11.8.09

2.ERGENEKON İDDİANAMESİ 1951 - 1972 SAYFALAR

2.ERGENEKON İDDİANAMESİ 1951 - 1972 SAYFALAR

“Erzurum’a geleli birkaç ay oldu. Hem mesleğimin vermiş olduğu avantajlar, hem de IM’in ( İsa Mesih) yardımlarıyla güzel başlangıçlar yaptık, ve eminim bir çok kişiye daha mesajımızı ulaştıracağız.”
“Hemen Laleli’ye N.B. OGLUNUN (NERİM BİTLİSLİOĞLU SUBAY) maka... gittim. (Laleli askeri birlik) Mr. C.’un selamını söyledim. Beni çok iyi karşıladı. Mesaisinin bitmesine az kalmıştı. Kapıyı kapattı, sonra da telefonun fişini çekti. Güzel bir sohbet oldu. Ona IM’in mesajları ve bu kapsamda bize düşenlerin neler olması gerektiğini anlattım”
“Nalanlar da toplandık, küçük bir o kadarda sevimli ‘home-church’ daha yapılacak çok şey var. Burada iyi bir performans yakalayabilirsek hem asya hem de orta doğu’ya aktaracak önemli tecrübelerimiz olacak. Z. Hemşire de benim gibi erken gelmişti. İyi bir prtstn (PROTESTAN) olacak. Bana IM’yi tanıdıktan sonra içini nasıl bir huzurun kapladığını bunda da IM’nin büyük payı olduğunu söyledi.”
“Özdemir hocanın selamıyla bir öğrenci geldi. Pingollu, parlak, çalışkan biri. Babasını askerler vurmuş, hayatta yalnız kalmak onu çok etkilemiş, hiçbir şaya inancı kalmamış, tek isteği iyi bir hukukçu olmak. Kültür Sarayı (CUMHURİYET CADDESİNDE BÜYÜK BİR KİTAP MAĞAZASI SAHİPLERİ, ERMENİ OLDUĞU SÖYLENTİLERİ BULUNMAKTADIR)’na bir kartla gönderdim. Burs vereceğiz. Akşamda toplantımıza gelecek. Onun için bazı kitaplar hazırladım. Bakalım nasıl tepki verecek.”
“A. Malcok ile buluştuk çok ilginç biri, biraz çıkarcı. Beni tanıyınca ‘Ben sadece Afrika’ya Dr. gönderiyorlar sanıyordum’ dedi. Burada okuduğumu Hıristiyanlıkla sonradan tanıştığımı ve IM’nin mesajlarıyla bu noktaya kadar geldiğimi öğrenince daha da şaşırdı. Beni ilgi ile dinledi, sorular sordu, sanki sınavdaydım. Verdiğim CD’leri ve kitabı inceleyeceğini söyledi. Aslen göçmenmiş. Oda asıl dinine dönecek eminim.”
“Bugün çok yoruldum. IM’in verdiği güç olmasa ayakta duramam. 100’den fazla hasta bakmışımdır. Akşam Cem Bey’de (CEM ÇİL DR. CEMİL ÇİL’İN OĞLU. ESKİ TRT BÖLGE MÜDÜRÜ ADNAN VANGÖLÜ’NÜN DAMADI. ADNAN VANGÖLÜ ROTARY ÜYESİDİR)gelmişti. Ne zamandır görünmüyordu. Korkuyormuş. ‘Sen buranın yerlisisin. Sana atalarının öcünü alma fırsatı veriyoruz. Kıymetini bilmiyorsun’ diyince çok üzüldü. Elinden geleni yapacağını söyledi. Senedi için borç verdik. İşini büyütecek, yanında çalışacakları da biz seçiyoruz.”
“Bugün bende bir şey yok. Meryem beni çok rahatlattı. Bugün Cafe’de bir teğmen ile tanışmışlar. Teğmen çok acemi, daha ilk günden Meryem’e aşık olmuş. Öl dese ölecek. Bakalım onun gibi düşünmeye de başlayacak mı? Aşk ne büyük bir silah ve güç.Tanrı Meryem’i bu iş için yaratmış olmalı.”
“Günlerdir yazamıyorum. Fırsat olmuyor. Bizim aşıklar işi ilerletti, evlenmek istiyormuş, Meryem ile birlikte geldiler. Ona durumu açıkladım. Evlenirlerse işinden olabileceğini ona orada çok ihtiyacımız olduğunu ne zaman isterse Meryem’i görebileceğini söyledim. Delikanlı kararsız. Ama bizim avucumuzda onun sayesinde çok kişiyi de tanıma fırsatı bulduk. Herkesin ihtiyaçları farklı, beni iyi bir Milliyetçi olarak biliyorlar.”
“Bizim aşık sonunda sözünde durdu. Bugün bir üst devresini getirdi. Kurnaz biri. Pek güven vermedi. Ama biz yine de onu davet ettik. Doküman istedi. CD ler de istedi verdik. Ama bilgisayarı yokmuş, yarın için lap topumu istedi. Kıramadım, umarım CD ler işe yarar”
Şeklinde beyanların yer aldığı görülmüştür.
b. Siyami YALÇIN isimli şahsa ait, Kingston marka flaş bellek üzerinde yapılan incelemede “RAPOR. DOC” isimli dosya içeriği incelendiğinde Erzurum ili ve ilçeleri ile ilgili olarak detaylı bir şekilde rapor yazıldığı, yeraltı zenginlikleri, sosyal yapı ve arkeolojik alanların ifade edildiği,
Söz konusu belgede;
“Erzurum, konumu itibariyle, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Doğu’dan gelebilecek tehlikelere karşı savunma yapacağı tek ve en önemli merkezdir. Bu durumu en iyi bilen Almanlar, son yıllarda Erzurum’da önemli faaliyetlerin altına başkalarının ismiyle imzalarını atmaktadırlar. Bu isimlerin başında K. ailesi ve Y.K.’dır. Y.K. Erzurum’un tanınan simalarından olup korku ile birlikte saygı duyulan bir isimdir. Tahminlere göre 20 Milyon Dolarlık serveti bulunan aile Petrol, Gıda, Turizm ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren ticaret ile uğraşmaktadır. Aynı zamanda Federal Almanya’nın Fahri Konsolosu olan Y.K., özellikle Erzurum’un İspir İlçesi başta olmak üzere bir çok yerde arazi satın almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Erzurum’da Büyükelçiliği bulunan Almanya, Erzurum’u doğu’ya açılan pencere olarak yeniden görmeye başlamış durumdadır. Ticaret alanında Erzurum’a sürekli Almanya’dan birileri gelerek, belli kişilere seminer ve konferans vermektedirler. İklim bakımından Erzurum’da sanayinin gelişme olasılığının çok zor olduğunun bilinmesine karşın Y.K., Alman teknolojisi ve sanayisi sayesinde Erzurum’un kalkınacağı konusunda çalışmalar yapmaktadır. Nedir bu çalışmalar: Erzurum’da bulunan sanayi kuruluşları Almanlar tarafından gezdirilmekte ve öneriler verilmekte.
Y. K. 2005 yılından itibaren Türkiye’nin en kaliteli içme sularından olan, Askeri alan içerisinde yer alan PAŞAPINARI kaynak suyunun bulunduğu alanı satın almak için Genelkurmay Başkanlığı nezdinde girişimlerde bulundu. Yaklaşık 2 yıl boyunca vermiş olduğu mücadele kendi çıkarına sonuçlanmadığından, gözünü DUMLU BABA suyuna gözünü dikti. DUMLU BABA suyu Hıristiyan inancına göre de oldukça önemli bir yerde bulunmaktadır. Hıristiyanların Kutsal kitabı olan İncil’de FIRAT suyunun Cennet’ten çıktığı yazmaktadır. Fırat suyunun da çıkış noktası olarak DUMLU BABA suyunun bulunduğu yer, 3200 metre yüksekliğinde Erzurum’a 20 Km. uzaklıktadır. Yılmaz Kuşkay Almanlar ile birlikte temmuz ayında Erzurum İl Genel Meclisi’nden bu suyu işletmek için kiralamak istediğini bir dilekçe ile Erzurum Valiliği’ne başvurdu. İl Genel Meclislide bu suyun kiralanması konusunda karar aldı ve ihaleye çıkardı. Yurt içi ve yurt dışından toplam 7 firma teklif verdi. Y.K. Alman ortakları ile birlikte bu yeri 1 Milyon YTL karşılığında 49 yıllığına kiraladı.” Şeklinde bilgilerin yeraldığı,
c. “STRATEJİK NOKTALARA YABANCI AKINI AŞKALE” başlığı altında; “Yeraltı zenginlikleri bakımından çok zengin bir yer olan Aşkale, son yıllarda Yahudi sermayenin Doğu Anadolu Bölgesi’nde en uğrak yeri konumundadır. Denizli Menşeli İdea Enerji yaklaşık 30 Milyon dolarlık yatırımla Hidroelektrik santrali kuruyor. Yahudi asıllı Ukrayna Firması ise yaklaşık 40 Milyon dolarlık yatırımla Manyezit Madenini hizmete açıyor. Kod adı Onur olan bir kişi 300 Bin YTL değerindeki araziye nakit olarak 2.5 Milyon Dolar teklif ediyor. Yapılan araştırmalar da, bu kişi İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğunda çalıştığı öğrenildi. Konu ile ilgili detaylar MİT ve Dışişleri Bakanlığı’nda mevcuttur”,
CEMAATLER başlığı altında; Erzurum’da, güç tamamıyla cemaatlerin elindedir. Atatürk Üniversitesi, Emniyet Müdürlüğü, Belediyeler, Kamu kuruluşları ve özel sektörde söz cemaatlerdedir. Erzurum’da Nur Cemaati Fethullahçılar ve Kırkıncılar olarak iki guruptadır. Sağlıktan eğitime kadar, tüm alanlarda söz bu iki guruptadır. Bu gurupları Sağlık Bakanı R. A.’ında mensubu olduğu Nakşibendi Tarikatının Menzilciler gurubu izlemektedir. Fethullahçılara ait önde gelen kurumlar ise Özel Aziziye Koleji, Şifa Hastanesi, İstiklal Eğitim Kurumları, Düzgün Marketler Zinciri, Özdemir İnşaat ve Sadakat Ltd. bulunmaktadır. Sadece bu kurumların maddi değeri 100-200 Milyon Dolardır. Aslen Erzurumlu olmayan ve Arap olan Fethullah Gülen, cemaatine mensup 500’ün üzerinde öğretim görevlisi Atatürk Üniversitesinde görev yapmaktadır. Fethullahçılara ait yaklaşık 300 öğrenci evi ve yurt bulunmakta. Gücünü sonuna kadar hissettiren Gülen Cemaati Erzurum siyasetinde son derece etkilidir. Her partiden mutlaka en az 2 aday bu cemaatin üyesidir. Fethullahçılar son zamanlarda Pulur Köy Enstitüsüne ait Ilıca ilçesindeki 100 dönümlük araziyi almak için büyük uğraş vermektedir. Nur Cemaatine ait bir diğer gurup ise Mehmet Kırkıncı’nın liderliğindeki Kırkıncı Cemaati. Sayıları 80-100 binleri bulan taraftarı olan bu cemaat, ağırlıklı olarak eğitim ve ticaret alanlarında hizmet vermektedirler. Milletvekili M.G., Mehmet Kırkıncı sayesinde AKP MKYK üyesi olmuştur. Cemaatin Ankara’da tüm işlerini Milletvekili G. görmektedir.
Kırkıncı Cemaatinde son yıllarda Kürtlerin artışı görülmektedir. Mehmet Kırkıncı cemaatin liderliğinden edilmek istenmesi ise gündemdedir. Bu duruma en bariz önek ise Cemaate ait Kültür Eğitim Vakfının mütevelli heyetinde yaşanmıştır. Vakfa ait olan Özel Güneş İlköğretim Okulu’nun yönetim kadrosu oy birliği ile değiştirilip yerlerine Diyarbakır, Van ve muşlu kişiler getirilmiştir. Bu duruma Mehmet Kırkıncı bile dur diyememiştir. Mehmet Kırkıncı ülke genelindeki cemaat liderleri tarafından da artık benimsenmemektedir. Nur Cemaatinin diğer ilerdeki liderlerinin tamamı Kürt’tür. Erzurum’da bu cemaatin ilerdeki lideri olarak Hınıslı Fahrettin Hoca adı konuşulmaktadır. Atatürk Üniversitesinde Mehmet Kırkıncı Hoca’nın izni olmadan Prof olmak son derece güç. Son 10 yıla bakıldığında, yurt dışına gönderilen tüm öğretim görevlilerinin bu cemaate üye oldukları görülecektir.
Nakşibendî Tarikatının Erzurum ayağı Menzil gurubudur. Bu grubun başındaki kişi ise Baki Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Hacı Hüseyin Efendi’dir. Sağlık Bakanı R. A.’ın da bu gurubun üyesi olması sebebiyle Erzurum’da önemli bir konuma gelmiş bulunmaktadırlar. Gerek Merkezi gerekse yerel yönetimlerde Menzilciler önemli yerlere getirildiler. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne F. Ö., Milletvekili İ. K., Emniyet Müdür yardımcılık görevlerine Bakan A. tarafından kendi cemaatine mensup kişiler getirildi. Büyükşehir Belediyesi ve alt kademe Belediyeler işlerini bu cemaate mensup kişilere yaptırmaktadırlar. Baki Kültür ve Eğitim Vakfı’nın tüm organizasyonlarına kamu kurumları destekleyici oluyorlar. Atatürk Üniversitesinde yaklaşık 250 öğretim görevlisi her akşam bir ayara gelerek yatsı namazından sonra hep birlikte hatme yapmaktadırlar. Erzurum’da yaklaşık 50 öğrenci evi bulunan Menzilciler muhakkak bir araya gelip Hatme yapmaktadırlar. Her evin bir Velisi olur ve ona itaat edilir. O velilerde her hafta başvekil Hüseyin Efendiye bilgi verirler.
İrili ufaklı Bir çok tarikat ve dergahın bulunduğu Erzurum’da kısacası Cemaatlerin izni olmadan kimse bir şey yapamaz. Gerek siyasi, gerekse ekonomik güçleri kendilerinden olmayanlara pek fazla yaşama şansı vermemektedirler. Bu Cemaat ve tarikatlara son yıllarda Kürtlerin katılığı yapılan çalışmalarla anlaşılmaktadır” yazdığı,
MESUT BARZANİ VE … AİLESİ İLİŞKİLERİ başlığı altında, Erzurum ilindeki B. aşireti ve F. soyisimli ailerle ilgili HUKUKA AYKIRI KİŞİSEL VERİLERİNİN kaydedildiği,
ROTARY VE LEONS ÜYELERİ başlığı altında, Erzurum ilindeki ROTARY kulübene üye bir barka müdürü Y.B, iş adamı S.E, iş adamı E.G. ve G soy isimli bir kişiyle ilgili bilgilerin olduğu,
BAHAİLER başlığı altında; M.A. ve ailesiyle ilgili bilgilerin olduğu,
PKK’YA DESTEK VEREN KİŞİ VE KURUMLAR başlığı altında; Erzurum ilindeki çok sayıda iş yeri ve bu işyeri sahipleri olan S.Y, A.Ş.A., Z.U, M.E.,S.K.,M.K.,S.D., M.C.,F.K.,N.A,H.C., isimli şahıslar hakkında HUKUKA AYKIRI OLARAK KİŞİSEL VE MALİ DURUMLARININ kaydedildiği,
VALİ C.G. başlığı altında, C.G ile ilgili HUKUKA AYKIRI OLARAK KİŞİSEL VERİLERİNİN kaydedildiği,
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI A. K. başlığı altında, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı A. K.’nin göreve gelir gelmez kendi ekibini kurduğu, Z. E.’nin, M.K.’nin, Z.D’nin ve S.A’nın Ermeni asıllı olduğu ve Büyükşehir Belediyesinin tüm işlerinin bu kişiler tarafından yapıldığı, büyük paralar kazanıldığı şeklinde istihbarı yazıların olduğu görülmüştür. (Bu dijitalin aynısı şüpheli Muhammet Murat AVRA’ dan el konulan TWINMOS marka flash bellek içersinde bulunan “ERZURUM RAPOR.doc” isimli word dosyasındada mevcuttur.)
c-Telefon Görüşmeleri
Tape No:6964’ te kayıtlı 29.01.2008 günü saat: 16:03’te Muhammet Murat AVAR ile yaptığı görüşmede özetle; M.Murat’ın “Can abi” dediği, şüphelinin “La 1500 kilo sütü ne edecekler tek seferde” “Tek seferde olmaz” dediği, şüphelinin “Tek sefer dediler” “Gardaş deseler bile onun liste detayı var mı sende” “Ya o liste bi liste halinde var mı ihale listesi halinde” dediği, M.Murat’ın “Mamullerin isimleri ve adetleri var şu anda” “İhale 19 Şubatta” dediği, şüphelinin “Deseler bile yanlış 1500 kilo süt tek seferde alsın ne etsin” dediği, M.Murat’ın “Tamam o zaman yarın bi de o zaman sabah gidiyorum şeye Polis Okuluna” dediği, görüşmenin devamında M.Murat’ın “Bu imamlanda konuşacamda 140 dolardan” “Bu N95 ler 8800 lar manyak derecede Türkiye’ye giriş yapmış”, “Ha bunlar Yüksekova Şemdinli tarafında epey var bunlarda bi 1000 tene 1500 tene nasıl alak” Ya manyak para var Siyami abi bu işte ya” “Onu getirmesi de kolay bilir misin” dediği, şüphelinin “Onu nasıl satacaksan” dediği, M.Murat’ın “Telekominikasyon kurumuna araç şey makina başı 40 milyona işi hallediyorlar” “Bu sahte imam nerde” dediği, şüphelinin “Sahte imam buralarda” dediği,
Tape No:6966’ da kayıtlı 01.02.2008 günü saat: 12:18’de Muhammet Murat AVAR ile yaptığı görüşmede özetle; M.Murat’ın “Şimdi jandarmadan çıktım abi sen ne ediysen” dediği, şüphelinin “İyi ne ediysen sen jandarmada akşama kadar” dediği, M.Murat’ın “Hı abi bi iki ay sonrasına yatırım yapıyorum haber mabere yatırıyorum ondan sonra adamlarla diyaloğumu geliştiricem da uğramasan olmi hiç” “Ben şimdi gidecem Cuma astsubayımla buluşmaya” dediği, şüphelinin “Hadi bakda bana bi haber ver Murat” dediği,
Tape No:6733’ de kayıtlı 07.03.2008 günü saat: 22:41’de Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede özetle; Şüphelinin “Şimdi bugün bu Erzurum’da bir ihale oldu bu komple İç Tedarik Bölge Başkanlığının kömür ihalesi oldu yav bizim bu milliyetçi şeyden bu insanlardan nedir çektiğimiz gardaşım geldiler yine bu Şırnaklı PKK lılar manyak manyak fiyatlar attılar ve bu ihalenin birçok kısmını aldı ve gittiler” “Nedir bu PKK lılardan çektiğimiz yav bi birşeyler edin da bizde yeter da ... edemiyoruz yav vallahi edemiyoruz” dediği, Neriman’ın “Hani orda Ahmet Yarbayla Ahmet Yarbayla konuşmuyormusunuz siz görüşüyorsunuz” dediği, şüphelinin “Yav ablam görüşüyoruz da Ahmet abimin burada bunlara yapacak çok fazla bir şeysi yok aha şuanda artık” dediği, Neriman’ın “Niye Kolordunun istihbarat subayı değil mi?” dediği, şüphelinin “Yav ablam istihbarat subayı ne yapacak buna istihbarat subayı dediğin insan içerdeki kendi işleriyle uğraşan habire yazıp çizen garip bi görevle bunlar bunlar bu işlerin altından çıkamıyorlar bunlar yapamıyorlar edemiyorlar baş edemiyorlar güçleri yetmiyor yetmiyor abla bunlara güçleri yetmiyor” “Bugün yapıldı yav yemin ediyorum bugün o kadar çok canım sıkıldı ki bir tane doğru düzgün bir insan alsa ucuza da alsa şöyle de olsa böylede olsa hiç umurumda değil diyeceğim ki tamam olsun ne var o da bizim kardeşimiz bu vatanın evladı ben alamamışım Allah ona nasip etmiş o almış yav bu PKK lılar gidip Şırnağın şuanda Türk Silahlı Kuvvetlerine ben orda kardeşim benim oğlum benim evladım orda gidecek savaşacak bilmem efendime söyleyim mevzide duracak donacak gelecek o Şırnağın berbat kömürüyle ısınamayacak bile” dediği, Aynı görüşmenin devamında Neriman’ın “Siyami isimlerini biliyor musun alan firmaları bana” dediği, şüphelinin “Elbetteki ablam yarın bana bir faks numarası verirsen ben bu firmaların hakkında sana gerekli detaylı bilgide veririm bu heriflerin Şırnak’ta ne bok halt karıştıklarını da siz oradan baksanız sizde gerekli bilgileri toplarsınız bunu bir dünya biliyor” “Ya bu herifler bunları yiyorlar yiyorlar ondan sonrada gidip kurşun alıp götürüp PKK’nın kucağına veriyorlar yav yeter yav vallahi yeter yav”…”Ben şimdi senin ziraat mailine yarın bu konuyla ilgili döküman yapacağım” “Göndereceğim yav ablam bak şuanda mesela buna müdahale edebilecek bir şey bu Türk Silahlı Kuvvetlerinin elindeki bir şey iptal ettim der ihaleyi olay bitti”..”Artı bak mesela ablam Van’da adam bunu da özellikle söylemek istiyorum Van’da şeye Diyarbakır da geçen hafta Diyarbakır’daydı tertemiz gerçekten aslı kürt ama bu millete faydalı olan bi insan” “Vatanperver bir insan isterse milliyeti ne olursa olsun o da o kadar önemli değil” Ablacığım bu insan 213.000 lira rakam attı ve valla Erzurum arasında da 400 - 500 km yol farkı var nakliye farkı var” “Bugün o adamı tehdit etmiş almamışlar ihaleye sokturmamışlar” “Bunun ismini de yazacağım firmalarını da yazacağım yanlız ablam bu bak bu o kadar şey basit bir şey değil ve 4 - 5 trilyon liralık bir iş artı yav buna bir dur deyin ya bi bir şey pazartesi günü” dediği, Neriman’ın “Ama ihaleye giren ama ihaleye giren firmalar hakkında bilgi almak zorunda çünkü orası Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir Kolordusu” “Olsun ama giren firmalar hakkında bilgi almak zorunda Türkiye bir şavaş yaşıyor bu insanlarlan yani savaşan insana mı veriyorsun Türke mi veriyorsun dosta mı veriyon düşmana mı veriyon bunu bilmek zorundalar” dediği tespit edilmiştir.
Tape No:6979’ da kayıtlı 08.03.2008 günü saat: 22:42’de Muhammet Murat AVAR ile yaptığı görüşmede özetle; M.Murat’ın “Ha Yükselle tam konuya başla ...... kapat ben seni başka bir numaradan arayım aradı Yüksel farklı bir numaradan” “Abi dedi senle konuşmam lazım oda dedi konu ne dedim şu yapılan kömür ihalesi ile ilgili” “Dedi çok fazla açık konuşma abi dedi bu bizim için çok önemli dedi ki ben pazartesi geliyorum dedi hayırdır bu balkanla ilgili abi dedim geçen nisan benim gözüme bak dedim ne istiyorsan tamam derim” “Biraz önce aradı YÜKSELLE SENİN DEDİĞİN söyliyim mi ben” dediği, şüphelinin “Yok deki gel bi konuşalım sen birşey deme sen rakam falan her hangi birşey bahsetme” Biraz daha böyle farklı gelişmeler var da ona sebep biraz daha rahat gibiyim” “Bu or...şube pkk baglantısı var mı” dediği, M.Murat’ın “Kimle” dediği, sizin “Bu balkanlar” dediği, M.Murat’ın “Var mı?” dediği, şüphelinin “Hemde nasıl” dediği, M.Murat’ın “Şaka yapmıyorum bak çok ciddiyim” Ha öyle birşey varsa ben bunu iptal ettiririm yüksellede ..... .... gerek kalmaz” “Ha yav şimdi hayır şimdi ben seni yarın olmazsa seni biriyle tanıştıracam” “O iptal ettirecek uygunsuz diye yazı yazacak iptal edecek” Bak o yani aklıma geldi ben o zaman gündüz aklıma gelmedi balkanları hiç duymamıştım da abi” dediği, şüphelinin “hı hı var var” “Şerefsizler tabi canım” dediği, M.Murat’ın “Varsa ben şimdi İstihbarat Şube Müdürüyle görüşyorum yarın sabah” “Konunun iptal edilmesi gerektiğini zaten benle arası çok iyi seni de ondan tanıştırım” dediği,
Tape No:6982’ de kayıtlı 11.03.2008 günü saat: 11:12’de Muhammet Murat AVAR ile yaptığı görüşmede özetle; Şüphelinin “Bi gelişme var mı?” dediği, M.Murat’ın “Abi şu an otobüsteyim üniversite kavşağından beni alacaklar” dediği, şüphelinin “Tamam bir gelişme oldu mu bana bilgi aktarırsan sevinirim” dediği,
Tape No:6983’ de kayıtlı 11.03.2008 günü saat: 11:52’de Muhammet Murat AVAR ile yaptığı görüşmede özetle; M.Murat’ın “Bi abimle çay içmeye gelecez uygun” dediği, şüphelinin “Nerye burya” dediği, M.Murat’ın “He yada başka yere” dediği, şüphelinin “Tamam başka bir yerlerde görüşek burası müsait değil” dediği, M.Murat’ın “Tamam abi bi yarım saat sonra şey yaparız döneriz sana” dediği,
Tape No:6734’ de kayıtlı 14.03.2008 günü saat: 11:54’de Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede özetle; Şüphelinin “….abla hiç şeyden bizim işimizden bir gelişme felan birşey var mı ablam?” dediği, Neriman’ın “Üzerinde çalışıyorlar henüz bana sonucunu bildirmediler” dediği, şüphelinin “Ablacığım bi şöyle bir buçuk desen çok memnun olurum” dediği, Neriman’ın “Ben yine hatırlatırım ama hatırlatmaya gerek yok Siyami çünkü bu devlet yani devlet”…. “Tabiî ki tabiî ki onun için çok üzerinde duruyorlar sana da teşekkür ediyorlar sanıyorum senide bilgilendirecekler yani arayacaklar bilgine müracaat edebilirler” dediği,
Tape No:6986’ da kayıtlı 15.03.2008 günü saat: 15:38’de Muhammet Murat AVAR ile yaptığı görüşmede özetle; M.Murat’ın “Bi şey sorma da pazartesi günü Kolordu komutanı bizde” dediği, şüphelinin “Pazartesi, kaçta” dediği, M.Murat’ın “Bilmiyorum saati .... size bağlı öğleden sonra” “Gelir misin” dediği, şüphelinin “Olur tabi canım tamam” dediği,

Tape No:6992’ de kayıtlı 17.03.2008 günü saat: 13:30’da Muhammet Murat AVAR ile yaptığı görüşmede özetle; Şüphelinin “Herşey yolunda mı?” dediği, M.Murat’ın “Herşey yolunda ........... dedim şimdi geçerse dedim yazdığım herşey ben birinden duyarsam dedim o gün ben bombayı patlatırım hatta ........ kalmışım komutan bazen bir kaç kişi şey için sen dedi şeydesin yani bir kaç tane kendini bilmezin yapmış oldukları kurumu zayıf düşüremez dedim bu şehirde zaten yeteri kadar darbe alıyorsunuz. Ama dedim benim ismim geçmeyecek” dediği, şüphelinin “Herşey tamam yani” dediği, M.Murat’ın “He herşey tamam sen de var mı bişe ne haber geldi mi?” dediği, şüphelinin “Sabahleyin Erzurum kesinde öbürleri resmiyette açıklanmadı gelenden de haberimiz yok” dediği,
Tape No:6996’ da kayıtlı 27.03.2008 günü saat: 05:44’de Muhammet Murat AVAR ile yaptığı görüşmede özetle; Şüphelinin “Bana bak şey şu İl Jandarmayı bir arada nöbetçi bak kim” dediği, M.Murat’ın “Şimdi mi? Hayırdır” dediği, şüphelinin “Hı hı” “Vezçi ÇAKMAK ın bir şeyi varmış tuklaması varmış” dediği, M.Murat’ın “Tutuklaması mı saat kaç” dediği, şüphelinin “...... Trabzon Jandarmadan şey var” dediği,
Tape No:6997’ de kayıtlı 27.03.2008 günü saat: 05:49’da Muhammet Murat AVAR ile yaptığı görüşmede özetle; M.Murat’ın “Mehmet Yirmibeş diye biri nöbetçiymiş dedim o şeylerde dedim böyle böyle bi durum var kimde olur dedi ki MGK da olur onlar merkezi karakol komutanı onlar jandarmadaki” “Bi de diyo yok nöbetçi bilmez Merkez Terör Komutanı bilir” dediği, şüphelinin “Tamam bi bakalım” dediğiniz tespit edilmiştir.
Tape No:6737’ de kayıtlı 27.03.2008 günü saat: 20:05’te Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede özetle; Şüphelinin “….Bizim bu sana bahsettiğim işten ne bir haber çıktı ne he dediler ne yok dediler ne beni arayan var nede soran var” dediği, Neriman’ın “Seni arayan soran olacak” “Sabır sabır göstereceksin” Emin ellerde yani öyle eften püften şeyde değil bu” “Bak Kemal abin diyorki devleti yönetmek devlet demek şirket demek değildir” Ben sana ayrıntılı sonuçlanınca ayrıntılı bilgi sanada ulaşmış olacak kardeşim” “O işin boyutları geçmişe yönelik olarakta incelendiği için ee sen oraya çok ciddi şeyler yazdın çünkü” Evet altında adın var dolayısıyla devlet bu konu üzerinde çok duruyor” dediği,
Tape No:7000’ de kayıtlı 18.05.2008 günü saat:20.46'da Hanifi ile yaptığı görüşmede; Hanifi'nin "Ya kurban şimdi bu Enes kaç gündür gitti Kırklareline teslim oldu" "O gündendir diyor ki baba işte bizi buradan Şırnak’a gönderecekler" "Aha şimdi demin de aradı dedi ki baba işte 15 kişinin ismi okunmuş çarşamba gününe hazırlık yapın gönderecez sizi yalnız burada bizim bölükte bi tane arkadaşla konuştuk dedi beni de ayırmışlar işte benim bi tanıdığım var diye açmış burada bi komutana komutan beni ayırmış göndermemiş" dediği, şüphelinin "Abi onun bana bi tam adresini ver" dediği, HANİFİ'nin "..... 55. Mekanizme Tugayı 1. Bölük" dediği, şüphelinin "Abi yarın sabah bunu erkenden millete ulaşmaya çalışırım yarın mesaide yok ama herkesi cepten ararım burda bi" "Abi illa ki vardır Kırklareli’nde illaki bi tane tanıdığımız birisi vardır" dediği,
Tape No:7001’ de kayıtlı 19.05.2008 günü saat: 10.12'de Ramazan ile yaptığı görüşmede; şüphelinin "Rambo ne ediyon" "…Rambo Kırklareli’nde Bahçede tanıdık kimse var mı" "Kırklareli’nde kim var kim yok bi bulak ya çok önemlidir" dediği, RAMAZAN'ın "Asker mi var" dediği, şüphelinin "Askerimiz var Güneydoğuya götürürlermiş ona bi film fırıldak bulacaz" dediği,
Tape No:7002’ de kayıtlı 19.05.2008 günü saat: 10.43'te Erol ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin "…Erol abi seni bi konuda bilgi almak için rahatsız ettim ama kusuruma bakma" "Bu Kırklareli’nde abi hiç kimsemiz var mı" dediğiniz, EROL'un "Abi hiç duymadım bizden birini Kırklareli’nde" dediği, şüphelinin "Kırklareli’nde bizden birini duymadın abi Mırklarelinde bi tane askerimiz varda oraya bi ulaşmam lazım dedim belki senin tanıdığın vardır seni bi rahatsız edeyim" "Abi böyle bi şeye sizin karargah mıdır nedir hele ona bak ki oralarda kim vardır bizden kimse var mıdır bişey .... var mı abi ya" dediği,
Tape No:7004’ de kayıtlı 25.06.2008 günü saat: 12.51'de M.Murat AVAR ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin "Ne ediyorsun HACIM" dediği, MURAT'ın "Sağol abi kurumdayım sen ne yapıyorsun" dediği, şüphelinin "İyi bana bak kriminilojide ulaşabileceğimiz kimse var mı" dediği, MURAT'ın "Kronoloji mi" "Üniversitede" dediği, şüphelinin "Yok oğlum ya şeyde bu Özel Hareketin içerisinde" dediği, MURAT'ın "Kriminal" dediği, şüphelinin "He he kriminal" dediği, MURAT'ın "Ulaşırız da hayırdır" dediği, şüphelinin "Bana ordan bi adam bul" dediği, MURAT'ın "Tamam bulunur da ne diyeceğiz bizim bi tanıdığım var orda" dediği, şüphelinin "Orda tanığımız ne bi evrak gitti oraya düz neyse onu istiyoruz" dediği, MURAT'ın "Neyse onu istiyoruz" "Tamam bi bakayım sana döneyim" dediği saptanmıştır.

d-Örgütsel İrtibatlar
Şüpheli Kemal AYDIN Emniyet Beyanında: Siyami YALÇIN isimli şahsı Muhammet Murat AVAR isimli şahsın vasıtası ile tanıdığını, Muhammet Murat AVAR’ın Siyami YALÇIN isimli şahsı kendisi ile tanıştırmak için yanına getirdiğini,
Şüpheli Neriman AYDIN Savcılık beyanında: Siyami YALÇIN'ı tanımadığını, abisinin tanıdığını, herhangi bir irtibatının olmadığını,
07.03.2008 günü saat:22.41 sıralarında Siyami YALÇIN ile Neriman AYDIN’IN telefon görüşmesinde özetle; Birbirinize hal hatır sorduktan sonra S.YALÇIN’ ın “Şimdi bugün bu Erzurumda bir ihale oldu bu komple İç Tedarik Bölge Başkanlığının kömür ihalesi oldu yav bizim bu milliyetçi şeyden bu insanlardan nedir çektiğimiz gardaşım geldiler yine bu Şırnaklı PKK lılar manyak manyak fiyatlar attılar ve bu ihalenin birçok kısmını aldı ve gittiler” “Nedir bu PKK lılardan çektiğimiz yav bi birşeyler edin da bizde yeter da ... edemiyoruz yav vallahi edemiyoruz” dediği, N. AYDIN’ın “Hani orda Ahmet Yarbayla Ahmet Yarbayla konuşmuyormusunuz siz görüşüyorsunuz” “Niye Kolordunun istihbarat subayı değil mi” dediği, S.YALÇIN’ ın “Yav ablam istihbarat subayı ne yapacak buna istihbarat subayı dediğin insan içerdeki kendi işleriyle uğraşan habire yazıp çizen garip bi görevle bunlar bunlar bu işlerin altından çıkamıyorlar bunlar yapamıyorlar edemiyorlar baş edemiyorlar güçleri yetmiyor yetmiyor abla bunlara güçleri yetmiyor” dediği, devamında ihalenin ne zaman yapıldığını sorduğu, Siyami’nin “bugun yapıldı…” dediği, Nerimanın firmaların isimlerini istediği, Siyami’nin bilgileri ve dökünlarını ziraat mailine göndereceğini, ihaleye müdahale edilip iptal edilmesini istediği, sizinde “:..ihale komisyonu başkanının kim olduğundan falan” dediği hatırlatıldı sorulduğunda;
Bu görüşmeyi Siyami YALÇIN ile yaptığını, Siyami YALÇIN'ı tanımadığını, Abisi Kemal AYDIN’ın tanıdığını, Siyami YALÇIN’ın kamu kurumlarına kömür sattığını, Ahmet Yarbay’ın Erzurum kolorduda Kemal AYDIN’ın arkadaşı olan Av. Hakan'ın abisi olduğunu, onunla görüşmesini tavsiye ettiğini, kendisinin ihale takipçisi olmadığını ama ona yardımcı olduğunu,
14.03.2008 günü saat:11.54 sıralarında Siyami YALÇIN’ın Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Siyami YALÇIN’ın bir önceki görüşmede bahsettiği ihale ile ilgili gönderdiği bilgileri Nerimanın aldığı, bu bilgiler üzerinde çalışıldığını söyleyerek “…çok üzerinde duruyorlar sanada teşekkür ediyorlar sanıyorum senide bilgilendirecekler yani arayacaklar bilgine müracaat edebilirler” dediği hatırlatılarak sorulduğunda;
Bu görüşmeyi Siyami ile yaptığını Ali beyi tanıdığı için ona ihale belgelerini gönderdiğini, sonuçta kömür ihalesini alıp almadığını bilmediğini,
27.03.2008 günü saat:20.05 sıralarında Siyami YALÇIN’ın Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Siyami YALÇIN’ ın Erzurum daki ihaleden bahsederek bir haber alınıp alınmadığını sorduğu, Neriman’ın da “Seni arayan soran olacak” “Sabır sabır göstereceksin” “Bak Kemal abin diyorki devleti yönetmek devlet demek şirket demek değildir” dediği hatırlatılarak sorulduğunda;
Bu ihale ile ilgili sık sık Siyamı arayınca abisinin söylediği Devleti yönetmek Devlet demek şirket demek olmadığını, devleti yönetmediklerini, Abisinin kişisel görüşü olduğunu,

Şüpheli Muhammed Murat AVAR Savcılık beyanında: SİYAMİ YALÇIN'ı tanıdığını, SİYAMİ YALÇIN’ın Erzurum'da ticaret yaptığını, daha sonra iflas ettiğini, daha sonra mütehatlik yaptığını, Ankara'ya gittiklerinde NERİMAN AYDIN'ın yanına birlikte uğradıklarını, kendisi ile o zaman tanıştığını, SİYAMİ'yi NERİMAN AYDIN ile kendisinin tanıştırdığını, tanışma olayının geçen yıl bu aylarda gerçekleştiğini,

Şüpheli Siyami YALÇIN’ın telefonunda yapılan inceleme sonucunda;

Şüpheli Neriman AYDIN ile 30 kez görüştüğü, şüpheli Muhammed Murat AVAR ile 1427 kez görüştüğü, tespit edilmiştir.
e- Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüsoruşturması kapsamında bu güne kadar yakalanan sanıklardan Veli Küçük ve Doğu Perinçek ile soruşturmasına devam edilen Tuncay Güney’de ele geçirilen “ERGENEKON” isimli dokümanın incelemesinde; dokümanın giriş bölümünde “ergenekon yapılanmasının Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren bir oluşum olduğunun” yazdığı, ayrıca dokümanın içeriğinde,
-Naylon terör örgütü oluşturulması,
-Ülke çıkarları ve mevcut rejim ilkelerine aykırı ideolojilere sahip siyasilere suikast yapılması yada dez-enfermasyon yöntemlerinin kullanılması,
-Türkiye’de faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin kontrol altında tutulması,
-Medya kuruluşlarının kontrol altına alması ve kendi medya kuruluşlarını oluşturması,
-Resmi istihbarat kuruluşları ve legal-illegal örgütlenmelere karşı mücadele edilmesi gerektiği,
-Uyuşturucu ticaretinin kontrol altına alınması, diğer taraftan da kimyasal silah üretimi,
-Örgüte gelir temin etmek için naylon şirketler kurulması ve uluslararası banka dolandırıcılığı yapılmasının gerektiği, bunların yanı sıra örgütün prensipleri ve organizasyon şemasının yazıldığı görülmüştür.
Aynı şekilde soruşturma kapsamında bu güne kadar yakalanan sanıklar Mehmet Zekeriya Öztürk, Muzaffer Tekin, Sevgi Erenerol, Oktay Yıldırım, Ümit Oğuztan, Doğu Perinçek, Erkut Ersoy gibi sanıklarda bulunarak el konulan “LOBİ” isimli dokümanın yapılan incelemesinde, giriş kısmında “Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon’a bağlı olarak sivil unsurların örgütlenmesi” yazdığı görülmüş, ayrıca dokümanın içeriğinde ise;
-Mafia gruplarının yeniden gözden geçirilmesi ve deneyimli mevcut grupların karşısında yeni ve güçlü grupların oluşturularak denetim ve kontrol altına alınmalarının sağlanması
-Ülke ekonomisini elinde tutan ve kişisel çıkarları adına ulusal çıkarları hiçe sayabilen, çok uluslu şirketlerle ortaklığı olan güçlü holdinglerin kontrol altında tutulması
-Güçlü ticari kuruluşlarda kadrolaşma sağlanması gerektiği, bu çerçevede özel güvenlik şirketleri kurarak iş adamlarının güvenliklerinin alınması gerektiği
-Medya kuruluşları aracılığı ile faaliyetler ve amaçlar doğrultusunda kamuoyu oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.
Ergenekon Terör Örgütünün amaçları ve bunlara ulaşmak için seçtikleri yol ve yöntemlere yukarıdaki “iki belgeden” hareketle kısaca değindikten sonra şüphelide ele geçirilen delillerin ve şüphelinin hukuki durumunun değerlendirmesine geçecek olursak;
Ergenekon Terör örgütüne yönelik yapılan teknik takip çalışmalarında Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun bazı Harp okulu öğrencileri, subaylar, polisler ve bazı kamu görevlilerine bir takım evlerde gizlice toplanarak örgüt ideolojisi doğrultusunda devlete karşı kışkırttıkları, toplantılar tertip ettikleri ve illegal bir yapılanmaya giriştikleri tespit edilmiştir.
Şüpheli Siyami YALÇIN’ın Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Muhammet Murat AVAR ile irtibatlarının bulunduğu şüphelilerin beyanlarından, kendi aralarında gerçekleştirdikleri telefon görüşmelerine ilişkin iletişim tespit tutanaklarından ve dijital incelemelerden anlaşılmaktadır.
Şüpheli Siyami YALÇIN’ın hazırlık beyanlarında geçtiği üzere diğer şüpheli Muhammet Murat AVAR ile Ankara’ya Neriman Aydın ve Kemal Aydın ile toplantı yapmak üzere geldikleri bir sırada diğer şüpheli Neriman AYDIN’ın “Burada bize Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili bir işiniz olursa beni arayın.” demesi üzerine, şüpheli Siyami YALÇIN’ın Neriman AYDIN’a askeri ihalelerle alakalı olarak bilgi verdiği, Erzurum’da yapılan bazı ihalelerin şüpheli Siyami Yalçın tarafından kaybedilmesi üzerine Neriman Aydın vasıtasıyla iptal girişimlerinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Şüpheli Siyami YALÇIN isimli şahsa ait, Kingston marka flaş bellek üzerinde yapılan incelemede “murat prtstn araştırma.doc” isimli dosya içeriği incelendiğinde; Erzurum ve çevre illerde yapılan misyonerlik faaliyetleri ile ilgili alınan notların bulunduğu görülmüştür. Ayrıca söz konusu belgenin operasyon kapsamında gözaltına alınan Muhammed Murat AVAR isimli şahsın incelemeye konu olan bilgisayarında kayıtlı olduğu görülmüştür.
Şüpheli Siyami YALÇIN isimli şahsa ait, Kingston marka flaş bellek üzerinde yapılan incelemede “RAPOR. DOC” isimli dosya içeriği incelendiğinde Erzurum ili ve ilçeleri ile ilgili olarak detaylı bir şekilde rapor yazıldığı, yeraltı zenginlikleri, sosyal yapı ve arkeolojik alanların ifade edildiği, stratejik noktalara yabancıların nasıl akın ettiği, yabancı sermayenin nerelere ve hangi amaçla yaptırım yaptıkları, cemaatler başlığı altında; Kırkıncı Cemaati, Nakşibendi Tarikatı ve Menzil Gurubu hakkında bilgilerin yer aldığı, Bahailer başlığı altında; Bahailerin yapılanması ve Erzurum’daki temsilcisi hakkında bilgilerin yer aldığı, PKK’ya destek veren kişi ve kurumlar başlığı altında; Y. Ticaret ve sahibi S.Y. hakkında, A. Kömürcülük ve sahibi A.Ş.A. hakkında, U. Ticaret ve E. Ltd. şirketi ve sahibi Z.U. hakkında, K.Ticaret ve sahibi S.K. hakkında, K. Ticaret sahibi A.K. hakkında ve S.D.u hakkında fişleme şeklinde bilgi notlarının bulunduğu ayrıca Vali Celalettin Güvenç, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler hakkında iddialarda bulunulduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca söz konusu fişlemelerin yapıldığı belgenin operasyon kapsamında gözaltına alınan Muhammed Murat AVAR isimli şahsın incelemeye konu olan bilgisayarında kayıtlı olduğu görülmüştür.
Şüpheli Siyami YALÇIN’da ele geçirilen Kingston marka flash bellekte ve diğer şüpheli Muhammed Murat Avar’ın bilgisayarlarında da bulunan bir çok kişinin özel hayatlarının gizliliğine ilişkin, fişleme şeklinde bilgi notlarının bulunduğu, bu bilgi notlarının uzman bir istihbaratçının üstlerine yazdığı bilgi notları şeklinde olması da şüphelinin hiyerarşik yapıya bilerek dahil olup bu amaç doğrultusunda talimatlara göre hareket ettiği kanaatine varılmıştır.
Şüphelinin ev ve arabasında yapılan aramalarda ruhsatsız silah ve pompalı tüfek ile bunlara ait mermi ve fişekler ele geçirilmiştir.
Bu şekilde şüphelinin yasadışı Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olduğu ve bu örgüt içinde bulunan Neriman Aydın ve Kemal Aydın ile sürekli toplantılar yaptıkları ve telefon görüşmeleri ile irtibatlarını devam ettirdikleri, diğer şüphelilerden Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN’ın bazı Harp okulu öğrencileri, subaylar, polisler ve bazı kamu görevlilerine bir takım evlerde gizlice toplanarak örgüt ideolojisi doğrultusunda devlete karşı kışkırttıkları, toplantılar tertip ettikleri ve illegal bir yapılanmaya giriştikleri tespit edilmesi karşısında,

Şüphelinin ERGENEKON Terör Örgütü’nün üyesi olduğu ve yukarıda sayılan bir suç işleme kararı kapsamında; kişileri siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme suçunu da işlediği, anlaşıldığından; üzerine atılı eylemleri nedeniyle TCK’nun 314/2 ve TCK’nın 135/2-1, 43/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
56- Şüpheli Süleyman SOLMAZ
a-Savunmaları,
Emniyet beyanında;
2005 yılında askerden terhis olduğunu, babasına ait olan nakliye şirketinde işe başladığını, başşoför olarak çalıştığını, halen Ankara ilinde faaliyet gösteren Soyut inşaat şirketinde şoför olarak çalışmakta olduğunu,
Ankara ilinde bir yaralama olayına karıştığını, konu ili ilgili olarak gözaltına alındığını, bunun haricinde uyuşturucu kullanmaktan yakalandığını ve mahkeme kararı ile tedavi olduğunu,
18.09.2008 günü birlikte yakalandığı şahısları tanıyıp tanımadığı, aralarında herhangi bir irtibat bulunup bulunmadığı hususundaki soruya:
“Hizb-ut Tahrir Terör Örgütü”üyesi olmak suçundan haklarındaki evrak tefrik edilen Rıza DEMİR’in çocukluk arkadaşı olduğunu, Ankara ilinde Turkcell bayiinde satış elemanı olarak çalıştığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, Rıfat YILDIRIM’ın da çocukluk arkadaşı olduğunu, ismini bilmediği bir şirkette su dağıtım elemanı olarak çalıştığını, fırsat buldukça görüştüklerini,Mahmut Oğuz KAZANCI’nın eniştesi olduğunu, Ankara ilinde reklam işi ile uğraştığını, Mahmut OĞUZ’un arkadaşı olduğunu, Ankara ilinde bir şirkette muhasebe elemanı olarak çalıştığını, Kurtça BEKTAŞ’ı çocukluk arkadaşı olduğu için tanıdığını, Ankara ilinde ismini hatırlamadığı bir şirkette güvenlik elemanı olarak çalıştığını, Kurtça’yla sık sık görüştüklerini, aralarında ticari bir ilişki olmadığını,
ERGENEKON terör örgütü üyesi olduğu şüphesi ile gözaltına alınan askeri personel Mehmet Ali ÇELEBİ ile Neriman AYDIN ve tutuklu Kemal AYDIN, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun sık sık irtibatlı olduklarının tespit edildiği hatırlatılarak bu şahıslarla irtibatının bulunup bulunmadığı, bu şahıslardan kimlerle görüştüğü hususu sorulduğunda: Bu tarihten beş altı ay kadar önce Ankara’da A. H. isimli bir şahsın ticari taksisinde şoför olarak çalıştığını, bu dönem içerisinde müşteri olarak ismini burada öğrendiği Mehmet Ali ÇELEBİ isimli şahısla tanıştığını, şoförlük yaptığı taksiye müşteri olarak bindiğini, kendisini Kızılay’dan alıp Mamak Boğaziçi’nde bir yerde bıraktığını, Taksi ile giderken Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisini tanıttığını, ismini şuanda hatırlamadığı bir isim olarak söylediğini, kendisinin muhasebe elemanı olarak çalıştığını anlattığını, dini konularda bir süre sohbet ettiklerini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin dini konulara meraklı olduğunu ve araştırma yaptığını anlattığını, ÇELEBİ’ye okuduğu bazı hadis kitapları olduğunu söylediğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin de kitapları alıp okuyabileceğini söyleyerek kitapları kendisinden istediğini, daha sonra görüşmek üzere ÇELEBİ’nin telefon numarasını verdiğini, vodafone olduğunu hatırladığı numarayı (A) olarak telefonuna kaydettiğini, şahsın ismini hatırlayamadığından dolayı (A) olarak kaydettiğini, bir süre sonra Mehmet Ali ÇELEBİ’nin mesaj attığını ve kitapları ne zaman getireceğini sorduğunu, mesajına karşılık vererek buluşabileceklerini söylediğini, 10 gün kadar sonra Mehmet Ali ÇELEBİ ile Ulus’ta buluştuklarını, bazı hadis kitaplarını kendisine verdiğini,
Bahsettiği görüşmeden sonra Mehmet Ali ÇELEBİ’nin telefonuna mesaj atarak kitapları geri istediğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kitapları amcasına verdiğini söyleyerek ertelediğini, kitapları alamadığını, kitapların isimlerini şuanda hatırlamadığını,
25.05.2008 günü saat:16.45’de Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı mesajlaşmada; “kardes simdi bizim akrabalar gelmis onlarla ilgileniyorum olursa nerde gorusebiliriz carsamba gelirim” şeklinde mesaj çektiğinin tespit edilmesi üzerine Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisi ile ne amaçla buluşmak istediği, bu şahsın askeri personel olduğunu bilip bilmediğinin sorulması üzerine; “Mehmet Ali ÇELEBİ ile buluşmasında vermiş olduğu kitapları daha sonra geri istediğini, onun da akrabaları geldiğini söyleyerek mesaj attığını, konunun kitaplarla ilgili olduğunu, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin askeri personel olduğunu bilmediğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisini muhasebeci olarak tanıttığını,
Şüpheliye 25.05.2008 günü saat:17.42’de Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Bugün müsaitsen bi saat söyle alalim seni degilsen crsba günü arkadaslarinida ayarla saat 6 dan sonra bi saat söyleyin ev varsa evde toplanalim yoksa bizi I@m eve gideriz.” şeklinde mesaj çektiğinin tespit edildiği hatırlatılarak askeri personel olan Mehmet Ali ÇELEBİ ve arkadaşları ile evde toplanmadaki amaçlarının ne olduğu, bu şahıslarla ne sıklıkla toplantı yaptıkları sorulması üzerine: “Mehmet Ali ÇELEBİ’nin dini konularda merakı olduğunu söylediğini, verdiği kitapları da okuduğunu ve sohbet edebileceğini söylediğini, mesajı Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisine attığını, arkadaşlarını da alıp gelebileceğini Kızılay da bir kafede sohbet edebileceklerini söylediğini, ancak Mehmet Ali ÇELEBİ ile buluşamadıklarını,
Bu şahısla yaptığı bazı mesajlaşmaları, hakkındaki evrak tefrik edilen Kurtça BEKTAŞ’ın telefonu ile yaptığını, çünkü bazen kontürü olmadığından onun telefonunu kullanmak zorunda kaldığını,
25.05.2008 günü saat:19.13’de Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisine “Abi carsamba gunu olur gorusmek uzere” şeklinde mesaj çektiği hatırlatılarak Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptıkları toplantılarda kimlerin bulunduğu sorulduğunda: “Mehmet Ali ÇELEBİ ile bu şeklide bir çok kez mesajlaştıklarını bir araya gelip dini sohbeler yapacaklarını, ancak bu isteklerinin gerçekleşmediğini, Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM, Mahmut OĞUZ ile görüşerek dini sohbet içerikli toplantılar yaptıklarını, Mehmet Ali ÇELEBİ ile de buluşabilseler bu arkadaşlarla birlikte sohbet yapacaklarını,
25.05.2008 günü saat: 00.12’de Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Kardes persembe saat 6 dan sonra msaidim butr sohbetler evlerde olur yasen ev ayarla biz gelelim yada siz buyrun bizim evde toplanalim” şeklinde mesaj çektiği tespit edilmesi üzerine, “bu tür sohbetler evde olur” sözü ile neyi kastettiği, sohbetleri özellikle evde yapmak istemelerinin nedeninin ne olduğu sorulduğunda: “Dini sohbetler kafelerde yapılamayacağı için evlerin daha müsait olacağını düşündüğü için bu şekilde mesaj attığını, sohbetlerinde Kuran ve hadis okuduklarını,
25.05.2008 günü saat:16.33’de Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Kardes müsaitsen bizim hocayi alip gelelim konusalim sohbet edelim cvp bekliyorum. Ben sülayman.” şeklinde mesaj çektiği; “Bizim hoca” diye kastettiği şahsın kim olduğu, sohbetleri bu şahsın yapıp yapmadığı sorulması üzerine: “Hoca olarak ismi geçen şahıs’ın Mahmut OĞUZ olduğunu, herkesin söz alarak konuştuğunu,
27.05.2008 günü saat:23.52’de Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye; “Abi arkadaslarin gelmeleri yarın belli olacak ev degilde kizilayda” şeklinde mesaj çektiği tespit edilmesi üzerine: Mehmet Ali ÇELEBİ’nin arkadaşları ile birlikte geleceği toplantının konusu ve amacının ne olduğu sorulduğunda; Mehmet Ali ÇELEBİ’nin arkadaşları ile sohbete geleceğini söylediğini, kendilerini de Kızılay’a çağırdığını,
07.06.2008 günü saat:14.33’de Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye: “Abi birkac arkadas daha ilgilendi dergileri okuyorlar hatta baska bile istediler biraz zaman verebilir misin” şeklinde mesaj çektiği; şüphelinin Mehmet Ali ÇELEBİ’ye verdiği ve Mehmet Ali ÇELEBİ’nin arkadaşlarına okuttuğunu söylediği dergilerin hangileri olduğu ve içeriklerinin ne olduğu sorulduğunda: Mesajda geçen derginin isminin “KÖKLÜ DEĞİŞİM” olduğunu, Bu dergiyi Mahmut OĞUZ’un getirip kendilerine verdiğini, Mahmut OĞUZ’un nereden aldığını bilmediğini, Piyasada satılıp satılmadığını bilmediğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’ye bu dergilerden de verdiğini, Ayrıca hadis kitapları da verdiğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin de dergileri yanında bulunan arkadaşlarının da okuduğunu söylediğini, arkadaşlarının kim olduğunu söylemediğini, zaten Mehmet Ali ve arkadaşları ile hiç buluşup sohbet edemediklerini,
Hizb-ut Tahrir Terör Örgütü hakkında bilgisinin bulunup bulunmadığı, bu örgüt içersinden kim ya da kimleri tanıdığı sorulduğunda; Hizb-ut Tahririn terör örgütü olup olmadığını bilmediğini, Hizb-ut Tahririn ne anlama geldiğini de bilmediğini, Ancak bahsettiği dergilerde ve evinde bulunarak el konulan dergi kitap ve dokümanlarda hizbutahrir isminin geçtiğini, Bu doküman, dergi ve kitapları Mahmut OĞUZ’un getirip kendilerine dağıttığını, Diğer arkadaşlarında da bu kitaplardan olduğunu, Bunları bulundurmamın amacı dini ağırlıklı olduğu için okumak amaçlı olduğunu, bunun dışında başka bir amacı olmadığını, Bunların yasak olup olmadığını da bilmediğini,
Neriman AYDIN’ın ikametinden Hizb-ut Tahrir örgütü ile ilgili kitap ve yayınların ele geçirildiği, bu yayınlardan HİZBUTTAHRİR isimli kitap hakkında, Ankara 1 No’lu DGM’nin 17.01.2003 tarih 2003/82 sayılı kararı ile toplatma ve el koyma kararının olduğu, bu kitap ve yayınlar Neriman AYDIN’a sorulduğunda, kendisinin bilgisi ve ilgisinin olmadığını, söz konusu kitapları askeri personel Mehmet Ali ÇELEBİ’nin getirdiğini beyan ettiği hatırlatılarak Mehmet Ali ÇELEBİ’nin bu kitapları şüpheliden alıp almadığı sorulduğunda;
Mehmet Ali ÇELEBİ’ye hadis kitapları ve bazı dergileri verdiğini, Hatta şuanda hatırlamadığı, dini içerikli bazı CD’ler de verdiğini, verdiği dergiler içerisinde Hizb-ut Tahririn de isminin geçtiğini, Muhtemelen Neriman AYDIN isimli şahıstan el konulan dergi ve dokümanlar’ın Mehmet Ali ÇELEBİ’ye verdikleri olabileceğini,
Şüpheli Neriman AYDIN’ın bilgisayarında, Hİzbuttahrir örgütüne ait olduğu değerlendirilen çok sayıda isimlerin yazdığı toplam (8) sayfadan oluşan liste yine şüpheli Neriman AYDIN’ın ikametinde yapılan aramada, ele geçirilen bir not kağıdında, üst kısmında “Hizb-ut Tahrir”, bunun altında da, “Süleyman” “Ulus kiler çarşı girişindeki Türkcell telefoncu Rıza arkadaşı” “Keçiören sanatoryum konuşma yerleri” “Her hafta toplantı yapılıyor, ayda bir büyük toplantı” “Aşama aşama hazırlık” “Senin bu kitaba geçmen için altı ayın var” “Bu iş için hiçbir şey talep etmeyen hocalarımız var” “CD ler kalabalık ortamda izleyin” “Telefonda kayıtları sayı olarak yapıyorlar 11 numara 7 numara gibi” yazdığı hatırlatılarak ve bu doküman Neriman AYDIN’a sorulduğunda, söz konusu dokümanın taksici tarafından Mehmet Ali ÇELEBİ ye verilen doküman olduğunu beyan ettiği hususları da hatırlatılarak; bu dökümanlardan haberinin olup olmadığı ve Mehmet Ali ÇELEBİ’nin bu dökümanları kendisinden temin edip etmediği sorulduğunda;
Notların yazdığı dokumanın kendisine gösterildiğini, bu yazıların kendisine ait olmadığını, fakat yazı içerisinde geçen konuları Mehmet Ali ÇELBİ’nin kendisine sorduğunu, bu soruları cevapladığını, kendisinin verdiği cevapları Mehmet Ali ÇELEBİ’nin not olarak yazdığını zannettiğini, Bu şahsın neden bu şekilde not aldığını bilmediğini, Ancak Mehmet Ali ÇELEBİ ile görüşmelerinde istemiş olduğu hadis kitaplarını işi çıktığı takdirde Ulus Kiler çarşı girişindeki Turkcell telefoncusunda çalışan arkadaşı Rıza DEMİR’e bırakabileceğini onun da oradan almasını söylediğini, ancak Mehmet Ali ÇELEBİ ile daha sonra buluştuklarını, Kitap ve dergileri elden teslim ettiğini,
Keçiören Senatoryum’un yakınında Kurtça BEKTAŞ’ın evinin bulunduğunu, Mehmet Ali ÇELEBİ ile tanıştıktan sonra ÇELEBİ’nin arkadaşlarıyla gelebileceğini söylediğini, kendisininde Toplantı ve sohbet için Kurtça BEKTAŞ’ın evini tarif ettiğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin bu konuları Neriman AYDIN isimli şahsa anlatmış olabileceğini, Neriman AYDIN ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını,
Yine notlarda belirtilen Ayda bir büyük toplantı konusunun da, kendi yakın çevre sohbetleri haricinde bazen büyük toplantılar yaptıklarını, Bu toplantılara 9-10 kişinin katıldığını, Herkesin kendi arkadaş çevresini toplantılara davet ettiğini bu şekilde toplantıların gerçekleştiğini, Toplantılara katılan diğer şahısların isimlerini hatırlamadığını, toplantıları Mahmut OĞUZ’un yönettiğini,
Neriman AYDIN’dan ele geçirilen HİZBUTTAHRİR ile ilgili kitap ve yayınların aynıları, şüpheliden ve birlikte yakalanan ve haklarındaki evrak tefrik edilen diğer şüpheliler Kutça BEKTAŞ, Rıza DEMİR ve Rıfat YILDIRIM isimli şahıslardan da ele geçirilmesi üzerine söz konusu kitap ve yayınları kim yada kimlerden temin ettikleri, amaçlarının ne olduğu sorulduğunda: Yukarıda beyan ettiği gibi bu dergi kitap ve dokümanları Mahmut OĞUZ’un getirdiğini, Onun nereden temin ettiğini bilmediğini, bahsedilen toplantılarda amaclarının dini sohbetler yapmak olduğunu, bunun haricinde hizburtahrir örgütüyle bir ilgisi olmadığını, Mahmut OĞUZ’un bu yönde herhangi bir telkini olmadığını,. Mahmut’un bu örgüt içerisinde yer alıp almadığı konusunda bir bilgisi olmadığını,
31.07.2008 günü saat:17.40’da, Kurtca BEKTAŞ ile yaptığı görüşmede geçen toplantı ile ilgili olarak, toplantının konusunun ne olduğu, Huzb-ut Tahrirle ilgisinin bulunup bulunmadığı, bu tür toplantıları kimlerle, ne sıklıkla yaptıkları sorulduğunda; dini toplantılar için yaptıkları bir görüşme olduğunu,
01.08.2008 günü saat:16.49’de, Rıfat YILDIRIM ile yaptığı görüşmede geçen toplantı konusunu açıklaması istendiğinde; Dini içerikli sohbetler için yaptıkları görüşme olduğunu,
Şüpheliye 01.08.2008 günü saat:17.01’de, Kurtca BEKTAŞ ile şüphelinin yaptığı görüşmede geçen konuşmalar hatırlatıldığında; Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM ve Mahmut OĞUZ ile dini içerikli sohbetler yaptıklarını, bu şahıslardan herhangi birisinin işi çıktığında sohbeti iptal ettiklerini, sohbetlerin herhangi bir kişinin evinde yapılabileceğini, telefon görüşmesinin de bu konu ile ilgili olduğunu,
Şüpheliye 18.09.2008 günü saat:09.43’de, X bayanla yaptığı görüşmede; görüştüğü bayanın, kendisini Rıfat YILDIRIM’ın ablası olarak tanıttığı ve Kurtça olup olmadığını sorduğu, şüphelinin de kendisini tanıttığı, X bayanın da polislerin eve baskın yaptığından bahsederek “Evde ne var ne yok kitaplar mitaplar toplandı mühürlendi götürdüler Hizbuttarih” “.. belki sizin de haberiniz vardır bu Hizbuttarih diye” “Kitaplar ney var ya onları hep alıp götürdüler” “…Rıfat dedi Kurtça’ya haber verin şimdi sen de o tarikattan mısın” “Peki bişey soracam sende o tarikattan mısın” diye sorduğu, şüphelinin de “Hı hı” diyerek onayladığı tespit edilmesi üzerine şüpheliye bu telefon görüşmesini açıklaması istendiğinde;
“Huzbutahrir denilen tarikatla bir ilgisi olmadığını, sohbet toplantısı yapmalarının amacının dini konularda bilgi sahibi olmak olduğunu, örgüt içerisinde herhangi bir şekilde yer almadığını,
ikametinde yapılan aramda Hizbut tahrir ismiyle hazırlanmış kitap, belge, çok sayıda dergiler bulunarak el konulmuş ve bunları nereden temin ettiği sorulduğunda;
“El konulan tüm belgeleri Mahmut OĞUZ’un getirdiğini, nereden aldığını bilmediğini, Bu dergi ve dokümanları öyle derinlemesine okumadığını,
Ev aramasında ele geçirilen ve el konulan belgeler içerisinde “kardeşiniz Ebu katade” ismiyle yazılmış iki sayfalık mektup sorulduğunda;
“Mektubun kendine hitaben yazılmadığını, katılmış olduğu sohbetlerde ismini hatırlamadığı ve tanımadığı bir şahıs tarafından dağıtıldığını, ne amaçla dağıtıldığını bilmediğini, merak ettiği için aldığını,

Savcılık beyanında;
Ankara’da şoförlük yaptığını, herhangi bir dernek ve parti üyeliğinin olmadığını, kendisi ile birlikte yakalanan ve haklarındaki evrak tefrik edilen Kurtça BEKTAŞ, Rıza DEMİR, Rıfat YILDIRIM ve Mahmut OĞUZ’un çocukluk arkadaşı olduğundan tanıdığını, Mahmut Oğuz KAZANCI’nın da eniştesi olduğunu, Hizbut Tahrir örgütü ile de hiçbir ilgisinin bulunmadığını,
Mehmet Ali ÇELEBİ ile tanışmasının taksisine binmesi sebebiyle olduğunu, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisini muhasebeci olarak tanıttığını, dini konulara çok meraklı olduğunu, O’nu evine taksisiyle bıraktığını, daha sonrada kendisi ile buluşup O’na hadis kitapları verdiğini, başka bir görüşmesinin olmadığını,
0535 251 05 66 numaralı telefonu kullanmakta olduğunu, bu telefonla ilgili olarak kendisine okunan iletişim tespit tutanaklarının kendisine ait olduğunu, ancak bunlarda suç veya suç unsuru olmadığını, genelde dini içerikli konuşmalar olduğunu, kendisinin eskiden uyuşturucu kullandığını ancak artık kullanmadığını, eskiden uyuşturucu kullandığından ve bundan kurtulmak için biraz dine ağırlık verdiğini olayın bundan ibaret olduğunu,
Kendisinin gerek Hizbul Tahrir gerekse Ergenekon örgütü ile hiçbir ilgi ve alakasının bulunmadığını,

Sorgu beyanında;
Ergenekon terör örgütü ve Hizb-ut Tahrir Terör Örgütüyle ilgi ve alakasının bulunmadığını,
Şüphelilerden Mehmet Ali Çelebi'nin Kızılay'da taksi şoförlüğü yaparken arabasına müşteri olarak bindiğini, Mamak Boğaziçi’ne kadar götürdüğünü, o sırada sohbet ettiklerini, normal hayattan sohbet ederken dini konulardan sohbet ettiklerini, kendisinin bu konularla ilgisini olduğunu söylediğini, Mehmet Ali Çelebi’nin kendisinden okumak için kitap istediğini, kendisinin de O’na hadis ve ayet kitapları verdiğini, telefonla mesajlaştıklarını, kitaplarımı getireceğini söylediğini ancak amcasında olduğunu söylediğini, getirmediğini,
Haklarındaki evrak tefrik edilen Kurtça Bektaş, Rıza Demir, Rıfat Yıldırım’ın çocukluk arkadaşı olduğunu, Mahmut Oğuz ile sonradan tanıştığını, bu arkadaşlarla birlikte evlerinde bir araya gelip kuran okuduklarını, hadis okuduklarını, kendisinin Hizb-ut Tahrir Örgütü ile ilgili bilgisinin bulunmadığını, burada öğrendiğini, suçlamaları kabul etmediğini,
Rıza Demir, Mustafa, Mahmut, Rıfat Yıldırım, Kurtça Bektaş ile yaptığı telefon görüşmeleri okunarak sorulması üzerine; bu telefon görüşmeleri hakkında emniyette ayrıntılı beyanda bulunduğunu, doğru olduğunu, tekrar ettiğini,

b-Elde Edilen Dokümanlar;
Şüpheli Süleyman SOLMAZ’ ın Ankara ili Keçiören İlçesi Çiçekli Mahallesi Başaran Sokak No:61/1 el konulan dokümanların yapılan incelemesinde;
– (1) Adet “Hamd Alemlerin Rabbi” şeklinde başlayan ve “Kardeşiniz Ebu Katade” diye biten ve içeriğinde; “Cihadın kendisine nasip olduğu, dünyada Müslümanların zulme uğradı” şeklinde beyanların bulunduğu, devamında bazı ayetlerden örnekler verildiği,
– (1) Adet üzerinde “MADEM ÖLÜM TEK BİR DEFA GELECEK ODA NEDEN ALLAH İÇİN OLMASI! YA ZAFER YA ŞEHADET" yazısı ve sayfanın kenarlarında el yazısı küçük notların bulunduğu bilgisayar çıktısı olduğu,
– (1) Adet 2/8/2008 tarihli Süleyman SOLMAZ adına düzenlenmiş 100 YTL lik Para Makbuzu olduğu,
– (1) Adet Takıyyuddin En-Nebhani isimli şahsın yazdığı anlaşılan “İSLAM NİZAMI” isimli 152 sayfadan oluşan kitap olduğu ve yapılan tetkikte kitap hakkında; Ankara 1.Nolu DGM’nin 17.01.2003 tarih 2003/82 D.İş sayılı toplatma kararının bulunduğu,
–Değişik tarihlerde yayınlanmış (1’den 105’e) kadar numaralandırılmış ve üzerinde Hizb-ut Tahrir amblemi olan bilgisayar çıktılarının içeriğinde; Bangladeş Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Kuveyt Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Pakistan Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Filistin Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Irak Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Sudan Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Ürdün Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Endonezya Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Hollanda Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Avusturalya Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Yemen Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Biritanya Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Danimarka Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü, Cezayir Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü ve Türkiye Vilayeti Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü şeklinde ibareler bulunan ve kurdukları internet adresinden yaptıkları yazışmalardan oluştuğu anlaşılan, bu yazışmaların içeriğini; Hilafetin zorunluluğu, Müslümanlara yapılan zulümler, çoğu İslam ülkesini yönetenlerin Amerika’ nın ajanı olduğu, Cihadın şart olduğu, ayet ve ayet meallerinden oluştuğu, Özellikle Türkiye Hizb-ut Tahrir Resmi Sözcüsü Yılmaz ÇELİK’in yazılarının içeriğinde –“Tüm Müslümanları Yeniden Raşidi Hilafet’i Kurmaya Davet Eder - İstanbul Güngören’deki Patlamadan Batıdaki Yöneticiler Sorumludur -Cumhurbaşkanı GÜL’ün Amerika Ziyareti - Küfür Rejimi Çatırdıyor, Nihai Darbeyi Vuracak Olanlar Nerede? - İslamı Yasaklayan ve Müslümanları Tutuklayan Laik Devletin Kökünü Ancak Hilafet Kazır - Demokrasi Şakirtleri, Diktatörler ile Suç Ortaklığına Girişiyor - Başbakan, Kafirin Dergisinde İslam Aleyhine Konuşuyor – Kılavuzu IMF Olanın Başı Krizden Çıkmaz – Ülkemizi ve Halkımızı Korumak, Hilafeti Kurmakla Mümkündür –Sosyal Güvenlik Reformuna Karşı Çıkış, İslami Akideye Dayılı Olmalıdır – Böyle Devlet Olmaz Olsun – Artık Ordunun ve Hükümetin Hesap Verme Vaktidir – CHP Lideri Deniz BAYKAL’a Açık Mektup – Başörtüsü Meselesi, İslami Bir Meseledir ve Yalnızca İslami Devlet Yoluyla Çözülebilir – Vakit Gazetesinde Yayınlanan Bir Makaleye Reddiye – Laiklik Dinsizliktir” gibi başlıkların bulunduğu toplam (151) sayfadan oluşan Hizb-ut Tahrir Terör Örgütü dökümanı olduğu değerlendirilen yazılar görülmüş,
Yukarıda belirtilen adreste el konulan belgelerin incelemesinin devamında, aşağıda dökümü yapılan dokümanlarda her hangi bir suç ve suç unsuru içermediği yada dosya kapsamında delil niteliği taşımadığı anlaşılmıştır.
(7) Adet değişik sayı ve değişik tarihlerde yayınlanmış Köklü Değişim Dergisi ve (2) Adet aynı tarih ve sayıda Köklü değişim dergisi olduğu, yapılan tetkikte dergilerin yayın yasağı olmadığı görülmüş,
(1) Adet değişik tarihlerde yayınlanmış olan ve T.F.S. Nakliyat Otomotiv İnşaat Madencilik Gıda Sanayi Tic.Ltd.Şti’ ye ait ilanların bulunduğu (5) sayfadan oluşan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi fotokopilerinin olduğu, (1) Adet Sorularla Hilafet ve Halife isimli kitap, - (1) Adet Hilafet Devletinin Yönetim ve İdari Organları İsimli kitap, - (1) Adet Demokrasi Eleştiri ve Onu İslamdan Gösterme Gayretlerine … isimli kitap, - (1) Adet Aydın Düşünme isimli Kitap, - (1) Adet Kaçınılmaz Son: Hadaratlar Çatışması isimli kitap, - (1) Adet Beyyinat Hükümleri isimli Kitap, - (1) Adet Siyaseti Anlamak isimli kitap, - (1) Adet İslamda Ukubat Nizamı isimli kitap, - (1) Adet İslamın İçtima-i nizamı isimli kitap, - (1) Adet Kalkınma Yolunda İnsan isimli kitap, - (1) Adet İslami Daveti Taşımanın Zorunlulukları ve Sıfatları, - (1) Adet İslami Hilafet Nizamının Şer-i Esasları isimli kitap, - (1) Adet Hızlı Düşün, Hızlı Karar Ver isimli kitap, - (1) Adet İslami Nefsiyet isimli kitap, - (1) Adet Kapitalizm ve Kominizme Alternatif İktisadi Siyaset, - (1) Adet Doğru Kalkınma isimli kitap, - (1) Adet Haberul Vahid isimli kitap, - (1) Adet Allaha Kulluk ve Zafer isimli kitapların olduğu ve yapılan tetkikte kitapların yayın yasağı olmadığı görülmüş olup, ( Yukarada yazılı olan yayınlar hakkında şu ana kadar herhangi bir yasaklama ve el koyma kararının bulunmadığı anlaşılmış olup, söz konusu yayınlarla ilgili Güvenlik Şube ile yapılan yazışma sureti tutanağa eklenmiştir.);
(1) Adet üzerinde Osmanoğulları Paslanmaz Baca Sistemleri ibaresi bulunan kahve renkli Süleyman SOLMAZ’ a ait ajandanın içeriğinde, ayet mealleri, hadisler ve ilahilerin olduğu,
(1) Adet üzerinde Çelikyay ibaresi bulunan Sevda SOLMAZ’ a ait kahve renkli ajandanın içeriğinde, ilahiler, hadisler, yemek tarifleri, sure mealleri, zina ve örtünme gibi yazıların olduğu,
(1) Adet TFS Nakliyat şirketi tarafından Süleyman SOLMAZ adına düzenlenmiş 11/2007 tarihli Hizmet Erbabı Ücret Bordrosu olduğu
(1) Adet TFS Nakliyat şirketi tarafından Tuncer SOLMAZ adına düzenlenmiş, noter Tasdikli Temsil belgesi olduğu,
(1) Adet MillwardBrown Pazar Araştırması Tic. Ve Ltd. Şti ye ait “Kişisel Gizliliğe Bağlılığımız” başlığı altında Gizlilik Kurallarının maddeler halinde yazılmış olan bilgisayar çıktısı olduğu görülmüştür.
2. Yapılan aramalarda Süleyman SOLMAZ’dan elde edilen, (1) adet Nokia 1100 marka 354319003758113 imei numaralı cep telefonu ve (1) adet 0607060468778 seri numaralı sim kartın yapılan incelemesinde,
Kurtça BEKTAŞ’ın telefonunun KURTÇA CEP:0 535 454 00 85,
Rıza DEMİR’in telefonunun RIZA CEP: 0 535 705 52 52,
Rıfat YILDIRIM’ın telefonunun RIFAT CEP:0 536 467 52 24,
Mehmet Ali ÇELEBİ’nin telefonunun A:0 545 467 88 99 şeklinde kayıtlı olduğu,
3. Mehmet Ali ÇELEBİ’nin telefonunda ise,
Süleyman SOLMAZ’ın telefonunun Suleyman: 0 535 251 05 66 ve Suleyman2: 0 535 454 00 85 şeklinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
c-Telefon Görüşmeleri
Tape No:7185’de kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı mesajlaşmada; “kardes simdi bizim akrabalar gelmis onlarla ilgileniyorum olursa nerde gorusebiliriz carsamba gelirim” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7188’de kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Bugün müsaitsen bi saat söyle alalim seni degilsen crsba günü arkadaslarinida ayarla saat 6 dan sonra bi saat söyleyin ev varsa evde toplanalim yoksa bizi I@m eve gideriz.” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7190’da kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye; “Abi carsamba gunu olur gorusmek uzere” şeklinde mesaj çektiği,
Tape no:7191’de kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Kardes persembe saat 6 dan sonra msaidim butr sohbetler evlerde olur yasen ev ayarla biz gelelim yada siz buyrun bizim evde toplanalim” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7193’de kayıtlı 25.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’ye; “Kardes müsaitsen bizim hocayi alip gelelim konusalim sohbet edelim cvp bekliyorum. Ben sülayman.” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7194’de kayıtlı 27.05.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye; “Abi arkadaslarin gelmeleri yarın belli olacak ev degilde kizilayda” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7195’de kayıtlı 07.06.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheliye; “Abi birkac arkadas daha ilgilendi dergileri okuyorlar hatta baska bile istediler biraz zaman verebilir misin” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7197’de kayıtlı 08.06.2008 günü saat:15.38’de Mehmet Ali ÇELEBİ’nin size; “ABİ AMCAM DERGİLERİ OKUDU musait olursa hocaya birkac sorusu olacak gorusuruz” şeklinde mesaj çektiği,
Tape No:7292’de kayıtlı 26.07.2008 günü Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı mesajlaşmada; “Abi amcam ayin birinde burda ikisinde cumartesi kitaplar elinde sen” “? de mahcup ettim amcam cok ilgili old ?cin iyi aksamlar” şeklinde mesaj yazdığı,
Tape No:7261’de kayıtlı 31.07.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile yaptığı görüşmede; “Kurtca’nın “…Mahmut abi” “8 gibi toplanalım” dediği, sizin de “8 buçuk falan dedi de aradığı zaman sen söylersin yine” “Benide daha aramadı şey yapmadı da” “Tamam 8, 8 buçukta toplanırız” dediği,
Tape No.7296’da kayıtlı 01.08.2008 günü Rıfat YILDIRIM ile yaptığı görüşmede; Rıfat YILDIRIM’ın “Şey toplantı ne olacak Kurtca gelmiyormuş” “İşi çıkmış çalışıyormuş toplantıda sıra Kurtcagilde dedik” “Nasıl olacak nasıl haber verecez Mahmut abiye” dediği, sizin “Bilmiyorum ki ertesi güne alsak” dediğiniz, Rıfat YILDIRIM’ın “Tamam Mahmut abiye nasıl haber verecez” diye sorduğunuz ve yapılacak toplantının iptal edilmesiyle ilgili konuştuğu,
Tape No:7263’de kayıtlı 01.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile yaptığı görüşmede; şüphelinin “Gelemiyon mu akşam” dediğiniz, Kurtca’nın “Gelemiyon la 9 gün boyunca izinde yok izinde iptal oldu” dediği, şüphelinin “Ne yapıcaz” dediği, kurtca’nın “Valla Mahmut abi ile görüştüm olmazsa dedim bi Süleymanı falan ara aramıdı mı seni” “Dedim biz ben konsere geldim dedim olmazsa Süleyman gilin evde yapın dedim tamam dedi ben ararım onları dedi bilmiyorum ne yaptı sonra” dediği, şüphelinin “Aramadı bende ileriki tarihlere attıracak at diyecek akşam size gelmeyecek demi akşam size” dediği, Kurtca’nın “Yok akşam yarın bize gelmiyecek ben söyledim hani bu gün akşam sizin eve gelmiyor demi Mahmut abi” “Hayırdır senin ne işin var” dediği, şüphelinin “Benim işim yok ya HANİ BİR KİŞİ EKSİK OLUNCA YAPMIYORUZYA” “Onun için diyorum belki ileri tarihe atar falan yarın bir gün atak diyordum da” “Bakalım bizi ararsa şey yaparız o zaman tamam” dediği,
Tape No:7264’de kayıtlı 02.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile yaptığınız görüşmede; Kurtca’nın “Na yaptın deli oğlan” “Dün ne yaptınız toplandınız mı” “Gelmedi mi Mahmut abi” dediği, kendisinin “Yok” dediği,

Tape no:7265’de kayıtlı 04.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile yaptığınız görüşmede; Kurtca’nın “çarşamba günü bizde toplanıyoruz ha” “Akşam 8 buçukta” dediği, sizin de “Çarşamba” dediği, kendisinin “Tamam oldu” dediği,
Tape No:7306’da kayıtlı 18.09.2008 günü X bayanla yaptığı görüşmede; görüştüğü bayanın, kendisini Rıfat YILDIRIM’ın ablası olarak tanıttığı ve Kurtça olup olmadığını sorduğu, şüphelinin de kendisini tanıttığı, X bayanın da polislerin eve baskın yaptığından bahsederek “Evde ne var ne yok kitaplar mitaplar toplandı mühürlendi götürdüler Hizbuttarih” “.. belki sizin de haberiniz vardır bu Hizbuttarih diye” “Kitaplar ney var ya onları hep alıp götürdüler” “…Rıfat dedi Kurtça ya haber verin şimdi sen de o Tarikattan mısın” “Peki bişey soracam sende o Tarikattan mısın” diye sorduğu, şüphelinin de “Hı hı” diyerek onayladığı,
d-Örgütsel İrtibatlar
Hakkındaki evrak tefrik edilen şüpheli Mahmut Oğuz emniyet ifadesinde; Şüphelilerden Kurtca Bektaş, Süleyman Solmaz ve Rıfat Yıldırım’ı 3 ay kadar önce tanıdığını, Kurtça BEKTAŞ’ın kendisine yakın bir semtte oturduğunu, bir güvenlik şirketinde çalıştığını, tanışmalarından sonra kendisi ile birkaç kez iftar ortamında görüştüğünü, iftar ortamı derken aynı semtte oturan Süleyman SOLMAZ’ın evini kast ettiğini, Süleyman SOLMAZ ile de Kurtça gibi aynı ortamlarda beraber takıldıklarını,
Kendisine sorulan Kurtca Bektaş, Rıfat Yıldırım ve Süleyman Solmaz isimli şahıslar ile aralarındaki ilişki sorulduğunda;
Bu şahıslar ile arkadaşı olduğu için telefonda görüştüğünü, ancak kendileri ile belirtildiği kadar sık görüşmediğini, bu şahıslar ile sadece arkadaş sıfatı ile normal sohbet amacı ile ve hiç kimseden talimatı almaksızın, hayatın normal akışı içerisinden kaynaklanan ilişkilerine dayanarak bir araya gelmekte olduklarını, bu sohbetlerin haftada bir olmadığını, dönem dönem ailecek görüştüklerini, hiçbir şekilde ideolojik bir amacının bulunmadığını,
Süleyman SOLMAZ’ın Mehmet Ali ÇELEBİ’ye verdiği kitapları kendisinin temin edip etmediği sorulduğunda; kendisinin tarihten 1-2 ay kadar önce Süleyman SOLMAZ’a KÖKLÜ DEĞİŞİM isimli yayın evine ait şu an ismini hatırlayamadığı İslami fikirleri içeren 4-5 adet legal olduğunu bildiği kitapları sattığını, bunun dışında Süleyman’a kitap satmadığını ve vermediğini, Süleyman’ın bu kitapları ne yaptığını bilmediğini, bunun dışında daha önceden de KÖKLÜ DEĞİŞİM dergisinde çalıştığını belirttiğini, bunun yanı sıra Rifat YILDIRIM’a birkaç defa kitap sattığını, ancak arkadaşlarının bu kitapları nasıl ve nerelerde kullandıklarını bilmediğini, satmış olduğu kitaplardan belli bir yüzde aldığını, geri kalan parayı yayın evine teslim ettiğini, Mehmet Ali ÇELEBİ’ye teslim edilen kitapların Süleyman’a sattığı kitaplar olup olmadığını bilmediğini,
Gözaltına alındığı esnada üzerinden çıkan Nokia-2610 marka cep telefonunun yapılan incelemesinde; sık sık irtibat kurarak toplantı düzenlediği Kurtça BEKTAŞ, Süleyman SOLMAZ, Rıfat YILDIRIM’ın hiçbir telefonun listesinde bulunmadığı, bu şahıslarla özellikle ankesörlü telefon ile irtibat sağlamasının, bu şekilde tedbirli davranmasının sebebi sorulduğunda; bu şahıslar ile yaklaşık 3 aydır tanışmakta olduğunu, genelde tanışmış olduğu şahısların telefonlarını not kağıtlarına kayıt ettiğini, cep telefonuna kayıt etmemekte her hangi bir özel niyetinin ve amacının bulunmadığını, not kağıdının her an elinin altında bulunduğunu, kullanmış olduğu cep telefonunun kontörünü çalıştığı iş yerinin karşıladığını bu yüzden telefonunu iş dışında kullanmadığını,
Hakkındaki evrak tefrik edilen şüpheli KURTCA BEKTAŞ savcılık ifadesinde; Yapılan soruşturmada elde edilen delillerden, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Hİzbuttahrir Terör Örgütü içersine sızmaya ve bu örgüt mensuplarını kullanmaya yada yönlendirmeye çalıştığı ve Mehmet Ali ÇELEBİ’nin de Neriman AYDIN, Kemal AYDIN, Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yoğun irtibatlı olduğunun tespit edilmesi üzerine şüpheliye bu olaydan haberinin bulunup bulunmadığı sorulduğunda; Süleyman’ın böyle bir şahısla tanıştığını anlattığını, Ancak görüşmelerinin ayrıntısına vakıf olmadığını, bir defasında da Süleyman’ın bu şahsa kendisinin telefonumdan mesaj gönderdiğini,
Şüpheli Neriman AYDIN’ın ikametinde yapılan aramada, ele geçirilen bir not kağıdında yazılı hususlarla ilgili soru sorulduğunda; Süleyman denilen şahsın arkadaşı Süleyman olduğunu, Ulus Kiler Çarşı girişindeki Turkcell telefoncu Rıza arkadaşı denilen şahsın arkadaşı Rıza olduğunu, Keçiören Sanatoryum mevkinde kendisinin Rıfat’ın ve Mahmut Oğuz’un evi olduğunu, buralarda buluştukları için konuşma yerleri buralar diye belirtildiğini, ayda bir büyük toplantı ve haftalık toplantıların dini sohbet amaçlı olduğunu, CD’leri daha çok Mahmut’un getirdiğini, sohbetleri de onun verdiğini, Telefona şifreli kayıtlar ile ilgili bir bilgisi olmadığını,
Tape No:7256’da kayıtlı 21.07.2008 günü Kurtca BEKTAŞ’ın Süleyman SOLMAZ ile yaptığı görüşmede tespit edilen; Filistin’e cihada gitme konusu, bu iş için gerekli masraf ve kimin kanalı ile gidilebileceğine ilişkin konuşma içeriği sorulduğunda; Bu görüşmemizden önce Süleyman’ın cihat içerikli bir CD izlediğini, bundan etkilendiğini, Cihada Filistin’e gitmeye karar verdiğini, Süleyman’ın kendisinin arayarak fikrini söylediğini, kendisinin de ayarlayayım beraber gidelim dediğini, Amerikanın Filistin’de yaptıklarından rahatsız olduğunu, Süleyman’ın bu fikrini uygun bulduğunu, Filistin’e kimin vasıtasıyla gideceklerini kastettiğini bilmediğini, Filistin bağlantısı olmadığını, Onun da iki eniştesinden hangisinin bunu yapacağını bilmediğini, gözaltına alınan Mahmut Oğuz KAZANCI’nın Süleyman’ın eniştesi olduğunu,
Tape No:7267’de kayıtlı 13.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ’ın Süleyman SOLMAZ ile yaptığı görüşmede “yarın genel varmış” sözünden neyi kastettikleri sorulduğunda; O gün ayda bir yaptıkları toplantı olduğunu, Bu nedenle “genel varmış” diye bahsettiğini, ayda bir genel manada bir araya geldiklerini,
Tape No:7271’de kayıtlı 16.08.2008 günü Kurtca BEKTAŞ’ın Süleyman SOLMAZ ile yaptığı görüşmede geçen “celse” ve “Kazım abi” ile neyi ve kimi kastettikleri sorulduğunda; O görüşmenin o gün pikniğe gideceklerine dair görüşme olduğunu, akşamı bir araya gelip toplanacaklarını, Ertesi gün de Kazım ile buluşup pikniğe gideceklerini, ertesi gün buluşup gittiklerini, Celse tabirini niçin kullandığımı bilmediğini, Kazım isimli şahısın ifadenin başında belirttiği gibi geçen yıl ramazanda tanıştığı ve örgüt ile kendisini tanıştıran şahıs olduğunu,
KURTCA BEKTAŞ savcılık ifadesinde; Ankara ili Keçiören ilçesi Pınarbaşı mahallesi Ateş sokak No:4/13 sayılı ikametinde yapılan aramada ele geçirilen Hizb-ut Tahrir Terör Örgütü ile ilgili bu dokümanlarla ilgili ifadesini vermesi istendiğinde; “Bunların kendisine ait olduğunu, CD, dergi ve kitapları Mahmut ile Kazım’ın getirdiğini, para karşılığı satın aldığını, çoğunu okumadığını, meraktan evde bulundurduğunu,
Hizbut tahrir terör örgütü üyesi olmadığını, Ergenekon terör örgütü ile bir alakası olmadığını, Mehmet Ali isimli şahsın bu örgüt adına kendileri ile irtibata geçmeye çalışıp çalışmadığını da bilmediğini, Bu şahsın sadece Süleyman ile irtibatı olduğunu, Neriman Aydın isimli şahsın evinde bulunan arkadaşlarının isimlerinin geçtiği notları bu şahısların Süleyman’la tanıştıktan sonra mı hazırladılar, yoksa önceden bu hususta bir bilgileri mi vardı bunu da bilmediğini,
Hakkındaki evrak tefrik edilen şüpheli Rıza DEMİR emniyetteki beyanında: Süleyman SOLMAZ’ın çocukluk arkadaşı olduğunu, Ankara ilinde tır şoförlüğü yaptığını, Mahmut Oğuz KAZANCI isimli şahıs Süleyman SOLMAZ’ın eniştesi olduğunu, Mahmut Oğuz KAZANCI’yı Süleyman SOLMAZ’ın evine çay içmeye gittiği zaman tanıdığını, Çalıştığı şirketin Ulus Mağazasında Süleyman SOLMAZ ile konuşurken tesadüfen yoldan geçerken kendilerini gördüğünü ayak üstü sohbet ettiklerini, samimiyetinin bundan ibaret olduğunu, bunun haricinde şahısla yüz yüze veya telefonla görüşmüşlüğü olmadığını,
Hizbut tahrir Terör Örgütü hakkındaki bilgisinin ve bu örgüt ile herhangi bir ilişkisinin bulunup bulunmadığı, bu örgüt içersinden kim yada kimleri tanıdığı sorulduğunda; 2007 senesinin Ramazan ayında Süleyman SOLMAZ’ın iftar yemeği verdiğini, bu yemeğe katıldığını, Yemekte Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM, Engin …?, Ali..? isimli şahısların olduğunu, yemekte sohbet devam ederken ne iş yaptığını bilmediği, Süleyman SOLMAZ’ın babasına ait nakliye firmasında çalıştığını bildiği Engin..?’in daveti üzerine Kazım…?’ın Süleyman SOLMAZ’ın evine geldi, birkaç saat kendisiyle dini konularda sohbet ettiklerini, Engin isimli şahıs haricindeki diğer arkadaşlarının Kazım’ı orada tanıdığını, Kazım’ın sohbetin sonunda bu sohbetleri isterlerse devamlı birinin evinde yapalım dediğini, kabul ettiklerini, sohbetlerinin dönüşümlü olarak Kurtça BEKTAŞ, Süleyman SOLMAZ ve kendisinin evinde 5-6 sohbet yaptıklarını, sohbetlerin içeriğinin dini konular olduğunu, bunun haricinde hiçbir konu işlenmediğini, En son katıldığı sohbette Kazım’ın Hizbut Tahrir’den bahsettiği, haftaya gelin bunları işleriz dediğini ve üzerinde Hizbut Tahrir yazılı kitap ve CD verdiğini, kitap ve CD’yi evime götürdüğümde babasının kitap ve CD’yi gördüğünü ve bunların ne olduğunu sorduğunu, Kazım’ın verdiğini, Kazımın bu cemiyete bağlı olduğunu söylediğini, babasının da bunları bildiğini, yasal olmadıklarını söylediğini ve internetten Hizbut Tahrir’i araştırarak kendisine gösterdiğini, internette Hizbut Tahrir’in terör örgütü olduğunu orada gördüğünü, Bundan sonra sohbetlerin olmadığını, kitap ve CD’yi de attığımı zannettiğini ancak ikametimde yapılan aramada bulunduğunu, bunların varlığından haberinin olmadığını, Sohbetlerin kendisi, Süleyman SOLMAZ, Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM ve Kazım arasında olduğunu, Hizbut Tahrir ile ilgili bildiklerinin bundan ibaret olduğunu, Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM ve Süleyman SOLMAZ’ın Hizbut Tahrir’den başka herhangi bir örgütle irtibatlarının olup olmadığını bilmediğini, irtibatlı oldukları şahıslarla ilgili bilgi olmadığını,
Tape No:7278’de kayıtlı 21.07.2008 günü Rıza DEMİR’in Süleyman SOLMAZ ile yaptığı telefon görüşmesinde geçen toplantı düzenlenmesi ve katılıma ilişkin konuşmalar hatırlatılarak telefon görüşmesinin içeriği sorulması üzerine; Süleyman’ın evine davet ettiğini, Kazımı da ara dediğini, ne olduğunu sorduğundan, Süleyman’ın bilgi vermediğini, işi olduğundan dolayı Süleymanın bu davetine gitmediğini,
Tape No:7330’da kayıtlı 23.08.2008 günü Rıza DEMİR’in Cemil (0506 321 67 68) isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesini kiminle yaptığı ve aralarındaki ilişkinin ne olduğu sorulduğunda; Ömer isimli şahsı Süleyman SOLMAZ’ın eniştesi Mahmut Oğuz KAZANCI olarak bildiğini, görüşmeyi hatırlamadığını,
Savcılık ifadesinde: Kendisi ile birlikte yakalanıp gözaltına alınan Süleyman SOLMAZ, Kurtça BEKTAŞ, Rıfat YILDIRIM’ın arkadaşları olduğunu, ayrıca Mahmut Oğuz KAZANCI’yı iki kere gördüğünü, arkadaşı Süleyman’ın eniştesi olduğunu,
Evinde ve işyerinde yapılan aramalarda Hizbul Tahrir Örgütü ile ilgili kitap ve CD ele geçtiği hususunun doğru olduğunu, 1 yıl öncesi arkadaşı Süleyman SOLMAZ’ın iftar yemeği verdiğini, kendisinin de gittiğini, sohbet sırasında Engin isimli bir şahsın geldiğini ve dini konularda kendileri ile sohbet etmeye başladığını, daha sonra Engin isimli bu şahıs şüphelilerin sohbetine Kazım isimli şahsıda davet ettiğini, birkaç kez bu şekilde sohbet olduğunu, daha sonra Kazım’ın kendisine kitap ve CD’leri verdiğini, bunların Hizbul Tahrir ile ilgili olduğunu, bunları eve götürdüğünü, babasının bunların ismini gördüğünü ve bunlardan uzak dur bunlar yasadışı şeylerdir dediğini, hatta Google’dan “Hizbul Tahrir” girerek kendisine bu yapılanma hakkında bilgi verdiğini ve bu kişilerle görüşmesini yasakladığını, kendisinin de o günden beri artık o toplantılara gitmediğini, bu CD ve kitaplarda evinde ve işyerinde kaldığını, ancak bunları okumadığını, içeriğini de bilmediğini, hatta bunlar bulunana kadar bunları attığını sandığını,
Hakkındaki evrak tefrik edilen Rıfat YILDIRIM’ın savcılık ifadesinde: Aynı tarihte gözaltına alınan şahıslardan Süleyman Solmaz, Kurtça Bektaş, Rıza Demir ve Mahmut Oğuz’u tanıdığını, Terör örgütü olan Hizb-ut Tahrir ile ilişkini açıklaması, bu isim adı altında toplantılar yapıp yapmadıkları, yaptıkları bu toplantıları kimlerin organize ettiği, ne sıklıkla toplandıkları, toplantıda kimlerin konuştuğu (dersleri kimlerin verdiği) ve bu yaptıkları toplantıların amacının ne olduğuna sorulduğunda; kendisinin geçen sene ramazan ayında Kazım abi diye hitap edilen soyadını bilmediği bir şahısla Süleyman vasıtasıyla tanıştığını, Süleyman SOLMAZ, Kurtça BEKTAŞ ve Rıza DEMİR ile çocukluk arkadaşı olduklarını, Kazım isimli şahısla Süleyman isimli arkadaşının evinde verdiği bir iftar davetinde tanıştıklarını, önce arkadaş konularından daha sonra dini konulardan sohbet ettiklerini, ardından bu sohbetlerin devam ettiğini, haftalık ya da 15 günlük periyotlarla bu ekiple bir araya geldiklerini, oturduklarında dini dergilerden okuduklarını, 4 ay kadar önce bir sohbetlerinde Kazım abi kendisinin “Hizbul tahrir” olduğunu söylediğini, bu şekilde öğrendiğini, ardından kendisine sorduğunu, internetten araştırdığını, amacının hilafeti getirmek olan bir örgüt olduğunu öğrendiğini, dini konularda kafaları örtüştüğü ve anlaştıkları için sohbetlerinin devam ettiğini, bu sohbetlerinin birinde (5 ay kadar önce) Kazım abinin getirdiği Mahmut OĞUZ isimli şahıs ile tanıştıklarını, bu şahsın da sohbetlerine devam etmeye başladığını, kendisinin “Köklü Değişim” isimli bir dergi bulundurduğunu, kendisine de birkaç defa bu dergiyi sattığını, diğer arkadaşlarına satıp satmadığını bilmediğini, bu dergide daha çok normal dini konular bulunduğunu, toplantılarına özel bir isim vermediklerini, normal arkadaş sohbeti tarzında olduğunu, kimin evi müsaitse ona göre bir araya geldiklerini, eşlerinin de geldiğini, ancak onların ayrı sohbet ettiklerini, isimlerini verdiği şahıslarla tanışıklığı olduğu için bunlarla telefonla da görüştüğünü,
Yukarıda isimlerini verdiği arkadaşları ile belirli aralıklarla bir araya geldiklerini, normal arkadaş sohbetlerinde bulunup dini konularda sohbet ettiklerini,
Tape No:7253’de kayıtlı 06.07.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile Mahmut isimli şahsın yapmış olduğu telefon görüşmesinde bir sonraki hafta Çarşamba görüşüp görüşemeyecekleri ve saatinin 08:00 veya 08:30 olabileceğine dair konuşmalar hatırlatılarak; Kurtça BEKTAŞ, Süleyman YORULMAZ ve Mahmut isimli şahıslarla birlikte düzenli olarak toplanıp toplanmadıkları, bu şahıslarla birlikte toplanmalarının amacını açıklaması istendiğinde; “belirli aralıklarla bir araya geldiklerini, normal arkadaş sohbetlerinde bulunup dini konularda sohbet ettiklerini,
Tape No:7286’da kayıtlı 23.07.2008 günü Rıfat YILDIRIM’ın Süleyman SOLMAZ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde geçen o gün kaçta geleceklerine dair görüşme tutanakları hatırlatılmak suretiyle sorulması üzerine; arkadaşları ile bir araya gelmeyi kastettiğini,
Tape No.7313’de kayıtlı 31.07.2008 günü Rıfat YILDIRIM’ın Kurtca BEKTAŞ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde geçen toplantının içeriğine ilişkin sorulan soruya Rıfat’ın: o dönemde toplantılarda Süleyman’ın evini çok kullandıklarını, bu nedenle o gün yapacakları toplantıda Kurtça’nın evinde buluşmaya karar verdiklerini, buna dair konuştuklarını, toplantının içeriğinin de dini konular olduğunu,
Tape No:7325’de kayıtlı 17.09.2008 günü Rıfat YILDIRIM’ın Süleyman SOLMAZ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde: Rifat’ın “Mahmut abi aradı da, EĞER MÜSAİTSE DİYO TOPLANTIYI SİZDE YAPALIM BUGÜN DİYO” sözü ile neyi kast ettiğini açıklaması istendiğinde: Toplantıların ne zaman ve nerede olacağını daha çok Mahmut OĞUZ’un kararlaştırdığını, sohbetlerde dini ve hilafete hizbul tahrire yönelik konuşmalarında geçtiğini,
Tape No:7280’de kayıtlı 21.07.2008 günü Rıfat YILDIRIM’ın Süleyman SOLMAZ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde özetle; Rifat’ın “arkadaşlar gildeydim akşam maç yapacaz” dediği, Süleyman’ ın “Direk çık da bize gel hemen şimdi, çık gel olum bırak işi gücü gel” dediği, Süleyman’ ın “acil toplanacaz öyle oturacam konuşacaz, olmaz olum bugün gelecen” dediği, Rifat’ın “adamlara söz verdim ya bekliyolar şimdi maç yapmak için” dediği, Süleyman’ın “Ben gidecem gel ben gidecem, dışarı gidecem gel , Rıza’yı çağırdım geliyomuş Kurtca’yı çağırdım o da işe gidiyomuş”, “ben şeye gidecem ben ya, filistin’e gidiyorum” dediği tespit edilmiş ve acil olarak şüphelinin arkadaşlarını çağırmasının nedeni sorulduğunda: “Yanılmıyorsa Süleyman’ın bir film izleyip etkilendiğini, Filistin’e cihata gitmekten bahsettiğini, bunu konuşmak için bir araya gelmelerini istediğini, O gün öyle bir toplantı olmadığını,
Tape No:7256’da kayıtlı 21.07.2008 günü Kurtca BEKTAŞ ile Süleyman SOLMAZ isimli şahsın yapmış olduğu telefon görüşmesinde, özetle; Süleyman’ın “Dışarı gidecem, cihada” dediği, Kurtça’nın “Kimle görüştün, Beni de bekle nereye gidiyon öyle, Dur olum ... ayarlıyalım ona göre çekip gidelim boş boş mu gidecez, nereye gidecen şimdi gidecen de” dediği, Süleyman’ın “onu bizim eniştegil ayarlar ya,.... onun için çağırdı .. şimdi rıza geliyor bize işte ben gidiyom kararımı verdim diyor” dediği, Kurtça’nın “ayarla o zaman banada bi yer bırakın”, “bugün ben Rıza’ya dedim hani dedim bu cihat şeyleri yok mu ”, “Onu izledim Rıza izle dedi izledim” dediği, Süleyman’ın “haberlerde şeyi seyrettin mi Filistinliyi ”, “ben gidecem gardaş o zaman biz Rıza’yla oturuyoruz Rıfat da maç yapmaya gidiyormuş ne yapıyormuş bilmiyorum”,“telefonda konuşuyoruzda yarın kapıda bizim kellemize çökerler” dediği tespit edilmesi üzerine; cihada gitme işini eniştegilin ayarlayabileceği konuşması hatırlatılarak Süleyman’ın eniştesinin kim olduğu sorulduğunda; Süleyman Solmaz’ın eniştesinin Mahmut Oğuz Kazancı olduğunu, bir iki defa iftarda gördüğünü, Süleyman ile Kurtça’yı Filistin’e kimlerle irtibat halinde göndereceğini bilmediğini,
Hakkındaki evrak tefrik edilen şüpheli Mahmut Oğuz KAZANCI’nın savcılık ifadesinde: Kayınbiraderi Süleyman SOLMAZ’ı tanıdığını, Süleyman Solmaz’ın 3 arkadaşı olduğunu, Rifat YILDIRIM, Kurtça BEKTAŞ ve Rıza DEMİR’i Süleyman SOLMAZ’ın yanında gördügünü,
Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin savcılık ifadesinde; Taksici Süleyman ve Turkcell bayisini tanıdığını,
Şüpheli Süleyman SOLMAZ’ın telefon kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda;
Evrakı tefrik edilen Şüpheliler Rifat YILDIRIM ile 1508 kez, Kurtça BEKTAŞ ile 1668 kez, Rıza DEMİR ile 3918 kez, Mahmut Oğuz KAZANCI ile 24 kez ve şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ ile de 90 kez görüştüğü tespit edilmiştir.

e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Şüpheli ile birlikte yakalanan şüpheliler Rifat YILDIRIM, Kurtça BEKTAŞ, Rıza DEMİR, Mahmut Oğuz ve Mahmut Oğuz KAZANCI Hizb-ut Tahrir örgütünün üyesi oldukları tespit edildiğinden haklarındaki evrak tefrik edilmiştir.
Şüpheli Neriman AYDIN’ın ikametinde bulunan örgütsel dokümanda “Hizbuttahrir” yazdığı, bunun altında da, “Süleyman” “Ulus kiler çarşı girişindeki Türkcell telefoncu Rıza arkadaşı” “Keçiören sanatoryum konuşma yerleri” “Her hafta toplantı yapılıyor, ayda bir büyük toplantı” “Aşama aşama hazırlık” “Senin bu kitaba geçmen için altı ayın var” “Bu iş için hiçbir şey talep etmeyen hocalarımız var” “CD ler kalabalık ortamda izleyin” “Telefonda kayıtları sayı olarak yapıyorlar 11 numara 7 numara gibi” şeklinde yazılar olduğu görülmüş olup not kâğıdı Süleyman SOLMAZ’a sorulduğunda, kendisine ait olmadığını, ancak notta geçen bilgileri Mehmet Ali ÇELEBİ ye verdiğini beyan etmiştir.
Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin, Hizb-ut Tahrir bağlantısı olduğu anlaşılan Süleyman SOLMAZ ile irtibata geçerek, onu ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜN’e kazandırdığı, bundan sonra anılan örgüte sızılması gerektiği yönünde onu ikna ettiği, daha sonra şüpheli Süleyman ile Mehmet Ali’nin birlikte örgüt tarafından kullanılan evlere gidip gelmeye başladıkları, haklarında evrakı tefrik edilen Hizb-ut Tahrir terör örgütü üyeleriyle tanıştırdığı, bu örgütten elde ettikleri bilgileri Neriman Aydın’a ilettikleri, şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün nihai amacına ulaşmak için kullandığı yöntemlerinden olduğu bilinen, naylon terör örgütleri kurma, mevcut terör örgütlerine sızma, kontrol altında tutma ve amacı doğrultusunda kullanma faaliyetleri çerçevesinde Hizbuttahrir terör örgütüne sızmış bulunduğu anlaşılmaktadır.
Şüpheli Süleyman Solmaz’ın üzerine atılı ERGENEKON Terör Örgütüne üye olmak suçundan TCK’nun 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

S O N U Ç O L A R A K

Bu aşamaya kadar elde edilen delillere ve tüm dosya kapsamına göre;
ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN yönetici kadrolarının toplumda ve Devlet kademelerinde önemli görev ve mevkilerde bulunmuş kişilerden oluştuğu, amaçlarına ulaşmak için gerekli silah mühimmat ve diğer malzemeleri kolaylıkla temin edebildikleri , Devletin çok gizli belgelerini kolaylıkla ele geçirdikleri , örgütün Cumhuriyet gazetesine bomba atılması eylemlerini ve Danıştay suikastını gerçekleştirdiği,
Örgütün sivil toplum kuruluşlarının üst düzey yönetimlerinde örgütlenerek bu kuruluşları amaçları doğrultusunda yönlendirdikleri, medyayı kullanarak örgüt kararları doğrultusunda kamuoyu oluşturdukları, ülkede kaos ve iç çatışma ortamı oluşturmaya çalıştıkları, oluşacak gerginlik ortamından faydalanıp, nihai olarak TSK içerisinde kendilerine destek vereceklerini umdukları kişilerin yardımı ile Yürütme ve Yasama organlarını ortadan kaldırmaya ve görevlerini tamamen veya kısmen yapamaz hale getirmeye teşebbüs ettikleri,bu kapsamda, özellikle asker kökenli şüphelilerin görevde oldukları 2003-2004 yıllarında hazırladıkları darbe planlarını uygulamaya koydukları,emekli olmalarına müteakip eylem ve faaliyetlerine devam ederek,örgütün belirlediği strateji doğrultusunda sivil toplum kuruluşlarını yönetip, yönlendirmek amacıyla , bir kısım kuruluşların yönetimine geçtikleri ve böylece eylem ve faaliyetlerine devam ettikleri, tüm bu eylem ve faaliyetler dikkate alındığında , örgütün hükümetleri devirip yönetimi ele geçirmeye elverişli olanaklara sahip olduğu anlaşılmıştır.
Soruşturma aşamasında ele geçirilen silahların çeşitliliği , miktarları , arz ettiği vahamet , sağlanma şekilleri, ele geçen suikast planları dikkate alındığında örgütün Yasama ve Yürütme organını cebren ortadan kaldırarak veya çalışamaz duruma getirerek Terörle Mücadele Kanununun 1. maddesinde belirtilen “Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek” hedefini gerçekleştirmek bakımından ne kadar kararlı ve yeterli olduğunu, mensuplarından bir kısmının halen eylemlerine devam etmiş olmasının, örgütün eylemlerini uygulama konusundaki ısrarını ortaya koymaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, bölünmez Ülkesi ve yıkılmaz Devleti ile, bölücü ve yıkıcı terör olarak adlandırılan iki ana terör koluna karşı kararlı ve başarılı bir mücadele vermektedir. Aynı mücadeleyi Ergenekon terör örgütüne yönelik olarak, büyük bir kararlılıkla sürdürmüş, bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir.

SONUÇ VE TALEP :
Şüphelilerin yargılamalarının 5271 Sayılı CMK’nun 250-252. maddeleri gereğince Mahkemenizin 2008/209 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi suretiyle yapılarak, her bir şüphelinin yukarıda belirtilen sevk maddeleri gereğince AYRI AYRI CEZALANDIRILMALARINA,
Adli emanette kayıtlı suç eşyalarının TCK 54/55 maddeleri gereğince müsaderesine, içinde suç unsuru ve örgütsel içerikli doküman bulunan dijital veri taşıyıcalarının da TCK, 54 maddesi gereğince müsaderesine, emanette bulunan terörün finansmanında kullanılan paranın müsaderesine,
Karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur. 08/03/2009




Ercan ŞAFAK Mehmet Ali PEKGÜZEL Fikret SEÇEN
Cumhuriyet Savcısı 33383 Cumhuriyet Savcısı 33954 Cumhuriyet Savcısı 34460



Mehmet Murat YÖNDER Zekeriya ÖZ Nihat TAŞKIN
Cumhuriyet Savcısı 34877 Cumhuriyet Savcısı 35837 Cumhuriyet Savcısı -36924


NOT : Saadettin Sekban, Cemil Çin, Tolga Sarıoğlu, Adnan Kılıçaslan, Fuat Karip, Şener Öztürk, Anet Sahakyan, Osman Oğuz Çetin, Nuran Nurseli Çamlıbel hakkında Terör Örgütü Propagandası Yapmak, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan ek takipsizlik kararı verilmiştir.

Hiç yorum yok: