11.8.09

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 401 - 450 SAYFALAR

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 401 - 450 SAYFALAR

Tape No:7123 20.06.2008 günü saat:18:39 da Ferda PAKSÜT’ün Ersin BAL ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; F.PAKSÜT’ ün “Dün mahkemede ki üyelere bir broşür dağıtmışlar” “Şey diye H….. istifa etmeli diye, İşçi partisinin broşürü H…… in şeylerde çıkan gazeteler mecmualarda çıkan” dediği, E.BAL’ ın “Biliyorum iBDA-C nin dergisinde görev aldığı” “Anayasa Mahkemesi Üyelerine İşçi Partisi getirdi orda dağıttı üyelerede mi dağıtılmış” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Evet” dediği, E.BAL’ ın “Üyelere değil de postalamışlardır” dediği, E.BAL’ ın “Okumadınız heralde. tabi tabi İbda-c ile ilgili kaç bir haftadır bu yazılıp çiziliyor. H….K…. istifa etmelidir diye” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Melih Aşık yazmış” dediği, E.BAL’ ın “Başkalarıda yazdı şu an hani hangisi idi hatırlamıyorum bir çok yerde var. Çok doğru doğru bir şey tepki bizde şimdi şeyi yazacağız pazartesi yada salı günü çıkacak bu Roportörün ıhh katıldığı paneli” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Raportorun katıldığı paneli yazacaklarmış” dediği, E.BAL’ ın “Evet, evet evet” “Evet İsmail bey ile pazar günü oturup onu hazırlayacağız” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Ama sen onu biraz şeye de yazdır Gökçel e de filanda yazdır” dediği,

Tape No:7165, 25.06.2008 günü saat:21:16 da Ersin BAL ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; F.PAKSÜT’ ün “Alo Ersin sen bunu şimdi gelmeye başla dedim de yanaşmadı” dediği, E.BAL’ ın “Bi konuşuruz S……bey öğrendimi işi” “S….. Ö….. öğrenmişmi” dediği, F.PAKSÜT’ ün yanındaki şahsa (S….. Ö……. ü öğrendin mi) diye sorduğu, akabinde E.BAL’ a “yok acaba öğrenmez” dediği, E..BAL’ ın “Haberleri yok yani vardır onlarında” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Ersin bu mahkemede bir huy var azizim, kimse kimsenin herkes herkesin hakkında bilgi” “... karısına bi gazı verdim” “Telefonu açtım ay dedim bizim S…… beylerin eşi dedi” dediği, E.BAL’ ın “ (Gülüyor) Süper” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Şeyde çalışmıyormuydu dedim ... dedim gazetede böyle bir şey çıkmış dedim” “Çarıklı erkanı harp ondan sonra dedim ki ay dedim şimdi dedim bizlerle uğraşmayı bıraksa ... gazı verdim bu gece uyuyamaz” dediği, E.BAL’ ın “Süper olmuş süper yok zaten yüreklerine inmiştir heralde çok çok ağır kesinlik iddia edemiyor işi bitirmiş işe alındılar diyor nokta koyuyor” dediği, F.PAKSÜT’ ün “E ABİ SENDE BANA Bİ İŞ BULURMUSUN YA” dediği, E.BAL’ ın “ŞU DAVALAR BİTSİN BİRLİKTE İŞ YAPALIM SİZİNLE” dediği, görüşmenin devamında F.PAKSÜT’ ün “Peki ben sana bişey söylicem bunlara ne olacak bu oğulları işe gireli” dediği, E.BAL’ ın “Bakalım dur şimdi ona bi açıklama bekliyorum ben” dediği, F.PAKSÜT’ün “Vericeklermi zannediyorsun” dediği, E.BAL’ ın “Vermicekler mi” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Hayır” dediği, E.BAL’ ın “Çünkü doğru diyorsunuz” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Tabi” dediği, E.BAL’ ın “Çok enteresan” “Yani Anayasa mahkemesi bu kadar dönemde savunmasız mı siz çıktınız aslan gibi açıklamanızı yaptınız onlarda kalkıp yapsın şeyi söylüyorum şeyle ilgili İlker Başbuğ la ilgili iddia üzerine çıktınız basının karşısına tıkır tıkır söylediniz onlar çıkıp söylesin söylemiyorsu bu suçlamayı kabul etmek demektir çünkü o orda diyorki CHP nin kanalıyla işe alındılar bunun bunu işbankasında işe girmek değil CHP nin kanalıyla işe girmeyi girmeyi açıklamaları lazım kamuoyuna olay bu ya haftaya görüşelim mutlaka siz beni ben ekiyorsunuz hep bana diyordunuz şimdi siz beni ekiyorsunuz” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Hayır sen zannediyormusun yani bunlar ... o çocuklarımız işe girdiyse girdi dicek” dediği, E.BAL’ ın “Yani ne özelliği varmışta girmiş bu kadar işsiz varken İşbankası Anayasa Mahkemesini 2 tane üyesinin oğlu çokmu başarılıymış yani” dediği, F.PAKSÜT’ün “Hayır canım çocuk özel bilim kolejinden mezun ondan sonra ayrıca ... çok fazla olduğunu zannetmiyorum şeyde bilkenten mezun ondan sonrada işte ...” “..Çocukta varya işe alınacak bi tip değil” dediği, E.BAL’ ın “Hangisi Ö……..ün mü öbürümü ha Ö……. anladım” dediği, F.PAKSÜT’ün “Gıcık yani şey bi tip kendini bi halt zanneden böyle ukalalar vardır ya” “Ama bu O….. P…. e de çok normal geliyor biliyormusun” dediği, E.BAL’ ın “İşbank onu hayır anlatamadım İşbankasında işe girmelerine itirazım yok haber diyor ki CHP nin” dediği, F.PAKSÜT’ün “Kusura bakmada O……. da diyorki CHP de bunları bağlamadık diyor diyor” “Yani zaten bu olaydan sonra bence AKP nin bir çok şeyini tenkit etmemiz lazım Ersin” dediği, E.BAL’ ın “Yani ya ben telefonda konuşamıyorum ne olur” dediği,

Tape No:6922 de kayıtlı 26.06.2008 günü saat:20:01 de Ferda PAKSÜT’ün Ersin BAL ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; F.PAKSÜT’ ün “…N…..’nin oğlu işe başlayalı 1 ay olmuş” dediği, E.BAL’ ın “Hee yeni başlamış hiçbir şey diyemedi zaten” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Hayır AKP şeyi açıldıktan sonra öbürü de müracaat etmiş” “Yani beden ..... VATANDAŞ OLARAK AZİZİM GAZETECİ OLARAK GAZETECİ OLARAK BUNUNLA DA UĞRAŞMANI İSTİYORUM” dediği, E.BAL’ ın “Evet ya lafı mı olur tabi ki ben şimdi” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Hayır 1 ay oldu yani AKP davası açıldıktan sonra başlıyor bakar mısın yani AKP nin yaptığını başkası da CHP yapıyor 35 yaşındaki çocuk bu yaşta” “Bu yaşa kadar azizim bir işe girememiş de iş bankası gibi köklü bir kuruluş maaşı iyi zartı iyi zurtu iyi yani hadi o zaman ben de belediyeyle iş yapana değil de TRT ye gireyim” “1 ay Tek 1 ay çift maaş alayım Ersin” dediği, E.BAL’ın “Aslan arkadaşım benim” “OLUR MU ÖYLE ŞEY KONUŞACAM GEREKSE YAZACAM” “Hayır hayır şeyi de soracam istifa edip etmeyeceklerini yani böyle” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Hayır şeyi de sor bunun da müracaatını sor oldım ya haber” dediği,

Dolayısıyla kapatma davası sürecinde, şüpheli Ferda PAKSÜT’ün Anayasa Mahkemesi üyelerinin özel hayatları ile ilgili gazeteci Ersin BAL’a bilgiler vererek yönlendirici haberler yaptırmaya çalıştığı, böylelikle Anayasa Mahkemesi üyelerini yargı sürecinde etkilemeyi amaçladıkları,

Öte yandan KAPATMA DAVASI’nın başlangıcında, şüpheli Ferda PAKSÜT raportörün raporu ile ilgili eski bir AKP milletvekili şüpheli Turan ÇÖMEZ’e bilgiler verdiği, bu bilgileri verirken bilinçi ve kasıtlı olarak ortalığın karışması için kamuoyuna gerçek dışı açıklama yaptıklarını söylediği, bu kapsamda Tape No:7152 de kayıtlı 28.03.2008 saat: 12:27’ de Turhan ÇÖMEZ’ in Ferda PAKSÜT ile bir erkek şahıs arasındaki yaptığı görüşmede; Ferda PAKSÜT’ ün “BİZDE BİLİYOSUN RAPORTÖR ŞEYİNİ VERDİ RAPORU” “.... SIZDIRMADA ESAS REDDEDİLME YÖNÜNDE YALNIZ BİZ BASINA ÖYLE DEMEÇ VERDİK” “Ama biz ORTALIĞI KARIŞTIRMAK İÇİN ÖYLE ŞEY YAPIYORUZ ki biraz karışsın şimdi” “..raportörün raporu öyle diye basında çıkarsa bunlar iyice rahatlar” “Ama iyice TUTUŞMUŞLAR Bulgaristandan geri adım atacam diye demeç veriyormuş” dediği, Turhan ÇÖMEZ’ in “Ha okudum gazetelerden” dediği böylelikle Yargılama sürecini etkilemeye çalıştığı,

Ayrıca KAPATMA DAVASI devam ederken şüpheli Ferda PAKSÜT’ün Turan ÇÖMEZ’le sık sık görüşerek gizli toplantılar yaptığı, hatta Turan ÇÖMEZ’i evlerine kadar çağırarak bazı konuları bizzat evlerinde konuştukları, aynı dönemde Turan ÇÖMEZ’in siyasi çalışmalar yaptığı ve bu çalışmalar kapsamında, vatandaşlardan edindiğini söylediği izlenimlerini Ferda PAKSÜT’e aktardığı, bu kapsamda yaptığı görüşmerde,
Tape No:7112’de kayıtlı, 03.04.2008 günü saat:17.25’te Ferda PAKSÜT’ün Turhan ÇÖMEZ ile yaptığı görüşmede; F.PAKSÜT’ ün “Naptın dünkü görüşme nasıl gitti aman bugünkü” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “İyi çok güzel geçti bi konuşmamızda fayda var ...” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Hı, şeyi nasıl görüyor? Osman abi nasıl görüyor?” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “Benim nereye gittiğimi biliyorsun değil mi bugün.” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Anladım işte onu diyorum” dediği,T.ÇÖMEZ’ in “Tamam konuştuk sizden de bahsettik anlatacağım sana sonra” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Ne diyor? Olumlu mu” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “Çok olumlu yüz yüze konuşalım oldu mu” dediği, F.PAKSÜT’ ün “O….. abin de yanımda da tamam bi görüşelim biz çünkü Pazar günü yok oluyoruz” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “Abla benim de bu akşam bi konferansım var ordan çıkışta keşke bir fırsat olsa da bi kısacık yüz yüze görüşsek söyleyeceğim şeyler var” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Bi telefon çaldırsana o zaman” “(Yanındakilere: Hayır bir konferansı varmış ordan çıkınca çaldıracak bizi) Tamam Turhancım sen çaldır” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “Anlatacam şeyler var görüşürüz” dediği,

Tape No:7113, 03.04.2008 günü saat: 22:29 da Turan ÇÖMEZ ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; F.PAKSÜT’ ün “… Ankara’da mısın” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “Ankara’dayım” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Yarın akşam buluşalım mı” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “…yarın yokum yarın şeydeyim Adana’ya gidiyorum” “Osmaniye ye oraları organize edecem sadece pazar burdayım ondan sonra yine bir Ege çıkartması var İzmir’e falan gidiyorum durum bu” dediği, F.PAKSÜT’ ün yanında bulunan şahsa “"Yarın gidiyormuş Turhan şeye Adana’ya gidiyormuş cumartesi de yokmuş anlatacaklarım var diyor çocuk " dediği, akabinde T.ÇÖMEZ’ e hitaben “Bize gelebilir misin Turan” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “Şimdi mi” diyerek gelebileceğini söylediği, görüşmenin devamında F.PAKSÜT’ ün T.ÇÖMEZ’in şoförüne evin adresini tarif ettiği,

Tape No:7151 de kayıtlı 07.05.2008 günü saat: 20:42 de Ferda PAKSÜT’ün Turhan ÇÖMEZ ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; F.PAKSÜT’ ün “...... normal telefondan araya bilirsin” dediği, T.ÇÖMEZ’in “Yok yok burdan konuşabiliriz yarın sen veya abiyle bi konuşmam lazım” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Abinle konuş benim öğlen yabancılara yemeğim var” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “Bana ne derse akşam evede uğrayabilirim gündüz bi yerde 5 dakika yüzyüze konuşmak istiyorum” dediği, F.PAKSÜT’ ün yanında bulunan şahsa hitaben (Yarın abimle görüşemem lazım diyor Kulupte yemek yiyin ikiniz) dediği, akabinde T.ÇÖMEZ’e “Kulupte yemek” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “Fark etmez makamına uğrarım kulüp olur akşam istiyorsa iş çıkışı bi 5 dakika uğrarım.....” “Ben ofisteyim gelen giden var sorun yok ya ben ayarlarım benim için sorun zaman sorunu yok” dediği, F.PAKSÜT’ ün “.... Öğlen beraber yemek yiyin o zaman” dediği, T.ÇÖMEZ’in “Nasıl arzu edersen” dediği, F.PAKSÜT’ ün “Kulüpte yiyin orası daha” dediği, T.ÇÖMEZ’ in “Tamam tamam canım” dediği,

Kapatma davasının görüldüğü günlerde şüpheli Turan ÇÖMEZ bir taraftan sık sık Ferda PAKSÜT ile görüşüp toplantılar yaparken diğer taraftan da şüpheli Sinan AYGÜN ve Hurşit TOLON ile birlikte AKP’nin kapatılması durumunda ortaya koyacakları yeni bir siyasi oluşum kurmaya çalıştıkları anlaşılmıştır. Bu konu ile ilgili telefon görüşmelerine bakıldığında,
Tape NO:4929’da 01.05.2008 günü saat 13:38 sıralarında X erkek şahıs’ın “Ne yaptın görüştün mü?” dediği, SİNAN AYGÜN’ün “Kimle he abiyle mi? Görüştüm, dedim ki buranın içerisinde sağlam, milliyetçi hem muhafazakar hem milliyetçi adamlar onlardan bi şey olur dedim ben Cemil Ç…… yönlendirdim işi. Dedim ki bunların aklını başını toparlayabilecek işte 301’inci maddeye karşı duran bu Kürtlere karşı baya mücadele eden bi adam. Bence o dedim ondan sonra başka diyor yok mu kimse diyor dedim valla benim gördüğüm o yani başka var mı bilmiyorum biz siyaseti karışmayız diyor ben sana şeyi vermek için dedim diyor dedim bi çağır bi konuş kendisiyle bizim çağırmamız olmaz dedi o talep etse dedi görüşeyim dedi sonra o abi aradı beni, beni bi abi aradı dedi görüştün mü görüştüm anlattım ona da talepte bulunuyor senle bi görüşmek istiyormuş herhalde bugün yarın görüşecekler” dediği,

Tape No:6261 da kayıtlı 27.03.2008 saat:12.46 da Hurşit TOLON’un Turhan ÇÖMEZ ile yaptığı görüşmede; Ahmet Hurşit TOLON’un “Dostum saygılar sunarım..” “.. Ruhi Bey le beraberim, ikimizin de selam ve saygıları var.” “Birincisi hemen söyleyeyim, ben bugün sayın HABERAL IN ofisini oradım sabahleyin erkenden, sekreteri hanımefendiyle konuştum.” “Kendisi Ankara dışında.” “Yarın öğlene kadar zamanımız olduğunu söyledim. Yarın sabah bize bir randevu verebilirse mutlu olacağımızı, olmazsa önümüzdeki hafta talep edeceğimizi söyledim.” “İki, bugün için konuştuk ama sonra şunu düşündüm, niye belki az insanımız katılır bugün, sizce de uygunsa bugünkü toplantıda, biraz sonra katılacağım ben, bizim genel kurula efendim önümüzdeki hafta zat-ı alinizin isminden bahsederek burada olacaklar 10-15 dakika bizle dersem” “Perşembe günü 2:30 dan sonra” dediği, Turhan ÇÖMEZ’in “Tamam efendim, memnuniyetle.” dediği,

*Tape No:6266 da kayıtlı 31.03.2008 saat:16.54 da Hurşit TOLON’un Ümit ÖZDAĞ ile yaptığı görüşmede; A.Hurşit TOLON’un “…. bu hafta içinde burdaysanız bi dostumuz hemen şöyle söyliyim ÇÖMEZ sizinle bir görüşme yapmak ister müsait olursanız ben ayarlıcam size danışcam” “ Prensipte uygun bulurmusunuz” dediği, Ümit ÖZDAĞ’ın “Hiç bir sakıncası yok efendim …tabi ki” dediği,

*Tape No:6272 da kayıtlı 03.04.2008 saat:13.20 da Hurşit TOLON’un Turan ÇÖMEZ ile yaptığı görüşmede; A.Hurşit TOLON’un “Değerli dostum Tolon saygılarını sunuyor efendim” “Meşgul etmicem zatıalinizi biliyorum ne kadar yoğunsunuz o görüştüğümüz dostumuzdan henüz cevap almadım bi kaç kez aradım telefonu sekretere çıkıyor sekreterine not bıraktım takip ediyorum.. bir” “İkincisi ben 14:30 belirttiğim yerin lobisinde olucam zatıalinizle mulaki olucam o buyurduğunuz gibi görüşürüz sonra yukarı birlikte çıkarız” “Ben 14:30da ordayım saygılarımızı sunuyorum size” dediği, Turan ÇÖMEZ’in “…tamam değerli paşam” dediği,

Tape No: 4936’da 03.05.2008 günü saat 20:29 sıralarında Turhan Çömez ile Sinan AYGÜN arasında yapılan görüşmede hal hatır sorduktan sonra, Turan ÇÖMEZ’in “Televizyon programları yaptım senin haberlerini okudum döndüm seni çok meşgül etmeyim Cemil abi’ler düğmeye bastılar mı parti için” dediği Sinan AYGÜN’ün “Ben dün beraberdim bendeydi” “Ee benim o diğer vatandaşla ilgili görüşlerimi bildirdim ona” “İlettim” “Geçen gitmiştim ziyarete” dediği, Turan ÇÖMEZ’in “Ha ha evet evet evet” dediği Sinan AYGÜN’ün “Onu söyledim kendisine” “Ama ee onla görüşcekler” “Senle görüşmesi gerektiğini söyledim tabi dedi ayarla görüşelim dedi böyle hani iyi dedi senin burda görüşelim dedi” dediği Turan ÇÖMEZ’in “Tamam tamam” dediği Sinan AYGÜN’ün “Durum bu” dediği Turan ÇÖMEZ’in “Ben Ankara’dayım planla abi ne zaman diyorsan oldu mu” dediği Sinan AYGÜN’ün “Tamam abi önümüzdeki hafta görüşürüz” dediği,

Tape No: 4937’de 04.05.2008 günü saat13:46 sıralarında A.Ş……. ile Sinan AYGÜN arasındaki görüşmede; A.Ş’nin “demeçlerini görüyorum yani ŞENER parti kurarsa beraber çalışırım demişsin” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Bi mahsuru var mı” dediği, A.Ş.’in “Ya hiç mahsuru yok ya” SİNAN AYGÜN’ün “Çok adam aradı abi ya dediği”, A.Ş..’in “Yani Abdullatif ŞENER’den iyi bir başbakan olur demişsin” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Daha ne deyim abi ya” dediği, A.Ş’in “Yani bu alenen dünya aleme bunları ilan ettiğine göre demek ki ee gönlünde sağlam bir yerim var” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Ondan hiç şüphen olmasın abi bunu ben daha önce geçen hafta yapmıştım o röportajı sana söylemedim çıksın ondan sonra söyleyim dedim” “Allah için çok seviyorum sen çok düzgün bir adamsın adam gibi bir adamsın abi, O yüzden ne elimizden geliyorsa…” dediği ,

Tape No:4952’ de 17.05.2008 günü saat 11:04 sıralarında X Erkek Şahıs ile Sinan AYGÜN arasındaki görüşmede; X Erkek Şahsın “Abi şimdi biz bu Turan ÇÖMEZ hareketiyle ilgili Konya’da ciddi bi yapılanmaya gittik ve çok ciddi bi çalışmayla,Yani aşa yukarı şehir merkezinde kilit köşe, Bir 300 civarında önemli bir esnaf kitlesini yazdık, yalnız ben Turan Beyin ekibinde bi takım insanlar var, E bunlardan hiç hoşlanmıyorum yani bu adamlar buraya geliyolar konuşma yapmaya çalışıyolar politikayı bilmiyolar” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Kim onlar?” dediği, X Erkek Şahsın “Biri A.P….. Paşa” “Tanıyorsunuzdur siz onu” dediği, Sinan AYGÜN’ün’ün “Bilirim” dediği, X Erkek Şahsın “Biri de A… Y…isminde bir e şey nedir o MİT Müsteşarlığında Daire Başkanıymış eski” SİNAN AYGÜN’ün “Şimdi bak” “Bu işler Turan çalışıyo Turan’ın çalıştığını biliyorum bana da geliyo gidiyo” “Öbür taraftan öbürü çalışıyor” “Şimdi bunlar bırak insanlar kendini parlatsın Turan’da parlatsın öbürü de parlatsın” “Onun yanında A…Y…. şu anda var ilerde olcak diye bi şey yok bu işlerde” “Onu Turan’ı bi yanımıza çekeriz öbür taraftan öbürünü çekeriz öbür taraftan öbürünü çekeriz ben şimdi isimlere girmek istemiyorum” “Ankara’ da herkes çalışıyo herkes bi iş yapıyo bunları sonra bi bayrak altında rahatlıkla toplayabiliriz çünkü bu çalışan adamların tamamı değil, Turan ÇÖMEZ şahıs olarak iyi bi isim iyi bi marka”, “Sisteme itiraz etmiş bi adam” “Sen bu şekil devam et, bizde çalışıyoruz biz boş durmuyoruz zaten herkes çalışıyo zaten Abdullatif’te çalışıyo zaten yani Abdullatif’in çalışması televizyona çıkıyo çalışıyo illere gidiyo çalışıyo konferanslara gidiyo çalışıyo bu bir siyasi çalışmadır” dediği,

Tape no:5014’de 05.05.2008 günü saat 17:04’de Mustafa BALBAY ile MUSTAFA ÖZBEK arasında yapılan görüşmede; Mustafa ÖZBEK’in “Partiyi kuruyoruz bak ona göre hazırlan” dediği M.Ali BALBAY’ın “Tamam Başkanım konuşuruz başkanım bakarız şey yani bu şu var AKP’ nin kapatılacağını AKP’ liler de kabul ettiler artık şimdi sonrasına hazırlanıyorlar bunlar” demesi üzerine Mustafa ÖZBEK’in “Hazırlansın da o hikaye onların dosyaları açıklansın önemli olan o istediği kadar parti açsın onlar” dediği ,

*Tape No:6352 da kayıtlı 29.05.2008 saat:17.39 da Hurşit TOLON’un X Bayan /Alev… ile yaptığı görüşmede; Türk Metal Sendikasını aradığı ve Ahmet Hurşit TOLON’un “Sayın ÇÖMEZ le birlikte geleceğiz” “Pazartesi günü hangi saatte uygun görüyorsanız o zamanda sayın SÖYLEMEZ le geleceğiz” dediği, Alev’in “U…. S….. le efendim” “pazartesi için ben bi genel başkanla görüşüyüm” “Size bilgi veriyim efendim” dediği,

Kapatma davasında karar aşamasına gelindiği gün Anayasa Mahkemesinde gizli bir şekilde yapılan duruşma ile ilgili şüpheli Ferda PAKSÜT’ün gizlice aldığı bilgileri gazeteci Ersin BAL ile paylaştığı ve değerlendirmeler yaptığı, değerlendirme yaparken Anayasa Mahkemesi başkan ve üyeleri hakkında gerçek dışı ve karalayıcı sözler sarf ettiği, Ersin BAL’ın da konu ile ilgili somut bilgiler elde edemediklerini söyleyerek Ferda PAKSÜT’ün söylediklerinin asılsız olduğunu söylemeye çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu konu ile ilgili telefon görüşmelerine bakıldığında,
Tape No:7135’te kayıtlı, 30.07.2008 günü saat:18.05’te Ferda PAKSÜT’ün Y. A. ile yaptığı görüşmede; Ferda’nın “Ha ben Ferda merhaba yanlış bilgiymiş 6 ya 5 kapanmamış. Ama çok güzel şeyler var tabi ortada yani o kadar güzel şeyler var ki ortada tabi insanoğlu hangi konumda olursa olsun insan.. Evet evet şimdi Osmanla konuştum demek ki bazıları bazı şeyleri alıyorlar aldılar..Bende size bir iki tane konuda şey verecem onları araştır. Bazı arkadaşlar mesela bazı arkadaşların bazı ihalelerle ilgili.. ve çok uyduruk bir ceza vermişler biliyor musun. Yani diyecek hiçbir şey yok görüşelim tamam mı” dediği, Yılmaz’ın “Tamam oldu peki” dediği,

Tape No:7127’de kayıtlı, 30.07.2008 günü saat:13.43’te Ferda PAKSÜT’ün Ersin BAL ile yaptığı görüşmede; Ersin’in “…öğleden sonra akşama doğru oylama yapılacak” dediği, Ferda’nın “Evet, ne diyosun sen, yani H…. o kadar ... yani o nasıl böyle bişeye izin veriyoki markaja alınmaya” dediği, Ersin’in “Vallahi ben ne diyebilirim orda her insanın hür bi iradesi var hür 1 de oyu var” dediği, Ferda’nın “PEKİ SEN NİYE AMA BAK BELEDİYEDEN OĞLU İŞ ALDI BUNUN ÜSTÜNE GİTMEDİNİZ” dediği, Ersin’in “Çıkaramadık ne yani.. Somut somut somut veri lazım yani , somut veri lazımki..” dediği, Ferda’nın “Konuşalım tamammı ben şimdi biyere…Ya çok ama şey yani inanılmaz” dediği, Ersin’in “Görecez bakalım ne yapacaklar görecez” dediği, Ferda’nın “ Sen şeymisin ya 1 oy 1 oy” dediği, Ersin’in “E nerden yani bi tarafa şu tarafa A A ya şu kadar B ye şu kadar onu nerden eminsiniz emin olamazsınız.. Tamam görüşürüz..” dediği belirlenmiştir.

SON DÖNEMDE AKP Yİ BÖLME ÇALIŞMALARI
Şüphelilerin kendi aralarında yaptıkları telefon görüşmelerinde, Kapatma davasının devam ettiği süreçte bir taraftan da AKP’yi bölme ve parçalama faaliyetlerini sürdürdükleri, bu kapsamda AKP Milletvekili ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’i istifa ettirerek bir parti kurdurmayı planladıkları, bu konuyu açıkça ifade eden şüpheli Sinan AYGÜN’ün karşısındaki şahsın sorusu üzerine “NASIL BÖLECEĞİZ BAŞKA TÜRLÜ” sözleri ile bu durumu ortaya koyduğu,
Ayrıca henüz kapatma davası ile ilgili karar çıkmadan neredeyse 2-3 ay kadar önce AKP’nin kapanacağını kesin gözüyle baktıkları ve bu konu ile ilgli de şüpheli Sinan AYGÜN’ün yine bir kişinin sorusu üzerine “ABİ BU PARTİ KAPANACAK, TAYYİP YASAKLANACAK” şeklinde cevap verdiği,
Diğer taraftan yine başka bir şüpheli Gürbüz ÇAPAN’ın kapatma davası ile ilgili karar çıkmadan bir ay kadar önce yaptığı bir konuşmada, Abdüllatif ŞENER’le birlikte parti kurma çalışmaları yapmak istediğini, karşısındaki şahsın soruları üzerine “YANİ TÜRKİYE KARTLARINI YENİ KARIYO, YENİ Bİ OYUN KURUCAZ, BU MAHALLENİN ŞEY OYUNCULARI DEĞİŞMİYO” sözlerinin çok dikkat çekici olduğu, dolayısıyla tüm bu verilerin Ergenekon Terör Örgütünün Siyaset dünyasını nasıl ve ne şekilde yön verdiğini açıkça ortaya koyduğu, bazı şüphelilerin telefon görüşmelerinde de bu durumu açıkça itiraf ettikleri anlaşılmaktadır.

Tape No:4943’de 08.05.2008 günü saat 21:42 sıralarında X Erkek Şahıs ile Sinan AYGÜN arasındaki görüşmede; X Erkek Şahıs’ın “Ergün BABAHAN bugün şey yazmış gaza gelme Abdullatif, DOĞAN grubu seni gaza getirmeye çalışıyo diye” “Fakat millet senin Abdullatif başbakan olur açıklamanı konuşuyo ha” dediği, Sinan AYGÜN’ün “NASIL BÖLECEKTİK DEDİĞİ”, X Erkek Şahıs’ın “ÖYLE DİMİ” dediği, Sinan AYGÜN’ün “HII. NASIL BÖLECEĞİZ BAŞKA TÜRLÜ” dediği, X Erkek Şahıs’ın “PEKİ BU HERİF BÖLEBİLİR Mİ SENCE” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Ee başladı bile” “İşte bu kendini partiden attırmaya çalışıyo şimdi” dediği, X Erkek Şahıs’ın “İşte biz bunun yanında durabilir miyiz abi” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Yok daha niye duralım dursun biz bir köşede dursun lazım olursa gider dururuz Türkiye’de kimin nerede duracağı belli mi şu anda o yüzden” dediği, X Erkek Şahıs’ın “BEN BUNU BEN BUNU BİZİM KANALA ÇIKARTTIRAYIM MI UFAK UFAK İSTER MİSİN” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Çıkarttır çıkarttır çıkarttır” dediği, X Erkek Şahıs’ın “O zaman sen ona bi söyle istediği zaman alalım bunu biz” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Tamam bi konuşayım bakayım tamam mı kardeş” dediği,

Tape No: 4946’da 10.05.2008 günü 18:08’de X Erkek Şahıs ile Sinan AYGÜN arasındaki görüşmede; X Erkek Şahıs’ın “Ne yapıyoruz ya bu ortalık ne oluyor, ne diyorsunuz ya uyuyor musunuz bir parti kursanıza” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Valla var zamanı daha parti kapansın bakalım bir Temmuz, Ağustos’u görelim bakalım” dediği, X Erkek Şahıs’ın “Öylemi edelim” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Tabi canım” dediği, X Erkek Şahıs’ın “Ya şimdi biraz acele edin ya, biz arkadaş sizi bekliyoruz ya” dediği Sinan AYGÜN’ün “Yok parti kurmak kadar kolay bir şey yok Türkiye’de, parti hazır” dediği X Erkek Şahıs’ın “Valla valla arkadaş ne diyelim yani biz, dört gözle sizi bekliyoruz biz” dediği Sinan AYGÜN’ün “Bekleyin az kaldı az kaldı az” dediği,

Tape No: 4947’de 13.05.2008 günü saat 10:06’da Sinan AYGÜN ile B. Ş arasındaki görüşmede; B. Ş.’in “Başkan ne olur, ne yapacaklar bunlar? ara seçim mi yoksa genel yerel mi?” dediği, Sinan AYGÜN’ün “ABİ BU PARTİ KAPANACAK, TAYYİP YASAKLANACAK” “Bunlar seçime gidecekler, yani Tayyip parlamentoya giremez, bildiğim gördüğüm, Ankara’da konuştuğum kadarıyla, mağdurları oynayacak birde bu adam üç dört yıl,” “Dört yıl sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi var, bu adam buna hazırlanıyor şimdi Cumhurbaşkanını halk seçecek ya” “Bu dört yıl boyunca gezecek yasaklı. mağdur, zavallı… birde cemaat, tarikat davası… sonra bunun 110 tane adamı olacak içerde illaki olur 110 milletvekili bunu aday gösterecekler Cumhurbaşkanlığına çıkıp halkın karşısına çıkacak bu proje bu” dediği, B. Ş.’in “Proje bu pekala bu ara seçimde de bağımsız milletvekili adayı olmaz mı?” dediği Sinan AYGÜN’ün “Olmaz abi hayır, siyasi yasak abi parlamento siyaset yeri” dediği B.Ş.’in “Hayır yasa şu, Sinan’ cığım yasa şu diyor ki; Siyasi partilere üye denetçi ve yönetici olamaz. Yasa bu isterse bağımsız aday olabilir”dediği, Sinan AYGÜN‘ün “Abi şimdi o senin söylediğini şeyde söylüyor. Bizim Yargıtay Başsavcısı neydi?” dediği B.Ş.’in “Sabih KANADOĞLU” dediği Sinan AYGÜN’ün “Sabih KANADOĞLU’ da söylüyor ama “Tayyip’in ağzına bal sürmek için söylüyorlar öyle tahmin ediyorum.”dediği ,

*Tape No:7996’da kayıtlı, 19.06.2008 saat:22.58’de Gürbüz ÇAPAN’ın Ayşe..? ile yaptığı görüşmede; Görüşmenin başında İngiliz Parlementosundan bir şahsın Türkiye’de ağırlanması ile ilgili konuştuktan sonra, G.ÇAPAN’ın “…Abdulatifle benim arayı bulsana” dediği, AYŞE’nin “A ben çok iyi tanıyarum onu görüşmek mi istiyosun?” dediği, G.ÇAPAN’ın “Ya sen konuş yapalım beraber bi yeni parti yapalım boşver” “Şimdi Hikmet ÇETİN i Celal DOĞAN ı falan filanı katan” “Yani bu solun noktaları var ya” “Onları da içine alan merkez parti yapalım” “…onun bize bizim ona ihtiyacımız olacak ama yani şimdi sırayla binicez biribirimize yani yapacak bişey yok yani” dediği, AYŞE’nin “A bana benim kendi şahsi fikrimi sorarsan gerçi bu sıra çok uzağım hani belki doğru bi tespit değildir ama bence parti de Melih GÖKÇEK ve Cemil ÇİÇEK grubu varya onlara karşı olan baya kalabalık bi grubu tutabilir elinde Abdullatif tutabiliyo yani ya sen benden daha iyi biliyosundur bu benim” dediği, G.ÇAPAN’ın “Sen o kısımı boşver şimdi adama adama deki bi temas edelim adamla” “YANİ TÜRKİYE KARTLARINI YENİ KARIYO, YENİ Bİ OYUN KURUCAZ BU MAHALLENİN ŞEY OYUNCULARI DEĞİŞMİYO” dediği anlaşılmıştır.

ÖRGÜTÜN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SİYASİ FAALİYETLER

Ergenekon Terör örgütü siyaset dünyasına yön vermek için bir taraftan mevcut siyasi partiler üzerinde yukarıda anlatılar çalışmaları yaparken bir taraftan da kendi siyasi çalışmalarını yürüttekleri anlaşılmıştır. Şüphelilerin kendi aralarında yaptıkları telefon görüşmelerinde özellikle kapatma davasının devam ettiği süreçte örgüt içersinde bir çok koldan siyasi çalışmaların yapıldığı görülmüştür.
Bu kapsamda örgütün yönetici kadrolarının yönlendirmeleri ile çalışmalara başlayan Turan ÇÖMEZ’in faaliyetleri yukarıda anlatılmıştı. Diğer şüphelilerin telefon kayıtlarına bakıldığında aynı dönemde örgüt içersinde örgütün yönetici kadrosunun yönlendirmesi ise yoğun bir şekilde siyasi çalışmalara başlanıldığı anlaşılmıştır. Konu ile ilgili telefon kayıtlarına bakıldığında;
*Tape No:6237 da kayıtlı 18.03.2008 saat:12.44’de Hurşit TOLON’un X Erkek Şahıs ile yaptığı görüşmede; X Erkek ŞAHSIN “İstanbuldaki siyasallaşma toplantısı çok güzel geçti. Hiçbir karar beyan etmememe rağmen siyasallaşma kararını aldılar abi” dediği, A.H.TOLON’ un “Çok güzel” dediği, X Erkek ŞAHSIN “Yurtta birlik koydular adını” “… Kurultayı kısa döneme çektiler yani Mayıs ayı içerisinde kurultayı yapmayı düşünüyorlar orda ilan etmeyi düşünüyoruz partiyi” “Bu şekilde yürüyoruz bu bilgileri vereyim hayırlı olsun önümüzdeki günlerde de bu yol haritasını için bir araya gelecez toplantı yapacaz 3-5 arkadaşla ve birgün sizinle beraber bir yerde bir çay içer durumu bir daha değerlendiririz” dediği, A.H.TOLON’ un “Hay hay efendim” dediği, X Erkek ŞAHSIN “Yarınki toplantıda. Kadınlar toplantısında bu 20 sine aldıkları için size sizde toplantıdaydınız şey yapmadık onu …. şimdi Nihat GENÇ yürütüyor ondan sonra sizden tarih alacaklar sizin içinde bir toplantı yapacaklar” dediği,

*Tape No:6253 da kayıtlı 25.03.2008 saat:22.09 da Hurşit TOLON’un İsmet TUNCER ile yaptığı görüşmede; Ahmet Hurşit TOLON’un “… bir dost gurubu ile beraberim ama çok önemli bişey var siz yarın saat 9:45 ten itibaren müsaitmisiniz …” dediği, İsmet TUNCER’in “Tamam 9:45 de dediğiniz yerde ...” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “… sizi alacam bi dostuma götürecem” “O dostuma bu çalışmaları söylemenizi anlatmanızı istiyorum büyük bir birlikteliğin dostluğun oluşması için” dediği ve “Boğaz sokak Sheraton ın sheraton ın önünden geç ana giriş kapısının önünden geç hemen sola dön işte boğaz sokak orası” “… 7/1 polatkan apartmanı saat onda ben ordayım” diyerek buluşacakları yeri tarif ettiği, devam eden konuşmasında “… senden ricam şu” “Şimdi ben dostumla beraberim O Ona beraberce nerden başladık nereye geldik saat onda orda buluşuyoruz onda buluşuyoruz” dediği,

*Tape No:6321 de kayıtlı 07.05.2008 saat:12.23 da Hurşit TOLON’un İsmet TUNCER ile yaptığı görüşmede; İsmet TUNCER yeni parti kurma çalışmalarıyla ilgili Abdullatif ŞENER, PAMUKOĞLU nu örnek gösterdiği ve eleştirdiği, Ahmet Hurşit TOLON’un “bırak Pamukoğlunu falan esas şey var .. Ergun bey vardı hatırlarsın eski Müşteşar” dediği, ismet Tuncer’in “.. Ergun ÖZDEMİR iyi bir arkadaştır o” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “.. onlar ayrı bir çalışmayı organize ediyorlar kendi mensupları olduğu grupta …ben isimlerini söylemeyeceğim ama tanıdığın kişiler bizim çalışmalarımıza katılmış isimler onlar yeni bir mevcut kendi siyasi partilerini üst düzeyinde hakimiyet tesir etmek üzere bir çalışma içindeler” “….. Pıtırak gibi dediğin söz doğru .. her aklına gelen işte ben hep birleşiniz dedim birlikte işte hala öyle diyorum” “Biraraya gelip oturalım ben yokum diyorum anlamıyorlar …benim derdim beraberliği sağlamak ..” dediği, İsmet TUNCER’in “.. iş adamları yine kıvırıyor” “…. Altmışa yakın İl de 1 ve 5-6 kişilik isim listesi tespitleri tamamlandı Ankarada” “Bir ara o size takdim edilecek” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Tabi bakınız bu güzel çalışmayı diğerlerinin yaptığı çalışmayla monte etmek güzel olmaz mı” dediği, İsmet TUNCER’in “Montajda olur ama işte dediğim gibi bunlar yanlış yapıyorlar şuanda yapılacak olan bir tek şey sizinde benimde üzerinde durduğumuz gibi” “Bu isimleri toparlayıp bir araya gelip kararı onlara verditmek” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Ama Eylül Ekime kadarda bunu pekiştirmeyi düşünüyorlar…” dediği,

*Tape No:6354 da kayıtlı 30.05.2008 saat:11.15 da Hurşit TOLON’un Şahin MENGÜ ile yaptığı görüşmede; Ahmet Hurşit TOLON’un “Sayın vekilim …” “Efendim hürmetler ediyorum günaydın Hurşit TOLON” dediği, Şahin MENGÜ’nün “… paşam emredin” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Manisa çok müsbet” “.. iki taraflı hem sizin” “Benden beklediğiniz hemde yakası değişik olan” “Ben iki taraftan ayrı ayrı talep ettim” dediği, Şahin MENGÜ’nün “Tamam Paşam çok sevindim buna nasıl mutlu ettiniz beni çok teşekkür ederim” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Siz bizi hep Türkiyeyi mutlu edeceksiniz inşallah” “Şeyde edeceksiniz inşallah zannediyorum o sevgili arkadaşımızda onların belini bükecek” “Herhalde gerekli işlemi yapıyordur o bana ne tereddüp ediyorsa hazırım biliyorsun” dediği, Şahin MENGÜ’nün “Bak Paşam bazı konularda parlementoda Ordu ile ilgili yani ... ile ilgili kanunlar geldiği zaman ben yapacağımı sana söyleyeyim Defteri Kalemi toplayıp senin önüne geleceğim” “Önüne geleceğim sen bana ders vereceksin ben çıkıp orda söyleyeceğim” dediği,

*Tape No: 6375 te kayıtlı 17.06.2008 günü saat:18:27 de Hurşit TOLON’un İsmet TUNCER ile yaptığı görüşmede, A.Hurşit TOLON'nun; “Haftaya salı günü öğleden sonra Ankarada müsait misin” dediği, İsmet TUNCER'in; “Evet efendim cuma günü Ankaraya dönüyorum” dediği, A.Hurşit TOLON'nun; “O zaman bi not alır mısınız ayın üçünde konuşuruz” “... Okuyanda burda salı günü” “Haftaya salı günü saat 16:30” “Hereke Sokak” “Numara 4” “Çankaya bu şeyden Reşit Galipten inerken Reşit Galipten aşağı doğru inerken” “Evet bizim buradaki çalışma grubu tanıdığınız ekip diğer gruplarla beraber sizde ne yaptınız işte birlikte çalışacak mıyız katılacak mısınız düşünesiyle geliyorsunuz tamam mı” dediği, İsmet TUNCER'in; “Tamam efendim” dediği,

*Tape No:6381 de kayıtlı 22.06.2008 saat:12.58 de Hurşit TOLON’un İsmet TUNCER ile yaptığı görüşmede; İsmet TUNCER’in “24 de toplantıya katılıyoruz” dediği, Hurşit TOLON’un “Saat 16:30 da Hereke sokak No:4 efendim oraya mutlaka katılmanız lazım oraya şeyi anlatmamız lazım” dediği, İsmet TUNCER’in “Elim kolum bağlanır paşam” dediği, Hurşit TOLON’un “Yani oraya şeyi söyleyin bu 4 yıldır süren çalışmanın alt yapısını oldu mu” dediği, İsmet TUNCER’in “Eyüp AKTEPE bildiniz” dediği,

*Tape No: 6099 da kayıtlı 18.04.2008 saat:18.08 de Şener ERNUYGUR’un Osman…? ile yaptığı görüşmede; Osman’ın “ Bugün Giresun dayım Osman BOLULU burada, 17 Nisanla ilgili bir …” “Hilmi Beye genel başkanımızın senin için böyle düşündüğünü falan söyledim. Diyor ki, kabul etmek istemiyor, şu bakımdan işte şubede kalmam lazım, bir de belediye ile ilgili bir şeyleri var, tasarıları var yani.” “Belediye seçimlerinde” “Aktif çalışmak istiyor, onu arz edeyim dedim. Üçüncü de bize bu efendim siz çok” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Bu belediye seçimlerinde de yardımcı olunabilir o zaman, şey yapılır da bakılır. ...” dediği,

*Tape No:6449’da kayıtlı, 04.05.2008 günü saat:15.00’da Halis Yavuz IŞIKLAR’ın Saadettin TANTAN ile yaptığı görüşmede; aralarında bir süre basına yansıyan siyasi gelişmelerden bahsettikleri, bu çerçevede Halis’in “Vallahi şeyde geçen gün o her Salı toplanıyorlar o Danıştay üyeleri geliyorlar eski üyeler geliyor ondan sonra Sabi KANATOĞLU geliyor, şey geliyor Erol MANİSALI hoca eliyor filan Fenerbahçe Orduevinde salı günü her salı öğleden sonra böyle elli kişi var Generaller, Amiraller, Büyükelçiler filan var. …AKP geçen gün ben uluorta sohbetler var yani herkes bir konuya giriyor falan filan. İŞTE TÜRKİYE DE YENİ BİR ARAYIŞIN İÇENDELER. Ben de inadına gündeme getirdim dedim ki; yani sayın Tantan da böyle birleştirici unsur şey ediyor filan sizler ne düşünüyorsunuz dedim. İlker Paşa da var yanımda ondan sonra, valla şey kalktı o eski Orgeneral, zaten başkanlığı o yapıyor eski Hava Kuvvetlerinden emekli olan ismini unuttum 85 yaşında yaşlı bir adam ama çok zeki bir adam. Ondan sonra dedi ki; sayın Tantan en güzel adres dedi yani gidilecek yer dedi…” dediği,

*Tape No: 6457 de kayıtlı 07.04.2008 saat:20.05 de Ufuk Mehmet Büyükçelebi’nin Soner GÖKSEL ile yaptığı görüşmede; bir süre hal hatır sorduktan sonra AKP ye karşı açılan kapatma davası ile ilgili konuşmaya başladıkları, bu çerçevede Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin “…kapanacak yani, bunun şeyi yok.” Dediği ve bir süre söz konusu dava süreci hakkında görüştükleri, devamında Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin “Tansu hanımın durumu ne?” dediği, Soner GÖKSEL’in “Tansu hanımla konuştum, dün değil evelsi gün.” dediği, Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin “O zaman ben yarın bir arayayım da onu, ben bir konuşayım.” dediği, Soner GÖKSEL’ in “Süleyman ın bu yaraya merhem olmayacağını da bir anlat” dediği, Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin “O başka yerlere çalışıyor o, biliyorum onun ben ne olduğunu” dediği, Soner GÖKSEL’ in “Yani onlar biraz dinci kesimle ilişkili değil mi?” dediği, Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin “Şimdi Tansu Hanım ın inmesi gerekiyor yani, bunun şeyi yok… Zaten 60 küsur yaşına geldi, bu son şansı yani biter… Ben onu anlatacağım, söyleyeceğim yani. Yani konuşacağım, dur bakayım yarın bir arayayım da.” dediği, devamında şu anki DP genel başkanını kastederek “…bu Süleyman ı ne yapacağız, Süleyman biraz döndü.” Dediği, Soner GÖKSEL’ in “ben onlarla dargınım, ben konuşmuyorum Süleyman la” dediği, Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin “Ben konuşuyorum valla ne yapayım. Onun vaziyeti önemli, içeriyi bilmem lazım” dediği, Soner GÖKSEL’ in “Nevzat tan alıyorum bütün bilgiyi” “Nevval Sevindi den alıyorum. İçeride de büyük karmaşa var” “Ben de bastırıyorum zaten, sen de bastır…Bu işi biz yapacağız zaten” dediği,

*Tape No: 7441 de kayıtlı 21.01.2008 günü Saat:17.21 de Tanju GÜVENDİREN’in, Ahmet Tuncay ÖZKAN’ı aramasıyla yapılan görüşmede; Ahmet Tuncay’ın telefonu “Emredin efendim” diye açtığı, Tanju’nun “Bu Moğoltay görevdeyken bir kurula başkanlık yapıyordu bunun başkan vekilini şuandakini tanıyor muyuz?” diye sorduğu, Ahmet Tuncay’ın “Evet” dediği, Tanju’nun “İyi mi?” diye sorduğu, Ahmet Tuncay’ın “Evet” dediği,

*Tape No: 7532 de kayıtlı 20.03.2008 günü Saat:12.31 de Tanju GÜVENDİREN ile yaptığı görüşmede, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “1 Mayısta…Partiyi kuracaz tamam mı” “Bu Türkiye yi biz İktidara gelecez kurtaracaz abi bunun başka çaresi yok” dediği, Tanju GÜVENDİREN’in; “….1 Mayısta mı kuruyosun niye lan kominis bayramında kurma kardeşim” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Şimdi öyle şey yaptık sana ben bi şey yapayım da adı da Birlik Partisi” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Umut için Birlik Partisi” “UBP” “…insanlar Birlik ve Umut kelimelerinin içinde geçmesini istiyorlar” dediği, Tanju GÜVENDİREN’in; “Tamam çok bilir senin insanların….” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “...1 mayısta İçişleri Bakanlığına verecez şeyi” dediği, Tanju GÜVENDİREN’in; “1 Mayısta vermeyin ya 30 nisanda ver ya 2 mayısta var” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Peki o zaman tamam 30 Nisanda ...” “...bu Parti ile ilgili çalışma için ben sana bilgi verecem” dediği,

*Tape No: 7864 de kayıtlı 17.06.2008 günü saat 22:30’da Yaşar OKUYAN’ın, Ahmet Tuncay ÖZKAN’ı aramasıyla yapılan görüşmenin devamında Yaşar’ın “Şimdi konuştunuz mu hocayla” diye sorduğu, Ahmet Tuncay’ın “Tabi tabi onlar yarın sizdeler” dediği, Yaşar’ın “Tamam 10’da yani ben onu çünkü bir daha bileyim ki boşuna gitmeyelim” dediği, Ahmet Tuncay’ın “Yo hayır program hayır hayır program değiştirmedik... sizdeler yani,…, Yarın ertesi gün,…, Sizinle birlikteler” dediği, Yaşar’ın “O zaman bir taslak çalışalım,…, Şey yapalım onun daha sonrasında da hep beraber bir değerlendirme yapalım” dediği, Ahmet Tuncay’ın da “Memnuniyetle” dediği, devam eden görüşmede Yaşar’ın “Bak o böyle bir bir buçuk saat Hocadan ben yarın rica edecem sende söylersen sevinirim,…, Bir bunlara... bu gün anlattım çünkü mesela orda birçok insan Hurşit TOLON paşa olsun o Büyük Elçi bilmem ney heycanlandılar o Türkiye Motorlar Federasyonu yani bunlar bir kendi konumlarında bir şey bunlar” dediği, Ahmet Tuncay’ın “Anladım memnuniyetle tabi ne demek” dediği, Yaşar’ın “…şey oldu yani onu bizim içte de pazarlamamız lazım yani ona ben onu çok önemsiyorum” dediği,

*Tape No: 7710 da kayıtlı 19.06.2008 günü saat 18:53’de Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın, Metin AKPINAR’ı aramasıyla yapılan görüşmede; Ahmet Tuncay’ın görüşme isteğini belirterek “Ona göre organizasyon yapacam bir ara kaçıp yanınıza gelecem bazı konularda bilgi vermek istiyorum,…, Tamam abiciğim bir aklınıza ihtiyacım var bir kaç konuda,…, Bide size bizim yaptığımız çalışmaları göstermek istiyorum ondan sonra devam edelim abiciğim” dediği, Metin’in çok sevineceğini belirttiği, devam eden görüşmede Ahmet Tuncay’ın “…hazırlıklarımızı toplayıp sana gelecem Metin abiciğim” dediği, Metin’in Mümtaz SOYSAL’ı kastederek “...Mümtaz hocam nasıl iyi mi?,…, Biliyorsun ilk ben onlan çok uğraştım,…, İstanbul ayağını kurmak için uğraştım” dediği, Ahmet Tuncay’ın “Biliyorum Mümtaz Hoca şey bitmiş abi,…, Bitmiş ıı şeyden de bahsetti sizden de bahsettim o da sizden bahsetti,…, Görüşmeler sırasında da artık şey değil yani yani o bir şey değil zaten ben... diye bakmıyorum hani dedim bir merkezde oluşum için Cumhuriyetçi seferberlik şeyi,…, Ama partinin tamamı (Bağımsız Cumhuriyet Partisini -BCP- kastediyor.) bizim kadrolar tarafından oluşturulacak burda önemli olan şey abi ne kadar çok merkezde insanla yolculuk yapabilirsek ne kadar çok merkeze insan katabilirsek o kadar çok şey olacak ıı kabulü artacak TABİ BU ARADA İŞTE ŞEYLE ABDÜLLATİF LE MUSTAFA SARIGÜL LE FALAN BİRLİKTE EPEYCE BİR YOL ALAN BAZI ARKADAŞLAR VAR” dediği, Metin’in “BEN MUSTAFA SARIGÜL... OLMAZ APTÜLLATİF ŞENER ÇALIŞIYOR AYNI ZAMANDA TURAN ŞEY DE ÇALIŞIYOR ÇÖMEZ” dediği, Ahmet Tuncay’ın “ÇÖMEZ ŞEYDE BİZİMKİLERLE GÖRÜŞÜYOR,…, Yani o bizimle birlikte hareket eder ama onunla ilgili bir kaç şey aktaracam size” dediği, Metin’in “Anlaşıldı çalışkan bir çocuk ama bende biraz şeyim belirsizim” dediği, Ahmet Tuncay’ın “Abi yok ya böyle bir duruş duruyor yani bir kaya gibi abi ya yani bir garipliği var neyse ben size BİRKAÇ ŞEY SÖYLEDİ YALÇIN KÜÇÜK BEN SİZE ONLARI AKTARACAM ABİ” dediği,

*Tape No: 7725 de kayıtlı 25.06.2008 günü Saat:14.12 de Tanju GÜVENDİREN’in, Ahmet Tuncay ÖZKAN’ı aramasıyla yapılan görüşmede; Tanju’nun Mümtaz SOYSAL liderliğindeki Bağımsız Cumhuriyet Partisi ile Tuncay ÖZKAN liderliğindeki Biz Kaç Kişiyiz hareketinin birleşme çalışmalarını kastederek “Bu Mümtaz bey red mi etti?” diye sorduğu, Ahmet Tuncay’ın anlamayarak “Neyi reddetti?” diye sorduğu, Tanju’nun Bağımsız Cumhuriyet Partisini kastederek “Vermeyi” dediği, Ahmet Tuncay’ın şaşırarak “Yo kim diyo bunu?” diye sorduğu, Tanju’nun “Bi gastede açıklaması beyanatı varmış nerden çıkarıyosun dedim bunları” dediği, Ahmet Tuncay’ın Mümtaz SOYSAL’ı kastederek “YOK YA BEN ONU ÖYLE SÖYLETİYORUM BOŞ VER” dediği, devam eden görüşmede farklı bir konudan şifreli olarak bahsettikleri,

*Tape No: 7690 da kayıtlı, 28.05.2008 saat: 22:53 de Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın, Yaşar OKUYAN ile yaptığı görüşmede; Yaşar OKUYAN’ın “Sayın Cumhurbaşkanım nerelerdesin” “Nasıl işleri yoluna koyuyon...” “Tuttun mu İstanbul’da yani” dediği, Ahmet Tuncay ÖZKAN’ ın “Ankara’da yerimizi tuttuk” “NTV’nin orayı tuttuk eski şeyi” “Bugün biz toplantı yaptık sivil toplum örgütleri Hilton’da” “Mustafa SARIGÜL kapıda yakalamış sakın bu adamla birlikte olmayın demiş” dediği, Yaşar OKUYAN’ın “Kamuran İNAN bilmem ne 3 gün önce bi toplantı yaptık” “O Ufuk SÖYLEMEZ’le Hasan İNAN denilen çok affına sığınarak söyleyecem orospu çocuklarının” “Eşşeoğlueşekler neyse onlar önemli değil ama iyi oldu sonra hocayla konuştuk HABERAL hocayla” “Yani çok çok iyi oldu hocayla da yani götürüyoruz şeyi” dediği, Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın “Önümüzdeki hafta emrinize amadeyiz efendim” dediği,

*Tape No: 7734 de kayıtlı 30.06.2008 günü saat 10:51’de Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın, Fatma Nur SERTER’i aramasıyla yapılan görüşmede; Fatma Nur’un 2008 yılı Haziran alında kurulan ‘Yeni Parti’yi kastederek “He şey ne oldu bu Güneş Ambleminin sizinle bi alakası var mı hakketen?” diye sorduğu, Ahmet Tuncay’ın “Aldık aldık biz aldık,…, Bizim çocuklar aldı,…, Birdenbire o Yaşar OKUYAN ortaya çıkınca çok fazla onunla yapışık olmak istemedik” dediği, Fatma Nur’un “He anladım, e şimdi Yaşar OKUYAN da var ama değil mi o” dediği, Ahmet Tuncay’ın “VAR VAR YAŞAR NURİ, YAŞAR OKUYAN FALAN HEPSİ” dediği, Fatma Nur’un şaşırarak ve Halkın Yükselişi Partisini kastederek “He peki Yaşar Nuri’nin partisi ne oldu” diye sorduğu, Ahmet Tuncay’ın “Onların hepsini kapatacaklar,…, Tek bi parti Mümtaz Hoca (Mümtaz SOYSAL’ı kastediyor.) falan hepsi herkes her şeyi kapatacak...,…, …Cumhuriyetçi Seferberlik Çağrısına uyan herkes O Çatı altında toplanacak” dediği,

*Tape No: 7754 de kayıtlı 28.07.2008 günü saat 14:58’de Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın, Mümtaz SOYSAL’ı aramasıyla yapılan görüşmede; Birbirlerinin halini hatırını sorduktan sonra Mümtaz’ın “…Çarşamba demiştin de şöyle bir şey konuştuyduk istersen onu yapalım da öyle buluşalım,…, Şimdi sen bi seninkilere bir daha kesin bir talimat ver ellerinde ne varsa getirsinler biz bakalım yani bunlarla kaç il kurulabilir” dediği, Ahmet Tuncay’ın “47 il hocam,…, …Zonguldak monguldak ben size 47 il getirir teslim ederim 55 e çıkar Ağustosun ilk haftası içinde 55 e çıkar…” dediği, Mümtaz’ın “Ya o zaman Ağustos’un ilk haftasında tamamlansın bir araya gelelim” dediği, devam eden görüşmede Mümtaz’ın Tuncay’ı Bodrum’a yanına çağırdığı ve kurulan Yeni Parti’nin illerdeki teşkilatlanması hakkında konuştukları anlaşılmıştır.
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ YAPILANMASI
Sivil toplum kuruluşlarının kurulması, bu kuruluşlara üye olunması, sivil toplum kuruluşları içerisinde faaliyet yürütülmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 25,26,33,34. maddeleri, 5253 sayılı Dernekler Kanununun ve 2821 sayılı Sendikalar Kanununun ilgili maddeleri ile korunan en temel insani haklardandır.
Bu başlık altında inceleme konusu yapılan sivil toplum kuruluşları soruşturmanın hedefi değildir.
Aşağıda tafsilatlı olarak anlatılacak hususlar, soruşturmanın tarafı olmayan aynı sivil toplum kuruluşu mensuplarını itham etmek amacı taşımamaktadır.Bu bölümde özellikle, Haklarında kamu davası açılan şüphelilerin yöneticisi/üyesi oldukları, hukuka aykırı olarak üzerinde çalıştıkları sivil toplum kuruluşlarını, bu kuruluşlara üye olan masum kişilerin samimi duygu,düşünce ve inançlarını istismar ederek örgütün amaçları doğrultusunda nasıl kullandıkları tafsilatlı olarak anlatılacaktır. Şüphelilerin örgütsel eylemleri soruşturma ve dava konusu yapılırken yapılan anlatımların ve aşağıda yer alan bölümün bu açıklamalar ışığında değerlendirilmesi gerekmektedir.

a-Örgütsel içerikli dokümanlara göre örgütün sivil toplum kuruluşlarına bakış açısı:
Soruşturma kapsamında şüphelilerden ele geçirilen örgüt dokümanlarına bakıldığında, başta örgütün anayasasını teşkil eden “ERGENEKON” dokümanı olmak üzere “ERGENEKON” dokümanın amaç ve hedefleri doğrultusunda hazırlanan birçok örgüt dokümanında Sivil Toplum Örgütlerinden bahsedildiği, bu dokümanlarda Sivil Toplum Örgütlerinin önemi, işlevi ve toplum üzerindeki etkilerinin anlatıldığı, bunların yanı sıra örgütün kendi sivil toplum örgütlerini oluşturması ve ülkemizde faaliyet gösteren diğer sivil toplum örgütlerini kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.
Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden, ERGENEKON Terör örgütünün dokümanlarda belirttiği üzere, amaç ve hedefleri doğrultusunda kendi sivil toplum örgütlerini oluşturduğu, bunların yanı sıra diğer sivil toplum örgütlerini de kontrol altına almaya çalıştığı anlaşılmıştır.
Örgütün bu faaliyetinin daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle örgüt dokümanlarındaki sivil toplum örgütlerinin anlatıldığı yerler belirtilecek, devamında da örgütün kurduğu veya kontrol altına aldığı sivil toplum örgütleri ile bu örgütlerin bu güne kadar gerçekleştirdiği faaliyetler anlatılacaktır.

“LOBİ” dokümanında, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon’a bağlı sivil unsurların örgütlenmesi zorunluluğu olduğu, bu faaliyetinde lobi adı verilen “gizli örgütsel” çalışma ile yapılacağı bildirilmiştir. Bu noktada Avrupa ülkeleri ile Amerika ülkesi örnek verilmiş ve sayıları giderek artan “sivil toplum örgütleri” “vakıflar” “insani yardım kuruluşları” “P-2 Mason Locası, Bilderberg Grubu” gibi çeşitli gizli ve örtülü adlar altında bu faaliyetlerin yürütüldüğü,
Dokümanın “KAPSAM” başlığı altında; lobinin geniş halk kitlelerine yönelik çalışmalarında özellikle gençlerin Kemalist ideolojiye ve ülke çıkarları doğrultusunda yeniden örgütlenmelerini sağlamayı tasarladığı, bu çerçevede üniversite gençliğinin yanı sıra büyük kentlerin varoşlarında ve güneydoğu Anadolu’da boşluğa sürüklenmiş, sahipsiz gençlerin örgütleneceği,
Aynı“LOBİ” dokümanın “POLİTİKA” başlıklı 2. bölüm içeriğinde; Lobi’nin prensibi olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içersinde yer almaması gerektiği, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalması gerektiği belirtilmiştir.

“DİNAMİK - ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ” isimli dokümanda; Türk gençliğinin, yabancı ülkelerin istihbarat servisleri ve sivil toplum örgütleri tarafından ülkede istikrarsızlık ve kaos ortamı oluşturmak için desteklendiğinin,
Ayrıca Cumhuriyet karşıtı ve Kemalizm düşmanı haline dönüştürülen Türk nüfusun, Ulusal Gençlik Hareketi’ne bağlı dernek ve sivil toplum kuruluşlarının harekete geçirilmesiyle yeniden kazanılması gerektiği,
Aynı dokümanda devamında, Ulusal Güç Birliğinin tüm sivil toplum örgütleri ile dayanışma içinde olacağı ve hakla bütünleşerek her kesimle diyalog halinde olacağı, Ulusal Güç birliğinin ayrıca Yurt dışındaki Türk dernek ve vakıfları ile de diyalog halinde bulunacağı, bunlarla da yetinmeyip yeni dernekler ve sivil toplum örgütleri oluşturulması gerektiği, bunlar gerçekleştirildikten sonrada ulusal çıkarlara aykırı dernek, vakıf ve diğer sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerine son verilmesinin zorunlu olduğu,

“DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI” isimli dokümanda “V. HALKIN ÖRGÜTLENMESİ” başlığı içersinde; “15. Kitlelerin örgütlenmesi” alt başlığı altında; Halkın örgütlenmesinin iki yolla olacağı, bunlardan birincisinin; siyasal iktidar amaçlı öncü örgütlenme ile olacağı, ikincisinin ise; öncü örgütlenmenin halka önderlik etmesini sağlayacak olan halk örgütleri olduğu, bunların ise işçi ve memur sendikaları, esnaf, sanatkar, tabip, mühendis, mimar ve avukat odaları gibi kuruluşların olacağı, bunların yanı sıra Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), Çağdaş Yaşam Derneği (ÇYDD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) gibi ideolojik yönelişli örgütlerle olacağı, ayrıca gençliğin kitlesel örgütlenmesi ile gerçekleştirileceği ,

“REAKSİYON” isimli dokümanda “SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ” başlığı altında, ülkemizde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin önemi, rolleri ve toplum üzerindeki etkileri ile ilgili bilgiler olduğu,

“PANZEHİR” isimli dokümanda, Türkiye’yi parçalamayı ve bölmeyi hedefleyen emperyalist güçlerin, ülkemizdeki sivil toplum örgütlerini çeşitli dönemlerde provokasyon ve terör amaçlı kullandıklarının anlatıldığı,

“ULUSAL PROGRAM – GLOBAL 2000” isimli dokümanda da, yine Sivil Toplum örgütlerinin öneminden bahsedilmiş ve bu çerçevede “Batılı ülkeler, üçüncü dünya ülkeleri olarak tanımladıkları ülkelerde, gelişen casusluk faaliyetlerini kurdukları sivil toplum örgütleri (NGO)’lar aracılığıyla sürdürmekteyken, Türkiye’nin hâlâ bu alanda karşı faaliyet göstermesi gereken, Kemalist sivil toplum örgütlerini oluşturamamış olması büyük bir hata olarak öne çıkmaktadır.” şeklinde ifadelerin yer aldığı,

“13. KABİLE” isimli dokümanda, çok yakın bir gelecekte Türkiye’nin en büyük sorununun “Alevilik” ve onların kurdukları, “Terör Odakları” ve “Sivil Toplum Örgütleri”nin olacağı, dış ülkelerin istihbarat örgütleri tarafından desteklenmekte olan sözde Sivil Toplum Örgütlerinin, Alevi topluluklarının tekeline geçmiş imtiyazlı birer ‘derebeylik’ kaleleri olduğunun vurgulandığı,

“REOSTA” isimli dokümanda, Sabetaycılar ile ilişkiler kurulup geliştirilmesi ve bir sivil toplum örgütü kurularak tüm Sabetaycıların bu sivil toplum örgütünü çatısı altında birleşmelerinin sağlanması ve böylelikle Sabetaycıların kontrol altına alınması gerektiği ,
“ÖRTÜLÜ FAALİYETLER BİR” isimli dokümanda; “ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ” başlığı altında; Yekta Güngör ÖZDEN tarafından kurulan Atatürkçü Düşünce Derneğinin, Pentagon tarafından Türkiye ve Avrasya Bölgesinde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin “merkezi” olarak tasarlandığı ve kurdurulduğu,
“GENEL YAPI” isimli dokümanda, Atatürkçü Düşünce Derneğinin 477’i aşan Şube ve 80 bini aşan üyesi ile Türkiye’nin en büyük demokratik kitle örgütü olduğu, özellikle Refah-Yol hükümeti döneminde, gericilik ve irtica ile mücadele çerçevesinde düzenlediği etkinliklerle ADD’ye katılımların arttığı, irtica ile mücadele çerçevesinde Anıtkabire milyonları yönlendirebilen, Cumhuriyet için telin mitingleri düzenleyen ADD’nin son yıllarda etkinliğinin tamamen azaldığının ifade edildiği,
Devamında ADD yönetimine ve Genel Başkanına yönelik eleştiriler yapıldığı, bu çerçevede ADD yönetiminin irtica ve çetelerle mücadele etmediği, ülke meselelerini konuşmadığı ve bu konuda şubelerine aydınları dahi davet etmediği, bu nedenle ADD’nin bugünkü yönetimden biran evvel kurtulması ve Kemalist bir yönetime kavuşması gerektiği, bu çerçevede de 10-11 Haziran 2000’de yapılacak olan ADD Genel Kurulu’na tüm olanaklar ile hazırlanılması gerektiği ,

Bu dokümanın hemen altında ise “ÜSİAD SAYIN KEMAL ÖZDEN” başlığı ile başlayan bir yazı metni olduğu, yazının içeriğinde ise Genel Yapı dokümanında belirtilen konulara cevap teşkil edecek şekilde bir değerlendirme olduğu, dolayısıyla “GENEL YAPI” isimli dokümanın Kemal ÖZDEN tarafından hazırlandığının anlaşıldığı,

Kemal ÖZDEN’e hitaben yazılan yazıda ise, Atatürkçü Düşünce Derneği ile ilgili “durum özetine” ilişkin görüşlerinizi bildiren yazının incelendiği, ADD’nin faaliyetleri ve kamuoyunda yarattığı dinamizmin bir taraftan dış istihbarat örgütlerinin rahatsız ettiği ve bu durumu raporlarına yansıttıkları, diğer taraftan da yurt içersinde bazı kesimlerinde dikkatini çektiği, Psikolojik Savaş’ın en ucuz, en etkin ve başarıya ulaştıran en kısa yolun “sivil toplum örgütleri”nden geçmekte olduğu, bu kapsamda ADD’nin öneminden bahsedildiği, ADD’nin tüm faaliyetlerinin sanıldığının ötesinde büyük bir dikkat ve titizlikle izlendiği ve bundan sonraki çalışma ve faaliyetlerinin de izlenmeye devam edileceği, bunların yanı sıra 10-11 Haziran 2000 tarihinde gerçekleştirilecek olan ADD Genel Kuruluna da iyi bir şekilde hazırlanılması gerektiğinin belirtildiği tespit edilmiştir.
ADD Kadıköy Şubesinden ele geçirilen dokümanlar içersinden, “Ulusal Güç Birliği Kuvayı Milliye Hareketi Genel Sekreter Tayyip YELEN” imzalı, “Ulusal Güç Birliği Kuvayı Milliye Hareketi” başlıklı yazıda; Ulusal Güç Birliği Kuvayı Milliye Hareketinin başlatıldığı, yurtseverlerin bir an evvel bu hareket etrafında toplanmasının gerektiği, harekete katılan bilim adamlarının ve uzmanların hazırlanmakta olan Yeniden Yapılanma Projesine katkıda bulunmalarının talep edildiği ,
Bu yazının hemen altında “Ulusal Kurultaya Çağrı” başlığı ile başlayan ve (60) sayfadan oluşan bir doküman olduğu, dokümanın son sayfasında Ulusal Güç Birliği Kuvayı Milliye Hareketi Yürütme Kurulu yazdığı, yazının altında “Haberleşme Genel Koordinatör; Tayyip YEREN” yazdığı ayrıca adres ve telefon numaralarının bulunduğu, dolayısıyla bahse konu dokümanın Ulusal Güç Birliği Kuvayı Milliye Yürütme Kurulunca hazırlandığı,
Dokümanın 3. sayfasında “Ulusal Kurultay Sonuç Bildirisi” başlıklı yazıda; Ulusal Güç Birliği Platformunu oluşturmak üzere Ulusal Kurultay 6 Eylül 2003 tarihinde Ankara TES-İŞ Sendikası Konferans Salonunda toplanıldığı ve Ulusal Güç Birliği Hareketi ile ilgili anlatımlarda bulunulduğu, devamında kurultayda alınan kararların maddeler halinde yazıldığı görülmüştür. Bu kararlardan bir kısmını belirtmek gerekirse;
- “Geçmişte yolsuzluk yapanlarda dahil soygun çetesi oluşturarak ya da tek başlarına kamu ya da siyasi güç kullanarak devleti, kurum ve yurttaşları soyan, gasp edenlerle, bunlara her ne amaçla olursa olsun göz yumanlardan hesap sormayı amaçlayan düzenlemeler yapılıp derhal uygulamaya konmalıdır.”
- “Ulus devletlerin çekirdek yapılanması olan Milli Güvenlik Kurulu sistemi en azından diğer ülkelerde olduğu gibi yetkilendirilerek güçlendirilmelidir.”
- “Ulusal sanayimizin gelişmesini engelleyen ve Türkiye’yi 80 Milyar dolar zarara uğratan Gümrük Birliği Antlaşması derhal fes edilmelidir.
Vatana ihanet edenlerin eylemlerinin cezasız kalmaması için yeni bir Vatana İhanet Kanunu çıkartılmalıdır.
En az Avrupa Birliği ülkeleriyle ilişkilerimizi düzenleyen Avrupa Birliği Genel Sekreterliği düzeyinde bir Avrasya Genel Sekreterliği kurulmalıdır.” şeklinde kararlar alındığı anlaşılmıştır. Bu kararların altında Ulusal Güç Birliği Hareketinin Yürütme Kurulunu oluşturan üyelerin isimleri ile bu hareket katılan sivil toplum örgütlerinin isimlerinin yazdılı olduğu,

9. sayfasında “Yürütme Kurulu Kararları” “Ulusal Güç Birliği Kuvayı Milliye Hareketi Kuruluş Öncesi Örgütlenme Yönetmeliği” başlığı altında 16. sayfaya kadar, Ulusal Güç Biriliği Kuvayı Milliye Hareketinin amaçları, organları, teşkilatlanması, yetki, sorumluluklar ve görevlerinin anlatıldığı,
17. sayfasında “Ulusal Güç Biriliği Hareketi Yeniden Kuvayı Milliye Programı” “Yeniden Kurtuluş Tam Bağımsız Türkiye” “Tam Bağımsız Türkiye’de Halkın Gücü” başlıklarının alt alta yazılı olduğu, bundan sonraki bölümde 29. sayfaya kadar bu hareketin gerekçeleri, amaçları, mevcut durumla ilgili tespitleri ve neler yapılması gerektiğinin anlatıldığı,
30. sayfasında “Hemen – Derhal Uygulanacak Kurtuluş ve Bağımsızlık Projeleri” “Eylem Planı” başlığı altında yapılması planlanan (25) maddenin yazdığı, bu maddelerin bir kısmında özetle;
-“Türkiye’nin soyulması sürecinde yolsuzluklara karışanların kendilerinin ve yakınlarının yurt içi ve yurt dışındaki tüm para ve mal varlıklarının geri alınması sağlanacaktır.”
- “Tek taraflı olarak imzalanmış olan Gümrük Birliği Antlaşması askıya alınarak durdurulacaktır.”
- “Bağımsızlık savaşımızın olmazsa olmazı olan ve son yıllara kadar milli görüşlerin koruyup kolladığı Hıyaneti Vataniye Kanunu yeniden yürürlüğe konularak zaman aşımı dikkate alınmadan uygulanacaktır.”
- “Bekletilerek geciktirilen idam cezasının kaldırılmasıyla uygulanmayan cezalar derhal uygulanacak, idam cezası yeniden yasalaştırılarak vatana millete ihanet konuları yeniden kapsam içersine alınacaktır.” şeklinde maddelerin yazdığı görülmüştür.

32. sayfasından 54. sayfasına kadar olan kısımda; Cumhuriyetimizin temel ilkeleri, temel siyasi politikalar ve temel ekonomi politikalarının anlatıldığı, temel siyasi politikalar başlığı altında, “Yasamanın Yeniden Yapılanması” “Yargının Yeniden Yapılanması” “Yürütmenin Yeniden Yapılanması” “Toplumun Örgütlenmesi” alt başlıklarının altında ise konuyla ilgili araştırma grubunun çalışmasının devam ettiğinin belirtildiği, 54. sayfada “Temel Sosyal Politikalar” ve “Ulusal Güvenlik Ve Dış İlişkiler” ile ilgili araştırma gruplarının çalışmalarının devam ettiği, program taslağının her üç ayda bir güncelleneceği belirtilmiştir.

Mehmet Fikri KARADAĞ’ın başkanlığını yaptığı Kuvayı Milliye Derneğinden el konulan CD’lerdeki görüntülerde, Mehmet Fikri KARADAĞ’ın “11 kasım 1938’den bugüne vatana ihanet eden her şahıs, kurum ve kuruluştan hesap soracakları” yönünde söylemleri olduğu tespit edilmiştir.
Yine Mehmet Fikri KARADAĞ’ın bir konuşmasında, “Kuvayi Milliye her şeyi ile önü Türk, Türklük hareketidir, dünyanın huzuru için yapılan bir harekettir, ELİMİZDE TÜRKİYE’NİN KAYNAKLARINI, SİYASİ KİMLİK KARTINI KULLANARAK ÇALAN, SÖMÜREN YAĞMALAYAN 13500 KİŞİNİN İSMİ VARDIR, bunun karşılığı da yurt dışındaki değeri 480 milyar dolardır, bunları sentine kadar getireceğiz, Kuvayi Milliye olarak buna and içtik” dediği tespit edilmiştir.
Mehmet Fikri KARADAĞ’ın söylemlerine bakıldığında, az önce belirtilen örgüt dokümanında “Hemen – Derhal Uygulanacak Kurtuluş ve Bağımsızlık Projeleri” “Eylem Planı” başlığı altında 25 madde şeklinde belirtilen maddelerin bazıları ile aynı olduğu görülmüştür. Dolayısıyla Mehmet Fikri KARADAĞ’ın bu söylemleri, örgütün üst düzey kurulunda alınan kararlar sonucu örgüt dokümanlarında belirtilen politikalardan yola çıkarak ortaya attığı değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak;
Örgüt dokümanlarındaki Sivil Toplum Örgütleri ile ilgili kısımlara bakıldığında birçok örgüt dokümanında Sivil Toplum Örgütlerinin, öneminden etkilerinden ve gerekliliğinden ayrıntılı olarak bahsedildiği görülmüştür.

Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2007/1536sor-2008/623 sayılı iddianamemizde örgütün bu güne kadar kurduğu ve kontrol altına aldığı sivil toplum örgütleri olarak, Kuvayı Milliye Derneği, Kuvva-i Milliye Derneği, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği, Büyük Hukukçular Birliği Derneği, Büyük Güç Birliği Derneği, Uluslar arası Noel Baba Barış Konseyi ve Ayasofya Derneği bu derneklerin kuruluşları faaliyetleri ve amaçları anlatılmıştı.
Ayrıca bu Sivil Toplum Örgütleri içersinde, şüpheliler Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Muammer KARABULUT, Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ, Oktay YILDIRIM, Semih Tufan GÜLALTAY ve Bekir ÖZTÜRK’ün görev aldığı belirtilmişti.

Söz konusu iddianamemizden sonraki süreçte devam eden çalışmalarda, Ergenekon Terör Örgütünün kurduğu veya kontrol altına almaya çalıştığı dernekler ve platformların ise sırasıyla,
-Atatürkçü Düşünce Derneği
-Ulusal Birlik Hareketi Platformu
-Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu
-Türkiyem Topluluğu
-Çayyolu Platformu
-Ulusal Platformlar Güç Birliği (Upg)
-Biz Kaç Kişiyiz Platformu
-Türkiye Gençlik Birliği olduğu görülmüştür.

Burada bir hususu dikkat çekmekte yarar vardır. Örgüt ERGENEKON dokümanında, Sivil Toplum Örgütleri ile ilgili hedeflerini belirttikten sonra, bu faaliyetini icra edebilmek için “DİNAMİK-ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ” isimli dokümanı hazırlamıştır ve bu dokümanda da sivil toplum örgütlerinin Ulusal Güç Birliği çatısı altında toplanması gerektiği belirtilmiştir.
Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden de örgüt yöneticileri Hurşit TOLON ve Şener ERUYGUR’un kısa sürede oluşturdukları birçok plotformu “ULUSAL PLATFORMLAR GÜÇ BİRLİĞİ” çatısı altında topladıkları tespit edilmiştir. Her plotform altında onlarca dernek yada benzer sivil toplum örgütleri olduğu göz önünde bulundurulduğunda örgütün dokümanlarda belirttiği hedeflerini aynen uygulamaya koyduğu ve gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla Hurşit TOLON ve Şener ERUYGUR’un önderliğinde oluşturulan Ulusal Platformlar Güç Birliği isminin tesadüf olamayacağı tamamen örgüt dokümanlarında belirtilen projeler çerçevesinde verilen bir isim olduğu anlaşılmaktadır.
Şüpheli Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen dijital verilerde bulunan ““BİLİM VE DANIŞMA KURULU TOPLANTISI” tutanağı metninde, örgütün sivil toplum örgütleri ve özellikle Atatürkçü Düşünce Derneği ile ilgili yaklaşımları ve değerlendirmeleri görülmektedir. Hatta bu toplantı tutanağının içeriğinden Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi değişik vilayetlerimizde düzenlenen Cumhuriyet Mitinglerinin ilk kararının bu toplantıda alındığı anlaşılmaktadır.
Tape No:6107 de kayıtlı Şener ERUYGUR ile Ali…isimli şahıs arasında yapılan telefon görüşmesinde de, Bilim Danışma Kurulu toplantısında konuşulan konularla ilgili görüşme yaptıkları tespit edilmiştir.
Diğer taraftan Hurşit TOLON’dan ele geçirilen ve bizzat kendisi tarafından yapıldığı anlaşılan basın açıklaması metninde, İzmir de düzenlenen “Cumhuriyet Mitingi”ne Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu olarak katıldıklarını ifade ettiği anlaşılmıştır.
Hurşit TOLON’un telefon konuşmalarından, adı geçen tüm platformlarla ilgili ciddi çalışmalar yaptığı, bu platformların düzenlediği etkinlikleri organize ettiği, bunların yanı sıra İşçi Partisine bağlı olduğu bilinen Türkiye Gençlik Birliği görevlilerinin bazı konuları Hurşit TOLON’a sordukları ve Hurşit TOLON’un da bu kişileri yönlendirdiği tespit edilmiştir.
Aşağıda ayrıntıları ile anlatılan delillerden de örgütün Sivil Toplum Örgütleri yapılanmasında, adı geçen örgüt yöneticilerinin yanı sıra, Ahmet İlker GÜVEN, Y. IŞIKLAR, Tuncay ÖZKAN, Murat AĞRIEL, Evrim BAYKARA, Tunç AKKOÇ, Adnan TÜRKKAN isimli şahısların görev aladıkları ve şüpheli Sinan AYGÜN’ün de bahse konu Sivil Toplum Örgütlerinin düzenlediği eylem ve faaliyetlerin bir kısmını finanse ettiği anlaşılmıştır.
Örgütün Sivil Toplum Örgütleri yapılanmasını daha iyi ifade edebilmek için konu ile ilgili elde edilen deliller başlıklar halinde ve sırasıyla anlatılacaktır.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden Atatürkçü Düşünce Derneğinin Ergenekon Terör Örgütü için ayrı bir önem arz ettiği görülmüştür. Şüphelilerden ele geçirilen Devletin Yeniden Yapılandırılması isimli dokümanda, Halkın örgütlenmesinde ADD’nin öneminden bahsedilmiş, bunun üzerine hazırlanan “GENEL YAPI” isimli dokümanda da, ADD ile ilgili yapılan çalışmalardan ADD’nin geçmişinden ve mevcut durumundan bahsedilmiş ve biran evvel ele geçirilmesi için yapılması gereken çalışmalar anlatılmıştır.
Ergenekon Terör Örgütü Atatürkçü Düşünce Derneğini kontrol altına almayı başardıktan sonra, örgüt yöneticisi olarak tutuksuz yargılanan sanık İlhan SELÇUK 5 Şubat 2004 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde, tüm sivil toplum örgütlerinin Atatürkçü Düşünce Derneği çatısı altında toplanması ile ilgili bir yazıyı kaleme alarak örgütün STK sorumlularına hedefi göstermiştir.
İlhan SELÇUK bir taraftan gazetedeki köşesinde, STK’ların Atatürkçü Düşünce Derneği çatısı altında toplanması yönünde hedef gösterirken diğer taraftan da düzenlediği toplantılarda sık sık bu konuyu işleyerek birleşmenin biran evvel gerçekleşmesini sağlamaya çalışmıştır. Sonuçta ilhan SELÇUK gösterdiğini hedefin gerçekleştirilmesini sağlamış ve yaklaşık 1 ay kadar sonra Atatürkçü Düşünce Derneği önderliğinde Ulusal Birlik Kurultayı toplantısı yapılmıştır.

Mustafa BALBAY’ın günlüklerine bakıldığında bu durum açıkça görülmüş ve örgütün birçok toplantıda Atatürkçü Düşünce Derneği ile ilgili görüşme ve değerlendirmeler yaptığı tespit edilmiştir.
Özellikle örgütün yönetici kadrosunu teşkil eden İlhan SELÇUK ile Şener ERUYGUR arasında 18 Şubat 2004 tarihinde geçen görüşmede, Şener ERUYGUR’un sivil toplum örgütlerinin bölük pörçük olduğunu, bunların bir araya getirmesi gerektiğini öne sürmesi karşısında İlhan SELÇUK’un da bu birleşmenin Atatürkçü Düşünce Derneği çatısı altında yapılması gerektiğini vebu konuda çalışmalar yaptıklarını belirttiği anlaşılmıştır.
Bu görüşmeden kısa bir süre 3 Mart 2004 günü “Hilafetin İlgası” toplantısından sonra İlhan SELÇUK’un rektörlerle yemekli toplantı düzenlediği, bu toplantıda da yine Atatürkçü Düşünce Derneği etrafında örgütlenilmesi gerektiğini anlattığı görülmüştür.

Mustafa BALBAY’dan ele geçirilen CASPER marka bilgisayarda bulunan “SENER.TXT” isimli metin belgesi incelendiğinde içersinde; 18 Şubat 2004 günü Şener ERUYGUR ile İlhan SELÇUK arasında yapıldığı anlaşılan görüşmede;
“18.2.04... Meclisin karşısında 10.30-12.0
SE- Benim bir önerim var, birbirinden bağımsız, bölük pörçük hareketlerler var. Bunları bir araya getirip çoğaltmak lazım diyorum..
İS- Aynen biz de öyle düşünüyoruz. ADD'ler var. Üye sayısı 100 bini üzerinde şube sayısı 503 olmuş... Bunlar Anadolu'da çoban ateşleri gibi duruyor... Ben Aydın'a gittiğimde dönerken bu aklıma geldi..
SE- Biz bir çalışma yaptık. Öteki üç arkadaşımla birlikte konuştuk. Bu kararı aldık. Artık yürüyeceğiz. Kararı aldık. Burada arkadaşımız Plan Prens. Ali her şeyi notc ediyor. Bilgi de verecek... İlk iş olarak 3 Mart Hilafetin Kaldırılışı ve Tevhidi Tedrisat Kanunun yıldönümü. O gün büyük bir toplantı yapılacak. Biz de çağrılı olarak geleceğiz. Öteki arkadaşlarım da gelecek... Konuştuk onlarla da. hani dedim ya yüzde 1 yüzde 99'a uymak zorunda. Biz artık ona bakmıyoruz. Kendimiz yürüyoruz
İS- Bizim çalışmamız da şöyle, (çizerek) bir üçgen, en tepesinden teğet olarak yana bir çizgi, ucunda bir diktörtgen. Ortasında bir yuvarlak, çekirdek. Üçgen ADD, dikdörtgen ortak bildiriye imza atacak derneklerin temsilcileri, ortasındaki çekirdek de bildiriyi kaleme alacak olan dar grup... (metin Aliye verildi
SE- Mutlaka bir şey yapmak lazım... Zaman geçiyor... İlk iş olarak mart ayında 3 martta bunu yaparken, Denktaş’a da omuz vermek gerekli.. Belki onu da çağırırız, bizler dinleyici bölümünde otururuz..
- Kıbrıs'ta ne oluyor sizce
SE- işte orada ne olduğu tam olarak bize de bilgi vermiyorlar
- Bir bildirinin söz konusu olacağını söylemiştiniz..
SE- İşte onu biraz yazılıp çizildikten sonra yapmak istiyoruz. Şimdi, komutana, Köşk'e bilgi verildiği onların kabul ettiği söyleniyor. Bizde böyle bir bilgi yok. Yani böyle olduğuna ilişkin bir bilgi yok. Öymen'in konuşmasındaki o bölüm çok önemli..
İS- Tabii burada dengeler çok önemli. AB karşımızda ABD karşımızda, ona göre hareket etmek gerekiyor..
SE- Evet onlar karşımızda ama bizim de gücümüz var. Dayandığımız bir güç var. buna inanıyoruz. Bunu harekete geçirmek lazım. Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl ÇEÇEN, Yıldırım KOÇ, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül Rektörleri. Onlar çok heyecanlı. Malatla falan bir görseniz, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Buna yeni rektörler de katılabilir. Artık bilen bilir, gören görür, biz yola çıktık..
İS- bu Turgay benim canım ciğerim. Yurtsever, buna inanın... Bakın Gürbüz de öyle. İstanbul gibi bir yerde belediye başkanlığı yapıyorsanız, burası bir de yeni imara açılan bir yerse bazı işleri racon keserek yapmanız gerekir. Ama benim sözümden çıkmaz. Şunu yap derim yapar..
SE- tamam, zaten bizim yeni staretjimiz şu: bölücü olmasın, mürteci olmasın yeter. En geniş katılımı böyle sağlarız... Ama adamın da iyice kire, çamura bulaşmamış olması gerekir..Bir şey yapmamız lazım. Bazen gece birden uyanıyorum ve ne yapmak lazım diye hayıflanıyorum..”

Mustafa BALBAY’dan ele geçirilen CASPER marka bilgisayarda bulunan “SENER.TXT” isimli metin belgesi incelendiğinde içersinde; 3 Mart 2004 günü yapıldığı anlaşılan görüşmede,
“3 MAR
- Gidiş... İlhan abi ile... İçerisi dışarısı kalabalık ama, heyecan yüksek değil. Komutanların girişinde alkış iyi ama, ayakta olabilirdi değil...suratları asıktı... Son anda İlker BAŞBUĞ ve Genkurmdan Korg Metin de vardı. Onlar son anda... Sanırım, Hilmi Paşa Kuvvet Kom gideceğini haber aldı, ben de içindeyim demek için gitti. İlker paşayla hiç konuşmamaları dikkat çekiciydi
Dışarı çıktım, İP'li gençler... ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD'den yoğun katılım..
Bitişte, İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi, iyi ki çok satışlı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof. Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih.., Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üni. Rektörü Prof. Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ... Çukurova rektörü,..
Malatya çok heyecanlı...bu işi uzatmamak lazım. en kestirme yoldan halletmek lazım. Başka türlü zor. Böyle örgütlenmeler uzun iş...'
ADD'nin sekreteryasının güçlendirilmesi görüşü benimsendi
İlhan abi söze, kendimi biraz öveyim' diye başladı Bu benim Aydın'dan dönerken oluşturduğum düşünce. Birden aklıma geldi. 500'ü aşkın şubeleri var, yüzbin üye var. Hantal yapı. Buna bir baş lazım. Şimdi oluyor işte. Modelimiz işliyor. Üçgen ADD, yanında dörtgen onu destekleyen kitle örgütleri, içinde daire çekirdek. Kararları o verecek…..
Arkadaşlar biliyor musunuz, Doğan AVCIOĞLU bana hep, İlhan göreceksin ben haklı çıkacağım, 100 yaşına kadar yaşayacağım ve haklı çıkacağım, derdi... Ömrü vefa etmedi. Bakıyoruz haklı. Türkiye gibi ülkelerde çok partili sistem gericiliği getirir. Bu böyle. Şimdi ABD'nin de işine geliyor bu yönetim... Bu seçimleri, yerel seçimleri ciddiye almamak lazım. Ona göre yürümek lazım. Devlete anlatmak lazım. Şimdi hükümet devlete karşı ve biz solcular hükmete karşı devletin yanındayız. durumun özeti bu...'

Mustafa BALBAY’dan ele geçirilen CASPER marka bilgisayarda bulunan “SENER.TXT” isimli metin belgesi incelendiğinde içersinde; 3 Mart 2004 günü yapıldığı anlaşılan görüşmede,
“saat 17.00
Leventle görüşme... Genelde memnunlar yanında Ali de vardı. Ölüyü diriltmeye çalışıyoruz dediler, toplum için. Bir haftada bu dediler. 8 Mart Kadınlar Günü için etkinlik planlıyorlar, büyük katılım hedefliyorlar..
Akşam, Hacettepe öğretim üyeleri lokalinde yemek. Nihat BOZCUK hoca, Ertuğrul KAZANCI, ADD yönetiminden birkaç kişi ve Zekeriya TEMİZEL... Burada da üçgen, dörtgen ve çekirdek... Denktaş da lider olamaz mı, ben yavru vatanı kaybettim, anavatanda siyasete geldim dese vs..
Gece İlhanla görüşme... Katılım tahmin ettiğim gibi. Hedef tamam, bir endişe yok. Herkes artık rahat. Zaten Denktaş’tan güvence de alındı.”

Mustafa BALBAY’dan ele geçirilen CASPER marka bilgisayarda bulunan “GUNMAR05.TXT” isimli metin belgesi incelendiğinde içersinde; 22 Mart 2004 günü gerçekleştiği değerlendirilen görüşmede;
22 Mart Salı Akşam üzeri 17.00-18.00'de baş başa görüştük. Koç olayını anlattı. Özbek'le artık işbirliğini geliştiririz, acele etmeyiz. Köşe yazarlarına değindi... izinsiz köşe alanlar dedi.
Akşam Sabih KANADOĞLU, Alpaslan IŞIKLI, Engin AYDIN, Ömer İMAMOĞLU, Salihli Bl.Bşk, Yücel YENER, Yusuf ÖZTÜRK, Anıl ÇEÇEN, Cevat GERAY, Haluk GERAY, Ahmet AKGÜL... Tirebolulular derneğinde hamsi-rakı. ADD konuşuldu, İS Ertuğrul KAZANCI'yı tuttu.. CHP konuşuldu, Sarıgül. Yeni bir oluşum mu mevcutları adam etmek mi, ikinci.” şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmüştür.

Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olarak tutuksuz yargılanan sanık İlhan SELÇUK’un 5 Şubat 2004 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde, “ADD’e Bir Şeyler Oluyor” başlıklı yazısında özetle;
“Bir süre önce, hatırını kıramayacağım bir arkadaşım bastırmıştı: Aydın ‘Atatürkçü Düşünce Derneği’ (ADD) seni bekliyor; ille de gideceksin.Vaktim yok! Ekledim: Cumhuriyette çalışıyoruz, her gün yazı yazıyoruz, gazetede bin bir sorunla uğraşıyoruz; hem söylesene bana, ülkede kaç ADD şubesi var? -500’den fazla.. Şaşırdım. ADD ‘de koltuk yok.. İktidar yok.. Çıkar yok.. Örgüt var.. İnsan var.. ADD siyasal bir parti değil, adı üstünde: Atatürkçü Düşünce Derneği!.. Peki, burada birleşilemez mi? Dün birleşilemezdi.. Bugün kaçınılmaz.. Derken haberi geldi, hareket başlamış bile, ilk adımda bu ülkenin kırk ağırlıklı aydını, bilim adamı, sivil toplum kuruluşu önderi, üniversite görevlisi, gazetecisi, sendikacısı, aklı başında yurtsever politikacısı ADD kapsamında buluşarak tüm ülke ulusalcılarının bütünleşmesi konusunda örnek oluşturacak adımları atıyor.. ADD Genel Başkanı Ertuğrul KAZANCI’ya sordum mutlu ve sevinçliydi: Evet dedi, eylem başladı. Türkiye bıçak sırtındadır.. Dış güçlere dayanarak içerde sözüm ona ılımlı İslamcı devlet modeli oluşturmak isteyen takıyyeci iktidar ‘Atatürkçü Düşünceyi’ tasfiye etmek istiyor; ‘Anadolu Aydınlanması’nın karşıtları Ankara’da iktidardadır.. Atatürkçüler kıpırdanın biraz.. Davranın!..” yazdığı tespit edilmiştir.

Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun 03 Nisan 2004 tarihli devre raporunda, “Ulusal Birlik Kurultayı” başlığı altında, 20 Mart 2003 günü Ankara Üniversitesinde yaklaşık 400-450 kişinin katılımıyla başlayan toplantıdan bahsedildiği, bahse konu toplantıda toplam 225 kuruluşun temsil edildiği ve bunlardan birçoğunun isimlerinin slaytlara yansıtıldığı,
Devamında Divan Başkanının konuşmalarından ve özellikle 3 Mart 2004’teki toplantının yankılarından söz edildiği,
Daha sonra, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Ertuğrul KAZANCI’nın, Kemal ALEMDAROĞLU ve bazı katılımcıların konuşmalarından alıntılar yapıldığı, İ.Ü.Rektörü Kemal ALEMDAROĞLU’nun Konuşması’ndan; Kuvayi Milliye Hareketi başlatılmasını, Ülkenin şeyhler, müritler, dervişler devleti olmayacağını vurguladığı ,

Çağdaş Eğitim Vakfı adına Gülseven YAŞAR’ın Konuşması’ndan; İstanbul’da bir araya gelerek “Ulusal Birlik Hareketini” oluşturdukları, Ülkeyi tehdit eden unsurlara karşı hemen tavır alınmasının gerektiği,

Altınokta Körler Derneği adına Tufan İŞLİ’nin Konuşması’ından; 500 bin kişi adına konuştuğu, Bu tarihsel toplantının ülkenin bağımsızlığının tehlikede olması nedeniyle yapıldığı, Kuvayı Milliye ateşinin her tarafa yayılması, bütün ulusal güçlerin kurmay merkezinin oluşturulmasının gerektiği, Artık klasik anlayışla sağ-sol karşıtlığının sona erdiği, ortak ağ örülmesine ihtiyaç olduğu, sözün yerine eylem zamanının geldiği, Türkiye’nin 1919 koşullarında olduğu ,

Ulusal Kanal adına Ferit İLSEVER’in Konuşması’ndan; Kuvayi milliye hareketinin sesi ve gözü olacakları, Buradan bir milli kongre kararıyla çıkılmasını, Ülkemizin uçurumdan aşağı yuvarlandığı, Kuvayi Milliye Merkezlerinin birleştirilmesini, Bir milli hükümet kararı ile bu toplantıdan çıkılması gerektiği, “Ya Türkiye Cumhuriyeti bu AKP’yi yıkacaktır, ya da AKP Türkiye’mizi yıkacaktır. Buranın eylem karargahı olmasını istiyorum.” şeklinde,

Tayyip YENEL’in Konuşması’ndan; Artık işgal şeklinin değiştiği Türkiye’de kontrollü işgalin yapılmakta olduğu, Ulusal Güç Birliği olarak bu hareketin tüm yurda yayılması, Adı ulusal olup kendisi ulusal olmayan basına ambargo koyulması gerektiği ,

Sonuç bildirisi başlığı altında; Sonuç Bildirgesi Atatürkçü Düşünce Derneği Genel başkanı Ertuğrul Kazancı tarafından okunduğu, Sonuç Bildirgesinin özü itibariyle Cumhuriyet Çalışma Grubu tarafından kaleme alındığı belirtilen ULUSAL UYANIŞ VE BİRLİKTELİĞE ÇAĞRI METNİ ile aynı paralelde olduğuanlaşılmıştır.

Cumhuriyet Çalışma Grubunun 03 Nisan 2004 tarihli devre raporunda, TSK mensuplarının Atatürkçü Düşünce Derneklerine üye olması başlığı altında; Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliğine göre Silahlı Kuvvetler personelinin Milli Savunma Bakanlığınca tespit edilerek Silahlı Kuvvetlere yayınlanan listede adları yazılı siyasi olmayan dernekler ile spor kulüplerinin faal olmayan üyeliklerine girebileceklerinin, bu listede spor ve mesleki nitelikte olan 71 adet derneğin adı bulunduğunun, bunlar arasında Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yer almadığı anlatılarak bahse konu 71 derneğin ismin slaytlara yansıtıldığı görülmüştür.

Değerlendirme başlığı altında, TSK mensuplarının Atatürkçü düşünce derneklerine üye olması ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı ve bu çerçevede;
-Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi’nin faaliyetleri ve kadrosunun biyografik istihbaratı olumlu olduğundan TSK mensuplarının üye olabilecekleri dernekler listesine alınarak, personelin üye olmasına imkan sağlanabileceği,
-Taşradaki şubelerinin çeşitli istismarlara açık olduğu, bu nedenle Genel Merkezin bütün taşra teşkilatını kontrol ve denetimi altına almasıyla TSK personelinin üye olmasına imkan verecek düzenlemelerin yapılmasını uygun mütalaa edildiği şeklinde değerlendirmeler yazıldığı görülmüştür.

Örgüt yöneticisi Mehmet Şener ERUYGUR Jandarma Genel Komutanlığı görevinden emekli olduktan sonra örgütün sivil toplum örgütleri yapılanması içersinde aktif olarak rol almaya başlamış ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığına getirilmiştir. Hatta buradaki faaliyetleri kapsamında Ulusal Birlik Hareketi Platformunu kurup yönetmiştir. Şüphelinin bu dönemde sivil toplum kuruluşlarını nasıl yönlendirdiği ilerleyen bölümlerde anlatılacaktır.

Şüpheli Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen 7 nolu CD içersindeki “FIL14152” isimli word belgesinde; “BİLİM VE DANIŞMA KURULU TOPLANTISI” “18 Şubat 2007” başlığı altında, toplantıda konuşulan konuların maddeler halinde yazıldığı görülmüştür.
Bu metnin içeriğine bakıldığında örgütün sivil toplum örgütleri ve özellikle Atatürkçü Düşünce Derneği ile ilgili yaklaşımları ve değerlendirmeleri açıkça görülmektedir. Hatta bu toplantı tutanağının içeriğinden Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi değişik vilayetlerimizde düzenlenen Cumhuriyet Mitinglerinin ilk kararının bu toplantıda alındığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle söz konusu toplantı tutanağı burada belirtilecektir.
“BİLİM VE DANIŞMA KURULU TOPLANTISI” “18 Şubat 2007” başlıklı metinde;
Bilim ve Danışa Kurulu 18 Şubat 2007 Pazar günü EK listedeki üyelerin katılımı ile toplanmıştır.
Toplantıda aşağıdaki görüşlere yer verilmiştir.

Önümüzdeki en önemli görev Cumhurbaşkanı seçimidir. Ancak bu konu gerek iktidar gerekse muhalefet tarafından rölantiye alınmış gibi görünmektedir.
Ulusal Birlik Platformu oluşturulmasına rağmen bilinen nedenlerden dolayı (seçim) istenilen aktivite gösterilememiştir. Önümüzdeki zaman çok kısadır. Öncelikli faaliyetleri içeren bir “eylem planı” yapılarak uygulamaya konulmalıdır.
ADD’ nin büyümesinde teşkilatın genişletilmesinde “kalite ve güvenirlik” esas faktör olarak dikkate alınmalıdır.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep gibi büyük 5-10 ilimizde salon toplantıları tertiplenmeli, burada halkın tansiyonu ölçülmeli ve somut sonucun alınacağının tespiti halinde bu büyük şehirlerde mitingler tertiplenmelidir.
ADD diğer platformlarla birlikte “yeni bir güç” oluşturmalıdır. Mitinglerde insan sayısı önemlidir.
Uzun vadede ADD’nin “vizyon” u, “misyon” u yeniden belirlenmeli ve bu amaç doğrultusunda teşkilatlanmaya gidilmelidir. (bir siyasi parti mi oluşturulacak veya bir siyasi partinin arka bahçesi mi olacak veya Müdafaa-i Hukuk Kuruluşu gibi mi olacak) Amaç istikametinde yeni bir örgütlenme tarzı ve yönetim anlayışı tespit edilmelidir. Merkezi bir idare şekli mi veya şubelere insiyatif veren bir yönetim tarzı mı?
Halka somut çözümler götürmeliyiz. Halkın sorunları ile ilgilenmeli ve onlara çözüm bulmalıyız. (Fındık, narenciye üretimine, tarıma dönük çözümler) Bunlar proje şeklinde yürütülecek faaliyetlerdir.
Siyasi partiler, odalar, Anayasal kurumlarla görüşmeler yapılarak bu konuda ne düşündükleri öğrenilmeli ve kendilerinden hareketimizi desteklemeleri için destek alınmalıdır.
Toplumda önemli yer etmiş ve bizim düşüncemizde olan yazarlardan faydalanmalıyız.
Özellikle üniversiteler olmak üzere bünyemize gençleri almalıyız.
Faaliyetlerimizde “yolsuzluk” üzerinde ağırlıklı olarak durmalıyız. Bu husus AKP’nin hassas bir yanıdır. Ali Dibo olayları kullanılmalıdır. İstismar edilmelidir.
Kadınlarımızı bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Kadınlarımız bu mücadelede yer almak mecburiyetindedirler. Kadın kuruluşlarımızla temas ve görüşmeleri aksaksız sürdürmeliyiz.
İktidarın işine daha çok yarayacak bazı terimleri kullanmamalıyız. Örneğin “şeriat” gibi. Bu tip ifadeler ve bunların yerine kullanılması uygun olanlar tespit edilip yayımlanmalıdır.
İşsizlik ve yoksulluk konusunu dile getirmeliyiz.
Rejime ve milli politikalara aykırı olan davranış, faaliyet ve girişimleri zamanında protesto etmeliyiz. Mahalli medyada yayınlar dahil olmak üzere ADD’nin bütün şubeleri bu ve benzeri faaliyetleri yakından takip etmeli ve Genel Merkezi bilgilendirmelidirler. (Örneğin Petrol Yasasını basın yolu ile protesto gibi)
Bu günlerde giderek arttığını gözlemlediğimiz iktidarın medyaya, Kanal-Türk’e bürokrasiye, üniversiteye ve YÖK’e karşı uyguladığı baskılara reaksiyon göstermeliyiz.
r. Hükümetin dış politikalardaki başarısızlığı strateji ve öngörü yoksunluğu, teslimiyetçiliği, gizli ikili görüşmelerle milli devlet politikalarından sapıldığı ve sonuç olarak ödünler verildiği dile getirilmelidir. Ulusal Bağımsızlığımızın zedelendiği vurgulanmalıdır.
s. ADD ve üyesi olduğu “Ulusal Birlik Hareketinde” geç kalınmıştır. Bir an önce aktive edilmelidir.
ş. ADD bir siyasi parti olmamalıdır. Bir dernek olarak tarafsızlığı ile kamuoyu üzerinde daha etkili olabilecektir.
t. “Ulusal Birlik İttifakı” kalıcı hale getirilmeli, etkinliği arttırılmalı ve hızlandırılmalıdır. Bunun için ittifakın bütününü kapsayan bir program yapılmalıdır.
u. CHP temel bir kuruluştur. CHP’nin istenilen tepkiyi göstermesi için parti ile görüşmeler yapılmalıdır.
ü. ADD’nin geleceğe dönük; siyasi, toplumsal, kültürel, eğitim, dış politika program ve projeleri yapılmalıdır.
v. ADD şubelerinin daha etkin bir şekilde Genel Merkezce saptanacak öncelikli bir programa uygun olarak faaliyet icra etmeleri sağlanmalıdır.
y. Daha önce saptanmış komisyonlarda görev alacaklara “göreve davet” yazıları yazılmalı ve ADD’nin yukarıdaki açıklanan sahalardaki temel prensiplerine uygun olarak faaliyet sahaları ile ilgili programlar hazırlatılmalıdır.
z. Kurumların ve medyanın (Medya patronları) bizi desteklemesi için girişimlerde bulunmalıyız.
aa. Halka olan bitenin neler olduğunu, doğruları ve iktidarın yaptığı yanlışları açıklamalıyız.
ab. Gerek diğer STÖ leri ile gerekse kurumlarla aramızda sürekli diyalog teris edilmelidir.
ac. Cumhurbaşkanı seçimi için elde mevcut zaman dikkate alınarak strateji saptamalı ve ona uygun “faaliyet planı” yapılmalı ve uygulamalıyız. Bu konuda daha yapılması “faaliyet planı” revize edilebilir.
ad. İcra edilecek “Miting” in halka duyurulması ve katılımın çok büyük olması büyük önem arz etmektedir. Bu maksatla yazarlardan, medyadan diğer kurumlardan her türlü destek sağlanmalıdır. Hazırlıklar çok yönlü olarak sürdürülmelidir.” Şeklinde planlamanın yapıldığı anlaşılmıştır.
ADD Genel Merkezi, Nermin YİĞİT isimli şahsa ait, SAMSUNG marka, seri numarası S08EJ1UP111365 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “ALPASLAN IŞIKLI.doc” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde “ADD’den Ergenekon’a selam” başlıklı belgenin iki sayfadan ibaret olduğu, ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Alpaslan IŞIKLI isimli şahsın operasyon kapsamında göz altına alınan şahıslara destek verdiği beyanlar ile ADD’nin 10 nuncu kurultayında yaşanan olaylar ile ilgili haberlerin yer aldığı görülmüştür.
Söz konusu belgede;
“ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Alpaslan Işıklı, Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının 1 yılı aşkın bir süredir henüz iddianamesinin hazırlanmadığını belirterek, “Bu soruşturma kapsamında tutuklananlara yürekten selamlarımı yolluyorum. Hepimiz birer Atatürk olarak arkanızdayız” dedi.”şeklinde beyanların yer aldığı görülmüştür.

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsa ait, TOSHIBA marka, seri numarası 7233195169BM8K olan flash bellek üzerinde yapılan incelemede “cumhurbaşkanlığı 16.10.2006.doc” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde M.Şener ERUYGUR adıyla 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER’e hitaben yazılan 16.10.2006 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgenin tamamının 1 sayfadan ibaret olduğu görülmüştür.
Söz konusu belgede:
“Türkiye’nin oldukça kritik bir süreçten geçtiği bu dönemde, Üniversitelerimizde yaşanan şeriatçı, yapılanmanın durdurulmasına ve Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda gençler yetiştirecek üniversiteler olması için her Atatürkçünün üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu sorumluluk bilinciyle, Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, Üniversite Rektör adaylarından,
Kars - Kafkas Üniversitesinde, Prof.Dr. Abamüslüm GÜVEN’in
Manisa - Celal Bayar Üniversitesinde, Prof.Dr. Semra ÖNCÜ’yü
Zonguldak- Karaelmas Üniversitesinde, Prof.Dr. Gamze Mocan Kuzey’i
Çağdaş, laik ve Atatürkçü kişilikleri nedeniyle desteklediğimizi Zat-ı alilerine bildirir, en derin saygılarımın kabulünü arz ederim.”şeklinde ifadelerin yer aldığı ,

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “FIL4743.DOC” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde Av.Ertuğrul KAZANCI adıyla YÖK BAŞKANLIĞINA hitaben yazılan 09.05.2006 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgenin tamamının 1 sayfadan ibaret olduğu ,
Söz konusu belgede:
“Yeni açılacak Erzincan Üniversitesi Rektörlüğü için, Erzincan MYÖ Müdürü Prof.Dr. Şakir Bayındır ile Erzurum Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mulkim Sağır’ın adaylıkları yararlı olacakları kanaatiyle tarafımızdan desteklenmektedir.” Şeklinde bazı Üniversitelere atanmasını istedeikleri rektör adaylarının isimlerini ilgili birimlere bildirdikleri tespit edilmiştir.

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “Ato-sinan aygün-dergi alımı.doc” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde Av.Kutlay ALPUĞAN adıyla, operasyon kapsamında göz altına alınan Sinan AYGÜN isimli şahsa hitaben yazılan, 28.07.2003 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgenin tamamının 1 sayfadan ibaret olduğu,
Söz konusu belgede;
“Geçmiş yıllardan bu güne Derneğimize yapmış olduğunuz maddi manevi her türlü desteğiniz bize güç vermiş, çalışmalarımızda kolaylık sağlamıştır.
Bilindiği üzere; “Atatürkçü Düşün Dergisi” adlı yayın organımız aylık olarak yayınlanmaktadır. Geçen yıllarda olduğu gibi; sizlerin belirleyeceği miktarda aylık düşün dergisinden alarak, Derneğimize katkıda bulunmanızı diliyoruz.”şeklinde beyanların yer aldığı ,

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “ato06.06.06.doc” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde Av.Ertuğrul KAZANCI adıyla, Ankara Ticaret Odası Başkanlığına hitaben yazılan, 06.06.2006 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgede “Derneğimizin 24-25 Haziran 2006 tarihlerinde yapılacak olan 9. Olağan Genel Kurulu için saat 13.00’te dağıtılmak üzere 600 sandviç + 600 ayranın (iki gün) Ankara Üniversitesi DTCF Farabi Salonu Sıhhıye/Ankara adresine gönderilmesini bilgilerinize gereği için sunarım” yazdığı görülmüş olup; ADD’ nin toplantılarını ATO tarafından finanse edildiği anlaşılmıştır.

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “ato-yer hakkında-16.02.04.doc” isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. “ato-yer hakkında-16.02.04.doc” isimli incelendiğinde Av.Ertuğrul KAZANCI adıyla, ATO BAŞKANLIĞINA hitaben yazıla, 15.06.2005 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgenin tamamının 1 sayfadan ibaret olduğu görülmüştür.

İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI

*Tape No: 6065, 28.03.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Ali…? nin yaptığı görüşmede; Mehmet Şener ERUYGUR’un “Dernektesin bu şeyin Tuncayın üyelik işini halletsinler tamam mı” “evet şey yapıyor niye beni üye yapmadılar diye” “Yani bu işi halledin gönderin şubesinede bildirsinler üyelik tamam diye” dediği ,

*Tape No:7597, 14.04.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile X Şahıs arasında yapılan görüşmede; A.Tuncay ÖZKAN’ın “Şimdi Havva var sen Adnan zaten üye, Havva ve sen şeye gidiyosunuz, Bebek şey bi söylesene o hani bizim oraya geçince mezarlığın olduğu yer neresiydi Atilla abinin mezarının olduğu yer” “Emirgan ADD ye gidiyosunuz Emirgan ADD ye üye oluyosunuz bugün” dediği, X Şahıs’ın “Niye” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Öyle” dediği, X Şahıs’ın; “Ya Havva hanım gitsin üye olsun ben ADD madede üye olmam vallaha Aydın DOĞAN denetleme vakfına üye oluyorum ben ben ADD ye üye olmam abi” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Niye lan” dediği,

*Tape No:7598, 14.04.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Havva..? arasında yapılan görüşmede; A.Tuncay ÖZKAN’ın; “…İyidir sen ADD üyesi misin” dediği, Havva’nın; “Hayır ben üye olmam” “Ne biliyim ben hiç Çağdaşın dışında hiç biyere üye olmadım” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Allahım yarabbim ya ulan” “Belgelerini hazırla da ADD ye üye olacakksın oldu mu” dediği ,

*Tape No:7599, 14.04.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile X Şahıs arasında yapılan görüşmede; A.Tuncay ÖZKAN’ın; “…Şimdi Gülizar var başka kimler var” dediği, X Şahıs’ın; “Neyle ilgili” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “ADD” dediği, X Şahıs’ın; “Vallaha var yani baya ...” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Kim oğlum yönetime girecek olan şöyle” dediği, X Şahıs’ın; “Ha görüşecek misin” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Evet ya bak hemen dinleme başladı ya ulan ne salak herif bunlar ya” dediği, X Şahıs’ın “Ben sana bi liste yapayım da” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Hadi bana bi liste yap yolla bide Ankaradan bi liste yolla” dediği, X Şahıs’ın “Ankaradan sıkıntılıyız ya Ankarada Halil SEVİNÇ ve bizim Ersandan başka kimse yok yani” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın “Halil SEVİNÇ kim” dediği, X Şahıs’ın “Şey yok mu Emin şeyi” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın “Bana bi liste yap Gülizar kadın başka kim var kadın” dediği, X Şahıs’ın “Manisa var Nalan” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın “Nasıl bir kadın o” dediği, X Şahıs’ın; “İyi bir kadın yırtıcı bir kadın ama görev” “İyi yırtıcı bir kadın ama görev alır mı bilmiyorum” dediği ,
*Tape No: 7600, 14.04.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Biz Kaç Kişiyiz Sivil Toplum Platformu Kadın Konseyi Başkanı Sitare İ…nin yaptığı görüşmede, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “...sen ADD üyesi misin” dediği, Sitare İ…nin; “Ney” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “ADD” dediği, Sitare İ…nin “Yok benim tek üyeliğim var Borsa Uzmanları Derneği bide İşletme Fakültesi Mezunları Derneği başka hiçbir üyeliğim yok” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “...tamam şimdi senden ricam şey” “ADD nin sen nerdesin Şişlisin değil mi” “Şişli ADD ye hemen başvur üye ol oldu mu bugün” “Şişli ADD sine üye ol bide şu senin kadın başkan” “Bide Antalya falan filan bizim kızlara söyle” “Bizim kızlar hemen ADD üyesi olsun” dediği, Sitare İ…’nin; “Tamam oldu İzmire de söylerim” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Yani senin bütün kızlara söyle” “Senin kızlara söyle” “ADD ye üye olsunlar tamam” “Ama ama hemen bugün üye olsunlar” dediği ,

*Tape No:7601, 14.04.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile X Şahıs arasında yapılan görüşmede; A.Tuncay ÖZKAN’ın; “…bişey sormam gerekiyo da onun için rahatsız ettim sizi kusura bakmayın” “Siz ADD üyesi misiniz” “O zamam Ankaraya gittiğinizde ADD de bi şeyapar mısınız sizi genel sekreter bekleyecek bi üyelik yapar mısınız” “Üye olun evet hocam” “Ben sizinle akşam konuşacam o konuyu hocam” “Nesrin Nesrin üye midir acaba” “Nesrin de üye olursa çok mutlu olurum hocam” dediği ,

*Tape No:7602, 14.04.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile X Bayan arasında yapılan görüşmede; A.Tuncay ÖZKAN’ın; “…sen Atatürkçü Düşünce Üyesi misin” “Olsana hemen” dediği, X Bayan’ın; “Niye olayım olmayacam” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Yav ol dedim be üff” “Ulan ne manyak şeysiniz ol dedim sana” “Lan ol” dediği, X Bayan’ın; “Olmam ya niye olayım Allah Allah Atatürkçü Düşünce Derneğine üye olmak istemiyorum ya” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Ulan siz çok manyaksınız ya neyse” “Peki tamam ben yirmisinde geldiğimde sana anlatacam tamam” dediği, X Bayan’ın; “Ne anlatacan ne” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Anlatacam birkaç şey anlatacam ula telefonlarda anlatmıyorum” dediği,

*Tape No:6107, 29.04.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Ali…? nin yaptığı görüşmede; Ali’nin “Bu gün Tamer geldi bişeyler anlattı” “Malum şeyler gibi ......” … BİLİM DANIŞMA KURULUNDA yaptığı toplantının sonuçlarını şey etti” “…,
*Tape No:7700, 13.06.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Gülizar… arasında yapılan görüşmede; Gülizar’ın 12 Haziran 2008 tarihli 32. Gün Programına atıfta bulunarak “Tamam zaten bugün internetteki yayınlarınızı izledik internetteki yayınlarınızı izledikte bu adam çıldırmış olmalı falan diyorlar,…, Abdullah ÖCALAN’a hak vermişsiniz” dediği, Ahmet Tuncay’ın “EVET NOLMUŞ VERMİŞİM NE OLUCAK” dediği, Gülizar’ın “Sadece o bölümü almışlar Abdullah ÖCALAN haklı dedi diyor ama neden haklı dediğini hiç yazmıyorlar” dediği, Ahmet Tuncay’ın gülerek “BOŞ VER BU PROPAGANDA BİZİM İŞİMİZE ÇOK YARAR” dediği tespit edilmiştir.
ULUSAL BİRLİK HAREKETİ PLATFORMU

Platformların kurucuları ve yöneticileri ile ilgili İl Dernekler Müdürlüğünden alınan cevabi yazıda, Dernekler kanunun 25 maddesine göre, derneklerin amaçları ile ilgisi bulunan ve kanunlarla yasaklanmayan alanlarda kendi aralarında veya vakıf sendika ve benzer sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere ve yetkili organların kararları ile platform oluşturabilecekleri, bir platformun faaliyete başlayabilmesi için temsilciler tarafından bir mutabatak tutanağının düzenlenmesi gerektiği, fakat bu mutabakat metninin Mülki Amirliğe bildirim zorunluluğu olmadığı, bu nedenle adı geçen platformlarla ilgili bilgi veremediklerini belirtmişlerdir.
Bu nedenle Ulusal Birlik Platformu ve diğer platformların kimler ve hangi derneklerin bir araya gelmesi ile kurulduğu ele geçirilen veriler doğrultusunda anlatılacaktır.

Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden, Ulusal Birlik Hareketi Platformunun, 03 Mart 2004 tarihinde 39 Sivil Toplum kuruluşunun bir araya gelmesi ile kurulduğu, o dönemde Genel Başkanlığını Bülent BERKARDA’nın yaptığı, adı geçen platformun kurulduğu dönemde Mehmet Şener ERUYGUR’un Jandarma Genel Komutanı olduğu ve kendisine bağlı illegal olarak oluşturduğu Cumhuriyet Çalışma Grubu vasıtasıyla Ulusal Birlik Hareketi Platformunu kontrol altına aldığı ve yönlendirdiği ,hatta Ulusal Birlik Hareketi Platformunun o dönemde gerçekleştirdiği bazı faaliyetlerin finansmanını da Jandarma genel Komutanlığının bütçesinden karşıladığı anlaşılmıştır.

Mehmet Şener ERUYGUR 2004 yılının ağustos ayında emekli olduktan sonra Atatürkçü Düşünce Derneği genel başkanlığına geçmiş ve kısa bir süre sonra da Atatürkçü Düşünce Derneği’nin de içinde bulunduğu Ulusal Birlik Hareketi Platformunu farklı sivil toplum örgütleri ile yeniden kurmuştur.
Bu kapsamda diğer faaliyetlerin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kamuoyunda “CUMHURİYET MİTİNGLERİ” olarak bilinen mitingleri düzenlemiştir.
Diğer taraftan bir önceki iddianamede şüpheli Semih Tufan GÜLALTAY’ın da Ulusal Birlik Hareketi Platformu kurduğu ve Genel Başkanlığı yaptığı belirtilmiştir. Bu durumu Semih Tufan GÜLALTAY’da alınan ifadesinde bizzat söyleyerek Ulusal Birlik Hareketinin kurucusu ve Genel başkanı olduğunu ifade etmiştir.
Şüpheliler Şener ERUYGUR ve Hurşit TOLON’un alınan ifadelerinde de, Semih Tufan GÜLALTAY’ı tanıdıklarını ve bir kez görüştüklerini beyan etmişlerdir. Semih Tufan GÜLALTAY geçmişinde sabıkası olan ve kamuoyunca da bilinen Akın BİRDAL’ın vurulması olayından yargılanmış ve hüküm giymiş birisidir. Diğer taraftan da etrafında çıkar amaçlı suç örgütü olarak bilinmekte ve halen de bu suçtan yargılanmaktadır.
Dolayısıyla, Şener ERUYGUR ve Hurşit TOLON’un Semih Tufan GÜLALTAY’la tanışmaları ve görüşmelerinin tesadüf olmadığı, örgün sivil toplum örgütleri yapılanmasında birlikteliklerini ortaya koyduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan Ulusal Birlik Hareketi Platformu ile ilgili veriler, İşçi Partisinin Ankara’ da ki binasında ve şüpheli Nusret SENEM’in işyerinde ele geçirilmiştir. Tüm bu veriler de şüphelilerin örgütsel birlikteliklerini ve aynı amaç ve hedefler doğrultusunda faaliyet gösterdiklerini ortaya koymaktadır.

Şüpheli Şener ERUYGUR dan ele geçirilen dijital verilerde bulunan Cumhuriyet Çalışma Grubu devre raporlarına bakıldığında, Ulusal Birlik Hareketi Platformunun Ergenekon Terör Örgütü tarafından kontrol altına alınan ve örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yönlendirilen bir platform olduğu anlaşılmıştır.
Cumhuriyet Çalışma Grubu Jandarma Genel Komutanlığı Bünyesinde Şener ERUYGUR’a bağlı faaliyet gösteren ve gerçekleştirdiği faaliyetleri aylık “DEVRE RAPORLARI” ile anlatan illegal bir yapılanmadır. Cumhuriyet Çalışma Grubunun geleceğe dönük perspektifleri başlığı altında, Cumhuriyet Platformu oluşturulması planlanmıştır.
Cumhuriyet Çalışma Grubunun 19 Ocak 2004 tarihli devre raporunda, Cumhuriyet platformu çalışmaları başlığı altında; Ulusal Birlik Hareketi Platformu ve Genel Başkanı Bülent BERKARDA ile yapılan görüşmeden bahsedildiği, hatta aynı rapor içersinde Ulusal Birlik Hareketinin yaygınlaşması için, Cumhuriyetin kazanımlarını tehlikeye sokan icraatların ve bunlara karşı önerilerin bir basın bildirisi olarak hazırlanarak, bedeli 830 kaleminden ödenmek suretiyle, Ulusal Birlik Hareketi ve Cumhuriyet Platformu imzası ile yüksek tirajlı gazetelerde yayımlanması gerektiği belirtilmiştir.
Cumhuriyet Çalışma Grubunun darbe planları kapsamında gerçekleştirdiği çalışmaları, darbe planı içersinde hareket eden Kuvvet komutanlarına takdim ettiği ve komutanların görüşleri ile ilgili bir değerlendirmeleri sunu şeklinde hazırladığı, bu değerlendirmelerde, Ulusal Birlik Hareketinin kendilerine bağımlı olarak; İstihbarat Başkanı ve Sn. Komutanın talimatları doğrultusunda hareket etmesinin sağlanacağı, Ulusal Birlik Hareketi içerisinde yer alan STK’nın kurumsal ve bireysel biyografik istihbaratının yapılacağı, sakıncalı görülen STK’nın platformdan dışlanmasının sağlanacağı belirtilmiştir.
Cumhuriyet Çalışma Grubunun 19 Şubat 2004 tarihli devre raporunda, Ulusal Birlik Hareketi STK Platformu Lideri Prof. Bülent BERKARDA’nın gerçekleştirmiş olduğu faaliyet ve etkinliklerine dair zabıt ve raporlarını sunduğu,
Bir çok STK’na Ulusal Birlik Hareketine katılıma davet nitelikli mektuplar ve e-postalar gönderildiği, bu mektuplarda UBH’nin ilkeleri, misyonu, amacı ve uygulama yöntemleri anlatılmakta olduğu ve bütün ulusal güçlerin harekete katılmasının istendiğinin anlatıldığı, aynı raporun değerlendirme bölümünde, Ulusal birlik hareketinin son faaliyetlerinin uygun ve yerinde faaliyetler olduğu, Uyarılarının dikkate alındığı, Ancak klasik sol anlayışın devam ettiği, merkez sağdan yönelen tepki oylarından güç alan iktidara karşı, merkez sağ tabana hitap edecek yaklaşımların daha sonuç alıcı olacağı şeklinde değerlendirmeler yapıldığı ,

Cumhuriyet Çalışma Grubunun 19 Şubat 2004 tarihli devre raporunda, Ulusal Birlik Hareketi STK Platformu başlığı altında, Ulusal Birlik Hareketi STK Platformunu oluşturan kuruluşlar yazdığıgörülmüştür.

Cumhuriyet Çalışma Grubunun 8 Mart 2004 tarihli raporunda, “Aydınlarla Yüzyüze….” başlığı altında;
03 Mart 2004 “Hilafetin İlgası ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun 80. Yılı ve Günümüz Türkiye'si” konulu panel; ATO Tesislerinde ADD’nin görünür sahipliğinde bütün ulusal birlik çizgisindeki STK’larının katılımı ile icra edilmiştir. şeklinde ifade edildiği,

Dolayısıyla Cumhuriyet Çalışma Grubunun devre raporlarında da açıkça belirtildiği üzere Ulusal Birlik Hareketi Platformu Ergenekon Terör örgütü tarafından kontrol edilmeye çalışılan bir sivil toplum örgütlenmesi olduğu anlaşılmıştır.

Diğer taraftan şüpheli Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen dijital verilerden ve Şener ERUYGUR’un alınan ifadesinden, Ulusal Birlik Hareketi Platformunun 2006 yılında Şener ERUYGUR başkanlığında yeniden kurulduğu ve bu kez adı geçen platform altında farklı derneklerin toplandığı anlaşılmıştır.

Mehmet Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen dijital verilerde bulunan; UBHP oluşumu isimli word belgesinde, Ulusal Birlik Hareketi Platformunun kuruluşu, amacı ve platformda bulunan 39 derneğin isimleri maddeler halinde yazıldığı belirlenmiştir.
Söz konusu doküman içersinde özetle;
“Madde 1- Aşağıda adları yazılı dernekler, vakıflar, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri 5253 sayılı Dernekler Kanunu çerçevesinde ve yetkili organlarının kararı ile, ülke bütünlüğünü ve ulusal birliği korumak amacıyla, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Şener ERUYGUR’un başkanlığında Ulusal Birlik Hareketi adıyla bir platform kurmuşlardır.”şeklinde devam eden ve platfoma üye kuruluşlarla platformun amaçları yer almıştır.

Mehmet Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen dijital veriler içerisinde; Ulusal Birlik Hareket Platformu 2 isimli Word belgesinde; Mehmet Şener ERUYGUR imzalı 25.07.2007 tarihinde hazırlanmış, 2007-2008 eylem planının yer aldığı görülmüş, belge içerisinde özetle;
“Ulusal Birlik Hareketi Eylem Planı” başlığı altında özetle, “03.03.2004 tarihinde teşkil edilen Ulusal Birlik Hareketi Platformu, başta Cumhuriyet Mitingleri olmak üzere, rejimin ve devrimlerin korunması konusunda şimdiye kadar kendisine düşen görevleri büyük bir heyecan ve vatanseverlik duygusu ile yerine getirmiştir.” “Bu maksatla hazırlanmış bu “Eylem Planı” uygulayıcıların teklifleri ile geliştirilecektir.” ,

“Strateji ve Uygulama Esasları” başlığı altında özetle, “Ancak hiçbir partinin bir teşkilatıymış gibi bir görünüm verilmemelidir.” “22 Temmuz Genel Seçimlerinin analizi objektif bir şekilde yapılmalıdır. Buradan çıkarılacak sonuçlar müteakip dönemdeki çalışmalarımıza yansıtılmalıdır.” “Mart 2009 da yapılacak “Yerel Seçimler” her türlü hazırlık ve icraatımız için belirleyici faktördür.” “Merkezi sağda güçlü bir oluşumun sağlanması ve bunu desteklememiz önem arz etmektedir. 2009 yılı Yerel Seçimlerinde sol ve sağ partiler arasında bir “ittifak” halinde seçimlere girilmesi düşünülmesi gereken en önemli konulardan biridir.” “21 Ekim’de yapılacak “Cumhurbaşkanının Halk tarafından seçilmesi” ile ilgili REFERANDUM’da “HAYIR” oyu kullanılması için faaliyet icra edilmelidir.” ,
“Taşra Teşkilatı” başlığı altında da, Ulusal Birlik Hareketi Platformunun taşrada ADD’nin bulunduğu il ve ilçelerde organizatör kurumun ADD il veya ilçe başkanlığının olduğu belirtilmiştir.

Şüpheli Şener ERUYGUR ifadesinde, Semih Tufan GÜLALTAY’ın hatırlamadığı bir tarihte yaklaşık 1-2 yıl önce kendisine telefon açarak araba göndereceğini, İstanbul' a gelmesini söylediğini, Eminönü'nde bir ofiste buluştuklarını, kendisinin tek başına geldiğini, orada Semih Tufan GÜLALTAY’ın kendilerine birifing verdiğini, daha doğrusu oradakilerin kendilerini kısaca tanıttıklarını, ancak o kişileri görünce kendisinde bir rahatsızlık hissettiğini, çünkü bu şahısların bazılarının sakallı filan olduğunu, bu şahısların kendi platformuna (Ulusal Birlik Platformuna) katılacaklarını söylediklerini, kendisinin yurt dışındayken Semih Tufan GÜLALTAY’ın kendi kurduğu platforma kendilerini aldığını ilan ettiğini duyduğunu, araştırma yaptığında bu kişinin Akın BİRDAL suikastinin azmettircisi olduğunu öğrendiğini ve tamamen ilişkisini kestiğini, başkaca bir görüşmelerinin olmadığını beyan etmiştir.
Diğer taraftan şüpheli Ahmet Hurşit TOLON’da alınan ifadesinde Semih Tufan GÜLALTAY ile tanıştığını ve bir kez Maltepedeki ofisinde görüştüğünü beyan etmiştir.
Atatürkçü Düşünce Derneğinde yapılan aramada, “ULUSAL MUTABAKAT EYLEM PLANI” isimli, internet çıktısı olduğu ve elde edilen belgenin içeriğinde,“Üniversite öğretim görevlilerinden, sivil toplum kurumu yöneticilerine kadar birçok kişiden sağlanan dosyalar ve şahıslara ilişkin özel bilgilerin Cumhuriyet Çalışma Grubunda raporlandığı, Ulusal Birlik Hareketinin bizzat dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener ERGUYGUR tarafından kurulduğu ve Cumhuriyet Çalışma Grubundan alınan sivil toplum eylem kararları kapsamında, 225 ayrı sivil toplum kuruluşunun Ulusal Birlik Hareketiyle iş birliğinin sağlandığının” belirtildiği anlaşılmıştır.
Ankara’ daki İşçi Partisinden elde edilen Seagate 5NF02KV8 300GBlık hardiskin içerisindeki doc dosyasında,
“ULUSAL BİRLİK HAREKETİ” isimli word dosyasında, “Her türlü fikir, ideooljik, siyasi ve sosyal farklılıkları bir kenara bırakarak, Anayasal düzen içinde tek devlet, tek vatan, tek millet, tek bayrak ve tek resmi dilde birleşenler, “ÖNCE TÜRKİYE” diyenler, Ulusal Birlik Hareketi’ni oluşturmuşlardır.
*Tape No:6006’da kayıtlı 13.02.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Tamer A…nın yaptığı görüşmede; Tamer A…nın “bundan sonrada işte halka da bu duyuruyu yapmış oluyoruz” “Hareketimizi başlattık diyoruz güzeldi yani” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Tamam şimdi şeyin HURŞİT in şimdi böyle ortada merkezi bir pozisyon takındığını ifade ettiler bana” “Komutanım şimdi el altından şeyler başladı” “… biz bunu açıklamak zorundayız çünki şey var ıııı arkadan kaynamalar var alttan” “Bunu önlemek zorundayız yani onbeşine efendim benim onbeşine canım istiyor da istemiyor da onaltısına” “Bu adamın artık bizimle beraber olması bence şey haline geldi ne zaman yapılacak bu Ulusal Birlik Hareketi toplantısı” dediği, Tamer A…nın “Sen ne zaman istersen senin geldiğin zamanda yapalım” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Geldiğim zaman işte onyedisi panel var” “Onsekizinde yapalım ben orda açıkların derim ki birlikte olmak istemiyoruz diğer arkadaşlarıda” dediği, Tamer A…nın “Şimdi konuşacaz konuşucaz onu” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Görüşün başka türlü bizim işimiz çok sıkıntıya giriyor” dediği, Tamer A…nın “Biz konuşuruz şimdi bağlarız tamam” dediği ,

*Tape No:6021’de kayıtlı 20.02.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Bülent B…nin yaptığı görüşmede; Mehmet Şener ERUYGUR’un “Tamam, bu ÇAYYOLU’nu falan da ikaz etmek lazım.” dediği, Bülent B…nin “ÇAYYOLU Bizimle hareket eden bir arkadaşımızdır.” “ADD, ÇAYYOLU biz olduktan sonra bu üçlü gurup burada çıkacak kararlara her bir şekilde müdahil olur.” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Evet uymak zorunda kalırlar. Çünkü bunlar belli, önce bir direndiler yapmayalım diye.” Dediği,

*Tape No:6024’de kayıtlı, 22.02.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Ercan Y…’nin yaptığı görüşmede; Ercan Y…nin “Sayın komutanım rahatsız ettim, ben Ercan Y….” “Komutanım, biz bu 12 Nisan ile ilgili Emniyet ve Valilikten müsaade yazısını verdik komutanım.” “Dönüyoruz, bir problem yok komutanım, onu arz etmek için aradım. Diğer imzaları topladık.” “Tandoğan komutanım” “Bir emriniz var mı komutanım” dediği ,

*Tape No:6036’da kayıtlı, 05.03.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Selman P…’nin yaptığı görüşmede; Selman P…nin “Bu yine bu Ondört Nisan Grubu gibi yine gruplar yaratacak mıyız ne yapacağız komutanım” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Aman yok, yok delimisin sen ya” “O herif yani o Teyfik KIZGINKAYA denen adamlar” “bunlar çok” ……“Bunlar Milli Mitingciler canım milli mitingciler” “… ONKİ NİSAN her şeyi denetim altında tutuyoruz” dediği ,


*Tape No:6197’ de kayıtlı 05.03.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile X Şahısın yaptığı görüşmede; Ahmet Hurşit TOLON’un “şimdi ona bi söylerseniz biz oraya bunun ADD vasıtasıyla gereğini yaptıracaz, ben tanımadığım için size bi danışayım dedim” dediği, X Şahsın “Zaten Şener paşamla, Taner paşamla Ondört Nisan çalışma grubuna benim karşı çıkmamamın nedeni buydu, önce üç tane albayı sırtlarına sardılar bize karşı kullandılar ve ADD Çankaya şubesinde Şener paşamın desteklediği Süleyman POLAT Ondört Nisan çalışma grubu olarak genel kurula aday” “.. paşam ben zaten bunu her zaman söylüyorum ULUSAL BİRLİK HAREKETİ PLATFORMU ÜÇ MART 2004 BİZ YOLA ÇIKTIK O ZAMAN YÜZ SEKSEN ÜÇ KURULUŞTUK, ATO’DA YAPTIĞIMIZ TOPLANTI İLK TOPLANTIMIZDIR” “sayın paşam o zaman görevdelerdi, e ondan sonra ADD Genel Başkanı oldular.” dediği ,

*Tape No:6078’de kayıtlı, 09.04.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Bedri B…nin yaptığı görüşmede; Bedri B…nin “Bildiğiniz gibi ilerliyoruz diyorsunuz miting hazırlıkları nasıl gidiyor” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Olduğunu söylüyorlar bilmiyorum siz hergün zaten yazıyorsunuz çiziyorsunuz” “Karar verildi acaba bi değişiklik yapılabilir mi diye bi... yaptık ama efendim belirledik bi grup şöle istiyor öbür grup böle istiyor efendim... kendilerine de tebliğ edildi değiştiremeyiz şeklinde bi görüş... diğerlerine nezaketen.....” dediği,
*Tape No: 6097’de kayıtlı, 17.04.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Tamer A…nın yaptığı görüşmede; Tamer A…nın “Mesaj bırakmayayım nasıl olsa bulurum dedim geçen gün işte bu mitingle ilgili bir değerlendirme yaptık” “Şenercim biz salı günü tekrar bir toplantı yapılıyor ondan önce bir platformu Ulusal Birlik Hareketi Platformuna bir bilgi verelim diyoruz pazartesi günü” dediği ,
*Tape No:4914’de kayıtlı, 28.06.2008 günü Erol MÜTERCİMLER’in X Bayan ile yaptığı görüşmede özetle; X Bayan’ın “Yerle ilgili bir daha teyit alayım dedim, Tandoğan ve Sıhhiye arasında çünki şey vardı … henüz kesinleşmemişti … Tandoğan ağırlıklı gidiyo” “Sıhhiyede olabilir” dediği, Erol’un “bu konuda işte YARDIM ALACAĞIMIZ İŞTE EN YÜKSEK YARGIÇLARDAN BİRİSİNİ ARADIM söyledim” “Şimdi aralarında üç dört tane isim kararlaştıracaklar” dediği anlaşılmıştır.
ANADOLU ULUSAL UYANIŞ VE DAYANIŞMA PLATFORMU

2005 yılında emekli olan Hurşit TOLON bir süre sonra İzmir ilinde Anadolu Uyanış ve Dayanışma Platformunu kurmuş ve bu platformun Genel Başkanı olmuştur. Ayrıca yine örgütün kontrol altına aldığı anlaşılan Türkiyem Topluluğuna danışmanlık yaptığı bilinmektedir.
Bunun yanı sıra Ankara da Çay Yolu Platformu, Ulusal Birlik Platformu, Ulusal Güç Birliği Platformu, Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu ile birlikte Ulusal Platformlar Güç Birliğini oluşturmuşlar ve tüm bu sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini sevk ve idare etmeye çalışmıştır.
Bu kapsamda örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda gösteri yürüyüş ve mitingler düzenlemiş, bu çerçevede İzmir de düzenlenen Cumhuriyet Mitingine Anadolu Uyanış ve Dayanışma Platformu olarak katılmışlardır.

“UUPkrLş.doc” isimli EK MSword dosyasının içeriğinde, “ULUSAL UYANIŞ PLATFORMU (UUP)” “Ulusal Uyanış Platformu; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığına, ulusal birlik ve bütünlüğüne yönelik her türlü iç ve dış tehdide karşı toplumu bilinçlendirmek, Çağdaş Cumhuriyetimizin tüm değerlerini ve kazanımlarını korumak amacıyla, aşağıdaki (27) sivil toplum kuruluşu tarafından oluşturulmuştur: (Kuruluş Tarihi:20/Nisan/2006) TÜRK ANNELER DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ, TÜRK ANNELER DERNEĞİ BUCA ŞUBESİ, TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ BORNOVA ŞUBESİ, TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ İZMİR ŞUBESİ, TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ KARŞIYAKA ŞUBESİ, TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ URLA ŞUBESİ, TÜRK KADINLAR KONSEYİ İZMİR ŞUBESİ, TÜRKİYE MUHARİP GAZİLER DERNEĞİ EGE BÖLGESİ BAŞKANLIĞI, TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ BORNOVA ŞUBESİ, TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ KARŞIYAKA ŞUBESİ, TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ KONAK ŞUBESİ, TÜRKİYE YARDIM SEVENLER DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ, ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ (ADD) BALÇOVA ŞUBESİ, İZMİR KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ, KADIN HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ, KÖY ÖĞRETMENLERİYLE HABERLEŞME VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ, TÜRK KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ (GENEL MERKEZİ), TÜRK DÜNYASI KADINLARI DOSTLUK VE DAYANIŞMA DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ, BORNOVA KADINLAR SOSYAL VE KÜLTÜREL DAYANIŞMA DERNEĞİ, İZMİR SEKRETERLER DERNEĞİ, KADIN ADAYLARI DESTEKLEME VE EĞİTME DERNEĞİ (KA-DER), SOROPTİMİST DERNEĞİ GÖZTEPE ŞUBESİ, SOROPTİMİST DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ, SORPTİMİST DERNEĞİ KORDON ŞUBESİ, ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ, GİRİŞİMCİ KADIN DERNEĞİ, TÜRK KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ KARŞIYAKA ŞUBESİ” şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmüştür.
“UUP HURŞİT TOLON BASIN AÇIKLAMASI.doc” isimli EK MSword dosyasının içeriğinde ise ULUSAL UYANIŞ PLATFORMU (UUP) ONURSAL BAŞKANI (E) ORGENERAL HURŞİT TOLON’UN 4 KASIM 2006 TARİHLİ BASIN AÇIKLAMASI’nın yer aldığı, bu açıklmada özetle,
3 Haziran ve 24 Temmuz’da; Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen CUMHURİYET MİTİNGLERİNE, diğer Demokratik Kitle Örgütleri’yle birlikte iştirak edildiği belirtilmiştir.
İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
*Tape No:7458’de kayıtlı 20.02.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Umut arasında yapılan görüşmede; Umut’un “Bu seferberlik Cumhuriyet Seferberliği ayağı ne iş la O Mümtaz Uluç GÜRKAN topluyor Türkiyem topluluğu birleşiyor,…, ULUSAL UYANIŞ TOPLULUĞU ANKARA’DA BİRLEŞİYOR” dediği, Ahmet Tuncay’ın “Yapsınlar yapsınlar iyi olur iyi olur yapsınlar” dediği,
Tape No:4265’de kayıtlı, 04.03.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile B.Zafer F… ile yaptığı görüşmede; B.Zafer F…’nın “iyi günler ben ZAFER F…, Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliğinden, Arastan almıştım telefonunuzu” “Evet ben sizin ziyaretinize gelmiştik biz” “Sivil Toplum Kuruluşları Birliği olarak” “Hatırlıyosanız iki kere, birinci orduda” “İstanbul kadın kuruluşları birliği koordinatörü Nazan MOROĞLUyla birlikte” “Evet şimdi efendim eğer vaktiniz müsaitse sizinle birazcık bazı şeyler söylemek istiyorum” “şimdi bir İstanbul daki aşağı yukarı elli yedi tane kuruluşun bi araya gelmesiyle oluşun bir birliğiz biz, bu birlik biliyorsunuz aynı zamanda Cumhuriyet Mitinglerine de büyük bir katkı yapmıştır ve İstanbuldaki Çağlayan Mitingini de düzenlemiştir. Şimdi biz amacımız tabi bütün Türkiye deki sivil toplum kuruluşlarının cumhuriyetçi sivil toplum kuruluşlarının bir eş güdümle bir araya gelmesi ortak hareket etmesi iken gördük ki Ankarada iki grup var” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Hayır, hemen ben bi anlatayım, tesadüfen onun Genel Kurul Toplantısı başlamak üzere şimdi sözcümüzde burda” “Maalesef Ankarada iki grup birilerinden oluştu ben ben şimdi o sizin iki grup dediğiniz grubun bir diğeriyle Ulusal Platformlar Güç Birliği şimdi” dediği, B.Zafer F…’nın “Evet bu UPEK” dediği “Burası dernek değil platform. Bunların beşi Ankarada kurul… Ankarada bulunan platformlar” “Ben size söyleyim ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU, ULUSAL BİRLİK HAREKETİ PLATFORMU, TÜRKİYEM GRUBU, benim mensubu olduğum ANADOLU ULUSAL UYANIŞ VE DAYANIŞMA PLATFORMU” “ÇAY YOLU PLATFORMU, beş platformuz biz şimdi biz burada” “Yani hem bizle geldi Tuncay ÖZKAN benim arkadaşım, yıllardır arkadaşım hem bizle geldi konuştu hem de irtibatlı şeyle.. yani..” “Hayır hayır sonra biz bi araya gelelim bide siz bu bizim toplantımıza teşrif edin Oniki Nisana da hazırlıklı olun Nazan hanım söylemiştir size” dediği,
Tape No:4269’da kayıtlı, 05.03.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON’un Satılmış ….? ile yaptığı görüşmede; bir süre sohbet ettikten sonra,Ahmet Hurşit TOLON’un “Ben şimdi Ulusal Uyanış Platformunu iğne oyasıyla bugüne getirdim” “ben Türkiyem grubuyla ADD'yi yan yana getirmiş olmaktan dolayı suçlanıyorum.” “Ama ben bu grupları bir araya getirmek için iki sene sokakta koştum” “Tamam bak üstadım üstadım bak üstadım ona birşey demiyorum bak üstadım ama benim saygım var bakma biz orda masanın başında öyle olmaz böyle olmaz fikir tartışması ama bizim saygı kişiye saygımız var anlayışa saygımız var ben bir defa o kuruma saygım var ya TÜRKİYEM GRUBUNUN BİR ELEMANIYIM BEN saygım var” “Benim endişem, İĞNEYLE KUYU KAZIP BÜTÜN BU SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI BERABER BİRLİKTE DÜŞÜNMEYE BU MEMLEKET HEPİMİZİN”

*Tape No:6269’ da kayıtlı 02.04.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile Ali E...nin yaptığı görüşmede; Ahmet Hurşit TOLON’un “Selam ve saygılar muhterem hocam …” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Bide bugün şeyi okuyun Vakiti, Vakiti size saldırıyor” “Size saldırmıyor ŞEYE SALDIRIYO BİR NUMARANIZA SALDIRIYO” “Arkasında diyorki bütün işleri o yürütüyor diyor sizin için filanca tarihli filan emride o yayınladıyor filan diyo” dediği anlaşılmıştır.

*Tape No:6270’ da kayıtlı 02.04.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile Sinan AYGÜN’ün ile yaptığı görüşmede; Ahmet Hurşit TOLON’un “..... Kolay gelsin diyorum sizi meşgul etmek istemiyorum ama bir şey arz etcem” “Günler azalıyor bayraklar konusunda lütfedeceğiniz talimatınıza ...” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Ben İstanbuldayım onun notunu alıyımda şimdi aşağıda bakıyım ne kadar bayrağımız kaldı bilgi veriyim ben size” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Ne kadar bayrak lütfederseniz o kadar mutlu edeceeğinizi biliyorsunuz” dediği, Sinan AYGÜN’ün “Tamam Komutanım mesajı aldım” dediği
*Tape No:6276 da kayıtlı 04.04.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile Yiğit B…nin yaptığı görüşmede; Ahmet Hurşit TOLON’un “.. cumartesi beraber olacaz .. siz son konuşmacısınız” “.. sizinle bitecek miting” Yiğit B...nin “Anlıyorum sayın paşam …TUNCAY ÖZKAN varmı bu organizasyon komitesinde” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Hayır konuşmuyacak” “Ben konuştum bakın benim dostum arkadaşım işte bunları sizle başbaşa konuşma şansım yok şimdi TUNCAY la oturdum yani TUNCAY tamam proğramında veriyor şimdi TUNCAY a dedimki bak TUNCAY biz iki üç şeye karşıyız” “ASKERİ KİMLİĞİ OLANLAR KONUŞMUYACAK bir” “SİYASETTE BELLİ BİR SÜRECİ GEÇİRMİŞ BİLİNEN SİYASİ KİMLİĞİN ÇERCEVESİ İÇİNE OTURMUŞ KİŞİLER KONUŞMUYACAK YOKSA HERKEZİN BİR SİYASİ İNANCI var İki” “üç ,Yüzü bu mitinglerde eskimiş adamlar olmuyacak tamam dolayısıyla siz kaç kişisiniz biliyormusun” dediği anlaşılmıştır.

TÜRKİYEM TOPLULUĞU

Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden, Türkiyem Topluluğu isimli Sivil Toplum Örgütünün şüpheli Mustafa ÖZBEK tarafından kurulduğu, Ahmet Hurşit TOLON’un danışmanlık yaptığı, İstanbul Sorumlusunun ise Kemal KERİNÇSİZ olduğu anlaşılmıştır.
Şüpheli Ahmet Hurşit TOLON’un Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “Türkiyem Topluluğu isimli bir topluluk vardır. bu topluluğun kuruluşu 2005 yılı sonlarına doğrudur. Kuruluş Metal Sendikası binasındadır ve sözcüsü Mustafa Özbek'dir. Eski siyasileri biraraya getirip çoğunlukla sağ ve MHP tandanslılardan oluşur. 2005 yılının sonlarında toplantılarına gittim, hep eski siyasileri gördüm. bunlar bir siyasi parti kurulması amacıyla yola çıktılar. 1.kurultaylarında anladılar ki siyasi parti kuramıyorlar, bir siyasi dernek kurmaya yöneldiler.
Mustafa Özbek aynı zamanda Metal Sendikası, Türk boyları Konfederasyonu başkanıdır. Toplantıya 600 kişi katılmıştır. Burada bir siyasi parti kurmak çabası olduğunu gördüm. Ben tepeden inme bu işlerin olmayacağını dile getirdim. . Türkiyem Topluluğunun 60 danışmanından bir tanesiyim” dediği anlaşılmıştır.

Türk Metaş İş Sendikası Manisa Şube Başkanı Mehmet Ali ÖZALTIN’ın bir gazetede çıkan açıklamaları ile ilgili Bilgi Sahibi olarak alınan ifadesinde özetle;

Türkiyem topluluğunun Manisa’da, sendika başkanının görevlendirdiği ART televizyonunda program yapan kişilerin katılımıyla iki üç toplantı yapıldığı, toplantılara genelde emekli Subay ve Astsubay ile öğretmen emeklileri ve başka mesleklerden kişiler ile halktan katılanların da olduğu, bunların dokümanlarının Satılmış ERDAL’da olduğu, Türkiyem topluluğunu sözde desteklemek için sendika genel başkanı Mustafa ÖZBEK’ in talimatı ile altı derneği bir araya getirip Saruhanbey federasyonunu kurduğunu, başkanlığını da yaptığını, bu federasyonun en büyük etkinliğinin Cumhuriyet mitinglerine destek sağladığı, hatta 05.05.2007 tarihinde yapılan Manisa mitinginin tüm organizasyon ve masraflarını karşıladıklarını, İzmir ilinde yapılan Cumhuriyet Mitingine de Manisa dan üç otobüs ile katıldıklarını, bunun yanında kumanya, bayrak temin ederek lojistik destek sağladıklarını, bu harcamaların sendikanın imkanları ile karşılandığını, sendika üyelerinin talimat ile bu mitinglere zorunlu olarak katıldığını, 24.06.2007 tarihinde Bursa ilinde yapılan mitinge de yine genel merkezin talimatı ile Manisa ilinden 10 otobüs ile katıldıklarını, Bursa’da tüm talimatları ve organizasyonu emekli Orgeneral Hurşit TOLON’un verdiği, hatta konuşmacı olarak katılanların sıralamasını bile kendisinin düzenlediği, Hurşit TOLON’ un mitingi organize etmesinin tepki ile karşılandığını, Bursa ilinde sendikaya üye 30.000 işçi olmasına rağmen en fazla 500 işçinin katıldığını, kullandıkları otobüslerin ücretlerini de baskı ile işverenden sağladıklarını, işverenler buna tepki gösterse de toplu iş sözleşmelerinde sıkıntı yaşamamak ve aradaki samimiyet nedeniyle otobüs ücretlerini ödediklerini, İstanbul ilinden katılanlara en büyük desteği KOÇ grubunun verdiği katılanların ulaşım ve kumanya ihtiyaçlarını da yine KOÇ grubunun karşıladığını,

Türkiyem topluluğunun toplantılarının Ankara ilinde Büyük Anadolu otelinde yapıldığı, otelin kişi başına geceliği 100 USD. olduğu, faturanın sendikaya kesildiği, Türkiyem topluluğu içerisinde kuruluşunda emekli general Alaattin PARMAKSIZ, gazeteci ve öğretim görevlisi Hasan AYDIN, Mustafa BALBAY, Osman ŞAHİN isimli emekli askerin olduğu, bütün bu faaliyetleri en iyi bilen kişinin Satılmış ERDAL olduğunu, sendika genel başkanı Mustafa ÖZBEK’ in Emekli Albay Erdal SARIZEYBEK ile arasının iyi olduğu kendisine maddi destek sağladığı, Mustafa ÖZBEK’ in oğlu Ahmet ÖZBEK’ in yönetim kurulu başkanlığını yaptığı ART televizyonunda Mustafa BALBAY, Emin ÇÖLAŞAN ve Erdal SARIZEYBEK program yaptığını,

Türkiyem topluluğunun İstanbul sorumluluğunu Avukat Kemal KERİNÇSİZ’in yaptığını, sendika genel başkan yardımcıları Mecit HAZIR ile Pevrul KAVLAK’ın kendisini arayarak, 2006 yılı içerisinde Yunanlı turistlerin İzmir-Bergama da kilisede ayin yapacaklarını bu ayinin engellenmesi için bu ilçeye giderek olay çıkartmalarını istemeleri üzerine iki otobüs halinde yaklaşık 80-100 kişi bu ilçeye gidip bazı olaylar çıkararak ayinin yapılmasını engellediklerini, burada ne şekilde hareket edileceğine dair talimatları Türkiyem topluluğu İstanbul sorumlusu Avukat Kemal KERİNÇSİZ’in verdiğini, cep telefon numarasını genel başkan yardımcısı Mecit HAZIR’ın verdiğini bu şekilde Bergama da yapılacak olan eylem ile ilgili talimatları Kemal KERİNÇSİZ’in bizzat verdiğini,

Rauf DEKTAŞ KKTC. Cumhurbaşkanı iken 2003 yılında Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa ÖZBEK’ in talimatı ile bu ülkenin vatandaşlığını aldığını, hatta o dönemde bu ülkede yapılan seçimlere de müdahale ettiklerini ve Yalçın TANFER’in bu ülkeye çok sayıda kişiyi götürdüğü, desteği ile Derviş EROĞLU’nun seçimleri kazandığını,

Türk Metal Sendikası başkanı Mustafa ÖZBEK’in ülkücü görüşe sahip olduğu sendika yönetiminin de yine aynı görüşten kişilerden oluştuğu ancak DEHAP’ ın 2. Olağan üstü kongresi 09.06.2003 tarihinde Türk Metal sendikasına ait Büyük Anadolu otelinin kapalı spor salonunda yapıldığı, sendika üyeleri olağan üstü kongrenin burada yapılmasından ve burada Türk bayrağına yapılan hakaret ve istiklal marşının okunmaması nedeniyle tepki gösterdiği, öğrendiği kadarıyla DEHAP’ın kongre yapabilecek bir yer bulamadığı ve Büyük Anadolu otelini de Yalçın KÜÇÜK’ün ayarladığı ve Yalçın KÜÇÜK şuan da sürekli ART televizyonunda program yaptığını,

Şube başkanlığını yaptığı Manisa Türk Metal sendikasına her ay (14) ayrı dergi bunların yanında (32) ayrı kitabın da genel merkez tarafından ücretsiz olarak gönderildiği, kitaplar arasında Ergenekon soruşturmasından dolayı cezaevinde bulunan Ergün POYRAZ’ın Musanın Çocukları isimli 3000 adet kitabın da ücretsiz olarak genel merkez tarafından gönderildiği, derneklere gelip gidenlere kitapları dağıttıklarını dağıtım yaptıkları bu kitapların arasında o tarihlerde yasaklı olan bile olduğunu,

Türk Metal sendikası genel başkan Mustafa ÖZBEK ve genel başkan vekili Pevrul KAVLAK’ın sözleşmelerde işverenden ART televizyonu için reklam alması yönünde baskılar yaptığını sürekli bir an önce reklam konusu çöz diye baskı yapmaya devam ettiklerini, Mustafa ÖZBEK Mustafa BALBAY ile ART televizyonunda yaptığı programın faturasının sendikaya kesildiğini, Mustafa BALBAY, Emin ÇÖLAŞAN gibi kişiler tarafından ART televizyonunda genellikle mevcut olan hükümetin aleyhine olan programlar yapıldığını, bu şahıslara gider makbuzu adı altında sendikadan para ödendiğini, sendikaya hibe edilen araç ve gereç ile çalışan personelin ART televizyonunda kullanıldığını naklen yayın aracının bir dönem KOÇ Holding’e ait Ford firmasında genel müdürlük yapan Turgay DURAK tarafından sendikaya hibe edildiğini ancak aracın ART televizyonunda kullanıldığını,

ART televizyonunda sendikanın imkanları kullanılarak mevcut hükümete karşı aleyhte bir kampanya yürütüldüğü, Cumhuriyet mitingleri de yine Türk Metal Sendikası tarafından organize ve finanse edildiği bütün bunların da işçilerin alın teri ile yapıldığını,
2007 yılı Aralık ve 2008 yılı Mayıs ayı içerisinde Türkiyem topluluğu üyeleri siyasi parti kurmak için üç gün Ankara ilinde Büyük Anadolu otelinde üçer gün süre ile toplantı yaptığı, bu toplantılara emekli Orgeneral Hurşit TOLON, emekli askerler Osman ŞAHİN, Alaaddin PARMAKSIZ, gazeteci Mustafa BALBAY, Profesör Dr. Yaşar HACISALİHOĞLU gibi isimlerin katıldığı, konuşmalarında mevcut hükümete karşı yeni bir hareket oluşturulması gerektiğini söylediklerini, Mustafa ÖZBEK’in ısrarla Mustafa YILDIRIM tarafından yazılan “Sivil Örümceğin Ağında “ ve Ergün POYRAZ’ ın “Musa’nın Çocukları “ isimli kitapları mutlaka okumaları ve çevrelerinde bulunan herkese okutmaları talimat verdiğini,

Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa ÖZBEK’in bir dönem sendikayı bırakmayı düşündüğü ancak kendisinden sonra gelen kişinin hesaplardan dolayı kendisini zor durumda bırakabileceğinden korktuğunu Türkiyem topluluğunun oluşmasından sonra ise görevi bırakmaktan vazgeçtiğini, Biga, Gebze, İstanbul ve Çerkezköy şube başkanlıklarına yasaya aykırı olarak bir gün bile işçilik yapmayan sendikada şoför, güvenlik görevlisi, odacı vb. görevler yapan akrabalarını getirdiğini Çalışma Bakanlığına bunu dilekçe ile bildirdiğini,

Eski genel başkan vekili Mahmut TAŞDEMİR’den 26.08.1996 tarihinde İstanbul ilinde Mustafa ÖZBEK’ in desteklediği adaya karşı seçime giren ve 3 oy farkla seçimi kazanın Alirıza MERT isimli şahsın 2006 yılı Eylül ayında sendika genel sekreteri olan Muharrem ASLIYÜCE tarafından silahla ayaklarından vurdurulduğunu, bu şahsın başka suçlardan da sabıkasının olduğunu, Pendek adliyesinde işlediği bu suçtan davasının olduğunu ancak mağdurların tehdit ve baskı ile davalarından vazgeçirildiğini zaman zaman sendika şube seçimlerinde başkanın gösterdiği adaylara rakip olunmaması, olunursa Alirıza MERT’ in durumu örnek olarak gösterildiğini beyan etmiştir.
ÇAYYOLU PLATFORMU
Şüpheli Hurşit TOLON’un İstanbul Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesinde; “Ankara ilinde birçok dernek, Vakıf, meslek kuruluşunu, bünyesinde bulunduran platformlar mevcuttur. Bunlardan Çay Yolu Platformu, Ulusal Birlik Platformu, Ulusal Güç Birliği Platformu, Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma platformu, beraberlikle oluşturdukları Ulusal Platformlar güç birliği olarak bazı konularda birlikte çalışmaktadırlar. Bu kapsamda Ankarada düzenlenen 12 Nisan mitingi için, benimde içinde bulunduğum, platform temsilcisi olan bir heyet, ATO başkanı Sinan AYGÜN’ün ziyaret edilerek, kendisinden mitingle ilgili destek talebinde bulunulmuştur.” dediği anlaşılmıştır.
ULUSAL PLATFORMLAR GÜÇ BİRLİĞİ (UPG)
Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden Ergenekon terör örgütü Sivil Toplum Örgütlerini daha güçlü ve etkin kılmak için değişik isimler altında oluşturdukları platformları “ULUSAL PLATFORMLAR GÜÇ BİRLİĞİ” adı altında toplamışlardır.
Emcet OLCAYTU isimli şahsa ait Datronlaptop marka bilgisayarına elde edilen fujitsu harddiskin içinde bulunan doc dosyasında, “UPG_Basin_Aciklamasi_13[1].02.2008[1]” isimli word sayfasında; “13 Şubat 2008 tarihli ULUSAL PLATFORMLAR GÜÇBİRLİĞİ basın bildirisinde,
Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu, Çayyolu Platformu, Toplumsal Güç Birliği Platformu, Türkiyem Gurubu ve Ulusal Birlik Hareketi Platformu 18 Ocak 2008 tarihinde bir araya gelerek bundan sonraki ortak faaliyetlerini “Ulusal Platformlar Güçbirliği” adı altında yürütme kararı almışlardır. Bilahare bu birlikteliğe; Adana, Antalya, Eskişehir, Gaziantep, Isparta, İzmir, Konya, Karadeniz Ereğlisi Ulusal Uyanış Platformları ve Samsun Sivil Toplum Örgütleri Platformu da katılmışlardır. Böylece “Ulusal Güç Birliği; 14 platform ve bu platformlara mensup tüzel kişiliği olan çok sayıda dernek, sendika, vakıf ve kurumdan oluşmuştur.
Ulusal Güç Birliği’nin ANKARA’da olduğu gibi Türkiye’nin büyük bir bölümünde il ve ilçelerde de “Eşgüdüm Merkezleri” oluşturulmaktadır. Çok tabiidir ki gelecekte aynı amaçlı kuruluşların katılımı ile “Ulusal Platformlar Güçbirliği” daha da büyüyüp güçlenecektir. Bu metin UPEK - Ulusal Platformlar Esgüdüm Kurulu’nca oluşturulmuştur” şeklinde yazıların olduğu,
Şüpheli Ahmet Hurşit TOLON ait Ankara ili Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi Park Caddesi Ata Park sitesi No.1 Çay Yolu Yeni Mahalle sayılı adresinde yapılan arasında el konulan belgelerin incelemesinde;
“Laik Cumhuriyetten yana Siyasi Parti Liderlerine ve Demokratik Kitle Örgütleri Liderlerine Arzımdır” başlıklı dokümanda;
Demokratik kitle örgütlerinin bu güne kadar üstlerine düşen görevleri fazlası ile yaptıkları, DÜNYAYI ŞAŞIRTAN MİTİNGLER YAPTIKLARI, onların bu eylemlerinden dolayı övgü ile anılacağı, ancak asıl amaç olan iktidarı uyarma ve değiştirmeyi başaramadıklarını, eylemleri yapan grubun siyasi ayağının eksik olduğunu, bu konuda yapılacak tek şeyin olduğu UPEG temsilcilerinin uygun gördükleri siyasi parti liderlerini ziyaret ederek birlikte hareket etmeye davet etmek gerektiği, birlikte hareket gücünü yaratmanın öncelikle ana muhalefet partisi genel başkanı Deniz BAYKAL’a düştüğünü, o yapmıyor ise Cumhuriyetten yana olan diğer partiler ve demokratik kitle örgütleri ile birlikte hareket edilmesi gerektiği, şeklinde bilgilerin yer aldığı görülmüştür.

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “FIL15108.DOC” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde “ULUSAL BİRLİK KONSEYİ” başlıklı belgenin tamamının 2 sayfadan ibaret olduğu, “ÜNİVERSİTELER: başlığı altında KEMAL ALEMDAROĞLU, MESLEK ODALARI: başlığı altında SİNAN AYGÜN, BASIN:başlığı altında İLHAN SELÇUK, FERİT İLSEVER, PLATFORMLAR VE ULUSAL GÜÇBİRLİKLERİ: başlığı altında AV.NUSRET SENEM” isimlerinin yazılı olduğu görülmüştür.

Birol BASARAN isimli şahsa ait, WD marka, seri numarası WXCX07933853 olan hard disk üzerinde yapılan incelemede ; “ULUSAL BİRLİK KONSEYİ.doc” isimli MSword dosyası incelendiğinde;
Söz konusu belgede, İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Kemal ALEMDAROĞLU’nun düzenlediği Halkçılık Sempozyumunda sarf ettiği “Kuvayı Milliye Hareketini başlatıyoruz” sözlerinden dolayı belli bir takım gruplarca hedef alındığı, bu nedenle Prof. Dr. Kemal ALEMDAROĞLU’nun yanında ve konunun sonuna kadar takipçisi olduklarını; ayrıca bundan böyle Kuvayı Milliye ruhuyla yaptıkları mücadeleyi daha örgütlü ve daha kararlı olarak sürdüreceklerini ilan eden belge olduğu görülmüştür.
İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI

*Tape No:6039, 05.03.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Derya K…nın yaptığı görüşmede; Derya K…nın “Bu Cumartesi günkü panelle ilgili olarak” “… Ulusal Platformlar Güç Birliği adına… şeye katılımcılar arasına bu şekliyle yazılmasını söyledi” dediği ,

*Tape No:6207’ de kayıtlı 07.03.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile Tuncer B…nın yaptığı görüşmede; A.H.TOLON’ un “…. şimdi biraz sonra ciddi bir çalışmaya gireceğiz. 12 Nisan. …” “Ben alıyorum gazetemizi. Her tarafa dağıtıyorum” dediği, Tuncer …nın “Sağolun” dediği, A.H.TOLON’ un “Şimdi 12 Nisan da” “Ankara da” “çok katılımlı büyük çaplı bir miting yapılacak” “Bu miting için gerekli başvurular yapıldı duyurular yapıldı. Filan hepsi yapıldı” “15 büyük platform bir araya gelerek organize ediyor bunu” “Ulusal Güç Birliği Platformu düzenliyor” dediği,
*Tape No:6209’ de kayıtlı 07.03.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile Bedi S… B…nin yaptığı görüşmede; A.H.TOLON’ un “… bizim Ankarada ... Oluşturduğumuz çok büyük bir Sivil Toplum Kuruluşları Birlikteliği var. Ulusal Platformlar Güç Birlği” “… bu platform ADD ki zaten onu siz danışmanısınız. ADD heyeti burada. Bizi tanıyorsunuz Samsun’a beraber gittik” “Hocam bunu bilerek söyledim şimdi bir şey söyleyeyim mi ALLAHTAN VARSINIZ BERABER YÜRÜYORUZ BU İŞ OLMUŞTUR HOCAM. … 12 nisan Cumartesi sayın hocam” dediği ,
Tape No:6218, 11.03.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile Sinan AYGÜN arasındaki görüşmede özetle; Ahmet Hurşit TOLON’un “Saygıdeğer başkanım bu saatte rahatsız ettim özür dilerim müsait misiniz?” “Saygıdeğer başkanım biliyorsunuz burada olağanüstü birliktelik oluştu UPEK Ulusal Platformlar Güç Birliği birlikte gelmek istiyorlar ben üstlendim bunu kabul buyurursanız hem o gün zat alinizi hemde sayın HABERALı ziyaret edeceğiz müsaitse programınız Perşembe günü” dediği,
*Tape No:6226 da kayıtlı 13.03.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile Gülnevin E…nin yaptığı görüşmede; A.H.TOLON’un “Şimdi ben haftada üç defa dörtdefa iki platformun bi de ordaki UPEK toplantısına katılıyorum tabi öle geçiyo. …” dediği ,
*Tape No: 7508, 13.03.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Hurşit TOLON arasında yapılan görüşmede; A.H.TOLON’un “BU ÇIKTIĞIMIZ VE AMA SİZİN ÖNDE GİTTİĞİNİZ yolda Allah gücümüze güç katsın bu bir,…, Dinleyenlerde bundan nasibini alsın iki,…, Burada belki belki değil muhakkak biliyorsunuz daha önce konuştuk BURADA Bİ SÜRÜ PLATFORM BİR ARAYA GELDİ BIRAK DERNEĞİ,…, Yani işte bu Ulusal Güç Birliği,…, Efendim Ulusal Birlik Hareketi, Anadolu Ulusal Dayanışma Platformu, Çay Yolu may yolu bir sürü yani PLATFORMLAR ŞİMDİ BİRLİKTE DÜŞÜNÜYOR BİRLİKTE ÜRETİYOR”dediği,
BİZ KAÇ KİŞİYİZ PLATFORMU

Şüpheli Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın 25.09.2008 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesinde;
“Son genel seçimler sonrasında, yani 22 Temmuz sonrasında AKPnin büyük çoğunlukla elde etmiş olduğu iktidar karşısında bir muhalefetin olmadığını düşünerek demokrasi ve çoğulculuğun yaşaması için Biz Kaç Kişiyiz diye sordum. Bu konuyu 12 Eylülde televizyonda açıklamayı düşündüm. Çünkü 12 Eylülün Türkiye’ye çok ağır bedeller ödetmiş bir faşist darbenin yıl dönümü olarak düşündüğüm için o tarihte açıklamayı uygun gördüm. Ancak RTÜK o tarihte Kanaltürk Ana Haber için program durdurma yaptırımı vardı. Bu nedenle o gün açıklama yapamadım. Ancak bir sonraki gün bahsettiğim düşüncemi haber programında açıkladım ve Biz Kaç Kişiyiz diye sordum. Bu sadece benim fikrimdi. Bu amaçla bir internet sitesi oluşturduk. Siteye bir hafta içersinde 300 bin kişi civarında müracaatta bulunuldu. Düşünceme karşı bu kadar talep olmasından dolayı bu hareketi bir sivil toplum örgütüne dönüştürmeyi düşündüm. Bu amaçla İstanbul ve Anakara’da birçok sivil toplum örgütü ile görüşmeler yaptım. Bunların içersinde Mehmet Şener ERUYGUR ve Ahmet Hurşit TOLON yoktur. Herhangi bir görüşte almadım. İlerleyen dönem içersinde de yasal müracaatlarımı yaparak “Biz Kaç Kişiyiz” sivil toplum platformu olarak faaliyete geçti.
Biz Kaç Kişiyiz sivil toplum platformunun kuruluş finansmanını kendim karşıladım. Zaten maliyeti çok cüzidir. İnternette oluşturulan bir site ve sonrasında üyelerin müracaatı ile 1 Milyon 300 Bin üyeye ulaştık. Ancak ilk dönemde üyelerimizden herhangi bir aidat almadık. Sonraki dönemde siteye yönelik bazı saldırılar oldu. Bu nedenle kimin girip çıktığını kontrol altına alabilmek için aidat sistemine geçtik. Bu şekilde iki bölümlü bir site haline geldi. Aidat ödenen kısımda yaklaşık 3 bin kişi kayıtlıdır. Bunlardan yıllık olarak kişi başına 10 YTL ücret alınır. Ayrıca reklam geliri olarak üyelerin kendi aralarında topladıkları bir yılda 158 Bin YTL reklam geliri toplandı. Bunların hepsi faturalıdır ve reklam verenlerin isimleri sitede yayınlanır. Toplanan paralar sitenin işletim şirketi olan Penna Reklam Organizasyon şirketi hesabına yatırılmaktadır. Toplanan paralar sitenin giderlerine harcanmaktadır. Bu harcamaları da bahsi geçen şirket yapmaktadır. Siteyle ilgili tüm yasal bilgiler sitenin içersinde mevcuttur. Ayrıca şunuda eklemek istiyorum. Biz Kaç Kişiyiz platformu dünyada ilk kez oluşturulan şeffaf bir yapıdır. Yöneticileri, ilkeleri, amacı, kapsamı, üyelerinin cep telefonlarına varıncaya kadar hertürlü bilgi internet sitesinde bulunan bir yapıdır” şeklinde beyanda bulunduğu,

*Tape No:7779, 04.01.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Murat arasında yapılan görüşmede; Murat’ın “Yarın sana geliyor Muhittin abi dimi abi” dediği, Ahmet Tuncay’ın “Şey çok iyi olacak gelsin 60 kişilik tam 60 kişilik bir kadro kurdurucam ona tamam,… De ki yani istiyorsan şey yapalım birlikte toplantı yapalım Tuncay abi ile birlikte de,… Yani adamın anasını iyilikle belleme operasyonu yapacağız” dediği ,
*Tape No:7782, 06.01.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile İrfan…? Arasında yapılan görüşmede; A.Tuncay ÖZKAN’ın; “İrfan abi Siteye niye girmiyonuz mu abi ya” “Ya ben biliyorum ya ...ulan İrfan….insaf et dur bir Dakka…..sen adamın anasını iyilikle s… denklemini biliyor musun?” “Yarın sabahtan itibaren iş başka oluyor hadi öptüm” “Program yazılıyor MİLLETİN ANASINI İYİLİKLE S…… başka türlü büyemeyiz” dediği,

*Tape No:6045, 11.03.2008 günü Mehmet Şener ERUYGUR ile Tamer…? in yaptığı görüşmede; Tamer’in “… komutanım saygılar hayrola” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Sağolun iyiyim komutanım .. dün aradım bir kaç defa” “Öbür konuda mutabakat bildirildimi diğer tarafa” “O şeyle ilgili biz kaç kişiyiz ile ilgili” dediği, Tamer’in “… yok birşey söylemedik” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Söylemedik onu bir şeye mümtaz hocaya falan bildirmek gerekiyor muydu bilmiyorum ki” dediği,
*Tape No:6238 de kayıtlı 18.03.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile Gönül C…nin yaptığı görüşmede; A.H.TOLON’ un “Bu Ulusal Egemenlik düzenlemesini ulusal egemenliğimize değer veren 1000 e yakın kuruluş meydana getiriyor ayrıca bizim Tuncay ÖZKANın Biz Kaç Kişiyiz grubu ile beraber oluyor bu iş” dediği,

*Tape No:7798, 29.01.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Mehmet Şener ERUYGUR arasında yapılan görüşmede; Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın “Paşam dün biz konuştuk,…, SİZİN SÖYLEDİĞİNİZ NOKTA DA ARKADAŞLARIMIZLA MUTABIK KALDIK,…, Zamanlama ve bu olgu ile ilgili olarak sivil toplum görüş kuruluşlarını toptancı görüşü oluşana kadar,…, YANİ SİZ BU KONU DA BİR FİKİR OLUŞTURANA KADAR SİZİ BEKLEYECEĞİZ BİZ,…,” dediği, Mehmet Şener ERUYGUR’un “Çok güzel bu tabi size biraz daha güç verecek daha inandırıcılık sağlayacak diye düşünüyorum” dediği ,

*Tape No:7801, 31.01.2008 günü Hurşit TOLON ile Ahmet Tuncay ÖZKAN arasında yapılan görüşmede; “O dedi kusura bakmayın... bak bunu sizden duymak beni ve bütün yönetimi mutlu edecek,…, Hayır Niye biliyor musunuz hep öyle yap... AZİZ DOSTUM BİZ SENLE KADER ARKADAŞIYIZ KADER ARKADAŞI,…, BERABER ÇIKTIK YOLA HATIRLARSAN, şimdi beni de başladılar sana saldırıyorlar şimdi bana da saldırıyorlar...” dediği,

*Tape No:7452, 05.02.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile CUMOK (Cumhuriyet Gazetesi Okurları) İzmir Temsilcisi Demet G… arasında yapılan görüşmede; Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın “Şimdi sen de arkadaşlarla bunu konuşmanı istiyoruz eğer onaylarsan Ankara’da bu akşam o toplantı olacak EYLEM BİRLİKTELİĞİ SAĞLANMIŞ OLACAK diyoruz ki bir CUMHURİYET MİTİNGLERİNİN laik cumhuriyet mitingi olarak yeniden başlatıyoruz”dediği,

*Tape No: 7809, 06.02.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Mehmet Şener ERUYGUR arasında yapılan görüşmede; Ahmet Tuncay’ın “Ankara’ya gidiyorum paşam çok karıştı ortalık,…, Bizim çocuklar falan,…, İzmir'i de çağırdım Ankara’ya” dediği, Mehmet Şener’in “Tamam onları toplanıyorsunuz,…, ŞİMDİ BİZ ORTAK BİR FAALİYETLE İLGİLİ BİR GÜN TESPİTİ DE YAPTIK da zaten ne zaman dönüyorsun” dediği, Mehmet Şener’in “…bakın şimdi şey ne yapıyor o yani BAHÇELİ’nin verdiği cevap yani kendi yaptığı şeyin kötü bir şey olduğunun bilincinde artık etrafa şey atıyor çamur atıyor” dediği, Ahmet Tuncay’ın “Çamur atıyor Türk Milliyetçiliğine düşmanlığı artıyor” dediği,

*Tape No: 7817, 12.02.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Fuat Y… arasında yapılan görüşmede; Fuat’ın “Abi boğuşursun helal olsun sana valla helal olsun sana bu halk da alttan biraz bunun peşine takılırsa” dediği, Ahmet Tuncay’ın “Şu bizim eski zamanlardaki gibi MAHALLE DİRENİŞ KOMİTELERİ GİBİ YÜRÜYELİM DİYORUM YA” dediği,
*Tape No: 7820, 15.02.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Mehmet Şener ERUYGUR arasında yapılan görüşmede; Ahmet Tuncay’ın yapılacak sivil toplum hareketlerini kastederek “YOK PAŞAM ZATEN BİZ SİZİN GÖRÜŞÜNÜZÜ BENİMSEDİK,…, SİZ NASIL BİR YOL ÇİZERSENİZ ÖYLE İLERLİYCEZ PAŞAM” dediği,

Tape No:7513, 14.03.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile İsmail T… arasında yapılan görüşmede; İsmail’in “...İYİ NE YAPALIM ORTALIĞI KARIŞTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ” dediği, A.Tuncay ÖZKAN’ın; “Sen bizim bizim ekranımıza baktın mı bugün hiç” dediği,

Tape No:7739, 24.07.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Ayhan Ö… arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; A.T.ÖZKAN’ın "Ergenekon ATV ye kon Ergenekon omleti yapacaksınız oğlum ATV nin önünde” “TOPLA HERKESİ ŞU SENİN SULTANGAZİ MİDİR ATADIĞI YÖNETİCİLER VAR YA O İBNELERİ DE AL DOĞRU DÜZGÜN EYLEM YAPSIN İBNELER” dediği, Ayhan Ö…nün “şimdi onları tartışıyorduk” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “ONLARI DA ONLARI TARTIŞMAYI BIRAKIN HADİ ATLAYIN OTOBÜSLERE GİDİN” “ERGENEKON ARTIK OĞLUM BU BÖYLE SUSMAKLA FALAN OLACAK BİŞEY DEĞİL YANİ BUNLARIN A… K… LAZIM” dediği, Ayhan Ö…nün “benim msn de şey yazıyor abi zaten her yere koncuyuz” “her yere kon” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “BAK ŞİMDİ BU ATV YE BUNUN HADDİNİ HESABINI BİLDİRMEK LAZIM TAMAM MI” dediği, Ayhan Ö…nün “TAMAM ABİ BİRAZ ŞEY OLDU AMA ACELE OLDU AMA YAPACAZ İNŞALLAH” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “KARDEŞ ACELE MACELE YAPACAKSIN” dediği, Ayhan Ö….nün “tamam abi” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “... ÇABUK ÇABUK TOPLA KARI KIZ ÇOLUK ÇOCUK NE VARSA HADİ MAHALLEYİ AL EĞLENCEYE GİDİYORUZ DE HADİ ÖPTÜM SENİ” dediği ,

Tape No:7740, 24.07.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Evrim BAYKARA arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; A.T.ÖZKAN’ın “Nerdesin lan” “HEMEN ANKARADA ATV NİN ÖNÜNDEKİ EYLEME KATILIYORSUN BİR SÜRÜ ADAM TOPLAYIP ORAYA GÖTÜRÜYORSUN” dediği, Evrim BAYKARA’nın “EVET KATILIYORUM ABİ” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “SAAT 10 DA SENİ GEBERTİRİM KATILIYORUM ABİ FALAN DEĞİL GİDECEKSİNİZ ORAYA” dediği, Evrim BAYKARA’nın “tamam aradığın iyi oldu abi bende onun hazırlığını yapıyordum” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “ŞEREFSİZ ... ONA HAZIRLIK YAP ONA GİDİYORSUN SENİN BACAĞINA SIÇARIM VALLAHA” dediği, Evrim BAYKARA’nın “tamam abi sen haklısın ben şimdi hazırlık yapıyorum” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “EŞŞEKOĞLUEŞŞEK SEN NERDESİN LAN HAKİKATEN” dediği, Evrim BAYKARA’nın “ANKARADAYIM YA İÇİYORDUK LEVENTLE” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “LEVENTE SÖYLE HEMEN ATV NİN ÖNÜNE GİDİYORSUNUZ” dediği, Evrim BAYKARA’nın “TAMAM KALKIYORUZ ŞİMDİ ZATEN İŞTE BİZ ATV ÖNÜNE GİDİYORUZ TAMAM” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “DOMATES DOMATESLE YUMURTADA GÖTÜRÜN YANINIZDA DUVARLARDA OMLET YAPACAKSINIZ” dediği, Evrim BAYKARA’nın “öyle mi soğanda alabilir miyim” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “soğan orda zaten yeteri kadar var içerde” dediği ,

Tape No:7741, 24.07.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Levent A… arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; A.T.ÖZKAN’ın “Ye beni Ergenekondan alsınlar sen ye orda gebertcem” dediği, Levent A…nın “Bütün ekibi topluyoz abi şu an geliyolar beni de almaya” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “Topla seni gebertirim çabuk topla domates omlet yumurta” dediği, Levent A…nın “tamam” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “Bütün medyaya haber verin” dediği ,

Tape No:7745, 24.07.2008 Ahmet Tuncay ÖZKAN’a X ŞAHSIN gönderdiği mesajda; “ONEMLI-ACIL CAGRI. ATV, LIDERIMIZ TUNCAY OZKAN I HEDEF GOSTERDI. TUM BIZKACKISIYIZ/IST.ATV BARBAROS BULVARINA PROTESTOYA. HAYDI SISLI SIMDI GOREV ZAMANI” yazdığı ,.

Tape No:7746, 24.07.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Evrim BAYKARA arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Evrim BAYKARA’nın “NTV geldi öyle işte basın açıklaması yaptık” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “Yumurta domates atmadınız mı olum” dediği, Evrim BAYKARA’nın “İl başkanı yaptı basın açıklamasını atacaz birazdan” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “Atın olum görsünler onlar domateslerle yumurtaları görsünler eylemin önemi domates yumurta Ergenekon omleti yaptık diye” dediği ,

Tape No:7747, 24.07.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Ayhan Ö... arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; Ayhan Ö…nün “Abi ATV nin önündeyiz şu anda” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “Kaç kişi var” dediği, Ayhan Ö…nün “150-200 kişi var ama daha millet daha yeni yeni çıkıyo” dediği ,

Tape No:7750, 24.07.2008 günü Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Temel arasında geçen telefon görüşmesinde özetle; A.T.ÖZKAN’ın “Yav Temelim ne yaptın İstanbul’da ya” dediği, Temel’in “Vallaha işte biraz karıştırdık ATV nin önünü” dediği, A.T.ÖZKAN’ın “Yav yumurtaları çakamamışsın şunların gözüne ya”, “Yav bişey olsaydı yav yumurta ve domatesi çakın şu camlara ya”, “Yav yapın yav yapın ya yapın ya yapın ya”, “Bi yumurtayla yumurtayla domatesi çak şunlara ya”, “Çak şunlara çak ya” dediği, Temel’in “Çakacaz o günlerde gelecek merak etme” dediği ,
TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ
Adnan TÜRKKAN’ın Savcılıkta alınan ifadesinde;
“Türkiye Gençlik Birliği Merkez Kurulu üyesiyim.Ben aynı zamanda İşçi Partisi üyesiyim. DOĞU PERİNÇEK' i tanıyorum. Ben DOĞU PERİNÇEK' i işçi partisi üyesi olmam sebebi ile irtibatım vardır, onun dışında özel bir görüşme ve bir faaliyetim yoktur.TUNÇ AKKOÇ' u tanırım. Kendisi öğrencidir. Öncü Gençliğin İstanbul il başkanıdır”

Tunç AKKOÇ’un İstanbul Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesinde; İşçi Partisi üyesi ve Merkez Karar Kurul üyesi olduğunu beyan etmiştir.

Tunç AKKOÇ’un İlimiz Kadıköy İlçesi Bostancı Mah. Bahçelere Giden 2. Yol Sok. No: 19/13 sayılı adresinde elde edilen dokümanların incelemesinde;
* İlk sayfasında “ Türkiye gençlik Birliği Çalışması Üzerine” ile başlayıp, son sayfasında, “…bu rakamın artacağı kesindir.” İle biten (15) sayfa bilgisayar çıktısı doküman;
-Yıldız Teknik Üniversitesi içerisinde bir öğrenci kulübü olan Bilimsel Düşünce Kulübü’nün TGB’nin kuruluşundaki çalışmalarının anlatıldığı, aralarında Ferit İlsever’in de isminin bulunduğu birçok ismin katıldığı etkinlikleri düzenledikleri, üniversite içerisindeki örgütlenme çalışmalarının anlatıldığı, yine devamında Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampusu TGB Raporu başlığı ile bu üniversite içerisindeki yapılanmanın anlatıldığı, örgütsüz gençlerin örgütünün artık TGB olduğunun, TGB olarak Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ses getirecek eylemler gerçekleştireceklerinin, örgütlenmelerinin ilk etapta üniversitelerde tamamlanacağının, TGB ile İşçi Partisi arasındaki ilişkinin kesinlikle belli edilmemesi ve bu bağın ortaya çıkmasına sebebiyet verecek eylem ve söylemlerden kaçınılması gerektiğinin ifade edildiği dokümanlar olduğu görülmüştür.

Ayrıca Tunç AKKOÇ isimli şahsa ait, Samsung marka, seri numarası S12DJ9DP801399 olan hard disk üzerinde yapılan incelemede ;
“ Cihan Öztugay.doc” isimli word dosyasının olduğu görülmüş, “Cihan Öztugay” isimli MSWORD belgesinin 3 sayfadan ibaret olduğu içeriğine bakıldığında “MARMARA ÜNİVERSİTESİ HAYDARPAŞA KAMPÜSÜ TGB RAPORU” başlığı “Türkiye Gençlik Birliği’nin siyasetleri (kısa ve uzun vadeli), söylemleri ve propaganda dili” alt başlığı altında “TGB’nin söylemleri esas olarak Atatürk’e dayandırılmalıdır, çünkü Atatürk’ün anti-emperyalist ve tam bağımsızlıkçı karakteri hem bu söylemler için çok uygundur hem de Atatürk figürü hiç kimsenin açık şekilde muhalefet edemeyeceği bir figürdür. Bu nedenlerle en geniş kesimi birleştirme hedefi olan TGB’ ye çok uygundur.” ifadelerinin bulunduğu, “Türkiye Gençlik Birliği-İşçi Partisi ilişkisi” alt başlığı altında “TGB içinde İP kimliğini saklama çabası göz önüne alınırsa, bu konuda şimdiden bazı hazırlıklar yapılmalıdır. Partinin seçimle ilgili olarak ÖG’den beklentileri öğrenilmeli buna uygun bir yapılanmaya gidilmelidir..” ifadelerinin bulunduğu görülmüştür.

İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI

*Tape No: 4718, 08.03.2008 günü Tunç AKKOÇ’un Tolga..? ile yaptığı görüşmede özetle; Tunç AKKOÇ’un “Tolga sen yarın Kayışdağı’ na gidiyorsun demi” dediği, Tolga’nın “Ha bizim yarın toplantımız var ya Avcılar’ da” “EGB ADD ORTAK YAPIYORUZ YA” dediği anlaşılmıştır.

*Tape No:6219, 12.03.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile İlker Y…nin yaptığı görüşmede; İlker Y…nin “Sayın komutanım İlker Y… Türkiye Gençlik Birliği İzmir Şubesinden” dediği, A.H.TOLON’un “Ha İlkercim bende seni arayacaktım iyi oldu telaştayız gözlerinden öperiz nasılsın” “Sağol 15 inde sana öyle bişe dedik ama burada beklenmeyen bişe çıktı burada hava kuvvetleri komutanının kızının düğünü var tabii şimdi çok hassa bir konu bu kusura bakma ben oradayım onun için olmaz onun için özür dilerim özür diledim yani kusura bakmayın” dediği, İlker Y…nin “Rica ederim komutanım müsaadenizle bir iki şey sormak istiyordum” dediği, A.H.TOLON’ un “İlker ya şimdi arkadaşlar geldi bi çalışma yapıyorlar şöyle bir saat sonra” dediği,

*Tape No:4788, 27.03.2008 günü Tunç AKKOÇ’un Deniz..? ile yaptığı görüşmede özetle; Tunç AKKOÇ’un “Deniz yarın on iki de Kültür Merkezinde görüşüyoruz” dediği, Deniz’in “Evet, abi örgütleniyoruz” dediği, Tunç AKKOÇ’un “…on iki buçukta zaten eylem başlıyor” dediği ,

*Tape No:6318, kayıtlı 05.05.2008 günü Ahmet Hurşit TOLON ile Seval Y…nin yaptığı görüşmede; Seval Y…nin “Paşam merhaba ben Seval Gençlik birliğinden” “… Yürüyüşümüz var 16-19 Mayısta” “… Perşembe günü biz şeye geldiğimizde anlatmak istiyorus” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Önce bir Başkanla filan bir gelin sizinle görüşeceğimiz bazı şeyler var” dediği, Seval Y…nin “İşte orda bazı yanlış anlaşılmalar olmuş” dediği, Ahmet Hurşit TOLON’un “Olmaz beni yanlış anlamayacaksınız kardeşim…” “Ben sizin için her deliğe koşuyorum” “Öyle onu gelinde görüşelim Perşembe günü” dediği ,

*Tape No:7022, 20.05.2008 günü Adnan TÜRKKAN’ın Azize F… ile yaptığı görüşmede özetle; Azize F…nin “şeyi soracaktım nasıl geçti nasıl oldu” dediği Adnan’ın “Çok güzel oldu yani” “… yaklaşık 5000 kişi ile Anıtkabire girdik” dediği, Azize F…nin “Şimdi ben .... konuşmuştum işte biliyorsunuz dokuz bin YTL size ulaştıracam yarın ÇEV e alo” dediği, Adnan’ın “ÇEV de sıkıntı çıkar mı acaba yani ÇEV İN KASANA GELİP ONUN BİZİM ALMAMIZ NASIL OLACAK oda bi sıkıntı olur mu” dediği,

Tape No:7033, 01.07.2008 günü Adnan TÜRKKAN’ın Önder…? ile yaptığı görüşmede özetle; Adnan’ın “gelişmeden haberin var mı” “Şey gözaltıları değil mi” “Şener ERUYGUR, Sinan AYGÜN, Mustafa BALBAY, Hurşit TOLON u almışlar gözaltına” “... Şener ERUYGUR dan dolayı ADD örgütleri ondan sonra Mustafa BALBAY Cumhuriyet gazetesi falan bugün eylem hareketlilik olur ... mutlaka buralarda şubelerde falan beraber EYLEMLERE FALAN ... ÖNDERLİK ...” dediği ,

*Tape No:7034, 01.07.2008 günü Adnan TÜRKKAN’ın Önder/Mehmet…? ile yaptığı görüşmede özetle; Önder’in “Denizi, Ahmeti ve Erkan ı üçünü arayabilirsin değil mi” dediği, Adnan’ın “2’de diyor genel olarak buluşma saati Cumhuriyet gazetesinin önünde ikide buluşuluyor” dediği ve telefonu Mehmet’in aldığı, Adnan’ın “Ece diye bir kız vardı biz kaç kişiyizden görüşmeye gelmişlerdi de o aradı 2’de Cumhuriyet gazetesinin önünde buluşuyoruz dedi” “çok güzel bir gelişme bence bu güne kadar kenarda kıyıda ADD FALAN KIYIDA DURUYORDU BU SÜREÇTE DAHİL OLMUŞ OLDU yani iyi oldu yani Sinan AYGÜN ün alınması falan iyi oldu” dediği, Mehmet’in “telefonda istersen böyle yapmayalım” dediği anlaşılmıştır.


SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ İLE İLGİLİ ALINAN YUKARIDA YER ALMAYAN DİĞER İFADELER

04.09.2008 günü bir televizyonun ana haber bülteninde “Orgeneral TOLON, Şehit Yakınlarını Hükümet Aleyhine Kışkırtmak İstedi” başlıklı haberle ilgili bilgisine başvurulan Müslüm ÖZTÜRK’ün alınan ifadesinde özetle;
OHAL Gaziler ve Şehit Aileleri Derneğinin 2003 yılında kurulduğunu ve kendisinin kuruluşundan beri başkanlığını yaptığını bu derneğe 274 şehit-gazi üyesi olduğunu, kendisinin de gazi olduğunu 10.04.2006 tarihinde Şehit Yarbay Alim YILMAZ’ın Kocatepe camiindeki cenazesinde şehidin eşine başsağlığı diledikleri esnada Hurşit TOLON paşayla karşılaştıklarını, kendilerine “Çocuklar Burda Ne İşiniz Var Neden Bağıran Gurubun İçinde Değilsiniz” dediği, yine Hurşit TOLON paşanın artan şehit cenazelerinin sorumlusunun hükümet olduğunu söylediğini ortak hedefin kendilerini sokağa dökmek olduğunu,
Hurşit TOLON paşanın Ege Ordu komutanı olduğu dönemde İzmir ilinde Gazilerin sergileri sebebiyle bir araya geldiğini ve burada ki makamında gördüğünü emekli olduktan sonra, Yaşar YAZICIOĞLU’nun Tunalıhilmi caddesi No:111 sayılı yerde Hurşit TOLAN paşayla bire bir tanıştırdığını daha sonra telefonla görüştüklerini, Ankara Gazi Ordu Evine, iki kez de merkez ordu evinde, bir kez de adresini tam olarak hatırlamadığı Cinnah caddesi paralelinde bir arka sokakta paşaya ait olduğunu bildiği yazıhanede Diyarbakır dernek başkanı Ahmet BÜYÜKBURÇ ile birlikte görüştüklerini şehitlerin sorumlusu olarak hükümeti gösterip hükümetle şehit ailelerini karşı karşıya getirip hükümetin istifa etmesi yönünde eylem yapmalarını istediğini ,
2004 yılında Turhan ÇÖMEZ’in milletvekili olduğu dönemde Hükümet tarafından şehit ve gazileri kapsayan 13 genelge 3 tane kanun çıkartıldığını yönetim kurulu üyeleri olan Eraslan ŞENGÜL, Hüseyin ALABAŞ ve İsmail BÖLÜKOĞLU ile birlikte başbakana şehit ve gazi ailelerine göstermiş olduğu ilgiden dolayı ziyaret edip plaket vermek için başbakanın özel kalem müdürlüğünü yaptığını bildikleri Turan ÇÖMEZ’in meclisteki odasına gittiklerini, Turhan ÇÖMEZ’in “şehidimize kelle diyen Apoya sayın diyen” bir Başbakana ödül mü vereceksiniz diye kendilerini azarladığını, Turan ÇÖMEZ’ in Cumhuriyet Mitingleri ile alakalı sekreteri aracılığıyla görüşme talebi olduğunu amaçlarının farklı olduğunu düşünerek kendisi ile görüşmediğini,
Doğu PERİNÇEK’in daveti üzerine, Bursa dernek başkanı Hemşire Yıldız NAMDAR ile Ankara’da ki İşçi Partisi Genel Merkezine gittiklerini burada Doğu PERİNÇEK ve Vural SAVAŞ’ın olduğunu, kendilerinden şehit ve gazi aileleri olarak partisinden milletvekili aday adayı olmalarını istedikleri, ayrıca idarecilerin Türk olmadığı, Musa’nın çocukları adlı kitabı okumalarını önerdiğini, Cumhuriyet mitinglerinde şehit ve gazi aileleri derneği olarak yardımcı olmalarını istediğini, etkinliklerde de İşçi Partisinden faydalanabileceklerini söylediğini, kendisinin de Doğu PERİNÇEK’e Abdullah ÖCALAN ile fotoğrafı olan birisinin nasıl şehit ailelerinin yanında olabileceğini ve nasıl güvene bileceklerini sorduğunu, ama maalesef bu insanlara kanan plaket veren derneklerinin olduğunu, şehitler üzerinden rant yapıp 60-70 yaşındaki şehit anne ve babalarını sokağa döküp polisle karşı karşıya getirip kaos çıkartıp mevcut hükümeti çıkmaza sokmaya çalıştıklarını,
Lozan Antlaşması ile ilgi yapmış olduğu açıklamalarından dolayı Manavgat dernek başkanı Hasan’ın Doğu PERİNÇEK’ e plaket verdiğini, Doğu PERİNÇEK ile görüşmelerinden belli bir süre sonra Yıldız NAMDAR’ın Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili adayı olduğu, Yıldız hanımın finansörlüğünü Doğu PERİNÇEK’in üstlendiği,
Diyarbakır’daki derneğe Hurşit TOLON paşanın girişimiyle parasının nasıl ve ne şekilde ödendiğini bilmediği halen bildiği kadarıyla Diyarbakır dernek hizmetinde kullanılan Bursa’dan getirilen Fiat Albea marka 16….plakalı grii renkli bir adet araç alındığını,
Gazetede yayımlanan açıklamalarımdan sonra Hurşit TOLON paşanın oğlu Tolga TOLON’un kendisini cep telefonundan arayıp yapmış olduğu açıklamaların zamansız yapılmış bir açıklama olduğunu söylediğini yayımlanan haberdeki açıklamaların tamamının kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.

Şüpheli Ahmet Tuncay ÖZKAN’ ın emniyet ifadesinde özetle; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Biz kaç kişiyiz Derneği, Memleket Sevdalıları Derneği, Uluslar arası Gazeteciler Sendikası, Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi olduğunu,
Şüpheli Birol BAŞARAN’ ın savcılık ifadesinde özetle; 2004-2005 yıllarında 9 aylık bir süre ADD Kadıköy İlçe Başkanlığı yaptığını, 2004 yılı son aylarında da USİAD Genel Sekreterliği görevine seçildiğini, hala da göreve devam ettiğini,
Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU’ nun savcılık ifadesinde özetle; Kuvayı Milliye derneğine üye olduğu, Kuvayi Milliye Derneğinde yayıncı olduğum için kendisine basın sözcüsü görevi verildiği,
Şüpheli Emcet OLCAYTU’ nun savcılık ifadesinde özetle; TGB'nin kurulması aşamasında hukuki danışmanlık yaptığını,
Şüpheli Ercüment OVALI’ nın emniyet ifadesinde özetle; Kendisinin Sivil Toplum Kuruluşu olarak Karadeniz Sanayici İlim Adamları, Yöneticiler Derneğine de üyesi olduğunu,
Şüpheli Evrim BAYKARA’ nın emniyet ifadesinde özetle; Atatürkçü Düşünce Derneğine yaklaşık 10 yıl kadar önce üye olduğunu, Kurultay Delegeliği yaptığını, Biz Kaç Kişiyiz isimli derneğin kurucu üyesi olduğunu, ayrıca buranın Genel Sekreteri oluduğunu,
Şüpheli Hatice BAHTİYAR’ ın savcılık ifadesinde özetle; Durmuş Ali ÖZOĞLU ile birlikte Kuvayi Milliye Derneğine üye olduğunu, Durmuş Ali ÖZOĞLU ile kuruluş aşamasında dernek işleri ile ilgilendiğini,
Şüpheli Hüseyin NAZLIKUL’ un emniyet ifadesinde özetle; Türkiyede bulunan Bilimsel HUNEK’e göre Neoral Terapi derneği ve Regulasyon derneğinin kurucu üyesi ve başkanı olduğunu, Bilimsel Tamamlayıcı Tıp ve Regulasyon Derneğinin kurucu üyesi ve başkanı olduğunu, Bilimsel Akapuntur ve Rehabilitasyon Derneğinin üyesi olduğunu, Akademik Akapuntur Derneğinin üyesi olduğunu, Türk Tabipler derneği üyesi olduğunu, Almanya’ da Medikal Basın Sendikası üyesi olduğunu, Almanya’da Çevirmen ve Yazarlar Derneği üyesi olduğunu, Almanya ‘daki ZAN Konfederasyon derneği üyesi olduğunu, Alman Yeşiller partisi kurucu üyesi olduğunu, İPPNV Nükler Savaşa Karşı Uluslar Arası Hekimler Derneği üyesi olduğunu,
Şüpheli İbrahim ÖZCAN’ ın savcılık ifadesinde özetle; Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketinin dernek oluşturma aşamasındaki Genel Kuruluna katıldığını,
Şüpheli İlker GÜVEN’ in emniyet ifadesinde özetle; 1994-1998 tarihleri arasında 3-4 yıl kadar Mason Derneğine üyesi, Büyük Kulüp’ün 1994 tarihinden itibaren üyesi, Yeniden Müdafa-i Hukuk Hareketi Derneğinin kurucu üyesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği’ne üye olduğunu,
Şüpheli Levent TEMİZ’ in savcılık ifadesinde özetle; 2005 yılında Büyük Hukukçular Derneğine üyesi olduğunu,
Şüpheli Mesut ÖZCAN’ ın emniyet ifadesinde özetle; Avrupa Kalp Damar Cerrahisi Derneğine ve Biz Kaç Kişiyiz Sivil Toplum Platformuna üye olduğunu,
Şüpheli Murat AĞIREL’ in emniyet ifadesinde özetle; 2007 yılının Eylül ayında bizkaçkişiyiz platformu için çağrı yapıldığında bu platforma internetten üye olduğunu, bizkaçkişiyiz platformunun internet ortamındaki temsilcisi olduğunu,
Şüpheli Selim Utku GÜMRÜKÇÜ’ in emniyet ifadesinde özetle; ADD Buca üyesiyi ve aynı derneğin Genel Merkez Kongre üyesi olduğunu, Biz Kaçkişiyiz Derneği Kurucu Başkanı ve halen Genel Başkanı olduğunu,
Şüpheli Tunç AKKOÇ’ un emniyet ifadesinde özetle; Öncü Gençlik İstanbul İl Başkanı olduğunu beyan etmiştir.
YUKARIDA BELİRTİLEN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ FAALİYETLER
CUMHURİYET MİTİNGLERİ
Şüpheli Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen dijital verilerde bulunan “BİLİM VE DANIŞMA KURULU TOPLANTISI” başlıklı dokümanda toplantıda konuşulan konuların yazılı olduğu görülmüştür.
Bu metin içersinde diğer konuların yanı sıra “Önümüzdeki en önemli görev Cumhurbaşkanı seçimidir.” “Cumhurbaşkanı seçimi için elde mevcut zaman dikkate alınarak strateji saptamalı ve ona uygun “faaliyet planı” yapılmalı ve uygulamalıyız.” “İcra edilecek “Miting” in halka duyurulması ve katılımın çok büyük olması büyük önem arz etmektedir. Bu maksatla yazarlardan, medyadan diğer kurumlardan her türlü destek sağlanmalıdır. Hazırlıklar çok yönlü olarak sürdürülmelidir.”,

Mehmet Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen dijital verilerde bulunan; “Ulusal Birlik Hareket Platformu 2” isimli Word belgesinde; Mehmet Şener ERUYGUR imzalı 25.07.2007 tarihinde hazırlanmış, 2007-2008 eylem planının yer aldığı görülmüş, belge içerisinde özetle; “Ulusal Birlik Hareketi Eylem Planı” başlığı altında özetle, “03.03.2004 tarihinde teşkil edilen Ulusal Birlik Hareketi Platformu, başta Cumhuriyet Mitingleri olmak üzere, rejimin ve devrimlerin korunması konusunda şimdiye kadar kendisine düşen görevleri büyük bir heyecan ve vatanseverlik duygusu ile yerine getirmiştir.” İfadesinin yer aldığı görülmüştür.
Mehmet Ali ÖZALTIN’ın 17.10.2008 günü Bilgi Sahibi Olarak alınan ifadesinde; Kendisinin 1993 yılından beri Türk Metal Manisa Şube Başkanlığı yaptığını, kendisinin Türk Metal İş Manisa Şube başkanlığı görevinin haricinde Türk Metal Sendikası genel başkanı Mustafa ÖZBEK’ in talimatı ile Manisa ilinde Türkiyem topluluğu adı altında faaliyet gösteren hareketin öncülüğünü yaptığını, kendisinin Manisa da Türkiyem topluluğunu sözde desteklemek için sendika genel başkanı Mustafa ÖZBEK’ in talimatı ile SARUHANBEY federasyonunu kurduğunu, bu federasyonun faaliyetleri çerçevesinde en büyük etkinliğin Cumhuriyet mitinglerine büyük destek sağladıklarını, hatta 05.05.2007 tarihinde yapılan Manisa mitinginin tüm organizasyon ve masraflarını kendilerinin karşıladıklarını,
Bunun haricinde 24.06.2007 tarihinde Bursa ilinde yapılan mitinge de yine genel merkezin talimatı ile Manisa ilinden 10 otobüs ile katıldıklarını, bu ile gittikten sonra kendilerine oradaki tüm talimatları ve organizasyonu emekli Orgeneral Hurşit TOLON’un verdiğini beyan etmiştir.

Emcet OLCAYTU’dan elde edilen bilgisayar içersindeki fujitsu marka harddiskte “mitinglerhk1” isimli word dosyasında özetle, “Tertibe karşı yeni Cumhuriyet mitingleri geliyor! Ergenekon tertibinin ikinci dalgasına karşı yeni Cumhuriyet mitingleri geliyor…..” yazdığı görülmüştür.

ADD Genel Merkezi, Mevlüde UYSAL isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, S16KJ1EPA05424 seri numaralı bilgisayar hard diskinde “14 NİSAN CUMHURİYET MİTİNGİNİN SONUÇLARI.doc” isimli MSword dosyası bulunmuştur. Bu dosyada da 14 Nisal Cumhuriyet Mitinglerinin değerlendirmesi yapılmıştır.
Cumhuriyet Mitingleri Ankara, İsanbul ve İzmir başta olmak üzere birçok vilayetimizde yapıldığı bilinmektedir. Özellikle üç büyük ilimizde yapılan mitig kayıtları temin edilip incelendiğinde, bu mitinglerin aynı merkezden yönetilip yönlendirildiği anlaşılmıştır.
Ankara, İstanbul ve İzmir vilayetlerinde yapılan Cumhuriyet Mitingleri ile ilgili kayıtlar incelendiğinde, Atatürkçü Düşünce Derneği, İşçi Partisi, CUMOK (Cumhuriyet Gazetesi Okurları), Eğitim-İş, ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği) ve benzer bazı sivil toplum örgütlerinin tüm mitinglere katıldığı, bunların yanı sıra Ergenekon Terör Örgütü şüphelileri ile bağlantılı olan, Kuvayı Milliye Dernekleri, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi, Yeditepe üniversitesi ve Türkiye Gençlik Birliği gibi Sivil Toplum Örgütlerinin de birçok mitinge katılmış olmalarının dikkat çekici olduğu, diğer taraftan bu mitinglerin birçoğuna Şener ERUYGUR, Hurşit TOLON, Doğu PERİNÇEK ve Tuncay ÖZKAN’ın katıldıklarının görüldüğü, ayrıca tüm Cumhuriyet Mitinglerinin o dönemde şüpheli Tuncay ÖZKAN’a ait olduğu bilinen KANALTÜRK televizyonundan canlı olarak yayınlanmış olduğu, İstanbul ve İzmir de düzenlenen mitinglerin sunuculuğunu şüpheli Selim Utku GÜMRÜKÇÜ’nün yaptığı,
Dolayısıyla tüm bu veriler şüphelilerden ele geçirilen ve yukarda sırası ile belirtilen delillerle birlikte değerlendirildiğinde, kamuoyunda “CUMHURİYET MİTİNGLERİ” olarak bilinen mitingin ve ayrıca bu kuruluşlar tarafından düzenlenen bir kısım toplantı ve mitinglerin Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerinin planlaması ve koordinesi sonucu, ve özellikle katılımın yüksek olmasını sağlamak amacıyla milli duygu ve düşüncelerin istismar edilmesi suretiyle gerçekleştiği anlaşılmıştır.
MEDYA YAPILANMASI
Soruşturma kapsamında şüphelilerden ele geçirilen örgüt dokümanlarına bakıldığında başta örgütün temel belgelerinden olan “Ergenekon” dokümanı olmak üzere bu dokümanda belirtilen amaç ve hedefler doğrultusunda hazırlanan birçok örgüt dokümanında “MEDYA YAPILANMASINDAN”, Medyanın öneminden, işlevi ve toplum üzerindeki etkilerinden bahsedildiği görülmüştür.
Ergenekon dokümanında Medya başlığı altında; Medyanın en yararlı reklam aracı olduğu 20. Yüzyılda güçlü istihbarat örgütlerinin medyadan sonuna değin yararlandıkları, Ergenekon’un da medya kuruluşlarını kontrol etme yönündeki faaliyetlerini, kendi medya kuruluşlarını oluşturması ve diğer medya kuruluşlarını kontrol altına alması yöntemi ile yapması gerektiği belirtilmiştir.
“LOBİ” isimli dokümanda ise, “TEORİ VE SENARYO” başlıklı bölümünde departmanın görevlerinden bahsettiği ve bu kapsamda “Medya kuruluşlarını yönlendirme çalışmalarına katkıda bulunur” şeklinde ifadenin yer aldığı, yine “İLETİŞİM VE PROPAGANDA” başlıklı bölümde departmanın görevinin “Amaçlara uygun olarak medya kuruluşlarını bilgilendirmek, yönlendirmek ve bu yolla kontrol altında tutmaktır. Ayrıca, faaliyetlerde amaçlara uygun kamuoyu oluşturulması ve kamuoyunun desteğinin sağlanması çalışmalarını sürdürür.” şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmüştür.
Soruşturma sırasında ele geçirilen örgütsel dokümanlara bakıldığında ise örgütün bu amacını gerçekleştirebilmek için öncelikle kendisine bağlı medya kuruluşlarını oluşturmayı hedeflediği ve bu çerçevede “Ulusal Medya 2001” “Televizyon Analiz Yönetim Ve Geliştirme Projesi” “Kanal 6 Analiz Yönetim Ve Geliştirme Projesi” ve “Dergi Analiz Proje” isimli dokümanları hazırladığı ve bu doğrultuda gerekli çalışmaları yaptığı tespit edilmiştir. Bu dokümanlarla ilgili yapılan çalışmalar önceki iddianamemizde ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Bu kapsamda örgütün Cumhuriyet Gazetesi, Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal üzerinde gerekli Reorganizasyon çalışmasını yaparak örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığı, diğer taraftan bunlarla da yetinmeyip şüpheli Hayrettin ERTEKİN vasıtasıyla o dönemde Business Channel’i kontrol altına almaya çalıştığı görülmüş ve bu hususlar önceki iddianamemizde ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Soruşturma kapsamında bulunan birçok şüphelinin değişik gazete, dergi ve internet sitelerinde yazılar yazdığı, bazı şüphelilerin internet siteleri kurduğu, bazı şüphelilerin gazete, dergi ve televizyon alanında çalışmalar yaptıkları tespit edilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında örgütün medya yapılanmasına ne kadar çok önem verdiği anlaşılmaktadır.

Hiç yorum yok: