11.8.09

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 1251 -1300 SAYFALAR

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 1251 -1300 SAYFALAR

beyefendinin İstanbul’da hanı var bilmem ne ona rağmen ,yani belli yaşantımız var filan hani fert olarak neyse" "...S...ile S..’ dan da beklemiyordum, fakat A.... beyden onu da o kadar çok konuşuyordu ki sağda solda bize de geliyordu" "Yani onun için yani öbürlerinden beklemiyordum ben yinede diyordum Ahmet bey in şeyi ağır basar 7 ye 4 kapanır diyordum" "Açıkçası ben bizde insanız yani BİZEDE O KADAR ÇOK TEKLİFLER GELDİ Kİ" "O kadar çok teklifler geldi ki yani ben isteseydim ben bugün Türkiye nin çok zengin sayılı zenginlerinden olurdum" "Dinleyenlerde şey yapıyorlar bu arada dinlesinler yani” dediği,
Tape No:7146, 01.08.2008 günü saat: 13.15 sıralarında şüphelinin, Hüseyin isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; şüphelinin "Valla idare ediyoruz yıkılmadık ayaktayız diyelim başka ne diyim... bu telefonda dinleniyo dinleyen arkadaşlara da" dediği, HÜSEYİN' in "Yok canım gizli bişey konuşmayacam" dediği, şüphelinin "Tabi sonra biliyosun 2 kişi arasında konuşulan suç olmuyo" dediği, HÜSEYİN' in "VALLA DARBEYİ YİYEN BİZ OLDUK BENCE" dediği, şüphelinin "Yok yok O.P bana bugün dediki ben iyi bi briç oyuncusuyumdur. Kendi çapındâ "Dedi ki bak dedi briç oyunundasın diye düşün dedi" "Ve elinde 0 puanın var dedi" "Sinirlenip dabılmı çekicen dedi" "Battıkça batıcan dedi, hayır sinirlerine hakim olacaksın dedi, nasıl" dediği, HÜSEYİN' in "Doğru çok güzel bi laf, valla süper keşke O... beyde bi röportaj yapsak ta" dediği, şüphelinin de "Yapacak bi müddet sonra yapacak, çünkü bu Hüseyincim Kıyamet Kopar lafı dün ağzından çıkmadı" "O.P onu demedi" "Sana güvendiğim için söylüyorum""Ortalık karışacak dedi" "Ve nitekim karışmaya da başladı bak dün N.M’le" "V.V" "CHP Genel Başkan yardımcısı birbirine girdi" dediği, anlaşılmaktadır.


d-Örgütsel İrtibatlar
Şüpheli Ferda PAKSÜT’ün, Turan ÇÖMEZ ve Ahmet Hurşit TOLON ile irtibatının olduğu anlaşılmıştır.
28.03.2008 günü saat: 12.27 de Turhan ÇÖMEZ ile yaptığı görüşmede özetle; şüphelinin, "..dün Raportör şeyi verdi raporu" dediği, Turhan’ın "Doğru mu gazetelere yansıyan" dediği, şüphelinin "Doğru doğru çift taraflı" "...esas reddedilme yönünde de" "Yalnız biz basına öyle demeç verdik" bu sırada açık olan megafonda arka planda konuşmaya dahil olan erkek şahsın " Karar mahkemenin diyor tabi sonuçta ama yani kendi görüşüde şey reddedilmesi lazım deliller yetersiz diyor yani” devamında ‘Ama biz ortalığı karıştırmak için öyle şey yapıyoruz ki biraz karışsın, şimdi"dediği şüphelinin "..Raportörün raporu öyle diye basında çıkarsa bunlar iyice rahatlar" "Ama iyice tutuşmuşlar. Bulgaristan'dan geri adım atacağım diye demeç veriyormuş" şeklindeki ifadelerinin, Turhan ÇÖMEZ ile telefonda fazla konuşmak istemediğinden yaptığını, buradaki yönlendirmeden kastının basının peşini bırakmasını söylemek amacıyla olduğunu, beyan etmiş ise de savunması ile konuşma içeriğinin farklı olduğu, özellikle ortalık karışsın sözünün örgütün amaçlarına uygun söylemler olduğu,
03.04.2008 tarihinde şüpheli Turhan ÇÖMEZ’in Ahmet Hurşit TOLON ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A.H. TOLON’ un “Değerli dostum Tolon saygılarını sunuyor efendim” “Meşgul etmicem zatıalinizi biliyorum ne kadar yoğunsunuz o görüştüğümüz dostumuzdan henüz cevap almadım” “İkincisi ben 14:30 belirttiğim yerin lobisinde olucam zatıalinizle mulaki olucam o buyurduğunuz gibi görüşürüz sonra yukarı birlikte çıkarız” “saygılarımızı sunuyorum size” dediği,
03.04.2008 günü Turhan ÇÖMEZ ile yaptığı görüşmenin, Turan ÇÖMEZ’in dönemin Cumhurbaşkanını ziyareti ile ilgili olduğunu, beyan etmiş ise de ,aynı görüşmenin Turan ÇÖMEZ ve Ahmet Hurşit TOLON arasındaki görüşme ve buluşmayla alakalı olduğu, “o görüştüğümüz dostumuzdan henüz cevap almadım” derken Ferda PAKSÜT’ ün kast edildiği, anlaşılmaktadır.
03.04.2008 tarihinde T.Çömez’in Ahmet Hurşit TOLON ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T.ÇÖMEZ ‘in “efendim özür diliyorum tam olarak yeri bir kez daha ben biraz Ankara’yı iyi bilmiyorum da” dediği, A.H. TOLON’ un “Efendim Büklüm sokak Çankaya hastanesinin olduğu Büklüm sokak” dediği, T. ÇÖMEZ’in “Tamam efendim geliyorum” dediği,
Görüşmelerden de aynı tarihte şüpheliler Turan ÇÖMEZ ve Ahmet Hurşit TOLON’un buluşmak için görüşme yaptıkları, Ferda PAKSÜT’ün de bu görüşmeyi bildiği, buradan gelecek habere göre hareket edeceği bu sebebiyle o görüşmeyi yaptın mı diye sorduğu anlaşılmaktadır.

d-Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
0 533 9.. .. 44 numaralı A. Turizm adına kayıtlı telefonu kullanan bir bayanın, teknik takip altındaki şüpheli Turan ÇÖMEZ’i arayıp, AKP ile ilgili kapatma davası hakkında kamuoyunu yanıltmaya yönelik görüşmeler yaptıklarının tespit edilmesi üzerine, bahse konu telefon da mahkeme kararı ile teknik takibe alınmıştır.
Yapılan teknik takipler sonucunda, Anayasa Mahkemesi Başkanvekilinin eşi olan şüpheli Ferda PAKSÜT’ün Akşam Gazetesi Ankara haber müdürü Ersin BAL ile irtibata geçerek, özellikle bazı Anayasa Mahkemesi üyelerinin şahsı, aileleri ve yaşam tarzları hakkında gerçek dışı bilgileri aktarıp, bu hususlarda yazılı ve görsel medyada haber yapılması için adı geçene baskı yaptığı, böylece yargılama sürecini etkilemeye çalıştığı, örgüt üyesi Turhan Çömez ile irtibatının olduğu tespit edilmiştir.
03.04.2008 günü Ahmet Hurşit Tolon ile görüşen Turhan Çömez’in, onun talimatı ile Ferda Paksüt’ü aradığı ve ondan aldığı bilgileri bilahare Hurşit Tolon’a aktardığı iletişim tespit tutanakları ile anlaşıldığı, şüphelinin savunmasında, Turhan Çömez’in “Cumhurbaşkanı ile görüşeceğini biliyordum” şeklindeki açıklamasının, Hurşit Tolon’un kimliğinin deşifre edilmesini engelleme veya örgütsel konumunu bildiği Tolon’la irtibatının tespit edilmesini önlemeye yönelik olduğunu ortaya koymaktadır. Kaldı ki, şüphelinin telefonda emekli bir generalden söz ederken “o abi nasıl görüyor” şeklinde isim kullanmadan görüşme yapması, şüpheliler Hurşit Tolon ile Turan Çömez arasındaki örgütsel irtibatı bildiğini göstermektedir.
Ayrıca, örgüt yöneticisi sanık İlhan SELÇUK’un yaptığı görüşmelerde, Kapatma davasının planlanmış bir yargı operasyonu olduğunu, ekonomik kriz ve birazda karışıklık meydana gelmesi halinde askerler için müdahale hakkının doğacağı, kapatılma halinde iktidar partisinin ben milli iradeyim diyerek kendini haklı göstermeye çalışacağını ve çıkacak kaos ortamında da askerlerin hakemliğine başvurulacağı yönündeki beyanlarından, ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN kapatma davasını kaos ortamı oluşturmak amacıyla kullandığı ve bu nedenle örgütün siyasi yapılanmasında yer alan şüpheli Turan ÇÖMEZ’ e bu konuda görev verildiği, onun da şüpheli Ferda PAKSÜT ile örgütsel irtibata geçtiği anlaşılmaktadır.
Şüpheli Ferda PAKSÜT’ün, örgütün kaos ortamı meydana getirilmesi yönündeki amacını ve şüpheliler Turan ÇÖMEZ ile Ahmet Hurşit TOLON’un örgütsel konumlarını bilerek , Anayasa Mahkemesinin gündeminde bulunan AKP’nin kapatılması davasındaki gizli bilgileri şüphelilere verdiği, yine toplumda kargaşaya neden olmak amacıyla gerçekte olmayan bilgileri basına sızdırdığı, böylece örgütün amaçlarının gerçekleşmesine bilerek ve isteyerek yardım ettiği anlaşıldığından, şüpheli hakkında TCK. 314/3 ve 220/7 yollamasıyla TCK, 314/2, 3713 sayılı kanunun 5.md., TCK. 53, 58/9 maddeleri gereğince cezalandırılmasının gerekmektedir.
16- Şüpheli Halis Yavuz IŞIKLAR
a-Savunmaları,
Savcılık beyanı
Kendisinin şuanda emekliyi olduğunu, eskiden film yapımcılığı ve yönetmenlik yaptığını, 3-4 yıldır çalışmadığını herhangi bir dernek, vakıf üyesi olmadığını,
Sanık Şener Eruygur’ u 2001 yılından beri askeri içerikli tanıtım filmi çekiminden dolayı tanıdığını, İlker Güven' i Şener Eruygur’ un devre arkadaşı olması sebebiyle tanıdığını, Fenerbahçe Ordu Evindeki Diplomatlar ve Paşaların katıldığı toplantılara kendisinin bir sefer gittiğini, ERGENEKON diye bir şey duymadığını, ERGENEKON örgütü üyesi olmadığını, kendisinin ADD (ADD) üyesi olmadığını, ADD' nin hiçbir işi ile uğraşmadığını, ADD’ de özel bir görevi olmadığını, bir sefer İlker Paşa Üsküdar da dernek kurmak için tanıdığı olup olmadığımı sorduğunu, kendisinin de bir arkadaşını tavsiye ettiğini, 10 Kasım' da dağıtılacak yemek konusunda yardımcı olduğunu onun dışında herhangi bir bağlantısının olmadığı,
Şener Eruygur ile beraber hareket etmediğini, kendisi ile zaman zaman telefonla görüştüğünü, ekmeğinin derdinde olan, 800 YTL kirada oturan bir insan olduğunu, ne dernekle ne de örgütle bir alakasının olamadığını, iddia edildiği gibi ERGENEKON ile alakasının bulunmadığını beyan etmiştir.
23 gün boyunca herhangi bir şekilde kaçmadığını, hasta olduğundan Çanakkale’ de annesinin evine gittiğini, annesinin evinde tedavi için bulunduğunu, boşandığı eşinin gelip burada ilaçlarını verdiğini, bakımını yaptığını, ortalık yatıştığında zaten gelip teslim olacağını,
Sanık İlhan Selçuk’tan el konulan ve 1-111’e kadar numaralandırılmış dokümanların, 35. sayfasında: “ANKARA’ DA BÜYÜK BULUŞMA ‘Cumhuriyetçi’ isimler ilk defa bir araya geliyor” şeklinde başlığın altında, K. İ. imzasıyla Ankara da 14 Ocak 2008 de bir toplantı yapılacağı, toplantıya özel olarak Doğu Perinçek, Güler Kömürcü, İlhan Selçuk, USİAD Başkanı F.D., ADD Genel Başkanı E. Orgeneral Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Tuncer KILINÇ, H.K., R.K. gibi, siyasi, askeri, medya ve akademik alanda 70 şahsın katılacağı belirtilmiştir. Toplantı hakkında bilgisi olup olmadığı sorulduğunda; “Toplantı hakkında bilgim yoktur” cevabını vermiştir. Mehmet GÜL' ü tanıdığını beyan etmiştir.
Şener Eruygur’ un örgüt bağlantısı olup olmadığını bilmediğini, varsa kınadığını, kendisini yanına niye çağırdığını bilmediğini, yoksa da saygı duyduğunu, telefon görüşmelerimin örgütle bir alakası olmadığını, ADD’ nin 150-200 bin üyesi olan resmi bir kuruluş olduğunu, suçlamaları kabul etmediğini” beyan etmiştir.
Sorgudaki Savunması:
Devletin her kademesinde senelerden beri ilişkili olduğunu, filmler çektiğinden dolayı her kademede insan tanıdığını, Ergenekon' u basından duyduğunu, herhangi bir dernek, vakıf üyesi olmadığını, Şener Eruygur’ u 2001 yılından beri askeri içerikli tanıtım film çekiminden tanıdığını, 2001 yılında Hilmi ÖZKÖK paşanın kendisini Ankara’da Kara Kuvvetlerindeki makamına çağırdığını, Şener Eruygur ile Hilmi ÖZKÜK’ ün orda olduklarını, daha doğrusu Hilmi ÖZKÖK paşanın odasına gittiğinde, Şener Eruygur da orada olduğunu, Deniz Kuvvetleri’ ne 1995 yılında bir film çektiğini, o filmi çok beğendiklerini, bir film çektirmek için etraftan da fiyat aldıklarını, kendisinin de geldiğini, 17 kişilik bir ekip kurduğunu, Türkiye' yi dolaştırdıklarını, Askeri alanları, bölgeleri, eğitimleri gezdiğini, nasıl eğitim yaptıklarına dair bir film yaptığını, 1,5 yıl sürdüğünü, orda muhataplarının Kurmay Başkanı Şener Eruygur olduğunu bu nedenle kendisiyle bu vesileyle tanıştıklarını beyan etmiştir.
Kuvva-i Milliye dernekleri ile ilgi ve alakasının olmadığını, hakkında bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
İlhan Selçuk’ ta yakalanan el konan ve 14 Ocak 2008 de toplantı yapılacağı hususunda bilgisi olmadığını, kimlerin katılacağı, nasıl yapılacağı hususunda bilgi sahibi olmadığını, Ergenekon’ u bilmediği için, Ergenekon' un de partileri birleştirme, bölme çabalarını, faaliyetlerini bilmediğini, Turgut ÖZAKMAN’ ı tanıdığını, Genelkurmay' a film çekimi çekmek için gittiğinde Turgut ÖZAKMAN’ ın kendisini çok beğendiğini, Öğretici Belgesel bir film çektirmenin senaryosunu kime yazdıralım diye sorduğunu, o şekilde tanıştıklarını beyan etmiştir.
“Komutan” diye hitap ettiği şahsın ve telefonlarda komutan diye kastettiği kişinin de Şener Eruygur olduğunu, konuşma esnasında komutan yani Şener Eruygur’ un “oyumuzu nereye verelim diye” sorduğunda, kendisinin de Saadettin T.' ı tanıdığı için ve beğendiği için “ona verelim” dediğini ancak seçime girmeyince o T.’ a da oy vermedikleri şeklinde beyanda bulunmuştur.
10.03.2008 günü saat 17.00-17.30’ da telefon konuşması sorulduğun da cevaben; 10 Kasımda ADD yemek verdiğini, kendisinin de yemeğe davetli olduğunu, ancak gelenler az olduğu için, orada bulunan ADD’ li birine ‘niye buralar boş’ diye sorduğunu, bu yemekler telef olacak, fakirlere dağıtılsın dediğini, günlerden cuma olduğunu, cumadakileri çağırın, dağıtın dediğini, bu şahısta kendisine “sen kimsin, üye değilsin” diyerek küfürlü hakaret ettiğini, ardından Cihangir’ in telefon açtığını, kendisinin de bu hususları sinirinden bu şekilde anlattığını, herhangi bir gücü olmadığını, sinirle söylediğini beyan etmiştir.
Kendisinin suçlamaları kabul etmediğini, yukarıda da belirttiği gibi Ergenekon örgütünü tanımadığını, kimseyle ilgi ve alakasının olmadığını beyan etmiştir.
b- Telefon Görüşmeleri
Tape no: 6436, 07.01.2008 günü saat: 16.36 da Enver İ. ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ya büyük bir yazı var Bozkurt okuyor ulan nereden bulaşıyor bu işlere bu adamlar ya ben anlayamıyorum kardeşim yani öyle sıkıntıya girdim ki ben burada yani ne yazıyormuş biliyor musun, Derin devlet diye tanıtan Mehmet G.’ ün oğlu JİTEM ben JİTEMİM YEŞİL ile ilgim var Yeşil oo Mahmut ile beraber... Mehmet G.’ de bunların işlerini hafifletmek için devamlı milletvekillerini görüşme... ... Falan ondan sonra bir Albay var bu olayın içinde bir tane Emniyet Müdürü var zart zurt çete dilye Mehmet G.’ ün evi sarıldı ondan sonra Mehmet GÜL hastane olduğu söylendi Memorial Memorialiye de baskın yaptı polis Mehmet GÜL’ ü arıyoruz bulamamışlar falan diye yarın gazetelerde baş sayfa iyi mi” dediği, Enver İ.’ in” Çocukların şeyleri bunlar işte çocukların” Çocukların ne bok yedikleri belli değil ki ya” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın” Ama Mehmette bulaşmış öyle” dediği, Enver İ.’ in “Yok canım öyle bir şey olur mu ya sen bilmiyor musun Mehmet öyle bir şey yapar mı Mehmet kadar temkinli bir adam var ya” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Polis Mehmet GÜL ü arıyor falan memoriali bastı falan diye gazetede o biçim yazı çıkıyormuş, Ya evini sardı 2. susurluk vakası diye şey çıkıyor haberler çıkıyormuş gazetelerde yarın” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6437, 07.01.2008 günü saat: 19.03 de X Şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Efendim” dediği, X Şahsın “Sen olaya müdahale et, müdahale et olaya” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Hangisine ya” dediği, X Şahsın “müdahale et generallerden müdahale et, Generallerden müdahale et nerden diyorsun ya, Sen nerdesin” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “ Ben İlker Paşayla beraber oturuyorum” dediği, X Şahsın “Paşama söyle şimdi Mehmet GÜL aradı oğlundan dolayı, Şimdi Mehmet GÜL’ ü çete kurmaktan arıyorlar, Ülkücülerin üzerinde bu o… çocuğu bu Devlet BALÇELİ’ nin işi anladın mı, He hemen müdahale edin İlker Paşama da söyle” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Oldu” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6438, 07.01.2008 günü saat: 20:11 de Y.Yavuz T. ile yaptığı görüşmede özetle; Y.Yavuz T.’ nin “Mehmet Gül aranıyormuş” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Allah allah neden neden aranıyormuş” dediği, Y.Yavuz T.’ nin “ Yeşil in bir sağ kolu varmış onunla bir telefona takılmış falan filan çete kurmaktan cart cart çocuğu evini basmışlar Mehmet GÜL’ ün evinde bir ruhsatsız silah bulunmuş çocuğunu götürmüşler çocuğu şeref mi, Onun ifadesini almışlar çocuğu bırakmışla Mehmet GÜL aranıyormuş, Ben senin haberin vardır zannettim ya” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Yok yok yok haberimiz yok, Oğlunun mu ilişkisi varmış Mehmet in mi ilişkisi varmış, Ee biz yani olmaz bu ... bir takım yerlere biz Mehmet i alıyoruz yanımızda götürüyoruz yarın Şener Paşa duyunca bunu kıyamet kopacak aramızda” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6439, 08.01.2008 günü saat: 09.15 de Cihangir ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Cihangirciğim selamlar Yavuz ben” dediği, Cihangir’ in “Yavuz abi merhaba, Akşam şeyi sormak için aradım ya ne oldu diye Mehmet abinin durumu” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Vallahi bilemiyorum şeyi oğlunu serbet bırakmışlar işte, Kalkıpta tehdit edecekler Mehmet o herif zaten PKK lı tehdite boyun eğermi İhsan ARSLAN, Bizim Şener Paşa hemen zaten Mehmet’ le ilgili per şeyi dernekte bi takım karşı karşı görüşler var hemen Şener Paşaya iletmişler mesela dün demişler ki böyle böyle falan filen Şener Paşada İlker Paşaya söylemiş biliyorsun dün konuştular.” dediği,
Tape no: 6440, 09.01.2008 günü saat: 11.00 de İlker Güven ile yaptığı görüşmede özetle; İlker Güven’ in “Ne oldu Mehmet için bir şeyler duyuyoruz” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ya şimdi hürriyet gazetesi diyor ki dün gitmiş savcılığa ifade vermiş ve çıkmış”, “ Ondan sonra Vatan Gazetesi aranıyor diyor” dediği, İlker Güven’ in “Bugün ajans, ajans ha bir gazeteyi... okudu da yok hastaneleri aramışlar bilmem ne diye” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “E şimdi şeye söyle İhsan Aslan diyor ki milletvekili ya ben kimse beni tehdit etmedi beni korumaya almadı bilmem ne böyle bir şey yok diyo nerde yani herkes başka bir... Hürriyet başka yazıyor Vatan başka yazıyor Akşam başka yazıyor” dediği, İlker Güven’ in “Ne biçim iştir bu ya anlamadım gitti” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Herkes başka yazıyor abi Hürriyet diyor ki geldi gazetecileri atlattı savcılığa gitti ifade verdi ondan sonra serbest bırakıldı diyor Hürriyette tamam mı oğluda diyor ki bi diyo devlet tarafından babama hazırlanmış kompledir diyor” dediği, İlker Güven’ in “Hayda” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “ Dün akşam T. telefon açtı Yavuz diyor her şey var bu olayın içinde diyor yani diyor” dediği, İlker Güven’ in “Halla halla” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ha bir kaç gün sonra çıkacak meydana bu şimdi yani” dediği, İlker Güven’ in “Tabi tabi tabi şu ara toz duman arasında bir şey söylemek mümkün değil” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Evet yani” dediği, İlker Güven’ in “Sakin beklemek lazım” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Hürrriyet başka yazıyor Vatan başka yazıyor Hürriyet diyorki savcılığa gitti dün şey verd iayrıca Hamit bana telefon açtı dün dedi ki gitmiş savcılığa ifade vermiş diyor Hamitin söylediği e bugün aynısını Hürriyet yazıyor” dediği, İlker Güven’ in “İşte sakin olup beklemek lazım...” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Burda bir siyasi linç var diyor”, “Herkes öyle” dediği, İlker Güven’ in “Bir komplo var gibi sanki” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Hayır Vatan gaztesinde bu hani dedi ya PKK’ lılar bizim kardeşimizdir şehidimizdir diye o Vatan gazetesinin yazı işleri müdürüne sert çıktı Mehmet tamam mı”, “O Mümtaz... diye kürttür Bingöllü bir kürttür Vatan gazetesinin yazı işleri müdürü”, “Ha kardeşim ben bu lafı eder miyim falan dedi biraz ters yaptı hem keşke yapmasaydın pezevenk dedi o da fırsat bildi devamlı giydiriyor Vatanda”, “Bilemiyoruz her halde çıkacak bir kaç gün sonra ne bok olduğu çıkacak Albay diyor Albay tutuklanmamış Emniyet Müdür var diyor Emniyet Müdürü tutuklanmamış herifleri ifadeleri bile alınmamış sadece var var diye geçip gidiyor” dediği, İlker Güven’ in “O Albay lafı çık geçiyor kimdir o” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Jandarma Albayıymış halen görevde e kardeşim onunla ilgili bir Genelkurmay açıklama yapması yazım değil mi yani” dediği, İlker Güven’ in “Tabi askeri savcı” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Tamam açığa alındı mah...” dediği, İlker Güven’ in “Askeri savcılık ona el atar” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “E bu adam açığa alındı mahkemeye verildi bilmem ne şu oldu bu ifadesi alındı böyle bir şey yok” dediği, İlker Güven’ in “Halla halla” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Nasıl oluyor ben anlayamıyorum yani bu neyin nesidir çözemiyoruz yani” dediği, İlker Güven’ in “Hadi canım geçmiş olsun Reha ya falanda selamları söyle” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Tamam oldu oldu” dediği, İlker Güven’ in “Oldu güzel kardeşim Nihat Genci de öyle” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Tamam oldu peki sağol” dediği,
Tape no: 6441, 09.01.2008 günü saat: 18.26 da A.Cihangir Ç. ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Sağlık olsun” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Artı Mehmet abiden haber var mı” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Var şöyle bir şey ben bilmiyorum yalnız onu çok yakındakiler söyledi dün Savcılığa gitmiş” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Evet” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “İfade vermiş sonra çıkmış ama bugün gazetelerde Hürriyet diyor ki dün Mehmet GÜL gazetecileri atlattı Hürriyet yazıyor Savcılıkta ifade verdi dün bana söylediler saat dörtte söylediler o lafı bugün de haber doğrulandı ama Vatan gazetesi de Akşam gazetesi de aranıyor diyor bilemiyoruz ki neyin nesi”, “Kendin de hata o vatan gazetesinin yazı işleri müdürüne kalktı küfür etti tamam mı karşıda ki olaydan dolayı benim yanımda etti ama herifte kürt zaten Bingöl lü”, “Vallahi herif taktı buna” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Anladım anladım” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Tamam mı hakaret etti küfür etti herife bu olaydan dolayı” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Anladım” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Hani bunun bir şeyi çıktı ya yazı çıktı ya PKKlılar için şehidimiz demiş diye” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Evet evet” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Röportajı çıktı biliyorsun hatırlıyorsun onu”, “Ben böyle söylemedim niye saptırıyorsunuz lan o şeyiniz falan filan kalktı benimle mülakat yapan röportaj yapana dedi şöyle dedi böyle dedi benim yanımda oldu bu olaylar dedim ki ya niye gittin bu adamlar bunlar basın yarın bir açığını bulurlar yerleştirirler”, “Yani her taraf hallaç pamuğu gibi atılıyor şimdi ama oğlu söylemiş demiş ki devlet hazırladı babama bu komployu demiş” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Tabi tabi” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Yani kardeşim bir şeyi varsa ötekiler niye albay genelkurmay bir açıklama yapmıyor ki Jandarma Albayı hala görevde”, “Genelkurmay açıklama yapmıyor efendim o şeyler Emniyet Müdürleri kim kimse açıklama yapmıyor sadece herif telefonda konuşmuş bu” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Bu şeye ne diyorsunuz Vakit gazetesinin Yaşar BÜYÜKANIT hakkındaki övgülerini süresi uzatılsın sen biliyorsun dimi” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Valla bilmiyorum senden duyuyorum ilk defa” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Ya böyle bir şey olmaz ya Vakit gazetesi ordu hayranı oldu Yaşar BÜYÜKANIT hayranı oldu” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Alla Allah alla Allah öbür tarafta da öteki güçler de Yaşar BÜYÜKANIT hakkında kötü düşünmeye başlayacaklar şimdi”, “Evet farklı bir adam o adam” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Analarını ağlatır bunların yani” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Hiç belli olmaz farklı bir adam o adam zira” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Yani Yaşar BÜYÜKANIT’ ı da çözemedik ya neyse” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Oldu canım” dediği, A.Cihangir Ç.’ nin “Konuşuruz karşılıklı konuşuruz ben seni raporu çıkarınca ararım ağabeycim” dediği,
Tape no: 6442, 19.02.2008 günü saat: 16.21 de Barış isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Valla iyiyim şeye söyleyiver eee kar kış gelemedim ben Ankara ya ve bu Pazar da yemeğimiz var bizim. Ha ADD bir içkili müzikli bir yerde güzel bir yerde yemek veriyorum ben. Sabih KANADOĞLU geliyor, Şener Paşa var zaten, ondan sonra şey var Erol MANİSALI Hocamız filan var böyle” dediği, Barış’ ın “Şener Paşa şeyde mi burda mı? Hıı. Bugün Akit te çok sert bir yazı vardı Abi istersen bi bilgilendir kendisini Darbeci değil mi ordan tutturuyorlar herhalde” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6443, 19.02.2008 günü saat: 17.56 da Reha isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ben geleceğim ben geleceğim de ee şu Pazar akşamı şeyimiz var bizim bi yemeğimiz var.”, “Ondan sonra Üsküdar İlçesini bana verdi Komutan. Hem burayı kuruyoruz filan dedi onunla ilgili bi gece yemek hazırladım ben, Set Otel’ i biliyorsun sen yukarıda orda yemek yedin.” dediği, Reha’ nın “Evet evet.” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Sabih KANADOĞLU filan da var, Mümtaz Hoca da var hep beraber böyle 140 kişilik 150 kişilik bi yemek hazırlıyorum.” dediği, Reha’ nın “Çok iyi.” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Onun davetiyelerini verdim sağa sola işte.”, “Onların şeyi ile uğraşıyorum. O gece böyle kaynaşma yapacağız böyle bişey. Önümüzdeki hafta da umarım şeyde olabilirim yani öyle denk getirelim ki siz de Kayseri de değil Ankara da olun ki.” dediği, Reha’ nın “...benim haberim olsun yani.” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Tabi ben haber vereceğim yani. Ne gün geliyim diye soracağım.” dediği, Reha’ nın “Tamam tamam.” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Keyfiniz nasıl sıhhatiniz Reha Paşam?” dediği, Reha’ nın “İyi ya bi yaramazlık yok Yavuz Bey.” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Bi yaramazlık yok. İşler nasıl gidiyor fabrikada?” dediği, Reha’ nın “O da iyi ... evet.” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Keyfiniz yok.” dediği,
Tape no: 6035 03.03.2008 21:04:26 günü Mehmet Şener Eruygur’ la yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Şubenin kuruluşu ile ilgili biz ya Çarşamba akşamı son kararı veriyoruz ya Üsküdar olarak değer, Yer eee yerde bulmuş Cihangir ondan sonra da oraya gidiyoruz bakıyoruz kuruluşu yapıyoruz eee eğer bir mani çıkarsa eeee Beylerbeyi Şubesi olaraktan faaliyete geçmesini sağlıyoruz Şimdi geceden kalan bir sekiz yüz yirmi beş Kadıköy şubesi gönderdi” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “Tabi tabi onlar geldi onlara söylenecek parayı falancaya gönderin denecek onlara söylenecek” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Üç yerden para geldi ötekiler hesabın içinde zaten yani siz onları ayrı tutun verdim yani ben ayrıca bütün hesapları topladım size sunarım onları geldiğinizde” dediği tespit edilmiş, tape okunup sorulduğunda; Yine Şener Eruygur ile yapmış olduğum görüşmelerdir” şeklinde cevap vermiştir.
Tape no: 6444, 10.03.2008 günü saat: 17.27 de Cihangir ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ya al gel hep beraber bak... Salonundayız kimse yok bizden başkada kimse yok al eşini meşini hep beraber akşam yemeyi yiyelim burada, Fenerbahçe ordu evinde Yalnız kapıya geldiğinde telefon aç İlker Paşa talimat versin. İstanbul başkanıyla biraz önce ben telefonda çok büyük kavga çıktı zaten aramızda Komutanda asabı bozuldu hemen zaten talimat verecek Ankara’ ya Şimdi ben konuştum... İstanbul il başkanı sen olacaksın otomatikman bitti bu iş... Kimse bu işin kaymağını yiyemeyecek. kimsenin hakkı yok kardeşim eğer kaymak varsa ortada biz yiyeceğiz onu biz benim arkadaşlarım yiyecekler yağma yok öle üç tane o... çocuğu kırık dökük ibneye ben ortalığı bırakmam şimdi ben zaten komutan dedi ki bildir haddini yavuz dedi ben şimdi onu başk... konuşcam Zeytinburnu ilçe başkanıymış ibnenin tamam mı kırkdört tane da... İstanbul eş başkanısın neye gelmedin oraya ..bana Atatürkçülüğü öğretme dedi telefonda, Üç tane alevi üçtane götü kuru ibneye bırakmıcaz. ben onu var yaa sen beni biliyorsun gücümü biliyorsun ne olduğunu Komutanda bugün çok rencide etti o... çocuğu ve kalktı aslında komutanın telefonla görüşüyom diyo ki sen diyor Atatürkçülüğü...ya bende komutana olan saygımdan sustum.. sustum ama içim içimi yedi ve şu naakadar üçüncü... İçiyorum kii yani oo tansiyonu düşüreyim diye gerçekten gerildim beni tanımıyor ibne komutan dedi ki kapattıktan sonra yavuz telefonunu veriyorum yaz... ve icabına bak şimdi ben icabet aldım kardeşim ondan şimdi ölümlerden ölüm beyensin ibnenin evladı yanlış adama posta koydu o bilmiyor beni tanımıyor ismimide vermedim ben ona yavuz ışaklar diye nasıl o akşam Maltepe başkanı özür diledi. ..egildi konuştu malte başkanı ben sizi tanımıy..yavuz abi dedi görüyorsun günah çıkarttı benden sonrada senle konuşmasında, gerek tatlı dilimizle gerek baskı ile bunlara Türk askerinin biliyorsun ..seversen kaldırır tokat attın mı inerler bunlar biz tokat atcaz bunlara belli oldu” dediği, Cihangir’ in “CHP delegesi dedi ki CHP İlçe Başkanı şu anki ilçe başkanı çıktı dedi kii dedi kongrede seçince benim adım şuu şuu kürdüm aleviyim ateistim dedi dedi bak kürdüm aleviyim ateistim diyo adam, Herhalde kürdüm aleviyim ateistim diyen adam zaten tabi ki şey karşı çıkıcak” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6445, 17.03.2008 günü saat: 19.50 de Mehmet T. ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ben geçenlerde Ankara daydım ya. Eee şey Turgut ÖZAKMAN ın evindeydim. Oraya Uğur DÜNDAR’ la şey geldi, Yılmaz ÖZDİL geldiler Ondan sonra bu Star ı ondan sonra Aydın Doğan demiş ki ulusal bi kanala çevirin bunu demiş, size teslim ediyorum burayı demiş. Ondan sonra dinliyor musunuz Başkanım beni? Ondan sonra şeyi bu akşam Deniz BAYKAL’ la ilk Uğur DÜNDAR açılışı yaptı, Eee Star ın çizgisi olduğu gibi değişmiş değişmiş, bir ana muhalefet ama şey yok CHP nin kanalı... Yani. Ana muhalefet kanalına getirmişler. Şimdi Star da o var, yarın akşam da haberlerde akşam haberlerinde Turgut ÖZAKMAN konuşacak Uğur DÜNDAR’ la beraber... Onları izleyin sonra sizlerle görüşmem gerekli bazı konular var” dediği, Mehmet T.’ ın “Tamam” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6446, 20.03.2008 günü saat: 17.56 da Turgut Ö. ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “bu... Nur SERTER ortalığı karıştırıyormuş dedi ki haa” dediği, Turgut Ö.’ nün “tatsız bir tavır aldı” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “evet yani yanlış yani şimdi onun milletvekili olmasına sebep komutan abi yaa, Dimi yani komutan olmasa milletvekili olurmuydu abi yaa... iki üç kişi var falan dedi biri nur hanım dedi kalkıyor bilmem ne diyor çomak sokuyor olduğu gibi oraya chp yi monte etmek istiyor dedi ..bende dedim ki yaa olur mu CHP monte edilme o zaman ne yapıcaz karşımıza geniş...alcaz ..dedim komutanla görüşüyom... dedi ki hoca ne düşüyo dedi yaa hoca diyoki bana dedim aynen ben hayatımda hiç dermekçilik yapmadım ilk defa dernege giriyorum oda komutan olduğu için bu dernege giriyorum dedi” dediği, Turgut Ö.’ nün “ben yeni seçimde bulunmam...” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ nün “aa olmadı abi yani gerçekten bişey söliyim mi abi seni o kadar çok seviyor kii onun gönlündeki cumhur başkanısın sen yaa vallayi biliyorum” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6447, 21.03.2008 günü saat: 12.36 da Cihangir ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ha Cihangir bak öteki telefonda da şey İlker Paşam bi dakika dur.” dediği, Cihangir’ in “Abi var mı haberin gelişmelerden Abi? İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu hepsini aldılar Doğu Perinçek” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Vallahi billahi yani, ne olur ne biter bilemiyorum ya iyi şeyler de olmayacak... Neler yapmak istiyorlar bilemiyoruz yani ya? 80 yaşın üstündeki adamı nasıl alırsın içeri kardeşim. Facia ki ne facia.” dediği, Cihangir’ in “Başsavcının şeyine misilleme gözdağı yapıyorlar başsavcının hareketine, Bu nereye gidecek, ordu neresinde bu işin yani bu çok kötü ya” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6448, 27.03.2008 günü saat: 19.58 de Turgut Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Neye gülüyorum biliyor musun abi manav dükkanına çevirdiniz yavuz tavşan dişini arkadaşlarıyla otoruyo... şimdi T.a gönderdiğin kitap dedim kii baba bize dedim ki dur adres istediler zaten baba dedim gönderiyor yok yaa baba ne göndericek dedi kamyonla ben gideyim alayım ..almaya dedi emrin olur ...valayi.. dedim ki olum imza..gönderecekte adres istedi benden dedim dedi ki baba ne demek dedi yaa baba emredecek kamyonla gidicem ora hem malzemeyi yığıcam kapıya ulanman.. bak .. dedim ki lan kamyonla gitme araanla git tamam dedim babaya söliyim…diyoki yazcak diyor sevgili yavuzuma zaten en çok seni severde diyor bende kenarında köşesinde yavuz oldugu için benide sevmek zorunda...abi nasılsın yaa ..” dediği, Turgut Ö.’ nün “Adam yollattın da yarın ald...” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “yoo kendi gelecekmiş abi kendi gelecekmiş bırak kendi gelsin mademki ... telefon açar sana eve ondan sana gelsin... Babanın diyor elini öpücem diyor iyisin dimi yani önümüzdeki hafta kısmetse geliyorum... abi komutan hasta yataga düştü yami çok sinirleri bozuk vallayi billayi Yavuz diyor yani” dediği, Turgut Ö.’ nün “Esra GÜNGÖR kaçtı, Vural SAVAŞ” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Vural ŞAVAŞ ta kaçtı” dediği, Turgut Ö.’ nün “başkan olacaktı üyelikten ayrıldı...” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6449, 04.05.2008 günü saat: 15.00 da Sadettin T. ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Sen grupları topluyorsun Ankara da haberim var, Valahi billahi Vatan Gazetesi şeye yazıyor Diyorlar ki bütün eski AKP’ liler, ANAP’ lılar, Doğruyol Partililer sayın T. ın etrafında birleşiyo diyorlar” dediği, Sadettin T.’ nin “Yok öyle bir şey yok herkes kendine bir yer arıyor da ne olacağı belli değil Bir şey yok ya işte herkes şimdi parti kapanacak diye, Bundan sonra ki yönetimi ele geçirme hesapları içinde AKP LİLER” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Vallahi şeyde geçen gün o her Salı toplanıyorlar o Danıştay üyeleri geliyorlar eski üyeler geliyor ondan sonra Sabi KANATOĞLU geliyor, şey geliyor Erol MANİSALI hoca eliyor filan Fenerbahçe Orduevinde salı günü her salı öğleden sonra böyle elli kişi var Generaller, Amiraller, Büyükelçiler filan var, İşte Türkiye yeni bir arayışın içendeler ben de inadına gündeme getirdim dedim ki yani sayın T. da böyle birleştirici unsur şey ediyor filan sizler ne düşünüyorsunuz dedim İlker Paşa da var yanımda ondan sonra valla şey kalktı o eski Orgeneral zaten başkanlığı o yapıyor eski Hava Kuvvetlerinden emekli olan ismini unuttum 85 yaşında yaşlı bir adam ama çok zeki bir adam çok, Ondan sonra yarın... Var işte Erol MANİSALI var Erol MANİSALI konuşacak yarın da bir gün siz girmek ister misiniz bu toplumun içine” dediği, Sadettin T.’ nin “Yok ben oraya girersem sonumuz olur” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6450, 08.05.2008 günü saat: 12.34 de Cihangir (Ali Cihangir Ç.) ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Cihangir’ in “Yavuz abi şimdi bu hürrüyette bitane yalçın bayer var yaa onun ufak köşesinde bi bizim genel ..gyk dan ismini unuttum şimdide dünkü hürriyette var .. ADD İstanbul yani genel merkez yönetim kuruluna birinin yazısı var deniz gezmiş..deniz gezmişe övgüler bilmem neler şunlar bunlar şey gibi yapmış çocuğu adamı tamam mı acayip bi adamdı şöleydi böleydi böle vatan severdi şöleydi falan filan diyo ..yav şimdi bu adam ölürken deniz gezmişi asarken yaşasın kemal..diye bağırmadı yaşasın marksizim leninizim diye bagırdı yani bizi bu tip şeyler zor durumda düşürüyo..” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Peki bu ADD’ nin hangi şubesinden bunu yazıyo .. Ben bulurum paşaya da veririm onu...” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6451, 05.06.2008 günü saat: 15.52 de Nurettin isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; Nurettin’ in “Şeyne durum ne sence bu ne oluyo bu siyaset nereye gidiyo, seninkiler ne diyo” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Vallahi bilemiyorum neler diyorlar bilemiyorum, sen görüyorsun biz de görüyoruz basından takip ediyoruz” dediği, Nurettin’ in “Abi basından herkes takip ediyor basını boşver basını istediğin gibi bişey olmuyor basın” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ne bileyim ne oluyor Türkiye da biz de bilemiyoruz yani daha doğrusu baştakiler de ne yaptığını bilmiyorlar gibi geliyor bana”, “Baştakiler de yani, geçen gün oturduk Barış marış Reha Paşa ile yani enteresan şeyler söylüyor Rehayı dinlemek lazım yani bilemiyorum çok enteresan şeyler” dediği, Nurettin’ in “İcraat abi icraat icraat” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Bak şimdi yanımda birisi var konuşma diyor dürtüklüyor telefonlar dinleniyor diyo” dediği, Nurettin’ in “Tamam konuşma abi doğrudur tamam” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Tamam mı, yanımdaki öyle ikaz ediyor konuşma diyor” dediği, Nurettin’ in “Tamam doğru söylüyorsun konuşmamak lazım” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ben seni öyle özledim ki” dediği, Nurettin’ in “Ben de vallaha çok özledim” dediği,
Tape no: 6452, 17.06.2008 günü saat: 13.53 de Sezen (S.Cumhur Y.) ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Sezen’ in “Yavuz abiciğim saygılar abi ben sizi çok kırdım bu telefonunuz sinyalden sonra mesaj bırakın konumuna geçmiş Teyfik abiyi aradım bir kaç sefer dedim ki abi ben Komutanıma ulaşamıyorum ondan sonra” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Sen bana ulaşamıyorsun şöyle bir şey ben Ankara dayım bu Gata da göz ile ilgili bazı şeyler yapıyorum da, İşte Şener Paşanın tekrar ADD NİN başına gelmesi Genel Başkanlık seçimleri filan var onun seçimini bakacağız işte ...” dediği, Sezen’ in “Anladım abi benim yapabileceğim bu konu ile ilgili bir görev olursa ben hazırım abi” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Hiç bir şey ..........tanıyor musun(Yaz diyor yanındakine ) Yalçın ÖZÇELİK tanıyor musun” dediği, Sezen Cumhur Y.’ nin “Yalçın ÖZÇELİK tanıyorum Erenköy’ den abi sizde tanırsınız onu” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ben tanımıyorum niye tanımıyorum, Ne iş yapar bu adam” dediği, Sezen’ in “Bu bir iş yapmaz abi Erenköy de kahvede oturur onan sonra, Ya ben bir Yalçın ÖZKILIÇ tanıyorum o da hani böyle sirke mirke içen” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Çaça Recep in yeğeniyim diyor, Şimdi telefonlar benim dinlenir isim vermeyelim tamam mı sonra konuşuruz tamam mı” dediği, Sezen’ in “Bu normal telefodan ulaşabiliyor muyum size” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ercan ARAFATOĞLU tanıyor musun” dediği, Sezen’ in “He Ercan ARAFATOĞLU nu tanırım abi” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Onun kardeşi, kardeşi (Kardeşiyle beraber yanında ki şahıs diyor) kardeşiyle beraber mişsiniz Ercan’ ın” dediği tespit edilmiştir.
c-Örgütsel İrtibatlar
Tape no: 6417, 11.03.2008 günü saat: 19.33 de Yavuz IŞIKLAR ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; “Bize destek vercek bi arkadaşımı buldum şeye de bize yazıhaneli konuda bayağıda durumları iyi daha da büyük yani Nejdet’ ten daha büyük destekleri olabilir çünkü şovonis ruhlu birazcık serseri ruhlu bir arkadaşımdır böyle parayı atar yani para ile şeyi yok… Ona bi gidip siz yanımda olursanız o hava ile de ben derim ki bize niye yardım ediyorsun her ay ne vereceksin o size böyle bi rüzgar estirmek adına bayağı bi ciddi rakam söyleyebilir yani…”, “Silivri’ de çiftliği var abi, yani ne olur ne biter bi komutanla da görüşelim, hayır katkısı olacak bi adam” dediği, sizin ise “Sen bi konuşta Şener paşa ile ona göre” dediği tespit edilmiştir.
Kendisine konuşmada geçen Yavuz IŞIKLAR kimdir ve kendisine hangi maddi konuda yardım bulmaya çalışmaktadır diye sorulduğunda; “Yavuz IŞIKLAR dostum olur. Kendisi eski bir film yönetmenidir” cevabını vermiştir.
Yine kendisine görüşlerde geçen Yavuz IŞIKLAR’ ın bahsettiği Nejdet isimli kişi kimdir? Bu şahısla irtibatının ne olduğu sorulduğunda cevaben; “Görüşmede Yavuz’un Nejdet isimli kişi Atatürk’ün Nutkunu DVD halinde bastırıp satılmasını sağladı. Görüşmede geçen konuda yeni kurulacak ADD Üsküdar Şubesinin maddi destek sağlanmasıdır” şeklinde cevap verdiği,
Savcılık ifadesinde
Tape no: 6421, 08.04.2008 günü saat: 18.07 de İslam A. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; İlker Güven’ in “Şimidi ayrıldım Şener Paşanın yanından, Ona merak ediyor bu Ergenekon mergenekon onu suçluyorlar ya hani darbeci marbeci diye, bişey gelir mi bişel olur mu diye ben dedim yardımcı oluruz iyi çocuktur esasen tamam abi” dediği, İslam A.’ nın “Siz isterseniz olur” dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesinde geçen konular kendisine sorulduğunda; "Ergenekon, mergenekon onu suçluyorlar hani darbeci marbeci diye, başına bir şey gelir mi?" şeklinde Şener Paşanın endişeleri vardı. Ben de yardımcı olmak için İSLAM denilen medyuma bu konuyu sordum. Kendisinin cinlerle de alakası olduğunu biliyordum” şeklinde cevap vermiştir.
İstanbul' da ki Şener Eruygur’ un katıldığı toplantı ve panellerin bir kısmına katılıyorum. Beni çağırdığında gidiyorum dedi.
Nihat GENÇ, Ankara' da gazetecidir. Yavuz IŞIKLAR film yönetmenidir. Onun arkadaşı olduğu için Nihat GENÇ ile beni tanıştırmak istedi, fakat tanışmadım, Yavuz IŞIKLAR ile bu konuda görüşmüştüm dedi.
Tape no: 6422, 13.04.2008 günü saat: 12.02 Halis Yavuz IŞIKLAR ile yaptığı telefon görüşmesinde yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Yav Nihat GENCİN programını izliyorum böle güzel program... Diyo ki yav vatanını seven milletini seven adamlar darbeci oluyor diyo çok güzel bir konuya dokundu” dediği, İlker Güven’ in “Sen o zaman Şener Paşada konuşuyor da ona da söle” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ondan sonra diyoki Nihat zaten medyayı ele geçirmişiniz kardeşim üç-dört tane adam üç-dört tane emekli general bu lafı edince diyor darbecimi oluyor diyor vatanını milletini seven adam darbecimi o zaman diyor bizde darbeciyiz bizide alın götürün diyor hadi bende hazırım beni de alın götürün diyor yani diyor bu şerefsiz Ali BAYRAMOĞULLARI diyor Oral ÇALIŞLAR diyor Fehmi KORULAR diyor bunlar yalılarda oturuyorlar ben Ankara’ nın garip bi yerinde kiracıyım kardeşim diyor ne malım var ne mülküm var bunlar nasıl bu yalılarda oturuyorlar satın alınmış adamlar bunlar diyor” dediği, İlker Güven’ in “Bak vereyim Şener Paşaya da ona da söle Nihat GENCİN söylediklerini hadi öpüyorum seni sağol” dediği,
Tape no: 6044, 10.03.2008 günü saat: 15.44 de Mehmet Şener Eruygur ve Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın Ümit isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; Mehmet Şener Eruygur’ un “Ümit bey iyi günler, Şimdi bu davetiyelerle ilgili arkadaşım yanımda”dediği, Ümit’ in “Tamam çok teşekkürler” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Biz Atatürkçüleri de beklerdik ya satamasalar bile orda olsunlar bi tane iki tane orda olsunlar diye beklerdik ama demek ki onu da yapamadınız teşekkür ederim yalnız ben komutana hesap vericem davetiyeden çünkü sayılıdır üzerinde numara vardır o altı taneyi vermişler size o altı taneyi bana göndermenizi rica edicem, Siz bi tane dahi satamadınız buradan çünkü ben geceyi düzenledim ben üzüldüm yani isterdim ki bütün Atatürkçülerin orda olmasını isterdim en azından şube başkanı arkadaşlarımı eşlerinle çocuklarınla orda olmasını isterdim ama malesef olmadılar ben hüsrana uğradım ben çünkü komutan tarafından Üsküdar şubesini kurmakla görevlendirildim İlker Güven amiralimizle beraber ama biz çok üzüldük yani Atatürkçüler böle ayrı ayrı düşünürse Valla biz hiç bir yere varamayız” dediği, Ümit’ in “Arkadaşlarımızın daha bi hafta evvel iki hafta evvel şeyle yapmış oldukları Sultangazi şubemizde yapmış oldukları Sultanbeyli şubemizde yapmış oldukları toplantıyla ilgili herhangi bir bilginizde yok, artı bunların hepsi…” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6133, 22.05.2008 günü saat: 21.34 de Halis Yavuz IŞIKLAR ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ben şimdi bir yemekteyim de yalınız bir haber duydum burda çok üzüldüm dedim ki ben bunu Komutanıma bilgi olarak sunacağım dedim ben, Bu birisi Albay arkadaşımız var eşi de Binbaşı Erzurum Fevziçakmak Hastanesi Başhemşiresi bu da bizim gibi Evet Kemalist böyle çok sağlam bir grup arkadaşlar Siz Erzurum a gittiğinizde o sivil giyinip gelmek istemiş Binbaşı Oranın Başhemşiresi diyor ki Yavuz abi diyor masada Kolordu diyor tezgah düzenledi bizi oraya göndermemek için yani hiç destek vermedi oradaki konferansına ve bilakis engellemek için çapa gösterdi diyor ne düşünüyorsun kimdir...” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “He orda Erzurum da benim konferansım ne zamandı ya ha geçen seneydi evet engel mi olmuşlar” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6103, 27.04.2008 günü saat: 16.45 de Halis Yavuz IŞIKLAR ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Sağol teşekkür ederim Nihat’ ın programı gene bugün tekrarı vardı eğer televizyonlu bir yerdeyseniz, Tamam sonuna kadar izleyin çok önemli laflar var fakat şeyi Nihat’ ı kovmuşlar şeyden burdan bu programdan, Evet çünkü şeye hükümet baskı yapmış Mehmet Karamehmete ondan sonra eski borçlarını çıkarmış 1 milyar dolarlık vergi borcunu gündeme getirmişler yahut da kovacaksın demişler” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “Tamam” dediği tespit edilmiştir.
Tape no: 6012, 15.02.2008 günü saat: 11.29 da Mehmet Şener Eruygur ile yaptığı görüşmede özetle; Şüphelinin “Yok öyle yağma yok bana söz verip de tamam derhal deyip te arkadan şimdi bu onu söyleyeceğim şimdi bu dinci belediyelilere gitseler önlerine koysalar tonla alırlar birbirlerine destek masonlar gibi çalışıyorlar. Bizim Atatürkçülere yazılar olsun ya vallahi ben çok üzülüyorum gidiyorum bazılarına diyor ki İlker paşa kavga… yav satacağım tabi ki ben bunu satmak zorundayım çünkü bu bir adımdır bir şeyler yapsın bu insanlar ya ama satıyoruz komutanım ben şeyde e dedi ki bana” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “On tane üniversiteye verdim” dediği, Şüphelinin “Sağolun komutanım. Biz sizin her zaman bir neferiniziz bunu böyle bilin, ben Atatürk için ölmeye de öldürmeye de hazırım! yani böyle yağma yok bu yüce ismi kimse aşağılara düşüremez bu kadar basit biz böyle düşünüyoruz” dediği,
Tape no: 6023, 21.02.2008 günü saat: 21.15 de Halis Yavuz IŞIKLAR ile yaptığı görüşmede özetle; Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ben şey Erol MANİSALI Hoca ile görüştüm.”, “Dediki ben Mahi Hanım’ a gidiyorum, ADD’ nin konferansına gidiyorum Pazar günü Yavuz dedi.” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “Öyle mi?” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Evet. Yani gene oraya gidiyor ama olsaydı gelirdim ben dedi yani.” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “Tamam.” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Ama dedi Üsküdar şubesini kurun ben her türlü yanınızda olacağım sizin dedi.” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “Tamam tamam tamam.” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Desteğimi vereceğim dedi ama dedi komutan bilmem biliyor mu bilmiyor mu dedi, ben yurt dışına gidiyorum, ADD’nin şeyine gidiyorum, konferansına gidiyorum dedi.”, “O konuda bilgi vereyim istedim.” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “Yarın, şeye de İlker’e de söyledim, şeye bir bakacağım, öğleden sonra Kadıköy şubesine uğrayacağım, net bilgileri alacağım.” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Tamam, hayır biz de yarın öbürsü gün para filan lazım olursa.” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “Tabi onun hakkında ………(iki kelime anlaşılmadı)” dediği, Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “O gece belirli, kaç kişiden hesapları yaparken oraya bir para vermemiz lazım.” dediği, Mehmet Şener Eruygur’ un “Tabi tabi tabi, yarın öğleden sonra uğrayacağım oraya.” dediği,
Tape No:4948’de kayıtlı 13.05.2008 tarihinde Saat 14.07’de X BAYAN ŞAHIS/Akın İPEK ile yaptığı görüşmede özetle..Sinan AYGÜN’ün: Yarın ararım seni bir on – on beş dakika konuşmamız lazım dediği, Valla iyi ama millet biraz rahatsız olmuş, acaba ne oldu ne bitti, ne oluyor ne bitiyor falan filan gibi dediği, AKIN İPEK’in: Ya ne olacak ya iftihar etsinler memleketin bir evladı (bir kelime anlaşılmıyor) satın almış daha ne istiyorlar dediği, Sinan AYGÜN’ün: Ya işte o kanal… şimdi Flash tv yi alsaydın, tv8, kanal D’yi alsaydın bir şey olmazdı da, o kanalın bir özelliği var biliyorsun o kanal böyle çok hassas bir kanaldı. dediği, AKIN İPEK’in: Ee tamam bende hassas bir insanım dediği, Sinan AYGÜN’ün: O kanalın kuruluşunda, bak o kanalın kuruluşunda gayri resmi bende vardım. Biz o kanalın hikayesini anlatacağım ben sana nasıl olduğunu bil diye anlatacağım sana o kanalı dediği, AKIN İPEK’in: Tamam, tamam abi dediği, Sinan AYGÜN’ün: Yani kimden telefon gelip nasıl kurulduğunu duyunca şaşıracaksın zaten ve o sende kalacak tabi ki. O kanal çok böyle hassas bir kanaldı nasıl oldu bilmiyorum anlatacağım ben sana bulurum ben seni yarın tamam mı? dediği, AKIN İPEK’in: Tamam Sinan ağabeycim görüşmek üzere abiciğim dediği,
Şüpheli Halil YAVUZ IŞIKLAR’ ın dosya kapsamındaki diğer şahıslarla yapmış olduğu görüşmelerin dökümü şöyledir:
1 Mehmet Şener ERUYGUR 385
2 İlker GÜVEN 604
3 Erol MÜTERCİMLER 28
4 Ahmet Tuncay ÖZKAN 9
5 Anet SAHAKYAN 1

d- Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
04.05.2008 günü saat:15.00 da Sadettin T. ile yaptığı görüşmede özetle; her Salı günü, aralarında eski Danıştay üyelerinin, emekli kuvvet komutanlarının, bazı rektörlerin, eski büyükelçilerin, İlker Güven in Erol M.’ nın, Selahattin Ç.’ in, bazı valilerin ve kendisinin de içinde bulunduğu bir grubun Fenerbahçe Orduevinde bir araya geldiğinden bahsettiği, bu bağlamda Saadettin T.’ a “İşte Türkiye... yeni bir arayışın içendeler ben de inadına gündeme getirdim dedim ki yani sayın T. da böyle birleştirici unsur şey ediyor... Siz girmek ister misiniz bu toplumun içine...” şeklinde yaptığı görüşme ve,
06.01.2008 günü saat:16.30 da Sadettin T. ile yaptığı görüşme de şüpheli Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın “Komutan” diye hitap ettiği bir şahsa Sadettin T.’ ı kastederek “…Yaşar O.’ a yönlendirmeyin Sadettin beyi dedim gereği yok dedim yani hiçbir zaman bir şeyle Sadettin beyle aynı teraziye çıkmaz Yaşar başka Sadettin beyin durumu pozisyonu başka…” dediği ve bir takım siyasi girişimler konusunda Sadettin T. ile ilgili olumlu referansta bulunduğu örgütün gizli toplantılarına katılıp ERGENEKON' un siyasi partileri bölüp parçalama veya farklı partilerin tek merkezden yönetilmesi faaliyetleri çerçevesinde görevli olduğu Şüpheli Şener Eruygur’ a “Sadettin T.’ ı destekleyelim, dürüst bir adamdır” dediği anlaşılmaktadır.
Sabih KANADOĞLU’ nun da katılacağı yemeği ayarlaması için şüpheli Mehmet Şener Eruygur’ un kendisine, senin çevren geniş bir restoranı ayarla şeklinde talimat vermesinden şüpheli Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın restoranı ayarladığı paranın yarısını da ADD' ye ödemeleri için talimat verdiği, Üsküdar şubesinin kurulması için kendisine Mehmet Şener Eruygur tarafından görev verilmesinden örgütte idari işler ve ödeme işlerini takip ettiği ayrıca de ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN içinde özel görevleri olduğu anlaşılmaktadır. Şüpheli Halis Yavuz IŞIKLAR’ ın ADD üyesi olmamasına rağmen ADD ile alakalı birçok işi ve finans işlerini takip etmesi de ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN dernekler ve sivil toplum kuruluşlarını dışarıdan nasıl yönettiğini ortaya koymaktadır.
Şüpheli yaptığı görüşmede Mehmet Şener Eruygur hakkında haber yapan gazetecilere kızdığı ve Mehmet Şener Eruygur için “darbeci değil mi oradan tutturuyorlar” diyerek şüphelinin geçmişte de askeri müdahale çalışmaları içinde olduğunu bildiğini ve bunları bilerek bu işlerin içinde olduğunu göstermektedir.
Şüphelinin 10.03.2008 günü saat:17.27 de Cihangir isimli şahız ile yaptığı görüşmede; “…Üç tane o... çocuğu kırık dökük ibneye ben ortalığı bırakmam… Üç tane alevi üç tane gö.. kuru ibneye bırakmıcaz. Ben onu var ya sen beni biliyorsun gücümü biliyorsun ne olduğunu. Ben onu var yaa gece yatağından almazsam namerdim zaten... Mafya liderleri benle öyle konuşamazlar yaa kim ulan ibnenin evladı… Komutanda açık kart verdi sor hesabı yavuz dedi bitti bitti… Bu ibneleri alcaz bu ibneler komutana da karşılar…” şeklinde yaptığı görüşmeden de kendisinin ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN içinde olduğunu hiyerarşik yapıda olduğunu mafya liderlerinin dahi kendisiyle konuşamayacaklarını söylemesinden de üst düzey bir yerde olduğunu karşı tarafa söyleyerek konumunu güçlendirmeye çalıştığı anlaşılmaktadır.
Yine aynı görüşmenin ilerleyen bölümlerinde ADD içerisinde ki birtakım muhalif yapılanma ve Ali… isimli bir şahıs hakkında şüphelinin “Bunları susturucaz Cihangircim susturucaz. Gerek tatlı dilimizle gerek baskı ile bunlara Türk askerinin biliyorsun ..seversen kaldırır tokat attın mı inerler bunlar biz tokat atacaz bunlara belli oldu… Komutan dedi ki kapattıktan sonra yavuz telefonunu veriyorum yaz... ve icabına bak şimdi ben icabet aldım kardeşim ondan şimdi ölümlerden ölüm beğensin ibnenin evladı yanlış adama posta koydu o bilmiyor beni tanımıyor...” şeklindeki görüşme içeriğinden de maksatlarının ADD’ yi demokratik ortamda bir dernek gibi yönetme değil emri vaki olarak bazı askeri kişilerin emir ve talimatlarıyla muhalefet edenlerin ölümle tehdit edilmesine kadar yapılacakların emri vaki içinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Şüphelinin, M.Şener Eruygur’un Jandarma Genel Komutanlığından emekli olduktan sonraERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜnün talimatıyla ülkede askeri müdahaleye uygun zemini oluşturmak amacı doğrultusunda genel başkanlığına geldiği ADD ile hiçbir alakasının olmadığını beyan etmesine rağmen görüşme içeriklerinde M.Şener Eruygur ve ADD’ nin her şeyi ile ilgilendiği, hatta gerektiğinde “adamın hesabını kes, defterini düz” şeklinde talimatları şüpheli M.Şener Eruygur’ dan aldığını bizzat beyan ettiği, “ÖLÜMLERDEN ÖLÜM BEĞEN” şeklindeki tabirleri ve dernekten ayrılacak kişilere “sen komutanın gönlündeki Cumhurbaşkanısın” diyerek vazgeçirmeye çalışması da ADD ile alakası olmayan birisi için hayatın olağan akışına uygun düşmediği.
21.03.2008 12.36 günü Cihangir isimli şahısla yaptığı görüşmede özetle; Cihangir’ in “Abi var mı haberin gelişmelerden Abi? İlhan Selçuk, Kemal AlemdaroğlU hepsini aldılar Doğu Perinçek” dediği, Halis Yavuz Işıklar’ ın “Vallahi billahi yani, ne olur ne biter bilemiyorum ya iyi şeyler de olmayacak... Neler yapmak istiyorlar bilemiyoruz yani ya” diyerek ve başka bir görüşmesinde de telefonlar dinleniyor diyerek konuştuğu şahsı uyarmak suretiyle yapılan işlerin yasadışı olduğunu ve örgütsel faaliyetlerinin takip edildiğini bilerek bu işleri yaptığı anlaşılmaktadır.

Şüphelinin, şüpheliler Mehmet Şener Eruygur ve İlker Güven’ e bağlı olarak ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ içinde örgüt üyesi olarak faaliyette bulunması ve örgütün amacına ulaşmak için kullandığı ADD’ lerin illegal olarak finans ve gizli toplantı işlerini yürütmesi nedeniyle eylemine uyan TCK.nun 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5.maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
17- Şüpheli Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ
a-Savunmaları,
Emniyet beyanı
1976 yılında Günaydın gazetesinde Muhabirlik yaparak Basın sektörüne girdiğini, bu güne kadar sabah Gazetesi Yayın koordinatörlüğü, Yani asır gazetesinin yayın yönetmenliği, Akşam Gazetesinin yayın yönetmenliği, Gözcü Gazetesinin yayın yönetmenliği, Hürriyet Gazetesi Ankara yayın yönetmenliği yaptığını, yaklaşık 2 yıldır ise Tercüman Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptığını, hakkında birkaç basın davası nedeni ile açılmış dava olduğunu,
Yaklaşık 2 yıldır çalıştığı gazeteye ait olan 0533 738 57 07 numaralı telefonu kullandığını, bunun dışında adına kayıtlı olan 0532 232 96 83 numaralı hattı uzun yıllardır kullandığını, bildiği kadarıyla bunun dışında adına kayıtlı herhangi bir telefon olmadığını,
Kendisine sorulan şahıslardan; Ahmet Hurşit TOLON’u yaklaşık 6 yıldır tanıdığını, katıldığı bir resepsiyon sırasında Ege Ordu Komutanı olduğu dönemde tanıştıklarını, kendisini bir abi gibi sevip saydığını, 1.Ordu Komutanlığından emekli olduktan sonra Ankara ilinde ikamet etmeye başladığını,
Mehmet Şener ERUYGUR’u Jandarma Genel Komutanlığı yaptığı bir dönemde 5-6 yıl kadar önce bir resepsiyonda tanıdığını, emekli olduktan sonra Atatürkçü Düşünce Derneğinin Başkanı olduğunu, Sevgi ERENEROL’ u ismen tanıdığını, Güler KÖMÜRCÜ’ yü meslektaş olduğu için tanıdığını, Sami HOŞTAN’ ı yaklaşık 10 yıl önce ikametlerinin yakın olması sebebiyle tanıdığını, İlhan SELÇUK’ u meslektaş olması sebebiyle tanıdığını,
18.04.2008 günü saat:15.52 de Deniz..? ile yaptığı görüşmeyle ilgili; bu görüşmeyi hatırlamadığını, Deniz’in aynı gazetede çalışan bir arkadaşının yeğeni olduğunu, İzmir ilinde ikamet ettiğini, görüşmenin yapıldığı tarihte bu şahsa iş bulmaya çalıştığını, o dönemde aynı gazetede yazısı yayınlanan MHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Nazmi ÇELENK’ e İzmir de bir tanıdığı olup olmadığını sorduğunu, onun da MHP İzmir İl Başkanı Muvassat DERVİŞOĞLU’ na yönlediğini, MHP ye yerleştirmekten kastının şahsın işsiz olması nedeni ile MHP İzmir binasında iş bulması olduğunu, MHP adına faaliyette bulunması ya da Parti yönetiminde bulunması gibi bir durum söz konusu olmadığını,
07.04.2008 günü saat: 20.05’te S. G. ile yaptığı görüşmeyle ilgili, S. G.’in DYP üyesi olduğunu, halen İzmir Çeşme de Restaurant işlettiğini, eski Başbakanlardan Tansu ÇİLLER ile samimi bir gazeteci siyasetçi ilişkilerinin olduğunu, Soner GÖKSEL ve onun gibi düşünen birçok DYP’li Tansu ÇİLLER’ in yeniden siyasete atılmasını istediğini, yapılan görüşmenin bununla ilgili olduğunu,
Aynı görüşmede bahsettikleri Süleyman..? konusuyla ilgili, Görüşmede adı geçen şahıs DYP genel başkanı S.S. olduğunu, Tansu ÇİLLER’ in siyasete dönmesi ve partililerin konu hakkındaki görüşleri hakkında konuştuklarını, “içeriği bilmem Lazım” derken Tansu ÇİLLER’ in siyasete dönmesini DYP’ lilerin isteyip istemediğini kast ettiğini, S. S.’nun DYP genel başkanı olduğu için şahsın önemli olduğunu beyan ettiğini,
Soner’in Tansu ÇİLLER’ in siyasete dönmesi için kendisine baskı uyguladığını ve ikna etmeye çalıştığını anlattığını,
Yönetiminde bulunduğu yayın organını yada yayın organının sağladığı imkanları, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaç ve hedefleri doğrultusunda kullanılıp kullanmasıyla ilgili; bu güne kadar hiçbir guruba örgüte ya da derneğe yönetiminde bulunduğu ya da çalıştığı yayın organlarının imkanlarını kullanarak istihbarat ya da bilgi sağlamadığın, işi gereği sahip olduğu imkanları illegal olarak kullanmadığını,
08.05.2008 günü saat: 11.14 te Metin..? ile yaptığı görüşmeyle ilgili, görüşmeyi yaptığı şahıs Ankara Temsilcisi M.Ö. olduğunu, C.G.’in adını hatırlamadığını, bir haber sitesinde köşe yazarı olduğunu, görüşmenin yapıldığı tarihte kendisi ve gazetesi hakkında hakaret dolu ve hedef gösterici bir yazı yazdığını, şahsın kim olduğunu, neden böyle bir yazı yazdığını, bu yazıyı kimlerin yazdırdığını bilmek için araştırılma yapılmasını istediğini,
08.05.2008 günü saat:11.32 de yine X şahısla yaptığı görüşmeyle ilgili, görüşmeyi kiminle yaptığını şuan hatırlamadığını, C. G.in kim olduğunu ve konumunun ne olduğunu yukarıda açıkladığını,
Şahıs hakkında bilgi toplamak istemesinin sebebinin topladığı bilgilerle onun hakkında haber yapmak istemesi olduğunu, bu olaydan bir süre sonra C. G.haber için özür dilemiş ve yazıyı kaldırdığını,
08.05.2008 günü saat:11.35 te Murat..? ile yaptığı görüşmeyle ilgili, görüşmeyi yaptığı Murat’ın öz kardeşi olduğunu, aynı haberde kendisinin de adı geçtiği için aradığını, C. G. hakkında topladığı bilgiyi kardeşi ile paylaştığını, kardeşi Murat’ın Güneş Gazetesinin Genel Yayın yönetmeni olduğunu,
Şahıs hakkında ki bilgiler tercüman gazetesinin Ankara temsilciliğindeki çalışanlar vesilesi aracılığı ile topladığını, Cevheri’ nin hakkında yazdığı yazıya karşılık vermesi için Metin’ den bir yazı yazmasını istediğini, ancak Cevheri’nin kendisinden özür dilediği için yazıyı yazmaktan vazgeçtiklerini,
19.04.2008 günü saat:01.01 de X bayanın gönderdiği mesajla ilgili, mesajı gönderen kişinin kız arkadaşı Sinem olduğunu, Sinem’in basın sektöründe olduğunu, Argun Grubunda çıkaracağı bir dergi ile ilgili teklif aldığını, bu şahıslarla çalışmaya başlamadan önce onlar hakkında bir çalışma yapmasını istediğini,
Daha sonra yaptığı araştırmalarda yakın bir arkadaşı vesile ise Argun Grubun düzgün insanlar olduğunu öğrendiğini, bu durumu Sinem’ e aktardığını,
Kendisinin zaman zaman bazı şahıslar hakkında detaylı araştırma faaliyetlerinde bulunduğu, hatta bu konularla ilgili olarak bazı şahıslara talimat verdiği ile ilgili, yaklaşık 30 yıldır basın sektöründe görevli olduğunu, görevim gereği bir çok yerde bir çok insanla çalıştığını, büyük bir çevre edindiğini, mesleğinin habercilik olduğu için ne zaman nerden doğru bilgi alacağını bildiğini, bilgi ya habere ihtiyacı olduğunda mesleki deneyimini kullanarak birlikte çalıştığı aynı sektörde çalıştığı veya tanıdığı insanlardan istihbarat toplayabildiğini, bu güne kadar illegal olarak topladığı bilgileri kullanmadığını,
18.03.2008 Saat:21.35’de ve 28.04.2008 günü saat:13.19 ‘da Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmeyle ilgili, Görüşmede bir numara olarak bahsettiği kişinin Genel Kurmay Başkanı Yaşar BÜYÜKANIT olduğunu, Yaşar BÜYÜKANIT’ ı yaklaşık 5-6 yıldır tanıdığını,
Telefonla pek görüşmediklerini zaman zaman kendisini ziyarete gittiğini, ziyaretlerinde kesinlikle iş ile ilgili olmadığını,
Görüşme de bir bilgi paylaşacağını söylediğini, ancak görüşmek istemesinin asıl amacı emekli olmadan önce kendisini ziyaret etmek olduğunu, kendisi ile hiçbir şekilde karşılıklı ya da tek taraflı olarak bilgi alış verişi yapmadığını,
Yaşar BÜYÜKANIT ile bizzat herhangi bir aracı şahıs olmadan rahatlıkla görüşebildiğini, ancak görüşmenin yapıldığı tarihte kendisi bir tatbikatta olduğu için Ankara’ da olmadığını, Hurşit TOLON ve Yaşar BÜYÜKANIT ailece görüştükleri için kendisini gördüğünde görüşmek istediğini söylemesini rica ettiğini,
Görevini ikili ilişkileri gereği askerle yakın ilişkiler olduğu için kendi aralarındaki konuşmalarını ve hitap şekillerini iyi bildiğini, bu tür konuşmalarda Yaşar BÜYÜKANIT için “1 Numara” tabiri kullandığını, bu nedenle bu tabiri kullandığını,
Hatta bir sonraki görüşmesinde yine bir numara ile görüşmek istediğini, burada ÇOLAKOĞLUNA’ da tabiri kullandığını, Burada adı geçen şahıs Genel Kurmay Başkanlığı Genel Sekreteri S.Z. Ç. olduğunu, bir kaç kez Yaşar BÜYÜKANIT ile görüşmek için Salih Zeki ÇOLAK’ tan randevu aldığını,
09.05.2008 günü saat: 10.05 te Tümgeneral S.Z.Ç. ile yaptığı görüşmeyle ilgili, yukarıda da belirttiği gibi o tarihlerde Yaşar BÜYÜKANIT ile görüşmeye çalıştığını, bu maksatla S.Z. Ç. tan randevu talep ettiğini,

03.05.2008 günü saat: 17.07 de B.K.ile yaptığınız görüşmeyle ilgili, B. K.’ın aynı gazete de köşe yazarı olduğunu, görüşmenin yapıldığı tarihlerde yine Yaşar BÜYÜKANIT ile görüşmeye çalıştığını, Yaşar BÜYÜKANIT ile kişisel konularda ve özel bir görüşme yapmak niyetinde olduğunu, B. K.’ında Yaşar BÜYÜKANIT ile samimiyeti olan bir insan olduğunu, malum kişi diye kast ettiği Genel Kurmay Başkanı Yaşar BÜYÜKANIT olduğunu, görüşmede adı geçen Albay Genel Kurmay Başkanlığı Genel Sekreterliğinde randevulardan sorumlu bir Albay olduğunu,
09.04.2008 günü saat:20.07 de Serhan..? ile yaptığı görüşmeyle ilgili, Görüşmeyi yaptığı şahsın Serhan değil C. Z. isimli Çerkez kökenli şakacı bir arkadaşı olduğunu, bu görüşmede o tarihlerde İlhan SELÇUK’un o da alındığı ERGENEKON operasyonu olduğunu, operasyonlarda alınan bazı şahısların Çerkez olduğunu duyduğunu, Çerkez kökenli olduğu için o cümleleri espri mahiyetinde kullandığını,
Yine espri mahiyetinde söylenmiş bir cümle olduğunu, herhangi bir anlamı ya da kastı olmadığını,
09.04.2008 günü saat: 20.15 te Serhan..? ile yaptığı görüşmeyle ilgili, görüşmenin yapıldığı dönemde DTP üyesi bazı milletvekillerinin Başbakan ile görüşme talep ettiğini, Başbakan’ın randevu vermediğini, aynı heyetin talebini Cumhurbaşkanı aynı dönemde kabul ettiğini, şehitlerin kanını döken teröristleri savunan bir grubun Cumhurbaşkanı tarafından o makama kabul edilmeleri konusunda konuştuklarını,
Kesinlikli Başbakanlık veya Cumhurbaşkanlığı Makamına küfür veya hakaret etmediğini, hatta Başbakanı bu tutumundan dolayı takdir ettiklerini, gazetede de bunu haber yaptıklarını, görüşmede Kürt-Türk ayrımcılığı yapmak istemediğini, küfür ettiği ve tepki gösterdiği şahısların Kürtler değil PKK lılar olduğunu,
17.05.2008 günü saat 15.06’da Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmeyle ilgili, Türk Milletine hakaret etmek yada aşağılamak olmadığını, kullandığı kelimelerin Kurtuluş savaşı yılları sırasında Atatürk’ün Türk Milletini motive etmek için kullandığı kelimeler olduğunu,
13.04.2008 günü saat:22.39 da Yiğit ve 04.06.2008 günü saat:00.10 da Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmeyle ilgili, kendisine sorulan soruları tam olarak hatırlamadığını, görüşme saatlerinden anladığı kadarı ile alkol aldığı bir sırada yaptığı görüşmeler olduğunu,
15.06.2008 günü saat:20.02 de U.S. ile yaptığı görüşmeyle ilgili, Görüşmenin yapıldığı tarihlerde bir gazetede İ. B.’un İsrail de çekilmiş bir fotoğrafı yayınlandığını, görüşmeyi yaptığı U.S.’in eski bakan olduğunu, kullandığı kelimelerin gazetecilerin sık sık yaptığı gibi karşı tarafın ağzından laf almak ve bilgi edinebilmek için duygusal bir yüklenme olduğunu, bu şekilde davranarak karşısındaki şahsın “Öyle deme, asıl sebebi şudur” diyerek bilgi vermesini sağlamaya çalıştığını, amacının bir TSK mensubuna hakaret etmek olmadığını,
29.03.2008 günü saat:12.16 da X Bayan/Celal ile yaptığı görüşmeyle ilgili, Görüşmede bahsi geçen şahsın Star Gazetesi Ankara çalışanı olduğunu, hakkında yanlış ve hedef gösterici bir haber yaptığı için bu şekilde konuştuğunu, ancak bu şahsa yönelik hiçbir şey yapmadığını,
19.04.2008 günü saat:01.33 X bayanın gönderdiği mesajla ilgili, bu mesajı atan şahsın eski kız arkadaşı olduğunu, bu şahıstan kurtulmak istediği için kendisi dikkatini çekmek ve taciz etmek için bu mesajı yazmış olabileceğini,
27.04.2008 günü saat:18.59 da B. K. ile yaptığı görüşmeyle ilgili, Görüşmede adı geçen M.S.’in halen CHP milletvekili olduğunu, görüşmenin yapıldığı tarihlerde çalışma ortamı ve yaptığı işler bazı internet sitelerinde yazılmaya başlandığını, bu konu hakkında görüştüğünü, bu konuyu ara sıra görüştüğü arkadaşı olan M. S.’e de anlatacağını söylediğini,
15.06.2008 günü saat:00.22’de M.S. ile yaptığı görüşmeyle ilgili, görüşmenin yapıldığı tarihte M. S. ve kızı ile ilgili bir haber yaptığını, fakat o tarihlerde ikisi hakkında farklı bir gazete de olumsuz bir haber çıktığını, M. S.’in bu görüşmede yaptığı haberde diğer gazetedeki habere atıfta bulunsaydın daha iyi olacağını söylediğini,
Bu haberi tamamen kendi isteği ve inisiyatifi ile yaptığını, kimsenin isteği veya talimatı ile haber yapmadığını,
09.06.2008 günü saat:23.13 te T. A. ile yaptığı görüşmeyle ilgili, görüşmeyi yaptığı T. A. da bir haberci olduğu, O günlerde T.’nin bir röportaj yaptığını, röportaj yaptığı şahsın A. D.’ın petrol kaçakçılığı yaptığını iddia ettiğini, bir dönem A. D.’ın gazetesinde çalıştığı için kendisini tanıdığını, A. D.’a isnat edilen Petrol kaçakçılığı suçlaması dışında aldığı bir arazi yüzünden bir sıkıntı yaşayabileceğini söylemeye çalıştığını,
Operasyon kapsamında ikametinde yapılan aramada el konulan (8) Adet dip kısmında iğne izi olan kovan, (7) Adet 7 mm çaplı MKE yapımı Fişek, (45) Adet 9 mm çaplı MKE yapımı Fişek, (1) Adet 5789 seri numaralı 9 mm çaplı Browning marka Ruhsatsız Tabanca ve Şarjör ile ilgili, 5-6 ay kadar önce taşıma ruhsatlı 7.65 mm çaplı bir tabancası olduğunu, bu tabancanın ruhsat süresi dolduğunu, tabanca çok eski bir model olduğu için Bağcılar İlçe Emniyet Müdürlüğüne hibe ettiğini, yeni bir tabanca almaya karar verdiğini, karakolda bulunan görevlilere yeni bir tabanca almak istediğini söylediğini, karakoldan çıktığı sırada bir şahıs yanına gelerek kendi ruhsatlı tabancasın süresinin dolmak üzere olduğunu, satmak istediğini, isterse kendisine satabileceğini söylediğini, bunun üzerine şahsın tabancasını incelediğinde beğendiğini, bunun üzerine hatırlayamadığı bir miktar para istediğini, tabancanın evraklarını getireceğini söyleyerek telefon numarasını alıp ayrıldığını, aradan geçen zamana rağmen bu şahsın kendisini aramadığını, tabancayı aldığı gün ele geçirildiği kutuya koyduğunu, hiçbir yerde kullanmadığını, 9 mm çaplı fişeklerin şahsın kendisine verdiğini, 7.65 mm çaplı fişekler hibe ettiği tabancaya ait olduğunu,

Savcılık beyanı
Emniyette ifade verdiğini, ifadesini aynen tekrarladığını, etkin pişmanlık hükümleri ile ilgili olarak bildiği herşeyi anlattığını, çete ile Ergenekon Örgütü ile herhangi bir alakasının olmadığını, kendisine sorulan şahıslardan; Doğu PERİNÇEK, Emin ŞİRİN, Güler KÖMÜRCÜ, İlhan SELÇUK, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, Veli KÜÇÜK, Mustafa Ali BALBAY, Sinan Aydın AYGÜN, Ahmet Hurşid TOLON, Erol MÜTERCİMLER, Mehmet Şener ERUYGUR ve Sami HOŞTAN' ı tanıdığını, diğerlerini tanımadığını,
Doğu PERİNÇEK, İlhan SELÇUK, Mustafa Ali BALBAY ve Erol MÜTERCİMLER' i basında meslektaşı olması nedeniyle tanıdığını, ayrıca Güler KÖMÜRCÜ' yü de birlikte aynı medya grubunda görev yaptığı için tanıdığını, ancak kendileri ile bir samimiyeti olmadığını,
Emin ŞİRİN' i milletvekili olması, Sinan AYGÜN ' ü ATO Başkanı olarak, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU' nu İstanbul Üniversitesi Rektörü olduğu dönemde hatırladığı kadarıyla 2004 yılında ropörtaj yaptığını, işi gereği tanıştığını, herhangi bir samimiyet olmadığını, Sami HOŞTAN' ı Yeşilyurt' ta oturduğu dönemde 1999-2000 yılları arasında karşı apartmanda oturması nedeniyle tanıdığını, ayrıca mesleki olarak susurluk sanığı olarak da bildiğini, herhangi bir samimiyeti olmadığını, Ahmet Hurşid TOLON' la Ege Ordu Komutanlığı döneminden tahminine göre 30 Ağustos Resepsiyonunda tanıştığını, daha sonra 1. Ordu Komutanı olduğunda da görüşmelerinin, samimiyetinin devam ettiğini, Mehmet Şener ERUYGUR ile bir resepsiyonda tanıştığını, emekli olduktan sonra ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Başkanı olduğunda Mehmet Şener ERUYGUR’u kutladığını, daha sonra herhangi bir toplantıda veya gösteride birlikte hareket etmediğini, ancak haber amaçlı olarak kendilerine birşeyler sormuş olabileceğini,
Gözcü Gazetesi'nde çalıştığı sırada İ.Ü. Rektörü olarak görev yapan K.Yalçın ALEMDAROĞLU ile ropörtaj yaptığı sırada ve Gözcü Gazetesi'nde yayınlanan rektör odasında çekilmiş olan fotoğraf olduğunu,
Dosya içerisinde bulunan Hurşid TOLON tarafından gönderilmiş olan Yılbaşı Tebriği aralarındaki samimiyet nedeniyle kendisine gönderilmiş olan tebrik kartı olduğunu,
Gazeteciler Cemiyeti dışında herhangi bir dernek, sivil toplum kuruluşu, vakıfa üye olmadığını, gazeteci olması nedeniyle çok sık olarak yurt dışına gittiğini, İngiltere, Almanya, İsrail, Çin, Tunus ve bir çok ülkeye gittiğini, aylık gelirinin 8000 YTL civarında olduğunu, hiçbir gayrimenkulünün, arabasının, gayrimeşru hiçbir iş içinde olmadığını,
Daha önce 1990 yılında 7,65 mm çapında ruhsatlı tabanca aldığını, yaklaşık 1 yıl önce ruhsat süresi dolduğundan yeniletmek için emniyete sorduğunda ruhsat parasının yüksek olduğunu duyunca silahı emniyete hibe ettiğini, evinde ele geçirilmiş olan 9 mm çapındaki silah ve mermilerin herhangi bir ruhsatının olmadığını, bundan yaklaşık 5 ay önce Bağcılar Emniyetinde kapıda karşılaştığı, polis olduğunu tahmin ettiği bir şahısın silahının ruhsat süresinin dolmuş olduğunu söyleyerek satmak istediğini söylediğini, tahminine göre 700-800 YTL kapora vererek satın aldığını, toplam 2000 YTL verecek olduğunu, ancak paranın daha tamamını ödeyemeden evde yakalandığını, şahsın kendisine ruhsat için gerekli olan şeyleri getirecek olduğunu ama getirmediğini, silahı satan şahsa ulaşamadığını, şarjörü, mermileri çıkarıp çekmeceye koyduğunu, polislerin yakaladığını,

Sorgu beyanı
Öncelikle gazeteci olması nedeniyle bir çok üst düzey insanla tanıştığını, ve onlarla bu açıdan görüşmeler yaptığını, bazı telefon görüşmelerinde küfürlü konuşmalarının çocukluktan kalma bir alışkanlık olduğunu, ikili görüşmelerinden başkaların duymayacağı ortamlarda görüşlerini onaylamadığı devlet yetkilileri hakkında hakaretlerinin olduğunu, kendi üzerine herhangi bir kayıtlı bir şey olmadığını, yalnızca aldığı maaşı olduğunu, bununla hayatını yaşamaya çalıştığını, kendisinin Ergenekon ile ilgili hiçbir toplantıya katılmasının söz konusu olmadığını, telefonunun dinlendiğini söylemesindeki kastın herkesin telefonunun dinlenmesinden dolayı olduğunu, "Teşkilattan kastının Tercüman gazetesinin kendisinden önceki yapısı olduğunu, kendisinin herhangi bir terör örgütü ile ilgisi olmadığını beyan etmiştir.
b-Elde Edilen Malzemeler,
Şüpheliye ait ilimiz Büyükçekmece ilçesi Esenyurt Yenikent Mahallesi Bahçekent Sitesi Villa No:37, D:1 sayılı ikamette yapılan aramada elde edilen;
(8) Adet dip kısmında iğne izi olan Boş Kovan, (7) Adet 7 mm çaplı MKE yapımı Fişek, (45) Adet 9 mm çaplı MKE yapımı Fişek, (1) Adet 5789 seri numaralı 9 mm çaplı Browning marka Ruhsatsız Tabanca ve Şarjör
Büyükçekmece ilçesi Esenyurt Yenikent Mahallesi Bahçekent Sitesi Villa No:37, D:1 sayılı evde yapılan aramada el konulan Benq marka 9H01T21N146460506ZDHR502 seri numaralı diz üstü bilgisayar incelendiğinde;
(1) Adet 26 dakika 27 saniye süreli, 16-17 yaşlarında olduğu değerlendirilen bir kız çocuğunun ÇOCUK PORNOSU görüntülerinin bulunduğu,
(1) Adet 07 dakika 52 saniye süreli 12-15 yaşlarında olduğu değerlendirilen bir kız çocuğu ile 12-15 yaşlarında olduğu değerlendirilen bir erkek çocuğun ÇOCUK PORNOSU görüntülerinin bulunduğu,
(1) Adet 16 dakika 37 saniye süreli, 15-17 yaşlarında olduğu değerlendirilen bir kız çocuğunun ÇOCUK PORNOSU görüntülerinin bulunduğu,
(1) Adet 03 dakika 26 saniye süreli, 12-13 yaşlarında olduğu değerlendirilen bir kız çocuğunun ÇOCUK PORNOSU görüntülerinin bulunduğu,
(1) Adet 03 dakika 05 saniye süreli, 15-16 yaşlarında olduğu değerlendirilen bir kız çocuğunun ÇOCUK PORNOSU görüntülerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Quantum 2G81401029_2.1GB seri numaralı hard disk içerisindeki yapılan incelemesinde;
(2) Adet 15-17 yaşlarında olduğu değerlendirilen iki erkek çocuğun cinsel ilişkilerini gösterir ÇOCUK PORNOSU Kapsamında fotoğraf bulunduğu tespit edilmiştir.
c-Telefon Görüşmeleri
Tape No: 6453, 23.03.2008 tarihinde C. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle, U.M. Büyükçelebi’nin “Yani Sabah gastesi Tercüman olarak biz tam tersine biz deliller olmadan gizli olan soruşturmayı açtıkları ve insanları hedef gösterdikleri için biz bu yayını yaptık” dediği, C.’in “Evet evet” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “O.. çocuklarına bak anasını s… evlatları” dediği, C.’in “Bi tek o var şimdi onun dışında bakacam şimdi birazdan” “İnternettede bi açıyım da gaste okuyodum şimdi” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bizle ilgil bişey var mı Şamil TAYYAR dan” “Yazmamış mı bişey” dediği, C.’in “Ben görmedim ama bida iyce bi okuyum bakıyım STAR a bidaha bakıyım görmedim ama bidaha bakıyım hemen” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ya yapsında arkadan çıplak resmini koyalım bu kim diye ŞT diye a.. koduğumun ibnesi onu sen Paris HİLTON yapacam o ibneyi” dediği,
Tape No:6456 da kayıtlı 06.04.2008 tarihinde M. ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Yani o zaman eğer Anayasa Mahkemesi öyle bi sonuç çıksın bunlar ikinci günü anıtkabirin bahçesine toki inşaata başlar” dediği, M.’in “Vallahi başlarlar işte onun için diyorum ya” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Mümkün değil o iş” dediği, M.’in “Onu Anayasa Mahkemesi görüyodur” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Çok zor iş yani çıkmıycak gibi olsa kabul etmezlerdi ilk başta” dediği, M.’in “Doğru söylüyosun zaten onu” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Onu kabul ettimi bitti iş” dediği, M.’in “... partinin kapatılmasını oy birliğiyle” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tabi tabi oy birliğiyle” dediği, M.’in “Cumhurbaşkanı oy çokluğuyla yani” “Oybirliği yani ona AKP liler bile evet demiş ya” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tabi tabi aynen öyle” dediği, M.’in “Aynen öyle” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Onun yapacağı hiç bişey yok yani o işte” dediği,
Tape No:6457 de kayıtlı 07.04.2008 tarihinde S.G ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Valla görüntü ne, kapanacak yani, bunun şeyi yok.” Dediği, S.G’nin “Kesin mi?” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tabi canım kesin, onun şeyi olmaz” “Başka alternatifi yok o işin” dediği, S.G ‘nin “Sonra ne olacağız peki?” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Sonra işte yeni partilerini kurarlar, işte bir şekilde gider ama o fazla da sürmez, ağır bir ekonomik kriz geliyor zaten yani, ben sana söyleyeyim.” “Çok büyük bir kriz geliyor, onunla beraber işte, erken seçime gider.” Dediği, S.G’nin “Erken seçim kesin olacak değil mi?” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bana öyle geliyor, bilmiyorum yani benim tahminim.” dediği, S.G’nin “Ben de aynı şeyi, hatta şöyle düşünüyorum ben, yani, bunlar yine genel seçimlerle mahalli seçimleri birleştirirler diye düşünüyorum.” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Yok artık, onlar, birleştirsinler ne yaparsa yapsınlar, yani artık geçmiş ola.” “Geçmiş ola çünkü haziran gibi bir kriz bekliyorsunuz, daha genel seçimlere çok var” dediği, S.G’nin “Evet, o seçimden sonra da duman oluruz.” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Yok, seçime dayanamazlar, sanmıyorum. 2001 krizinen daha beter kriz bekleniyor haziranda.” “Bütün bankalar ona göre hazırlığa başlamışlar” “Bak şeyler yükselmeye başladı, krediler, faiz, kredi faizleri.” dediği, S.G’nin “Öyle mi?” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ee başka şeyler var işte, neyse. Şimdi Tansu Hanım ın inmesi gerekiyor yani, bunun şeyi yok.” dediği, S.G’nin “Döndü caım, o baştan beri söylüyor bana onu, ben onlarla dargınım, ben konuşmuyorum Süleymal la.” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ben konuşuyorum valla ne yapayım. Onun vaziyeti önemli, içeriyi bilmem lazım” dediği, S.G’nin “Tabi, yani şöyle konuşmuyorum ben, Nevzat tan alıyorum bütün bilgiyi. O bir de Nevval Sevindi den alıyorum. İçeride de büyük karmaşa var.” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Neval, zaten nerenin adamı olduğunu biliyorsun patron” dediği, S.G’nin “Bilmez miyim canım” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Konuşayım, hııı. Yani tam zamanı çünkü bu işin” dediği, S.G’nin “Doğru söylüyorsun” “Ben de bastırıyorum zaten, sen de bastır” “Bu işi biz yapacağız zaten” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tamam” dediği,
Tape No:6458 de kayıtlı 09.04.2008 tarihinde S. ile yaptığı görüşmede özetle;, U.M. Büyükçelebi’nin “Bütün Çerkezleri topluyoılar haberin olsun ha” dediği, S.’nın “Nereden?” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bu dava ......, hepsi, girenlerin hepsi Çerkez biliyorsun değil mi” dediği, S.’nın “Evet” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Hepsi Çerkez” dediği, S.’nın “Kimler alındı ki” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ya işte bu dava, malum var ya çete dalgası” “Hepsinde şey, alayı Çerkez” dediği, S.’nın “İyi. Kürtler harekette” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “İki tanesi hariç, alayı Çerkez abi. Tam şey bu, Kürt operasyonu ha, sana söyleyeyim.” “Bence de kurtulacaklar” dediği, S.’nın “Sanıyorlar” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bence de kurtulacak, bizim ne bela olduğumuzu bilmiyor onlar” “İşte geldiklerinde de onlara şey yaparız” dediği, S.’nın “Ha neden, onlarla ilgili haberler maberler yapacaksan, bizim hani telefon zinciri var ya” dediği,
Tape No:6459 da kayıtlı 09.04.2008 tarihinde “S.” ile yaptığı görüşmede özetle; U. M. Büyükçelebi’nin “Yiğit Çerkez dünyası diye veriyorum” dediği, S.’nin “Ver a.. koyayım be” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Anasını s... ibnelerin. Alın beni de alın a… koyim” dediği, S.’nin “Hayır, hayır, kavga, kavga tam kızışsın lan” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Aynen öyle” dediği, S.’nin “Vallahi billahi, nedir yani, a… kodumun Kürtler gelip de bak başbakana bilmem neye direktif veriyorlar geçmişini si..” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Ama helal olsun herife ya” dediği, S.’nin “Vallahi, direktif veriyor bak ibnelere” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “S.. ağzına s.. git dedi ama biliyorsun değil mi” “Tayyip de. Şimdi ben yarın yaptım onu” dediği, S.’nin “Tayyip götüne soksun bizim Çerkezleri. Şeyden özel kuvvetlerden bilmem nelerdan elediler” “Amına kodumun al götüne sok şimdi, biz yapıyorduk orada, temiz temiz hareketler yapılıyordu” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Şimdi ben yarına şey yaptım Tayyip e, başbakan kovdu, GÜL köşkü açtı dedim” dediği, S.’nin “Evet tamam doğru” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “O pezevenklere” dediği, Serhanın “Doğru” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “O… çocuklarına” dediği, S.’nin “A… kodumun Ermeni kökenli midir nedir ya” dediği U. M. Büyükçelebi’nin “Ee o da öyle. Tepedeki ........ ibne. A… kodumun telefonunu dinlesinler a.. kodumun beni de alsınlar, s… aşşa Kasımpaşa valla hiç kimseden korkum yok” dediği, S. “Neyse siktir et ya. Ne yapalım ya dinliyorlar diye memleketi satacak halimiz yok ya” dediği U. M. Büyükçelebi’nin “Ya aman ya ne bok yerlerse yesinler ya yani, kendimi mi satacağım, memleketi mi satacağım” dediği, S.’nin “Hee, memleketi satacak halimiz yok” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “A... kodumun çapulcu kürtlerine, a… kodumun çocuklarına, analarını s… hepsinin. Hepsini yemin ediyorum doğrarım tek kalemde” “Ben zaten şu anda konuştuğumu gazetede yazıyorum ben, kimseden korkum benim yok. Analarını s… hepsinin” “Yarın bak şey, sitene al istersen, yani acayip Hürriyet e kaydım” dediği, S.’nin “Tamam” dediği,
Tape no:6460 de kayıtlı 12.04.2008 tarihinde M.S. ile yaptığı görüşmede özetle; U. M. Büyükçelebi’nin “Ya Deniz bey bana bişey sormuştu o biliyo kendisi bir iki üç diye” “Bir iki kesin sağlam üçüncüsü tam ..... ama bir iki kesin üçte kesin de yani tam bi yerden görüşme yapacaktım onu ben iletmek için aramadım telefondan sen söylersin o biliyo yani” dediği, M.S’in “ÇALIK LARIN ÇALIK LARIN ŞEYLE İLGİLİ Mİ KREDİYLE İLGİLİ Mİ” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Yok yok o biliyo o biliyo ben geldiğimde onlan konuşmuştum ben” “O bana sordu bana şeyap dedi ..... bir iki tamam üçde sağlam gibi ama yani tam onu şey şe yapamadım konuşturamadım yani”“Bir iki tamam ama üçüncüsü yani pek suskun kaldı yani noldu belli değil yani onun ama tamam gibi” dediği,
Tape No:6461 de kayıtlı 13.04.2008 tarihinde “Y.” ile yaptığı görüşmede özetle; U. M. Büyükçelebi’nin “Gastedeki haberleri takdir ediyo musun” dediği, Y.’nin “Evet hemde nasıl hemde nasıl canım benim” dediği U. M. Büyükçelebi’nin “Damar damardan” dediği, Y.’in “Damardan ki ne damardan” dediği U. M. Büyükçelebi’nin“O KÖŞKTE OTURAN O… ÇOCUĞUNUN ANASINI S… MERAT ETME” dediği, Y.’in “Evet” dediği U. M. Büyükçelebi’nin “Evet aynen dinleyen dinlesin ben sana söyleyim” “O İNCEK ORDAN İBNE AŞAĞIYA” dediği,
Tape no:6462 de kayıtlı 14.04.2008 tarihinde Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede özetle; H. TOLON’un “Ben işte koşuşmadaydım Cumartesi akşamına kadar koştum Allah razı olsun döktürmüşün eee pazar günü kaçtım kafamı dinlemeye dağa ormanlara gittim kafamı dinledim” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Paşam beni niye götürmüyosunuz ya” dediği, H. TOLON’un “A sana kıyamam öyle dağa başlarına gidipte ...” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “O ben her türlü iklime dayanıklı bi adamım” dediği, H. TOLON’un “Yo bu sefer ...bu bi tek şeyi soracam bu Y. B. ne menem kişidir” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bok” dediği, H. TOLON’un “Bir aydır geldi Ankara ya geldi indi üstünü değiştiriyor ama top on ikisine katılmadı bizi verem etti nasıl iş bu ya” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Uzak” dediği, H. TOLON’un “Ha iyi ama söz verdiniz söz geliyosunuz herkes biliyo bütün dünya biliyo yazıldı çizildi” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “O başka iş o iş onlarla muhatap olmayın” dediği, H. TOLON’un “İyi isterdim” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Onlarla muhatap olmayın” dediği, H. TOLON’un “Gel artık Ankara ya gel” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Benim hayatımda üç kişi kaldı biliyomusunuz 4. kişi yok” dediği, H. TOLON’un “Ankara ya gel artık seni çok özledik” dediği,
Tape No: 6466 da kayıtlı 19.04.2008 tarihinde SİNEM’in çektiği mesajda, é@ 2I@i Adnan Argun. ARGUN GRUP un sahibi. Adam Cerkezmis buarada!55-60 yaslarinda sanirim, isinde gucunde bi adam!sadece adami arastir ufuk. Arastirildgni anl” yazdığı,
Tape No: 6467 de kayıtlı 19.04.2008 tarihinde SİNEM’in çektiği mesajda, é@ 2`@arsa da Sakin ama Sakin benden oldgunu bilmeyck,tamam mi?” yazdığı,
Tape No: 6468 de kayıtlı 19.04.2008 tarihinde SİNEM’in çektiği mesajda, Kokainman serdarin bir gun evini basarsa polis kendini guzel seyrdt ben kotuyum kurtuldun hadi yolun acik olsun yeni patronunla” yazdığı,
Tape No:6469 de kayıtlı 27.04.2008 tarihinde M.S. ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Dönüyosun döndüğünde bi konuşalım ya bu dediğim malum şey için” dediği, M.S’nin “Tamam tamam oldu” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bitti galiba demi” dediği, M.S’nin “Bit daha bitti ama daha oturmamıştır galiba daha onaylanacakmış bu adamın ............... yanında bişeyler söylüyoda adam bitti yani .....” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Problem yok orda döndüğünde müsait olursan bi konuşalım” dediği,
Tape no:6469-1’ De kayıtlı 27.04.2008 tarihinde B.K. ile yaptığı görüşmede özetle; B. K’ın “Valla ben işte televizyonda şeye falan bakıyorum E.Ç. lara falan” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Şey lak lak hiç bi bok yok ya” dediği, B. K’ın “O şeye çok kötü yaptılar sabah işine davacı olsun falan filan diyorlar” “Bide kurultayda da öyle bi hava var yani” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Bi bok olmaz” “Bi bok olmaz herifler krediyi sabahı göstererek almıyoki” dediği, B.K’ın “He tabi canım kredi falan” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Krediyi şey alıyo grup adına alıyo herifler ya” dediği, B.K’ın “Evet de işte bunların şeyi yani orası kılıfını hazırlamadan böyle bişeye sokmazda yani o A. G. falan var işin arkasında o yani” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Şimdi şu şeyi yapacam ben bu DOĞAN grubu dalıyo ya bunlara” dediği, B.K’ın “Hı bugün bilmiyom yeni bişey mi var” “Poaş var bu dün likör fabrikasını bu kendileri aldı buna vermediler ya onlara” “Yani A. D. istiyodu bildiğim kadarıyla” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Evet” dediği, B. K’ın “Onada çok bozuldular olağan üstü bozuldular yani” “Sen ben sana şey demiştim hani fotoğraflar var bunu şeyli falan ERBAKAN ın önünde TAYYİP le yanyana otururken böyle elleri dizinin üstünde bi fotoğraf var demiştim” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “evet” dediği, B. K’ın “Onu buldum ben yarın verecem sana” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Şey A. D. ın” dediği, B. K’ın “A. D.ın” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Güzel olur kullanalım ya” dediği, B. K’ın “He sana yarın verecem takdir sizde” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Kaç kalem var şimdi poaş başka neler diyebiliriz yani bunları bunları nasıl aldın onu söyle ondan sonra hesap sor diye” dediği, B. K’ın “He poaşı işte yani poaşı iş bankasından dış banka alması var” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Evet” dediği, B. K’ın “Ondan sonra oda yani muazayla” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Evet” “Bide Hiltonu Hilton işi var” dediği,
Tape no:6472 de kayıtlı 27.04.2008 tarihinde B.K. ile yaptığı görüşmede özetle; U. M. Büyükçelebi’nin “Müdür naber” dediği, B.K’ın “Sağol abicim buyur” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “İyi A. D. a kötü daldım ha” dediği, B.K’ın “Daldın mı oh” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Manşet yaptım hesap sorana bak diye” dediği, B.K’ın “İyi işine yaradı yani o şeyler” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “He yaradı hepsi” “Şimdi öbür tarafa fazla yalaklık gibi mi oluyo diye şeyaptım ama hesap sorana bak diye önce kendi kendi hesabını ver ondan sonra hesap sor diye yaptımda” dediği, B. K’ın “Ama işte vakıfbank falan yani artık öyle olabilir öyle yorumlanabilir ama” “Olayında bu boyutu var şimdi ben mesela dün şunu çok dikkatimi çektiydi şimdi bu likör fabrikasını” “Ulan buda mı artık yeter artık falan filan diyodum ama o almasa bu Aydın DOĞAN alıyodu” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “O alacak tabi” dediği, B. K’ın “He yani tabi... .tutar tarafları yok ama A. D. mesela bu KARAMEHMET e olan borç meselesini ilk ortaya bu parayı alın falan diye Ertuğrul un yazıları var” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Evet” “İşte hepsine daldık yani o POAŞ ın vergi borcunu indirmesinden olsa alayına daldım şimdi yani” “...hesap sorana bak diyo onun köpek gibi suratınıda koydum komaya girecek yarın” dediği, B.K’ın “Yani esip dava açacak falan ama işte neyse” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Dava açar bişey tutturamaz canım iddianeme Türk halkı sana bunları açıklamasını soruyo yani” dediği, B.K’ın “Yani bunun yapacağıda o” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Hakaret yok ki” dediği, B.K’ın “İyi yani böyle işte Aydın DOĞAN sağlam ayakkabı olmadığını herkes biliyo abi” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bugün şey geldi bizim arkadaş” dediği, B.K’ın “Kim abi” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Şey Nazmi” dediği, B.K’ın “Eeee he” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Yav şey çok enteresan tabi yani bana bi takım şeyler söyledi” “Herifler yani takip mi ediyorlar evde mi yatıyorlar herşeyi ezber bi takım şeyler söyledi bana şaşırdım kaldım nerden biliyorlarsa.....” “Benle ilgili evet herşeyi biliyo herşeyi ama” dediği, B.K’ın “Yani işte ne biliyim nolcanı ben” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Bana gelip gidenlere kadar” dediği, B. K’ın “Yani o işi tabi ordan söylediya Cem mem falan bu kim bu arkadaş diye demek baktırıyorlardır ama ya bunların şeyi bu ben kafam karıştı abi bu çıkışları yani” “Orayla ilgili yani şeyim oldu abi o tutturmalı milleti falan tahrik ediyorlar yani bu gazeteyi almayın diye şimdi bi yandan da bakıyosun Yenişafak” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Evet” dediği, B. K’ın “Bu star mıtar hepsi bi öne bunların okuyucusu belli bi şeyi belli öbür türlüde ....” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Yalnız sabahda liberal yapı yapacaklar ben daha önce sana söylediğim gibi” dediği, B. K’ın “Ha işte öyle olması lazım” “Bunlara çok dikkat etmeleri lazım” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Öyle olacakmış öyle olacakmış” dediği, B.K’ın “O yazıyı bozmamaları bu işi usta gazetecilerle” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Yok bizim Cem in Cem in söylediğinin aynısını Nazmi söyledi bana bugün” dediği, B. K’ın “Tabi yani öyle yapmak lazım senin haberinin olmaması lazım abi” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Ee tabi öyle yani” dediği, B. K’ın “Senin hiç haberinin olmaması lazım” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Yarın Memet le konuşcam bizim SEVİGEN le” dediği, B. K’ın “evet” “tamam” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Ya bugün gelen anlattı ya benim odadaki şeye kadar paşaya kadar resme kadar” dediği, B. K’ın “Hı enteresan yani” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Şaşırdım kaldım yani bana gelen misafirlere kadar bunlar bunlar sana geldi mi abi dedi e gel geliyodur niye gelmesin oğlum dedim yani” dediği, B. K’ın “Hı e abi o zaman bi ilgide var demektir aslında işin o yönüyle de bakmak lazım işe” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “İşte onu öyle diyo yani bunlar bi çalışma yapıyo senin üstünde haberin olsun dedi ama dedi senin odandaki fotoğraf dedi artı senin için dedi onlar için çok önemli o dedi” dediği,
Tape No.6473 de kayıtlı 28.04.2008 tarihinde Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede özetle; U. M. Büyükçelebi’nin “Saygılar efendim Ufuk BÜYÜKÇELEBİ” dediği, H. TOLON’un “Yanaklarından öperim sevgili kardeşim napıyosun” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “İyiyim efendim epeydir konuşamıyoruz” dediği, H. TOLON’un “Ya sorma ben evle boğuşuyorum da ondan” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Niye hayırdır” dediği, H. TOLON’un “İşte ev beş senede tamamlattım şimdi onu onu eşyasını meşyasını düzenlemekle meşgulüm ondan” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Yardıma geliyim” dediği, H. TOLON’un “Dört dörtlük sen varsın dört dört dörtlük gidiyo” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Değerli paşam ben BİR NUMARAYA GİTMEK İSTİYORUM ÇOLAKOĞLU na da geçen hafta ben ben .... haber vercem dedi” dediği, H. TOLON’un “Söyleyim söyleyim” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Bi ziyaretine gitmek istiyorum” dediği, H. TOLON’un “Söyleyim söylerim söylerim ben” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Bi isteğiniz varmı efendim” dediği, H. TOLON’un “Seni yanaklarından öpmek” dediği,
Tape No:6474 de kayıtlı 30.04.2008 tarihinde “C.” ile yaptığı görüşmede özetle; C.’nin “Noluyo hükümet senin hürriyet koç moç bindiriyo” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Bindiriyolar evet” dediği, C.’nin “Senin sizinkilerde Showda biraz şey çanakçı he” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Onların ne bok yediği belli değil ya” dediği, C.’nin “Ama halkbankın açıklaması var al koy” “Ben söylediğim bişey vardı öyle açıkla nerden kaynağı nedir bilmem ticar ticaret piyasasına göre bankalar yasasına göre yasak herif bi açıklasa bankalar üst kurulu adamın ağzına sıçar” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Tabi doğru” dediği, C.’nin “He ne açıkla ne demek açıkla” “Olur mu ticaret şeyi var” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Tabi doğru” dediği, C.’nin “Eee orda adam söylemiş işte benim söylediklerimi” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Bu işlerin sonu DOĞAN grubunun kıçına bişey kaçacakta ondan panik var orda” dediği, C.’nin “Doğan ben sana dedim ya üç dört ay bekle diye” “Petrol ofisinin şeylerini vermediler tabi kredi vermediler kaldı” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Aynen öyle” dediği, C.’nin “Ondan sonra vergi vergi borçlarını ödememişler” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Şey kürtleri tutmuş havuza geçirmiş Sakaryalıları” “Bende bende bugünkünde tam tersini yaptım helal sana Sakarya şeyin şehidin üstünde halay çektirmedin diye ” “Kakmış ayağa amına koyum tersten vurduk” dediği, C.’nin “Sen biraz öyle yapacaksın ya” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Eee yapıyoruz zaten ya” “Yapıyoruz iyi konuşuruz o zaman” dediği,
Tape no:6478 de kayıtlı 03.05.2008 tarihinde B.K. ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “...... şeyapamadım bende nedir onun ismi Albayla konuştum ben” “Görüşmüş bugün malum kişiyle” “Bi kaç gün içinde görüştüreceğim dedi” dediği, B.K.’nin “Tamam baba tamam” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tamam hadi görüşürüz” dediği, B.K.’nin “Tamam abi” “Pazartesi şey yaparız” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Konuşuruz tamam” dediği ( Arka plan: Şimdi bana dediki Aydın DOĞAN telefon etti bana )
Tape no:6479 de kayıtlı 05.05.2008 tarihinde X ŞAHIS ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Perşembe günü Ankara da mısınız gelecem sizi ziyaret etmek istiyorum” dediği, X şahsın “Olabilir” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ankara da sınız demi” dediği, X şahsın “Yani bi işte bi Nilgün le kontrol et yalnız ....... şimdi bi problem gözükmüyo” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Siz nasılsınız” “Nası geçiyonuz 85 liyi ama” dediği, X şahsın “onlara fazla girme” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ama hepsi size çok yanlış yaptı biliyomusun” dediği, X şahsın “O ayrı o ayrı” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Onun için yapıyorum başka bişey yok gerçi oda benim gibi çerkez ama o hain çerkez” dediği, X şahsın “Neyse hiç girme bunlara ya hiç” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Öylemi” dediği, X şahsın “Tabi tabi senle konuşuruz onları” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Peki geldiğimde konuşuruz” dediği,
Tape No:6480 de kayıtlı 08.05.2008 tarihinde T.A. ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “: Bu C. G. deniler oğlan kimdir” dediği, T.A’ nın “C. G. Aktif haberin genel yayın yönetmeni tanıyorum” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Neyin nesi bu herif” “Ondan sonra bizde işte muhafazakar gazeteyi aşırı milliyetçi ulusalcı gazete haline getirmişiz bilmem neymiş yok gömleğimin dümesi üç dümesi açıkmış boynumda zincir varmış, o zincirin ucundakini sokarım götüne onun ben haberi olsun ” dediği, T.A’ nın “Şamil den kopya çekmiş demekki” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Yok bu neden ya burdan birden bire bu nedir yani onu anlamadım ben yani” dediği, T.A’ nın “Hayır yani yapısı daha önce Star gazetesinde çalışmış” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Aydın heralde öyle gözüküyo CANDABAKOĞLU” “Yapacak bişey yok o zaman bizde gerekeni yaparız” dediği, T.A’ nın “Şimdi köşe yazısı olarak mı haber olarak mı yazmış ne olarak” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Şunu bi bi araştırabilirsen sevinirim ya” dediği, T.A’ nın “Tamam olur” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Komple gruba dalmış yani” dediği,
Tape no:6481 de kayıtlı 08.05.2008 tarihinde M. İle yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Bu Ankara da C. G. denen o. çocuğu kim” “C. G. bi o. çocuğu varmış Ankara da kim o” dediği, M’ nin “C. G.” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bu neyin nesidir hangi itidir boku pisliği neyin nesidir bi bunu araştırın banada anasını s…” “Şunun seceresini neyin nesi çıkartta şunu bi haddini bildirecek bişey yapalım” dediği,
Tape no:6482 de kayıtlı 08.05.2008 tarihinde X şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; X’in “Bu piç şimdi zamanında Star da F.Ç. ile çalışmış” “Biraz ilticacı bi çocukdur diyorlar bizim Ü. T. var şeyde akşamda foto muhabiri onlarla aynı dönem çal.....” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “bu A. C......” dediği, X’in “Aynen aynen şimdi onu söyliycem galiba bunu biraz Metin ler varya M.I. mı ne” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Şimdi ben bunun anasını s… tabi yani şimdi şimdi ben bunu araştırıyorum seceresini çıkaracağım karısına kadar nerde daha önce o... yaptığına kadar çıkaracam anasını s.. şimdi ben bu itin, o boynumdaki zincirin ucunda ne var diye bi sor bakalım o ibneye” “Neyse onu bul o piçi yani bu neyin nesidir ne yapmak istediğini başınada nası bela alacağını düşünsün bundan sonra” dediği, X’in “Ben ona söylerim” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “O zincirin ucundakini de yazsın olurmu” dediği, X’in “Aynen aynen” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “A.. koduğumun çocuğu” dediği, X’in “Yani biz hadi bizi Tuncay ÖZKAN dahil herkese gömmüş gitmiş yani” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Hiç heralde A. C. Tercüman olmadı akşamı mı istiyo napıyo” dediği, X’in “Ben ne biliyim” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Almıyo hiç kimse” dediği, X’in “Almıyo müdürüm millet gazete ... yine aynen” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bizim teşkilat ..” “ Bak şimdi ben sana bişey söyliyim bak sen o piçe deki sen de önce de araştır eğer ona geçireceksen de araştır ..... gülünç duruma düşüyorsun de a… koduğumun piçi bu gazeteyi biz aldığımıda 29 bin trajı vardı” “29.500 dü trajı 200 bin lirayada 10 sayfa ilavesi vardı 95 yeni kadrosuyla” dediği, X’in “Evet” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Pezevenkin piçi şuanda gazete 18 sayfa 300.000 liraya satıyo aynı traj” “Anasını s.. çocuğu ve 35 kişilik kadroyla çıkıyo bu gazete” dediği, X’in “Evet” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “4 milyon lira zararı vardı salak” “A.. koduğumun evladı o piçe bunları söyle ben sana kendi bildiklerimi söyleyim de bilmeden yazma de başına iş alacaksın haberin olsun” dediği, X’in “Ya çocukla ilgili yani kimse kötü bişey söylemedi belli ki ufalamıştır ama ben şimdi konuşcam onunla” “tabi dur ben onla bi konuşuyum ondan sonra derim ki müdür bunun şey burnu havada bizde buna bi bende ona köşede bi” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Yok ben hazırlık yapıyorum zaten s.. şimdi anasını karısına kadar araştırın ..” dediği,
Tape no.6483 de kayıtlı 08.05.2008 tarihinde “M.” İle yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Ondan sonra şeyin A. C.nun adamı daha önce star gazetesinde çalışmış F. Ç. nin yanındaymış F.Ç. siktir etmiş ama F. Ç. nin hakkında da yazılar mazılar yazmış kendi halinde böyle şey yani gar zavallı bi herifin tekiymiş yani” “Suya süte... dokunmayan ama bu belli diyorlar şeyin Aydın ın adamıymış bu” “Aynı takım yani teşkilat M. I.” dediği, M’ nin “A.. suratlının biri zaten” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “He Fethullahçıymış şimdi araştırıyoruz bakalım karısına kadar araştırıyorum” “Yo ben yapmıycam canım bizim Ankara da Metin e yazdaracağım şimdi bi haberleri toplayımda” “Şafak aradı Ankara dan bizim U. S.in kardeşi varya Şafak böyle böyle bi dalga çıkmış dedi dedim o zaman bana fakslattır bi görüyüm bakıyım dedim gazeteyi geldiğimde masanın üstüne koymuştu kız o okumuştur” dediği, M’ nin “Ama ben sordurttum Ersin e Müjde nerden duymuş diye çünkü öğreniyim bakıyım kimlerle konuşuyo diye” “Ankara dan bi arkadaşım demiş” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bi dakka du bakıyım ya Müjde” dediği, M.’ nin “Söyleme şimdi kızı şeyapmada bilelim istiyorum” dediği,
Tape no:6484 de kayıtlı 09.05.2008 tarihinde “M. / S.Z.” ile yaptığı görüşmede özetle; S.Z. nin “(Astsubay Bağlıyor: Alo iyi günler Ufuk beyle mi görüşyorum)” “(Astsubay Bağlıyor: Muherrem Astsubay Genel Kurmay genel sekreteri Tüm general S.Z.Ç. ın emir astsubayı veriyorum komtanımızı iyi günler sağolun )” dediği, S.Z’nin “Şimdi o komutan sizi yirmi yirmidördü haftası içerisinde bir zamanda şey yapacak kendisi bu nato toplantısına gidyo” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Evet tamam” dediği, S.Z’ nin “Beni ... kabul edecek onu biz size şey yapacaz koordine” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Yirmi yirmidördü arası” dediği, S.Z.’nin “Arasında bir müsait günde biz size iletecez tamam” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tamam çok teşekür ederim” dediği, S.Z.’ nin “Bu arada dedi ki Ufuk beye benim selamlarımı söyle” “Özellikle şu çıkan astsubay dizisi var ya” “Yani bu gün ondördüncü falan yayınlanıyor” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Evet evet” dediği, S.Z.’ nin “Bu silahlı kuvvetleri ciddi şekilde zarar veriyo” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin Tamam bu gün bitiryorum tamam “” dediği, S.Z.’ nin “Ufuk beye söyle o anlar” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tamam anladım mesajı aldım ben o şekilde düşünmedim tamam peki oldu” dediği,
Tape No:6485 de kayıtlı 26.05.2008 tarihinde Erhan GÖKSEL’den aldığı mesajda; “Sevgili dostum, dunku aciklamama nasil destek saglanabilir. Devlet, Yargi, Muhalefet ustune mi yatacak, soyledigimle mi kalacagim? Medya destekler mi siz” yazdığı,
Tape no:6487 de kayıtlı 26.05.2008 tarihinde M. S. İle yaptığı görüşmede özetle; U. M. Büyükçelebi’nin “Yav bu şey için ben aradım da seni evelsi gün konuşamadık şu A. belediye başkanı dal yarak M. D. denen ibne” dediği, M.S’ nin “ya ben söyledim onada tam anlatamadım ne olduğunu” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ya yıkyo herif orayı çocuk kızın evini bula bula bizi buldu herif ya” “Ya benim asıstanın yeri olduğunu bilyo ya ben aradım söyledim ihya ettim hayvanı diyo cumartesi günü ekip yollamış yıktırmış ekip ya ve haksız yaptı işi aha ben oyacam şimdi anasını s.. herifin” dediği,
Tape no.6488 de kayıtlı 26.05.2008 tarihinde M. S ile yaptığı görüşmede özetle; U. M. Büyükçelebi’nin “Alo arayabildin mi şu Mustafayı” dediği, M.S.’nin “Çıkmadı yok aradım mesut şey Ufuk aradım” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Ya ne olur şu çocuğun işini hallet ya” dediği, M.S.’nin “Cebi cevap vermiyo belediye gelmiyo arasana takip etsene” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “He söyle yoksa ben Denizlere de söyliycem söyle kendisine yani” dediği,
Tape no:6489 de kayıtlı 26.05.2008 tarihinde M. D. İle yaptığı görüşmede özetle; U. M. Büyükçelebi’nin “Bi zahmet bi ilgilensen sevinirim ben gittim çünkü baktım kızlara şimdi karşı tarafta oturanlar diyo ki biz üç dört mertre zaten fazla çıktık burya diyolar diyenler var karşıda” dediği, M.D.’nin “Efendim bakın söylenenler başka kayıttaki durum başka” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “ya bilemem bu sizin işiniz de” dediği, M.D.’nin “Onlar benim hepsi hemşerim ben ne yapabilirim ki yasayı ben önüme koyuyorum ipi çekyorum gidyorum ben iki kat kendi evimi yıktım” “Herkeze örnek ben Furüz köyde içerisinde beş tane kirası olan anamda kirasını almış olduğu evimi yıktım yola tecavüzdü öyle yapılmış yani” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Evet” “Ya şimdi alınmaz diye birşey yok tabi ki ordan yol geçecekse alınıcaktır ama bunu daha böyle bi mantıklı bir hele getirirsek iyi olur baya götürmüşler çoçuğun kızın şeyini” dediği, M.D.’nin “Ama bakın olay şu yani kamu oradan yol geçyo iki tane araba geçtiğinde yangın olduğunda oradan araba geçmez ve ev yanar” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bunların da dediği karşı iki taraftan eşit alınsın razıyız diyolar tek taraftan alındı diyolar” dediği, M.D.’nin “Bakın ... karşı tarafa ilişkin adamların hepsi imar hattında evlerini tutabilmişler orda yani böyle dün yanlışlık olmamış orada ama diğer karşı tarafta imar hattına ilişkin evler durmamış, bahçe duvarı ile tutmuşlar bahçe duvarını yıkmışlar yıksınlar onlar bizim arkadaşlar onu tekrar yine yaparlar sorun değil o ama eve zarar vermeme adına bir metre zaten fedakarlıkta bulunmuşuz” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Yok bulunmamışlar onu da yapmamışlar” dediği, M.D.’nin “Yapmışlardır arkadaşların burdalar” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Yok orda söylemişler yok bize öyle birşey söylenmedi demişler” dediği, M.D.’nin “Ben şimdi gidicem o .... yere yerine gidicem bakacam tekrar” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Peki ilgilenirsen çok sevinirim” dediği, M.D.’nin “Tamam ilgilenirim” dediği,
Tape no:6490 da kayıtlı 26.05.2008 tarihinde M. İle yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Şimdi Müjde başkanla konuştum ben tekrardan” “O anlattı bir takım şeyle ama şeyse işte sonuçta orya kendisi gelecek başkan haberin olsun” dediği M’nin “Tamam oldu Nezaman gelcek” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Heralde bu gün gelir orya bende gitcem şimdi” dediği,
Tape no:6493 de kayıtlı 28.05.2008 tarihinde “S.” İle yaptığı görüşmede özetle; S.’nin “Sağol Ufuk sana sadece bi mesaj iletecem ben sana bu bizim şey var ya şey belediye başkanı” dediği, U.M.Büyükçelebi’nin “Bakırköy” dediği, S’nin Yok yok şeyci öbürü Tuzla “” dediği. U.M. Büyükçelebi’nin “Evet” dediği, S’nin “Ona bugünlerde aman dikkat ha ya o bize” dediği. U.M. Büyükçelebi’nin “Yok o benim adamım zaten” dediği, S’nin “Tamam tamam peki okey” dediği. U.M. Büyükçelebi’nin “Orda bir problem yok ben zanettim Bakırköyden mi bir şikayet geldi” dediği, S.’nin “Yok yok onlar değil benim orda işim var da o yüzden diyorum” dediği. U.M. Büyükçelebi’nin “tamam bilyorum o konuyu bilyorum ben” dediği,
Tape no:6495 de kayıtlı 29.05.2008 tarihinde “M.S” ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “O bu gün sorduğun yerde yani S. B. ninde içinde olduğu çok büyük bombalar var” dediği, M. S’nin “Doğrudur” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Çok büyük bomba ama çok büyük bomba çok büyük yani çok büyük” dediği, M. S’nin “Abi onların ne olduğunu ben bileyim gelince sen ben gelyorum şimdi akşam sen çok geç saatte uyuma ben geç saatte de olsa ararım ben seni” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “.. tamam” dediği, M. S’nin “Geç saatte de olsa arıycam seni” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Ya Deniz beyide kırmak istemiyorum ama yani anasını s... ortalığın ben sana söyleyim ” dediği, M. S’nin “Konuşcaz konuşcaz” dediği,
Tape no:6496 de kayıtlı 30.05.2008 tarihinde “M.S.” ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Olur çok büyük bir iş patlatacam yanlız ha acayip organize skandal var acayip ama acayip acayip” dediği, M. S’nin “Nerde ..” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tabi acayip acayip ama acayip” dediği, M. S’nin “Neyse konuşuruz yarın ben onu bilyom” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “... koymak zorundayım yani belgeli hepsi çünkü” dediği, M. S’nin “Yok yani konuşimde konuşuruz Hadi görüşürüz” dediği,
Tape no.6498 de kayıtlı 31.05.2008 tarihinde “M.S.” ile yaptığı görüşmede özetle; M. S’nin “Yarın o hani diyorsun ya şu çıkıcak bu çıkıcak yazmıyoruz onları” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “İşte anonsu var altında zaten” dediği, M. S’nin “Yapmayın işte anons yapmayın” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Koymuyalım mı anons” dediği, M. S’nin “Yok ama o sayfa elinde bulunsun senin koyulmuş sayfa elinde bulunsun ... öyle yap” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “İyi o zaman” dediği, M. S’nin “Fotokopi beyaz kağıt gibi yapıyordun ya” “Hani bi beyaz çıkmadan önce bi beyaz sayfa alyoruz manşetten siyah beyazını alıyoruz” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Şimdi yarın kimde var başka şey onun altında da onun anonsu var nerenin olacağı” dediği, M. S’nin “İşte o bak şimdi böyle siyah beyaz ön bi sayfa var siyah beyaz ” “Yani ilk sayfadan anonssuz siyah beyaz bir sayfa alım diyorum” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tamam aldırttırım onu ben” dediği, M.S’nin “Anladın demi dediğimi” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Anladım abi tamam” dediği,
Tape no:6499 da kayıtlı 31.05.2008 tarihinde “M.S.” İle yaptığı görüşmede özetle; M.S’nin “Valla anlatırım sonra gelince bu bizim İstiye ye doğru gelebilir misin?” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “İstinye ye doğru şu anda Bahçeşehire doğru gidyorum” dediği, M. S’nin “Yapma ya” “Bu tarafa gelemezsin sen demi” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Ya Bahçeşehir tarafına gidyodum ya çok ters tamamen ters yani” dediği, M. S’nin “O zaman sabah ne yapalım sabah” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Nasıl yapalım” dediği, M. S’nin “10 da bir yerde kahve içelim mi” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Yarın sabah nerde” dediği, M. S’nin “Orta bir yerde bu dedeman medeman gelemezsin demi bu tarafa” dediği,
Tape no:6501 de kayıtlı 31.05.2008 tarihinde “M.S” ile yaptığı görşümede özetle; M. S’nin “... ne yaptın” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “İyi valla gazete döndü geldi şimdik ben sana yarın getiririm onun altında anons var ondan sonrakinde yok” dediği, M. S’nin “Sende anonslu olan sende mi” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Bende bende” dediği, M. S’nin “Ha bu bugünkünde yok” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Yarınkinde yok işte yarınki gaste geldi şimdi koymuştum anonsu çıkarttım .....diye” dediği, M.S’nin “Anonslu gaste yok mu sende bir tane” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Anonslu gazete var bende” dediği, M. S’nin “Tamam o lazım bana” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “İşte yarın sabah getirim ikisini de” dediği, M. S’nin “Tamam bi dakka faksılıyamazsın demi” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Fakslarız da Nerdelerdesin ki sen” dediği, M. S’nin “Faksın var mı senin” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Şöförün varsa dönen gazeteyi gazeteden alsın ya bizim çocuktan varsa adamın” dediği, M. S’nin “Şöförüm yok senin faksın var mı yok mu” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Benim faksım yok ya” dediği,
Tape no:6502 de kayıtlı 01.06.2008 tarihinde M.S ile yaptığı görüşmede özetle; M. S’nin “Bu Leventte üniversitenin işi var biyomusun Doğatepe çok güzel deniz manzaralı bi yer tam tepede” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bilmiyorum ya” dediği, M. S’nin “O zaman sen şeye gel bizim şöför gelsin alsın seni” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Nereyi” dediği, M. S’nin “Sen şeyin center i bilyomusun Dalmaz Center” “Dalmazı bilyomusun Akmerkezi geçince” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Bilyorum evet” dediği, M.S’nin “Bilyosun orda çünkü kumar oynadın karılar marılar çok orda onu geçyosun direk dümdüz devam etyosun” “Tam ünüverste var orda bilyosun göbek” “Ordan sola dönyosun Ufuk 500 merte ilerde sağda büyük bir otobüs durağı var” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Neyse Dalmazın orya gelim ben seni arayım” dediği,
Tape no:6507 de kayıtlı 04.06.2008 tarihinde Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Nasıl anlamam o güzel sesini üstadım iyiyim sen nasılsın” dediği, H.T.’nin “Bugün kıyamet koparttım” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Helal olsun” dediği, H.T.’nin “Manşettendi Fetullahçılar acayip çıldırmışlar”dediği,U.M. Büyükçelebi’nin “A bir saniye bir saniye .... peki hemen hemen şimdi ...” dediği, H. T.’nin “İyiyim sen nasılsın” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ya Perşembe gelyormusunuz efendim” dediği, H. T.’nin “Geliyorum orda akşam görüşcez” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ha beraberiz” dediği, H. T.’nin “Tabi şey sizi aradığında ben ordaydım ben söyledim arayın diye belki burdaki arkadaşı aradı belki sizi aradı selda hanım” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “.... ha geldi bana” dediği, H. T.’nin “Toplandıdaydim toplantıdaydım karar aldık işte koşuşmaya devam edyoruz be dostum” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “İyi olcak” dediği, H. T.’nin “hiç hiç ..” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Atatürkün kurduğu cumhuriyeti kimse yıkamaz paşam” “Atatürkün kurduğu cumhuryeti kimse yıkamaz” dediği, H.T.’nin “Hayır hayır asla öyle birşey olamaz başbakana F tipi tuzak iması efendim Erdoğan tuzağa ingiliz muha” Dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “O doğru efendim bilyomusunuz” dediği, H.T.’nin “Allahın seversen” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tabi en büyük tehlike köşkte oturyor paşam en büyük tehlike bunu dinliyenler hiç umrumda bile değil ben size söylüyorum bunu en büyük tehlike şu anda köşkte Fetullah oturyo paşam” dediği, H.T.’nin “Öyle diyo zaten öyle diyo öyle diyo” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tayip Erdoğan ın var ya bu işlerde onda bir günü ha ben size söyleyim büyük tehlike orası” dediği, H.T.’nin “Öyle diyo zaten gelince görüşürüz” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Görüşürüz efendim ben sesinizi bi duyim diye aradım” dediği, H.T.’nin “Çok mutlu oldum teşekkür ederim” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “.. ben rahatlıyorum sesiziniz duyunca” dediği,
Tape no.6508 de kayıtlı 04.06.2008 tarihinde Hurşit TOLON ile yapılan görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “(Yanındaki başka bi şahısla konuşuyor Hurşit Tolon: Dün konuştun dimi ee ben konuştum Hikmet orda ..... uçağa vericeksin bende yedide ordan biz aldırırız hadi görüşürüz hadi sağol eksik olma geç kalma Murat çok önemli biliyorsun sağol abicim sana zahmet oluyor)” dediği, H. TOLON’un “Ufuk naber” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “İyi vallahi senden naber” dediği, H. TOLON’un “iyiyim hayatım sağol” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Deniz bey güzel konuşmuş” dediği, H. TOLON’un “He fena değil güzel di Ufuk” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “tepeye koydum şür manşete koydum” dediği, H. TOLON’un “ne yazdın” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bu şey Babacana geçirmiş ya ha güzel oldu” dediği, H. TOLON’un “Babacana evet” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Sen git şeye bak diye Türklere bak diye hee” dediği, H. TOLON’un “Sen git” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Türklere bak diye he” dediği, H. TOLON’un “Türklere evet” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “O tarafı daha iyi” “o daha önemli .... onu ben yaptım” dediği, H. TOLON’un “Tamam hayatım iyi yapmışsın” “İyi sağol eksik olma ben Perşembe akşamı dönüyorum” “Onlar yarın hallediyorlardı çocukların ooo” “Ben Perşembe dönücem ya” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Tamam oldu” dediği,
Tape no:6510 da kayıtlı 06.06.2008 tarihinde “M.S.” ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Sevigen naber” dediği, M.S. ’nin “İyiyim sen nasılsın” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ö. S.ı yarına manşet yaptım” dediği, M.S. ’nin “Niye” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Senin adına bu partiden gitmelidir diye” dediği, M.S. ’nin “Bu kadar olurmu bu şey” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Yaptım vallahi” dediği, M.S.’nin “Sakın sakın bunu başımıza bela etme şimdi” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Niye lan” dediği, M.S. ’nin “Şimdi aramız biraz iyi aramızı bozma” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Vallahi yaptım” dediği, M.S. ’nin “Yok ufuk sakın ha” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Ö. S. gitmelidir diye M.S. imzası yok koca fotoğrafını koydum haberin olsun” dediği, M.S. ’nin “Tamam” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Ciddi diyorum yarın çıkacak” dediği, M.S. ’nin “Bu ara bir şey yapma lan bu ara bir şey” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Niye yapmayayım” dediği, M.S. ’nin “Oğlum yap ma lan bir on gün yapma” “Ya çıkar allah aşkına rica ediyorum ben yarın geliçem tamam”dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Oğlum Ö. S.ı kaldırıcam ben” “Ö. S.ı oradan kaldıracam” dediği,
Tape no:6511 de kayıtlı 08.06.2008 tarihinde “T.” İle yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Şimdi bişey diycem sana e yarınki çıkaçak olan şeyde Behiçin bir yazısı var” “Şimdi Harp Akademisin toplantı sonrası şey şeye gittik heee Harbiye Ordu evine” “Bütün Paşalar Yaşar Paşa İlker Paşa hepsi orda hem espiriler hemde günün bunlar kapandıktan sonra Gülün Köşkte kalması ili igili bir sey sorduk” “... İsmini koyamadık tabi Paşanın verdiği cevap şu Orda kalırsa adama anan güzel mi derler dedi” dediği, T.’nin “Aaa ilginç bir kelime he” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Konu değişce sonuna bak okursan o” dediği, T. ’nin “Olur olur Yarın onu manşetten veririm” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “He o ilginç o” dediği, T.’nin “Evet Yeririm” dediği U.M. Büyükçelebi’nin “Bir oku espirilerde var onunu içinde o konuyu oku tamam Patron” dediği, T.’nin “Tamam” dediği,
Tape no:6512 de kayıtlı 09.06.2008 tarihinde “T.” İle yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “İyi A.D. için iyi şeyler duymuyorumda onu ben sana söyleyim” dediği, T.’nin “Durumu şeyin A.D. ın kritik ” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “haberin olsun” dediği, T.’nin “Doğru” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Öyle durumlar var” “Bu petrol kaçakcılığı işi patlayacak” dediği, T.’nin “Tabi tabi Erhan GÖKSEL de dün söyledi dikkatini çektimi” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Biliyorum biliyorumda başka yerlerdende patlayacak” dediği, T.’nin “Nerden” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “AKP patlatacak işi” dediği, T.’nin “Konu ne diyorum” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Petrol kaçakcılığını dışında başka” dediği, T.’nin “Hayır onun dışındaki konu ne diyorum yani” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Başka bişey işte onu ben sana söylerim geldiğimde” dediği, T.’nin “İyi o şey değil satırbaşını söyle ya” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Başka bişey sen biliyosun biliyosun” dediği, T.’nin “Yo bilmiyom valla bilmiyom ney” dediği,
Tape no:6513 de kayıtlı 12.06.2008 tarihinde “M.” İle yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “A.G. ün kayıp trilyon dosyası vardıya” “Dosya bulunmuş” “Tabi kendileri kaybettiler kendileri buldular zamanı geldi demekki onu bi yarına toparlıyalımda yarına gündeme verelim olur mu” dediği, M’nin “Tamam müdür şu şey işine ne diyosun İ.B. un bugün vakit gastesinde manşetine” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Değil İlker değil o” “Ula İlker olsaydı oraya paşa derler koyarlar ya nolcak ki bürokrak diye koyar mı değil paşa değil abi yok önden bak yandan benziyoda önden baktığın zaman o değil” dediği, M’nin “Ama ilker paşa telelfon ac söyle istersen” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Yok ben nediyeyim” dediği, M’nin “hayır şey diyeceksin bende dua etmiştim diye” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ama biz kifayla değil” dediği, M.’nin “Ulan dua et bizi çekmediler” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Milliyetçilere bak” dediği, M.’nin “bizide pazarlar dedim ha” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Biz salak gibi gittik oralara” dediği, M.’nin “Annen valla geçirirler öyle” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Geçirler ne olacak ki” “Turistiz biz yaa biz ama başımızda takke vardı” dediği, M.’nin “Ben takmadım oğlum” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Sende hiç bir şey yoktu” dediği, M.’nin “Yo hiçbir şey takmadım” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Şu kayıt cihazına bakalım patron” dediği, M.’nin “Tamam Müdür yarına” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bu iş onun yorumunuda alalım dünün için dümeye bastı mesajı felan çıkıyor o işten tamam bu CHP nin şeyi var gene onu yapmıştık biz” dediği,
Tape no: 6518 de kayıtlı 15.06.2008 tarihinde “A.” İle yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Sen benim gastenin politikasını seçim sonrası görmedin mi tamam ben Ap şeyi Erdoğan ı kenara alıp GÜL e kay geçiriyorum ben” dediği, A.’nin “Tabi tabi tabi” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bugün kü manşeti gördün” dediği, A.’nin “Evet” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Gördün mü bugün kü manşeti” dediği, A.’nin “Gördüm gördüm” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Öyle ama iş öyle tamamen Fethullah ...” dediği, A.’nin “Vallahi tebrik ediyorum yemin ederim” dediği,
Tape no:6519 da kayıtlı 15.06.2008 tarihinde “U.S.” ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Babalar gününüz kutlu olsun diye arıyacaktım ama ulaşamadım size” dediği, U.S. ’nin “yaşlandık hep babalar günü için mesajlar atmışlar zaten şimdi” “Sen de babasın abi senin de babalar günün kutlu olsun” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “ne babası ya en büyük baba İlker baba” dediği, U.S. ’nin “İskele babası” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Gitmiş ağladı orda ağlama duvarın da dalyarak.Ya böyle bir şey var mı ya ayıp ya ayıp” dediği, U.S. ’nin “Hayır ama sende turist olarak gitsen sen de yaparsın ya” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Olur mu ya öyle şey Genelkurmay Başkanı olacaksın be olur mu öyle şey bende gittim oraya ma ben yapmadım ya olur mu öyle şey ya her şeyin bir hududu var ya olur mu öyle şey” dediği, U.S. ’nin “Ya insan gider turist gibi” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ya ben kendim korktum malzeme olmaktan almış orayı yahudiye karmaş dolaş ya” dediği, U.S. ’nin “Tamamen kötüye kullanırlar diye doğru olabilir de” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Olur mu öyle şey ya yok ya hiç affedilebilir tarafı yok affedilir tarafı yok” dediği, U.S. ’nin “Abi gittiğimiz yerlerde önemli katetüalleri şunu bunu görüyoruz merak edip...” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ya olur mu öyle şeyama iki elini koymuş orda dua ediyor ya öyle şey olur mu ya.O zaman biz A. G. e Tayyip e niye kızalım ya” dediği, U.S. ’nin “Evet” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Olur mu öyle şey ya yapmayın ya bunun affedilir tarafı yok.Eeee orda tamam elinden poz vermiştir oo eksiktir o iki elini koymuş dua ediyor ya öyle değil mi?” dediği, U.S. ’nin “Ben o konuda o kadar katı değilim ya gidebilir yani” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bende katı değilim ama bir Genelkurmay Başkanı yapar mı böyle bir şey ya müslüman ülke burası ya” “Müslümün bir ülke burası ya yani böyle bir şey olur mu?Yani olmaz tamamen ters yani ve onun da anlamı farklı yani herifler küfür ediyo ya yukarıya gidenlere olur mu öyle şey” dediği, U.S. ’nin “Ya kötü yakalanmış orda kötü” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “çok kötü yani” dediği, U.S. ’nin “Üzüldüm bende üzüldüm” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “İki elini koymuş dua ediyor ya olur mu öyle şey” dediği, U.S. ’nin “Adamlara poz vermiş oluyolar yani kötü tarafı o yoksa bişey yok orda ne olacak yani” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ya ben gasteci olarak gittim ben o işi yapmadım ii hani yapardım numaradan ama birisi çeker mekermalzeme yapar diye korktum bende yani” dediği, U.S. ’nin “Sen orda İsrailli kızların peşine düşmüşsündür ondandır o” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “ya yok alakası yok ya olur mu öyle şey ya yani yok yani çok büyük büyük iş o dalga geçiyolar baksana Ertuğrul aldı” “Yok şu anda ben İsrail deyim ağlama duvarındayım” dediği, U.S. ’nin “Ağlama duvarında ağla biraz bakayım sen” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ellerinden geleniyapıyolar Afferin hepsine” dediği,
Tape no:6520 de kayıtlı 15.06.2008 tarihinde “M.S” ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Haberinizi beğenmedin galiba” dediği, M.S.’ nin “Beğenmedim Ufuk” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Ya bak o öyle değil bak o öyle olmaz bu benim işim onu biz babalar gününe özel yaptık onun dışında ben onu yarın öbür gün yollucam” dediği, M.S.’ nin “Babalar günü özel mükemmeldi babalar günü özel o ondan daha güzel” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Ama onun içine karıştırılmaz o o onu o zaman bozuyo o işi anladın mı?” dediği, M.S.’ nin “Evet” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “O zaman kasıtlı yapmış gibi oluyor o işi” dediği, M.S.’ nin “Ama istediğim gibi” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “O onun güzelliği o Bak Onu ayırdık biz şimdiki bölümleri yarın yada öbür güne ben ayrı yapıcam onu” dediği, M.S.’ nin “İşte bu adamın ismini” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Ahlaksızlık diye yapıcam ben bu şimdi o ayrı bir iş yani onun içinde kaynar gider Sevigen bana anlatma işimi” dediği, M.S.’ nin “Yoksa bu haber çok iyiydi kötü olur mu ya” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Ben onu ayrı yapıcam ayrı ayrı” dediği, M.S.’ nin “Biliyorum doğrudur çocuklara şey yaptım çerçeve yaptım sabahleyin verdim şey Onur a çerçevelettim koydum odalarına” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Tamam şimdi o götü boklu herife ee önemli bir günün içine karıştırmak yanlış olur” dediği, M.S.’ nin “Peki yengen de dinliyor senin neler söylediğini o da öyle diyor evet evet diyo” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Olmaz yakışmaz yani onu ben ayrı yapıcam söz yani ahlaksızlık diye yapıcam geçiricem şimdi babalar günün de ahlaksızlık diye başlık atarsak ayıp olur olmaz” dediği, M.S.’ nin “Peki” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “İçin de kaynarsa da bi boka yaramaz” dediği, G.S.’ nin “Tamam seni destekliyoruz ve bekliyoruz yani sözlerin babalar günün de...” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Onu ben Onu ben” dediği, ,M.S.’ nin “Babalar gününü de kutluyoruz herkesin” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Teşekkür ederim.Sor bakalım haklı mıyım haksız mıyım kardeşime sor” dediği, M.S.’ nin “Haklı diyor işte Gülay haklı diyor” dediği, G.S.’nin “Doğru doğru ben doğru buluyorum fikrinizi de” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Ya sen olmazsan yandım zaten ben bu adamla nasıl uğraşıcam ya Allah sana sabır versin bu adamla uğraşılmaz” dediği, G.S.’ nin “Öyle bi aile olmadığımızı ben istiyorum şahsen” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ya o ailenin içinde ben varım en başta” dediği, M.S.’ nin “Biliyorum” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ne alakası var senin ailen benim ailem biz aileyiz” “Size yapılmış her şey bana aittir ben de gerekeni yapıcam söz” dediği, M.S.’ nin “Biliyorum Ufuk” dediği, G.S.’ nin “Yani en son yapılacak insan en son yapılacak insan bizdik o haberi” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “Hiç merak etme ben sizin için adam bile vururum merak etme bu telefonu dinleyen aaaa arkadaşlarda duysunlar” dediği, M.S.’ nin “Dinleyen arkadaşlarda duysunlar” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “sevgili arkadaşlar duysunlar” dediği,
Tape No:6254 de kayıtlı 25.03.2008 saat:22.21 de Ahmet Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede özetle; A.H. TOLON’un “… yakında başka bir dostumla seni tanıştıracağım, az kaldı, tam sayfa manşet olacak…” “Aramışlar bizimkiler sizin Mehmet Beyle görüşmüşler, bugün uzun uzun toplantıda anlattılar.” “.. bir sürprizim olacakki, işte o zaman havaya uçacaksın Ufuk Bey dostum.” “… bugün adınızı andı hem sizin hem yanınızda çalışan o dostumun.” “Siz sevilen sayılan insanlarsınız. Zannetmeyin öyle unutuldunuz. … Kara ile başlayan sizin yakınınızla” “Gerekli konuşmayı uzun uzun yaptıklarını biliyorsunuz herhalde değilmi” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Daha önceki konuşmayı diyorsunuz değil mi efendim.” dediği, A. H. TOLON’un “… ben bugün de oradaydım, siz aranırsınız, sorulursunuz, müsterih olunuz. Ama bak bir yerine not et. Bir gece aramıştım demiştiki de, ya ben sana bir şey söyleyeceğim, bir gün manşet olacak, şimdi söylüyorum işte sana.” “ … hemen gel. Yalnız benimle değil, dostlarımla da görüş.” dediği, U. M. Büyükçelebi’nin “… BİR NUMARADAN GELMEDİ DAHA ÇAĞIR....” dediği, A.H. TOLON’un “Hayır burdayım bak, bugün diyorum oradaydım bak.” “Yav adam gidiyor geliyor, bilesin, bak bugün oradaydım diyorum bak.” “Ben açtım. Hem sizi hem de yanınızdaki” “Eski dostu söyledim, oldu mu” dediği,
Tape No:6259 da kayıtlı 26.03.2008 saat:22.06 da Ahmet Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede; A.H. TOLON’un “..dün ben … buradaki arkadaşınızla beraberdim” “Müsterih olun, yani konuşuldu” “… hata dediki ben onları o kadar sever sayarım ki, onların bağlı olduğu amcayı davet ettim buraya, onlar için konuştum ben dedi.” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “biliyorum, biliyorum…” “......yarınki gazeteye iyi” “Birinci ve ikinci manşeti okuyup” “...... iki manşeti bir araya getirip okumanızı istiyorum.” dediği, A. H. TOLON’un “Tamam yarın platform toplantısında konuşuyoruz onu.” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Ben bu ahlaksızları manşet yaptım.” dediği, A. H. TOLON’un “ efendim köşe tutuculadır onların adı tutucu” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “.. Şimdi cevap versinler, şimdi devam ettireceğim ağızlarına sıçacağım, madem öyle.” dediği, A. H. TOLON’un “Yaşayasın, öptüm seni.” dediği,
Tape No:6260 da kayıtlı 27.03.2008 saat:12.05 da S. T. T.ile Ahmet Hurşit TOLON’un yaptığı görüşmede özetle; S.T. T.’un “… bir şey danışmam gerekiyor, şimdi bir defa tabi sabahtan beri arıyorlar. NTV aradı, işte o aradı, bu aradı, basın” dediği, A. H. TOLON’un “Milliyeti okudunuz mu Milliyeti.” “Milliyet te adımız da sanımız da var.” dediği, S.T. T.’un “... şimdi Tercüman başka bir konu yüzünden de arıyor sabahtan beri.” dediği, A.H. TOLON’un “Beni arıyor, beni de, ben soracaktım bak çok yaşa.” “… başlığa baktım şimdi bir şey söyleyeyim, .. yav asıl çeteyi basmışsınız diyeyim dedim,” “Avukat dediki deme dedi.” “… Şimdi 4 tane resim basmış oraya kim bunlar diyor.” “O işte gazetelerde, bu haberleri yapanlar filan var, 4 tane gazetenin genel yayın yönetmeni felan, bunlar herşeyi biliyorlar, herşeyi yazıyorlar, herşeyi suçluyorlar felan” “Ben de diyeyim ki dedim, ama avukatla konuştum, diyeyim ki dedim, yahu çete arayıp duruyorlar, asıl çeteyi bulmuşsunuz diyeyim dedim.” “İşte gazetelerine bu işte meşhur şeyleri yazınlar. …4 tane, yani, Taraf ın, … Yeni Şafak ın, Star ın, bir de .. Sabah ın. Bunlar herşeyi biliyorlar, yazıyorlar, çiziyorlar filan .. kim bunlar demiş.” İkinci manşet, alt başlık, Dehşet Senaryosu, bu dehşet senaryosuna göre, ..parti kapatılacak. Partinin başındaki şahıs siyaset yasaklı olacak, bu furyadan şimdi en yüksek, tepede oturan faydalanıp işin başına geçecek.” dediği, S.T.T.’un “toplantıya iki günden beri gelmiyor, çok yakın dostu ve avukatı aynı zamanda” dediği, A.H. T.’un “ Şimdi şeyi söyleyeceğim, benim aklından şu geçiyordu bunu bana ne diyorsunuz, ne diyeceğim, herhalde bağımsız, adil Türk yargısı bunlarada kim olduklarını soracaktır. O beklenti içinde olduğumu söyleyeceğim diye düşündüm.” “Birinci konu için kim bunlar diyor ya” “Ben bağımsız adil ve hepibizin güven kalnağı Türk yargısı herhalde bunların kim olduğunu da bir gün soracaktır.İşte tamam odlumu” dediği, S.T. T.’un Peki… siz bunu platform adına söylüyorsanız ben bilgiyi danışmanımız veriyor İstanbul a diyeyim. siz direkt Ufuk Bey e vereceksiniz değil mi?” dediği, A.H. T.’un “Hayır şimdi arayacak beni bunlarım Ankara temsilcisi arayacak beni” dediği S.T.T.’un yani söyleyelim mi platform adına öyle bir şey” dediği, A.H. T.’un “ Platform adına demeyin şimdi platform adına derseniz eksik olur.Şahsım adına söylüyorum dersiniz, platformu konuşuruz akşam üstü söleriz”dediği
Tape No:6327 de kayıtlı 09.05.2008 saat:13.20 de Ahmet Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede özetle; U.Büyükçelebi’nin “… efendim sabahleyin aradı şey” “..bu ara bir yoğunluk varmış 20-24 arası diye …” dediği, A. H.T.’un “Ben konuştum 2 Yıldızlı ile oda BÜYÜK ile konuşur bildiririm dedi” dediği, U.Büyükçelebi’nin “evet sabah aradı” dediği, A.H. T.’un “Bizim Platformun toplantısında bir olay anlattı bu İstanbulda Atatürk Havalimanında Kadınların geçişi sırasında çok farklı iki uygulama yaşandığını hatta bir olaya sebebiyet verdiklerini efendim işte çeketinizi çıkarın kemerinizi çıkarın papucunuzu çıkarın denirkin” “Birilerine bu denmediği efendim niye demiyorsunuz bizden Terörist kuşkusu alıyorsunuzda onlarda birşey olmaz mı bu kılıkları ile kıyafetleri ile dendiğini ve çıkarmıyorum hayır diye tepki gösterdiğini çağırın Polisi Tutanak tutsunlar dediğini” “tutanaklar falan bu bir gündeme taşınamazmı yani” “ben hemen temas kurar sizi aramasını sağlarım” dediği, U.Büyükçelebi’nin “tabi tabi sevinirim isim vermeyeyim olayı anlatsın yeter” A.H. T.’un “ Gücünüze güç katın” dediği,
d-Örgütsel İrtibatlar
Tape No:4309 da kayıtlı 18.03.2008 günü Saat:21.35’de Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede özetle; U.M. Büyükçelebi’nin “Ben Perşembe günü Ankaradayım sizi ziyaret edebilir miyim” dediği, H. TOLON’un “Akşam üstü görüşürüz Cuma sabahı 7 de Bursaya hareket ediyorum ama akşamleyin görüşürüz” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Görüşürüz peki. 1 NUMARAYI BİR ZİYARET ETMEK İSTİYORUM müsait olur mu acaba” dediği, H.T.’un “Sormam lazım” dediği, U.M. Büyükçelebi’nin “Bir sorarsanız, ben Perşembe Cuma ordayım ikisinden randevu verirse bir” dediği, H. T.’un “…Böyle bir niyeti var sizi aramayı düşünüyor derim oldu mu” Yani ben talep ediyor olmam da böyle bir niyeti var oldu mu” dediği, U.M.Büyükçelebi’nin “Hala beni seviyor herhalde değil mi” dediği, H. T.’un “Dedim ama bak şimdi inanmıyorsun bana seviyor tabi ya hatta söyledim ya adamcağıza” dediği, U.M.Büyükçelebi’nin “Şimdi görmem lazım. BİR TAKIM BİLGİLER DE VAR. BİR ŞEYLER KONUŞMAM GEREKİYOR KENDİSİ İLE” dediği,
Tape No:63052 de kayıtlı 8.04.2008 günü saat:13.19 da Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmede U.M.Büyükçelebi’nin “Değerli paşam ben BİR NUMARAYA GİTMEK İSTİYORUM ÇOLAKOĞLUNA DA, geçen hafta ben ben… haber vercem dedi. Bi ziyaretine gitmek istiyorum” dediği, H.T.un da “Söyleyim söylerim söylerim ben” şeklinde cevap verdiği,
Şüpheli her ne kader 1 NUMARA diye bahsettiği şahsın Y.B. olduğunu ve yine bir numara diye bahsettiği şahsın Genel Kurmay Başkanlığı Genel Sekreteri S.Z.Ç.olduğunu beyan etmiş ise de, görüşme içeriğinde ÇOLAKOĞLUNA demek suretiyle başka bir şahıstan bahsettikleri anlaşılmaktadır. Çünkü Y. B. ile görüşmek için Genel Kurmay Başkanı veya direk ismini söylemeyip 1 numara deyip sonraki görüşmede de ÇOLAKOĞLUNA da bir numara Tape No:6484 de kayıtlı 09.05.2008 günü saat: 10.05 te S.Z.Ç. ile yaptığı görüşmede; S. Z.’nin “Şimdi o komutan sizi yirmi yirmidördü haftası içerisinde bir zamanda şey yapacak kendisi bu Nato toplantısına gidiyo… kabul edecek onu biz size şey yapacaz koordine.Bu arada dedi ki Ufuk beye benim selamlarımı söyle.” dediği şeklindeki görüşme içeriği göz önüne alındığında savunmasıyla çelişki oluşturmaktadır. Çünkü şüpheli U.M. BüyükçelebiNİN istediğinde doğrudan kendisi aramak suretiyle dediği şahıslarla görüşüp randevu alabildiği bu randevularda Ahmet Hurşit TOLON a ihtiyacının bulunmadığı, anlaşılmaktadır.


Tape No:6458 de kayıtlı 09.04.2008 günü saat:20.07 de Serhan..? ile yaptığı görüşmede; U.M.Büyükçelebi’nin “Tam şey bu, Kürt operasyonu ha, sana söyleyeyim.” dediği, Serhan’ın “Tamam işte bak Kürtler kurtulacak bizden.” demesi üzerine U. M. Büyükçelebi’nin “Bence de kurtulacak, bizim ne bela olduğumuzu bilmiyor onlar.” Dediği Bu görüşmede o tarihlerde İlhan SELÇUK’un o da alındı dediği operasyonun ERGENEKON olduğu ve buna karşılık olara “Bence de kurtulacak, bizim ne bela olduğumuzu bilmiyor onlar” diyerek gözdağı vermeye çalıştığı ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ ile arasındaki irtibatı ortaya koyduğu anlaşılmaktadır. .
Tape No:6459 de kayıtlı 09.04.2008 günü saat: 20.15 te Serhan..? ile yaptığın görüşmede; ERGENEKON oparesyonuna ve Devlet büyüklerine küfrüler edip suroşturmayı yapan ve dinleyen görevlileri tehtid ettiği,
Tape No:6337 de kayıtlı 17.05.2008 saat:15.06 da Ufuk BÜYÜKÇELEBİ ile A. Hurşit TOLON arasındaki görüşmede özetle; U.Büyükçelebi’nin “…efendim sinirden hop oturup hop kalkıyoruz ..” “Görmediniz mi bu Fikri Sağlar denen ahlaksızın yazdığını” dediği, A.H. T.’un “Bende iki yi aradım ya buna bir çok ağır tepki gösterin dedim.” “Şimdi bu aşamada her türlü şeyi yapacaklarından hiç endişen olmasın tabi.” “İyi yaptın iyi yapıyorsun tabi. Şey anlattı mı arkadaş görüştüğümüzü anlattı mı?” “… buradaki müşterek dostumuzla da çalışmalarımız sürüyor dünde beraberdik hep yarım gün” “Öyle durmuyoruz yani” “Bilesiniz. Siz buraya gelmiyormusun” dediği, U. Büyükçelebi’nin “..haber bekliyorum geleceğim bu 20 si ile 24 arası sizi muhakkak ziyaret edeceğim” “Atatürk boşuna dememiş zeki Türk milleti diye bu salak insanları nasıl ayağa kaldırayım diye” dediği, A.H. TOLON’un “Ha onu bilerek söyledi zaten” “Türk milleti çalışkandır diyor yahu” dediği, U. Büyükçelebi’nin “Ne çalışı tembel salak şerefsiz satılmış hepsi var” dediği, A.H. TOLON’un “..Neyse şimdi canım, .. bunu ortaya koyan şerefsiz ahlaksız namusuz haysiyetsizdir ispat edemeyen” dediği, U. Büyükçelebi’nin “Öyle dedim zaten ispat edeceksiniz bunu dedim hemen açık ve net” dediği,
Tape No:6360 da kayıtlı 06.06.2008 saat:19.40 da U.BÜYÜKÇELEBİ ile A. H. TOLON arasındaki görüşmede özetle: U.Büyükçelebi’nin “Akşam siz erken çıktınız bir Allah ısmarladık demek için aradım bulamadım göremedim Yaşar Paşayıda göremedim” dediği, A.H. TOLON’un “Nasıl memnun kaldınız mı” “… ben kısmet olursa dönüyorum yoldayım şimdi” dediği, U.Büyükçelebi’nin “Tamam efendim var mı bir isteğiniz” dediği, A.H.TOLON’un “… eğer imkan olursa o söylediğim çocuk için bir bakarmısın duruma” “… efendim sağolun” dediği, U.Büyükçelebi’nin “O beni bir arasın yalnız bir konuşayım kendisi ile” dediği,
Tape No: 6512 de kayıtlı 09.06.2008 günü saat:23.13 te T.A. ile U.M. Büyükçelebi’nin yaptığı görüşme de; U.M.Büyükçelebi’nin “…İyi Aydın DOĞAN için iyi şeyler duymuyorum da onu ben sana söyleyim. Bu petrol kaçakcılığı işi patlayacak” dediği, T.’ın “Tabi tabi Erhan GÖKSEL de dün söyledi dikkatini çektimi.”dediği, U.M.Büyükçelebi’nin “Biliyorum biliyorumda başka yerlerdende patlayacak. AKP patlatacak işi. Petrol kaçakcılığını dışında başka ..Başka bişey işte onu ben sana söylerim geldiğimde. Başka bişey sen biliyosun biliyosun..” dediği konuşmaya Talat’ Atillanın bir röportaj yaptığını ve röportaj yaptığı şahısın A. DOĞAN’ın petrol kaçakçılığı yaptığını iddia ettiğini, bir dönem A. DOĞAN’ın gazetesinde çalıştığı için kendisini tanıdığını, A.DOĞAN’a isnat edilen Petrol kaçakçılığı suçlaması dışında aldığı bir arazi yüzünden bir sıkıntı yaşayabileceğini söylemeye çalışarak başka gazetecileri de yönlendirme gayreti inde olduğu,
Tape No:1448, 16.11.2007 tarihli Sami HOŞTAN ile M.ŞEHİRLİ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;Mehmet’in “Bu orospu çocuğu Ufuk var ya Ufuk bir tane orospu çocuğu hani” dediği, Sami’nin “Hangi Ufuk” dediği, Mehmet’in “Yardım ettik ya hani ettin ya yardım orospu çocuğu bu Tercüman'da şimdi eski Ufuk” “He he orospu çocuğu bizi iki gündür beni yazıyor şimdi” dediği, Sami’nin “Ne diye” dediği, Mehmet ‘in “Yani dünde yazmıştı bigün ben bişeyler oldu da ondan sonra dün diyor işte onu diyor Ömer bi davada savcıya komplo yapmıştı diyor ceza evini düştü ondan sonra bi de bugün yine gazmış şey diyor yani gene arka arkaya ibne ya şu orospu bundan aldık mı biz o verdiğimiz parayı” dediği, Sami’nin “Yok ya” dediği, Mehmet’in “Beni yazıyor şimdi savcıya diyor şey yapmıştı diyor şantaj yapmıştı diyor” dediği, Sami’nin “Telefonun var mı onun” dediği, Mehmet’in “Şimdi ben telefonunu bulucam vericem sana onun” “He şimdi ibne hürriyetçileri koruyor dün hürriyetçilere kötü yazıyordu ben ilgili beni arkasına da geçirmiş ama işte bu gazetecide şey diyor ondan sonra Ömer toparlandı savcıya şey yapmış diyor komplo yapmıştı diyor orospu çocuğu bugünde başka türlü yazıyor” “Kötü abi dünkü de kötü yani şimdi yani biz komple kimseye yapmadık biz işimizi yaptık yani” dediği,
Tape No:1449, 16.11.2007 tarihli Sami HOŞTAN ile M.Ş. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;Sami’nin “Şimdi bu ben şimdi ben bunla konuştuğum zaman yarında bunu yazmasın dayı sana telefon açtırmış ... seninle ilgili ...” dediği, Mehmet’in “... ne diyecekler borcu var sana abi ne demek ya borcumu istiyorum de ne diyecek sana” dediği, Sami’nin “Neydi onun ismi” dediği, Mehmet’in “Ufuk” dediği, Sami’nin “Ufuk ha tamam” dediği,
Tape No: 1450, 16.11.2007 tarihinde Sami HOŞTAN ile M.Ş. arasıdaki telefon görüşmesinde özetle; Sami’nin “Ulan yaparsın amına koyayım bi ton şeylik yaparsın yeter ki kızmayısın dedim ki Ufuk ne yapmak istiyorsun sen dedim kardeşim dedim” “Yani beraber abi sen bilmiyor musun dedi ben dedi benim kontrol bende değil internetten alınan şeyleri çocuklar bilmem ne ben iki gündür Ankara'dayım bu haberleri” dediği, Mehmet’in “Yalan” dediği, Sami’nin “Dedim ki Ufuk bu işleri bu işleri kimseye faydası yok ayıp dedim bi defa hep beraber abi tamam dedi anladım dedi abi seni özledim işte dedi bi oturalım falan filan dedim ki ayıp dedim böyle şeyler Ufuk iş iş dedim yani beraber olduğumuz insanlarla beraber olduğu insanlar şimdi karşı karşıya geliyor dedim ayıp dedim böyle şey sana da yakışmıyor dedim ya sen dedim yazı işler müdürü değil miydin dedim o zaman kardeşim abi” dediği, Mehmet’in “Oranın şeyi Tercüman 25 bin satıyor 27 bin önemli değil de ne gerek var bunlara yalakalık yapıyor öbür tarafa hürriyete yalakalık yapıyor ibne” dediği, Sami’nin “Yalaka adamı yalaka ... kadar biliyor musun hiç değişmez haftaya dedim görüşürüz dedim yine bi abi oturalım falan filan dedi iyi dedim görüşürüz…Sami’nin “Dedim dedim yani hiç yakışıyor mu dedim yani” dediği,
Şüpheli beyanında Arnavut sami kod Sami HOŞTANı tanıdığını beyan etmiş olup bu görüşmelerden de Arnavut sami kod Sami HOŞTAN ın yardım ettiği anlaşılmaktadır.
Tape No: 6329, 09.05.2008 tarihinde A. Hurşit TOLON ile A.ATAKLI arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hurşit’in “Hayır ben aradım şimdi biraz önce o dünkü bize ilettiğiniz konu ile ilgili olarak Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk BÜYÜKÇELEBİ ili görüştüm o benim dostumdur” “Efendim konuyu anlattım fevkalede enterese oldu ama sizin tabi özel bir konumunuz var onuda kısaca söyleyeyim biz dedi ismi kullanmayız” dediği, Aynur’un “İsmi kullanmadan bence yazsınlar çünkü” dediği, Hurşit’in “Hayır şimdi anlatacağım size ne olacağını söyleyeceğim size şimdi ismi kullanmayız biz dediler ancak bizi bir telefon ile ararda nerde olduğunu nasıl olduğunu ne zaman olduğunu efendim bize ayrıntıları verirse biz onu fevkalede program yaparız dediler” dediği, Aynur’un “Tamam” dediği, Hurşit’in “Daha doğrusu Haber yaparız dediler şimdi ben numarasını vereceğim” dediği, Aynur’un “Tamam” dediği,
Şüpheli Ahmet Hurşit TOLONUN haber yaptırmak için Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ ye talimatlar verdiği anlaşılmaktadır.
Tape No: 6319, 05.05.2008 tarihinde A. Hurşit TOLON ile S. ile yaptığı görüşmede. S.’in “Tümgeneral S.” dediği, Hurşit’in “Yanaklarından öperim” dediği, ..“: Birincisi bu birde şey gelmek istiyor Tercümanın başındaki olan” dediği, S.’in “Komutanım görüştük komutanında onayını aldım gibi ama 23 ne kadar dolu komutan” dediği, Hurşit’in “Tamam söyleyeyimde” dediği, Salih’in “Ufuk bey ...” dediği, Hurşit’in “Şimdi ben seni rahatsız ediyorum bana diyor ki ya kardeşim sevilen sayılan insanlarsınız işte UFUK için söyledim o takdir sizin oldu mu canikom” dediği,
Görüşme içeriğinden Ahmet Hurşit TOLON’un şüpheliye üst düzey askeri makamlara lanse ederek randevu almasını sağladığı anlaşılmaktadır.
Tape No: 6316, 15.05.2008 tarihide A. Hurşit TOLON ile M. E. Ç. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hurşit’in “Şimdi her tarafta bu Ulus Gazetesinin yaygınlaşması için bir platform olarak yani Türkiyedeki tüm kadın platformlarını bir araya .. ben bütün Garnizonlara vesayre filan iletiyorum onlarlada zaman zaman görüşüyorum biliyorsunuz bir vatansever adam çıktı üstlendi işte aslında Gazeteci değil bu oktay bey dünyanın masrafını yapıyor… Emin’in “Yani zor bir olay hani var olan bir gazeteye böyle asılmak bence daha şey olur” dediği, Hurşit’in “İşte yani şöyle söyleyeyim şimdi onuda söyleyeyim o zaman size Tercümanı biliyorsunuz” dediği, Emin’in “Tercüman tutmadı yanı” dediği, Hurşit’in “Tercümanın öyle yanını okudunuz mu Ufuk varya Ufuk çağırdılar onu Ufuğa değil esas Patrona dediler ki bu yayınlanmasın o kadarını biliyorum bu artık yayınlanmasın dediler” dediği, şeklindeki görüşme içeriğinden gaztenin nezaman çıkacağından nerelerde satılacağına kadar bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst düzey yöneticileri tarafından belirlendiği medyanın kontrol altına alınması prensibininde uygulandığı anlaşılmaktadır.
Tape No:6260, 27.03.2008 tarihinde A. Hurşit TOLON ile S.T. T. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; .. Hurşit’in “Ha bu şeyi o zaman ben çağırıyorum şeyi Turhan ı haftaya” dediği, S.’nın “O..... evet. Şimdi diyorki Tercüman ın istediği şu, sivil toplum kuruluşlarından istiyoruzki bunlar, bu kişiler hedef gösteriyorlar, niçin savcılar siz niye bunları hedef gösteriyorsunuz diye, onları niye bir sorgulamıyor madem öyle. Madem biliyorlar” “Peki siz bunu plat, mükemmel, siz bunu platform adına söylüyorsanız ben bilgiyi danışmanımız veriyor İstanbul a diyeyim. siz direkt Ufuk Bey e vereceksiniz değil mi?” dediği, Hurşit’in “Hayır şimdi arayacak beni, bunların Ankara temsilcisi arayacak beni” dediği, Selda’nın “Yani söyleyelim mi platform adına öyle bir şey ...” dediği, Hurşit’in “Platform adına demeyin, şimdi platform adına derseniz eksik olur. Şahsım adına söylüyorum dersiniz, platformu konuşuruz, akşam üstü söyleriz” dediği, şeklindeki görüşme içeriğinden şüpheli ufuk Büyükçelebi’nin sivil toplum kuruluşlarından gazete ile alakalı taleplerde bulunduğu ve bunun üst düzey yönetici Ahmet Hurşit TOLON’a iletildiği anlaşılmaktadır.

Şüpheli Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin EXPER marka bilgisayarında yapılan incelemeler sonucunda;
“archive1.pst” isimli dosyanın içeriğinde; A.C. aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresinden mehmet.aydin@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş mesajda, “From: Bekir Öztürk Biz Türkiye nin içinde bulunduğu Durumdan vazife çıkardık ve özel sebeplerle Genel Merkezi Mersinde olan Kuvva-i Milliye Derneğini Kurduk. Derneğimizin nisan ayından bu yana yayın yapan bir internet sitesi olmasına rağmen ( www.kuvvaimilliye.net ) tüzel kişiliğimiz bir ay önce oluştu. …Bu bakımdan "Heyeti Temsiliye" yi 28 Aralıkta Mersin de Topluyoruz sloganı ile tüm yurttan bu organizemize katılım sağlamaya çalışıyoruz.Tabiki işin diğer bir boyutu Büyük ATATÜRK' ün kurduğu Büyük Türkiye Cumhuriyeti' nin üniter yapısının bekçileri olan, başta siz değerli büyüğümüz olmak üzere, gazeteniz yazarlarını ve ulaşabileceğimiz kendilerinin "Milliyetçi", "Ulusalcı", "Vatansever"," Türkçü" olarak tanımlayanları aramızda görmeyi arzu ediyoruz.
Sizden ricam öncelikle sizin katılımınız, ve gazetenizin tamamı bir birinden değerli yazarlarının katılımı için ricacı olmanızdır. Birde amaçladığımız "Heyeti Temsiliye" yi toplamamız konusunda gazetenizden duyuru konusunda yardımcı olursanız Büyük TÜRK MİLLETİ' ne eşsiz bir hizmet vermiş olursunuz. Ne Mutlu TÜRK' ün diyeneBekir ÖZTÜRK Kuvva-i Milliye Derneği Genel Sekreteri Yazdığını,
www.kuvvaimilliye.net bekir@kuvvaimilliye.net isimli e-posta adresi adına kuvvaimilliye@googlegroups.com isimli e-posta adresinden kuvvaimilliye kuvvaimilliye@googlegroups.com e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj tespit edilmiştir. Mesajın içeriğinde ise;
“-Avukat baskını! Alternatif Ermeni konferansı bu kez mahkeme karar ile durduruldu. Toplantıyı yasaklatan avukatlar, 4 gün önce çıkarttıkları kararı toplantıya saatler kala tebliğ ederek, itiraz sürecini zorlaştırdı. (Hürriyet) -Yassak hemşerim! Bogaziçi ve Sabancı Üniversitelerinin düzenlediği Uluslar arası Ermeni Konferansı, başlamasına saatler kala mahkemece çok garip gerekçelerle durduruldu! (Vatan) Bunlardan başka, Hürriyet''te konferansın iptali için mahkemeye başvuran Avukat Kemal Kerinçsiz hakkında "Yasakçı avukat" gibi çirkin ifadeler kullanılıyor!
Devamı ve daha fazlası www.kuvvaimilliye.net te Bekir ÖZTÜRK” şeklinde yazdığı, Tutuklu sanık Bekir ÖZTÜRK ile irtibatlı olduğu,
Asuman Özdemir asumanozdemir@gmail.com isimli e-posta adresi adına komploteorileri@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj tespit edilmiştir. Mesajın içeriğinde ise;
“KIRK YILLIK KÂNİ OLUR MU YÂNİ (4) başlıklı Asuman ÖZDEMİR e ait yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,
A.D.Ş. adsenler@hotmail.com isimli e-posta adresi adına komploteorileri@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesajda ise; “YUNANİSTAN KUZEY IRAK''TA NE YAPIYOR? Vedat YENERER’e ait yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,
Kuvayi Milliye kuvayimilliyedernegi@gmail.com isimli e-posta adresinden aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise;
“BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE DUYURU!...
Kuvayi Milliye Derneği 11 Kasım 2005 tarihi itibarıyla İSTANBUL'da kurulmuştur. Derneğin değişmez onursal genel başkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'tür.
………
Yüce milletimize saygılarımızla arz olunur. Şeklinde;
M.Fikri KARADAĞ ‘a ait 16 maddelik yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,
Cem ERCIN cemercin@yahoo.com isimli e-posta adresi adına grup-turk@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesajda ise; “Dönünce Cumhurbaþkanlýðý da önerilsin deyin de aðýzlardaki bakla da çýksýn. Hayrullah Mahmud <hmahmud2004@yahoo.com> wrote:
SESAR’DAN FETHULLAH GÜLEN’E ÇAĞRI: MAKSAT HASIL OLMUŞTUR! FETHULLAH GÜLEN TÜRKİYE’YE DÖNMELİÝDİ! SESAR”
Hayrullah Mahmut ÖZGÜR’e ait yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,
hbektas136 hbektas136@mynet.com isimli e-posta adresinden aralarında kuvayi milliye kuvayimilliye@mynetgrup.com isimli e-posta adresinin de bulunduğu muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj da ise, GENE KARIŞACAK ORTALIK AMA OLSUN KONUŞMASSAK EYLEME DÖKÜLÜR BUNU DA KİMSE İSTEMEZ SANIRIM... OKUYUNUZ yazdığı,
“Bu yazıyı kaleme alan Oktay Yıldırım, Astsubay rütbesiyle Orduya katılmış, Güneydoğu'da yıllarca çarpışmış yiğit ve kahraman bir Türk oğludur.” şeklinde Oktay YILDIRIM’a ait yazının bulunmasından bu sanıkla irtibatlı olduğunu,
“archive.pst” isimli E-posta arşiv dosyası içeriğinde; * gulerkomurcu@superonline.com isimli e-posta adresinden aydin.andabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj da ise; “TÜRK MİLLETİNE ÇAĞRI!!!İSTANBUL’A GELDİĞİ TAKDİRDE PAPA’YI ÜLKEMİZE İSTEMİYORUZ. FAALİYETİNE MUTLAKA KATILIN” başlıklı yazının sonunda Büyük Hukukçular Birliği irtibat telefonları Ayrıntılı bilgi için Ayrıntılı Bilgi İçin www.kuvvaimilliye.net www.milligucplatformu.org İrtibat adresi: Vatan Cad. Emlak Bankası H1 Blok K:4 D:9 Fatih/İst (Gönderilecek mailler arka sayfadadır)” şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmüştür. Güler KÖMÜRCÜ’nün e postasının ve Kuvvayi Milliye derneğinin yazısı bulunduğundan aralarında irtibat olduğunu,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Papa’yı Fener Rum Kilisesi başpapazı I.Bartholomeos’un ricası ile 28 Kasım 2006 günü Ankara’da resmi törenle karşılayacak! Ne yazık ki bu davet, bugüne kadar Laik Cumhuriyetten yana ve Atatürkçü yaklaşımları ile takdir toplayan sayın Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer’e, emperyalist cephenin oyuncularından olan Fener Rum Kilisesinin ricası ile yaptırılmıştır.

Bu faaliyete iştirak duyarlı Türk evlatlarının görevidir.
Şimdi durmak ve uyumak zamanı değil, ülke bütünlüğünün korunması için demokratik tepkinin gösterilmesi zamanıdır. Şeklindeki mesaj ekinde Büyük Hukukçular Birliği, www.kuvvaimilliye.net ,www.milligucplatformu.org adrs ve telefonlarının bulunduğu miil güç platformu sitesinin de sanık Muammer KARABULUTa ait olduğunu,
Aydın Candabak aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresinden serdar.caloglu@aksam.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj da ise, “Sanki savas ilani!” başlıklı kuvva@kuvayimedya.net, [mailto:kuvva@kuvayimedya.net] isimli e posta adresinden kuvva@kuvayimedya.net isimli eposta adresine gönderilen mesajın EK’inde “KUVA-YI MEDYA Sayı 250.htm” isimli bir dosya olduğunu,
CAN TURKOGLU turkoglucan@yahoo.com isimli e-posta adresi adına grup-turk@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj tespit edilmiştir. Mesajın içeriğinde ise; “GülerKömürcü,guler.komurcu@aksam.com.tr,gulerkomurcu@superonline.com” Hurşit Tolon politikaya girer mi? Başlıklı Güler KÖMÜRCÜ’ye ait yazının bulunmasından bu sanık ile irtibatlı olduğunu,
Türkiye Cumhuriyeti'nin karşı karşıya kalmış olduğu en kritik dönemlerden birindeyiz, bırakın Arjantin'e dönmek, ülkemizi bölmeye-Yugoslavya'ya benzetmeye çalışanların çabasıyla hızla 'D DAY'e (kıyamet günü) doğru sürükleniyoruz.…
1'inci Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon. Az kaldı, çook çok yakında emekliye ayrılacak, sivil hayatta olacak. ªu ana kadar gururu kırılmış milyonlarca insanımızın yüreklerini soğutan çıkışlarıyla ses getirdi, son 2 yıl içinde bakın neler haykırmış;
Orgeneral Hurşit Tolon, 5 Türk güvenlik görevlisinin Türkiye'den Bağdat'a giderken Musul yakınlarında düzenlenen saldırıda şehit olmasıyla ilgili olarak dedi ki; 'Dost ve müttefik bildiğimiz ve öyle tanımladığımız ülkenin kontrolü altında bulunan bir yerde cereyan etmiş olması, tabii fevkalade üzücü bir olay. Üstelik olayın cereyan ettiği bölge, tam bizim tanımımızla 'besle kargayı oysun gözünü' tanımı... Yıllarca beslediğimiz birilerinin bugün Türk insanına karşı nasıl hasmane bir tavır takındığının göstergesidir. Ama müttefiğimiz de bilsin ki (ABD'i kastediyor) tabii BİZ DE BUNU NOT EDİYORUZ.'
Ege Ordu Komutanı iken yaptığı bir başka açıklama; 'Hurşit Tolon 'Kıbrıs'ta birileri ver-kurtul' hainliği yapıyor' dedi.
Bu da aynı dönemden yine; Tolon, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel'ın Türkiye ile ilgili 'İslam Cumhuriyeti' söylemine sert tepki gösterdi. Tolon, '80 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini bilmiyorlarsa bundan sonra öğrenirler. Türkiye'nin temel niteliği laik, demokratik, sosyal hukuk devletidir' dedi.
Kürt-Türk kışkırtmalarına cevap veriyor Sayın TOLON: 'Ulusal azınlık' gibi halkın aklını karıştıracak kavramların 'bilerek' kullanıldığını belirterek, 'Atatürk, bu topraklar üzerinde, bu sınırlar içinde yaşayan halkımızı, 'Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, Türkiye halkına Türk milleti denir' ifadesiyle belirlemiştir. Bunun dışında yeni birtakım kavramlarla yüce birliğimizi, ulusal birlik ve bütünlüğümüzü, huzurumuzu, güvenimizi bozmaya kimsenin gücü yetmez.
İşte son yürek hoplatan açıklaması; ' Hurşit Tolon, 'Sınır ötesi harekata izin vermeyiz' diyenlere (Washington'a kinaye) Trakya'dan seslendi; 'sizden izin isteyen mi var?
Tolon'un 'Birinci Dünya Savaşı Sırasında Taksim Anlaşmaları ve Sevr'e Giden Yol' isimli bir de kitabı var.
Evet, Tolon Paşa kısa bir süre sonra emekli olacak, sonra? Sonra, şu son haftalarda siyasi kulislerde Tolon Paşa siyasete girer mi merakı olanlara, benim gibi siyasetin acil ihtiyaçlarına dair romantik hayalleri olanlara duyurulur; geçenlerde bir özel sohbetimiz esnasında açıkça bendenize belirttiği gibi (sohbetimiz benim gazeteci kimliğimle olmadı, düz vatandaş kimliğimle konuştuk kendisiyle) Sayın Tolon siyaset yapmayacak, politikaya dünyasına girmeyecek, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN ŞU DÖNEMDE ÇOK DAHA GEREKLİLİĞİNE İNANAN BİR ÖNEMLİ İSİM OLARAK...
AKİL ADAMLAR KURULU hayali olanlara duyurulur.”şeklinde yazdığı,
(W)S.Ö. sebnemenator@gmail.com isimli e-posta adresi adına avrupakemalistplatform@googlegroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj tespit edilmiştir. Mesajın içeriğinde ise;
“Cuma, 22 Şubat 2008 başlıklı “DTP gibi ,lain pkk'ya terör örgütüdür diyemeyenler TBMM'de cirit atarken, vatanseverlerimiz tek tek toplanıp komplolarla ve net bir suç unsuru olmaksızın yazdıkları çizdikleri konuştukları ortada olan Vedat YENERER ve Emin GÜRSES gibi vatansever insanlarımız da Ergenekon soruşturması ile ilgili göz altına alınıyor.” Şeklinde Ş. Ö.’e ait yazının bulunmasından bu şahıs ile irtibatlı olduğunu,
N.E.bat.alan2@gmail.com isimli e-posta adresi adına avrupakemalistplatform@googlegroups.com isimli e-posta adresinden aralarında isci_partisi@yahoogroups.com ve toplumsalgucbirligi@gmail.com isimli e-posta adreslerinin de bulunduğu muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir bir mesajda ise; “From: emceto KAREN FOGG M. Ali Birand'a NE DEMİŞTİ? "Türk tarihinin hakkından nasıl geleceğiz şekerim…" başlıklı Emcet OLCAYTU’ya ait olduğu değerlendirilen yazı olduğunu,
From : emceto
KAREN FOGG M. Ali Birand'a NE DEMİŞTİ?
"Türk tarihinin hakkından nasıl geleceğiz şekerim…"
Operasyona verilen isime bakar mısınız: Ergenekon…
Ergenekon demek, esaretten kurtuluş demektir
Geçtik birilerine mesaj verme hadisesini, geçtik operasyon daha soruşturma aşamasında iken yargılamaya kalkan bedbahtlara olan sinirimizi, Allah aşkına böyle bir terbiyesizliğin yapılmasına nasıl müsaade ediliyor, anlamak mümkün değil.
Kızgınlımıza sebep olan söz konusu durum budur!
Şimdi burada 'ne var bunda?' demeyin. Sen devlet olarak operasyonun adını Ergenekon koyarsan, basının kendini bilmez, edepsiz temsilcileri de; operasyonun adını " Ergenekon Terör Örgütü " diye, algılar ve o şekilde halka duyurur.
Biraz edep, biraz insaf, biraz da tarihe ve değerlere karşı saygı diyoruz. Bulunamaz mıydı başka bir isim?
Ergenekon demek, Türk demektir.
Ergenekon demek, esaretten kurtuluş demektir.
Ergenekon demek, yeniden devlet kurabilmektir.
Ergenekon demek, Türk'ün şanıdır, inancının ve azminin sonucunda zafere erişinin adıdır…
Bu, nasıl kendi tarihine saygı ve bağlılık ifadesi olabilir?
Nasıl unutabiliriz tarihimizi ve değerlerimizi baltalayarak yükselemeyeceğimizi?
Hem bir taraftan yasa dışı faaliyet gösteren organize suç örgütüne operasyon yapacaksın, diğer taraftan da 'Ergenekon' adını vererek, 'Terör Örgütü' ile ilişkilendireceksin.
Yazık!
Gerçekten çok yazık! Acaba kaç milletin tarihinde; bin bir meşakkatle ve akıl yoluyla, dört yüz yıl dört tarafı sarp ve yüksek dağlarla çevrili vaziyetten kurtuluşu olmuştur.
Atalarımızın yeniden dirilişe geçmek adına en büyük miras olarak bıraktıkları Ergenekon'u; zamane Türk gençliğine doğru-dürüst anlatarak övünmelerini sağlamak yerine, sözde suç örgütüne karşı yapılan operasyona isim vererek duyurma yoluna gidiyoruz.
… Emcet OLCAYTU’ya ait yazının bulunmasından şüpheli Emcet OLCAYTU ile irtibatı olduğunu,
YILMAZ KARAHAN yenidenergenekon@gmail.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj da ise;
“Efsanenin Coğrafyasında Büyük Keşif, ERGENEKON:
http://www.yenidenergenekon.com/133-iste-ergenekon-yurdu-ve-sor-turkleri/
Efsaneler küçük bir parçasıyla gerçek, büyük parçasıyla hayaldir. Eski Türkler, dişi bir kurdun oğulları ve kızları olarak doğduklarına inanmıştı. Kolsuz ve bacaksız kalan tek bir oğulun çoğalmasıyla.
Demir bir dağın ardına saklanıp kalabalıklaşmasıyla, Sonra o dağı eritip çıkmasıyla. Atlas dergisi, Hun, Göktürk, hatta Moğolların türeyiş efsanelerinde geçen demir dağı aradı. Temir Tav adıyla bir kasabayı, Altay Dağları'nın kuzey yüzünde buldu. Ergenekon efsanesinin coğrafyasında yaşayan demirci Türk halkı Şorlarla tanıştı. yazdığı,
Şener Eruygur sener.eruygur@gmail.com isimli e-posta adresinden ufuk.buyukcelebi@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise;
“Sayın Ufuk BÜYÜKÇELEBİ, Menemen mitinginde yaptığım konuşmayı ekte sunuyorum. En iyi dileklerimle. Şener ERUYGUR” şeklinde ifadelerin yer aldığı mesajın EK’inde ise “Sevgili Yurttaşlarım.doc” isimli bir MSword dosyası olduğu,

31 Aralık’ta Divan-ı Harp Kurulmuş, üç ilçede sıkıyönetim ilan edilmişti.
25 Ocak 1931’de Devlet, devrimleri koruma kararlılığını gösteren bir uyanıklık ve çabuklukla yargı işlemlerini tamamlamıştı.
Cumhuriyete başkaldıran 37 sanık ölüm cezasına, 41 sanık çeşitli diğer cezalara çarptırılmıştı.
Evet Devlet vardı ve Cumhuriyet ve Atatürk karşıtları yasalarda öngörülen cezaları ve derslerini almışlardı.
Ancak ne yazık ki 2006 Türkiye’sinde Derviş Mehmet tipli kişiler, sinsi-açık, yıkıcılıklarını sürdürüyorlar. Bunların sayıları artmıştır. Demokrat gözükerek Cumhuriyeti sarsıyorlar.
Cumhuriyetin aydınlığı karartılıyor.
Atatürkçü aydınlanma, dış güçlerle işbirliği halinde mahkum ediliyor. Düşünce özgürlüğü gereğidir diye Atatürk’ümüz horlanıyor. Cumhuriyetin mayası, Atatürkçü düşünce aşağılanıyor.
Yazılı ve görsel medya organlarının çoğu, bazı sorumlular sessiz, seyirci.
Bazı Atatürkçü bildiklerimiz de tutuk, sessiz. Sine-i Milletten çekiniyorlar, adeta Sille-i Milleti bekliyorlar.Sorumluluk üstlenemiyor, Atatürkçüleri üzüyorlar.
Cumhuriyetten rövanş almak isteyenler mutlu. Artık son hedeflerine koştukları düşüncesindeler. Onun için diyoruz ki Cumhurbaşkanı seçimini oldu bittiye getirmeyiniz.
Türk Ulusu huzur içinde, onurlu yaşamak, halkımız birlik ve beraberlik içinde olmak, uygarlığa, mutluluğa yürümek istemektedir.
Toplumu daha fazla germeyiniz. Karanlığa dönüşe de, bölünmeye de izin vermeyiz. Kaos istemiyoruz. Erken seçim yapınız.
Gelin 1938’den beri adım adım söndürülen Atatürk ateşini birlikte, ulusal dayanışma içinde yeniden yakalım. Kişisel, partisel çıkarları değil, Devletimizin önünü açacak yollar arayalım. Erken seçim bize ne getirir demeyiniz. Erken seçim Cumhuriyeti kurtaracaktır, Cumhuriyeti koruyacaktır.
Demokrasimizi, Cumhuriyeti yüceltmek için işletelim. Ulusal güçleri gerçekten etken, ulusal iradeyi Atatürkçü anlayışla yeniden egemen kılalım. Aziz Kubilay’ı rahmetle anıyoruz. Yaşasın Türkiye Cunhuriyeti. Saygılar sunuyorum. yazdığı,
Mehmet Şener ERUYGUR’a ait yazının bulunduğundan bu şüpheli ile irtibatlı olduğu; yazı içeriğinden tamamen ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN darbe çağrısı için yaptığı çalışmaların alt yapısına zemin hazırlamaya yönelik olduğunu,
Ertan Gençtürk gencturkertan@hotmail.com isimli e-posta adresinden ufuk.buyukcelebi@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj olduğu, mesajın EK’inde “Mustafa Özbek resim(10).jpg” isimli bir resim dosyasının bulunduğu, dosyada bulunan resimdeki şahsın tutuklu şüpheli Mustafa ÖZBEK olduğu,
adnan turkkan adnanturkkan1@yahoo.com isimli e-posta adresinden tgb tgb turkiyegenclikbirligi@gmail.com isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise; “ABD’nin desteklediği, AKP’nin göz yumduğu TERÖRÜ LANETLİYORUZ” başlıklı mesaj ile yine aynı adresten gönderilmiş olduğu,
Lutfen cevrenize iletiniz. tesekkurler. ABD Dýþiþleri Bakaný Condoleezza RÝCE Cuma Günü Ýstanbul'da, Hak Ettigi Cevabi Vermeye Davet Ediyoruz! Başlıklı Adnan TÜRKKAN’a ait yazının bulunmasından bu şüpheli ile irtibatlı olduğunu,
Sener Eruygur sener.eruygur@gmail.com isimli e-posta adresinden ufuk.buyukcelebi@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise;
“Sayın Ufuk Büyükçelebi,
Size gönderdiğim konuşma metninin 3. safyasındaki Mazhar Müfit Kansu, sehven Mazhar Fuat şeklinde yazılmış. Düzeltir, özür dilerim. Şener ERUYGUR” yazdığı,
“109 HAIN ENTEL-DANTELI EN IYI KIMLER YARGISIZ INFAZ EDER .msg” isimli bir E-posta dosyası içeriğinde ise; TEODOR ARISTOTELES mar_pon1950@yahoo.com isimli e-posta adresinden muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj da ise;
BUTUN HAFTA , RESMI GORUSTEN BIRAZ FARKLI HERHALDE DUSUNEN ,109 HAIN........ENTELLIBOSLARI , DAIMA HOSGORU...... ONYARGISIZ .. DIYALOG VE OLERANS ...CERCEVESINDE EN IYI HANGI VATANSEVER ...KOROSUNUN KATLEDEBILECEGINI DUSUNDUKTEN SONRA EN IYI RESMI TEZ BEKCILERINI BOYLE TASARLADIM ??? başlığı altında A. A., R. A., Sinan AYGÜN, A. T. hakkında 4 madde halinde yazıların olduğu, bu yazıların devamında “BU HOSGORU....... VE TAHAMMUL ....... KOROSUNU DESTEKLEYEN …” başlığı altında maddeler haline “3 ) MIM OKEYE , EMIN GURSESE , E. M., 4 ) G. A. , U. O., 5) TOLON PASAYA , S. PASAYA , K. PASAYA ,KEMAL YAVUZ PASAYA, 6 ) PIRLANTA.... GIBI BAKAN CICEK BEYE, 7) M. S.A , I. K. , C. A.,” şeklinde yazdığı, devamında “BU HAIN ....... SALDIRIDA , BUTUN MANEVI VE FIZIKI GUCLERINI KULLANIP BU HAINLER ...... KOROSUNU BERTARAF ETMEK ICIN YARDIMLARINDAN DOLAYI TESSEKUR ETMEYI VAZIFE BILIRIZ ......” şeklinde ifadelerin yer aldığı,
“GrupTurk AB Emzikli Yavru Kuşlar.msg” isimli bir E-osta dosyası içeriğinde; Acik Istihbarat acikistihbarat@gmail.com isimli e-posta adresi adına grup-turk@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden acikistihbarat@gmail.com isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj olduğu, sitenin Sanık Halil Behiç GÜRCİHAN a ait olduğunu,
“PKK Terör Örgütünün Legalleşme Faaliyetleri - ÖZEL DOSYA -.msg” isimli bir E-posta dosyası içeriğinde; DSS & öZEL BüRO digi-security@estonya.net isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj olduğu, tutuklu sanık Erkut ERSOY’un sitesiylede irtibatlı olduğunu,
“Spam Anlayamadım Tercümanı.msg” isimli bir E-posta dosyası içeriğinde; k. s. drkemalsahin@yahoo.com.tr isimli e-posta adresinden aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesaj da ise; K. Ş.’in “Sayın Candabak” ile başlayan yazısında N.K.Z.in bir yazısı hakkında yorumlarda bulunduğu ve yazıyı ekte gönderdiğinden bahsettiği, N.K. Z.’e ait olduğu bahsedilen “IŞIĞA DOĞRU Direnişçiler... Güç Birliğine!..” başlıklı yazıda; Kuvâ-ı Milliye başlığı altında; VAKIFLARIMIZ var... Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı... Hoca Ahmet Yesevi Vakfı... Ahmet Yesevi Vakfı...Nihayet işte tek başına bir ordu gibi Mustafa Özbek ve TÜRK METAL... ART millet vicdanının sesi oldu. Kanal B, Kanal TÜRK cephemizde... Yarı kamu kuruluşlarında direnişçiler az değil... İşte Sinan Aygün... TÜRK-İŞ ve sendikalarımız var... şeklinde ifadelerin yer aldığı, Kemal ŞAHİN’e ait e posta’nın bulunmasından bu sanık ile irtibatlı olduğu,
Ekteki Sn N. K. Z. Bey'in yazısını okudum şok üstüne şok geçirdim. Birincisi kendisini muhafazakar olarak tanıdığım eski bir bakanın nasıl olurda ülkemizin kargaşaya çekilmeye çalışıldığı bir dönemde bu tür kelimeleri çok rahat kullanması, insanları sokağa dökme çabası. …
Kemal Şahin yazılı mesaj içeriğinde.
N. K. Z.
BİRİNCİ Dünya Savaşı’nın sonundaki duruma çok benzeyen yıllar yaşıyoruz... Bir ayrımı varsa, o zaman yenilenlerin yanında olmuştuk. Şimdi ise sözde yenenlerin yanında idik.
Peki ne fark etti?
Batı ittifakı yine oyunlarını bizim üzerimizde oynuyor... Oyunun temeli AB’ye Giriş Süreci üzerine kurulmuş durumda... Halkımızın fedakârlıkları üzerinde yükselen büyük sermaye yeniden düzenlendi ve teslim alındı... Basın yayın dünyamız iktisat sistemine uyumlulaştırıldı, susturuldu ve yandaş durumuna getirildi. Siyaset, siyasette ve iktisatta ince düzenlemelerle denetim altına alındı. Cumhuriyet’in temel değerleri örselendikçe örselendi...Milliyetçilik, çağı geçmiş ilan edildi. Dinimiz ılımlılaştırılıp, direniş değil, teslimiyetin aracı yapılmaya çalışılıyor.
Teslimiyet ittifakı
EVET... Söylenen söz doğru... Birbiriyle bağdaşması düşünülemeyecek kümeler bir araya getirildi... Menkıbeci din satıcıları, mukaddesat vergisi toplayıcıları, eski Maocu ateistler, eski dogmatik Marksistler, kapitallerinden başka dünyaları olmayan kapitalistler... Bunlara eskiden milliyetçi olan şimdilerde teslimiyet şarkılarının bülbülü kesilenler de eklenince manzara tamam...
Bu işler nasıl oluyor böyle? Ata’nın bir sözünü hatırlıyorum ve açıklamayı o sözde buluyorum: İstiklal benim karakterimdir. Evet... Evet... İş sanırım bu karakter sözünde... Karakteri teslim olup korunmak, güçlüye sığınıp rahat etmek olanlarla, bağımsızlığa değer veren karakter sahipleri arasında bölünme yaşanıyor.
Kuvâ-ı Milliye
NE demiştik? Mütareke ve Sevr dönemi şartlarındayız... Türkiye’yi ortadan kaldırmak isteyen güçlere sığınanlar ve onların şarkılarını çığıranlar bir yanda... Öte yanda milli kuvvetler de ayakta... Karakterlerinde bağımsızlık olanlar da az değil...
Nereden başlamalı, siyasetten mi? Milliyetçi Hareket Partisi kadroları milli duyarlılığın en keskin temsilcileri... Gözleri alev alev... Yüreklerinde yangınlar var... Saadet Partisi milli direniş söylemleri ortaya koyuyor. Basında 1950 öncesinin Milliyetçiler Derneği üyesi deneyimli bir siyasetçi var: R. K.... M. Y.’nun BBP’sini ve kadrolarını MHP kadrolarından ayrı düşünmek olabilir mi? İşte Bağımsız Türkiye Partisi ve başında H. B.... Partisi, iki TV kanalı, gazeteleriyle ve düzgün kadrolarıyla bağımsız Türkiye yolunda atak halinde... Y.O., çocukluğundan beri ülkücü ve aldığı bilincin hakkını veren çabalar içinde... Bir de partisi var... Adı, Hür Parti... Y. N. Ö., keskin zekâsı ve derin bilgi birikimiyle cephede... Partisi, HYP... AKP’de, CHP’de, DSP’de ve öteki partilerde de direnişçi ruhuna sahip çok sayıda siyasetçi var... Türk Ocakları Derneği, Aydınlar Ocağı, Ülkü Ocakları, Atatürkçü Düşünce Dernekleri ve daha birçok dernek, bağımsızlık davası yolunda uğraşlarda...
Daha nelerimiz var...
VAKIFLARIMIZ var... Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı... Hoca Ahmet Yesevi Vakfı... Ahmet Yesevi Vakfı...Nihayet işte tek başına bir ordu gibi Mustafa Özbek ve TÜRK METAL... ART millet vicdanının sesi oldu. Kanal B, Kanal TÜRK cephemizde... Yarı kamu kuruluşlarında direnişçiler az değil... İşte Sinan Aygün... TÜRK-İŞ ve sendikalarımız var...
M. B. ve Sağlık İş, her an hazır ve mücadele içinde... Nitelikli dergilerimiz, gazetelerimiz var...Yazarlarımız var... Direnişçi aydınlarımız ve halkımız var... Her şeye karşılık yüzde sekseni AB’ye giriş sürecine karşı olan halkımız... Eksiğimiz ne, Mustafa Kemal Atatürk mü? Hayır, o da var... Düşünceleriyle, mücadelesiyle ve hayat çizgisiyle içimizde... Yeter ki Ata’yı anlayalım ve içimizde yaşatalım. Onda birleşelim ve onunla birlikte direnelim. İşte yeniden diriliş yolu... Direnişçiler birleşmeli ve dirilişe ulaşılmalı...” şeklinde ifadelerin yer aldığı,
Yazı içeriğinden ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN son yıllarda etki altına aldığı ve soruşturmamıza konu birçok kişi ve kurumun irtibatlarını göstermektedir.
“tunadan_altaylara (32).msg” isimli bir E-posta dosyası tespit edilmiştir. E-posta dosyası içeriğinde, ÖZEL BÜRO ozel_buro@mynet.com isimli e-posta adresinden DIGI-SECURITY-TURKIYE@YAHOOGROUPS.COM ve tunadan_altaylara@mynetgrup.com isimli e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj olduğu,
“tunadan_altaylara (33).msg” isimli bir E-posta dosyası tespit dilmiştir. E-posta dosyası içeriğinde,; ÖZEL BÜRO ozel_buro@mynet.com isimli e-posta adresinden DIGI-SECURITY-TURKIYE@YAHOOGROUPS.COM ve tunadan_altaylara@mynetgrup.com isimli e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj olduğu,
“ulkuocaklilar BUNLAR KADAR OLAMIYORUZ .msg” isimli bir E-posta dosyası içeriğinde; H.E hayrettinertekin@mynet.com isimli e-posta adresi adına ulkuocaklilar@yahoogroups.com isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesajda ise; “BİZ İNSANLARDA,KARDEŞİMİZ OLAN AYNI DÜNYANIN İNSANLARIYIZ SEVSENİZ NE OLURDU???” şeklinde ifadelerin yer aldığı, Sanık Hayrettin ERTEKİNle intibatlı olduğunu,
“Adsız (127).msg” isimli bir E-posta dosyası içeriğinde; ip_istanbul3 basinBurosu ip_istanbul3@yahoo.com isimli e-posta adresinden aralarında ‘mustafa balbay’ ankcum@ttnet.net.tr, balbay@cumhuriyet.com.tr ve ip_istanbul3@yahoo.com isimli e-posta adreslerinin de bulunduğu muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj olduğu, mesajın EK’inde ise “20051101_Nurettin_Veren_basin_açıklamasi.doc” isimli bir MSword dosyası olduğu görülmüştür.
Şüpheli Mustafa BALBAY’ın e posta adreslerinin bulunmasından irtibatlı olduğunu,
“JANDARMA İŞTE BU KÖYÜ BASTI !.msg” isimli bir E-posta dosyası içeriğinde, ip_istanbul3 basinBurosu ip_istanbul3@yahoo.com isimli e-posta adresinden aralarında ‘mustafa balbay’ ankcum@ttnet.net.tr, balbay@cumhuriyet.com.tr ve ip_istanbul3@yahoo.com isimli e-posta adreslerinin de bulunduğu muhtelif e-posta adreslerine gönderilmiş bir mesaj olduğu, mesajın EK’inde ise “JandarmaBuKoyuBasti.jpg” ve “20051110_DPERİNCEKBASİN_ACİKLAMASİ_JANDARMA_ BASKİNİ.DOC” isimli dosyalar olduğu görülmüştür.
Şüpheli Mustafa BALBAY’ın e posta adreslerinin bulunmasından irtibatlı olduğunu,
“Kuva-i Medya Sayi 250.msg” isimli bir E-posta dosyası incelendiğinde; kuvva@kuvayimedya.net isimli e-posta adresinden gönderilmiş bir mesaj da ise; “Türk Medyasinin gercekleri....” şeklinde ifadelerin yer aldığı ve mesajın ek’inde ise “KUVA-YI MEDYA Sayı 250.htm” isimli bir dosya olduğu görülmüştür.
“archive1.pst” isimli dosyanın içeriğinde;
Aydın Candabak aydin.candabak@tercuman.com.tr isimli e-posta adresinden mehmet.aydin@tercuman.com.tr isimli e-posta adresine gönderilmiş bir mesajda ise; “From: Bekir Öztürk Biz Türkiye nin içinde bulunduğu Durumdan vazife çıkardık ve özel sebeplerle Genel Merkezi Mersinde olan Kuvva-i Milliye Derneğini Kurduk. Derneğimizin nisan ayından bu yana yayın yapan bir internet sitesi olmasına rağmen ( www.kuvvaimilliye.net ) tüzel kişiliğimiz bir ay önce oluştu. …Bu bakımdan "Heyeti Temsiliye" yi 28 Aralıkta Mersin de Topluyoruz sloganı ile tüm yurttan bu organizemize katılım sağlamaya çalışıyoruz.Tabiki işin diğer bir boyutu Büyük ATATÜRK' ün kurduğu Büyük Türkiye Cumhuriyeti' nin üniter yapısının bekçileri olan, başta siz değerli büyüğümüz olmak üzere, gazeteniz yazarlarını ve ulaşabileceğimiz kendilerinin "Milliyetçi", "Ulusalcı", "Vatansever"," Türkçü" olarak tanımlayanları aramızda görmeyi arzu ediyoruz.
Sizden ricam öncelikle sizin katılımınız, ve gazetenizin tamamı bir birinden değerli yazarlarının katılımı için ricacı olmanızdır. Birde amaçladığımız "Heyeti Temsiliye" yi toplamamız konusunda gazetenizden duyuru konusunda yardımcı olursanız Büyük TÜRK MİLLETİ' ne eşsiz bir hizmet vermiş olursunuz. Ne Mutlu TÜRK' ün diyene yazdığı,
Bekir ÖZTÜRK Kuvva-i Milliye Derneği Genel Sekreteri Yazmasından Tutuklu sanık Bekir ÖZTÜRK ile irtibatlı olduğu,

Şüpheli Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’ nin telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda, şüpheli Adnan TÜRKKAN ile 4 kez görüştüğü, şüpheli Ahmet Hurşit TOLON ile 401 kez görüştüğü, şüpheli Erhan GÖKSEL ile 108 kez görüştüğü, şüpheli Emin ŞİRİN ile 39 kez görüştüğü, şüpheli Güler KÖMÜRCÜ ile 2 kez görüştüğü, şüpheli Mustafa Ali BALBAY ile 1 kez görüştüğü, şüpheli Mustafa ÖZBEK ile 2 kez görüştüğü, şüpheli Mehmet Şener ERUYGUR ile 1 kez görüştüğü, şüpheli Sinan Aydın AYGÜN ile 13 kez görüştüğü, şüpheli Turan ÇÖMEZ ile 2 kez görüştüğü, şüpheli Tunç AKKOÇ ile 1 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi:
Yukarıda anlatılan telefon görüşmeleri ve inceleme tutanakları göz önüne alındığında, şüpheli Ufuk Mehmet Büyükçelebi’nin halen yargılamasın süren davanın sanıklarından, Kuvvai Milliye Derneği başkanı Bekir ÖZTÜRK, İstanbul başkanı Oktay YILDIRIM, Kuvayı Milliye Derneği (1919) başkanı Paşa(kod) Fikri KARADAĞ, bu dernekle irtibatlı Erkut ERSOY, ETHERNET ajans sahibi Hayrettin ERTEKİN, diğer platform ve internet siteleriyle irtibatlı sanıklar, Vedat YENERER, Muammer KARABULUT, Asuman ÖZDEMİR, Sanık İsmail YILDIZ’ ın sahibi olduğu SESAR sitesinde çalışmış Hayrullah Mahmut ÖZGÜR, açık istihbarat sitesinin sahibi Halil Behiç GÜRCİHAN, ve Güler KÖMÜRCÜ örgütsel irtibatlarının bulunduğu. Bu kişilerle yoğun email görüşmesi yaptıkları anlaşılmıştır.
Yine şüphelilerden, Mustafa Ali BALBAY, Emcet OLCAYTU, Mehmet Şener ERUYGUR, Ahmet Hurşit TOLON ve Arnavut sami kod Sami HOŞTAN la da örgütsel irtibatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mevcut tapeler incelendiğinde, şüpheli Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ nin Tercuman gazetesinin genel yayın yönetmeni olduğu, ancak birçok konuyu şüpheli Ahmet Hurşit TOLON’a danıştığı, Ahmet Hurşit TOLON ile E.Ç. ile yaptığı görüşmede bu gazetenin bundan sonra yayınlanmamasını istedikleri, aynı görüşme içeriğinden başka gazetelerinde finanse edildiği, bu sebeple şüphelinin gazetesinden istenilen verimin alınamıyacağı düşünüldüğünden patronuna bundan sonra çıkarmamasının söylendiği anlaşılmaktadır.
Şüphelinin gazeteci olması dışında görüştüğü şüphelilerden aldığı kuvvetle, devletin üst düzey yöneticilerinden dinlemeyi yapan görevlilere kadar ağır küfürler ederek tehditlerde bulunduğu, şüphelinin arkasında ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst düzey yöneticilerinin varlığı ile herkese tehdit edip küfür ettiği, şüphelinin ruhsatsız tabanca bulundurduğu, kendi gazetesinin konumuna rağmen üst düzey askeri şahıslarla irtibatlarını yine şüpheli Ahmet Hurşit TOLON’un sağladığı, ayrıca örgütün içinde bulunan BİRNUMARA denilen kişi ile de yine Ahmet Hurşit TOLON’ vasıtasıyla görüştüğü göz önüne alındığında,
Şüphelide ele geçirilen çocok pornosuna ilişkin evrak tefrik edilip iligili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecektir.
Şüpheli Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ nin örgüt üyesi olduğu, ruhsatsız tabanca bulundurduğu, eylemleri gereğince TCK, 314/2, 6136 sk. 13/1, TCK’nun 54 m. 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
18- Şüpheli Tanju Güvendiren
a-Savunmaları,
Emniyet beyanı
Şüpheli 26.09.2008 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğünde avukatı ile birlikte vermiş olduğu savunmasında özetle, emekli Askeri Hakim olduğunu, Askeri Yargıtay Üyeliğinden 2002 yılında emekli olduğunu, halen ticaret ile ilgilendiğini, ERGENEKON soruşturması çerçevesinde hakkında işlem yapılan şahıslardan;
İlhan Selçuk’u yazar olarak medyadan tanıdığını,
Doğu Perinçek’i Ankara DGM’de görev yaptığı dönemde yargılanarak hüküm giydiği için tanıdığını,
Ergün Poyraz’ı sansasyonel kitaplar yazan bir yazar olarak tanıdığını,
Mehmet Şener Eruygur’u kendisinin DGM ye hakim olarak atandığı dönemde Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı ve kendisinin sicil amiri olması sebebiyle tanıdığını,
Ahmet Hurşit Tolon’u Genelkurmay Askeri Savcısı olarak çalıştığı dönemde Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri olması sebebiyle tanıdığını,
Sinan Aygün, Turhan Çömez ve Erol Mütercimler’i medyadan tanıdığını,
Tuncay Özkan’ı kendisi Genelkurmay Askeri Savcısı olarak görev yaptığı dönemde yaptığı soruşturmalar sırasında bu soruşturmalar ile ilgili haber yapan gazeteci olarak tanıdığını, sonraki tarihlerde görüşmelerinin devam ettiğini, çok yakın dost olduklarını, kendisinin emekli olduktan sonra siyaset ile ilgilenmesi nedeniyle gazetecilerle irtibatının arttığını, Tuncay Özkan’ın Ankara’ya her gelişinde kendisine uğradığını, kendisi İstanbul’a geldiğinde Tuncay Özkan’ı ziyaret ettiğini,
Şüphelilerden Adnan Bulut’u Kanaltürk televizyonunda müdür olduğu için, Mesut Özcan’ı kayınpederinin doktoru olması sebebiyle tanıdığını,
Adil Serdar Saçan’ı İstanbul Emniyetinde müdür olarak çalıştığı dönemde kendisinin de İstanbul DGM’de görevli olması sebebiyle, Hüseyin Nazlıkul’u doktor olması ve kendisini tedavi etmiş olması sebebiyle tanıdığını,
Bunun dışındaki şüphelileri tanımadığını,
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüile bir ilgisinin bulunmadığını, bu örgütün kararlarından ve dokümanlarından bilgisinin olmadığını,
Bir dönem Tuncay Özkan ile Şener Eruygur’un ADD’nin başkanlığı için çalıştıklarını, bu çalışmalar sırasında birbirlerine muhalif olduklarını, kendisine sorulan telefon görüşmelerinden bir kısmının bununla ilgili olduğunu, ADD’nin Genel Başkanlığına Mehmet Şener Eruygur’un seçilmesinden sonra Tuncay Özkan’ın parti kurma çalışmalarına başladığını, görüşmelerinden bir kısmının bu parti çalışmaları ile ilgili olduğunu, diğer telefon görüşmelerinin güncel görüşmeler olduğunu beyan etmiştir.

Savcılık beyanı
Şüpheli Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan 26.09.2008 tarihli savunmasında özetle; Emniyet aşamasındaki beyanlarını tekrar ettiğini, Adil Serdar Saçan’ı Ankara DGM’de Hakim olarak çalıştığı dönemde görev gereği tanıdığını, Tuncay Özkan’ı askeri hakim olarak önemli davalara baktığı dönemde haber yapmak için gelen gazetecilerden birisi olması sebebiyle tanıdığını, 2002 yılındaki seçimlerde Milletvekili olduğu zaman samimi olduklarını,
ADD ile hiçbir şeklide irtibatının olmadığını, yönetimine gelecek kişiler ile ilgili her hangi bir çalışmasının olmadığını, Şener Eruygur’u görevde olduğu dönemde kendisinin sicil amiri olduğunu,
Tuncay Özkan’ın CHP’ye katılmak istemesi ile ilgili her hangi bir bilgisinin bulunmadığını, telefon görüşmelerinde Tuncay Özkan’ı yönlendirmediğini, kendisini arayıp her hangi bir konuda görüşünü sorduğunda bildiği kadarıyla yardımcı olmaya çalıştığını, para istemesine rağmen kendisine para vermediğini, adliyedeki davalarını takip etmediğini, Kanaltürk ile her hangi bir ilgisinin bulunmadığını, kanala maddi yardım da bulunmadığını, Kanaltürk’ün satışı için eski RTÜK Başkanına yardımcı olması için rica ettiğini,
Tuncay Özkan’ın ADD yönetimine delege yerleştirmek istediğini, Şener Eruygur’un bu konu ile ilgili kendisini aradığını, bunun mümkün olmadığını söylediğini,
İşçi Partisi ile her hangi bir ilgisinin bulunmadığını,
Mesut Özcan’ın kayınpederinin doktoru olduğunu,
Erdal Şener’i tanıdığını, bir araya geldiklerini,
Hurşit Tolon VE Şener Eruygur’u tanıdığını, bazı telefon görüşmelerinin içeriğini hatırlamadığını beyan etmiştir.
Sorgu beyanı
Şüpheli tutuklanması istemiyle sevk edildiği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki sorgusunda önceki aşamalarda yapmış olduğu savunmalarını tekrarlamıştır.
b- Telefon Görüşmeleri

Tape No:7771, 04.01.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Efendim bana bir 50 milyar lira Ankara’dan yaratabilir misiniz? … Ama çok acil çünkü istifa ediyorlar çalışanlarım da o yüzden” dediği, T. Güvendiren’in “Öyle mi tamam anladım …. Tamam” dediği,
Tape No:7786, 15.01.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’in “ne yapıyorsunuz … bir adam görevlendir de … Tv yi izlesin …Zatalinizle ilgili güzel şeyler var orda… Tamam mı? … Yani saat saati belli değil ama böyle 7-8 defa yayınlanacakmış … seninle ilgili lehine…bizim Organizatör bizim arkadaşımız” dediği, A. T. Özkan’ın “ tamam… tamam ne zaman geleceksiniz buraya… Peki Perşembe günü bir dosya tebliği edicem de size” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam görüşürüz” dediği, A. T. Özkan’ın “ Sağolun efendim” dediği, T. Güvendiren’in “… her şey yolunda mı keyifli miyiz?” dediği, A. T. Özkan’ın “Keyifliyiz keyifliyiz “ dediği,
Tape No:7789, 17.01.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’ in “… televizyonu izledin mi…Gördün mü adam şöyle bak diyor söyle diyor ona diyor benim bu kıyağımı unutmasın diyor … O da diyor benim için yapacak diyor bir tane diyor” dediği, A. T. Özkan’ın “Yapmaz mıyım hemen hemen” dediği, T. Güvendiren’in “Hemen yapacak bir ara adamı çok mutlu olur” dediği, A. T. Özkan’ın “Tamam tamam” dediği, görüşmenin devamında A. T. Özkan’ın” Yok yok sana bir şey seninle mutlaka konuşmam lazım….Tamam dosya vericem …” dediği,
Tape No:7791, 17.01.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “ Emredin efendim” dediği, T. Güvendiren’in “Ya şimdi birlikteydim ya seni soruyor beni niye aramadı diyor ara kardeşim adamı adamın hoşuna gidiyor böyle şeyler ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Ya aradım dinliyorlar aleyhine kullanacaklar” dediği, T. Güvendiren’in “Ya kullansınlar sen ya tıraşı kes….” dediği, A. T. Özkan’ın “Evet abi” dediği, T. Güvendiren’in “Ara adamı bana dön hemen” dediği, A. T. Özkan’ın “Arayım arayım” dediği, T. Güvendiren’in “Şimdi ara ya ... böyle böyle dedim ya ulan ... ara bana dön aradığını” dediği, A. T. Özkan’ın “Tamam” dediği,
Tape No:7792, 17.01.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Emredin” dediği, T. Güvendiren’in “3……….2” dediği, A. T. Özkan’ın “Hemen arıyorum” dediği,
Tape No:7441, 21.01.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Emredin efendim” dediği, T. Güvendiren’in “Bu M. görevdeyken bir kurula başkanlık yapıyordu bunun başkan vekilini şuandakini tanıyor muyuz.” dediği, A. T. Özkan’ın “evet” dediği, T. Güvendiren’in “iyimi” diye sorduğu, A. T. Özkan’ın da onayladığı,
Tape No:7795, 22.01.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Yahu şimdi bu yani geçen gün bir arkadaşım ile ilgili konuştum ya ben televizyon da. İ. H. K. aradı beni. Evet ağzıma sı….ı ya. Ne oldu siz de mi satıldınız ne biçim konuşmak bu böyle.” dediği, T. Güvendiren’in “Yok deseydin anlatmadın mı adama.” dediği, A. T. Özkan’ın “Aman dedim komutanım yanlış anlıyorsunuz ... falan filan aaa yani. Yani ağzıma sı…ı ama ya demediği lafını bırakmadı yani” dediği, T. Güvendiren’in “ŞEY KAFALARI BASMIYOR YANİ ÖBÜRÜ ADAM ŞU ... ŞU ÇIKIYOR BUNU BÖYLE ÖNE ÇIKARMA MEVCUT ADAM ÇOK İYİ DİYOR YANİ” dediği,
Tape No:7811, 06.02.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “komutanım şu H. bey H.G. bir oya kalmış şeyde Yargıtay da. BİR TANE OY VERDİRSENE” dediği, T. Güvendiren’in “Konuşacağım senle ya gel nerdesin sen ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Tamam tamam şunu sen bir sağla bir oy” dediği,
Tape No:7463, 22.02.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Yazarmısınız efendim” “V. P.” “Ankara Cumhuriyet Savcısı” “2008 e” “2……4” Bu dosya benim dosyam davam ilgilenir misiniz lütfen” “Başbakanıma Cumhurbaşkanıma sağa sola böyle müslüman kardeşlerime saldırma” dediği,
Tape No:7470, 26.02.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Komutanım” dediği, T. Güvendiren’in “Perşembe gelirim görüşürüz” dediği, A. T. Özkan’ın “Komutanım hani sana bir isim vermiştim Ankarada” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam tamam bugün alırım inşallah sonucunu” dediği, A. T. Özkan’ın “57 peki efendim saygılar sunarım” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam tamam” dediği, A. T. Özkan’ın “Sağolun efendim” dediği, T. Güvendiren’in “Bide şeyi sordu ... ne zaman ne yapcaksın ne yaptın diye adam merak ettik diye” dediği, A. T. Özkan’ın “Kime” dediği, T. Güvendiren’in “Değil mi” dediği, A. T. Özkan’ın “Kime ya” dediği, T. Güvendiren’in “Adama” dediği, A. T. Özkan’ın “Adam kim ya” dediği, T. Güvendiren’in “Ya sorduğun adam var ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Evet evet” dediği, T. Güvendiren’in “Sen o adamı soruyorsun bana demi” dediği, A. T. Özkan’ın “Neyi” dediği, T. Güvendiren’in “Adam Çinci mi Rusçu mu Amerikancımı diye” dediği, A. T. Özkan’ın “Evet evet evet” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam işte o adama önüne gelen mektubu ne yaptık kardeşim ne yazdığını onu merak ediyoruz ya tamam hadi güle güle sağol” dediği,
Tape No:7483, 29.02.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Emredin komutanım” dediği, T. Güvendiren’in “Makamda mıyız” dediği, A. T. Özkan’ın “Yok komutanım dışardayız makama geçiyoruz” dediği, T. Güvendiren’in “Ne kadar zamanda geçersin” dediği, A. T. Özkan’ın “Yarım saat kırkbeş dakika komutanım” dediği, T. Güvendiren’in “İyi ben biraz oralarda olacam geldi mi altı da toplantı var” dediği, A. T. Özkan’ın “Tamam komutanım” dediği, T. Güvendiren’in “Dönecem seni de göreyim” dediği, A. T. Özkan’ın “Tamam komutanım” dediği, T. Güvendiren’in “Bu şey istediler senden ya sen vermiş olduğun ifade var mı sende bu Antalya olayı ile ilgili” dediği, A. T. Özkan’ın “Ne olayı ile ilgili” dediği, T. Güvendiren’in “Antalyadaki olayla şey yaşlı beyefendinin sana çok hürmetleri var aynen böyle” dediği, A. T. Özkan’ın “Benden de var tabi onları bulurum” dediği, T. Güvendiren’in “Verirse ben diyor onu bir göreyim diyor bende ona” dediği, A. T. Özkan’ın “Derhal derhal” dediği, T. Güvendiren’in “Alabilirim değil mi” dediği, A. T. Özkan’ın “Tabi ki tabi ki” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam sağol varol sağol” dediği, A. T. Özkan’ın “Biz onu yanımıza aldık mı almadık mı bilmiyoruz avukattan isteriz gider alır getirir ben size hemen ulaştırırım onu” dediği, T. Güvendiren’in “Burda değil mi o tamam” dediği, A. T. Özkan’ın “Avukata telefon ede.. gelince konuşuruz komutanım” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam oldu hadi görüşürüz” dediği, A. T. Özkan’ın “Tamam komutanım” dediği, T. Güvendiren’in “Saat altıda ben toplantıda olacam ona göre yani saate bak” dediği, A. T. Özkan’ın “Kaçta” dediği, T. Güvendiren’in “Altıda toplantı” dediği, A. T. Özkan’ın “Tamam komutanım” dediği, T. Güvendiren’in “ ... hoşçakal” dediği,
Tape No:8079, 11.03.2008 tarihinde ENGİN….? ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Engin’in “Bi bak bakalım ondan bi şey kurtulur mu kurtulmaz mı” dediği, T. Güvendiren’in “Sen kimin adamısın .. şikayetçinin mi öbür tarafın mı” dediği, Engin’in “Şikayetçinin, alacaklı yer biziz” dediği, T. Güvendiren’in “Anladım araba araba” dediği, Engin’in “Bu herifte kim bak baba gazetede felan çıktı bu herif öldü diye peşini bırakıyorlar” dediği, T. Güvendiren’in “Bırak şimdi öldüğü möldüğü yav kes tıraşı ben sana bişey söylüyorum” “Ben sormuyorum kim olduğunu yav bu adam görüşecekse görüşsün TELEFONA GEREK VARMIYA pezevenk .. ..cebine .. bir buçuk milyon lira yol parası otobüse binip gelsin ya valla” “Kimse yani sana gelen” dediği, Engin’in “Tamam o zaman beraber geliyoruz baba” dediği,
Tape No:8080, 13.03.2008 tarihinde M. M. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’in “Adam aramış mı sizi” dediği, M.M.’in “Aradı aradı görüştüm” dediği, T. Güvendiren’in “Gördün mü demek ki yani sizin g…… kalkıyor sizin karşılıklı” dediği, M.M.’in “G… değil lan daha önce dedim kendisine niye aramadın dedim” dediği, T. Güvendiren’in “Eee niye aramamış kendisi” dediği, M.M.’in “Çok meşguldüm diyo bilmem neydim diyor” dediği, T. Güvendiren’in “g… kalkmış onunda senin gibi işte” dediği, M.M.’in “Senin gibi senin gibi” dediği, T. Güvendiren’in “Sen adamın abisisin sen sitem etme yaa” dediği, M.M.’in “Ben çok düzgün bir adamımım Yunus Emre nin sobaya attığı odun gibi düzgün bir adamım” dediği,
Tape No:7560, 27.03.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’in “Hayır hayır ben şey gelin hikayesi tamam adam yüzbin kere özür diliyor adamın haberi yok hepsinin ağzına s….. zaten biliyor musun aynen öyle böyle bişey olması mümkün müdür ya o Elazığlı denen deyyus da gitmemiş hiç” dediği, A. T. Özkan'ın “Hım” dediği, T. Güvendiren’in “He hiç adamın adamın haberi bile yok tamam mı başka bişey yok hiç sorun yok yani” dediği, A. T. Özkan'ın “Şu yirmisini bi halledersek komutanım yarın” dediği, T. Güvendiren’in “Tabi tabi” dediği, A. T. Özkan'ın “Tamam” dediği, T. Güvendiren’in “İnşallah” dediği, A.T.Ö.’nün “Teşekkür ederim” dediği, T. Güvendiren’in “Hadi bakalım hadi iyi geceler” dediği, A. T. Özkan'ın “Sağolun komutanım iyi geceler” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam mı” dediği, A. T. Özkan'ın “Tamam” dediği, T. Güvendiren’in “Çok selamı var özür diliyor sende de” dediği,
Tape No:8083, 04.04.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Peki şeyi ne yaptın sen ... ne yaptın” dediği, T. Güvendiren’in “Onu pazartesi konuşacam arkadaşımla” dediği, A. T. Özkan’ın “Yav arkadaş pazartesi günü geç geç” dediği, T. Güvendiren’in “Geç değil yav adam gözünü seveyim adam yok burda ben görüşecem ne geç ne erken ben bilirim konuşma” dediği, A. T. Özkan’ın “Yav her şeyi biliyorsun …..” dediği,
Tape No:7666, 08.05.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’in “Yarın saat üçte burda olacaksın Ankarada” “ikincisi sana bi kötü haberim var ama bunlar inşallah düzelir” “Bu Danıştay’da davayı kaybettik olum dün tebligat yapmışlar RTÜK e” dediği, A. T. Özkan’ın “Ya bi önemi yok diyorum ya öf davayı kaybetmedim yürütmeyi durdurma kararı sana onlara ne ya”, “Onlara ne kardeşim ya ona ne ya o mu biliyo bu işleri ben biliyorum bu işleri ya aklı başında olursa olur” dediği, T. Güvendiren’in “Burak lazım değil bize bu iş için” dediği, A. T. Özkan’ın “Ya ne için istiyosun ya” dediği, T. Güvendiren’in “Ya sen buraya geleceksin saat üçte burda ol” “Yav neyse adam midesi bulanıyo bilmem ne gelceksin buraya bi proje geliştirecez hadi çabuk” dediği,
Tape No:7669, 09.05.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “SORGUYA MI GELİYORUZ İŞİ BİTİRMEYE Mİ” dediği, T. Güvendiren’in “HER İKİSİ BİRDEN SON RÖTUŞ” dediği,
Tape No:7676, 12.05.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Buyurunuz efendim” dediği, T. Güvendiren’in “Mesajını okudum” “Çok güzeldi ya” “Yani çok merak ediyoduk zaten seni yobazlarla mücadele edeceğine” dediği, A. T. Özkan’ın “Bak arkadaş Türkiye kaynıyo benim canımı sıkma olur mu herkes Fethullahçı Tuncay diye bağırıyo benim canımı sıkma” dediği, T. Güvendiren’in “Ya bana bak ama yanlış” dediği, A. T. Özkan’ın “Ne yanlış” dediği, T. Güvendiren’in “Ne yanlış ya şimdi bunu diyerek bu ne oluyo takiyye oluyo” “Dur bi şey söyliycem bi dakka öyle yağma yok” dediği, A. T. Özkan’ın “Söyle Allah’ını seversen söyle” dediği, T. Güvendiren’in “Ne söyliyecem ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Buyur söyle ya” dediği, T. Güvendiren’in “Ya kardeşim Koza Grubu almıştır insan başarılar diliyorum yayın hayatında dersin ya” “Sen bunun böyle olduğunu bilmiyo muydun yani” dediği, A. T. Özkan’ın “Ya öptüm ya boş ver Allah’ını seversen” dediği, T. Güvendiren’in “Ama yanlış” dediği, A. T. Özkan’ın “Peki tamam oldu bundan sonra bütün şeyleri doğruları siz yapın ben yanlışları yapıyım abi ya” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam biz doğruları yapalım” dediği, A. T. Özkan’ın “ .....” dediği, T. Güvendiren’in “Bi dakka dur be kardeşim ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Peki durduk ya .... cart diye giriyo herif borsaya açıklamasını ya” dediği, T. Güvendiren’in “Ne” dediği, A. T. Özkan’ın “Herif cart diye göndermiş açıklamış ya hani duracaktı 28 gün” dediği, T. Güvendiren’in “Niye duracaktı adam ya sen duracaksın ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Ya aman öptüm seni paşam hadi hoşça kal ya Allah’ını seversen kurban oluyum ya hadi ya” dediği, T. Güvendiren “Peki” dediği,
Tape No:7680, 26.05.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “sen bugün tuttun mu orayı” dediği, T. Güvendiren’in “Şimdi olumsuz bi gelişme yok konuşcaklar bize dönecekler biz kimin olduğunu sordular ben dedim söyleyin adını dedim AMA DEDİM İSMİ SÖYLEMEYİN KURULAN ŞEYİ SÖYLEMEYİN DEDİM DAHA BELLİ DEĞİL ANKETLE BELLİ OLACAK DEYİN DEDİM BU İŞİN BAŞI DEDİM BU KİŞİ OLDUĞUNU BİLDİR DEDİM ÇOK MUTLU OLDULAR…” dediği,
Tape No:7698, 13.06.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Buyurun efendim” dediği, T. Güvendiren’in “Akşam izledim” dediği, A. T. Özkan’ın “Beğenmemişsin anladım” dediği, T. Güvendiren’in “İki yeri beğenmedim” dediği, A. T. Özkan’ın “Beğenmeyebilirsin ben hiç birini beğenmedim” dediği, T. Güvendiren’in “Neyini beğenmedin sen” dediği, A. T. Özkan’ın “Hiç bir şeyini beğenmedim bir kere o adamlarla çıkmayı beğenmedim falan filan bir sürü şey” dediği, T. Güvendiren’in “Şimdi boş ver o kavga gürültü kısımları olacak tabi orda şey çok iyiydi yalnız Mehmet Ali BİRAND hep senden yanaydı” “Onu şöyle yorumladım ben senin geleceğini istikbalinin parlak olduğunu anladı adam diye yorumladım” “Ben öyle yorumladım. Yalnız şey var bu Kürt sorunu ile ilgili birde ekonomik şeylerle ilgili açıklamaların doğru değil” dediği, A. T. Özkan’ın “Nasıl yapmam lazım mesela açıklama Kürt sorunu ile ilgili nasıl bir açıklama beklersiniz benden” dediği, T. Güvendiren’in “Peki ben söyleyim sana” dediği, A. T. Özkan’ın “Buyurunuz efendim” dediği, T. Güvendiren’in “Bütün Türkiye’deki Kürtler işte azınlık değil ama bütün özgürlükleri için haklar verilecek dille ilgili verilmeyecek eğer dil ana dilde eğitim ve dille ilgili” dediği, A. T. Özkan’ın “Nerden çıktı ana dilde eğitime ben evet mevet demedim nerden çıktı o ya” dediği, T. Güvendiren’in “Öyle dedin ya bütün hepsi ...” dediği, A. T. Özkan’ın “Öyle şey olur mu ya ben söylediğimi biliyorum ya öyle söyler miyim ben ... söylemem ben ana dilde eğitim olur mu ana dilde eğitim ne o ne demek yav Kürtçe bugün var olan şey” dediği, T. Güvendiren’in “Kürtçe eğitim diyorsun kardeşim” dediği, A. T. Özkan’ın “Evet ne demek Kürtçe eğitim bugün yok mu Kürtçe eğitim ya” dediği, T. Güvendiren’in “Nerde var Kürtçe eğitim” dediği, A. T. Özkan’ın “Kürtçe şey kuruyorsun ya ne diyorsun ya dersane kurup dil öğretiyorsun ya” dediği, T. Güvendiren’in “Ya o işte kaçak göçek olan şeyler” dediği, A. T. Özkan’ın “Ya peki yok ne kaçak göçek hayır kardeşim biz buna karşı olmayacağız evet buyrum başka Tanju cuğum buyur söyle başka” dediği, T. Güvendiren’in “... yürütme kes” dediği, A. T. Özkan’ın “Ekonomik konularda ekonomik konularda ne deyim size” dediği, T. Güvendiren’in “Ne kooperatifciliği be Allah Allah kooperatifmiş” dediği, A. T. Özkan’ın “Peki ne yapmayı düşünüyorsun Tanju cuğum modelin var mı” dediği, T. Güvendiren’in “Var modelim” dediği, A. T. Özkan’ın “Neymiş o model” dediği, T. Güvendiren’in “Ya bak kardeşim benimle kavga etme” dediği, A. T. Özkan’ın “Neymiş o model duymak istiyorum Tanju cuğum gözlerinden öpecemde biraz sonra söyle canım” dediği, T. Güvendiren’in “Ben sana ben senin gözlerinden öpüyorum diyorsun ki ben antiemperyalistim diyorsun tam bağımsızlıktan yanayım diyorsun yok serbest rekabet yok bilmem ne ne alakası var kardeşim ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Peki” dediği, T. Güvendiren’in “Avrupa Birliği, orda tek tek söyleyeceksin ilkelerini ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Peki” dediği, T. Güvendiren’in “Avrupa Birliğine karşıyım Natoya karşıyım hepsini söyleyeceksin ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Avrupa Birliğine karşıyım Natoya karşıyım” dediği, T. Güvendiren’in “Sen arkadaki Atatürk resmini gösteriyorsun Atatürk’ün askeriyim neferiyim diyorsun Atatürk’ün dediklerini diyeceksin o kadar” dediği, A. T. Özkan’ın “Peki sağolun efendim Ankara’ya gelin de sizi gözlerinizden şap diye öpecem ben merak etmeyin” dediği,
Tape No:7722, 21.06.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Emredin efendim” dediği, T. Güvendiren’in “Şimdi bak beni Şener paşa aradı” dediği, A. T. Özkan’ın “Evet” dediği, T. Güvendiren’in “Benle dedi pazarlık yapmak istiyolar dedi bi takım adamlar işte Tuncay beş kişiyi sokmak istiyomuş yönetim kuruluna filan ... yok böyle bişey dedim doğru değil” dediği, A. T. Özkan’ın “Aynen öyle yok böyle bişey deseydin evet “ dediği, T. Güvendiren’in “... ben ama kim bu adamlar” dediği, A. T. Özkan’ın “Ben bilmem CHP lilerdir biz bilmiyoruz böyle şeyler” dediği, T. Güvendiren’in “Tuncayın grubundan kimse yok de mi” dediği, A. T. Özkan’ın “Hayır .... bizden kimse yok biz pazarlık mazarlık yapmıyoruz bizim hiç bi şeyimiz yoktur” dediği, T. Güvendiren’in “Anladım tamam bana dedi lütfen ara kendisini dedi CNN le görüştükten sonra geldiler dedi bana dedi” dediği, A. T. Özkan’ın “Peki kendileri şeyapmak istiyolar mıymış beş kişiyi sokmak istiyolar mıymış” dediği, T. Güvendiren’in “Yok ya böyle bişey yok yani bunu diyo yapamam ben dedi zaten bana adam ben dedim konuşcam söylüycem dedim” dediği, A. T. Özkan’ın “.... hiç bi talebimiz yoktur tamam” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam mı” dediği, A. T. Özkan’ın “Tamamdır” dediği, T. Güvendiren’in “Şu bi talimat ver şu ip p… ya” dediği, A. T. Özkan’ın “Tamam öptüm” “Bizim hiç bi talebimiz yoktur kendisinden” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam” dediği,
Tape No:6161, 21.06.2008 tarihinde M. Şener Eruygur ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’in “Alo ben komutanım ben Tanju Güvendiren….akşam orduevinde mi kalıyorsunuz merkez ordu evinde mi kalıyorsun… Akşam merkez merkez ordu evinde mi kalıyorsun” dediği, M. Ş. Eruygur’un “Hayır Sıhhıye de kalıyorum” dediği, T. Güvendiren’in “Şey ben sizi bi ziyaret etmek istiyorum bana bir saat verebilir misiniz …Akşam için ?” dediği, M. Ş. Eruygur’un “Akşam için mi olur tabi… Valla şimdi saat heralde bi 19-20 yi bulur burdaki toplantı…. 22 olur tabi….. Tamam önemli birşey mi var” dediği, T. Güvendiren’in “Evet biraz konuşmak istiyorum” dediği, M. Ş. Eruygur’un “Oldu Tanju… Görüşmek üzere” dediği,
Tape No:6162, 21.06.2008 tarihinde M. Şener Eruygur ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M. Ş. Eruygur’un “Tanju ben şimdi Dil Tarih Çoğrafya Fakültesindeyim” dediği, T. Güvendiren’in “Biliyorum ben evet” dediği, M. Ş. Eruygur’un “… o konuyla ilgili ben tahmin ettim heralde…. Değil mi o konuyla ilgili” dediği, T. Güvendiren’in “Bizim arkadaşımızla ilgili he” dediği, M. Ş. Eruygur’un “Tamam biliyorum biliyorum iki yüz on 3. katta 219 numaralı odadayım bi gel istersen” dediği, T. Güvendiren’in “Şimdi ben şeydeyim mesafe tayini açısından söylüyorum Oran tarafındayım oraya biraz gelişim ... yarım saatı bulur” dediği, M. Ş. Eruygur’un “Olsun olsun yarım saat bir saat olur hiç sorun değil” dediği, T. Güvendiren’in “3.kat?” dediği, M. Ş. Eruygur’un “3. kat 219 yani gece yarısına kalma” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam hayır kalmıcam gelicem sağol komutanım saygılar sunuyorum” dediği,
Tape No:7723, 21.06.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’in “ADD Başkanı yalan söyler önemli olan bizim yalan söylemememiz” “Sen o adama gönderdin beni destekleyecem dedin dedi açıyorum söylüyorum senin i… arkadaşların tabi karıştırıyo orayı o da duyuyo” “O zaman beni yalancı durumuna soktuğun gibi beni kurtaracaksın o zaman” dediği, A. T. Özkan’ın “Peki olur tabi derhal ben bu duygusal numaraları yemem komutanım iyi günler diliyorum” “Arıyacam boş ver sen O.… KISMININ GÖZÜ YAŞLI OLUR ben anneannem bana öğretmişti iyi günler diliyorum efendim saygılar sunuyorum ben sizi arıyacam” dediği, T. Güvendiren’in “Ya bana mı söylüyosun bunları” dediği, A. T. Özkan’ın “Hoşçakal arayacam hayır sana söylemiyorum öteki paşaya söylüyorum” dediği,
Tape No:7725, 25.06.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’in “Bu bir şimdi sen nerdesin” dediği, A.T.Özkan’ın “İstanbuldayım” dediği, T. Güvendiren’in “Buraya bu yarın falan gelecek misin” dediği, A.T. Özkan’ın “Hayır geliyim mi” dediği, T. Güvendiren’in “Yok ya bunlar konuşsak nasıl konuşamıyoruz ki hiç NE ZAMAN OLACAK DÜĞÜN DERNEK” dediği, A.T. Özkan’ın “Ya bir ay dedim ya ya” dediği, T. Güvendiren’in “Yav ama o ya onsuz bak olmaz kardeşim hani geçen günü pazartesi salıydı şimdi bir aya çıktı ya” dediği, A.T. Özkan’ın “Ya oldu dün başvurusunu yaptı o başka şey ya hepsini birbirine karıştırıyon sana anlatıyorum sen hepsini birbirine karıştırıyosun ya” dediği, T. GüvenDİRN’in “Sen karıştırıyosun ne oldu o sen anlamıyosun ki” dediği, A.T. Özkan’ın “Peki sen ne zaman” dediği, T. Güvendiren’in “SEN DEDİĞİMİ ANLAMADIN ...” dediği, A.T. Özkan’ın “Sen İstanbul’a ne zaman ...” dediği, T. Güvendiren’in “Ben cuma günü gelecem orda mısın” dediği, A.T. Özkan’ın “Ben cuma günü burdayım buyrun efendim bekliyorum” dediği, T. Güvendiren’in “Peki Allah yarabbi ....” dediği, A.T. Özkan’ın “İyi günler” dediği, T. Güvendiren’in “İyi günler iyi günler” dediği,
Tape No:8084, 21.07.2008 tarihinde N.M.Y. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N. M. Y.’nin “Onbuçuk Onbir arası gelebilir diyorlar ha” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam” dediği, N. M. Y.’nin “Gidelimmi” dediği,
Tape No:8085, 21.07.2008 tarihinde M. Erdal ŞENEL ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’in “Komutanım günaydın” dediği, M. E. ŞENEL’in “Günaydın nasılsın Tanju” dediği, T. Güvendiren’in “ Sağol iyiyim siz nasılsınız” dediği, M.E. ŞENEL’in “Sağol bu yemeği yarına erteleyebilirmiyiz” dediği, T. Güvendiren’in “Bugün bugün bugün yiyelim bugün 12 de yiyelim” dediği, M.E. ŞENEL’in “Yarın olursa daha iyi olacak” dediği, T. Güvendiren’in “Yarın da yeriz” dediği, M.E. ŞENEL’in “Yok yok bugün benim biraz şeyim çıktıda onun için Tanju ya” dediği, T. Güvendiren’in “Neyiniz çıktı” dediği, M.E. ŞENEL’in “Bir işim var da” dediği, T. Güvendiren’in “Ben sizi götürürüm götürürüm” dediği, M.E. ŞENEL’in “Yok öyle değil öyle değil onun gibi değil” dediği, T. Güvendiren’in “Anladım” dediği, M.E. ŞENEL’in “Öyle götürme getirme ile ilgili değil yarın” dediği, T. Güvendiren’in “Bugün gidelim komutan ben şimdi size bir şey söyleyecem de ondan” dediği, M.E. ŞENEL’in “Peki peki” dediği, T. Güvendiren’in “12, 12 de orda olacağız işte yemek yiyeceğiz” dediği, M.E. ŞENEL’in “Ha 12 de orda olacağız peki peki peki” dediği, T. Güvendiren’in “12 de ordasınız tamam mı” dediği, M.E. ŞENENL’in “Tamam oldu sağol sağol” dediği, T. Güvendiren’in “Bu ağaçlık yerine gitsek daha iyi değil mi ora kapalı yere gidiyoruz” dediği, M.E. ŞENEL’in “Nereye nereye” dediği, T. Güvendiren’in “Bir tane daha yeri varya onun ağaçlık gölgelik bir yer” dediği, M.E. ŞENEL’in “Ha o şeyi diyorsun dışarıyı diyorsun” dediği, T. Güvendiren’in “Peki kapalı yere gidelim tamam olur” dediği, M.E. ŞENEL’in “Orası daha bi orası” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam kapalı yere gidelim” dediği, M.E. ŞENEL’in “Açıkta şey olmaz ki sıcak hava ya” dediği, T. Güvendiren’in “Tamam kapalı yere gidelim doğru söylüyorsun” dediği, M.E. ŞENEL’in “Tamam oldu” dediği,
Tape No:8092, 27.08.2008 tarihinde Mesut Özcan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. Güvendiren’in “Çok meşgulsün demi” dediği, M. Özcan’ın “Ya komutanım ne meşgulü hocam beni Bitlis’e sürmüşler arayanım soranım yok ya” dediği, T. Güvendiren’in “İyi olacağı o tabi sen” dediği, M. Özcan’ın “Ben gidicem BİTLİS TEKİ TEŞKİLATTA çalışıcam” dediği, T. Güvendiren’in “SEN GİDİP ORDA HASTANEDE DOĞRU DURMUYORSUN bilmem ne yapmıyorsun sonra şöyle böyle oldu”, “Şark şark hizmetin mi vardı senin” dediği, M. Özcan’ın “Yok canım ne şark hizmeti olacak sürgün” dediği, T. Güvendiren’in “yürütmeyi durdurma talepli dava açman lazım”, “Ben seni neden rahatsız ettim” “BANA DÜŞEN Bİ KONU OLURSA BENDE SANA KATKI SAĞLAMAYA ÇALIŞIRIM BUNU BİLİYORSUN” “Sen şimdi hayır sever bi doktorsun garip bir çocuk var çalışıyor bunu sigortada yapmamış patronu dayarak patronu” “Ya aşağıda senin orda göz doktoru varsa onu bir muayene ettirelim bana” dediği, M. Özcan’ın “Tamam gelsin komutanım bana ben gönderirim onu” dediği, anlaşılmıştır.

c-Örgütsel İrtibatlar,
Diğer şüphelilerin telefon görüşmelerinde;

Tape No:7525, 19.03.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile Mehmet Şener Eruygur’un yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “…bizim ..mali …soruşturmalar … yeniden başlıyo” dediği, M. Ş. Eruygur’un “.. bi ara bi görüşelim diyorum” “..yüz yüze bi konuşalım da” “Önümüzdeki günlerle ilgili bi şey yapalım görüşelim” “..Hurşit murşit filan işte bilmem şeyin Tuncay beyin üyeliğini kabul etmemişiniz gibi laflar etmiş böyle bişey olmadığını biliyorsun ya” “..benim biliyosun seninle ilgili düşüncemi BEN SANA BAŞKA BİŞEY HAZIRLIYORUM o adam” dediği, A. T. Özkan’ın “Siz boşverin onları biz kendisininle yüzyüze konuşalım paşam” dediği, M. Ş. Eruygur’un “M. K. var bizim bu Antakya daki arkadaşımız” “O orada bi şeyler söylemiştim ben....” dediği, A. T. Özkan’ın “Konuştuk konuştuk paşam” dediği,
Tape No:7691, 29.05.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile S.B.’nin yaptığı telefon görüşmesinde özetle; A. T. Özkan’ın “Hocam dün Mustafa’nın saldırısına mı uğradınız” dediği, S.B.’nin “herif felaket ya nerden biliyorsun” dediği, A. T. Özkan’ın “Ebru söyledi dedi ki tam çıkarken dedi” “Biliyorsunuz orda oranın arkadaş şeyidir müdavimidir arkada odası vardır” dediği, S.B.’nin “Ben otuz yıldız otuz yıldır bu yoldayım filan falan gibi böyle yuvarlak şeyler söyledi ondan sonra şey koşuyorum moşuyorum bişeyler filan falan vay sahtekar vay vallahi şey yaptım yani” dediği ve görüşmenin ilerleyen bölümlerinde S.B.’nin “ben şeye gidiyorum bugün” “Bursa Cumhuriyet Kadınlarının şeyi var” “Zaten dünde konuştuk ya cumhuriyet kadınlarının toplantısına gidiyorum” dediği, A. T. Özkan’ın “Çok güzel şeye de söyleyim bizimkilere de söyleyim hemen şimdi size destek olsunlar” “Orda biz dehşetiz çünkü” “TABİ ORDA MÜTHİŞİZ HOCAM BURSA DEDİNİZ Mİ BİZ YIKARIZ ORTALIĞI” dediği ve devamında A. T. Özkan’ın “Pazartesi günü pazartesi günü sizi böyle öğlen saat 15.00 te alacaz akşam biraz geç bırakacaz” “ÇÜNKÜ BİZİM O HANİ Yüksek DÜZEY ARKADAŞ GRUBU VARYA” “O TANIŞMA GRUPLARINDAN BİRİYLE SİZİ TANIŞTIRACAM” dediği,
Tape No:7721, 21.06.2008 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan ile Selim Utku GÖMRÜKÇÜ’nün yaptığı telefon görüşmesinde özetle; S. U. Gümrükçü’nün “Tanju geldi”, “PAŞA İLE GÖRÜŞÜYOR” dediği, A. T. Özkan’ın “BİLİYORUM BİLİYORUM BEN YOLLADIM” “ Beni şey aradı Bursalı şey” “Burda Uludağ Üniversitesi Rektörü” “Paşa orda kötü duruma düşmüş ama anladığım kadarıyla” dediği, S. U. Gümrükçü’nün “Göt gibi kaldı şimdi of of burda sıkıntıda bu burda sıkıntıda belli o da” dediği, A. T. Özkan’ın “Oluşturduğunuz listeler üzerinden bi kavga yürütmek gerekirse ayrıca kavga edelim o taraftan ben şimdi Tanjuyu konuşturdum Bursa Rektörü ile konuştum sen Bursa Rektörüne gidebilirsin” “Liste falan filan hiç bir şey söylemediniz de niye böyle yaptınız de Tuncay bey bana söyledi de” “Niye listemize liste adam almadı niye bizle ortak liste yapmıyorsunuz de” “BİRAZ KARIŞTIR ONLARI YANİ ORTALIĞI” dediği,
Şüphelinin diğer şüphelilerle yaptığı görüşmeler.
1 Anet SAHAKYAN 302
2 Adnan TÜRKKAN 58
3 Adil Serdar SAÇAN 29
4 Adnan BULUT 109
5 Ahmet Hurşit TOLON 11
6 Ergün POYRAZ 5
7 Emin ŞİRİN 6
8 Hüseyin NAZLIKUL 26
9 Mesut ÖZCAN 305
10 Mehmet Şener ERUYGUR 24
11 Muhittin Erdal ŞENEL 310
12 Şener ÖZTÜRK 402
13 Ahmet Tuncay ÖZKAN 3462
d-Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi:
ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ hakkında hazırlanan ilk iddianamede ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere ERGENEKON terör örgütünün SİVİL YAPILANMASI 4 ana bölümden oluşmaktadır.

Hiç yorum yok: