sistemin son dönemlerde hemen hemen bir çok ülkede tekelleşmenin de ötesinde majyalaştığı, iktidarların mafya karakterind&fSk^âar^ümrelerin eline geçtiği,
t i
^
Bu mafya yönetimlerinin toplumu kozmapolitizm yanında tarikatlarla ve ortaçağ hurafesiyle kontrol altında tuttuğu, ayrıca özelleştirilmiş istihbarat örgütleri ve özel savaş aygıtlarıyla halk üzerindeki diktatörlüklerini sürdürdükleri,
Türkiye 'de de Kemalist Devrimin yıkıma uğratıldığı elli yıldan beri aynı sürecin yaşandığı, özellikle 12 Eylül 1980'den sonra Turgut ÖZAL - Çiller - Demirel - Mesut YILMAZ dönemlerinde, sistemin Mafya - Tarikat rejimine dönüştürüldüğü..." belirtilmiştir.
"7. Genelkurmay Başkanlığı - Ulusal Güvenlik İlişkisF başlığı altında;
"Genelkurmay Başkanlığının Ulasal güvenliğin silahla sağlanmasında birinci derecede sorumlu komuta makamı olduğu, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki herhangi bir yeniden yapılanma çalışmasının doğrudan Genelkurmay Başkanlığının komutası altında olması..." gerektiği belirtilmiştir.
"8. Dayanıklılığın Temel İlkelerF başlığı altında;
"Dayanıklı bir yeniden yapılanmanın iki temel ilkesinin olduğu,
birincisinin; toplumun geniş kesimlerinde, sinir merkezlerinde, örgütlerde ve kurumlarda kök salmış oralardan beslenen ve desteklenen bir teşkilatlanma ve faaliyet olduğu,
ikincisinin; siyaset, ekonomi, kültür ve benzer düzlemlerdeki yasal çalışma olanaklarının azami değerlendirilmesi olduğu..." belirtilmiştir.
"///. ÖNCÜ ÖRGÜTLENME' başlığı içerside;
"9. Milli Teşkilatın Öncü Örgütlenmesi" alt başlığı altında;
"Cumhuriyet iktidarının kurulması sürecinde, ideolojik hegemonyanın gerçekleştirilmesi ile halk örgütlenmesinin inşasının birlikte yürütüleceği, bu iki görevin strateji ve taktiğini belirleyecek ve eş güdüm içinde yürütülmesini sağlayacak bir ONCU ÖRGÜTLENME gerektiği,
Bu öncü örgütlenmenin sivil ve asker öncülerden oluşacağı, öncü örgütlenmenin bir ya da birden fazla partinin oluşturduğu bir güç birliği olabileceği..." belirtilmiştir.
"IV. CUMHURİYETİN İDEOLOJİK HEGEMONYASININ YENİDEN ÖRGÜTLENMESİ"'başlığı içersinde;
"10. Cumhuriyet aydınlarının örgütlenmesi ve harekete geçirilmesF alt başlığı altında;
"Cumhuriyet'in kendi aydınlarının uygun örgütlerde, araştırma kurumlarında ve akademik çevrelerde örgütlemesi gerektiği... " belirtilmiştir.
"11. Teori ve Program Merkezi: Avrasya Enstitüsü" başlığı altında;
"Sivil ve askeri öncülerin, hem de kitle önderlerinin eğitilmesi gerektiği, bunun içinde program ve siyaset üretilmesi gerektiği, bu faaliyetlerin kurulacak bir teori ve program merkeziyle olabileceği, bu merkezin de "Avrasya Enstitüsü" adı altında kurulabileceği..." belirtilmiştir.
"13. Cumhuriyet Devriminin sanat yaratıcılığının örgütlenmesi başlığı altında; "Cumhuriyet Devrimi hükümetinin kurulabilmesi için yeni devrimci yükselişin sanat kurumlarının oluşturulması ve örgütlenmesi gerektiği... "belirtilmiştir.
"Cumhuriyetin ideolojik hegemonyası ve kamuoyuna önderlik etmesi için doğrudan önderlik ettiği gazete, televizyon, radyo ve dergilerin örgütlenmesi gerektiği... " belirtilmiştir.
«V. HALKIN ÖRGÜTLENMESİ' başlığı içersinde;
"15. Kitlelerin örgütlenmesi" alt başlığı altında;
"Halkın örgütlenmesinin iki yolla olacağı, bunlardan birincisinin; siyasal iktidar amaçlı öncü örgütlenme ile olacağı,
İkincisinin ise; öncü örgütlenmenin halka önderlik etmesini sağlayacak olan halk örgütleri olduğu, bunların ise işçi ve memur sendikaları, esnaf, sanatkar, tabip, mühendis, mimar ve avukat odaları gibi kuruluşların olacağı,
Bunların yanı sıra Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), Çağdaş Yaşam Derneği (ÇYDD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) gibi ideolojik yönelişli örgütlerle olacağı, ayrıca gençliğin kitlesel örgütlenmesi ile gerçekleştirileceği..." belirtilmiştir.
"SONUÇ"başlığı altında ise;
"Yeniden yapılanma için çok önemli saplamaların yapıldığı Türkiye haklının 21. yüzyılın başında ikinci büyük atılımı gerçekleştireceği, bunun içinde tarihin derinliklerinden gelen birikimin çok iyi değerlendirilmesi gerektiği... " belirtilmiştir.
C-"DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI İÇİN ÖNERİLER (MASTIR PLAN ÖN ÇALIŞMASI)"İSİMLİ DOKÜMAN:
Şüpheli Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'dan ele geçirilen 23 sayfadan oluşan dokümandır.
Söz konusu belgenin yapılan incelemesinde; (Power Point) sunumu içersinde hazırlanan bir çalışma olduğu, çalışmanın içersinde devletin yeniden yapılandırılması için yapılması gereken çalışmaların anlatıldığı ve çalışmanın içeriğindeki anlatımlarda, şüpheli Doğu PERİNÇEK tarafından 25 Kasım 1999 tarihinde hazırlandığı anlaşılan "DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI ÜZERİNE" isimli belgeden esinlenildiği değerlendirilmektedir.
Çalışmanın birinci sayfası olan kapak kısmında "Devletin ve Milletin bekası, yurt içinde ve yurt dışında milli hakların ve menfaatlerin ulus devleti anlayışı içersinde korunmasını temin etmek amacı ile DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI için ÖNERİLER "Mastır Plan Ön Çalışması)" yazdığı,
İkinci sayfasında bir şema olduğu, şema içersinde "Amacımız Nedir?" "Bizi amacımıza götürecek araçlarımız nelerdir? " "Mevcut durumumuz nedir?" yazdığı,
Üçüncü sayfasında; "Amacımız Nedir?" "Tam bağımsız milli devleti yeniden yapılandırmak''' başlığı altında; "Emperyalizmin bütün kollarının kırılması" "Yeni dış ittifakların aranması" "Gümrük birliğinin mevcut haliyle iptal edilmeli ve AB ilişkilerinin gelişimine endekslenmeli" şeklide (10) ayrı maddenin olduğu,
Dördüncü sayfasında; "Mevcut durumumuz nedir?" başlığı altında; Ulu ÖnderAtatürk'ün Gençliğe Hitabesinin yazıldığı, ^sss^!*^
Beşinci sayfasında; "BİZİ AMACIMIZA GÖTÜRECEK ARAÇLARIMIZ NELERDİR?" başlığı içersinde;
"EKSİLERİMİZ" alt başlığı altında;
-"Henüz örgüt değiliz"
-"Çok uluslu şirketlerin ve vakıfların fiili işgali var"
- "Medya kontrolümüz zayıf"
- "Yasama ve yürütmemiz bağımlı"
- "Büyük Ortadoğu Projesi eylem halinde "-"İsrail Devleti 'nin kutsal topraklar projesi var"
-"Parasal gücümüz yok" şeklinde toplam (19) maddenin olduğu,
Altıncı sayfasında; "ARTILARIMIZ' alt başlığı altında;
- "Ölmekten korkmayan ve bağımsızlığına düşkün bir milletiz "
-"Jeopolitik açıdan dünyanın vazgeçemeyeceği stratejik bir noktadayız. Avrupa, Asya ve Ortadoğunun köprüsü durumundayız "
- "Askeri gücümüz küçümsenemez "
-"Henüz milli ruhumuz ölmedi" şeklinde toplam (15) maddenin olduğu,
Dokuzuncu sayfasında; "Yapılanma için model önerisi" başlığı altında;
Kullanılmak istenen sistemin "Doğayı Kopyalama Modeli" şeklinde olmasının önerildiği, yani yapılanmanın "Görünenler" ve "Görünmeyenler" şeklinde teşkilatlanması gerektiği,
"Görünmeyenler" kısmında; teşkilata lojistik destek sağlayacak olan ticari, teknolojik, eğitimsel, kolluk kuvvetleri vs. yapılanmalarının olması gerektiği, teşkilatın bir sivil toplum kuruluşu olarak dernek ve şubeleri şeklinde örgütlenmesinin yanı sıra ticarethaneler zinciri şeklinde yapılanması gerektiği,
"Görünmeyen" yapılanmasını "Planlama ve Yürütme Grubu'1'' ve ona bağlı "Alt Birimler" şeklinde oluşturulması gerektiği, iç tüzüğün hazırlanması, ödül ve ceza sistemlerinin oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.
Onuncu sayfasında; "Planlama ve Yürütme Kurulu (PYK)" başlığı altında;
PYK'nın teşkilatın en üst birimi olduğu, PYK'nın devletin ve milletin bekası, yurt içinde ve yurt dışında milli hakların ve menfaatlerin savunulması, kısa, orta ve uzun vadeli devlet politikalarının belirlenmesi, dünya devletleri arasında ticari, kültürel ve teknolojik güç olarak öne çıkılabilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasından sorumlu olduğu belirtilmiştir.
On birinci sayfasında; "Yapılanmanın Temel FelsefesF başlığı altında;
PYK'nın üye sayısının (?) olacağı, üye sayısının artırılamayacağı, üyelerin değiştirilemeyeceğivefat halinde yeni üyenin oy birliği ile seçileceği, kabul töreninde ritüel uygulanacağı, ihanet ve ayrılmanın ancak hakka teslimiyet ile olacağı,
PYK'nın alt birimlerinin olduğu, Alt Kurul'un (AK) Başkan ve altı birim temsilcisinden oluşacağı, alt birimlerin (3) kişiden ve (21) temsilciden oluşacağı, alt birimlerin ortaya koyduğu fikir ve önerilerin, temsilciler aracılığı ile PYK'ya sunacağı, alt birim üye ve temsilcilerinin isimlerinin kesinlikle gizli olacağı, kod isim kullanacakları, toplantılarının gizli yapılacağı ve toplu seyahat etmemeleri gerektiği belirtilmiştir.
On ikinci sayfasında; "Alt birimler ve görev tanımları" başlığı altında;
-"Genel Sekretarya /Dokümantasyon ve Arşivleme / Toplum Bilim Danışmanı",
-Ticari ve Sanayi Faaliyetlerinden Sorumlu Birim ",
- " Hukuk Faaliyetlerinden Sorumlu Birim ",
- "Halkla ilişkiler ve Medya Faaliyetlerinde^^rum^^dm ",
- "Siyasi Faaliyetlerden (Hükümeti ve Mumalejeti İzlemeghı) Sorumlu Birim ",
ğ ** ,*<—>^ 'wt>\

60 lı tf, _» Hv su I
- "Teşkilat ve Örgütlenme Faaliyetlerinden Sorumlu Birim ",
-"Milli Savunma/Askeri Güçlerinizle İlintili Faaliyetlerinden Sorumlu Birim ",
- "İçişleri, Emniyet ve İstihbarat Faaliyetlerinden Sorumlu Birim ",
- "Enerji ve Doğal Kaynaklar Faaliyetlerinden Sorumlu Birim ",
- "Diyanet ve Dini Teşkilat Faaliyetlerinden Sorumlu Birim''' vb. şeklinde (21) ayrıbirim belirtilmiştir.
On üçüncü sayfasında; "Ön hazırlık sürecV başlığı altında;
"Planlama ve Yürütme Kurulunu oluşturmak, "
"Başlangıç sermayesini oluşturmak",
"Çalışma mekanları oluşturmak" "Uzman kadrolar oluşturmak",
"Birimler arası sağlıklı iletişim sistemleri kurmak",
"Gizlilik mekanizmasını tesis etmek",
"Kontrol ve takip sistemlerini kurmak",
"Örtülü ödenek sistemini kurmak" vb. şeklinde (15) maddenin olduğu, On dördüncü sayfasında; "Planlama SürecP başlığı altında; Kısa, orta, uzun vadeli hedeflerin belirlenmeye çalışıldığı belirtilmiştir.
On yedinci sayfasında; "Sızma ve Denetim SürecP'' başlığı altında; "1- Mevcut devlet işleyişinin analizini yapmak" "2- Mevcut kadrolara alternatif adaylar belirlemek ve eğitmek " "3- Sızma Stratejileri geliştirmek (Yargı, Emniyet, Eğitim, Sağlık, İstihbarat, Ordu,
Sivil yer altı örgütleri (mafya), sivil toplum örgütleri ve meslek odaları, kooperatifler ve
birlikler, medya, camiler ve tarikatlar) "
"4- Denetleme mekanizmaları oluşturmak"yazdığı,
D- LOBİ İSİMLİ DOKÜMAN (Aralık/1999)
Kapak kısmında "LOBİ" "ARALIK 1999/İSTANBUL" yazan ve 25 sayfadan oluşan doküman şüphelilerden Zafer(kod)Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Oktay YILDIRIM, Erkut ERSOY, Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
"ERGENEKON" dokümanı ile irtibatına bakılacak olunursa; "ERGENEKON" belgesinin "l/b- "KAPSAM" başlığı altında; yapılan analiz, yönetim, geliştirme ve yeni yapılanma raporunun, "ERGENEKON"un büyüteç altına alınmasından öte 21. yüzyılda yepyeni bir yapılanma ile değerli TSK mensuplarının yanı sıra sivillerden de sonuna değin yararlanması gerektiği, her meslekten sivillerin organizasyonu ile ortaya çıkacak olan yeni yapılanmanın geç kalınmış bir girişim olduğu, her meslekten seçkinlerin yer alacağı sivil personel kadrosu ile ERGENEKON'un iç ve dış faaliyetlerde daha etkin bir güce erişeceği, "4/d "Sivil Toplum Örgütleri" başlığı altında; Ergenekon'un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı olduğu, ayrıca Türkiye 'de faaliyet gösteren tüm sivil toplum örgütlerini kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.
"LOBİ" isimli dokümanın "GİRİŞ" bölümüne bakıldığında da, sözde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren ERGENEKON'a bağlı olarak "sivil unsurların" örgütlenmesi zorunluluğunun kaçınılmaz bir gerçek olduğu belirtilmiştir.
Dolayısıyla "LOBİ" belgesi "ERGENEKON" belgesinde belirtildiği şekilde sivil unsurların örgütlenmesi için hazırlanan bir belge olduğu anlaşılmaktadır.
2001 yılında yakalanan Tuncay GÜNEY; " LOBİ' çalışmalarını Veli KÜÇÜK'ün talimatıyla şüpheliler Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜ^Jğı verdiğini "beyan etmiştir.

Tuncay GÜNEY'in bu iddialarını Veli KÜÇÜK kabul etmemiş, Doğu PERİNÇEK ise; "öw soru karanlık örgütlerin psikolojik savaş öğretilerinden ilham alınarak hazırlanmıştır. " şeklinde beyanda bulunmuştur.
"LOBİ" dokümanı, "ERGENEKON" "BİRLEŞİK KOMÜN" "OLUŞUM" gibi diğer örgütsel dokümanlarla birlikte İşçi Partisi binasında sekreter odasında, CD ortamında digital olarak ele geçirilmiştir.
Diğer taraftan Tuncay GÜNEY'in "LOBİ" dokümanını birlikte hazırladıklarını söylediği kişilerden birisi de İşçi Partisi merkez karar kurulu üyesi şüpheli M.Adnan AKFIRAT'tır.
"LOBİ" dokümanına genel olarak bakıldığında, "ERGENEKON" terör örgütünün sivil unsurlarının ne şekilde oluşturulacağı ve bu sivil unsurlardan nasıl faydalanılacağı yönünde yapılan veya yapılması planlanan çalışmaların anlatıldığı görülmüştür.
Ayrıca Sivil Toplum Kuruluşlarının kurulma örgütlenme ve faaliyetlerinin ayrıntılı olarak anlatıldığı, Sivil toplum örgütlerinin yapılandırılmasının "DİNAMİK ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ KUVVAİ MİLLİYE HAREKETİ" başlıklı dokümanda belirtildiği, bu dokümana göre;
Sivil Toplum Kuruluşlarının temel felsefesi, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti Devletini çetelerle kurduğunu, hatta Milli Mücadelede önemli yeri olan bazı derneklerin Milli Mücadele öncesinde mafya yer altı örgütü olarak faaliyet gösterirken sonradan Kurtuluş Savaşma dahil olduklarını vurgulayan örgütsel içerikli dokümanlarda Türk milletinin milli reflekslerini kendi örgütsel ve siyasal çıkarlarına alet edip, Kuvvai Milliye ruhu adı altında suçlu kişilikleri topladıkları Kuvayı Milliye Derneği (1919) ve Vatansever Kuvvetler Güç Birliği gibi dernekler vasıtasıyla yenilgiyi ve esareti asla kabul etmeyen Ulu Önder Atatürk'ün ve onun önderliğindeki Türk Milletinin düşmanlara karşı oluşturdukları Milli Mücadeledeki önemli dernekleri kamu oyunda haksız olarak eşkıya ve mafyavari dernekler olarak algılanmasına yol açtıkları anlaşılmaktadır.
Soruşturma sırasında örgütsel içerikli dokümanların birçok şüpheli de çıkması bazı dokümanların birden çok şüphelide çıkması hususlanndan herkesin ilgi ve alakalı olduğu bölümle ilgili dokümanları temin ettiği, örgütsel çalışmalarını bu dokümanlardaki yazılı kurallara göre sürdürdükleri anlaşılmaktadır. Şimdiye kadar soruşturmada 40 kadar örgütsel içerikli doküman ele geçirilmiştir. Bu dokümanlar ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN tüm eylem ve faaliyet alanlarını düzenlediği gibi yurt içi ve yurt dışı oluşumların her aşaması için ayrı ayrı ayrıntılı dokümanların hazırlandığı anlaşılmıştır.
4-ÖRGÜT DOKÜMANLARININ ÖZELLİKLERİ:
ERGENEKON terör örgütünün bütün kurallarının yazılı olduğu ve hiyerarşik ilişkilerin katı yazılı kurallarla belirlendiği belgelerden anlaşılmaktadır.
ERGENEKON terör örgütünün çok büyük ve kapsamlı olan yapılanması içersinde örgüt içi disiplini sağlamak ve örgütün illegal faaliyetlerinin deşifre edilip örgütün üst düzey yöneticilerinin yapılan eylem ve fiillerden sorumlu tutulmasını engellemek için tüm prensiplerin yazılı hale getirildiği, ihanet edenin açıkça öldürüleceğinin dokümanda yazılarak örgütün dağılma ve deşifresini engellediği, sırf bu konuyla alakalı olarak ERGENEKON bünyesinde örgüt içi araştırma ve istihbarat biriminin kurulduğu, şüpheli Semih Tufan GÜLALTAY'm bilgisayarından elde edilen ve Kuvayı Milliye Derneği (1919) üye ve yöneticileri hakkında ayrıntılı düzenlenmiş istihbari bilgi notlarının bulunması bu birimin aktif halde tutularak örgütün devamlılığının temin edildiği anlaşılmıştır.
Soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OGUZTAN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Doğu PERİNÇEK, .Mshmgt Adnan AKFIRAT, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Soruşturma aşamasııjdâ^öîen JCuddusi OKKIR, Hikmet ÇİÇEK, Sevgi ERENEROL, Halil Behiç GÜRCİHAN/%e KemaPYalçm ALEMDAROĞLU' nda
#> -.■."-■> V
n?^^\
örgüte ait olduğu anlaşılan belgelerin bulunduğu, yaklaşık 40 adet değişik örgütsel içerikli belgenin bulunduğu bu belgelerin yazım tarzı ve özelliklerinden örgütün üyelerince ve ilgili sorumlu birimlerince yazıldığı açıkça anlaşılmaktadır.
Yaplanmayı anlatan belgelerin içeriğinden örgütün katı askeri disiplin kurallarını benimsemiş olmakla beraber iç disiplin ve cezalandırma yöntemleriyle alakalı olarak ta mafya ve terör örgütlerince kullanılan cezalandırma yönteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Hem ERGENEKON dokümanı hem de DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI dokümanında "ayrılan ve ihanet eden örgüt üyelerinin öldürüleceği" hususu açıkça belirtildiğinden, ERGENEKON terör örgütünün diğer terör örgütleri gibi kendi üyelerini dahi öldürmekte tereddütsüz davranmakta olduğu da örgütün ne kadar tehlikeli, acımasız ve katı disiplin kurallarıyla yönetildiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Bu konuda Savcılığımızca yapılan soruşturma sırasında da kamuoyunda ciddi korku ve endişe yaratan birçok çıkar amaçlı suç örgütü liderleri dahi ERGENEKON 'la alakalı konularda konuşmaktan çekindikleri birçok hususu resmi ifadelere yazdırmaktan korktukları, örgütün gücü ve acımasızlığının herkes tarafından bilindiği, Ergenekon terör örgütünün ne derece korkutucu ve sindiriri olduğunun anlaşıldığı, birçok şahsın sadece şifaen anlattıkları birçok kritik konunun can güvenliklerinden endişe etmeleri sebebiyle tutanaklara geçirilmesini istemediklerinden delil toplamakta ve örgütün yapısını deşifre etmekte zorluklarla karşılaşılmıştır.
Yapılan soruşturma sonucunda yıllardır illegal bir örgütlenme içinde olan ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ ile ilgili olarak bir yıl gibi kısa bir süre sürdürülen ve başlangıçta planlı bir çalışma yapılmadan askeri makamlara yapılan bomba ihbarı ve 27 adet el bombasının yakalanmasıyla başlatılan soruşturma ile örgütün üst düzey sorumlularının tespiti ve tamamen deşifre edilmesi mümkün olmamıştır. Ayrıca örgüt tarafından işlendiği şüphesini oluşturan bazı geçmiş tarihli önemli suçların soruşturulması uzun zaman alacağından sadece somut delillerle ulaşılan örgütün eylem ve fiilleri iddianameye esas alınmıştır. Diğer eylem ve suçlarla alakalı soruşturmalar hem Cumhuriyet Başsavcılığımızca hem de ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılıklarınca dosyamızdaki delillerin gönderilmesi suretiyle devam etmektedir.
Ayrıca örgütün diğer üyelerinin yakalanması için çalışmalar başka bir soruşturma numarası üzerinden devam etmektedir.
Soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin ev, işyerleri ve araçlarında yapılan aramalarda çok sayıda bilgi, belge, doküman ve dijital veriler ele geçirilmiştir. Ele geçirilen bu malzemelerin yapılan incelemelerinde bir kısım dokümanlann birbirleriyle benzerlik gösterdiği ve aynı merkez tarafından hazırlandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu tespit üzerine söz konusu dokümanlar ayrıştırılarak yeniden incelendiğinde;
Kapak tasarımlarının benzerlik gösterdiği,
Üzerinde belirli bir tarih yazdığı, bu tarihlerin belgenin hazırlanma tarihi olabileceği,
Üslup ve yazı karakteri olarak aynı anlatım dilinin kullanıldığı,
Bir üst makama hitaben yazılmış resmi bir çalışma raporu şeklinde olduğu,
Yazı metinlerinin sonunda "Saygılarımla" veya "Saygılarımızla" yazısının bulunduğu,
Yazı metinlerinin giriş, gelişme ve sonuç bölümü şeklinde belirli bir düzende yazıldığı,
Bir kısım belgelerin "Strateji grubu" olarak adlandırılan grup tarafından yazıldığı,
Belgenin kapak resimleri üzerine "ANALİZ,/ STRATEJİ/ GÖZLEM/ OPERASYON PROJESİ/ ÖRTÜLÜ FAALİYETLER/ TEORİ/ ARAŞTIRMA" gibi başlıklar atılarak yapılan çalışmaların sınırlandırıldığı görülmüştür.
Söz konusu dokümanların kapak resimlerinin üzerindeki tarihlerden 1999 ve 2000 yıllan içerisinde hazırlandıkları, ilk olarak "ERGENEKON" belgesinin yazıldığı, bu belgenin Ergenekon'un reorganizasyonuna katkıda bulunmak amacıyla hazırlandığı belirtilmiştir.
Dolayısıyla "ERGENEKON" terör örgütünün uzun yıllardır ülkemizde faaliyet içerisinde olduğu, fakat ilk olarak 1999 yılında örgütün reorganizasyon çalışmasıyla yazılı hale getirildiği ve bu çalışmada Ergenekon'un 21. yüzyılda her meslekten sivillerin de katılımını sağlayarak yepyeni bir yapılanmaya gidilmesinden bahsedildiği, bu sivil unsurlann örgütlenmesi için de LOBİ çalışmasının yapıldığı anlaşılmıştır.
Söz konusu dokümanlar birlikte değerlendirildiğinde; hemen hemen tüm dokümanlann "ERGENEKON" dokümanında gösterilen ilkeler ve hedefler doğrultusunda hazırlandığı, dolayısıyla örgütün reorganizasyonu için yazılan "ERGENEKON" dokümanının örgütün anayasasını teşkil ettiği, diğer dokümanlann ise ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nün yapılanmasını, amaç ve hedeflerine ulaşmak için kullandığı yöntemleri belirlemek için yapılan çalışmalar olduğu anlaşılmıştır. Bu husus ilerleyen bölümlerde aynntılı olarak anlatılacaktır.
Birkaç örnek vermek gerekirse, örneğin "ERGENEKON" dokümanında kimyasal ve biyolojik silah üretimi yapılması gerektiğinden bahsedilmekte bunun uzantısı olarak ta "NBC SİLAHLARI ÜRETİM ANALİZİ" çalışması yapılmaktadır. Yine "ERGENEKON" dokümanında medya kuruluşlannm kontrol altına alınması ve örgütün kendi medya kuruluşlanm oluşturması gerektiğinden bahsedilmekte, bununla ilgili de "ULUSAL MEDYA 2001" "KANAL 6 ANALİZ" "TELEVİZYON ANALİZ" "DERGİ" isimli çalışmalan yapılmaktadır. Bu nedenle burada sadece birkaç örnek vermekle yetinilmiş, ilerleyen bölümlerde örgütün amaçlanna ulaşmak için kullandığı yöntemler anlatılırken her belgenin ERGENEKON belgesi ile irtibatı aynntılı olarak anlatılmıştır.
Diğer taraftan ERGENEKON dokümanında belirtilen amaç ve hedefler doğrultusunda hazırlanan diğer tüm belgelere bir bütün olarak bakıldığında yaklaşık 1200 sayfadan oluştuğu, bu belgelerin içeriklerinde de tamamen ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nün yapılanması için hazırlanan ciddi çalışmalann olduğu görülmektedir.
Dolayısıyla örgütün sadece re-organizasyon için yaptığı bu çalışmalanna bakıldığında, söz konusu belgelerin hazırlanması için bilgi birikimi, ciddi bir ekip ve personelin gerektiği, bu durumunda örgütün yapısını, eleman profilini ve potansiyelini çok iyi bir şekilde ortaya koymaktadır.
Ergenekon terör örgütünün ana dokümanı olan "ERGENEKON" dokümanı, şüpheliler Veli KÜÇÜK, Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY, Adnan AKFIRAT ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ten,
"LOBİ" isimli doküman, Şüpheliler Doğu PERİNÇEK ve Ümit OĞUZTAN'ın yanı sıra Sevgi ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM ve Erkut ERSOY' dan ele geçmiştir.
Sonuç olarak sadece ele geçirilen örgütsel dokümanlar dahi Veli KÜÇÜK, Doğu PERİNÇEK, M.Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Erkut ERSOY ve Sevgi ERENEROL'un birlikteliğinin ve aynı amaç doğrultusunda bir arada faaliyet yürüttüklerinin örgütsel irtibatlannm bir kanıtıdır. Bunun dışında elde edilen diğer önemli kanıtlar da ilgili bölümlerde aşağıda gösterilecektir.
5-ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN AMAÇLARI
A-Terörün Tanımı:
Terör, kavram olarak, Türkçe'deki karşûıj^Jlğ^ "korkutma, yıldırma ve tedhiş" anlamına ge\mektedir(Büyük Larousse Sözlük ve Ap-sıÛope^lkBv Ancak bu korkutma, yıldırma
ve tedhiş, yoğunluk olarak oldukça büyük çaplı ve birey ya da bireylerin ruhsal yapılarını birden bire kaplayan korku durumunu ve şiddet halini ifade etmektedir.
Terör, tanım olarak, insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düşünce ve davranışları benimsetmek için zor kullanma ya da tehdit etme eylemidir.
Terör; Kendilerince tespit edilen amaçlarına ulaşmak için, önceden yapılan eğitim ve hazırlık sonucunda mer'i (geçerli) nizam ve kanunlara karşı çıkarak, en hafifinden başlayarak öldürmeye kadar uzanan ve suç olan eylemler zincirini kapsamakta ve tüm bu olaylar, illegal olarak kurulmuş bir örgüt tarafından gerçekleştirilmektedir.
Bir başka tanımla terör; sürekli korku altında tutmak amacı ile şiddet hareketleri, kaçırmalar ve cinayetler işleme eylemleri, sistemli şiddet hareketleri, cinayetlere başvurma eylemidir. (Ansiklopedik Zabıta Sözlüğü)
1973 Tarihli Kuzey İrlanda Olağanüstü Durum Hükümler Kanununda ise (Emergency Provisions Act) terör; Halka veya halkın herhangi bir sektörüne korku salmak için şiddet kullanmak olarak tanımlanmaktadır.
Yine başka bir tamma göre terör; yoğun, keskin, üstün korku, bir politik grubun üstünlük sürdürmek veya üstünlüğe kavuşmak için şiddet kullandığı dönemdir. (The American College Dictionary)
Öte yandan bağlantılı kavram olan kitle terörü; Devlet yönetimini elde tutanların iktidarlarını kuvvetlendirmek ve çok kez masum halk gruplarını yok etmek için kullanılan siyasî bir taktik olarak belirtilmektedir.
Terörist ise; İhtilâlci (terörist) sadece yok etme bilimini bilen terörü yöntem olarak benimseyen kişidir. Terörist açısından kendisince bozuk olarak kabul ettiği düzeni en süratli ve en emin yoldan yok etmek onun için bir zevk, bir teselli, bir ödül, bir memnuniyettir. Teröristin başarısı: Acımasız yok etmektir. (Sergey Nechayev, Catechism ofthe Revolutionist) (Tanımların Kaynağı Kaynak: Terörün Anatomisi, Prof. Dr, Kurtul Altuğ)
Görüldüğü gibi günümüzde çokça kullanılan bir terim olmasına rağmen terörün ortak kabul görmüş bir tanımı bulunmamaktadır. Konu ile ilgili birçok tanım yapılmış, ancak uluslararası arenada ortak bir kavram üzerinde birleşilememiştir. Bunun nedeni de bir tarafın terörist ilan ettiğini, diğer tarafın özgürlük savaşçısı olarak nitelemesi ve çeşitli yollardan desteklemesidir.
Terörün en önemli özelliklerinden biri hedefini rastgele seçmesidir. Kurbanın ayrım gözetmeden belirlenmesi, korkunun yayılmasına neden olur. Eğer herhangi birisini hedef alması için özel bir neden yoksa hiç kimse güvenlikte olmayacaktır. Potansiyel hedef kendisini korumak için hiç bir şey yapamaz. Çünkü terörist kendi kurallarına göre yargılar ve kendi seçtiği yer ve zamanda harekete geçer. Bu da siyasal terör eylemlerinin önceden tahmin edilemeyeceğini ve keyfiliğini ortaya koyar.
Terörün bütün biçimleri için geçerli olan diğer özellik ise acımasız, tahrip edici ve ahlâk dışı olmasıdır.
Terör, büyük çaplı korku veren ve bireylerde yılgınlık yaratan bir eylem durumunu ifade ederken; terörizm, siyasal amaçlar için mevcut durumu yasadışı yollardan değiştirmek amacıyla örgütlü, sistemli ve sürekli terör eylemlerini kullanmayı bir yöntem olarak benimseme durumudur.
Terörizm bir ideoloji(amaç) değil bir stratejidir(amaç). Çoğunlukla siyasî olan amaç bazen sosyal ve ekonomik de olabilmekte, değişik siyasî görüştekiler (aşırı sağ veya aşırı sol kanatlar) tarafından da kullanılmaktadır.
Bir şiddet eyleminin planlanmasında değişik menfaatler karıştığından bu şiddet eyleminin nereye varacağı, nihaî neticenin ne olacağını bilinememektedir.
Hiçbir terörizm tanımı, tarihe geçmiş bütün tedhişçilik çeşitlerini kapsayamaz. Zaten bugün terörizmin etraflı bir tanımında anlaşmak konu^urraTgıiçlükler vardır. Böyle bir tanım mevcut değildir ve yakın bir gelecekte de bulunmayacaktır. x "s""
Mevzuatımızda, bir hukuki kavram olarak TERÖR, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 1. maddesinde:
"Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir." Şeklinde tanımlanmıştır.
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun 2. maddesinde terör suçlusunu şöyle tanımlamıştır; "Birinci maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da, bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi terör suçlusudur. Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır ve örgüt mensupları gibi cezalandırılırlar."
B-Terörizmin Tanımı:
Terörizmin tanımı konusunda da tıpkı terörün tanımında olduğu gibi bir uzlaşı bulunmamaktadır. Çeşitli yönlerini öne çeken çok çeşitli tanımlar bulunmaktadır.
Bunların bazılarına yer verecek olursak;
Black Hukuk Sözlüğüne göre; Alarm, korku, dehşet, düşman veya tehdit eden bir olay veya oluşumdan ötürü zarar geleceği konusundaki endişe,
JVebstere göre; Bir siyasî silâh veya politika olarak korkutmak, itaat ettirmek için terör ve dehşetin kullanılması,
B.Crozier, (A Theory ofConflict)c göre; Bir devleti yıkmak için bir tekniktir.
Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisine göre; bireylerin ya da azınlıkların şiddete dayanan ve kişilere, mallara ya da kurumlara yönelik siyasal eylem, bu şiddet eylemlerinin tümüdür. Bireysel ya da ortaklaşa terörizmin çeşitli biçimleri (cinayet, rehine alma, sabotaj, vb.) olabileceği gibi çeşitli erkleri (ülkenin bağımsızlığı, bir siyasal rejimin devrilmesi, devlet siyasetinin bazı yönlerine itiraz, vb)
Terörizm; siyasal hedeflere ulaşmak için toplumun demokratik ikna ve eylem yoluyla barışçı davranışına karşı, hukukun üstünlüğü ve devlet otoritesini tanımayan, güçsüzlüklerini gizlemek için demokratik otoriteleri kitlelerden kopararak halka karşı şiddet kullanmaya yöneltmeyi amaçlayan, kendi güç ve doktrinleri ile sağlayamadıkları halk desteğini ve ayaklanmasını sağlamak için, tarihsel görevlerinin olduğuna inandırılmış çeşitli unsurlardan oluşan ve uluslararası destek gören örgütlerin, tahripkâr silahlarla donanmış olarak gelişmiş taktikler kullanan, insanlığı hakir gören, ahlaki hiçbir temeli bulunmayan siyasi hedeflere ulaşmak için insan hayatını hiçe sayan, masum insanları hedef alan ve hiçbir savaş kuralı tanımayan, geleneksel politik suçlardan farklı, metodik, örgütlü, sistematik, öldürme, kaçırma, korkutma ve tahrip eylemleridir.
Terörizm, meydana gelen hasar ve insan kaybından ziyade yarattığı psikolojik etki ve politik sonuçlarla ölçülür. Nitekim teröristler, dikkatleri kendileri ve davaları üzerine çekmeyi başarmış ve kesinlikle bir korku ve dehşet ortamını yaratabilmişlerdir.
Bu bağlamda terörizmin nitelikleri şöyle sıralanabilir:
1-Teröristler amaçlarına ulaşmada vasıta olarak, hedef gruplar arasında korku, ümitsizlik ve yıkım atmosferi oluşturmaya çalışırlar.
2-Bir şiddet olayının psikolojik sonuçlan fj^jfesonuçlarından ölçüsüz bir şekildebüyük olursa terörist bir nitelik kazanır. jK^ *jh "v
3-Terörizm, özel olarak önceden bilinmeyen baskı şeklidir. Bunda kişi terörizmin belirgin kanunlan esasına göre hareket eden teröristlerin ellerinde imhadan kurtulmak için hiç bir şey yapamaz.
4-Teröristler savaş kuralı ve yasası tanımazlar, muharip ve gayri muharip ayrımı yapmazlar. Çünkü teröristlere göre tarafsız olunamaz, ya onlardansınız ya da onlara karşısınız.
5-Terörizm vahşi, barbar yöntemler ve silahlar içerir.
C-Genel Olarak Terör Odaklarının Uyguladığı Safhalar
Terör odaklan hedef aldıklan ülkeyi içten çökertmek amacıyla uyguladıklan stratejilerini dört aşamada gerçekleştirmektedirler. İdeolojileri ne olursa olsun hemen hemen her unsur bu aşamalan uygulamaktadır.
HAZIRLIK ÖRGÜTLENME EYLEM İÇ SAVAŞ
Birinci Aşama İkinci Aşama Üçüncü Aşama Dördüncü Aşama
a-Birinci Aşama (Hazırlık):
Terör açısından birinci bölüm "hazırlık" adı altında sürdürülen planlama faaliyetlerini kapsar. Bu faaliyetler arasında yapılacak en önemli iş, içten çökertilecek toplumun her yönüyle incelenmesi ve analize tabi tutulmasıdır. Amaç toplumlan parçalamak olunca yapılması gereken de belirlenen kıstaslara göre zayıf yönlerinin daha derinleştirilip güçlü yönlerinin zayıflatılması olmaktadır.
İlk aşamanın asıl hedefi yıkılacak toplumda aktanlmaya başlanan ideoloji doğrultusunda sempatizan kişi ve kuruluşlar oluşturmaktır. Diğer bir deyişle taban teşkil etmektir.
Uygulamaya konulan bu planın devlet tarafından illegal olarak nitelendirilmesine başlangıçta imkan yoktur. Zira ilk başlanan uygulamalar çok düşük düzeydeki masum ve makûl propagandalardır. İdari aksaklıklar, yanlış uygulamalar ve bir takım düzensizlikleri dile getirme gibi topluma düşük düzeyde kazandınlan bağışıklık giderek dozajın arttınlmasma imkan sağlamış olur. Bu şekilde oluşturulan sempatizan kitle basit eylemlere başvurur ki Türkiye'de 1965'e kadar olan dönem bu aşamanın geçtiği dönemdir. Bu dönemde silahlı mücadeleden ziyade toplantı, gösteri yürüyüşü, miting, grev ve sendikal faaliyet şeklinde propaganda faaliyetleri görülmüştür.
b-İkinci Aşama (Örgütlenme):
Örgütlenme aşamasında, ilk aşamada elde edilen veriler ışığında örgütlenme çalışmalanna başlanmıştır. Sempatizan kitle arasında sivrilen kişiler kendilerini destekleyen diğer kişiler ile birleşme ihtiyacını duyarak bir araya gelirler veya belirlenen kişilere belirli mihraklarca el atılarak bir araya getirilirler ve tehdit merkezinin öngördüğü şekilde eğitilirken, bir yandan da birbirleriyle irtibatlandınlırlar. Verilen eğitim, ileride her türlü görevi yapabilecek militan yetiştirmeye yöneliktir. Öte yandan oluşan ve muayyen bir eğitimden geçen örgütlerin, legal yandaş kuruluşlar veya illegal diğer yandaş örgütler ile irtibatlandmlmalan sağlanır. Özellikle legal güçlü kuruluşlan elde etmeye yönelik sızmalar, şehir ve kır gerillası halinde teşkilatlanmalar hep bu safhada ele alman konulardır. Böylece elde edilen güç birliği ile yasal olmayan silahsız toplu ehemler ve silahlı münFerid eylemleri başlatacak zemin hazırlanmış olur. Korsan mitingşf^oyk<^şgaller-pankart ve afişlemeler, gizli bildiri ve yaymlar-hücresel faaliyetler ile küçük çapta silahlı eylemler bu döneme özgüdür. c-Üçüncü Aşama (Eylem): Başlatılan bu aşamanın amacı yandaş legal kuruluşların da örgütlü desteği ile eğitilmiş örgütlerin öncülüğünde şehirde ve kırda toplu silahlı eylemleri başlatarak halkı sindirmek, Devlet güçlerini zaafa uğratarak toplum-devlet bağını parçalamak ve yönetimi ele geçirmek için gereken ortamı hazırlamaktır. Bu aşama sonunda devlet güçlerinin yetersizliği vurgulanır, toplumun devlete olan güveni kaybolarak halkta büyük bir moral çöküntüsü ve teslimiyet duygusu başlatılır. Terör eylemleri denilen silahlı ve bombalı saldmlar, etkin kişilerin öldürülmeleri, sabotajlar, silahlı soygunlar, yerleşim yerlerine yapılan silahlı baskınlar bu safhanın belirgin özelliklerindendir. d-Dördüncü Aşama (İç Savaş): Bu safhanın hedefi yönetimi ele geçirmektir. İçten çökertme tekniğinin son adımı olan bu aşamada, artık çeşitli bölge, yerleşim yeri ve hatta büyük şehirler ele geçirilerek üsler kurulur. Devlet güçleri ile açıkça silahlı mücadeleye girilir, kurtarılmış bölgeler kendi teşkilatlarını birleştirerek düzenli illegal birlikler tesis edilir. Bu esnada dış güçlerin para, malzeme, personel ve teknik yardımlan ile iç savaş başlatılarak içten çökertme işlemi tamamlanır. D-Terör Suçları: 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3. maddesinde "26.09.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320 nci maddeleri ile 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçlar, terör suçlandır." denilmektedir. Yapılan soruşturma sonucu, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nün Türk Ceza Kanununda belirtilen ve Terör suçu olarak kabul edilen suçlardan Türk Ceza Kanununun; 312, 313, 314 ve 315. maddelerindeki suçlan işlediklerine dair yeterli delil elde edilmiştir. E-Terör Amaçlı Suçlar ve Legal Görünüşlü Faaliyetler : Türkiye'deki birçok terör örgütü de örgütsel faaliyetlerinin devamı için banka soymaktan, uyuşturucu ticaretine kadar birçok suçlan işlediklerinden 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununnda yapılan değişikliklerden sonra 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 3. ve 4. maddesinde belirtilen terör amacıyla işlenen suçlann kapsamı genişletilmiş ve cezalannm arttınlması zorunlu hale getirilmiştir. Şüphelilerin terör örgütü adına gerçekleştirmeyi düşündükleri bütün gelir getirmeye yönelik suçlann tamamıda ERGENEKON terör örgütünün idamesi ve devamlılığı için yapıldığı, ERGENEKON terör örgütünün amaçlanna ulaşmada lazım olan finansal desteğin sağlanması maksadıyla gelir getirici legal ve illegal alanlarda faaliyetleri gösterdikleri anlaşıldığından tüm bu eylem ve fiillerin terör amacıyla işlenmiş suçlardan kabul edildiğinden 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince artınm yapılması zorunlu olmaktadır. Kuvva-i Milliye dernekleri ile alakalı olarak yapılan aynntılı çalışmalarda yukanda yazılan örgütün gençlik yapılanmasıyla ilgili dokümanlarda kurulması gerektiği belirtilen dernek ve vakıflann tüzüklerinininde bu dokümanlarda belirtilen örgütün temel amaç ve felsefelerine uygun olarak hazırlandığı hepsinin kuruluş tarihleri isimlerinin benzerliği ile eylem ve faaliyetlerinde ki benzerlikler de göz önün^sffifffi^öda hu derneklerin devlete ve millete hizmet amacıyla kurulmadığı anlaşılmaktac Aksine bu derneklerin ERGENEKON terör örgütünün gizli amaçlarına hizmet edip legal yönden taban ve taraftar sağlama ile örgüt çıkarları doğrultusunda alman kararların uygulanması ve lobi faaliyetleri için kuruldukları açıkça görülmektedir. Ayrıca derneklerin üye sayılan ve milli hassasiyetler konusunda yaptıkları çalışmalarla da Türk milletinin hassas olan milli ve manevi değerlerini, kendi çıkarlarına alet edip ülkede etnik milliyetçiliği körükleyerek türk-kürt çatışmasına zemin hazırlayarak milli bütünlüğü korumaya değil zedelemeye yönelik provakasyon amacıyla çalıştıkları ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve yüce Türk Milletinin tüm dünyada tarihten beri şerefli, insancıl, itibarlı, cesur ve mert olan imajını hırsız, terörist, uyuşturucu kaçakçısı vs olarak tanıtmaya hizmet ederek oluşturdukları anarşi ve güvensizlik ortamıyla devlet otoritesini zaafa uğratıp kendilerini daha güçlü kılmaya çalışmaktadırlar. Böyle bir ortamın Türkiye Cumhuriyetine ve Türk Milletine mi yoksa düşmananmıza mı yaradığı hertürlü izahtan varestedir. Dolayısıyla ERGENEKON terör örgütünün kime hizmet ettiği daha iyi anlaşılmaktadır. Yine yukarıdaki dokümanlarda tarihte birçok kez büyük devletler kurup dünya insanlarına devlet kurmayı öğretmiş büyük Türk Milletini beceriksiz ve dünyadaki gelişmelerden habersizmiş gibi algılyıp sentezleyen yazılarının sonunda da "Bu nedenle terör grupları mutlaka kontrol altında tutulmalı, gereğinde "naylon terör grupları" oluşturularak, terör dünyasına yön verilmeli ve güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladığı oyunun içinde mutlaka yer alınmalıdır. (Ergenekon terör bölümü)" denilmek suretiyle sözde milli menfaatleri güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladıkları oyunların içinde mutlaka yer alınmalı denmek suretiyle de kime hizmet ettiklerini açıkça ortaya koymaktadırlar. Yine gerektiğin de kontrol altında tutulan naylon terör örgütlerinin yapmış oldukları bu eylemler sonucu ortaya çıkan durumları örgütün menfaatlerine uygun olarak kullanmak. Gerektiğinde siyasal iktidarları dize getirip menfattlerine göre yönlendirmek için( ERGENEKON dokümanında "TERÖR " bölümünde belirtilen Kişisel çıkarlar adına siyasete yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına her şeyi mubah sayabılen siyasilerin engellenebilmesi için; geriye kalan tek yol SUİKASTTIR.) suikast işlenmesi gibi; tamamen yasadışı ve insanlığın menfaatlerine aykırı ve bütün dünyada suç olarak kabul edilen eylem ve fiillerle Türkiye Cumhuriyetini sözde esaretten kurtarıp tam bağımsızlığına kavuşturmayı amaçlamaktadırlar. F-Devleti Ele Geçirme Amacı: Şüpheliler bu örgütle çeşitli süreçler sonunda devletin tüm birimlerine sızıp devleti elegeçirmeyi amaçlamaktadırlar. Kurulan istihbarat birimi ile de bu amaçlarına ulaşmayı hedeflemekte, kurulan ulusalcı vakıf ve dernekleri istihbarat elde etmede kullandıkları gibi, çeşitli internet siteleri ve yayın kuruluşlarını da hem baskı unsuru hem de örgütün amacının propagandasını yapmaktadırlar. G- Darbe Yapmak İçin Zemin Oluşturulması Amacıyla Kaos ve İç Karışıklıklar Çıkarılması (Planlama ve Eylemler): Dosyadaki örgütsel içerikli tüm dokümanlardan kendi görüşlerine uymayan devlet adına yapılan tüm icraatleri de ihanet olarak algılayıp devlet yöneticileri ve siyasi otorite ile tüm sivil toplum kuruluşlarını yabancı devlet istihbaratları adına çalışıp Türk Ulusuna ihanet etmekle suçlamaktadırlar. Bu amaçla örgüt üyeleri ve bağlı derneklerin, kamuoyu oluşturup ERGENEKON örgütü amaçlan doğrultusunda toplu eylem ve gösteriler yaptıklan anlaşılmıştır. Özellikle son yıllarda Türk- Kürt Çatışması çıkarmaya yönelik toplu gösteri yürüyüşleri bayrak eylemleri, şehit cenazelerindeki provakatif eylemlerinde ERGENEKON örgütü tarafından organize edildiği açıkça anlaşılmadır. J~*t\ >'
"ERGENEKON" dokümanında "4/b- GÜÇLÜ BİR İSTİHBARAT
ÖRGÜTÜNÜNANAHTARr başlığı altında;
21 yüzyılda güçlü bir istihbarat örgütünün anahtarının uluslararası finansal organizasyonları engellemek olacağı belirtilmiştir. İstihbarat örgütleri para politikalarının türlü senaryoları ile ülkelerdeki hükümetleri rahatlıkla devirebileceği ya da çıkar ve amaçları doğrultusunda yönetimler uygulamaya mecbur bırakacakları, Ergenekon 'unda kaçınılmaz bir biçimde çağın ve koşulların gereği olarak ekonomi alanında çok etkin faaliyetler uygulamaya koyması ve para akışını kontrol altına alma zorunluluğu olduğu belirtilmiştir.
Zaman zaman da örgütün menfaatleri için ülke içinde kargaşa ortamı yaratıp halkta panik ve kutuplaşmalara yol açacak eyelemleri yapmayı benimsedikleri gibi çeşitli eylemleri de bilfiil organize ettikleri ortaya çıkmaktadır.
Bu dernekler ve üyelerinin çokluğunu örgüt kendi çıkarlarına ulaşmak ve kamuoyu oluşturup amaçlan doğrultusunda istedikleri sonuca ulaşmak için gerek siyasal gerekse de sosyal baskı aracı olarak kullandığı bayrak mitingleri şehit cenazeleri ve şok suikastler sonucu ölen şahısların cenaze namazlarında meydana gelen ve tahrik sonucu oluştuğu anlaşılan yürüyüşler buna örnek olarak verilebilir.
Soruşturma kapsamında alman bir kısım ifadeler, elde edilen deliller, iletişim tespit tutanakları ve digital incelemeler sonucunda, örgütün yakın tarihimizdeki eylemleri ve eylem tarzları kısmen de olsa anlaşılmaktadır.
9 No'lu Gizli tanık ifadesinde: "1995 yılında ilimiz Gaziosmanpaşa ilçesi Gazi Mahallesinde meydana gelen kahvehane tarama ve adam öldürme olaylarının bizzat Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile gerçekleştirildiğini, Hablemitoğlu'nun öldürülmesi olayının yine Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile yapıldığını" beyan etmiştir.
Diğer taraftan şüpheli Sedat PEKER'in 2004 yılında yaptığı telefon konuşmalarında eskiden kahvehane tarama gibi olaylar yaptıklarını söyleyerek bir bakıma Gazi olaylarını doğrular nitelikte konuştuğu görülmüştür. Ayrıca iş adamlarını korkutup tehdit ederek haraç aldıklarını da dile getirmektedir.
Soruşturma kapsamında yapılan dönemdeki çalışmalarda; "ERGENEKON" terör örgütünün;
Ülkemizde TÜRK-KÜRT çatışmasının başlamasına sebebiyet verecek DTP'li Ahmet TÜRK, Osman BAYDEMİR ve Sebahat TUNCEL gibi şahıslara suikast hazırlıkları ve planlan yaptıklan tespit edilmiştir. Bu tespitler üzerine olayı gerçekleştirecek, tetikçilik yapacak olan sabıkalı ve yakalamalı şahıs yakalanmış ve istenmeyen olaylann önüne geçilmiştir.
Bunlann yanı sıra yapılan aramalarda örgüt mensuplanndan, YARGITAY BAŞKANLIĞINA ve İzmir NATO TESİSLERİNE, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ÖNÜNDEKİ ÜST GEÇİDE suikast hazırlığı yapıldığında dair fotoğraflar, krokiler ve notlar ele geçirilmiştir.
Diğer taraftan 2006 yılı içerisinde meydana gelen Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması ve Danıştay saldırılarını "ERGENEKON" terör örgütünün planlaması ve azmettirmesi ile gerçekleştirildiği tespit edilmiş olup aşağıda aynntısıyla anlatılmaktadır.
Örgütün kısa süre içerisinde gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeyi planladığı eylemlere bakıldığında amaçlanna ulaşmak için gözlerini ne kadar kararttıklan, acımasızca kanlı eylemlerine ne şekilde devam ettikleri, Danıştay saldmsı ile elde edemedikleri kaos ve anarşi ortamını Yargıtay saldmsı ve NATO saldmlarjyle^şmayı amaçladıklan görülmüştür.
Yine şüpheli Doğu PERİNÇEK ve grubundan ele geçirilen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org.Yaşar BÜYÜKANIT'm 2005 yılı içerisinde İzmir ve Balıkesir illerine gerçekleştireceği ziyaret ve alınacak güvenlik önlemleri planlarının hangi maksatla temin edildiği ve bulundurulduğu anlaşılmış değildir. Bir Siyasi Parti Başkanı ya da mensupları bir kuvvet komutanımızı hangi maksatla takip etmektedirler? Aynı parti merkezden ele geçirilen diğer krokilerle birlikte bu husus düşünüldüğünde akıllara örgütün dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org.Yaşar BÜYÜKANIT'a da suikast hazırlığında olduğu gibi korkunç ve canice planlarından başka bir şey gelmemektedir.
Şüpheli İlhan SELÇUK'un 07.02.2008 tarihinde İ.YILDIZ ile yaptığı telefon görüşmesinde;
İ.SELÇUK: "Şimdi yalnız 2 tane şey var, eğer kapatma davası açılırsa" "birde üstüne ekonomik kriz gelirse, Türkiye biraz karışırsa belki bi umutlar doğabilir, yani" ,
İ.YILDIZ : "Yoksa bu devam eder"
İ.SELÇUK' un "Çünkü normal yollardan bunları mümkün değil yanf' şeklinde konuşması olmuştur.
İlhan SELÇUK 08.02.2008 tarihli görüşmesinde;
İlhan SELÇUK: "Şöyle olacak galiba anayasa mahkemesi son olarak kendisini tasfiye edilmeden bu akp hakkında partinin kapatılması kararını verirse o zaman ortalık büsbütün birbirine karışır" demektedir.
10.02.2008 tarihinde İlhan SELÇUK ile İ. YILDIZ' la yaptığı görüşmede:
İ.SELÇUK: "...işte başyazıyı yazdık?' "Biraz düşündüm Amerikaya fazla mı devreye soktum diye başyazıda ama artık bugün Hürriyet i gördün her aide" "Yani bizide solladı keratalar" dediği,
İ.YILDIZ'm: "Abi bu işler böyle" ".. .böyle bir şey var yani büyük bir tepki var, yani bir kaosa gideceği bir korku var, ikinci Cumhuriyetçilerin bazılarıda mesala bakıyorsun değişiyorlar falan" "O anlamda Anayasa mahkemesi her aide bütün bunları dikkate alacaktır diye düşünüyorum abi" dediği,
İ.SELÇUK' un: "Anayasa, hı. Vallaha Anayasa Mahkemesi eğer radikal bir karar alırda siyasal iktidar partisini kapatırsa" "Türban bir yana Türkiye başka bir sürece girer.KAPATMASI DA GEREKİR BANA SORARSAN" "YANİ BAŞKA BİR ÇIKIŞ YOLU GÖRMÜYORUM.Ne olacak o zaman hemen başka bir parti kuracaklar iktidardakiler ama gayr-i meşru duruma düşmüş olacaklar" demektedir.
10.02.2008 tarihinde İlhan SELÇUK ile Gürbüz'ün yaptıkları telefon görüşmesinde;
"Yani ve bir nokta da bir Hakeme ihtiyaç duyulacak",
GÜBRÜZ' ün: "Oda Asker olacak" "KARADAYI diyor ki devamlı Askeri hırpalamak için hareket halendeler diyor" "Yanında bir şey gösterdi, TEMPO dergisinde bir şey çıkmış KARADAYI bu Ergenekoncuların başında filan diye" "...Bir yandan kendilerini garantiye almak istiyorlar" dediği görülmektedir. Bu şüpheli açısından ülkede kaos ortamının doğmasının sadece bir beklentiden ibaret olmadığı bunu sağlamak için örgütün işbölümü gereği üzerine düşeni yapma gayreti içinde bulunduğu aşağıda ilgili bölümde ayrıntısıyla açıklanacaktır.
Sonuç Olarak "ERGENEKON" terör örgütünün görünürde nihai tek hedefinin, bir anevvel ülkede darbe zemini oluşturmak, ülkenin karışmasını, kaosa sürüklenmesinin teminetmek, güvenliği zafiyete düşürmek ve böylelikle antidemokratik yollarla devlet yönetiminiele geçirmek olduğu anlaşılmaktadır. -'' n V
Bu amaç içinde yapılacak tüm faaliyetler sonunda cebir ve şiddet kullanmak suretiyle TCK'nun; 312. maddesindeki eylemlerin işlenmesi için, 313/1 maddesindeki, halkı hükümete karşı isyana tahrik fillerini de yoğun olarak işledikleri, bazı askeri görevlilerle darbe yapılmasına yönelik gizli görüşmeler yaptıklan, bir yandan devleti ele geçirip hem içeriden hem dışarıdan, amaçlarına ulaşmak için her yolu denemekte kararlı oldukları, bunun için ekonomik kriz çıkmasını dahi bekledikleri, sonuç olarak ERGENEKON terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında belirtilen Demokratik yollar dışında devleti ele geçirip kendi sistemlerini uygulamayı düşündükleri, demokratik olarak bu amaçlarını gerçekleştirme ihtimallerinin bulunmadığını bildiklerinden, TCK'nun 312. maddesindeki suçun işlenmesini uzun vadeli ve gizli amaçlan olarak belirledikleri ve bu amaçla Danıştay saldmsı öncesi ve sonrasındaki eylemleri planlayıp büyük bir ustalıkla gerçekleştirdikleri, eylemler sonrasında Türkiyede çeşitli olayların meydana geldiği, hükümet üyelerinin yuhalandığı ve oluşturulan atmosferde hükümetin yıkılması için uygun ortamın oluşturulduğu, faillerin yakalanmasıyla da eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmaktadır.
Bu eylemden sonrada ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN illegal amaçlarından vazgeçmedikleri, Yine bahsedilen Milli Hükümetle ilgili Doğu PERİNÇEK ve İlhan SELÇUK tan el konulan belgelerde;
"Doğu PERİNÇEK Kuşatma Nerden ve Nasıl Yanlır 16 Kasım 2003" başlığı ile Milli Hükümetin kurulmasının anlatıldığı, "...Kuşatma iç cepheden ve Tayyip Erdoğan hükümetinin düşürülmesi ile yanlır... Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir? Tayyip ERDOĞAN iktidan, Millet-Ordu işbirliği ile bertaraf edilebilir. Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurlan Milli Kuvvetler olarak adlandınlacaktır. Milli Kuvvetler şöyle sıralanabilir: Halk Hareketi, Milli Güçbirliği, Meclisteki milli Kuvvetler, Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb),Türk Ordusu" şeklinde bilgilerin bulunduğu, bu konuda ne yapılması gerektiğinin yazıldığı tespit edilmiştir.
Belgelerden de anlaşıldığı üzere, mevcut "hükümetin düşürülmesi için" Türk Silahlı Kuvvetleri içersinde bir yapılanmaya gidilerek, "Milli Kuvvetler" in oluşturulması, bu şekilde hükümetin devrilmesinin planlandığı açıkça görülmektedir. Son olarak tutuklanan şüpheliler Şener ERUYGUR, Hasan Atilla UĞUR, ve Hurşit TOLON dan elde edilen Yakamoz, Ayışıgı, Eldiven, gibi örgütsel içerikli dokümanlarda darbenin nasıl yapılacağını sivil toplum kuruluşlannm Milli Güç Birliği çatısı altında çeşitli platformlarda birleştirip, amaçlanna uygun olarak yönlendirme çalışmalan yaptıklan. Ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN gizli yapılanmasında bulunan bazı şüphelilerin halkı ve Türk Ordusunu Kışkırtmak suretiyle hükümeti devirmeye yönelik darbe ortamı hazırlamaya gayret ettikleri. Tüm şüphelilerin aynı amaç etrafında toplandıklan örgüt çatısı içinde tek merkezden sevk ve idare suretiyle ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlannı gerçekleştirmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri nde örgütlenmesi hem Dosyadaki resmi evraklardan, hemde telefon görüşmelerinden, anlaşıldığı. En alt kademeden üst kademelere kadar irtibat kurabilecek örgüt üyelerinin bulunduğu, Bu konudaki belgeler Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcılığına gönderilmiştir.
6- ÖRGÜTÜN YAPISI, ÜYE SAYISI, ARAÇ GEREÇ BAKIMINDAN AMAÇ SUÇLARI İŞLEMEYE ELVERİŞLİLİĞİ:
Örgütün amaç suçlan işlemek açısından yapısı, üye sayısı ve araç-gereç bakımından yeterli elverişliliğe sahip olduğu ele geçen dökMâffll^&^nlatılan yapılanmanın pratikte
:<€V*t — -t—
gerçekleştirildiği, sivil toplum açılımının da yapıldığı, medya kuruluşlarını yönlendirebilecek güç ve tasarrufa sahip oldukları,
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst kademesinde üniversiteleri yönlendirecek konumda insanların bulunduğu, Tüm sivil toplum kuruluşlarını tek çatı altında toplayıp bu derneklerin üyesi dahi olmayın örgüt üyelerince gerçekleştirdiği ve planladığı eylemlerin niteliği, soruşturma sırasında ele geçirilen silah ve mühimmat ile tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN yönetimindeki sivil toplum kuruluşulan yönetici ve üyelerinin birçok askeri görevli şahıslarla irtibatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Ele geçirilen patlayıcı maddeler, suikast silahlan, el bombalan ve silahlardan yeterli sayıda elemanının silahlı olduğu anlaşılmaktadır.
Örgütün birçok medya kuruluşu ve yayın organını kontrolü altına alarak yönlendirdiği, Bu alanda gizli ittifak yaparak gizli hakim güç olma konumuna ulaştığı.
Örgüt üyelerinin toplumdaki kariyerli konumlan sebebiyle kitlelere ulaşmada ve harekete geçirmede bu insanlann rolü ile sıradan insanlann etki alanlannm aynı olamıyacağı herkez tarafından bilinmektedir.
Sonuç olarak ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN hem eleman hem kadrolaşma hem devlete ait gizli bilgi ve belgelere rahatlıkla ulaşma, örgütün sahip olduğu çeşitli silahlar, ve silahlı üyeleri, örgütün en üst düzeydeki devlet görevlilerine suikast yaptırmak için suç işlemiş ve işlemeye meyilli bir çok insanı kısa sürede bulup bu tür insanlara hayali misyonlar yükleyip suç işlemeye teşvik edip gerektiğinde yüklü miktarlarda paralar taahhüt edip ülkeyi kaosa götürecek eylemler yaptırabildikleri, Danıştay Suikastı ve bazı ünlü kişilere yapılacak suikastler için yapılan para tekliflerinin de dosyada delillendirildiği, Suikast yaptıracaklan kişilere yakında darbe yapacağız ceza evinde fazla kalmazsın, hemen biz seni çıkannz gibi vaadlerde bulunduklan anlaşılmıştır. Alparslan ARSLAN'ı da böyle bir ümitle suç işlemeye azmettirdikleri, bu konuda Alparslan ARSLAN'm Müebbet Hapis Cezası almasına rağmen halen çıkma ümidi olduğunu ve bu ümidinin kısa sürede gerçekleşeceğini ifadesinde beyan etmesi de örgütün hem darbe amaçlannı hemde butür eylem ve suikastlan rahatlıkla gerçekleştirebilecek deneyim ve birikime sahip olduğunu gösterdiği gibi yeterli eleman araç ve gereç ile bilgi ve kapasiteye sahip olduğunu göstermektedir.
7-ÖRGÜTÜN SİLAHLI BİR ÖRGÜT OLMASI
Yapılan operasyonlarda ERGENEKON terör örgütünün hem kuruluş yapısı gereği hem amaç ve faaliyet alanlan bakımından, hem de örgütün sivil unsurlannm oluşumu açısından silahlı bir örgüttür.
Yasa gereği silah taşıma yetkisine sahip olan asker, polis vb. örgüt üyelerinin ruhsatlı silahlannm örgütün amaçlannı gerçekleştirme amacıyla edindiklerinden sözedilemeyeceğinden örgütün silahlı örgüt olarak kabul edilmesinde bu kişilerin ruhsatlı silahlan dikkate alınmamıştır.
Ancak bu kişilerin ruhsatlı silah edinme imkanlanna karşın sahip olduklan ruhsatsız silah ve mühimmat ile diğer örgüt üyelerinde ele geçen çok çeşitli silah ve mühimmat örgütün silahlı bir terör örgütü olması açısından yeterli bir delildir.
ERGENEKON terör örgütünün hücre yapılanmalannda ele geçirilen patlayıcımaddelerin miktan göz önüne alındığında bu miktarda patlayıcı maddelerin legal amaçlarlabulundurulmasının mümkün bulunmadığı, yada idida edildiği gibi çöpükten alınacak kadar azolmadığı, miktar olarak ERGENEKON terör örgütünün amaç ve faaliyetlerinde kullanmayayetecek kadar bomba ve patlayıcı madde ile ^bunkınn. mühimmatının bulunduğugörülmektedir. /':\ • -- \*,
V
73 ,
Suikast silahı olarak bilinen dürbünlü KANAS uzun menzilli nişancı tüfeğinin de örgütte bulunması, örgütün belgelerinde yer alan "gerektiğinde suikast yoluna" başvurulması amacıyla da tamamıyla örtüşmektedir.
Yine bununla ilgili olarak şüpheli Vatan BÖLÜKBAŞOĞLU'nun TİT adına hareket ettiğini ve bu amaçla suikast yapmak için yaşı küçük kişilere tekliflerde bulunduğu, Emin Caner YİĞİT'te "ölüm allahın emri emir kuluyuz. TİT" yazılı üzerinde silah bulunan Türk bayrağı resminin çıktığı, geçmişte Semih Tufan GULALTAY mda TİT örgütü adına, Akın BİRDALa suikast eylemini gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.
Yapılan aramalar neticesinde Şüphelilerden:
(39) adet el bombası,
(2) adet içi boşaltılmış el bombası,(11) kg C-3 patlayıcı,
(1160) gr tahrip kalıbı, (1) adet gaz bombası, (10) adet fünye, (5) adet işaret fişeği,
(3) adet sis bombası,(21) adet TNT kalıbı,(1) adet yangın bombası,(84) adet kapsül,
(24) adet ateşleme çakmağı,
(50) metre infilak fitili,
(35) adet çeşitli boylarda infilak fitili,
(1) adet eğitim bombası,
(2) adet demir çubuk içerisinde patlayıcı, 18 gr Emolite marka patlayıcı,
13 cm uzunluğunda infilak kapsülü için irtibattık fitili,
(3) adet GOLDEN ibareli plastik tüp içerisinde hidrolik asit,
(3) adet uzun namlulu tüfek,
(4) adet ruhsatsız av tüfeği, (21) adet ruhsatsız tabanca, (3) adet kuru sıkı tabanca, (34) adet şarjör,
(1074) adet dolu fişek, (73) adet av fişeği,
(1) adet susturucu,
(2) adet içi boşaltılmış havan mermisi, (9) adet içi boşaltılmış uçaksavar mermisi, (2) adet kasatura,
Saniyeli fitil, çok sayıda demir bilye, bomba yapımında kullanılan malzemeler, telsiz ve 7 adet bıçak, 3 adet muşta ele geçirilmiştir.
8-SİLAHLI ÖRGÜT MENSUPLARI VE EYLEM (TETİKÇİ) GRUPLARI:
Örgüt üyelerinden Abdullah ARAPOĞULLARI, Abdulmuttalip TONÇER, Ali KUTLU, Coşkun ÇALIK, Emin Caner YİĞİT, Erol ÖLMEZ, Kahraman ŞAHİN, Muhammet YÜCE, Murat ÇAĞLAR, Özer KORKMAZ, SaJpiîfc*£ŞZLEVİDZE, Selim AKKURT,
Vatan BÖLÜKBAŞOĞLU'nun örgütün silahlı tetifeçı.gruptegftBa yer aldıkları,

Hiç yorum yok: