11.8.09

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 1401 - 1450 SAYFALAR

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 1401 - 1450 SAYFALAR

7- sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; “1” ile başlayıp “9” ile biten içerisinde “Sezen Cumhur ÖNAL, Bedri BAYKAM, Tarık AKAN, Tuncay Özkan, Sabih KANADOĞLU” vb. isim ve telefonlarının olduğu listenin bulunduğu,
8-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; 1’den başlayıp 5'e kadar numaralandırılmış, üzerinde Ad-soyad, telefon, kurum, bilgi, E-posta ibarelerinin yazılı olduğu, içeriği incelendiğinde “Adnan Akfırat, Şener Eruygur, Mustafa SARIGÜL, Nur SERTER” vb. isimlerinin olduğu,
9-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde Türkiye İş Bankası Bankamatik ibaresi bulunan 23.04 2008 ve 02.06.2008 tarihli Mustafa TUNCA isimli şahsa ait (2) adet dekont olduğu,
10-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde “TürkiyeKomünist Partisi Program” ibarelerinin bulunduğu 20 sayfalık el kitapçığı olduğu,
11-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; “1-3” arası numaralandırılmış, Mali Komisyon toplantısı el yazısı ile yazılmış, notlarincelendiğinde; “burs alacak TGB’ lilerin belirlenmesi, Borçlar-Ödemeler, KaynakYaratma-Kısa vadeli” yazılarının bulunduğu, “28.05.2007 tarihli gelir-gider” ibarelerinin bulunduğu, “30.05.2007 tarihli, Öncü Gençlik Yönetim Kurulu başlıklı” yazılarının olduğu,
12-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; 1’den başlayıp 6’yakadar numaralandırılmış el yazısı ile yazılan yazının l. ve 2. sayfasıincelendiğinde; “İstanbul Üniversitesi Adnan Türkkan’ ın oy birliği ile TGB GenelBaşkanlığına seçildiği, TGB’ nin hızla yaygınlaşarak başta 77 Üniversite olmaküzere tüm il ve ilçe merkezlerinde örgütlenmeyi hedeflediği, TGB’ yi anlatanbroşür, kuruluş bildirgesi ve etkinlik görüntülerinden oluşan CD hazırlanıp talepeden İllere dağıtılacağı”, -3, 4, 5, 6 sıra numarası ile numaralandırılan sayfalar incelendiğinde, Ad-Soyad, Telefon, Okul, E-posta ibarelerinin olduğu el yazısı ile yazılmış notların olduğu,
13-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde “Marmara”ibaresi ile başlayan 1’ den 44’ e kadar isim-soyad ve parasal değerlerin yazılıolduğu, son kısmında “Toplam:540 YTL” ibarelerinin bulunduğu not kağıdı olduğu,
14/2-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde “Yeniden Kuvayi Milliye Hareketi Derneği” ibarelerin bulunan “Hakkı SEVİM Elk. Mühendisi Genel Başkan” yazılı olan kartvizit olduğu,
14/3-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde “Avukat Kemal Kerinçsiz, Erkan AKKAZ, Mehmet BİLGİN, Mustafa Yılmaz” ibareleri yazılı olan kartvizit olduğu,
14/4-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üst kısmında “TGB Atilla İlhan kültür Merkezi” amblemlerinin bulunduğu,"Sayın: Türkan SAYLAN" diye başlayan son kısmında ise “Adnan Türkkan Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı” ibareleri yazılı olan, Adnan Türkkan isimli şahıs tarafından imzalandığı değerlendirilen bir sayfa yazı olduğu,
14/5-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde “Türkiye Gençlik Birliği 1.Genel kurultayı faaliyet raporu” ibareleri bulunan, 3 sayfadan ibaret raporun 1. sayfası incelendiğinde; “10 Mart 2007 Cumhurbaşkanlığı makamının Cumhuriyet yıkıcılarına teslim edilemeyeceğini ilan ettik. Ve çalışmalarımıza başladık, 28 Nisan 2007 Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih coğrafya Fakültesi önünde “Abdullah GÜL Çankaya'ya çıkamaz! Atatürk'ün emrindeyiz” gençlik mitingini düzenledik”,
-Raporun 3. sayfası incelendiğinde; “21 Mart 2008 tarihinde “Ergenekon Operasyonu “kapsamında Cumhuriyet Gazetesi başyazarı İlhan Selçuk' un, İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu' nun, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek' in de aralarında bulunduğu aydınlarımızın gözaltına alınmasının ardından, Demokratik kitle örgütleriyle birlikte ortak basın açıklamaları düzenledik" şeklinde yazılarının olduğu”,
14/6 1’den 5'e kadar numaralandırılan belgenin üzerinde Ad-soyad, telefon, kurum, ibarelerinin yazılı olduğu, içeriği incelendiğinde; “Sabih KANATOĞLU, Tayfun TALİPOĞLU, Vural SAVAŞ, Şener Eruygur, Mustafa SARIGÜL” vb. isimleri yazılı olan listenin olduğu,
14/7-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde ad soyad, Unvan, telefon ibarelerinin olduğu kırmızı ve siyah tonlarla yazılmış olan yazı olduğu;
14/8-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde “İşçi Partisi, Öncü Gençlik İstanbul İl örgütü Ağustos 2007 gelir gider tablosu” ibarelerinin bulunduğu, l’den 4’e kadar numaralandırılmış tablo ve yine “İstanbul İli Öncü Gençlik Şubat 2008 tahmini Gelir Gider tablosu listelerinin” olduğu,
14/11-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde “Örgütsel durum ve hedefler” başlıklı bir sayfa yazı incelendiğinde; “Geride bıraktıkları iki yıl sonunda gençliğin nabzını tuttukları, gençlik hareketine yön veren ve Türkiye genelinde yaygınlık kazanmış, bir örgütlülük düzeyine ulaşmış bulundukları, bu geniş ABD ve AB karşıtlığı zemininde gelişen ve dalga dalga yükselen örgütlenme eğilimini, kucaklama ve kuvvete dönüştürmek, örgütsel açıdan TGB' nin önündeki kritik meseledir. TGB yönetimleri ve kadroları bu eğilime göre vaziyet almalı ve adım atmalıdır, Bu görevleri yerine getirmek için her TGB üyesinin kendi ilişkilerini harekete geçireceği bir örgütlenme seferberliği başlatıyoruz. Özellikle TGB' nin kurulu olmadığı ya da zayıf olduğu illerde bu çaba sonunda yeni üyeler kazanacak, yeni temsilciler bulacak yeni yönetimler bulacağız, Buradan hareketle önümüzdeki dönem temsilcimizin bulunduğu 15 ilde Şube kurmayı ve yeri 10 ilde temsilcilik düzeyinde örgütlenmeyi hedefliyoruz” şeklinde yazıların olduğu,
14/12- 1. sayfasında; Üzerinde Akkart Extra Masestro ibareleri bulunan;
1-Funda ÇAKAN adına düzenlenmiş, 5890 0440 8208 2249 numaralı bankamatik kartı,
2-Pınar Akkoç adına düzenlenmiş 5890 0440 9330 3030 numaralı bankamatik kartı,
3-Deniz KEL adına düzenlenmiş 5890 0440 8304 9056 numaralı bankamatik kartı,
4-Doğucan TANRIKULU adına düzenlenmiş 5890 0440 8303 3568 numaralı bankamatik kartı,
5-Tolga ERDEN adına düzenlemiş 5890 0440 8296 4313 numaralı bankamatik kartı,
6-Ayla Ebru BALÇIK adına düzenlemiş 5890 0440 7233 3214 numaralı bankamatik kartı,
7-Begüm DANDİK adına düzenlenmiş 5890 0440 8213 2319 numaralı bankamatik kartı,
8-Mehmet ŞAVKAR adına düzenlenmiş 5890 0440 8213 8736 numaralı bankamatik kartı,
9-Erkan Can ÇAKIROĞLU adına düzenlenmiş 5890 0420 0457 2487 numaralı bankamatik kartı,
14/12-2. sayfasında üzerinde Türkiye İş Bankası Bankamatik
Visa Electron ibareleri bulunan;
1-Deniz KEL adına düzenlenmiş 4543 1401 5129 4626 numaralı banka kartı,
2-Erkan Can ÇAKIROĞLU adına düzenlemiş 4543 1401 5202 9641 numaralı banka kartı,
3-Tolga ERDEN adına düzenlenmiş 4543 1401 5178 1762 numaralı banka kartı,
4-Funda ÇAKAN adına düzenlemiş 4543 1401 1891 8788 numaralı banka kartı,
5-Ayla Ebru BALÇIK adına düzenlemiş 4543 1401 5019 8992 numaralı banka kartı,
14/12-3. sayfasında; üzerinde Garanti Paracard Maestro ibareleri bulunan;
1-Deniz KEL adına düzenlenmiş 5893 1846 3862 4024 numaralı banka kartı,
2-Erkan Can ÇAKIROĞLU adına düzenlenmiş 5893 1845 6428 0825 numaralı banka kartı,
3-Atakan Can ŞAHİN adına düzenlenmiş 5893 1847 2468 9386 numaralı banka kartı,
14/12-4, sayfada üzerinde Vakıfbank Bankomat 724 ibareleri bulunan; Erkan Can ÇAKIROĞLU adına düzenlenmiş 4910 0502 6097 2415 seri numaralı banka kartı.
14/12-5.sayfada Üzerinde Bonus ibareleri bulunan; Caner TAŞPINAR adına düzenlenmiş 6762 5549 8228 0829 seri numaralı kredi kartı olduğunun tespit edilmiştir.
Şüpheli Adnan Türkkan’ a ait, LENAVO Bilgisayar içerisinden çıkan, Samsung marka ve S01JJ20Y540295 seri numaralı harddiskte;
“Kadıköy İlçe Kongresi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; 7. Kongre başlıklı belgenin 11 sayfadan ibaret olduğu, ayrıca söz konusu belge içerisinde Ulusal Kanal ve Mali Mesele Üzerine başlığı altında; “Partimizin politikalarını, ABD ve AB’ nin Türkiye üzerine oyunlarını, işçi, köylü mücadelelerini, Kıbrıs ve Sözde Ermeni Soykırımı iddialarına karşı düzenlenen ulusalcı eylemleri hep Ulusal Kanal sayesinde halkımıza duyurduk ve duyurmaya devam ediyoruz. Bütün üyelerimizin kabul etmesi gereken Ulusal Kanal’ ın zorunluluğu ve olmazsa olmaz varlığıdır. Artık parti Ulusal kanal, Ulusal Kanal parti demektir. Partimizin Ulusal cepheye önderliği de Ulusal Kanal’ın varlığıyla mümkündür. Bu yüzden Ulusal Kanal’ın mali problemini parti birinci mesele yapmalıdır. Fakat bu diğer meseleleri göz ardı etmek olmadığı gibi herkesin sadece bu meseleye kilitlenmesi de demek değildir. Bu mesele parti kurmaylığın istikrarlı ve akılcı çözümler üretmesi örgütlerimizin ve üyelerimizin de çözüm getirecek bu talimatları yerine getirmesiyle mümkündür… Fakat çözüm konusunda altı çizilmesi gereken husus meselenin istikrarlı ve akılcı çözümlerle ele alınmasıdır. Çünkü Ulusal Kanal’ın düşmanı büyüktür ve her zaman için Ulusal Kanal’ ın para problemi olacaktır. Bu da çok doğaldır. ABD ve AB emperyalizmine kafa tutmak kolay bir şey değildir. Bu nedenle Örgütlere sadece kampanyalarla, yayın satışlarıyla, ATABE satışlarıyla para sıkıntısını çözeceğiz demek bilimsel bir yaklaşım olamaz. Herkes şunu görmelidir ki Ulusal Kanal görsel medya içinde tek başına mücadele yürütmektedir. Bu yüzden İşbirlikçi basın, Hükümet ve Mafyokrasi sistemi her zaman için Ulusal Kanal’ın yayınını engellemeye çalışacak, önünü tıkayacak, elinden geleni ardına koymayacaktır… O zaman yapılması gereken Ulusal Kanal’ ı sürekli olarak finanse edebilecek çözümlerin yaratılmasıdır. Örgütlerden toplanan bağışlar, para kampanyaları, yayın ve ATABE satışları elbet gereklidir, olmalıdır da fakat Ulusal Kanal’ ın açığı bu şekilde kapatılamaz. Parti örgütlerinin topladığı bağışlar bir program dahilinde ele alınmazsa belirleyici değil talidir. Bu nedenle Örgütlerden gelişigüzel toplanan gelirler çözüm konusunda belirleyicidir tespitinde bulunmak, örgütleri bu konuda zorlamak, Örgütlerin gücünün ötesinde hedefler koymaktır. Bu da örgütlerimizi aşar ve gerçek anlamda gücümüzü zayıflatır… Bu nedenle Mali büronun sürekliliği olan akılcı çözüm programları çıkartması gerekmektedir. Ayrıca mali büronun Uluslararası ilişkiler bürosuyla sıkı bir diyalog içinde olması, Başta Çin olmak üzere Müttefikimiz olan bütün dünya ülkeleri ile çok yönlü ilişkilerimizin geliştirilmesi mali konuda da büyük fayda sağlayacaktır… Bu nedenle Uluslararası ilişkiler konusunda çok sayıda uzman kadronun yetiştirilmesi partimizin önüne koyması gereken hedeflerdendir.” şeklinde beyanlar yer almaktadır.
Şüpheli Adnan Türkkan’ın İlimiz Beyoğlu İlçesi Meşrutiyet Caddesi No:3 Kat:2 sayılı adreste yapılan arama işleminde çok sayıda evrak, ajanda, videokaset, CD ve not kâğıtları bulunarak el konulduğu, El konulan CD’lerin yapılan incelemesinde;
-Üzerinde Kopya 27 Arşiv/Cv Adnan Türkkan Kültür Merkezi BenQ marka CD incelemesinde;
İşçi Partisinin 3 Kasım seçimlerinden sonra politikacı ve diğer sosyal grupları çevresine topladığı, eylemde ve fikirde önderliklerini ortaya koyduklarını, DYP, BBP, MHP ve DSP yöneticilerinin destek verdiği Denktaş Mitingi, Ülkücü ve Atatürkçü gençlerle beraber gerçekleştirilen 30 Ağustos Eylemi, Kemal Alemdaroğlu’nun görevden alınana kadar İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen Ulusalcı sempozyumlar yapıldığı, Rauf DEKTAŞ ile Kıbrıs konusunda eylem birliğinin sağlandığı, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den alınan açık destek, Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınc’ ın, 24 Temmuz 2005’de bir çok öğretim üyesi, aydın, siyaset adamı ve Rauf Denktaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen Lozan Çıkartması, Ermeni Soykırım yalanına karşı mücadele kampanyası ve Talat Paşa Harekatı örnek verebileceği başlıca gelişmeler olduğu, İşçi Partisi Genel siyasetiyle sadece Türkiye’de değil Avrupa ve Asya ülkelerinde de büyük etki yarattığı, Ulusal kanal’ın yayın ve finansmanı parti için büyük bir mesele teşkil etmekte olduğu, Ulusal Kanal Partimizin genişlemesi için şart olduğu,
Devamında; “12 Mart 1971 Muhtırası” başlıklı 10 sayfa olarak hazırlanmış yazı olduğu tespit edilmiştir.

c-Telefon Görüşmeleri
Tape no: 7016, 12.05.2008 tarihinde saat:10.42’ de Tunç isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Adnan Türkkan’ ın “ Bi de bu USİAD’ ın telefonu var mı sende... Şeyi Gaye hanımla konuştuk. O birkaç şey konuşacak. Bize dönecek... Yoğunuz falan filan dedi ama en azından götürürüz maddi 250 katkı payı...” dediği,
Tape no: 7018, 13.05.2008 tarihinde saat:19.08’ de X Şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Adnan Türkkan’ ın “...Şey Atilla S. buradaydı. DEV-GENÇ genel başkanı, önceki, güzel bir forum oldu İstanbul Üniversitesinde, şimdi Kültür Merkezine geldi. Biraz sohbet ettik burada. Gönderdik... Başıbozuk tayfadan gençler gelmişti. Onlara da çok güzel cevaplar verdi.” dediği,
Tape no: 7019, 16.05.2008 tarihinde saat:10.34’ de Oya isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; ÇEV aracılığıyla yapılacak bağıştan bahsettikleri görüşmenin devamında, Adnan Türkkan’ ın “... Gülseven hanım gelince mi konuşuruz.” dediği, Oya’ nın “ ... Şimdi bizim üzerimizden geçerse 7,5 milyar bağış yapacaklar. O bağışı biz vereceğiz. Çarpı bağışı olacak... Bunu yönetim kurulu hani sizden bu şekilde bu kadar katkı neden yapılıyor gibi bir soru şeyi gelirse bize... Onu yönetim kurulu kararından geçireceğim, ödemesini yapacağım size, bana peki fatura ÇEV adına kestirebilecek misiniz 2000 YTL’lik... 2000 lirasını bize kessinler. Karşılığında da size ödeme yapalım. Makbuz falan gerekmiyor zaten, fatura alınca...” dediği
Tape no: 7023, 20.05.2008 tarihinde saat:13.29’ da Mustafa isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Mustafa’ nın “...Rakı için para yok. Para harbiden suyunu çekti... Bu şeyle ilgili tebliği ne yapacağız.” dediği, Adnan Türkkan’ ın “ Rahat ol, rakılar benden, sen ayıp ediyorsun. Bi kamyon rakı alacak paramız var. Beş haneli aldın mı hiç şimdiye kadar. Beş haneli bağış... Yani 10.000 rakamını 10.000... şimdi 5 haneli rakama geçiyoruz...” dediği, toplanan bağışların bu şekilde keyfi olarak harcandığının değerlendirildiği,
Tape no: 7027, 07.06.2008 tarihinde saat:12.33’ de Tunç isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Adnan Türkkan’ ın “Kanal 1’den arıyorlar da onlar şimdi isim bekliyorlar bizden... 2 bayan dedim... 2 bayan soruyor da 1 tanesini verelim. Pınar’ ın adını verelim de 2.’yi araştırıyoruz diyelim... Yani dediğin gibi oyun oynayacaksak o biraz kötü olabilir.” dediği,
Tape no: 7029, 07.06.2008 tarihinde saat:12.39’ da Pınar A. isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Adnan Türkkan’ ın “ Kanal 1’den arayacaklar seni. Kanal 1 ‘den... Teke Tek Programına çağıracaklar seni tamam mı? Teke Tek programına bir bayan çağırdı... Şu anda hassaslar...Öğrenci olarak... Öğrenci kimliğinle... Cumhuriyetçi türban karşıtı bir bayan istemişlerdi bizden... Programda nasıl konuşacağını sen belirlersin tamam mı?” dediği, Pınar A.’ nın da “Anladım.” diye karşılık verdiği,
Tape no: 7033, 01.07.2008 tarihinde saat:10.01’ de Önder isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Adnan Türkkan’ ın “Yeni gelişmelerden haberin var mı? Şey gözaltılar değil mi? Yani Şener Eruygur, Sinan Aygün, Mustafa Balbay, Hurşit Tolon’ u almışlar gözaltına... Şener Eruygur’ dan dolayı ADD örgütleri, ondan sonra Mustafa Balbay Cumhuriyet Gazetesi falan, bu gün eylem hareketlilik olur... Bu şey bir gelişme. Çok güzel bir gelişme abi. Çok güzel bir gelişme bence. Bu güne kadar kenarda kıyıda ADD falan kıyıda duruyordu. Bu süreçte dahil olmuş oldu. Yani iyi oldu. Yani Sinan Aygün’ ün alınması falan iyi oldu.” dediği tespit edilmiştir.

d-Örgütsel İrtibatlar
Turan Çömez’in incelenen bilgisayar kayıtlarında, Adnan Türkkan’ nın TGB başkanı olarak (adnanturkkan1©gmail.com) adresinin kayıtlı olduğu,
Adnan Türkkan’ nın, ADD genel merkezinde ele geçirilen ADD genel merkezi denetleme kurulu toplantı tutanağında Genel Yönetim Kurulu Üyesi şeklinde adının geçtiği,
10.03.2007 günü Merkezi Ankara İli Çankaya ilçesi Selanik Caddesi No:32/4 kurulu bulunan Tüm Gençlik Birliği Derneği’nin tarafından Beyoğlu İlçesi Galatasaray meydanında “cumhuriyet bize emanet” adlı basın açıklaması düzenlendiği, Önder Öztürk tarafından basın açıklaması okunduğu, “Başbakan Cumhuriyet Yıkıcısıdır, Cumhurbaşkanı olamaz” şeklinde pankart taşınması üzerine Devlet büyüklerine hakaret içerikli pankart açılması nedeniyle Nöbetçi C.Savcısı talimatıyla Tüm Gençlik Birliği Derneği’nin genel başkanı Adnan Türkkan ve İl Başkanı Önder Öztürk isimli şahısların gözaltına alındığı, bu eyleme şüpheli Kemal Kerinçsiz’in katıldığı Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmaktadır.

Şüpheli Adnan Türkkan’ ın dosya kapsamındaki diğer şahıslarla yapmış olduğu telefon görüşmelerinin sayısı şöyledir:
1 Yalçın KÜÇÜK 1
2 Aydın GERGİN 1203
3 Doğu PERİNÇEK 20
4 Durmuş Ali ÖZOĞLU 6
5 Erol MÜTERCİMLER 1
6 Emcet OLCAYTU 24
7 Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU 2
8 Kemal KERİNÇSİZ 2
9 Mehmet Şener ERUYGUR 6
10 Serhan BOLLUK 2
11 Ahmet Tuncay ÖZKAN 15
12 Tunç AKKOÇ 2147
13 Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ 4
14 Hatice BAHTİYAR 4
15 Tanju GÜVENDİREN 58

e-E. Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Ergenekon Terör Örgütüne ait örgütsel dokümanlarda, Ergenekon’un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı olduğu, Sivil Toplum Örgütleri aracılığıyla kamuoyunun etki altına alınarak yönlendirilebileceği, etkinlik ve eylemleri organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalacağının belirtilmektedir.
Türk Gençlik Birliği’nin (TGB) deERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜnün güdümündeki sivil toplum kuruluşlarından biri olduğu, örgüte bağlı olarak faaliyet yürüttüğü, bu bağlamda şehit cenazelerinin provoke edildiği ve TGB’ nin bu eylemlere önderlik eden gruplar içerisinde yer aldığı, terör örgütünün amaçlarına ulaşabilmek için yaşamsal derecede önem verdiği toplumda kriz, kaos ve kargaşa çıkarılmasına yönelik faaliyette bulunduğu, bu eylemler sırasında bir yürütme organı üyelesinin linç edilmeye çalışıldığı, bu girişimin TV ekranlarına da yansıdığı, şüpheli Adnan Türkkan’ ın TGB’ nin üyelerinden olup 2006-2008 tarihleri arasında başkanlığını yürüttüğü, TGB İstanbul İl Başkanı Tunç Akkoç ile birlikte TGB’ nin provakatif amaçlı eylemlerine katıldığı, Beyoğlu ilçesi Meşrutiyet Caddesi No:3 sayılı adreste yapılan aramada şüpheliler Sevgi Erenerol, Semih Tufan Gülaltay, Kemal Kerinçsiz ve Kuvayi Milliye Derneği’ne ait kartvizitlerin ele geçirildiği, bazı televizyon programlarına dezenformasyon maksatlı katılımcı temin ettiği, ÇEV isimli vakıftan usulsüz bağış alıp kişisel menfaatleri için kullandığı, TGB ile İşçi Partisi arasındaki ilişki ve bağın açığa çıkmaması için gayret gösterdiği, Tunç Akkoç ile yaptığı 4758 nolu tapedeki görüşmeden de görüleceği gibi bu bağı gösteren bilgi ve belgeleri aramalarda ele geçmemesi için temizlediği, başka kişilere ait 18 adet kredi kartı ve bankamatik kartlarının şüphelinin sorumlusu olduğu Atilla İlhan Kültür Merkezinden ele geçirildiği, şüphelinin değişik kişilere ait bu kartların niçin bu merkezde bulunduğunu izah edemediği,ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜnün üyesi olarak sivil toplum kuruluşlarınca düzenleniyormuş görüntüsü altında icra edilen provakatif eylemlere katıldığı anlaşılmakla;
Şüpheli Adnan Türkkan’ınERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi olma suçu nedeniyle TCK’nun 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 Sayılı Kanununun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
24-Şüpheli Tunç Akkoç
a-Savunmaları
Emniyet beyanı:
İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi olduğunu, tanıdığı olan Adnan Türkkan’ın Türkiye Gençlik Birliği’nde (TGB) siyasi faaliyet yürüttüğünü, kurucusu olduğu TGB’nin dernek statüsünde bulunduğunu,
Doğu Perinçek, M.Adnan Akfırat, Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Yusuf Beşirik, Mahir Çayan Güngör, Nusret Senem, Hikmet Çiçek, Hayati Özcan isimli İşçi Partilileri tanıdığını ve parti içi ilişkilerinin mevcut olduğunu,
İşçi Partisinin gençlik kolu olan Öncü Gençlik İstanbul İl Başkanı olduğunu, partinin hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttüğünü, Öncü Gençlik ve TGB arasında bağlantı olmadığını,
İkamet adresinde ele geçen dokümanlardan “Türkiye Gençlik Birliği çalışması üzerine” ile başlayan 15 sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın kız kardeşi Pınar Akkoç’a diğerlerin tamamının kendisine olduğunu,
Erkin Etiken’in Öncü Gençlik Genel Başkanı olduğunu, Kırmızı Beyaz dergisinin TGB’nin yayın organı olduğunu,
Yapmış olduğu telefon görüşmeleri kendisine sorulduğunda bir kısmını hatırlamadığını, bir kısmına da cevap vermek istemediğini beyan etmiştir.
Savcılık beyanı:
Emniyette verdiği ifadesinin doğru olduğunu, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüile ilgisi olmadığını, faaliyetlerinin İşçi Partisinin Öncü Gençlik İstanbul Başkanlığı kapsamında siyasi faaliyetler olduğunu beyan etmiştir.
Sorgu beyanı;
Emniyet ve Savcılıktaki beyanını tekrarladığını, telefon konuşmalarında geçen, baskı, zorlama ve benzeri kelimelerin demokratik mücadele kapsamında günlük hayatta kullanılan kelimeler olduğunu, TGB’nin İşçi Partisi ile uyumlu bir örgüt olmayıp İşçi Partisi’nin de sahip olduğu ortak paydaya sahip bir yapılanma olduğunu, sivil anayasa diye bir anayasanın olamayacağını belirttiği ifadelerin partisinin düşünceleri olduğunu ifade etmiştir.
b-Elde Edilen Deliller
Şüphelinin ikamet adresinde yapılan aramada:
-İlk sayfasında Tunç Akkoç yazılı bulunan kahverengi ajanda içinde, “Eylem tarzı:kampüse ve toplantı salonuna girişi zorlama, bildiri basılacak, nöbet?, propaganda malzemelerini çadırın yanında panolar ile değerlendirme...(İP ÖG)” şeklinde el yazısı notlar,
-İlk sayfasında “İst.il yönetimi” yazısı bulunan kahverengi ajanda içinde, “UGB kendi ihtiyaçları dolayısıyla girişilmiş bir çalışmadır. Hareketin nesnelliğine değil 28 Şubata dayanıyordu. Örgüt tarafından zorlama, acelecilik, örgüt gençlik hareketine önderlik edecek. Merkezi örgütün kurulması yerel toplulukların güçlenmesini sağlar” şeklinde notlar,
- “İst. Üniversitesi Merkez Kampüs 2” ile başlayıp “iktidar olmak” ile biten 2 sayfa bilgisayar çıktısı doküman içindeki Öncü Gençlik yapılanmasının faaliyetlerinin rapor edildiği, “daha militan kadrolar haline gelmekten” bahseden belge,
- “Doğu Perinçek Doğru Eylem Nedir?” başlıklı olup içinde“gerçekleştirilmesi amaçlanan devrimin ne şekilde başarıya ulaşacağı... devrimin devam eden bir süreç olduğu, karşı güçleri azami ölçüde bölmek...aralarındaki çatlakları derinleştirmeye çalışmak...esas darbeyi indireceğimiz gücü doğru saptamak, diğerlerine ondan farklı muamele yapmakta” ifadeleri bulunan 11 sayfalık bilgisayar çıktısı doküman,
- “45.madde” ile başlayıp son sayfasında “...barolar birliği” ile biten ve içinde “...sivil Anayasa diye bir kavram olamayacağını, sivillerin anayasa yapamayacağını, hazırlanmakta olan sivil anayasa ile mücadele edilmesi gerektiğini” belirten el yazısı doküman,
- “Türkiye Gençlik Birliği çalışması üzerine” ile başlayan 15 sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanda yapılan incelemede; “...TGB olarak Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ses getirecek eylemler gerçekleştireceklerinin, örgütlenmenin ilk etapta üniversitelerde tamamlanacağının, TGB ile İşçi Partisi arasındaki ilişkinin kesinlikle belli edilmemesi ve bu bağın ortaya çıkmasına sebebiyet verecek eylem ve söylemlerden kaçınılması gerektiğini” belirten dokümanın kız kardeşi Pınar Akkoç’a ait olduğunu,
Aynı ikamette ele geçen “İşçi Partisi Öncü Gençlik” ile başlayan, içinde “...terör eylemleri sonucu organize edilen mitingler ve ŞEHİT CENAZELERİNDEKİ EYLEM TARZININ DOĞRULUĞU ve BAŞARISI ile Öncü Gençlik yapılanması olarak liseler ve üniversitelerde gerçekleştirilen kadrolaşma çalışmalarından ” bahsedilen 18 sayfalık bilgisayar çıktısı doküman,
- “Siyasi tahlil” ile başlayan içinde, “...Mehmetçik eylemlerinin halk hareketine tecrübe kazandırdığı, GENÇLİK HAREKETİNDE YENİ DÖNEMDE MEHMETÇİK EYLEMLERİNE ÖNEM VERİLMESİ GEREKTİĞİ, ...TGB başlığı altında öncü gençlik olarak kadrolaşma ve eğitim çalışmaları yapılması gerektiğini belirten” 8 sayfalık el yazması doküman ele geçirilmiştir.
Bunun dışında Tunç Akkoç’un Bostancı Mah. Bahçelere Giden 2.Yol Sok. No.19/13 Kadıköy adresinde yapılan aramada elde edilen 1 adet Kıngston marka 1GB’lık flaş diskin İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 29.06.2008 tarih ve 2008/1005 sayılı kararı ile yapılan incelemesinde;
-“İstanbul rapor taslağı” adlı dosyanın Türkiye Gençlik Birliği İstanbul Şube Kongresi Raporu Taslağı başlıklı yazıda; “...bir halk hareketi yükselmektedir...Cumhuriyet mitingleri ve Mehmetçik eylemleri bunu gün yüzüne çıkarmıştır...Türk gençliği bu eylemlerde çok etkin bir rol oynamıştır...TGB bu eylemlere önderlik eden örgütlerin içinde yer almıştır...ülkemizin yakın geleceği benzer dev kitle eylemlerine sahne olacaktır. AKP yönetiminin yıkılması ve Türkiye’nin kurtulması bu eylemlerin başarısından geçmektedir. TGB kitlesel halk eylemlerinin gerçekleştirilmesine önayak olmalı...önderlik etmelidir”
-“Liseli rapor” adlı dosya içerisinde; “...liselerde örgütlenmeyi ve TGB’nin ilk liseli kadrolarını yaratmayı önümüze hedef olarak koyduk...Cumhuriyet mitingleri ile yükselen halk hareketi Mehmetçik eylemleri ile sürdü. Liseli arkadaşlarımızla ilk defa bu eylemlerde tanıştık. 1.dönem TGB’ye internetten ne olmuş, ya da eylemlerde tanışmış olduğumuz liseli arkadaşlarımızla irtibatımızı düzenli sürdürdük ve 2.dönem için bir kuvvet yaratmış olduk...İstanbul’daki ilk liseli toplantısını gerçekleştirdik ve görev dağılımı yaparak mücadeleyi yürütecek heyeti tayin etmiş olduk” şeklinde yazdığı,
-“Osmantaslak2.doc” isimli dosya içerisinde; “...lise ve dersaneler Mehmetçik eylemleri ile daha da yükselen mücadele örgütlenme için uygun ortam yaratmıştır” şeklinde yazdığı,
-“Ankara Kongre Rapor” adlı dosya içerisinde; “...lise alanında eksik kaldık...son 1 ayda alınan tedbirlerle ve işin sorumlusunun belirlenmesi ile bu alanda çok umut verici gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. Son 1 ayda 40 civarında liseli arkadaşımız TGB’ye katılmış ve etkin olarak çalışmaya başlamıştır. ...üye aidatları sadece belli okullarda tam olarak toplanmaktadır. ..aidat aldığımız kişi sayısını önümüzdeki dönemde daha da arttıracağız” şeklinde değerlendirmelerin bulunduğu,
-“TGB İst.Rapor Taslağı” adlı dosya içerisinde; “...her üye düzenli olarak aidatını vermeli ve yayın organını takip etmeli, her üyeye yerine getirebileceği bir görev verilmeli...örgütlenme faaliyeti içerisinde TGB’nin fakülte, bölüm, sınıf, lise, yurt, ilçe, semt vb. her alanda temsilcileri belirlenmeli” şeklinde değerlendirmenin yer aldığı, tespit edilmiştir.
Şüpheliden elde edilen 1adet A6 ibareli not defteri içeriğinde; El yazması karalama notlar, Aydınlık Dergisi Satış Rakam ve toplanan paraları gösterir liste olduğu değerlendirilen notlar, “MKK 17/06/08 Perinçek serbest! Haşim Kılıç istifa! Mitingler Basın açıklaması bildiri stand Avukat çalışması, kanunsuzluğa son Perinçek ve arkadaşları serbest bırakılsın Çarşamba Eylem Adliye” şeklinde ibarelerin bulunduğu görülmektedir.
58 Adet Türkiye Gençlik Birliği Yazılı Arka Yüzlerinde El yazması Bulan Kartlar İçeriğinde; TİİKP, THKO, THKPC, TKPML, TİP, gibi terör örgütlerinin 1970’lerden itibaren tarihsel gelişimini ve eylemlerini anlatan kısa notlar olduğu belirlenmiştir.
Şüpheli Tunç Akkoç’a ait 1 adet disket’teki “divan tutanağı.doc” isimli 4 sayfadan ibaret belge içerisinde şüphelinin gençlik grubu yönetiminde bulunduğunu gösterir liste olduğu, Kingston Marka C4225333aoolf Seri Numaralı Boyutu 1gb Olan Flash Disk’teki “17-20e~1.pdf” isimli dosyası içerisinde ise; 4 sayfadan ibaret, “ÇÖKEN BİR TERTİP: “ERGENEKON” başlıklı yazıda “Yalanlar üzerine kurulan operasyonu yürütenlerden tarihin akışını tahmin etmeleri beklenemez.” şeklinde ifadelerin yer aldığı tespit edilmiştir.
Nokia Marka Be07072fwe seri numaralı 2 GB olan diskte, TGB (Türkiye Gençlik Birliği) yürüyüşünde çekilen resimlerin, Samsung Marka S12dj9dp801399 seri numaralı 160 GB olan harddisk’te, “1 mayısa katılanlar.doc” isimli MSWORD belgesine içerisinde, 19 kişinin isimlerinin karşısına telefon numaralarının yazıldığı, listedeki “Berk çetinkaya” isimin karşısında “dtp’li olduğu söylenmişti, İsmail Yıldız, Doğuş Kıdık, Özhan Beryan, Fatih Gezer, Arif Yavuz isimlerinin karşısında “gop” ibaresinin bulunduğu görülmektedir.
“Cihan Öztugay.doc” isimli MSWORD dosyası içerisinde, “MARMARA ÜNİVERSİTESİ HAYDARPAŞA KAMPÜSÜ TGB RAPORU” başlıklı belgede, “Türkiye Gençlik Birliği’nin siyasetleri (kısa ve uzun vadeli), söylemleri ve propaganda dili” alt başlığı altında “TGB’nin söylemleri esas olarak Atatürk’e dayandırılmalıdır, çünkü Atatürk’ün anti-emperyalist ve tam bağımsızlıkçı karakteri hem bu söylemler için çok uygundur hem de Atatürk figürü hiç kimsenin açık şekilde muhalefet edemeyeceği bir figürdür. Bu nedenlerle en geniş kesimi birleştirme hedefi olan TGB’ ye çok uygundur.”, “Türkiye Gençlik Birliği-İşçi Partisi ilişkisi” alt başlığı altında ise,“TGB içinde İP kimliğini saklama çabası göz önüne alınırsa, bu konuda şimdiden bazı hazırlıklar yapılmalıdır. Partinin seçimle ilgili olarak ÖG’den beklentileri öğrenilmeli buna uygun bir yapılanmaya gidilmelidir..” ifadeleri bulunmaktadır.
“Deniz Kel.doc” isimli msword dosyası içerisinde:
-“TGB’NİN AMACI VE HEDEFLERİ” başlığı ve “Antiemperyalist Gençlik Hareketinin Başına!” alt başlığı altında; “Önümüzdeki 5 yılı göz önünde bulundurursak TGB geçmişte varolan MTTB ve DEV-GENÇ GİBİ ÖRGÜTLENMELERİN YAKALADIĞI POTANSİYELİ YAKALAYACAK VE TÜRKİYE’Yİ DEVRİM ROTASINA SOKACAKTIR.”, “Türkiye bölünme sürecine girdi ve bu süreç sandığımızdan daha hızlı ilerleyecek. Süreç hızlandıkça ve çözümsüzlük, kaos arttıkça TGB’nin büyümesi ve büyük bir gençlik hareketine dönüşmesi de kaçınılmaz olacaktır.” ,
- “TGB’NİN ÖRGÜTLENME POLİTİKASI” başlığı ve “Türkiye’nin Gençlik Birliği TGB” alt başlığı altında;“Üniversitelerde topluluklar TGB’ye üye kazanmada bir araç olarak değerlendirilmelidir.”,“Topluluklar üniversitelerde belirli bir potansiyele sahip örgütlenmelerdir ve her kazanılan kulüp, kendi potansiyelini TGB’ye taşıyacaktır”,
- “M.Ü. GÖZTEPE KAMPUSU’NDA DURUM VE HEDEFLER” başlığı ve “Kulüp içinden TGB kadroları yaratarak güçlü bir örgüt olma potansiyeline sahibiz. Üniversitede öğretim üyelerinden rektöre kadar herkesin desteğini de almamız örgütlenmede önümüzü açacak bir durum yaratmıştır.” şeklinde ifadeler yer almaktadır.

“Pınar Akkoç.doc” isimli MSWORD dosyası içerisinde; “TGB çalışması hakkında rapor” başlığı altında “Bugün artık Türkiye’de gelinen noktada ihtiyaç duyulan şey, ideolojik ayrılıkları çok fazla gözetmeden vatan savunmasında bir araya gelmek. Tek bir cephe oluşturmak ve bu cepheyi Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditleri göğüsleyecek bir kuvvete dönüştürmek günümüzün görevi. Bu görevi bugün Öncü Gençlik İşçi Partisi’nin gençlik kolu olarak yapamazdı. Bunun en önemli nedeni var olan ideolojik ayrıntılar. Yapılması gereken, çok farklı kesimden insanları, gençleri, ortak bir paydada buluşturup onları tek bir örgütte birleştirmek. İşte bu örgüt Türkiye Gençlik Birliği. Öncü Gençlik olarak bunu yapmamız imkansız. Bu durumda kısa ve orta vadeli hedefler olarak önümüzde duran mesele, gençlik içerisinde vatansever geçlerden oluşan milli bir cephe yaratmak ve bunu TGB altında örgütlemek. Uzun vadeli hedef olarak ise önümüze, bu gücü, yani Türkiye Gençlik Birliği’ni partimize dayandırmayı koymalıyız. Geçmişteki gençlik hareketlerinde yaşanan en büyük sorunlardan biri, var olan gençlik hareketlerinin partiler tarafından doğru yönlendirilememiş olmasıdır. Dolayısıyla biz TGB’yi büyütürken bir taraftan da Türkiye’nin ihtıyacı olan milli hükümeti kuracak partimize insanlar kazanmalıyız.” “Burada dikkat çekmek istediğim şey tam da burada partimizin çizgisiyle bire bir örtüştüğümüz. TGB’nin İşçi Partisiyle ilişkisine daha sonra da değineceğim ama burada şunu vurgulamak istiyorum. Kullandığımız dil, partimizin kullandığı dilden farklı olmalı. Yıllardır Öncü Gençlik’te görev almış arkadaşlar için bu biraz zor olabiliyor bazen. Ama genel olarak bu konuda çaba göstermemiz şart.” “Bu konuda mutlak başarıya ulaşmamız için eksikliklerimizi gidermemiz lazım. Öncelikle TGB’NİN DAHA MİLİTAN BİR ÖRGÜT HALİNE GELMESİ ŞARTTIR. Üyelerimiz içerisinde bunu bilince vardırmamız lazım. Bu tarz eylemler aynı zamanda kendi üyelerimiz arasında da bir bilinç sıçraması yaratacak ve onların örgüte daha sıkı bağlanmasını sağlayacaktır. Çok kısa vadede çok büyük eylemler yapma kabiliyetine sahip bir örgüt olmalıyız. Burada ilk olarak aramızdaki iletişimi çok güçlendirmeliyiz.” “Kültür merkezleri konusuna daha sonra değineceğim. Üniversitelerde şu ana kadar ÖG daima kulüpler üzerinden faaliyet yürütmüştür. Bugün de TGB altında aynı örgütlenme modeline devam edilmelidir. Yani her okulda, her fakültede başkanı TGB’li olan bir kulüp olmalıdır. Çünkü bilindiği gibi bir dernek olarak okullarda doğrudan faaliyet yürütmek zor.” “Bunu mali sorunlar ve zaman darlığı yüzünden şu an yapamayacağımızı düsünüyorum. Fakat yazdan zonra kesinlikle bu yönde bir çalışmaya başlanmalıdır. Türkiye Gençlik Birliği İşçi Partisi’nin, Öncü Gençlik’in kurduğu bir örgüttür. Fakat şu bir gerçektir ki gökten zembille inmemiştir. Partimiz, günümüz ihtiyaçlarını çok iyi tespit ederek ve tarihsel materyalist bir bakış açısıyla böyle bir yapılanmaya gidilmesini uygun görmüştür.” biçiminde beyanlar bulunmaktadır.
“Bütün liste.xls” isimli Msexcel dosyası içerisinde; bir çok şahsın isim, soyadı, meslek, grup, ilçe, telefon, bilgi, adres bilgilerinin kaydedildiği, bilgi sütunu altında şahıslar ile ilgili kanaat ve elde edilen bilgilerin yer aldığı, 1255. sıradaki Muharrem A. isimli şahsın karşısında “Çok parası var. Çökün alın Nurettin Sözen döneminde belediye özel kalem müdürü.”, 1514. sırasında yer alan Osman B. isimli şahsın karşısında “TÖ ziyaret etti. Elazığlı ve kürt kökenli, ayrımcı değil. Aydınlık okuyor. Yıldız Teknik 69 mezunu, eski TKP'li. Bayramda reklam verilmesine karşı. Yılbaşinda verecek.” şeklinde notlar yer almaktadır.
“Açok önemli!!.doc” isimli MSWORD dosyası içerisinde; “İSTİHBARAT, E GAZETELER, YEREL BASIN, YABANCI BASIN, MUHABİRLER, İSTANBUL İL YÖNETİM, İSTANBUL ÜYELER, İLÇELER, İL ÖRGÜTLERİ, KÖŞE YAZARLARI 1, KÖŞE YAZAR 2, KÖŞE YAZAR 3, KÖŞE YAZAR 4, İSTANBUL KİŞİLERİ ve USTRAM” başlıkları altında, aralarında operasyon kapsamında yakalanan Kemal ALEMDAROĞLU, Erol MÜTERCİMLER, Mustafa BALBAY, İlhan SELÇUK, Güler Kömürcü,Adnan Akfırat, Doğu Perinçek isimlerinin de bulunduğu çok sayıda şahsa ve şirketlere ait e posta adreslerinin olduğu saptanmıştır.
“ÖNCÜ GENÇLİK - YEDİTEPE EYLEMİ.mpg” isimli video dosyası içerisinde; Yeditepe Üniversitesinde aralarında Tunç Akkoç’un da yer aldığı bir grup öğrenci tarafından “bizim burada bir itirazımız var işçi partisi öncü gençlik olarak” denilerek konuşmacının konuşmasına engel olunması sonrasında protestocuların çıkarılmalarını gösterir görüntüler bulunmaktadır.
DMS marka DVD’de “tgb 28 nisan.mpg” isimli video dosyası içerisinde, Türkiye Gençlik Birliğinin “ÇANKAYA MİLLETİNDİR” mitingi görüntülerinin olduğu, Hurşit TOLON, Nusret Senem, Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL’un da katılanlar arasında bulunduğu görülmektedir.
TDK marka üzerinde “BERLİN FOTOĞRAFLARI” yazılı CD’de; “t09.jpg”, “g23.jpg” “g18.jpg”, “g12.jpg”, “a30.jpg”, “a26.jpg”, “a23.jpg”, “a12.jpg”, “a10.jpg”, “a09.jpg”, “a08.jpg.” isimli resim dosyaları içerisinde şüpheliler Kemal ALEMDAROĞLU, Doğu Perinçek, Emin Gürses’in fotoğrafları yer almaktadır.
c-Telefon Görüşmeleri ve İrtibatları
Tape no: 4717, 08.03.2008 tarihinde saat:15.49 da X Erkek Şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Tunç Akkoç’un “...onu öyle yapalım, yani kesin bunu konuştuk, az önce planladık. Konuştuk da, öyle önemli bir görev yarın, aynı zamanda yani bizim burda bulunmamızın dışında aynı zamanda ayrıca ek bir iş, yani önemli bir iş o açıdan” dediği, X şahsın da “anladım” diye karşılık verdiği, şüphelilerin şifreli görüştükleri,
Tape no: 4748, 19.03.2008 tarihinde saat:08.53 de MEHMET isimli şahısla yaptığı görüşmede özetle; Tunç Akkoç’un “önümüzdeki dönemde acaba gelişmeler ne olacak. İşte Yusuf Ziya Özcan YÖK Başkanı, ne şey yapıyor... bi de işte istifa ettirmenin koşulları, yolları, yakın zamanda var mı, önümüzdeki dönemde eylemler falan gibi... O şeyi acaba söyleyim mi, MİLİTAN EYLEM OLAYINI, MİLİTAN EYLEM OLAYINI YUSUF ZİYA’YA… Bize haber verseler yani ne zaman... Adam çünkü tamamen gizli saklı gidiyor okullara” diyerek YÖK başkanı Yusuf Ziya Özcan’a karşı eylem yapmayı planladıklarının anlaşıldığı,
Tape no: 4757, (Ulusal Kanalda arama yapıldığı tarihlerde) 21.03.2008 tarihinde saat:09.28 de ÖNDER isimli şahısla yaptığı görüşmede özetle; Tunç Akkoç’un “ÖNDER bu masa üstünde TGB ile ilgili şeylerin hepsini siliyoruz... silmemiz lazım. Arama yapıyorlar burada” diyerek TGB ile ilgili bilgileri sildiği, bu görüşmenin ayrıca TGB ile Ulusal Kanal arasındaki bağı gösterdiği,
Tape no: 4758, 21.03.2008 tarihinde saat:10.14 de ADNAN isimli şahısla yaptığı görüşmede özetle; Tunç Akkoç’un “...kültür merkezinde bir şey var mı, olumsuz bir şey. Bir daha düşünelim, bir şey varsa şey yapacağız” dediği, Adnan’ın da “...Ankara’dakiler boşaltmışlar, şeyi, üye formlarını falan, eve götürmüşler, ...temizlik, gerekirse temizlik yapalım. O zaman geçelim kültür merkezine” diye karşılık verdiği, şüphelinin emniyet aramasından bilgi, belge kaçırdıkları anlaşılmaktadır.
d-Örgütsel İrtibatları
Şüpheli Tunç Akkoç’un dosya kapsamındaki diğer şahıslarla yapmış olduğu telefon görüşmeleri şöyledir;

1-Aydın GERGİN 263
2-Adnan Türkkan 2147
3-Doğu Perinçek 751
4-Emcet OLCAYTU 38
5-Emin Gürses 46
6-Ferit İlsever 59
7-İbrahim BENLİ 10
8-Hikmet Çiçek 4
9-Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU 12
10-Mehmet Şener ERUYGUR 2
11-Nusret Senem 6
12-Sevgi ERENEROL 2
13-Serhan Bolluk 6
14-Ahmet Tuncay ÖZKAN 6
15-Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ 1
16-Yusuf BERİŞİK 2
e-E. Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Ergenekon terör örgütüne ait örgütsel dokümanlarda; Ergenekon’un amacına ulaşabilme yolunda kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacının olduğu, sivil toplum örgütleri aracılığı ile kamuoyunun etki altına alınarak yönlendirilebileceği, etkinlik ve eylemleri organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalacağının belirtilmektedir.
Türkiye Gençlik Birliği’nin deERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’nün güdümündeki sivil toplum kuruluşlarından biri olduğu, örgüte bağlı olarak faaliyet yürüttüğü, şehit cenazelerinin provoke edildiği eylemlerde TGB’nin bu eylemlere önderlik eden gruplar içinde yer aldığı, bu eylemlerle toplumda kriz, kaos ve kargaşa çıkarılmasının amaçlandığı, bu eylemler sırasında TV ekranlarına da yansıdığı gibi yürütme organı üyelerinin linç edilmeye çalışıldığı, şüpheli Tunç Akkoç’un TGB’nin kurucularından olduğu ve sayılan eylemlere katıldığı, TGB ile İşçi Partisi arasındaki ilişkinin ele geçen delillerden açıkça anlaşıldığı, bu ilişkinin açığa çıkmaması için şüphelinin gayret gösterdiği anlaşılmaktadır.
Şüphelinin Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, ülkede kaos ve karışıklık çıkartılması amacına yönelik ses getirecek eylemlerle, Yüksek Öğretim Kurumu Başkanına kendi ifadesine göre “militan eylem” yapmayı planladığı, 18 yaşından küçük liseli gençleri TGB bünyesine katıp provokatif eylemlerde kullandığı, bu eylemlerde (24.klasör, dizi 159’da yazıldığı gibi) ajitasyon ve sloganlarla kitleleri harekete geçirdiği ve bu kişilerden aidat adı altında para topladığı, Ulusal Kanal’da arama yapılacağı sırada İşçi Partisi-Ulusal Kanal ve TGB ilişkisinin ve faaliyetlerinin ortaya çıkmaması için kanaldaki bilgisayarlarda bulunan TGB ile ilgili kayıtları sildirdiği, kişileri böyleceERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi olarak kendisine verilen görev doğrultusunda faaliyette bulunduğu anlaşılmakla,
Şüpheli Tunç Akkoç’un Ergenekon terör örgütünün üyesi olmak suçundan TCK.nun 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri,
Kişileri bir suç işleme kararı kapsamında siyasi, felsefi veya ırki kökenlerine bağlı olarak fişlemesi eylemi nedeniyle TCK’nun 135/2-1, maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

25-Şüpheli Mesut Özcan
a-Savunmaları,
Emniyet beyanı
Kalp cerrahı olup kendisine ait muayenehanede çalıştığını,
Sinan Aygün’ü şirketini kurarken Ankara Ticaret Odasına gittiğinde tanıdığını,
Ahmet Tuncay Özkan’ı 1994 yılında Hürriyet Gazetesinde çalıştığı dönemde tanıdığını, kendisine Ankara Yüksek İhtisas Hastanesindeki bir yolsuzluk nedeniyle belge verdiğini, ayrıca hastalandığı sırada bu şüpheliyi ameliyat ettiğini, zamanla samimi olduklarını, kendisinin bir televizyon kanalı kurma girişimi sırasında bu şüpheliden yardım gördüğünü,
Hüseyin Nazlıkul’u 3-4 yıl önce Kanaltürk’te birlikte program yaptıkları için tanıdığını, meslektaşı olduğunu, Ankara’da bulunan kooperatif hisselerinden birisini bu şüpheliye sattığını, Tanju Güvendiren’i kayınpederinin doktoru olması sebebiyle tanıdığını, daha sonraki dönemlerde Ahmet Tuncay Özkan ile ortak dostları olduğunu anladığını,
Adnan Bulut’u Kanaltürk haber müdürü olması sebebiyle tanıdığını,
Medikal bir televizyon kurma düşüncesi olduğunu, bu düşüncesinde Hüseyin Nazlıkul ve Ahmet Tuncay Özkan’ın kendisine yardımcı olduklarını, başka bir şahsa ait Businnes Tv isimli kanalı satın aldığını, Ahmet Tuncay Özkan’ın bu satın alma konusunda kendisine teknik ve maddi konuda yardımcı olduğunu, bu kanalın % 96 sının kendisine, kalan hisselerinin eşine ve diğer kişilere ait olduğunu,
Mahkeme kararıyla tespit edilen telefon görüşmelerinin suç ile ilgilisinin olmadığını, Mahir Akkar isimli şahsı tanıdığını, kendisi ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinin bu şahsın yayınlanması için vermeyi düşündüğü bir CD ile ilgili olduğunu,
Evinde yapılan aramada ele geçen “SSK Genel Müdürü ….. İcraatları” başlıklı 12 sayfalık dokümanın 1998 yılında hatırlamadığı bir şahıs tarafından kendisine getirilen belgeler olduğunu, belgeleri geldiği tarihte Ahmet Tuncay Özkan’a ilettiğini,
Evinde ele geçen bilgisayar, flash bellekler ve disketlerden bir kısmının kendisine ait olduğunu, yasadışı her hangi bir oluşum içerisinde yer almadığını, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.
Savcılık beyanı
Emniyet aşamasında vermiş olduğu savunmasını tekrarladığını, Businnes TV isimli kanalı satın alırken Ahmet Tuncay Özkan’dan 1,8 milyon TL civarında borç aldığını, kanalın önceki dönemden olan borçlarını ödediğini, bu kanalda Tuncay Özkan’ın her hangi bir payının bulunmadığını, Hüseyin Nazlıkul’un bu kanal kurulurken kendisine fikren destek olduğunu, mahkeme kararıyla tespit edilen telefon görüşmelerinden 03.04.2008 tarihli olup, Anayasa Mahkemesi Üyesinin eşi ile ilgili görüşmelerin şakadan ibaret olduğunu, 10.04.2008 tarihinde H.İ. isimi şahıs ile yaptığı görüşmelerin şaka amaçlı konuşmalar olduğunu, suç işlemediğini beyanla hakkındaki suçlamaları reddetmiştir.
Sorgu beyanı
Hakkında isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.
b-Telefon Görüşmeleri
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ ın Mesut Özcan ile 23.03.2008 tarihli telefon görüşmesinde; Ahmet Tuncay Özkan “Bağırdık çağırdık böyle oldu” dediği, M.Ö “ Sen programa gidecek misin bugün” dediği A.T.Ö “Nereye canım” dediği M.Ö “Programa gidecek misin sen bugün“ dediği A.T.Ö “ İstanbuldayım İstanbuldayım ... “ dediği M.Ö“ Sana şeyi soracam Tuncay F.A. şey Tuncay Özkan kendisine ait lüks villada sevgilisiyle beraber yaşıyor zart zurt diye ileri geri laf etmiş televizyonda… Cevap vermeden direk dava açalım p….. niye böyle bişey yapıyor bu” dediği A.T.Ö “ Böyle bişey benim için söyleyemez ya“ dediği M.Ö “Vallaha bilmiyorum televizyonda duymuşlar bana ilettiler” dediği A.T.Ö“ Yok ya böyle bi yalandır böyle bişey olmaz“”dediği M.Ö “Öyle mi ben bi kere doğrulayayım bakayım bi” dediği A.T.Ö “Yok yok o birisi uyduruyordur onu” dediği M.Ö “Yani dersin F.A bunu yapmış mı diye şey yaptım ama ... doğrulattırayım madem tamam mı” dediği A.T.Ö “Yok yok hiç öyle bişey kim ne zaman söylemiş öğrensene” dediği M.Ö “İki gün önce falan” dediği A.T.Ö “Yok yok hayır ben inanmam ya” dediği M.Ö “Bende inanmadım ama bi doğrulayayım bakayım bi” dediği A.T.Ö “ Yok yok hiç inanmıyorum ya“ dediği,
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ın M.D. isimli şahıs ile 13.04.2008 tarihli telefon görüşmesinde özetle; …A.T.Ö“ Benden ne istiyorsan abi hiç”, M.D “Siz siz öyle dağ tepe koşarken bize hasta olmak bile haram”, A.T.Ö “Aman abi aman dikkat edin kendinize bide şimdi doktor Mesut Özcan cerrah dostum benim bu ... kalp nakli yani herşeyi yapar ona telefon numaranızı verdim o sizi arıyacak”, M.D “ Sağol”, A.T.Ö “Mesut Özcan doktor Mesut Özcan ”, M.D “Tamam”, A.T.Ö “Size o bakacak”, M.D “Hay sağolasın çok teşekkür ederim”, A.T.Ö“ Rica ederim abicim çok teşekkür ediyorum size sağolun”dediği ,
Şüpheli Mesut Özcan‘ın ANET SAHAKYAN isimli şahıs ile 30.04.2008 tarihli telefon görüşmesinde özetle; M.Ö.“ Ee bizim oğlana söyle perşembe günü için benden bir isteği vardı…Onu yaptım hazır”, A.S.“ Tamam oldu söylerim”, dediği,
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ‘ın Mesut Özcan ile 02.05.2008 tarihli telefon görüşmesinde; Ahmet Tuncay Özkan "Görüşme çok olumlu geçti”, M“ He”, A“ Derhal dedi bu vatan için dedi bir çivi çakmak değil vatan bir borçtur dedi ”, M “ Hadi canım”, A“ Bunu derhal yerine getircem pazartesi günü bu konuda bilgi vericem size dedi”, M“ Süper”, A“ Kapıya kadar yolcu etti uğurladı”, M“ İnan mıyorum ya”, A“ Evet ”, M “ Haberal kardeşimiz mi öteki mi”, A“ Evet evet Haberal Haberal ”, M “ E hadi bakalım”, A “ Evet”, M“ İnşallah nerdesin sen”, A“ ... ben şimdi havaalanı yolundayım”, M.“ Havaalanı yolundasın Tuncayım bak bi şey istiyorum senden ”, A.“ Söyle canım”, M“ Bunların hepsi olur geçer çok daha büyük zorluklarla da karşılaşabiliriz demoralize olma”, A“ ... ah”, M “ Biliyorum”, A“ Başkası bilmiyor oğlum la”, M“ Biliyorum”, A“ Yavrum sen biliyorsun başkası bilmiyor la”, M.“ Biliyorum biliyorum neler olabiliceğini de biliyorum ama senin çok ciddi bir background un var”, A“ Ya o başka”, M“ İnanılmaz bir halk desteğin var bak dinle beni bunlardan teselli bulucaz olan şey hoş değil hiç hoş değil sonumuz bunda biliyorum ama biz biz olursak biz güçlü olursak kazanırız Tuncayım”, A“ Tamam canım benim”, M “ Yıkılmıycaz bedeli neyse ödiycez”, A “ Tamam canım”, M. “ Ama yıkılmıycaz tamam mı”, A.“ Tamam canım benim tamam”, M. “ Kendine iyi bak” dediği,
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ‘ın Mesut Özcan ile 26.05.2008 tarihli telefon görüşmesinde; Ahmet Tuncay Özkan “ Naber” dediği M.Ö“ Tuncay iyidir seni aradım da telefon hep meşguldü“ dediği A.T.Ö“ İyi canım benim sen bu arkadaş yarın mı geliyo Ankaraya“ dediği M.Ö“ Yarın geliyo“ dediği A.T.Ö“ ONU Bİ İYİ SALDIRTTIR AMA HA“ dediği M.Ö“ Tamam ben onu bastıracam bak bunun arkasında sonra durucaz ben mesela bana uyduyu söyledi uydu işi halloldu şimdi yaptırmış olsa adam başvuracaktı üstümüze kalacaktı“ dediği A.T.Ö “ Lan alsın başvursun vermiyorlar be kardeşim ya dediği M.Ö “ Öyle mi “dediği A.T.Ö“ Ya boş ver sen başvursa üstümüze kalacak ne hiç bişey değil 180 milyar lira para vermezler zaten“ dediği M.Ö“ Anladım dediği A.T.Ö “ Tamam mı dediği M.Ö“ Tamam dediği A.T.Ö “ Sen şimdi kabloyu aldırttır buna dediği M.Ö“ Kablo işini hallettiriyorum ben dediği A.T.Ö“ Haydi öptüm dediği M.Ö “Tamam oldu hadi öpüyorum“ dediği A.T.Ö“ Ulusal kablo ulusal dediği M.Ö“ Tamam okey oldu“ dediği A.T.Ö“ 22 22“ dediği ,
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ‘ın Mesut Özcan ile 27.06.2008 tarihli telefon görüşmesinde; Mesut Özcan “ He Tuncay” dediği A“ Sen şimdi tıbbi kanal kuruyorsun“dediği M“ He“ dediği A“ Tamam mı“ dediği M“ He“dediği A“ Tıbbi kanal için de kanal satın alıyorsun“ dediği M“ Tamam“ dediği A“ Anladın“ dediği M“Anladım“ dediği A“ Pazartesi günü İstanbulda olman lazım öğlen“ dediği M “ Öğleyin“ dediği A“ Evet“ dediği M“ İzin almam lazım olur“dediği A “ Tamam“dediği M “Alo“dediği A“ Dinliyorum seni“dediği M “ Tamam“dediği A“ Tamam“dediği M“ Öğlen mi orda olmam lazım“dediği A“ Evet saat 1 de dediği M“ He sabah erken çıkmam lazım“dediği A“ Hı“dediği M“ Anlaşıldı“dediği A“ Anlaşıldımı“dediği M “ O gün konuştuğumuzla bağlatılı sanırım bu“ dediği A“ Evet evet“dediği M“ Yemekte“ dediği A “Evet evet “ dediği M“ Tamam okey“ dediği A“ Yahudi korktu yahudi korktu“ dediği M “ He? “ dediği A“ Yahudi korktu kitlendi vermiyor“ dediği M“ Öbürküler vericek hazırlıyorlar dediği A “ He? dediği M“ Öbürküler hazırlıyorlar“ dediği A“ Olsunlar yapsınlar onlar hazırlanan kadar“dediği M“ Gel bak istersen“dediği A“ Hazırlasınlar hazırlansınlar tamam mı vermedik o kanal“dediği M“ Tamam dediği A“ Tamam mı canım“dediği M“ Tamam okey“ dediği A“ Bütün yetki sende“ dediği M“ Tamam olur“ dediği A“ Ankara da bir medical kanal Ankaralısınız“ dediği M“ Tamam“ dediği A“ O tamam mı“ dediği M“ Anlaşıldı tamam okey “ dediği A“ Bir medical kanal kurulacak“ dediği M“ He he“ dediği A“ Bir iki yüze(1 200) başlıcaksın“ dediği M“ Tamam“ dediği A“ 1 200 le başlayıp 1,5 (1 500) tan bir kuruş yukarı çıkmak yok“ dediği M“Tamam anladım okey“ dediği A“ Tamam mı“ dediği M“ Tamam oldu oldu“ dediği A“ Dolar “ dediği M“ Tamam okey“ dediği A“ Şeyi ara Hasan hocayı şimdi“ dediği M“ Hı“ dediği A“ Yanında Yahya var dediği M“ Hı“ dediği A“ Aç ona de ki ben arkadaş alıcıyım konuşuyorum de“ dediği M“ Medical kanal kurcam diyeyim“ dediği A“ Evet evet“ dediği M“ Hasan hoca mı tamam bak arıyorum şimdi“dediği A “ Şimdi ara yanındakiyle konuş tamam mı“ dediği M“ Tamam okey okey“ dediği A“ Medical kanal tamam mı“dediği M“ Tamam okey 1.2 den üzere çıkmıyorum“dediği A “1.2 sonrada son fiyatın üzerine çıkmıyorsunuz“ dediği M“ Tamam mı dolar mı YTL dediği A“ Dolar dolar“ dediği M“ Tamam okey oldu“dediği A“ Tamam“ dediği M“ Tamam oldu öpüyorum seni“ dediği A“ Dolar yahudi çok şey cin gibi bir herif“ dediği M“ Tamam tamam“dediği A“ Deki ben bilmem yani makina ekipman falan filan hepsine bakıcaz hepsini istiyoruz herşey bize lazım“ dediği M“ Tamam“dediği A “ Burdaki bina bize lazım herşey lazım biz burdan yayına çıkıcaz de“ dediği M “ İstanbul ... “dediği A“ Tamam mı“ dediği M“ Tamam İstanbul dan çıkıcaz“ dediği A“ Evet“ dediği M “ Anlaşıldı tamam şimdi arıyorum“ dediği A“ Tamam mı canım“ dediği M“ Okey öpüyorum seni“ dediği, A“ Bana bilgi ver sonra“ dediği,
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ‘ın Mesut Özcan İLE 05.09.2008 tarihli telefon görüşmesinde; Ahmet Tuncay Özkan“ Sayın medya patronu nasılsınız efendim “dediği Mesut Özcan “ Efendim benim sizden çektiğim nedir“ dediği A“ Sizin benden çektiğiniz nedir efendim yine mi benim adımla“ dediği M“ Senin bo…. senin bo…. internette yayın çıkmış Tuncay Özkan Business Channel i satın aldı diye Türksattan yana yakıla beni arıyorlar Böyle bir şey doğru mu diye dedim ki ya kardeşim ağzıma sı…… yeter artık ben dedim masumane bir Medical Channel kurcam o kadar reklam şeyim var adamlarla konuştum hatta Medicanaylada harbiden konuştum dediği A “ Niye“ dediği M“ Canlı yayında kalp cerrahisinde bi açık kalp ameliyatı yapıcam diye hatta pazartesi günü tekrar görüşücem adamlarla dediği A“ Ee“ dediği M“ Siz beni bitirdiniz ya dedim ki ben ilahi adalete inanırım ve hakkımı haram ediyorum dedim dedi bunları yapıyorsunuz dedi ben bunları Mesut bey özür dileriz siz mağdur oldunuz dedim ben bu adamı tanımam etmem daha önceden görüşmüşlüğüm vardır ama“ dediği A “Ulan bi safra kesemi aldın başına gelmeyen kalmadı be“ dediği M“ Ya dedim nerden tanıdım ben bu adamı ondan sonra dedim internet dedim bende sizin hakkınızda asparagas haber çıkartayım dedim bende bunu haber kaynağı olarak göstereyim yayınlayım oldu mu dedim Mesut bey siz mağdur olmuşsunuz hakkatten dedi ben dedi bunu yönetime ileticem dedi hep bu yüzden sorun çıkıyor dedi dedim ki yani yazık günah değil mi bana bi dedim kendi paranızı kurtarmak için beni kullandınız dedim yani 600 bin dolar paranızı söyleseydiniz böyle böyle bir borç var açığımız var kapatamıyoruz Mesut bey siz bunu hibe eder misiniz deseydin ben size dedim hibe ederdim dedim hiç olmazsa başımı daha büyük bela sokmazsınız durun dedi ben bi konuşayım dedi bu böyle olmucak olmucak dedim ben hakkımı helal etmiyorum dedim kul hakkı çok dedim çok önemli siz benim hakkımı yediniz“ dediği A“ Sen onlara deki Tuncay Özkan ın olsaydı sen nah vermezdin o kablo kanalını“ dediği M “ Ya“ dediği A“ O senden sivri zekalıdır sen merak etme“ dediği M“ Ya ya ya bi yandan Bitlis işiyle uğraşıyorum Tuncay istifa edicem heralde öyle gözüküyor“ dediği A“ Et boş ver ya“ dediği M“ Yürütmeyi durdurma hikayesi tırt yalan dolan yani“ dediği A“ Durdururlar be ne olcak“ dediği M“ He? “ dediği A“ Onu durdururlar“ dediği M“ Yok ya 3 ay falan sürücek ben bu esnada Bitlise gitmek gerekicek“ dediği A “ boş ver“ dediği M “ Bitlis te de giderken sağ salim gidersek gelirken de sağ salim gelebilir miyiz yani“ dediği A“ boş ver“ dediği M “ Olaya terör süsü verebilirler“ dediği A“ Et istifanı“ dediği M“ Olmazsa öyle yapıcam ya senin yüzünden bi televizyonumu kuramadım eşşoğlu eşek“ dediği A“ Valla“ dediği M “ Gördüğüm ilk anda dövücem seni“ dediği A“ Ne oldu peki şimdi durumun ne“ dediği M“ Valla görüşcek yönetimle dedim ki ben mağdurum kardeşim sı…. ağzıma siz kendi paranızı tahsil etmek için beni kullandınız dedim“ dediği A “ Bastır bastır“ dediği M“ Yok söyledim Özcan bey bakalım ben dedi yönetime yönetim bunu aratmış çünkü bi araştır diye“ dediği A“ Tamam“ dediği

Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ‘IN Mesut Özcan ile 09.07.2008 tarihli telefon görüşmesinde; M.Ö “ Şimdi şöyle Yahyayla konuştum dün en azından herhal de bir 20 defa falan aradım ondan sonra dedimki kardeşim uzatıyorsunuz da uzatıyorsunuz ben dedim kabloyu çıkartmak üzereyim yarın birgün çıkacak al dedim kanal kendinizin olsun çünkü dedim benim için önemli olan sadece kablosuydu bunu aldıktan sonra dedim size geçmiş olsun ilgilenmiyorum dedim artık bugün saat ikiye kadar yaptınız yaptınız yapmadınız dedim münasip bir şekilde kullanırsınız .. kanalı diye söyledim Yahya şimdi konuştum tamam mı yok dedi abi bu gün yüzde yüz ... ben bıktım dedim böyle at at at at dedimki adam verecekse başkasına versin kardeşim dedim ben ... o zaman bugün detlayn ve bu gün oldu odlu olmadı dedim geçmiş olsun yok bekleyelim şöyle böyle kıvamın da zart zurd dedim istemiyorum ben bilgin olsun ... ben gece oldukça uzun bir süre konuştum dedi ben çünkü gece kaç defa aradım onu ben“ dediği A.T.Ö“ Hı hı “ dediği M.Ö “ Ondan sonra dedi ki abi dedi oda bitmiş bir vaziyette başka dedi alternatifi yok birazcık daha çıksınlar yok dedim ben çıkamam onu da aynen söylemiş ... çıkmıyor demiş verdiği fiyat aynı değişen birşey yok o yüzden kararınızı verin dedim öbür gün ilgilenmiyorum dedim yarın Perşembe Cuma günü .. kanal sizin olsun istediğinize verirsiniz bugün saat ikiye kadar bu iş halloluyor“ dediği A.T.Ö“ Tamam canım dediği M.Ö “ Tamam mı dediği,
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ‘ın Y. G. isimli şahıs ile 16.07.2008 tarihli telefon görüşmesinde; Ahmet Tuncay Özkan “ İyi vallahi Mesut bir şey söyledi doğru mudur“ dediği Y.G.“ Doğru doğru da bi senle konuşmam lazım nerdesin“ dediği A.T.Ö.“ Ben şu anda havaalanındayım Diyarbakır’ a doğru gidiyorum“ dediği Y.G.“ Yapma yadediği A.T.Ö.“ Hayırdır. İstersen dönüyüm yani“ dediğiY.G.“ Yani bi daha sonra gidemez misin“dediği A.T.Ö.“ Sen ne taraftasın“ dediği Y.G. “ Bin şimdi Levent tarafındayım adliyedeyim de ... dediği A.T.Ö.“ Ha. Nedir sorun“ dediği Y.G.“ Son uçak, hayır bir son stratejiyi bi belirleyelim de, ne zaman dönecen“ dediği A.T.Ö.“ Ben pazartesine kadar oralardayım ya o zaman kadar kalmasın ne olur yarın çözelim bu işi artık bitsin“dediği Y.G.“ E O ZAMAN AKŞAM NORMAL EVDEN KONUŞALIM dediği A.T.Ö.“ Tamam o zaman BEN SANA BAŞKA BİR TELEFON NUMARASINDAN ULAŞACAMdediği Y.G.“ Tamam evin numarasından konuşuruz“dediği A.T.Ö.“ Tamam ben sana ulaşacam tamam sen merak etme“ dediği Y.G.“ Tamam “ dediği,
Şüpheli Mesut Özcan ‘ın Mahir Akkar ile 12.04.2008 tarihli telefon görüşmesinde; Mahir Akkar“İyi günler Mahir Akkar ben nasılsınız dediği M.Ö “ Sağolun siz nasılsınız dediği M.A “ Sağolun size ulaştı galiba o şey aldınız mı dediği M.Ö“ Bırakmış Cengiz bey henüz bak o fırsatım olmadı çünkü hemen İstanbul a dönmek zorundayım şuan İstanbuldayım “dediği M.A“ Öyle mi“ dediği M.Ö“ Evet“ dediği M.A “ Ben de bugün haber bekliyordum birarada olabiliriz diye ama“ dediği M.Ö“ Bugün aniden dönmemiz gerekti çünkü toplantısı var şuanda toplantıya girecek“ dediği M.A“ Anladım ne zaman görüşebilecez“ dediği M.Ö“ Önümüzdeki hafta olabilir“ dediği M.A“ Önümüzdeki bana bugün denince“ dediği M.Ö“ Çarşamba günü olabilir“ dediği M.A“ Çarşamba günü“ dediği M.Ö“ Evet“ dediği M.A“ Peki ben sizden haber bekliyorum “ dediği M.Ö “Tamam oldu hı hı“dediği M.A“ Oldu kolay gelsin“ dediği M.Ö“ Teşekkürler sağolun sağolun“dediği,
Şüpheli Mesut Özcan ‘ın M.E.Ç. isimli şahıs ile 21.04.2008 tarihli telefon görüşmesinde;Mesut Özcan“ Alo“ dediği M.E.Ç “ Mesutçum merhaba“ dediği M.Ö“ Nasılsınız efendim“ dediği M“ İyiyim efendim siz nasılsınız“ dediği M.Ö “ Teşekkür ederiz efendim“ dediği M “ Araya hanım sesi giriyor yenge hanımın sesimi yoksa bizi dinleyen polis arkadaşın sesimi“ dediği M.Ö “ Polis arkadaşlar var“ dediği M“ Var mı onlar da var peki“ dediği M.Ö“ He onlardan rica ettim bant kayıtları bana da lazım oluyor gönderin diye hala göndermediler“ dediği M“ Neyse işleri çoktur“dediği M.Ö “ Evet“ dediği M“ Onları yapıyorlardır şimdi sen ne dicem“ dediği M.Ö“ Söyle“ dediği M “E uçak işine baktın mı“ dediği M.Ö “ Uçak işine bakamadım bugün arıcam“ dediği M “ Yine de o bakıyorum ben hergün giriyorum“ dediği M.Ö“ Tamam bi tane olmazsa uçak kaldırcaz“ dediği M“ Tamam“ dediği,
Şüpheli Mesut Özcan ‘ın Ahmet Tuncay Özkan ile 30.04.2008 tarihli telefon görüşmesinde;Ahmet Tuncay Özkan “ Ne haber aslanım“ dediği M.Ö“ İyidir telefonum aramaya devam ediyor“ dediği A.T.Ö “ Ha ne“ dediği M.Ö “ Bi yandan seninle konuşuyorum bi yandan telefon tekrar aramaya devam ediyor hatları karıştırıyor bu sizin çakallar“ dediği A.T.Ö“ Ha çok güzel çok güzel“ dediği M.Ö“ Sen ne zaman gelecen dediği A.T.Ö “ Ben perşembe günü perşembe günü ordayım“ dediği M.Ö“ Ha bugün gelmeyecen“ dediği A.T.Ö “ Yok bugün gelmiyorum perşembe“ dediği M.Ö “ Anladım dün akşam söylediğimi anladın mı“ dediği A.T.Ö“ Anladım anladım gelecem telefonda konuşma diye şey yaptım “ dediği M.Ö“ Ha kanıtları var“ dediği A.T.Ö“ Gelcem ... dediği M.Ö “ Tamam mı“ dediği A.T.Ö“ Tamam canım“ dediği M.Ö“ Belge var belge“ dediği A.T.Ö “ Perşembe günü sendeyim“ dediği M.Ö“ Tamam araştırmacı gazetecilik devam ediyor dediği ,
Şüpheli Mesut Özcan ‘ın UFUK isimli şahıs ile 04.08.2008 tarihli telefon görüşmesinde;M.Ö “ Biz şeye gittik“ dediği U“ Sonra baktım o gitti ha İstanbula gitmişsin önce“ dediği M.Ö“ İstanbula gittik işte televizyonun işini halletmeye gittik“ dediği U “ Sonra döndüm tekrar şeyaptın galiba“ dediği M.Ö “ Gastede okumadın mı kardeşim“ dediği U“ Yok okumadım ne oldu dediği M.Ö“ Business Channeli satın alan doktor Mesut Özcan diye sağlık kanalı diye“ dediği U“ Nereyi satın alan“ dediği M.Ö “ Business kanalı“ dediği U“ Yok vallaha billaha hiç duymadım okumadım yani bu ara ben“ dediği M.Ö “Bide üstelik salaklar şey yazmışlar Ufukcum şey Mesut Özcan var ya plastik cerrah“ dediği U“ Onu mu yazmışlar“ dediği M.Ö“ Onu onla karıştırmışlar“ dediği ,
Şüpheli Mesut Özcan ‘ın ŞENOL isimli şahıs ile 05.08.2008 tarihli telefon görüşmesinde;ŞENOL“ Alo”, Mesut Özcan“ Alo”, Ş “ Alo”, M.Ö“ Şenol bey ”, Ş “ Efendim Mesut bey ”, M.Ö “ Ee şimdi şey yaptım bu şeyi leezing hikayesini”, Ş“ Evet”, M.Ö“ Onu hallettik”, Ş“ Tamam ”, M.Ö“ Gönderdim öğleden sonra hesaplarına”, Ş“ Tamam tamam”, M.Ö “ Bu Lisans .. hallettik herhalde değil mi UHM deki ”, Ş“ .. imzalattık ”, M.Ö“ Onda bir sıkıntımız yok ”, Ş “ Yok hayır bir sıkıntı yani lisans devir sözleşmesi elimizde ”, M.Ö“ Anladım şey ... teminatta sıkıntı varda Mesut ÖzcanI kabul etmediler ... ”, Ş“ Benim söylediğim formülü söylediniz mi ”, M.Ö“ Hı ”, Ş “ Benim söylediğim formülü ”, M.Ö “ Bir başkasının adına da kabul etmiyor Banka vermiyor bunu ”, Ş“ Banka mı verir öyle teminat mektupları çok aldım ben Mesut bey ”, M.Ö“ Vermiyor Banka ”, Ş“ Ha o zaman şöyle yapalım ”, M.Ö“ Çek blokesi veririz olmazsa ”, Ş “ Oraya çek blokesi yada şeyi kabul ediyor mu Türksat hazine bonosunu”, M.Ö “ Hazine bonosu mu”, Ş“ Evet”, M.Ö“ Onu bilmiyorum ”, Ş“ Ben bir konuşayım Suatla Hazine bonosunu kabul ederse en kolayı en kolayı Hazine bonosu abi hiç olmazsa para değerde kaybetmez ”, M.Ö“ Olur tamam olmazsa öyle yaparız ”, Ş“ Tamam”, M.Ö“ Tamam oldu ”, Ş“ Tamam oldu görüşürüz”dediği,
Şüpheli Mesut Özcan ‘ın A. Tuncay Özkan ile 11.08.2008 tarihli telefon görüşmesinde; Mesut Özcan“ Alo”, Ahmet Tuncay Özkan “ Alo”, M.Ö“ Ne haber ”, A.T.Ö“ Ne yapıyon”, M.Ö“ İyiyim sen ne yapıyon ”, A.T.Ö“ İyi geldin mi Ankara’ya ”, M.Ö “ Ben geldim ondan sonra bugün Hikmetle görüştüm ”, A.T.Ö“ Tamam ”, M.Ö ” Ondan sonra kablo için bir randevu alacam Yahya Hikmet ben üçümüz gideceğiz kabloya bitireceğiz ”, A.T.Ö “ Ne zaman gidiyorsunuz ”, M.Ö“ Bu hafta gideceğiz Hikmette ben telefon numarası bekliyorum bana verdiği bir numara vardı aradım o numara kullanılmıyor şimdi toplantıya gidiyorum ben dedi toplantı bitince ben numarayı verecem dedi ben arayıp randevu alıp gidip o işi bitireceğim merak etme sen”, A.T.Ö“ Tamam canım sağ olasın”dediği,
Şüpheli Mesut Özcan ‘IN Özcan isimli şahıs ile 05.09.2008 tarihli telefon görüşmesinde;Ö“ Tamam ben size bir şey soracaktım dediği M.Ö“ Tabi buyrun“ dediği Ö“ Bu internette haberler çıktı da “ dediği M.Ö “ Ne haberi“ dediği Ö “ Tuncay Özkan Bussines Chaneli aldı gibi falan öyle her hangi bir şey yoktur galiba dediği M.Ö“ Olur mu öyle şeydediği“ Ö “ Di mi“ dediği M.Ö “ Ya başıma benim çok dert açıyor herkes kendi kafasına göre bi söylenti internete de atmış şimdi senden duyuyorum interneti ve beni bitiren şey oluyor dedi kodu üzerine hareket ediliyor ve çok canım sıkılıyor“ dediği Ö“ Hııı“ dediği M.Ö“ O zaman ben boş yere mi 600 bin dolar Türksat’a ödedim“ dediği Ö“ Tabi tabi aynen öyle “ dediği M.Ö“ Yazık günah değil mi bana“ dediği Ö “ Evet evet“ dediği M.Ö“ Böyle giderse satmak durumunda kalıcam çünkü bi şey yapamadım ve ciddi bir şekilde zararım var yani“ dediği Ö “ Hıı evet “ dediği M.Ö“ Bi türlü analoğu çıkartamadık“ dediği Ö “ Hıı“ dediği M.Ö“ Çünkü o kadar insan var ortaklarda bize güvenip girdi mesela bi çok hastane grubu ile de görüştük“ dediği Ö“ Evet evet“ dediği M.Ö“ Ama hala bi yol kat edemedik o yüzden sıkıntıya giriyoruz yani dediği Ö“ Hayırlısı ya satmayı düşünüyorum derken yine“ dediği M.Ö“ Hayır yani satmayı istemiyorum tabi ki“ dediği Ö“ Evet “ dediği M.Ö“ Ama yani hiç olmazsa bi yol alıp ben reklamlarımı sağlaya bilseydim“ dediği Ö“ Evet“ dediği M.Ö“ Bi angajmanlarım var ama analog da çıkmadığımız için kablodan çok ciddi sıkıntımız var“ dediği Ö “ Şuan kabloda yayındasınız ama Bussines Chanel olarak“ dediği M.Ö“ Kabloda çıktık mı çıkacaz diye söz vermişlerdi benim bir bilgim yok ben hastalığım nedeniyle uzun süre şey kaldım“ dediği Ö“ Anladım “ dediği M.Ö“ Kabloda yayında şeyde analog da çıkıyor muyuz şuanda“ Ö“ Yok yok sizin digitale alıcaz dediler dimi“ dediği M.Ö“ Digitale alıcaz dediler ben teminat olarak da gönderdim kablo yayında değiliz hala benim bildiğim o“ dediği Ö“ Hıı anladım Valla ben kabloyu fazla takip edemedim 2 hafta izindeydim zaten dediği M.Ö “ Ha ha hıhı dediği Ö “ ... toparlıyorum da böyle bir haber var nedir ne değildir diye bize soruyorlardı ben dedim öncelikli sizi arıyayım dedim nedir ne değildir diye de“ dediği M.Ö“ Hayır şimdi kablo hakkımızı daha vermediler ama ben o zaman şöyle bir duruma düşüyorum yani bana ayıplı bir mal satıldı “ dediği,
22.07.2008 günü saat 15.46’da B.M. ile Ahmet Tuncay Özkan arasındaki telefon görüşmesinde; A.T.Özkan’ın “Bir zarfın üstüne dolduruyorsun, zarfa yazıyorsun Mesut Özcan diye üstüne” “Senin çocuklara şimdi bir adres verecem oraya götürüp bırakıyorlar” dediği, B.M.’ın “Kapora mı” diye sorduğu, A.T.Özkan’ın “Evet” dediği,
22.07.2008 günü saat 16.05’de Ahmet Tuncay Özkan ile B. M. arasındaki telefon görüşmesinde; B.M.’ın “Abi herhalde bi yarım saat 1 saat içinde hazır sen Şenere mi yollayacan” dediği, A.T.Özkan’ın “Hayır sen birisiyle yolla” “Mesut Bey gönderdi diye bir dakika dur. Şişli Abidei Hürriyet Caddesi” “Bu adrese götürülüp bırakılacak” dediği ,
01.08.2008 günü saat: 20.55’te Y. G.’ı arayarak yaptığı görüşmede şüphelinin “Şimdi teminatı ben gönderdim” “Ondan sonra teminatı Mesut Özcan sağlık hizmetleri olarak çıkartabiliyoruz” dediği ,
04.08.2008 günü saat: 13.54’te , yapılan görüşmede; A.Tuncay Özkan’ın “Ben İstanbul’dayım bu işlemde neden yanlışlık olmuş biliyor musun” “Teminat mektubunda eksiklik var diyorlarmış doğru dürüst tanıyamadık diyorlarmış bilmem ney diyorlarmış falan filan senin bilgin var mı bu konuda” dediği, şüphelinin “Tamam Yahya bana öyle söyledi teminat mektubunda ben sana o günde izah ettim ya teminat mektubunda şu yeni kurulmuş bir şirket olduğu için teminat mektubunu o şekilde vermiyorlar dolayısıyla Mesut Özcan sağlık hizmetleri teminat mektubunu verdi ve Mesut Özcan sağlık hizmetlerinin %99 Mesut ÖzcanA ait UHM nin de şu anda %99 Mesut ÖzcanA ait olduğu için bir sıkıntı yok” dediği ,
05.09.2008 günü saat: 10.21’de şüphelinin, Özcan (05305923418) isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; şüphelinin “Sonuç sonuçta ben bunu yapamadıktan sonra bi manası yok çok yani Türksat parasını kurtardı 600 bin dolarını aldı senelik peşinde yatırdık” “Teminat dediler yok .. peşin verelim parasını onu da yatırdık kablo parasında 45 milyar lira borçları vardı satın aldığımız şeyin” dediği
03.04.2008 günü Saat:11:17’de Şüphelinin (0532 323 08 88) Ahmet Tuncay Özkan (0532 236 76 71) ile yaptığı görüşmede özetle; “İyidir benim adamım O. dur O. A. F. P. , “Hanımını Belpada işe aldım ya ben” dediği, Tuncay’ın “Ha ha ha biliyorum biliyorum biliyorum onu araştırdım” dediği, şüphelinin “He bundan sonra sana da bi tane yeni albüm çıkarttım düğünüm var” “Bu albümü getirecem pazar günü albümü bi seyret dudağın uçuklayacak” dediği, Tuncay’ın “Şimdi sen hangi gün geliyorsun bana” dediği, şüphelinin “Sen ne zaman dersen cumartesi de çıkarım pazarda çıkarım ben” dediği ve konuşmanın akabinde Uşak ile Ankara arasının uçakla ne kadar sürdüğü ile konuştuktan sonra yine şüphelinin “Ama CD mi görmen lazım çok güzel benle gurur duyacaksın” dediği ,
03.04.2008 günü saat 21.22’te M. E. Ç. ile yaptığı görüşmede; şüphelinin “düğün için liste yapıyoruz da” “tayfada çağırmak istediklerinde hiç olmazsa gelirler orayı görürler bi kafalarına göre tatil de yaparlar” “Ona göre bana bi isim listesi çıkartır mısın” dediği, M.E.Ç.’ın “Valla abi ben benim çevremden kimse olsun istemem ama bakiyim yakın görüştüğümüz” “Danıştaydan var mı çok kişi” dediği, şüphelinin “Hüseyin abi var” “Biliyorsun tayfayı ya” “Ben senin şeyini üzene hallederim merak etme” dediği, M.E.Ç.’ın “Tamam yani o çevreye çok rahat giremiyoruz da o nedenle” dediği, şüphelinin “sen organizasyonu yap ben seni şey yaparım” dediği,
03.05.2008 günü saat 17.44’te M.E. Ç. ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin “Sana şey soracam S. Y. ” “Nerdedir” diye sorduğunuz, M.E.Ç.’ın “DAVA DAİRELERİNİN BAŞKANI” dediği, Şüphelinin “BİZE FAYDASI OLUR MU” diye sorduğunuz, M.E.Ç.’ın “YANİ ŞU AŞAMADA BİLMİYORUM ZANNETMİYORUM AMA Bİ GÖRÜŞÜN YİNE DE” “ŞEYDE EN SONUNDA ORAYA GELİYO YA” dediği, Şüphelinin “ANLADIN ANLADIM ANLADIM TAMAM” dediği, M.E.Ç.’ın “BİLMİYORUM BİRAZ MESAFELİ OLABİLİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM” “Ama şeydir görüşür yani şeydir görüşmeye açıktır kapalı değildir” dediği, şüphelinin “Şu aşamada faydası olacak bi durumda mıyız biz” “Şu aşamada daha değil sonradan” dediği, M.E.Ç.’ın “Ne yaptınız siz herhalde görüştünüz” dediği, şüphelinin “Görüştü adam yani acayip vaziyette karşıladı” “Ne demek dedi ben bu benim vatan borcum dedi” dediği ,
10.04.2008 günü saat: 20.28’de şüphelinin H.İ. isimli şahısla yaptığı görüşmede; Şüphelinin “Tamam hocam, hocam cumartesi günü yoklama var” “Senin yerine imza atmak istemiyorum İbrahim abide diyoki bende atmam diyo gelsin kendisi atsın diyo imzayı diyo” dediği, H. İ.’ın “Tamam atarım hocam ne demek” “Yani şu yeni yeni yarışmaya da başka bi tansiyonla ilgili şey için ....” dediği, şüphelinin “Öbür konuda yarışmada sana şey yapacam hocam doping yapacam” dediği ve daha sonra telefonu İbrahim’e verdiği, H. İ.’ın “Sayın savcım nasılsınız napıyosunuz” dediği, İbrahim’in “Şimdi doktorumla müeyyideyi çalıştırıyoruz hangi mağaza dersen gidelim söylede biz ona gidelim tepeden tırnağa giyinelim ( Beymene git...)” dediği, H. İ.’ın “Hangisi olsa olur sayın Savcım ya” dediği, İbrahim’in “Ya nereye de bilmiyorum yani yaptırımsız olmayacak bu hocam” dediği, H. İ.’ın “Ya ben bugün Nihat abiye uğradım orda da Danıştay 1. Daire Üyesi ölmüş Cenkker bey onun cenazesi vardı o kargaşaya gitti yani yoksa uğrardım yani” H. İ.’ın “Sen bana ön ödeme gönder ben öderim” İbrahim’in “Ya canım benim hazır edece ön ödeme ekibini hazır edecektin” dediği ,
05.05.2008 günü Saat:13:01’de şüphelinin (0532 323 08 88) Ahmet Tuncay Özkan (0532 236 76 71) ile yaptığı görüşmede özetle; Tuncay’ yanına Selin isimli bir bayanın geleceğini onunla konuşacaklarını söyledikten sonra tekrar Tuncay’ın “O şimdi hakimevindeymiş ordan şimdi geliyo” , “Yok yok sorun değil hani motivasyonu onu nasıl motive ediyim söyle bana” dediği, şüphelinin “Ya biraz Hasan hoca ona espiri yapıyo hocam geçen seferki düğünde şöyle yaptık böyle yaptık falan diye ...” , “Yani ordan sıkıntı var Hasan hoca biraz abarttı diğerleri de abarttı”, “Tamam ha sana şeyi soracaktı onun için çağırıyo 12. Dairenin Tetkik Hakimi L. hanımın çok yakın arkadaşı onunla ilgili bi şey söyleyecektir heralde” dediği, Tuncay’ın “13. Dairenin mi” dediği, Şüphelinin “12 ... tanıyomuş anladın mı” dediği ,
16.02.2008 günü Saat:12.34’de şüphelinin (0532 323 08 88) Ahmet Tuncay Özkan (0532 236 76 71) ile yaptığı görüşmede özetle; şüphelinin “Nöbetteyim dün akşam ben seni aradım ondan sonra senin Ces geliyor ediyorum annesini ameliyat edicez” , “Dalyan organizasyonları yapıyoruz” , “Bak bir başbakan olmazsan planlarım yatar” dediği, Tuncay’ın “Yav şu 3 milyon doları bir bulsam” , “Başbakanda olmaktan öte analarına bile ...” dediği , şüphelinin kolay gelsin hoşça kal diyerek telefonu kapattığı ,
19.03.2008 günü Saat:17:33’de şüphelinin Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede özetle; şüphelinin “Ben ayın 6 sında pazar günü ordayım nöbetimi ayarladım” , “4 ünden itibaren geliyorum bide kongre zamanı ayın 17 si ve onların arkasındaki günlere de izin aldım” , “Hazırım ben” , “Dedin ya CHP nin Kurultayı” dediği, Tuncay’ın “27 sine ertelemişler oğlum” dediği, şüphelinin “Mühim değil mühim değil biz bileylenelim önemli olan o” hoşça kal diyerek telefonu kapattığı ,
14.04.2008 günü saat 16.20’de X Bayan / Y Şahıs ( 0372 265 01 10) ile yaptığı görüşmede; şüphelinin “Hocam mitingimizi seyrettin mi” diye sorduğunuz, Y şahsın “Ettim ettim nerden ettim biliyor musun” “ULUSAL KANALDAN” Doğu Perinçek benim iyi adamımdır” dediği, şüphelinin “Şey bunlara göre adam ciddi bir milliyetçi yani” dediği, Y şahsın “BEN Doğu PerinçekLE 1 SAAT OTURDUM BUNU TARTIŞTIM DEDİM ONA Kİ 35 BİN TANE İNSANI NİYE ÖLDÜRDÜNÜZ DEDİM ALPARSLAN TÜRKEŞİ GEÇTİN” “Bana dedi ki” “AMERİKADAN KURTULMAMIZ İÇİN BİRBİRİMİZE SARILMAMIZ LAZIM DEDİ AMERİKA İŞGAL EDECEK BİZİ, AYNEN ÖYLE DEDİ BANA” “Vallahi bak utanmazsam belediye başkanlığımdan gidip Tekirdağ da ziyaret edecem adamı” dediği, şüphelinin “Ya kesinlikle kesinlikle dediğin doğru adamların tek niyeti var Türkiye yi ele geçirmek şuanda ekonomik bilmem ne olarak zaten ele geçirmiş vaziyetteler” “Az bir şey kaldı ve bir gün bunu bu oyunu yıkmamız lazım bizim” dediği ,
17.04.2008 günü Saat:18:57’de şüphelinin (0532 323 08 88) Tuncay Özkan (0532 236 76 71) ile yaptığı görüşmede özetle; şüphelinin “Efendim ben F. K. , A…. üyesiyim efendim oğluma Gordion Alışveriş Merkezi var Büyükşehir Belediyesinin yaptığı oranın yağlama yıkamasını verdiler çok büyük bi iş siz ne veriyosunuz onun için aradım ben” , “Hayır vermeyeceksiniz ben verecek yeri biliyorum” , “Ya verin ya da ben verecem tamam mı” , “Sen F…. beyle nasıl konuşuyosun böyle destur de kendine gel” , “Tekliflerinizi bekliyorum duruma göre her an her yere verebilirim ben” dediği, Tuncay’ın “Bu telefonu dinleyen i…. seni gerçekten o zannederler la” , “S…. et boş ver neyse bakarım ben o işe” dediği ,
30.04.2008 günü Saat:16:56’da Mesut Özcan (0532 323 08 88) Tuncay Özkan (0532 236 76 71) ile yaptığı görüşmede özetle; Tuncay’ın “Koca kafa dahil ekibi toplayabilir misin” dediği, şüphelinin “Toplarım” dediği, Tuncay’ın “Ama Kocakafa çok lazım” dediği ,
30.04.2008 günü Saat:16:57’de Levent ALKAYA (0532 464 33 36) Tuncay Özkan (0532 236 76 71) ile yaptığı görüşmede özetle; Tuncay’ın “Yarın öğleden sonra e şu şeyi hani geçen benle birini görüştürmüştün ya Mesut un orda” , “Bi görüşme daha sağlar mısın” , “Tamam organizasyonu yap” dediği, Levent’in “Tamam” dediği ,
07.05.2008 günü Saat:17:18’de Şüphelinin (0532 323 08 88) Ahmet Tuncay Özkan (0532 236 76 71) ile yaptığı görüşmede özetle; şüphelinin ”İyidir son numaramı görmüyorsun” , “423 08 88 541 onu da kaydet” , “Komutan güzel şeyler söyledi” dediği, Tuncay’ın “Ben komutanı boş ver söyledikleri boş işler” dediği, şüphelinin” Bilmiyorum ben bi benzinlik hazırlamıştım yani sana” dediği, Tuncay’ın “Sen hiç o komutanın söylediği boş işlerle ilgilenme boş ver” ,” KOMUTAN BİR GÜNDE ÜÇ TANE ALICI GETİRDİ” dediği ,
29.06.2008 günü Saat:10:18’de Ahmet Tuncay Özkan (0532 236 76 71) ile yaptığı görüşmede özetle; Şüphelinin “İyidir Akşam gazetesini okudun” , “Ya şu Yaşar Okuyanın adı bile anılmaması lazım bizimle” dediği, Tuncay’ın “Söylüyoruz ama işte yapacak bi şey yok”, “ Ya ben bu işlerin böyle konuşulmasını hiç istemiyorum” dediği, şüphelinin “B…. sı..tı A. sı.tı” , “Hep beraber sana o ortamı sağladık sen bunun değerini bilmiyorsun” dediği, Tuncay’ın “Evet aynı kanaatteyim” , “Senden ricam” dediği, şüphelinin “Ben pazartesi günü görevimi yapıcam sen merak etme” dediği konuşmanın akabinde Tuncay’ın alttaki teyze ne yapıyor ona iyi bakıyon mu diye sorduğu , şüphelinin “ ben onu kıvama getiriyorum sen merak etme” dediği, Tuncay’ ın “ yani, karşısı,kıyısı, köşesi nasıl” dediği , şüphelinin “Cebren alırız sen merak etme” dediği ,
29.06.2008 günü saat 15.21’de Ahmet Tuncay Özkan’ı arayarak yaptığı görüşmede; Şüphelinin “sen yapıyorsun ben niye fırçasını yiyorum bu adamlardan” “Danıştaydaki bütün adamlar habire ... giydirdi bana” “İşte niye satar bilmem ney ben anlatıyorum dik diyorum dik diyorum kardeşim” dediği, A.T.Özkan’ın “O g… z….. söyleseydin ya 13 üncü daire diye” “g…. z… onlar o kararı verirken ne oluyor peki hadi öptüm” dediği ,
15.08.2008 günü saat 23.46’da Ahmet Tuncay Özkan’ı arayarak yaptığı görüşmede; Şüphelinin “Bitlis Ankara ya uzak mı” “Tayini mi çıkarmışlar” “ben oraya gidip ordaki tütün tütün fabrikasındaki işçileri organize etmezmiyim ula” dediği ve görüşmenin devamında şüphelinin “Sürün ibneyi, bugün de dün de bi tane elemanlarıyla görüştüm diyo ki oğlum diyo senin başın büyük neden büyük dedim ondan sonra dedi sen Cumhuriyet Mitinglerine gidiyorsun dedi orda dedi Tuncay Özkan ın yanında duruyorsun dedi ne var dedim lan” “Dursam ne olmuş hayır işte Başbakan biliyo seni bilsin a… koyuyum dedim ne olacak” dediği, A.T.Özkan’ın “Gönderemezler ki davayı açarsın zıbarıp kalırlar” dediği, şüphelinin “C. abiyle Bölge İdare Mahkemesinden halledip ... kağıtlarını onların ...” dediği, A.T.Özkan’ın “Konuşma konuşma konuşma konuşma” dediği, şüphelinin “Hayır şey var tanıdığım var ... var” dediği, A.T.Özkan’ın “Bitlis te beşminare türküsünü söyle bakıyım sen” “Bugüne bugün medya patronusun oğlum boş ver gerisini ya” dediği, Şüphelinin “%96 hissemle ben devlet memuru olarak bunu alabiliyorum asla ve asla müdür olamıyorum, müdür olmakta istemiyorum çünkü yürüyüşüm değişiyor sade hisse ortağıyım” dediği
27.08.2008 günü saat 20.42’te Tanju Güvendiren’i arayarak yaptığı görüşmede; T.Güvendiren’in “Çok meşgulsün demi” dediği, şüphelinin “Ya komutanım ne meşgulü hocam beni Bitlis’e sürmüşler arayanım soranım yok ya” dediği, T.Güvendiren’in “İyi olacağı o tabi sen” dediği, şüphelinin “Ben gidicem BİTLİS TEKİ TEŞKİLATTA çalışıcam” dediği, T.Güvendiren’in “SEN GİDİP ORDA HASTANEDE DOĞRU DURMUYORSUN bilmem ne yapmıyorsun sonra şöyle böyle oldu” “Şark şark hizmetin mi vardı senin” dediği, şüphelinin “Yok canım ne şark hizmeti olacak sürgün” dediği, T.Güvendiren’in “yürütmeyi durdurma talepli dava açman lazım” dediği ,
05.09.2008 günü saat: 18.20’de şüphelinin M.K.K. ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin “Yok abi biliyolar , bugün beni Türksattan aradılar” “Mesut bey Tuncay beyin mi o televizyon diye” dediği, M.K.K’ ın “Yapma ya” dediği, şüphelinin “Tabi internetten haber çıkmış” dediği, , M.K.K’ ın “Yapma ya abi Allah kolaylık versin ne diyim” “Ne gerek var abi bunlara yoruluyosunuz ya valla billaha bu iş uğraşılacak iş değil ne diyim abi Allah kolaylık versin ya” “Arada bi ağa ile görüşürüm o kadar bişey yapmıyorum” “Yani doktorluktan anlamam sen beni şu ilaç ne işe yarar diyemezsin ama başka şeylerden benim anladığım bölümlerden varsa çalışırım” dediği ,
09.04.2008 günü saat: 20.51’de Şüphelinin Mahir Akkar ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin “Merhaba Doktor Mesut Özcan ben” dediği, Mahir Akkar’ın “Merhabalar Mahir Akkar ben merhabalar nasılsınız” “Hamdolsun valla boğuşup duruyoruz ya Mesut beycim şimdi Cengiz sevgili arkadaşım şey yapıyorda bu CD olayını yani ben ... kaç senedir çarpışma halindeyim yani bu AKP nin kapatma olayını ben ta 25.11.2005 te vermiştim zaten Yargıtay Başsavcılığına” “O zamanda internette hepsi kayıtlı Mahir Akkar diye girerseniz” “Var yani türbanla ilgili ilk davayı açan benim bunlarla belediye başkanları hakkında suç duyuruları bir taraftan Cumhurbaşkanlığı seçimi iptal davası onuda ben açtın kıran kırana kapışmış durumdayız” dediği, şüphelinin “Anladım şimdi bakın şöyle ben cuma yada cumartesi günü bir görüşme sağlarım” “Oturur beraber görüşürsünüz ama bu CD işi çok uzun zamandan beri bekliyor” “O yüzden onu yarın alabilirsem link aracılığıyla hiç olmazsa geçebilirim” dediği, Mahir Akkar’ın “Yani siz mi diyorsunuz ben alayım geçeyim” dediği, şüphelinin “Ben alayım link aracılığıyla geçerim postaya falan vermem cuma günü yada cumartesi günü geldiği zaman mutlak süretle sizi görüştürürüm bu konuda müsterih olun” “Siz Cengiz beye verin yarın arkadaşım gelir Cengiz beyden alır” dediği, Mahir Akkar’ın “Ama bizim isteğimiz dışında bi yanına falan sokulursa” dediği, şüphelinin “Bakın ben size şunu söyliyim biz hiç bir zaman bizi ulaşanın bilgisi dışında ve oluru dışında siz bana vermiş olsanız dahi şüphelinin sözel konfirmasyonunuz olmadan asla hiç bir yerde hiç bir şekilde kullanılmaz” dediği, Mahir Akkar’ın “O konuda bir anlaşma sağlarsak yayınlansın tabi sorun değil” dediği, şüphelinin “Bakın şöyle söyliyim size bizler insanların güvenini önce sağlamamız lazım güven bozucu ... asla ve asla girmeyiz siz bize bunu verdiğiniz zaman ve evet yayınlayabilirsiniz dediği andan itibaren ama hayır ben istemiyorum dediğin zaman gelip benden hesap sorun Cengiz bey beni tanır diğer arkadaşlar Cengiz bey aracılığıyla çok iyi tanırlar beni” dediği, Mahir Akkar’ın “Yani bunu ben başka kanallara falan şey yapmadım yani bunu karşılık bir bedel talebim olacak benim” dediği, şüphelinin “He hayır verebilirsiniz biz bu tür şeylerde asla ve asla bir ücret ödeyerek almayız bunu açıkca size söyliyim ama diğer kanallara vermek istiyorsanız verin ama” dediği ,
09.04.2008 günü saat 20.51’de yaptığı görüşmenin devamında; Mahir Akkar’ın “Hayır şimdi bende bunu kayıda ben değilimde yarın bi telefonlaşalım yani kayıdı alan ben değilim” “Bana bana anlatabiliyormuyum ben ikinci kişiyim neyse...” dediği, şüphelinin “Kayıdı kim aldığını ben biliyorum” dediği, Mahir Akkar’ın “Bu cd yi mi” dediği, Şüphelinin “Hı hı orjinal kaydı kim aldığını biliyorum ben nerden çıktığını da biliyorum” dediği, Mahir Akkar’ın “He neyse telefonda bilemiyorum Adli camiadan mı” dediği, şüphelinin “Hı hı şimdi siz şey yaparsanız bakın karşılıklı güven esastır” “Sorun değil bizim için ama asla ve asla bu tür şeylerde biz hiç bir şekilde ücret ödemeyiz yani para karşılığı biz bunu almayız” dediği, Mahir Akkar’ın “Şimdi şu şekilde şaibe altında kalmayın yani ben anladığım için bunu bana verildği için aklına birilerinin işte ben bişeyler temin etimde” dediği, şüphelinin “Onları yapmamaları için ben bi tane yazı veririm size bu kayıt alınmıştır ve hiç bir ücret ödenmemiştir diye” dediği, Mahir Akkar’ın “Yani işte yanlış şeyler düşünülmesinden sıkılıyorum olay o anlatabiliyor muyum” dediği, şüphelinin “Yok hayır onun muhattabı ben olurum onun muhattabı ben olurum isterseniz benim adımı verebilirsiniz” dediği, Mahir Akkar’ın “He he zaten ben Tuncay beyle bir program yapmak istiyorum yani bir sürü olayda imzamız var” dediği, şüphelinin “İsim vermeyin” dediği, Mahir Akkar’ın “Tamam yani ben neyse epey bi şey var çünkü imza attığım hadise var olay varda onun için” dediği, şüphelinin “Ve siz Cd yi olmazsa Cengiz beye bırakın onda sonra ben aldırırım onu bi şekilde” “Yarına çünkü bu işi bitirmem lazım benim yoksa yani beyefendi gelecek” dediği, Mahir Akkar’ın “Arkadaşımızla bi yanyana gelirsek sevinirim yanlız sevdiğimiz bir arkadaş” dediği, Şüphelinin “Tamam ben onun garantisini veriyorum” dediği, Mahir Akkar’ın “Yani tamam ben şey yapayım o zaman Cengiz beye takdim edeyim onu siz” “Tamam ben şimdi Cengiz e onu şey yapayım vereyim siz aldırın” dediği, Şüphelinin “Biz bi rant peşinde değiliz sizlerde öylesiniz” “Bu memleket için bişeyler yapmak lazım” dediği, Mahir Akkar’ın “Ya zaten girin google dan bakın benim neler yaptığımı göreceksiniz” dediği ,
09.04.2008 günü saat: 21.41’de Sizi, M.E.Ç.’ın araması ile yapılan görüşmede; M.E.Ç ‘ ın “Geldiler mi” dediği, şüphelinin “Şey gelmediler” “Ondan sonra beraber bir yerde oturmuşlar” “Öbür adam biraz arıza çıkarıyor galiba ne kadar vereceksiniz falan gibilerinden” “Ondan sonra dedim ki pardon dedim biz öyle birşey satın almıyoruz siz götürüp istediğiniz kanala verebilirsiniz ondan sonra yok yok bi de hayır dedi öyle bir niyetimiz yok biz şey yapalım” “Bende aracıyım zart zurt biliyorum ya öyle tipleri” “Ondan sonra sen dedim şeye Cengiz beye teslim et onu” “Cengiz beyden ben alırım veya aldırırım arkadaşım olur dedim” “Yok işte mırın kırın etti yok dedi hemen dedi ben başım üstüne bunu yapcam bu benim için görev falan dedi tam bir psikopat yani o” “Cengize teslim etti şimdi” “Onu alalımda ondan sonra ben hemen ... göndereyim onu” dediği ,
11.04.2008 günü saat: 16.57’de M.E.Ç ile yapılan görüşmede; Şüphelinin “İyidir hastanedeyim bugün eleman dün geldi bi akrabası vardı ona baktık ondan sonra” “CD’ler dedi gelmedi falan” “Şeyi ses kaydı geldi ötekiler gelmedi dedi muayenehaneyi saat 11 de bırakacam dedi” “Yani biraz ayın oyun var” dediği ,
15.04.2008 günü saat 13.38’te Havva (0533 735 64 63) ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin “sana şey soracam şu Danıştayla ilgili şeyi ne yaptınız haberi çıkarttınız mı” “Danıştay haberini” “Bi tane CD getirdim unuttular çocuklar” dediği, Havva’nın “Ne getirdin” diye sorduğu, şüphelinin “CD getirdim” dediği, Havva’nın “Valla bilmiyorum ya bi sorayım Cem’e mi verdin” dediği, şüphelinin “Bizimkine verdim de o da Haberden birisine verdi” dediği ,
16.04.2008 günü saat 17.29’da Mahir Akkar ile yaptığı görüşmede; M.Akkar’ın “Mahir Akkar ben” diyerek görüşmeye başladığı, şüphelinin “BEYEFENDİ BURDA” dediği, M.Akkar’ın “Nasıl yapalım” diye sorduğu, şüphelinin “Şöyle yapalım ama kesin bir saat vermedi siz benim muayenehaneme gelin” dediği, M.Akkar’ın “Ben bilmiyorum muayenehaneyi ama” “Kaçta orda olacaksınız Mesut bey” dediği, şüphelinin “Saat 6 da orda olurum ben” dediği, M.Akkar’ın “Peki iyi günler görüşmek üzere” dediği ,
03.05.2008 günü saat 12.10’da Anet SAHAKYAN / Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede; A.T.Özkan’ın “pazartesi günü adamla konuşacağız bakalım” “Çok ilgileneceğim dedi yani elimden geleni yaparım dedim” dediği, A’nın “İyi yani şey yapar ağırlığı olur ve çevirebilir ama öteki güçlerle kendi arasında bir mukayese yapacak adam” “Ya geleceğinden vaz geçecek öyle bir atraksiyon olacaktır yani ...” dediği, A.T.Özkan’ın “Kim o” dediği, A’nın “Kararı veren şahıs” “Öbür taraftan da baskı yiyordur öyle şey değil kendi başına verdiği karar değil diye düşünüyorum” “Her neyse canımızı sıkmayacağız biz dirayetli olacağız Tuncay seni seviyorum” dediği ,
04.05.2008 günü saat 21.47’te M.E.Ç ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin “işte bizim oğlan yarın gelecek” “Bi konuşmuş öbür tarafla o da ne demek demiş olur vatan borcu sayarım demiş” “Gidip konuşacakmış bakalım yarından için” dediği ,
05.05.2008 günü saat M.E.Ç ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin “bizim oğlanla görüşme imkanı olur mu öbür taraf ne oldu ne bitti bi” diye sorduğunuz, M.E.Ç’ nin “Ha şeye mi Salih abiye mi soruyum” “Soruyum tabi” dediği ,
26.08.2008 günü saat 21.52’te A. A. ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin “bu sefer beni Bitlis’e sürmüşler arkadaşlar” “Bitlis’e tayin yapmışlar” “Yok başkanım gitmem burdayım ben de idari mahkemeye verir hallederim ama adamların niyeti şeyi belli yapmak istedikleri belli” “Yok canım şey Bakanın emri bizzat uğraşan Bakan ve Başbakan” dediği, A.A.’ın “Abi adamlar ç…. ya adamlar her şeyi çok iyi biliyorlar” “Vallahi billahi adamlar memleketi teslim almayı çok iyi biliyorlar” dediği, şüphelinin “Memleketi bitirdiler bitirdiler” “Ama yılmak yok başkanım bunlar bizi yıldırmaz” dediği, A.A.’ın “doğru da ne kadar kişiyiz” dediği, şüphelinin “çok kişiyiz de başkanım neyin ne olduğunu insanların anlaması biraz geç olur” dediği, A.A.’ın “hocam çok kişi olabilirsin ama cesurlar ne kadar” dediği, şüphelinin “Cesurları alırlarsa sonuçlarına katlanacaklar” dediği ,
11.09.2008 günü saat 11.38’de M.E.Ç ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin “Davayı açtık o yüzden seni şey yapamadım da haberdar edemedim” “5. daireye düşmüş” dediği tespit edilmiştir.
c--Örgütsel İrtibatlar ,
Şüpheli Evrim Baykara’nın 20.09.2008 günü saat:12.01’da SILA isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; Şüphelinin “Ankaradaki Mesut abiyle tanışmışmıydın aşkım tanıştırmışmıydım Doktor Mesut bahsediyorum değilmi hatırlıyorsun demi deli Mesut”, “Business in sahibi tamam mı Tuncay BEY ONUN ÜSTÜNE YAPTI BUSİNESS İ BİLİYORSUN demi onuda”, “HE BİZ SATIN ALDIK O BİZİM ŞU AN”, “şimdi onlar geldi Mesut abi geldi Tuncay abi şey diyordu zaten benim su cihazı o bu yok mu, Böyle çılgın fikirler Mesut a onunla yapın filan deyip duruyordu tamam mı”, “telefonla söylemiştim abi dedim böyle böyle işte Tuncay abiye anlattım hani sen ne diyorsun herif direkt atladı” dediği Sıla’nın “O günde 30 litreye yakın su üretiyor bu ” dediği Şüphelinin “bizim yayına başladığımız zaman dedi Kanal Biz profesyonel olarak işte Business Channel o yani tam yayına başladığımızda basarız dedi ordan da reklâmı dedi doğrudan satış”, “Kanaldan ver reklâmı doğrudan satış yapalım ya” dediği anlaşılmıştır.
Şüphelinin dosya kapsamındaki kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinin ayrıntısı şöyledir:
Adnan Bulut 319
Adil Serdar SAÇAN 2
Anet SAHAKYAN 346
Evrim Baykara 50
Hüseyin NAZLIKUL 374
Mahir AKKAR 10
Şener ÖZTÜRK 140
Tanju GÜVENDİREN 305
Selim Utku Gümrükçü 2
Ahmet Tuncay ÖZKAN 3056

d-Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi

Örgütün temel belgelerinden ERGENEKON dokümanında, ERGENEKON’un kendi medya kuruluşlarını oluşturma ve diğer medya kuruluşlarını kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.
Bu güne kadar yapılan soruşturmada da örgütün bu yöntemi çok iyi bir şekilde kullandığı ve hatta bu yöntemi hayata geçirmek için ayrıca örgütsel dokümanlar hazırladığı ve hazırlanan dokümanlar doğrultusunda da faaliyetlerini gerçekleştirdiği görülmüştür.
Bu çerçevede şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ın örgütün amaçları doğrultusunda kullanabileceği televizyon kanalının kurulması, satın alınması konularında yoğun çaba sarf ettiği, yöneticisi olduğu dönemde Kanaltürk Televizyonunun yayın politikasını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde bulunduğu, şüpheli Mesut Özcan’ın bu şüpheli ile doğrudan irtibatlı bulunduğu anlaşılmıştır.
Şüpheli Emniyet aşamasında alınan savunmasında medikal bir televizyon kurma düşüncesi olduğunu, bu düşüncesinde Hüseyin Nazlıkul ve Ahmet Tuncay Özkan’ın kendisine yardımcı olduklarını, başka bir şahsa ait Businnes Tv isimli kanalı satın aldığını, Ahmet Tuncay Özkan’ın bu satın alma konusunda kendisine teknik ve maddi konuda yardımcı olduğunu, bu kanalın %96’ sının kendisine, kalan hisselerinin eşine ve diğer kişilere ait olduğunu beyan etmesine rağmen, yukarıda ayrıntısı verilen 27.06.2008 tarihli görüşme içeriğine göre söz konusu televizyon kanalının sahibinin resmiyette şüpheli Mesut Özcan olacağı, gerçekte ise kanalın asıl sahibi ve yöneticisinin Ahmet Tuncay Özkan olacağı açıkça görülmektedir.
Kanaltürk televizyonunun satılmasından sonra, yayın politikasını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirecekleri bir televizyon kanalı kurulması konusunda her iki şüphelinin birlikte hareket ettikleri, şüphelinin adli ve idari yargıda görev yapan kamu görevlileri ile mesleği sebebi ile kurduğu yakınlığı kullanarak televizyon kanalı kurulması, resmi mercilerdeki işlemlerinin tamamlanması, başka şahıslarca kurulan televizyonların satın alınması, örgütün amaçları doğrultusunda televizyonda yayınlanacak bir kısım materyalin temini konularında,ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ içerisinde şüpheliler Ahmet Tuncay Özkan ve Tanju Güvendiren ile birlikte faaliyet gösterdiği, 30.04.2008 tarihinde şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ile yapmış olduğu telefon görüşmesinden anlaşılacağı üzere Ankara’da bir kısım toplantılar düzenlediği, açıklanan nedenlerle şüphelininERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜnün üyesi olarak faaliyette bulunduğu anlşılmakla;

Şüpheli Mesut Özcan’ınERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi olma eylemlerine uyan TCK’nun 314/2, 53, 58/9,63, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.

26-Şüpheli Hüseyin Nazlıkul
a-Savunmaları,
Emniyet beyanı
Tıp doktoru olduğunu, Almanya’da serbest gazetecilik yaptığını ve Alman sarı basın kartı sahibi olduğunu, Alman vatandaşı olduğunu, Almanya’da da Gisen Tıp Fakültesinde öğretim görevlisi olduğunu, Uluslararası Nöroterapi Cemiyeti Bilim Kurulu Başkanı olduğunu, ayrıca Nöroterapi ve Akapunktur ile ilgili pek çok derneğin kurucu üyesi ve başkanı olduğunu,
Mehmet Şener Eruygur’u Çağlayan mitinginin yapıldığı dönemde Kanaltürk televizyonunu ziyarete geldiği zaman tanıdığını,
Ahmet Tuncay Özkan’ı 2002 yılında kendisine tedavi için geldiği sırada tanıdığını, o tarihten sonra arkadaş olduklarını, bu şüphelinin Kanaltürk televizyonunu kurması konusunda kendisine yardımcı olduğunu, arkadaşlıklarının devam ettiğini,
Adnan Bulut’u Kanaltürk televizyonunun haber müdürü olması sebebiyle tanıdığını, bu kişinin 2008 yılı başında kendisinin hissedarı olduğu KTN Medya Yapıma Genel Müdür olarak atandığını,
Mesut Özcan’ı Tuncay Özkan vasıtası ile bir yemekte tanıdığını, kendisinden gayrimenkul satın aldığını,
Murat Ağırel ‘i Cumhuriyet mitinglerinin yapıldığı dönemde Kanaltürk’te yapılan toplantılarda tanıdığını,
Adil Serdar Saçan’ı 3 yıl önce Tuncay Özkan ‘ın tavsiyesi üzerine tedavi amaçlı geldiğinde tanıdığını,
Tanju Güvendiren’i Kanaltürk’te gördüğünü, kendisine tedavi amaçlı olarak geldiğini,
Selim Utku Gümrükçü’yü Cumhuriyet mitinglerinin yapıldığı dönemde bir mitingde gördüğünü,
Evrim Baykara’yı Cumhuriyet mitinglerinin yapıldığı dönemde tanıdığını, kendisine tedavi amaçlı olarak geldiğini,
Bürosunda yapılan aramada ele geçen yasadışı PKK terör örgütünün tanıtımının yapıldığı İngilizce video kasetini 1999 yılında deprem sırasında İzmit’te görev yaptığı sırada yanına gelen Alman gazetecilerin verdiğini,
Evinde yapılan aramada ele geçen 1 sayfa “Cumhuriyetçi seferberlik eş güdüm toplantısı” başlıklı yazının Tuncay Özkan’a ait olduğunu ve arabasında unuttuğunu,
“TSK ile ilgili genel bilgiler” başlığını taşıyan Hizmete Özel ibareli evrakların bir arkadaşı tarafından getirilen kullanılmış kâğıtlar olduğunu,
İş yerinde yapılan aramada ele geçen Askeri Eğitim bilgilerinin bulunduğu dokümanların yine kullanılmış kâğıtlar olduğunu,
Tuncay Özkan ile 01.02.2008 tarihinde yapmış olduğu görüşmenin Kanal Türk’ün satışı ile ilgili olduğunu,
14.11.2007 tarihli Kayıt Sıra No: 1363’de kayıtlı, Güler Kömürcü’nün Serdar … ile yaptığı telefon görüşmesinde; PKK üyesi Salman KURTULAN dan bahsederek SERDAR’ın “Aynı ekip aynı ekip” “Bunun amcaoğlu ölüyor tamam mı?” “Salmanın” “Ve bunun bu para işlerini yürütüyor bankası örgütün” “Salman” “… örgütün para işlerini yürütüyor ama aynı zamanda da” “Ziraat bankasından maaş çekiyor ufak ufak” “Bir ikincisi şu sana diyorum ki aynı yerin nüfusuna kayıtlı Doktor kod adlı olan ise” “Getiriliyor” diyerek, büyük miktarlarda para geldiğinden bahsettiği, G. Kömürcü’nün “Doktor orda mı hala” “.. bende ki bilgi de Almanyaydı” dediği, SERDAR’ın “Hayır Almanya dan buraya geldi oraya yerleşti memleketinde oturuyor dedim ya” “Hatta sana dedim ya parayı nerden çektiğini maaş alıyor adam maaş aldığı yeri” “Doktorun da aynı banka yani dolayısıyla Ekip Ekip” “Parayı alıyor” “Televizyon da kuruyor Tuncay’LA beraber tamam mı Ekip dinliyorsa da ta götüne koyayım DOKTOR Hüseyin Nazlıkul’UN parasını alıyorlar” “Bu MİT’teki Ekipten bizimkiyle beraber tamam mı paralarla televizyon kuruyorlar ama kurdukları televizyonun paralarını getiren adamın yanındaki en büyük para sahibi adam da neden... Ziraat bankasından maaş alıyor” “Ya BENCE EKİP PATLADI TAMAM MI BUNUN BİZE YANSIMALARI GEÇTE OLSA ... BİZ İŞİN ORTASINDA DEĞİLİZ SONUNA DOĞRU ÖĞRENDİK anladın mı” şeklindeki görüşme ile ilgili olarak;
Hakkında kamu davası açılan Güler Kömürcü’nun SERDAR isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde bahsi geçen olayın gerçek dışı olduğunu, Kanaltürk televizyonunun kurulmasında her hangi bir katkısı bulunmadığını, kendisinin hissedarı olduğu KTN Medya isimli şirket ile Kanaltürk arasında ticari bir anlaşma yapıldığını, bu anlaşma çerçevesinde bu şirkete ait uydu yayın hakkının Yaşam TV ye yani Kanaltürk’e kiralandığını, bu anlaşmanın yasalara uygun olduğunu, SALMAN KURTULAN isimli şahsın genel cerrahlık yapan bir doktor olduğunu, aynı ismi taşıyan ve bu kişinin amcasının oğlu olan diğer SALMAN KURTULAN ‘ın ise İTÜ ‘de profesör olduğunu, kendileri ile zaman zaman görüştüğünü,
20.08.2008 günü saat: 11.06 da Bedrettin DALAN ile yaptığı görüşmede; ertesi günü yani 21.08.2008 günü saat:07.00 de Bedrettin DALAN’a ait Acıbadem de bulunan bir vakıfta Tuncay Özkan’ın da bulunacağı bir yemek için randevulaştığı görüşme ile ilgili olarak, Bedrettin DALAN’ın kendi hastanesinde bir klinik açılması için teklifte bulunduğunu, ancak kendisinin kabul etmediğini, Bedrettin DALAN’ın kendisine muayene için geldiğini, Almanya’da okuyan kızının Türkiye’de Diş Hekimliği Eğitimi almasını istediği için bu konuyu görüşmek üzere Bedrettin DALAN ile randevulaştığını, Bedrettin DALAN istediği için yemeğe Tuncay Özkan’ı da çağırdığını,
01.04.2008 günü saat: 08.51 de Evrim Baykara’ya gönderdiği mesajda; “Evrim gunaydin. Hafta sonu icin bir prova yapmanizi istedigim bir slogan. Umutsuzluk karanliga teslimiyettir, ozkan sen bizim umudumuzsun... H.Nazlikul” şeklindeki mesaj ile ilgili olarak,
Tuncay Özkan’ın partileşme süreci içerisinde slogan arayışı içerisinde olduklarını, kendisinin de İzmir’de bulunan Bizkaçkişiyiz derneğinin genel sekreteri olan Evrim Baykara’ya kendi bulduğu sloganı gönderdiğini, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüile bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Savcılık beyanı
0532 625 32 74 numaralı cep telefonunu kullandığını, Almanya’da Yeşiller Partisinin kurucu üyesi, Nükleer Savaşa Karşı Uluslararası Hekimler Derneği, Alman Basın Sendikası, Alman Tercümanlık Derneği, Tabip Odası, Alman Tamamlayıcı Tıp Derneği, Uluslararası Noral Terapi Derneği üyesi, Türkiye’de Noral Terapi Ve Regulasyon Derneği Başkanı, Bilimsel Tamamlayıcı Tıp Ve Regülasyon Tıp Derneği Başkanı, Bilimsel Akapunktur Derneği ve Akademik Akapunktur Derneği, Fizik Tadevi Rehabilitasyon Derneği, Türk Tabipler Derneği üyesi olduğunu, Almanya da sertifikalı Kürtçe tercümanlık yaptığını, şüphelilerden İlhan Selçuk’u kendisinin Almanya’da öğrenci olduğu 1987-1988 yıllarında bir kitap fuarında tanıdığını, şüpheliye çevirmenlik yaptığını, daha sonra Türkiye’de Kanaltürk’ün kurulduğu dönemde Tuncay Özkan ile birlikte Cumhuriyet gazetesine gittiklerinde gördüğünü ve daha sonra bir yemek davetinde karşılaştıklarını,
Mehmet Şener Eruygur’u kendisinin Kanaltürk’te danışma kurulunda üye olduğu sırada 2007 yılının Nisan ayında Kanaltürk’ü ziyarete geldiği sırada tanıştığını,
Tuncay Özkan’ın 2002 yılında tedavi amaçlı kendisine geldiğini, hastası olduğunu, daha sonra çalıştığı medya grubunda program yapmayı teklif ettiğini, bir süre Skytürk’te program yaptığını, daha sonra Tuncay Özkan’ın farklı medya gruplarında çalıştığını, kendisine neden bir televizyon kanalı kurmadığını sorduğunu, o arada Tuncay Özkan’ın yerel bir kanalı satın alarak Kanaltürk ismi ile yayın hayatına başladığını, şirketin isminin Yaşam Tv olarak devam ettiğini, Kanaltürk ismi ile yayın yaptığını, Kanaltürk’ün ulusal çapta yayın yapmak amacıyla uydu frekansı ihtiyacı doğduğunu, bunun için kendisinin Almanya’da KTN Medya isimli bir şirket kurduğunu, bu şirketin prodüksiyon ve reklam şirketi olduğunu, Almanya’da kablolu yayına geçerek Eurotürk ismi ile yayın yaptığını, uydu frekansını aylık 18.000 dolar bedelle kiraladıklarını, Tuncay Özkan ile yaptıkları anlaşma uyarınca Almanya’daki reklam gelirlerini kendisinin aldığını, masraflar ödendikten sonra kalan parayı paylaştıklarını, Tuncay Özkan ile kendisi arasında doğrudan para alış verişi olmadığını, KTN Medya ile Yaşam Tv şirketleri arasında resmi olarak yapılan anlaşma uyarınca işlerin yürütüldüğünü, reklam sınırlaması ile ilgili mevzuatın Almanya’da daha lehlerine olması sebebiyle Eurotürk kanalı ile alınan reklamlardan dolayı Türkiye’ye göre daha iyi kazanç elde ettiklerini, Tuncay Özkan ile ilişkilerinin bu şekilde devam ettiğini, Yaşam TV ‘nin resmi kayıtlarında Tuncay Özkan’ın isminin bulunmadığını,
Adnan Bulut’un Kanaltürk’ün kuruluş döneminde haber müdürü olduğunu, daha sonra Eurotürk’ün başına getirildiğini, daha sonra da Tuncay Özkan’ın tavsiyesi ile KTN Medya da göreve aldığını,
Mesut Özcan’ı 3 yıl önce Tuncay Özkan ‘ın yemek davetinde tanıdığını, daha sonra yaptığı televizyon programlarına konuk ettiğini, kendisinden bir kooperatif hissesi ile bir daire satın aldığını,
Murat Ağırel‘i Cumhuriyet Mitingleri sırasında Kanaltürk’te yapılan toplantılardan tanıdığını, İstanbul’da Memleket Sevdalıları isimli derneğin başkanı olduğunu, bir dönem Bizkaçkişiyiz platformunda etkili olduğunu, o dönemde kanalda yapılan mitinglerdeki örgütlenme üzerine yapılan toplantılarda tanıştıklarını,
Adil Serdar Saçan’ı Tuncay Özkan’ın tavsiyesi üzerine tedavi olmak için geldiğinde tanıdığını,
Tanju Güvendiren’i emekli savcı olarak tanıdığını,
Tuncay Özkan ile çok samimi olduklarını,
Selim Utku Gümrükçü’yü İzmir’de Kanaltürk ofisinde gördüğünü, o dönem CHP Gençlik Kollarında aktif çalıştığını, Kanaltürk ‘ün İzmir ofisinde de gönüllü çalıştığını,
Evrim Baykara’yı Cumhuriyet Mitingleri nedeniyle İzmir’de tanıdığını, bizkaçkişiyiz hareketinin partileşme sürecinde Selim Utku Gümrükçü ve EVRİM BAYRAKA ile telefon görüşmesi yaptığını,
Güler Kömürcü ile SERDAR isimli şahsın 14.11.2007 tarihinde yapmış oldukları telefon görüşmelerinde bahsi geçen hususların gerçek dışı olduğunu,
İş yerinde ele geçen 5 dolu video kasedin 1999 yılında Kocaeli Değirmendere ‘de yardım amaçlı olarak bulunduğu sırada Almanya’dan gelen bir gazeteci tarafından kendisine verildiğini, içeriği hakkında daha sonra bilgi sahibi olduğunu, bu kasette bulunan yasadışı PKK ‘nın tanıtımı niteliğindeki görüntüleri kimin hazırladığını bilmediğini,
Evinde ele geçen dokümanlarda ismi geçen DEMOS’un Kürt aydınları tarafından PKK karşıtı bir oluşum olarak kurulduğunu, yasal zeminde Kürt kültürünün, dilinin özgürleştirilmesi yönünde açılımlar yapma amacında olduğunu, burada görev alan şahıslardan tanıdığı kişiler olduğunu, DEMOS’UN bir platform olduğunu, üç toplantılarına katıldığını, bahse konu dokümanın toplantıda aldığı notlara ilişkin olduğunu,
Evinde ele geçen Cumhuriyetçi Eş Güdüm toplantısına ilişkin dokümanın Tuncay Özkan’a ait olduğunu, birlikte yolculuk yaptığı sırada arabasında unuttuğunu,
Evinde yapılan aramada ele geçirilen HİZMETE ÖZEL ibaresi bulunan kâğıtların şirkette ortağı olan bir doktor arkadaşı tarafından kâğıt israfını önlemek amacıyla temin edilen kullanılmış kâğıtlar olduğunu,
Uluslararası ünvanları bulunan bir bilim adamı olduğunu, yasadışı her hangi bir faaliyetinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Sorgu beyanı
Önceki aşamalarda vermiş olduğu savunmasını tekrar ederek İlhan Selçuk ile Almanya’da kitap fuarında kendisine çevirmenlik yapması nedeniyle tanıştığını, Tuncay Özkan’ı Kanaltürk’ün kuruluş döneminde 2003-2004 yıllarında tanıdığını, PKK ile her hangi bir bağlantısının bulunmadığını, Almanya’da Alman polisinin bu örgüt hakkında yaptığı telefon dinlemelerinin çözümlerini yaptığını, terör örgütünün eylemlerini televizyon kanallarında kınadığı için tehdide maruz kaldığını beyan etmiştir.
b-Ele Geçen Dokümanlar
Şüphelinin Sarıyer ilçesi Pınar Mahallesi Seba Milenyum Evler D Blok Daire:13 sayılı ikametinde yapılan arama sonucu el konulan dokümanların yapılan ön incelemesinde;
1 sayfa, içerisinde el yazısı ile yazılmış, “Sosyal Kültürel Projeler komisyonu ibaresi” başlığı bulunan dokümanda, maddeler halinde “1-DEMOS (mevsim toplantıları, yılda 4 kez toplantı yapılacak. Mart haziran-Eylül – Aralık-Özel Gündem hariç” “2-DEMOS-düşünce raporu-Etkilenme-Etikleme-Aydınlatma-Aydınlanma” “3-Kurumlaşma-???-Erdemli kılma” “4-Fikir alışverişi” “5.Ayın 1 Cumartesi Komisyon toplantısı 15:00” “II-DEMO yayını bülten yayın. Kamuoyunun yayın ile ilgilenmesi lazım. Forum yanın bağlıyan, Önümüzdeki ½ yıl içinde internet gazeteciliği” “III-dergi yorumu konusunda önceliğimiz internet sayfası” “IV-Radyo rast. Frekans alınmış” şeklinde notlar bulunduğu, şüpheli beyanında bu notların Başkanlığını Doktor Kemal PARLAK’ın yaptığı ve Kürt Sorununa Demokratik Çözüm adı altında faaliyet gösteren bir organizasyona ait olduğunu beyan ettiği,
1 sayfa “Cumhuriyetçi eş güdüm toplantısı” ibaresi bulunan A-4 kâğıdı incelendiğinde; CUMHURİYETÇİ SEFERBERLİK EŞGÜDÜM TOPLANTISI başlıklı 12.03.2008 tarihli Ramada Otel saat:; 14.00 GÜNDEM bilgisayar yazısı ile başlayıp 1. Eşgüdüm üyeleri tarafından bilgilendirme-----el yazısı ile sivil toplum kuruluşlarına çağrı 2. Nisan ayı içerisinde kongre toplantısına ilişkin görüşler 3.Ülkedeki gelişmelere ilişkin değerlendirme______el yazısı ile ekonomi 4. Eşgüdüm Kurulu tarafından sendika ziyaretleri programı 5.Eşgüdüm Kuruluna önerilen kuruluşların onaylanması 6. Gelecek toplantı tarihi ve gündemi yazdığı,
El yazısı ile yazılmış “1.ulusalcı cephenin 2.imanın ruh ve bedenine dönük faşizm 3.kurumların haberdar edilmesi ve eşgüdümün sağlanması 4.bu işin adını iyi koyalım derken ne demek istiyorum? Yerel ve genel yöntemlere karşı ne yapacaz Siyasi program nedir? 5.ADD toplantı %30 siyasi değişim demokratik mücadele, Öneriler başlığı altında 1.sendikalar için ziyaret 2. sivil toplum için çağrı?ziyaret kontrol 3. siyasi parti için kamuoyu çalışması ve DSP ile görüşme HYP 4. CHP kurultayı için ziyaret 5. tü?? ????? ?????? çalışma 6. yeni bir siyasi ?????için çalışma7. demokrasi ??? yazıldı neler yapıldı ? ????? ???? ?????/ ???? ???.demokrasinin ??? olduğunu anlatalım. Ülkemizin yabancılaşmasına karşı ne yapabiliriz” yazan doküman ile ilgili olarak, dokümanın Tuncay Özkan ‘a ait olduğunu, kendi aracında unuttuğunu beyan ettiği,
(1-2’ye kadar numaralandırılmış) üzerinde “HİZMETE ÖZEL” ibaresi bulunan A-4 kağıtları incelendiğinde; İçerisinde evrak güvenliği ile ilgili, muhabere güvenliği muhabere istihbaratı muhabere emniyeti 2. sayfasında Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili olarak genel bilgiler başlığı altında TSK nın hangi Kuvvet Komutanlıklarından oluştuğu SORU şeklinde el yazısı ile not düşülen K.K.K. bünyesindeki sınıfların tasnif edildiği K.K.K nın kuruluşunu gösteren şemanın bulunduğu, dokümanın çok yerinin altının çizildiği ve işaretlendiği doküman ile ilgili olarak, bir arkadaşına ait kullanılmış kağıtlar olduğunu beyan ettiği,
Şüpheliye ait Şişli ilçesi Teşvikiye Caddesi No:16 Kat:3 (Eski No:166/4-5) sayılı Naturel Sağlık Hizmetleri ve Tic. Ltd. Şti. sayılı iş yerinde yapılan arama sonucunda bulunarak el konulan malzemelerin yapılan ön incelemesinde;
3 adet ‘Hizmete özel’ ibareli bilgisayar yazısı ile yazılan askeri atış bilgilerinin bulunduğu, kimi bölümlerin kalem ile işaretlendiği, not kağıtları incelendiğinde; 1. sayfada Hizmete özel yazılı, içerisinde askeri atış bilgilerinin bulunduğu Metre öğretim Atışı, Uygulama şekli, III-28 Hizmete özel yazısı ile bittiği, 2.sayfada Hizmete özel yazılı, Teçhizatın, silahın kamuflajı, mevzini kamuflajı, mevzi değiştirme, yüksek sürünme, Hizmete özel II-6 yazısı ile bittiği,3.sayfada Hizmete özel yazılı, yüksek sürünmenin, alçak sürünmenin, tam siper ve mevzi almanın tanımlandığı Hizmete özel II-7 ifadelerinin yer aldığı doküman ile ilgili olarak bu kağıtların bir arkadaşı tarafından getirilmiş kullanılmış kağıtlar olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
-El konulan ve 5 numarası verilen VHS Kasetin, “PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TANITICI BELGESELİ” olduğu görülmüştür.

c-Telefon Görüşmeleri
Tape No:1363, 14.11.2007 tarihinde Güler Kömürcü’nün Serdar ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; PKK üyesi Salman KURTULAN dan bahsederek SERDAR’ın “Aynı ekip aynı ekip” “Bunun amcaoğlu ölüyor tamam mı?” “Salmanın” “Ve bunun bu para işlerini yürütüyor bankası örgütün” “Salman” “… örgütün para işlerini yürütüyor ama aynı zamanda da” “Ziraat bankasından maaş çekiyor ufak ufak” “Bir ikincisi şu sana diyorum ki aynı yerin nüfusuna kayıtlı doktor kod adlı olan ise” “Getiriliyor” diyerek, büyük miktarlarda para geldiğinden bahsettiği, G. Kömürcü’nün “Doktor orda mı hala” “.. bende ki bilgi de Almanyaydı” dediği, SERDAR’ın “Hayır Almanya dan buraya geldi oraya yerleşti memleketinde oturuyor dedim ya” “Hatta sana dedim ya parayı nerden çektiğini maaş alıyor adam maaş aldığı yeri” “Doktorun da aynı banka yani dolayısıyla Ekip Ekip” “Parayı alıyor” “Televizyon da kuruyor Tuncay’LA beraber tamam mı Ekip dinliyorsa da ta götüne koyayım DOKTOR Hüseyin Nazlıkul’UN parasını alıyorlar” “Bu MİT’teki Ekipten bizimkiyle beraber tamam mı paralarla televizyon kuruyorlar ama kurdukları televizyonun paralarını getiren adamın yanındaki en büyük para sahibi adam da neden... Ziraat bankasından maaş alıyor” “Ya BENCE EKİP PATLADI TAMAM MI BUNUN BİZE YANSIMALARI GEÇTE OLSA ... BİZ İŞİN ORTASINDA DEĞİLİZ SONUNA DOĞRU ÖĞRENDİK anladın mı” dediği,
Tape No:7448, 01.02.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; H. Nazlıkul’un “Kanalla ilgilenen Amerikalılar o sözleşmeleri ve hukuk danışmanlığı için Münci beyle konuşmuşlar onu angaje etmişler. Münci beyde bizim bu Ulusal kanalı mahkeme kararı da falan bi dosya bana yarın ulaştırırlarsa pazar günü Amerika’ya gidiyormuş asıl patron” dediği, T. Özkan’ ın da “RTÜK kararını veririm ya RTÜK kararı var…Biz onu biz yönlendirdik. Bu hangisiymiş ona gidenler şey dimi PBS ciler… Biz yönlendirdik Münci beye.” dediği anlaşılmıştır.
Tape No: 8127, 20.08.2008 tarihinde X BAYAN/ Hüseyin Nazlıkul ile COŞKUN UMUR/ Bedrettin DALAN arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle;X BAYAN’ ın “ Doktor Hüseyin Nazlıkul un telefonu”, COŞKUN UMUR” Coşkun UMUR ben Bedrettin DALAN ı aramıştı onu görüş Bedrettin DALAN la görüştürecem” dediği , X “ Bi dakika Bedrettin bey mi görüşecek C.U “ Evet evet” dediği, X “ Bir dakika” (X Bayan Arka Planda Hüseyin Nazlıkul a Hitaben :"Hüseyin bey Hüseyin bey Hüseyin bey Bedrettin bey görüşecekler" diyor) Hüseyin Nazlıkul “ Alo” , COŞKUN UMUR “ Hocam bi saniye” dediği, Bedrettin DALAN “ Efendim” Hüseyin Nazlıkul” Başkanım iyi günler” , B.D: “İyi günler” , H.N“ Nasılsınız” , B.D“ Canım iyiyim sen nasılsın doktor” , H.N “Teşekkürler yarın akşam burdaysanız Tuncay bey yemek yiyelim diyor” , B.D “ Tamam gelin bana ” , H.N “Vakıfa mı şeye mi”, B.D“ Yo Vakfa gelin Acıbadem”, H.N“Tamam yarın akşam sendeyiz Başkanım”, B.D“ Yarın saat 7’de gelin”, H.N “ Tamam hocam tamam”, B.D“Hadi öptüm”, H.N “ Oldu görüşürüz” dediği ,
d-Örgütsel İrtibatları,
Şüpheliden elde edilen “(1-2’ YE KADAR NUMARALANDIRILMIŞ) 1 NUMARALI SAYFADA “HİLTON MEETİNGS” İBARESİ BULUNAN VE KATILIMCI İLETİŞİM BİLGİSİ ŞEKLİNDE EL YAZISI İLE YAZILAN ÇEŞİTLİ İSİMLERİN,CEP TELEFON NUMARALARININ VE E- MAİL ADRESLERİNİN BULUNDUĞU,BU İSİMLER ARASINDA TURKAN SAYLAN 0 533 460 69 00 CYDD@CYDD.ORG.TR ,Kemal YAVUZ 0 555 525 33 60 SÜHEYL BATUM 0542 344 47 92 0 212 381 03 79 SBATUM@BANCEŞEHİR.EDU.TR, Adnan Bulut 0 533 414 21 34 AdnanBulut@KANALTURK.COM.TR, Evrim Baykara 0 533 769 56 25 EVRİM@MED-KİM.COM.TR” ibarelerin bulunduğu doküman şüpheli Kemal YAVUZ’ a sorulduğunda; dokümanda geçen 0555 525 33 60 numaralı telefon hattının eşi MELEHAT YAVUZ adına kayıtlı olduğunu, cep telefonu kullanmadığını, Hüseyin Nazlıkul’ u tanımadığını, Hilton otelinde yapıldığı belirtilen toplantıya katıldığını, bu toplantıya Tuncay Özkan ın daveti üzerine katıldığını, Toplantıda hatırladığı kadarıyla TÜRKAN SAYLAN’ın da olduğunu, toplantının amacı kurulacak yeni bir siyasi parti ile ilgili yapılacak ön çalışmaları konuşmak olduğunu, ancak bu toplantıda her hangi bir şekilde konuşma yapmadığını beyan etmiştir.

Şüpheli Hüseyin Nazlıkul’un dosya kapsamındaki kişilerle tespit edilen telefon görüşmelerinin dökümü şöyledir:
1 Adnan BULUT 479
2 Anet SAHAKYAN 71
3 Barış DALAN 10
4 Coşkun UMUR 29
5 Evrim BAYKARA 31
6 Murat AĞIREL 18
7 Mesut ÖZCAN 374
8 Merdan YANARDAĞ 87
9 Selim Utku GÜMRÜKÇÜ 33
10 Şener ÖZTÜRK 82
11 Ahmet Tuncay ÖZKAN 1824
12 Tanju GÜVENDİREN 26


e-E. Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Örgütün temel belgelerinden ERGENEKON dokümanında, ERGENEKON’un kendi medya kuruluşlarını oluşturma ve diğer medya kuruluşlarını kontrol altına alması gerektiği belirtilmektedir.
Bu güne kadar yapılan soruşturmada da örgütün bu yöntemi çok iyi bir şekilde kullandığı ve hatta bu yöntemi hayata geçirmek için ayrıca örgütsel dokümanlar hazırladığı ve hazırlanan dokümanlar doğrultusunda da faaliyetlerini gerçekleştirdiği görülmüştür.
Bu çerçevede şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ın örgütün amaçları doğrultusunda kullanılacak televizyon bir kanalı kurulması ve satın alınması konularında yoğun çaba sarf ettiği, bununla ilgili pek çok görüşme yaptığı, başka kişilerin televizyon kurması ve satın alması konusunda yardımcı olduğu, yöneticisi olduğu dönemde Kanaltürk Televizyonunun yayın politikasını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde bulunduğu tespit edilmiştir.
Şüpheli Hüseyin Nazlıkul’un Tıp doktoru ve gazeteci olduğu, şüphelilerden Ahmet Tuncay Özkan ve hakkında soruşturma devam eden şüpheli Bedrettin DALAN ile irtibatlı olduğu, şüpheli Tuncay Özkan’ın televizyon yayıncılığı ve diğer faaliyetleri konusunda bu şüpheliye yardımcı olduğu, şüphelinin aynı zamanda yurtdışı bağlantılarının da bulunduğu, Ahmet Tuncay Özkan’ın kontrolünde bulunan Kanaltürk’ün yayın yapabilmesi için şüpheli Hüseyin Nazlıkul’un Almanya’da şirket kurarak uydu kanalı kiralama yolu ile kanalın uydu üzerinden ulusal ve uluslararası yayın yapmasını sağladıkları anlaşılmaktadır.
Şüpheli Hüseyin Nazlıkul’un örgüt mensubu şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ile Bedrettin DALAN arasında bağlantı kurulmasına yardımcı olduğu, örgütsel amaçlı olarak bu şüpheliler ile toplantılar yaptığı tespit edilmiştir.
Şüpheli Hüseyin Nazlıkul aşama beyanlarında her ne kadar Bedrettin DALAN ile yurtdışında okuyan kızının Türkiye’de Diş Hekimliği eğitimi alması konusunda görüşmek için bir araya geldiklerini, Bedrettin DALAN’ın bu görüşmeye Tuncay Özkan’ı da davet ettiğini iddia etmiş ise de, 20.08.2008 tarihinde gerçekleşen telefon görüşmesinde şüpheli Hüseyin Nazlıkul’un Bedrettin DALAN’ı arayarak Tuncay Özkan’ın görüşmek istediğini beyan ettiği, bu konuşma içerisinde şüphelinin kızının eğitimi konusunda her hangi bir ifadenin yer almadığı, şüphelilerin örgütsel amaçlarla gizli toplantı yapmak üzere randevulaştıkları, şüphelinin evinde ve iş yerinde ele geçen dokümanların bir Tıp doktorunda bulunması olağan belgelerden olmadığı, bu deliller çerçevesinde şüpheli Hüseyin Nazlıkul’un şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ile birlikte ERGENEKON terör örgütünün medya yapılanması içerisinde faaliyet yürüttüğü, terör örgütünün üyesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmakla;

Şüpheli Hüseyin Nazlıkul’ un üzerine atılı Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olmak eylemine uyan, TCK’nun 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.


27-Şüpheli Adnan Bulut,
a-Savunmaları
Emniyet beyanı
Gazeteci olduğunu, çeşitli televizyon kuruluşlarında değişik görevler aldığını, meslek hayatının son 10 yılının değişik televizyonlarda haber müdürü olarak geçtiğini, 0533 414 21 34, 0541 2010036 numaralı telefonları kullandığını,
Vedat Yenerer’i Kanal D de birlikte çalıştıkları için tanıdığını,
Doğu Perinçek’i bir panelde konuşmacı olması sebebiyle tanıdığını,,
Serhan Bolluk ‘u Doğu Perinçek’ in yanında gördüğü için tanıdığını,,
Adnan Akfırat ‘ı gazeteci olması sebebiyle tanıdığını,
Ferit İlsever, Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Mehmet Şener Eruygur, Ahmet Hurşit Tolon, UFUK BÜYÜKÇELEBİ, Sinan AYDIN Aygün, Erol Mütercimler, TURGUT BÜYÜKDAĞ, Levent Temiz, Semih Tufan Gülaltay, SEDAT Peker, ALPASLAN ASLAN, Tuncay Güney, İlhan Selçuk’u medyadan tanıdığını,
Ahmet Tuncay Özkan’ı 10 yıldan bu yana tanıdığını, kendisinin tavsiyesi ile birlikte çalışmaya başladıklarını, yöneticisi olduğu televizyonlarda kendisinin haber müdürü olarak görev aldığını,
Gürbüz Çapan’ı hemşerisi olması sebebiyle tanıdığını,
Hüseyin Nazlıkul’u doktoru olması sebebiyle, Adil Serdar Saçan’ı Emniyet Müdürü olması sebebiyle, Tanju Güvendiren’i Ahmet Tuncay Özkan’ın arkadaşı olması sebebiyle tanıdığını,
Telefon görüşmelerinin suçla ilgili olmadığını, evinde yapılan aramada ele geçirilen tabancanın kendisine ait taşıma ruhsatlı silah olduğunu,
Hakkında işlem yapılan diğer şüphelileri tanımadığını, soruşturma çerçevesinde ele geçen örgüt belgeleriyle ilgisinin bulunmadığını, suç işlemediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Savcılık beyanı
Şüphelilerden Tuncay Özkan' ı 11 yıldır patronu olması dolayısıyla tanıdığını, Gürbüz Çapan’ın hemşehrisi olduğunu,
Adil Serdar Saçan' ı Tuncay Özkan' ın arkadaşı olmasından dolayı tanıdığını, haberler nedeni ile sık sık kendisi ile görüştüklerini , diğer şube müdürleri ile de görüştüğünü ancak Tuncay Özkan' ın arkadaşı olması sebebi ile Adil Serdar Saçan’ ın kendilerine daha fazla yakınlık gösterdiğini , kısmen bazı bilgilere daha rahat ulaştıklarını,
Doğu Perinçek' i Kafkas Üniversitesindeki bir seminerde tanıdığını, yanında Serhan Bolluk' un bulunduğunu,
Tuncay Özkan’ın Kanal D ' den ayrılınca Show grubuna geçtiğini, bu gruptan da ayrılınca Edirne bölgesel lisansı olan bir kanalı satın aldığını, paranın bir kısmını taksit ile verdiğini, bir kısmını da leasing yolu ile aldığını, bazı büyük şirketlerden reklam parası alıp almadığını bilmediğini, sadece müdür olarak çalıştığını, kanal satıldıktan sonra 8 aylık birikmiş alacağını aldığını,
Gürbüz Çapan ile yaptığı telefon görüşmelerinde kendisine 1994 yılında ulusal frekans başvurusu yapıp kurduğu Cumhuriyet TV. adlı kanalın son durumunu sorduğunu,
Kanaltürk' ü Tuncay Özkan’ın kurduğunu, İcra Kurulu toplantılarında kimseye danışmadan tek başına kararlar verip uyguladığını, Kanal Biz' i Tuncay Özkan' ın kurduğunu,
Yapı Kredi Bankası ile alakalı yazışmaların kendisine ait olduğunu, bu bankada özel hesabının bulunduğunu, havalelerin şahsi hesabından yapıldığını,
Sorulan telefon mesajlarının hepsinin kendisine ait olduğunu,
Evinde bulunan bankayla ilgili yazışmaların kendisine ait olduğunu, yapılmış olan havalenin bir araba alımı ile ilgili olduğunu, telefon görüşmelerinin kendisine ait olduğunu, suç işlemediğini beyan etmiştir.
b-Telefon Görüşmeleri
Tape No:7481, 28.02.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A.T.Özkan'ın "O onu telefonla konuşmuyorduk değil mi senin Adnan ne yapıyor" dediği, A. Bulut’un "Vallaha işte dün konuştuk şeyleri teslim aldınız mı dedim aldık dedi öyle saat üç gibi görüştüm bu iş %99 hallolacak diyor o kadar" "Tekrar görüşme olmadı" "Söyleyeceğin bişey varsa başka bir kaynaktan ileteyim" dediği,
Tape No:7486, 29.02.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;A.T.Özkan'ın "Bu Gürbüz Çapan bana mesaj attı şimdi" dediği, A. Bulut’un "Aynısı bana da geldi diyor ki şey polis geldi kapıya diyor şey beni almaya mı çalışıyorlar ne yapmaya çalışıyorlar jandarma bölgesi polis niye benim kapıma dayandı diyor" "Gelir misin falan filan diyor bana" "Ne bileyim yani ne diyorsan onu yapayım" dediği,
Tape No:7487, 29.02.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A.T.Özkan'ın "Oraya gazeteci olarak gittiğini unutma eline de bi tane handy cam kamera al" dediği, A. Bulut’un "Var cebimde kamera canım" dediği,
Tape No:7487-1, 29.02.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;A.T.Özkan'ın "Ne oldu" dediği, A.Bulut’un "Şu an yakınım da Beylikdüzü’nden şeye geçiyorum Esenyurta geçiyorum şimdi" dediği, A.T.Özkan'ın "Yavaş yavaş…" "Böyle etrafı biraz kolaçan et" dediği,
Tape No:7538, 22.03.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A.T.Özkan'ın "…şu Ahmete telefon et deki ulan ayıp be bi tek satır yok ya" dediği, A.Bulut’un "Tamam İbrahimin kendine de söylerim" "İki saat falan geçsin saat on falan olsun diyecem ki yani abi biz o kadar destek verdik oralara milleti yığdık geldik gün boyunca canlı yayın Tuncay bey çıktı oralardan geldi hiç adı geçmiyor ...maz herifler gitmeyelim bugün biz Cumhuriyetin önüne falan" dediği, A.T.Özkan'ın "Ne olacak onun için yapmıyoruz ki başka bişey için yapıyoruz ayıp" dediği,
Tape No:8161, 01.05.2008 tarihinde Murat Ağırel ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;A. Bulut’un"…yarın kaçta nerde buluşacaz ben gelmedim ya toplantıya" dediği, M. Ağırel'İn "Ha yarın saat 9 da şeyde Şişli’de, patronda gelmeyecekmiş" "Yo Ankara’ya gidiyormuş" dediği,
Tape No:8162, 01.05.2008 tarihinde Murat Ağırel ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;A. Bulut’un "Yürüyecen mi peki yani böyle bi organizasyon var mı" dediği, M. Ağırel'in "Var var var da yani biz şey dedi Tuncay bey hani 30-50 kaç kişiyseniz orda Şişlide yürümeye başlayın engellendiği yerde geri dönün yani var olduğumuzu gösterecez biraz yaygara koparıp hemen geri dönecez abi fazla durmayacaz" dediği, A. Bulut’un"İyi kaçta buluşuyorsunuz ben geleyim madem yani" dediği,
Tape No:7650, 06.05.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;A.T.Özkan'ın "…bi şey söylicem sana sorcam ee bu şeyin elindeki televizyonun neydi bu senin adam var ya eski belediyeci itin elindeki televizyon Gürbüz ün elindeki televizyonun" "Yayını var mı hiç" dediği, A. Bulut’un " Radyosu var bi tek elinde bide şirket var başka bir şey yok yani ulusal kanal lisansı televizyon lisansı ölmüştü epey uğraştılar bi şey tutturamadılar" dediği, A.T.Özkan'ın "Başka kim var etrafımızda bu yayıncı şirket şeyi olan" dediği ve görüşmenin devamında sıradan küçük bir yayıncı şirket satın alacağından bahsettiği,
Tape No:7735, 01.07.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;A.T.Özkan'ın "şunu yay etrafa" dediği, A. Bulut’un "tamam hemen yayarım peki" dediği, A.T.Özkan'ın "evinde şu an adamla konuştum kapıları kırıyolar" "Evet evet Ankaradaki kapılarını kırıyolar hadi öptüm" dediği,
Tape No:7749, 24.07.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. Bulut’un“şeyi mi aradın sen Atv yi … koordinatörleri ile konuştum da … Yaşar diyorki ya Tuncay ağabeyde aradı tuhaf diyor yani” dediği, A.T. Özkan’ın “kapılarının önünde biliyorsun İzmir de Ankara da eylem yapıldı…” dediği, A. Bulut’un “İstanbul da ikiyüz kişi daha yolda bi 10-15 dakka daha var … ” dediği, A.T. Özkan’ın “yumurtaları ve domatesleri mutlaka çaksınlar çok önemli… mutlaka domatesi yumurtayı çaksınlar” dediği, A. Bulut’un “tamam hadi” dediği,
Tape No:7761, 07.08.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;A. Bulut’un "Ben Beylikdüzündeyim abi" dediği, A.T.Özkan'ın "Şimdi bu Süper poligona yaptırmaya çalıştığın şeyler varya" dediği, A. Bulut’un "Ben hiçbişey ... çalışmıyorum" dediği, A.T.Özkan'ın "Sen sen yaptırıyosun bu işlerden vazgeç Adnan Adnan bak" dediği, A. Bulut’un "Ben uygun değilim abi şimdi" dediği, A.T.Özkan'ın "Adnan bunun sonucuna katlanacaksın peki Adnan" dediği,
Tape No:8132, 24.08.2008 tarihinde Gürbüz Çapan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. Bulut’un "…yarın geleçeğim biraz Kerimcanla sohbet ettik de bir iki projemiz var onları biz size anlatsak mı yarın" "Eve mi gelelim" dediği, G.Çapan'ın "Eve gelin nereye geleceksiniz" dediği, A. Bulut’un "Doğru tamam ben sizi anladım hem başka sıkıntılarda olur dışarda daha doğru olur evde" dediği,
Tape No:7931, 26.08.2008 tarihinde Gürbüz Çapan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;G. Çapan’ın “Dün ne yaptınız benden sonra ne konuştunuz ne ettiniz ne karar verdiniz” dediği, A. Bulut’un “İşte Kerimcan bakacak edecek ne yapabiliriz diye” dediği, G. Çapan’ın “Ha dediği şey olabilir bir şeydir yani biz kentte yaşam diye bir şey yapılabilir aslında yani o, günün 24 saati yani her saatini neresi şehrin canlıysa o tarafa çekip yani Ankara hoş bir şey olabilir yani” “Ama biz işte fizibilite çıkması lazım nedir neyin nesidir yani kaç paraya ne olur ne biter yani netice itibariyle kaldıracağımız bir şey olursa yaparız yani ya da işte yanına bir iş adamı buluruz bilmem ne yapar anlatabildim mi” dediği,A. Bulut’un “…..ordaki şey aslında takip edilip çıkarılabilir boyutta” dediği, G. Çapan’ın “Fatih KARACA ya söylesem o halleder onu onu hallettirecem onu” dediği, A. Bulut’un “E olursa süper olur zaten o zaman yani çok büyük bir şey ortaya çıkabilir o zaman sadece cihaz eksiğimiz kalıyor ki en kolayı odur zaten” dediği, G. Çapan’ın “Cihazlar dağıttık ama ... kurarız ne yapalım ... pek de işi yok yani” dediği, A. Bulut’un “Yani çok şey gözüküyor olayı çözebilirseniz frekans işini gerisi çok kolay gözüküyor eğer elimizde bölgesel radyo frekansı da var yani çok düşük maliyette ortaya çok büyük bir şey çıkabilir” dediği,
Tape No:8133, 27.08.2008 tarihinde HAYDAR ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. Bulut’un "Bir numara vereceğim bir arar mısın Sami beyi" "…benim varlıklı bir arkadaşım" dediği, HAYDAR'ın "Ne diyorsun varlıklıysa parası var a…… koyum" dediği, A. Bulut’un "He ara onu bir vatandaş TC kimlik numarası adı adresi bilmem nesi falan filan belli" "Yüz milyarını şey yapmış almış" dediği, HAYDAR'ın "Abi aman abi" dediği, A. Bulut’un "…öyle gayri yasal bir iş değil yani arkadaşımıza yardımcı olacağız nihayetinde ya arkadaşımızın derdini dinlersen bende işte yasal yollardan ne yapıla bilirse onlara bakıyorum" dediği, HAYDAR'ın "İyi tamam yasal yollardan söyle benim telefonumu ona ver beni arasın" dediği,
Tape No:8134, 27.08.2008 tarihinde SAMİ…? ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;A. Bulut’un "Not alabilir misin Sami" "539 440 72 18" "Haydar" "Tamam bir ara sen onu" "Yasal yollardan ne yapılabilir şey yapacak sana sen konuyu bir kısaca ona özetle bir buluşun yüz yüze telefonda çok detaylı anlatmaya gerek yok" dediği ,
Tape No:8135, 27.08.2008 tarihinde HAYDAR ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; HAYDAR’ın “… manyak manyak konuşuyor ya diyor ki benim avukatım var diyor bu işte benim tanıdığım savcı var gel hemen ona tutuklama kararı çıkartalım aranma kararı bir senede çıkar diyor avukat bende dedimki ben sana 20 günde çıkartayım” dediği, A. Bulut’un “ya ben ona başka bir şey söyledim de o şey anlamış anladın mı” dediği, HAYDAR’ın “yok ya ben dedim orda benim savcı arkadaşım var rica ederiz 20 günde tutuklama kararı çıkartırız” dediği, A. Bulut’un “sen onla bir yüz yüze görüş yüz yüze o benim ne demek istediğimi anlamamış” dediği,
Tape No:8136-8137, 28.08.2008 tarihinde Cem SAÇAR’a gönderdiği mesajda; "Ben gucumu gordum. Her yol mubah. Herkesı s……. Hırsımı kımse tutamaz. Affına sıgınırım. Baykala… bıle haber verdım. Anladım dedı." yazdığı,
Tape No:5183, 31.08.2008 tarihinde Adil Serdar Saçan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;A. Bulut’un “Adil ağabeyim … şimdi de ben uzaklaştım… duyuyormusun ağabey ” dediği, A.S. Saçan’ın “duyuyorum, nerdesin ya Adnan .. nereye gittinki oğlum ” dediği, A. Bulut’un “ya şimdi ben uzaklaştım. Çok acil bir şey değil. Ama bir şey konuşmamız gerekiyor. Her halde yarın konuşuruz… doğru geldim” dediği, A.S. Saçan’ın “ne ile ilgili önemli mi” dediği, A. Bulut’un “acil değil ama bilmen gereken bir şey var onu sana söylicem” dediği,
Tape No:8147, 09.09.2008 tarihinde Adil Serdar Saçan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında Adil Serdar Saçan'ın katıldığı programla ilgili konuştuktan sonra A.S.Saçan'ın "Evet şu şeyleri tanıyormusun Ç…..İ" dediği, a. Bulut’un "Yani bağlantı var tabi detaylı bişey sana ne istersen öğrenirim" dediği, A.S. Saçan'ın "Yo yo öğrenmek için değil Markacityde bizim dükkan açmıştık ya orayı kapatmak istiyorum da" "Onlara bi haber göndermek lazım ya" dediği, A. Bulut’un "Olur şeyle hallederiz onu Abiyle burdaki Abiyle" "İyi tamam yani hikayeyi bi ağzından dinleyeyim ondan sonra ben giderim bizimkine söylerim o zaten onu arar" dediği, A.S.Saçan'ın "Ç.. İ.. Ç.. vardı oğullları o oğlan kumarda paramı kaybetmiş kaçmış gitmiş herhalde babalarını da ben ya ben gitsem bulsam görüşsem bişey demezlerde işte babalarına gidip ayaklarına gidip görüşmek istemiyorum yani ben" dediği, A. Bulut’un "Yok yok Ali beye şey söyler bizim ki söyler" dediği,
Tape No:8143, 14.09.2008 tarihinde C.S ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. Bulut’un “C… buradaki arkadaş almıyor telefon ben bir albayımıza söyle almıyorlar telefonu” dediği, C.S’nin “tamam ben ulaşamıyorum abi telefonunu açmıyor onda bir şey vardı Burak üsteğmen oda açmıyor telefonunu…” dediği, A. Bulut’un ”iyi tamam sen Burak üsteğmen e söyle sabahleyin bu işi temizlesin ozaman … ben şimdi imzayı atıyorum” dediği anlaşılmıştır.

c-Örgütsel İrtibatları,
Soruşturma çerçevesinde ele geçen “ LOBİ ” isimli örgütsel dokümanın, “3). Politika” başlıklı bölümünde;
“Sivil toplum örgütlerinin ulusal çıkarlara uygun tepkisel eylemlerde bulunması sağlanacak ve kitlesel tepkiler organize edilerek kontrolde tutulması sağlanacak.
İşlev ve misyonunu tamamlamış çeşitli işçi sendikalarının, sivil toplum örgütlerinden etkilenmeleri sağlanarak, mevcut sendikaların tepkisel ve kitlesel eylemleri, endirekt metodlarla yönlendirilmesi sağlanacak.
Lobi, prensip olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içinde yer almamalı, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalmalıdır. Anı şekilde ticari ve kültürel faaliyetlerde de doğrudan doğruya girişim ve etkinlikler içinde yer almamalıdır. Tüm faaliyet alanlarında organizasyon çatısı altında oluşturduğu kuruluş ve örgütlerini amaçları doğrultusunda harekete geçiren bir mekanizma olarak kalmaya özen göstermelidir.”,
“Yöntem” başlığı altında;
“Yukarıda da ifade edildiği üzere; Lobi prensip olarak hiçbir girişim ve eylemin içinde yer almamalı ve tümüyle yasal düzenleme içinde hareket etmeli, toplumsal prensiplere saygılı olmalı, Örnek bir sivil toplum kuruluşu olarak, siyasetten tümüyle uzak bir yapi olarak faaliyet göstermelidir. Merkez üyeleri dışındaki kadroları, ilişkide bulunacağı kişiler, kurum ve kuruluşlar Lobinin bağlı olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmamalıdırlar. Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınmalıdır.”

Lobi, çalışmalarında Medya kuruluşları ile doğrudan temasta bulunmamaya azami özen gösterilmelidir. Daha çok organizasyonun şemsiyesi altında yer alacak sivil toplum Örgütleri ile vakıfların faaliyetleri doğrultusunda kontak kurdurulması sağlanmalıdır.”
Şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmektedir.
Şüphelilerden Murat Ağırel Emniyet Müdürlüğünde alınan savunmasında; 2006 yılında kanalturk.com.tr isimli internet sitesinin forum sayfasına dahil olduğunu, buradaki sanal sohbet sırasında tanıştığı kişilerle 2007 yılında gerçekleştirilen Cumhuriyet mitinglerine katıldığını, İstanbul Çağlayan’daki mitingde Tuncay Özkan ile tanıştığını, 2007 yılının Eylül ayında Bizkaçkişiyiz platformu için çağrı yapıldığında kendisinin de internetten üye olduğunu, daha sonra bu platformun temsilcisi olduğunu, Adnan Bulut’un sorumluğunda yapılan toplantıdan sonra toplantıya katılanların kendisini Bizkaçkişiyiz platformunun temsilcisi olarak seçtiğini, bu görevin gönüllülük esasına dayalı olduğunu, bu aşamada çalışmaları sırasında Tuncay Özkan ile samimi olduklarını,
Şüphelilerden Hüseyin Nazlıkul savcılık beyanında Adnan Bulut’u Kanaltürk’ün kuruluş döneminde haber müdürü olduğu ve daha sonra da Euro Türk’ün başına getirildiği için tanıdığını, televizyonda yaptığı programdan kendisini Biz Kaç Kişiyiz isimli platformun temsilcisi gibi algıladığını, Tuncay Özkan’ın kendisine KTN Medya şirketinde bilgili birisi bulunmadığını söylediği, Adnan Bulut’ u tavsiye ettiği için Euro Türk’deki görevi dışında göreve atadığını beyan etmiştir.
Şüphelinin dosya kapsamındaki kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinin ayrıntısı şöyledir:
1 Anet SAHAKYAN 222
2 Adil Serdar SAÇAN 172
3 Evrim BAYKARA 354
4 Fuat KARİP 1
5 Gürbüz ÇAPAN 1338
6 Hüseyin NAZLIKUL 479
7 Murat AĞIREL 358
8 Merdan YANARDAĞ 11
9 Mesut ÖZCAN 319
10 Serhan BOLLUK 8
11 Selim Utku GÜMRÜKÇÜ 732
12 Şener ÖZTÜRK 309
13 Tanju GÜVENDİREN 109
14 Ahmet Tuncay ÖZKAN 2678

d-Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi,
Şüphelilerin savunmalarından, iletişim tespit tutanaklarından Adnan Bulut’ un Ahmet Tuncay Özkan’ın yakın çalışma arkadaşı olduğu, Kanaltürk ve Eurotürk kanallarında, Hüseyin Nazlıkul’a ait Almanya’da bulunan KTN Medya şirketinde müdürlük yaptığı, televizyon kuruluşlarındaki görevlerinden başka Bizkaçkişiyiz platformunun yöneticiliğini yaptığı, bu doğrultuda Ahmet Tuncay Özkan’ın yönlendirdiği sivil toplum örgütleri ile ilgili faaliyetleri organize ettiği, 01.05.2008 günü şüphelilerden Murat Ağırel ile yaptığı görüşmeden de anlaşılacağı üzere Ahmet Tuncay Özkan’ın talimatları doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüğü kanaatine varılmıştır.
Şüphelilerden Ahmet Tuncay Özkan ile ilgili bölümde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; Örgütün temel belgelerinden ERGENEKON dokümanında, ERGENEKON’un kendi medya kuruluşlarını oluşturma ve diğer medya kuruluşlarını kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.
Bu güne kadar yapılan soruşturmada da örgütün bu yöntemi çok iyi bir şekilde kullandığı ve hatta bu yöntemi hayata geçirmek için ayrıca örgütsel dokümanlar hazırladığı ve hazırlanan dokümanlar doğrultusunda da faaliyetlerini gerçekleştirdiği görülmüştür.
Bu çerçevede şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ ın örgütün amaçları doğrultusunda kullanabileceği televizyon kanalı kurulması, satın alınması konularında yoğun çaba sarf ettiği , pek çok görüşme yaptığı, başka kişilerin televizyon kurması ve satın alması konusunda yardımcı olduğu, bir kısmı idari yargıda yargılama konusu olmakla birlikte, televizyonu ayakta tutabilmek için izah etmekte zorlandığı para ilişkileri içerisine girdiği, şüpheli Adnan Bulut’un Ahmet Tuncay Özkan ile bu konuda birlikte hareket ettiği, onun emir ve talimatları doğrultusunda faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir.
Bu güne kadar gizlilik içersinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışan terör örgütlerine ve suç örgütlerine yönelik yapılan çalışmalarda, anılan örgüt mensuplarının, suçluluk psikolojisi içersinde, her an telefonlarının dinlendiği ve takip edildikleri endişesi içersinde yaşadıkları ve bu nedenle telefon dinlemelerine karşı dikkatle ve tedbirli davranışlar sergiledikleri görülmüştür.
Şüpheliye yönelik yapılan teknik takip çalışmalarında kendisinin de telefonlarının dinlendiği yönünde endişeler taşıdığı ve dinlemelere karşı tedbirler geliştirdiği, önemli görüşmelerini yüz yüze gerçekleştirdiği,
Şüphelilerden Gürbüz Çapan ve Adil Serdar Saçan ile de bağlantısının bulunduğu, şüpheliler Ahmet Tuncay Özkan, Murat Ağırel, Evrim Baykara ile bağlantılı olarakERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi olduğu anlaşıldığından,
Şüpheli Adnan Bulut’un eylemlerine uyan TCK’nun 314/2 , 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
28-Şüpheli Merdan Yanardağ
a-Savunmaları
1985 yılından bu yana değişik gazete ve televizyonlarda çalıştığını2004 yılından itibaren Kanaltürk televizyonunda yayın kurulu üyesi ve program yapımcısı olarak çalıştığını, 2008 Temmuz ayında Kanaltürk televizyonundan ayrıldığını, 1 Eylül 2008 tarihinde yayına başlayan Kanal Biz televizyonunda yayın kurulu üyesi ve program yapımcısı olarak görev aldığını, televizyonda yönetim kurulu üyesi ve hissedar olduğunu,
Bu soruşturma kapsamında hakkında işlem yürütülen kişilerden Ahmet Tuncay Özkan’la birlikte çalıştıkları için Hüseyin Nazlıkul’u Kanaltürk televizyonunda program yapması ve kendi doktoru olması, Adil Serdar Saçan’ı Kanaltürk’te yapmış olduğu programa katıldığı için tanıdığını, şüphelilerden çoğunu tanımadığını,
Bu soruşturma kapsamında ele geçen örgütsel dokümanlar ile ilgili bilgisinin bulunmadığını, 23.10.2008 tarihinde Emniyete kendisi, Ahmet Tuncay Özkan hakkında yapılan ihbar içeriğinin gerçek dışı olduğunu,
Mahkeme kararı ile tespit edilen telefon görüşmelerinin suç ile ilgili olmadığını,
Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi ve Kuvayi Milliye Derneği ile her hangi bir irtibatının bulunmadığını, Kuvayi Milliye Derneğinin Kadıköy de bulunan adresinde yapılan aramda ele geçen CD’lerden 4-6-13 numaralı CD’lerin içerisinde yer alan görüntülerdeki şahsın kendisi olmadığını, bu tür bir toplantıya katılmadığını,
Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz’i dava nedeniyle gazetelerden duyduğunu, bu şahsın telefonuna gönderilen 09.11.2007 tarihli mesajı kendisinin göndermediğini,
Şüphelilerden Yalçın Küçük’ü tanıdığını, Kanal Biz TV de program yapması için görüştüklerini ancak anlaşma yapamadıklarını,
Ferit İlsever’i tanıdığını, kendisinin Deniz Feneri yolsuzluğu konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Zahit Akmtan hakkında Almanya’da dava açıldığına dair bir belge gönderdiğini, yaptığı araştırmada belgenin doğru olmadığının anlaşıldığını,
Emin Gürses’i okuldan tanıdığını, aramada ele geçen Emin Gürses ile fotoğrafının 13-14 yıl önce çekilmiş bir fotoğraf olduğunu,
Doğu Perinçek’i tanıdığını Aydınlık gazetesinin kuruluşu sırasında Doğu Perinçek ile her hangi bir çalışma yapmadığını, Ferit İlsever ile 8 ay kadar Aydınlık gazetesinde çalıştığını,
Yapılan aramada ele geçen tabancasının taşıma ruhsatlı olduğunu, ele geçen şarjör ve mermilerin bu silaha ait olduğunu,
Mahkeme kararı ile tespit edilen telefon görüşmelerinin işi gereği yaptığı konuşmalar olduğunu, yasadışı hiçbir oluşum ile ilgisinin olmadığını beyanla hakkındaki suçlamaları kabul etmemiştir.
Savcılık beyanı
28.10.2008 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan savunmasında Emniyet aşamasında yapmış olduğu savunmasını tekrarla Biz Tv de %1 lik hissesinin bulunduğunu, bu hissenin sembolik olduğunu, yapmış olduğu telefon görüşmelerinin iş ile ilgili, günlük olağan görüşmeler olduğunu, Tuncay Özkan ile ilişkilerinin meslek çerçevesinde olduğunu, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüile bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.
b-Elde Edilen Dökümanlar,
Kadıköy ilçesi Kozyatağı Mahallesi Sıtmapınarı Sokak. Demircioğlu Apt.No.2/8 sayılı yerde yapılan aramada,
(61) sayfadan oluşan dökümanlar içerisinde;
9. ve 10. sayfada bulunan “Aydınlıkın Yeniden doğumu bir aydınlık macerası” ile başlayıp, içerisinde tarih olarak tutulan notların bulunduğu, notların içerisinde bir radyo kurulmasından bahsedildiği, Kaptanın (Ferit İlsever’in) makamına girdiklerini ve Kaptan’ın “arslan gazete de çıkarmak istiyoruz. Bir proje hazırlasana” dediğini, dökümanın devamında 17 Şubat 1993 tarihli kısımda ise dergi’de (ikibine doğru) ilk geniş katılımlı toplantı, Kimler yokki: Semih B., Kaptan, Rafet B., Fethi N., Seyit N., Ahmet A., Tunca, Fusun İ., Adnan Akfırat, Serhan Bolluk isimlerinin yer aldığı, ayrıca çıkarılacak gazete ile ilgili yayın politikalarının anlatıldığı, dökümanın son kısmında 17 Mart 1993 Çarşamba tarihli kısımda Doğu, gazetenin “sınıfın organı” olması gerektiğini vurguluyor. ibaresi ile bittiği,
“78 liler Girişimi İletişim Formu” ile başlayan doküman içerisinde;
Üyelik formlarının yer aldığı, formlarda adı soyadı, mesleği, oturduğu semt ve tel. görüşme notları gibi başlıklarını bulunduğu, tel görüşme notlarında ise şahıslar hakkında olumlu yada olumsuz şeklinde notların düşüldüğü ve tel görüşme notları kısımlarında ise şahıslar hakkında muhtemelen şahısla telefonla yapılan görüşme sonucu tutulan notların yazıldığı görülmüştür.
Üzerinde “Erden” ibaresi yazılı kahverengi renkli ajanda incelendiğinde;
Ajanda içerisinde 12 mart Salı başlıklı sayfa içerisinde el yazısıyla yazılmış Sevgili 78 li dostlar, başlığı ile başlayıp, “Hepimizin bildiği gibi derneğimiz 78 ruhunu taşıyanların bir araya geldiği gönüllü birlikteliktir” cümlesi ile devam eden notların bulunduğu görülmüştür.
Hakkında kamu davası açılan sanıklardan MehmetFikri Karadağ’ın Başkanı olduğu Kuvayi Milliye Derneğine ait Rasim Paşa Mahallesi Yavuz Türk Sokak No: 6 Kadıköy İstanbul adresinde yapılan aramada ele geçen CD’lerden 4 nolu CD içerisinde Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi (VKGBH) Başkanı Taner Ünal, (VKGBH) Genel Sekreteri Sıla Deniz Poyraz, (VKGBH) Kadın Kolları Başkanı Türkan Görüm ve Kuvvai Milliye Dernekleri Başkanı Hüseyin Görüm’ün konferans salonunda bir gurupla sohbet ettiği, toplantının içeriğinde; “Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi’nin yapılanması, amacı ve kurumlar ve teşkilatlar içerisine nasıl nüfuz edilmesi gerektiğinin” anlatıldığı sohbet toplantısı olduğu, toplantıya dinleyici olarak katılanların içerisinde Muzaffer Tekin, Fikri Karadağ ve şüpheli Merdan Yanardağ’ın bulunduğu video görüntüsünün olduğu tespit edilmiştir.
Sanık Hüseyin Görüm Emniyet ifadesinde, söz konusu görüntünün daha önce içerisinde yer aldığı Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneğinin tanıtım görüntüleri olduğunu beyan etmiştir.
c-Telefon Görüşmeleri
Tape No:3028 de kayıtlı, 09.11.2007 günü M. K. adına kayıtlı 0506 574 2610 numaralı telefondan Kemal Kerinçsiz’in kullanımında bulunan telefona gelen mesajda; “kemal abi allah razi olsun bu irki kirik tayyibin idamini vurguladin yüregine saglik merdan” şeklinde yazdığı,
Tape No:7514 de kayıtlı, 14.03.2008 günü Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede; Ahmet Tuncay Özkan’ın “Merdancım şu işe biraz müdahil olun ya” dediği, şüphelinin“… AKP nin kapatılma davası” “Tamam ben şimdi haber merkezine incem zaten” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “O na bi inerseniz aşağıya biraz müdahil olun lütfen” dediği,
Tape No:7558 de kayıtlı, 27.03.2008 günü Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede; şüphelinin “A.H.’ı falan okudun herhalde değil mi” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “O….. çocuğu, dün sen yayın yapınca yazdırmışlar, dün gece yayını kaldırtmak için çok çabaladılar” “Acayip çabaladılar” “Yayını durduralım diye çok çabaladılar” dediği, şüphelinin “Tahmin ediyorum …tam konuştuğumuz gibi işte yok” dediği ve bir sonraki gün buluşup bir değerlendirme yapmaya karar verdiği,
Tape No:7687 de kayıtlı, 28.05.2008 günü Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede; Ahmet Tuncay Özkan’ın “Ş. M. aradı beni Anayasa Mahkemesi raportörü bu bizim belgeselle ilgili olarak C… den savunma istemiş” “Bunu kaç paraya hazırladınız işte ne yaptınız… falan filan gibi şey bunun prodüksiyonunu nasıl oluşturduk seslendirmesi dahil şey bi setin kullanımı dahil 10 000 saatlik filim çekimi dahil röportajlar dahil falan filan böyle bir hesaplama yani neler yapıldı bu filim nasıl hazırlandı noktasında kameralar Ankara işte diğer geziler dahil bununla ilgili olarak hani o satın alınan görüntüler dahil şeyden piyasadan bunlarla ilgili olarak bi şey hazırlar mısın lütfen ya” “Öğleden sonra istiyolarmış” “hazırla da Ş. M. ye yolla” dediği, şüphelinin “sadece not olarak istiyorlar de mi bilgi notu olarak istiyorlar benden” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Tam ne olduğunu yani not olarak istediği şey… resmi değilmiş gibi yaz o yazıp gönderecek” dediği, şüphelinin “Tamam .. O RAKAMI BULURUZ” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “yani bir trilyon bir trilyon ikiyüz de şeyi olur karı olur işte” “sekiz yüz bir trilyon karı olur üstüne de koyarsın biraz tamam” dediği,
Tape No:7688 de kayıtlı, 28.05.2008 günü Ahmet Tuncay Özkan’ın Ş.M. ile yaptığı görüşmede; Ahmet Tuncay Özkan’ın “Merdan Yanardağ bu zaten projenin sorumlusuydu seni arıyacak birazdan her şeyi hazırlayıp sana yollayacak abi” dediği, Ş.M.’nün “Bana … değil şeyi arasın oğlum Handanı arasın ben Meclise gidiyorum çünkü şimdi Handan ... çalışıyo” dediği,
Tape No:7848 de kayıtlı, 03.06.2008 günü Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede; şüphelinin “Hı hı şeyler işte Hikmet gitti oranın planını falan çıkarttı onun üzerinde çalışıyor aşağının” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Onu bitirsin ki hemen ordaki...zorundayız” dediği, şüphelinin “Evet doğru doğru yani mimarlar falan onları çiziyorlar şimdi burda şey var birkaç problem var bu ben işte çocuklarla konuşuyorum bu Fatihle falanda konuştum bu işten çık şey meselesi varya çıkış verme meselesi” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Ya versinler hiç onlar problem değil dışarıya çıkar davasını açar çatır çatır alır ya” dediği, şüphelinin “Öyle diyorsun şey var şimdi bu hani resmi gösterilen rakamlar düşük ya” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Ya bişey farketmez ki der ki böyle gösterdiler böyle verdiler der çakar şeyi ne olacak ya” dediği, şüphelinin “Dava açsınlar diyorsun” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Tabi canım ya biz çocuklarla biz zaten birlikteyiz bişey yaptığımız yok ki” dediği, şüphelinin “Anladım hı hı neyse ben şey yapıyorum yani bi çocuklar adına bu görüşmeleri sürdüyorum Fatihe de söyledim normal insanların aldığı şey üzerinden gösterin hani burda bi gerginlik bişey olmasın dedim” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Ya bırak devam etsin bişey olmaz yani sonuçta toparlanır” dediği, şüphelinin “Anladım dava mı açılır açılır diyorsun” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Açılır dava sorun olmaz ya tamam mı” dediği, şüphelinin “Anladım çünkü şey yani bunlar gösterilen resmi rakamlar üzerinden şey yapılırsa ciddi hak kaybına uğruyor herkes öyle birşey var yani insanlar da” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Açar davasını kazanır hiç problem olmaz yani tamam” dediği, şüphelinin “Oldu peki yani tamam konuşuruz peki” dediği,
Tape No:7724 de kayıtlı, 23.06.2008 günü Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ın Ebru isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; Ebru’nun “Şey Tuncay bey bu şeyle ilgili olarak 6 Temmuzla ilgili olarak ben belirli yerlerin isimlerini belirlerdim ancak şey şöle bir şey var belirlenmeyen yerler var mesela Kayseri’ye Artvin’e ve ve şuanda bulamadığım hani konuşmacı bulamadığım isimler var” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “ Kaç yer ne kadar” dediği, Ebru’nun“Yani gün içerisinde belli olacak aslında şey mesela Merdan Yenerde Yalovaya gidiyor İstanbul Erol Mütercimler başka bi yere gidemeyeceğini söyledi” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Tamam” dediği,
Tape No:7768 de kayıtlı, 09.09.2008 günü Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede; şüphelinin “Merhaba iyiyim teşekkür ederim iyi bi arıyım dedim her şey yolunda bide Emin ÇÖLAŞAN geldi ziyaret etti” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Hayret” dediği, şüphelinin “Evet çok selam söyledi emrinizdeyiz emrinizdeyim diyor baya kaldı herkesi dolaştı” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “İyi ama deseydin üst kattan aşağıya gelecen bi şey yok deseydin” dediği, şüphelinin “Evet” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “İyi çok güzel vallahi” dediği, şüphelinin “Yani öyle bi şey yaptı öyle bi jest yaptı bilgin olsun yani hoştu dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “İyi güzel iyi güzel dediği, şüphelinin “Yani şey yaptık oturduk kahve içtik çok selam söyledi” dediği. Ahmet Tuncay Özkan’ın “Sağolsun sağolsun” dediği, şüphelinin “Şimdi vaziyet bu” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Bide bu şeyler DVD leri aman okutacak bi alet bulsunlar ya bi Çin malı” dediği, şüphelinin “Buluyorum buluyorum buluyorum bi şey söyliyecem bu Muhammet hoca şimdi üç gün sonra gelecem dedi ama yani abuk sabuk adamlar gönderiyor buraya yok programın adını Pergel Teorisi yapalım biz pek dini sohbet yapmayacağız diye ben bunu yarın ... kaldırıyorum” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “O ne demek ya o ne demek ya anlamadım” dediği, şüphelinin “Pergel Teorisi ya bende anlamadım ya teorileri konuşacaz pek İslami sohbet yapmayacağız dediler böyle olmaz yani program” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Nasıl ne diyor anlamadım ki onu ben ya ne demek istiyor sen ona deki hocam şimdi ramazan boyunca bunu yapacaz” dediği, şüphelinin “İslami bilimler filan dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Şimdi ramazan boyunca bunun sohbetini yaparız” dediği, şüphelinin “Pergel Teorisi” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Sen canın pergel mi anlatmak istiyor dörtgen mi anlatmak istiyor gel anlat ondan sonra ama ondan sonra ama bunu bi program şeklini formatını falan ondan sonra konuşuruz de gelsin herif lazım çünkü ben onu kullanacam Doğuda Güneydoğuda” dediği, şüphelinin “Öyle mi iyi tamam tamam” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Ona deki sen tamam kardeş Pergel Teorisi mi anlatıyorsun programa bi pergel teorisi olmaz de ramazan sohbeti olur ramazan sohbetinde ramazan sohbetinde devam edecez burda de sen ramazan sohbetinden sonra gel program projeni getir onu değerlendirelim de” dediği, şüphelinin “Tamam” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Deli çıkıyor hepsi deli çıkıyor ya manyakların” dediği, şüphelinin “Ya hiç sorma... ben değiştirmedim zaten ramazan sohbeti..." dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Allah Allah” dediği, şüphelinin “ Tamam ben hallederim sen merak etme” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “ Tamam canım sağolasın” dediği, şüphelinin “Tamam teşekkür ederim” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “...Çok satıyor muyuz ... çok satıyor muyuz” dediği, şüphelinin “Efendim” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “...Çok satıyor muyuz” dediği, şüphelinin “Yok çok satmıyoruz hayır genel iskeleti koruyoruz” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Tamam yani o DVD leri okuyalım aman iki tane alalım okuyan cihazdan bilgisayara aktaralım okuyan cihaz yoluyla öyle girelim çok daha şey olur” dediği, şüphelinin “Öyle yapacaz bi yolunu bulacam ben” dediği, Ahmet Tuncay Özkan’ın “Tamam canım sağolasın” dediği, şüphelinin “Hadi görüşürüz hoşça kal” dediği,
Tape No:8225 de kayıtlı, 24.09.2008 günü Murat….. ile yaptığı telefon görüşmesinde; şüphelinin “…..kanalda da arama yaptılar geldiler Ankara’da şuanda hala şey işte bilgisayarların hard disklerini kopyalıyorlar teknik şey devam ediyor yani işlem ya şey diyecem”, “şimdi bu ERGENEKON’a ilişkin bütün malzemeler sende reis”, “benim gönderdiğim son şeyde benim yazımın son... son önsöz hepsi sende değil mi” dediği, Murat’ın “evet bende abi birer tane de kopyaladım onlardan” dediği, şüphelinin “tamam şimdi onların bence bir an önce başla tam zamanı yani şey olarak yayıncılık olarak düşünüyorum onlara hemen sayfa düzenini ver dizgiye gönder senin yapacağın sadece iki tane şey var öz geçmiş bu kadar” “Tam zamanı reis bak hızlı davran” dediği,
Tape No:8226 de kayıtlı, 03.10.2008 günü Yalçın Küçük ile yaptığı telefon görüşmesinde; Yalçın Küçük’ün “nasıl Tuncay’ın hiç haber alıyor musunuz” diye sorduğu, şüphelinin “İyi hocam işte bekleniyor yani avukatlar itiraz edecekler” dediği, Yalçın Küçük’ün “…ne yaptınız N.’la bir anlaşma yapabiliyor musunuz” dediği, şüphelinin “Konuştuk hocam N. olur dedi prensip olarak” dediği, Yalçın Küçük’ün “Konuşacaksınız onlar SKY’da olmamış onun işi”, “…bende çalışıyorum kitap bugün verdim bugünde önsöz bitecek bi ara İstanbul a da gidecez rahatladım konuşuruz” dediği,
Tape No:8232 de kayıtlı, 22.10.2008 günü Osman isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; şüphelinin “Efendim Osman” dediği, Osman’ın “Merdan’cım ne yapıyorsun” dediği, şüphelinin “İyiyim Osman sağol sen nasılsın” dediği, Osman’ın “İyi ne olsun vallaha gelmiyorsunuz İstanbul’a ya” dediği, şüphelinin “Ya gelip gidiyorum da işte şu anda Ankara’dayım daha” dediği, Osman’ın “İyi” dediği, şüphelinin “İstanbul un işleri bu hafta bitecek işte bakıyoruz ona ya” dediği, Osman’ın “Ha geldiğinde bi ara görüşelim ya Merdan” dediği, şüphelinin “Olur olur ne yaptın sen” dediği, Osman’ın “Hiç bişey yapmıyorum vallahi sıkıntı ... ya Merdan bildiğin gibi değil” dediği, şüphelinin “Allah Allah” dediği, Osman’ın “ Ne yapacağımı şaşırdım inan ki” dediği, şüphelinin “Hiç bi gelişme yok diyorsun ha” dediği, Osman’ın “Yok... kafayı... gibiyim vallaha... iyice bunaldım evden dışarı çıkmıyorum vallaha ya” dediği, şüphelinin “Anladım anladım yani şeyden yurtdışı hikayelerinden bir gelişme yok mu reis” dediği, Osman’ın “Konuşuyorum onu bu sefer sana ... iki aya kadar tamam diyor ... tamam diyor hiç bişeyde diyemiyorum ne diyeyim ya ... beklemekten başka çarem yok” dediği, şüphelinin “Anladım reis peki geldiğimde ararım seni Osman” dediği, Osman’ın “Tamam Merdan” dediği, şüphelinin “Tamam hadi hoşçakal görüşürüz” dediği,
Tape No:8233 de kayıtlı, 22.10.2008 günü R.B. ile yaptığı telefon görüşmesinde; R.B.’ nın “Bi yazı için VEREN’ in telefonuna ihtiyacımız var eskiler değişmiş” dediği, şüphelinin de 0 533 732 10 88 numarasını vererek “..bu herif kayboldu biliyor musun” dediği, ilerleyen görüşmenin devamında R.B. nın “Sen o Biz Kaç Kişiyiz’de herhangi bir şeyin geçer mi yani desek yani bi öneri bi eleştiri eleştiri yapsam onu iletebilir misin” dediği, şüphelinin de “Ben iletirim” dediği, R.B.’nin “…çocuklar böyle olur olmaz herkesi yuhluyorlar diğer bu kendilerince hoş olmayan televizyon kanallarına yanlış tutum alıyorlar doğru değil anlatabiliyor muyum” dediği tespit edilmiştir.
d-Örgütsel İrtibatları

Tape No:3636’da kayıtlı,23.02.2008 günü Doğu Perinçek ve Ferit İlsever arasında geçen telefon görüşmesinde; bir haberden bahsederek, B.K., S.Ö. ve Z.A. konusunun geçtiği, Ferit İlsever’in “..sadece Z.A. değil bu T... meselesi, aman müthiş falana filan hemen gönderin işte,..”, “.. T.E. şöyle, böyle işte basın toplantısı yapıyor, üzerine gidiyoruz falan, çok malzeme var diyorum ben bunlara, iyi oluyor, Merdan Yanardağ ile konuştum, o da öyle, bunu beraber götüreceğiz bak Kanaltürk’ü istersen dedim, ben dedim çok müthiş bir malzeme var dedim, siz dedim zaten geçen sene çok işlediniz. Bak bugün basın toplantısı vardı, haberi yoktu, hemen göndertiyorum dedim, buna hemen bu akşam başlayalım dedim, iki kanalda birden, daha arkası gelecek, şudur budur falan” diyerek bahsettiği konuyla ilgili bilgileri e-posta ile bir çok kişiye gönderdiğini anlattığı,
Tape No:3648’de kayıtlı, 03.03.2008 günü Nusret SENEM ve Ferit İlsever in yaptığı telefon görüşmesinde; Ulusal Kanalla ilgili RTÜK konusunda bazı şahıs ve bakanlarla görüşme yapacaklarından bahsettikten sonra, Ferit İlsever’in “Şimdi böyle bir şey yapacağız…, bu akşam 22’de Kanaltürk… şey yapıyor izleyin bence, T. E.’a dayandı Deniz Feneri diye bir program yapıyor”, “…ben bunu geçen hafta Merdan Yanardağ’dan istedim bak dedim bu kadar önemli Genel başkan basın toplantısı yapıyor, bak Aydınlık kapak yapıyor bak bu olay böyle dayandı falan, filan diye şimdi bu beni aradı bugün işte yapıyoruz bak böyle, böyle bu akşam, M. var orada” dediği,
Tape No:3818 de kayıtlı, 03.03.2008 günü Ferit İlsever ve Doğu Perinçek’in yaptığı telefon görüşmesinde; RTÜK ve Başkanı’ndan bahsederek görüşme yapılacağını anlattıkları, devam eden görüşmede Deniz Feneri konusundan bahsedilerek teşhir amaçlı yapılacağını konuştukları,
Ferit İlsever’in “..işte bilmiyorum bakacağız yani bu akşam şimdi onu bekliyorum, Kanaltürk’te şey yapıyorlar “T.’e Dayandı” Deniz Feneri’ni yapıyorlar ama beni akşam aradı ben geçen hafta onu aramıştım böyle, böyle bunu yapın ne duruyorsunuz Aydınlık kapak yaptı falan derken tamam mamam dediler şimdi birisi aradı beni yapıyoruz bu akşam diyo bilmem savcıyla konuştuk diyor. Savcı böyle bir şey yok dedi Türkiye ile ilgili herhangi bir soruşturmamız yok Tayyip’le ilgili falan filan yok dedim ama ya sen ne yapıyorsun ya yani bunu mu yapın dedik size. Dedim işte bu doğru değil biz o savcı ile konuşan muhabirden aldık bunları falan filan diye” “…. milletvekilleri olayı biliyorlar anlıyorlar yani ne olduğunu, biz onlardan başlayarak bu dosyayı götürelim ve bütün C…, D….hatta bir kısım M….esaslı bir tur yapalım abi bunları harekete geçirelim meclisteki şeyleri” diyerek konuyu anlattığı tespit edilmiştir.
Şüphelinin dosya kapsamındaki kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinin ayrıntısı şöyledir:
1 -Adnan Bulut 11
2 -Adil Serdar SAÇAN 17
3- Anet SAHAKYAN 50
4- Hüseyin NAZLIKUL 87
5- Erol MÜTERCİMLER 1
6- Murat AĞIREL 12
7- Sevgi ERENEROL 2
8 -Şener ÖZTÜRK 4
9 -Selim Utku GÜMRÜKÇÜ 16
10- Ahmet Tuncay ÖZKAN 742
11- Yalçın Küçük 30
e-Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Örgütün temel belgelerinden ERGENEKON dokümanında, ERGENEKON’un kendi medya kuruluşlarını oluşturma ve diğer medya kuruluşlarını kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.
Bu güne kadar yapılan soruşturmada örgütün bu yöntemi çok iyi bir şekilde kullandığı ve hatta bu yöntemi hayata geçirmek için ayrıca örgütsel dokümanlar hazırladığı ve hazırlanan dokümanlar doğrultusunda da faaliyetlerini gerçekleştirdiği görülmüştür.
Bu çerçevede şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ ın örgütün amaçları doğrultusunda kullanabileceği televizyon kanalı kurulması, satın alınması konularında yoğun çaba sarf ettiği, yöneticisi olduğu dönemde Kanaltürk Televizyonunun yayın politikasını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde bulunduğu, şüpheli Merdan Yanardağ’ ın bu şüpheli ile doğrudan irtibatlı bulunduğu, yukarıda ayrıntısı verilen 14.03.2008, 27.03.2008 tarihli iletişim tespit tutanaklarından da anlaşılacağı üzere Kanaltürk Televizyonunun yayın politikasını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme konusunda her iki şüphelinin birlikte hareket ettikleri tespit edilmiştir.
Hakkında kamu davası açılan sanıklardan Mehmet Fikri Karadağ’ın başkanı olduğu Kuvayi Milliye Derneğinde yapılan aramada ele geçen 4 nolu CD içerisinde Kuvayi Milliye Dernekleri Başkanı Hüseyin Görüm’ün konferans salonunda bir gurupla sohbet ettiği ve “Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi’nin yapılanması, amacı ve kurumlar ve teşkilatlar içerisine nasıl nüfuz edilmesi gerektiğinin” anlatıldığı sohbet toplantısı olduğu, toplantıya dinleyici olarak katılanların içerisinde hakkında kamu davası açılan sanıklar Muzaffer Tekin, Fikri Karadağ ve şüpheli Merdan Yanardağ da bulunmaktadır.
09.11.2007 tarihli iletişim tespit tutanağına göre şüphelinin kendisinin kullandığı ve başka şahıs adına kayıtlı cep telefonundan, hakkında kamu davası açılan sanıklardan Kemal Kerinçsiz’ e mesaj gönderdiği, bunun dışında şüphelinin aşama beyanlarında tanımadığını beyan ettiği bir kısım dosya sanıkları ile irtibatlı bulunduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda ayrıntısı verilen 28.05.2008 tarihli iletişim tespit tutanaklarından anlaşılacağı üzere şüpheli Merdan Yanardağ’ ın, Kanaltürk Televizyonuna usülsüz olarak para aktarılması ile ilgili soruşturmada şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ın talimatları doğrultusunda gerçeğe aykırı bilgiler derleyerek ilgililere ulaştırdığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda ayrıntısı verilen 03.03.2008 tarihli iletişim tespit tutanaklarından anlaşılacağı üzere hakkında kamu davası açılan sanıklardan Ferit İlsever’ in yönlendirmesi ile televizyon programını örgütün amaçları doğrultusunda hazırladığı görülmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle şüphelinin ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜnün üyesi olduğu anlaşılmakla;

Şüpheli Merdan Yanardağ’ ın eylemine uyan TCK’nun 314/2, 53, 58/9, 63 , 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.


29-Şüpheli Murat Ağırel,
a-Savunmaları,

Emniyet beyanı

Bu soruşturma çerçevesinde hakkında işlem yapılan şüphelilerden Selim UTKU Gümrükçü’yü iki yıldır tanıdığını, bu şahsın Bizkaçkişiyiz isimli oluşumda İzmir sorumlusu olduğunu, kendisinin de İstanbul sorumlusu olduğu için zaman zaman görüştüklerini, bu şahsı Cumhuriyet Mitingleri sırasında tanıdığını,
Evrim Baykara’yı iki yıldır tanıdığını, İzmir’deki Cumhuriyet mitinginde tanıştıklarını, Bizkaçkişiyiz Derneğinin İzmir il yönetiminde görevli olduğunu,
Adnan Bulut’un Kanaltürk genel yayın yönetmeni olduğunu, Bizkaçkişiyiz oluşumunda görevli olduğunu, şahsı iki yıldır tanıdığını,
Hüseyin Nazlıkul’un doktor olduğunu, Kanaltürk’te canlı yayına çıktığında tanıdığını,
Ahmet Tuncay Özkan’ı Cumhuriyet mitingleri sırasında tanıdığını,
Bu soruşturma çerçevesinde hakkında işlem yapılan diğer kişileri tanımadığını, her hangi bir ilgi ve irtibatının bulunmadığını, örgütsel dokümanlar hakkında bilgisinin bulunmadığını,
2006 yılında kanalturk.com.tr isimli internet sitesinin forum sayfasına dahil olduğunu, buradaki sanal sohbet sırasında tanıştığı kişilerle 2007 yılında gerçekleştirilen Cumhuriyet mitinglerine katıldığını, İstanbul Çağlayan’daki mitingde Tuncay Özkan ile tanıştığını, 2007 yılının Eylül ayında Bizkaçkişiyiz Platformu için çağrı yapıldığında kendisinin de internetten üye olduğunu, daha sonra bu platformun temsilcisi olduğunu, Adnan Bulut’un sorumluğunda yapılan toplantıdan sonra toplantıya katılanların kendisini Bizkaçkişiyiz Platformunun temsilcisi olarak seçtiğini, bu görevin gönüllülük esasına dayalı olduğunu, bu aşamada çalışmaları sırasında Tuncay Özkan ile samimi olduklarını, hareketin her hangi bir siyasi yönünün bulunmadığını, telefon görüşmelerinin Bizkaçkişiyiz Platformunun çalışmaları ile ilgili olduğunu,
Evinde ele geçen “Ataevleri Projesi ” başlıklı dokümanın Bizkaçkişiyiz Platformunun Kadıköy’deki toplantısında bir üyeden aldığını, bu şahsın dokümanı Tuncay Özkan’a iletmesini istediğini, kendisinin rahatsızlığı sebebiyle dokümanı Tuncay Özkan’a iletemediğini,
Evinde ele geçen Memleket Sevdalıları Derneği Tüzüğünün 2008 ayının Ocak ayında Bizkaçkişiyiz Platformu üyelerinden 26 kişi ile birlikte kurdukları derneğe ait olduğunu, Bizkaçkişiyiz Platformunu yapılan panellerde bir kısım organizasyonlarda tüzel kişiliğe sahip olmadığı için, sıkıntıları aşmak amacıyla bu derneği kurduklarını, kendisinin bu derneğin başkanı olduğunu beyan etmiştir.

Savcılık beyanı
Emniyet Müdürlüğünde vermiş olduğu beyanı tekrar ettiğini, Bizkaçkişiyiz Platformu, Memleket Sevdalıları Derneği üyesi olduğunu, bu platformların kurcusunun Tuncay Özkan olduğunu,
Bu soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan şüphelileri tanımadığını, örgütsel dokümanlarda, ERGENEKON, analiz, ERGENEKON’un yeniden yapılanması belgelerinde sivil toplum kuruluşlarının baskı unsuru olarak ve istihbarat amaçlı olarak kurulup yönlendirilmesi şeklindeki amaçlardan haberinin olmadığını, kendisinin üyesi olduğu Bizkaçkişiyiz Platformu ile Memleket Sevdalıları Derneğinin yasadışı bir amacı olmadığını,
Tuncay Özkan’ın desteklenmesi için platform üyeleri olarak 150-200 kişi CHP Kongresine katıldıklarını, Tuncay Özkan lehine slogan attıklarını, ancak burada platform adına hareket etmediklerini, katılanların kişisel görüşleri doğrultusunda Tuncay Özkan’ı desteklemek için orada bulunduğunu,
Tuncay Özkan ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinin Tuncay Özkan’dan talimat almak amaçlı olmadığını,
Bizkaçkişiyiz Platformunun Tuncay Özkan’ı desteklemek ve ya Kanaltürk’e destek olmak amacıyla kurulmadığını,
Evinde ele geçen “Ataevleri Projesi” başlıkla dokümanın Tuncay Özkan’a iletilmek amacıyla kendisine ulaştırıldığını, ancak kendisinde kaldığını,
Tuncay Özkan ile olan ilişkisinin Bizkaçkişiyiz Platformu çalışmaları ile sınırlı olduğunu, kesinlikle Tuncay Özkan’ın emri altında bulunmadığını, Tuncay Özkan’ın bu platformun kurucusu olduğunu, bu platformun toplantılarına Türkiye Gençlik Birliği İstanbul Sorumlusu Adnan Türkkan’ın da katıldığını , o toplantıda Adnan Türkkan’ın bütün eylemlerde birlikte hareket etmek gerektiğini söylediğini, bu şahsın İşçi Partisi Gençlik Kolları Başkanı olduğunu öğrenince kendisi ile bir daha görüşmediğini,
Tuncay Özkan ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinde iki bayanı CHP İstanbul İl Yönetimine dahil etmek için yapılan konuşmaların bu partiyi ele geçirmeye yönelik olmadığını, katılmış olduğu sivil toplum faaliyetlerinin yasal ve izinli olarak gerçekleştirildiğini beyan etmiştir.

Sorgu beyanı
Sivil toplum faaliyetleri içerisinde görev aldığını, bütün çalışmalarının yasalara uygun olduğunu, her hangi bir terör örgütüne mensup olmadığını beyanla, önceki aşamada vermiş olduğu savunmalarını tekrar etmiştir.
b-Elde Edilen Dökümanlar,

Şüphelinin Şişli Fulya Mahallesi Bozova Sokak No:9/10 sayılı adresinde yapılan aramada;
-Memleket Sevdalıları Derneği ve Bizkaçkişiyiz platformuna ait faaliyet raporları, üye kayıt bilgileri , çeşitli kişilere ait telefon numaraları, çeşitli şemalar, doküman ve broşürler,
-Üzerinde www.bizkackisiyiz.com, Marmara Kanaltürk Gönüllüleri, Ulusal Cephe ibareleri yazılı klasörde çeşitli dokümanlar,
-“Ataevleri Projesi” başlıklı 8 sayfalık doküman,
- Memleket Sevdalıları Derneği Tüzüğü,
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ın Beşiktaş Gültepe Girişi Talatpaşa Caddesi No:5 Kat:4 sayılı yerde bulunan Biz TV isimli iş yerinde yapılan aramada elde edilen dokümanlar içerisinde Murat Ağırel imzalı siyasallaşmaya başlanılması ile ilgili belge ele geçirilmiştir.
c-Telefon Görüşmeleri,
Tape No:7477, 27.02.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Kimler var orda şimdi bizden” diye sorduğu, M. Ağırel’in “Bizden yaklaşık 30-32 kişi kaldık şimdi” “Senin tanıyacağın isimlerden Salih Ö. burda, Eğitim-İş deki Abidin abi burda Zeynocan diye giren arkadaşlar burda Saliha ... burda Ebru bizim Ebru var ya halkla ilişkilerdeki o burda” dediği, A. T. Özkan’ın “Dün o zaman bu CHP’ lilerle yaptığınız işi bütün ilçeler falan filan duymuş. Nedir o kavga hikaye niye yayıyorlar onu her tarafa” “Kim yapıyor onu” dediği, M. Ağırel’in “Ordaki bitane kadın o kadın kollarında bitane kadın” dediği, A. T. Özkan’ın “Rıza Z. un karısı mı” dediği, M. Ağırel’in “Hı hı, o yapıyor o……” dediği,
Tape No:7504, 11.03.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Bana iki tane Üniversite mezunu şey söyle hanımefendi söyle bizim hareket içinde ön planda CHP il yönetimine dahil olucak” “Evet kimse bilmicek senle ben bilcez bana iki tane ad ver geçen günkü konuşma yaptırdığımız hanımefendinin adı neydi doçent” dediği, M. Ağırel’in “Şey Nuran Nuray ablamı” “Nuray abla şimdi emekli ama biliyorsun abi” dediği, A. T. Özkan’ın “Ya emekli olsun bi önemi yok sen doğru aklı başında kadın genç kadın emekli dediğin 40 küsür 42-43 yaşında kadın” “Bi Nuray hanımla konuş hemen CV sini Anet e faksla de ki seni böyle bir şey yapıyoruz kimseye söylemiyorsun sessiz kalıyorsun de tamam mı” “N. G. tamam Doğuş Üniversitesi rektörünün karısı mıydı o” dediği, şüphelinin “Evet abi öğretim üyesinin karısı” dediği,
Tape No:8149, 11.03.2008 tarihinde C.B.Ş.. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Ağırel’in “Senle gizli bir şey konuşucam bu aramızda kalıcak” “Bizim oluşumumuzdan beklentin nedir ya da hayattan beklentin nedir bunu bilmiyorum ama şimdi bizim çok çok acil bi plan yapmamız lazım ve benim 2 tane Tuncay abiye bayan ismi bildirmem lazım siyasi görüşün nedir onu da bilmiyorum Burcu” “İstanbul CHP İstanbul il yönetiminde olmak ister misin delege olarak” dediği, Cemile’nin “İstanbul il yönetiminde” “Eee olabilir tabi olur” dediği, M. Ağırel’in “Tamam ben senin ismini Tuncay abiye vericem Tuncay abi sizle görüşecek” “Kimseye söylemezsen bunu il yönetimine gireceksin” dediği,
Tape No:8150, 11.03.2008 tarihinde N.G. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Ağırel’in yanındaki şahsa “H. P. üniversite mezunumuydu bak üniversite mezunu olsa CHP il delegesi yapardık onu şimdi” dediği ve telefonu açan Nuray’a “Abla şimdi sana çok kısa bir şey anlatmam gerekiyor acil” “İstanbul CHP il delegesi olarak yer almak istermisin CHP nin içerisinde abla” “CHP İstanbul il örgütünde yer almak istermisin delege olarak” “Ben hemen ol diyorum abla çünkü Tuncay arıyacak sizi Tuncay abi benden haber bekliyor şimdi” dediği, Nuray’ın “Tamam peki siz öyle istiyorsanız olur” dediği, M. Ağırel’in “Ol abla bizim içerde silahımız olması lazım” “Olsun biz yapıcaz işte abla seni orda il delegesi yapıcaz” dediği,
Tape No:7505, 11.03.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Ağırel’in “Söyliyim abi isimlerini” “N.G. cep telefonu da vereyim” “0 538 4……0” “Bu kadın biliyorsun abi Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesiydi emekli oldu şimdi” dediği, A. T. Özkan’ın “Peki başka öteki” dediği, M. Ağırel’in “B. Ş.” “31 yaşında kadın 3 tane dil sahibi çevirme görevi yapıyor şu anda” “Kendine ait iş yeri var çevirmenlik yapıyor” dediği, A. T. Özkan’ın “Bunlar bizim sözümüzden çıkmaz” “Sessiz kalacaklar” “CHP liler bunlar CHP üyesi mi biliyor musun” dediği, M. Ağırel’in “İkisi de CHP li zaten abi” dediği,
Tape No:8151, 12.03.2008 tarihinde C.B.Ş. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Cemile’nin “İ.B. diye bir bayan aradı beni biraz evvel Kadıköy Belediye başkan yardımcısı” “Saat 17 de beni CHP Şişhane İl binasına çağırdılar da sen bundan bu konu hakkında bilgin var mı” dediği, M. Ağırel’in “Tamam onlar işte” dediği, Cemile’nin “Onlar dimi dün konuştuğumuz olay” dediği, M. Ağırel’in “Hadi hayırlı olsun süreç başladı” dediği, Cemile’nin “Yani Tuncay bey arıyacak diye düşündüm de ben o yüzden” dediği,
Tape No:8152, 16.03.2008 tarihinde N. G. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Nuray’ın “Ben çok yorgunum annem ilk ameliyatı atlattı ben bugün dönüyorum seni şunun için aradım, Gürsel başkan aradı beni döner dönmez beni arayın ulaşın dedi telefonunu zaten kaydettim onunla görüşmeden önce sizinle görüşmem gerekir mi” dediği, M. Ağırel’in “Yok yok direkt Gürsel Gürsel başkanı biliyorsun İstanbul CHP başkanı” “Onun yanına git abla süreç başladı” “Güçlü ol abla” dediği, Nuray’ın “Güçlüyüm zaten hiç merak etme sonuna kadar savaşıcam” dediği, M. Ağırel’in “Bende zaten onun için seni tavsiye ettim” “Akşamda STK toplantılarının düzenlediği bir yemek var oraya davetliyim oraya gidecem yani” “Ama sen şunu kesin unutma abla senle birlikte B. Ş. diye bir arkadaşımız var” “Burcu ile ikinizi tanıştırıcam zaten bizim ordaki 2 silahımız olacaksınız abla” “Bizim dilimiz olacaksınız yani orda” dediği ,
Tape No:8153, 18.03.2008 tarihinde N. G. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Nuray’ın “Beni Gürsel başkan aradı” “Ben dedi karşıya geçmeden sizi görmek istiyorum dedi Acıbademe geldi burda bir Starbucks da görüştük benim fotoğraflarımı aldı daha sonrada nüfus cüzdanını bana fakslayın fotokopisini dedi faksladım ben şimdi perşembe günü bizi büyük bir ihtimalle toplantıya çağıracakmış bizi bi kadın kollarıyla ilgili çalışma düzenliyoruz o çalışmada görev almanızı istiyorum dedi senin bilgin var mıydı” dediği, M. Ağırel’in “Var var abla onlar ne diyorsa şimdi yapın siz onların” “siz orda öyle bir konuma yükseliceksiniz ki zamanla” “o partinin o genel meclisinde söz sahibi olucaksınız sadece bu süreci takip edicez şimdilik” dediği, Nuray’ın “Tamam şimdi ben sana şunu sormak istedim dün ordan beni sekreter aradı dedi ki siz fakladınız mı nüfus cüzdanınızı faksladım dedim geldiğinizde de form doldurtucam dedi şimdi formlarda şöyle sorular var ben daha önce görmüştüm her hangi bir dernek üyesi misiniz etkinlikleriniz var mı diye ben oraya Memleket Sevdalılarını yazıyım mı yazmıyım mı” dediği, M. Ağırel’in “Yaz yaz oraya üyeyim yaz” “Derneğe üye olduğunu yaz kimse bi şey diyemez” dediği, Nuray’ın “Bide ben şimdi Acıbademde çıkıyorum esnafla falan görüşüyorum bi sakıncası yok dimi” dediği ,
Tape No:8154, 20.03.2008 tarihinde Hüseyin…?. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Hüseyin’in “İlçe sorumlularını falan arıyorlarmış bu SMS 1230 var ya abi” “Bu herifler bakın biz bunlarla çalışıyoruz sizlerle de çalışalım işte SMS inizi biz atalım falan gibilerinden” “Özgür aradı beni de arıyormuş herifler gene” “Sen bi içeriyi bilgilendirir misin abi” dediği, M. Ağırel’in “İçeri dediğin şey Tuncay beyimi” dediği, Hüseyin’in “Yok be abicim senin beraber çalıştığın adamları” “İlçe sorumlularını il sorumlularını ilçe sorumlularını kimse yani” dediği, M. Ağırel’in “Tamam oldu” “Biz zaten ben zaten Yasaklamıştım o 1230 u kadın konseyi kullanıyor sadece” dediği, Hüseyin’in “Yani onu da örnek gösteriyorlarmış bak onlar kullanıyor siz de kullanın diye haberin olsun” dediği, M. Ağırel’in “Bitir abi bi an önce bitir bak ben 7 bin tane telefon numarası gönderdim yeni” dediği, Hüseyin’in “Abi Fuat’a mı” dediği, M. Ağırel’in “Fuat’a” “Cuma günü sana bi 5 bin tane daha vericem” “Bu sana verdiklerimin hepsi sana evet diye döner ben hepsini anlattım çünkü toplantılarında hepsini tek tek anlattım bunları” dediği,
Tape No:8155, 20.03.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Özkan’ın “Muratçım şimdi dernekte bu iletişim konusunda insanları eğitmek için bizim Alemdar Hocanın falan gelmesini bekliyorsunuz ya” “Onun için bir program hazırlayalım da ben size o konuda biraz yardımcı olayım” “Bide bu dernekte söyle sağda solda insanlardan öyle bizi eğitim aman işte bunlar programı falan geciktirdiler biz burda bilmem ne yapıcaz falan gibi saçma sapan laflar duyuyorum bunların önüne geçin tamam mı” “Eğitim programını eğitim programını başlatırız ordaki Sitare ve S. İ. ve o kadın ekibinin içinden çıkıyor bunlar siz şimdi dernek diye bir program başlatın tamam mı eğitim programı” dediği, M. Ağırel’in “Başlattık Zaten Abi” dediği, T. Özkan’ın “E o zaman aç Sitareye deki dernekte böyle bir program var buna dahil olacaksınız dışardan kimseye şey söylemeyin de yok gelin bizi eğitin tok örgütlenme nasıl olur zart zurt gibi saçmalıklarda bulunmayın de” dediği, M. Ağırel’in “Tamam abi ben söylerim şimdi biz çünkü hatta şeyide söliyim sana kişiyi de söliyim Türk Silahlı Kuvvetlerinde psikolojik harp eğitimi veren emekli Yarbay Albay var İTÜ kampüsünde onun eğitimleri veriliyor zaten 2 hafta aldık şimdi yenisi başlıyor bütün ilçe başkanları gelecek bizim alt kademede ki insanlar gelicek Sitareleri de davet edelim oraya” dediği,
Tape No:8156, 20.03.2008 tarihinde S.İ. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Sitare’nin “Konuştum ben Tuncay beyle” “Şimdi o eğitim konusu farklı bir konu bilgin olsun tamam senin söylediğin gibi bir konu değil o ben mesajı aldım tamam yani bizim harekete kattığım arkadaşlardan birisi eski Lions onun vasıtası ile Tuncay beyin eski eşine gitti olay tamam mı” “Yani şey Lions lara falan fazla girme diyor tesadüfen de eski eşine çıktı yol benim arkadaşım onun eşine eski eşini arıyarak destek istemiş… Lütfen nolur uzak dur dedi anladın mı orda ki konu hani Memleket Sevdalıları eğitim veriyor vermiyor falan değil” “Ben Tuncay beyle konuştum açık açık hani eski eşim demedi ama ben konuyu anladım şey çok tesadüf olduk yani tesadüfen inanın dedim hiç karışma oraya lütfen dedi beni de oraya sokma uzak dur dedi yani uzaklaş tamam dedim bende yani o mesaj farklı hani bizim dernek içinde öyle bir şey var yok veya bizim bir üyemizin yada kadın konseyi elemanının söylediği bi şey değil o tamam Lions destek veren bi Lions arkadaşımızın onun eski eşinden öyle bir destek istemesi” “Farklı bir konu sen hani başka bir şeyler arama diye söyliyim dedim tamam” dediği, M. Ağırel’in “Bu salı-perşembe günü saat 7 buçukla saat 7 ile 9 buçuk arasında” “İstanbul Üniversitesi kampüsünde şeydeki Maçka’daki” “L.G.’le Ş.A.Y. eğitim vericek” dediği, Sitare’nin “Eğitime kimlerin katılacağını nasıl yapıcaz” dediği, M. Ağırel’in “Cuma günkü toplantıda ben söyliyecem” “İlçe örgütlenmesinde yer alan kadın konseyi gençlik kolları kimse hepsi gelicek oraya” dediği,
Tape No:8157, 20.03.2008 tarihinde X ŞAHIS ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; X Şahsın “Bak öyle mesaj atmıyacaksın erkek gibi” “Ben hiç kimseye senin Herkuleks olduğunu söylemedim” “Bugün savcılıktan bana olum bana bana şuan da elimde savcılıktan Damla Atilla bana dava açmış” “Orada sen varsın” “Orada 30 Ağustos var sayfalar elimde” “Veda kim biliyormusun Veda Saminin karısı bak şimdi kim var” “30 Ağustos Berber Engine Herkuleks Spy Veda Xsoneks1975 bugün bana savcılık bunlar kim diye soruyor ben kim olduğunu bilmiyorum dedim ama dedim bu Damla denilen kadın her an sayfaları değiştirebilir o yüzden dedim bana Kanaltürkten bunların orjinalini gönderin bak şimdi ben Herkuleksin 30 Ağustos falan olduğunu söylemedim bunu kim söylediyse o… ç… o olum ben öyle ispiyoncu mispiyoncu değilim sakın beni de ADD ye madedeye gelirim diye de tehtid etme ben zaten ordayım” “Kadıköye geldiğiniz gibi ordan da şey olursunuz salak gibi kalırsınız ben Tuncayıda eleştiriyorum Tuncay dönek var mı böyle bir şey tuncay apoyu savunan bi salak evet söylüyorum lan bunu” “var mı, apoyu savunuyor Tuncay apoyu” dediği, M. Ağırel’in “Ben şimdi bunlarla ilgilenmiyorum” dediği, X Şahsın “Olum ben buraya ADD ye geliyorum sen karısın benim karşıma çıkamayıp karı gibi mesaj atarsın sen…” dediği, M. Ağırel’in “Sen genel kurul zamanı beni karşında göreceksin” “CMOK başkanını nasıl dolandırdıysan ADD deki nasıl Sabri abiyi dolandırdıysan onlarla birlikte biz gelicez ADD de seçimine” “Fuata söyledim Herkülüks Murat dedim yada başka kime söylediysen Herkülüks Murat dedin” “Sorgusunda vericeksin” dediği, X Şahsın “Benim şuanda savcılıkta elimde belgeler var Hermione denilen salak belgeleri savcılığa vermiş ben bugün karakola ve savcılığa gittim” “Orada senin adın var” “Burda yok Ayhan bana gelende Ayhan yok sen varsın Veda Veda kim biliyormusun” “Veda MLFM” dediği, M. Ağırel’in “Ya orda dava verdi kız kız söylüyor zaten ben konuştum Hermione ile kız söylüyor ben diyor Berberi verdim Ayhanı verdim Samiyi verdim diyor bide orda Veda kimse Vedayı verdim diyor” dediği, X Şahsın “Veda da Saminin karısı sende varsın orda senin yazılarında var burda” “Siz fetoşcusunuz olum siz fetoşcuları bizleri bizleri gerçek ulusalcıları ... böyle ispiyon edersiniz ben bugün fetoşçu polislerle kavga ettim” dediği ,
Tape No:8158, 21.03.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Özkan’ın “Bizim çocukların hepsini toplayın ben öğlen İstanbula dönüyorum” “Bizim bütün ekipleri işte ya bizkaçkişiyize haber verin tamam mı havaalanında bi karşılama ordan kanala gidiyoruz Cumhuriyet Gazetesine ordan kanala” dediği, M. Ağırel’in “Ya biz şey yapmıştık abi saat 12 de bütün herkesi kanalın şey Cumhuriyet gazetesinin önüne yönlendirdim CMOK la beraber ora bi eylem orda bi eylem yapıcaktık” dediği, T. Özkan’ın “Olum havaalanından beni alın ordan gazeteye gidin anladın mı beni” dediği, M. Ağırel’in “Tamam abi” dediği,
Tape No:7566, 03.04.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Ağırel’in “En kısa sürede gelmek istiyorum abi” dediği, T. Özkan’ın “Bugün bugün” dediği, M. Ağırel’in “Bugün o zaman saat yedi yedi buçuk gibi gelirim abi” “He iş çıkışı gelirim abi” dediği, T. Özkan’ın “İyi peki biraz yedi gibi gelmeye çalış” “O arkadaşın da gelecek mi senle görüşmek görüşürken” “Onu da getir bakayım o kimmiş onu merak ettim o bide ses cihazı varmış yanında kaydediyormuş sizin konuşmalarınızı niye” “Belinde ses cihazı varmış onun kaydediyormuş” dediği ,
Tape No:7578, 07.04.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Özkan’ın “Bu İhsan denen herif ne yapıyor hala” “Peki ben MİTçiyim zartım zurtum eski MİTçiyim ... bu herif nedir bu” “Manyak mı bu” “Bu herifi bi daha almayın içinize” “Gönderin gitsin bu herifi tamam mı” “Sallayın uçsun yani bir dakika durmasın” “Bir kere daha içinize almayın” dediği,
Tape No:7580, 08.04.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Özkan’ın “SMS servisini falan bırakın onları biz yapıcaz onlar büyük alt yapı onlar sorun yani onlar yanlış yapılacak şeyler değil sonra ordan getirdiğiniz her 3 liranın 2,5 lirasını onlar alıyor” “Şimdi kardeş orda reklam butonu varya şeyde herkes kresi kartını dayıyacak ordan alıcak çekicek anladın” “İşte gelicek yok kardeşim benim… Sana gelicek parayı vericek sen kredi kartından çekiceksin” “Herkesi ama çok çok acele bak bu işi başarmak demek ne demek biliyor musun Murat bu işi başarmak demek buranın artık atom bombası atsalar yıkılmayacağı demek ne Fettullahı ne Amerikası bize bi şey yapamıyor demek” dediği,
Tape No:8159, 09.04.2008 tarihinde A.Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Ağırel’in “5 Otobüs ücretsiz” “Bu kadar vermiş” “Adam beni arayacak şimdi direk Kadıköy’e yönlendirecem onu” dediği, Ayhan’ın “tamam şey yapmıyorsun yani kimseye söylemiyorsun bedava diye” “Ben yani o Gülbin otobüs istediğinde atıyorum 7 tane mi istedi 5 i bizim 2 tane de şeyden mavi yeşilden gönderecez tamam bütün paraları toplatacaz” “Akif Akif uçtu ya” “Şimdi bana otobüs başına fiyat verecek” dediği, M. Ağırel’in “Şöyle bi plan da var, şimdi herkes diyor ki mola yerinde yemek yerine diyo sandviç yapalım diyor herkes, o paraları da şeye kanala bağış yapalım diyo” “Daha doğrusu 1 hafta önceden Anet söylediydi bugün de Tuncay abi aradı” “Saat 7 de bi yere toplantıya gidecekmişiz onunla” “Nere olduğunu bana telefonda söylemiyo” dediği, Ayhan’ın “Tamam ben biliyorum neresi olduğunu” “Ya yok kalsın şubedeki mubedeki oğlum kimseye bişey verdiğimiz yok ya kalsın şimdilik” “Bunların hepsinin paraları geldi mi şeylerin masraf masraf paraları” dediği, M. Ağırel’in “Sen şimdi akşam konuş abi ben senle yerime geçince normal telefonlan konuşacam bide” dediği ,
Tape No:8160, 09.04.2008 tarihinde SAMİ…? ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Sami’nin “Tuncay beni pazartesi bekliyordu” “Pazarteside ben gidemedim dünde Turgay CİNER’le falan bi işim var dedi bugün için görüşecektik sen şimdi bişey söyledin benim kafam karıştı biyere mi çıkacak dışarı” dediği, M. Ağırel’in “Valla Anet aradıydı beni 1 hafta önce” “Çarşamba günü hiç bi randevu filan alma Tuncay’la biyere gideceksiniz dedi” “Tamam mı tamam abla dedim bugün aradı sabah gene unutmadın demi dedi yok unutmadım gelecem dedim tamam saat 7 de seni bekliyoz dedi tamam da dedim nereye gidecez dedim bilmiyorum dedi” dediği, Sami’nin “Sen bide bana bişey demişsin senle Tahsin’le konuşacağım bişey var” dediği, M. Ağırel’in “He he bi konuda bilgi vermem lazım başkasından duyma” “Konuşuruz yüz yüze ya telefonla mı konuşacam” “Zahmet edip evime gelirsen kanka” dediği,
Tape No:7607, 15.04.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Özkan’ın “Naptınız siz bu hiç bi şey toplayamadınız mı İstanbuldan” “PARA” dediği, M. Ağırel’in “PARA TOPLADIK ABİ BEN GETİRECEM YARIN” “Tamam abicim şey top mesela benim otobüsümde topladım dün Adnan abiye teslim ettim şimdi bi de bizim ilçelerden toplayacaz yarın getirip verecez oraya” dediği, T. Özkan’ın “Ama şey ... akşam şeyapacak yani yarın öbürsü gün binerler dalımıza” dediği,
Tape No:7625, 24.04.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Ağırel’in “Haşim …….. dinledin mi abi” dediği, T. Özkan’ın “Dinledim dinledim biliyom s…. git diyo” dediği, M. Ağırel’in “Bilgi veriyim dedim abi hadi görüşürüz görüşürüz abi nasıl abi” dediği,
Tape No:7626, 25.04.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Özkan’ın “İyiyim ben Ankaradayım var mı sıkıntı ekiplerde bi sıkıntımız var mı” dediği, M. Ağırel’in “Yok yok yok yok abi hepsini ayarladık” dediği, T. Özkan’ın “İsimleri bildirdin her şey tamam” dediği, M. Ağırel’in “Bildirdim Evrime bildirdim şimdi adamları organize” dediği, T. Özkan’ın “İçerde pankart falan açmak yok tamam mı hiç bişey yok” “baykal baykal özkanı partiye getir” “Baykal Özkanı partiye getir Tuncay Özkan ayakta alkışlıyoruz” “Hoş geldin hoş geldin hoş geldin hoş geldin Tuncay Özkan hoş geldin tamam” dediği, M. Ağırel’in “Tamam abicim tamam abicim” dediğinuz, T. Özkan’ın “Yani bizim sloganlardan atılmıyo kesinlikle hep CHP li tamam” “vatan namus ahde vefa demeyin” dediği, M. Ağırel’in “Tamam ağabeyciğim” dediği,
Tape No:8161, 01.05.2008 tarihinde Adnan Bulut ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Adnan’ın “Özür dilerim ya şey yarın kaçta nerde buluşacaz ben gelmedim ya toplantıya” dediği, M. Ağırel’in “Ha yarın saat 9 da şeyde Şişlide, patronda gelmeyecekmiş” “Yo Ankara’ya gidiyormuş” dediği, Adnan’ın “Anons ediyoz Tuncay Özkan’la beraber yürüyecez diye” dediği, M. Ağırel’in “Bugün aradı ben gelmeyecem dedi saat 9 da şeyde yarın Ankara’da olacam ben dedi” dediği,
Tape No:8162, 01.05.2008 tarihinde Adnan Bulut ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Adnan’ın “Yürüyecen mi peki yani böyle bi organizasyon var mı” dediği, M. Ağırel’in “BİZ ŞEY DEDİ Tuncay BEY hani 30-50 kaç kişiyseniz orda Şişlide yürümeye başlayın. engellendiği yerde geri dönün yani var olduğumuzu gösterecez. biraz yaygara koparıp hemen geri dönecez abi fazla durmayacaz” “cevahirin önünde buluşacak çocuklar Metin M., Temel Ö., İbrahim Y. filan onların önderliğinde olacak ben izin alamadım ...” dediği, Adnan’ın “Pankartımız falan var mı” dediği, M. Ağırel’in “Var var olmaz olur mu abi” dediği,
Tape No:7670, 09.05.2008 tarihinde Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Ağırel’in “Estafurullah abi görüştüm şimdi üniversiteyle de görüştüm şimdi hani nasıl boş yerleri de yok biz oraya Süheyl abi .... davet edelim” “Süheyl hocayı davet ediyim abi bide şey Ş. F. var ya .... şimdi” dediği, T. Özkan’ın “Tamam et et şeyi çağır Y. N. Ö.’ü çağır o din ve şey kitabı çok güzel Ş. F.’i değil de Y. N. yi çağır” dediği,
Tape No:8163, 11.08.2008 tarihinde A.Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Ağırel’in “Ben de şimdi Derneğe gidiyorum şeyi Gülbinin a.. k.. gidiyorum derneğe” “Dün Hüseyin ağabeyyle de kavga ettik” “Ya dün şeydeydim bu toplantı bittikten sonra Paşabahçeye gittim şeye Beykoza” “Döndüm eve geldim Bağış aradı” “Acil senle görüşmemiz lazım” “Şeyde Mercanda oturmuşlar Hüseyin abi Sümercan, Murat B., Bağış” “Hüseyin abi benim arkamdan hırsız demiş tamam mı bu İlçe başkanlık” “İlçe başkanlarından topladı 100 milyon lirayı Hırsız diye direk hırsız diye söylememiş, demişki Hüseyin abi bu ilçe başkanlarından her ay 100 milyon toplanıyo onlar nerde bakıyım demiş o paralar nerde demiş” “E ne yapılıyo demiş Murat işten çıktı nasıl geçiniyo demiş” “Ben hesabı bi tek Tuncay beye veririm” “Ben şimdi Derneğe gidiyorum şimdi Gülbinin ağzına sıçacam o lafıda Gülbin çıkarmış” dediği,
Tape No:8164, 10.09.2008 tarihinde Murat Ağırel ve Evrim Baykara’nın TAHSİN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Evrim’in Tahsin’e “Ya bizi denetlemeye geliyorlar abi” “Biz Kaç Kişiyiz’i” “Bu geri z….. s….. durumda abiciğim hiç bir şey ...” “16 sında geliyorlar şimdi ben bizim benim muhasebecim vardı ona defterleri verdim herif 15 -16 madde bir sürü açık buldu bir sürü hesaplar bilmem neler bir hafta sonu ben seni İzmir’e davetli yani bu hafta sonu seni getirsek” dediği, Tahsin’in “evrim yani ben büyücü değilim, yani gelip gelmemem problem değil sihibaz değilim yapılabilecek birşey varsa yaparız” “Şimdi atıyorum yani bulunmaz hint kumaşı değilim İzmir’de de bunu yapabilecek arkadaşlar vardır mutlaka” “Yani ben gelirim hiç bir problem yok yani o konuda hiç bir sıkıntı yok ama dediğim gibi yani inşallah bir şeyler yapabilirim öyle bi görmeden etmeden de birşey diyemem ayrıca yani burdan adam getirmenize de gerek yok diye düşünüyorum ama gel derseniz gelirim hiç bir problem yok benim için” dediği, Evrim’in “Ya çünkü bizimkiler kaça kaça kaça kaça mahvetmişler abicim” dediği, Tahsin’in “Abi zaten sizin durumunuz bizden daha sakat yani adınız ofsayt yani sizin hata yapma lüksünüz yoktu neyse bakalım yani yapabileceğimizi yaparız” dediği, Evrim’in “Tamam ben şimdi Cumartesi ye kadar benim muhasebeci ya Cuma günü işte bugün ne Çarşamba yarın gene bir toplanacaklar şimdi o bütün yapabileceklerini yapıyorlar eksikleri gedikleri bir daha bir çıkartıyorlar tamam mı” “Cumartesi gününe kadar bayağı durum bir toparlanmış olur” “Benim çünkü abi en büyük korktuğum şey yasadır yani adamlara mektup geliyor denetime geleceğiz diye adamlar gidip mektubu almaktan acizler ağızlarından kaçırıyorlar öyle aldırtıyorum mektubu” dediği, Tahsin’in “Vallahi yani canım benim bi sizin adınızda ofsayt dediğim gibi baştan sıkı tutacaktınız” “Yok orda Başkan g… altına gider eğer ki bi şey varsa direk Başkan muhataptır yani ilk aşamada o g… altına gider ama dediğim gibi yani o sen önemli falan filan değilsiniz ...” dediği, Evrim’in “Abi adı Tuncay abiye kadar uzanır o yani ondan sonra” dediği, Tahsin’in “E tabi canım adam demezler mi işte Tuncay’ın kurduğu dernekte usulsüzlük şunlar bunlar tamam mı Evrim yani problem değil yarın konuşalım muhasebecinin de numarasını ver” dediği anlaşılmıştır.
Şüphelinin dosya kapsamındaki kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinin ayrıntısı şöyledir:
1 Adnan BULUT 358
2 Anet SAHAKYAN 94
3 Evrim BAYKARA 253
4 Hüseyin NAZLIKUL 18
5 Mehmet Şener ÖZTÜRK 20
6 Merdan YANARDAĞ 12
7 Selim Utku GÜMRÜKÇÜ 302

d--Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Soruşturma çerçevesinde ele geçen “ LOBİ ” isimli örgütsel dokümanın, “3). Politika” başlıklı bölümünde ;
“Sivil toplum örgütlerinin ulusal çıkarlara uygun tepkisel eylemlerde bulunması sağlanacak ve kitlesel tepkiler organize edilerek kontrolde tutulması sağlanacak.
İşlev ve misyonunu tamamlamış çeşitli işçi sendikalarının, sivil toplum örgütlerinden etkilenmeleri sağlanarak, mevcut sendikaların tepkisel ve kitlesel eylemleri, endirekt metodlarla yönlendirilmesi sağlanacak.
Lobi, prensip olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içinde yer almamalı, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalmalıdır. Anı şekilde ticari ve kültürel faaliyetlerde de doğrudan doğruya girişim ve etkinlikler içinde yer almamalıdır. Tüm faaliyet alanlarında organizasyon çatısı altında oluşturduğu kuruluş ve örgütlerini amaçları doğrultusunda harekete geçiren bir mekanizma olarak kalmaya özen göstermelidir.”,
“Yöntem” başlığı altında;
“Yukarıda da ifade edildiği üzere; Lobi prensip olarak hiçbir girişim ve eylemin içinde yer almamalı ve tümüyle yasal düzenleme içinde hareket etmeli, toplumsal prensiplere saygılı olmalı, Örnek bir sivil toplum kuruluşu olarak, siyasetten tümüyle uzak bir yapı olarak faaliyet göstermelidir. Merkez üyeleri dışındaki kadroları, ilişkide bulunacağı kişiler, kurum ve kuruluşlar Lobinin bağlı olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmamalıdırlar. Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınmalıdır.”
………………………………………………………………………………………..
Lobi, çalışmalarında Medya kuruluşları ile doğrudan temasta bulunmamaya azami özen gösterilmelidir. Daha çok organizasyonun şemsiyesi altında yer alacak sivil toplum Örgütleri ile vakıfların faaliyetleri doğrultusunda kontak kurdurulması sağlanmalıdır” şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmektedir.
Şüpheli Murat Ağırel’in Bizkaçkişiyiz Platformunun İstanbul sorumlusu olduğu, iletişim tespit tutanaklarından anlaşılacağı üzere platformun kurucusu ve lideri olan şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ile doğrudan irtibatlı olduğu, bütün sivil toplum faaliyeti görünümündeki eylemlerini bu şüphelinin emir ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirdiği, başkanlığını yaptığı “Memleket Sevdalıları” isimli derneğinin çalışmalarını Ahmet Tuncay Özkan’ın talimatları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde olduğu, şüphelinin 01.05.2008 günü şüphelilerden Adnan Bulut ile yaptığı görüşmeden de anlaşılacağı üzere Ahmet Tuncay Özkan’ın talimatları doğrultusunda Adnan Bulut ile birlikte bu faaliyetlerini sürdürdüğü kanaatine varılmıştır.
Şüpheli Murat Ağırel Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan savunmasında, yöneticisi olduğu platform üyelerinin CHP’ nin mevcut yönetiminden hoşnut olmadıklarını, yönetimin değişmesi için Ahmet Tuncay Özkan’ın CHP’ye adaylığını desteklemek amacıyla platform üyesi 150–200 kişi ile birlikte CHP’nin kongresine giderek Ahmet Tuncay Özkan lehine slogan attıklarını,
Şüphelilerden Hüseyin Nazlıkul Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan savunmasında, Murat Ağırel’i Cumhuriyet mitingleri sırasında Kanaltürk’te yapılan toplantılardan tanıdığını, İstanbul’da Memleket Sevdalıları isimli derneğin başkanı olduğunu, bir dönem Bizkaçkişiyiz Platformunda etkili olduğunu, o dönemde kanalda örgütlenme üzerine yapılan toplantılarda tanıştıklarını beyan etmektedir.
ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN hedefine ulaşmak için kullandığı yöntemlerden birisinin siyaset dünyasına yön verilmesi olduğu ve bu çerçevede, kendileri gibi düşünmeyen ve hareket etmeyen siyasilere suikast ve dez-enformasyon yöntemlerini uygulamayı kararlaştırdıkları görülmektedir.
Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ın, farklı siyasi partilere yönelik olarak dez-enformasyon faaliyetleri yaptığı, hatta CHP yönetimini ele geçirmeye çalıştığı ilgili bölümde ayrıntılı olarak anlatılmış olup, yukarıda ayrıntısı bulunan iletişim tespit tutanaklarından 11-12-16-18.03.2008 tarihli görüşmelere göre şüpheli Murat Ağırel’in Ahmet Tuncay Özkan’ın emir ve talimatları doğrultusunda siyaseti etkilemek, parti yönetiminde söz sahibi olabilmek amacıyla CHP yönetimine kendi çevrelerinden insanların girmesini temine çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Gizlilik içersinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışan terör örgütlerine ve suç örgütlerine yönelik yapılan çalışmalarda, anılan örgüt mensuplarının, suçluluk psikolojisi içersinde, her an telefonlarının dinlendiği ve takip edildikleri endişesi içerisinde yaşadıkları ve bu nedenle telefon dinlemelerine karşı dikkatle ve tedbirli davranışlar sergiledikleri, şüphelinin 09.04.2008 günü Sami isimli şahıs ile yaptığı görüşmede aralarındaki konuyu telefonda değil, yüz yüze konuşmalarını tavsiye ettiği görülmektedir.
Yukarıda arz edilen nedenlerle şüpheliler Ahmet Tuncay Özkan, Adnan Bulut, Evrim Baykara ile bağlantılı olarak ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi olduğu anlaşılmakla;

Şüpheli Murat Ağırel’ in eylemlerine uyan TCK’nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasının 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
30-Şüpheli Selim UTKU Gümrükçü
a-Savunmaları
Emniyet beyanı
İzmir’de yayınlanan Haftalık Dönemeç isimli gazetenin ortağı olduğunu, Bizkaçkişiyiz Derneğinin kurucu başkanı ve halen genel başkanı olduğunu,
Şüphelilerden Murat Ağırel’i 2006 yılının Aralık ayında İzmir’de düzenlenen Kubilay’ı Anma mitinginde tanıdığını, kendisinin Memleket Sevdalılar Derneğinin Genel Başkanı ve Bizkaçkişiyiz Platformunun İstanbul İl Başkanı olduğunu,
Mesut Özcan’ı Tuncay Özkan’ın doktoru olması ve Cumhuriyet Mitinglerinde Tuncay Özkan’ın yanında görmesi sebebiyle tanıdığını,
Tanju Güvendiren’i emekli askeri savcı olarak tanıdığını,
Evrim Baykara’yı Bizkaçkişiyiz Derneğinin genel sekreteri ve arkadaşı olması sebebiyle tanıdığını,
Adnan Bulut’u 2005 yılından beri tanıdığını, bu şüphelinin Kanaltürk’ün bir dönem haber müdürlüğünü yaptığını,
Hüseyin Nazlıkul’u Tuncay Özkan’ın doktoru olarak tanıdığını,
Tuncay Özkan’ı 2005 yılının Mart ayında İzmir’de düzenlenen bir kongrede tanıdığını, Kanaltürk televizyonunda bulunduğu sırada kendisi ile görüştüğünü, samimi olduklarını, kendisinin üyesi olduğu Bizkaçkişiyiz Platformunun kurucusu olduğunu, bu nedenle kendisi ile sık sık fikir alış verişinde bulunduklarını,
Hakkında işlem yapılan diğer şüphelileri tanımadığını, ele geçen örgütsel dokümanlar hakkında bilgisinin olmadığını,
Bizkaçkişiyiz platformunun 13.09.2007 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan’ın Kanaltürk televizyonunda yaptığı bir çağrı üzerine aynı isimdeki internet sitesinin kurulması ile buraya üye olan şahıslar tarafından kurulan bir sivil toplum örgütü olduğunu, üyeler tarafından kendisinin Ege Bölge Başkanı olarak seçildiğini, 2008 yılının Ocak ayında 8 arkadaşı ile birlikte Bizkaçkişiyiz derneğini kurduklarını, kendisinin dernek başkanı olduğunu, yasal izinli olarak mitingler düzenlediklerini, telefon görüşmelerinin dernek faaliyetleri ile ilgili olduğunu, Tuncay Özkan’ın bir parti kurmak istediğini, il, ilçe, belde yöneticilerine kendisinin seçmesini istediğini, bunun üzerine kendisinin Karadeniz Bölgesinde illeri dolaşarak çeşitli görüşmeler yaptığını, Tuncay Özkan’ın 19.06.2008 tarihli telefon görüşmesinde geçen konunun bu olduğunu

Hiç yorum yok: