11.8.09

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 1501 - 1550 SAYFALAR

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 1501 - 1550 SAYFALAR

olduğunu, ancak bu parayı kendisinden alamadığını, ele geçen malzemelerin 6 aydır kendisine ait depoda olduğunu, daha önce de bu malzemelerin amca oğlu olan Hızır Öztürk’e ait depoda 4 yıl kadar muhafaza edildiğini, yaklaşık 3,5 yıl kadar da ağabeyi İsmail Öztürk’ün dükkanında bulunduğunu, bu malzemelerin bilahare kendi deposuna taşındığını, malzemelerin bulunduğu sandıkların üniformalı askerler tarafından taşındığını, sandıkların bazılarının aralık olduğunu, ancak içlerinde silah olduğunu bilmediğini, kolilerin içerisinde şahsi eşyalar, kıyafetler, halılar, ayakkabılar olduğunu, ancak silah görmediğini, Arif Doğan’ın albay olması sebebiyle kendisinden şüphelenmediğini, bu malzemelerin Arif Albay’ın eşyaları olduğunu bütün mahallenin bildiğini, bu nedenle şüphelenmediğini, sandıkların içerisinde uyuşturucu madde olduğunu da bilmediğini, Arif Doğan ile aralarında yazılı kontrat olmayıp sözlü anlaşma olduğunu, çevresinde genel olarak İSLAM ismiyle bilindiğini, müsnet suçlamayla bir ilgisinin olmadığını ifade etmiştir.
b-Elde Edilen Dokümanlar ve Deliller
İstanbul 12.Ağır Ceza Mahkemesinin 13.08.2008 tarih ve 2008/1356 sayılı kararına istinaden Beykoz ilçesi Polonezköy yolu No.117 sayılı yerde yapılan aramada, Beykoz ilçesi Polonezköy yolu No.117 sayılı yerdeki işyerinin 3 ayrı oda ve müştemilattan oluştuğu, en dipte bulunan 40 m² büyüklüğündeki odada 30-35 civarında, tahtadan yapılmış, kapaklı, üzerinde asma kilidi bulunan 100x50x60 cm. ebatlarında kutuların olduğu, kutularda yapılan aramada;
-(1) adet 9 mm çaplı L 59393 seri numaralı Browning marka tabanca,tabancaya ait;
A. (1) adet şarjör,
B. (1) adet üzerinde herhangi bir seri numarası bulunmayan, namlu üzerinde 38 special ibaresi bulunan Smith & Wesson marka toplu tabanca, tabancının topu içersinde;
C. (3) adet MKE yapımı 9,65 mm çaplı fişek,
D. (1) adet üzerinde R.P38 SPL ibaresi bulunan fişek,
E. (1) adet üzerinde WCC74 ibareleri bulunan fişek,
F. (5) adet GECO marka 7,65 mm çaplı fişek,
G. (3) adet SBF marka 7,65 mm çaplı fişek,
H. (1) adet HP marka 7,65 mm çaplı fişek,
İ. (10) adet MKE yapımı 9 mm çaplı fişek,
J. (2) adet üzerinde 380 AUTO SW ibareleri bulunan boş kovan,
K. (4) adet MKE yapımı 9 mm çaplı boş kovan,
L. (2) adet MKE yapımı 9 mm çaplı boş kovan,
M. (1) adet MKE yapımı 9 mm çaplı boş kovan,
N. (1) adet FNM85-1 7,62x39 ibaresi bulunan boş kovan,
O. (1) adet üzerinde ZV77 ibaresi bulunan boş kovan,
P. (9) adet üzerinde MKE yapımı 9,65 mm çaplı boş kovan,
Q. (4) adet üzerinde R.P38 SPC ibaresi bulunan boş kovan,
R. (5) adet üzerinde SBP-6,35 ibaresi bulunan fişek,
S. (4) adet GECO marka 7,65 mm çaplı fişek,
T. (8) adet MKE yapımı 9 mm çaplı fişek,
U. (1) adet SBF marka 7,65 mm çaplı fişek,
V. (1) adet MKE yapımı 9 mm çaplı fişek,
W. (5) adet üzerinde R.P38 SPC ibareleri bulunan boş kovan,
X. (5) adet üzerinde WW-38 Special ibaresi bulunan fişek,
Y. (2) adet üzerinde RP38 SPL ibaresi bulunan fişek,
Z. (60) adet MKE yapımı 9,65 mm çaplı fişek,
AA. (1) adet üzerinde Western 38 special ibaresi bulunan fişek,
BB. (72) adet üzerinde FNM-85-7,62x39 ibaresi bulunan fişek,
CC. (2) adet HP 7,62x39 ibareli fişek,
DD. (4) adet NK1974 ibaresi bulunan fişek,
EE. (10) adet VA işareti bulunan fişek,
FF. (3) adet üzerinde Arapça ibareler olduğu değerlendirilen fişek,
GG. (23) adet üzerinde çeşitli rakamlar bulunan fişek,
HH. (1) adet üzerinde 56E ibaresi bulunan şarjör,
İİ. (1) adet üzerinde 68 ibaresi bulunan şarjör,
JJ. (1) adet üzerinde 70B ibaresi bulunan şarjör,
KK. (2) adet siyah renkli kaleşnikof marka fişek,
LL. (1) adet 129441 seri numaralı av tüfeği,
MM. (1) adet 7618 seri numaralı av tüfeği,
NN. (1) adet 40559 seri numaralı kaleşnikof marka otomatik tüfek,
OO. (1) adet üzerinde 1952-4291 ibaresi bulunan nikelaj kaplı kaleşnikof marka tüfek, tüfeğe ait;
PP. (1) adet şarjör, şarjöre basılı vaziyette;
QQ. (25) adet 7,62 mm çaplı, üzerinde FNM-85-7,62x39 ibaresi bulunan fişek,
RR. (1) adet siyah renkli kaleşnikof şarjör,
SS. (1) adet 3345 seri numaralı otomatik av tüfeği,
TT. (37) adet uçaksavar mermisi olduğu değerlendirilen boş kovan,
UU. (8) adet üzerinde herhangi bir ibare bulunmayan uçaksavar mermisi,
VV. (100) adet MKE yapımı 9,65 mm çaplı fişek,
WW. (50) adet üzerinde 12 cal Clup Le Forri ve Sinda ibaresi bulunan av tüfeği fişeği,
XX. (1) adet üzerinde PORST-ULTRA ibaresi bulunan dürbün,
YY. (10) adet MKE yapımı 9 mm çaplı fişek,
ZZ. (7) adet üzerinde R.P 38 SPL ibaresi bulunan fişek,
AAA. (4) adet üzerinde WW Süper 38 special ibaresi bulunan fişek,
BBB. (2) adet üzerinde Luger marka uç kısmı delik fişek,
CCC. (2) adet siyah renkli ve nikelaj kaplı şarjör,
DDD. (8) adet l'den 8'e kadar numaralandırılmış Raks - VHS ibareli video kaseti,
EEE. (9) adet l'den 9'a kadar numaralandırılmış mikro kaset,
FFF. (8) adet l'den 8'e kadar numaralandırılmış çeşitli markalarda ses kaseti,
GGG. (700) adet 9 mm çaplı MKE yapımı fişek,
HHH. (20) adet 9 mm çaplı kısa 9 tabir edilen fişek,
İİİ. (25) adet MKE yapımı Parabellum marka 9 mm çaplı fişek,
JJJ. (25) adet MKE yapımı 9 mm çaplı fişek,
KKK. (30) adet Luger marka 9 mm çaplı fişek,
LLL. (45) adet MKE yapımı 9 mm çaplı fişek,
MMM. (900) adet 9 mm çaplı kovan,
NNN. (8) adet üzerinde GFL357 Magnum ibaresi bulunan kovan,
OOO. (1) adet Sony marka ses kayıt cihazı,
PPP. (1) adet Motorola marka 0065827 seri numaralı çağrı cihazı,
QQQ. (5) adet l'den 5'e kadar numaralandırılmış çeşitli markalarda ses -Kaseti,
RRR. (1) adet elinde kalkan olan savaşçı heykeli (sağ el kısmı olmayan)
SSS. (29) adet WW38 Special ibareli kovan,
TTT. (31) adet W74CC ibaresi bulunan kovan,
UUU. (2) adet seri numarası silinmiş EX Calibur 40 ibareli el telsizi,
VVV. (1) adet üzerinde Realistic TRC-216 ibareli el telsizi,
WWW. (1) adet 108582 seri numaralı uydu teknolojisi olduğu değerlendirilen cihaz, cihaza ait jaguar marka şarj cihazı,
XXX. (10) adet l'den 10'a kadar numaralandırılmış ses kaseti,
YYY. (2) adet Sony ve Maxell marka mikro kaset,
ZZZ. (10) adet l'den 10'a kadar numaralandırılmış Beta, Raks ve VHS marka video kaseti,
AAAA. (8) adet l'den 8'e kadar numaralandırılmış doküman ve belgelerin bulunduğu bez torbalar,
BBBB. Siyah poşet içerisinde yaklaşık 250 gr. yeşil renkli toz esrar olduğu değerlendirilen madde,
CCCC. Alaca renkli bez torba içerisinde yaklaşık 400 gr. Yeşil renkli toz esrar olduğu değerlendirilen maddenin ele geçirilmiştir.
Kriminal Polis Laboratuarı Daire Başkanlığının 15.08.2008 tarih ve 2008/8007 sayılı ekspertiz raporuna göre, net ağırlığı 295 gr. gelen yeşil renkli toz madde ile net ağırlığı 1072 gr. gelen yeşil renkli toz maddenin uyuşturucu maddelerden ESRAR olduğunun tespit edildiği,
Kriminal Polis Laboratuarı Daire Başkanlığının 22.08.2008 tarih ve 2008/10511 sayılı ekspertiz raporuna göre, depoda ele geçirilen L 59393-59393 numaralı Belçika yapısı Browning silahın 6136 sayılı yasa kapsamında bulunduğu,
Üzerinde T893 numarası bulunan Smith Wesson marka silahın 6136 sayılı yasa kapsamında bulunduğu,
1980WT40559 numaralı kaleşnikof marka silahın otomatik tüfek olduğu, 6136 sayılı yasanın 12/4 maddesi kapsamında vahim silahlardan olduğu,
1952-4291-3367 numaralı kaleşnikof marka silahın otomatik tüfek olduğu, 6136 sayılı yasanın 12/4 maddesi kapsamında vahim silahlardan olduğu,
3345, 7618, 129441 numaralı tüfeklerin av tüfeği oldukları, 6136 sayılı yasa kapsamında bulunmadıkları,
Ele geçen tüm dolu fişeklerin 6136 sayılı yasa kapsamında bulunduklarının tespit edildiği görülmektedir.
c- Örgütsel İrtibatları
Şüpheli Muzaffer Öztürk’ ün dosya kapsamındaki kişilerden Arif Doğan ile 89 kez görüştüğü saptanmıştır.
d- Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Şüpheli Muzaffer Öztürk’ün terör örgütü üyesi olan Arif Doğan’a ait içerisinde 2 adet kaleşnikof, tabancalar, çok sayıda mermi, askeri mühimmat ve uyuşturucu esrar maddesi bulanan sandıkları bilerek ve isteyerek Polonezköy yolu üzerindeki işyerine ait depoda muhafaza ettiği,
Şüpheli bu depoyu emekli Albay Arif Doğan’a kiraladığını beyan etmişse de kiralamaya ilişkin herhangi bir kira sözleşmesi ibraz edemediği, ayrıca kira kontratının bulunmadığını ikrar ettiği,
Arif Doğan’ın da emniyette, Polonezköy yolu no.117 sayılı yerde bulunan Muzaffer Öztürk’e ait Turabi Emlak isimli emlak bürosunun arka tarafında bulunan boş depoyu İSLAM olarak bildiği Muzaffer Öztürk’ün kullanmak üzere kendisine verdiğini beyan ettiği,
Bu şekilde şüphelinin Arif Doğan’a ait içinde uzun namlulu silah, tabanca, askeri mühimmat ve uyuşturucu esrar maddesi olan sandıkları herhangi bir kira sözleşmesi olmadan, mülkiyeti kendisine ait dükkanın depo kısmında muhafaza ettiği, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi olan Arif Doğan’a yardım ettiği, örgüt üyesi gibi cezalandırılması gerektiği, ayrıca ruhsatsız nitelikli silah bulundurma ve uyuşturucu madde muhafaza etme suçlarından da sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmakla;

Şüphelinin TCK.nın 314/3 ve 220/7 maddesi delaletiyle TCK.nın 314/2, TCK.nın 188/3, 53,54, 58/9, 63, 6136 sayılı kanunun 13/2, TCK.54 ve 3713 sayılı kanunun 5. maddesi gereği cezalandırılması talep edilmiştir.
37-Şüpheli Levent Temiz
a-Savunmaları
Savcılık beyanı;
1998 tarihinde İstanbul Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’na atandığını, 2004 yılında bu görevini devrettiğini, 1999 tarihinde silah teşhir etme suçundan hakkında yasal işlem yapıldığını, 2005 yılında Büyük Hukukçular Birliği Derneği’ne üye olduğunu, ancak derneğin başkanı Kemal Kerinçsiz’in şöhret peşinde koşarak bazı kişiler hakkında dava açtığını, bu davaların gereksiz davalar olduğunu, Kemal Kerinçsiz’in bazı gruplarla ilişki içerisinde olduğunu, Ümit Ö. ile görüştüğünü,
Kemal Kerinçsiz’in dernek toplantılarına hukukçu olmayan Sevgi Erenerol, Behiç Gürcihan ve Oktay Yıldırım isimli şahısları getirttiğini, ayrıca Ayasofya Derneği, Noel Baba Vakfı, Milli Güç Platformu Derneği gibi farklı dernekleri kurma çalışması içinde olduğunu,
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüile bağlantısının bulunmadığını,
Asım DEMİR, Atilla AKSU, Bekir Öztürk, Doğu Perinçek, Emin Gürses, Ergün Poyraz, Fuat TURGUT, Güler Kömürcü, H.Ümit Sayın, Behiç Gürcihan, İsmail EKSİK (PAKER), Kemal Kerinçsiz, M.Fikri Karadağ, M.Zekeriya Öztürk, Muzaffer Tekin, Oktay Yıldırım, Rafet ARSLAN, Semih Tufan Gülaltay, Sevgi Erenerol ve Veli Küçük’ü tanıdığını,
Bekir Öztürk’ü kuvayimilliye.net sitesinin sahibi olarak bildiğini, bu şahsın Mümtaz’er T. hakkında, devlet aleyhinde yazılar yazması sebebiyle dava açmak istediklerini, açılacak böyle bir davanın avukatlığını yapıp yapamayacağını sorduğunu, kendisinin de bir inceleyelim dediğini,
Doğu Perinçek’i 2002-2003 yıllarında Çağlayan’da “Annan Planına Hayır” isimli mitingde tanıdığını, 2003 tarihinde basında Kızıl Elma Koalisyonu olarak adlandırılan koalisyon tarafından TÜYAP Meydanı’nda yapılan mitinge katıldığını, bu mitinge İşçi Partisi’nin Öncü Gençlik yapılanması içinde görev yapan Mehmet Bora Perinçek ve 100 arkadaşının da katılmış olduğunu, Doğu Perinçek ile kendisinin Semih Tufan Gülaltay meselesi ile ilgili başka bir miting için görüştüklerini, ancak parti genel meclisinin bu talebi kabul etmediğini, kendisinin daha çok M.Bora P. ile görüştüğünü,
Ergün Poyraz’ı 2006 yılında Kemal Kerinçsiz’in bürosunda bir defa gördüğünü, kendilerinin özel görüştüklerini, Ergün Poyraz’ın avukatlığını alması için görüştüklerini,
Güler Kömürcü’yü basından tanıdığını, M.Zekeriya Öztürk ile birlikte Büyük Hukukçular Birliği Derneği toplantısına katıldığını, Tophane’deki bir nargile salonunda Güler Kömürcü ve M.Zekeriya Öztürk’ün oturduğunu, kendisini de çağırdıklarını, bu kişilerin, orada MHP’nin liderliğine Ümit Ö.’ı getirme konusunu konuştuklarını, kendileri ile münakaşa ettiğini, “siz kimsiniz, MHP Genel Başkanı’nı belirleyecek gücü nereden alıyorsunuz” dediğini,
H.Ümit Sayın’ı Adli Tıp Enstitüsünde doçent olarak bildiğini, dengesiz hatta şizofren olduğunu daha sonra öğrendiğini, 2 defa görüştüğünü, daha sonra irtibatını kestiğini,
H.Behiç Gürcihan’ın acıkistihbarat.com sitesinin sahibi olması dolayısıyla gıyaben tanıdığını, Büyük Hukukçular Birliği Derneği toplantısında gördüğünü, kendisine ait sitede yazı yazıp yazamayacağını sorduğunu, ancak kendisinin bu teklifi kabul etmediğini,
Kemal Kerinçsiz’i 2002-2003 yıllarında Küçükçekmece MHP İlçe Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde tanıdığını, 2004 yılında AGOS gazetesi önünde yaptığı basın açıklaması sebebiyle hakkında dava açıldığını, kendisine destek olmak için Kemal Kerinçsiz’in davasına girdiğini ve vekilliğini yaptığını, Kemal Kerinçsiz ile Perihan M., Elif Ş. ve Hrant D.’in yargılandığı davalara birlikte girdiklerini, Kemal Kerinçsiz’in dernek adına yaptığı basın açıklamalarında yanında bulunduğunu,
M.Fikri Karadağ ile İstanbul’da tanıştıklarını, daha önceden tanıdığı Ali KUZU isimli şahsın Kuvayi Milliye Derneği’nin basın bölümünde çalıştığını, Ali KUZU’nun bu dernekte vatanseverlik adı altında kirli işlerin yapıldığını, M.Fikri Karadağ’ın kukla olduğunu, şizofren eğilimleri bulunduğunu, dernek yönetiminin gayrı meşru işlerle uğraştığını bildirdiğini,
M.Zekeriya Öztürk’ü 2003 yılında düzenlenen bir mitingde gördüğünü, 2-3 defa da Büyük Hukukçular Birliği Derneği toplantısında karşılaştığını, ajan provokatör tipli biri olduğunu sezdiğini, kendisiyle zaman zaman telefonlaşıp mesajlaştığını, Zekeriya Öztürk’ün kendisini telefonla aradığını, Muzaffer Tekin’in vurulduğunu, bilahare de lafı değiştirip intihar girişiminde bulunduğunu söylediğini, bunun üzerine kendisinin de Kemal Kerinçsiz’i arayarak “Muzaffer Tekin’i vurmuşlar” dediğini ve ona bilgi verdiğini,
Muzaffer Tekin’i, Çağlayan’da yapılan “Annan Planına Hayır” isimli mitingde tanıdığını, başka mitinglerde de gördüğünü, Muzaffer Tekin’in bıçakla yaralanması olayının nasıl gerçekleştiğini görmediğini,
Oktay Yıldırım’ı Büyük Hukukçular Birliği Derneği toplantısında tanıdığını, Sevgi Erenerol’un yapmış olduğu basın açıklamalarında yanında gördüğünü, kendisiyle zaman zaman mesajlaştığını,
Semih Tufan Gülaltay ile Ulusal Birlik Platformu’nda tanıştığını, Semih Tufan’ın bir çete operasyonu sonucu gözaltına alındığında müdafii olarak savcılık ifadelerinde hazır bulunduğunu, Semih Tufan Gülaltay’ın Veli Küçük ve Muzaffer Tekin gibi kişilerden bahsederken “para için herşeyi yaparlar” diyerek küfürlü konuştuğunu,
Sevgi Erenerol’u çocukluğundan beri tanıdığını, bir dönem MHP kadın kolları başkanlığını yaptığını, Büyük Hukukçular Birliği Derneği’nin yaptığı toplantılara 5-6 defa katıldığını hatırladığını, kendisiyle mesajlaştığını,
Veli Küçük ile Türk Dünyası Araştırma Vakfı’nda tanıştığını, kendisiyle herhangi bir illegal ilişki içerisinde olmadığını beyan etmiştir.

Sorgu beyanı;
Şüpheli İstanbul 9.Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği’nde verdiği 21.09.2008 tarihli beyanında, birlikte Büyük Hukukçular Derneği’ni kurduklarını, ancak dernek başkanı Kemal Kerinçsiz’in kendilerine danışmadan bazı davalar açtığını, bundan rahatsız olduklarını, bu sebeple 2006 yılında 5 avukat arkadaşı ile birlikte dernekten ayrıldıklarını, Muzaffer Tekin, Oktay Yıldırım, Sevgi Erenerol’u tanıdığını, Bekir Öztürk’ü gıyaben tanıdığını beyan etmiştir.
b-Elde Edilen Dokümanlar ve Deliller
Levent Temiz isimli şüpheliden elde edilen HP model laptop içerisinden çıkan Toshiba marka harddiskin incelenmesinde,
“rtf” isimli klasörde “alış” isimli word dosyası bulunduğu, şüphelinin kimliği belirlenemeyen x bayanla msn yolu ile görüştüğü, Levent Temiz’in “...senin bu söylediklerinin altında yatanı söyle. Asıl paşalardan kastın ne” dediği, x bayanın “ne bileyim işte, paşaların adamı diyorlar. Çok içli dışlısın diye herhalde” dediği,
Levent Temiz’in de “ ...yanlış biliyorlarmış, paşalar benim adamım, ...paşalara ders veriyorum, Türkiye nasıl millileştirilir, MHP içindeki hainler kimlerdir, biliyorsun bilgi arşivi, ses kaydı, resim ve dokümanlar bol bende, gerçi onların elinde de bolca var. ... bir de arşivlere rahatça girip herkesin hakkında toplanan istihbarat dosyalarını görme imkanını sağlıyorlar. Daha adamlar ne yapsın. Doktrin komutanlığı sağolsun, hani şu ülkü ocakları genel merkezinin karşısında olan yer” diye yazdığı tespit edilmiştir.
Levent Temiz’in Bakırköy Basınköy Mah. Menekşe Cad. Ahmet Mithat Apt. B Blok No.20 D.5 sayılı ikametinde yapılan aramada ele geçirilen dokümanların İstanbul 9.Ağır Ceza Mahkemesinin 17.09.2008 tarih ve 2008/1084 sayılı kararına istinaden yapılan incelemesinde;
Veli Küçük ve Levent Temiz’in bir mekanda dua esnasında çekilmiş fotoğrafları bulunmaktadır.
“Turan İhtilal Ordusu / Manifestosu” şeklinde devam eden doküman içeriğinde özetle; “Demokrasi adı altında yüce Türk ırkına empoze edilmeye çalışılan sistem, Türkün şahsına, vicdanına ters ve aykırı bir sistemdir. Artık Türk ırkının düşmanlarını yok edip Türke yakışır bir devleti tesis etmenin zamanı gelmiştir. Bu mücadeleyi ...mukaddes Türk ihtilali ile başlatacağız. Yegane amacımız bu ırkı kendi öz kimliğine yeniden döndürmek olacaktır”.
“...ihtilal ile kuracağımız ...milliyetçi toplumcu bir siyasi ve ekonomik sistem hareketidir. ...aşağı ırklara ...hoşgörü ve sevgiden feragat edeceğiz. ...tüm azınlık haklarını ellerinden alarak ...onları tarihin uçsuz bucaksız karanlıklarına gömeceğiz. ...hareketimiz mevcut hukuk sistemini reddeder. Azınlıkların tüm hukuki ve mülkiyet hakları ellerinden alınarak mal varlıkları ihtilal komitesince devletleştirilip Türk ırkının yararlanmasına tahsis edilecektir”“Azınlıkların nüfus kayıtları müsadere olunarak, ...müslüman olmayanlara jenosit kartı verilecektir. Azınlıkların eğitim öğretim hakları ellerinden alınacak, akademik ünvanları tanınmayacaktır. Azınlıklar devlet kadrolarından tasviye edilecektir. Azınlıklara tek tip çamur renginde devşirme ve jenosit amblemli forma giydirilecektir. tüm basın kuruluşları kapatılacak, yöneticiler kurşuna dizilecektir. Türk örf adetlerine mugayir yerler kapatılacak, yöneticileri kurşuna dizilecektir. Tüm siyasi parti, dernek, vakıf, cemiyet gibi kuruluşlar kapatılacaktır. Türk ırkı bu büyük ihtilalle, Türkün üstünde asırlardır oynanan kahpe oyunu bozarak asaleten çözecektir” şeklinde bahsedildiği, şüpheli Cumhuriyet Başsavcılığımızdaki beyanında bu ifadelerin kendisi tarafından yazılmış olabileceğini, şahsi düşünceleri olduğunu söylemiştir.
Aynı ikamette, Levent Temiz adına çıkarılan ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünce verildiği ve araştırmacı olduğu belirtilen bir kart, ayrıca 63 adet 6136 sayılı kanun kapsamında fişeğin ele geçirildiği, şüpheliye ait silah taşıma ruhsatının İstanbul Valilik Makamının onayı ile 11.11.2004 tarihinde iptal edildiği ve İstanbul Polis Lab.Müd.nün 20.09.2008 tarih ve 2008/11845 sayılı Ekspertiz raporuna göre fişeklerin 6136 sayılı kanun kapsamında bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
c-Telefon Görüşmeleri ve İrtibatları
Tape no: 5086, 12.08.2008 tarihinde saat:16.28 de M. Bora P. İsimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Levent Temiz’in “7’de o şeyde buluşalım mı, o devamlı oturduğumuz vardı ya, orası biraz sote bir yer” dediği,
Tape no: 5066, 17.08.2008 tarihinde Saat:20.53 de K. Kürşat K. İsimli Şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Levent Temiz’in “eşyaları boşalttın mı, hiçbir şey kalmadı değil mi, o malzemeyi de kaldırsaydın, o yedek lastiğin olduğu yerler var ya, oraya da bir gözatsaydın” diyerek şifreli görüşmelerde bulunduğu,
Tape no:.5060’da kayıtlı 05.07.2008 saat:20.17’de Levent Temiz ile X Erkek Şahıs arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; X Erkek Şahsın: “Şimdi perşembeye kadar gelecek hafta perşembeye kadar dikkat etmen gerekiyo tamam mı,Perşembe günü bi 20 kişi kadar yine var” dediği, Levent Temiz’in: “Tamam abi” dediği, X Erkek Şahsın: “Perşembe günü bi 20 kişi kadar yine var” dediği, Levent Temiz’in: “Tamam abi” dediği, X Erkek Şahsın: “Eeee listede sende varsın” dediği, Levent Temiz’in: “Tamam abi” dediği, X Erkek Şahsın: : “Onu söyliyim eee olsa bile şey yapma telaşlanma hiç bi sorun olmayacak anladın mı” dediği, Levent Temiz’in: Tamam abi oldu anladım dediği, X Erkek Şahsın: “Hıh inşallah olmayacakta , olursa da hiçşey yapma kaygılanma yani dediği”, Levent Temiz’in: “Tamam abi okey anlaşıldı tamam” dediği, şüphelinin gözaltına alınacağının kendisine haber verildiği,dikkatli olması konusunda ikaz edildiğinin anlaşıldığı,
Tape no:.5061’de kayıtlı 06.07.2008 saat:16.20’de Levent Temiz ile X Erkek Şahıs arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Levent Temiz’in:ben kalkıp basın açıklaması yapsam , desem ki ben 2004 yılında o yıllarda görevdeydim a.. koyiyim şimdi nasıl bunu hangi ibne vermiş bu ee şey dediği, X Erkek Şahsın:Eee sey eee hiç öyle şeye girme eee yani bi sistemli eee ee hareket olduğunu sezgiliyorum ben olayda hiç tepki verme hiç bi açıklama yapma olayı akışına bırak değerli dostum dediği, Levent Temiz’in: Yok bizim partinin bu işte şeyi var mı dediği, X Erkek Şahsın: Yok canım yoktur yani nerde olsun öyle şey mi olur ya yani benim bildiğim yoktur ama yani eee biliyosun parti binbir türlu insan var parti de ee ama olağını tahmin etmiyorum okudum ben radikali Eeee şimdi dikkat ediyorsan orda Malatyada ki olayıda bize yal etmenin bi çabası var dediği, Levent Temiz’in:Herhangi bişey olursa ben sana söyliyim ifade tutanağımda neleri döşeyeceğmi,biliyorum yani biliyosun sende biliyosun ney hani Böyle saçmalık olun mu ben o zaman hep görevdeydim a.. koyim ben ee şey (anlaşılmadı) koalisyon dedikleri ibneliği yaparken kim başkan değilmiydim ben a.. koyim dediği, X Erkek Şahsın: Birileri serviste yapmış olabilir dediği, Levent Temiz’in: Onun için onlara söyle bunları onlar tekzip etsin ben değil dediği, X Erkek Şahsın: Hiç tepki verme olayı akışına bırak mutlaka rayına oturacaktır dediği, Levent Temiz’in: Tamam Sen genel merkezi uyar yine anladın mı Evet yani şimdi şey olursa benle alakalı bi hadise olursa ben mecburen eee gerekeni orda şey yapacam yani, il başkanlığı yaptığım dönemde genel başkan na emrettiyse onu yaptım, Ben il başkanıyken Devlet bey Devlet BAHÇELİ ne dediyse onu yaptım onun onun bilgisi haaricinde hiç bi iş yapmadım ayrıldıktan sonrada hatta o dernekte ayrılmam da yine genel başkanın emriyle ayrıldım o Kemalin derneğinde büyük (anlaşılmadı) genel derneğinde Yani böyle bi saçmalık olmaz ya ben kardeşim 2005 yılına kadar görev yapmışım 2005 yılında yaptığım bütün görevlerde genel başkanın talimatı ve emriyle yaptım, her yaptığım işi vel ha illegal bi iş yaptım mı yapmadım ama bunlar legal işleri illegal işler gibi gösteriyo bu ibneler Parti ve ocak mhp ve ülkü ocakları zarar görmesin bu işten onun için abi , söyle onlara gerekli önlemleri alsınlar öyle kıçlarını yayıp öyle orda oturmakla olmaz öyle bedavadan vatan mücadelesi olmuyo,dediği, X Erkek Şahsın: Gözünü severim sen tamam değerli dostum tamam dediği,
Tape no:.5062’de kayıtlı 06.07.2008 saat:17.28’de Levent Temiz ile Abbas isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmede özetle; Levent Temiz’in: Bu şimdi bugün radikal gastesiyle şeyi okudum takvim gastesini orda şöyle diyor Levent Temiz 2004 yılında diyo bizimle ilişkisi felan filan diyor ben o dönem görev deydim abi şimdi ben hiç bizamanda ilişkim milişkim kesilmedi genel başkanın talimatıyla dediği, Abbas’ın: Kim diyo , kim diyo takımdı kesilmişti dediği, Levent Temiz’in: Radikal gastesiyle takvim gastesi söylüyo dediği, Abbas’ın: Heh kimin adına dediği, Levent Temiz’in:Benim için güya benim için yani bunun mhp ili hiçbi alakası ilgisi yok gibisinden halbuki ben o dönem abi biliyosun görevdeydim ve genel başkanın talimatı olmadan hiçbir şeyde yapmadım dediği, Abbas’ın: Evet dediği, Levent Temiz’in: Yani kızılelma koalisyonunda tut o diğer bütün yapılan Yani legal eylemlerimizde genel başkan, Takvimin abi iç sayfasında görüceksin en alt köşede Kemal Kerinçsiz in şeyi var, Kemalin resmi var orada ya bunu genel merkezin ya tekzip etmesi lazım abi yada ben, şimdi bunlar yarın bugün bi şerefsizlik yaparlarsa ee o zaman parti, zan altında kalır, yani benim ee ben genel başkanın talimatı doğrultusunda ı haricinde hiçbişey yapmadımki abi dediği, Abbas’ın: Tamam şey yapalım ne diyecektim ee Atilli ile görüştün mü dediği, Levent Temiz’in: Yok görüşmedim o beni aradı geçen gün , geçen gün hani ilk günler görüştüm Atilla abiyle o kadar bundan onların haberi yok ya bunu genel merkezin kendisinin de tekzip etmesi lazım abi ben büyük hukukçular birliğinde de yine genel başkanın talimatı ile ayrıldım , genel başkan beni oraya genel başkan dediki git bak bunlar ne bok yiyo bende gittim baktım gittim kendisine rapor sundum ondan sonrada ayrıl dedi ordan bende ayrıldım mesela, Haberin özeti şu abi Levent Temiz diyo 2004 yılında diyo işte partiden diyo uzaklaştırıldı falan filan ben 2004 yılılnın sonuna kadar 2005 yılına kadar bi kere il başkanıydım ondan sonra o kızılelma mızılelma denilen hadiseler genel başkanın talimatıyla hepsini yaptım ondan sonra ben genel başkanın emri ve talimatı olmadan hiç bi iş yapmadım o büyük hukukçular birliğinede girdim ordanda kendisi beni çağırttı dediki ayrıl ve ayrıldım dediği, şüphelinin Mehmet Bora Perinçek ile birlikte yürüttüğü KIZILELMA çalışmaları ile Büyük Hukukçular Birliği içersindeki faaliyetlerinden bahsettiğinin anlaşıldığı,
Tape no:.5065’de kayıtlı 06.07.2008 saat:20.50’de Levent Temiz ile Ferman D. isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmede özetle; Levent Temiz’in: Ya ferman abi Siz yani dosyalarını çok ihmal etmeye başladınız , efendim ofisinize gelmisiniz iki gündür dediği, Ferman D.’nin: Ofisime iki gün izine ayrılmıştım ya ,Dedimki tamam müritler dedim hepsileri sıraya dizilmiş kan ağlıyo dediği, Levent Temiz’in: Aynen dediği, Ferman D.’nin: Şimdi İstanbula geldim İstanbulun kenarında bi deniz kenarındayım bi bahçenin içindeyim dediği, Levent Temiz’in: Güneşin battığı yerde misin dediği, Ferman D.’nin: Oldu baş üstüne ordayım orda oyalanıyorum dediği,
Tape no:.5068’de kayıtlı 19.08.2008 saat:21.05 Levent Temiz ile Hüseyin Ç. isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmede özetle; Hüseyin Ç’nin: televizyonda ismin geçiyodu dediği, Levent Temiz’in: Nasıl televizyonda ismim geçiyodu ya dediği, Hüseyin Ç’nin: Mehmet Zekeriya seni aramış Muzaffer Tekin vurulduğunda dediği, Levent Temiz’in: Mehmet Zekeriyayı mı aramışım dediği, Hüseyin Ç’nin: Seni aramış şey Muzaffer Tekin kendini vur ,intihar ettiği zaman yokmu, Seni aramış Kemal Kerinçsiz bide o savcı vardıya neydi Hıh Giray ATA Giray Ataç dediği, Levent Temiz’in: Ne biliyim a.. koyim ne biliyim aramış olabilir yani beni aramış diye a.. koyim neey o zaman tanımıyorum etmiyorum o herifi Eee ne yapiyim kardeş adam beni aramışsa ben bu herifi bu Zekeriya Öztürk denilen kavatı şeyde tanımıştım adını sen söyle gasteci kimliği ile tanıdım gesteciydi de bizim hukukçular birliği derneğinden ben ayrılmadan önce derneğe gidip gelen bi herifti dediği, şüphelinin M.Zekeriya Öztürk, Muzaffer Tekin, Ertaç Giray ile olan irtibatından bahsettiğinin anlaşıldığı,
Tape no:.5068’de kayıtlı 09.09.2008 saat:15.40’da Levent Temiz ile KadirK. K. isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmede özetle; Kadir K.K’nın: Ahmedi aradım Dediki eee komserim akşam çalıyoz biz o zaman akşam alacam ben dedim , parayı ne yaptınız dedim dediği, Kadir K.K’nın: Dedi ki para dedi yenge dedi bende dedi yarın Levent abiye yollatırıyim dedi yengeyi parayı versin dediği, Levent Temiz’in: Tamam tamam dediği, Kadir K.K’nın: Şimdi sen yengeyi ara Deki yarın de buluşalım dediği, Levent Temiz’in: Tamam oldu dediği,
Tape no:.5077’de kayıtlı 12.05.2008 saat:17.31’de Levent Temiz’e kayıtlı mesajda; MESAJ : Kanalturk Koza grubuna satilmistir. Yeni kanal yoldadir. Durmak yok, duran duser. Yarini kurtarmak icin yobazlarla mucadeleye devam! şeklinde ifadelerin yazıldığı,
Tape no:.5078’de kayıtlı 15.05.2008 saat:17.25’de Levent Temiz’e kayıtlı mesajda; "Paksut u,santaj mi tehdit mi gozdagi amacli mi dinlediler?AKP hukuka ve devlet yonetimine saldirarak parti kapatilmasini engellemeye mi calisiyor?Ayip ve yazik!"
Tape no:.5080’de kayıtlı 19.05.2008 saat:15.42’da Levent Temiz ile Kadir K. isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmede özetle; Kadir K.’nın: Müdafai hukukta nerde yer almak istiyosun dediği, Levent Temiz’in: Efendim abi dediği, Kadir K.’nın: Müdafai hukukta nerde yer almak istiyosun dediği, Levent Temiz’in: Müdafaıi hukukta askerim ben erim ben abi dediği, Kadir K.’nın: Yav bırakta şu artık bu lafı yeter yeter kendine koca aslan dediği, Levent Temiz’in: Eriz biz abi biz neyiz dediği, Kadir K.’nın: Yav bırak Allahın seversen tamam er er hepimiz eriz dediği, Levent Temiz’in: Eriz abi biz yani bizim bi biliyosun abi bizim hiç bi zaman bi beklentimiz koltuk makam mevki olmadı dediği, Kadir K.’nın: Anladık anladıkta şunu örgütleyelim artık bu iş başa düştü dediği, Levent Temiz’in: Evet , evet abi inşallah abi , Ertuğrul hocamız gibi bi değerli bi yani insanla birlikte olmak tabi bize onur veriyo dediği, Kadir K.’nın: Eyvalla dediği,Levent Temiz’in: Keşke zamanında tabi birlikte olsaydık, Ertuğrul hocamızla İşte bakalım abi hayırlısı işte nasip ya dediği,Kadir K.’nın: Bi genel kurul yapacaz da şu hareketi götürelim ekimde , kasımda bitirmemiz lazım dediği, Levent Temiz’in: Haziranın ortasında mı partinin genel kurulu dediği, Kadir K.’nın: Iıı genel kurul evet 20 yani 3. haftası olacak yaklaşık zamanlı bu 25 inde belirleyecez dediği,
Tape no:.5087’de kayıtlı 14.02.2008 saat:14.41’de Levent Temiz ile İrfan B. isimli şahıs arasında geçen telefon görüşmede özetle; “İrfan B.’nin: İrfan B., irfan b. benim ismim NTV televizyonundan hatırlıyomusunuz,bilmiyorum bu beşiktaş ağır ceza önünde telefonunuzu vermiştiniz orda bi grup gasdeciydik biz.., dediği, Levent Temiz’in: He evet evet dediği, İrfan B.’nin: Mavi montlu dediği, Levent Temiz’in: Evet evet buyrun dediği, İrfan B.’nin: Müsaitmisiniz ? dediği, Levent Temiz’in: Müsaitim buyrun dediği, İrfan B.’nin: Hı ya şimdi ben sizinle bi sohbet yapmak istiyorum da ropörtaj falan değil bu sadece birazda habercilik sahiplerin ötesinde, Şimdi bu hikaye, bu ergenekon meselesi acayip bi hal aldı yani iş çığırından çıktı gibi yani herşey artık böyle bi günah keçisi gibi durumu falan, Yani inan haberci olarak ben müthiş bundan vicdanen çok rahat.. yani açık söyleyim, ben ... falan biriyim ama dediği, Levent Temiz’in: Yani.. dediği, İrfan B.’nin: Şimdi benim yayınlanmak kaydıyla falan değil hatta dediği, Levent Temiz’in: Anladım dediği,İrfan B.’nin: Not alıym gelip not alıyım sizden kopyada istemiyorum da bu veli paşanın ve kemal beyin ifadelerine ben nasıl ulaşırım dediği, Levent Temiz’in: Şeymi mahkeme ifadelerimi dediği, İrfan B.’nin: Savcılıkta yaa mahkeme dedin savcılıkta aynı he iki tane oldu dimi şimdi hem savcılık.. dediği, Levent Temiz’in: Bende şeyler var o gün sadece mahkeme ifadeleri var, savcılık ifadeleri yok bende dediği, İrfan B.’nin: Anladım peki uzunmudur o mahkeme ifadeleri dediği, Levent Temiz’in: Yoo uzun değil yaa çok fazla uzun değil yani İrfan B.’nin: Ya onları bi ben gelip okusam yani vermekten imtina edebilirsinizde yazmak için değilde hani dediği, Levent Temiz’in: Olur yarın şeyapalım telefonlaşalım biyerde görüşelim ben size okuturum yani onları mahkeme ifadeleri var bende yani dediği, şüphelinin gizli olarak yürütülen soruşturma ile ilgili, adli makamlarca alınan ifadeleri basın mensuplarına ilettiği, soruşturmada eleştiri konusu edilen “gizliligin ihlal edilmemesi” prensibinin kimler tarafından çiğnendiğini açıkça ortaya koyduğu,
Tape no:.5070’de kayıtlı 30.05.2008 saat:20.35’de kayıtlı mesajda; "s bu aksam goruscektık .komutanda geldı." İfadesinin bulunduğu,
Tape no: 5531, 10.11.2008 tarihinde saat:16.59’da Şeref G. ile yaptığı görüşmede özetle; Şeref GÜL’ ün “Nerdesin?”dediği, Levent Temiz’ in “Floryadayım” dediği, Şeref G.’ ün “Ne yapıyon”dediği, Levent Temiz’ in “Oturuyorum sen ne yapıyorsun” dediği, , Şeref G.’ ün “Tamam kararımı verdim…Tamam işte”dediği, Levent Temiz’ in “Görüş biat et” dediği, Şeref G.’ ün “Evet”dediği, Levent Temiz’ in “İyi tamam nerdesin” dediği, Şeref G.’ ün “Hocamla beraber oturuyorum”dediği, Levent Temiz’ in “Ferman hocamlamı” dediği, Şeref G.’ ün “Ha ha”dediği, Levent Temiz’ in “Çok selamlarımı söyle” dediği,
Tape no: 5532 ,11.11.2008 tarihinde saat:00.26’da Kadir K. K. İle yaptığı görüşmede özetle; Levent Temiz’ in “Babacığım napıyorsun?” dediği, Kadir K. K.’ ın “Sağol abi sen nasılsın?” dediği, Levent Temiz’ in “İyiyim bugün gittim paşa kapısına” dediği, Kadir K. K.’ ın “....(anlaşılmadı) abi gördün mü?” dediği, Levent Temiz’ in “Hee çok rahat bi yer lan orası” dediği, Kadir K. K.’ ın “Öyleymiş abi ya ....(anlaşılmadı) gibi değil orası” dediği, Levent Temiz’ in “Çok bildiğin gibi değil çok rahat vallaha” “bi işler karıştırıyosun diyom sanki” dediği, Kadir K. K.’ ın “Yo yo bişey yapmıyorum ya” dediği, Levent Temiz’ in “Tamam noldu o şey noldu yazı gelmedimi?” dediği, Kadir K. K.’ ın “Hayır daha gelmedi” dediği, Levent Temiz’ in “Az kaldı” dediği, Kadir K. K.’ ın “Yarında arayacam ya bi haftası falan kaldı abi” dediği, Levent Temiz’ in “Bi haftası kaldı değil mi …İyi ya tamam” dediği, Kadir K. K.’ ın “Yarın bi arayıp sorucam abi” dediği, Levent Temiz’ in “Oldu öpüyorum seni” dediği,
Tape no: 5534, 17.12.2008 tarihinde saat:21.38’de Tolga… yaptığı görüşmede özetle ; Tolga’ nın “Reisim nasılsın?” dediği, Levent Temiz’ in “İyiyim sağol Tolga sen nasılsın?” dediği, Tolga’ nın “Sen parkta mısın reis?” dediği, Levent Temiz’ in “Yok Tolga evdeyim” dediği, Tolga’ nın “Ya bu Fermen hoca dün bişeyden bahsetmiştiya” dediği, Levent Temiz’ in “Kimden?” dediği, Tolga’ nın “Ferman hoca dün bişeyden bahsetmişti ya internettan” dediği, Levent Temiz’ in “Evet” dediği, Tolga’ nın “Hı ı reis %50 oluyo %50 olmuyo haberin olsun” dediği, Levent Temiz’ in “Valla ben anlamam o işlerden kardeş, Ferman hocanın kendisi orda oturuyo ara Ferman hocayı konuş” dediği, Tolga’ nın “Hı telefonu yok bende sana söylim dedim” dediği saptanmıştır.

d-Örgütsel İrtibatlar
Şüphelinin provokatif amaçlı katıldığı basın açıklamaları;
1-28.08.2003 günü saat 13.30’da Beyoğlu ilçesi Devaçıkmazı Sok. İtalyan Bale Salonu’nda, İP Öncü Gençlik İstanbul İl Başkanı Mehmet Perinçek, ADD İstanbul Merkez Şube Komisyon Başkanı Toros KORKMAZ ve İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz tarafından “Vatan Savunmasında Birleştik, Parola Ya İstiklal Ya Ölüm” başlıklı basın bildirisinin okunup dağıtıldığı,
Ergenekon Silahlı Terör Örgütükurma ve yönetme suçundan halen tutuklu olarak yargılanan Veli Küçük, 25.01.2008 tarihinde emniyetteki ifadesinde, Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek’in kendisiyle görüşmek istediğini, Mehmet Perinçek’in Ümraniye ilçesinde bulunan GİMA’ya geldiğini, Mehmet Perinçek’in Türk milliyetçiliğinden bahsettiğini, kendisinin de 30 Ağustos’ta ülkü ocakları ile beraber Taksim Meydanı’na niçin çelenk koymuyorsunuz diye söylediğini, bilahare aynı teklifi İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz’e de ilettiğini, şahısları bir araya getirdiğini, şahısların resmi prosedürü yerine getirerek etkinliği 30 Ağustos tarihinde Taksim’de gerçekleştirdiklerini, bu olayla ilgili basında Kızıl Elma İttifakı yönünde yorumlar yapıldığını beyan ettiği,
2-30.08.2003 saat 14.00’de Beyoğlu ilçesi Tepebaşı eski TÜYAP önünde İP İstanbul İl Teşkilatı organizesinde çeşitli toplum kuruluşlarının katılımı ile “30 Ağustos’un 81.yılında bir zaferin coşkusunu yaşamak ve ordu millet kaynaşmasını sağlamak” için basın açıklaması yapıldığı, etkinliğe Levent Temiz, Mehmet Perinçek ve Sevgi Erenerol’un katıldığı,
3-03.06.2005 günü saat 14.40’da Fener Rum Patrikhanesi girişinde Hukukçular Birliği Derneği Milliyetçi Ülkücü Avukatlar Grubu ve Milli Güç Platformu tarafından Ekümenlik ile ilgili basın açıklamasının yapıldığı, Kemal Kerinçsiz tarafından kilisenin giriş kapısına siyah çelenk bırakılmak istendiği, bilahare Fatih Adliyesi’ne gidilerek patrikhane hakkında suç duyurusunda bulunulduğu,
4-09.03.2006 tarihinde saat 12.00 sıralarında Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde Hukukçular Birliği Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği tarafından Van C.Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın hazırladığı iddianameyi protesto etmek için basın açıklaması düzenlendiği, basın açıklamasına Kemal Kerinçsiz, Levent Temiz, Veli Küçük, Muzaffer Tekin ve Oktay Yıldırım’ın katıldığı,
5-10.03.2006 günü saat 13.20 sıralarında Bilgi Üniversitesi’nde, “Sivil ve Demokratik Çözüm, Türkiye’nin Kürt Meselesi” adı altında düzenlenen paneli protesto etmek için Hukukçular Birliği tarafından basın açıklaması düzenlendiği, eyleme katılan Levent Temiz tarafından basın açıklamasının okunduğu,
6-07.05.2006 günü saat 12.15 sıralarında Beyoğlu Galatasaray Meydanında Hukukçular Birliği Milli Güç Platformu, Vatansever Güç Birliği, Türkiyem Topluluğu, Aydınlar Ocağı, Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği, Anadolu Dostluk ve Türkmen Derneği tarafından Yunanistan’ın Selanik’te açmayı planladığı “Pontus Soykırımı Anıtı”nı protesto etmek için basın açıklaması düzenlendiği, Kemal Kerinçsiz tarafından topluluğa hitap edildiği, Yunanistan Konsolosluğu önüne siyah çelenk bırakıldığı, eyleme Levent Temiz, Oktay Yıldırım, Muzaffer Tekin, Zekeriya Öztürk, Emin Gürses, Kemal Kerinçsiz ve Asım DEMİR isimli şahısların katıldığı,
7-07.06.2006 günü saat 11.25 sıralarında Sultanahmet Adliyesi önünde Perihan MAĞDEN’in vicdani ret konusunda yargılanması ile ilgili 50 kişilik gruba Gönül APAYDIN tarafından basın bülteni okunduğu, protesto gösterisini yapan grubun Kemal Kerinçsiz tarafından yönlendirildiği, gösteride bulunanlara müdahale söz konusu olduğunda olayın büyüyebileceği, müdahalenin adliye içerisindeki düzeni ve görülmekte olan duruşmaları olumsuz etkileyebileceğinden duruşma bitene kadar güvenlik tedbirlerinin devam etmesine karar verildiği, provokatif gösteriye Levent Temiz, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol, Oktay Yıldırım ve Asım DEMİR’in katıldığı,
8-21.09.2006 günü saat 10.30 sıralarında Beyoğlu Adliyesi’nde Büyük Hukukçular Birliğinin organize ettiği “Küresel BOB Projesi çerçevesinde askeri işgal ve parçalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır” konulu protesto eylemi düzenlendiği, “misyoner çocukları O.PAMUK, H.DİNK, H.CEMAl, İ.BERKAN, H.ŞAHİN, M.BELGE”, “baba ve piç”, “Hukukçular Birliği” ibareli pankartı taşıdıkları, 3 sayfadan ibaret olan “biz burdayız sen nerdesin” ile başlayan bildirinin okunduğu, bildiride Av.Levent Temiz’in isminin de bulunduğu tespit edilmiştir.
Şüpheli Levent Temiz’in kullandığı 0532 223 53 48 ve 0538 511 79 31 numaralı hatlar ile ilgili İstanbul 9.Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/1084 sayılı kararına istinaden yapılan incelemesinde Levent Temiz’e ait sim kartta, Arif Doğan’a ait 0532 283 89 24 numaralı hattın, ayrıca Adil Serdar Saçan’a ait 0505 543 09 03 nolu numaranın kayıtlı olduğubelirlenmiştir.
Haklarında kamu davası açılan sanıklardan M.Zekeriya Öztürk’ten elde edilen cep telefonuna takılı sim kartın rehber bölümünde (Levent Temiz 0532 784 0864) şeklinde,
Veli Küçük’ten elde edilen cep telefonuna takılı sim kartın rehber bölümünde(Levent Temiz 0539 493 8829) şeklinde, Oktay Yıldırım’dan elde edilen cep telefonuna takılı sim kartın rehber bölümünde(Levent Temiz 0532 223 5348) şeklinde, M.Fikri Karadağ’dan elde edilen cep telefonuna takılı sim kartın rehber bölümünde(Levent Temiz Hukuk Birliği 0532 223 5348) şeklinde Levent Temiz’in ismi ve telefon numarasının yazılı olduğu tespit edilmiştir.
Soruşturma kapsamında tutuklanan Mehmet Zekeriya Öztürk’ün Codegen marka USB hafıza kartında yapılan incelemede, adı geçen şahsın kendisine gönderilen mesajları “cep mesaj” isimli klasör içinde kaydettiği, bahsedilen klasörün incelenmesinde;
-Şüpheli Levent Temiz’in 08.11.2005 tarihinde saat 00.55 sıralarında gönderdiği mesajda, “böyle bir şansın, hakkın, lüksün yok, bunu sadece düşünebilir ve söyleyebilirsin. Cephede adam kaybedemiyiz. sıkılacak adreslerse gayet açık”,
Yine Levent Temiz’in 19.11.2005 tarihinde saat 05.48 sıralarında gönderdiği mesajda, “bu şerefsizler Jitem’i bitirmek istiyor. Hatta işgal altındaki devletin içindeki milli unsurları. Oyuna gelmeyelim. Çünkü bu süreç TC.nin tasfiyesini hızlandırır.” yazdığı,
Levent Temiz’in 11.09.2006 tarihinde saat 04.03 sıralarında gönderdiği mesajda, “...devletimiz aynı İsrail’in yaptığı gibi terör örgütlerinin liderlerine nokta suikastler yaparak öldürsün. Bu çok kolay abi. Düşünsene mesela Zübeyir Aydar gibi veya Remzi Kartal gibi vatan hainlerinin yurtdışında öldürülmelerini, bunun bize iki yönlü avantajı olur. 1-Türk devletinin uluslararası prestiji artar, 2-örgüt elemanları demoralize olur ve bu terör örgütleri kendiliğinden kendi kendini tasfiye sürecine sokar. Türk devletinin gücünü gören içerideki ve dışarıdaki sempatizanlar pasifize olur. Eğer devletimiz hala güçsüz bir devlet olma kararlılığında ısrar ediyorsa bu işi hakkıyla başaracak aslanlar mevcut. Bu aslanlar daha önce devletin yanlış seçim yaptığı menfaatperest çakallar sürüsünden değil. Yurtdışına sızarak kimseden en ufak maddi manevi destek almadan bu hayati nokta operasyonları yapacak beceri ve cesarete sahipler. Bu proje hayata geçerse terörün kökü kalmaz. Yeterki devletimiz (hükümet değil) bu konuda kararlılık göstersin, selamlar” yazdığı görülmektedir.
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olma suçundan halen İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu olarak yargılanan M.Zekeriya Öztürk’ten elde edilen bilgisayarın hard diskinin incelenmesinde, 0532 223 53 48 numaralı hattı kullanan Levent Temiz’in 14.05.2006 tarihinde saat 03.46’da gönderdiği mesaj içeriğinde; “bugün Türk, tarihinde görmediği kadar aşağılanmaktadır. Avrupa’nın ve ABD’nin saldırganlığı tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. İşbirlikçi komprador sistem görülmedik derece aşağılıktır. Bu durumda Türkçü devrimci gençlere ihtiyaç vardır. Ben TC. nin sadece tam bağımsızlığını istedim. Bu nedenle ben ve ülküdaşlarım emperyalizme ve işbirlikçilere karşı savaştık. Bundan dolayı ölümden korkmuyoruz ve ben genç yaşta ülkemin bağımsızlığına kendimi armağan etmekten onur duyuyorum. Türklüğün tek kurtuluş çaresi kalmıştır O DA SİLAHLI MÜCADELEDİR. Av.Levent Temiz” dendiği, aynı mesajın aynı tarihte saat 03.04’de Veli Küçük’e, 03.14’de Sevgi Erenerol’a, 03.50’de Kemal Kerinçsiz’e, 04.12’de M.Fikri Karadağ’a gönderildiği telefon dökümleri ile tespit edilmiştir.
Kuvva-i Milliye Derneği’ nin Ankara bürosunda yapılan aramada ele geçen dijital malzemeler hakkında tanzim edilen İnceleme ve Değerlendirme Raporu’ nda;
06 Aralık 2006 tarihli E-postanın, Güler Kömürcü’nün aynı gün Zaman Gazetesinde çıkan bir haberi Bekir Öztürk’e gönderdiği, bu yazıda; Kemal Kerinçsiz'in ulusalcı ekibinin dağıldığı, Yeni Hayat Dergisi'nin sahibi Avukat Hanefi Altaş, Avukat Levent Temiz ve Avukat Ahmet Ülger’in Büyük Hukukçular Derneği’ni terk ettiği, Kemal Kerinçsiz'in bütün eylemlerinde yanında yer alan Levent Temiz’in 'bilinmeyen unsurlar ve oluşumlarla ilişkisini' gerekçe göstererek ayrıldığı, Kemal Kerinçsiz'in Türksolu'nun toplantılarına katıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Halil Behiç Gürcihan ait, SEAGATE marka, seri numarası 6EJ00TXL olan hard diski üzerinde yapılan incelemede;“eml” dosyası incelendiğinde o.calli@gmx.net isimli e posta adresinden bgurcihan@superonline.com isimli e posta adresine gönderildiği anlaşılmıştır.Söz konusu e postada "levent temiz" isimli şahsın Hrant DİNK ile ilgili basın açıklaması yapması sonrasında hakkında açılan dava ile ilgili olarak destek talebi ile bilgi@acikistihbarat.com’a göndermiş olduğu e posta olduğunun görüldüğü,
Şüpheli İsmail YILDIZ’ın Ankara ili Çankaya İlçesi Tunus Caddesi Renk Apartmanı 91/1 sayılı yerde bulunan SESAR (Siyasi, Ekonomik , Sosyal Araştırmalar ve Strateji Geliştirme Merkezinde ele geçirilen Yonsis 84 ibareli bilgisayarın incelenmesinde;

“Bulunanlar\SESAR/OCAK_HAZIRAN_2007.doc” isimli 505 sayfalık yazı içerisinde: Ulusal Hukukçular Birliği Derneği: BHB'de Kerinçsiz'in çok öne çıkması, derneği böldü. Levent Temiz, 2006 yılında BHB'den ayrılarak Ulusal Hukukçular Birliği Derneği'ni (UHB) kurdu, şeklinde yazıların bulunduğu,
Hakkında kamu davası açılan Emin Gürses’ten elde edilen dijital delillerin incelenmesinde vatan-devrim-mülakat.doc isimli word belgesinde; Eski İstanbul Ülkü Ocakları İl Başkanı Levent Temiz’in (Temiz’in yanıt hakkı baki) 26 Şubat 2004’te AGOS’un kapısına gidip, “Hrant Dink, Bundan Sonra Bütün Öfkemizin Ve Nefretimizin Hedefidir” demesi bir yeşil ışık mı? , Levent Temiz, Amerikan Konsolosluğu’nun peşinden “Gel, bir konuşalım” diye yalvardığı biridir. Ama bunu kabul etmediği için de birçok yerden dışlanmıştır. Ben size bunu bir bilgi olarak söylüyorum. Zaten bu yeşil ışıklar da öyle orta yerde yakılmaz. Temiz’in yaptığının adı eylem yazdığı belirlenmiştir.
Şüpheli Tunç Akkoçun İkametinden elde edilen14 nolu cd\belgeler\16 eylül 2003-ba.doc isimli word belgesinde;“İşçi Partisi Öncü Gençlik İstanbul İl BaşkanıMehmet Perinçek ve İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz;“Türkiye kendisine yönelen tehdidi, yeniden “Ya İstiklal Ya Ölüm” şiarıyla göğüsleyebilir. Biz “Gerekirse silahlı mücadele ederiz” sözlerini bu konjonktürde, yurdumuzun açık bir dış tehdit altında bulunduğu koşullarda söyledik” şeklinde yazı olduğu görülmektedir. Hürriyet gazetesinin 15 Eylül 2003 Pazartesi günlü sayısında İşçi Partisi MK üyesi ve İstanbul İl Başkanı Mehmet Perinçek ile İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz’in Aktüel Dergisi’nin son sayısında yayımlanan röportaja atıf yapılan yazıda yöntem olarak silahlı mücadeleyi benimsedikleri belirtilerek “gerekirse silahlı mücadele ederiz” başlıklı bir haber yayınlandığı, haberin devamında; “Türkiye Cumhuriyeti, silahla kurulmuştur ve ancak silahla yıkılabilir. Yukarda saydığımız koşullarda Türkiye’de bir vatan savunması cephesinin oluşturulması mecburidir. Vatan savunmasının teminatı doğallıkla Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. Kurtuluş Savaşı gibi büyük bir mücadele vermiş Türk milleti de bir düşman işgali karşısında elbette ki vatan savunması cephesindeki yerini alacaktır,”dendiği saptanmıştır.
Hakkında kamu davası açılan sanıklardan Kemal KERİNÇ’sizden elde edilen kemal kerİnçsİz\dİjİtaller\ilksol_pc\doc\taslak türkiyem toplulugu.doc isimli word belgesinde;
“TASLAK, Türkiyem Topluluğu İstanbul Yürütme Kurulu Görev Bölümü başlığının
Teşkilatlanma - Sivil Toplum Kuruluşlarıyla İlişkiler” adı altında; Levent Temiz Av.532.2235348 -5295513 avukat.leventtemiz@gmail.com Hukukçular Birliği Yön.K. şeklinde yazmaktadır.
Hakkında kamu davası açılan sanıklardan Emin Gürses’ten elde edilen, emİn gürses\dİjİtaller\maxtor e1pc1t1ez9999 40gb\doc\vatan-devrim-mülakat.doc isimli word belgesinde; “ Eski İstanbul Ülkü Ocakları İl Başkanı Levent Temiz’in (Temiz’in yanıt hakkı baki) 26 Şubat 2004’te AGOS’un kapısına gidip, “Hrant Dink, Bundan Sonra Bütün Öfkemizin Ve Nefretimizin Hedefidir” demesi bir yeşil ışık mı? Levent Temiz, Amerikan Konsolosluğu’nun peşinden “Gel, bir konuşalım” diye yalvardığı biridir. Ama bunu kabul etmediği için de birçok yerden dışlanmıştır. Ben size bunu bir bilgi olarak söylüyorum. Zaten bu yeşil ışıklar da öyle orta yerde yakılmaz. Temiz’in yaptığının adı eylem”şeklinde adının geçtiği, görülmektedir.
İsmaİl YILDIZ’dan elde edilen; dİjİtaller\yonsis75ibareli_samsunghdd_s0dwj1jl918228\doc\İfrat.doc isimli word belgesinde;
BOP’ÇULARIN DEĞİRMENİNE SU TAŞIYAN “REAKSİYONER ULUSALCI” Kerinçsiz VE ARKADAŞLARI?!
“Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, görüşme talebini geri çevirdiği, Ülkü Ocakları'nın 'aforoz' ettiği avukat Kemal Kerinçsiz ve avanesinin yeni adresi belli oldu: Türkiyem Topluluğu. TESEV'in toplantısında terör estiren Kerinçsiz ve avanesi, topluluğun İstanbul İl Temsilciliği'nde yer alıyor. Topluluk, siyasi hareket olmadığını açıklasa da il ve ilçelerde siyasi parti gibi örgütleniyor. Topluluğun sözcülüğünü, milliyetçi görüşleri ile bilinen Türk-İş'e bağlı Türkiye Metal Sendikası'nın 31 yıllık Genel Başkanı Mustafa Özbek tarafından oluşturuldu. Mustafa Özbek'in 14 Nisan'da bir basın toplantısı ile duyurduğu topluluğa bağlı, ilk il temsilciliği bir hafta sonra İstanbul'da oluşturuldu. Prof. Dr. Mustafa Erkal'ın başkanlığını yaptığı kurucular kurulunda ise TESEV'in önceki günkü toplantısında terör estiren şu isimler var: Kemal Kerinçsiz, Ramazan Bakkal, Erdal Ergen ve Aynur Saydam. Yine 34 kişilik kurulda yer alan Eski İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz ile Türk Ortodoks Patrikhanesi'nden Sevgi Erenerol da Kerinçsiz ile bir çok eylemde birlikte hareket ediyor. Kurul, açıklamasında şu görüşlere yer veriyor: "Topluluk, bunalımdan çıkış yolunu Türk'ü ve Türkiye'yi gönülden seven insanların teşkilatlanması ve güç birliği oluşturması ile olacağına inanıyor. Amaca ulaşmak için Türkiye genelinde teşkilatlanma çalışmalarına hız veren Türkiyem Topluluğu; iç ve dış ihanet ittifakına karşı, üniter yapımıza ve Cumhuriyetin değerlerine bağlı olan herkesi topluluğun çatısı altında birleşmeye çağırıyor."
Topluğun sözcüsü Özbek, 14 Nisan'daki basın toplantısında, bir siyasi hareket olmadıklarını kaydederken, 'halk teveccüh gösterdiği takdirde bu talebin önünde duramayacaklarını' belirtmişti. Mustafa Özbek ayrıca, halkın iradesinin parlamentoya yansımasına öncülük edeceklerini de belirtmişti” şeklinde değerlendirmelerin yer aldığının tespit edilmiştir.



Sanık Erkut Ersoy’ un dijitallerinde yapılan incelemelerde, ümit sayin ile binbaşı o. t. ve üsteğmen z. y. arasında gerçekleşen chat konuşmaları. doc isimli word belgesinde ve şüpheli Habip Ümit Sayın’ dan elde edilen dijitallerde yapılan inceleme sonucunda, bulunanlar\devlete sızma faaliyetleri klasörü içresindeki “umitsayın” nicki kullanan sanık Habip Ümit Sayın ile “MSN görüşmelerinde, “oganturkmen” nickini kulunnan Binbaşı O.T’nin 12.07.2008 tarihinde yaptıkları MSN görüşmesinde özetle; H.Ü.Sayın’ ın “zafer ve caner de hatta. biraz sonra konferansa girelim” “böylece 3-4 kişi farklı renklerle çok rahat tartışıp konuşabiliyoruz. onu bir görün” “ama onlara da mesaj yollamanız ve ilave etmeniz lazım” zaferyener2004@yahoo.com” “cnrkarahan@yahoo.com” “zafer de şu anda ADSL bağlatıyormuş” “biraz sonra müsait olurlar” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Tamam hocam. Bu konferansı yarına ya da sonraya bıraksak olur mu” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “tamam olur” “Levent Temizle arası çok iyi. levent bugün enstitüye geldi” “hrant dink’in türklere küfür etmesi davasında o da var” dediği, binbaşı o.t’ nin “ne diyorsunuz? burada temasa geçebilir miyim” dediği, h.ü.sayın’ ın “ben temasa geçirtebilirim” “leventle konuşayım ona direkt ulaşıyor” “siz buraya gelince de leventle tanışmanızda yarar var” dediği, binbaşı o.t’ nin “tamam hocam ben sizden haber bekliyorum. bu arada hırant'ı beraat ettirecekler herhalde. koşullar konusunda tam anlamıyla hem fikiriz. bu levent kim” dediği, h.ü.sayın’ ın “levent temiz. eski ülkü ocakları başkanı. kızıl elma ve sağ-sol birleşmesinden sonra bahçeli tarafından aforoz edildi” “size bahsetmiştim” dediği, binbaşı o.t’ nin “doğru. şimdi hatırladım güvenilir mi” dediği, h.ü.sayın’ ın “valla çok uzun süredir tanımıyorum. ama iyi çocuğa benziyor” “ama kim iyi kim kötü artık ayırt etmek için çok uzun sürede karar vermek gerektiğine inanıyorum” “jandarma istihbaratı bendeki özel harp kitapları ile çok ilgilendi” “o kitapları genkura da çekmemiz lazım levent paşaya ileteceğim” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Onu ben de soracaktım. O Özel harp kitaplarından bir suret ayarlayabilir miyiz? Bir de nereden buldunuz” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “bunlar artık bulunamaz. abdde bile Yasak” “bendekiler ender kopyalardan yeraltından buldum, abdde yeraltında herşey var” “tüm bomba ve patlayıcı ve bubi tuzak yöntemleri var” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “O zaman Genkur için bir benim için bir suret ayarlayalım hocam. Tabi o bahsettiğiniz yer altı cd'lerinden de alırsam sevinirim” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “tabii cdler kolay, geldiğinizde hemen çekeriz” dediği anlaşılmıştır.
“umitsayın” nicki kullanan sanık Habip Ümit Sayın ile “MSN görüşmelerinde, “oganturkmen” nickini kulunnan Binbaşı O.T’nin 16.07.2008 tarihinde yaptıkları MSN görüşmesinde özetle; H.Ü.Sayın’ ın “bugün acıkistihbarat sitesinin yapımcısı behiç gürcihan ve levent temiz bana geliyorlar” “yahoogrouplardan gelen son mesajları okudunuz mu” “ermenilerin türklere hakareti ile ilgili internete verdiğimiz mesaja çok yanıt geldi herkes mehmet beyi aramış” “biz yoğun şekilde alemdaroğlu meselesine kitlendik” “bunu da internete yayacağız” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Bu arada Levent Temiz size geldiğinde şu Çölaşan konusunu ona açabilir misiniz? Hazır izindeyken bir temas kurmak fena olmaz” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “sizi telefonda görüştüreyim” “Özlemin de çölaşanla direkt teması var” “özlemle bugün buluşacak mısınız” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Ondan haber bekliyorum” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “özlem mustafa balbay ve çölaşanı Avrasyadan tanıyor” “ona da konuyu açın” dediği, BİNBAŞI O.T’nin “Biliyorum. Ona da bu konuyu çıtlatmayı düşündüm zaten” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “11 eylül kitabında gerçek isminiz mi olacak yoksa barış kerimoğlu mu” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “O kitapta gerçek ismimin olmaması benim yararıma olur. Tespit ettikleri an defterimi dürerler çünkü” “benim için atış emeklilikten sonra serbest olacak” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “bizim şu anda Kalemdar konusunda yoğunlaşmamız arttı. dönme ihtimali yüksek, onunla ilgili mailleri okudunuz mu” “nur serter ve bizim enstitüdeki ersi abacı kalfoğlu onu satıyor” “Parlakla görüşüyorlar ve fahişeler gibi bilgi taşıyorlar” “ayrıca sizi açık istihbarat sitesinin sahibi behiç gürcihanla da tanıştıracağım” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Behiç Gürcihan'la tanışalım, ama ne zaman nerede” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “behiç bugün gelecek” “telefonda tanışabilirsiniz” “gelince de burda tanışırsınız” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Telefonla irtibatı pek tercih etmiyorum. Orada ya da yolları buraya düşerse burada tanışmak ve yüz yüze iletişim daha faydalı olur” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “tamam” “Levent Temiz tutturmuş özel harbe gireceğim DİYE” “birisinin ona bunun hemen hemen imkansız olduğunu anlatması lazım” dediği görülmrktedir.
“umitsayın” nicki kullanan sanık Habip Ümit Sayın ile “MSN görüşmelerinde, “oganturkmen” nickini kulunnan Binbaşı O.T’nin 21.07.2008 tarihinde yaptıkları MSN görüşmesinde özetle; H.Ü.Sayın’ ın “özlemle bağlantıları sıkı tutmalıyız. bir kadından beklenmeyecek kadar tutarlı, ulusalcı ve dürüst ve ilkeli ve sosyal” “siz zaferle onu orda marke edin” “inanılmaz destek oluyor bilgi yollama açısından” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Zafer mi” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “evet veya sadece siz” “yani kızla görüşün ve onun istihbarata olan açlığını giderin demek istiyorum” “kız istihbarat meraklısı” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Özlem Hanım konusunda da Zafer konusunda da size katılıyorum” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “yani özlemi daha iyi kazanmamız lazım” “o nedenle orda benim geldiğimde toplanan grup arada bir toplanın ve onu da aranıza alın” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Kızın merakı sadece istihbarat değil. Söylediğiniz gibi bir şeyler yapabilmek istiyor” “Hocam askerler konusunda bir şey diyemem de sivillerle arada toplanabiliriz” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “tamam iyi işte. bir ekip oluştu orda” dediği, BinbaşI O.T’ nin “Askerlerden şu an için sadece Zafer olumlu geliyor bana” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “caner de olumlu ama daha çekingen” dediği, Binbaşı O.T’ nin “doğru” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “yani zafer internete hakim olmak artık büyük bir güç” “zafer bu arada perşembe ŞATO ya rapor götürmeyi düşünüyorum” “Perşembe akşamı kadıköyde bir grup toplantısına davetlisin” dediği, görüşmenin devamında “zaferyener2004” nickini kullanan üsteğmen Z.Y ile yaptıkları MSN görüşmesinde, ÜSTEĞMEN Z.Y’ nin “beni mi tanıyacaklar” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “evet” “yani seni çok övdüm ve merak ediyorlar” “sempatik kanallar olarak tanıyacaklar” dediği, üsteğmen Z.Y’ nin “açık istihbaratta vardı onunla ilgili yazı” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “evet” “zaten toplantıya katılan o yazının yazarı Behiç Gürcihan, Ben ve Levent Temiz ile belki Emin Gürses” “toplantı dediğim bira içeceğiz” “Levent Temizi dün behiçle tanıştırdım çok sevdi” “açık istihbarat iyi bir grup” “nur serter ruh çağırma seanslarına katılıyormuş” “rafet kayserilioğlunun sevgi dünyası dergisinde makaleler yazmış” “atatürkün ruhunu da çağırıyorlarmış ve beyti dosttan haberler alıyorlarmış” “beyti dost size kimi hatırlatıyor, dost tarikatını değil mi” “dost tarikatı da kemalist geçinen bir tarikat değil miydi” dediği, üsteğmen Z.Y’ nin “bu kadar olamaz hocam, Atatürk'ü buna da alet ettiler” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “ihsan güvenin tüm ses kayıtları geldi bana” “zafer gelince sana dinleteceğim” “dost tarikatının tüm bantları var” “atatürkün ruhunu çağıran ve türbelere giden bir kadın nur s.” Dediği saptanmıştır.
“umitsayın” nicki kullanan sanık Habip Ümit Sayın ile “MSN görüşmelerinde, “oganturkmen” nickini kulunnan Binbaşı O.T’nin 06.08.2008 tarihinde yaptıkları MSN görüşmesinde özetle; H.Ü.Sayın’ ın “Zaferin bağlı olduğu bir ekiple tanıştım” “genkur bağlantılı bağımsız çalışıyorlar” “sizle de tanıştıracağım onlar bu işi çözebilirler” “ayrıca Levent Temiz grubu da çözebilir” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “Vardır da elinde o kadar kaldığını zannetmiyorum. Sonra kitap alsam ne yapacağım ki hocam? Zafer'in bağlı olduğu ekip nasıl Gnkur. bağlantılı bağımsız oluyor hocam” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “Zafere karşılaştığınızda yüz yüze sorun” “Onlar farklı bir birimmiş. İsmi ÇAĞRI Özkan” “artık anladım ki bu bahriyelilerde karakter olarak fazla iş yok” “1993 KHO mezunu hangi rütbededir” “Kuleli 1984 hangi rütbededir ve KHO 1993 hangi rütbededir biliyor musunuz” dediği, BİNBAŞI O.T’ nin “1993 KHO mezunu Yüzbaşı, Kuleli 1984 mezunu Binbaşı ya da Yarbay rütbesindedir hocam. Hayırdır” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “onların yahoo grubuna da mesajlar yollayacağım, onlar tanıyorlar bazı dostlarımızı, tüm asker ve subayları bir listede birleştirmeye çalışıyorum” “binbaşım, size melek isimli birisinden gelen maili de ekleyip, uygun bir dille yaptığının ayıp olduğunu belirtirseniz. bir de meleğin mailini ekleyip, guvenlikistihbarat-owner@yahoogroups.com adresine de cc lerseniz sevinirim. Ama bir 5 dk.nızı alır, biraz sonra yapabilir misiniz” dediği, Binbaşı O.T’ nin “Hocam ben o işi yarın ya da pazartesi halledeyim” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “siz bilirsiniz ama demir tavında dövülür. sadece 5 dk.nızı alır” dediği, Binbaşı O.T’ nin “Hocam haklısınız da benim derdim yorgunlukla yanlış bir iş yapmamak. Bir deşifre olursam o benim canıma okur çünkü. Malumunuz sabretmem gereken iki yıl var. Onun için yarın ya da pazartesi sağlam kafayla olsun diyorum. Boşuna gündüzün şerri akşamın hayrından iyi dememişler hocam” dediği, H.Ü.Sayın’ ın “tamam binbaşım nasıl uygun görürseniz” dediği,
Şüpheli Levent Temiz ’in dosya kapsamındaki diğer şahıslarla yapmış olduğu telefon görüşme sayısı şöyledir:

1 Adil Serdar Saçan 19
2 Arif Doğan 5
3 Atilla AKSU 36
4 Durmuş Ali ÖZOĞLU 2
6 Doğu Perinçek 2
7 Emin Gürses 21
8 Halil Behiç Gürcihan 81
9 Habib Ümit Sayın 123
10 İbrahim ŞAHİN 30
11 Kemal Kerinçsiz 167
12 Mehmet Fikri Karadağ 28
13 Muzaffer Tekin 44
14 Mehmet Zekeriya Öztürk 437
15 Oktay Yıldırım 6
16 Sevgi Erenerol 50
17 Veli Küçük 68

e- Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Şüpheli Levent Temiz’in Arif Doğan, Emin Gürses, Hakkı K., Kemal Kerinçsiz, Fikri Karadağ, Zekeriya Öztürk, Muzaffer Tekin, Sevgi Erenerol, Veli Küçük ile örgütsel bağ ve irtibat içinde olduğu, bu şüphelilerin bir kısmı ile birlikte provokatif amaçlı protesto gösterilerine katıldığı anlaşılmaktadır.,
Hukukçu kimliğine rağmen demokrasi ve mevcut hukuk sistemine karşı olduğu, Türk ihtilalini gerçekleştirme amacı doğrultusunda çalıştığı, bu ihtilalin gerçekleşmesi halinde azınlıkların tüm haklarının ellerinden alınacağını, mal varlıklarının ihtilal komitesince devletleştirileceğini, azınlıklara tek tip çamur renginde devşirme ve jenosit amblemli forma giydirileceğini, tüm basın kuruluşlarının kapatılarak yöneticilerinin kurşuna dizileceğini, Türk adetlerine mugayir yerlerin kapatılarak yöneticilerinin kurşuna dizileceğini, büyük ihtilalle oyunun bozulacağını belirttiği görülmektedir.
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olma suçundan tutuklu Mehmet Zekeriya Öztürk, Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz ve M.Fikri Karadağ’a Danıştay saldırısından 3 gün önce kullandığı 0532 223 53 48 numaralı hattan mesaj gönderdiği, mesajda açıkça, şiddete çağrı mahiyetinde “silahlı mücadeleden’ bahsettiği, bu mesajın Zekeriya Öztürk’den elde edilen bilgisayarın harddiskinin incelenmesi sonucu tespit edildiği, şüphelinin ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜnün amaçları doğrultusunda hareket ettiği, şiddete çağrı içeren mesajlar çektiği, örgütün hukuk departmanında görevli üyesi olduğu, ikametinde ruhsatsız 63 adet mermi bulundurduğu, anlaşılmakla;
Şüpheli Levent Temiz’in eylemlerine uyan TCK.nın 314/2, 53,54, 58/9, 63 , 6136 sayılı kanunun 13/3, 3713 sayılı kanunun 5. maddeleri gereği cezalandırılması talep edilmiştir.

38-Şüpheli Ertaç GİRAY
a-Savunmaları
Savcılık beyanı;
Cumhuriyet Savcılığından emekli olduğunu, halen avukatlık yaptığını, meslekteyken 1999 senesinde eski TCK.’nın 296.maddesinde belirtilen suçluyu gizleme suçundan yargılandığını, bu suçtan dolayı hüküm giydiğini, cezasının tecil edildiğini, 2007 yılında Muzaffer Tekin isimli şahsın Emniyetçe yapılan aramasına katıldığını, bu şahısla yapmış olduğu görüşme sebebiyle suçluyu gizleme iddiası ile hakkında soruşturma sürdürüldüğü, bu soruşturmanın halen Beyoğlu 3.Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiğini,
Şüphelilerden Muzaffer Tekin’i tanıdığını, Mehmet Zekeriya Öztürk ve İsmail EKSİK’in avukatı olduğunu, Rafet ASLAN isimli şahsı Muzaffer Tekin’in yanında arama esnasında gördüğünü, Güler Kömürcü’yü bu olaylardan önce hukuk davalarındaki avukatı olması sebebiyle tanıdığını,
Ergenekon örgütünün üyesi olmadığını, ele geçen örgütsel belgeleri bilmediğini, ancak dava sebebiyle birçok belgeyi okuduğunu, ancak davadan önce bu belgelerden haberi olmadığını,
2006 yılında MİT eski İstihbarat Daire Başkanı Mehmet EYMÜR’ün Doğu Perinçek’e karşı avukatlığını yaptığını, kendisi hakkında MİT ve CIA ajanı olduğu hususundaki iddiaların Doğu Perinçek tarafından ileri sürüldüğünü, Aydınlık dergisi ve yandaşları tarafından gerçek olmayan haberlerle hedef gösterildiğini,
Savcı olarak görev yaptığı dönemde Adil Serdar Saçan’a görev verip birçok operasyon yaptırdığını, ancak bu kişi ile başkaca irtibatının olmadığını,
Mehmet Zekeriya Öztürk ve Güler Kömürcü’yü tanıdığını, müvekkilleri olduğunu,
Muzaffer Tekin’i daha önceden bir kez gördüğünü, Danıştay olayı sebebiyle Mehmet Zekeriya Öztürk’ün kendisini aradığını, Muzaffer Tekin ile ilgili arama kararı çıktığını söylediğini, Muzaffer Tekin’i onurlu biri olarak tanıttıkları için bu kişiye yardımcı olacağını söylediğini, Muzaffer Tekin’e de gidip teslim olmasını söylediğini, savcılığa gidip teslim olması halinde yanında olacağını belirttiğini, bu sözleri söylediği zaman yanında Mehmet Zekeriya Öztürk, İsmail EKSİK ve Rafet ARSLAN’ın da olduğunu,
Muzaffer Tekin isimli şahsın 26.05.2006 günü vermiş olduğu emniyet ifadesinin 12.sayfasında “Av. Ertaç GİRAY, İsmail PAKER ve M.Zekeriya Öztürk hemen orduevinin aşağısında bulunan Dalyan denilen deniz kenarındaki yere geldiler, Ertaç GİRAY bana cep telefonumu kapatıp pilimi çıkarmamı istedi ve evde geçen olayın özetini bana nakletti. Netice itibariyle ALPASLAN ile irtibatlı düşünülerek yakalama emri savcılıkça çıkartıldığını söyledi, bir iki gün gözaltına alındığım takdirde onurumun kırılacağını, hatta evden alınanların incelenmesinin de bayağı zaman alacağı düşüncesiyle faillerin mahkemeye çıkarılıncaya kadar benim yakalanmamam gerektiğini birkaç kez vurgulayarak beni ikaz etti” şeklinde beyanda bulunduğunun hatırlatılması üzerine, şüpheli cevaben;
Bu konularda Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na ayrıntılı beyanlarda bulunduğunu, bu beyandan ötürü yargılanmasının devam ettiğini, iddia edildiği şekilde bir beyanının olmadığını söylediği,
Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR isimli şahsın 22.06.2007 tarihinde emniyette vermiş olduğu ifadede “...ben Danıştay saldırısı olduğu esnada Muzaffer Tekin isimli şahsın yanında değildim. İsmail PAKER, M.Zekeriya Öztürk, Ertaç GİRAY ve Rafet ASLAN isimli şahıslar ile 2004 yılında daha önceden bahsettiğim gibi Vatansever Güç Birliği İstanbul Şubesi çalışmalarında ve sonrasında tanıştım” şeklindeki beyanı okunup sorulduğunda, Kuddusi OKKIR’ı tanıdığını, tutuklandıktan sonra Kuddusi OKKIR’ın karısının bu şahsın avukatlığını üstlenmesi talebi ile geldiğini, ancak kendisinin bu teklifi kabul etmediğini, Vatansever Kuvvetler veya benzeri derneklerin kuruluş toplantılarına, çalışmalarına katılmadığını, kendisine derneğin tüzüğünün getirildiğini, tüzüğün bir yerinde silahlı mücadele lafı olduğu için getirenleri uyardığını ve faaliyetlerine katılmadığını,
Mehmet Zekeriya Öztürk’ü ifade için herhangi bir şekilde yönlendirmediğini,
İsmail EKSİK’i kardeşi Hüseyin EKSİK vasıtası ile tanıdığını, Hüseyin EKSİK’in 2004 senesinde Kartal 2.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı sırada avukatlığını üstlendiğini, bu vesile ile tanıdığını,
Geçmişte Veli Küçük veya Doğu Perinçek’in avukatlığını üstlenmediğini, Şamil Binbaşı’yı tanımadığını, Fikret EMEK isimli şahsı da tanımadığını,
Evinde çıkan eserlerin büyük çoğunluğunu pazardan satın aldığını, 2 adet bronz çivi ile bronz ayna sapı ve bronz kirman çengelini deniz kenarında bulduğunu, yaklaşık 12-13 tane antika niteliğinde tabancası olduğunu, bunlardan yalnızca bir tanesinin çalıştığını, antika tabancaların hepsinin süresiz antika ruhsatı olduğunu, 12 silahın da camekanda durduğunu, camekanın kilidinin bulunmadığını,
Hüseyin KESKİN’de yakalanan silahın da kendisine amcalarından kaldığını, bu silahı da ruhsata bağladığını, antika bir silah olduğunu, bu silahın şarjörü bulunduğu için çalışabileceğini, silahın bürosundaki camlı vitrinde bulunduğunu, Hüseyin KESKİN’de yakalanan silahın vitrinde olduğunu, ancak şarjörünün ayrı bir yerde saklandığını,
Hüseyin KESKİN’in Sarıkamış Polis Merkezinde 20.10.2008 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde Ertaç GİRAY ile ismini vermediği emekli bir askeri personel aracılığıyla yakalandığı tarihten yaklaşık 6 ay kadar önce tanıştığını, Ertaç GİRAY’ın yakın koruması olduğunu söylediğinin hatırlatılması üzerine,
Hüseyin KESKİN’in yanına 2005 yılı sonlarına doğru müvekkili olan babası İbrahim KESKİN’in tavsiyesi üzerine geldiğini, yanında sekreter olarak çalıştığını, 7 ay kadar çalıştıktan sonra 2007 yılının son aylarında işten ayrıldığını, bürosundaki silahın kaybolmasından sonra kendisinden hiç şüphelenmediğini,
29.07.2008 tarihinde bürodaki eşyaları topladığını, bürodaki silahın kaybolduğuna dair şüphesi olduğunu, 15-20 Eylül arası tatilden döndüğünü, büroda kaybolan silahı aramaya başladığını, çalındığına ilişkin kanaat sahibi olduktan sonra da Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe verdiğini, ancak savcılığın kaybolmadan ötürü takipsizlik kararı verdiğini, bürosunu temmuz ayının sonuna doğru taşıdığını, silahın kaybolduğunu fark ettiğini, ancak o tarihten sonra savcılığa gidip bilgi vermediğini,
Hüseyin KESKİN’e silah vermediğini, Hüseyin KESKİN’in silahı aldığını kendisine hiç bildirmediğini, Hüseyin KESKİN’e silahı taşıması için hiç vermediğini, Hüseyin KESKİN’in bir defa bayramda kendisini aramış olabileceğini, ancak kendisine ulaşamadığını, iddia edildiği gibi Hüseyin KESKİN’in kendisinin yanında korumalık yapmadığını,
Hüseyin KESKİN Sarıkamış Polis Merkezinde 20.10.2008 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde “yakalandığında üzerinde elde edilen Browning marka silahı Ertaç GİRAY’ın Şişli’de bulunan bürosundan aldığını, daha sonra Ertaç GİRAY’ı telefonla arayarak Browning marka silahın kendisinde olduğunu söylediğini, Ertaç GİRAY’ın da ‘silah sende kalsın ben onu bir ara senden alırım’ dediğini, silahı alarak Sarıkamış ilçesine geldiğini, özellikle Aktütün Karakol baskınından sonra kendisinde vatan hainlerine karşı intikam duygusu oluştuğunu, Türkiye genelinde vatan hainlerinin izini sürmeye başladığını, karşısına çıktıkları esnada intikamını alacağını” beyan ettiği hususu sorulduğunda,
Hüseyin KESKİN’in Sarıkamış’a hangi amaçla gittiğini bilmediğini, kendisinin Ahmet uzman çavuş diye bir tanıdığının olmadığını, Hüseyin KESKİN’in beyanlarını kabul etmediğini, Hüseyin KESKİN’in kendisinin yanına babası vasıtası ile girdiğini,
Adnan Türkkan ve Tunç Akkoç’u tanımadığını, Seyhan SOYLU’nun müvekkili olduğunu, Hakkı KURTULUŞ’un avukat arkadaşı olduğunu,
Muzaffer Tekin ile bir kez görüştüğünü hatırladığını, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU’nun 2005 yılından önceki yıllarda müvekkili olduğunu, o vesile ile görüştüğünü, Av.Levent Temiz ile görüşmüş olabileceğini, ev aramasında çıkan bilgi ve belgelerin kendisine ait olduğunu beyan ettiği,
Hakkında kamu davası açılan MUZAFFER Tekin savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde;
Kendisinin 1985 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığında ön yüzbaşı rütbesiyle bir olay sebebiyle resen emekli edildiğini, Danıştay saldırısının medyaya yansıdığı sıralarda orduevinde Zekeriya Öztürk, İsmail Paker, Rafet ARSLAN isimli arkadaşları ile yemek yemekte olduğunu, eşinin eve polislerin geldiğini söyleyince kendisinin de eve gitmek istediğini, ancak özellikle Zekeriya Öztürk ve İsmail Paker tarafından eve gitmesinin engellendiğini . Bunun gerekçesi olarak da evimdeki aramaya Sarıyer eski savcısı Ertaç Giray'la birlikte Zekeriya Öztürk ve İsmail Paker de gittiklerini, döndüklerinde Ertaç Giray ın bana seni bir gün gözaltına alınmam onurunu zedeler, ben seni kendi elimle götürücem, savcıya teslim edecem ifadeden sonra bizzat seni alıp çıkıcam dediğini Bu nedenle değişik yerlerde gizlendiğini . son olarak Mahmut Öztürk'ün villasına gittiğini. Bu evde intihar girişiminde bulunduğunu, Ertaç Giray'ı İsmail Paker vasıtası ile olaydan 1 yıl öncesinden tanıdığını, 2004 yılında İsmail PAKER ile Ankara'da Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi isimli bir oluşumun İstanbul şubesi için görüşmelerde bulunduğunu kendisine oluşumun başında Hasan Kondakçı Paşa'nın onursal başkanı olduğunu söylediğini kendiside de bu niyetle biraz ilgilendiğini Ancak daha sonra ciddi ve dürüst insanların olmadığını görünce aldığı formları yırtıp attığını, 2-3 aylık bir süreçte birlikteliklerinin olduğunu Bunun dışında daha sonra İsmail Paker ile görüşmelerinin olduğunu ve kendisinin tavsiyeleri üzerine İsmail PAKER in hareketten koptuğunu beyan ettiği,
b-Elde Edilen Dokümanlar
Av. Ertaç GİRAY' in İlimiz Şişli ilçesi Meşrutiyet Mahallesi Melek Sokak Selimağa Apartmanı No:33/12 sayılı yerde bulunan adresinde yapılan aramada;
-(1) adet üzerinde fihrist 12 ibaresi bulunan içerisinde telefon numaraları ve notların bulunduğu orta boy fihrist,
-(1) adet gri renkli üzerinde sarı yaldızlı telefon işareti, içerisinde çeşitli telefon numaraları ve notların bulunduğu orta boy fihrist,
-(3) adet 1' den 3' e kadar numaralandırılan CD,
-(1) adet üzerinde herhangi bir ibare bulunmayan ahşap kabzalı oyuncak olduğu iddia edilen tabanca,
-(1) adet Meryem Ana figürlü tarihi eser olduğu değerlendirilen metal parçası,
-(1) adet Ud figürlü telleri kopmuş tarihi eser olabileceği değerlendirilen metal parçası
-(1) adet tarihi eser olabileceği değerlendirilen ufak makas,
-(4) adet değişik ebatlarda tarihi eser olabileceği değerlendirilen çivi şeklinde metal parçaları,
-(1) adet üst kısmı haç şekline benzeyen tarihi eser olabileceği değerlendirilen metal parçası,
-(1) adet çapa figürlü tarihi eser olabileceği değerlendirilen metal parçası,
-(1) adet ucu kancalı tarihi eser olabileceği değerlendirilen küçük metal parçası,
-(1) adet üst kısmı delikli tarihi eser olabileceği değerlendirilen küçük metal parçası,
-(1) adet ufak çaplı üst kısmı V şeklinde alt kısmı çıkıntılı tarihi eser olabileceği değerlendirilen metal parçası,
-(1) adet saat yelkovanı görünümünde tarihi eser olabileceği değerlendirilen metal parçası,
-(1) adet kül tablası görünümünde tarihi eser olabileceği değerlendirilen metal parçası,
-(1) adet üzerinde Cheddıte ibaresi bulunan 70 mm 12'lik av fişeği,
-(l)adet arka sayfasında "0534 717 21 82", "0543 627 28 61", "0506 814 68 21" numaralar yazılı olan, ön sayfasında çocuk resimleri olan A4 kağıt,
-(1)' den, (22) ye kadar numaralandırılmış (22) adet kartvizit,-(1) adet Mehmet Ali Güler adına düzenlenmiş İSKİ faturası,
-(1) adet F.Özgür MENEMENCİOĞLU adına düzenlenmiş BEDAŞ faturası,
-(17) adet 23'den 39'a kadar numaralandırılmış kartvizit ve ufak not kağıtları,
-4 Ocak 2000 tarihli 0 262 561 24 40 numaralı telefona gönderilen faks teyit mesajı,
-(1) adet Sony marka MC-60 ibareli mikro kaset (Baro temsilcisi tarafından imzalanmış),
-(2) adet 4’den 5’e kadar numaralandırılmış CD (Baro temsilcisi tarafından imzalanmış),
-40'tan 74'e kadar numaralandırılmış tarihi eser ve silahlara ait fotoğraflar,
-(1) adet Ertaç GİRAY adına düzenlenmiş 0 212 296 61 44 numaralı telefona ait Türk
Telekom faturası,
-(1) adet Nicon marka dijital fotoğraf makinesi içerisinde elde edilen 2 GB SD ibareli
MM8GF02GWMCU-PA TC00400733 ibaresi bulunan hafıza kartı,
-75'ten 98'e kadar numaralandırılan A4 ebatlarında baro temsilcisi tarafından imzalanan el yazması notlar ve telefon numaraları bulunan bir kısmı fotokopi olan 24 sayfa doküman,
-(1) adet 6 ile numaralandırılan baro temsilcisi tarafından imzalanan CD,
-(1) adet Ertaç GİRAY adına tanzim edilmiş 858999 seri numaralı nüfus cüzdanı,
-(1) adet 24.04.2008 tarihli bir milyon altı yüz bin EURO' luk 99 ile numaralandırılan ve baro temsilcisi tarafından imzalanan senet fotokopisi,
-(1) adet Nokia marka 352951/00/610150/3 imei numaralı cep telefonu,
-(1) adet 89902860310010133901 seri, 0 555 240 15 00 GSM numaralı Aria sim kart,
-(1) adet 32 MG MC56V032NCVA Multi media kart
-(43) adet 7'den 49' a kadar numaralandırılan ve baro temsilcisi tarafından paraflanan CD'ler,
-(1) adet Muğla Marmaris ilçesinden verilme, 48 M 7471 plakalı araca ait motorlu araç trafik belgesi ve araç tescil belgesi,
-Aynı motorlu araç tescil belgesinin bulunduğu kap içerisinde Datça Noterliğinden verilme
-24.05.1999 tarihli 1738 yevmiye numaralı vekaletname ve ekinde bulunan Serkan SOYTOK adına tanzim edilmiş nüfus cüzdanı fotokopisi,
-Aynı kap içerisinde (1) adet İsmail ÖZMEN adına tanzim edilmiş nüfus cüzdanı fotokopisi,
-Aynı kap içerisinde (1) adet 48 M 7471 plakalı aracın 1995 yılına ait trafik sigorta pulu,
-Aynı kap içerisinde sönmez otomotive ait kartvizit,
-Aynı kap içerisinde 48 M 7471 plakalı araca ait Marmaris Vergi Dairesinden verilen 24.05.1999 tarihli motorlu taşıtların satış veya devrine ait ilişik kesme belgesi,
-Aynı kap içerisinde Arslan Emlak antetli arka sayfasında Nemci İNAN tamirci ibaresi ile başlayan cep sentır ibaresi ile biten sarı renkli fatura kağıdı,
-Aynı kap içerisinde 73.000 harcı ibaresi ile başlayıp arka sayfasında trafik sigorta bandrol ibaresi ile son bulan küçük not kağıdı,
-100'den 109' a kadar numaralandırılan Haberler 28.05.2006 “Pazar” ibaresi ile başlayıp, “Danıştay soruşturmasının saptırılmasında başrolde olduğunu söyledi” ibaresi ile son bulan 10 sayfalık doküman,
-110 numarası verilmiş Mehmet Zekeriya Öztürk' ün Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığında vermiş olduğu şüpheli ifadesi,
-111 numarası verilen Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının tanık celp davetiyesi, arka sayfasında el yazması notların bulunduğu,
-112' den 113' e kadar numaralandırılmış 113. sayfanın arkasında el yazması ile 0 542 567 78 00 numarası bulunan 2 sayfalık doküman,
-114' ten 121' e kadar numaralandırılan arka sayfasında el yazması notların bulunduğu 8 sayfa doküman,
-170 numarası verilen el yazması notların bulunduğu A4 kağıdı,
-171' den 223' e kadar numaralandırılan şüphelinin Sakarya Valiliği, Şişli ve Beşiktaş Kaymakamlıkları tarafından verilme fotokopileri, bu ruhsatlarla ilgili yapılan yazışmalar ve raporların bulunduğu 53 sayfalık doküman,
-224'ten 227' ya kadar numaralandırılmış üzerlerinde el yazması notların bulunduğu bir kısmı fotokopi olan 4 sayfalık doküman,
-Aydınlık Dergisinin 1040. 1072 ve 1083. sayıları,
-(1) adet Codegon marka bilgisayar kasası içerisinde teknik personel tarafından çıkarılarak imajı alınan Samsung marka S01JJ50X921810 seri numaralı 40 GB hard disk
-(1) adet Codegon CD Righter ibareli bilgisayar kasası içerisinde teknik personel tarafından çıkarılarak imajı alınan Samsung marka S01JJ50X921803 seri numaralı 40 GB hard disk
-(1) adet Nokia marka 352068/02/125901/6 imei numaralı cep telefonu,
-(1) adet 0 544 425 35 03 GSM numaralı hatlı ait sim kart,
-(1) adet Nokia marka 352068/02/139368/2 imei numaralı cep telefonu,
-(1) adet 0 534 799 41 06 GSM numaralı hatlı sim kart,
Aynı adreste yapılan arama sonucunda,
-(1) adet numarasız 38 kalibre Belçika yapısı British Bulldog tipi beşli toplu tabanca,
elde edilmiştir.
Kriminal Polis Laboratuarı Daire Başkanlığının 22.10.2008 tarih ve 2008/13121 sayılı ekspertiz raporuna göre şüpheliden elde edilen tabancanın 6136 sayılı yasaya göre Yasak niteliğini haiz ateşli silahlardan olduğu,
Aynı adreste ele geçirilen,
-(2) adet bronz mıh/çivi,
-(1) adet bronz ayna sapı
-(1) adet bronz kirman çengelinin İstanbul Arkeoloji Müze Müdürlüğünün 22.10.2008 tarihli raporuna göre 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olduğunun tespit edildiği,
c-Telefon İrtibatları
Daha evvel gözaltına alınan şahısların telefon görüşme dökümlerinde yapılan incelemede şüphelinin, Muzaffer Tekin’e ait olan (0532 291 92 93) numara ile 8 kez değişik tarihlerde görüştüğü ve şüpheliye ait cep telefonlarının rehber kayıtlarında daha önce gözaltına alınan şahıslardan olan İsmail EKSİK, Adnan Türkkan, Kemal Alemdaroğlu, Levent Temiz, Adnan Akfırat ve Tunç Akkoç’a ait numaraların olduğunun tespit edilmiştir.

Şüpheli Ertaç GİRAY’ ın dosya kapsamındaki diğer şahıslarla yapmış olduğu telefon görüşme sayıları şöyledir;

1 Turhan Çömez 4
2 Hüseyin KESKİN 50
3 Recep Gökhan SİPAHİOĞULLARI 3
4 Güler Kömürcü 179
5 İsmail EKSİK 140
6 Mehmet Zekeriya Öztürk 504

d- Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Eylem yapmak amacıyla Sarıkamış ilçesine giden şüpheli Hüseyin Keskin’den elde edilen Browning marka 33463 seri numaralı tabancanın Ertaç GİRAY adına işyerinde bulundurma ruhsatlı olduğu, şüpheli Hüseyin KESKİN’in Sarıkamış Polis Merkezinde verdiği 20.10.2008 tarihli beyanında, “Ertaç GİRAY’ın yanında yakın koruma olarak işe başladığını, büroda bulunan Ertaç GİRAY adına kayıtlı olan Browning marka silahı aldığını, Ertaç GİRAY’ı telefonla aradığını, Browning marka silahın kendisinde olduğunu söylediğini, Ertaç GİRAY’ın ‘tamam silah sende kalsın, onu birara senden alırım’ dediğini, daha sonra görüşemediklerini, silahın kendisinde kaldığını, Browning marka silahı alarak Sarıkamış ilçesine geldiğini, Aktütün Karakol baskınından sonra kendisinde vatan hainlerine karşı intikam duygusu oluştuğunu, Türkiye genelinde vatan hainlerinin izini sürmeye başladığını, karşısına çıktıkları anda intikamını alacağını” söylediği görülmektedir.
Şüpheli Hüseyin KESKİN’in eylem yapmak üzere Sarıkamış’a Ertaç GİRAY’a ait silahla gittiği, şüphelinin Sarıkamış Polis Merkezinde verdiği ifade ile Browning marka silahın kendisinde olduğunu Ertaç GİRAY’ın bildiği,Ertaç GİRAYIN eylemde kullanılacak silahı sağladığı, Hüseyin KESKİN’in silahlı eylem yapma teşebbüsüne bu şekilde yardımcı olduğu anlaşılmaktadır.
Şüphelinin işyerinde 6136 sayılı kanun kapsamında tabanca ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında 2 adet bronz mıh/çivi, 1 adet bronz ayna sapı, 1 adet bronz kirman çengeli bulundurduğu, şüphelinin bu şekilde 2863 sayılı kanun kapsamında eser elde ettiği halde ilgili yerlere haber verme zorunluluğuna uymadığı anlaşılmakla:
Şüphelinin TCK.nın 314/3 ve 220/7 maddesi delaletiyle TCK.nın 314/2, 53, 54, 58/9, 6136 sayılı yasanın 13/1, 3713 sayılı kanunun 5, 2863 sayılı yasanın 67.maddesi gereği cezalandırılması talep edilmiştir.
39-Şüpheli Hüseyin KESKİN
a-Savunmaları
Emniyet beyanı;
Sarıkamış Polis Merkezinde alınan beyanında, 18.10.2008 günü İstanbul ilinden Sarıkamış ilçesine Kars firmasına ait otobüsle geldiğini, Sarıkamış ilçesine gelme nedeninin 2005 yılında Balıkesir ili Avşa ilçesinde vatani görevini yaptığı dönemde komutanı olan Kubilay SEYHAN isimli kişiyi ziyaret amaçlı olduğunu, 2 gün Kubilay astsubayın evinde misafir kaldığını, kendi üzerinde Browning marka silah olduğunu, silahı bu astsubaya gösterdiğini, silahı nerden bulduğunu sorduğunu, kendisin de silahın, yanında korumalık yaptığı emekli savcı Ertaç GİRAY isimli şahsa ait olduğunu söylediğini, 20.10.2008 günü Sarıkamış Emniyet Müdürlüğü önünde yürüdüğü esnada polis memurlarının kendisini durdurduğunu, polis memurlarının kendisine silah taşıyıp taşımadığını sorduklarını, kendisinin de silah taşıdığını söylediğini, silahın ruhsatsız olduğunu ve Ertaç GİRAY adına kayıtlı olduğunu söylediğini, bunun üzerine de polislerin silaha el koyarak kendisini Emniyet Müdürlüğüne götürdüklerini, yakalandığı tarihten yaklaşık 6 ay önce Ertaç GİRAY’ın Şişli ilçesinde bulunan ofisine gittiğini, yakın koruma olarak yanında çalıştığını, 2008 yılı Ağustos ayında Ertaç GİRAY’ın Şişli’de bulunan avukatlık bürosunun kapandığını, avukatlık bürosunun kapanacağı sırada da büroda bulunan Ertaç GİRAY’a ait Browning marka silahı aldığını, Ertaç GİRAY’ı telefonla arayarak Browning marka silahın kendisinde olduğunu söylediğini, Ertaç GİRAY’ın da “tamam silah sende kalsın, ben onu bir ara senden alırım” dediğini, daha sonra görüşmediklerini, silahın bu şekilde kendisinde kaldığını, eski komutanı Kubilay SEYHAN’ı telefonla aradığını, Browning marka silahı yanına alarak Sarıkamış ilçesine gittiğini, silahı taşıdığını, özellikle Aktütün karakol baskınından sonra kendisinde vatan hainlerine karşı aşırı bir intikam duygusu oluştuğunu ve Türkiye genelinde vatan hainlerinin izini sürmeye başladığını ve karşısına çıktıkları esnada intikamını alacağını beyan ettiği,
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alınan beyanında, 2007 yılının sonuna doğru emekli savcı Ertaç GİRAY isimli avukatın Şişli’de bulunan bürosunda ofis boy olarak işe girdiğini, 7-8 ay kadar çalıştıktan sonra işten ayrıldığını, şuan itibariyle işsiz olduğunu,
Mehmet Zekeriya Öztürk’ü bir dönem çalıştığı Ertaç GİRAY’ın avukatlık bürosunda tanıdığını, M.Zekeriya Öztürk’ün büroya Ertaç GİRAY ile görüşmeye geldiğini, Ertaç GİRAY’ın bu şahsın aynı zamanda avukatı olduğunu, şahsı bu vesile ile tanıdığını,
Levent Temiz’i 1998 yılında Tuzla Ülkü Ocaklarına geldiğinde İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı olarak tanıdığını, 2004 yılında askere gitmeden önce kendisine Maltepe Ülkü Ocakları’na geldiği zaman gördüğünü, muhabbet ettiklerini, kendisinin telefon numarasını aldığını, kendisini 3 ayda bir arayıp hal hatır sorduğunu,
Halen kullanmakta olduğu cep telefonu hatlarının 0542 489 95 99 ve 0536 782 12 03 olduğunu,
Yakalandığında üzerinden çıkan silah ve fişeklerin daha önce yanında çalıştığı Ertaç GİRAY’a ait olduğunu, Ertaç GİRAY’ın silahını 2008 yılı Mayıs ayı içerisinde dolabının çekmecesinden aldığını, silahın şarjörü ve 3 mermisi bulunduğunu, silahın bir müddet kendisinde kaldığını, daha sonra silahı yerine götürme niyetinde olduğunu, bu süre zarfında silahı belinde taşıdığını, Ertaç GİRAY’ın ekonomik sebeplerden dolayı kendisini işten çıkardığını, ancak büronun anahtarını teslim etmediğini, 2008 yılı Haziran ayında silahı bırakmak amacıyla Ertaç GİRAY’ın bürosuna gittiğini, ancak kapıyı hiç kimsenin açmadığını, büronun taşındığını öğrendiğini, silahı bu sebeple teslim edemediğini, silahı apartmanın bodrumunda sakladığını,
2008 yılı Haziran ayında Tuzla’da bulunan Tesko firmasında işe girdiğini, bu arada Avşa ilçesinde jandarma komutanı olan Kubilay SEYHAN ile devamlı telefonda görüştüğünü, 15.10.2008 günü ofis telefonundan komutanını arayarak hal hatır sorduğunu, Kubilay’ın kendisini Sarıkamış’a davet ettiğini, işyerinde verilen maaşın az olmasından dolayı 17.10.2008 günü aniden işten ayrıldığını, aynı gün komutanı Kubilay SEYHAN’ı arayarak gelmek istediğini söylediğini, Kubilay SEYHAN’ın Kasım-Aralık aylarında gelirsen burada kayak yapabilirsin dediğini, ancak hemen gelmek istediğini ilettiğini, gitmeden önce de yanına Browning marka silahı aldığını ve Sarıkamış’a gittiğini, Kubilay SEYHAN’ın ikametinde misafir kaldığını, 20.10.2008 günü Sarıkamış Emniyet Müdürlüğü yakınında yürüdüğü esnada emniyet görevlilerinin belinde bulunan silahı fark ettiklerini, kendisine silahı sorduklarını, silahın ruhsatlı olmadığını söylediğini ve silahı teslim ettiğini, özellikle Aktütün baskınından sonra terör olaylarından etkilendiğini, gerekirse savaşacağını, terörle mücadele edeceğini, bu vatan için öleceğini, gerekirse Irak’a kadar gideceğini, Sarıkamış yada başka bir yerde eylem yapmayı düşünmediğini, Ertaç GİRAY’ın yanında korumalık yapmadığını, Ertaç GİRAY’ın silahının alındığından haberi olmadığını, hırsız muamelesi görmemek için Ertaç GİRAY’ın bu konudan bilgisi olduğunu söylediğini, hain olarak bahsettiği kişilerin PKK militanları olduğunu, ancak hiç kimsenin izini sürmediğini, bu konuda kendisini yönlendiren de olmadığını,
Mehmet Zekeriya Öztürk ile telefon görüşmesi yaptığını, Mehmet Zekeriya Öztürk’ün aradığı zamanlar Ertaç GİRAY’ın ofiste olup olmadığını veya ofise ne zaman geleceğini sorduğunu, örgütle hiçbir alakasının olmadığını beyan etmiştir.

Savcılık beyanı;
M.Zekeriya Öztürk ve Levent Temiz’i tanıdığını, 2007 yılının Mart-Nisan ayları gibi Ertaç Giray’ın yanında işe girdiğini, 8 ay kadar çalıştığını, daha sonra işten ayrıldığını, kendisinde yakalanan silahı 2008 yılı Ocak ayında bürodan aldığını, silahın bir süre kendisinde kaldığını, avukatlık bürosunun taşınmasından dolayı silahı eski yerine koyamadığını,
Tesko firmasındaki işinden 17 Ekim’de ayrıldığını, ofisten Kubilay SEYHAN’ı aradığını, eski komutanının kendisinin Sarıkamış’a gelmesini söylediğini, kış mevsiminde gelmesi halinde kayak yapılabileceğini söylediğini, bunun üzerine otobüsle Sarıkamış’a gittiğini, komutanının çalıştığı karakola gittiğini, Kubilay SEYHAN’ın evinde misafir kaldığını, ilçede gezdiği esnada polislerin belindeki tabancayı fark ettiklerini ve kendisini yakaladıklarını,
Önceki ifadesinde Aktütün saldırısını yapan PKK’ları cezalandırmak için gittiğini söylemişse de aslında gezmeye gittiğini, emniyet ifadelerinde vatanseverlik duygularından ötürü PKK’lı birini bulması halinde öldürürüm dediğini, ancak öyle bir niyeti olmadığını,
Aldığı silahın çalışmadığını, silahı mazot ve tiner içinde bekletince çalışmaya başladığını, Ertaç GİRAY’ın korumalığını yapmadığını, intikam duygusu ile adam öldürmeyecek olduğunu, böyle bir şey söylemişse de öldürme niyetinin olmadığını, gerekirse kavga edebileceğini,
Avşa ilçesinde askerliğini yaparken komutanı Kubilay SEYHAN’ın postası olduğunu, kendisini 2 senedir görmediğini, hediye aldığını, bunun için Sarıkamış’a gittiğini, PKK’lılarla herhangi bir işinin olmadığını,
Kimseden talimat alıp Sarıkamış’a gitmediğini, herhangi bir kimseyi öldürme veya cezalandırma kastının olmadığını, 0505 727 67 45 numaralı hattın komutanı Kubilay SEYHAN’a ait olduğunu, örgüt üyesi olmadığını beyan etmiştir.
Sorgu beyanı;
Şüphelinin İstanbul 9.Ağır Ceza Mahkemesinde 23.10.2008 tarihli beyanında Av.Ertaç GİRAY’ın yanında bir müddet çalıştığını, onun tabancasını ona sormadan aldığını, daha sonra yerine koyacak olduğunu, kendisinin evinde veya üzerinde bu silahtan başka silah bulunmadığını, terör örgütü üyesi olmadığını, Sarıkamış ilçesine bu ilçede görevli olan Kubilay SEYHAN’ın yanına gezmeye gittiğini, kendisinin askerlik yaptığı dönemde komutanı olduğunu, başka bir amaç için oraya gitmediğini beyan etmiştir.
b-Elde Edilen Dokümanlar ve Deliller
Şüpheli Hüseyin Keskin’in yakalandığında üst aramasında 1 adet 9 mm çaplı Browning marka tabanca, 1 adet tabancaya ait şarjör, 3 adet 9 mm çaplı dolu fişeklerin elde edildiği, elde edilen malzemelere Sarıkamış Sulh Ceza Mahkemesinin 20.10.2008 tarih ve 2008/324 sayılı kararı ile el konulmuştur.
İstanbul Kriminal Polis Laboratuarı Daire Başkanlığının 22.10.2008 tarih ve 2008/13121 sayılı ekspertiz raporuna göre şüpheliden elde edilen 33463 numaralı 9 mm çaplı Browning tipi fişek atar Belçika yapısı Browning marka 1903 model yarı otomatik tabancanın ve fişeklerin 6136 sayılı yasaya göre Yasak niteliğini haiz ateşli silah ve fişeklerden olduğunun tespit edilmiştir.
c-Telefon Görüşmeleri ve İrtibatları
Hüseyin KESKİN’e ait 0542 489 95 99 numaralı hattın rehber kayıtlarında Mehmet Zekeriye Öztürk’ün (Zekeriye abi 0532 241 29 02) olarak kayıtlı olduğu, Hüseyin KESKİN’e ait 0542 489 95 99 numaralı hattın rehber kayıtlarında Levent Temiz’in (Levent Temiz 0532 784 08 64) olarak kayıtlı olduğunun tespit edilmiştir.

Şüpheli Hüseyin KESKİN ’in dosya kapsamındaki diğer şahıslarla yapmış olduğu telefon görüşme sayısı şöyledir:

1 Ertaç GİRAY 50
2 Zeki Yurdagül ÇAĞMAN 1
3 Mehmet Zekeriya Öztürk 19
d- Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Bazı şüphelilerden elde edilen ve örgütsel dokümanlardan olduğu anlaşılan “Aralık 1999” tarihli “Lobi” başlıklı belgenin 7.bölümünde “Eleman Profili” başlığı altında “özellikle sistemle barışık olmayan, aradığını bulamamış yapıdaki kişiler seçilmelidir. Çünkü bu türden kişiler sistemin bozukluklarını, mekanizmanın işleyişini, oyunun kurallarını ve zaaflarını çok daha iyi bilmektedirler” denildiği,
“Ergenekon” başlığı ile başlayan dokümanda “Terör” başlığı altında; “21.yüzyılda en önemli sorunlardan birisinin terör olacağı, bu nedenle terör gruplarının kontrol altında tutulması gerektiği, gerektiğinde naylon terör grupları oluşturularak terör dünyasına yön verilmesinden” bahsedildiği,
“Panzehir etnik bölücü operasyonların tasfiyesi” isimli dokümanda; Kürt ayrılıkçılığı üzerinde iktidar hesapları başlığı altında “sözde ulusal çıkarlar, ulusal barış ve Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden tesis edilmesi, iç barış ve huzurun sağlanması adına hareket eden siyasi kadroların asıl amaçlarının oy avcılığı olduğu, bu amaç doğrultusunda üretilen politikaların çok sakıncalı olduğunun” belirtildiği,
İşsiz olan şüpheli Hüseyin Keskin’in 18.10.2008 tarihinde İstanbul ilinden Sarıkamış ilçesine otobüsle gittiği, yanına Ertaç GİRAY’ın avukatlık bürosundan temin ettiği Browning marka silahı aldığı, askerlik yaptığı yerde komutanı olan Astsubay Kubilay SEYHAN’ın Sarıkamış’taki ikametinde 2 gün misafir olarak kaldığı, şüphelinin Sarıkamış polis merkezinde verdiği 20.10.2008 tarihli beyanında “Aktütün karakol baskınından sonra kendisinde vatan hainlerine karşı aşırı bir intikam duygusunun oluştuğunu, Türkiye genelinde vatan hainlerinin izini sürmeye başladığını, karşısına çıktıkları esnada intikamını alacağını” belirttiği, şüphelinin İstanbul’dan Sarıkamış’aERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ adına silahlı eylem yapmak amacıyla gittiği, eylemle hedeflenenin Türk-Kürt çatışması çıkarmak ve ülkede kaos ve kargaşa ortamı oluşturmak olduğu, ancak şüphelinin eylemi gerçekleştiremeden Emniyet güçlerince yakalandığı, şüphelinin örgüt adına suç işlemek amacıyla Sarıkamış’a gittiği, örgütün tetikçilerinden olduğu, ayrıca ruhsatsız silah bulundurduğuanlaşılmakla,
Açıklanan sebeplerle;
Şüpheli Hüseyin KESKİN, 314/3 ve TCK.nın 220/6.maddesi delaletiyle TCK.nın 314/2, 53,54 58/9, 63, 6136 sayılı kanunun 13/1 ve 3713 sayılı kanunun 5.maddesi gereği cezalandırılması talep edilmiştir.
40- Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU
a-Savunmaları,
Emniyet beyanı
Emniyette susma hakkını kullanmıştır.
Savcılık beyanı
Cağaloğlu Yokuşu Ergüçhan Kat.3 No.9 sayılı yerde faaliyette bulunan Toplumsal Dönüşüm yayınevi isimli yayınevinin editörü olduğunu, Limited şirket olarak faaliyet gösterdiğini, hissedarları Hatice BAHTİYAR ve Hüseyin BAHTİYAR olduğunu, yaklaşık 10 yıldır bu işi yaptığını ,
Kemal AYDIN, Neriman AYDIN, İbrahim ÖZCAN, isimli şüphelileri bizzat tanıdığını, Ercüment OVALI ile bir kez görüştüğünü, Neriman AYDIN’ın tahminen 2007 senesinde Asala PKK isimli kitabını okuyup beğendiğinden bahisle bir mektup gönderdiğini,kendisini telefonla arayıp teşekkür ettiğini, daha sonra kardeşi Kemal AYDIN ile birlikte İstanbul’a gelişlerinde ziyaretine geldiğini, böylece yüz yüze tanışmış olduklarını, aile dostu olduklarını ve görüşmelere devam ettiklerini, İbrahim ÖZCAN’ı Kuvayı Milliye Derneğinde tanıdığını, zaman zaman yayın evinde işlere yardımcı olduğunu, bu şekilde görüşmelerinin devam ettiğini , Ercüment OVALI’yı Neriman ve Kemal AYDIN aracılığıyla tanıdığını, kök hücre konusunda araştırmalar yapan Profesör olduğunu, bir defa Ankara’da karşılaştığını,
Bir ilan üzerine BOĞAZLAYAN kaymakamı Kemal beyi anma törenine kendiliğinden gittiğini, bu etkinliğe katılan kişilerle tanıştığını, kart alışverişlerinin olduğunu, daha sonra burada tanıştığı Mehmet Fikri KARADAĞ’ın işyerine ziyaretine geldiğini. Kuvayı Milliye isimli bir dernek kurduğundan, kendisinin de kurucu üye olarak yer almasını istediklerini, kendisinin bu türlü derneklerin amacına hizmet etmediğini düşündüğünü söyleyerek teklifini ret ettiğini, ancak kurulduktan sonra yayıncı ve yazar kimliğinden dolayı basın yayın danışmanlığını yaptığını, derneğe üye olduğunu, dernek içersinde yaklaşık üç ay faaliyette bulunduğunu, Dernekte dernek yöneticilerinin kendisine çok itibar ettikleri kendisini din alimi olarak tanıtan Burhan OMAY’ın fikirlerine katılmadığından dolayı dernekten istifa ettiğini, dernekte bulunduğu sürede Hüseyin GÖRÜM, Kahraman ŞAHİN, Raif GÖRÜM ve Yusuf GÖRÜM’ü dernekte gördüğünü, Yasin GÖRÜM isimli Hüseyin GÖRÜM’ün yeğeni olan bir kişiden de bahsedildiğini,
Hüseyin GÖRÜM’ün Maltepe ilçesindeki fabrika tabir edilen yerine iki veya üç defa gittiğini, burasının Kuvayı Milliye derneğinin Kadıköy’deki binası tutulmadan önce dernekte yer alan kişilerin buluşma yeri olduğunu ve burada sohbet edildiğini, Raif GÖRÜM ve Yusuf GÖRÜM’ün Hüseyin GÖRÜM’ün akrabası olduğunu, derneğe gelip gittiklerinden dolayı kendilerini tanıdığını,
Özel büro isimli Internet sitesini dernekten ayrılma aşamasında duyduğunu, İstihbarat yaptığı söylenen bu oluşumun kendisine antipatik geldiğini,
Kuvayi Milliye üyeliği sırasında 5000 kişilik motorize ekip projesi olup olmadığı sorulduğunda; Böyle bir şey söz konusu değildir şeklinde cevap verdiği,
2006 yılında Tempo Dergisinde muhabir olarak çalışan Tutkun AKBAŞ'ın alınan ifadesinde; "2006 yılında Tempo Dergisinde muhabir olarak çalışmaktaydım. Bu dönem içersinde, internetten haber okurken, Özel Büro isimli site de “Kürt mafyasına karşı özel bir ekip kuracağız” ibaresini gördüm. Haberi okuduktan sonra Özel Büro olarak adlandırılan site yöneticisine mail attım ve bu konuda bilgi istedim. Özel Büro İstihbarat sorumlusu olarak kendisini tanıtan Erkut ERSOY, bana maille cevap verdi ve bahsi geçen çalışmayı Kuvayi Milliye Derneğiyle ortak yürüttüklerini, bu projenin başında sorumlu olarak Ali ÖZOĞLU’nun bulunduğunu, telsizli, joplu bir milyon motorize ekip kuracaklarını, Kuvayi Milliye Derneği ile birlikte çalıştıklarını, bunların Kürt mafyasıyla, Organize suç gurupları ile mücadele edeceğini, bu amaçla çevreden istihbarat toplayacaklarını anlattı, Ancak daha sonra Ali ÖZOĞLU ile yaptığım röportajda, kendilerinin Özel Büro ile irtibatlarının olmadığını, ancak böyle bir ekip kurulacağını, kurulan ekibin halka yardımcı olacağını, gerekirse çöp toplayacağını anlattı fakat Erkut ERSOY’un söylediklerini doğrulamadı" şeklinde beyanları doğrultusunda Erkut ERSOY’un, mafyaya karşı kurulacak ve istihbarat toplayacak motorize ekip projesinin başında kendisinin olduğu şeklindeki beyanı sorulduğunu; Tempo dergisi muhabiri Tutkun AKBAŞ’ın telefonla kendisini aradığını, Erkut ERSOY’un özel büro isimli internet sitesinde bu konuyu yazdığını ve bu projenin kendisi ile ilgisi olduğunu söylediğini, kendisine bunun doğru olmadığını söylediğini, Erkut ERSOY’u aradığını ve bu şekilde yazmasının sebebini sorduğunu, kendisi Hüseyin GÖRÜM ve Mehmet Fikri KARADAĞ’ın bu konuyu kendisine söylediğini ve kendi isminin verildiğini söylediğini, bunun üzerine Hüseyin GÖRÜM ile görüştüğünü, onun da beş adet motosiklet alacağını ve bununla fakirlere yardım dağıtacaklarını söylediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ’ın da bu düşünceden haberi olduğunu öğrendiğini, tekrar Tutkun AKBAŞ ile görüşmesine rağmen Erkut ERSOY’un internet sitesindeki yazıyı haber yaptığını, bunu da tekzip ettiklerini ve hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve daha önce de dernekteki bir takım uygulamalardan rahatsızlığı olduğunu, bu olay olunca da istifa dilekçesini vererek dernekten ayrıldığını,
Erkut ERSOY'un alınan ifadesinde; "Yine aynı dönemde Dernek yöneticilerinden Ali ÖZOĞLU beni telefonla arayarak Türk Hava Yolları yönetimine kendilerinin tasvip etmediği bazı şahısların geldiğini, THY ye ait internet üzerindeki web sitesinin heklenmesini, yani çökertilmesini talep etti, benim milliyetçi guruptan bazı haker (bilgisayar korsanı) arkadaşlarım olduğu için Ali ÖZOĞLU da bunu biliyordu. Ben Ali ÖZOĞLU nun talebini kabul etmedim ve devlet kuruluşlarının sitelerine karşı herhangi bir saldırının yapılmayacağını ve yapmayacağımızı söyledim" şeklindeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını,
Kendisine telefon görüşmelerinde neden komutanım olarak hitap edildiği sorusuna yazarlarının çoğunun asker kişi olduğuna bağladığı,
31.12.2007 günü saat:12.51'de Atilla Ç… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Komutanım nasılsınız" dediği, ATİLLA'nın "Yav nerelerdesiniz gene yurtdışına mı kaçtınız ne yaptınız" dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Valla komutanım yurtdışına gitmedik ama sınıra gittik geldik biz" "Valla komutanım bizim sınır" dediği, ATİLLA'nın "Yani sürü sınır var sınır genel bir tabir biliyorsun" dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Vatanın sınırındaydık komutanım" şeklindeki telefon görüşmesi sorulması üzerine; bu görüşmeyi yaptığını, kendisinin yayınevinin asker kökenli yazarı olduğunu görüşmede sınıra gitmekten bahsetmekten kastının mali olarak sınırda olduğu şeklinde anlaşılması gerektiği,
02.01.2008 günü saat:22.42'de Naruf Ş…. ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Valla yılbaşında bende şeydeydim işte senin eski yerindeydim o taraflarda Hakkari Şemdinli filan" "Valla fena soğukta öyle güzel yılbaşı kutladık ki yani" "Valla o Mehmetciklerle Allah cok keyifli oldu" şeklindeki telefon görüşmesi sorulması üzerine bu görüşmede İstanbul’da oluğunu ve kasteddiği yılbaşının daha önceki bir yıla ait olduğunu ,
02.01.2008 günü saat:12.01'de Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "abi yılbaşı hediyesi getirelim diye uğraşıyoruz memlekete" "Yılbaşı hediyeleri hazır paket yapacağız şimdi" "Paket kağıdını bekliyoruz abi" dediği, KEMAL'in "…seni çok özledim sizin potinlerinizi özledim" "…burda İsmet KAYPAZ diye birisi varmış" "O da zannediyorum Özel Kuvvetler den emekli, bilmiyorum sizin ee bu Özel Kuvvetler in emeklisi var mı yok mu?" dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun "Abi sence olur mu?" "Özel Kuvvetler den emeklilik mi olur abi ya" "Valla bu soğuk soğuktan filan böyle artık yürümekten tabanlarımız şişti" "Soğuktan perişan olduk" "Ben bu eksi otuz derecede günlerce kalıyorsam bu Mehmetçik kalıyorsa" şeklindeki telefon konuşması sorulması üzerine; kendisinin Erzurum’a gittiğini, soğukta kalmaktan kastının ise Erzurum’un soğuğu olduğu, yoksa kendisini özel kuvvetlerde görevli olarak tanıtmadığını,
Türk Mücahitler derneği ve TMT konuşmacı olarak 19 Mayıs Törenlerine konuşmacı olarak Kıbrısa gittiğini, Rum sınırına yakın bir yerde PKK kampı gördüklerini, burada arbede türü bir olay yaşandığını, Kemal AYDIN ile yapmış olduğu görüşmenin kendisine dair olduğunu, Karargah evlerinden haberinin olmadığını,
Mehmet Ali ÇELEBİ’yi Neriman’ların evinde bir sefer gördüğünü, Emre’yi ise sadece duyduğunu görmediğini, fikirleri nedeniyle askeri öğrencilerin kendisini idol olarak gördüklerini, Ankara’ya gidişlerinde bu kişilerle görüştüğünü, askeri örgencilerin kitap okumalarını yakından takip etiğini ve Neriman’ın kendisine bunu rapor ettiğini belirtmiştir. Askeri öğrencilerle askerlerle iç içe olduğu için ilgilendiğini, kurmaylık konusunda da öneminden dolayı motive ettiğini belirtmiştir.
İsmet ZEREN’in yarbay olup kendi yazarlarından olduğunu ve yayınevinin askerlere yönelik olarak “afiş, magnet, benzeri” yayınları olduğundan, ücretsiz olarak bunları dağıttıklarını. İsmetin daha ziyade askeri öğrencelerin eğitimi ile ilgili yerlerde görev almak istediğini,
Ercüment OVALI’nın ticari konularda yeteneksiz olduğunu daha önce gönderdiği dava dosyalarından anladığını, projesi ile ilgili Bedrettin Dalan ile görüşmesini istediğini, bu konuda kendisine yardımcı olmak için görüşmeyi kendisinin üzerinden yapmasını istediğini Bedrettin DALAN’ı tanıdığını, bu nedenle bu şekilde davranmasını istediğini, Kemal’in neden bu konuda “devlet ne derse o olur” dediğini bilmediğini, Kemal AYDIN’ın devlet ve millet laflarını çok kullandığını, burdada yersiz olarak kullanmış olabileceğini, yoksa kendisini devletin bir görevlisi olarak tanıtmadığını,
Mehmet KALIN’ın Urfa’da yaşayan bir arkadaşı olduğunu, 19 Mayıs Üniversitesindeki rektörlük seçimlerine girecek olan Erdal AĞAR’ın da onun arkadaşı olduğunu, Rektörlüğün Cumhurbaşkanına sunumunda Mehmet KALIN’ın kendisinden yardımcı olmasını talep ettiğini, yayıncı olmasından dolayı çevresinin geniş olduğunu, bu nedenle bu türlü bir talep geldiğini,
İbrahim ÖZCAN’ın da kendisi gibi Kuvayi Milliye derneğinden aynı gün ayrıldığını, bulundukları süre içerisinde derneğe gayrımeşru tiplerin geldiğini gözlemlediklerini, Mehmet Fikri KARADAĞ’ın özellikle kendisine paşa dedirttiğini, kendisini derin devlet olarak gösterme çabası içerisinde olduğunu, elinde 13 bin hainin listesi olduğu şeklinde şeyler söylediğini yeri geldiğinde paşaların da kellesini çuvala dolduracağız dediğini,
Ergun POYRAZ’ın Şener ERUYGUR Paşanın emrine istinaden askerler tarafından korunduğunu belirtmiştir.
İsmini hatırlayamadığı ancak Hurşit TOLON Paşaya yakın olan birisinin yanına gelerek Hurşit TOLON’un bir siyasi parti kurma hazırlığında olduğunu, şahsın kendisine de il başkanı olması için teklifte bulunduğunu, kendisinin İşçi Partisine gidişini yadırgadığını, bu nedenle vukuatlı olarak kabul ettiğini, Mehmet Kalın ile yapılan görüşmede bahsedilen malzemelerin; İstanbul’dan Şanlıurfa’daki arkadaşı Mehmet Kalın’a gönderdiği kitap ve afişler olduğu,
Aramalarda elde edilen günlük program başlıklı doküman sorulduğunda, bunun bir internet çıktısı olabileceğini, eşinin öğretmen olduğunu, bir eğitim programına benzediğini,
Mason listesi başlıklı dokümanın ise masonlar konusunda yaptığı çalışmaya kaynak için bulundurduğunu, bu belgeleri masonlara ait yabancı bir internet sitesinden temin ettiğini,
Naylon faturalar 2001 ile başlayan dokümanın naylon fatura ve yolsuzluklarla ilgili internet sitelerinden, Maliye bakanlığından elde edilmiş arşiv bilgileri olduğu.
Ulusal Haber gazetesi genel yayın yönetmeni başlıklı dokümanı internetten almış olabileceğini ve arşiv olarak bulundurduğunu,
Sayın Hurşit Tolun ile başlayan 16 sayfalık isim ve adres listesinin kitap göndereceği kişi ve kurumlar olduğunu, bu nedenle yazıldığını, Muzaffer Tekin ile tanışmadığını belirtmiştir.

Sorgu beyanı
Savcılık beyanını aynen kabul ettiğini, devamla; “Ben Adana’da gazetecilik yüksekokulundan mezun oldum, şu anda merkezi Cağaloğlu’nda bulunan Toplumsal Dönüşüm Yayınevinin sahibiyim, Atatürkçü çizgimizden dolayı anlaşmalı olduğumuz birçok emekli subay yazarımız vardır. Atatürk setine Kırmızı Beyaz seti deriz. Benim şifre çözüldü ASALA:PKK isimli kitabımı okuyan Neriman Aydın vasıtasıyla Kemal Aydın’ı tanıdım, bir müddet sonra samimiyetim arttı, sık sık görüştük, Ankara’ya gittiğimde onlarla tanışan harp okulu öğrencisi ve yeni mezun askerlerle de tanıştım. Ben konuşmalardan nasıl özel harekatçı sıfatını yansıttığım anlaşılmış bilemem, bu konuşmayı ben Erzurum’da iken ve dışarıda soğuk bir hava varken yaptım , özel harekatçı tanıdığım arkadaşlarımda olduğu için onların jargonuyla konuştum, yoksa benim herhangi bir şekilde resmi , gayri resmi askerlikle bir ilgim yoktur.Ben Ercüment Ovalı’nın Yeditepe Üniversitesi ile diyaloğunu çok onaylamadığımı için kendisini emekli askerlerinde hissesi olan Türk Tıpsan adlı şirkete yönlendirdim.19 Mayıs üniversitesinde rektör adayı olan birisi konusunda benim gazeteci kimliğim konusunda tavassutta bulunmamı bir arkadaşım istemişti.Ben subaylara kitap okumalarını önermiştim. Ben üç ay kadar Kuvay-i Milliyenin basın danışmanlığını yaptım, ben Kuvay-i Milliye hakkında kitap yazmak için hazırlık yapıyordum, bende bulunan el yazısı raporlar yayınevimize postayla gönderilmiştir, Muzaffer Tekin’i tanımam ancak onunla ilgili fotoğrafın niçin evraklarımın arasında çıktığını ben bilemem,ben Doğu Perinçek’i tanımam, ben hiçbir motorize örgütün başı değilim.Ben Erzurum’a fotoğraf çekme dışında bir amaçla gitmedim, telefon görüşmelerinde geçen 20000 rakamının yanındaki kelime yazıya geçirilirken yanlışlıkla silah olarak geçirilmiş doğrusu siftahtır.Bizim aramızda sevgi ve saygıya dayalı sağlam bir ilişki vardır o yüzden Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile telefonda belirtilen tarzda konuşuruz, benim Ergenekon Silahlı Terör Örgütüile fikir olarak aynı konumda olmam düşünülemez” seklinde ifade verdiği anlaşılmaktadır.
b- Elde Edilen Dokümanlar ve Deliller,
Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait, HP marka Bilgisayar içerisinden çıkan, Fujitsu marka ve NS89T62297FD seri numaralı hard disk’te;
“AKP NİN ŞEMDİNLİ TEZ.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Ali ÖZOĞLU tarafından yazılan 14. 11 2005 tarihli ve “AKP’nin Şemdinli Tezgahı ve JİTEM” başlıklı yazının bulunduğu, kamuoyunda Şemdinli olayı olarak bilinen olayla ilgili “Haysiyetsiz ve şerefsizce tasarlanarak kurulan bu tezgah, TSK’yı çökertme planın en önemli parçasıdır. Bunu hiç kimse inkâr edemez. Veli Küçük Paşanın dediği gibi, bu adamlar JİTEM’ci olsalardı kimliklerini ortada mı bırakırlardı?” ayrıca “MUSTAFA KEMAL’İN BURSA NUTKU’NU BEYNİMİZE, O’NUN KUTSAL ÜLKÜSÜNÜ YÜREĞİMİZE KAZIDIK... BİR AVUCUZ AMA, HİÇ ŞÜPHENİZ OLMASIN Kİ, HEPİNİZE YETERİZ!” şeklinde beyanların yer aldığı,
“Alın Size Derin Devlet.doc” isimli MSword dosyası içerisinde, “Derin Devlet; Mevzu bahis vatan ise gerisi teferruat diyecek kadar yüreklidir. Derin Devlet; Cehennemin dibinde de olsa vatan hainlerini bulur ve gereğini yapar. Derin Devlet; Mustafa Kemal’in askerleridir. Derin Devlet; Milletin ta kendisidir…” şeklinde beyanların bulunduğu,
“ÇOK ÖZEL İKİ MEKTUP.doc” isimli MSword dosyası içerisinde, Ali ÖZOĞLU tarafından yazılan ÇOK ÖZEL İKİ MEKTUP! BİRİNCİSİ İDAM EDİLDİ! İKİNCİSİ HIRÇINLAŞMA AŞAMASINI TAMAMLIYOR!..” başlıklı yazıda, Adnan Menderes ile Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN’ın yazmış oldukları mektupların mukayesesi yapıldığı ve “İşte size çok özel iki belge.. Birincisini yazanların akıbeti ortada.. Bu akibetten Allah herkesi korusun. Çünkü; suçların en şerefsizcesi VATANA İHANETTİR..”, “Hangi coğrafyada ve nerede yaşarsanız yaşayın, VATANA İHANETİN CEZASI DEĞİŞMEZ! Her kul inandığı şekilde ölecektir. Şereflice ya da şerefsizce. Bu tercih yaşananlara değil yaşayanlara bağlıdır!” şeklinde beyanların bulunduğu,
“Devletin Güvenliği Tehlikede.doc” isimli MSword dosyası içerisinde “Devletin Güvenliği Tehlikede” başlıklı yazıda, “SON GÜNLERDE YAŞADIĞIMIZ TALİHSİZ GELİŞMELER MAALESEF ÜLKEMİZİN 1918 ÖNCESİ AHVÂL VE ŞARTLAR İÇİNDE OLDUĞUNU HİSSETMEMİZE SEBEP OLMAKTADIR.” ve “Bize ‘ÇETE’ diyenlerin ‘ÇETELESİ’ tutuluyor nasılsa. Türk Milletinin bir ferdi olarak dile getirdiğim bu talebimin yerine getirileceğine inancım sonsuz. İşte o gün geldiğinde yağmacılar işbirlikçilerini kurtarmaya ve kaçmaya fırsat bulamayacaklar.. Buna sonsuz inancım var..” şeklinde beyanların yer aldığı,
“Er Mektubu Görülmüştür.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Geçtiğimiz günlerde, Milli Havayollarımızın resmi evrak ve kayıtlarına ‘Kürdistan bilmem ne heyeti temsilcisi’ ya da ‘Kürdistan bilmem ne başkanı’ diye 10 tane sığıntıyı VIP yolcu olarak resmi kayıtlara geçirenleri Kuvayi Milliye not aldı. İsimleri, cisimleri her ne halt olursa olsun bunların hesabı sorulacaktır.” Şeklinde beyanların yer aldığı,
“Kuvvacılar Milis Kuvvet Kuruyor.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “internet ortamında ‘Özel Büro’ ve ‘Kuvayı Milliye’ isimleri altında örgütlenen bir grup ulusalcı, coplu, telsizli, 1 milyon kişilik teşkilat kuruyor. Söz konusu milis gücü Kuvayı Milliye Derneği tarafından oluşturuluyor. Derneğin başkanı NATO Özel Harp Daire başkanı olduğu iddia edilen ve emekli Kurmay Albay Fikri Karadağ. Derneğin Başkan Yardımcısı Ali Özoğlu, Tempo dergisine verdiği beyanatta, gerekirse silah bile kullanabileceklerini anlatıyor.” Şeklinde beyanların yer aldığı,
“Siz Kızınızı Kaç Dolara Gösterirsiniz.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Hükümetin özelleştirme politikalarının eleştirilerek “Kuvayi Milliye asla unutmaz. Asla affetmez!” ifadesi ile sonlandırıldığı,
“Türkiye Artık Bizim Kontrolümüzde.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Hainlerin yaptığı en küçük ihanet bile Kuvayi Milliye tarafından ortaya dökülecek ve gereği neyse o mutlaka yapılacaktır! Vatan topraklarını satanlardan, makam koltuklarını satanlara kadar her kim olursa olsunlar, bundan nasibini alacaktır.. O gün, ‘Başbakanım, bakanım, başkanım, müdürüm ya da amirim böyle emretti yaptım..’ gibi bir mazeret asla geçerli olmayacaktır. Çünkü, vatana ihanet etmek, sadece stratejik sırları yabancılara vermekle sınırlı değildir.. Bir grubun üyesi veya yandaşı olan en olmadık insanları, en olmadık görevlere atamakta, masum bir torpil değil, vatana ihanettir.. Böylesi bir atamayı onaylamak, ‘emir verildi yaptım..’ gibi bir mazerete asla sığdırılamaz!. En milli kurumlarımızda bu türden kadrolaşmalar hızla yapılmaktadır. Bütün bu çalışmaları Kuvayi Milliye hassasiyetle izliyor ve not ediyor!” şeklinde beyanların bulunduğu, ayrıca “Hiçbir şey gizli kalmaz.. Ve yolun sonuna yaklaşıldı!.. Bu cennet vatana ihanet edenler ve ihanetin en küçük halini bile o küçük beyinlerinden geçirenler şunu çok iyi bilmeli ki; KUVAYİ MİLLİYE ASLA UNUTMAZ.. ASLA AFFETMEZ!” ifadesi ile sonlandırıldığı,
*Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait, HP marka Bilgisayar içerisinden çıkan, Fujitsu marka ve NW9YT6929CVM seri numaralı hard disk’te
“Bir Güneydoğu Gazisinin Mektubu.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Oktay YILDIRIM isimli şahıs tarafından yazılan Bir Güneydoğu Gazisinin Mektubu başlıklı yazının bulunduğu,
File2008-06-26 05-59-35.jpg isimli resim dosyası içerisinde; toplumsalhaber.com isimli sitede yazar olan şahısların isimlerin bulunduğu ekran görüntüsünün resim olarak kaydedildiği, şüpheliler Emin GÜRSES, Neriman AYDIN ve Ali ÖZOĞLU isimli şahısların adlarının yazılı olduğu,
File2008-06-28 00-48-50.jpg, File2008-07-01 01-41-53.jpg, File2008-07-01 03-34-20.jpg isimli resim dosyaları içerisinde; Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait aliozoglu@gmail.com isimli e posta adresine gelen e postaların görüldüğü ekran görüntüsünün resimlerinin olduğu, şüpheli Neriman AYDIN ile Ulusal KANAL’dan gelen e postaların bulunduğu,

Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait, Bilgisayar içerisinden çıkan, Maxtor marka ve F1CEFG8EZ9999 seri numaralı hard disk’te;
“HARBİYE.doc..” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Neriman AYDIN adıyla Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’a hitaben, Harp Okullarındaki müfredat ve eğitim sistemi ile ilgili eleştiri ve önerilerin yazıldığı mektup olduğu ve ayrıca söz konusu mektubun aynı veya benzer içerikli olarak şüpheli Neriman AYDIN’ın incelemeye konu dijital verilerinde de kayıtlı olduğu,
“ibrahim özcan.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; 10 Ağustos 2007 tarihli ve şüpheli İbrahim ÖZCAN’ın “Ar Damarı Çatlayanlar” başlıklı yazısının olduğu, açık kaynaklardan (internet) yapılan araştırmalar neticesinde toplumsalhaber.com isimli sitede yayınladığı,
“neri.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; 20 Şubat 2007 tarihinde şüpheli Neriman AYDIN tarafından şüpheli Ali ÖZOĞLU’na hitaben yazılan mektup olduğu, şüpheli Kemal AYDIN isimli şahsın “Önderimiz” olarak nitelendirildiği, şüphelinin Mesaj ve ART isimli televizyonlarda yayına çıkması ile ilgili tehlikelerden bahsedildiği,
“Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır. Onun içindir ki, ulusal yayın kuruluşlarında şimdilik program yapmasını milletimizin geleceği için sakıncalı görmekteyiz benim Sevgili kardeşim.”
“Canım kardeşim, davamızın büyük bir millet gücüne dönüşme öncesinde; Türk Milletini bu güzellikten yoksun bırakmamaktır tüm emelimiz, amacımız . Onun içindir ki bugünlerde bir tv programı kendisine sizin de bizim de engel olamayacağımız zararlar verebilir. Ama aynı düşüncenin neferleri olarak sizler, Büyüğümüzün yerine ortak tespit ve düşüncelerimizi tv programlarına katılarak milletimize duyurabilme fırsatlarınız olursa bunlar milletimizin geleceğini emin ellerde gördüğümüzün işaretleri olacaktır.”
“Biz sizin de tv yayınlarına çıkmanızı sakıncalı görmekteyiz…”
“Ancak yine karar Önderimizin ve sizindir.”
“Sevgili kardeşim Hatice’ye ve Kahraman Kardeşime Ankara’dan sevgilerimizi gönderiyoruz. Kemal Aydın’dan ve Ali Özoğlu’ndan birer tane daha olsaydı keşke, ama yok … yok yok.. Öncelikli görevimiz sizi gücümüzün yettiğince korumaktır … Allah’a emanet olunuz.” şeklinde beyanların yer aldığı,
Yazı içerisinde yer alan “Ancak yine karar Önderimizin ve sizindir.” beyanı göz önüne alındığında, alınacak kararlarda birliktelik ve şahıslar arasında ast üst hukukunun bulunduğu,
“not.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Şahin BAŞBAĞ ismi ile yazıldığı, Genelkurmay Başkanlığı Subay Atama Dairesi Başkanı Hakkı KUŞ’un yeğeni Hasan KUŞ ile Çalışma Bakanı Faruk ÇELİK hakkında bir takım iddiaların yer aldığı,
“taslak hükümet SON 4 EN SON İNŞALLAH.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Eren MUMCU, Hasan Hüseyin UÇAR, Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU isimli şahısların müdafiliğini yapan Avukat Yusuf ERİKEL’in Başbakan olarak gösterildiği ve çeşitli şahısların bakan olarak yazıldığı bir kabine listesinin bulunduğu,
“DİĞER TASLAK ATAMALAR- LİSTE.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Diğer Taslak Atamalar başlıklı belgenin 5 sayfadan ibaret olduğu, bazı Belediye Başkanlıklarının karşılarına çeşitli şahıs isimlerinin yazılı olduğu, açık kaynaklardan yapılan sondajlama usulü yapılan araştırmalarda listedeki Belediyelerin karşısındaki isimlerinin Belediye Başkanı olmadığı,
“Bakanlar kurulunun ilk taslak karar ve tedbirleri.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “YAPILACAK BAKANLAR KURULU TOPLANTISI İLE” Başlıklı belgenin tamamının 10 sayfadan ibaret olduğu;
“TÜM BELEDİYE BAŞKANLIKLARINA MAKAMA GRİŞİ YASAKLA İLLERDE VALİ YARDIMCISI İLÇELERDE KAYMAKAM BELDELERDE JANDARMA KOMUTANI VE İL İLÇE MÜŞTEREK İMZA JANDARMA İLE
TÜM SİYASİ PARTİLERE GRİŞİ YASAKLA VE TEDBİR KARARI VER FAALİYETLER İÇİN VE YENİ YAPILACAK SİYASİ PARTİLER KANUNUYLA ZATEN MÜNFESİH OLACAKLAR BU ARADA HEMEN MALİ VE HUKUKİ İNCELEME BAŞLAT.
TÜM ÖZELEŞEN FİRMALARA YENİ BİR AMİR ATA VE FAALİYETLERİ KONTROL ETSİN İMZALAMADIĞI HİÇBİR İŞLEM GEÇERLİ DEĞİL
RTÜK KANALLARI KORDİNE TESİN HU GECE İÇİN BAZILARINI UYDUDAN MEN ETSİN 3 GÜN İÇİN”
“Derhal merkez bankasına emir verilecek ve tüm bankalar talimat geçilecek günlük 800 YTL dışında kimse bankadan para çekemeyecek, internetten dahi işlem yapamayacaktır.”
“Tüm C. Başkanlarının ve başbakanların makam kazanımları ile milletvekillerin vekillik, belediye başkanlarının başkanlık, sebebiyle kazanımları iptal edilecek, VİP hakları kalkacak ve maaşları artık asgari ücretten ödenecektir. 65 yaş üstü olan vekillere % 50 artışla maaş ödenecektir. C. Başkanı ve başbakanların yapılacak inceleme sonucunda gerekirse maaşları bakanlar kurulu kararıyla 10 asgari ücrete kadar yükseltilebilir.”
“Zorluk çıkaran hastane müdürü ve başhekim derhal görevden alınacak, doktor derhal memuriyetten atılacak, eczane kapatılacak ve eczacılık ruhsatı iptal edilecektir.”

“Tüm Uçuşlar iptal edilecektir.
Havalimanı kapatılacaktır. Tüm seferler ve tüm vizeler iptal edilecektir.

Ülkeye giriş ve çıkışlar kim olursa olsun yasaklanacak ve havalimanlarına Türk uçakları dışında ne uçak inecek ve nede herhangi bir uçak kalkacaktır. Sadece 1 saat içindeki uçaklar kalkacak ve bu uşağın hava limanına girmiş yolcuları yurt dışına gidecektir.”

“Yolcu girişine veya çıkışına müsaade eden memur derhal memuriyetten atılacaktır. Hava limanı müdürü de görevden alınacaktır. Acil durumlarda il ve ilçe jandarma komutanın talimatları gereklidir. Ağır hastalık durumunda Havalimanı başhekiminin onayı ev bir jandarmanın refakatiyle hasat hastaneye gönderilir. Tedavisinden sonra gerekirse ve izin verilirse evine veya oteline vs. gidebilecektir.”
“Tüm illerde valiler görevden alınacaktır.
Yenileri atanıncaya kadar bu görevi İl Jandarma Alay komutanları yapacaktır.” Şeklinde beyanların yer aldığı,
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamına arz kabine.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanlığı başlıklı, soruşturma kapsamında göz altına alınan bir çok şahsın avukatlığını yapan Yusuf ERİKEL’in adıyla 61. Hükümetin Bakanlar Kurulu Listesinin onay yazısı olduğu,
“a-Sayın Yüksek Makama istişari manada ve gelecek tensip uyarınca hareket etmek üzere Arz olunur.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “SAYIN YÜKSEK MAKAMA İSTİŞARİ MANADA VE GELECEK TENSİP UYARINCA HAREKET ETMEK ÜZERE ARZ OLUNUR.” başlıklı toplam dört sayfadan oluşan belgenin soruşturma kapsamında göz altına alınan bir çok şahsın müdafiliğini yapan Avukat Yusuf ERİKEL adı ile hazırlandığı,
“Saat 21.30 civarında Ankara’da Anıtkabirde yaslanacak bir 3 yolda Ankaralılara hitap edeyim. Zira burada Ankara atılan milli adımın heyecanı sebebiyle heyecanlı olan ve bekleyen halkımıza ve tüm milletimize bir beraberlik mesajı ve duygu şarjı vereyim. Ve halkla bütünleşelim. Bir manada da Atatürk’e gelen milyonlarla bağlılık sunarak işe başlayayım.
Bu arada tüm bu geceki program ve yol çizelgesi TV’lerden ilan edilsin ve halktan isteyenlerin benim konuşma merkezlerime tüm yakın il ve yerleşim yerlerinden rahatça akması, ulaşması imkânı oluşturulsun ve yine bu arada verilecek program uyarınca il valileri, kaymakamlar ve Belediyeler ( Malum kullanacakları yetkileri İl ve ilçe jandarma Komutanının onayıyla olacak) gerekli miting ve sair tertibi alsınlar.”
“Saat 22.30 da Bakanlar Kurulu toplantısı yapar ve 24.00 da halka ilk etapta açıklanacak milleti ve dostları memnun eden hainler ve işbirlikçileri için şok eden, ıslah eden,
“YENİDEN ATATÜRKLE TÜRKİYE”
Diye isimlendirdiğimiz şahlanış döneminin kararlarını açıklarız.
Yine bu arada Yeni bazı Belediyelerin görevlendirmelerini yapar görevden alınacakları alır atanacakları atarız.
Sabahında hayat istenildiği manada huzur içinde devam eder…”
“En geç 3 güne kadar yazımı tamamlanan hükümet Programı C.Başkanının onayına sunulur.
Bu arada her bakanlığın tüm birimleri kendilerine ait mevzuat ve sair hukuki yapılanmaları hükümet programına ve Atatürk Hükümetinin hedeflerine uygun olarak yeniden düzenlerler. Yeni kurulan kurul ve yapılar da bu noktada kuruluş ve işleyiş mevzuatlarını hazırlarlar.
Bu arada yeni oluşacak, hukuki mevzuatı Kemalist hedefler doğrultusunda uyarlayacak programda açıklamasını yapmış olduğum Yasama kurulu derhal toparlanarak bir en ideal Anayasa Taslağını hazırlar.
Bu arada tüm kanunlarda ideal düzenlemeler yapılır.
Yasamada sistem olarak Bakanlar Kurulu Kararnameleri ile yasama işlemleri yapılır. Aynı kanunlar gibi Cumhurbaşkanının onayıyla yürürlüğe girer. Bu aşamada Meclise de gerek kalmaz. Olağanüstü durumlarda zaten meclis Hükümete aynı yetkiyi vermektedir. Tüm dünyada bu böyledir.
Yeni Hükümetin 5 yıl süreyle görev yapacağına ve gerekirse Sayın Cumhurbaşkanının süresinin 5 yıl süreyle uzatılacağına dair Anayasa taslağı hazırlanır. Yine 5 yılın sonunda yağma demokrasinse değil adalet ve hukuk demokrasisine Atatürk demokrasisine geçilecek tedbirler ile diğer tüm gerekli hukuki ve siyasi düzenlemeleri de içeren yeni Anayasa hazırlanarak en geç 3 ay içinde Milletin onayına sunularak inşallah %99,9 oy alarak yeni anayasal dönem başlamış olur.”
Şeklinde beyanların yer aldığı,
“eğitimsen yazı.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; sayın Başkanım hitabı ile başlayan ve tamamı 1 sayfa olan söz konusu yazıda;
“Yine tarafıma ifade edildiği üzere Toplumsal Dönüşüm Yayınları – Kardak Yayınları Kırmızı beyaz yayınları … (ki bunlar tek merkezden koordineli imiş) Bu yayınevi ilgili makamca Nutuk Resmi yetkilisi imiş ve yine nerdeyse tüm yazarları emekli veya muvazzaf TSK mensupları imiş. Bu yayınevi ülkedeki Atatürkçü çizgi sahiplerinin referans kabul ettikleri bir yayınevi imiş ve yine bu yayınevi Atatürkçü çizgi sahipleri için bir mihenk imiş. Bende bürom cağaloğlunda olduğu için yanımdaki arkadaşların araştırmasında sokaktaki hamalların bile bu yayınevinin şuranın yayınevi diye bilindiklerine şahit oldum. İşte bu yayın evi ilgilileri aranılacak ve yönlendirilecekler.
Bu yayınevi yetkilileri geldiğinde düşündüğümüz bu çalışmanın milli hassasiyetimiz gereği olduğu vurgulanacak ve okullarında kapanması sebebiyle böyle bir kültür hamlesi düşünüldüğü vurgulanacak” şeklinde beyanların yer aldığı,
“Günlük Plan-1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Günlük Plan başlıklı belgenin tamamının bir sayfadan ibaret olduğu ve gün içerisinde yapılacak işlerin tasnif edilerek kaydedildiği,
“ÖZEL SÖZLEŞMEDİR- akif yorgancıoğlu.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Akif YORGANCIOĞLU ile soruşturma kapsamında göz altına alınan bir çok şahsın avukatlığını yapan Yusuf ERİKEL arasında yapılan 28.11.2007 tarihli özel sözleşme olduğu, Yusuf ERİKEL isimli şahsın hesabına yatacak olan 6.780.000 Euro ile 500 milyon paranın havale edileceği hesaplara ilişkin talimat içerdiği,
“vekalet kuveytli özel.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; AHMAD GHALEB ZEINELABIDIN isimli şahsın soruşturma kapsamında göz altına alınan bir çok şahsın avukatlığını yapan Yusuf ERİKEL isimli şahsa verdiği genel vekaletname ve yetkilendirme belgesi olduğu, “Atıksan Enerji ltd. Şirketi” adına 250.000.000 (iki yüz elli milyon ) Euro bedeli 1 yıl süreyle bloke etmeye, bu hesapla ve tüm hesaplarla alakalı olarak her türlü teminat mektubu almaya ve buna dair her türlü banka ve bankacılık işlemleri yapmaya, takip etmeye ve gerekli belgeleri istemeye, tanzim etmeye, almaya…ilişkin şartlar içerdiği,
“akp.pps” isimli Power Point dosyası içerisinde; AKP’nin icraatları ifadesi ile başladığı, özelleştirme kapsamında satılan kurumların yerlerinin Türkiye haritası üzerinde ABD, Yunanistan ve İngiliz bayraklarının konularak gösterildiği, ayrıca soruşturma kapsamında göz altına alınan ve dijital incelemeye konu bir çok bilgisayarda aynı veya benzer içerikli olan sunumların olduğu,
“M.BRŞ.HRK.VE KIBRIS'TA SON DRM'UN DEG.pdf” isimli pdf dosyası içerisinde; Kara Kuvvetleri Komutanlığı başlıklı Mutlu Barış Harekatı ve Kıbrıs’ta Son Durumun Değerlendirilmesi konulu sunum olduğu,
Şüpheliden elde edilen resim dosyaları içerisinde soruşturma kapsamında gözaltına alınan Muzaffer TEKİN, Doğu PERİNÇEK, Kuddusi OKKIR, Emin GÜRSES, Hüseyin GÖRÜM, İsmail EKSİK ve İbrahim ÖZCAN isimli şahısların fotoğraflarının olduğu, resimlerin bulunduğu klasöre “ABDLİLERİN KUVAYİ MİLLİYE ÇALIŞMALARI” isminin verilmesi dikkat çekici bulunduğu, aynı veya benzer içerikli fotoğrafların şüpheli Hüseyin GÖRÜM isimli şahıstan da ele geçirildiği,
PKK’nın kamp alanlarının ve sorumluların adlarının detaylı olarak yazıldığı belgelerin resimlerinin bulunduğu,
*Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa ait, Bilgisayar içerisinden çıkan, Samsung marka ve S0DWJ30L387271 seri numaralı hard disk;
“isim listesi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; aralarında şüpheliler Emin GÜRSES ve Sinan AYGÜN isimli şahıslarında bulunduğu 128 gerçek ve tüzel kişiliğin isimlerinin yer aldığı,
“MAİL ADRESLERİ.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; aralarında digi-security-turkiye@yahoogroups.com adresininde bulunduğu bir çok e posta adresinin ve e posta gruplarının kayıtlı olduğu,
“proje.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kara Harp Okulu Öğretim Başkanlığı’nca Yavuz ÖZGÜLDÜR Yrd.Doç.Dr.Öğ.Kd.Bnb. Proje Tk.Bşk. adıyla TEM. BİL. BÖL. BŞK. LIĞINA hitaben yazılan 12 NİSAN 1999 tarih ve Proje Sonuç Raporu konulu HİZMETE ÖZEL gizlilik dereceli resmi yazı olduğu,
“Sayın Ali Özoğlu.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Ali Özoğlu isimli şahsa hitaben yazıldığı, “Yazınızı kaynaksız yayımladığımız için çok üzgünüm.. Ancak sizin de belirttiğiniz üzere açıkistihbarat kaynaksız yayımladığı için bizler de yanıldık.” Şeklinde beyanların yer aldığı,
“vatandaştoplantıtut.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; K.K.Hrk.Bşk.lığı NİĞBOLU Toplantı Salonu’nda 07 Eylül 1999 tarihinde Vatandaşlık Eğitimi ile ilgi yapılan toplantının sonuç raporunun olduğu, son bölümde Tarih Öğretim Elemanı Yrd.Doç.Dr.Öğ.Bnb. Ali GÜLER ismine imza açıldığı,
“YABANC__UYRUKLU_OE_RENCILER.XLS”.ve.“TUERK_VATANDA___OE_ RENCILER.XLS” isimli Excel dosyaları içerisinde; her iki belgede yaklaşık 60000 öğrencinin ad soyad açık kimlik, aile, uyruk ve ikamet bilgilerinin detaylı bir şekilde kaydedildiği,
“1DERS.PPT” isimli Power Point dosyası içerisinde; ESKİ TÜRK DEVLETLERİNİN YIKILIŞ NEDENLERİ (İÇ BİRLİK VE BERABERLİĞİN BOZULMASI) konulu bazı sayfalarında Genel Kurmay Başkanlığı başlığı bulunan, HİZMETE ÖZEL gizlilik dereceli sunum olduğu,
“egekonf.uğur.ppt” isimli Power Point dosyası içerisinde; SİLAHSIZLANDIRILMIŞ EGE ADALARININ STATÜLERİ KARA SULARI SORUNU HAVA SAHASI konulu, ilk sayfa sol üst köşesinde Kara Harp Okulu’nun logosu ve P.Yzb. Uğur GÜNGÖR’ün isminin yer aldığı sunum olduğu görülmüştür.
“Ermeni Sorunu.pps” isimli Power Point dosyası içerisinde; Asılsız Ermeni Soykırım İddiaları konulu Genel Kurmay Başkanlığı’nın HİZMETE ÖZEL gizlilik dereceli sunumu olduğu,
ERKUT ERSOY ÖZEL BÜRO.amr isimli ses dosyası içerisinde Ali ÖZOĞLU isimli şahsın Tempo Dergisine vermiş olduğu ropörtaj ile ilgili Erkut ERSOY isimli şahıs ile yapmış olduğu görüşmenin ses kaydı olduğu,
TUTKUN AKBAŞ- TEMPO.amr isimli ses dosyası içerinde Ali ÖZOĞLU isimli şahsın Tempo Dergisine vermiş olduğu ropörtaj ile ilgili Tutkun AKBAŞ isimli şahıs ile yapmış olduğu görüşmenin ses kaydı olduğu,
03 NOLU CD içerisinde;
DSC_5226.jpg ve DSC_4764.jpg isimli resim dosyaları içerisinde; şüpheli Ercüment OVALI isimli şahsın ve sahibi olduğu Ati Teknoloji isimli firmanın fotoğraflarının olduğu,
10 NOLU CD içerisinde;
AVSEQ01.DAT ve AVSEQ02.DAT isimli video dosyaları içerisinde; kimliği belli olmayan bir şahıs tarafından çekilen ve tarihi eser olabileceği değerlendirilen bir kitabın ve muhafazasının görüntüleri,
11 NOLU CD içerisinde;
AVSEQ01.DAT isimli video dosyası içerisinde; 23 02 2007 tarihinde kimliği belli olmayan iki şahıs tarafından çekilen ve tarihi eser olabileceği değerlendirilen bir kitabın görüntüleri olduğu görülmüştür.
29 NOLU CD içerisinde;
IMAG0269.JPG, IMAG0270.JPG, IMAG0296.JPG isimli resim dosyaları içerisinde; askeri üniformalı dört şahsın ve şüpheli Şener ERUYGUR isimli şahsın fotoğraflarının bulunduğu,
42 NOLU DVD içerisinde;
DSC_1765.JPG, DSC_1766.JPG, DSC_1777.JPG, DSC_1797.JPG, DSC_1816.JPG ve DSC_1820.JPG isimli resim dosyaları içerisinde; şüpheli İbrahim ÖZCAN ve Ali ÖZOĞLU isimli şahısların, kimliği tespit edilemeyen bir bayan ve askeri bir tesisten çıktığı görülen erkek bir şahıs ile birlikte çektirdikleri fotoğrafların bulunduğu, ayrıca söz konusu fotoğraflarda görülen Mercedes marka 34 VB 7722 plaka sayılı otonun şüpheliler Eren MUMCU, Hasan Hüseyin UÇAR, Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU’nun müdafiliğini yapan Avukat Yusuf ERİKEL adına kayıtlı olduğu,
“PH 02-1-7.doc, PH 02-2-1.doc, PH 02-2-2.doc, PH 02-2-4.doc, PH 02-2-8.doc, PH 02-2-9.doc, PH 02-2-10.doc, PH 02-2-11.doc, PH 03-3.doc, PH 03-4.doc, PH 03-5.doc, PH 03-7.doc” isimli MSword dosyalarının “GİZLİ” ibareli, “PH 02-2-5.doc” isimli Msword dosyasının “TASNİF DIŞI” ibareli, Psikolojik Harp ile ilgili bilgiler içerdiği,
81 NOLU CD içerisinde;
çömez.jpg ve velikucuk.jpg isimli resim dosyaları içerisinde; şüpheliler Veli Küçük ve Turhan ÇÖMEZ isimli şahısların fotoğraflarının bulunduğu,
“Günes_Ope._.pps” isimli Power Point sunusu içerisinde; Kuzey Irak’ta yapılan Güneş Operasyonuna ait ve operasyonda öldürülen teröristlerin fotoğraflarının bulunduğu, “AKIN1.doc” ve “AKIN 2.doc” isimli MSword dosyaları içerisinde; İki şahsın karşılıklı olarak yaptığı msn görüşmesinin kayıtlı olduğu, şahıslardan birinin Allen diğerinin ise Akın takma ismini kullandığı, söz konusu görüşmede Selhan isimli bir şahsın Sedat PEKER isimli organize suç örgütü liderine yönelik yapacağı suikast girişiminde bulunacağı, Selhan’ın Eski İçişleri Bakanı Abdulkadir AKSU ile birlikte çekilmiş fotoğraflarının olduğu ve manevi oğlu olduğu, bu sebepten işlemiş olduğu bir çok suçtan dolayı adli takibata uğramadığı, Başbakan’ın koruması ve daha önce terör birimlerinde çalışan Maksut isimli şahısla irtibatlı olduğu, Sedat PEKER ile iş birlikteliği olan Funda Uzun isimli bir bayanla birlikte olduğu, yönünde beyanların yer aldığı,
Karşılıklı konuşmalardan Allen takma ismini kullanan şahsın 29 yaşında olduğu ve İngiltere’de yaşadığı, Akın takma isimini kullanan şahsın ise 26 yaşında olduğu ve bir abisinin cezaevinde olduğu, Akın ismini kullanan şahsın Dhkp c üyesi olan amcasına Selhan’ın vurulması için fotoğraflarını gönderdiği şeklinde beyanların bulunduğu,
“Yeni WordPad Belgesi(1).doc” isimli MSword dosyası içerisinde; selhan ve body nickini kullanan iki şahsın karşılıklı msn görüşmesinin olduğu, Selhan nickini kullanan şahsın “karakol sıkıyor bu arala Gülay bastırıyor gene Sedatı gördünmü tel konuşmalarını deşifre ettirdik iyi para aldık” şeklinde beyanda bulunduğu,
“Yeni WordPad Belgesi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Selhan” ve “Allah,,Vatan,,Bayrak,,Aile” nickini kullanan iki şahsın karşılıklı msn görüşmesinin olduğu, söz konusu görüşmede “Allah,,Vatan,,Bayrak,,Aile” nickini kullanan şahsın “olum bi adamın maili kırıyodum adam asker çıktı beni arıyolar ne yapıcam olum ya” demesi üzerine Selhan nickini kullanan şahsın “benim abimde subay la” dediği kendisini emniyetin Bilgi İşlem Şube Müdürlüğünde çalışan birisi olarak tanıttığı, 36 yaşında Funda isimli bir bayanla iş icabı aşk yaşadığı şeklinde beyanların yer aldığı,
“hHÜSYİN BEYAZIT-İSMAİL PAKER- MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK 1.JPG” isimli resim dosyası içerisinde; şüpheliler İsmail PAKER ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK isimli şahısların fotoğraflarının olduğu, dosya isminden hareketle diğer şahsın Hüseyin BEYAZIT olabileceği, Hüseyin GÖRÜM isimli şahsın inceleme raporunda da yer alan fotoğrafta, ayakta bulunan ancak yüz kısımları silinen şahısların Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN isimli şahısların olduğu,
388 NOLU CD içerisinde;
28960001.JPG, 28960006.JPG, 28960025.JPG, 28960027.JPG, 28960042.JPG, 28960047.JPG, DSC_0955.JPG ve Resim 033.jpg resim dosyaları içerisinde; Antalya ili Kemer İlçesinde düzenlenen Kuvayı Milliye Kupası adı altında düzenlenen Engelli At Yarışının görüntülerinin bulunduğu ve şüpheliler Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN isimli şahısların yer aldığı, ayrıca şüpheliler Eren MUMCU, Hasan Hüseyin UÇAR, Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU isimli şahısların müdafiliğini yapan Avukat Yusuf ERİKEL isimli şahsın şüpheli Ali ÖZOĞLU ile birlikte çekildiği fotoğraf olduğu,
422 NOLU CD içerisinde;
Resim 001.jpg ve Resim 002.jpg isimli resim dosyaları içerisinde; şüpheliler Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM, İbrahim ÖZCAN ve Ali ÖZOĞLU isimli şahısların Kuvayı Milliye flaması önünde birlikte çekilmiş fotoğrafların olduğu,
443 NOLU CD içerisinde;
“Kayıt003.amr” isimli ses dosyası içerisinde; şüpheli Ali ÖZOĞLU isimli şahsın kimliği belli olmayan şahıslarla yaptığı bir görüşmenin kayda alındığı, söz konusu görüşmede şüpheli Ergün POYRAZ hakkında iddiaların bulunduğu, Ergün POYRAZ’a JİTEM tarafından yol verildiği ve kollandığı, kimliği tespit edilemeyen bir şahsın “Korunmasının sebebi o kadar çok şey biliyorki o süreçte yaşananlarla ilgili” şeklinde beyanda yer aldığı,
490 NOLU CD içerisinde;
“AVSEQ01.DAT” isimli video dosyası içerisinde; Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen Kıbrıs Gazileri Madalya Töreni ile ilgili programın video görüntülerinin bulunduğu görülmüştür. Seyircilerin arasında şüpheliler Sevgi ERENEROL, Paşa ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Doğu PERİNÇEK isimli şahısların oldukları,
*Eminönü ilçesi Hocapaşa Mahallesi Hocapaşa Hamamı Sokak, Okumuş İş Hanı No:6/2 sayılı adreste yapılan aramada bulunan belge ve dokümanların yapılan incelemesinde;
-(1) adet lacivert renkli üzerinde TELEPHONE ibaresi bulunan telefon fihristinde; Dr.Ümit SAYIN, Erol MÜTERCİMLER, Ergun POYRAZ, Sevgi ERENEROL isimli şahısların telefon numaralarının yazılı olduğu,
-(1) adet siyah renkli “Avukat Arif Hikmet BİLDİK” ibaresi ile başlayan telefon fihristinde; Hurşit TOLON'un telefon numarasının yazılı olduğu,
-(1) adet "İlgili Makama iletilmek üzere, Sayın Ali Abime" ibaresi ile başlayan Av.Yusuf ERİKEL imzalı, 11.07.2006 tarihli yazı içeriğinde; Av.Yusuf ERİKEL'in Okan Holding, Mustafa KALELİOĞLU, Atilla SARAL, Ahmet CAN gibi şirket ve holding sahipleri ile yaptığı görüşme sonucunda para alamadığını, sadece ceza davasına baktığı Ali TOPÇUOĞLU'dan 20.000$ aldığını, ancak bu şahsın da sürekli arayarak parasını istediğini, para bulamadığından bahsederken "ne kendimize ne size 1 kuruş bulamadım" dediği, yazının devamında kişisel borçlarından da bahsettiği, yazının arkasında not olarak 11,12 ve 10 milyarlık alacak çekleri olduğunu söyleyerek "bunca borca rağmen bunları da emrinize tahsis ettiğimizi ve her şeyimle hizmetinizde olduğumuzu saygıyla arz ederim" yazdığı,
-(3) adet Sedat PEKER'e ait fotoğraf,
-(2) sayfa Mason Listesi başlığı altında birçok kişinin isim ve yaptıkları mesleklerin yazılı olduğu faks çıktısı,
-(8) sayfa Erzurum ili hakkında ve Erzurum ilindeki bazı şahıslarla ilgili istihbari bilgilerin yazılı olduğu,
-(6) sayfa Deka Gümrükleme Müşavirlik Limited Şirketi isimli şirkete ait istihbari bilgilerin yazılı olduğu,
-(24) sayfa 31.08.2007 tarihli Diyarbakır ilindeki yapılmış olan istihbari çalışmalar ile ilgili bilgilerin yazılı olduğu,
-1'den 2'ye kadar numaralandırılmış, Cafer PÖRÇLÜ, Ali ÇİÇEK, Tacettin ZEREN, Ersoy ZEREN isimli şahıslar hakkında istihbari bilgiler olduğu, 1.sayfanın sonunda "Ablası Tacettin ZEREN'in adresini öğrenmeye çalışıyoruz, bir de Köln ve Leverkusen bölge sorumluları var, onların da asıl adreslerini öğrenmeye çalışıyoruz, Bilgisayarlara güvenmediğim için el yazısı ile yazıyorum" şeklinde yazıların olduğu,
-(39) adet Kuvayi Milliye Derneği Başkanı olan Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM ve diğer dernek üyeleri ile birlikte çekilmiş fotoğraflar olduğu,
-1'den 5'e kadar numaralandırılmış çok sayıda emekli askeriye mensubunun sicilleri, adresleri ve telefonlarının yazılı olduğu belge,
-1'den 16'ya kadar numaralandırılmış "Kuvayi Milliye Derneği" antetli kağıtların arka yüzüne Hurşit TOLON, Kemal ALEMDAROĞLU, Neriman AYDIN, İlhan SELÇUK, Mustafa BALBAY, Erol MÜTERCİMLER, Veli Küçük isimli şahıslar haricinde birçok gazeteci, askeriye mensubu, milletvekili isimlerinin, adres ve telefon bilgilerinin yazılı olduğu,
-(1) adet ön yüzünde “Saffet ÇERÇİ" isimli şahsın adres bilgilerinin olduğu ve "PKK ile bağlantılı" şeklinde notların yazılı olduğu not kağıdı,
-(1) adet not kağıdının ön ve arka yüzünde; Ercan ERSOY isimli şahıs hakkında "Bunun tanışıklığı olan Botan Yzb.Artvinli, çok samimiler, Batman'da hava üssünde pilotsuz uçaklara bakıyor" "Bunlar ihanet içindeler mutlaka takip edilmeleri gerekiyor" "Mehmet Tekinalp isimli şahıs hakkında "bu adam İzmir'e geleli 5 ay oldu, bu adam bu süre zarfında 6 tane kuyumcu dükkanı açıyor, 10 tane işyerine cebir kullanarak(terör örgütü üzerinden ortak olma), Bu adamla Dengir fırat'ın sık sık görüştüğü biliniyor" şeklinde notların olduğu bu notların sonunda HAMZA DEMİR yazdığı görülmüştür.
-(1) adet Ali ÖZOĞLU isimli şahsın 18.07.2006 tarihinde Kuvayi Milliye Derneği Genel Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler bölümünden istifa ettiğini gösterir imzasız dilekçe ve bu dilekçeye zımbalanmış (1) adet 20.03.2006 tarihli Kuvayi Milliye Derneği Genel Kurul Sonuç bildirimini gösterir A-4 kağıdı ve Ali ÖZOĞLU ve Hatice BAHTİYAR tarafından Fikri KARADAĞ'a gönderilmiş (2) adet posta alıntısı,
-1'den 10'a kadar numaralandırılmış Diyarbakır 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 22.06.2006 tarihli, 2006/416 esas numaralı davaya ait iddianeme fotokopisi ve bu davada şüpheli olan Sedat OĞUL isimli şahsın mahkeme, savcılık ve emniyet ifadeleri fotokopileri,
-31'den 42'ye kadar numaralandırılmış Erzurum'un ilçeleri hakkında bilgiler, Erzurum Valisi, Belediye Başkanı hakkında istihbari bilgiler olduğu, ayrıca Erzurum ilinde PKK'ya destek veren kuruluşlar, Erzurum ilindeki cemaatler ve bu cemaatlerle ilişkisi olan kişiler hakkında bilgiler olduğu,
-12 ve 13 numaraları verilmiş Kuvayi Milliye Derneğinin 20.03.2006 tarihli Genel Kurul Sonuç Bildirimi,
*Eminönü ilçesi Hobyar Mahallesi Çağaloğlu Yokuşu Sokak Ergüç Han No:5/9-10 Toplumsal Dönüşüm Yayınları isimli işyerinde yapılan aramada bulunan belge ve dokümanların yapılan incelemesinde;
-(1) adet lacivert renkli üzerinde TELEPHONE ibaresi bulunan alfabetik sıraya göre düzenlenmiş telefon rehberinde; Emin GÜRSES'in telefon numarasının yazılı olduğu,
Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU’ nun yapılan aramalarında;
-(1) adet (Fujitsu marka ve NS89T62297FD seri numaralı hard disk)
-(1) adet Fujitsu marka ve NW9YT6929CVM seri numaralı hard disk
-(1) adet Maxtor marka ve F1CEFG8EZ9999 seri numaralı hard disk
-(1) adet Samsung marka ve S0DWJ30L387271 seri numaralı hard disk
-(1) adet Maxtor marka ve K11HFXWGZ9999 seri numaralı hard disk
-(1) adet Samsung marka ve S00JJ10X365701 seri numaralı hard disk
Çok sayıda CD/DVD ve disket bulunduğu,
Günlük program –çocuklar “ isimli word belgesinde içerisinde:sabah ;7.20 den akşam 22:00 kadar yapılması gerekenlerin yazılı oluduğu bunların arasında “kalkış , okula gidiş, okuldan dönüş , okul kıyafetleri değiştir, ders tekrarı, kitap okuma , kuran okuma , “ şeklinde günlük program çizelgesi olduğu ,
HP_Laptop_CNF640239Y_Fujitsu_NW9YT6929CVM_100 marka dizüstu bilgisayarında ele geçen belgeler.
D\KIBRIS FOTOLAR\
Resim 303.jpg Durmuş Ali Özoğlunun bir subayla çekilen fotoğraf
Resim 306.jpg Durmuş Ali Özoğlunun kışlada çekilen askerlerle ilgili fotoğraflar
Resim 308.jpg Durmuş Ali Özoğlunun kışlada çekilen askerlerle ilgili fotoğraflar bulunduğu görülmüştür.
c-Telefon Görüşmeleri
Tape No:6796, 29.12.2007 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ Bu şey kargo gelmiş bana haber ettiler onu " dediği Neriman’nın “Heh o Ercüment hocanın şeyleri dava dosyalarının " dediği Durmuş Ali'nin “Dava dosyalarının " dediği Neriman’nın “Kopyaları evet ablacım " dediği Durmuş Ali'nin ” Öyleymiş eeee onu eee kopyaları ben avukata verdirttireyim mi yoksa ben bana ulaştırsınlar ben inceleyeyim mi " dediği Neriman'nın ” Sen bilirsin yani onlar senin için hazırla " , ” Girip çıkıyor girip çıkıyor eee en son bu geçen haftaki davada o Tekelioğlu denen hoca profesör evet ben Ercüment hocanın odasından dosyayı kendim çaldım diye itiraf etti ve bu kayıtlara geçti " dediği Durmuş Ali'nin “Aaaa güzel " dediği Neriman'nın “Evet en son böyle bir hadise oldu ikinciside dün akşam hoca abini aradı dediki Bedrettin DALAN aradı dedi ki bize ancak Türk çocuklarına yardım etmek düşer hoca gel sözleşmeyi imzalayalım “, “Kök hücre kurduracak Yeditepe de labratuar “, “Bu siz ne diyorsunuz sizden de düşünce alsınlar tabi ki " dediği Durmuş Ali'nin “Eeee şeyin hocanın şeyi ney durumu ne bakış açısı ne meyili ne ablacım " dediği Neriman'nın “İlim bana ait diyor yani benden ürün alacaklar diyor " dediği Durmuş Ali'nin “Yani ürün alacaklarda tamam da para kazanacak mı o " dediği Neriman'nın “Para kazanacak " dediği Durmuş Ali'nin “Eee ablacım ben bunu o zaman eee şeye aktarım bi Ankara ya “ , “Ankara ya aktarım da eee bu konuyu ben eee yani ivedilikle aktaracağım ve bi değerlendirme yapılsın hemen " dediği görülmüştür.
Tape No:6797, 31.12.2007 günü Atilla Ç… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Atilla’nın“Yav nerelerdesiniz gene yurtdışına mı kaçtınız ne yaptınız " dediği Durmuş Ali'nin “Valla komutanım yurtdışına gitmedik ama sınıra gittik geldik biz " dediği görülmüştür.
Tape No:6798, 2.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in “Kızılay dayım Teftiş Kurulu nda Hasan SİVRİKAYA nın yanındayım. " dediği Durmuş Ali'nin “Öyle mi? “ , " dediği Kemal 'in “Demişler ki özel izin alalım özel izinle açtıralım arşivi senin adını da söylemiş o burda İsmet KAYPAZ diye birisi varmış. " dediği Durmuş Ali'nin tasdiklediği Kemal 'in “O da zannediyorum Özel Kuvvetler den emekli, bilmiyorum sizin ee bu Özel Kuvvetler in emeklisi var mı yok mu? " dediği Durmuş Ali'nin “Abi sence olur mu? " dediği Kemal 'in ” Olmaz. Emekli olmaz. " dediği Durmuş Ali'nin “Özel Kuvvetler den emeklilik mi olur abi ya. " dediği Kemal 'in “Hasan kardeşim demiş ki böyle böyle bu arşivi açacağız bu bilgilere ihtiyac var devlet bilgisi, ya kim istiyor felan demiş ki valla bilmem demiş yani Şifre Çözüldü nün yazarı Ali RIZAOĞLU Bey var, bu ermenilerle ilgili bu işleri besliyor belgeleri geliştirecek " dediği Durmuş Ali'nin “Valla bu soğuk soğuktan filan böyle artık yürümekten tabanlarımız şişti. " dediği Kemal 'in ”Sizin nasıl bir cephe. " dediği Durmuş Ali'nin “Soğuktan perişan olduk ya . " dediği Kemal 'in “Devletimin devletimin bayrağı sahip olduğum bayrak müthiş dalgalanıyor.”, “O kadar o kadar o kadar iyiyim ki, iki gün evvel birisi Abdülkadir e dedim ki yanıma geldi iki gün evvel.” , ” Şimdi beni iyi dinle şimdi beni iyi dinle Amerikan emperyalizminin siyonizmin emrindeki emperyalizmin emrinde girerek, ordaki Türklere soykırım yaptılar mı Kürdüm diyenler, yaptılar dedim. “ ,” Şimdi cezayı hakettiler mi dedim, ettiler dedim. Ceza görecekler mi, görecekler dedim. " dediği Durmuş Ali'nin “Ben bu eksi otuz derecede günlerce kalıyorsam bu Mehmetçik kalıyorsa.” ,” ŞÜPHESİZ BU MEMLEKETE İHANET EDEN ELBETTE O CEZASINI FAZLASIYLA DEĞİL AYNEN GÖRECEKTİR. " dediği Kemal 'in “Canım benim benim kurban olurum” , “Tamam o ... ilgili aldığım emrin gereğini yapıyorum. “ , ” Başkomutanımın emrinin gereğini harfiyyen yerine getiriyorum. “ , “Tabi tabi tabi bu arzu ettiğimizin çok ötesinde şeyler olacak ve o işi ben sana başka bilgiler de vereceğim. Kazakistan da bulunmuş birileriyle tanıştım bu orda bi Amerikan Büyükelçiliği nin Kazakistan daki Müsteşarı bi ŞÖN den bahsetti bana adı bilmem ne ŞÖN o. Bu işleri tezgahlama kaç yıl öncesinden tezgahlamaya başladıklarını anlattı. Bir Özer diye bir kardeşimiz bana bir orman mühendisi. " dediği Durmuş Ali'nin “Güzel çok güzel. Çünkü onları Fethullah grubu böyle şeylerine almaya çalışıyorlar, epey de almışlar da. " dediği Kemal 'in “Biz de görevimizi yapmaya emrin gereğini yapmaya çalışıyoruz. " dediği Durmuş Ali'nin “Abi bu ııı şeyle ııı Savcıyla bir diyalog kurma şansın var mı? " dediği Kemal 'in “Bu Başsavcıyla mı? “, “Bir daha bir daha deneyim o bizim hıyar ağası o dangalağa söyledim şimdi bunlar böyle dangalak bunlar.” , ”Bunların vatan sevgisi yok. " dediği Durmuş Ali'nin ”Ya en sonunda diyeceğiz ki yani ulan seni hadi Vali yaptıracağız yani böyle mi diyelim ayıptır ya.” , “BU CANDANA O ŞEY GÖREVİNİ DE VERSENE ABİ O ARKADAŞIYLA BERABER İKİSİNİ III ŞU MERSİN DEKİ MEVZU VAR YA. “ , “Yapıp yapmamaları hiç önemli değil. Bunları biyere zorlayalım yani. " dediği Kemal 'in “Anladım anladım zorlayalım. " dediği Durmuş Ali'nin “Abi yarın bak ben sana şunu söyleyim yarın bunlar koşarak gelecekler ayağına kapanacak bu itoğlu itler. " dediği Kemal 'in “Kardeşlerimi çok öpüyorum herkesi onların potinlerini öpüyorum. “ , “Biz de görevimizin gereğini biz de görevimizin gereğini yapmaya çalışıyoruz rahat yatıyoruz. Şimdi Ankara da artık kafası dik geziyorum. Sahipli devlet sahibiyim. “ , “Henüz henüz ben epeyce bir zaman sonra şeyden onu burda sorguladıktan sonra.” , ” Kendisine bak o belgeler hala gelmedi bana, o belgeler kimin eline geçti o belgeler geçmemesi gerekenden bana bir MİT İT Teşkilatı ndan bi Cemalettin diye bir oğlanla adı bilmiyorum bana Cemalettin adıyla tanıştırdıklarının birisi o MİT ten bi oğlana verdi ...... Ben ona dedim ki bu belgeler henüz elime geçmedi dedim o belgeleri istiyorum dedim bekliyorum o belgeleri. Henüz o zamandan sonra henüz bir daha beni aramadı diğeri zaten arayamıyor aramaz. " dediği Durmuş Ali'nin ” Arayamaz onların şeyini yazdım ben tezkeresini abi. " dediği Kemal 'in “Mustafa KEMAL ebedi önder çok büyük acılar çekmişti. Belli ki bu işlere kalkışan herkes acı çekmeye talip olacak ne yapalım ben de kaderimi reddetmiyorum, reddetme hakkım da yok gücüm de yok, kaderime rıza gösteriyorum acı yaşamak da demek ki büyük işlerle uğraşan insanların kaderiymiş. " dediği Durmuş Ali'nin “Bugüne kadar hiç telaffuz etmediğim bişey eee bu böyle belki içimizde yara mı yaptı belki yani çok da rahat etmedi bizi ama biz bu yola baş koyduğumuzda ee önce en yakınımızdaki insanlar terketti bizi. " dediği Kemal 'in ” Yengem bana diyor ki Kemal daha altı sene dolmadan bu beş buçuk senede ne kadar çok ihanet gördün diyor o gün. " dediği Durmuş Ali'nin “Onurumuzu, haysiyetimizi, ailemizi, çocuklarımızı, karımızı, en sevdiklerimizi, canımızı herşeyi bi tarafa bırakıyoruz. " dediği Kemal 'in “Yengen imtihan ediyor beni geçen gün dedi ki bu hadiseler bu malum kişilerin ihanetinden sonra dedi ki ee sohbet ederken Kemal dedi olaki dedim ki bunu konuşuyorduk bizim de bedelimiz var mı dedim ben bedelimin olmadığını bilmiyorum, olmadığını biliyorum dedim dedi yengen ki Kemal ola ki seni çocuklarınla dedi şey yaparlar dedi hatun vatan yemin olsun vatan. " dediği Durmuş Ali'nin “İmtihan ederler. " dediği Kemal 'in “Ederlerse de yemin olsun vatan dedim vatan. Devlet Türk milleti der. " dediği Durmuş Ali'nin ”şte onun için tek bi şeyimiz var bizim ee tek bi sözümüz var mevzubahis vatansa gerisi teferruat. " dediği Kemal 'in ” Ve ben de artık Ankara da başı dik geziyorum. Artık geçmişte olduğu gibi sönük değil bi devletim var devlet sahibiyim artık devlet sahibiyim derken çok gerçek manadaki herşeyi ifade eder şekilde söylüyorum. Sayenizde. " dediği görülmüştür.
Tape No:6799, 2.1.08 günü Maruf Ş…ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Yok yok olma olma daha dur memleketin ihtiyacı var sana " dediği Maruf’un “Abi ne bileyim yani böyle bi birlikle olmayıpta böyle birlikte olursam zaten böyle bi birlik kazanır yani ... falan Türk Silahlı Kuvvetleri kazanır yani " dediği Durmuş Ali'nin “Silahlı kuvvetleri kazanacak ya " dediği Maruf’un” Valla güzel şeyler yapacaz ama işte dediğim gibi ya biraz bazen böyle yapılan faaliyetlerede mecburen katılmak zorundayız " dediği Durmuş Ali'nin “Valla yılbaşında bende şeydeydim işte senin eski yerindeydim o taraflarda Hakkari Şemdinli filan " dediği Maruf’un ” Valla çokda özel bişey yaptık o HASAN KUNDAKÇININ bahsettiği parçayı varya abi " , “Şimdi 10 tane daha yaptırıyoruz oraya " dediği Durmuş Ali'nin “Valla çok güzel ya” , “Ya bunu başka şekle büründürelim ya Maruf”, ” Nebileyim daha böyle şeye o komuta heyetine taşıyalım bu olayı ve bu işin serisine geçsin ya " dediği Maruf’un ” Abi onu şöyle bi gelince ben sen sana hikayesini anlatayım abi onun “, “Bugün Tugay Komutanıda o sizin o işi sordu ne oldu falan diye bugün yemekte çağırdı beni, dedim valla komutanım dedim işte bu hafta sonu falan bi görüşecem dedim” , ” Ya onunla ilgili bi şey yapalım dedi bian önce şu işe başlayalım falan gibi böyle bi çıtlattı, bazı fikirler falan söyledik bizde ya başka olaylarla ilgili " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi biz yarın biarada olacaz zaten arkadaşlarla” , “Takıldığımız bi kaç şey var " dediği Maruf’un “Yarın o şey varsa yarın ben o arada gelmeye çalışayım abi " dediği Durmuş Ali'nin “Yani o olayı çarpıcı hale getirmek için ve önümüzdeki haftayada biz bunu dört dörtlük hazırlayıpta Paşaya sunmayı orda bunu tekrar bi görüşmeyi istiyoruz yani, Hüseyin Albayım sen Paşa " dediği Maruf’un “Şimdi ha şimdi şöyle bişey diyim ben şimdi en azından o taslak halini varya hani siz tamamlanmadı dediniz " dediği Durmuş Ali'nin “Zaten senin olman lazım, öncesinde öncesinde mutlaka beraber konuşmamız lazım onu " dediği Maruf’un “Abi şimdi şöyle bişey var şimdi önümüzdeki hafta kışla içersinde bana ekstra bir görev yani ekstra derken bi görev verildi tamam mı önümüzdeki hafta için çok yoğun olacam ben “, “Onun için şu Cuma günü enazından o taslağı almış olursam tamam mı " dediği görülmüştür.
Tape No:6794, 5.1.08 günü Mehmet K… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Geldi mi malzemeler " dediği Mehmet'in : “Onlar geldi birazdan gidip alacam “, “Valla çok şükür bu biz İbrahimle konuştuk da bizim Urfa Kızılay için “ , :” Şimdi bizim orda arkadaşımız var ... güvendiğimiz kendisi avukaüır,Üniversite mezunu kendisi " dediği Durmuş Ali'nin “Avukat kendisi demi " dediği Mehmet'in “Yok avukat değil avukat kardeşi Osmandır ... inşaat teknikeri “, “Evet tamam burda bizim Kızılayın olması büyük avantajdır bizim içinkendisi şartlar uyuyo şey olarak " dediği Durmuş Ali'nin “Ya orda yok yani demi " dediği Mehmet'in “Tabi tabi elimiz orda güçlenir yani “ , : “Ha bide kitapları şeye götürecem bizim genel sekretere " dediği Durmuş Ali'nin “Nerenin genel sekreteri bu “ , “Ha Vali muvani " dediği “Ha Adanalı sağlam " dediği görülmüştür.
Tape No:6801, 5.1.08 günü Sinan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Sinan “Komutanım buyur " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi o hani bi görüşütüğümüz konu vardı ya " dediği Sinan“Evet komutanım doğrudur " dediği Durmuş Ali'nin ” Onunla ilgili herhangi bir şey yapmadan önce pazartesi günü mutlaka görüşelim " dediği Sinan” Peki komutanım oldu " dediği görülmüştür.
Tape No:6802, 5.1.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “O malzemeleri”, “He o bişeyden bahseüi bu Kızılayla ilgili” , “Seninlede konusmuş galiba” , “Dedim ben İbrahimden öğrenirim detayları " dediği İbrahim'in “Tamam şimdi bak Erzurumdaki vatandaşlar konuştular diyalog a geç ara” , ” He ara bana haber eüiler ara” , “Ara tamam hepsiyle konuşmuş bide şey söylicem bugün bu Özalla ilgili Çekmece de o tarafta Silivride oturan adam var dedim ya Hoca” , “He ne zaman istersen Silivriden geçelim istersen onu bi görüşelim he " dediği Durmuş Ali'nin ” O arada Mehmet şey yapmış olur onlarıda vermiş olur onunlada görüşürüz” , ” O şeyleri afişleri filan " dediği İbrahim'in “Vermiş mi " dediği Durmuş Ali'nin “Yok verecek ya pazartesi günü " dediği İbrahim'in “Asayiş emniyet müdürlüğü vercek ben Mehmet e kime vereceğini söyledim Asayiş emniyet müdürlüğü “, “İl Jandarma alayı, başyardımcısı” , “Vali yardımcısı hakim” , :” Bunlara verilecek bide Alfetiye göndericek alfetideki binbaşıya gönderecek " dediği Durmuş Ali'nin : “Sende Muratlan bi görüş " dediği İbrahim'in “Zaten görüştürmüş o Mehmet dedi ki ben dedi Hasan paşaylada görüştürdüm onu dedi”, “Ya rahat konuş çocuk tabi rahat konuş Kundakçıyla görüştüm demin iyi dedi iyi yapmışsın aferin” , “İyi yapmışın albayıda alıp gelicem dedi ... tamam iyi yapmışsın " dediği Durmuş Ali'nin “Bu kızılay meselesi o çocuğu tanıyormusun sen kim o " dediği İbrahim'in “Tamam sen ara abicim görüşün zaten bi geçeriz biz bugüne geçicez o tarafa " dediği görülmüştür.
Tape No:6803, 5.1.08 günü Cengaver ile yaptığı telefon görüşmesinde; Cengaver’in “Bi gör abi istersen orayı harika oldu bide hani dün bi asker demiştim ya abi” , “Arayıp arayıp duruyorlar sonuç istiyorlar " dediği Durmuş Ali'nin “ Oğlum sonuç istiyorlardı ya söyledim ben tamam mı ama şey yapmasın ha yani kimseye orda ben şöyle olucam burda kalıcam filan demesin " dediği görülmüştür.
Tape No: 6804, 6.1.08 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman'nın “Biz sıcak yataklarda sizler nerelerde ablası ya " dediği Durmuş Ali'nin ” Estağfurullah ablam estağfurullah ya, siz sıcakta yatasınız diye üşüyoruz " dediği Neriman'nın “Çelebi Komutan vardı onu bıraktık Emre için yarın Disiplin Kuruluna çıkacak ona bi hazırlık yaptık şöyle savunsun diye inşallah yarın öyle savunacak kendini”, “Geçenki olaydan dolayı savunacak Durmuş Ali'nin ” Yani ney ne onun problemi ne yani hesaplaşamadığı ne var onun " dediği Neriman'nın “Atılmak için yani burdan burası sana göre biyer değil burdan git deniyomuş, 4.sınıftaki Harbiyeliye yani tabi ne kadarı doğru nasıl oluyo gençler birazda abartıyo” , “Eyvallah ama Kemal Kemal amcası onunla konuştu sözlerini aldı herşeylerini devam edecek yani devam bırakmak yok devam " dediği Durmuş Ali'nin “Yani o kendini herhalde vazgeçilmez Bursa kumaşı filan sandı yani " dediği Neriman'nın “Onu bıraktık Çelebiyi ordan Nuriye hayırdır inşallah dedik Nuriyenin bugün başına taş düşmüşte”, “Bi bi görüşelim falan dedi Kemal abisine” , ” Bizde neyse gittik işte 6 da orda 8 e kadar 9 a kadar durduk abin onu biraz fırçaladı” , “Biraz böyle sağlı sollu, işte özür dilerim abi falan filan dedi , hayırdır ne Nuriye safmı değiştirdin dedi Milli Gençlik Vakfıyla birlikte olman için yurtdışınada gidebilirsin falan dedi yani Türkiyeye sığmadıysanız eğer, işte abi şöyledir böyle, öylesi böylesi yok falan filan neyse bu sefer açıklamak zorunda kaldı ordaki hadiseleri , biraz onu yedik yani karşılıklı” , “ Dedikki sen bilirsin yani bilgilenmek istiyosan kendini geliştirmek ve milletine faydalı olmak istiyosan bilgilerimize ihtiyacın var yani bunlardan faydalan bu bilgiden bu güzel ilimden faydalan kendini geliştir ki geleceğiniz güzel olsun sizin yapacaklarınızda var tabiki elbetteki milletinize karşı neyse, bu biraz tabi suratını falan astı üzüldü biraz abi özür dilerim falan dedi , ondan sonra işte Necip HABLEMİTOĞLUndan falan filan açıldı Şengül hanıma programa çağırdığından abinde dediki layıkiyle program yapabildinmi zannetmiyorum yapabildiğini falan dedi onunla ilgili kitapları okudunmu onun hakkındaki Şengül hanıma sorular hazırlayasın ve millet bunu orda mort etsin Şengül hanımı abi sana söyleyebileceği cevapları varmıydı acaba bizim hazırlayacağımız sorulara falan dedi yok abi bilmiyorum dedi ne sorsaydım işte falan filan , e tabi dedi danışmazsınız bilgilenmezsiniz okumazsınız araştırmazsınız sormazsınız ondan sonra çıkarsınız oralara artok ... milletide aptal zannedersiniz sizi dinleyenleri dedi biraz üzüldü tabi abi özür dilerim işte vakit ayıracam işte dinlemeye ve okumaya falan filan dedi böyle kalktık geldik ablası “ , “Sadece abisine dediki işte ben madem bu işi beceremiyorum ayrılayım mı abi dedi, iyide sen kendine iş buldunmu ki dedi bi çocuğun var yani sorumlulukların var ne demekki ayrılayım yani başka biyerde iş buldunmuki ayrılasın falan dedi” , “İnsanlar bulundukları mevkileri tutarlar ordan savaşırlar dedi abiside ona ,tamam abi falan filan dedi ee dedimki Nuriye bi işe yani bu Esammı dedi ablası Esam ne dedi " dediği Durmuş Ali'nin “ASAM " dediği Neriman'nın “ASAM mı yok bide bu TV 5 cilerin şu Temel KARAMOLLAOĞULLARInın falan işte oraya gitmiş ya Milli Gençlik Vakfında bi konuşma yapmış bu " dediği Durmuş Ali'nin tasditmediği Neriman'nın “Orda bunu orda yemişler bunu tabi ablası “ , “Zor durumda kalmış abiside çok sinirlendi onun ardından ben bikaç bişey söyledim, insan dedim abisi dediki insan hazırlıksız biyere gitmez onların hepsi hazır insanlar yıllardır bu iş için çalışıyolar ona hazırlanıyolar e sen nasıl hazırlanmadan gidersinde yenilirsin dedim bende insan yenileceği yere gidermi dedim yani biz gideceğimiz yerlerde mutlak galip gelmeliyiz " dediği Durmuş Ali'nin ” Kesinlikle Çünkü çünkü farkında değil şimdi aynı şekilde Hablemitoğlu konusundada aynısı yaptı bu şuan Nuriyenin o içinde bulunduğu ortam varya " , “İşte o gruplar aynısını yaptı onu bir kahraman gibi yaptılar şişirdiler bigüzel balon gibi sonra öldürdüler " dediği Neriman'nın “Abin ona dediki eğer talep senden gelmezse biz senin için bişey yapamayız dedi Nuriye , bilgilenmek öğrenmek dinlemek senden gelmezse bu talep biz sana bişey yapamayız yani biz sana zorla hiçbişey dikta ettiremeyiz bişeyde üretemeyiz yani , sen alırsan alan insan olursan sen kazanırsın millet kazanır ama zaman harcamaz almazsan dersenki ben bu çok ağır bi yük ben bu kadar şeyi kaldıramam sen bilirsin dedi yani " dediği Durmuş Ali'nin “Ablacım Nuriyeyi laylaylom arasında eğitmek gerekiyo " dediği Neriman'nın “Ablası ya laylaylomla devlet meseleleride millet meseleleri laylaylomla nasıl ...olacak “, “Eyvalah, o zaman yazık olmazmı bu tarafta binler yüzlerce çocuk var ve Kemal abini dinlemek için sırada bekliyolar bir dakika bırakmıyolarki o Harbiyeli çocuklar yani yeni çocuklar “, “Eksi 60 derecemi” , “Sergi, Komutanımızı yolladınız inşallah sağ salim bu tarafa “ , “Gözbebeğimiz herşeyimiz o , Bankayla ilgili bi rapor hazırladım 10 sayfaya yakın” , “Savunma Sanayi kuruluşlarımızın Amerikan şirketlerine nasıl ihbar edildiğini yazdım “ , “Belgeli hangi kurumlar vasıtasıyla kimler vasıtasıyla yapıyolar bu işi hazır hemen hemen, eklememi istediğin başka bişey varmı o konuya ait” , “Dediki Neriman hanım bana müsade et be derleme şey yapayım bi toparlama yapayım dedi " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam yani onu biz herhangi biyerde kullanmayacaz yani Kamuya açık herhangi biyerde kullanmayacaz” " dediği Neriman'nın “Bundan sonra Türk Subaylarının başına öyle bir şeyler gelmesin diye dün bitmesi gerekenleri bitirin ne olur " dediği görülmüştür.
Tape No:6795, 8.1.08 günü Mehmet K… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Mehmet'in ” He ben aradım sonra İbrahimle görüştüm sana ulaşamayınca çok aradım bugün giüim “, ” Müdüre giüik, Binbaşıyla beraber” , “Gitdık çok sevindi Emniyet Müdürüne gittim “, “Onlarada selamlarını ileüim kendisi baya bir ilgilendi " dediği Durmuş Ali'nin “Şeyle görüştün mü Vali yardımcısıyla " dediği Mehmet'in ” Yanımızda bir ... 1-2 Hakim felan Başsavcı var duruma göre, Başsavcıya onlara gideceğim " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam nasıl ilgilendiler demi şeyler arkadaşları " dediği Mehmet'in “Bunun yazarları asker dedi, Evet dedim asker polistir ne fark eder " dediği Durmuş Ali'nin ” Kızılayla ilgili haber verecekler Memet bana “ , “İyi diyosun maddi olarak " dediği Mehmet'in “Tabi tabi maddi olarak iyi, ... kardeş gibiyiz yani " dediği Durmuş Ali'nin “Kasinlikle abicim o Binbaşıyla mı giüiniz siz " dediği Mehmet'in ” Tabi biz barabar giüik, Binbaşı resmi geldi yani bilinçli olarak " dediği Durmuş Ali'nin ” Çok güzel çok iyi yapmışsınız ya, çok iyi yapmışsınız şeyi de ben yarin arayacam Vali yardımcısını " dediği görülmüştür.
Tape No:6805, 9.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in He birilerini buldu onlar şimdi toplanacaklar beni çağıracaklar onları devlete devletede müteşekkir olduklarını söylediler”, Onlarda bu bilgileri Doğu Türkistana kendi yollarıyla ulaştıracaklar “, Mani olacak " dediği Durmuş Ali'nin “ Güzel abi bu doğu Türkistanın istanbuldaki dernekleri falan Fethullaha kismen kaymış durumdalar " dediği Kemal 'in “Tabi devletimiz devletimiz bir hayat bulunca yorgunluklarımızdan yorgunlarıklarımız ağırlıklar üzerimizden biraz gitti bizde belimizi doğrultma fırsatı bulduk “ , “ Bu silkinme adında bunları yaşıyoruz dirildiğimizde eh ondan sonrasını düşün yani şok şükür o yol açıldı nasıl olsa “ , ” İnşallah... inşallah askerliğimiz bitmez ölünceye kadar askerizde... " dediği Durmuş Ali'nin “Ya bırak teskereden vazgeçtik diyorum ben bi yol izni versinlerde Ankara ya gidelim yani” , “Düşmanın tek hedefi olan subaylarımız ordu ve milletin bağımsızlığını sonsuza kadar muhafaza edecek " dediği görülmüştür.
Tape No:6806, 9.1.08 günü Durmuş Ali ÖZOĞLU ve Hatice BAHTİYAR’ın İsmet ile yaptığı telefon görüşmesinde; Hatice’nin " Evet şey Türk Dil kurumuna göre şey yapıyoruz abicim düzeltiyoruz boşuna editörlük yapmıyoruz burada” , ” Tamam abi niye çekineyim, bide şey şu şeylerden bir haber varmı Kartlardan birşey yapabilecenmi kartlara " dediği , ismetin “ Sizin karlar vallahi aradık hiç yanaşmıyor yani şey Hasan Albay varya yeni adam, verdik işte beni aşar bu işler falan filan diyor, o yüzdende bende çekmedim yani size “ " dediği , Hatice'nin " Ha anladım ne olması gerekiyo şimdi söyle bana”,” Bi paşanın mı şey olması lazım” " dediği , ismetin “ O belgeleri doldurması lazım belgeyi imzalaması lazım " dediği , Hatice'nin " Ha o belgelerde bana lazımki bi paşaya göndereyim imzalasın sen o belgeleri doldur bana gönder İsmet abi o zaman”, “ Tamam geldiğinde getir burda doldururuz bende bi paşa ayarlayım " dediği ismetin “ Tamam konuşuruz kime gönderecen olurmu olmazmı öyle her paşada olmuyor yani” " dediği Hatice'nin " Niye Tümgeneral felan olmaz mı “ dediği İsmetin” olur,yok emekliyse emekliyse olmaz,”, “ Çalışan paşa lazım Tuğgenarel lazım Mustafa paşaya gideriz ne yapalım “ " dediği Hatice'nin " Mustafa paşa CANATAN Paşamı “, “ Yav sana nazımız geçiyo sayın paşam sen halledersin canım paşam “ , " , “ Yaz asker ve vatan” " dediği ismetin “ Nolmuş asker ve vatan ” " dediği , Hatice'nin " Onunla ilgili bir yazı istiyoruz, senin ismin olmayacak ama Ali beye lazım şöyle okkalı bir yazı” , ” Yav sürpriz sürpriz görürsün sen güzel bir şey yaz genel anlamda Türkiye ile ilgili,Türkiye gündemiyle ilgili,Türkiye gündemiyle ilgili işte askeri dinsiz imansız gösteriyorlar bilmem ne askerle vatanın bütünleşmesi bütünlüğünü anlatır bir yazı,tamam mı " dediği ismetin ise “ Tamam yazarız ne zaman istiyorsun " dediği Hatice'nin " Hemen istiyorum bir kaç güne kadar, 1 hafta süren var, Önsöz Asker ve vatan şey varya İlhan Albayın kitabı varya ona önsöz olacak”, “ Biliyorum İsmet abi yazacağını en güzel yani senin yazacağına inandığımız için valla o görevi sana verdik abicim kutsal bir görev bu biliyosun onun için yani " dediği ismetin “ Hem diyorsunuz para yok tırmanıyoruz, diyorsunuz hemde böyle işler yapıyorsunuz ben anlamıyorum nerden geliyor bu” , O setide komtana gösterdi şimdi diyo onada o zaman söyledik dedik bundan işte kütüphaneler için gelecek dedik, adam şimdi bekliyor ne gün verecem ben adama " dediği , Hatice'nin " Tamam ayarlayacam İsmet abi tamam mı bakıcam yani " dediği Durmuş Ali'nin “ Geldiğinde söylerim “, “ Söylim söylim, söylim KARADAYI Paşa “ " dediği ismetin “ Ha tamam, tamam yani derecesini biliyim de onu ağırlığına göre yazayım " dediği
Tape No:6808, 9.1.08 günü Sinan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Sinanın”Sende benim bir emanetim vardı onuda gerekli olan yere söyledim tamam mı!”, “Bunula ilgili inşallan yarın onuda birlikte getiririm ... " dediği Durmuş Ali'nin “Bi şeyin bilgisini vereyim sana şimdi o hani o günkü konuştuğumuz şey var ya ee Alet onunla ilgili salı günü buraya gelecekler vatandaşlar”, “Salı günü biz bir toplantı yapıcaz” , “O güne kadar da yarın geldiğinde detayını konuşuruz heralde o güne kadar da” , “O şeyler gelmiş olur numuneleride " dediği Sinanın “Tamam komutanım " dediği görülmüştür.
Tape No:6809, 9.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ” İşte en yakınında biziz Ercüment in ne halt ettiğinden haberimiz yok yani Ercüment böylesine detaylı bir adam " dediği Kemal 'in ” Ya şu şu büyük işler bitsinde şu büyük iş Ercüment e baskın yapacaz seninle” , “Canım benim canım benim şu şeyler bitsin bu büyük işler bitsin “ , “Siz büyük işler yapıyorsunuz canım benim sizin şu büyük işleriniz bu milletin büyük işlerinizi bitirin seninle Trabzonda baskın yapacaz” , ” Tamam mı esas devleti var diyoruz Türkiye Cumhuriyeti devleti esas devleti var tamam yok yok istikamet iyi
Tape No:6811, 10.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Sonra dediki Tarık dedi yazıyı okudu” , “Şey demiş ya burda aslında herşey yatıyor açık net ortada şimdi ee benim elimdeki şeyleride bilgileride versem ona " dediği Kemal 'in “Yasak” " dediği Durmuş Ali'nin “Dedim ki e valla bir dosya hazırlıyorum ben Eşrefpaşayla ilgili " dediği Kemal 'in “Onu kitap Eşrefpaşayı kitap yapacaz Eşrefpaşa nın şahsında diğer kahramanaları kitap haline dönüştürmemiz lazım bu millet bilmeli

Tape No:6812, günü 10.1.08 günü Kemal AYDIN- Hasan (Kızılayda müfettiş) ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ” O şeyin değiştirilme durumu var mı o Kızılay başkanının o Urfadaki temsilcinin filan " dediği hasanın ” Abi değiştirilme durumu hep gündemde onunda 2003 yılından beri ... Müfettişken başladı bu durum hala daha devam ediyor ama mümkün abi mümkün” , ” İlk fırsatta operasyon” , ” Yapmak yapmakta fayda var abi " dediği Durmuş Ali'nin “... ben orayla ilgili daha detaylı bilgide iletirim size " dediği hasanın “Abi çok teşekkür ediyorum sağolun hassasiyetinizden dolayı " dediği Durmuş Ali'nin “Bi arzunuz isteğiniz var mı " dediği hasanın “Kızılay teftiş kurulu olarak sizi çok seviyoruz bilginiz olsun " dediği Kemal 'in “Oralar çok hassas yerler oralarda bulunacak " dediği Durmuş Ali'nin “İşte bizde bizde onun için orala böyle herşey gözümüz üstünde oralarında” , “Orlar bu şeyler filan yahudiler çok aktif durumdalar orda " dediği Kemal 'in ” Ne kadar benim devletimin en ince teferruatına kadar herşeyle ilgileniyor ya bu devletime böyle bir devlete sahip olduğum için Allahıma bir şükürler olsun Mustafa Kemal in mezar taşlarını öpüyorum öyle bi devlet kurdu bize öyle bir devlet bıraktı ki benim devletim doğu Türkistan ından Urfasındanki bilmem en ücra köşesine e kadar herşeyle ilgileniyor haberdar bizede görev düşüyorsa devletimiz emrediyorsa o görevlerin gereğini yapmaya çalışıyoruz” , “Çok şükür canım benim sizin devletin neden haberi yok ki ondan olmasın devletin Kemal den bile devletimin haberi olduktan sonra herkesten haberi olur " dediği Durmuş Ali'nin “Şimdi orası Urfayla ilgili eğer bir şey olursa yani ekonomik olarak hali vakti yerinde olan aklı çok zengin olan bi ordan önereceğimiz bir arakadaşımız var” ,” Yani bizim arakadaşlardan biridir” , ”Ben buraya ilgili şimdi bilgi toplattırıyorum detaylı " dediği Kemal 'in ” Şimde Emreye sorgulama şeyinde sorgulamasında Emre israrla ben Emreye şunu yazdırdım ona sana kardeşim şeyini gönderecek ben harbiye yemini yaptım ve Mustafa Kemal e asker olmaya söz verdim “ , “Bu eylemle bin defa karşılarşırsam bin defa aynı davranışı gösteririm” , ” Mustafa Kemal e sözün gereğidir bir subay ona demiş ki sen kabadayımısın demişki ... o dönmüş ona tekrarlamış ben harbiye yemini ettim ben Mustafa Kemal e asker olmaya söz verdim sözümün gereğini yaptım yine karışlaşırsam yüz defa karşılarşırsam yüz defa yaparım” , “Dedim şimdi Çelebi dün geldi komutanım yanıma izin ona mükafat iznide veriyorlar heralde başarılı olunca çıkıyor” " , “Dedim ki ben ona harbiyede sen kabadayımısın sorusunun sorulacağına şey yapmıyordum ama üst kurulda kimlere o zaman 1919 mayıs 1919 şartlarında ya istiklal ölüm diyen edebi öndere biriler acaba sende kabadayımısın diye söylemiş olabilirler mi diye aklıma geliyor şimdi Emre yle konuşacam sohbet edecem yine şimdi aklıllı çocuk söylediklerimin gereğini yaptı yapıyor müthişte bir çocuk Ali amcası olmaya aday çocuklardan biri “ " dediği Durmuş Ali'nin bu sözleri tasdik ettiği ve “ ” Emre nin Emre nin biraz fazla şeyi var onu baya bir sert yontmak gerekiyor Kemal abi " dediği Kemal 'in “Emirlerini bekliyorum " dediği görülmüştür.
Tape No:6813, 10.1.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; İbrahim’in “Erzurum u ara abi “, “Erzurum da kini aradın mı " dediği görülmüştür.
Tape No:6815, 11.1.08 günü Sinan ile yaptığı telefon görüşmesinde; Sinan:” Abi emaneti aldın mı " dediği Durmuş Ali'nin ” Geldi geldi aldım kardeşim teşekkür ederim " dediği görülmüştür.
Tape No:6816, 12.01.08 günü Atilla Ç…ile yaptığı telefon görüşmesinde; Atilla’nın “O ne yaptın açabildin mi şeyi sana verdiğin CD yi " dediği Durmuş Ali'nin “Komutanım açtım açtım onu " dediği Atilla’nın “He peki onu şeye koyucakmısınızo video bölümüne " dediği Durmuş Ali'nin “Koyucaz komutanım koyucaz " dediği Atilla’nın “Bu Baskın Oran nerde yapmış bu konuşmayı " dediği Durmuş Ali'nin “E komutanım öyle bir açıklama yapmış namussuz şerefsiz " dediği Atilla’nın” O… çocuğu bu ya nerde yapmış acaba o nemli ya haberiniz varmı peki nerde yaptığından " dediği Durmuş Ali'nin “Komutanım bunu şeyle konumuş bu Altanlarla konuşmuş Ahmet Altanlar la " dediği Atilla’nın“O kanala aslında bi şey yapmak lazım bombardıman yapmak lazım hangi kanalsa heralde CNN falan mıdır neresidir”, “Ben şimdi ona bir yorum gönderdim savcılarıda göreve davet eden bir yorum o bilmiyorum ne çıkar ne olur ama o o… çocuğu hakkında aslında suç duyurusunda bulunmak lazım “ , “Yani o Kemal KİRENÇSİZ kadar olamıyoruz ha söyliyim herif başbakanı bile 3 kuruşa mahkum ettirdi yani ne olursa olsun " dediği Durmuş Ali'nin “Ama komutanım yani ettiriler onlar çünkü bizde şey dava açacak paramız yok yani " dediği Atilla’nın “Biliyorum bende işte yani bunuda mesela bu konuda baronun başında şey var biliyorsun Özbek var baro genel sekreteri o da işte böyle milliyetçi bilmem ne geçinen bi tiptir " dediği görülmüştür.
Tape No:6881, 12.1.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; İbrahim'in ” Öyle görünüyorsun senle Urfa dan geldiğimizden beri birşey konuştuk hiç senden bir ses gelmedi ben diğerleriyle konuştum baktım sigara operasyonları başlamış Muraüi 1 milyondu ya ” , ” Hı şimdi operasyonları başlamış yine yüzbin karton ellibin karton beşyüzbin karton neymiş maddi geliri PKK ya kaynak sağlıyormuş biz söylerken bu i… bizi niye dinlemiyor ki ”, ” Ya ne demek yani şimdi bu a… kodumu i… biz anlaüık giüik gezdik gördük hepsini birşeyler dinledik hı birileriyle konuştuk bir kaç kişilerle konuştuk ”, ” Sesin nereden geleceğine baktık şimdi sesler farklı yerden geliyor her ne yapıyorsa sen ne yapıyorsun ” dediği , Durmuş Ali'nin ” Sen boşver şimdi ses doğru yerden mi geliyor yanlış yerden mi geliyor onu söyle ” dediği , İbrahim'in ” Doğru yerden cevap gelmiyor gelmiyor”, “ Ha birini denemek için bu muhabbeti konuştum o da bir noktada g… altında da bir güzel koltuk var biliyor musun “ , ” Ona söyledim geldiğimde İstanbul dan sana da söyledim birkaç kişiyede söyledim ” , “ Hı neyse hiç ummadığım yerden cevap geldi neyse dedi ki bir gün sonra duyarsın dedi bazı şeyleri duyduk ama şimdi insanı üzen ne biliyor musun ? ” , ” Bitmiş çok adam bitmiş grubun başındakilerin çoğu yavşak i… menfaat ve çıkarları için bu ülkeyi satan o… çocukları konumu ne olursa olsun bir dünya adam var öyle bir gün bir tanesi de oturuyorum böyle karşımda amcık beni de tanımıyor bir yerde de işte bir üst düzeyde oturuyor ben de ..... bu kadar garip işte bu işler bunun içinde bazı bağlantılarına da baktığın zaman bir yerlere kadar gidiyor .... ..... kadar gidiyor bunlar üzücü şeyler biliyor musun”, ” Ben üzülmüyorum bundan sonra kimseye acımak yok” , ” Albayı niye tevkif eüiler albayı Jandarma albayını niye tevkif eüiler” dediği Durmuş Ali'nin ” Ya İbo bu iktidarla edecekler hepsini yapacaklar bunlar ” dediği , İbrahim'in “ İktidarla değil o i… bir dünya bilmem kim ha o iktidara da yakın adamlarla çok iyi biliyor musun onu da biliyor musun “, ” Dün akşam Tayyip ERDOĞAN bak yerini söylüyorum sana iyi dinle Tuzla Tuzla Aydınlı köyü gizlibahçe villa numarasını da söyleyeyim mi saat kaçta kimlerle olduğunu da dün ”, ” Ali baba şimdi öyle çok o çok basit biliyor musun onu demek bence az az ..... kalıyor” , ” Değiştirmiyor da bizim işte şimdi beni konuşturma öbür tarafına birşey değişmesi lazım herkes tavrını koyacak şeklini rengini belli edecek g… yiyeyim ayağı yok ikili politika yok dansöz politikası yok kıvrak politika yok ya varsın ya yoksun ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Bunu bana mı söylüyorsun” dediği, İbrahim’in “Yo ben sana söylemiyorum ben birçok adama söylüyorum seni ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Kaç kişi bulacağız böyle” dediği, İbrahim’in ” Fark etmez 4 kişi çok ”, ” 4 kişi çok çok bak dediğim lafı iyi anla 4 kişi çok gerisini sen hesap et 4 kişi çok ”, ” Tayyip ERDOĞAN bu Terörle Mücadeleyi kapaüı biliyor musun haberin var mı Emniyet Terörle Mücadele fes haberin var mı senin var mı ”, ” Bak ben dün akşam bu işin uzmanı 3-4 tane insanla oturuyordum bu işe 20 yılını vermiş insanlar örgüt işte örgütler üzerine çalışmış uzman insanlarla senin dün akşam ki yazını okuüurdum biliyor musun onlara ”, ” Dayı diyorlar konuşmak yok bundan sonra icra gerisi yalan ”, ” Sorgulayanda buraya geldi anlaüı bazı şeyleri anlaüı tabi bazı şeyleri anlaüı şimdi Tayyip ERDOĞAN dedi eğer Başbakan olduğu zaman en başta yok edeceği kurum bizdik dedi abi bizi yok eüi dedi Terörle Mücadele Terörle Mücadele Emniyet teşkilatı üçerisinde ki ben sana geçen gün birşey söyledim Emnietçilerin cep telefonu ile ilgili ”, ” Senin bu ben bazen ben sana birşey söylüyorum da senin bir kulağından giriyor bir kulağından çıkıyor bana öyle geliyor artık ”, dediği, Durmuş Ali'nin ” Şimdi ben sana birşey söyleyim bir kulağımdan girip bir kulağımdan çıkıyor diyorsun da ne yapacaz abi o heriflerin” dediği, İbrahim’in ” Alıp gerekli yerlerle paylaşacaksın gerekli insanlar gerekli şekilde hareket edecek etmiyorsa birileri hareket eder birileri hareket eüiği zaman birilerini çok fena bağlar direk bağlar direk bağlar direk demek istediğimi iyi anlıyorsun direk bağlar aracı falan yok direk bağlar ” dediği, Durmuş Ali'nin ” İbocum ne yapalım peki söyler misin bana ya ” dediği, İbrahim’in ” Konuşma devri biüi yazılar artık bundan sonra kağıüa hani bir laf varya laf havada yazı kağıüa bundan sonra da eylem zamanı icraat zamanı şimdi oydu buydu falanı filanı yok bu i… yol verildiği sürece her kim yol veriyorsa her kim ki bak kim ki her kim ki yani hangi konum da ” , dediği , Durmuş Ali'nin ” Bir dakika birşey söyleyecem kardeş bir dakika birşey söyleyecem şimdi diyorsun ki bir kulağından giriyor bir kulağından çıkıyor bu adamlar dert yanıyor bunu fes edildi filan diye iki tanesi gelsin de bir anlatsın şunları ya icraat yapalım o zaman” dediği , İbrahim'in ” Neyi ne istiyorsun sen neyi anlatsın neyi anlatmak istediğini söyle ben anlaüırayım sana dinleüireyim ” dediği , Durmuş Ali'nin ” Olup biteni şu bahseüiğin şeyi anlatsın abi nasıl fes eüiler onu anlatsında bir icraat yapalım o zaman ya ” dediği , İbrahim'in : ” Emniyet teşkilatının terörle birimleri fes edildi bunu bil başbakanın emriyle yaz istersen ne kadar emniyetçi tanıyorsan sor İstanbul Vali Yardımcısına sor kime sorarsan sor hepsini asayişin muhabbetine bağladılar bunu özellikle bağladılar bu adamı terör de sorgulayan adamlar buradaydı sor bakayım ara o vali yardımcısını sor deki İstanbul da Terörle Mücadeleye bir tane sembolik ekip kaldı Terörle Mücadele ne iş yapar kaç tane ekibi var bir sorsana ”, ” Yaptı ne yaptı anasının a.. yaptı hiçbir b.. yaptığı yok ne yaptı ne terör polis teşkilatının Terörle Mücadele den İstanbul da sen kaç tane adam aldı vereyim sana bir kaç tane telefon terörün başından insanları vereyim sana konuşturayım ”, ” Adamlar karakolda nöbet tutuyor nöbet 20 yıl terörle mücadele işinde çalışan adamlar karakolda nöbet tutuyor şimdi 20 yaşında 30 yaşında gelen o körpe Feüullahçı anasının a… kodumu çocuğu mu terörle mücadelede iş yapacak ”, ” Dinletecem yemin ederim dinletecem şimdi herkes at koşturuyor muhabbeti değil Ali baba şimdi işin sonuçlarını görüyorsun işin filmlerini görüyorsun şimdi bu gelen zaten bakan o Abdülkadir AKSU dandaha sinsi bir o… çocuğu ”, ” Şimdi ama bir de birşey var biliyor musun kim kime nasıl güveniyor merak ediyorum” dediği ,Durmuş Ali'nin ” Kimse kimseye güvenmiyor İbo fark etmiyor musun hala” dediği İbrahim'in ” Fark etmiyor hı o zaman şimdi Emniyeüen Jandarmanın arasına muhabbet koymak istiyorlar”, Hı aynen öyle sen o senin o yukarıdaki varya bodurun altındaki ”, ” Hı bodurun altındakine de ki bir gün seninle toplantı ayarla biz bir konuşalım bazı şeyleri İstanbul a adam gibi adam 3-5 tane adam gelmesi lazım bazı işler konusunda ”, ” Vede bazı konuları bir konuşalım bakalım o ne yapacak ”, ” Ben pazartesi salı buna gidecem ha ” dediği , Durmuş Ali'nin ” Nereye gidiyorsun ” dediği , İbrahim'in ” Samandraya ”, ” Hı o albayın yanına ben daha gitmedim ona bir gitmedim o bende duruyor onlar” dediği , Durmuş Ali'nin ” İyi bir git ya bir ziyaret et ” dediği , İbrahim'in ” Gidicem ben birşeyleri bekliyorum bir yerden bir haber bekliyorum ona göre gidecem bir noktadan daha birşey gelecek ona göre gidecem her neyse ”, ” Birşey demiyorum ama bu işlere birşey yap .... bak birşey demiyorum ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Onlar telefonda değil ya yan yana geldiğimizde konuşuruz” dediği, İbrahim’in ” Yok yan yana geldik mi de o i… de duysun biliyor musun böylesi daha güzel bugün bana telefon ediyor abi albay falan filan her neyse anladın mı ” , ” Ben sana birşey söyleyim mi bak dediğim iş aynı herkes varya yemin ediyorum bak sana birşey söyleyim mi Allaha büyük konuşmayım da birilerinin hemde o ya o metal parlak yıldızı ya sarı yıldızlı birilerinin canı yanması lazım ki birileri birşeye hareket etsin başka türlü hareket olmuyor biliyor musun ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Ya İbo iyi de yani bu bizim şeyimiz değil yani “ dediği, İbrahim’in Neyimiz değil ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Problemimiz değil abi ”, ” O onların problemi ”, ” Onların problemi diyorum ”, dediği, İbrahim’in ” Onlar derken kim ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Ya abi kimi kastediyorsan onların problemi ya koyayım a… hepsinin ya ” dediği, İbrahim’in ” Ülkenin problemi bizim problemimiz mi? ” dediği, Durmuş Ali'nin ” Ya ülkenin problemi tabi bizim problemimiz ” dediği İbrahim'in ” O zaman mesele yok öbür tarafa gelince geri vites yok” dediği , Durmuş Ali'nin ” Geri vites yapacam İbo yani a… koyayım ben mi öldürecem adamları biri harekete girişsin diye manyak mısın nesin ya” dediği , İbrahim'in ” Yok kimsenin öldürmesine gerek yok onlar aşive edilecek ” dediği , Durmuş Ali'nin ” Akıllı ol İbo ya ” dediği , İbrahim'in ” Aşive edilecek” dediği Durmuş Ali'nin Abi banane a… koyayım onlar benim mi yetkimde benim mi şeyimde ya” dediği , İbrahim'in ” Sen istersen yaparsın”, dediği Durmuş Ali'nin ” Oldu ” dediği , İbrahim'in ” Sen istersen aşive edersin çürük elmalar ayrılsın hı ” dediği Durmuş Ali'nin ” İbo ” dediği İbrahim'in ” Çürük elmalar ayrılması lazım dimi doğru mu ”, dediği Durmuş Ali'nin ” Ben mi ayıklayacam o çürük elmaları” dediği , İbrahim'in Sen istesen ayıklarsın “ dediği , Durmuş Ali'nin ” Nasıl yapacam o işi ” dediği “ dediği , İbrahim'in ” Ne bileyim bak yaparsın sen yaparsın sen istesen yaparsın” dediği , Durmuş Ali'nin ” Ya iyi de nasıl yapacağımı bir söylesene”, dediği İbrahim'in ” Ben nasıl yapacağını sana tarif etmeme gerek yok ki sen ustasın sen bilirsin nasıl yapacağını onu ben tarif edersem yanlış olur ” , ” Niye ne söylediğim yanlış” , ” Nasıl söylediğim yanlış ya çürük elmalar ayrılacak kanaat geldiğin zaman sen sistem içerisinde şimdi beni konuşturma şimdi ben kanaat geldim mi Ahmet efendi böyle Mehmet efendi böyle muhabbeti çürük elmayı ayıklamıyor musun ”, ” Evet oraya gelince evet de bu tarafa gelince niye hayır” dediği , Durmuş Ali'nin ” Ne tarafa gelince lan ben mi öldürecem adamları manyak mısın sen” , dediği , İbrahim'in ” Gerek yok ki sen öbür türlü de elimine edersin sen öbür türlüde elimine edersin” dediği , Durmuş Ali'nin ” A… kodumu telefonunu 50 kişi dinliyor zannedecek . ” dediği, İbrahim’in ” Dinlesin dinleyenin a… koyayım dinleyende bu ülkenin çocuğu s…. anasını dinlesin herkes dinlesin ”, ” Yarın birinin başına saksı düşse bizden bilirler”, dediği, Durmuş Ali'nin ” Zaten o yani g… kabak bağlı her delikten geçemiyoruz manyak mısın ya”, ” Başına iş gelen korkudan mı geliyor başına bir sürü kahpe dolu a… kodumu memleketinde”, ” Ya iyi güzelde yeni anlamadım sen anladıysan eğer bunlar bu telefonda konuşulmaz İbo ”, dediği, İbrahim’in ” Ben hepsini iyi biliyorum s… et ya işte işin en güzel tarafı da bu telefonla konuşan icraata geçecek”, ” Ondan sonra da kimin geleceğini bekleyecen gelen de gereğini yapacak Erzurum la konuştun mu sen”, dediği Durmuş Ali'nin ” Yok konuşmadım ” dediği, İbrahim’in ” Konuş Erzurum la konuş birde o şeyle konuş o Murat a şey Murat a bir konuş ya Murat la” dediği Durmuş Ali'nin ” Pazartesi günü ararım İbo pazartesi günü arayacam onu ” dediği İbrahim'in ” Ben senin bugün telefonunu bekledim mahsus aramadım bak cuma buluşacaktık cumartesi dedin cumartesi de baktım bekledim bekledim bekledim adam yok” dediği, Durmuş Ali'nin ” İbo İbo İbo dardayım İbo dardayım dardayım” dediği, İbrahim’in ” Hangi dardasın ” dediği, Durmuş Ali'nin : ” Her türlü dardayım İbo ya ” dediği, İbrahim’in ” Hepimiz dardayız ” dediği Durmuş Ali'nin : ” Darlanmış vaziyeüeyim a… koyayım ya ” dediği İbrahim'in ” Tamam tamam neye darlandın” dediği Durmuş Ali'nin ” Ya bir sürü şey var ya ” dediği, İbrahim’in ” Bir sürü şey mişey falan yok yani bu işin başka lami cimi yok ”, ” Hı to be or not to be ” dediği Durmuş Ali'nin ” Tamam pazartesi günü görüşürüz tamam mı? ” dediği, İbrahim’in ” Bak sana diyorum yine to be or not to be” dediği Durmuş Ali'nin ” Tamam ” dediği, İbrahim’in ” Olmak yada olmamak ya varsın ya yoksun” dediği, Durmuş Ali'nin ” Tamam İbom pazartesi görüşürüz” , dediği İbrahim'in ” Pazartesi şu şeyide çağırsana yarbayı ”, ” Şeyi çağır şeyi Atilla yı Atilla yı ”, dediği Durmuş Ali'nin ” Tamam İbo çağırırız görüşürüz” dediği, İbrahim’in ” Yo sen çağıracağına emin değilim yani bana de ki çağırırım de ben o zaman senden bir ses duyayım”, ” Ama ben sana bir şey söylüyorum yine de diyorum bu iş başka türlü olmaz ” dediği görülmüştür.

Tape No:6817, 14.1.08 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ Ya bir arkadaşımın annesi var şimdi bigün böyle şeyden dönmüşüz üstümüz başımız rezil vaziyette” , “Yani ayakta duracak halimiz yok nasılsınız filan dedi iyiyiz dedik işte teyzecim siz nasılsınız filan iyiyiz dedi yorgun görünüyorsunuz valla çok yorulduk filan ondan sonra döndü dedi ki aman aman olsun dedi iş olsun da dedi yorgunluk nasıl olsa gider” , “Tabi kadın ne bilsin ne yaptığımızı yani” , “O zannediyor ki biz piyanistiz “, “Ya yani her aldığı bize yüklediler ya olmaz artık yeter " dediği Neriman'nın “Bu kadarda olmaz ki yani her işi yapıyorsunuz " dediği Durmuş Ali'nin ” Yeter vallahi ya " dediği Neriman'nın ” Kardeşim bize iş kalmıyor canım ablası bankayla ilgili hazırladığım o rapor hazır nasıl arzu edersen öyle yapayım " dediği Durmuş Ali'nin “Onu şeyde postayla yollayabilirmisin elektronik postayla alayım " dediği Neriman'nın “Tabi ki biz salağız geri zekalıyız aynen öyleyiz farkındaysan ablası devrim kelimesini bile kullanmıyorum yazılarımda inkılap diyor ki devrim deyince insanlar bi tarafa çekmesinler diye” , ” Eyvallah inşallah uyanırlar yazarız ne demek emrin olur " dediği Durmuş Ali'nin “Uyanırlar uyanınca ablacım biz yapıcaz bunları” , ” Biz yapıcaz uyanıcaklar bunlar yani " dediği görülmüştür.
Tape No:6818, 15.1.08 günü Mehmet K… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Mehmet'in ” Şimdi bizim Antepte ki arkadaşlar şimdi bunların ellerinde 70-80 kişilik bir genç grup var “, ” 20-25 yaşlarında istediğimiz her türden sağlamlar ekip olarak şimdi bunların bir işe girişimde bulundular Barzani ile ilgili bir çalışma yaptılar “ , ” Yerde çalışma yaptıkları zaman biraz dedim ki bizde güçlü durumda değiliz fazla işin üzerine gitmeyin dedim bunlar herhalde ... yani Barzani ile ilgili tabi bu işin içerisinde baya şeyler var Özel de var ... var falan.” , “Bir çok şeye iş yaptılar Antep, Mersin, İzmir, Kuzey Irak çalışmaları " dediği Durmuş Ali'nin “Çok güzel " dediği Mehmet'in “He bazı bilgiler ve falancayı da verdikten sonra bunların elinde özel kuvvetlerde bir çocuk var doğuda çalışan bi çocuk 25 yaşlarında falan gerçi o zaman benim bağlantım onlarla yok sadece bunlarla vardı “ , “Bayramdan yirmi gün önce bu adam şey yapıyor bu adam o bağlantıları çıkartmak için Mersine geçiyor Mersine geçmiş Mersin ... Adana Mersin arasında bunun bi elamanını alıyolar aynı gün bunu da alıyolar tabanca falan kafasına şey yapıyor ... özel kuvvetlerde “, ” He Kafasına göre diyorlarki bu yoldan çekil diyorlar ... aradan yirmi gün geçiyor bayramdan önce iki gün öncesine “ , ” Bu tekrar çalışmalara devam ediyor devam ettikçe bunun bir elamanını bu Adana ya yoluna bilgi almaya gidiyor bu bi adam elemanı vuruyorlar. " dediği Durmuş Ali'nin ” Ölmüş mü çocuk? " dediği Mehmet'in “Tabi tabi çocuk ölmüş bunun elamanını öldürüyolar öldürdükten sonra bu cenazeye katılıyor bakıyorki onlar cenazeye katılmışlar tabi ölen elamanın babası da emekli savcı “ , ” Şimdi bu durumda bizim o çocuk bundan sonra bunu öldürmek için doktor kıyafeti falan filan bunun evine gider bunu öldürmek için ben bunu Antep te çıkarttım kendisine " dediği Durmuş Ali'nin ”İyi yapmışsın " dediği Mehmet'in “He şimdi Antepten çıkarınca şu an tabi adam kaç gün dayanır bir onbeş gün dayanır yirmi gün dayanır fazla dayanabilecek gücü yok bunun şuan Antep e gitmiyo ama gittiği günde vurulacağı kesin şimdi bundan ne yapabilirim dayısı çok büyük çok büyük işlere girişimde bulundular bunlar " dediği Durmuş Ali'nin “E peki şimdi ellerindeki o şeyleri ne yaptılar bilgileri dosyaları " dediği Mehmet'in “Tüm tüm bilgiyi tüm bilgileri istediğin zaman size fakslatabilirim " dediği Mehmet'in “Onları yarın yollattırsana " dediği Durmuş Ali'nin “Ee şimdi bu arkadaş Antep in dışında değil mi? " dediği Mehmet'in ” Tabi doğru kendisi Antep in dışında şu anda “, ” Telefon falan dahi taşımıyor kendisi " dediği Durmuş Ali'nin ” Taşımasın”, “Şimdi peki güvenli bir yerde mi? " dediği Mehmet'in “Tabi şu anda güvenli yerde " dediği Durmuş Ali'nin ” Ondan sonra ne gerekiyorsa girişimde bulunuruz Mehmet " dediği Mehmet'in ” Tamam oldu o zaman ben o şeyi talimatı veriyorum. " dediği Durmuş Ali'nin “Ha bu şeyle ilgili ne yaptın bu çalışma yapıyosun değil mi? " dediği Mehmet'in “Onu yapıyorum bende şuan onu yarın gönderiyorum onu da yarın fakslarım ben onu yarın fakslarım faks yanımda olsa şu anda bende hazır onlar” , “Onla ilgili bugün müdüre de uğradım dedim bir hazırlık yap dedim Mümtaza uğradım " dediği Durmuş Ali'nin ” Ha İyi demişsin o iyi hazırlansın bak ben onunla ilgili yani çok iyi bir refarans verdim” , “Ya en tepedeki adama Genel Müdüre verdim o referansı. “, “He Urfa dalar inceleme yapıyolar şimdi yakında da operasyon yapacaklar yani " dediği Mehmet'in “... Bekliyoruz da şimdi bu benim bu Antep te dediğim iş çok büyük Barzani eylemine dayanıyor " dediği görülmüştür.
Tape No:6819, 16.1.08 günü Kenan T… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kenan’ın” Sıkınca iki tane kimyasal birbirine karışıyor”, “ Buz torbası oluyor askeriyenin kullandığı bişey” , “ Çok zorlamışlar askeriye bundan verelim hatta 400 bin tane istek vardı jandarmada” , “ İhale şartları uymadığı için buna beceremediler " dediği Durmuş Ali'nin “ Evet o numunelerden alırsan şimdi ee onlar bilmesin ama sen bil “, “ Bu haftasonuna bu konulala ilgili yani malzeme konusuyla ilgili bir toplantı var “ , “ Bunlar elimde olursa hemen müdahale etmiş oluruz " dediği görülmüştür.
Tape No:6820, 16.1.08 günü Kenan T… ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “ Ne kadar sürede ne üretebiliyorlar o detaylara filanda yer verirlerse”, “ Çünkü benim elemanlarada bunlardan gidiyor " dediği görülmüştür.
Tape No:6821, 17.1.08 günü Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Neriman’nın “ dün Abdülkadir birini getirdi yaklaşık 5 saat falan onunla Diyarbakır dan dan konuştu baya bi ortalık sarsıldı tabi insanların haberi yokmuş bisürü bişeyden Dengir Fırat Abdülkadire ısrarla seninle görüşelim falan filan onunla ilgili abinden bilgiler aldı abi kiminle konuşayım ne konuşayım ben bu adamlarla üzerimden gitmiyorlar sürekli sıkıştırıyorlar saflarına çekmek için falan diye onlarla meşguldu dün sabahta konuştuk iyiydi görevini yapıyor ablası hepimiz görevimizi yapıyoruz canım benim” , “Yani konuşamıyorlar diyor abla böyle şerefsiz bu millet diyor dün akşam sana rapor ilettiler mi bizim kız ART deki kız Nuriye kızımız programında Nedim Macit ile ilgili program da toplumsal haberle ilgili birşeyler söyleyecekti " dediği Durmuş Ali'nin “Abla iletmediler " dediği Neriman’nın “O şeylerini dışarda bıraktırmışlar bunların kayıt cihazlarını " dediği Durmuş Ali'nin “Görüntü aldırttırmamışlar galiba " dediği Neriman’nın ” Evet aldırtmamışlar yalnız aynı toplantıyı Cuma günü yarın Berlin de yapıyorlar benim Berlin de bir arkadaşım var onu aradım o da üst düzey bir çocuk Türk Hava Yollarının genel bayii Acentası “ , ” Ali de bütün tedbirlerini aldı ordakini de o izleyecek dedi Neriman bende burdakileri tercüme eder hemen sana geçerim “ " dediği Durmuş Ali'nin “Çok iyi abla ya " dediği Neriman'nın ” Bak işte senden habersiz böyle şeyler yapıyoruz işte " dediği Durmuş Ali'nin “Yok yok herkeste biraz lakayitlik var ablam " dediği Neriman'nın “Ama devleti kaybediyoruz devletimizi vatanımızı kaybediyoruz öyle laçkalık olmaz ki yani” , “Hepinizin potinlerinden öpüyoruz potinleri atmayın getirin sergi yapacaz " dediği görülmüştür.
Tape No:6823, 22.1.08 günü Durmuş Ali ÖZOĞLU ile Uğur arasındaki telefon görüşmesinde: Uğur’un” Bide ne oldu abi ortalık birbirine girdi Veli Küçük meli küçük falan hepsini götürmüşler ya " dediği Durmuş Ali'nin ” Evet evet evet abicim ya kendileri yazıp kendileri oynuyorlar işte adamlar " dediği Uğur’un “Hee baya kötü oldu baya adam almışlar ya " dediği Durmuş Ali'nin “58 kişi filan diye duydum ben " dediği Uğur’un “Tabi tabi özel bürocuları da almışlar " dediği Durmuş Ali'nin ” Valla iyi yapmışlar abicim yani habire derin derin abicilik oynuyorlardı o… çocukları ya " dediği görülmüştür.
Tape No:6883, 22.1.08 günü İbrahim Özcan ile yaptığı telefon görüşmesinde; İbrahim'in ” İyim ne yapayım bu taraftayım Kadıköy deyim de “, ” Amcamları hı toparlıyorlar " dediği, Durmuş Ali'nin ” Hı Fikri yi de almışlar”, ” Fikriyi de almışlar " dediği, İbrahim’in ” E alacaklar tabi başı " dediği Durmuş Ali'nin ” Hıhı derin ağabeyler " dediği, İbrahim’in ” Hı şeye ben albayın şeyleride bende de lan adama bir türlü gidemedik ya daha vermedim bile onları biliyor musun " dediği görülmüştür.

Tape No:6824, 29.1.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in “Devleti konuştuk Hasan dönüp dönüp şifre çözüldüyü okuyunca bütün düşmanı falan keşfetmiş diyor ki Düşmanı buldum gereğini yapacam tamam " dediği Durmuş Ali'nin “Ercüment Dalan la görüşmelerini ne yaptı " dediği Kemal 'in ” O ben onu hiç incelemedim sen şimdi söylerim Ercüment seni arasın " dediği Durmuş Ali'nin ” Şöyle bir şey yapalım o Dalan dialogunu bizim üzerimizden kursun “ , :” Yani Ercüment sadece şeyi desin bu işlerin organizasyonunu şu isimler yapıyor bu kadar " dediği Kemal 'in “Şimdi tamam olur dediğimde onlara sizinle irtibatı sağlattırmak için şey versin mi " dediği Durmuş Ali'nin “Tamam abiciğim o bilim adamı olarak kalsın” , “Geri bütün planlamaları şeyleri bizim üzerimizden yapsın “ , “Şeyde verebilir telefonu falan verebilir " dediği görülmüştür.
Tape No:6825, 7.2.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ”Manşet atmış MHP liler paşa kovaladı diye o… çocukları " dediği Kemal 'in “Evet evet çok güzel ben şimdi bu millete biz bunları anlatamadık benim aziz kardeşim “, “biz bunu 72 milyon insanlara biz karşılaştıklarımıza söyledik ulaştıklarımıza söyledik bunların hain olduğunu DTP nin bizim düşmanımız Dehap ın bizim düşmanız olamayacağını esas düşmanın bunlardır onlar kim ki bize düşman olsun dediğimizi Allah nasıl önümüze koyuyor “, “Onlar kim onların aldığı oy 900 bin oyla 25 tane ben 2 milyon insana hayır oyu kullandırttım bu ülkede 2 milyon insana hayır bu şerefsizlerin hepsi şerefsiz bunları yok edecez onlar ne ki onlar Türk Milletinin düşmanı olsun olabilir mi yani “ , “O kanunlar biz Mustafa Kemal in yaptığı ceza kanunlarıyla bu ülkeyi idare edecez Türkiye nin ceza kanunları Mustafa Kemal in yaptığı ceza kanunları olacak kardeşim oraya dönecez 24 Türkiye sine “ " dediği Durmuş Ali'nin “Abicim o kanunlarla bu Türkiye Türkiye oldu bu Millet Millet oldu bu Devlet oldu” , ” Bu devletin bir çöpünü eğer böyle su istimal eden olursa var ya yemin ediyorum hangi dakka hangi vakit olursa olsun yemin ediyorum gırtlağına çökerim gücüm yeter yetmez " dediği Kemal 'in “Allah bana fırsat verirse ben ne yapacağımı biliyorum Allah bana fırsat verirse bu Tayyip Erdoğan a verdi de bana vermeyecek mi " dediği Durmuş Ali'nin “Yani “ " dediği Kemal 'in ” Herhalde herhalde yani herhalde ya canım benim herhalde ya herhalde de olmayacak tamam mı onun için bizde istiyoruz bizde talep ediyoruz ve bizim talebimiz sadece bu varlığı yaşatmak üzeredir makam mevki değil para pul değil şu bu değil madde değil hiç birşey değil Türkiye Cumhuriyeti devleti Türk Vatanı ve Türk Milleti yaşasın ve onun onun insanlık için gönderdiği sonu da yaşatmak için varız tamam mı o mukaddesini de yaşattırmak için biz varız canım benim “ , “Türkiye Cumhuriyeti devleti var esas devletimiz var “ , “Ve Büyükelçilikte böyle ateşli arkadaşım var söyleyen bizzat o bunu “ " dediği Durmuş Ali'nin “Abi ben diyorum işimizi bitmeden Rabbim benim canımı asla almayacak “ , “İşimiz bitsin çeker gideriz dünyayla işimiz yok zaten “ , “Esas devlet esas devleti sev yaşasın esas devlet var olsun yaşatanlar” , “Tek mücadelemiz o tek dileğimiz o " dediği görülmüştür.

Tape No:6827, 1.3.08 günü Cengaver ile yaptığı telefon görüşmesinde; Cengaver’in” İyiyim abicim bu H. B. var ya abi “, ” Buralarda yanımda Galip diye adamla dolaşıyor bu konuya ilgili bir emrin var mı abi birşey yapayım mı " dediği Durmuş Ali'nin “Yok yok bizim oraya mı geldi Cengaver’in” Yok yok Cağaloğlu piyasasında dolaşıyor ben şuan arkasındayım ne yapıyor diye yine de şey yaptım abi " dediği Durmuş Ali'nin “He s… et " dediği Cengaver’in “Herhangi birşey yapmayım " dediği Durmuş Ali'nin “Sen şeye 5 dakka içinde şeye insene " dediği Cengaver’in” Otoparka " dediği görülmüştür.
Tape No:6829, 7.3.08 günü Hüseyin ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ” Yani baskı dışında baskı işlemlerinin dışında " dediği Hüseyin’in “Ne bilim aklıma yok başka firma şimdi yani bu firmanın dışında başka işler " dediği Durmuş Ali'nin “İyi valla işte şimdi kitapları hazırladım bu 4 tane kitap hazırladım çocuklar için Nutuk elimizde hazır var “ , ” Laiklik Şeriat Çatışması “ , ” Laik Devlet Sarıklı Siyaset bide El Tayyip " dediği Hüseyin’in” O çok güzel kim yazdı o El Tayyip i " dediği Durmuş Ali'nin “Bu El Tayyip i Mehmet Bölük yazmıştı “, “Bizim de birşey var işte onunla uğraşıyorum bir yandan da bu Körfez Belediyesi " dediği Hüseyin’in” Nedir Belediyeyle problem " dediği Durmuş Ali'nin “Ordan 2.5 Trilyonluk bir alacağım var " dediği Hüseyin’in “Sen bana söylesene Pazartesi aç bana konuyu “, “Normal adam da var normal olmayan adam da var anladın " dediği görülmüştür.
Tape No:6830, 9.3.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin “Abi ya bugün güzel yani o gün bilmiyorum kaçıncı gündü uyumadığımın ve o seyahat bile adamı tabi yoruyor “ , “Yani bide elli yeri düşünüyorsun hepsini de bir arada götürmeye çalışıyorsun onları organize etmeye çalışıyorsun " dediği Kemal 'in “Mesuliyet taşıyorsun millet mesuliyeti” " dediği Durmuş Ali'nin ” Aynen öyle çünkü 1919 da televizyonlar ve radyolar bu kadar yaygın değil di gazeteler bu kadar yaygın değil di dünyanın hiç bir ordusunun baş edemeyeceği bir savaşta uğraşıyoruz ve bundan başarılı çıkıyoruz bide” , “Çünkü şuan yaşadığımız psikolojik savaş elektronik savaş cephede savaş istihbarat savaşı ve soğuk savaş “ , “5 türü var 5 türüyle de aynı anda çarpışıyoruz “ , “Abi bunların tek birşeyi var bunları gömeceksin dikine dikine “ , ” Kapısında da Polisler duruyor bu ne iğrenç pisliktir bunu gidip görüyor bir sıradan vatandaşta Emniyette orda 200 metre ilerde kapısında Polis duruyor yani neyse abi boşver abim birşey soracam bu Kızılay ile ilgili bu bir hani şu ... konusu vardı ya " dediği Kemal 'in “Onu gündeme aldılar zannediyorum " dediği Durmuş Ali'nin ” Onunla ilgili bir gelişme olup olmadığını öğrenebilir miyiz sanıyorum birşeyler dönmüş ordaki teftiş heyet " dediği Kemal 'in ” Herhalde onu... hanım Genel Başkana arz etti ona söyledi Genel Başkan o zaman bunu burdan bunları alalım diye tamam mı ? “ , “Bunun üzerine de ben yarın konuşurum ben seni bilgi " dediği “, “Ben Hasan ile konuşurum yarın o ismi de tekrar yani bizim vereceğimiz devletin vereceği ismi de oraya ilave edin iyi olur derim " dediği Durmuş Ali'nin ” Valla yani çağırıyorlar en olmadık şeyi soruyorlar ya bu ne oldu şu ne oldu işte bu böyle oldu bu şöyle gidiyor ne yapalım yani yapacaz abi " dediği Kemal 'in ” Biz onu konuştuk yani ben telefonda sana tabi birşey söylemek istemiyorum “ , “Yeniden devlet sahibi olduk bizi yeniden devlet sahibi ettiniz “ ,” İnşallah canım benim bütün asil devletin esas devletin bütün evlatlarına sonsuz selam ve saygılar " dediği görülmüştür.
Tape No:6832, 14.3.08 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Kemal 'in “30 Ağustos 30 Ağustos 2006 tarihinden sonraki yaşadığım hayat ömrümün yegâne mutlu olan zamanıdır " dediği “ , “Bundan sonra herşey güzel hiç önemli değil “ , “Ne kadar da belki bizi ihmal ettiler ama bugün Yaşar Başkomutan ve onun onun ekibi var onlara minnettarız Allah onları var etsin “ , “Devletimin emrini bekliyorum bana ne görev verirse yapacam " dediği Durmuş Ali'nin bu konuşmaları tasdik ettiğiTape No:6833, 16.3.08 günü İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali'nin ”...bir operasyon yapmaya hazırlanıyor zaten ... " dediği İbrahim'in “Efendim " dediği Durmuş Ali'nin ”. diyorum bir operasyon yapmaya hazırlanıyor bana " dediği İbrahim'in “İyi sana bir operasyon lazım zaten " dediği Durmuş Ali'nin “Şeyden Ankara dan aradılar lan “, “Hee izlemişler “, “Mashar aradı bide asıl merkezden aradılar “, “Şerefsizim izlemişler bugün şeye izletecekler “, “Malum yere izletecekler " dediği İbrahim'in “De ki ona şey Ankara da de bir konser vermiş ... Ankara dakine " dediği Durmuş Ali'nin “Söyledim söyledim onu " dediği İbrahim'in “Şu Selime işini ihmal etme ... " dediği Durmuş Ali'nin “Bir şekilde çözecez kafanı yorma sen tek bir yere bağlı değiliz yani kafanı yorma " dediği İbrahim'in ” Sınıra geldik artık başka birşey yok satılmışların selamı var onlarda bugün o Emniyetçiler falan da ordaymış şey hafta için diyor bir gidelim diyor öbür tarafa ormana doğru “, ” Fatih geldi mi geldiği zaman benim o emaneti getirsin o şeyler viski göndermiş bir tanesi İngiltere den bak nerden geliyor bak İngiltere den geliyor İskoçya dan geliyor vatandaşlar valla geliyor” , “Ya ne bilim sağolsun sevenler birşey gönderiyor şey diyor işte bir gidelim dağ diyor ormana bugün onlarda silahları temizliyorlarmış silahlara bakım yapıyorlardı” , “Bir gidelim dağ " dediği Durmuş Ali'nin ” Olur bir gün gidelim

Hiç yorum yok: