11.8.09

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 1851 - 1900 SAYFALAR

2. ERGENEKON İDDİANAMESİ 1851 - 1900 SAYFALAR

böyle oturuyoruz”dediği,M.Ali’ nin de “bekleyin siz merak etmeyin tamam mı” diyerek Ergenekon Terör Örgütünün hedefleri doğrultusunda Türk silahlı Kuvvetleri içindeki genç subay ve subay adaylarının sorumlularından olan Mehmet Ali Çelebi’nin, şüpheli Yaşar’a alt devresindeki öğrencileri örgüte kazandırması yönünde talimat verdiği anlaşılmaktadır.
Tape No: 7233, 14.08.2008 günü Noyan Çalıkuşu’ nun “Ayıp ediyon abicim bizde lafla değil icraat lazım o işlere ” dediği,şüpheli Yaşar’ ın da “ Abi nolucak ya?,hala bekliyoruz öyle” dediği, şüpheli Noyan’ ın da “ Tamam zafer bayramını bekliyoruz işte,misafirler var şimdi telefonda,Yanlış bir şey anlamasınlar yani biz yoksa biz severiz Başbakanımızı ya Cumhurbaşkanını severiz yani onlar yanlış anlamasınlar” dediği, şüpheli Yaşar’ın Ergenekon Terör Örgütünün hedefleri doğrultusunda ne zaman somut eylem yapacaklarını sorduğu,
Tape No:7216, 21.08.2008 günü Mehmet Ali Çelebi’nin şüpheli Yaşar’ a “Tamam bi sıkıntı yok yani gene de rahat olun tamam mı ” dediği, Yaşar’ ın da “Yok abi biz zaten rahatız, biz sadece işte biliyosunuz olayları yani o insanlar sıkıntısına üzülüyoz biz” dediği, M.Ali’ in de “Evet olsun olsun devlet sahipsiz değil zaten onlara da sahip çıkarlar” dediği,
Tape No: 7435, 13.09.2008 günü Noyan Çalıkuşu’nun şüpheli Yaşar’ a “Bir şeye ihtiyacın varmı,Bak Kemal amcamın çok selamı varmış,bizlere” dediği Yaşar’ ın da bizimde selamımızı iletin” dediği,Noyan’ ın da “iyilermiş bayağı iyilermiş,sorun yokmuş” dediği,Yaşar’ ın da güzel ya iyi abi güzel” diyerek irtibatlı oldukları Kemal Aydın’ la ilgili konuştukları,
d-Örgütsel İrtibatlar
Tape No: 6584, 17.02.2008 günü Kemal AYDIN ile Mehmet Şahin Ö… arasındaki görüşmede özetle; Kemal AYDIN’ın “Ben kıymetli misafirlerim var onlarla sohbet ediyorum” “... ders çalışıyoz” “Şahin amcası beraber olduğum insanların 2 sini seni tanıyor Noyan Komutan , Mehmet Ali Komutan” dediği, Mehmet Şahin Ö…nün “Çok selam söyle her ikisine de” dediği, Kemal AYDIN’ın “ONLARDA ŞAHİN AMCALARINA ÇOK SELAMLARI VAR BİDE YAŞAR KOMUTANIMIZ VAR” dediği anlaşılmıştır.
Tape No: 6637, 12.05.2008 günü Kemal AYDIN ile Durmuş Ali ÖZOĞLU arasındaki görüşmede özetle; Görüşmenin ilerleyen bölümlerinde görüşmeye Neriman AYDIN’ın devam ettiği, Neriman AYDIN’ın “Emrenin Yaşar komunannın bitane Yaşar komutan var amcası çok selamları var sana” “İkiside öpüyor seni ellerinden” dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun “Ablacım bende onların gözlerinden öpüyorum” dediği, Neriman AYDIN’ın “Amam değşet öbür ikisini geçtiler Teğmenleri” “Özellikle bir Yaşar komutan var ki tam bir numara gibi” dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun “Hepsi birbirini geçmeli yani hepsi birbirini geçmeli” dediği anlaşılmıştır.
Şüpheli Eren MUMCU’nun 20.09.2008 günü Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “Gözaltına alınanlardan NOYAN ÇALIKUŞU, MEHMET ALİ ÇELEBİ, ÖNDER KOÇ, HASAN HÜSEYİN ve YAŞAR TOZKOPARAN’ı tanıyorum. Bu şahıslardan YAŞAR dışındakiler ile devre arkadaşıyız. Bu şekilde tanırım. YAŞAR ile aramızda ise okuldan 3 yıl fark vardır, onu da okuldan tanırım.”dediği,
Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “YAŞAR harp okulundan alt devrem olduğundan tanırım.” Dediği,
Şüpheli Noyan ÇALIKUŞU’nun Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “Yaşar TOZKOPARAN'ı Harp Okulundan tanıyorum. Ben 4. sınıfken o 1.sınıftı, benim bölüğümde alt sınıfımdı. Kimse aracı olmadı kendim tanıştım. Çünkü aynı bölükte olduğumuz için yatılı olduğumuzdan ortak alanlarda birbirimizi tanıyoruz. Yaşar Ta irtibatımız 2006 yılı sonlarında ay olarak hatırlamadığım tarihte Ben Yaşar’ı Salon Buluşta Kemal AYDIN’a tanıştırdım. O da Neriman AYDIN'ı annesi gibi gördü. Ben Yaşar'la birlikte Neriman AYDIN'ın evinde hatırladığım bir defa yatılı olarak kaldık. Ben çoğu zaman hafta sonu çıktığımda kaldığım oluyordu. Belki Yaşarla hiç kalmamış olabiliriz. Tam hatırlamıyorum” dediği,
Şüpheli Önder KOÇ’un Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “Gözaltında bulunan şahıslardan Mehmet Ali Çelebi, Eren MUMCU, Yaşar Tozkoparan, Noyan ÇALIKUŞU, Hasan Hüseyin UÇAR’ı tanırım.”dediği,
Şüpheli Hasan Hüseyin UÇAR’ın Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “MEHMET ALÎ ÇELEBİ, NOYAN ÇALIKUŞU Ve YAŞAR TOZKOPARAN'ı tanırım. Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu’nu devre arkadaşım olması sebebi ile YAŞAR'ı ise onların vasıtası ile tanırım.”dediği,
Şüpheli Yaşar TOZKOPARAN’ın telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda;
Şüpheli Kemal AYDIN ile 4 kez görüştüğü, Şüpheli Eren MUMCU ile 76 kez görüştüğü, Noyan ÇALIKUŞU ile 96 kez görüştüğü, Mehmet Ali ÇELEBİ ile 190 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Ergenekon Terör Örgütüne yönelik yapılan soruşturmada çeşitli şüphelilerden ele geçirilen DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İÇİN ÖNERİLER (MASTIR PLAN ÖN ÇALIŞMASI) isimli dokümanda, terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanma faaliyetlerinin hedeflendiği ve bu hedefin gerçekleştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Gizli tanık Kıskaç’ın beyanlarında, şüpheli Kemal ve Neriman Aydın’ın da aralarında bulunduğu örgütün Kuvayı Milliye uzantısının gizli bir toplantısında genç subaylara örgüt adına rozet takıldığı belirtilmektedir.
Soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısların Ergenekon Terör Örgütünün hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hayati derecede önem verdikleri Türk Silahlı Kuvvetlerine sızabilmek için bir kısım Harp Okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdıkları dosya kapsamıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yine soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin iddianamenin giriş kısmında belirtilen alışılmış terör örgütlerinin kullandığı yöntemlerden farklı olarak devletimizin temel kurumlarını karşılarına almak yerine devletin bütün kesimlerinde bulunan görevliler arasında örgütlenmeye çalıştıkları, bu bağlamda Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmaya özel bir önem verdikleri anlaşılmaktadır.
Bu amaç doğrultusunda hareket eden ve bu amacı gerçekleştirme konusunda Ergenekon Silahlı Terör Örgütütarafından görevlendirildikleri anlaşılan şüpheliler Neriman Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu’nun şüpheli Kemal Aydın’ın emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, Kara Harp Okulunda okuduğu sırada bir şekilde ulaştıkları şüpheli Mehmet Ali Çelebi’yi örgüte kazandırdıkları, bu aşamadan sonra da şüpheli Mehmet Ali’nin harp okulunda okuyan diğer öğrencilerin örgüte kazandırılması konusunda kilit bir rol oynadığı, bu amaçla samimi olduğu başta soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Noyan Çalıkuşu, Eren Mumcu, Önder Koç, Hasan Hüseyin Uçar ve Yaşar Tozkoparan’ı olmak üzere arkadaşlarını bilge bir kişi olarak tanıttığı şüpheli Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile tanıştırdığı, her fırsatta arkadaşlarını şüpheli Kemal ve Neriman’ın evine getirdiği, bazen de dışarıda buluşmalarını temin ettiği, gizli yapılan bu toplantılarda başta şüpheli Kemal olmak üzere Neriman’ın Ergenekon Terör Örgütü’nün propagandasını yaptıkları, şüpheliler Kemal ve Neriman Aydın’ın bir yandan Genelkurmay Başkanlığı ile ortak hareket ettikleri ve yapılan faaliyetlerden Genelkurmay Başkanlığının haberinin bulunduğu konusunda bir hava oluşturdukları, bir yandan da subay adayı askeri öğrencilerle çok yakından ilgilenip onları etkilemeye ve güven kazanmaya çalıştıkları, yapılan bu çalışmaların sonunda adı geçen Kara Harp Okulu öğrencilerinin örgüte katılmalarının sağlandığı, örgüte bu şekilde dahil olan bu askeri okul öğrencilerinin örgütün amaçları doğrultusunda eğitilmeleri konusunda seminer adı altında sık sık gizli toplantılar yapıldığı, askeri öğrencileri Türkiye Cumhuriyetinin yasama ve yürütme organına karşı askeri okul öğrencilerini kışkırtarak yönlendirdikleri, Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu tarafından örgüte kazandırılan şüpheli Yaşar Tozkoparan’ın bundan sonra diğer örgüt mensuplarıyla birlikte örgütün amaçları doğrultusunda faaliyette bulunduğu, şüpheli Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu’nun şüpheli Yaşar Tozkoparan’ın üst devreleri olmaları dolayısıyla sahip oldukları avantajı kullanarak Yaşar’ı örgütün amaçları doğrultusunda kullandıkları, kendileri mezun olduktan sonra da örgüte askeri okul içinden eleman kazandırma görevini verdikleri, şüphelinin de içinde bulunduğu örgütün Harp Okulu içindeki hücre yapılanmasını şüpheli Mehmet Ali Çelebi’nin Noyan Çalıkuşu’nun yardımı, şüpheli Kemal ve Neriman Aydın’ın emir ve talimatları doğrultusunda yönettiği anlaşılmaktadır.
Şüphelilerin Kemal ve Neriman Aydın’a okudukları okula ve askeri öğrencilere ait disiplin notuna varıncaya kadar çeşitli istihbari nitelikte bilgi temin ettiği, yasadışı faaliyetlerinin deşifre olmaması için şüphelinin diğer arkadaşları gibi çalışmalarını gizlice yürüttüğü, örgüt üyelerinin sızma ve örgütlenme faaliyetlerinin tespit edilmesini önlemek için karşı bir önlem olarak birbirleriyle aralarındaki ilişkileri normal arkadaşlık ve dostluk ilişkisiymiş gibi gösterme çabasına girdiği, askeri okul içinde örgüt faaliyetlerini hücre tipi yapılanma şeklinde sürdürdüğü, oluşan hücre yapılanmasında tüm örgüt üyelerinin birbirlerini tanımadıkları görülmektedir.
Şüpheli Kemal Aydın ve kendisine bağlı olarak çalışan Neriman Aydın tarafından görünüşte Atatürkçü olarak yetiştirildikleri söylenen askeri personel olan şüpheliler gerek dosya içerisinde bulunan telefon konuşmaları, a-mail içerikleri ve alınan ifadelerinde şüpheliler Kemal Aydın, Neriman Aydın ve hatta Durmuş Ali Özoğlu hakkında övücü takdir edici ifadeler kulanken, diğer taraftan eğitim gördükleri Kara Harp Okulu eğitim sistemini ve bağlı bulundukları komutanlarını aşağılama derecesinde eleştirmektedirler. Bu tablo karşısında askeri personel olan şüphelilerin kendi komutanlarına değil de ismi geçen şüphelilere ve dolayısıyla da örgüte gönülden bağlı oldukları açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda örgütün TSK’ne sızma konusunda elde ettiği ürkütücü başarıyı gözler önüne sermektedir.
Örneğin Noyan Çalıkuşu ve Eren Mumcu tarafından 20.02.2007 tarihinde şüpheli Neriman Aydın’a gönderilen bir a-mailde; “Değerli büyüklerim Kemal Amcam ve Neriman Teyzem… Siz büyüklerimin bizlere vermekte olduğu fikir beyanatları, ileride atılacağımız kıta hayatında bizim görevlerimiz nazarında çok stratejik bir noktaya sahip olacaktır…Siz değerli büyüklerimizin nihayetsiz büyüklükteki bilgi dağarcığından yararlanmak ve sizlerin ruhlarımızı şahlandıran değerli sözlerinizi tekrar dinlemek için huzurunuza gelmek istiyoruz. Affınıza sığınarak pazar günü eğer müsaitseniz çok değerli vakitlerinizi almak istiyoruz. Ellerinizden öper, sağlık ve mutluluğunuzun daim olmasını dileriz. Eren MUMCU, Noyan ÇALIKUŞU”,
Şüpheli Noyan Çalıkuşu tarafından gönderilen diğer bir a-mailde, “sizin gibi Atatürk ün açtığı yolu kapattırmamaya yeminli, yüksek vatan sevgisiyle dolu saygıdeğer Büyüklerimin buraya gelmesinde bir vesile olmaktan onur duyuyorum”,
Yine şüpheli Noyan Çalıkuşu tarafından 26.10.2006 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen a mailde; “…Siz ve Kemal Amcamın aynı coşku ve heyecan ile biz Harbiyelilerin timsali olması dileklerimle...”şeklinde şeklinde takdir, minnet ve saygı dolu ifadeler kullanırken, öte yandan “Şu zamana kadar benim örnek alabileceğim komutanım olmadı. sebebi ise bölük komutanlarının harp okuluna gönderilirken kişiliklerinden çok alaverelerle yaptıkları kariyerleri olmasıdır…her gelen komutan (okul k.) Harp Okulundaki sistemde değişiklik yapıyor. Dolayısıyla Harbiyeliler neyin doğru neyin yanlış olduğunu değerlendiremiyor. Yaptıklarını da inanarak değil yapmak için yapıyorlar “ biçiminde hakaret derecesine varan eleştirilerde bulunabilmektedirler.
Yine şüpheli Neriman Aydın tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen a-mailde; “…Türk ordusunun üst rütbedeki amerikancı -mason paşaları…” ifadeleri kullanılabilmektedir. Bir taraftan her fırsatta TSK’nin emrinde olduğunu ve esas devlet derken orduyu, başkomutan derken Genelkurmay Başkanını kastettiğini iddia eden şüphelinin diğer taraftan kahraman Türk Ordusunun üst rütbeli subayları hakkında kullandığı akılalmaz ifadeler, örgütün TSK hakkındaki gerçek düşüncesini apaçık ortaya koymaktadır. Tek başına bu ifadeler bile şüpheli Neriman ve Kemal Aydın tarafından örgüte kazandırılan askeri personel olan şüphelilerin örgütle ilişkilerini çözebilmek ve örgütün TSK üzerindeki emellerini anlayabilmek adına oldukça anlamlıdır.
Açıklanan tüm bilgi ve belgeler ile bütün soruşturma işlemlerinden şüpheli Yaşar Tozkoparan’ın; şüpheliler Şüpheli Kemal Aydın, Neriman Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu ile Mehmet Ali Çelebi’nin yönlendirme, emir ve talimatlarıyla Ergenekon Terör Örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızma faaliyetleri kapsamında Kara Harp okulu içinde hücre şeklinde oluşturulmuş örgütsel bir yapılanma meydana getirdiği, şüpheli Noyan Çalıkuşu ile yaptıkları bir konuşmada “zaten yeminlerimizi de bugünler için yaptık” sözünden de anlaşıldığı üzere örgüt içindeki bu hücre yapılanması üyelerinin çok gizli ve yeminli bir bağlılık ilişkisi içerisinde oldukları, örgüt üyelerinin birbirlerine devamlı olarak Yürütme organına, Başbakana ve Cumhurbaşkanına karşı bilinçli bir şekilde kışkırtıkları ve yürütme organının silahlı bir müdahale ile ortadan kaldırılması gerektiği hususunda sürekli propaganda yaptığı anlaşılmakla,
Şüpheli Yaşar Tozkoparan’ın üzerine atılı ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak suçundan eylemine uyan TCK’nun 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir. .
50- Şüpheli Doğukan YORULMAZ
a-Savunmaları,
Emniyet beyanında;
1988 yılında Ankara’da doğduğunu ilk ve orta okulu Ankara’da lise öğrenimini İzmir Maltepe Askeri Lisesinde Hava Kuvvetleri adına yaptığını, 2006 yılında Hava Harp Okulunun intibak kampından kendi isteğiyle ayrıldığını, 2007 yılında Anadolu Üniversitesi inşaat mühendisliği bölümünü kazanıp halen aynı okulda ikinci sınıfta okuduğunu, 0 555 719 01 93 numaralı babasının adına kayıtlı telefonu yaklaşık olarak 3-4 yıldır kullanmakta olduğunu, 22.01.2008 günü başlatılan operasyonlarda yakalanan şahıslardan Veli Küçük, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Sami HOŞTAN, Vedat YENERER, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Kemal KERİNÇSİZ isimli şahısları medyada çıkan haberlerden tanıdığını diğer şahısları tanımadığını, 21.03.2008 günü yapılan operasyonda yakalanan şahıslardan Doğu PERİNÇEK, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ve İlhan SELÇUK isimli şahısları medyadan tanıdığını diğer şahısları tanımadığını, yine düzenlenen operasyonlarda yakalanan şahıslardan Kuddusi OKKIR ve Ergün POYRAZ’ı medyadan tanıdığını diğer şahısları tanımadığını, 01.07.2008 günü yapılan operasyonda yakalanan şahıslardan Kemal AYDIN’la beni üniversiteden Haydar ÜNALAN isimli arkadaşının 2008 yılı Mart veya Nisan aylarında aile dostu olduğunu söyleyerek tanıştırdığını, Kemal AYDIN ile yüz yüze iki defa Ankara’da görüştüğünü onu Haydar’ın götürdüğünü, Kemal AYDIN ile görüşmesinde ona askeri lisede iyi bir eğitim aldığını ve askeri liseden ayrıldığı için üzülmemesi gerektiğini, şu an okuduğu bölümün de iyi bir bölüm olduğunu söylediğini, kendisine psikolojik olarak destekte bulunduğunu, bu görüşmeden sonra Haydar ile birlikte tekrar Kemal AYDIN’la görüşmeye gittiklerini, bu görüşmenin de önceki gibi Kızılay’da Salon Buluş isimli bir kahvehanede olduğunu, ikinci görüşmede Kemal AYDIN’a ilk görüşmede ona söylediği iyi dilekleri için teşekkür ettiğini, zaten bu görüşmenin çok kısa sürdüğünü, bundan sonra kendisi ile yüzyüze ve telefonla görüşmediğini, Haydar ÜNALAN ile Kemal AYDIN’ın aile dostu olduklarını bildiğini aralarında başka bir ilişki olup olmadığını bilmediğini, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nu medyadan yazar olarak bildiğini herhangi bir görüşmesi olmadığını diğerleri gibi medyadan tanıdığını, Mehmet Şener ERUYGUR, Ahmet Hurşit TOLON, Ufuk BÜYÜKÇELEBİ, Neriman AYDIN, Sinan AYGÜN ve Erol MÜTERCİMLER’i medyadan tanıdığını Arif DOĞAN’ın adını medyadan gözaltına alındığı için duyduğunu kendisini tanımadığını, Muzaffer TEKİN, Semih Tufan GÜLALTAY, Sedat PEKER, Oktay YILDIRIM, Ertuğrul YILMAZ, Osman YILDIRIM, Murat ÇAĞLAR, Alparslan ASLAN ve Tuncay GÜNEY’i de medyadan duyduğunu hiçbirini tanımadığını, 18.09.2008 günü yakalanan şahıslardan Mehmet Ali ÇELEBİ ile askeri lisede okurken tanıştığını, daha sonra okuldan ayrılınca da kendisi ile görüşmeleri olduğunu, okuldan ayrıldığı için geçmiş olsun dileğinde bulunduğunu, ortak yaptıkları herhangi bir iş olmadığını, okuldan ayrıldıktan sonra Mehmet Ali ÇELEBİ’nin telefonla arayarak, onun gibi okuldan ayrılanların isimlerini ve telefon numaralarını istediğini, ona askeri okuldan ayrılan 5-6 kişinin ismini ve telefon numarasını verdiğini, kendisiyle telefonda hal hatır sormak için konuştuğunu özel günlerde mesajlaştıklarını, Mehmet Ali ÇELEBİ ile sadece istediği kişilerin isimlerini vermek için yüz yüze görüştüğünü beyan ettiği,
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olduğu şüphesi ile gözaltına alınan askeri personel Mehmet Ali ÇELEBİ’nin, Neriman AYDIN, Kemal AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU ile sık irtibatlı olduklarının tespit edildiği ve kendisinin bu şahıslarla irtibatı sorulduğunda; Mehmet Ali ÇELEBİ’nin bu şahıslarla olan irtibatını bilmediğini, Neriman AYDIN’ın ismini gözaltına alındığı zaman duyduğunu ve Kemal AYDIN ile kardeş olduğunu basından öğrendiğini, Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsı tanımadığını kendisinin PKK ile ilgili bir kitabı olduğunu gördüğünü, 22.07.2008 günü Saat 18.08’de Mehmet Ali ÇELEBİ’yi (05454678899) Doğukan’ın (05557190193) aradığı görüşmede Doğukan’ın “Evet abi nerdesiniz” dediği, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin “Ulus’tayım geldin mi” dediği, Doğukan’ın “Ha geliyorum ben de şimdi oraya, yoldayım.” dediğinin tespit edildiği belirtilerek görüşmenin yapıldığı tarihte Ulus’ta buluşma nedeninin ne olduğu sorulduğunda “Bu görüşmeyi hatırlamadığını, Mehmet Ali ÇELEBİ ile Ulus’ta hiç görüşmediğini, sadece yukarıda beyan ettiği isim listesini verirken Kızılay’da görüştüğünü, Temmuz ayında görüşüp görüşmediklerini hatırlamadığını beyan ettiği,
ERGENEKON dokümanı hakkında hiçbir bilgisi olmadığını, 15.07.2008 günü saat 22.30’da Doğukan YORULMAZ’ı (0 555 7190193) Fatih’in (0 555 7156672) araması ile yapılan telefon görüşmesinde; görüşmenin başında Alican, Aydın, Alper isimli şahıslarla beraber olduğunu söyleyerek aralarında bir süre özel konuşmalar yaptıktan sonra Doğukan’ın “Siyasetçi var değil mi siyasetçi ruhu var bende” dediği, Fatih’in “... bak konuşmalarımızla bunlardan bahsediyo... MEVZULARA GİRİYORSUN ÇOK SEVİYORUM, ERGENEKON MU, AAA NE KADAR KÖTÜ ŞEY DİYOSUN” dediği, Doğukan’ın “Kardeş sıkıldım burada, bi de girelim oranın ortamını görelim diyorum. NE VAR A...KOYUM HER GÜN DIŞARIDAYIZ Bİ DE GİRELİM ORDA YATALIM BİRAZ. NE İŞİMİZ VAR BURDA, HEM KEMAL AMCAYI YALNIZ MI BIRAKACAZ, ADAM İÇERDE, AÇ... YAZIK ADAMA GÜLMEYELİM YA...” dediği, Fatih’in “Oğlum ne manyak adamsın sen ya, HAYDAR NE YAPIYO HAYDAR” dediği, Doğukan’ın “SÖYLE DE ALKOLÜN ETKİSİ BU DE, ALKOL ETKİSİ, ONDAN ÖYLE DİYO DE, HANİ DİNLİYOLAR YA. Fatih abi biz HAYDAR’la sabah görüştük işte biraz… Kardeş ben geçeyim, içeride haberleşiriz seninle tamam mı, sağolasın aradığın için, var mı bi isteğin” dediğinin tespit edildiği belirtilerek sorulduğunda; “Görüşmeyi hatırlamadığını, anladığı kadarı ile görüşmede Fatih ile şakalaştıklarını ciddi bir konuşma olmadığını, Fatih’in askeri liseyi bitirdikten sonra ayrılmış ve Eskişehir Anadolu Üniversitesinde de beraber okudukları Fatih AKÇAY olduğunu, görüşme sırasında Fatih’in “…MEVZULARA GİRİYORSUN, ÇOK SEVİYORUM. ERGENEKON MU, AAA NE KADAR KÖTÜ ŞEY DİYOSUN” diyerek bahsettiği konunun ne olduğu sorulduğunda “Görüşmeyi hatırlamadığını”, yine görüşmede yürütülen soruşturmadan kendisine pay çıkartarak “NE VAR A...KOYUM HER GÜN DIŞARIDAYIZ, Bİ DE GİRELİM ORDA YATALIM BİRAZ. NE İŞİMİZ VAR BURDA, HEM KEMAL AMCAYI YALNIZ MI BIRAKACAZ ADAM İÇERDE, AÇ… YAZIK ADAMA GÜLMEYELİM YA” şeklinde neden konuştuğu herhangi bir illegal işi ve eylemi yoksa neden suçluluk psikolojisi içersinde hareket ettiği sorulduğunda “Bu konuşma ciddi içerikli değildir. Fatih ile aramızda yapmış olduğumuz şaka içerikli bir konuşmadır.” şeklinde cevaplandırdığı, yaptığı bu görüşmede Ergenekon Terör Örgütüne yönelik çeşitli beyanlarda bulunduktan sonra telefonların dinleniyor olabileceğini düşünerek alkollü olduğunu beyan ettiği yani söz konusu olayı alkollü olduğunu söyleyerek örtbas etmeyi düşünecek kadar bilincinin yerinde olduğu terör örgütü ile irtibatı yoksa neden bu şekilde beyanlarda bulunarak irtibatı olmadığını vurgulamaya çalıştığı sorulduğunda yine “Sadece şaka içerikli bir konuşmadır. Hiçbir şeyi örtbas etmeye çalışmıyorum” diyerek cevap verdiği,
Yapılan aramada el konulan bilgisayarının yapılan incelemesinde C.M.K. 250. maddesi ile yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/1536 sayısına kayden Ergenekon Terör Örgütüne yönelik yürüttüğü soruşturmanın iddianamesinin ve eklerinin bulunduğu tespit edilip bunları bulundurmasının sebebi ve iddianameyi nereden ve ne şekilde temin ettiği sorulduğunda “İddianamenin internette çoğu yerde bulunduğu, merak ettiği için bu iddianameyi bilgisayarına internetten indirdiğini sadece göz attığını” beyan ettiği,
El konulan Samsung E-490 marka cep telefonunun yapılan incelemesinde gelen mesajlar bölümünde; 26.05.2008 günü saat 23.29’da “0 545 467 88 99 numaralı telefondan “kardeşim nasılsın irtibatı koparmak yok beraber büyük işlere imza atacağız görüşmek üzere” yazıldığı tespit edildiği ve söz konusu telefon numarasının Mehmet Ali ÇELEBİ’ye ait olduğu anlaşılarak Mehmet Ali’nin “büyük işlere imza atacağız” diye bahsettiği konunun ne olduğu sorulduğunda Mehmet Ali’nin gönderdiği mesaj olduğunu büyük işlere imza atacağız derken ona iyi dileklerini iletmek istediğini tahmin ettiğini, bu mesajdan sonra kendisine cevap verdiğini de hatırlamadığını, 07.06.2008 günü saat 01.01’de 0 554 8149785 numaralı telefondan gelen mesajda “s.a DERİN DEVLET nasılsın kardeşim……” şeklinde, yine 27.04.2008 günü saat 23.44’te 0 544 9580506 numaralı telefondan gelen mesajda “DERİN DEVLET nerdesin ben avcı, yurtta, avcı vadiye insin mi” yazdığı, yine 27.04.2008 günü saat 23.44’te 0 544 9580506 numaralı telefondan gelen mesajda “sana tavsiyem o DERİN SULARDA FAZLA YÜZME BOĞULURSUN” yazdığı tespit edilerek ona bu mesajları kimin gönderdiği gelen mesajlarda onun için sürekli “DERİN DEVLET” diye bahsedilmesinin sebebi sorulduğunda “Bu mesajları ona Recep..? isimli arkadaşının gönderdiğini soyadını ARSLAN olarak hatırladığını bu şahıs Kurtlar Vadisi hayranı olduğu için bu şekilde cümleler kurmakta olduğunu kendisiyle hiçbir ilgisi olmadığını, mesajların geldiği numaralar farklı olsa da bu mesajları Recep ARSLAN isimli arkadaşının gönderdiğini, yine telefonunun gelen mesajlar bölümünde 14.05.2008 günü saat 23.27’de 0 545 467 88 99 numaralı telefonu kullananan Mehmet Ali ÇELEBİ’nin ona gönderdiği mesajda; “iyi akşamlar ben Mehmet Ali Çelebi, Doğukan senin için zor ama yasadığın olay, kaç kişi muhatap oldunuz ve hatırlayabildiğin isimleri bir rapor şeklinde hazırlayabilir misin, Türk Devleti mutlaka yarar görecektir” şeklinde mesaj gönderdiği tespit edilerek Mehmet Ali ÇELEBİ’nin ondan istediği rapor konusunun ne olduğu ona ne hakkında rapor verdiği sorulduğunda “Bu mesajı hatırlamadığını Mehmet Ali’ye böyle bir rapor vermediğini” beyan etmiştir.

Savcılık beyanında;
Emniyette verdiği ifadeyi tekrar ettiğini, şüpheliler Kemal Aydın ve Mehmet Ali Çelebiyi tanıdığını, Askeri Liseden sonra Harp Okuluna gitmeden intibak kampından ayrıldığını, Kemal Aydın’la Haydar Ünalan adlı arkadaşının tanıştırması üzerine Salon Buluş Kafe’de iki kez görüştüğünü, Kemal’in kendisine moral motivasyon içeren konuşmalar yaptığını, Durmuş Ali Özoğlu’nu pkk ile ilgili bir kitabı nedeniyle tanıdığını, Mehmet Ali’nin kendisinden askeri okuldan ayrılanların listesini istemesinin nedeninin bilmediğini,
Neriman Aydın’ın evinde yapılan aramada ele geçen bir belge içerisinde Gökhan GÜRSES, Utku ERNEZ, Fatih AKÇAY, Selçuk ULUTAŞ, Volkan. TAŞÇI, Cengiz UYSAL, Abdullah GÖK, Çağdaş NAZIRDIR, Özgür MERCAN, Özgür PALAZ, Yeti Ziya GÜRBÜZ, Aykut Yücel GÜNEL, Mehmet OKUMUŞ Recep AKKAYA, İnan BİNGÖL, Zeki Utku GÖREN, Göksel OLUKÇU, Mustafa Kemal AYDOĞAN, Mustafa Anıl YAKAR, Erdem VURAL, Muhammet Yücel İPEK, Mehmet Ali YILMAZ ve Veli ZOR isimlerinin yazılı olduğu belirtilerek sorulduğunda; bunların kendisiyle birlikte askeri okuldan ayrılan arkadaşları olduğunu, bunları Mehmet Ali’ye kendisinin el yazısıyla yazıp verdiğini, Kemal Aydın veya Neriman Aydın’a kendisinin vermediğini, Neriman’ın evinde ele geçen bir başka listede adı geçen Önay May’ın kendi devre arkadaşı ve Kara Harp Okulunda olduğunu bir daha görüşmediklerini, ancak bu listeyi kendisinin vermediğini listeyi Mehmet Ali’nin verip vermediğini bilmediğini, Mehmet Ali ile Ulus’ta hiç görüşmediklerini o tarihte Ulus’ta olup olmadığını hatırlamadığını, telefonda niye öyle dediğini bilmediğini, 15.07.2008 tarihinde Fatih Akçay ile yaptıkları görüşmenin doğru olduğunu Kemal Aydın’ın yerine içeri biz girip yatalım derken de telefonu dinliyorlar derken de şakalaştıklarını, Ergenekon dosyasını internetten indirdiğini, Mehmet Ali’nin telefon mesajında “irtibatı koparmak yok beraber büyük işlere imza atacağız” demesinin iyi niyetten olduğunu, derin devletle ilgili kendisine mesaj atan kişinin yurttan arkadaşı Recep Arslan olduğunu ve neden öyle mesaj gönderdiğini bilmediğini, derin devletle ilgisi olmadığını, Mehmet Ali’nin kendisine atılan arkadaşlarıyla ilgili bir rapor hazırlamasını istediği mesajı hatırlamadığını ona böyle bir rapor vermediğini evde çıkan belgelerdeki disiplin puanlarına ilişkin notları kendisinin hazırlamadığını, Neriman Aydın’da ele geçen Gökhan Gürses ile başlayıp Veli Zor ile biten listedeki yazının kendisine ait olduğunu ve hazırlayıp Mehmet Ali’ye verdiğini, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olmadığını, derin devletle bir bağlantısı olmadığını, Mehmet Ali Çelebi ile örgütsel bir ilişki içinde olmadığını beyan etmiştir.
Sorgu beyanında;
Kemal Aydın'ı Haydar Ünalan vasıtasıyla tanıdığını, Neriman Aydın'ı tanımadığını, Kemal Aydın ile iki defa yüzyüze görüştüklerini, Haydar Ünalan'la beraber gittiklerini, Ankara'da Kızılay'da görüştüklerini, Kemal Aydın onun askeri liseden ayrıldığını öğrenince iyi bir lisede okuduğunu bu anda okuduğu üniversitede de başarılı olacağını söyleyerek iyi niyetlerini bildirdiğini Kemal Aydın ile telefonla görüşmediğini, Mehmet Ali Çelebi'yi askeri liseden tanıdığını üç üst devresi olduğunu askeri lisede alay kıdemli yardımcısı ve öğrencilerden sorumlu birisi olduğunu, o nedenle tanıştıklarını, Mehmet Ali Çelebi ayrıldığını öğrenip ona geçmiş olsun diyerek iyi niyetlerini bildirdiğini, şüphelilerden Durmuş Ali Özoğlu'nu tanımadığını, şüpheli Neriman Aydın'ın ikametinde yapılan aramada bulunan belgeyi Şubat ayında Mehmet Ali Çelebi’ye verdiğini, Mehmet Ali ondan askeri liseden ayrılan öğrencilerin telefon numaralarını isimlerini istedi için verdiğini, 15.07.2008 tarihli Fatih Akçay ile yaptığı telefon görüşmesinin ciddi bir konuşma olmayıp aralarında şakalaşma şeklinde olduğunu, Mehmet Ali Çelebi’nin ona gönderdiği “İrtibatı koparmak yok beraber büyük işlere imza atacağız.” şeklindeki mesajı iyi niyetlerini bildirme şeklinde anladığını, derin devlet ile alakalı mesajları Recep Arslan isimli arkadaşının Kurtlar Vadisini izlediği için bundan etkilenerek gönderdiğini, Emniyette verdiği ifadesinin doğru olduğunu, 12.09.2008 tarihli Mehmet Ali Çelebi ile yapmış olduğu telefon görüşmesi sorulduğunda hatırlamadığını, Mehmet Ali'nin askeri liseden ayrılanlarla ilgili rapor istemesi hususundaki mesajını hatırlamadığını kendisine böyle bir rapor da vermediğini beyan etmiştir.
b-Elde Edilen Dökümanlar,
Şüphelinin Ankara ili Şefkat Mahallesi Erdek Sokak No:10/9 sayılı yerde bulunan ikametine gidilerek yapılan aramada;
-(1) adet ACER marka 74509654616 seri numaralı Laptop bilgisayar,
-(1) adet Samsung marka R3WP507162R seri numaralı cep telefonu,
-(1) adet 89902860310054588085-12 K seri numaralı sim kart (0555 719 01 93 numaralı) bulanarak el konulmuştur.
Şüpheli Doğukan YORULMAZ’dan el konulan laptop bilgisayarın hardiskinde yapılan incelemeler sonucunda;
“yazılar” isimli klasör içerisinde “akp, atatürk, dünya, ergenekon, ırak-ortadoğu, köşeyazıları, r, ülkü” isimli alt klasörlerin olduğu,
ergenekon isimli klasör içerisinde Ergenekon iddianamesi ve eklerinin, “iddianame” ve “klasörler” isimli klasörler içinde arşivlendiği, ayrıca ergenekon isimli klasör içerisinde bulunan word belgeleri arasında “bel1.docx” ve “a.doc” isminde karargah evleri isimli belgenin; 4 sayfalık world belgesi şeklinde bulunduğu, ayrı olarak tasnif edildiği, bu belgelerin şahsın bilgisayarında aşağıda belirtilen ağaç şeklinde kayıtlı olduğu görülmüştür.

└─yazılar
├─akp
├─atatürk
├─dünya
├─ergenekon
│ ├─iddianame
│ └─klasörler
├─köşeyazıları
├─ülkü
├─ırak-ortadoğu
└─r
“Kuvayı Milliye 1919 Mehmet Fikri Karadağ.flv” isimli görüntü dosyası içersinde ise;
Kuvayı Milliye 1919 Genel Başkanı Mehmet Fikri KARADAĞ’ın bir televizyon programında yaptığı konuşmanın olduğu görülmüştür.
Şüpheli Kemal Aydın’ın Ankara Ümitköy’deki ikametinde yapılan aramada ele geçen ABS Alçı ibareli koyu renkli ajandada yapılan incelemede; ırkçılığı öven ibareler bulunduğu ve ırkçılığı inkar etmenin Tanrıyı inkar etmek olduğu, bir Türk ve Türklük hareketi yaratılacağı, bununlar ilgili bir teşkilat oluşturulacağı, Devlet eli dışında yapılmış tüm eğitim kurumlarının kapatılacağı, kadınlara kısa da olsa askerlik mecburiyeti koyulacağı, Turancılığı kendi Megalo İdeaları olarak benimsedikleri, günümüz siyasetinin anlayışının bozukluğu, emperyalist odaklara karşı mücadele etmenin gerekliliği ve bunun için izlenecek olan yöntemler, önemli toplantılar yapılacağı ve katılımcıların üst aramalarının yapılacağı, bir yemin metni hazırlanacağı ve bu büyük mücadeleye katılmak isteyen herkese bu yeminin yaptırılacağı, yemine uymayanların konumuna ve görevine bakılmaksızın davadan uzaklaştırılacağı, kendi kadrolarını kendilerinin yetiştirecekleri, her türlü bilgiyi öğretecekleri ve davalarına sahip çıkacak kadrolar oluşturacakları, ordu, istihbarat ve dışişleri kurumlarının ulusalcı kadrolarla donatılarak ulusalcı anlayışın yerleştirileceği, konularında el yazısı ile alınmış notlar ve bu hususlarda yorumlar bulunduğu görülmüştür.
Şüpheli Kemal Aydın’ın Ankara Ümitköy’deki ikametinde yapılan aramada ele geçen lacivert kaplı içerisinde el yazmalı notların bulunduğu telefon rehberi ile ilgili yapılan incelemede; telefon rehberinin arasından çıkan el yazısı ile yazılmış sarı renkli not kâğıdında “İçişleri bakanlığının 12-27 tarihleri arasında Fransa’da faaliyet gösteren C.I.E.O papazlarına Samsun’dan başlayarak tarihi büyük Ermenistan gezisine izin verilmiştir yazdığı, not kağıdının arkasında, Samsun, Tokat, Amasya, Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı, Diyarbakır, yalnız o tarihte Ağrı’da görevli bulunan Jand. Alay Komutanı Veli Küçük bu geziyi Ağrı’da yaptırmamıştır. Bakan İ. S.” İbarelerinin yazılı olduğu görülmüştür.
Şüpheli Kemal Aydın’ın Ankara Ümitköy’deki ikametinde yapılan aramada ele geçen “TÜRKİYE ARTIK BİZİM KONTROLÜMÜZDE” başlıklı bilgisayar çıktısında yapılan incelemede; ülkeye ihanet edenlerin icraatlarının vatan topraklarını satanların ve kadrolaşmalarının Kuvayı Milliye tarafından izlendiği ve gereğinin yapılacağı gibi konularla birlikte, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Org.Yaşar Büyükanıt’ın yaptığı görüşme metni olduğu iddia edilen yazı ve bu yazıda Başbakan ve Genelkurmay Başkanı arasındaki gergin ortam ve konuşmaların bulunduğu, metnin sonunda ise “bu cennet vatana ihanet edenler ve ihanetin en küçük halini bile o küçük beyinlerinden geçirenler şunu çok iyi bilmelidir ki Kuvayı Milliye asla unutmaz… Asla Affetmez!” ibaresinin yazılı olduğu tespit edilmiştir.
Şüpheli Kemal Aydın’ın Ankara Ümitköy’deki ikametinde yapılan aramada ele geçen A.K. isimli şahsın 28.03.2004 tarihinde Finlandiya’dan şüpheli Kemal Aydın’a yazdığı mektupta yapılan incelemede; Kemal Aydın’ın adım attığı ve yürüttüğü kutsal uyanış harekatını yürekten kutladığını, kendisinin de bir Türk olarak bu harekette rütbesiz bir er olarak bu harekatta bulunmak istediğini belirterek dilek ve temennilerini ilettiği,
Yine şüpheli Kemal Aydın’ın Ankara Ümitköy’deki ikametinde yapılan aramada ele geçen Abdullah Öcalan ve Doğu Perinçek’in birlikte terör örgütü üyeleri ile tokalaşırken çekilmiş ve 1-2-3 şeklinde numaralandırılmış bilgisayar çıktılarının olduğu tespit edilmiştir.
Şüpheli Neriman AYDIN’ın Ankara İli Çankaya İlçesi Birlik Mahallesi 14. Sokak No:7 sayılı adresinde yapılan arama işleminde çok sayıda doküman, ajanda, videokaset, CD ve not kâğıtları bulunarak el konulmuştur. El konulan dokümanların yapılan incelemesinde;
-(1) adet not kağıdı üzerinde; “*Özgür ŞENER (12.Bölük) Bölüğe III. Sınıfta katıldığında 117 puanı varmış, Jandarma Özel Harekat olmak istiyormuş. Takım Komutanı Üstgm. …… seni bu okuldan atacağım ifadesini kullanmış, -40 puanla Nisan ayında atılmış” “Nusret MEMİÇ (4 üncü bölük) 2006-2007 eğitim-öğretim yılında kasıtlı olarak disiplin puanı düşürülmüş” “*Necdet YÜCEL(19. bölük) Babası Cumhuriyet gazetesinde yazılar yazmış, 19 uncu bölükse (Ali ÇAKAY) bu yılbaşından itibaren disiplin puanı düşürülmeye başlanmış” “Aykut ÖZTÜRK(19. bölük)” “+Atılanlar” yazdığı, arka kısmında ise “*Emrah ERVERDİ Disiplin puanı -30, kredisi 3.400, asker olmak subay olmak isteyen bir Harbiyeli, kısaca hayata askerlikle tutunduğu ifade ediyor, 9 uncu Bölük” “*Önay MAY Kredisi 3.500 civarında, Beden eğitimi ve spordan askeri eğitim sınavlarından sorunu yok, Harp okulunu kaldıramayacak biri değil. 9 uncu Bölük” “*Kur. Yzb. ….’in bölüğündeki 2006-2007 eğitim-öğretim yılında birinci sınıf kısmı, yıla 29 mevcutla başlamış, şu anda söz konusu kısmın mevcudu 20’dir. Yukarıda ismi geçen Emrah ERVERDİ ve Onay MAY da aynı bölüktedir” “*Barışcan ŞAHİN, Erdem GÜRKAN(9. bölük), Baha CANGÖREN (15. bölük), Bayram Burak GÜZELCİK (gönderilen)” yazan doküman olduğu, (Şüpheli Doğukan YORULMAZ bu doküman için, kendisiyle birlikte askeri okuldan ayrılan arkadaşları olduğunu, bunları Mehmet Ali’ye kendisinin el yazısıyla yazıp verdiğini, Kemal Aydın veya Neriman Aydın’a kendisinin vermediğini, yine Neriman’ın evinde ele geçen bir başka listede adı geçen Önay May’ın kendi devre arkadaşı ve Kara Harp Okulunda olduğunu bir daha görüşmediklerini, ancak bu listeyi kendisinin vermediğini listeyi Mehmet Ali’nin verip vermediğini bilmediğini beyan etmiştir.)
-(1) sayfa, 25.12.2007 22:33 gönderi tarihinde Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Neriman AYDIN’ a gönderdiği mail de; Neriman teyze bunun üzerine ayrılma dilekçesi vermiş babası sanırım iptal ettirmiş belli değil. Emre’nin bölük komutanı ile Emre komutanım bana “seslerini yükselttiler saygısızlık yaptılar alt sınıflarım” demiş, Bölük komutanı “bu normal sen de bana yükseltebilirsin” diye karşılık vermiş. Yani göndermeyi kafalarına koymuşlar. Bir bölük komutanı böyle saçma konuşamaz tabi maksatlı değilse. Savunmasına şikayet edenlerin yalanlarını ispatlayacak şeyler yazması kar etmemiş Emre’nin” yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,
“harbiye.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Hepimiz Kemaliz,Hepimiz Türk’üz” Yürüyüş Kararı sayılamadığı Harbiye’nin yetiştirdiği Teğmen de nasıl bir komutan olmaktadır yada olacaktır, takdiri Yüksek Makamlarınıza bırakıyoruz.” “Yüksek Lisans ve Doktora Tezlerini tavukçuluk, arıcılık , su ürünleri üzerinde yaparak nasıl bir Harbiye eğitimi aldığının trajikomik örneklerini sunmaktadır…” şeklinde beyanların yer aldığı,
“mali.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “…Hepimiz Kemaliz Hepimiz Türküz yürüyüş kararı izne tabidir. Normal olan Türk diline saygı neredeyse takdir konusu halini almıştır. Üst rütbedeki birçok komutan Atatürk adını ağzına almamaktadırlar…Askeri eğitim birçoğu kalıplaşmış, zamanı geçmiş, günümüzün ihtiyaçlarından uzak programlardan oluşmakta ayrılan zaman verimli geçmemektedir...Harbiyede korku kültürü lider yetiştiremez, liderliğini ispat etmiş çok yönlü komutanlar Harbiye de bulunmalıdır… Taburumuzdaki kimi kurmay subayımız ise bizlerin onur ve şerefini ufacık bile olsun düşünmeyerek bizlere karşı hakaret dolu sözler sarf edebilmekte Harbiyelileri geliştirmektense kendi bireysel çıkarları için her türlü fedakarlığı yapmakta olup Harbiyelilere sürekli onur kırıcı cezalar vermektedir...Verilen konferanslara harbiyelilerin ilgisi! Videoda nettir. Bunda yoğun programlarda savrulmalarının da etkisi vardır.” İfadelerinin bulunduğu,
“konferansta uyuyan harbiyeliler.DAT” isimli video dosyası içerisinde; Harp Okulu öğrencilerinin konferanslarda uyurken çekilen görüntülerin bulunduğu, görüntü kaydının “mali.doc” isimli belgede Kara Harp Okulunun eğitim sistemi hakkında ileri sürülen iddiaları doğrulamak için çekildiği,
“NER 2 1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Neriman AYDIN isimli şahsa değişik tarihlerde gelen ve gönderilen epostalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili açık kaynaklardan alınan belgelerin yer aldığı, belgenin tamamının 134 sayfadan ibaret olduğu, söz konusu belgede;
-Neriman AYDIN adıyla 19.08.2003 tarihli Bilgi notu başlıklı alt kısmında “paşa ile yapılan görüşmeye hatırlatma notu” ifadesi yer alan notta; “Bu, Türk Milleti ile Türk Ordusunun 65 yıl aradan sonra ilk buluşması, Türk Tarihinin bu anlardan hoş bir gülümseme ile bahsedeceği inancındayım. Sanırım daha önce ne Siz Türk Silahlı Kuvvetleri ne de Biz Türk Milleti hazırdık… Benim Ülkemde toplumun hemen her kesiminden kendisine hizmet eden, kendisine mensup olduğu ülkesinden daha bağlı insan yetiştiren ABD’ye ve AB ülkelerine karşı; Siz asli unsur Türk Soyunu ülkemiz için, devletimiz için ayakta ve hayatta tutmayı başaramadınız. Değerli Büyüğüm, Biz 65 yıldır Sizi bekliyoruz.... Ama ortada yoksunuz... Yolumuz ölmek ve öldürmek ihtimalleriyle doludur. Bu tehlikeyi Biz göze aldık, Siz de alıyorsanız başlayalım deriz …Değerli büyüğüm Türk Milleti gerçekleri ve gerçek olmayanları bilmektedir. Farklı düşünüyorsanız bu düşüncenizden vazgeçmenizi tavsiye ederiz. 150 likler listeleri hazırlayan Türk Milleti, 150 binlikler, 15 milyonluklar listeleri de hazırlayabilecek idrak ve şuurdadır” Şeklinde beyanların yer aldığı,
-Neriman AYDIN adıyla 10.10.2003 tarihli Veli Küçük isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Paşam, 65 yıldır ihanette sınır tanımayan 65 yıllık Ankara Hükümetlerinden aksi bir tavır ve davranış beklememiz Türk ulusu olarak gaflette olduğumuzu gösterir. Bunun bilincindeyiz. Türk Ulusu olarak bütün beklentilerimiz Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapacaklarına yöneliktir… Bizi yanıltan Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihanette sınır tanımayanlar üzerinde etkin ve etkili olamama duruşudur.” Şeklinde beyanların yer aldığı,
-Neriman AYDIN adıyla 05.03.2004 tarihli Jandarma Genel Komutanı Org. Şener ERUYGUR isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Değerli Büyüğüm, 2003 Ağustos ayında şahsımı kabulünüzde Yüksek Makamlarınıza bir iki cümle ile açıklamaya çalıştığım, tedbir alabileceğiniz düşüncesiyle, özellikle Devlet-Millet ve Ülke güvenliğimizle doğrudan alakalı olan, şahsınızda Türk Silahlı Kuvvetlerinin birçok bilgi ve belgeye kolaylıkla ulaşabileceği konuyu ayrıntılı olarak bir kez daha Asıl Ellere iletmenin bir Türk Evladı olarak görevim olduğu inancındayım… Türk Ulusu bu konuda endişelidir Paşam. Bir tarikat sapığının henüz Başbakan değilken bile Kıbrıs’ı, Kıta Sahanlığını, Ermenistan, Kürdistan tavizlerini emperyalist babalarına söz vermiş icraatlarının yanında, Menderes’in yaptıkları solda sıfır kalmaktadır. Kaybettikten sonra kelle alınması Kıbrıs’ı geri getirmeyecektir Paşam. Türk Ulusunun düşünceleridir. Türk Ulusuna açıklamalarınızda, endişelerinizde dış merkezlerin saldırılarını, yerli maşaların azgınlıklarını göğüsleyebilecek güçte olduğunuza şüphemiz yoktur. En önemlisi Türk Ulusu emrinizdedir Paşam. Kıbrıs’ı ilhak ettiğinizi açıklamazsanız ilk cephemiz düşmüş olacak ve arkası çorap söküğü gibi gelecektir…Bunu durdurun Paşam, lütfen durdurun..” şeklinde beyanların yer aldığı,
-Neriman AYDIN adıyla 18.03.2004 tarihli Hayri B. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…geçen hafta sonu Jandarma Genel Komutanlığın’da Paşa’nın emriyle bir toplantıya çağrıldım... Konuşulan ve paylaşılan konuları ancak karşılaştığımızda Size aktarabilirim.” şeklinde beyanların yer aldığı,
-Neriman AYDIN adıyla 06.09.2004 tarihli Tümgeneral Sabri D. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…Türk Ulusuna 85 yıl önce biçilen sömürge gömleğini 1923- 10 Kasım 1938 den beri 66 yıldır yeniden ısrarla giydirmeye çalışan emperyalistler ve işbirlikçilerine gerekli dersi bir kez daha olmak üzere yine Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Ulusu birlikteliği vereceğine inancımız tamdır. Gizli Öncülüğünüz kaçınılmazdır.” Şeklinde beyanların yer aldığı,
“NER-AY 7.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Neriman AYDIN isimli şahsa değişik tarihlerde gelen ve gönderilen epostalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili açık kaynaklardan alınan belgelerin yer aldığı, belgenin tamamının 169 sayfadan ibaret olduğu,
“plazma tarihçesi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde: şüpheli Ercüment OVALI isimli şahsın 31.08.2007 tarihinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’a hitaben yazdığı ve tamamı 9 sayfadan ibaret mektup olduğu, söz konusu mektup içerisinde; “ … Ülkemin benim uzman olduğum alanda iki büyük gereksinimi vardı… Ülkemizin her yıl 300 milyon dolar ödeyerek satın aldığı bazı ilaçları (insülin gibi), dokuları ve hatta gerektiğinde biyolojik silahlar üretebilecek bir biyoteknoloji merkezi idi… Her türlü silaha karşı tedbire sahip olmasına rağmen Biyolojik silahlarla savaşma konusunda yeterli hazırlığı olmayan ülkeme biyolojik savaş endüstrisini kurmaktır. Nitekim bu gün 1 trilyon borcu olan, zorlukla ayakta kalan bu küçücük şirkete, onun yaratıcısı olan bana yapılan ulusal ve uluslar arası saldırının 2 nedeninden biri ATİ tesislerinin 15 günde bu silahı üretece hale gelebilecek şekilde dizayn edilmiş olması…” şeklinde beyanların yer aldığı,
“YAZI-1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Neriman AYDIN’a değişik tarihlerde gelen ve gönderilen e-postalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili medya vs. temin edilen belgelerin bulunduğu 105 sayfadan ibaret belgede:
-NOYAN ÇALIKUŞU [mailto:h033223@kho.edu.tr] isimli e-posta adresinden 09.10.2006 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “Merhaba Neriman Teyzecim, … Bir Harbiyeli olarak diğerleri gibi kendimi milli konularda eksik hissediyorum. Bana birkaç kaynak gönderebilir misiniz? …Saygıdeğer Kemal Amcama çok selamlarımı iletin.” şeklinde beyanların yer aldığı,
-Neriman Aydın tarafından 09.10.2006 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen e postada; “Merhaba Teyzesi… Evet çalışmalar son hızla devam ediyor, Türk Milletinin feraseti ve Tanrı vergisi hasletleri bizlere her gün yeni mucizeler yaşatıyor. Bunları gördükçe daha fazla heyecan ve yüksek oranda enerjimizle çalışmalarımıza devam ediyoruz, canım Teyzesi. Bir kaç gün önce biz de Kemal Amcanla senden söz ettik… Sen öyle bir insanla tanıştın ki, seni her konuda yetiştirecek, geleceğe hazırlayacak engin bir bilginin sahibidir kendisi. Zaten böyle olduğu için bizlere önderlik yapmaktadır… Bayramdan sonra Kemal amcan bir hafta sonunu sana ayırmak istiyor... Ne zaman müsait olursan beni arayabilir söyleyebilirsin Teyzesi...” ifadelerinin bulunduğu,
-NOYAN ÇALIKUŞU [mailto:noyan.selda@gmail.com] isimli eposta adresinden 26.10.2006 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “…Siz ve Kemal Amcamın aynı coşku ve heyecan ile biz Harbiyelilerin timsali olması dileklerimle...”şeklinde beyanların yer aldığı,
30112007136.jpg, DSCF1625.JPG, DSCF1626.JPG, DSCF1631.JPG, DSCN1177.JPG, DSCN1179.JPG, DSCN1183.JPG ve P1000835.JPG isimli resim dosyaları içerisinde; yer ve zamanı belli olmayan bir toplumsal gösteri yürüyüşü ile şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ isimli şahsın mezuniyet töreninde çekilmiş fotoğrafların olduğu,
07 NOLU CD içerisinde; “Bel1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Neriman AYDIN’a değişik tarihlerde gelen ve gönderilen e-postalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili medya vs.temin edilen belgelerin yer aldığı 130 sayfadan ibaret belgenin olduğu,
-Neriman Aydın tarafından 10.01.2007 tarihinde ismail / adana isimli şahsa gönderilen e postada; “…Büyüğümüz bir müthiş Türk olup, bize 4.5 yıldır Önderlik yapmaktadır. Türk Mİlletinin oylarıyla Türkiye Büyük Milleti Meclisi hükümetlerine kavuşanların 10 kasım 1938 saat 9:06 dan beri hiristiyan ve yahudi emheryalist düşmanlarımızla işbirliği yaparak TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE TÜRK MİLLETİNE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E TÜRKİYE'YE TÜRK ORDUSUNA TÜRK BAYRAĞINA ihanet edenleri ve arkalarındaki düşmanlarımız israili amerikayı ingiltereyi ve avrupa birliği ülkelerinin üzerimizdeki işgal emellerini durdurmak ve Devletimizin iradesine sadece Mustafa Kemal Atatürk'ten ve Türk milletinden emir alan Türk Milletinin evlatlarını hakim kılmak için büyük bir mücadelinin öncüsüdür Büyüğümüz.
Ne MİT'in ne Ordunun ne CIA nın ne Mossad'ın ne MI5 in ne alman istihbaratının adamı değildir, mason değildir. Hiç bir siyasi teşkilatın derneğin vakfın sivil toplum kuruluşlarının üyesi değildir. Türk Milletine mensuptur M Kemal Atatürk'ten emir almaktadır. İlahi manada emirleri Yüce Allah'tan ve sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed'ten almaktadır…Davamız Türkiye Cumhuriyetini kaybetmemek davasıdır... ihaneti cezalandırmak davasıdır...” Şeklinde beyanların yer aldığı,
-Neriman Aydın tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen e postada; “…Türk ordusunun üst rütbedeki amerikancı -mason paşalar alt rütbedeki Atatürk neferi subaylar tarafından saf dışı bırakılırsa emperyalist halim ne olur diye tereddüt ettiğinden Türkiye'ye vurmayı geciktirmişlerdir... Yoksa Türk Milletini sindirmeyi çoktan başarmışlardır... hem de Atatürk'e sövdürerek… İstanbul’dan misafirlerimiz vardı, Şifre Çözüldü Kitabının yazarı Ali Özoğlu Bey... Sabahladık... Ama ne sohbet Teyzesi... 10 gün öncede Kemal Amcan Karadeniz de özel bir TV kanalında 1 saat konuştu, yalnız o konuştuktan sonra programı yayından kaldırdılar, bütün Karadeniz ayakta...” eklinde beyanların yer aldığı,
-Neriman Aydın tarafından 20.02.2007 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa yazılan mektupta; ““Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır. Onun içindir ki, ulusal yayın kuruluşlarında şimdilik program yapmasını milletimizin geleceği için sakıncalı görmekteyiz benim Sevgili kardeşim.. Türk Milletini bu güzellikten yoksun bırakmamaktır tüm emelimiz, amacımız. Onun içindir ki bugünlerde bir tv programı kendisine sizin de bizim de engel olamayacağımız zararlar verebilir. Ama aynı düşüncenin neferleri olarak sizler, Büyüğümüzün yerine ortak tespit ve düşüncelerimizi tv programlarına katılarak milletimize duyurabilme fırsatlarınız olursa bunlar milletimizin geleceğini emin ellerde gördüğümüzün işaretleri olacaktır… Biz sizin de tv yayınlarına çıkmanızı sakıncalı görmekteyiz… Ancak yine karar Önderimizin ve sizindir… Kemal Aydın’dan ve Ali Özoğlu’ndan birer tane daha olsaydı keşke, ama yok… yok yok.. Öncelikli görevimiz sizi gücümüzün yettiğince korumaktır… ” ifadelerini bulunduğu,
-Noyan ÇALIKUŞU tarafından 20.02.2007 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “Değerli büyüklerim Kemal Amcam ve Neriman Teyzem… Siz büyüklerimin bizlere vermekte olduğu fikir beyanatları, ileride atılacağımız kıta hayatında bizim görevlerimiz nazarında çok stratejik bir noktaya sahip olacaktır… Türk Yurdu içerisinde, oluşturulmak istenen "etnik ekalliyet" kümeleri, büyük bir ihanetin pençesindedir ve Sevr Antlaşması'nın önümüzdeki günlerde önümüze konulması ile büyük bir oyunun parçaları olmaktan geri kalamayacaklardır… Siz değerli büyüklerimizin nihayetsiz büyüklükteki bilgi dağarcığından yararlanmak ve sizlerin ruhlarımızı şahlandıran değerli sözlerinizi tekrar dinlemek için huzurunuza gelmek istiyoruz. Affınıza sığınarak pazar günü eğer müsaitseniz çok değerli vakitlerinizi almak istiyoruz. Ellerinizden öper, sağlık ve mutluluğunuzun daim olmasını dileriz. Eren MUMCU, Noyan ÇALIKUŞU” şeklinde beyanların yer aldığı,
-Neriman Aydın tarafından 21.02.2007 tarihinde noyan.selda@gmail.com isimli e posta adresine gönderilen e postada; “Merhaba Teyzesi, Büyüğümüzle görüştüm pazar günü müsait sizlerle görüşecek, aklınıza takılan, sizi rahatsız eden tespitleriniz, sorularınız varsa yazmayı unutmayınız...Bilgilenmek istediğiniz her konuyu da ayrıca not ederseniz, sizler için hepimiz için çok daha faydalı olacaktır…biz değil intikamda ve ihanette yarışanlar ölmeli. Çünkü bu vatanda yaşamayı hak etmiyorlar, bu devletin makamlarını asla hak etmiyorlar... Aldıkları her nefes attıkları her adım haram onlara... haram olduğunu biz biliyoruz onlar da öğrenecekler..Büyüğümüz Kemal Aydın bey adına teyzeniz olarak sevgilerimizi gönderiyoruz ... ” şeklinde beyanların yer aldığı,
-Noyan ÇALIKUŞU tarafından 06.03.2007 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “Merhaba Neriman Teyzeciğim, Cuma günü ile ilgili olarak sizin ve Büyüğümüzün ve Selda‘ nın isimlerini yazdırdım. Sizleri Atamızın mezun olduğu Harbiye de görmekten, sizin gibi Atatürk ün açtığı yolu kapattırmamaya yeminli, yüksek vatan sevgisiyle dolu saygıdeğer Büyüklerimin buraya gelmesinde bir vesile olmaktan onur duyuyorum. ” şeklinde beyanların yer aldığı,
19 nolu Cd içinde; DSCF1597.JPG, DSCF1631.JPG, DSCF1681.JPG ve PICT0056.JPG isimli resim dosyaları içerisinde şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin mezuniyet töreninde çekilen fotoğraflarının bulunduğu saptanmıştır.
c-Telefon Görüşmeleri
15.07.2008 günü saat 22.30’da Fatih adlı şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; Doğukan’ın “Siyasetçi var değil mi siyasetçi ruhu var bende” dediği, Fatih’in “... bak konuşmalarımızla bunlardan bahsediyo... MEVZULARA GİRİYORSUN ÇOK SEVİYORUM. ERGENEKON MU, AAA NE KADAR KÖTÜ ŞEY DİYOSUN” dediği, Doğukan’ın “Kardeş sıkıldım burada, bi de girelim oranın ortamını görelim diyorum. NE VAR A...KOYUM HER GÜN DIŞARIDAYIZ Bİ DE GİRELİM ORDA YATALIM BİRAZ. NE İŞİMİZ VAR BURDA, HEM KEMAL AMCAYI YALNIZ MI BIRAKACAZ, ADAM İÇERDE, AÇ... YAZIK ADAMA GÜLMEYELİM YA...” dediği, Fatih’in “Oğlum ne manyak adamsın sen ya, Haydar ne yapıyor Haydar” dediği, Doğukan’ın “SÖYLE DE ALKOLÜN ETKİSİ BU DE, ALKOL ETKİSİ, ONDAN ÖYLE DİYO DE, HANİ DİNLİYOLAR YA. Fatih abi biz HAYDAR’la sabah görüştük işte biraz…Kardeş ben geçeyim, içeride haberleşiriz seninle tamam mı, sağolasın aradığın için, var mı bi isteğin” dediği,
16.07.2008 günü saat 13.36’da şüphelinin telefonuyla arayan Halil İbrahim adlı şahsın Oğuz adlı şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; Halil İbrahim’in “He reis şimdi bizim bi Doğukan var ya bu yurttan Mimarlık Mühendislikte okuyo.” Dediği Oğuz’un “Biliyorum reis” dediği, H.İbrahim’in “He onu biliyon değil mi, onun dün bi olayı olmuş da. Biriyle kavga etmiş birkaç kişiyle. Ondan sonra bu eleman şikayetçi falan olmuş. Bu çocuğun da Erasmus işi felan var biliyor musun. Ondan sonra, eleman şey Eskişehir’li, ondan sonra it kopuk tayfasındanmış böyle şey. Bunu bulup bizim şey yapmamız lazım şimdi, şikayetini geri aldırmamız lazım, yani en azından konuşmamız lazım, işte şey olmaması için.” dediği, Oğuz’un “He he anlaşıp uzlaştırıp şikayeti geri al…” dediği, H.İbrahim’in “Yalnız yalnız Eskişehir’li olduğu için buna biz yani ulaşamayız muhtemelen. Ondan sonra senin hani Eskişehir’den tanıdıkların felan var ya bi şey yapsan.” dediği, Oğuz’un “Tamam tamam başkan yapalım” dediği, H. İbrahim’in “He doğrudur. Ya neyse işte, bu çocuğun adı İrfan Fıçı anlatabildim mi? İrfan Fıçı, bu neferden falan, bizleri falan muhakkak bilirler bunlar yani, zaten şeymiş biraz bizimkiler dövmüşler de yani çocukları. Ondan sonra yani mevzu önce yani şey yapmak hani şu şikayetini geri aldırak da öbürleri kolay diğeri kolay, sana zahmet sen onunlan bi ilgileniver ya tamam mı? Sen de işte neferden falan artık tanıdıklarına falan şey yaparsan sokaktan.” dediği, Oğuz’un “Hıhı. Tamam, ben bugün ilgileneyim Başkan.” dediği konuşmalardan şüphelinin dövdüğü bir şahsın şikayetçi olmaması için baskı kurmayı planladıklarının anlaşıldığı,
17.07.2008 günü saat 13.15’te şüphelinin Mehmet Emin adlı şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; Mehmet Emin’in “Oğlum o gün orda olay yapan sen miydin?” diye sorduğu Doğukan’ın “Nerden çıktı bu şimdi.” dediği, Mehmet Emin’in “Sen miydin değil miydin? Oğlum gittim ben orda polisler felan gördüm. Ne biliyim içim rahatsız oldu biraz ya. Orda telefon numaranı felan bulmaya çalıştım bi kızı aradım a...koyum senin telefon numaran diye. Ulaşamadık o gün he.” dediği, Doğukan’ın “Bizdik ya, bizdik bizdik.” dediği, Mehmet Emin’in “Oğlum ne yapıyon ya ne oldu? Polis felan götürdü mü sizi? Ne oldu bişey oldu mu orda a...koyum.” dediği, Doğukan’ın “Sorun yok ya birşey yok. Yok ya, bu numara senin mi. He tamam, sonra konuşuruz, ararım ben seni tamam?” diye o an konunun telefonda görüşülmesini engellemeye çalıştığı, Mehmet Emin’in “Yanlışlık yapıyon, a...koyum. Sınıfta 50 tane erkek var a...koyum, söyle, anasını da s..z bacısını da s..z yani orda.” diyerek şüphelinin karıştığı yasadışı olaylarda arkasında destek olarak önemli bir güç bulunduğunu belirttiği,
El konulan Samsung E-490 marka cep telefonunun yapılan incelemesinde gelen mesajlar bölümünde; 26.05.2008 günü saat 23.29’da “0 545 467 88 99 numaralı Mehmet Ali ÇELEBİ’ye ait telefondan “kardeşim nasılsın irtibatı koparmak yok beraber büyük işlere imza atacağız görüşmek üzere” yazıldığı, 07.06.2008 günü saat 01.01’de 0 554 8149785 numaralı telefondan gelen mesajda “s.a DERİN DEVLET nasılsın kardeşim……” yazıldığı, 27.04.2008 günü saat 23.44’te 0 544 9580506 numaralı telefondan gelen mesajda “DERİN DEVLET nerdesin ben avcı, yurtta, avcı vadiye insin mi” yazıldığı, yine aynı gün saat 23.44’te 0 544 9580506 numaralı telefondan gelen mesajda “sana tavsiyem o DERİN SULARDA FAZLA YÜZME BOĞULURSUN” yazıldığı, 14.05.2008 günü saat 23.27’de 0 545 467 88 99 numaralı telefonu kullananan Mehmet Ali ÇELEBİ’nin gönderdiği mesajda; “iyi akşamlar ben Mehmet Ali Çelebi, Doğukan senin için zor ama yasadığın olay, kaç kişi muhatap oldunuz ve hatırlayabildiğin isimleri bir rapor şeklinde hazırlayabilir misin, Türk Devleti mutlaka yarar görecektir” şeklinde mesaj gönderdiği,
-Doğukan YORULMAZ isimli şahısa ait olan Samsung E-490 marka cep telefonu ve 89902860310054588085-12 K seri numaralı sim kart (0555 719 01 93 numaralı) üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; 0 544 9580506 telefon numarasına ait telefondan 20.07.2008 tarihli ve saat 19.39’da gönderilmiş mesajda “Vay be…!kardsm vatanimda bayraklarm iniyor, pasalarım tutuklanyr, hainler kuduruyor, partiler kapatılmiyor, ben bir TÜRK genci olarak ne yapmalıym dagami cikiyim.” mesajının yazılı olduğu tespit edilmiştir.
d-Örgütsel İrtibatlar
Şüpheli Doğukan YORULMAZ’ın telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda; Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ ile 57 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Ergenekon terör örgütüne yönelik yapılan soruşturmada çeşitli şüphelilerden ele geçirilen DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İÇİN ÖNERİLER (MASTIR PLAN ÖN ÇALIŞMASI) isimli dokümanda, terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanma faaliyetlerinin hedeflendiği ve bu hedefin gerçekleştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Gizli tanık Kıskaç’ın beyanlarında, şüpheli Kemal ve Neriman Aydın’ın da aralarında bulunduğu örgütün Kuvayı Milliye uzantısının gizli bir toplantısında genç subaylara örgüt adına rozet takıldığı belirtilmektedir.
Soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısların Ergenekon Terör Örgütünün hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hayati derecede önem verdikleri Türk Silahlı Kuvvetlerine sızabilmek için bir kısım Harp Okulu öğrencilerine ve bir şekilde herhangi bir askeri okuldan ayrılmış olan kişilere çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdıkları dosya kapsamıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yine soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin iddianamenin giriş kısmında belirtilen alışılmış terör örgütlerinin kullandığı yöntemlerden farklı olarak devletimizin temel kurumlarını karşılarına almak yerine devletin bütün kesimlerinde bulunan görevliler arasında örgütlenmeye çalıştıkları, bu bağlamda Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmaya özel bir önem verdikleri anlaşılmaktadır.
Bu amaç doğrultusunda hareket eden ve bu amacı gerçekleştirme konusunda Ergenekon Silahlı Terör Örgütütarafından görevlendirildikleri anlaşılan şüpheliler Neriman Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu’nun şüpheli Kemal Aydın’ın emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, Kara Harp Okulunda okuduğu sırada bir şekilde ulaştıkları şüpheli Mehmet Ali Çelebi’yi örgüte kazandırdıkları, bu aşamadan sonra da şüpheli Mehmet Ali’nin harp okulunda okuyan veya şüpheli Doğukan gibi askeri okuldan herhangi bir şekilde ayrılmış olan diğer öğrencilerin örgüte kazandırılması konusunda rol oynadığı, şüpheli Doğukan’ın bu amaçla samimi olduğu Haydar adlı arkadaşı aracılığıyla bilge bir kişi olarak gördükleri şüpheli Kemal Aydın ile tanıştığı, sonrasında da şüpheli Kemal Aydın’ın yönlendirmesiyle şüpheli Durmuş Ali Özoğlu ile tanışmasının sağlandığı, yapılan bu çalışmaların sonunda adı geçen şüphelinin örgüte katılmasının sağlandığı, her fırsatta şüpheli Kemal ile buluşma temin ettiği, Kemal Aydın’a onun yerine hapse girip yatmayı düşünecek kadar derin bir bağlılık taşıdığı, örgüte bu şekilde dahil olan bu kişilerin örgütün amaçları doğrultusunda eğitilmeleri konusunda seminer adı altında sık sık gizli toplantılar yapıldığı, gizli yapılan bu toplantılarda başta şüpheli Kemal olmak üzere Neriman ve Durmuş Ali’nin Ergenekon Terör Örgütü’nün propagandasını yaptıkları, şüpheliler Kemal ve Neriman Aydın’ın bir yandan Genelkurmay Başkanlığı ile ortak hareket ettikleri ve yapılan faaliyetlerden Genelkurmay Başkanlığının haberinin bulunduğu konusunda bir hava oluşturdukları, bir yandan da hem subay adayı askeri öğrencilerle hem de askeri okuldan ayrılmış öğrencilerle çok yakından ilgilenip onları etkilemeye ve güven kazanmaya çalıştıkları, şüpheli Doğukan’ın Durmuş Ali, Kemal ve Neriman’a bağlı faaliyet yürüten Mehmet Ali’nin emir ve talimatlarına uygun hareket ettiği, Mehmet Ali’nin Doğukan gibi askeri okuldan ayrılan diğer kişilerle Doğukan’ın aracılığı ve yönlendirmesiyle bir faaliyet yürütmeyi planladığı ve bu amaçla ondan bu isimleri tespit edip haklarında rapor düzenlemesini istediği, Doğukan’ın bu talimatı da yerine getirdiği, şüpheliler Kemal Aydın, Neriman Aydın, Durmuş Ali Özoğlu ve Mehmet Ali Çelebi’nin askeri öğrencileri ve okuldan ayrılan öğrencileri Türkiye Cumhuriyetinin yasama ve yürütme organına karşı kışkırtarak yönlendirdikleri, şüpheli Doğukan’ın örgüte kazandırıldıktan sonra örgütün üniversitedeki etkili ve arkasında önemli bir güç bulunan bir temsilcisi konumuna gelerek çevresini şüpheli Kemal Aydın ve Mehmet Ali Çelebi’nin emir ve talimatları doğrultusunda yönettiği anlaşılmaktadır.
Şüphelilerin faaliyetlerinin deşifre olmaması için çalışmalarını gizlice yürüttüğü, kendi aralarındaki örgütsel irtibatı sağlamak için sivil kişiler aracılığıyla temin ettikleri isim ve yer kaydı bulunmayan özel cep telefonu hattı kullandığı ve bunu diğer arkadaşlarına da sağlamaya çalıştığı, örgüt üyelerinin sızma ve örgütlenme faaliyetlerinin tespit edilmesini önlemek için karşı bir önlem olarak birbirleriyle aralarındaki ilişkileri normal arkadaşlık ve dostluk ilişkisiymiş gibi gösterme çabasına girdiği, askeri okul içinde örgüt faaliyetlerini hücre tipi yapılanma şeklinde sürdürdüğü, oluşan hücre yapılanmasında tüm örgüt üyelerinin birbirlerini tanımamaktadırlar.
Şüpheli Mehmet Ali Çelebi’nin, şüpheliler Kemal Aydın, Neriman Aydın, Durmuş Ali Özoğlu’nun talimatları doğrultusunda Doğukan gibi askeri okulda da örgüt üyesi olarak faaliyet gösterirken askeri okuldan ayrılıp bir üniversiteye girmiş kişileri de takip ederek onların bulundukları yerlerde örgütsel amaçlara uygun faaliyette bulunmaları için eğitip motive ettikleri, Mehmet Ali’nin Doğukan’a çektiği “kardeşim nasılsın irtibatı koparmak yok beraber büyük işlere imza atacağız” yazılı telefon mesajında da olduğu gibi onları önemli örgütsel amaçlara psikolojik olarak hazırlamaktadırlar.
Açıklanan tüm bilgi ve belgeler ile bütün soruşturma işlemlerinden şüpheli Doğukan Yorulmaz’ın; şüpheliler Kemal Aydın, Neriman Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu’nun yönlendirme, emir ve talimatlarıyla ile ve Mehmet Ali Çelebi’nin yönetimi altında Ergenekon Terör Örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içine ve toplumun etkili güç odaklarına sızma faaliyetleri kapsamında hücre şeklinde oluşturulmuş örgütsel bir yapılanmaya dahil olduğu anlaşılmakla;

Şüpheli Doğukan Yorulmaz’ın üzerine atılı ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak suçundan eylemine uyan TCK’nun 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

51- Şüpheli Hatice Bahtiyar
a-Savunmaları,
Emniyet beyanı
Susma hakkını kullanmıştır.
Savcılık beyanı
Toplumsal Dönüşüm Yayınevinin sahibi olduğunu, 1995 ‘ten beri çalıştığını Neriman AYDIN, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nu tanıdığını Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun gayri resmi ortağı olduğunu, editörlük yaptığını, Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN ile 2-3 yıldır tanıştığını, Ergün POYRAZ’ın 2003 yılında kitabını bastıklarını, “Patlak Ampul, Hilafet Ordusundan Arap Türk Partisine, Misyonerler Arasında Altı Ay” isimli kitaplarını bastığını, daha sonra kitaplarını satmayınca anlaşamadıklarını, Fikri KARADAĞ’ı tanıdığını, Ali ÖZOĞLU ile birlikte Kuvayı Milliye’ye üye olduğunu, birkaç defa Kadıköy’deki merkezine gittiğini, Durmuş Ali ÖZOĞLU ile kuruluş aşamasında dernek işleri ile ilgilendiğini, daha sonra istifa ettiğini, Kemal ve Neriman AYDIN ile Durmuş Ali ÖZOĞLU’nu tanıştırdığını, İbrahim ÖZCAN’ı tanıdığını, Kuvayı Milliye’de gayri resmi yöneticilik yaptığını, Toplumsal Dönüşüm yayınlarına gidip geldiğini,
Kuvayı Milliye Derneğinde bulunduğu süre içerisinde Kahraman ŞAHİN’i tanıdığını, kendisini Mehmet Fikri KARADAĞ ile Hüseyin GÖRÜM’ün sürekli yanına girip çıktığını bir nevi korumalık yaptığını, bunun dışında Hüseyin GÖRÜM’ün yakınları olan Raif GÖRÜM ve Yusuf GÖRÜM’ün de gelip gittiğine şahit olduğunu,
Ayrıca 21.05.2008 günü Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde görüşmeyi Durmuş Ali ÖZOĞLU ile birlikte konuştuğunu, görüşmede Kemal AYDIN’ın “Askeri öğrenciler için benim şeyimden geçmiş” derken kastettiği Kemal AYDIN’ın ders verdiğini düşündüğünü askeri öğrenciler olduğunu, Kemal AYDIN’ın bu şekilde konuşup ön plana çıkmak isteyen birisi olduğunu,
Toplumsal haber isimli internet sitesinin sahibi olduğu yayınevine bağlı bir internet sitesi olduğunu, ayrıca Neriman AYDIN’ın bu sitede yazı yazdığını, Durmuş Ali ÖZOĞLU ile Ankaraya gittiğinde evde Noyan ve Mehmet Ali isimli askeri öğrencileri gördüğünü, Toplumsal Dönüşüm sitesinin sahibi olduğu yayınevinin yan kuruluşu olduğu ve yazarlarının çoğunun askeri kişilerden oluştuğunu beyan etmiştir.
b-Elde Edilen Dokümanlar,
Şüpheli Hatice BAHTİYAR’dan el konulan (1) adet Segate marka U6 model ST340810ACE seri numaralı hardiskin yapılan incelemesinde;
“Cudi'den Azerbaycan'a Gizli Savaşın Şehitleri.doc” isimli dosya içerisinde, “Kürt Dosyası her şeyin başlamasına mı neden oldu bilinmez ama bilinen bir şey var ki, üst düzey subayların öldürülme yöntemleri birbirine benziyor.” ile başladığı, içeriğinde Eşref BİTLİS, Zeki DURLANIK, Rıdvan ÖZDEN, Uğur MUMCU gibi bazı subayların, generallerin, yazarların ölüm sebeplerine ilişkin bilgi ve yorumların, terörist başı Abdullah ÖCALAN’ın MİT ile ilişkisine dair bir takım yorumların yer aldığı,
“NERİMAN AYDIN.doc” isimli 3 sayfadan oluşmuş dosya içersinde, “Ordu Cumhuriyet Düşmanlarını Ortadan Kaldıracaktır” ile başladığı, içeriğinde ise, “Mustafa Kemal ATATÜRK, İnkılap, Cumhuriyet, Ordu” konularında yazıları bulunduğu “Hiç kimse seninle aynı şeyleri düşünmüyor, düşündüklerini paylaşmıyor, ama sen düşündüklerini yapıyorsun, eserinle, askerinle yaşatıyorsun, nöbetçinle koruyorsun. 10 Kasımlarda değil her günde yeniden doğuyorsun. Sen Mustafa Kemalsin!..” ifadesi ile son bulduğu,
“NERİMAN AYDIN SON.doc” isimli 4 sayfadan oluşmuş dosya içersinde “Devletin, içine düştüğü felaket uçurumunun derinlik ve dehşetini görmekten aciz olan zavallılar, elbette ciddi ve gerçek çareyi görmemek için gözlerini yumarlar. Çünkü o ciddi ve gerçek çare, kendilerini daha çok dehşete düşürür” ifadesi ile başladığı ve metin kısmının “Yüce Türk Milletine duyururuz… !” ifadesi ile son bulduğu,
“DAVET__METNİ_VE_PROGRAM_8_SAYFA.doc” isimli 8 sayfadan oluşmuş dosya içersinde, “Talat Paşa Komitesi ve KKTC ulusal dava kuruluşları KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf DENKTAŞ’ın Başkanlığında Kıbrıs’ta toplanıyor. (1-2-3-4 Kasım 2007)” başlığının bulunduğu, ayrıca “Talat Paşa Komitesi genişletilmiş Yürütme Kurulu ve KKTC ulusal dava kuruluşları” başlığı altında operasyon kapsamında gözaltına alınan “Ferit İLSEVER, Prof. Dr. Kemal ALEMDAROĞLU, İbrahim BENLİ” isimli şahıslarının adlarının yazılı olduğu,
“Mail adresleri.doc” isimli dosyala içersinde;
“1983_Bagimsiz_KKTC_Kuvayi_Milliye_Hareketi@yahoogroups.com
kibriskuvayimilliyecephesi@yahoogroups.com
kuvayimilliyehareketi@yahoogroups.com
Kuvayi-Milliye@yahoogroups.com
ulusalbirlik@yahoogroups.com
Digi-Security@yahoogroups.com
acik-istihbarat@yahoogroups.com” internet adresleriyle birlikte birçok e posta grup adreslerinin de kayıtlı olduğu,
“PROTOKOL LİSTESİ.doc” isimli dosyala içersinde; Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında göz altına alınan “Neriman AYDIN, Kemal AYDIN, İlhan SELÇUK, Mustafa BALBAY, Tuncay ÖZKAN, Erol MÜTERCİMLER” isimli şahısların da isimlerinin bulunduğu liste olduğu,
“Yazılar.doc” isimli 50 sayfadan oluşmuş İçişleri Bakanlığına Ait “GİZLİ” dereceleri 2002 yılına ait İstanbul Büyükşehir Belediyesinde yapılan incelemelerle ilgili müfettiş raporlarının olduğu,
Şüpheliler Neriman AYDIN, Durmuş Ali ÖZOĞLU, Kemal AYDIN, Mehmet Ali ÇELEBİ’ den el konulan dijitallerde yapılan incelemelerde bulunan “NER8.doc” isimli dosyanın aynısının şüpheli Hatice BAHTİYAR’ dan el konulan hardisk içersinde de olduğu,
“ALB-1.doc” isimli 59 sayfadan oluşmuş dosyanın “ÇOK GİZLİ” içerikli belge olduğu, içeriğinde ise Mülkiye Başmüfettişi C. E. tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili olarak yürütülen bir soruşturma ile ilgili bilgilerin olduğu,
“ALB-2.doc” isimli 48 sayfadan oluşmuş, dosyanın “ÇOK GİZLİ” içerikli belge olduğu, içeriğinde ise Mülkiye Başmüfettişi C. E. tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili olarak yürütülen bir soruşturma ile ilgili bilgilerin olduğu,
“ALB-3.doc” isimli 57 sayfadan oluşmuş dosyanın “ÇOK GİZLİ” içerikli belge olduğu, içeriğinde ise Mülkiye Başmüfettişi C. E. tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili olarak yürütülen bir soruşturma ile ilgili bilgilerin yer aldığı;
“ALB-4.doc” isimli 57 sayfadan oluşmuş dosyanın, “ÇOK GİZLİ” içerikli belge olduğu, içeriğinde ise, Mülkiye Başmüfettişi C. E. tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili olarak yürütülen bir soruşturma ile ilgili bilgilerin olduğu,
“ALB-5.doc” isimli 96 sayfadan oluşmuş dosyanın “ÇOK GİZLİ” içerikli belge olduğu, içeriğinde ise, Mülkiye Başmüfettişi C. E. tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili olarak yürütülen bir soruşturma ile ilgili bilgilerin olduğu,
“ALB-6.doc” isimli 61 sayfadan oluşmuş dosyanın “ÇOK GİZLİ” içerikli belge olduğu, içeriğinde ise, Mülkiye Başmüfettişi C. E. tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili olarak yürütülen bir soruşturma ile ilgili bilgilerin olduğu,
“ALBAYÖ~1.DOC” “ALBAYÖ~2.DOC” “ALBAYÖ~3.DOC” ALBAYÖ~4.DOC” “ALBAYÖ~5.DOC” “ALB3_5~1.DOC” isimli çok sayıda sayfadan oluşmuş dosya içeriklerinin “ÇOK GİZLİ” belgeler olduğu, içeriğinde ise Mülkiye Başmüfettişi C. E. tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili olarak yürütülen bir soruşturma ile ilgili bilgilerin olduğu,
“BEBEK KATİLİNİN KONUŞMA KAYDI.wmv” isimli dosya incelendiğinde, yaklaşık 45 dakikalık bir ses ve görüntü dosyası olduğu, görüntünün başlangıcında terör örgütü elebaşı Abdullah ÖCALAN’ın konuşmasının bulunduğu, belge içeriğinde teröristlere ait çeşitli resimler ve görüntülerin bulunduğu, bu şekilde terör örgütü PKK’nın propagandasının yapıldığı,
“BirGaziSesleniyor.pps” isimli dosya incelendiğinde, dosyanın 27 slayttan oluşmuş Powerpoint sunumu olduğu, ilk slaytın “Bu yazıyı kaleme alan Emekli Astsubay Oktay YILDIRIM, Güneydoğu’da yıllarca çarpışmış yiğit ve kahraman bir Türk evladıdır” ifadesi ile başlayıp sunumun sonunda “Varlığım Türk varlığına armağan olsun… Oktay YILDIRIM 27 Kasım 2005” ibareleriyle bittiği, sunum içeriğinde ise kamuoyunda “Şemdinli Olayı” olarak bilinen konuyla ilgili yazıların olduğu,
“FOTO FENERBAHÇE 104.jpg”,“Resim 126.jpg”, “Resim 144.jpg”, “Resim 152.jpg”, “Resim 153.jpg”, “DSC_0043.jpg”, “DSCN0651.JPG”, “emin gürses.jpg”, “Haber1_foto1kıbrıs222222.jpg”, “haber1_foto2kıbrıs.jpg”, “Resim 303.jpg”, “Resim 306.jpg”, “Resim 308.jpg”, “ALİ 245.jpg”, “ALİ 246.jpg”, “alemdaroğlu.jpg”, “haber1_foto2kıbrıs.jpeg” isimli dosyalar incelendiğinde; Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında haklarında soruşturma yapılan Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU, Sanık Doğu PERİNÇEK, Sanık Emin GÜRSES, Sanık Kemal ALEMDAROĞLU, Sanık Kemal KERİNÇSİZ, Sanık Sevgi ERENEROL, Şüpheli İbrahim ÖZCAN, Şüpheli Hatice BAHTİYAR’ın değişik şahıslarla resimlerinin olduğu,
“KAMP SORUMLULARI.jpg”, “KAMP SORUMLULARI11.jpg”, “KAMP SORUMLULARI2.jpg”, “KAMP SORUMLULARI5.jpg”, “KAMP SORUMLULARI8.jpg”, “KAMP SORUMLULARI10.jpg”, “KAMP SORUMLULARI12.jpg”, “KAMP SORUMLULARI3.jpg”, “KAMP SORUMLULARI4.jpg”, “KAMP SORUMLULARI6.jpg”, “KAMP SORUMLULARI7.jpg”, “KAMP SORUMLULARI9.jpg” isimli dosyalar içeriğinde PKK terör örgütünün kamp alanlarının ve sorumluların adlarının detaylı olarak yazıldığı görülmüştür.

c-Telefon Görüşmeleri
Tape No:6542, 03.01.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K. AYDIN’ın “Biliyorum zaten sen Allah bazı insanları uğraşmak için yaratmış” “Onlardan birisi Hatice birisi Meryem ana” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Bundan itirazımız yok abi” “Bunu görev olarak yapıyoruz” “Kutsal görev olarak yapıyoruz” dediği, K. AYDIN’ın “Sağol bu ülkenin keşke Haticeleri Nerimanları çok olsaydı” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Olacak inşallah yani çoktan çoktan öte az ve öz olması daha iyi abi” dediği,
Tape No:6806, 09.01.2008 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun telefonundan Hatice BAHTİYAR ile İ. Z.’in yaptığı telefon görüşmesinde özetle; H. BAHTİYAR’ın “Evet şey Türk Dil kurumuna göre şey yapıyoruz abicim düzeltiyoruz boşuna editörlük yapmıyoruz burada” “Tamam abi niye çekineyim, bide şey şu şeylerden bir haber varmı Kartlardan birşey yapabilecenmi kartlara” dediği, İ. Z.’in “Sizin karlar vallahi aradık hiç yanaşmıyor yani şey H. ALBAY varya yeni adam, verdik işte beni aşar bu işler falan filan diyor, o yüzdende bende çekmedim yani size”dediği, H. BAHTİYAR’ın “Ha anladım ne olması gerekiyo şimdi söyle bana” “Bi paşanın mı şey olması lazım” dediği, İ. Z.’in “O belgeleri doldurması lazım belgeyi imzalaması lazım” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Ha o belgelerde bana lazımki bi paşaya göndereyim imzalasın sen o belgeleri doldur bana gönder İsmet abi o zaman” “Tamam geldiğinde getir burda doldururuz Bende Bi Paşa Ayarlayım” dediği, İ. Z.’in “Tamam konuşuruz kime gönderecen olurmu olmazmı öyle her paşada olmuyor yani” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Niye Tümgeneral felan olmaz mı” dediği, İ. Z.’in “olur,yok emekliyse emekliyse olmaz” “Çalışan paşa lazım Tuğgenarel lazım M. paşaya gideriz ne yapalım” dediği, H. BAHTİYAR’ın “M. paşa C. Paşamı” “Yav sana nazımız geçiyo sayın paşam sen halledersin canım paşam” “Yaz asker ve vatan” dediği, İ. Z.’in “Nolmuş asker ve vatan” dediği, H. BAHTİYAR “Onunla ilgili bir yazı istiyoruz, senin ismin olmayacak ama Ali beye lazım şöyle okkalı bir yazı” “Yav sürpriz sürpriz görürsün sen güzel bir şey yaz genel anlamda Türkiye ile ilgili,Türkiye gündemiyle ilgili,Türkiye gündemiyle ilgili işte askeri dinsiz imansız gösteriyorlar bilmem ne askerle vatanın bütünleşmesi bütünlüğünü anlatır bir yazı,tamam mı” dediği, İ. Z.’in “Tamam yazarız ne zaman istiyorsun” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Hemen istiyorum bir kaç güne kadar, 1 hafta süren var, Önsöz Asker ve vatan şey varya İ. Albayın kitabı varya ona önsöz olacak” “Biliyorum İsmet abi yazacağını en güzel yani senin yazacağına inandığımız için valla o görevi sana verdik abicim kutsal bir görev bu biliyosun onun için yani” dediği, İ. Z.’in “Hem diyorsunuz para yok tırmanıyoruz, diyorsunuz hemde böyle işler yapıyorsunuz ben anlamıyorum nerden geliyor bu” “O setide komtana gösterdi şimdi diyo onada o zaman söyledik dedik bundan işte kütüphaneler için gelecek dedik, adam şimdi bekliyor ne gün verecem ben adama” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Tamam ayarlayacam İsmet abi tamam mı bakıcam yani” dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun “Geldiğinde söylerim” “ Söylim söylim, söylim K. PAŞA” dediği, İ. Z. “Ha tamam, tamam yani derecesini biliyim de onu ağırlığına göre yazayım” dediği,
Tape No:11217, 09.01.2008 tarihinde C. K. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; H. BAHTİYAR “Sağol ben de iyiyim var mı arayan soran” dediği, C. K.’nin “Var M. Ş. Korgeneral ona ulaşacakmışsın abla”, ”Bide İ. ALBAYI ACİLEN ARAYACAKMIŞSIN”, ”Birde dünkü E. Üsteğmen aradı ne oldu falan diye” dediği, H. BAHTİYAR’ın “tamam” “ne dedi M. Ş. paşa, V. K. mı aradı” dediği, C. K.’nın “bir tane bayan aradı” “telefon bırakmadı bize ulaşırsa seviniriz falan dedi” dediği, bürolarını irtibat yeri olarak kullandıkları ve daha çok askeri kişilerle ilişkilerinin oluğu,
Tape No:11219, 10.01.2008 tarihinde C. K. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; C. K.’nın “İyi ikinci ordudan aradılar A. N. Ç. görüşmek istiyorlarmış” “Evren diye bir bayan aradı” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Telefonunu aldınmı” dediği, C. K.’nın “Aldım Amerika’da falan diyor Amerika’da mı” “Ulaşamıyoruz diyo onunla görüşmemiz lazım bu üç kitap hakkında diyo” “Telefonunu vereyim 0422 371 36 16” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Eyvallah tamam sen gel de şu depoya git gelirken şeyi getir bana iki paket Andımız kaçlıydı paketi 30 muydu” “İki paket iki paket bi paket al gel depodan da getirirsin gelirken şeyi” “Şeyi getirecen işte” dediği, C. K.’nın “İş yaşamı Kürdistan falan filan” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Yok yok Andımız” dediği, C. K’nın “Sadece Andımız mı getirecem” dediği, H. BAHTİYAR’ın “..... ha çıkışları verecem sana” dediği, C. K.’nın “Çıkışları biz ondan var zaten burda iki paket varda” dediği,
Tape No:6882, 18.01.2008 tarihinde İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; İ. ÖZCAN’ın “Hı aradım Ali nerede” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Ali dışarıda ne oldu” dediği, İ. ÖZCAN’ın “Bu şimdi bir tane pankart var bizde bu Valencia maçına tamam ben geçen fener maçındayım onu aradım herhalde telefonu hiç cevap vermedi” “Şimdi bu Valencia maçına o bizde ki afişler varya” “Artık 1000 tane afiş gidecek Fenerbahçe stadına” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Kim götürecek kim bastıracak” dediği, İ. ÖZCAN’ın “Tamam ben astıracam gelecek onlar alacaklar” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Parası” dediği, İ. ÖZCAN’ın “Parası sana verdirecem” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Ney ben nereden ayarlayacam ben yol parası bulamıyorum ya” dediği, İ. ÖZCAN’ın “Hı parasını sen ayarlayacan” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Ayarlayamam abi para yok ben de ya bilmiyon mu ....??..... ya kesat” dediği, H. BAHTİYAR’ın “(durmuş ali )Yok gelecek 1 saate kadar gelir” dediği, İ. ÖZCAN’ın “Tamam o zaman geldiğinde arasın bir de afişe ne yazdıracağız onu bir düşünsün bir düşün” “O bizde ki asker afişleri varya” “Ben o gün staddaydım Sefa falan o tribüncülerin hepsini topladım biliyor musun” “Hı dedim bu maça bir tane afişlerden abi dedi gönder astıralım biz tanıdık bize söyle nerden alacağımızı ben dedi bunu Türkiye maçlarına o maç iyi bir maç Avrupa bütün Avrupa” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Tamam asker elimizde var 250-300 tane olanı verelim ama bastıramayız diyorum sana” dediği, İ. ÖZCAN’ın “Şey için düşün afiş için ne yazarız” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Tamam Kemal in askerleriyiz işte afiş bitti” dediği,
Tape No:6888, 04.02.2008 tarihinde İbrahim ÖZCAN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; İ. ÖZCAN’ın “Dışarda mısın iyi o zaman H. I. orgeneral nerede şimdi görevli” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Yok yok pardon 2. ordu 2.ordu Malatya” dediği,
Tape No:11218, 09.02.2008 tarihinde C. K. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; C. K.’nın “Toplumsal dönüşüm” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Yaz Cengaver” dediği, C. K.’nın “Bir dakika abla Harp Akademileri Komutanlığı” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Hı hı önce A. K. Kurmay Albay” “Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitü Müdürü” “Araştırmalar nokta ens nokta müd Yeni Levent İstanbul” dediği, C. K.’nın “Ens nokta müdür” dediği, H. BAHTİYAR’ın “284 80 65 bunu da adres defterine geçte” “D. Y. ın var değil mi” “O olması lazım Cengo ya yazdım ben onu eminim” dediği, C. K.’ın “Şey F. G. abla” dediği, H. BAHTİYAR’ın “O da şey ya o da yazılı oğlum şey muharip gaziler derneği diye var ya hani” “Tamam mı D. Y. da var orada bak iyice” Şey gelirse buraya getiriyorsun” “Neco N. Albay” dediği,
Tape No:6589, 29.02.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K. AYDIN’ın “BİZE Bİ EMRİN VAR MI Bİ İSTEĞİN” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Kendinize dikkat edin abi” “…sizin var mı bi isteğiniz benden” dediği,
Tape No:6606, 19.03.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K. AYDIN’ın “Sizin emrinizde sağol emrinizde olduğumu bilmenizi istiyorum canım benim sizi çok öpüyorum” “Emirlerinizi bekliyorum” dediği,
Tape No:11220, 20.03.2008 tarihinde C. K. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; C. K.’nın “Toplumsal dönüşüm” “Bu Tüzün hanım aradı şimdi” “Çekiç güçleriyle andımız olsun ki bu toprakların mailini atmamışsın ona” dediği, H. BAHTİYAR’ın “sen ne yaptın” dediği, C. K.’nın “Neyi o.. çocuğu beni takip ediyor” “Veysel denilen p. Ali abiyi aradım ya” “Yok ya yanında da iki tane de çakal var” “O.. çocukları şeyin tam orada Tahtakaleyi çıktıktan sonra bir yerler var ya kargoya gelmeden” “Orada fark ettim Allah tan iyi fark ettim yani şimdi üstlerine gitmek bir şey değil abla yeri öğrenir akşam gider patlatır” “Onun için kaçtım yani döndüm” “Bugün hiç gitmeyim abla” “O depoya” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Tamam gitmede sen oraya bir git” “O i… yanına” dediği, C. K.’nın “Veysel e gidecem abla sen gitme desende onun anasını yani” “Yo yo yarın dayım gelsin ben onunla görüşecem yani” “Hı hı N. Paşa N. komutan onu sıkıştırıyormuş” dediği,
Tape No:6741, 11.04.2008 tarihinde Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N. AYDIN’ın “Sağol canım benim siparişini aldım H. S. ya onu” “Adam gönderdi hemen kendisine ilettik” “Ben hemen abine haber verdim oda S. ya S. adamını gönderdi aldırdı” dediği,
Tape No:6859, 15.04.2008 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; D. A. ÖZOĞLU’nun “Bu Remzi nin başında kim var bunun genel müdürü şeyi” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Fevzi diye biri” “Oranın patronu sayılır genel müdürü” dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun “Genel müdürü oranın telefonu var mı sende o p..” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Ne oldu ya” dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun “Ya kitapları koymuyor o PKK kitaplarını koymuş hep vitrinlerine” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Anladım F. K. diye şeyde var yukarıda” dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun “İşte o he Bağdat Caddesinde PKK kitaplarının şeyini yapıyorlar” “Bizden yiyen verecek bedelini ödeyecek a… k… çocukları tamam sen ne zaman geliyorsun” dediği,
Tape No:6752, 13.05.2008 tarihinde Neriman AYDIN’ın attığı mesajda, Bu Çikacak olan Çok özel ve paha biÇilmez bir eser bu burda kalacak amance Çikarmak lazim adi kizilelma bilinen birsey degil askerden baska kimse birseyyapamaz” yazdığı,
Tape No:6753, 13.05.2008 tarihinde Kemal AYDIN’ın attığı mesajda; Eger isterisen burda petrol mühendisi bir arkadasim var aksam seni onunla konusturayim uzman o eger istersen aksam normal telefonu olan biryerden görüselim” yazdığı,
Tape No:6754, 13.05.2008 tarihinde Kemal AYDIN’ın attığı mesajda;Abla konusacagin insanin her sözü emir telaki etmeliki orda hiÇ birsorun ile karsilasmayalim eger bugün aksam iyi bir haber olursa hazirlik yapip gidecegiz” yazdığı,
Tape No:6755, 13.05.2008 tarihinde Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N. AYDIN’ın “…ablacım aldın mı” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Aldım aldım” dediği, N. AYDIN’ın “Tamam şimdi bu insan 35 yaşlarında Adıyamanla bir tane evli barklı bir insan ben burda bir buçuk iki sene önce bi abimin yanında tanıdım onu evli Adıyaman merkezde oturuyor şeyi Kahta da oturuyor ailesi İstanbul da ve Ankara da işler yapıyor ama genelde benim tanıdığım ... şeyler siyasi iktidarlarla şey yani menfaat karşılığı yani ihaleler işler falan hep işte para kazanmaya yönelik falan ben onu bir konuşturdum falan da hatta fırçalamıştım iki sene önce işte o arada ben onu ararım arar beni falan filan abla ne yapıyorsun diye falan filan şimdi bu hafta başından beri bunları attı bana dedim ki o zaman ben zannettim ki petrol arama şeyi o zaman dedim gidip arayın bizim yardımımıza ne ihtiyacınız var Türkiye de herkes petrol arıyor ecnebiler arıyorda siz mi aramayacaksınız falan işte ruhsatı aldık abla dedi ne olduğunu söylemiyor sabahleyin telefonda bana ben dedim ki ona ne olduğunu bana açık söylemelisin ki ben de ona böyle söyledim işte ben sana yardım edeyim gibilerden konuştum tabi ki tam şeyini maddenin ne olduğunu bana anlatmadı işte akşam diyor sabit bir telefon verirsen arar söylerim diyor ama dünyada işte 3 tane olduğunu bi tanesinin birilerini elinde olduğunu ve bi tanesinin de bu kazı yapacakları yerde olduğunu falan söyledi ondan sonra tuttu bana dedi ki işte abla bize yardım ederseniz bizde altında kalmayız falan dedi bende ona yakınlık olsun diye ulan oğlum bizim böyle işlerle işimiz olmaz meşru bişeyse bakalım ama meşru değilse dedim bilmiyorum dedim böyle bir konuşma geçti aramızda” “Ne yapayım konuşayım mı akşam” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Akşam konuş sen onunla” “Ondan sonra da şeyle görüş bizimle” dediği, N. AYDIN’ın “Arasın sabit telefon istiyor bakayım nedir bi tam bir öğereneyim neymiş ne değilmiş devletimize ait bir hazineyse devletimizin el koyması tabi ki çok arzu ederiz öyle imkanlarımız varsa eğer” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Muhtemelen onlar şeyi çözmemişlerdir çözememişlerdir senin kanalınla da çözmeye uğraşıyor olabilirler yani” “Ya onu genel konuş” “Şey gibi salağa yat biraz tamam” dediği,
Tape No:6653, 21.05.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K. AYDIN’ın “Ben söyleyeceklerimi söyledim hiç bir şeyin yakasını bırakmayın” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Tamam bırakmayalım abi saldıralım çok dardayız he” dediği, K. AYDIN’ın “Yani hiç bir şeyin yakasını bırakmayacaz kimin işlerini yapıyorsunuz yaptığınız işler kimin işi” dediği, K. AYDIN’ın “Bu milletin işlerin değil” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Kesinlikle evet” dediği, K. AYDIN’ın “Bu varlığı yaşatmak için mücadele etmiyor muyuz” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Evet abiciğim” dediği, K. AYDIN’ın “O gün Tarhan kitapevine girmiş çocuklar Harbiyeli çocuklardan ... Şifre Çözüldü arıyormuş birisine orda sormuş aynen şunu söylüyor ordakiler bakınız şu propagandayı da yapıyorlar Toplumsal Dönüşüm Yayınları battı” dediği, H. BAHTİYAR “Bak o.. çocukları böyle yapıyorlar” dediği, K. AYDIN’ın “Şimdi çocuk tabi Harbiye ikinci sınıfta ama Kemal amcasının şeyinden geçmiş onlara demiş ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti batarsa Toplumsal Dönüşüm Yayınları da batar” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Helal olsun valla helal olsun abiciğim ya” dediği, K. AYDIN’ın “Onlar onlar şey aldılar yani şavaş çok yönlü öyle tek yönlü değil tamam mı” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Kesinlikle yani” dediği,
Tape No:7044, 26.05.2008 tarihinde Kenan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Kenan’ın “Ben o binada üst üst katlar falan zannediyordum” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Yok yok yukarı dediğim şeyde Valilikte bi ayrı bi ofisimiz var yani yayınevi hakkıda orda” “Ha ha tabi burası özel yani kimse bilmiyo ya burayı” “Burası karargah Hı hı” dediği, Kenan’ın “Anladım tamam o zaman” dediği,
Tape No:6766, 13.06.2008 tarihinde Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N. AYDIN’ın “Derizki ecdadımıza sizin emanetinize ihanet etmedik ihanet edenleride ortadan kaldırdık inşallah böyle gideriz huzurlarına gördüğünüz üzere uzaktan yakından ben pek televizyon seyretmiyorum da önemli şeyleri alıyoruz kayda” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Eyvallah” dediği, N. AYDIN’ın “Bugün çok çok güzel aslında Devletimizin koruyucu güçlerinden birisiydi Anayasa Mahkemesi güzel karşıladılar çok bir cevap verdiler inşallah kendilerine gelirler gelmezlerse zaten onları çok kötü sonlar bekliyor Hatice hanım” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Eyvallah aşkım benim yazılan başa gelecek illaki gelecek” dediği,
Tape No:7045, 03.07.2008 tarihinde Y. E. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;Y. E.’in “Evet mi Hayır mı bana net söyle” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Evet evet aldım ben onu ya” “Yani aradaymış hı çıkardım ben onu Şeye de söyle” dediği, Y. E.’in “Peki Bilgisayarda” dediği, H.BAHTİYAR’ın “Onu bilmiyorum da onda da şey yani bir sor şeyde varmış onda muhtemelen” “YA O ALDIĞIM KİTABIN ARASINDAYMIŞ YANİ KİTABI ÇIKARDIM ALDIM ARADAN” dediği, Y. E.’in “Onu aldın o ayrı onda bir sıkıntı yok şunun için söylüyorum ŞU BİLGİSAYARLARI AÇTINIZ MI” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Yok açılmıyor ki açmadım” dediği, Y. E.’in “PEKİ GİDEN DİSKETİN İÇİNDE MİYDİ ACABA” dediği, H. BAHTİYAR’ın “ZANNETMİYORUM BUNDAYDI YA ÖYLE TAHMİN EDİYORUM BU ŞEY BU KİTABIN İÇERİSİNDEYDİ BİLGİLER O KONULARLA İLE İLGİLİ ANLADIN MI” dediği, Y. E.’in “Şeyi söyleyeceğim YANİ ORDAKİ HARDDİSK İN İÇİNDE ÖYLE Mİ” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Evet Evet” dediği, Y. E.’in “Yani bir sıkıntı yok diyorsun öyle mi doğru mu” dediği, H. BAHTİYAR’ın “YA ONUN İÇİNDE DE HANİ MASA ÜSTÜNE FALAN KOPYALADIYSA OKUMAK İÇİN ONDAN EMİN DEĞİLİM YANİ SİLİP SİLMEDİĞİNDEN ONU DA SOR ONA” “ONU ALDIM YANİ O ŞEYİ” dediği, Y. E.’in “HARDDİSK… ALDIN YANİ DOĞRU” dediği, H. BAHTİYAR’ın “YOK YOK HAT TA ONU DA SÖYLEDE ŞEYE SÖYLEYE BİLME İMKANIN OLSA ALDIĞIMI TAMAM MI” dediği,
Tape No:7415, 03.07.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N.ÇALIKUŞU’nun “iyiyim şükür işte devletin içine düştüğü felaket uçurumunu yaşıyoruz Hatice abla” “Sizinle ilgili haber vardı Toplumsal Haberde” “Doğrumu” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Doğru doğru” N. ÇALIKUŞU’nun “Ya ben çok gelmek istiyorum mahkemeye de işte askerliğin” “Bazı şeyleri var” “SİZİN GİRİŞİNİZİN GİRİŞİNİZDE DEVLETİN BİLGİSİ VAR DEĞİL Mİ” dediği, H. BAHTİYAR’ın “E Tabi Basın Herkes Biliyor Hıhı” dediği, N. ÇALIKUŞU’nun “YA ALİ AMCA ORAYA MAKSATLI GİTTİ HERHALDE BERABER MAKSATLI GİTTİNİZ ORAYA DEĞİL Mİ” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Yo aldılar bizide aldılar ya” dediği, N. ÇALIKUŞU’nun “Çünkü ben Hatice abla şeyi düşünüyoruz yani sizin ikinizin oraya girmesinin Kemal amcamla Neriman teyzemi rahatlatmak açısından olduğunu düşündük yani rahatlamak için dün akşam konuşurken aşağıda annanemle Çankayada yukarıda” “O günün akşamı kanalları değiştirirken bi anda denk geldim Ali amcam içeri giriyor ....bi kapıdan içeri giriyor takım elbisesi ile gözlüğü ile içeri giriyordu” “Dedik bilgileri var hallediyorlar öyle rahatladık biraz yani” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Rahat rahat ol ya şeyi iyi yani bunlarda geçer” “: Geçicek geçicek hıhı geçicek rahat ol” dediği, N. ÇALIKUŞU’nun “Şimdi Kemal amcamında söylediği bir şey var onlara siz daha iyi bilirsiniz 1 Ağustosta bu iş bitiyor diye inşallah o günlere en kısa zamanda görücez Hatice abla” dediği, H. BAHTİYAR’ın “…telefonlarına dikkat et” dediği, N. ÇALIKUŞU’nun “TAHMİN EDİYORUM PAŞAMIZ ÇOK KIZDI BU OLAYA” dediği, H. BAHTİYAR’ın “dikkat et şeylerinize telefonlar arıza yapıyor” dediği,
Tape No:7046, 04.07.2008 tarihinde Y. E. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; H. BAHTİYAR’ın “Tamam her halükarda ne yapılacağını şey yaptık ya ...”dediği, Y. E.’in “Bu başka ama şey ama Hatice hanım sana net bir şey söylüyorum ne olmuş diye bana bir bilgi ver ona göre ona ben karar veririm yani sen baktın orda kontrol ettin durum ne” dediği, H. BAHTİYAR’ın “ALDIM BEN O ŞEYİ DE İŞTE DEDİĞİN GİBİ MASAÜSTÜNDE VAR MIYDI YOK MUYDU ONU BİLMİYORUM anladın” dediği, Y. E.’in “Masa üstünde yoktu Belgelerimde vardı” dediği, H. BAHTİYAR’ın “YANİ ALDIM ONU ONDA RAHAT OL YANİ ŞEY SAĞLAM” dediği, Y. E.’in “ÖYLE Mİ KESİN YÜZDE YÜZ YANİ DEĞİL Mİ” dediği, H. BAHTİYAR’ın “EVET EVET” dediği, Y. E’in “TAMAM SÜPRİZ OLMASIN DİYORUM” dediği, H. BAHTİYAR’ın “YANİ ÖYLE ŞEY YAPIYORUM BEN ALDIM ŞEYDE SAĞLAMDA YA BİR ŞEY OLMAZ ZATEN SÜRPRİZ OLSA DA NE OLACAK Kİ” dediği, Y. E’in “Ya olmaz olur mu sen burdaki ortamı biliyor musun” “BİLİYOR MUSUN BU TÜR TEDBİRSİZLİK YAPILIR MI YA ZANNEDİYORUZ Kİ BÖYLE BÖYLE GEL BURDA DA OKU BAKALIM …..” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Neyse ya bu adliyeye falan sevk ediliyorlarmışlar haberlerde söyledi bir kaç kişi sevk etmişler” dediği, Y. E’in “Sevk ettiler sevk ettiler de ... net şey ordan birisi konuşuyordu adam şey delil olarak ... sordu … yarın böyle bir şey çıkar mı diye net olarak bunu bilmek istiyoruz ondan Allah için bana tam doğruyu söyle ya” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Abiciğim bilmediğim şeye niye evet diyim şeyi aldım diyorum sana net olarak dedim ya bahsettim ya” dediği, Y. E.’in “ONU ALDIĞIN NET Mİ NET OLARAK ALDIN MI ONU” dediği,
d-Örgütsel İrtibatlar
Tape No:6587, 25.02.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile Serkan’ın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; K. AYDIN’ın “İnternette şimdi yaz kağıt kalem varmı Serkan” “TOPLUMSAL HABER.COM” “Haber.com, sadece ordaki herşeyi inceliyorsun ordaki herşeyi, orayı biz ORAYI BİZ DEVLET ORGANİZE EDİYOR ORASINI ESAS DEVLETE AİT ANLADINMI şimdi dediğim yeri” dediği, Serkan’ın “Anladım Kemal abi” dediği, K. AYDIN’ın “Şimdi orda Neriman halanında Neriman ablanında yazılarını göreceksin orda şimdi 3 tane isim yazıyorsun Ali ÖZOĞLU” “Hatice BAHTİYAR” “Ve Neriman AYDIN ın o ağustosta başladı yayına bütün yazılarını indiriyorsun ve onların hepsini okuyorsun ve o yazıların üzerinde çalışıyorsun sonra beni arıyorsun” “Bir haftadır bir haftadır sitedeki hiçbişey yenilenmiyor yenilenemiyor çünkü yenilenmiş şimdi söylüyolar yenilediler çünkü savaş var anladınmı” “Şimdi derhal giriyorsun bu 3 tane insanın ağustostan başladığı günden bu güne kadarki yazılarını indiriyorsun” “…bunu yaptıktan sonra konuşuyoruz bunu dostlarına falan arkadaşlarına falan takip ettirebilirsin…” dediği, Serkan’ın “Kemal abi şimdi benim Malatyadaki kardeşlerim İstanbuldaki arkadaşlarım zaten bitanesini getirdim artık tak etti yani bu savaş bize dokunduğu için bizi yakmaya başladı” “Neriman AYDIN senin kardeşinmi Kemal abi ablanmı” “…Neriman AYDIN laik Laik ne yazıyo Laiklik adam olmak meselesidir diyo” “…Hatice BAHTİYAR var Türk milleti bu suça ortak” dediği, K. AYDIN’ın “Evet Türk Milleti bu suça ortak ... afferin işte Türk çocukları işte Serkan” “Tüm ferasetiniz onları oku sonra burayı takip et o yazıları oku, şimdi önce Neriman ablanın yazdığı yazıyı oku oku çalış üzerine” “…ben yakında bi Antalyaya gelecem geldiğimde ararım seni” dediği, Serkan’ın “Tamam Kemal abi hiç gittinmi GENELKURMAYA FALAN GÖRÜŞTÜNMÜ” dediği, K. AYDIN’ın “SEN TELEFONLARDAN TELEFONLARDA HİÇBİŞEY KONUŞMUYORUZ” dediği,
Tape No:6746, 29.04.2008 tarihinde Neriman AYDIN / Kemal AYDIN ile Mehmet Ali ÇELEBİ’nin yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; N. AYDIN’ın “iyi akşamlar teğmen bey” “…oğlum niye dalaşıyorsunuz yazıların altında milletlen” dediği, M. A. ÇELEBİ’nin “Ya Neriman teyze orda gördünüz yani ben haksızmıyım şimdi orda he” dediği, N. AYDIN’ın “Sonra Toplumsal Haber size fırça çekti ama” dediği, M. A. ÇELEBİ’nin “Çektide yani ben onu yapmam gerekiyordu adam yani garip garip konuşuyor birde ben nasıl Tolga ile aynı düşüncede olabilirim tamam saygı duyuyorum Toplumsal Haberede yani bu adam Nazım HİKMET i biliyoz mu bu adamın geçmişini dalaşmadığı kimse yokki” “Ama Toplumsal Haber şey diyor ben işte diyor ... diyor Hatice BAHTİYAR işte yayın yöneticilerin hepsini tanıyorum telefon numaralarım var diyor yani herhalde Hatice abla tanıyor” dediği, N. AYDIN’ın “Yok ben bak şimdi o bunu aslında telefonda değilde geldiğinde konuşacağız orda birbirinizi şey değilde tahrik değilde şey böyle amcan nasıl milleti eğitiyor birkaç cümle fazla değil tahrik etmeden” dediği, M. A. ÇELEBİ’nin “Ya öyle eğitmeye çalıştım” dediği,
Tape No:6869, 29.05.2008 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU/Hatice BAHTİYAR ile A. Ç. yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; H. BAHTİYAR’ın “komtanım ağlamamak şey zor tutuyorum kendimi” dediği, A. Ç.’nin “Hadi dik durun dik bişey olmaz öyle kolay kolay” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Duruyoruz komtanım zaten valla dik dura dura şey olduk” dediği, A. Ç.’nin “Top ... evvel yıkılırmı öyle kolaymı ya dur bakalım” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Kolay değil tabi komtanım bu biraz zorda” dediği ve telefonu D. A. ÖZOĞLU’na verdiği, A. Ç.’nin “D… bey ayın 7 sinde geliyo haberin olsun” dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun “Dün burdaydı” dediği, A. Ç.’nin “Ha dün ART nin Çırağanda şeyi vardı ben gidemedim işte o kuruluş 10 cu kuruluş yıldönümü ondan sonra fenada olmamış işte bazı şeyler söylemiş etmiş falan hikaye tabi gerisi Mustafa ÖZBEK zaten iyiki gitmedim gitsem zaten s.. o eşekoğlu eşeğin ağzını” dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun “Mustafa ÖZBEK şeyle GTP ye yakınız destek veririz filan demiş Kıbrısta verir” dediği, A. Ç.’nin “Ee verir görmedin mi biz ordayken gazte ...” dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun “Şimdi o yaptığı antlaşmaları ben bi yayınlıyacam durun komtanım” “Mecliste yaptığı antlaşmaları” dediği, A. Ç.’nin “Bi şekilde ne olduğunu ne yapıyo Hatice” “Hiç bana demiyo hani şeye gidiyoduk Çatalcaya götürüyodu beni” dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun “Komtanım o telefonları kapalı ya arayamıyo” “Telefonları kapalı ya arayamıyoruz komtanım” dediği, A. Ç.’nin “Hazır kart alsın bitane canım Allah Allah odamı yasak” “Çatalcadan alırız dur ben birazı önümüzdeki ayın ... Kıbrısa söylim ordanda şey gelsin yanlız o şeye Kıbrısa şeye kitap gönderecez söyle” dediği ve telefonu H. BAHTİYAR’ın aldığı, A. Ç.’nin “…Çatalcayada o adamdan birazcık kitap satalım ona” “20 Temmuz önceside zaten tam dik oturur kitapta şey zaten sözüde var onun” “Bide o şey neydi Aylin hanıma telefon telefon edecem aklında olsun oraya kitap gönderelimde o seninde konştuk bi 100-200 tane oda birazcık şey yapsın” “Kıbrısa dağıtım yapıp sattırıp işte 1-2 ay sonra parası dönüyo garanti onlar nasıl olsa” dediği, H. BAHTİYAR’ın “Tamam komtanım öyle yapalım” dediği,
Tape No:6686, 19.06.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K. AYDIN’ın “…Devlet sahibiyim hamdolsun yaramazlık yok…” dediği, H. BAHTİYAR’ın “..abi şey ne yapıyor bizim doktor hocamız dün görüştülerde Ercüment hoca” dediği, K. AYDIN’ın “Şimdi şey yaptı görüştüler dünde kardeşim herhalde Neriman ablana işini halettim dedi ben sadece onu ilettim” “Şeyleri ... mahkemeler şu bu falan” “Saldırı altınca kalınca kendisini bir anda yanlız hissetti halbuki biz ona yanlız olmadığını her vesileyle söyledik” “Dedik ki biz ne kadar yanlızsak sende o kadar yanlızsın biz yanlız olmadığımıza göre Devletin teminatı altındaki insanlar ama ona idrakta zorlandı…” “Biz emirlere amadeyiz bizde hazırız yapılacak işler için canım benim gözleriden öpüyoruım” dediği, H. BAHTİYAR’ın telefonu D. A. ÖZOĞLU’na verdiği ve D. A. ÖZOĞLU’nun “…ablam dün bir not iletmişti aldık notu gereğini yapıyoruz abi” dediği, K. AYDIN’ın “O vatandaşlar o vatandaşlar şey yapıyolar dün aradı acilen dedi bende peki dedim acilen koştum gittim oraya” “Bu notu verdiler bu sana iletilen notu verdi” “Tabi bilmiyorum doğruluk şeyleri nedir bu işlerin ama biz arz ederiz” dediği, D. A. ÖZOĞLU’nun “Ben gereğini yaptırıyorum” “Detaylı bilgiyi alacam ben” “Ercümen hocayla hiç görüştünüz mü abi” dediği, K. AYDIN’ın “Ercüment hocaya sadece dün kardeşim Neriman dediki böyle böyle söyledi kardeşim” “Ben sadece Ercüment hocaya şunu söyledim dün dedim ki ne konuştuğunuzu bilmiyorum konu nedir bilmiyorum kardeşim meselenizin halledildigini söyle dedi bil” “…bu mahkemeler ona saldırıyla bu sersem gibi oldu bir an kendini yanlız gibi hissetti” “Biz ona söyledik ama o onu algılamadı” “Yanlız olmadığını söyledik ama o onu anlamadı şimdi algılamadı aptal dangalak şimdi algılamayıncada vurdu o yana buyana sersem gibi oldu…” “Zannetti ki kendisi bu işlerin içerisinden çıkabilir kendisinin ilim sahibi olması sanki onu kurtarmaya yeter gibi biz halbuki ben ona herşeyi söyledim” dediği,

Şüpheli Kemal AYDIN’ın Savcılık Beyanında; Durmuş Ali ÖZOĞLU ile 2007 yılından önce yazdığı Şifre Çözüldü isimli kitabını okuduktan sonra kitabı yayınlayan Toplumsal Dönüşüm Yayınevine mektup yazdığını, kitabını çok beğendiğini, teşekkür ettiğini belirtmek için 2007 yılı Ocak ayında kız kardeşi Neriman ile birlikte sırf Durmuş Ali ÖZOĞLU ile tanışmak amacıyla bir dini bayram arifesinde İstanbul'a geldiğini Cağaloğlu’ndaki yayınevinin merkezine geldiğini, Durmuş Ali ve Hatice BAHTİYAR ile orada tanıştığını beyan etmiştir.
Şüpheli Ercüment OVALI’nın Savcılık Beyanında; Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaklaşık son 3-6 ay arasında Seymen Otelde kaldığı sırada Kemal AYDIN ile yanına geldiklerini, kendisini yayın evi sahibi Ali ÖZOĞLU olarak tanıttığını, bir de yanında Hatice BAHTİYAR diye biri olduğunu, bu bayanın ne işi yaptığını bilmediğini, sekreteri olabileceğini, ama kesin olarak ne iş yaptığını bilmediğini, beyan etmiştir.
Şüpheli Neriman AYDIN’ın Savcılık Beyanında; Durmuş Ali ÖZOĞLU'nu kendisi kitabını okuduktan sonra tanıdığını, Ermeni Fransa ilişkileri isimli kitaplarını beğendiğini, kendisine teşekkür içeren bir faks gönderdiğini, Durmuş Ali ÖZOĞLU'nun Neriman AYDIN’a 2007 yılı Ocak ayında cevap gönderdiğini, ilk defa yüzyüze görüşmelerini, abisi Kemal AYDIN'la İstanbul’a Durmuş Ali ÖZOĞLU'nu ziyaret için özel olarak gittiklerinde görüştüklerini, Cağaloğlu’nda kendi bürosunda Toplumsal Dönüşüm yayın evinde buluştuğunu, Hatice BAHTİYAR ile de orada tanıştıklarını, beyan etmiştir.
Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Savcılık Beyanında; Toplumsal Dönüşüm Yayınevi isimli yayınevinin editörü olduğunu, limited şirket olarak faaliyet gösterdiğini, hissedarları Hatice BAHTİYAR ve Hüseyin BAHTİYAR olduğunu, beyan etmiştir.
Şüpheli Neriman AYDIN’dan el konulan Toshiba marka hard disk üzerinde yapılan incelemede “NER-AY-1 6.doc” isimli MSword dosyasının içeriğinde;
- Neriman AYDIN adıyla 19.10.2005 tarihli Hatice BAHTİYAR isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Aylardan beri müthiş zorluklar yaşadığınızı biliyoruz, fiziken yanınızda olamamamız nedeniyle Sizlerden uzak olduğumuzu, halinizden anlamadığımızı zannetmeyiniz. Tanrı şahittir ki her günümüzde Size Toplumsal Dönüşüm Yayınlarına maddi olarak yardım edememenin hüznünü yaşadık. ..Üstlendiğiniz görevin kutsiyetini ve Türk Milletinin hak ettiği idarecilere kavuşması için Ulusal Mücadeledeki yerini kalemimiz yazmakta aciz kalmaktadır.” Şeklinde beyanların yer aldığı görülmüştür.

Şüpheli Hatice BAHTİYAR’ın telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda;
Şüpheli Adnan TÜRKKAN ile 4 kez görüştüğü, Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU ile 3377 kez görüştüğü, Şüpheli Erol MÜTERCİMLER ile 38 kez görüştüğü, Şüpheli Hüseyi GÖRÜM ile 73 kez görüştüğü, Şüpheli İbrahim ÖZCAN ile 504 kez görüştüğü, Şüpheli Kemal AYDIN ile 200 kez görüştüğü, Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile 1 kez görüştüğü, Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ ile 2 kez görüştüğü, Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ ile 3 kez görüştüğü, Şüpheli Noyan ÇALIKUŞU ile 4 kez görüştüğü, Şüpheli Neriman AYDIN ile 346 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Şüpheli Hatice BAHTİYAR Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu, Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı “Sivil Unsurların” kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı “Lobi” adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı “Lobi Yapılanmasının” kararı ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı “Dinamik” adı verilen örgüt dokümanında gösterilen “Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür” hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayı Milliye Derneğinin kurulmasında etkin rol oynadığı, ERGENEKON terör örgütünün propagandasını yapmak ve örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyu oluşturulması için medyanın kontrol altına alınmasının zorunluluğu, ERGENEKON ve Lobi belgelerinde sıklıkla tekrar edilmiştir.şüpheli Hatice BAHTİYAR’ın ortağı ve editörü olduğu Toplumsal Dönüşüm Yayınevinin ve sitesi vasıtasıyla ETÖ’nün propagandasını yapmak ve örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyu oluşturulması medyanın kontrol altına alınması amacı doğrultusunda görevlendirildiği bu görevi kapsamında örgüte eleman kazandırdığı, legal faaliyetleri çerçevesinde sivil demokratik tepki görüntüsü ve kamuoyu oluşturmak amacı ile yönetim aleyhine olan sivil toplum hareketlerini organize ettiği veya içerisinde yer aldığı ile itham edilmektedir.
Yukarıda geniş olarak özetlenen telefon görüşmelerinden de, ve savcılıktı verdiği ifade diğer ETÖ şüphelilerinin ifadelerinden şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanması ve hiyerarşisi içerisinde şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU ile irtibatlı olarak İbrahim ÖZCAN’ın hiyerarşisi içerisinde ETÖ’ye eleman kazandırmak, sahibi olduğu internet sitesi ve yayınevi vasıtasıyla propagandasını yapmak, örgütün düzenlediği mitinglerde afiş ve pankart hazırlanması ve hazırlıklarını organize etme, kamu kurum kuruluşları ile irtibatı sağlama faaliyetleri yürüttüğü anlaşılmaktadır.
Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun sahibi olduğu Toplumsal Dönüşüm Yayınlarının hissedarı olduğu ve bu yayınevinde çalıştığı, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun birçok faaliyetinden bilgisi bulunduğu,
Şüpheli İbrahim ÖZCAN’ın Durmuş Ali ÖZOĞLU ile beraber hareket edip, Ankara İlinde Neriman AYDIN ve Kemal AYDIN’ın SSK’da görevli subay rütbesindeki şahıslarla toplantılar yaptığını bildiğini,
Durmuş Ali ÖZOĞLU, Neriman AYDIN ve Kemal AYDIN ile irtibatlı olan Ercüment OVALI’yı tanıdığı,
Fikri KARADAĞ’ı tanıdığını, Ali ÖZOĞLU ile birlikte Kuvayı Milliye’ye üye olduğunu, birkaç defa Kadıköy’deki merkezine gittiğini, derneğin kuruluş aşamasında Durmuş Ali ÖZOĞLU ile birlikte yardımcı olduğu ve daha sonrada bu derneğin basın ve halkla ilişkiler den sorumlu olarak çalıştığını,
ERGENEKON Terör Örgütünün amaçlarına hizmet eden Toplumsal Dönüşüm Yayınlarının hissedarı olduğu ve bu nedenle 2003 yılında Ergün POYRAZ’ın “Patlak Ampul, Hilafet Ordusundan Arap Türk Partisine, Misyonerler Arasında Altı Ay” isimli kitaplarını bastıklarını, bu yayınevi ve internet sitesinde ETÖ’nün propagandasını yaptıkları bu sitede askeri kişilerin yazı yazdıkları ve emekli generallerin imzalayacakları önsözleri ve konuşmaları kendi yazarlarına hazırlattıkları, yayınevinin bazı sorunları için vazifeli generalleri kullandıkları ve yayınevinde basılan kitapların ETÖ propagandasını yapmak amacıyla askeri kurumlara bedava dağıtımının yapıldığı ve kamu kurum ve kuruluşlarına ve emniyet, jandarma ve adliyede kendilerine yakın üst düzey kişilere dağıtıldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca Neriman AYDIN’ın bu sitede yazı yazdığını, her ne kadar Şüpheli Hatice BAHTİYAR’ın aşama beyanlarında ERGENEKON Terör Örgütü üyesi olmadığını, bu örgütle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını belirtmiş ise de; ERGENEKON Terör Örgütünün amaçlarını bilebilecek konumda olduğu Neriman AYDIN ile yapmış olduğu işi örgüte bağlılık bilinci içerisinde kutsal bir vazife olarak nitelemekte, varlığını yaşatmak için mücadele ettikleri kendi derin devletleri adına çalıştıklarını beyan etmekte ve kendi yayınevini Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekasıyla özdeştirdikleri, yayınevinin bazı bürolarını gizli olarak tuttukları ve karargah olarak niteledikleri anlaşılmaktadır. Şüpheli Neriman AYDIN ile yapmış olduğu görüşmede kendi devletleri olarak niteledikleri örgütü koruyucusu olarak gördükleri Anayasa Mahkemesi devletinin kararlarının uygulanması gerektiğini aksi takdirde sonlarının çok kötü olacağını belirttiği konuşmasında ETÖ’nün genel anlayışı doğrultusunda devlete ihanet edenlerin cezalandırılacağı ve bu görüşe katıldığı, örgütün amaç ve hedeflerini benimsediği görülmektedir.
Örgüt kendi amaçları ve görüşlerine uymayan devlet adına yapılan tüm icraatları ihanet olarak algılamakta ve suçlamaktadırlar. Bu amaçla örgüt üye ve dernekleri kamuoyu oluşturup ETÖ amaçları doğrultusunda toplu eylem ve gösteriler yaptıkları ve ülke içerisinde kargaşa ortamı yaratıp halkta panik ve kutuplaşmaya yol açacak eylemleri yapmayı benimsedikleri ve bilfiil organize ettikleri anlaşılmaktadır. Şüpheli İbrahim ÖZCAN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU hiyerarşisi içerisinde başında bulunduğu toplumsal dönüşüm yayınevine bu tür mitinglerde kullanmak üzere afiş, bayrak, poster ve pankartlar hazırladıkları, bu pankartlıların hazırlanmasında mali destek sağladıkları ve kullandıkları anlaşılmaktadır.
Şüpheli Hatice BAHTİYAR Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun tutuklandığı esnada avukatının talimatları doğrultusunda ona ait hard diski kolluk kuvvetlerinden saklamaya çalıştığı ancak kolluk marifetiyle ele geçirildiği bu diskin incelenmesinde ise örgütün amaçları doğrultusunda kullanılmak amacıyla çeşitli devlet kurumlarından elde edilmiş belgeler olduğu görülmüştür.
Şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU ile birlikte diğer Şüpheli İbrahim ÖZCAN ile irtibatlı olarak Ergenekon terör örgütüne üye olduğu anlaşılmaktadır.
Şüpheli Hatice BAHTİYAR’ın Ergenekon Terör Örgütü üyesi olma suçundan eylemine uyan TCK’nun 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
52-Şüpheli Hamza DEMİR
a-Savunmaları,
Emniyet beyanında;
Şüpheli Hamza DEMİR’ in emniyette alınan ifadesinde özetle; 1992-1996 yılları arasında da Mersin ilinde Ülkü ocakları İl Başkanlığı yaptığını, 1997 yılında Mersin Milliyetçi Hareket Partisinden kaydını sildirdiğini, şu an her hangi bir kuruluşa kaydı bulunmadığını,
ERGENEKON terör örgütüne hiçbir zaman karışmadığını, adı geçen şahısları tanımadığını, bu şahıslardan elde edilen belgelerden bir bilgisi olmadığını, ERGENEKON terör örgütünde her hangi faaliyetinin olmadığını,
Lobi isimli belgenin ne olduğunu ve bu belgenin kimler tarafından hazırlandığını bilmediğini, böyle olaylar ile yakından ve uzaktan her hangi bir ilgisinin olmadığını, her hangi bir görev almadığını,
Soruşturma kapsamındaki ismi geçen şahıslardan Kemal AYDIN’ı geçmişi ülkücü olması nedeniyle yaklaşık 10-15 senedir tanıdığını, samimiyeti olduğunu, kendisi ile yüz yüze ve telefonla görüşmeleri olduğunu, bu görüşmelerde hal hatır sorduğunu, bunun dışında başka bir ilişki olmadığını, bu şahsın ne iş yaptığını bilmediğini,
Neriman AYDIN’ı Kemal AYDIN’ın kardeşi olup bu vesile ile tanıdığını, kendisi ile de Kemal AYDIN’la olduğu gibi ailece görüştüğünü. Bu şahsın iş yerine hiç gitmediğini,
Kemal AYDIN’ın kendisine birkaç tane gencin yanına geleceğini söylediğini, gelecek olan bu şahısları kendisinden ağırlamasını ve ikramda bulunmasını istediğini, kendisinin de tarihten yaklaşık 1 ay kadar önce Ankara ilinde Mahalle olarak bilmediği Konur 2 Sokak isimli adreste bulunan Buluş Çay Salonu isimli yerde Kemal AYDIN’ın kendisine bahsettiği şahıslar ile görüştüğünü,
Kemal AYDIN’ın yanına gönderdiği şahısların ne için geldiklerini ve ne hakkında konuşacaklarını söylemediğini, kendisinin de bu şahısların neden yanına geldiklerini sormadığını, sadece bu şahısları ile oturup çay içeceklerini söyleyerek buluştuklarını, kahvehaneye yanına gelen şahısların isimlerini bilmediğini, şahıslar ile tanışıp kahvede oturup sıradan konuları konuştuklarını, akşamüzeri olduğu için fazla oturmadıklarını, kendisine Harbiye Askeri Okulunda okuduklarını söylediklerini, ancak şahısların gerçekten burada okuyup okumadıklarını bilmediğini, kendisinin Kemal AYDIN’ının içerisinde bulunduğu söylenen örgütlenme ile bir ilgisinin olmadığını, bu şahıslar ile görüşmesinin illegal bir amacı bulunmadığını, sadece Kemal AYDIN’ın misafirleri olduğu için ağırladığını,
Kemal AYDIN “görevini yap” derken kendisine misafirlerini ağırlaması için söylediği bir söz olduğunu, kendisin de “görevimi yapıyorum” derken misafirlerini ağırladığını kastettiğini, kendisini mahcup etmediğini söylediğini, bu şekilde konuşmalarının bunun dışında bir amacı olmadığını,
Aramada ele geçen cep telefonunun kendine ait olduğunu, sim kartın ise eşinin üzerine kayıtlı olup, ancak bu hattı kendisinin kullandığını beyan etmiştir.

Savcılık beyanında;
Şüpheli Hamza DEMİR’ in Savcılıkta alınan ifadesinde özetle; Emniyette verdiği ifadenin doğru olup aynen tekrar ettiğini, kendine ait 0 532 371 77 11 telefonu olduğunu, 0 536 936 67 88 numaralı telefonun daha önce kendine ait olduğunu, bir müddet kullandıktan sonra attığını, KEMAL AYDIN' ı eski ülkücü olmasından dolayı tanıdığını, bir avukatın yazıhanesinde tanıştığını, NERİMAN AYDIN' ı da kardeşi olması dolayısıyla tanıdığını, gözaltındaki şahıslardan diğerlerinin hiç birin tanımadığını,
Dosyadaki mevcut telefon görüşmelerinin kendisine emniyette okunduğunu, ancak görüşmeleri gerçekten hatırlamadığını, şu an kafasının durduğunu, telefon görüşmelerinde geçen askeri okul öğrencileri ile yemek, toplantı gibi konuşmaların hiç birini hatırlamadığını,
Konuşmalarda geçen N.Ö.’ü tanıdığını, İstanbul' a geldiğinde yanına uğradığını, Metro Turizmin sahipleri ile amca çocuğu olduğunu, onların yanında çalıştığını bildiğini, V.Ü.'ı tanımadığını ve kim olduğunu ve onunla yaptığı görüşmeleri şu anda hatırlayamadığını,
HÜSAMETTİN ve HASAN isimli şahıslar hatırlamadığını,
Ş.D.' ı tanıdığını, iş için görüşmüş olabileceğini, ancak içeriklerini hatırlayamadığını, yapılan telefon görüşmelerinde "Hukuksal olmayan konuları benim ile görüş" derken bunların iş meselesi olduğunu, ancak şu anda hatırlamadığını, (Tape 6926)
Tape 6948’de geçen "Genel Kurmay' da görevli bir yerdeyim benim telefonum dinleniyor" şeklinde bir şey demediğini,
Tape 6950’ de geçen “İstanbul Ağır Cezada iş bitirttiririz" şeklinde görüşmeyi hatırlamadığını,
Tape 6951’de geçen Harbiyeliler kelimesinde kendisinin KEMAL abinin misafiri diye ilgilendiği kişilerin Harbiyeli öğrenci olduğunu daha sonradan öğrendiğini, baştan bilmediğini, yemek yerken öğrendiğini,
Kendisinde ele geçen Milli Birlik Hereketi Ana Tüzük isimli belgenin şu anda ölmüş olan avukat S.E. tarafından böyle bir dernek kurmak için kendilerine verdiğini, ancak dernek kuramadıklarını ve kendisinde kaldığını,
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüüyesi olmadığını, Askeri bir kurumda gizli veya açık bir görevi bulunmadığını, zaman zaman ihale işlerine yardımcı olduğunu,
Kemal AYDIN’ı 1979 yılından beri Ülkü Ocaklarına gidip gelmesinden ve ayrıca B.T. isimli şahısla da Kemal AYDIN’ın sık sık görüştüklerini bildiğini, kendisinin de ara sıra B.T.’un yanına gittiğini, avukat A.E.’in ofisinde 2002 yılında karşılaştıklarında aralarındaki samimiyetin arttığını, Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU’nu tanıdığını, bu şahıslar kendisi ilk gözaltına alındığı sırada oğlu Erhan DEMİR’in yanına gelerek elimizden ne gelirse yapmaya hazırız dediklerini, daha sonra da bu şahısların kendisine “abi sen Kemal Abi yüzünden bu sıkıntılara düştün, bizimde sana yardım yapmak borcumuz” diyerek maddi manevi her türlü yardıma hazır olduklarını kendisine beyan ettiklerini,
Mehmet Ali ÇELEBİ’yi 14.09.2008 günü Kemal AYDIN’ın annesinin evine iftara giderken kendisine Kemal AYDIN’ın Y. Paşa’ya çok güvendiğini söylediğini,
07.07.2008 günü saat 19.29’da Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde Noyan ÇALIKUŞU’nun “büyüğümüz” olarak bahsettiği şahsın Kemal AYDIN’ olduğunu,
11.08.2008 günü saat 22.53’te Noyan ÇALIKUŞU’nun gönderdiği, “Eyvallah Hamza abi. senin gibi asil bir Türk evladının hizmetinde olmak şerefimizdir. Yârin mesaiden sonra hallederim” içerikli mesajla ilgili olarak, sıkıştığı için Noyan’dan para istediğini, parayı aldıktan sonra Noyan’a borcunu verdiğini,
19.08.2008 günü saat 22.16’da B. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde geçen ifadelere ilişkin, konuşmada ismi geçen Hasan isimli şahıs H. A. olduğunu, bu şahısın kendisini yine telefonda geçen Yusuf isimli şahısla birlikte dolandırdıklarını, telefonda geçen Zeki isimli şahıs ise kendisini dolandıran Hasan’ın akrabası olup, bu olay zoruna gittiğinden o sinirle böyle bir konuşma yaptığını,
15.09.2008 günü saat 11.43’te Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesi ve Noyan isimli şahısın kendisinin çeşitli maddi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla para göndermek istemesinin sebebi sorulduğunda, Noyan’ın kendisine sadece bir sefer para gönderdiğini, bunu geri ödediğini, kendisine yardımcı olmak için para vermeyi teklif ettiklerini, kendisinin de bir daha bunlardan para almadığını,
01.08.2008 günü saat 09:49’da Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde bahsedilen üzerine kayıtlı telefon hattı almamasının sebebinin ve görüşmelerini neden üstüne kayıtlı olmayan telefon hattından yaptığı sorulduğunda; üzerine kayıtlı olmayan hiçbir hat kullanmadığını, kimseye hiçbir telefon hattı vermediğini, bu görüşmede geçen Haydar isimli şahsı tanımadığını beyan ettiği,
23.08.2008 günü saat 14.23’de Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığınız telefon görüşmesinde sözü edilen Noyan ÇALIKUŞU isimli şahısla neden farklı telefon hattından görüşmek istediği sorulduğunda, telefonların dinlendiğini, rahatsız olduğunu, Noyan ÇALIKUŞU isimli şahısla görüşmek istediği Telsim hattının numarası numarasını hatırlamadığını,
18.09.2008 günü Ankara ili Keçiören ilçesi Pınarbaşı Mahallesi Kızlarpınarı Caddesi Buca Sokak No:9/7 sayılı yerde yapılan aramada ele geçen cep telefonu, sim kart ve dokümanların tamamının kendisine ait olduğunu, Osman BAYDEMİR’e ait bilgisayar çıktısını ilk defa gözaltına alındığı sırada evinde gördüğünü, ikametinde ele geçirilen not defterinde yazılı şahıslardan Mustafa BALBAY ve Abuzer isimli şahıslarla hiçbir telefon görüşmesinin olmadığını, Prof. Dr. Ercüment OVALI isimli şahısla iki üç defa telefonda görüştüğünü beyan etmiştir.

Sorgu beyanında;
Eski savunmalarına benzer olarak savunma yapmış, Neriman Aydın ile birlikte olduğunu gösteren fotoğrafların doğru olduğunu, iletişim tespit tutanaklarının doğru olup kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
b-Elde Edilen Dokümanlar
Şüpheli Hamza DEMİR’ in Keçiören Pınarbaşı Mahallesi Buca Sokak No:9/7 sayılı adresinde yapılan aramada;
0000659029 seri numaralı Casper marka bilgisayar kasası,
12 adet CD,
14 Nisan 2008 pazartesi günlü Sırrı Yüksel CEBECİ tarafından yazılan “Çerkesler Darbecimi?” başlıklı makaleye ait gazete kupürü, 29 Nisan 2008 Salı günlü Rıza ZELYURT tarafından yazılan “Nerede şu imanlı gençlik?” başlıklı yazının bulunduğu gazete kupürü, 1 Mayıs 2008 Perşembe günlü Rıza ZELYURT tarafından yazılan “Ergenekon tutuklusu Ferit İLSEVER’den mektup” başlıklı makalenin yazılı bulunduğu gazete kupürü,
5 sayfalık “Derneği Tüzüğü” ibaresi ile başlayan “Geçici Yönetim Kurulu” ibaresi ile biten A4 kağıdına yazılı, 11 sayfa “Dernek kuruluş bildirimi” ile başlayan geçici yönetim kurulu ibaresi ile biten A4 kağıdına yatay basılı, 16 sayfa “Milli Birlik Hareketi Derneği Ana Tüzüğü” ibaresi ile başlayan “Geçici Yönetim Kurulu” ibaresi ile biten A4 kağıdına basılı mavi şeffaf dosya içerisinde , “Dernek Kuruluşunda İstenen Belgeler” ibaresi ile başlayan “Tüm istenen belge süreleri 6 ayı geçmemiş olacak” ibaresi ile biten A5 kağıdına basılı, “Kuruculuk Belgesi” başlayan “İmza” ibaresi ile biten A5 kağıdına basılı doküman,
şüpheli Hamza DEMİR’in Ankara Keçiören Pınarbaşı Mahallesi Kızlarpınarı Caddesi Buca Sokak No:9/7 sayılı yerde el konulan,
(5) sayfa Prof. Dr. Hamza HOCAGİL ve avukatları tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığına hitaben yazdığı İkramiye talebi ile ilgili dilekçe ve aynı konuyla ilgili yapılan yazışmalara ait evrak, (5. sayfanın arka kısmında General Bertan NOGAYLAROĞLU yazısı yazılmış)
(1) sayfa DYP Muğla İl ve İlçe Başkanlarına ait telefon numaraları ile başlayan, arkasında el yazması notların bulunduğu, arka kısmında Gruplar halinde sandık görevlileri ile toplantı yapıldı, gerekenler anlatıldı ile başlayan Gençlik Kolları-Baş-Oğuzhan TÜREL- 0544 500 77 95 ile biten A4 kağıdı,
(5) sayfa “İşte yüz maddede gerçekler ile başlayan 100 AKP gerçeği bitti” ile biten not kâğıtları,
(1) sayfa üzerinde el yazılı notların olduğu ARIA GSM şirketine ait matbu form üzerine Ramazan ÇETİN 0 532 763 44 06, 457098496964-37920-Yalçın Küçük-ŞEBEKE-Tekelistan- Oktay SİNANOĞLU- Hedef Türkiye- Bye-bye Türkçe-575875 637850-72759- Özcan SÜSLÜ 658 10 35 yazıları mevcut)
(1) adet Ulusal Güçler Birliği Hareketi, Yeniden Kuvvai Milliye Hareketinin Yapılanması başlıklı 38 sayfadan ibaret Tüzük,
(1) adet Can Dündar-Celal Kazlıdağlı’nın yazılan ve imge basım evi tarafından 4. baskı olarak basılan ERGENEKON DEVLET İÇİNDE DEVLET isimli kitap,
(1) sayfa üzerinde Murat gül-Malatya Gümrükte geçici görev-Mersin-İskenderun-Adalet Bakanlığında Diyarbakır’dan İstanbul istiyor, tayinler tahsisler Daire Başkanlığı, arka kısmında Mustafa MESCİ isim, adres ve telefon numaralarının bulunduğu el yazması notların olduğu küçük kağıt parçası,
(15) sayfa “Türkçülük ile başlayan …. İctimai Huzurluğa neden olacaktır” ibaresi ile biten Türkçülük ve Türk Milliyetçiliği konularında yazılan el yazması notlar,
(36) sayfa “Ülkücü Düşünce Derneği ile başlayan…. ve demek ki Milliyetçi otorite, bütün otoritelere karşıdır” ile biten bilgisayar ve daktilo çıktısı notlar,
(1) sayfa not kağıdına mavi tükenmez kalemle yazılmış “1-400.00 bin lira muhasebe kayıtlarında dur. Ali Gönül Birinci Meclis başı-toprak işine bakar, 2-Başkanın kaydına 100 bin dolar karşılığında 2 adet 75 -75 çek verildi, rüşvet verildi,belgeli eniştesini tehdit ediyor, 3-Belgeli ek bina inşaat yapılarken Baş Yardımcısı aracılığı ile Başkanı ve Başkanın kaynına 120.000 aktarılması, bunun gibi onlarca, otel kayıtları Başkan Yardımcısının kayıtları (Fuhuştan) Çerkezköy’te Taksim kayıtları var, 4-Başkan kendi yandaş, mega inşaata yaptırım hak edişi karşılıksız başkasıyla kendi yandaşları borçlarına dağıttı, 35.000 lirayı Baş kaynına avanta verildi. Mega inşaatlar hesaplaşmak için tehdit ile şirketin makbuz alıp kendi harcamalarına göre kesip dağıttılar” yazısı,
(1) adet Ergün POYRAZ tarafından yazılan üzerinde “kanla abdest alanlar Said-i Nursi’den Fethullah GÜLEN, DEMİREL ve Ecevit’e Nurculuğun tüm bilinmeyenleri” yazılı Toplumsal Dönüşüm yayınları tarafından basımı yapılan 544 sayfadan ibaret kitap,
(1) adet 2006 tarihli 96 sayfadan ibaret “Önce Vatan dergisi”nin 3-4 sayısı,
(1) adet “Vatansever Kuvvetler Güçler Birliği Hareketi Ana Tüzük 2005 Ankara” ibaresi bulunan Dernek Tüzüğü,
(7) adet “Türkeli Aylık Siyaset, Fikir, Kültür ve Sanat” dergisinin çeşitli sayıları,
(1) adet kahve renkli üzerinde notebook no:85100 Şahin yazıları bulunan telefon fihristi içerisinde 4 ayrı avukata ait kartvizit,
(1) sayfadan oluşan Osman BAYDEMİR ve Ahmet TÜRK’ e ait http://www.diyarbakir-bld.gov.tr/haber_image/esbaskanlar-baydemir-1.jpg azısı bulunan 19.09.2006 tarihli renkli bilgisayar çıktısı resim,
(1) sayfadan oluşan Osman BAYDEMİR ve beraberindekilere ait http://www.diyarbakir-bld.gov.tr/galeri/1%20(22)_jpg.jpg yazısı bulunan 19.09.2006 tarihli bilgisayar çıktısı resim,
(2) adet “Dolunay Aylık Fikir ve Ülkü dergisinin” Ocak 2005 tarihli 27 sayılı ve Şubat- Mart 2005 tarihli sayılı dergisi,
(1) adet Kamu Çalışanları Vakfı tarafından basımı yapılan “Kamu Çalışanlarının Sesi Türkav” Nisan- Mayıs 2004 tarihli 8. sayılı dergisi,
(1) adet “Kuvvai Milliye Aylık Tarih ve Kültür dergisi”nin Ocak 2001 tarihli 61 sayılı dergisi,
(1) adet Tanrı Dağı Aylık Düşünce dergisinin 1 sayılı dergisi,
(1) adet Aydınlık Haftalık Haber Yorum dergisinin 02 Ocak 2005 tarihli 911 sayılı dergisi,
(1) adet Toplumsal Düşünce Derneği tarafından basılan Aralık 2000 tarihli 1 sayılı “Toplumsal Düşünce dergisi”,
(1) adet 1. Boyut Aylık Aktüel, Fikir, Sanat, Siyaset isimli 01 Ağustos 2001 tarihli dergisi,
(1) adet “Muzaffer ÖNDAĞLI’nın hatırasına Starateji açısından Türk Dünyasının meseleleri” başlıklı Ankara Ticaret Odası ve Tür Ocakları tarafından yazıları bulunan Mustafa KAHRAMANYOL tarafından basıma hazırlanan 63 sayfadan ibaret kitap,
(1) adet Şubat- Mart 2005 tarihli 48 sayfadan ibaret ALMİLA Soysapolitik, Kültür ve Edebiyat dergisi,
(1) adet sayı: 1, 2005 tarihli 180 sayfadan ibaret Turan Fikir Düşünce ve siyaset dergisi,
(1) adet üzerinde 1/18434113 sigorta nolu KEKKİN ÇELİK yazısı bulunan not kağıdı,
(1) adet ön yüzünde Tarım için istenilen belgeler, arka bölümünde kalemle KIRAÇ BELEDİYESİ yazılmış küçük not kağıdı,
(1) adet ön yüzünde “Kenan TEMİZEL 0216 495 7840, 0532 695 3311, 0506 474 1870 her tür bakım işleri, arka bölümünde bel-baş. İsmail- İpe- Çatalca 0542 5135409, 0212 789 5636- özel Kalem” yazısı bulunan not kağıdı,
(1) adet Ahmet ĞÜRDAL tarafından Kredi Yurtlar Müdürlüğüne yazılmış imzasız dilekçe,
(1) adet Bebek katili APO ders kitaplarında başlıklı gazete haberi,
(1) adet üzerinde Prof. Doktor Ercüment Ovalı fotoğrafı bulunan Ergenekon Terör Örgütüne yönelik operasyon ile ilgili gazete kupürü,
(1) adet Ankara Ticaret Odası ile başlayan ve içerisinde; “ABUZER-İst-533 268 2803-Çelebi Komutan: 0545 467 8899, Ercüment OVALI: 0532 572 9174, 3280352, İş: 0462 326 0209, Ev: 377 3197, Kemal AYDIN: 0533 236 9786, Noyan Komutan: 0505 452 8572, Mustafa BALBAY: 0533 318 8486, Neriman: 4950445, Neriman: 0533 749 7918…” şeklinde isim ve telefon numaralarının olduğu belgeler ele geçirilmiştir.
c-Telefon Görüşmeleri
Tape No:6923, 26.01.2008 tarihinde X şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde; X ŞAHSIN “Ben İzmir’deyim ...” dediği, H.DEMİR’ in “Bende Ankara’daysan geldim diyecektim” dediği, X ŞAHSIN “Burda bi şey varda onunla ....” “Sit alanına mı girmiş nedir o adamın kendi yeri” “Adamın yerini SİT ALANINA sokmuşlar” dediği, H.DEMİR’ in “Ha o bi bi konuyu öğrenek de ona göre şey yapalım” dediği, X ŞAHSIN “Ya bu Mustafa ... Mustafa’yı tanıştırdın korkak biri bu ne iştir la telefon açıyorum telefona çıkmıyor bişi konuşmıcan bişi etmiycen” dediği, H.DEMİR’ in “Abi telefonda şey etme konuşma …” “… ya telefondan da sorma adamların hep dinleniyor telefonları ya” dediği, X ŞAHSIN “… senin ki nasıl senin telefon nasıl” dediği, H.DEMİR' in "…bu iyi canım öbür 532 li sakat da” dediği, X ŞAHSIN "Bugün görebilin mi onları” “Ya görmen ne biliyon mu onlara dediğim dosyayı çabuklaştıra bilirmi tasdik ettire bilirmi” “Ya şimdi ney biliyon mu kaça yaparlar olur mu mali.... mali....de” dediği, H.DEMİR' in "Şimdi dosya nedir ne değildir bilmiyoruz ki kaça yapsınlar ne etsinler yani” dediği, X ŞAHSIN "MALI İADE ETTİRE BİLİRLER Mİ çabuklaştıra bilirler mi bide neyi öğrenicen başka bi şey istemiyorum ben” dediği, H.DEMİR' in "Tamam tamam abi” dediği,
Tape No:6924, 27.01.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' İN "Abicim Nurettin de geldi oturuyoruz Nurettinle zamanın olursa uğra” dediği,
Tape No:6925, 30.01.2008 tarihinde X ŞAHIS ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " … şimdi bi şehir dışına çıkartıyorlar da beni gelince anlatırım bi yerlerde bi görev verdilerde” “Ben şimdi bi seminere gidiyorum gardaş bi seminer verip gelicem bi ara” “… ben doktora söyledim seni illa bi tanışak falan dedi de” dediği,
Tape No:6926, 30.01.2008 tarihinde N. Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' İN " Heh ben şimdi Hocayı bekliyorum gardaşım hocayla bi 10 dakika görüşmem var otogara geçicem” dediği, N.Ö.' ün “(He he 41 numara HAMZA DEMİR diye yaz) Bir buçuk arabasına 41 numara” dediği, H.DEMİR' in " Şey Albayda görüştüm Albaylanda” “Hanımı eve gönderdikten sonra gelince konuşuruz ondan da detaylı bilgiler geldi” dediği,
Tape No:6927, 30.01.2008 tarihinde N. Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in "Gözünaydın şey tamamlanmak üzereymiş 2 güne kadar tamamlanıyormuş şey” “Ya projemiz ya” “Önümüzdeki haftada gardaş anlaşmaları yapıyoruz gurbanım el sıkıştık şimdi oradan aradım da iki sefer seni cevap vermedin el sıkıştık hayırlaştık şeylen falan hocaylan tamam mı gardaş bizim işimiz oldu gurbanım dünya benim oldu gardaş şeyede o hani bi şeylerde istediler ya” “… onada bakıcam ben dedim size borç veririm yani bi yerde alırım” dediği,
Tape No:6928 30.01.2008 tarihinde N. Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Gardaş şimdi biz hayırlaştık tamam mı şeyimizde oldu önümüzdeki hafta dosyamızı o şeylen dosyaya koyım şeleri falan projelernen tamam mı gardaş” “Dosyamız elimizdeki Cumaya kadar çıkar Allah izin verirse” “…yanlız Turan beye dikkat et” “O emanet içinde dedim elimizden gelen her şeyi yapacaz gardaş istediğin yerden varya hoca dediki gardaş istediğiniz yerden peşinatla alabilirsiniz getirin dedi şey ederim biz ..... imza atalım o haldeler tamam mı gardaş” “Ha bir ikincisi beni belediye başkanı ile görüştürdüler Ayvalık Belediye Başkanıyla” dediği, N.Ö.' ün “He şimdi Memet de aradı beni o şeyleri istiyor adam varmış” “O Ayvalık değil de şey hani bu şey var ya benzin istasyonları falan aldı” “He he Bozöyük” dediği, H.DEMİR' in "Şimdi gardaş ben ikisiylede görüştürdü beni hoca derki o senin dünkü konuştuğun arkadaş varya” “O sana ikinci .... demiştiya” dediği, N.Ö.' ün “Memete Memete ne diyim o zaman” dediği, H.DEMİR' in " Heh Memet de yarın de konuşak deki Memet yarın oturup koruşuruk de gardaş yarın seninle komple bu işlere bakıcaz” dediği,
Tape No:6929 31.01.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; K.AYDIN' ın “Güzel Türk gözlerinden öpüyorum” dediği, H.DEMİR' in " Ben sana ufak bir bilgi verecem de bi RAPOR tutucam da” “Bu Kilis’te bizim Türk şirketleri üzerinden oranın biliyon şey o toprak satma olayı falan durduydu şimdi bizim Türk şirketleri üzerinden bizim Ahmet abi aradı dediki gardaş dağlara taşlara bu Yahudiler para veriyor dönümüne 1 milyar 2 milyar veriyorlar dedi bizim Türk şirketleri üzerinden dedi” “Abi ben ismini falan hep alıcam” “Şu anda Ahmet abi Kilis’te” “Dün beni aradı epey dertlendi ağlıyor” dediği K.AYDIN' ın “Telefonda konuşma” dediği, H.DEMİR' in " Heh tamam bide bizim eski abilerimizden şimdi birini tanıdımda” “Abi bu minibüsçüler federasyonu başkanı genel başkanıymış İstanbul başkanıymış” “Onunda çok selamı var kulağını çınlattık” “… o da bi şeyler anlatıyor güzel Rapor tutup gelicez abi” dediği K.AYDIN' ın “Bütün bilgiler lazım …” dediği,
Tape No:6930 01.02.2008 tarihinde V. Ü. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' İN " Bana bak Kemal abiyle bi görüş sen ya” “Ya Ankara’da” dediği, V.Ü.’ ın “O kahvede mi olur bi yerde” dediği, H.DEMİR' in " Bi telefon açda gardaş o kahveye 12 ye doğru gelirde sen telefon açarsan erkenden gelir o” dediği, V.Ü.’ ın “O hangi kahveydi o hangi kahveydi onun adı neydi kahveyi bana” dediği, H.DEMİR' in "Konur sokak Konur sokak 39 numara” dediği,
Tape No:6931 02.02.2008 tarihinde V. Ü. ile yaptığı telefon görüşmesinde; V.Ü.' ın “Kemal abi ile dün görüştüm bugünde biraz işleri vardı görüşemedik” dediği, H.DEMİR' in " Ha iyi sohbeti kaynattınız o zaman” “Nasıl gardaş çalışmlar nasıl Hacı Bektaş’da iyimi” dediği, V.Ü.' ın “… Hacı Bektaş’da biraz gidiyor işler” dediği, dediği, H.DEMİR' in " Bak hele bi gün güzel bi yürüyüş ayarlıyalım a.... koyım Türk den başkasının anasını s...iyim diyim valla neydek a.... koyım” “Şeyin imtihanı nasıl gitmiş” dediği, V.Ü.' ın “O kazanamamış ya hepsini geçmiş geçmiş en son sohbet ediyolarmış üniversite açık öğretimde okuyorum 4 yıllık demiş 2. sınıftayım demiş annemle babam ayrılığını onlar yazıyorlar bilgiler veriyorlar biliyon mu aile durumu hakkında” dediği, H.DEMİR' in "Abi şimdi askeriye ye alımlar olacak müracaat etsinde çocuk ben benim oğlanda müracaat ettiriyorum onun içinde verdirelim” “Senin oğlanlarda müracaat etsinde ikisinide verelim” “… müracaat ettiğinde haberim olsunda bizim oğlanla ikisini şey yapalım” dediği,
Tape No:6932 09.02.2008 tarihinde N. Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in "Gardaş ben biraz önce Kemal abi (Kemal abi olarak bahsi geçen şahsın Kemal Aydın olduğu değerlendirilmiştir) ile bir yerdeydik o bilgileri konuştuk değerlendirdik senin telefonunu aldılar tamam mı gardaş Kemal abinin adıyla benim adımla seni her an araya bilirler” “Yani orda oturup seninle başka bir yerde görüşüp o hani otogar meselesinden o bide şey at yarışları olan yer demiştiniz ya” “Ha oralardan bilgi alacaklar yani seninle irtibat kuracaklar ..... orda yani en şey yere seni şey ediyolar gardaş tamam mı yani organize edebileceğini falan ben her şeyi şey ettim anlattım Ayvalık ve Bozöyük de söledim gardaş eğer sen olur dersen şeyler bir alıp konuşacaklar Galiple akıllı ol devletin kim olduğunu bil bütün şeyde Nurettinin üzerinden bize bilgileride getir diye şey diyecekler gardaş tamam mı” “Sen al dersen senle görüştükten sonra alıcaklar” “Her an Kemal abinin veya benim adımla Kemal abinin adıyla şeyle arayabilirler seni” dediği,
Tape No:6933 09.02.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in "Abi ... Nurettin’le görüştüm Nurettin her zaman beklerim gardaş diyor ayrıca başka şey dosyalarda tutuyorum diyo” dediği, K.AYDIN' ın “Tamam tamam” dediği,
Tape No:6934 09.02.2008 tarihinde N. Ö.’ ün yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " He gardaş şimdi şeydek ben konuyu sana anlatayım şimdi müsaitsin dimi” “Hah şimdi biz oraya çıktık Kemal abinin bacısı falanda geldiler ben konuyu detaylı anlattım” “İşte Kayseri’den Bursa’dan felan hepsini anlattım ordaki dönen dolapları falan dediler ki gardaş biz kiminle görüşelim orda dediler ilerde buralara güveneceğimiz sahip çıktıracağımız kim var seni anlattım dedim ki müthiş bir insan gardaş müthiş bir türk... Nurettin beyin bize telefonunu ver dediler telefonunu verdim gardaş Ayvalık ve Bozöyüğü anlattım dedim ki böle böle Nurettin geçen dedim iki gün önce s...tir ettirtti bunlara yani orayıda ele geçirmesinler gardaş yoksa buralar çok önemli bu paraları aklıyorlar falan diye dedim Nurettin orayı Ayvalık Belediye başkanına s...tir ettirtti Bözöyüğüde iki sefe durdu da benide İstanbul’dan onun için salmadı yani gardaş bi dur burayı iptal ettiriyim” “… abi bi tanışın yani bi yerde işte gazteci gibi sivil gibi varın şey edin konuşsunlar ya müthiş bir arkadaşımız dedim geçmişte dedim geleceğinde de bide dedim en korktukları dedim otogarda dedim kürtçülerin dedim bu adam yani hele dedim bu ordan çıksa dedim yani bizi özellikle tutuyor ki gardaş ama burdan gitme dedim ki tek bir korktukları yıldıkları o kardeşleri falan yanında sağlam durdukları için dedim tek yıldıkları bu bu da dedim …” “… bütün detaylı bilgileri verdim ben ama şunuda sölediler Nurettin beyle Allah izin verirse dediler sizleri bi yere getirecez gardaş çok teşekkür ediyoruz dediler …” “… ben şimdi pazartesi günü akşam binerim gardaş benim Almanya’dan olumlu cevaplar geldi” “Pazartesi günü yani şey gili o kadınlar gelirse deki salı günü gelin de gardaş salı günü öğlenden sonra ya at şeyi dosyaya ben bir bakıyım gardaş ona göre hareket edelim” “Şimdi hocada geliyor ya pazartersi ben dayıyla görüşeyim öle çıkıyım buradan” “… salı sabahı Eyüp Belediyesine geçerim Eyüp Belediyesiyle görüşürüm dosyayı gardaş garanti altına alırız öyle üzerimize alırız” dediği, N.Ö.' ün “Ya fark etmez her türlü alırız gardaş devrini sen rahat ol” “Şu bizim belgemiz bi çıksa ortak bizi kimse durduramaz dağlar taşlar” “Sen o dayımlada görüş dayımla dayımla görüşün oturun” “Dayımla görüşün o işi bitirin en az almazsa 7 bin şeyi 3 bin şeyi alır” dediği,
Tape No:6935 11.02.2008 tarihinde Hüsamettin… ile yaptığı telefon görüşmesinde; dediği, H.DEMİR' in "Anladım dün be dün kulağını çınlattık abi dün evvelki gün ben o bilgileri ulaştırdım gardaş seninle ..... görüşecekler ben onu geldiğimde detaylı görüşek” dediği, HÜSAMETTİN’ in “… bazı şeyleri bi 3. şahsın bilmesine gerek yok …” dediği, H.DEMİR' in " Bundan sonra ki gelişmeler ikimizin arasında olacak” “Çünkü beni rahatsız eden bazı şeler var onu senle yüz yüzekonuşacam şimdi bundan sonra ki gelişmeler ikimiz ilgilendirecek üçüncü kişi olarak ESAS DEVLET İLGİLENECEK” “Orda da başkanım telefonunu da verdim gelip seni bulabilecekler bulurlar oturup seninle özel görüşecekler orda da ne istiyorsan yanında olacaklar” “Mekanında falanda görüşmeyecekler yolcu gibi gazteci gibi gelip bi yere gider oturursunuz şey edersiniz ben geldiğimde detaylı görüşürüz” dediği,
Tape No:6936 14.02.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Yok abi dün mesajımı aldın mı diye şey yaptım” dediği K.AYDIN' ın “Aldım aldım” dediği, H.DEMİR' in "Ben bi iki konu daha varda” “Abi onun için” dediği K.AYDIN' ın “Telefonda konuşmayalım” dediği,
Tape No:6937 20.02.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; K.AYDIN' ın “… geldin mi” dediği, H.DEMİR' in "He geldim abi kahvedeyim bende” dediği,
Tape No:6938 20.02.2008 tarihinde Nurettin ÖZTÜRK ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Gardaşım ya .... Kemal abi ile aradık telefonun kapalıydı” “Başka bi yere geçiyorum ordan ayrıldım şu avukatın yanına geçiyorum” dediği, N.ÖZTÜRK' ün “Avukatın yanına geçde şu adamın Antep’deki adamı şey yapalım ya” dediği, H.DEMİR' in " Kemal abi dedi bi sesini duyayım aradık ben dedim işte nasıl durumlar falan diyimde ....dediki orda benden rahatsız oldular falan dedim bir zarar veririm diye korkuyorum falan dedim dedi ki Nurettin’i ordan atamazlar” “Nurettini dedi ordan dedi atamazlar sen kafanı yorma dedi anlıyon mu onu orda kahraman yapmazsam dedi namussuzum dedi … işte ordaki alevi çocuklara dedim getiriyo dedim konuşuyo sohbet ediyo falan orayı bi örgütlemiş gibi olduk dedim …” “Ordan da hocanın yanına geçicem hocanın oraya yakın şeyin avukatın ofisi” dediği, N.ÖZTÜRK' ün “Ya şu avukat şeye avukata o Antep’teki hoca şeye geçsin ya o çok önemli ya” dediği, H.DEMİR' in "Tamam gardaş onun için konuşmaya gidiyorum ordan çıktıktan sonra seni arar bilgi veririm” dediği,
Tape No:6939 20.02.2008 tarihinde N. Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Yav gardaş ben sana bi adres vereyimde şu bi bu adrese bi bakda bu adamlar kimdir ne değildir ben gelmeye bi öğrende gelince bi şey edelim ya ben sana konuyu sonra anlatırım yazıyon” “…bostancı yolu” “Yolu Keyap Sanayi Sitesi” “No:120 Ümraniye” “He Filatem A.Ş” “He gardaş şimdi Mahmut KARADUMAN bu şirketin sahibinin ismi” “Bi de Kazım ACAR” “Hah bunları bi öğren gardaş ya” dediği, N.Ö.' ün “Tamam ben araştıracam” dediği,
Tape No:6940 20.02.2008 tarihinde Hasan… ile yaptığı telefon görüşmesinde; HASAN’ ın “... Sonra bu Bozöyük’de ki yer 3000 konutla ilgili mütahit ile konuşmuştum geçenlerde” “Adam haber bekliyor bizden ....” “… ben onu şimdi öğlenleyin bi hocayla görüşeyim bi gün ayarlayayım ve hoca Bozöyüğ’e geçsin biz de bende oraya geleyim oradan da biz geçek Bozöyüğe” “Durumu şartları uygun mütahitin efendi pozisyonu uygun iş yapa bilir.....” “Senin dönüş ne zaman buraya” dediği, H.DEMİR' in " Yani bu iş oldumu ben hemen dönerim Belediye başkanını ayarladımı hemen dönerim gardaş” dediği, HASAN’ ın “Şey dün şey dedi senin bu vatandaş da” “Nurettin Nurettin” “Kaşınıp duruyor şimdi notere 1 milyar 600 para vericem param yok falan diyede” “İşte şey o avukata gidelim ondan biraz para temin edelim şeklinde bir mantık çıktı ortaya .....20 milyar lazımmış size galiba” dediği, H.DEMİR' in "” Şimdi bak helle gardaş 20 milyarı o sana bu kirayacağımız yer için mi söledi” “Ha şimdi bak gardaş ben orayı bitirdim Hasanım” “Dosya mosya imzada bekliyor biz yanlız ki niye sıkıştık biliyon mu Genel Müdür ev aldı” dediği, HASAN’ ın “Anladım abi hiç telefonda ayrıntıya girme” dediği, H.DEMİR' in " Alibeyköy için konuş ekmek yeriz ordan Alibeyköy için” dediği, HASAN’ ın “Hayır abicim Alibeyköyle ilgili elimizde böle bi dosya var burdaki bunun avukatlığınıda sana veriyoruz bizede böle bi para lazım şeklinde bi para alalım dedik” “Sizin 20 milyarlık ihtiyaç ihtiyacınızı ordan gidereyim dedim tamam mı bak” dediği,
Tape No:6941 20.02.2008 tarihinde Ş. D. ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ş.D.' ın “Sela....leyküm naptın abi görüştün mü Fuat albayla” dediği, H.DEMİR' in " He görüştüm biraz sonra saat 3 de oraya geçicem” “3 te ofise gelicem 3 te” dediği, Ş.D.' ın “Şey haberi var mı” dediği, H.DEMİR' in " He haberi var konuştuk” dediği,
Tape No:6942, 21.02.2008 tarihinde Ş. D. ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ş.D.' ın “Başkan ne yapıyorsun ya Sela....leyküm” “Görüştün mü Fuat Albayımla” dediği, H.DEMİR' in " He he Albayla görüştüm ben konuştuk yarın 12 de yarın yeniden görüşüyoruz” dediği, Ş.D.' ın “Şey yapmış mı halletmiş mi” dediği, H.DEMİR' in " Senin bak hele bu Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünde tanıdığın var dı dimi” dediği, dediği, Ş.D.' ın “Görüşürüz onları” dediği,
Tape No:6943, 21.02.2008 tarihinde N.Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; N.Ö.' ün “Valla ödedim rahatladım ya Cengizden 200 dolar almıştım onuda verdim” dediği, H.DEMİR' in " Şimdi gardaş ben Hasanla biraz önce görüştüm Hasana dedim ki ben geliyorum sen niyet edipte o 30 lirayı al tamam mı gardaş” “Tamam işte 40 liramı işte 30 liramı ne her neyse dedi ki başkanım sende burda ol iyi olur dedi öbür şeyide konuşacaz Bozöyüğü onun şeyi ile tama mı gardaş” dediği, N.Ö.' ün “Bozöyüğü adam hallediyor Osman’la konuştum ya ben” dediği, H.DEMİR' in " Tamam o cumartesi günü ondan para çıkartırız gardaş ondan iyice rahatlarsın kafanı yorma tamam gardaş” “Ben şimdi Osman’la da görüştüm onu Ziraat bankasına Şeyleri verdi Kemal biye verdim o halledecek Kredisini yükseltmesi için” dediği, N.Ö.' ün “Tayfunda dosyaları aldı” dediği, H.DEMİR' in " He o da dosyaları aldı şimdi tayfunla ben başka bi mütahit daha görüşterecem gardaş yani şey Osman’la ben görüştüm Osman abi size bırakıyorum dedi sıcak bakın her şeye tamam mı gardaş oraya geldiğimde detaylı görüşürüz hepsini” dediği, N.Ö.' ün “Hocanın işini naptınız dosya noldu …” dediği, H.DEMİR' in " Ya işte hoca sıkışık hocaya dedim ki burdan biz borç alıcaz hocam gerkirse dedim şeyi Alibeyköy’ü gözden çıkartıcaz bi yeri yıkıp bi yeri yapıcaz bu dedim senin şu verdiğin sözü kapatacaz kapattığınızda dedim gardaş ben bi haftanın içinde dosyamı isterim anladın gardaş dosya bekliyor bu söz verdiği isimler gidip diyememişler dün gene beraberlerdi başka bir iş meseleleri varmış diyemedim dedi bu söz verip sözün altından kalkamamış anladın mı gardaş benim anladığım konu o oldu” dediği, N.Ö.' ün “O Hasanın İsviçrelilerle bi işi varmış biliyormusun” dediği, H.DEMİR' in " Şimdi ben sana bişi diyim mi Hasan ordan 10 mu istiyor” dediği, N.Ö.' ün “He o 10 bin dolar istiyor” “Osmanla yaparsak % 50 si bizim ya gardaşım orda adama bi tane mühendise anlattığın zaman alacağım para 300-400 milyar para ya fazla alamazsın” “Ya onu şey yapıcağımıza Mustafa Çakırla ortak şey yapardık şeyini ona verirdik gardaşım Mustafa Çakırdan hallederdik bi de hisse alırdık Mustafa Çakırdan” “Yabancı adamla yabancı adamla yapıcağımıza kendi adamımız olur olsa daha iyi olur her türlü koparırız hiç değilse bu şey yapamaz” dediği,
Tape No:6944, 21.02.2008 tarihinde, X ŞAHIS/ N. Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " … ben komutanımla oturuyorum da şimdi komutanım avukatlık yapıyor geçen dediydim ya bu sizin Metronun avukat işleri falan olur mu diye” dediği, DAHA SONRA TELEFONU YANINDA BULUNAN KOMUTAN olarak hitap edilen X ŞAHSA verdiği, N.ÖZTÜRK' ün “Saolun komutanım nasılsınız” “… bu reis başkan çok bahsediyor sizden ya” “… onun sevdiği kardeşimiz bizimde kardeşimizdir olur mu öle şey” dediği, X ŞAHSIN "Saol çok teşekkürler öle büyük problemler olursa biz hani dedik bi ara laf arasında geçerken tabi dedi niye olmasın bizim şeyimizdir dedi” “Sizinde böle üst makamda olursa bizim yanımıza .......Milli savunmada” “Kardeşim başbakanlık ta vesaire yani iyi elimizden gelen şeylerde bir takım şeylerde yardımcı oluruz” dediği, N.Ö.' ün “Önemli değil başkanım siz siz olun ki sizin gibi sevdiğimiz bi abilerimiz komutanlarımıız bizim başımızda olduktan sonra bizim sırtımız yara gelmez” dediği,
Tape No:694, 23.02.2008 tarihinde, Ş. D. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Şeydeyim İstanbul’dayım” dediği, Ş.D.' ın “Kargo geldi aldm ben” “Özçağla’dan inşaat temizlik şirketinden tamam mı” “Ben pazartesinden sonra harekete geçerim ben” dediği, H.DEMİR' in "Tamam gardaş pazartesi günü sen sabah ben olmasam da pazartesi günü sen o işi şey et koştur” dediği, Ş.D.' ın “Bu arkadaşlar nereli” “Sağlam mı yani” “Yani hayır referans olur demi” dediği, H.DEMİR' in " Olur tabi canım öle yani her türlü olur çocuklar sağlam yani her türlü şeyden çekinme” dediği, Ş.D.' ın “Öbür konuda da pazartesi geliyor dosyalar demi” “Bürokratların uygun mu uygun değil mi pazartesi harekete geçerim olur mu” dediği, H.DEMİR' in " Uygun uygun gardaş sen şey etme tamam mı” dediği,
Tape No:6946, 25.02.2008 tarihinde, Ş. D. ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ş.D.' ın “O iki tane dosya var diyordun ya onlardan arayan soran gelen giden olmadı” dediği, H.DEMİR' in " Onlar yarın gelecek beni aradılar biraz önce” dediği, Ş.D.' ın “... ben Ziraat bankası olayını görüştüm somutlaştırdım yetkililerden okeyini aldım” “Müdür beyle de görüştüm Hasan beyle H. O. beyle” “Ondan sonra orda Bedri var onlada görüşüldü bölge müdürüne talimat verildi Genel müdür yardımcısı daire başkanı ile falan görüşüldü burda Kemal bey var hepsi görüştü Kemal ..... falan” “Belgelerini hazırlayacak 2007-2008 yılının bilançosunu falan” “Bunlar 250 milyar hem teminat hem nakit kullanıyorlarmış hem teminat hem nakit kullanıyorlamış anlatabiliyormuyum” “Bunu yükselticez yarın geldiğinde yüz yüze görüşelim mi yoksa şimdi görüşelim mi anlatıyım mı” “Şimdi benim senden bi ricam var” “Şimdi beni dinle aslında bazı konuları biz ben hukuksal hukuksal alan dışında ki konuları benle görüşsen iyi olur çünkü burda Albayımın falan yapacağı bişi yok” “Oraya taşıyorsun burda ondan sonra sıkıntı oluyor bak ben dışarılarda sağ da sol da telefonlarda” “Hukuksal konuları onla paylaşalım hukuksal konuları olmayanı beraber paylaşalım” “Albayım beni yoklama çekiyor diyor ki Hamza bey diyor sana parasal konuda bi şey bahsettimi diyo bende yok dedim mahsustan bilmemezlikten geldim hani sen 300 milyon verdim 400 milyon verdim şunu şunu takip ediyor falan dedin ya” dediği, H.DEMİR' in " Şimdi gardaş sen benim kardeşimsin o ayrı bir şey şimdi bütün bu işleri ben sana takip ettirttiririm sen takip edersin biz beraber kardeş gibi şey edriz o önemli değil ya o konuyu ben anladım tamam” “… bundan sonra bütün işler sana gelir sen nasıl biliyorsan öle yap” dediği, Ş.D.' ın “Hamza abi sen benim yöremin insanısın sen bizim Reisimizsin” “Bazı HUKUKSAL OLMAYAN KONULAR VARDIR BENİM YAPACAĞIM” “Hani sen dedin ya okey alırsan hem hemen para çıkarttırayım falan dedin ya” dediği, H.DEMİR' in "Tamam gardaş bi şeyler yaptırırım sana şimdi yarın geliyimde getirttiririz onu kafana yorma evraklarını da getirttiririz parada getirttiririm ben ona tamam” dediği,
Tape No:6947, 04.03.2008 tarihinde, Ş.D. ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ş.D.' ın “Ciddi konular mesajla olmaz bir bu konuları bire bir görüşmemiz lazım iki ordan bu kişiler bu konuyla alakalı olna bir kişi gelip belge bilgi vermesi lazım belge benim karşımda belgeyle konuşması lazım iki yani ondan sonra orayla görüşüp somutlaştırıp ne şekilde hastalığının ne şekilde olduğunun neresinin ağrıdığının hastalığın filmini alabilirmiyiz alamazmıyız onla alakalı ben bu işler bir günde iki günde bir saat de olacak iş değil gelicek adam görüşecez belge.. koyacak ortaya” “Bak abi bi dakka belgeyi koyacak diyecek ki abi kardeş şöle bi işimiz var bu konuda yardımcı ola bilirmisiniz donelerini koyacak ben karşı tarafla görüşeceğim yetkililerle görüştükten sonra hastalıkla alakalı filmlerini röntgenlerini nasıl alabiliriz na yapabiliriz bu konunun çözümünü nasıl yapabiliriz organize edip bu işler böle olur abi” dediği, H.DEMİR' in " Şimdi konuşuyon da ben sana gerekeni çektim dedim ki gardaş bunu alabilirmisin alırsan benden ne istiyorsan iste diyor adam geri yanını bana bırak yav gardaş ...” dediği, Ş.D.' ın “… elimde belge olur biz alma gücüne sahibiz alma elimde belge olur ondan sonra bana bi yetki verir vekalet verir” “Ben bu işin içeriğin biliyorum hallederiz ama bana yetki vermeden ben nediyim gidecem adamlardan şey isteyecem ben insanları tanıyom ordaki insanları ordaki insanlar sıkıntıya girer o zaman yani ben bu işi 3 türlü aşaması var 1 belge almak 2 yardımcı olmak 3 işi halletmek doğrumu” dediği, H.DEMİR' in " … çok büyük şeyde insanlar var yani o insanlar bana rica etti dedi ki gardaş bunu alırsanız sizi bi araya getirelim vekeleti neyin versin gereken parayıda konuşun” dediği,
Tape No:6948, 04.03.2008 tarihinde, Ş. D. ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ş.D.' ın “Bak bi dinle biz seninle bugün 10 günden beri o Ziraat bankası dosyasını ilettiğinden beri bir araya gelemedik beni bi ara geçirttiriyorsun” dediği, H.DEMİR' in " Sen bana hiç sormuyon gardaşım nerdesin dağın başındamısın na yapıyon ne ediyon hadi belki yarın ...” dediği, Ş.D.' ın “…ben ne hikmetse resmi dairelerin en kritik noktasında ki ulaşılmayacak bürokrata ulaşıyom bizim kendi insanımıza ulaşamıyom arkadaş kendi insanımızdan geliyor talep ben onu somutlaştırıyorum devlette olan konuyu ne hikmetse bizim kendi adamımıza ulaşamıyorum bu da benim tepemi attırıyor zoruma gidiyor yani gerçekten yani belki görüşeceğimiz konuşacağımız acil olan konular vardır” dediği, H.DEMİR' in " Ben şuan benim telefonumda dinleniyor ..... ben şuan Genelkurmaydan görevli bir yerdeyim anladın mı” “Beni başkasıyla karıştırmayacan anladın gardaş” dediği,
Tape No:6949, 22.03.2008 tarihinde, N. Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; N.Ö.' ün “Yav gardaş bu avukat mahkeme gününün ne olduğunu bilmiyor mu” dediği, H.DEMİR' in " Ya tamam ya görüştüm görüştüm arama ya arama diyo ki abi 2 ay sonra diyo ben parasını ben yatıracam tapumu ben vericem dedi arama la arama” “Ha 40 gün de 40 gün sonra tapumuz elimizde çocuk parayı da yatırıyo la karıştırma bi şeyler” “Tamam he çocuk parayı da yatırıyor dediki abi ben senin için parayıda yatıracam dedi ya tapunu verecem eline mütahit de bulacam dedi yav artık karıştırma dur kafamı dedi bende tamam dedim” “…Hasanın bi yeğeni var o geliyor yanıma şimdi şeyde zaten o hocanın dolandırdığı yiğenimde yanımda şimdi saolsun ilgileniyorlar ya” “Yiğenime demişler ki ... büyük yer bitiriyor falan demişler 4 yıldan beri yemişler maşallah” dediği, N.Ö.' ün “Ama Talip ne dedi biliyormusun” “Talip dediki amcaoğlu bunlar düzenbaz dedi bak” dediği, H.DEMİR' in " Bak bak şu var ama burda gardaş hadi bunlar gariban buldun bakalım Metro Turizmin elinden nasıl kurtulacaktın pezevengin çocuğu” “ASARLAR seni yav” dediği, N.Ö.' ün “Ya götünü keserim adamın nerde ÖLÜSÜ BULUNMAZ ya” dediği, H.DEMİR' in "Ya tabi gardaş ya tabi ya” “Şey pazartesi günü 400 bin lira para bekliyor yiğenimide getirecem .... yiğenimide getirecem” dediği, N.Ö.' ün “1 milyar oraya 500 yetmiyor her yere borç var ben dağılmışım götümüzden sigara almaya paramız yok” dediği, H.DEMİR' in " He şimdi sen gardaş hepsini toplıyacam yiğenimide geliyor Osman mosman herkes oturacak orda güzel bir ortam olacak gardaş” dediği,
Tape No:6950, 02.05.2008 tarihinde, X ŞAHIS ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Şeydeyim gardaş nedir ya Konur sokak 39 numara” dediği, X ŞAHSIN "Sen burdaysan pazartesi yanıma bir uğra” “… şu senin İstanbul’da avukatlar vardıya arkadaşların” “Şimdi bunlar İstanbul Ağır Cezadan iş bitire bilir mi Yargıtaydan bozdurduk gitti” dediği, H.DEMİR' in " Bitirirler ya sen gel yanıma gel” dediği, X ŞAHSIN "Ha bitirirseler bizde ufak tefek bişiler kapalım anladın mı” dediği,
Tape No:6951, 02.05.2008 tarihinde, Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Sağol abim ellerinden öperim o gün şu Harbiyelilerle geç vakide kadar oturdum abi” “He çok da memnun ayrıldı çocuklar şey yaptık” dediği K.AYDIN' ın “Görevini yap yani” dediği, H.DEMİR' in "Görevimi yapıyorum” “He ben memnun ayrılıyorum tabi canımda o bi şeyler kaptılar da kaptıkları zaman memnun oluyorum abi bizden bi şeyler kaptıkları zaman memnun oluyorum abi” “Şimdi abi Hüsamettin başkanla oturuyoruz ee kulağını çınlatıyorduk” “…Hüsamettin Aydın var” diyerek telefonu yanında bulunan H.A.’ a verdiği, K.AYDIN' ın “Güzel Türk hayırlı günler …” H.AYDIN’ ın “Çok teşekkür ederim efendim hürmet ederim nasılsınız” dediği K.AYDIN' ın “Saol hizmet edeniniz çok olsun Hüsamettin” dediği H.AYDIN' ın “… biz reisle oturduk konuşuyorduk şimdi Zeytinburnu ile ilgili bazı tasarruflarımız var Amasya ile ilgili tasarruflarımız var” “Bunu dedim bi istişare edelim bi bir araya gelelim çünkü Zeytinburnu’ndan A. E. adında arkadaşımız var bizim partisi önemli değil adam gibi adam diye düşündüğümüz Adil Emecan belediye başkanıydı DSP zamanında sonra ANAP’a geçti şimdi de bize geldi abi ben gene CHP den aday olursam benim için ne düşünürsün dedi senin şahsınla ilgili çok güzel şeyler düşünürüm ama önce erkanını görmem lazım dedim kadronu görmem lazım dedim ondan sonra yorum yaparım dedim eee şimdi kazanabilme imkanı da çok güçlü yani şeyi ihtimali Zeytinburnu’nda çünkü Murat AYDIN dan alabilecek en güçlü aday bu arkadaşımız fakat bu arkadaşımızın etrafını da bizim doldurmamız lazım” dediği K.AYDIN' ın “Mahalli seçimler için seçim olursa mahalli seçimler için tercihler yapa bilirsiniz” “Mahalli seçimlerde düzgün olan Türk çocukları” “Partisi falan önemli değil aday olabilirler hiç bir mahsuru yoktur tamam mı” “Bizim emeğimiz var” “Ben bu ülkenin dağında taşında” “O hareketin şeyi için ben 42 ilde bu ülkede Ülkü Ocaklarının teşkilatlanmasında bulunmuş bir adamım” dediği,
Tape No:6952, 02.05.2008 tarihinde, N. Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Sabah kaçta burda olacan kartı atacam onun için ya” “Ya bu kartı atmam gerekiyor atacam diyorum sabah arayamıyorum başka öbür taraftan da arıyorum cevap vermiyor” dediği, N.Ö.' ün “Niye atıyon kartı, kartı niye atıyon” dediği, H.DEMİR' in " Atmam gerekiyor kardaş atmam bu kartı atmam gerekiyor” dediği, N.Ö.' ün “Kardaş dokuzda ben şeydeyim nerdeydi o Cemal abinin oturduğu kahve var ya” dediği, H.DEMİR' in " Cemal abi kim ya” dediği, N.Ö.' ün “Kemal abi varya hani Kızılay’da oturduğumuz” dediği, H.DEMİR' in "Ya ben direk şeye geçerim ordan alırım seni” “Şeye ya otogara” dediği, N.Ö.' ün “Otogara gel Metro turizmde olurum ben Tamam dokuzda ordayım sekizde” “8-9 da ordayım tamam kardaş” dediği,
Tape No:7369, 08.07.2008 tarihinde, Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Ya bu serbest bırakılanlar geri tutuklanması için ....” “Savcı yeniden şey vermiş serbest bırakılanların tutuklanması için” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Kimlerin mesela” dediği, H.DEMİR' in " He ... şey ette görüştün mü şeyle” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Görüştüm onun öyle bir düşüncesi yokmuş ki zaten” “Öyle bir şey zaten olmadığını söyledi evet dik durduğunu da dik durduğunuzu da biliyor bi sıkıntı yok yani onun yanlış anlamışınız her halde” “Neriman teyze sen yanlış anlamışsın Hamza abi” “Ya o o Neriman teyze önemli” “Senin söylemediğin bir çok şeyi o anlattı bana o biliyor yani işi” dediği, H.DEMİR' in "Tamam gardaş bana bak Neriman’a de de beni bir arasın o nolmuş gardaş bu gerçek miymiş” dediği,
Tape No:7370, 10.07.2008 tarihinde, Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " ..... Çelebi ile geleceniz mi bu tarafa” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “.... şeyde yukarda Çankaya’da Neriman teyzenin evinde” “Ha işte eşyaları oraya götürecem” dediği, H.DEMİR' in "Yok Çelebi biliyor Çelebi ile bugünde buluşacaz dün 2 günden beri görüşüyok” dediği,
Tape No:7372, 16.07.2008 tarihinde, R. T. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in "İnşallah gardaş siz Diyarbakır’da dik durun yeter gardaş” R.T.’ ın “Allah razı olsun biz dikiz her zaman dikiz inşallah” dediği,
Tape No:7373, 19.07.2008 tarihinde, R. T. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Gardaş Kemal abi her halde bi 10 güne kadar alıcaz Allah izin verirse” dediği, R.T.’ ın “İnşallah kurban olsunlar Kemal abiye hepsi şerefsizler Allah bizi affetsin” “Abiyi bırakırlarsa bi şey bi görüşeyim” dediği, H.DEMİR' in " Tamam hemen görüştürürüm gardaş” dediği, R.TAYLAN’ ın “Aynen getirdiğimiz insanada mahçup olmayalım” dediği,
Tape No:7374, 19.07.2008 tarihinde X ŞAHIS ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " … Fikret abiye ver başka kimseye verme” “Öbür 532’ li 15-20 gün sonra açılır o ona el koydular hala duruyor o” “… Türkler bu işi kazanacak gardaş kafanı yorma” “Kemal abi içer iverdi işte Kemal abi herhalde 15–20 güne kadar çıkartırım Allah izin verirse çıkartıcaz” dediği, X ŞAHSIN “Tamam Kemal abi o bizim görüştüğümüz demi” “Kahvede ki” “Tahmin ettim” dediği, H.DEMİR' in "Onuda bi 15–20 günek adar çıkartıcaz gardaş Allah izin verirse” dediği,
Tape No:7375, 23.07.2008 tarihinde X BAYAN/Ercüment OVALI ile yaptığı telefon görüşmesinde; E.OVALI' nın “Ya bi kaç defa ulaşmaya çalıştım sana ama olmadı” dediği, H.DEMİR' in " He hocam ben makina neyin alamadım da yeni aldım hepsini” dediği, E.OVALI' nın “Doğru doğru keyfin nasıl” “... Hamza” “Paraya mı ihtiyaç var” dediği, H.DEMİR' in " “He valla gardaş” “Yani abi zaten 22 borcum varda onu şey veriyor bi askerliğe 2.400 lira yatıracam 1.400 buldum ayarladım bi yerden” dediği, E.OVALI' nın “.... Hamza tam anlayamadım abi” dediği, H.DEMİR' in "Şimdi borcun 222 bin lirasını bankadan veriyor bankadan kredi veriyor askerlik borçlanma var 2.400 lira bi 500 lirada masrafım var abi yani 1,5 buldum” dediği, E.OVALI' nın “Sana 500 yollatıyım ben” dediği, H.DEMİR' in " Valla .. ama önümüzdeki ayın 30’ na kadar anca öderim ha diyim” dediği, E.OVALI' nın “Ödeme ödeme ben sana onu öyle yolluyorum” “.... ödemene gerek yok yanlız bana 7 gün müsade ediyrosun hemen aciliyeti var mı” dediği, H.DEMİR' in " Valla bi esasında aciliyeti var çünkü Kayseri’ye gdip o evrakları tatik ettirmem gerekiyordu durumda iyi olmadığı için ha bugün ha yarın atıyom o da 10 gün kaldı sürem” “Şey gardaş Keçiören postanesi Hamza Demir ismine gönderdin mi direkt gelir ordan alırım” dediği,
Tape No:7376, 24.07.2008 tarihinde Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin ile yaptığı telefon görüşmesinde; M.A.ÇELEBİ' nin “Bi şey soracaktım abi hani bizim Harbiyelilere şey götürdün ya avukata” “Bizim Harbiyelileri avukata götürmüştün ya hani avukata” dediği, H.DEMİR' in " Şey şu iki tane genç vardı onları götürdüydüm” dediği,
Tape No:7377, 26.07.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’nun ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Hayırlısı olsun gardaş dün dün sordum şeye” “Çelebiye” “Noyan gelecek mi diye bilmiyorum abi felan dedi o da” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Yok ya nasıl gelelim ya” dediği,
Tape No:7378, 29.07.2008 tarihinde Ercüment OVALI’ nın ile yaptığı telefon görüşmesinde; E.OVALI' nın “Birazdan yolluyoruz abi” dediği, H.DEMİR' in " Ay başınada şey ederim abi önümüzde ki ayın başına” dediği, E.OVALI' nın “Abi ödeme ödeme istemiyorum istemiyorum yok” “Olmaz abi kalsın sende kalsın” dediği, H.DEMİR' in " Olmaz ağabeycim” dediği,
Tape No:7379, 11.08.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’nun ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Çelebi napıyor ne ediyormuş gardaş” dediği, H.DEMİR' in "İşte Neriman teyzenin yanındaydı onla beraberdi ananenin yanındaydı” “Saol gardaş Allah razı olsun gardaşım saol” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Valla bak” dediği, H.DEMİR' in " Valla çok saol gardaş” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Bİ şeyin olduğu zaman hiç çekinmeden tamam” “Bizim için bazı şeylerin değeri yok kıymeti yok yani maddiyatın kıymeti yok tamam” “Önemli olan maneviyat yani” “Hadi ellerinden öpüyorum çok selam söyle” dediği,
Tape No:7380, 11.08.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’na gönderdiği mesajda; “Gardas ben sana bugun dıyemedım senden onumuzdekı ayın besıne kadar” dediği,
Tape No:7381, 11.08.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’na gönderdiği mesajda; “borc ıstıyecektım yarın bır goruselım ıyı geceler” dediği,
Tape No:7382, 11.08.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’nun gönderdiği mesajda; “Eyvallah Hamza abi. senin gibi asil bir Turk evladinin hizmetinde olmak serefimizdir. yarin mesaiden sonra hallederim” dediği,
Tape No:7383, 12.08.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’nun ile yaptığı telefon görüşmesinde; N.ÇALIKUŞU'nun “Bankamatiğe gidecem şimdi ben” “Ne kadar göndereyim sana ne kadar lazım” dediği, H.DEMİR' in " Gardaş bak hele ödeyebileceğim ufak tefek bir şey olursa yeter Kayseri(ye gidip geri gelecem çocukları geri getirecem ya ...” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Yok ayıp ediyon abi” dediği, H.DEMİR' in "Sıkıla sıkıla istedim de” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Maddi manevi biz her türlü desteğimizi türlü desteğimiz yanımız beraberimizde yani” “Bende olmazsa sen vericen anlıyon mu bu işler böyle” dediği, H.DEMİR' in "Erhana senin telefonu vereyim arasın da o şey etsin o zaman gardaş çarşıda ya şimdi ben beceremem” dediği, H.DEMİR' in "Dur ben bi dakka dur ayrılma bi dakka valla Erhan’ın yok ya Çelebi’deydi o ben almadım onu Çelebi almıştı” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “05447850055” dediği,
Tape No:7363, 13.08.2008 tarihinde, X ŞAHSIN gönderdiği mesajda; “Tekirdag agir cezada yargilanmis corludan dosyasi yargitaya gönderilmis 9-7- 2008 tarihde 2002-285 dosya no Esas no: 2002-310 bilinenl” yazdığı,
Tape No:7364, 14.08.2008 tarihinde, X ŞAHIS ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in "… kardeş ben avukatla görüştüm” “Biraz önce gitti geldi biz kesin aldık şeyi yani olayı halledecekler” “Tamam mı kardeş alsın dedi ne yani dosya ne olursa olsun o söz alındı” “Burda dosyayı iyice inceleyecekler yeniden ne yapılması gerekiyorsa bunlar yapacaklar olayı da bitirecekler” “Çağır bi tanesi hem hazırlıklı gelsin hemde dosyanın fotokopisini alıp gelsin” dediği, X ŞAHSIN " Hazırlıklı gelsin kardeş bu iş ufak iş değil lan akıllı olun la” dediği,
Tape No:7365, 15.08.2008 tarihinde, X ŞAHIS ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Yav Başkanım işte abicim öyle değil de ondan sonra bilmem ne ben senin babalığını gördüm ben ondan sonra abiliğini gördüm dedim ki lan oğlum şeyden ... herkesten dedim kaç o çocuğa dedim kaçma ona dedim yüz lira verin anlıyon mu dedim ki bir milyon olarak geri getirir verir sana ben dedi cebinde on kuruş olsa dedim gelir paylaşır öyle bir insan dedim yani o gün ihtiyaç olmasa dedim belki de senden istemezdi oğlum dedim” “He dedim ki lan o gün dedim gitmiş hiç sevmediğim insanlardan almış dedim yardımı 100 bin lira ne olacak oğlum bi 100 bin yav rezil ettim ya” dediği, X ŞAHSIN “Duduyu s…… diye yine a…. koyim bana silah aldırttırdı kavat” dediği,
Tape No:7366, 20.08.2008 tarihinde, R.T. ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Şimdi kardeş sen senin telefon müsait da” “Hı hı yok yok müsait derken yani herhangi bir sakatlığı yok” dediği,
Tape No:7367, 23.08.2008 tarihinde, Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde;N.ÇALIKUŞU’nun “bizde bekliyoruz Zafer Bayramını ben Ankaraya gelecem inşallah” dediği, H.DEMİR’ in “Ankaradayım kardeşde sen geliyon mu burda mısın” dediği, N.ÇALIKUŞU’ nun “Tabi tabi gelecem inşallah 30 Ağustostan sonra” dediği, H.DEMİR’ in “Şeyle görüşüyon mu o ÇELEBİ ile” “Ya ÇELEBİ ne arıyor ne soruyor kardeş ya” “bende diyorum arkadaş niye böyle yapıyor diyorum” “bunlar Türk Milletini sattılar hep” dediği, N.ÇALIKUŞU’ nun “Sattılar” dediği, H.DEMİR’ in “Sattılar kardeş hemde Türk Milleti boş değil bunların anasını ağlatacak hepsinin dur” dediği, N.ÇALIKUŞU’ nun “Eyvallah eyvallah hepsinin hepsinin bekliyoruz bakalım Zafer Bayramını bekliyoruz işte” dediği, H.DEMİR’ in “Vallaha yeni gelenden de ümidim yok” dediği, N.ÇALIKUŞU’ nun “Yok yok yok sakın öyle düşünme”, “Sahi sakın öyle düşünme ha” dediği, H.DEMİR’ in “Tamam sen diyorsan öyledir tamam kardeş” dediği, N.ÇALIKUŞU’ nun “Bi ihtiyacın eksiğin varsa bak yine her zaman burdayım yani tamam” dediği,
Tape No:7368, 14.09.2008 tarihinde, Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde; N.ÇALIKUŞU’ nun “Tamam şeydeyiz biz Buluştayız biz” dediği, H.DEMİR' in "…kardaş ben yarım saate kadar ordayım”, “Uygun kardaş tamam hemen geçiyom ben” dediği,
Tape No:7384, 19.08.2008 tarihinde Bülent… ile yaptığı telefon görüşmesinde; BÜLENT’ in “Valla bilmiyorum Yusuf’a ANA AVRAT KÜFÜR ETTİM SENİ KİM KOLLUYORSA KİM KORUYORSA ONUN A…. KOYIM DEDİM Yusuf’a” dediği, H.DEMİR' in "Böyle dalga geçer gibi şey etti bana şimdi o a.... koyduğumunun çocuğu kimin nasıl bir bok olduğunu bilmiyor” dediği, BÜLENT’ in “O.... çocuğu o” dediği, H.DEMİR' in "… BENİMLE HÜKÜMET UĞRAŞAMIYOR LAN O…. ÇOCUĞU HÜKÜMET BENLE BAŞA ÇIKAMAMIŞ A…. KODUĞUMUNUN OĞLU …” “Ahmet’te Urfalı’larda bunların a.... koyar ikisini de öldürttürürler” “Zeki abiye diyecem ki abi ben Hasanı s...erim” “… BENİMLE A… KOYIM TÜRKİYENİN SAVCILARI UĞRAŞAMIYOR İBNE YARIN BEN SENİ ANKARADA NEYİN YAKALARIM DENİZLİDE YAKALARIM İBNE YAPTIRIRIM” dediği,
Tape No:7385, 23.08.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " He gardaş İstanbul’da bi arkadaş vardı da onunla görüşüyordum ya” “… Şahin beyle oturuyorduk çay neyin dertleşiyoruz” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Ha doktor fatsalı .... demi” dediği, H.DEMİR' in "Benim bu şeyde 5yüz telsimi verdiydim o var sende” “Telsim bi numara verdiydim sana” “Hıhı bi ondan görüşek yani” dediği,
Tape No:7386, 23.08.2008 tarihinde Hüsamettin… ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in "Varıyom abi yav reis taş devri falan diyorlar şimdi 100 lira 200 lira” dediği, HÜSAMETTİN’ in “Yazıklar olsun peki arkadaş hiç kimsede mi sormuyor ya bu kadar mı şey ya” dediği, H.DEMİR' in " Sanki a.... koyım ben garı satmışım eroin vatanı satmışık gibi şey yapıyorlar” dediği, HÜSAMETTİN’ in “Bak bugün Genel Kurmay’ın açıkladığını duydun mu Ergenekoncularla ilgili” dediği, H.DEMİR' in "He bi tanede Garnizon komutanı ziyarete gitmiş” dediği, HÜSAMETTİN’ in “He he asker adına Türk Silahlı Kuvvetleri adına gidiyoruz dediler” “Şimdi Eylülün 15’ de bırakılacaklar doğru o zaman 2 paşayı bırakılacak doğru o zaman” dediği, H.DEMİR' in "Abi çok iyi şeyler olacakta zaman lazım abi” dediği,
Tape No:7388 05.09.2008 tarihinde N. Ö. ile yaptığı telefon görüşmesinde; N.Ö.' ün “Seni haberin varmı .. bu hani ayın onunda mahkememiz yaklaşıyor ya” “Hı ayın onunda mahkememiz var para lazım olabilir bide haberin olsun çünkü bu kızla kadını çağıracaklarya mesele 15-20 25 anlayabiliyon mu onların şeyi yazıyı alıdığımız zaman Avukatın söylediği kelime bu ben oturt turup sizi anlaştırtacam anlaya biliyonmu gardaş bu kadına para vermemiz lazım olabilir” dediği,
Tape No:7389, 05.09.2008 tarihinde Ahmet… ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in " Diyo ki binme çerkez atına semeri altından olsa abi bir dakka dur geçiyimde bir dakka, Adam diyorki abi binme çerkez atına semeri altından olsa s... Polisin avradını ta enişten olsa diyo” “Şimdi abi Kıraç Belediye Başkanı AKP’ de İstanbul biliyon” “Şimdi onun bana açıkları abi kasetleri neyim geliyor şu an mahkemedeler bir konudan dolayı ama” “Onu piyasaya sürersem var ya a.... koyuyum belki var ya 20 yıl yatar yani bana telefonda anlattıkları” dediği,
Tape No:7402, 13.09.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde;
N.ÇALIKUŞU'nun “Hamza abi nasılsın” “…Ankara ya geldim ben” “Ankara ya geldim tabi ya Çelebi’ yle beraberim şimdi Mehmet Ali’ yle” dediği, H.DEMİR' in " Abi Çelebi’ ye dargınım” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Ya dargın olma sen ona ya ne dargınlığı ya ayıp ediyon bak Allah Allah” “Var mı bir eksiğin orda” dediği, H.DEMİR' in " Gelince konuşuruz” “Gelince konuşuruz kardaş” “Tamam kardaşım hadi Çelebi’ ye selam söyle Allah’ a emanet ol” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Tamam KEMAL AMCALARINDA ÇOK SELAMI VAR SANA ALİ AMCANIN, KEMAL AMCANIN ÇOK SELAMI VAR ONLARI İLETİYİM” dediği,
Tape No:7403, 13.09.2008 tarihinde N.Ö ile yaptığı telefon görüşmesinde; H.DEMİR' in "Ben Kemal abinin annesiylen beraberim şimdi” dediği, N.Ö.' ün “Anama selam söyle” dediği, H.DEMİR' in "Bizim Neriman salı günü 11-12 gibi Esenler’ de yanına gelir” dediği,
Tape No:7406, 13.09.2008 tarihinde Necmettin.. ile yaptığı telefon görüşmesinde; NECMETTİN’ in “Şimdi bu işin peşinde Aydın DOĞAN var birileri var bunlarında büyük yolsuzlukları var ee Kıraç’ ınan bırak şey de patlayacak bir tane daha Belediye var orada patlayacak yani elde çok delil var çünkü” dediği, H.DEMİR' in "Aydın DOĞAN’ ın ne işi var bununla” dediği, NECMETTİN’ in “Aydın DOĞAN’ a da malzeme lazım da bu Başkanla ilgili AKP’ den ya bu Belediye Başkanı” dediği,
d-Örgütsel irtibatlar
Tape No:6805, 09.01.2008 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU’ nun Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K.AYDIN' ın “Sizin bastığınız yerler bize kıble olsun canım benim” “… devlet sahibiyiz çok şükür Allaha bizi devletsizlikten kurtardınız bizi bize yeniden devletmizi bahşettiniz …” “Sizi anlatmaya sizi anlatmaya sizin yaptıklarınıza karşılık bulmaya Türkçe diline yeni ifadeler koymak lazım canım benim” “Eyvallah ben o ..istanla ilgili HAMZAYI İstanbul'a gönderdiydim O gitti geldi” “He birilerini buldu onlar şimdi toplanacaklar beni çağıracaklar onları devlete devletede müteşekkir olduklarını söylediler” “Devletimizin bizimle ilgileniyor olması ben istanbul a gidip onları onların istedikleri bi zamanda da ayrıca bu konularda bilgilendirecem” “Onlarda bu bilgileri Doğu Türkistana kendi yollarıyla ulaştıracaklar” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Güzel abi bu doğu Türkistanın istanbuldaki dernekleri falan Fethullaha kismen kaymış durumdalar” dediği,
Tape No:6557, 23.01.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; H.DEMİR' in " Hani bu Veli Küçük felan yakalandı ya” “He işte bunlar Genelkurmayın işte bu Türklere ... önderle ilgili hükümete fırsat verdi işte bunları yakalattı felan, bugün 5-10 kişi vardı dedimki lan Ali Ali YASAK dedim Mafya şeyi bü Türk milletini dedim aç bırakıp soyanlar ondan sonra bu namussuz grubumu dedim yani şey” “Şey dedim yani kim dedim bu ALi YASAK falan dedim kim” “Dedimki bu dedim bilmem ne dedim KÖMÜRCÜmü yani bunlarmı dedim neydir bunlar dedim yani , bide dedim Ergenekon dedim adı altında dedim dedimki Ergenekonunda dedim şeyini bokunu falan yemesinler” dediği K.AYDIN' ın “… Paşaya bi Paşaya Veli Küçük Paşaya yapılan bi haksızlıktır …” “... bana, bana verdiğin Albay ın ben şimdi resimleri aldım, çocuk getirdi bana verdi” “Cuma günü verecem ben ,şimdi bu Fuat AKTAŞ avukat bu ... bununla ilgili bişey yazmadım sana sormadım ogün bilgileriyle ilgili” dediği,
Tape No:6561, 28.01.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K.AYDIN' ın “Nasıl geleceğini düşünüyorum şimdi arabayla çıkmam mümkün değil” dediği, H.DEMİR' in "Abi arabayla hiç çıkma heç hiç hiç ordan münibüs otobüs geçiyorsa otobüse hemen bin şu an arabaya bugün arabaya binme” “He abi bugün arabaya binme abi” “Tamam abicim bugün arabaya binme abi” dediği K.AYDIN' ın “Ben Konutkentte oruyorum yani bu şeyde 1 saate kadar gelebilirmiyim …” dediği, H.DEMİR' in " …arabaya binme abi bugün arabayla çıkma ama” dediği K.AYDIN' ın “Tamam binmeyecem binmeyecem yok arabayı kullanmayacam” dediği,
Tape No:6562, 28.01.2008 tarihinde Kemal AYDIN’nın Ercüment OVALI’ nın yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K.AYDIN' ın “Parayla parayla bu işlerin altından kalkamayız” “… Hamza DEMİR in yeşil kartı vardı yeşil kartını iptal ettirdiler kaymakamlıkta talimatla düşün yani olay bu biz sana sadece müracaat ettik şimdi sıkıntıya gir diye değil zaten yeteri kadar sıkıntın var” “Biz dedik ki arz edelim varsa bi uygun bişey şey yaparız o da diyor ki şu merhem ilaç geldi derse alalım diyor zannediyor ki bu şey karadüzen bişey” dediği,
Tape No:6575, 09.02.2008 tarihinde Kemal AYDIN’nın Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; M.A.ÇELEBİ' nin “Sağolun iyiyiz bu nerdesiniz Kemal amca şuan” dediği K.AYDIN' ın “… Neriman halanın yanındayız ona brifing veriyoruz Hamza abinle” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “He brifing veriyorsunuz” “... oraya uğrayabilirim bu mitingle bizim alakamız yok dimi var mı” dediği K.AYDIN' ın “Yok önemli değil o yapılan şeyler yanlış şeyler değil insanlar şeylerini ortaya koyuyor” “Türkiye Türkiye nin Türkiye nin lehinde olan hadiseler tamam mı gelirsin konuşuruz” dediği,
Tape No:6586, 22.02.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; H.DEMİR' in "O dünkü verdiğimi diyorum bacıma bir ulaştırısan çok sevinirim diyorum” dediği K.AYDIN' ın “Verdim verdim ben” “İlgileneceğiz canım benim verdik öpüyorum seni” dediği,
Tape No:6588, 26.02.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; H.DEMİR' in "…burda bu telefonda olmazda abim” “BATMAN DAN BİŞEYLER YAKALADIM” “Çok önemli içinde bi tanede” “HE BİTANE NAMUSSUZ VARDA” “BEN NOTLARINI HE NOTLARINI TABİ ONLARIN HEP ALDIM” dediği,
Tape No:6682, 26.02.2008 tarihinde Kemal AYDIN’nın N.Ö ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K.AYDIN' ın “… güzel Türkün sesini duymak insana bahtiyarlık verir” dediği, N.Ö.' ün “…bu Hamza dan çarşamba gününden beri haber alamıyorum” “Abi pazar günü sana ben herşeyi anlatacam, şimdi çok mevzular vardı, anlatmak istemedim, sana pazartesi günü yanında olacam abi” “Yani kabul edilecek bişey değil inan, yoksa ben seni kolay kolay aramıyorum, yani aramıyorum derken” “Telefonda olmaz abi onun için” dediği,
Tape No:7413, 02.07.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’ nun Eren MUMCU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; E.MUMCU' nun “…var mı senle ilgili bir sıkıntı” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Yok yok ya sorun yok” dediği, E.MUMCU' nun “…ben Kemal amcanın kapalı da Neriman teyzenin telefonu açık evde mi unuttu acaba” “TAMAM O.... ÇOCUKLARI YA YA BEN BEKLİ...” “Tamam ben bekliyorum hala ya işte dedim ya dün O bi haber verecek te” “Daha dün işte İstanbul’a geçiyorum dedi muhtemelen gitmiştir o şeye Emniyet Müdürlüğüne falan” “Bakalım işte ondan haber bekliyorum ....” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “.... ALİ AMCAYIDA GÖZALTINA ALMIŞLAR YA” “Ama o halletmeye gitti oraya herhalde” dediği, E.MUMCU' nun “Şeyde var diğer Paşamızın da şeyi var işte avukatlık mavukatlık muhabbeti var ya” “Halleder belki halledebilir” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Oğlum bu olay iyi oldu demiyorum ama iyi tarafından bakın bu olay hızlandı yani bunlara bişi olmaz merak etme” dediği, E.MUMCU' nun “Ya bok at izi kalsın a.... koyım ya” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Ama onda başarılı olamayacaklar” dediği, E.MUMCU' nun “Şeyde o Köksal doktor da yok ona gerçi şeyde bizim pederin tanıdıkları vardı ulaşmışlar her halde ona” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Onları onlar BİZİM TAYFAYA HEPSİ HAMZA ABİ DE VAR HAMZA DEMİR biliyon dimi Hamza abiyi” “Daha geçen cumartesi beraberdik oturuyorduk işte” dediği,
Tape No:6553, 02.07.2008 tarihinde Kemal AYDIN’ ın Hamza DEMİR/NURETTİN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K.AYDIN' ın “Kestirip atacaksınız bunu söyleyenlerin a.... koyum bunu söyleyenler Siyonistler ve Emperyalistlerdir” “Çünkü Yaşar Paşa onların onların a.... koyacak tek adamdır yegane adamdır koyacaz yakında görecekler hepsini silecez bu ülkeden” dediği, H.DEMİR' in "Tamam abi Nurettin vereyimde bi görüş abi” diyerek telefonu yanında bulunan NURETTİN’ e verdiği, K.AYDIN' ın “… develete ait makam ve mevkileri kullanıyor olabilirler hepsinin a.... koyacaz ... zamanı yakındır öpüyorum sizi” dediği,
Tape No:6556, 02.07.2008 tarihinde Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K.AYDIN' ın “… bu Mithat KARACA emekli General değimi” dediği, H.DEMİR' in " Şimdi emekli evet evet Tuğgeneralmiş” dediği K.AYDIN' ın “Başbakanlıkta Genelkurmay adına çalıştığınımı söyledi sana” dediği, H.DEMİR' in " He yani Genelkurmay İstihbarat şeyi olarak çalıştığını söyledi orda” dediği K.AYDIN' ın “Genelkurmay İstihbarat şeyi olarak çalıştığını söyledi” dediği, H.DEMİR' in " He he Başbakanlıktayım dedi” dediği K.AYDIN' ın “Ama ama Başkomutanın alehindede konuşuyor ...” dediği, H.DEMİR' in " He burdada bi Albay daha var burda akşam ağzına tükürdüm onların abi” dediği K.AYDIN' ın “... onlar onların şeyi onlar adamlarının görevi o” dediği,
Tape No:7418, 07.07.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N.ÇALIKUŞU'nun “Bu senin diğer numarandı demi” dediği, H.DEMİR' in " Ee öbürlerine el koydular bu hattı yeni aldım gardaş tamam mı” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Ben şeydeydim Koçhisar’daydım ya Şereflikoçhisar’daydım Tuz Gölünde” dediği, H.DEMİR' in " Gelecen mi bu tarafa” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Sen biliyon demi durumları” dediği, H.DEMİR' in " He he biliyo yook” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Bizim bigelme durumumuz varda istanbul’a gitme durumumuz var” “Alıkonmayla ilgili sorunum yokta ifade sadece” “Kurtarmak için kurtarmak için” “Üçümüz bide Yüksekova’daki” dediği, H.DEMİR' in " Anladım gardeş bi görüşelim de öyle gidin” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “O Yusuf abi halletti onu HAMZA ABİ Yusuf abi halletcek onu avukat” dediği, H.DEMİR' in "Ha tamam çünkü ben sizi tanımıyom dedim hiçbirini tanımıyom dedim isim vermedim sorabilirler sorarlarsa öyle bi görüştük ama ismini falan sormadık deyin geçin ya yani Yusuf halleder gerçi de” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “EE BÜYÜĞÜMÜZ ÖYLE DEDİ Mİ ŞUAN İÇERİDE” dediği, H.DEMİR' in " Yok onlan ... içeri girerken görüşemedik biz nezarette beraberdik zaten benim ifadeler şede Yusuf biliyor nasıl verdiğimi” dediği,
Tape No:7199, 08.07.2008 tarihinde Hamza DEMİR/Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin Y.E ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Y.E’ nin “Hamza bey endişelenme böyle bir tutuklama” dediği, H.DEMİR' in " Yok yok onun için değil bizim Komutanımla beraber oturuyorduk ta ... gibi sohbet ediyorduk ta dedim Yusufu bir arayayım hı dedim ki kardeş biz dik durduk avukatımda gerekeni söyledi bundan sonrada dedim avukatım Allah izin verirse çıkartacak dedim Komutanımda burada” dediği, Y.E’ nin “Komutan hangi Komutan” “Ha ha Çelebi bey” “Çelebi beyi verirsen ben onları zaten ifadesini aldırttıracam savcılıktan” dediği, H.DEMİR’ in telefonu yanında bulunan M.A.ÇELEBİ' ye verdiği, Y.E’ nin “…şimdi ÇELEBİ bey ben Cumhuriyet Savcılığına bi yarın tutuklamaya itiraz dilekçesi yazacam” “Ben sizin de adınıza Noyan beye de söyledim çünkü burdaki önemli sizinle olan görüşmeleri sanki Genel Kurmaya bir sızma gibi değerlendirilmek istendi ben söyledim Genel Kurmayın bu işlemden haberi var” “Bütün raporlarda Genel Kurmaya günlük rapor veriliyor ama buna rağmen Hakimlerin veya Savcıların aklına yatmadı böyle bir şey olabilir” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Evet abi biz ifade verecez” dediği, Y.E’ nin “Ha ben bir dilekçe hazırlayacağım sizleri de Hakimlen görüştüreceğim” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Tamam Yusuf abi biz hazırız ne zaman bu hafta içimi olacak” dediği,
Tape No:7199, 08.07.2008 tarihinde Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N.ÇALIKUŞU'nun “Tamam sen Kameştesin sen para harcama tamam mı” “Ben göndertecem bakacam” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Kendini çok sıkıntıya sokma tamam mı” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “He birde Hasan abi Hamza abi aramıştı” “Görüşemiyoruz falan Hamza abi aramıştı seni” dediği,
Tape No:7215, 11.08.2008 tarihinde Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin N. ÇALLIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N.ÇALIKUŞU'nun “He şey diyecem Hamza abiyle görüştün mü sen” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Daha görüşemedik ya ....” dediği,
Tape No:7233, 14.08.2008 tarihinde Noyan ÇALLIKUŞU’nun Yaşar TOZKOPARAN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N.ÇALIKUŞU'nun “Lafla değil sadece Hamza abiyle görüşüyorum işte Hamza abi varya” “O işte zor durumda adam” dediği, Y.TOZKOPARAN’ ın “Abi nolucak ya” “Yani hala bekliyoruz öyle” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Tamam zafer bayramını bekliyoruz işte” dediği,
Tape No:7271, 16.08.2008 tarihinde Kurtça BEKTAŞ’ ın Süleyman SOLMAZ ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K.BEKTAŞ’ ın “…Rızanın yanına doğru gidecem” dediği, S.SOLMAZ’ın “Bugün akşam toplanacaz mı” “… Kazım abi yarın sabah 9 da Keçiören köprüsünden bizi alıcak” dediği, K.BEKTAŞ’ın “Hamza abinin arabayla aşağı kadar ineriz” dediği, S.SOLMAZ’ ın “Tamam oldu o zaman hadi görüşürüz” dediği,
Tape No:7237, 23.08.2008 tarihinde Noyan ÇALLIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; H.DEMİR' in " BUNLAR BUNLAR TÜRK MİLLETİNİ SATTILAR HA” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “SATTILAR” dediği, H.DEMİR' in " TÜRK MİLLETİ BOŞ DEĞİL BUNLARIN ANASINI AĞLATACAK HEPSİNİN DUR” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “EYVALLAH EYVALAH HEPSİNİN HEPSİNİN BEKLİYORUZ BAKALIM ZAFER BAYRAMINI BEKLİYORUZ İŞTE” dediği, H.DEMİR' in " VALLA YENİ GELENDEN DE ÜMİDİM YOK” “YENİ GELENDEN DE ÜMİDİM YOK” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “YOK YOK YOK SAKIN ÖYLE DÜŞÜNME” “SAKIN ÖYLE DÜŞÜNME HA” dediği, H.DEMİR' in "SEN DİYOSAN ÖYLEDİR TAMAM” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “ANLADIN MI” dediği,
Tape No:7240, 23.08.2008 tarihinde Noyan ÇALLIKUŞU’nun H.C.Ü ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N.ÇALIKUŞU'nun “… Kemal amcalar çıkmazsa pazartesi günü Tekirdağ a gidecem” “Salı günüde onlarla görüşecem” dediği, H.C.Ü’ nün “Doğrudur herkes sıkılmış Yaşar la konuştum” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Özgürlüklerini aldılar” “Aşağılık vatansızlar dışarıda dolaşırken” “… sen telefon alabiliyon mu Telsim den şey hat isimsiz” dediği, H.C.Ü’ nün “Şeysiz mi kayıt” “Hı hı alıyım ben sana komutanım” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Hamza abi alıyo falan dedi …” dediği, H.C.Ü’ nün “Ona aldım komutana aldım ikisi açmıyor hatlarını aldım öyle koyuyor ceplerine ... ne işe yarayacaksa” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Neyse şu 30 Ağustos’ da bir geçsinde” dediği,
Tape No:7436, 13.09.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; dediği, H.DEMİR' in " Komutanım ben sabahınan şeydeyim Ankara dayım kardaş” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Çıkıyon şimdi bu akşam herhalde” “Yarın o buluştuğumuz kahvede mi oluyon” dediği, H.DEMİR' in " Nereye diyorsanız oraya gelirim” dediği,
Tape No:7437, 14.09.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’ nun Eren MUMCU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N.ÇALIKUŞU'nun “He Ankaradayım” “Çelebiyle beraberiz işte” dediği, E.MUMCU' nun “Boş boş dolanmayın ya çalışın ya” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “… yok lan boş dolaşmıyoz la ayıp ediyon güzel haberler alıyoruz ama” “Haberler güzel” dediği, E.MUMCU' nun “Ben Neriman teyzeyle konuştum dün” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “ŞİMDİ HAMZA ABİYLE GÖRÜŞECEZ ŞİMDİ HAMZA ABİ GELECEK” dediği,
Tape No:7438, 15.09.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; H.DEMİR' in "Ben akşam üstü şeye geçecem İstanbula şeyin için... yokta o Neriman ın için gececem yani Nerimana bildirmeden geçecem yarın Nerimanı orda görüş ... ben geri otobüslen yarın dönerim Nerimanı gönderdikten sonra” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Sadece onun için gitmene gerek yokbe” dediği, H.DEMİR' in " Hem orda işimede bakacam yani ... bakacamda ....yinede orda gideyim onun yanında olayım...” “Sağol kardeş işte ihtiyaç şey var ya bu çocuğun yarın kitapları falan alınacakta” “Bi o var kardeş ya bi ufat tefekte bişey yatacakmış yani öyle bişey yok ...” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Ne kadar lazım sana sen söyle bana” dediği, H.DEMİR' in " Benim kardaş toplam yani kitapların parası okula yatıracak para falan 300-325 lirayı falan buluyo” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Tamam onu halletmeye çalı bugün nöbetçiyim ama ben halletmeye çalışayam Hamza abi” “… tamam ben Çelebiylede konuşurum hallederiz” dediği,
Tape No:7439, 16.09.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’nun Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; N.AYDIN’ ın “… içerde İbrahimle uğraşıyoruz dedi Alide bende dedi, İbrahim biraz şey biliyosun yontulmamış” “Şimdide iyiyim işte İstanbula gidiyorum beni karşılayacak alacak HAMZA ABİN Abuzerde gelecek ondan sonra işte Aliden haber bekliyorumki uçak biletimi ayarlasında” dediği,
Tape No:7424, 18.09.2008 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU’nun X ŞAHIS ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; X ŞAHSIN "Abi ben Hamza Demirin oğluyum” “Abi babamı sabah gözaltına aldılar seni aramamı söyledi” dediği, N.ÇALIKUŞU'nun “Tamam beni de alıyorlar şimdi gözaltına” “Evet tamam sorun yok ya sorun yok tamam gözaltına aldılar beni” “Şimdi ben de komutanım var yanımda komutan .... İstanbul a gidicem derhal” dediği,
Şüpheli Kemal AYDIN sorgusunda, Hamza DEMİR’ i avukat Abdulkadir ERDİL’in bürosunda tanıdığını, iki yıldır diyalogunun olduğunu, kendisini başka bir münasebetle tanıdığını söylemesine bir anlam veremediğini,
Şüpheli Emre MUMCU’ nun savcılık ifadesinde; Hamza DEMİR’ i tanımadığını, kendisini telefon fihristinde HAMZA DEMİR’ in telefon numarasını NOYAN yazmış olabileceğini,
Şüpheli Eren MUMCU’ nun 0 532 463 22 84 numaralı sim kartının yapılan incelemesinde;
98. sırada Hamza demir 05323257711 yazdığı,
Şüpheli Neriman AYDIN’ ın Ankara İli Çankaya İlçesi Birlik Mahallesi 14. Sokak No:7 sayılı adresinde yapılan arama sonucu elde edilen dokümanlar arasında;
-(1) adet üzerinde notebook yazan ajanda sayfasında; “Naydin@toplumalhaber.com Ali Aksüngü SSK sicil no: ... Ahmet Yarbay ... Hamza-Mehmet çocuklarına Üzeyir Garih öldürülme olayı?” yazdığı, karşı sayfasında, “Cumhurbaşkanlığı meselesi Cumhuryiet meselesidir …Fatma Ünsal : 280 250 20 346…” yazdığı,
-Başka bir sayfasında, “Hamza Demir (1) Mehmet Koçarslan –Tunceli doğ Raina ve Galatasaray adasının işletmesi- PKK ile işbirliğinde İstanbul’u ayakta tutanlardan biri (2) (Paşa) Halen görevde olan bir paşadan – Erdoğan Polat Irak’dan ABD doları getirerek Avro’ya dönüştürüp piyasaya sürüyorlar Paranın %20’sini de Mehmetçik Vakfına verildiğinden de bahsediyor. (3) Edirneli Albay- Oğlu ve gelini teğmen Tayyip Erdoğan hayranı TSK ndan rahatsızlık duyan Bu dönemde TSK nin üst düzeyinin emekli edilerek bunlardan kurtulacakmış T.C. Devleti Bu 3 Tırı varmış, Bulgaristan’da basılan dolarları kaçak yollarla Türkiye’ye sokuyorlarmış” yazdığı,

Şüpheli Hamza DEMİR’ in telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda; Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ ile 32 kez görüştüğü, Şüpheli Kemal AYDIN ile 301 kez görüştüğü, şüpheli Noyan ÇALIKUŞU ile 59 kez görüştüğü, şüpheli Neriman AYDIN ile 10 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e-E. Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi
Ergenekon terör örgütüne yönelik yapılan soruşturmada çeşitli şüphelilerden ele geçirilen DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İÇİN ÖNERİLER (MASTIR PLAN ÖN ÇALIŞMASI) isimli dokümanda, terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanma faaliyetlerinin hedeflendiği ve bu hedefin gerçekleştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısların Ergenekon Terör Örgütünün hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hayati derecede önem verdikleri Türk Silahlı Kuvvetlerine sızabilmek için bir kısım Harp Okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdıkları dosya kapsamıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yine soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin iddianamenin giriş kısmında belirtilen alışılmış terör örgütlerinin kullandığı yöntemlerden farklı olarak devletimizin temel kurumlarını karşılarına almak yerine devletin bütün kesimlerinde bulunan görevliler arasında örgütlenmeye çalıştıkları tespit edilmiştir.
Bu amaç doğrultusunda bir kısım evlerde gizlice toplantılar tertip ettikleri ve buralarda kamu görevlilerini ve askeri öğrencileri Türkiye Cumhuriyetinin yasama ve yürütme organına karşı askeri okul öğrencilerini kışkırtarak yönlendirmekte oldukları anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda şüpheli Hamza Demir’in de Ergenekon terör örgütünün gizli yapılanması içerisinde örgütün ara yöneticilerinden olan Kemal Aydın’a bağlı olarak onun emir ve talimatları doğrultusunda faaliyette bulunduğu, bir kısım TSK mensubu subay ve askeri öğrencilerle çeşitli yerlerde gizlice buluşmalar tertip ettiği, örgütün ideolojisi doğrultusunda bu kişilerle belirlenmiş aralıklarla buluşmak suretiyle terör örgütünün hedef ve amaçları doğrultusunda yönlendirme faaliyetlerine giriştiği, bu konuda kendisine emir ve talimatları şüpheli Kemal Aydın’ın verdiği, kendisine verilen görevlerle ilgili olarak yaptığı örgütsel faaliyetleri şüpheli Kemal Aydın’a rapor şeklinde ilettiği, Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile şüpheli Hamza Demir’in çeşitli zamanlarda örgütsel faaliyetlerin değerlendirilmesi ve yürütülmesi amacıyla bir araya geldikleri (örneğin; kayıt sıra no-6575, 09.02.2008 13:39 Kemal Aydın-Mehmet Ali Çelebi ile yapılan telefon görüşmesi),
Nitekim Kemal Aydın ile yaptığı bir telefon görüşmesinde (tape no:6951) şüpheli Hamza Demir’in “o gün şu Harbiyelilerle geç vakide kadar oturdum abi, He çok da memnun ayrıldı çocuklar şey yaptık” şeklinde yaptığı gizli buluşmalarını ve faaliyetlerini şüpheli Kemal Aydın’a bilgi verdiği, görüşmede şüpheli Kemal Aydın’ın şüpheli Hamza Demir’e hitaben “görevini yap yani” şeklinde talimat verdiği ve şüphelinin de karşılığında “görevimi yapıyorum” demesinin ardından şüpheli Kemal Aydın’ın; “Memnun ayrıldılar da onlar memnun ayrılmazsa siz memnun ayrılın, onlar zaten görevlerini yapıyorlar” dediği ve Hamza’nın da; “He ben memnun ayrılıyorum tabi canım da o bi şeyler kaptılar da kaptıkları zaman memnun oluyorum abi bizden bi şeyler kaptıkları zaman memnun oluyorum abi” şeklinde konuşarak Ergenekon terör örgütünün amaçları doğrultusunda Harbiyeli öğrencileri çeşitli konularda seminer ismi altında yönlendirdiğinin anlaşıldığı,
Şüphelinin bu faaliyetlerinin diğer kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinde de açıkça tespit edildiği, 30.01.2008 günü Saat 11.36 da X Şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde X şahsa; “şimdi bi şehir dışına çıkartıyorlar da beni gelince anlatırım bi yerlerde bi görev verdiler de”, “Ben şimdi bi seminere gidiyorum gardaş bi seminer verip gelicem bi ara” şeklinde söylediğinin belirlendiği,
Şüpheli Hamza Demir’in örgüt içerisinde faaliyette bulunan ve soruşturma sırasında yakalanan muvazzaf subaylar Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu ile birlikte örgüte elemen kazandırma hedefi çerçevesinde Harbiyeli öğrenciler arasında gerçekleştirdikleri gizli yapılanma içerisinde idolojik eğitimlerine başladıkları, bu maçla çeşitli mekanlarda bir araya geldikleri(örneğin tape no:7368,7367,7370,7377,7402 gibi), isimleri geçen şüphelilerden Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu’nun da bu konuda emir ve talimatları Hamza Demir’den aldıkları, 11.08.2008 günü saat 22.53’te mensubu olduğu TSK’nın ve dolayısıyla da Türk Milletinin hizmetinde olması gereken ve beklenen Noyan ÇALIKUŞU’nun şüpheliye; “Eyvallah Hamza abi.senin gibi asil bir Turk evladinin hizmetinde olmak serefimizdir.” içerikli mesaj çektiği, yine örgütün Harbiyeli öğrencilerle irtibatının sağlanmasında en etkin görevi yürüten şüpheli Mehmet Ali Çelebi’nin bu görevi yerine getirdiğinin 24.07.2008 günü saat 18.34’teki telefon görüşmesinde şüpheliye; “Bi şey soracaktım abi hani bizim Harbiyelilere şey götürdün ya avukata…Bizim Harbiyelileri avukata götürmüştün ya hani avukata” şeklindeki ifadelerinden de anlaşıldığı, yine şüphelinin sivil kişilere de örgütün faaliyetleri çerçevesinde seminer adı altında toplantılar yapıldığının anlaşıldığı, 20.02.2008 günü Saat:13:16 da ve aynı gün saat:14.14 de N.Ö. isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde şüpheli Kemal AYDIN ile görüştüğünü söyledikten sonra Kemal Aydın’ın; “N’i dedi ordan dedi atamazlar sen kafanı yorma dedi, onu orda kahraman yapmazsam dedi namussuzum dedi, dedimki geldi seminerler verdik falan dedim baya bi çalışıyor işte ordaki alevi çocuklara dedim getiriyo dedim konuşuyo sohbet ediyo falan orayı bi örgütlemiş gibi olduk dedim… gelecekte çok şeyler olacak dedi” şeklindeki sözlerinden örgütlenme faaliyetini yürüttüğünün açıkça anlaşıldığı, yine 01.02.2008 günü saat 10.21 ve 02.02.2008 günü saat 15.45 de V.Ü isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde; “Nasıl gardaş çalışmalar nasıl Hacıbektaş’ta iyimi”, “bi gün güzel bi yürüyüş ayarlıyalım”
Şüphelinin diğer şüpheliler Kemal Aydın, Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu ile yaptığı telefon görüşmelerinde de Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçerisindeki yapılanmalarının ortaya çıkmaması ve faaliyetlerinin deşifre edilmemesi için gizliliğe önem verdikleri, birbirleriyle aralarında iletişim kurmak için kullandıkları telefonları ve simkartları sık sık değiştirdikleri, kendi üzerlerine kayıtlı olmayan telefon hatlarını kullandıkları, ayrıca telefon konuşmalarında açık vermemeleri konusunda da birbirlerini uyardıkları, nitekim şüphelinin 01.08.2008 günü saat 09.49’da Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı telefon görüşmesinde; “Bu özel kimsenin üstüne de kayıtlı değil…Artık bunla görüşürüz…Bir tane de Çelebi’ ye aldım” dediği, ayrıca 14.02.2008 günü saat 10.29 da ve 20.02.2008 günü saat 11.37 de şüpheli Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmelerinde şüphelinin “bi iki konu daha varda” dediğinde, Kemal AYDIN’ın “Telefonda konuşmayalım” şeklinde uyardığı, 04.03.2008 günü saat 12.29 da ve aynı gün 12.35 de Ş.D. isimli şahıs ile yaptığı telefon görüşmelerinde şüphelinin “benim telefonum da dinleniyor...ben şuan genelkurmaydan görevli bir yerdeyim anladın mı” dediği, böylece şüphelilerin örgütsel faaliyetlerinin ortaya çıkmaması için önlem aldıkları, bunu gerçekleştirmek için telefon görüşmelerini en az seviyeye indirdikleri ve yüz yüze konuşmayı tercih ettikleri, sürekli olarak “kahve” ismini verdikleri ancak soruşturma sırasında neresi olduğu kesin olarak tespit edilemeyen bir yerde buluştukları (örneğin; tape no 6937),
Şüphelinin ikametinde yapılan aramada soruşturma kapsamında bulunan şüpheliler Kemal ve Neriman Aydın, Ercüment Ovalı, Mehmet Ali Çelebi, Noyan Çalıkuşu ve Mustafa Balbay’a ait telefon numaralarının ele geçtiği,
Ayrıca yine ikametinde Vatansever Kuvvetler Güçler Birliği Hareketi tüzüğü, Milli Birlik Hareketi Derneği Ana Tüzüğü ve Ulusal Güçler Birliği Hareketi- Yeniden Kuvvai Milliye Hareketinin Yapılanması başlıklı 38 sayfadan ibaret tüzüğün elde edildiği,
Şüpheli Hamza DEMİR’in yukarıda açıklandığı şekilde Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçinde şüpheli Kemal AYDIN’ın emir ve talimatları doğrultusunda ve ona bağlı olarak örgütün amaçları doğrultusunda faaliyette bulunarak bir kısım askeri öğrenci ve subaylar ile sivil unsurları örgütlediği, anlaşıldığından;
Şüpheli Hamza Demir’in ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak eylemi nedeniyle, TCK’nun 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
53- Şüpheli Ercüment OVALI
a-Savunmaları,
Emniyet beyanında;
İç Hastalıkları doktoru iken 1992 sonunda Karadeniz Teknik Üniversitesinde Yardımcı Doçent olarak göreve başladığını, 1995 yılında Doçent olduğunu, aynı yıl Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesinde Hematoloji bilim dalında ihtisasa başladığını, 1998 yılında ihtisasını tamamlayıp Karadeniz Teknik Üniversitesine döndüğünü, 2000 yılında Profesör olduğunu, 2004 yılında ATİ Teknoloji A.Ş.’yi kurduğunu ve 2007 Kasım ayından beri üniversitenin görevlendirmesiyle Genel Müdür olarak bu şirkette çalıştığını,
533 494 89 82 numaralı ATİ şirketi adına kayıtlı telefon hattını kullandığını, ayrıca kendi adına kayıtlı 532 572 91 74 numaralı hattı yaklaşık 7-8 yıldır kullandığını mesleki açıdan bir çok derneklere üyeliği olduğunu, Bunların haricinde sivil toplum kuruluşu olarak Karadeniz Sanayici İlim Adamları, Yöneticiler Derneğinde de üyeliği olduğunu, Hatta bu derneğin kurucuları arasında olduğunu, Şimdi de sadece üyeliğinin olduğunu, Başkaca mesleki olmayan herhangi bir kuruluşa üyeliğinin olmadığını,
Durmuş Ali ÖZOĞLU’nu tanıdığını, kendisiyle yüzyüze ve telefonla görüştüğünü bu şahısla kendisini Kemal AYDIN’ın tanıştırdığını, Kemal AYDIN’la Ankara’daki bir görüşmelerinde yanında D. Ali ÖZOĞLU’nun da olduğunu, hatta orada Hatice BAHTİYAR isimli bir bayanında olduğunu, daha sonra çeşitli sebeplerle telefonla görüştüğünü,
Kemal Aydın ve Neriman Aydın kardeşleri çok uzun zamandır tanığını, aile dostları olduğunu,
Sevgi ERENEROL ile Ankara’daki Mevlüt AYDIN’ın ofisinde 2006 yılı başlarında tanıştığını, bu sırada ofiste Mevlüt AYDIN, Kemal AYDIN, Sevgi ERENEROL ve Mevlüt Aydın’ın bir bayan arkadaşı olduğunu, Sevgi Erenerol’u 2006 yılı Eylül ayında düzenlemiş olduğu Kök Hücre ve Dinler isimli panele davet ettiğini ancak panele katılmadığını,
Emin GÜRSES’i basından tanıdığını, kendisi ile görüşmek istediğini, CIA ajanı olduğuna dair asılsız bazı duyumlar aldığı için randevu vermesine rağmen kendisi ile görüşmediğini,
Soruşturma kapsamında ele geçen ERGENEKON ve LOBİ isimli dokümanlar hakkında bilgisinin bulunmadığını, örgütün faaliyetlerine katılmadığını,
24.02.2008 günü saat 22.42’de Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; bir süre Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey IRAK’ta düzenlemiş olduğu herakat hakkında görüştüğü, Kemal’in “Siz ne iş yapacaksınız” diye sorduğu, kendisinin ise “Bize ne iş verilirse onu yapıcaz abi” dediği ve bir süre siyasi partiler ve liderleri hakkında görüştüğü, daha sonra Irak’taki savaş hakkında görüşmeye başladığı, Kemal’in “…bu telefon konuşması ama konuşacağız bunun başka yolu yok seninle yan yana gelemiyoruz çünkü sen yanlışları yapmaya devam ediyorsun…” dediği ve bir süre Irak’taki savaş hakkında görüşmeler yaptığı, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Kemal’in “sen bana hiç bir gün zaman ayırmadın 6 senedir bir gün bana zaman ayırmadın bir gün iki saat ayırmadın hiç ayırmadığın içinde bunlar böyle oluyor anladınmı şimdi ne söyleyeceksen söyle” “…sen bunu ondan sonra söyliyorsun abi ya sen söyleme bunu senden kimse duymasın sen bir asker çocuğusun sen bu ülkenin özellikli insanısın senin bu ülkedeki konumun farlı düşünçe yapın farklı benim kızdığım taraf bu bak kızdırdın beni şimdi sen böyle düşünemesin buna hakkın yok yok yok…” dediği, kendisinin “En önemli bilgi kaynağına dönüp soruyorum ne diyorsun abi diye soruyorum sende bana bağırıyorsun” “Bişey demedik abi biz dedik canımız sıkıldı bişey paylaşalım dedik fırça yedik dedik iki söz duyalım dolalım yarın sabah gidelim bizde insanlara saldıralım dedik” dediği, Kemal’in “Ee tabi gittin bir yanlış yaptın Emperyelist güçlerin ellerindeki kuruma gittin hiç söylememen gereken şeyleride söyledin hiç söylememen gereken şeyleri söyledin” “Onlarla ilişkiye girdin herşeyi söyledin ya yazdıkların felaket” “…gidip herşeyi söyledin herşeyi ve senin korumanı onlar mı yaptı şimdi onlar mı seni korudular şimdiye kadar onlar şimdiye kadar seni öldürme planları yapan onlar seni öldürme planları yapan bir kurumun düşman güçlerin emrindeki yerdir oraya aittirler ben sana giderken dedim ki hoca ne söylemeyeceğini biliyormusun dedim ne söyleyeceğini bil bir gittin altı saat geldiler beş saat kaldılar bir gittin altı saat oniki saat adamlarla yani bir Emperyelist güçlerin emrindeki bir ihanet teşkilatında herşeyide söyledin maşallah herşeyi herşeyi söyledin” “Onlar birilerinin emrinde olarak benim peşimde gezdiler taki benim devletim benim esas devletim bizi sahipleninceye kadar onlar aracılığıyla onlar vasıtasıyla bize ölüm planları yaptılar…” “Anladın mı sana diyecektim ki Trabzona gelecem ama dedim şeyin geçsin yani biraz işler geçsin dedim devlet bizden evel evelleşmiş şimdi dedinki bölge komutanı gelecek devlet için senin yaptığın hatayı düzeltmek için şimdi senin üzerine gelecek herşeyi düzeltmek için bölge komutanı senin yanına gelir onun için gelecek senin yaptığın hatalar için gelecek anladınmı yaptığın hatadan dolayı bölge komutanından özür dile deki biz bu kurumu devletin bir milli müessesi olarak gördüm benle temaslarında onlarla bu manada ilişki kurdum ama öyle değilmiş de benim abiyim bana onların öyle olmadığını söyledi anladın mı” “Şimdi onlar bizi öldürme planı yapıyorlar bizim esas devlet Türk Silahlı Kuvvetleri bizi korumasaydı ne senin parçanı bulabilirlerdi bu ülkede nede Kemal AYDIN”ın parçasını bulabilirlerdi…” “…bize dost görünme gösterisi yapıyorlar Oruspu çocukları bu kadar net söyliyorum benim telefonumun dinlendiğini seninde telefonunun dinlendiğini biliyorum” “…BENİ DÖRT TANE GÜNDE ARABA TAKİP EDİYORDU DÖRT SENE NE ZAMAN Kİ YAŞAR BÜYÜKANIT PAŞA GENELKURMAY BAŞKANI OLDU TALİMAT VERDİ ONDAN SONRA UZAĞIMIZA GİTMEK MECBURİYETİNDE KALDILAR BİLİYORMUSUN” “Tabi üzülüyoruz tabi savaş demek zaten bir milletin evlatlarının bu mükaddes yolda şehit olması demek biz onu birilerine biz birilerine anlatacaz BİZ PSİKOLOJİK SAVAŞIN TÜRKİYENİN ÜZERİNE OYNAN PSİKOLOJİK SAVAŞIN YÖNETLERİ OLACAZ SEN BİR TRABZONA YETER FAZLA GELİRSİN bu kadar fazla şey konuşmak istememin sebebi senin tabi bir yığın çevren var sana bir yığın insan müracat etmektedir bir yığın insan sana endişelerini dile getirmektedir … onlarında senin benden senden benden başka fazla moral değerlerine ihtiyacı vardır onlara moral değerlerinin yükseltmesini ancak senle ben sağlayabiliriz…” dediği hatırlatılarak sorulduğunda;
Kemal AYDIN’ın aile dostu olduğunu ifade etmiş konuşma içeriğine ilişkin net bir cevap verememiştir.
Görüşme içeriğinde geçen; Kemal AYDIN’ın “emperyalist güçlerin elindeki kurum” diye ifade ettiği kurumun MİT olduğunu, başından geçen olaylarla ilgili olarak yardım umuduyla ve kendi çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek için MİT’e gittiğini, Trabzon bölge müdürlüğüne 5-6 kez gittiğini, raporlar sunduğunu, Kemal AYDIN bu kurumda çalışanları sevmediği için kendisine iletişim tespit tutanağında geçen sözleri söylediğini,
TAPE NO: 6783; 17.03.2008 günü saat 14.41’de M.A ile yaptığı görüşme okunup sorulduğunda;
Gözaltına alınana kadar ERGENEKON isimli operasyonun uydurma olduğunu düşündüğünü, görüşmede geçen Ömer KURNAZ’ın Teknokent’in genel müdürü, M.A’ın da teknokentin inşaatını yapan kişi olduğunu,
17.03.2008 günü saat 19.19’da Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; bir süre Ergenekon soruşturması hakkında Aydınlık Dergisinde çıkan haberlerle ilgili görüştüğü, soruşturmanın Tuncay GÜNEY isimli şahısların beyanları doğrultusuna çıktığından bahsettiği,, Kemal’in “…şimdi Veli paşayı Sami HOŞTAN denen uyuşturucu kaçakçısıyla aynı yere koyuyor” “Sevgi ERENEROL u Sami HOŞTAN la aynı yere koyuyorsun şimdi Emin GÜRSES i Sami HOŞTAN la aynı yere” “E şimdi yarın da seni o gibi olanlarla aynı yere koyarlar” “Yani şimdi Ercüment OVALI yla bilmem ne TEKELİOĞLU aynı yere gelir mi” dediği, kendisinin “Ama koyuyorlar” “Evet hatta benden bir kalem üstte tutuyorlar” dediği, bir süre sohbet ettikten sonra Kemal’in “Şimdi bunlar böyle olmazdı ama esas devlet nasıl davrandı nasıl daranıyor bize karşı biz birşey yapmıyoruz biz bu devlet için bu varlığı yaşatmak için bir eylem içindeyiz sende sende bu devleti yüceltmek için Türk milletini yüceltmek için müthiş çaba sarfediyorsun…” dediği, kendisinin “Evet ben dedim benim en büyük ispatım telefon konuşmalarım dinleyin dedim hepsini dinleyin” dediği, Kemal’in “Şimdi bu Türkiye Cumhuriyeti devletİni alçaltıcı Türkiye Cumhuriyeti devletini küçültücü bu hareketlerin herkes herkes şeyini ödeyecek bedelini ödeyecek” “İşler rayına oturacak bir başka yol başlayacak devlet işin esas devleti bu işe el koyacak sahip çıkacak üstlenecek o zaman karşıma geleceksiniz dimi” görüşmesi sorulduğunda;
Kemal AYDIN’ın sinirlendiği için kendisiyle bu şekilde konuştuğunu, Yavuz TEKELİOĞLU’nun bir dönem yanında çalışan kişi olduğunu, Kemal AYDIN’ın esas devlet olarak Türk Silahlı Kuvvetlerini kast ettiğini, bu inancıda taşıdığını,
21.03.2008 günü saat 10.22’de Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; bir ajansla ilgili yardım talebinde bulunduktan sonra Doğu PERİNÇEK’in tutuklandığından bahsettiğiniz, daha sonra Kemal’in “Şimdi eceli gelen eceli gelen köpek derler cami duvarına işer BÖYLE HEPİMİZİ TOPLASINLAR…” dediği sorulduğunda;
Kemal AYDIN ülkedeki birçok kurumun Emperyalist güçler tarafından yönetildiğini düşündüğü için bu şekilde beyanlarda bulunduğunu,

Hiç yorum yok: